$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR...[*]

“Cinsel ahlâkın ilk ve tek ilkesi: Suçlayan her zaman suçludur.” [1] Soru, hem ahlâk felsefesi ve ondan kaynaklanan sosyal bilimler,...


“Cinsel ahlâkın ilk ve tek ilkesi:
Suçlayan her zaman suçludur.”[1]

Soru, hem ahlâk felsefesi ve ondan kaynaklanan sosyal bilimler, hem de doğa bilimleri açısından oldukça eski. Antropolojide ise, 20. yüzyıl başlarında ABD antropolojisinin kurucularından Franz Boas, yanıtını net bir biçimde veriyor, insanın “kültürel” bir varlık olduğu, biyolojisini çevresi/kültürü aracılığıyla dönüştürebildiğini öne sürüyordu - Boas’ın ünlü deneyi, ABD’ye göç eden Avrupalıların kafatası ölçülerinin ikinci kuşakta değişime uğradığını göstermekteydi! O zaman sosyal çevreye, yani kültüre ilişkin süreçler, biyolojimizi etkiliyor olmalıydı...
“Davranışçılık” olarak adlandırılan ekolün kurucusu ABD’li John B. Watson, Boas’ın biyolojinin özerkliğini kabullenen yaklaşımının çok daha ötesine geçen radikal bir tutum geliştirecekti: insan tümüyle (sosyo-kültürel) çevresinin ürünüydü: doğal (biyolojik/genetik) mirası ne olursa olsun.
Karl Marx ise, daha 19. yüzyıl ortalarında, insanın doğal ve toplumsal-kültürel bir varlık olduğunu ve doğasını emeği aracılığıyla dönüştürdüğünü söylüyordu. 1980’li yıllarda Marksist biyolog Levontin ise, biyolojik determinizmin burjuva ideolojisinin bir aracı olduğunu öne sürerken tartışmayı “doğa mı kültür mü?” çerçevesinden, tartışmanın kendisinin ideolojik yüküne doğru yöneltmişti. Bir başka deyişle, doğanın insan üzerindeki belirleyiciliğini savunan görüşler -gerçekliğe uygunluk ya da uygunsuzluklarından bağımsız olarak- burjuva ideolojisine hizmet ediyordu...
Her durumda, sosyal bilimler 20. yüzyıl boyunca, “insan davranışını belirleyen doğadır/kültürdür” tartışması konusunda devasa malzeme biriktirmiş, sosyal bilimciler bu konuda ciltler dolusu yazı yazmıştı.
Ne ki bu tartışma literatürü bir “ufak” ayrıntıyı atlıyor ya da görmezden geliyordu. Tüm bu ateşli tartışmaların öznesi “insan”, erkekti (man); kimse kadınlardan söz etmiyordu! Ta 1970’li yıllara kadar, “biçimlenişinde doğanın mı yoksa kültürün mü rol oynadığı” tartışılan “insan”, erkek(ler) olarak kurgulanmıştı. Kadının ne adı vardı, ne de gövdesi...
Durum sosyal bilim çevrelerinde 1970’lere gelindiğinde, yükselen kadın hareketinin bu alana sirayet etmesiyle birlikte fark edilecekti. Özellikle de antropolojik çalışmalara...
Antropolojik araştırmalarda kadınlardan söz edilmediğinden değil. Hayır, araştırmalarda kadınlar mevcuttu; ancak (Margaret Mead ve Ruth Benedict gibi iki öncü antropologu saymazsak) sadece edilgin nesneler olarak. Onlar Fransız antropolog Claude Lévi-Strauss’un yapıtında gruplar arası takasa sokulan dilsiz “trampa nesneleri” idi. Ya da Afrika’da değerli antropolojik çalışmalar gerçekleştiren Evans Pritchard Man and Woman Among the Azande (Azandelerde Kadın ve Erkek - 1974)’sini kaleme alırken tek bir Azande kadınıyla görüşmüş değildi. Onlar hakkındaki tüm bilgisi, Azande erkeklerinin söylediklerinden ibaretti!
