āDĆ¼nya gĆ¼nĆ¼n birinde kĆ¼Ć§Ć¼k diÅli Ƨarklar, kĆ¼Ć§Ć¼k iÅlere tutunan ve daha bĆ¼yĆ¼k olanların peÅinde koÅan kĆ¼Ć§Ć¼k insanlarla dolup taÅabi...
āDĆ¼nya gĆ¼nĆ¼n birinde kĆ¼Ć§Ć¼k diÅli Ƨarklar,
kĆ¼Ć§Ć¼k iÅlere tutunan ve daha bĆ¼yĆ¼k olanların
peÅinde koÅan kĆ¼Ć§Ć¼k insanlarla dolup taÅabilir.ā[1]
Bir kez daha seƧimin eÅiÄindeyiz. Ve bir kez daha hem muhalefette hem de sosyal medyada bir ƶforiā¦ āBu kez oldu! Bu kez dĆ¼ÅtĆ¼ dĆ¼ÅĆ¼yor! AKP (ve reisi) bu kez gidiciā¦ā
Bu iyimserliÄin hayatta karÅılık bulmasını en Ƨok isteyenlerdenim, emin olun.
Yok, ƶyle seƧim sonrasında (ErdoÄan ve partisi seƧimleri yitirse bile) ortalıÄın gĆ¼llĆ¼k gĆ¼listanlık olacaÄına inandıÄım, hatta gelecek olanlara sempati beslediÄim, gĆ¼vendiÄim vb. iƧin deÄil. Bir iktidar deÄiÅikliÄi olursa bu, nihayetinde sermayenin fraksiyonları arasında olacak. āAnadolu Kaplanlarıāndan, āMarmara Baronlarıāna dƶnĆ¼Åā¦
Ancak, AKPānin -seƧimleri yitirse de- iktidarı kolay bırakmayacaÄını dĆ¼ÅĆ¼nĆ¼yorum. Ćlke aƧısından yĆ¼ksek maliyetli bir maÄlubiyet olacak bu, eÄer olursa. Ä°Åin kƶtĆ¼sĆ¼, sandıÄa bu denli bel baÄlayan yĆ¼zde ellinin, ne seƧim gĆ¼venliÄini ve daha da ƶnemlisi gĆ¼venilirliÄini saÄlayacak, ne de olur da AKPānin seƧim ƶncesi gƶzlerimizin iƧine baka baka yaptıÄı manevralara karÅın (YSK Ć¼zerindeki denetim, mĆ¼hĆ¼rsĆ¼z zarflar, sandık kurullarına Memur-senālilerin atanması, sandıkların taÅınması, sayısı belirsiz Suriyeliāye alel acele daÄıtılan vatandaÅlıklar, KĆ¼rt illerinde seƧimlerin terƶrize edileceÄini hissettiren āsandık gĆ¼venliÄiā ƶnlemleriā¦) seƧimleri yitirirse baÅvurabileceÄi ākirli yollarāa (mesela Profesƶr Ahmet Marankiānin Belgrad ormanına gƶmdĆ¼ÄĆ¼nĆ¼ aƧıkladıÄı āƶfkesiā) karÅı direnecek araƧ ve iradeye sahip olduÄuna iliÅkin ortalıkta pek bir alĆ¢met olmamasıā¦
Tayyip ErdoÄan ve partisinin tarihe karıÅmasını isteyiÅimin nedeni, onların Ć¼lkede gerƧekleÅtirmeye kalkıÅtıkları dƶnĆ¼ÅĆ¼mĆ¼n, yani bir yandan T.Cāni OrtadoÄuādan baÅlamak Ć¼zere Osmanlı lebensraumāuna hĆ¼kmeden alt-emperyalist bir gĆ¼Ć§ odaÄına dƶnĆ¼ÅtĆ¼rme serĆ¼venine, bir yandan gƶzĆ¼kara bir neoliberalizmin iƧeride sermayenin el deÄiÅtirmesinde (sekĆ¼ler Marmara sermayesinden Ä°slĆ¢mcı Anadolu sermayesine) araƧsallaÅtırılmasına, bir yandan da toplumun aÅaÄıdan yukarı Ä°slĆ¢mĆ®leÅtirilmesi giriÅimine dayalı topyekĆ»n bir tahribat projesi olmasıā¦ Bu dƶnĆ¼ÅĆ¼mĆ¼n gerƧekleÅmesi durumunda, Ć¼lkede emekten, eÅitlikten, ƶzgĆ¼rlĆ¼kten, sosyalizmden yana herhangi bir tahayyĆ¼lĆ¼n neredeyse olanaksızlaÅmasıā¦ Yarıdan fazlası imam-hatip ƧıkıÅlı, siyer, fıkıh, hadis, kelam bilgisi kimya, biyoloji, felsefe, sosyoloji bilgisinden Ƨok, āevrimā denildiÄinde tĆ¼yleri diken diken olan, ākadınā denildiÄinde aklına Åehvetten baÅka bir Åey dĆ¼Åmeyen, tarikat-cemaat mensupları elinde yetiÅmiÅ kuÅakların elinde biƧimlenecek bir geleceÄin bir distopyadan baÅka bir Åey olamayacaÄıā¦ YaÄma Hasanāın bƶreÄi, haraƧ mezat yandaÅ ya da uluslararası sermayeye pazarlanan kıyılar, ormanlar, yeÅil alanlarā¦ Tarih, doÄa, insan demeden ƶnĆ¼ne geleni yıkan bir buldozere dƶnĆ¼ÅmĆ¼Å rant hırsının, āBen yaptım olduā pervasızlıÄının despotluÄuā¦ āCumhurbaÅkanına hakaretā suƧundan gƶzaltına alınanların, tutuklananların sayısının taciz-tecavĆ¼zcĆ¼leri katlamasıā¦ cezaevlerinde bĆ¼yĆ¼meye mahkĆ»m tutsak bebeler, ƶlĆ¼me mahkĆ»m hasta tutsaklarā¦ YakılmıÅ, yıkılmıŠKĆ¼rt kentleriā¦ āsuƧlu olmasalar bile idarĆ® tasarrufturā piÅkinliÄiyle ekmeÄinden edilmiÅ yĆ¼zbinlerce KHKālıā¦ Yetmez mi? Yetmezse sabaha dek saymaya devam edebilirimā¦
Åu hĆ¢lde sorun AKPānin bu seƧimlerde iktidardan gidip gitmeyeceÄinden Ƨok, biriken bunca soruna, adaletsizliÄe, yoksullaÅmaya,[2] zulme raÄmen bugĆ¼ne dek nasıl olup da iktidarda kalabildiÄi...
Sorunu halkın cehaletiyle ya da seƧimlerde daÄıtılan erzakla, kƶmĆ¼rle aƧıklamak fazla basite indirgemek oluyor.
SeƧimlerden sonra medyada yer alan oy haritalarına bakıldıÄında, Ć¼lkenin Ć¼Ć§e bƶlĆ¼nmĆ¼Å manzarasında (geliÅmiÅ, hayat standardı yĆ¼ksek, sekĆ¼ler Batı/kıyı Åeridi; orta geliÅmiÅ, ādinsel hassasiyetiā yĆ¼ksek SĆ¼nnĆ® Orta Anadolu ve yoksul, iÅsiz, hayat standardı dĆ¼ÅĆ¼k KĆ¼rt coÄrafyası) AKPāye teveccĆ¼hĆ¼n en Ƨok Orta Anadoluāda yoÄunlaÅtıÄı gƶzlemlenir. Hayat standartları yĆ¼ksek Ankara, EskiÅehirāin ayrıksı bir leke gibi durduÄu haritalarā¦
Bir ucunda yoksul ve yoksun KĆ¼rt coÄrafyasının, bir ucunda gelir dĆ¼zeyi, yaÅam standartları yĆ¼ksek āseƧkinā illerin yer aldıÄı bu haritada AKP seƧmeni ātam ortadaā durmaktadır. Bir baÅka deyiÅle Anadoluānun yaÅam standardı yĆ¼ksek batı kesimi seƧmeni CHPāye, en ezilmiÅi, en yoksulu gĆ¼neydoÄusu seƧmeni HDPāye, her Åeyiyle vasat olan ortası ise AKPāye oy veriyor.