Doğrudur, antropoloji 20. yüzyılın büyük bölümü boyunca bir “erkek mesleği” olagelmiştir. Pek az kadın, dünyanın ücra bucaklarında yaşayan avcı-toplayıcılar ya da hortikültüralistler[2] arasında yıllarca yaşamayı göze alabilecek bir özgürlük ve özgüvene sahiptir henüz. Bunu yapabilen kadın antropologların çoğu, yine antropolog olan kocaları ile birlikte çıktıkları bu serüvende kocalarının muavini ve sekreteri olarak, antropolojik araştırmaya marjinal kabul edilen kadınlar arasına karışıp onların “dedikodu”larını kayda geçirmekle, mahrem adetlerini çözümlemeye çalışmakla yükümlenmişti - ama ister araştırmacı gruba, isterse araştırılan gruba dahil olsun, kadınlar ikincildi. Esas olan, erkekti; onun pratkleri ve anlattıklarıydı.
İngiliz antropolog Edwin Ardener’ın bu “makus talih”in kırılmasındaki etkisi büyüktür. Kamerun Bakweri’leri arasında çalışan Ardener, sorunun salt “yaban” halkların kadınlara bakışından, ya da onların ataerkilliğinden kaynaklanıyor olmayabileceğini öne sürdü. Ya da “araştırıcı”nın, yani antropologun evreni de en az araştırdığı kadar “eril-merkezli”ydi. Bir başka deyişle “kadının ikincilliği” veya “suskunluğu/ bastırılmışlığı” antropologun kültürel önkabulleri arasındaydı, onun gözlemlediği “yaban” dünyaların bir gerçekliği olup olmamasından bağımsız olarak!
Gerçekten de antropoloji yıllar boyu, “erkek=kültür; kadın=doğa” öncülünden hareket etmişti. Erkeğin kültürün faili, kurucusu olduğu, doğurganlığı, emzirmesi, aybaşı görmesi vb. ile kadının ise doğaya daha yakın, biyolojik bir varlık olarak tanımlanması gerektiği paradigması! Kadının biyolojisi, onun kültür katılımcısı olarak rolünü kısıtlamakta, “avcı erkek-toplayıcı kadın” mitosunun zeminini oluşturmaktaydı. Hâlen popüler kültürde başat olan bir mitos... (“Doğanın ortaya koyduğu iş bölümünde kadın ev merkezli, evin düzeniyle çocuğun yetiştirilmesiyle ilgileniyor, yemeklerle ilgileniyor, ev kültürü merkezli bir varlık. Doğanın öyle bir işbölümü var. Erkek ise av kültürü merkezli bir varlık. O dışarı çıkıp avlanıp bir şeyler getirmek durumunda... Kadın, ev işlerinde erkeğin yardımını istiyor, erkek bir savaşçı olduğundan evdeki işlere katılmak istemiyor, gönülsüz yapıyor...” diye buyuruyor örneğin bir erkek profesör, öğretim elemanları arasında kadın algısını ölçmeye çalışan araştırmacıya![3])
Ardener’in bu saptamaları, -en azından yeni antropolog kuşakları için- çok ufuk açıcı oldu.[4] Kadınlar belki de eski kuşakların varsaydığı gibi kabileler arasında trampaya tabi tutulan suskun ve doğurgan nesnelerden ibaret değildi -onları öyle görmeyi seçen kendi kabilelerinin erkekleri ve o kabileleri inceleyen erkek antropologların niyetlerine rağmen! Belki “kadınlık hâli”, biyoloji tarafından belirlenen bir evrensel değil, zaman ve mekân içerisinde değişime uğrayabilen kültürel bir durumdu. Belki “Kadın doğulmaz, olunur” diyen Simone de Beauvoir, haklıydı!
Antropologlar toplumlara bu gözle bakmaya koyulduklarında, “kadınlık”ın farklı kültürlerde binlerce farklı biçimde tanımlanıp farklı rol beklentileriyle donatıldığını ayırd etmeye başladılar. Balililerde (Endonezya) örneğin, kadınlarla erkekler arasındaki cinsel farklılaşma, asgarî düzeydeydi. Her iki cins de benzer tarzda giyinmekte, benzer görevleri icra etmekte, birbirlerini ikame etmekteydi. Bu durum Bali mitolojisinde de yansımasını bulmaktaydı: eril ve dişil figürler arasındaki farklar alabildiğine muğlaktı...