Bu durumda etnik ve dinsel aidiyet duygusu, elbette ki ƶnemli, daha doÄru bir deyiÅle birƧok bakımdan belirleyici. Etnik-ulusal aidiyet duygusu baÅat olan KĆ¼rt seƧmenler HDPāye, dinsel aidiyet duygusu aÄır basanlar ise aÄırlıklı olarak AKPāye yƶnelirken, AlevĆ® seƧmenler CHPāyi yeÄliyor, ƶrneÄin. Benim burada (ƶzellikle AKP seƧmenine yƶnelik olarak) vurgulamak istediÄim, etnik-dinsel faktƶrlere eklemlenen (ve zaman zaman bunların vurgulanmasında etken olan) sosyo-ekonomik etkenler.
Evet, AKP seƧmeninin ana gƶvdesini Orta Anadolulu, her yƶnĆ¼yle vasat bir geliÅmiÅlik dĆ¼zeyi tutturmuÅ SĆ¼nnĆ®-TĆ¼rk seƧmen oluÅturuyor.
Bunu birkaƧ ƶrnekle sergilemeye ƧalıÅayım.
ĆrneÄin AKPānin 2015 Kasım seƧimlerinde en yĆ¼ksek oranı tutturduÄu, yani % 70 dolaylarında oy aldıÄı illeri ele alalım:
AKPāNÄ°N YĆKSEK (% 70 dolayları) ORANDA OY ALDIÄI Ä°LLERÄ°N
YAÅANABÄ°LÄ°RLÄ°K KRÄ°TERLERÄ°NE GĆRE SIRALAMASI[3]
|
Ä°l
|
AKP oy oranı (%)
|
Genel Sıralama
|
Ekonomi
|
EÄitim
|
SaÄlık
|
GĆ¼venlik
|
Kent hayatı
|
KĆ¼ltĆ¼r-Sanat
|
Okur-yazar olmayan oranı
|
Rize
|
75.88
|
10
|
10
|
30
|
28
|
11
|
42
|
10
|
4.2
|
Aksaray
|
71.60
|
65
|
51
|
56
|
58
|
58
|
76
|
31
|
5.1
|
Sivas
|
68.53
|
16
|
56
|
39
|
5
|
29
|
72
|
23
|
6.1
|
GĆ¼mĆ¼Åhane
|
68.35
|
41
|
43
|
29
|
33
|
72
|
12
|
56
|
4.8
|
DĆ¼zce
|
70.60
|
43
|
65
|
42
|
17
|
44
|
40
|
40
|
3.7
|
Adıyaman
|
69.17
|
62
|
54
|
65
|
75
|
30
|
14
|
72
|
7.4
|
Erzurum
|
68.29
|
27
|
53
|
52
|
14
|
20
|
73
|
28
|
6.5
|
Ćankırı
|
68.96
|
33
|
49
|
21
|
16
|
50
|
43
|
51
|
5.4
|
Bayburt
|
73.31
|
31
|
36
|
37
|
42
|
16
|
57
|
8
|
5.6
|
Konya
|
74.43
|
35
|
44
|
59
|
20
|
19
|
64
|
21
|
2.7
|
K. MaraÅ
|
71.77
|
67
|
66
|
66
|
57
|
31
|
48
|
66
|
5.9
|
KĆ¼tahya
|
67.71
|
30
|
39
|
27
|
31
|
55
|
9
|
34
|
2.6
|
GƶrĆ¼ldĆ¼ÄĆ¼ Ć¼zere AKPānin illeri (āhemÅehriā Rize ve kısmen Sivas dıÅında) 82 vilayetlik sıralamanın 30-65 aralıÄında, yani ortalarda yer almaktalar.
Bu durumu daha iyi anlayabilmek iƧin AKPānin en dĆ¼ÅĆ¼k (% 30 ve altı) oy aldıÄı illerle karÅılaÅtıralım:
AKPāNÄ°N DĆÅĆK (% 30 ALTI) ORANDA OY ALDIÄI
Ä°LLERÄ°N YAÅANABÄ°LÄ°RLÄ°K KRÄ°TERLERÄ°NE GĆRE SIRALAMASI[4]
|
Ä°l
|
AKP oy oranı (%)
|
Genel Sıralama
|
Ekonomi
|
EÄitim
|
SaÄlık
|
GĆ¼venlik
|
Kent hayatı
|
KĆ¼ltĆ¼r-Sanat
|
Okur-yazar olmayan oranı
|
AÄrı
|
26.93
|
81
|
71
|
78
|
78
|
14
|
79
|
81
|
8.6
|
Batman
|
28.38
|
72
|
68
|
75
|
52
|
34
|
66
|
58
|
7.2
|
Diyarbakır
|
21.37
|
68
|
72
|
74
|
29
|
35
|
65
|
78
|
8.7
|
Edirne
|
26.98
|
12
|
31
|
9
|
10
|
37
|
46
|
41
|
3.3
|
Kırklareli
|
27.67
|
21
|
30
|
28
|
40
|
15
|
25
|
17
|
2.5
|
Mardin
|
28.57
|
79
|
77
|
77
|
79
|
6
|
78
|
80
|
9.9
|
MuÄla
|
29.31
|
20
|
6
|
5
|
37
|
80
|
3
|
44
|
2
|
Tunceli/Dersim
|
11.69
|
49
|
67
|
2
|
36
|
63
|
50
|
50
|
7.3
|
Van
|
30.03
|
76
|
79
|
79
|
62
|
12
|
81
|
76
|
7.5
|
Bir baÅka deyiÅle, Ä°stanbul, Ankara, Ä°zmir gibi kozmopolit metropoller bir yana bırakılırsa, gƶreli kĆ¼Ć§Ć¼k ve gƶreli homojen nĆ¼fuslu iller arasında, AKP geliÅkin olanlardan (Edirne, Kırklareli, MuÄla) ve en az geliÅmiÅ ileri barındıran KĆ¼rt coÄrafyasından raÄbet gƶrmĆ¼yor. Benzer bir tablo iller bazında da ortaya Ƨıkıyor; Ä°stanbulāun āzengin/mĆ¼reffehā ilƧeleri (BeÅiktaÅ, Kadıkƶy, Bakırkƶy) seƧimlerde tercihini CHPāden, AlevĆ® ve/veya KĆ¼rt yoksulların yaÅadıÄı mahallelerde CHP ve HDP ƶne Ƨıkıyor. (Tipik ƶrnek, yoÄun bir AlevĆ® ve KĆ¼rt nĆ¼fusu barındıran, Ä°stanbulāun yoksul semtlerinden Sarıgaziā¦) Buna karÅılık AKP kentin saƧaklarındaki, gecekondudan dƶnĆ¼ÅmĆ¼Å, az ve/veya orta geliÅmiÅ ilƧelerde ƶne Ƨıkıyor: BaÄcılar, Esenler, Ćekmekƶy, Sultanbeyliā¦
SeƧim sonuƧları haritaları, AKPānin oylarını bir Ƨuval un, birkaƧ kilo kƶmĆ¼r, bir koli makarna karÅılıÄı satan en yoksullardan aldıÄı yolundaki yaygın kanıyı aƧıÄa dĆ¼ÅĆ¼rĆ¼yor. HiƧ kuÅku yok ki yoksullar, ƶzellikle de SĆ¼nnĆ®-TĆ¼rk yoksullar arasında AKPāye destek var; bir bakıma yoksulluk etnik-dinsel temelde bƶlĆ¼nmĆ¼Å durumda.
Ancak AKP seƧmeninin ana gƶvdesini, Turgut Ćzalāın deyiÅiyle āorta direkā (moda deyiÅle āorta sınıfā) oluÅturuyor. YaÅamları bir kuÅak iƧerisinde hızlı bir deÄiÅime uÄramıÅ, kentlileÅmiÅ, tırmanmakta olan, daha doÄrusu ātırmanmaā yanılsamasını yaÅayan 15-20 yıl ƶncesinin gecekonduluları, kenar mahallelileri... āTırmanma yanılsamasıā dedim; gecekondu mahallesinden dƶnĆ¼ÅmĆ¼Å yaÅam ortamlarında son yıllarda dikilen yer alan ıÅıltılı AVMāler, caddelerinden geƧen akıllı otobĆ¼sler, hemen kƶÅebaÅına aƧılan hastanenin albenisi akıllarını alıyor. Seyyar satıcılıktan, kapıcılıktan, inÅaat iÅƧiliÄinden Office boyāluÄa terfi etmiÅ kocaların gƶreli geniÅleyen maddi imkĆ¢nları, kadınlarına artık mahallelerindeki AVMāde aƧılmıŠolan Madame Cocoādan; Mudoādan alıÅveriÅ yapma ihtimalini tahayyĆ¼l etmelerine olanak veriyor. Kredi kartı kullanıyor, ıÅıltılı vitrinleri seyrediyor, reklamlarını gƶrdĆ¼kleri markaları karÅılaÅtırabiliyor, rahatsızlandıklarında neredeyse her kƶÅe baÅında aƧılmıŠhastanelerde alıyorlar soluÄu. OÄullarını -en azından liseyi bitirtip- ƶzel gĆ¼venlik yapmayı, kızlarını polisle, astsubayla evlendirme hayali kuruyorlar. Yazın, AkƧayāda, Erdekāte tatil yapıyor, hafta sonları sıcaktan bunaldıklarında mangallarıyla piknik alanlarına, sahillere koÅuyorlar. Onlar Fakir Baykurt romanlarındaki yoksul kƶylĆ¼lerin Ƨocukları; Ƨocuklukları Bekir Yıldız ƶykĆ¼lerindeki gecekondularda geƧti. Åimdi kendilerini āorta sınıfā olarak gƶrĆ¼yorlar. Ä°mrenerek, arzulayarak, ama eriÅemeyerek yetiÅtikleri iƧin olsa gerek, yoksulluÄa, yoksunluÄa dair her Åeyden nefret ediyorlar.
Ama āzenginlerdenā deā¦ Hayır, sahip olmak istedikleri, imrendikleri her Åeye, hatta daha fazlasına sahip oldukları iƧin deÄil. āZenginlerā tarafından aÅaÄılandıklarını, dıÅlandıklarını, kĆ¼Ć§Ć¼msendiklerini hissettikleri iƧin.
Bu Ć¼lkede zenginlik ve yoksulluk, Tanzimatātan bu yana yalnızca iktisadĆ®, hatta iktisadĆ®-toplumsal deÄil, aynı zamanda bir kĆ¼ltĆ¼rel yarılmaya denk dĆ¼ÅĆ¼yor: Servet merdiveninin tepelerine tırmandıkƧa āalafrangaā yaÅam tarzı daha bir deÄer kazanıyor. ReÅat Nuri GĆ¼ntekin romanlarından 1960-70ālerin YeÅilƧam filmlerine dek sinmiÅ bir kliÅe bu: zenginler yalılarda, villalarda oturur, viskinin, Åampanyanın su gibi aktıÄı partiler verir, kadınları aƧık saƧık giyinir, canlarının istediÄiyle seviÅir. Kadın-erkek hepsi halkın deÄerlerine tepeden bakarā¦ Yoksullar gecekondularda oturur, aÄırbaÅlı, dindar, ahlĆ¢klıdırlar; kadınları mutaassıp giyinir, sadık eÅ, fedakĆ¢r analardırā¦
AKP, yoksulların zihinlerinde birikmiÅ bu kliÅeler Ƨƶkeltisini mĆ¼kemmel bir propaganda aracına dƶnĆ¼ÅtĆ¼rmesini bildi. Kabul etmek gerekir ki, ākodamanāları Ć¼lkenin nihaĆ® olarak āBatılılaÅmaā idealini paylaÅan geleneksel saÄ partilerden Ƨok daha baÅarılıydı bu konuda. Yalnızca orta Anadolu SĆ¼nnĆ®lerine Ƨok cazip gelen partisinin (siyasal) Ä°slĆ¢mcı retoriÄiyle deÄil. Aynı zamanda, vasat bir dindarlıkla, tek parti dƶneminden bu yana CHP ile ƶzdeÅleÅtirilen elitizme tepki ve Tanzimatātan bu yana alt sınıflarda sĆ¼regelen āalafrangalıkā nefretini birbirine katıÅtırarak tabanını ortak bir ābizālik duygusunda birleÅtirecek bir Ƨimentoya dƶnĆ¼ÅtĆ¼rdĆ¼. āBizā ƧalıÅkan, ƧilekeÅ, milliyetƧi-maneviyatƧı mazlumlardık. āCehapeā bizi tarihimizden koparmıÅ, alafrangalaÅmaya zorlamıÅ, camilerimizi ahıra dƶnĆ¼ÅtĆ¼rmĆ¼ÅtĆ¼ā¦ āOnlarınā Ƨocukları, Geziciler camide iƧki iƧmiÅ, DolmabahƧeāde ābaÅƶrtĆ¼lĆ¼ bacıāya saldırmıÅ, āfaiz lobisiā doları ise yĆ¼kselterek milleti fakirleÅtirmiÅti. Yƶneticilerimizin bizi yĆ¼zyıldır benzetmeye ƧalıÅtıÄı Batı bizim geliÅmemizi, zenginleÅmemizi istemiyor, her hamlemize taÅ koyuyorduā¦
Ancak yalnızca ezilmiÅlik duygusu deÄil, aynı zamanda mĆ¼thiÅ bir ƶzgĆ¼ven: Biz yedi cihana hĆ¢kim olmuÅ bir imparatorluÄun torunları, yeryĆ¼zĆ¼nĆ¼n tek sahih dininin mensuplarıydık. Bir kez ehil elleri iÅ baÅına getirip iƧ ve dıŠdĆ¼Åmanları alt edersek yapamayacaÄımız iÅ yoktu: dĆ¼nyaya kafa tutar, gƶkdelenleri diker, kendi uƧaÄımızı imal eder, uzaya duble yol bile yapardık! Tek yapmamız gereken, imanımıza sarılıp iƧimizden biri, ābizāden olan, ābizāi anlayan Reisāe gĆ¼venmektiā¦
Bu āƶzgĆ¼venā yalnızca kolektif deÄil, aynı zamanda bireysel dĆ¼zlemde de tezahĆ¼r ediyordu. Kırk yıllık yoksul ve yoksun yaÅam alanlarının, mĆ¼tevazı mahallelerinin, bir anda AVMāler, ıÅıltılı dĆ¼kkĆ¢nlar, hastanelerle donandıÄını gƶren kent yoksunları, yaÅam standartlarındaki (ƧoÄunlukla alım gĆ¼Ć§lerindeki bir iyileÅmeye denk dĆ¼Åmeyen) bu āparlaklaÅmayıā AKP (ama daha Ƨok da) Reis ile ƶzdeÅleÅtiriyordu. Bu ƶzdeÅlik ise yakın geƧmiÅteki ezilmiÅliklerine ve onun āmĆ¼sebbiplerineā karÅı ƶfkelerinde sınıfsaldan Ƨok ākimlikselā bir veƧhe kazandırıyordu. ĆĆ¼nkĆ¼ bu kez dĆ¼mende āiƧlerinden biriā, Ä°mam-Hatip ƧıkıÅlı, karısı, kızları ƶrtĆ¼lĆ¼, namazında-niyazında, cemaatine imamlık yapabilen, genƧliÄinde top koÅturmuÅ, gerektiÄinde aÄzını bozan, āharbĆ®ā bir āuzun adamā vardı. Ćniversite diplomasının olmaması umurlarında deÄildi, hatta bu durum onu kendilerine daha Ƨok yaklaÅtırıyordu (bu toplumun yĆ¼zde 89āunun Ć¼niversite diploması yok); Ƨalıp ƧırptıÄına dair sƶylentiler, bir kulaklarından girip diÄerinden Ƨıkıyordu (ne de olsa ābal tutan parmak yalardıā, ve de āadam ƧalıÅıyorāduā¦), sƶylediÄi yalanlar onların hayallerine denk dĆ¼ÅtĆ¼ÄĆ¼ ƶlĆ§Ć¼de rahatsız edici deÄildi; lĆ¼kse belenmiÅ yaÅamı, kendine yaptırdıÄı saraylar, altın kaplama yemek takımları, kuÅ sĆ¼tĆ¼ eksik ziyafetler, bıldırcın yumurtalı kahvaltılarā¦ Nihayetinde ābizden birininā baÅarısıydı: KeloÄlanāın peri padiÅahının kızını tavlayıp saraya girmesine kim kızabilir kiā¦ Yeter ki āuzayan kol, bizden olsunā!) Ćzetle Reisāte āentel takımıānı rahatsız eden ne varsa, onların kabulleriydiā¦ Yalnızca kabulleri deÄil, entellerle, seƧkinlerle, ālaiklerleā āhesaplaÅmalarıānın bir aracıā¦ ĆĆ¼nkĆ¼ onlar āReisāle birlikte bugĆ¼ne dek dıŠkapısında tutuldukları devletin Ć¼st katlarına dek yĆ¼kselmiÅler, āmuteber vatandaÅlarā olmuÅlardı. En azından kendilerini ƶyle hissediyorlardı. āYukarıdakilerā kendilerindendi; dilleri onların dili, ufukları, arzuları, ƶzlemleri onların ƶzlemleriydi: heimlichā¦ āReisā ya da Ƨevresi, o gĆ¼ne kadar kendilerine ātepeden bakanā āmĆ¼rekkep yalamıÅālara hadlerini bildirdikƧe onların yĆ¼reÄi soÄuyordu.
YaÅadıÄımız iktisadi zulme, krizlere, yoksullaÅma-yoksunlaÅmaya, iÅƧi-kadın cinayetlerine, yolsuzluklara, Ć¼lkenin bir baskı ve korku iklimine belenmiÅ olmasına, hileye-hurdaya, yalana-dolana raÄmen, anketlerde AKPānin āReisāine yƶnelik desteÄin yĆ¼zde 50 dolaylarında kilitlenmesinin ve AKPāden kitlesel kopuÅların gerƧekleÅmemesinin nedeni, bu āƶzdeÅleÅimā duygusu olsa gerek.
Velhasıl, āReisā TĆ¼rkiyeānin āvasatāının, Anadoluānun ortasının, son 30-40 yılda kırlardan kentlere, gecekondulardan merkeze taÅınanlarının (olabildiÄi) kadarıyla ābaÅarıā ƶykĆ¼sĆ¼. Onların āmaÄduriyetālerini sahiplenmesi (ābu Cehape var ya, bu Cehape, bize sĆ¼pĆ¼rge sapından ekmek yedirdi, camileri ahıra Ƨevirdi, tek parti dƶneminde 70 kiÅilik sınıflarda okudum, kızlarım baÅları ƶrtĆ¼lĆ¼ olduÄu iƧin okula alınmadı, camide iƧki iƧtilerā¦ā) salt āpalavraādan ibaret deÄil. Bu kesimlerin kolektif belleklerinde birikmiÅ sembolleri uyarıp, āonlarāa (elitler, bĆ¼rokratlar, monÅerler, enteller, Batı hayranlarıā¦) karÅı (kĆ¼ltĆ¼rel bir) ābizālik duygusunu pekiÅtirme giriÅimiā¦ Son derece bilinƧliā¦
Bu ābizlikā duygusunun kendini kitlesel ve/fakat tehlikede hissettiÄinde neler yapabileceÄine Alman faÅizminin tarihi tanıktır. Polarize toplumlarda durumundan hoÅnut, kendini liderle ƶzdeÅleÅtirmiÅ, muarızının melanet ve ihanetine inandırılmıŠyıÄınlar, en feci suƧların dƶlyataÄı olabilir. Dilerim ki AKP tabanında dolaÅımda olan eli silahlı cengaver gƶrĆ¼ntĆ¼leri, silah deposu resimleri, ākan banyosuā sƶylemleri, kof bir bƶbĆ¼rlenmeden, karÅılıksız bir kostaklanmadan ibarettir.
Ancak yine de, sosyalistlerin, devrimcilerin iÅi salt ādemokratik tecelliāye, ādipten gelen dalgaā ƶforisine, āÅenlikli muhalefetā sƶylemlerine bırakmayıp, en Åom olasılıklara hazırlıklı olmasında yarar var.
18 Haziran 2018 15:50:09, Ä°stanbul.
N O T L A R
[*] Newroz, Haziran 2018ā¦
[1] Max Weber.
[2] āMetal Ä°Å Sendikası Sınıf AraÅtırmaları Merkeziānin (BÄ°SAM) verilerine gƶre son 13 yılda teknoloji Ć¼rĆ¼nlerinde alım gĆ¼cĆ¼ artarken, beslenme gibi temel harcama kalemlerinde azaldı.
Merkezin aƧıkladıÄı rapora gƶre TĆÄ°K Madde Fiyatları Ć¼zerinden son 13 yıldaki fiyat hareketleri incelenerek, yurttaÅların enflasyon karÅısındaki alım gĆ¼cĆ¼ hesaplandı.
En ciddi alım gĆ¼cĆ¼ kaybı yĆ¼zde 41 ile beyaz peynir, yĆ¼zde 36 ile zeytinyaÄı, yĆ¼zde 26 ile kira, yĆ¼zde 23 ile dana eti, yĆ¼zde 19 ile yumurta, yĆ¼zde 18 ile ekmek ve yĆ¼zde 16 ile domateste.
Buna karÅılık alım gĆ¼cĆ¼ fotoÄraf makinesi iƧin Ć¼Ć§ kat, bilgisayarda da iki kat artarken, uƧak bileti iƧin alım gĆ¼cĆ¼ artıÅı yĆ¼zde 61, sĆ¼t iƧin yĆ¼zde 35, patates iƧin yĆ¼zde 16 oranında.ā ( āSon 13 Yılda Alım GĆ¼cĆ¼ Beyaz Peynir, Ekmek, Kira Gibi Kalemlerde Azaldıā, Diken, 5 Aralık 2016, http://www.diken.com.tr/son-13-yilda-alim-gucu-beyaz-peynir-ekmek-kira-gibi-kalemlerde-azaldi/) Bu ne anlama mı geliyor? Toplumun en yoksul kesimlerinin alım gĆ¼cĆ¼ AKP iktidarı boyunca muntazaman dĆ¼Åerken, Ć¼st katmanlarda bir bollaÅma yaÅanmıÅ. Nitekim āhavuzāculardan Ergun Babahan da Starāda hayretini gizlemiyor: "zenginleÅtirdikleri AKPānin karÅısında; yoksullaÅtırdıkları destekƧisiā¦ā (http://www.islamvehayat.com/m/-zenginlestirdikleri-akp-nin-karsisinda-yoksullastirdiklari-destekcisi-_d4911.html)
[3] DeÄerler āTĆ¼rkiyeānin YaÅanabilir Ä°lleriā (Sabah, 07.09.2010 https://www.sabah.com.tr/galeri/turkiye/turkiyenin_yasanilabilir_illeri) ānden derlenmiÅtir.
[4] DeÄerler āTĆ¼rkiyeānin YaÅanabilir Ä°lleriā (Sabah, 07.09.2010 https://www.sabah.com.tr/galeri/turkiye/turkiyenin_yasanilabilir_illeri) ānden derlenmiÅtir. AKPānin Kasım 2015 seƧimlerinde en dĆ¼ÅĆ¼k oyu (% 11.11) aldıÄı il olan Åırnak bu sıralamada yer almamaktadır.
Yorum Ekle