Öte yandan, erkeklerin avcılık, kadınların toplayıcılıkta uzmanlaştığı Orta Afrika Mbutileri ve Güney Afrika !Kunglarında, bu farklılaşmaya karşın, iktisadî denetim, dinsel ve simgesel yetke, çocuk bakımı gibi konularda cinsiyet rolleri arasındaki farklılaşma, asgarî düzeydeydi... Bu avcı-toplayıcılarda erkekler kadınlar üzerinde ne iktisadî, ne toplumsal ne de cinsel denetim uygulayabiliyordu; kadınlar olabildiğince özerk bir varoluş sürdürmekteydi.
Buna karşılık, kimi toplumlarda, erkeklik ve kadınlık rolleri arasındaki farklılaşma ileri boyutlardaydı; Brezilya-Venezüella arasındaki yağmur ormanlarında yaşayan Yanomamöler’de eril şiddet, kadınlar üzerinde kolektif bir baskı ve yıldırma aracı olarak kullanılmaktaydı, örneğin... Ya da Afrika’nın batı kıyılarında yaşayan Fulanilerde (olasılıkla İslâm’ın da etkisiyle) katı bir kamusal alan-özel alan ayrımı güdülmekte, kadınların kamusal alanda boygöstermesine ancak örtülü olmaları kaydıyla izin verilmekteydi. Fulanilerde eril ile dişil toplumsal rolleri birbirinden kesin hatlarla ayrılmıştı... Bir başka deyişle, o güne dek “doğa-kültür süregenliği”nin “doğa” ucuna daha yakın olarak görülen küçük ölçekli toplumlarda kadınların konumu ve kadınlık rolleri, hiç de “doğa”ları tarafından dikte edilir gibi gözükmüyordu; aksine, toplumların geçim örüntülerinin avcı-toplayıcılığa mı yoksa hortikültüre mi dayandığına, soyun kadın tarafından mı, erkek tarafından mı izlendiği gibi bir dizi sosyo-kültürel değişkenle bağlantılı olarak geniş bir çeşitlilik sergiliyordu.
Bu durumda, kadınlık ile erkeklik arasındaki -hemen bütün toplumlarda varolduğu gözlemlenen sınırların biyolojinin çizdiği “sınır”larla çakışmadığı görülecektir. Dahası, pek çok küçük ölçekli toplum, tektanrılı dinlerin “doğal değil” diye lanetlediği eşcinsel pratikleri onaylamakta, kimi zaman va’zetmekte, kimi zaman da kutsamaktaydı. Farklı kültürler, biyolojiyi, biyolojik farklılıkları farklı “okumaktadırlar”.
Bundan böyle toplum bilimlerinde (biyolojik temelli) “cinsiyet”tense, (toplumsal-kültürel temelli) “toplumsal cinsiyet (gender)”den söz edilecektir.
Öte yandan, bu durumda şöyle bir soru çıkmaktadır ortaya: (biyolojik) eril ile dişil arasındaki sınırlar ile kültürün çizdikleri örtüşmüyorsa, bizatihi biyoloji, bir “kültürel okuma”dan ibaret olmasın? Toplumsal hiyerarşileri “doğallaştırmak”, onaylamak, meşrulaştırmak üzere başvurulan bir kaynak, örneğin? Çünkü toplumsal hiyerarşileri onaylamak üzere başvurduğumuz simgeler bedenlerimizden kaynaklandığı, yani “biyoloji” üzerine temellendikleri sürece, daha “doğal”, daha inandırıcı gelir kulağa: “Beş parmağın beşi bir değil”dir gerçekten; ve “ayaklar baş olunca” düzen bozulur! “Baş”kan başa, “ayak takımı” ise emekçilere, yoksullara, işsiz güçsüzlere, kısacası alt sınıflara tekabül eder. Popüler dil, doğru; “bilimsel” dayanaktan yoksun; pekâlâ. Ya Spencer’inden Durkheim’ına, Malinowski’sine onyıllar boyu bize toplumu bir “organizma” olarak tahayyül etmemizi öneren “bilimsel” organizmacılığa ne demeli?
Şu hâlde, şunu teslim etmeliyiz: biyoloji, insanların nerede nasıl davranmasını dikte etmekten çok, insanların nerede, nasıl davranması gerektiğine ilişkin iktisadi-siyasal-toplumsal kural ve kararları meşrulaştıran eğreltilemelerin kaynağı olarak kullanılageliyor.
Yeni “devletlû”ların “fıtrak”a ilişkin bitmez tükenmez nutuklarını dinlerken, bunu bir an olsun akıldan çıkarmamalı!

15 Nisan 2015 10:01:56, Ankara.

N O T L A R
[*] Kaldıraç, No:170, Eylül 2015…
[1] Theodor Ludwig Wiesengrund Adorno.
[2] Küçük ölçekli tarımcılar.
[3] F. Seda Kundakçı (2007). İktidar, Ataerkillik ve Erkeklik. Ankara Örneğinde Erkek Akademisyenler Üzerinde bir Çalışma. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Siyaset Bilimi Yuksek Lisans Programı için hazırlanmış Yüksek Lisans Tezi. Ankara. 2007: 77.
[4] 1970’lerde verimli tartışmaların sürdüğü “kadın antropolojisi”nin belli başlı örneklerini içeren bir derleme için bkz. Rayna R. Reiter (der.), Kadın Antropolojisi, Dipnot Yayınları, Ankara 2012.

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGÖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GÜÇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,13,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERÇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İŞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEÇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİ’NE DAİR -GEREKÇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ÖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,36,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLÂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLÂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜŞER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETÇİ MANEVİYATÇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ÖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI İSLÂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,2,ALEVÎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,1,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZİMAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKÂNSIZ AŞK” HİKÂYESİ: “AKADEMİ VE ÖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İÇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HÂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ÇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,12,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBÂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜŞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,1,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,8,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLÂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dünya,52,düsünce özgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,11,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,14,emekciler,3,EMEKÇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,7,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FİDEL İÇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,2,GERÇEKTEN DE NEDİR TERÖR,1,GÖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,3,gündem,11,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HÂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ÖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GÜN DÖRT İŞÇİ BEŞ KADIN,1,HER KÖYDE BİR “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,31,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLÂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEÇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,İŞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,İŞÇİ SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABİLECEK EN KÖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,55,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,19,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESİ İÇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,4,kriz,49,KRİZ SAVAŞ VE İŞÇİ SINIFI ÜZERİNE GÖRÜŞLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,29,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,11,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ - 1/ BREZİLYA ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREÇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREÇLERİ”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,2,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEÇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,5,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SÖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DÜŞÜNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BİR ÇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜŞÜ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,12,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIÇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLAŞMA/ DÜŞKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: İŞÇİ SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,9,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TÖRENLERİ,1,OTUZÜÇ KOR DÜŞTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ÖFKELENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ÖFORİNİN ORTASINDA,1,ÖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,öteki,25,ÖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KÖKENİ ÜZERİNE,1,ÖZERKLİKÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ÖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,özgeçmis,1,özgürlük,2,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,11,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHÇE,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,röportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,17,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,8,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,2,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,10,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleşi,2,SÖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ÖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,11,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,14,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercüme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIŞÇI MI,1,TÜRK(İYE) İSLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,76,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ÖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ÖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,24,VURUN “ÖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,17,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YÖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YÖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ÖYLE BİR YEREL YÖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ,1,ZORUNLU BİR AÇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibel🍂özbudun: BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR...[*]
BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR...[*]
sibel🍂özbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/09/biyoloji-kader-mi-ya-da-fitrata-dair.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/09/biyoloji-kader-mi-ya-da-fitrata-dair.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy