SİBEL ĆZBUDUN-TEMEL DEMİRER “Tarih yargıƧ, infazcısı ise proletaryadır.” [2] 2019’un 1 Mayıs’ına gidiyoruz; yol(umuz) hĆ¢lĆ¢ ...
SİBEL ĆZBUDUN-TEMEL DEMİRER
“Tarih yargıƧ,
infazcısı ise proletaryadır.”[2]
2019’un 1 Mayıs’ına gidiyoruz; yol(umuz) hĆ¢lĆ¢ engebeli ve dolambaƧlı.
Totaliter bir zorbalıÄın kollarında krizle sarsılıp savrulan ve kaptan kƶÅkünde CumhurbaÅkanı Recep Tayyip ErdoÄan’ın olduÄu[3] Türk(iye) ekonomisi emekƧiler iƧin bir “cehennemi” andırıyor!
‘Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) İktisat Profesƶrü Daron AcemoÄlu’nun “Åu anda ekonominin negatife girmesi engellenemez boyutta. Umarım sistemik krizi gƶrmeyiz. Ama bazı Åirketlerin batması, iÅsizliÄin artmasının ƶnünü kapatamayacaÄız,” yorumunu yaptıÄı konuda; Prof. Dr. Refet Gürkaynak da “İdare ediyoruz idare ediyoruz, Åimdi idare edemeyeceÄimiz noktaya geldik… Memleket yaÅanılmaz hĆ¢le geldi. Memlekette durgunluÄun olduÄu aÅikĆ¢r; canımızın acıyacaÄı kesin,” diye ekliyor![4]
ING Bank’a gƶre, yurttaÅların yüzde 82’si yeterli geliri olmadıÄı iƧin para biriktiremeyip; yüzde 12’si de borƧlarından dolayı tasarruf yapamıyorken;[5] “CumhurbaÅkanı ‘Kriz mıriz yok, hepsi manipülasyon’ diyor. O Ƨok deneyimli ve bilgili bir liderdir. Veriler ƶnemli deÄil... Verilere bakarak, CumhurbaÅkanı’nı sorgulamak size düÅmez. DoÄru, ekonomi yavaÅlıyor, enflasyon artıyor, iÅsizlik ve iÅƧi eylemleri de. Bir stagflasyon sƶz konusu. Yine de siz kriz mıriz demeyiniz, çünkü CumhurbaÅkanı, ‘Kriz mıriz yok, hepsi manipülasyon’ diyor. O Ƨok bilgili bir liderdir,”[6] notunu düÅen Ergin YıldızoÄlu’nun vurguları ne Ƨok Åey anlatıyor deÄil mi?
MüthiÅ bir eÅitsizlik kıskacındaki coÄrafyamızda vatandaÅların bankalara borcu 511 milyar lira iken, 163 bin 180 gerƧek ve tüzel kiÅinin mevduatı 1 trilyon 24 milyar 777 milyon lira oldu!
Ayrıca zamanında ƶdenmediÄi iƧin takibe alınan krediler ise 10.3 milyar lira artarak 1 Mart 2019 itibarıyla 104 milyar liraya Ƨıktı.[7]
Zenginler, aƧlıÄa mahkĆ»m ettikleri yoksulların yaÅamlarından Ƨalarak servetlerine servet katarken; yurtdıÅı bankalardaki dƶviz mevduatı 2018’in Haziran-Ekim dƶnemindeki 4 ayda (Haziran’da 25 milyar 895 milyon dolar seviyesinde iken) 17 milyar dolar artarak 42.8 milyar dolara ulaÅtı.[8]
Bu tabloda ‘Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’, 2018’in Mart sonu itibarıyla bankacılık sektƶrünün ilk Ƨeyrek kĆ¢rının, 2017’nin aynı dƶnemine gƶre, yüzde 5.1 artarak 13 milyar 912 milyon lira olduÄunu aƧıkladı.[9]
Deniz Bank 2018’in ilk ƧeyreÄinde 606 milyon TL net kĆ¢r elde etti.[10]
Yapı Kredi Bankası 2018’in ilk ƧeyreÄini 1.24 milyar TL’lik net kĆ¢r ile tamamladıÄını aƧıkladı.[11]
Anadolu Sigorta 2017’deki net kĆ¢rını yüzde 110 artırarak, 184.2 milyon liraya yükseltti.[12]
ÅiÅecam, 2018’in ilk altı ayında 1.6 milyar TL net kĆ¢r etti.[13]
Bu arada ‘Forbes’ da Türkiye’nin, en zengin ilk 100 kiÅisini aƧıkladı. Listedeki isimlerin kiÅisel servetleri ise dudak uƧuklatıyor. AƧlık sınırının altında yaÅam mücadelesi veren 7.5 milyon asgari ücretlinin 1.5 yıl ƧalıÅınca elde ettiÄi gelir, 25 kiÅinin kiÅisel servetine ancak ulaÅıyor.
Listeye gƶre Türkiye’nin en zengin ilk 25 kiÅisinin toplam serveti 42.9 milyar dolara ulaÅtı. Günlük kur ile hesaplandıÄında bu servetin Türk Lirası cinsinden büyüklüÄü ise 227.3 milyar TL. (Ćstelik bu servet hisse senedi, mevduat, tahvil, bono gibi nakit benzeri varlıklardan oluÅuyor, nakit olmayan ve beyan edilmeyen varlıklar ise hesaba dahil deÄil.)
‘Forbes 100’ listesinde ‘Rƶnesans Holding’ BaÅkanı Erman Ilıcak, Türkiye’nin yüzde 20’si aƧlık sınırının altında yaÅarken 3.8 milyar dolarlık serveti ile ilk sırada yer aldı.[14]
Ekonomik kriz servet sahiplerini etkilemezken; DİSK’in ‘2019 Asgari Ćcret GerƧeÄi Raporu’na gƶre, Türkiye asgari ücretlilerin toplam ƧalıÅanlara oranında yüzde 43 ile Avrupa birincisi. Türkiye’yi yüzde 19 ile Slovenya takip ediyor. Buna gƶre Türkiye’de sadece emeÄi ile geƧinen insanların yüzde 43’ü asgari ücret elde ediyor. 2019’da asgari ücret civarında gelir elde eden kiÅi sayısı ise yaklaÅık 7.5 milyon. 2019 yılında ayda net 2020 TL ile geƧinmek zorunda kalan 7.5 milyon kiÅinin yıllık net geliri 181.8 milyar TL.
Yani 25 kiÅinin toplam serveti 227.3 milyar TL iken; 7.5 milyon asgari ücretlinin yıllık net geliri: 181.8 milyar TL oluyor![15]
Bƶylelikle yoksulların ülke nüfusuna oranı 2002’de yüzde 18 iken, 2019’da yüzde 37.5’e ulaÅıyor![16]
‘Bloomberg’ün enflasyon ve iÅsizlik oranlarını toplayarak oluÅturduÄu ‘Sefalet Endeksi’nde Türkiye 62 ülke arasında dƶrdüncü sırada yer aldı. Enflasyon oranı yüzde 8 milyonu aÅan Venezüella aƧık ara birinci olurken, onu sırayla Arjantin, Güney Afrika, Türkiye ve Yunanistan izledi.[17]
İÅsizliÄin ve enflasyon Ƨift haneye demirleyip; sefaletin boyutları her geƧen gün artarken; Mahfi EÄilmez’in analizine gƶre Türkiye, sefalet endeksinde kırılgan beÅli iƧinde ikinci sırada yer alıyor.[18]
Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘Gelir ve YaÅam KoÅulları AraÅtırması’, gelir eÅitsizliÄinde Meksika ve Åili’den sonra üçüncü sırada yer alan Türkiye’de geƧinebilmenin, her geƧen gün zorlaÅtıÄını ortaya koydu. Nüfusun yüzde 36.6’sına denk gelen 29 milyon yurttaÅın evlerinde de sızdıran Ƨatı, nemli duvar ve çürümüŠpencere ƧerƧevesi sorunu yaÅandı. 2016’da taksit ƶdemeleri veya borƧla yaÅamak zorunda olanlar 54 milyon kiÅi iken, 2017’de bu sayı bir milyon kiÅi artarak 55 milyona yükseldi.[19]
ĆalıÅanların yüzde 83’ü (12 milyon kiÅi), 1.404 TL ile 2 bin 808 TL arası bir maaÅ ile geƧinirken;[20] ‘BirleÅik Metal İŠSendikası Sınıf AraÅtırmaları Merkezi’nin verilerine gƶre, aƧlık sınırı 15 yılda 4.23 kat arttı.[21]
Tüm bunlara ek olarak: İÅsizlik oranı yüzde 13.5 seviyesine yükseldi, genƧ nüfusta ise (15-24 yaÅ) 5.3 puanlık artıŠile yüzde 24.5’e ulaÅtı. Sosyal güvenceden yoksun yurttaÅ sayısı 10.5 milyona yükselirken, 18 yaÅ ve üstü toplam 56.3 milyon nüfusun 8.2 milyonunun geliri asgari ücretin üçte birinden az. İÅte bu yoksulluk tablosu gƶzden kaƧırılmak isteniyor.[22]
Türkiye, gerek AB gerekse OECD ülkeleri ile karÅılaÅtırıldıÄında yüksek oranlı iÅsizlik oranlarına sahip bir ülke. Türkiye, Kasım 2018 itibariyle ile Yunanistan ve İspanya’dan sonra en yüksek iÅsizlik oranına sahip durumda.[23]
Yoksulluk + iÅsizlik borƧ bataÄını derinleÅtirirken; kredi kartlarıyla borƧlanan yurttaÅ sayısı 32 milyona, takipteki borcun tamamı ise 72.5 milyar TL’ye yükseldi.[24]
Batık krediler, Ocak 2018 itibariyle 73.6 milyar TL ile dramatik boyutlara ulaÅtı. Ćdenemeyen ticari ve bireysel krediler nedeniyle konuttan fabrikaya, otelden düÄün salonuna, kümesten baÄ bahƧeye kadar binlerce gayrimenkul bankaların eline geƧti. 19 bankada 13 bine yakın gayrimenkul var. [25]
Bƶylesine vahim bir kompozisyonda 3 yılda Saray’ın günlük harcaması yüzde 50, seyahat bütƧesi yüzde 40, mutfak harcaması yüzde 49, temizlik harcaması yüzde 69, ziyafet bütƧesi yüzde 18 yükseldi. CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın, Saray’a taÅındıÄı 2015’den itibaren CumhurbaÅkanlıÄı’nın bütƧesinden yapılan harcama kalemlerinin büyük oranda arttıÄı gƶrüldü. CumhurbaÅkanlıÄı’nın 2015 ve 2017 yılı raporları karÅılaÅtırıldıÄında; 3 yılda Saray’ın günlük harcamalarında ƶnemli bir artıŠyaÅandı.
Günlük harcama yüzde 50 arttı: CumhurbaÅkanlıÄı’na 2015 iƧin 397 milyon TL bütƧe ayrıldı. Bununla yetinmeyen CumhurbaÅkanlıÄı 2015 sonunda 471 milyon 929 bin 937 lira harcama yaptı. Bƶylece Saray, 2015’de bir günde ortalama yaklaÅık 1.2 milyon lira para harcadı. 2017 SayıÅtay raporu ise CumhurbaÅkanlıÄı’nın günde ortalama 1.8 milyon harcama yapıldıÄını ortaya koymuÅtu. Bu da Saray’ın 1 günlük harcamasının 3 yıl iƧinde yüzde 50 arttıÄını gƶsterdi.
Personel harcaması yüzde 62 arttı: 2015’de CumhurbaÅkanlıÄı personeli iƧin sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri ile birlikte 72 milyon 583 bin 364 TL harcandı. Bu rakam 2017 yılında 117 milyon 840 bin 381 TL’ye Ƨıktı. Yani CumhurbaÅkanlıÄı personeli iƧin 3 yılda yapılan ƶdeme yaklaÅık yüzde 62 arttı. Tüketim harcaması yüzde 23 arttı…[26]
İÅĆİLERİN HĆLİ
Kapitalist eÅitsizlik tablosundan fazlasıyla payını alan iÅƧilerin hĆ¢line gelince!
AKP iktidarında 22 binin üzerinde emekƧi, iÅ cinayetlerinde yaÅamını yitirdi. ĆalıÅma Åartları giderek aÄırlaÅtı, ücretler düÅtü, iÅsizlik oranı arttı.
ĆalıÅma yaÅamında büyük bir mezarlık yaratan AKP Zonguldak, Soma, Ermenek, Åirvan, Åırnak ve diÄerlerinin mimarı oldu.
Bu sürede, iÅsizlik arttı, grevler yasaklandı, ücretler düÅtü ve ƧalıÅma saatleri uzadı. AKP iktidarı, iÅƧi sınıfının kayıplar yılı oldu.
AKP’nin iktidarı emek cephesi iƧin karanlık bir Ƨiziyor. 6.2 milyon kiÅi iÅsiz. OHAL KHK’leriyle 111 bin kamu emekƧisi iÅinden edildi. SendikalaÅma oranı yüzde 12’ye indi. 22 binin üzerinde iÅƧi kƶtü ƧalıÅma koÅullarına kurban gitti. TaÅeronlaÅma arttı. ĆzelleÅtirmeler nedeniyle birƧok kiÅi iÅini kaybetti.
İktidarın emek düÅmanı politikaları kesintisiz sürerken, devlet grevleri yasaklamaya ve grev kırıcılıÄı yapmaya; sendikal kadrolar ƶrgüt üyeliÄinden tutuklanmaya baÅlandı.
AKP iktidara geldiÄi 2002’den bu yana aralarında ÅiÅecam, Petlas, Erdemir’in de olduÄu 14 grevi yasakladı. 14 grevin 6’sı ise OHAL dƶneminde engellendi.[27]
ILO verilerine gƶre, dünyada her 15 saniyede 1 iÅƧi, iÅ cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Her yıl 2 milyon fazla iÅƧi meslek hastalıÄı ve iÅ kazaları sonucu hayatını kaybediyor. Ćlkemizde İÅƧi SaÄlıÄı ve İŠGüvenliÄi Meclisi’nin verilerine gƶre; 2017’de 2006 iÅƧi iÅ cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2018’in ilk 3 ayında ƶlen iÅƧi sayısı en az 386’ya ulaÅtı. 2002-2017 arasında en az 22 bin iÅƧi hayatını kaybetti.
Gerek iÅsiz sayısı gerekse iÅsizlik oranları düzenli bir tırmanıŠiƧinde. GeniÅ tanımlı iÅsizlik yüzde 18.3 olarak gerƧekleÅirken genƧ iÅsizliÄi yüzde 21’e yaklaÅtı. Ne eÄitimde ne de istihdamda olan genƧlerin oranı ise yüzde 24.2’ye yükseldi. Bƶylece her dƶrt genƧten biri istihdam ve eÄitimin dıÅında kaldı.[28]
2001’de iÅƧilerin resmi sendikalaÅma oranı yüzde 57.2 idi. Bugün idse Türkiye’deki her 100 iÅƧiden sadece 12 tanesi sendikaya üye. 2018 verilerine gƶre Türkiye’deki iÅƧilerin yüzde 12.38’e sendikalı. Toplamda sendikalı iÅƧi sayısı ise 1 milyon 714 bin civarında.
Türk-İÅ, 925 bin 39 iÅƧiyle en fazla üyeye sahip iÅƧi konfederasyonu durumunda. Türk-İŒi, 615 bin 301 üye ile Hak-İÅ, 149 bin 187 üye ile DİSK izliyor.[29]
İÅƧiler arasında sendikalaÅma oranının Ƨok düÅük olduÄu Türkiye’de sendikalı memur sayısı da düÅüÅe geƧti. 2017’de yüzde 69.2 olan memurlarda sendikalaÅma oranı 2018 yılında yüzde 67.6’ya geriledi. ĆƧ büyük konfederasyondan Türkiye Kamu-Sen ile KESK’in üye sayısı düÅerken birƧok konuda hükümete destek veren Memur-Sen’in üye sayısındaki artıŠdikkat Ƨekti. 2002’de 40 binlerde olan Memur-Sen’in üye sayısı, 1 milyonu geƧti.[30]
Yani sendikalara ve emeÄe yƶnelik saldırılarıyla sendikaları abluka altına alan AKP, yandaÅ sendikaları ihya ederken;[31] her 100 iÅƧiden 86’sı sendikasız ƧalıÅıyor ve sarı sendikaların üye sayıları ise hızla artıyor.[32]
Bu arada ƶrgütlenmenin en düÅük olduÄu iÅkolu inÅaat sektƶründe 1.8 milyon iÅƧiden sadece 55 bini sendika üyesiyken;[33] sendikaların hĆ¢liyse tam bir faciadır!
“Nasıl” mı?
Mesela Gemi ve tersanelerde ƶrgütlü Türk-İŒe baÄlı Dok Gemi-İŠSendikası’nın 11 yıllık baÅkanı Necip NalbantoÄlu’nun oÄlu Emre Ahmet NalbantoÄlu, iÅ hayatına giriÅ yapmasının üzerinden 1 yıl geƧmeden sendikanın genel merkez yƶnetim kurulu üyesi seƧilip; 5 Ocak 2019’daysa sendikanın genel sekreteri olması gibi!
Baba NalbantoÄlu, bir gün ƧalıÅsa bile herkesin bƶyle bir hakkı olduÄunu savunurken; sendikacılıkta iÅyeri temsilciliÄi, Åube yƶnetiminden genel merkez yƶnetimine uzanan ortalama 10 yıllık kariyer sürecini Necip NalbantoÄlu’nun oÄlu Emre Ahmet NalbantoÄlu, yaklaÅık 8 ayda tamamlayıverdi!
2014’de ƧalıÅma hayatına baÅlayan Emre Ahmet NalbantoÄlu, aynı yıl Åube baÅkanı, 1 yıl bile dolmadan da sendika genel merkez yƶnetimine seƧildi. Sendika BaÅkanı baba NalbantoÄlu, “Yasal mevzuatın iƧinde olduktan sonra kiÅilerin adaylıÄını ahlĆ¢ki olarak sorgulamıyoruz,” dedi![34]
2019 1 Mayıs’ı eÅiÄinde tablo, “Yeni Ekonomi Programı”yle iÅƧilerin kıdem tazminatına bile el atılmaya kalkıÅılmıÅken; ne yazıktır ki bƶyle!
Ancak her Åeye raÄmen -tarihte olduÄu gibi-, gelenekten geleceÄe yƶnelen 1 Mayıs bir ƧıkıŠolabilir (mi?)
TARİH (BİLGİSİ)
Tarihe bakmadıkƧa, bugünü kavrayıp, geleceÄe yƶnelik ƶngƶrülerde bulunmak, politik tavırlar geliÅtirmek, neredeyse imkĆ¢nsızdır.
Ćünkü baÅarı ya da baÅarısızlıkların, kazanım veya kaybediÅlerin bir tarihi vardır.
Bu baÄlamda insan(lık)a eleÅtirel bakma yeteneÄi kazandıran tarih bilinci ƶnemli bir mevzi ve aynı zamanda da ƶzgürleÅme, dünyanın deÄiÅtirilmesi doÄrultusunda politik bir ufuktur.
Ćzellikle de, toplumsal hafıza aƧısından müthiÅ zengin bir laboratuar ƶzelliÄi taÅıyan emeÄin, ezilenlerin ve iÅƧi hareketlerinin mücadeleleri Åahsında.
Bu kapsamda 1 Mayıs, baÅlı baÅına mücadeleci bir geleneÄin mirası olarak her coÄrafyada farklı bir anlam ifade ederken; sadece “1 Mayıs” deÄil onun ƶtesidir...
Mesela Türkiye’de 1 Mayıs 1977’de katledilen 34 canın sorulmamıŠhesabını düÅünmeden İstanbul’da 1 Mayıs’ın “1 Mayıs” olamaması gibi...
Sınıfsal mücadele tarihinde müthiÅ bir ƶneme sahip olan 1 Mayıs resmi bir müsamere deÄildir, olamaz da…
ABD’de iÅƧilerin günlük ƧalıÅma süresinin 8 saate indirilmesi iƧin 1884’te baÅlattıÄı mücadeleye dayanan 1 Mayıs, 1886’dan itibaren kitlesel grevlerle yaygınlaÅarak küresel nitelik kazandı. Ćünkü 1 Mayıs, 8 saatlik iÅgünü mücadelesinden doÄdu. ĆalıÅma süresinin sınırlanması ve 8 saatlik iÅgünü mücadelesi, XIX. yüzyılda iÅƧi sınıfının ve sendikal hareketin en ƶnemli talebiydi. Uzun ve aÄır ƧalıÅma süreleri karÅısında 8 saatlik iÅgünü, iÅƧi sınıfı mücadelesinin uzun erimli bir mücadele hedefi hĆ¢line geldi. 8 saatlik iÅgünü mücadelesi 1880’lerde ivme kazanmaya baÅlamıÅtı. Ancak bu uÄurdaki grevler ve gƶsteriler güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak bastırılıyordu.
ABD’de sendikalar 8 saatlik iÅgünü talebiyle 1 Mayıs 1886 tarihinde ülke Ƨapında grevler ve gƶsteriler düzenleme kararı aldı. 1 Mayıs 1886 günü ABD’de 10’dan fazla kentte 350 bin dolayında iÅƧinin katıldıÄı gƶsteriler yapıldı. Chicago’daki 1 Mayıs gƶsterilerine 80 bin kiÅi katılmıÅtı. Ćlke tarihinin o güne deÄin en büyük iÅƧi gƶsterisi Chicago 1 Mayıs 1886 gƶsterisi olmuÅtu. 1 Mayıs geleneÄi bu gƶsterilerden doÄmuÅtur.
Ancak 1 Mayıs ile ilgili pek Ƨok kaynak, 3-4 Mayıs 1886’da Chicago Samanpazarı’nda yaÅanan olayları 1 Mayıs geleneÄinin doÄuÅu olarak kabul etmektedir. Bu hatalı bir deÄerlendirmedir. Samanpazarı olaylarının doÄrudan 1 Mayıs ile baÄlantısı yoktur. 3 Mayıs 1886 günü Chicago’da kurulu International Mc Cormick Harvester fabrikasında, anarÅist sendikacıların ƶncülük ettiÄi grevi iÅveren grev kırıcıları kullanarak kırmak istedi. Grevcilerin üzerine aƧılan polis ateÅi sonucunda 4 iÅƧi ƶldü. 4 Mayıs 1886 günü yapılan protesto gƶsterisi polis tarafından daÄıtılmak istenirken kimin tarafından atıldıÄı belirlenemeyen bir bomba, bir polis Åefinin ƶlmesine ve Ƨok sayıda polisin yaralanmasına yol aƧtı. Polisin gƶstericiler üzerine aƧtıÄı ateÅ neticesinde ise yaklaÅık 10 kiÅi ƶldü, 50 kiÅi ise yaralandı. Bu olayların sonucunda tutuklanan sendikacılar düzmece delillerle idama mahkĆ»m edildi, bunlardan dƶrdü idam edildi.
Milletlerarası İÅƧi KardeÅliÄi TeÅkilĆ¢tı’nın 1889 Paris Kongresi’nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi), iÅƧilerin dayanıÅmaları amacıyla yılda bir gün, iÅƧilerin ortak bayramı ilan edildi. Amerikalı sendikacıların ƶnerisi üzerine o gün “1 Mayıs” olarak belirlendi. İkinci Enternasyonal’in ƧaÄrısı üzerine düzenlennen 1 Mayıs 1890 gƶsterileri gƶrkemli oldu. 1 Mayıs’ın kƶkeni 8 saatlik iÅgünü talebi olup, Chicago Samanpazarı katliamı iÅƧi hareketinin ayrı bir sayfasıdır.
CoÄrafyamızda ilk 1 Mayıs, 1909’da Ćsküp’te kutlanırken, 1910’da diÄer Rumeli Åehirlerinde de kutlanmaya baÅlandı. İstanbul’da ise ilk 1 Mayıs’ın 1912’de kutlandıÄı belirtiliyor. 1921 yılında iÅgal kuvvetlerinin yasaklama giriÅimlerine raÄmen 1 Mayıs gƶsterileri yapıldı ve Tramvay, Vapur ve HaliƧ tersanesi iÅƧileri iÅ bırakarak 1 Mayıs’ı kutladılar. 1922 yılında 1 Mayıs, İstanbul ve Ankara’da kutlandı. 1923’de toplanan İzmir İktisat Kongresi 1 Mayıs’ın Türkiye İÅƧileri Bayramı olmasını benimsedi, ayrıca tarım dıÅı iÅlerde ƧalıÅma süresinin 8 saat olması kabul edildi. Bu yılın 1 Mayıs’ı ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Adapazarı’nda kutlandı.
1925’de Takrir-i SükĆ»n Kanunu’na dayanılarak Amele Teali Cemiyeti’nin yürüyüŠve miting düzenlemesine izin verilmedi. Bunun üzerine 1 Mayıs salon toplantısıyla kutlandı. 1 Mayıs kutlamalarına katılanlar, 1 Mayıs’ın anlam ve ƶnemi üzerine broÅür yayımlayanlar tutuklandı, İstiklal Mahkemelerinde yargılanarak hapse mahkĆ»m edildiler. 1927 yılında Amele Teali Cemiyeti’ne “kamu taÅıtlarının iÅlemesine engel olmamak” koÅuluyla izin verildi. Ancak kutlama izinli olmasına karÅın kutlama sonrasında tutuklamalar ve iÅten atmalar yaÅandı.
İzmir İktisat Kongresi’nde 1 Mayıs’ın iÅƧi bayramı olarak kutlanmasına yƶnelik bir karar alınmasına karÅın bu karar uygulanmadı. 1 Mayıs, 1935’de Ƨıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun ile Bahar Bayramı olarak kabul edildi.
1926’dan 1975’e kadar süren fiili yasak dƶneminde kitlesel ve yasal 1 Mayıs kutlaması yaÅanmadı. 1 Mayıs ƶncesinde solcuların ve sendikacıların gƶzaltına alınmaları sıradan bir uygulama hĆ¢line geldi. 27 Mayıs sonrasında her 1 Mayıs ƶncesi gelenek hĆ¢lini alan baskı ve tutuklamalara son verildiyse de 1 Mayıs’ın yasal olarak kutlanması mümkün olmadı. Türk-İŠ1 Mayıs’ı iÅƧi bayramı olarak kabul etmedi, “komünist bayramı” olarak gƶrdü. DİSK kuruluÅunun ardından 1 Mayıs’ı kutlamak iƧin ƧeÅitli giriÅimlerde bulundu, ancak 1975’e kadar 1 Mayıs kitlesel kutlanamadı. Yarım yüzyıl sonra ilk aƧık ve yasal 1 Mayıs kutlaması 1975’de İstanbul TepebaÅı’nda bir salonda TSİP (Türkiye Sosyalist İÅƧi Partisi) tarafından yapıldı. Türkiye’de 1 Mayıs’ın kitlesel kullanıÅında DİSK ve Kemal Türkler’in rolü kritiktir.
Türkiye’de 1 Mayıs’ın ilk kez büyük ve gƶrkemli bir mitingle kutlanması 1976’da DİSK ƶncülüÄünde oldu.[35] DİSK tarafından düzenlenen 1977 1 Mayıs’ı ise daha kalabalık, daha gƶrkemli bir gƶsteri idi. DİSK Genel BaÅkanı Kemal Türkler’in konuÅması sırasında aƧılan ateÅ sonucunda alan kana bulandı. Ćnce Sular İdaresi’nin üzerinden ƶnce birkaƧ el ateÅ edildi, ardından alana kurÅun yaÄmaya baÅladı. Beyaz bir araƧ alana girmiÅ hızla ilerlerken, iƧerisindeki sivil kıyafetli kiÅiler kitleye ateÅ aƧıyordu. İnsanlar, Kazancı YokuÅu’nda bekleyen kamyonet ile polis panzerinin arasında sıkıÅmıÅtı. BirƧok insan ezilme ve boÄulma tehlikesi geƧirdi. AƧılan ateÅ sonucu birƧok kiÅi baÅ ve gƶvdelerinden yaralandı. 36 kiÅi (DİSK’e gƶre 41 kiÅi) Taksim Meydanı’nda yaÅamını yitirdi.
Bu katliam 1978 1 Mayıs kutlamasını engelleyemedi. 1 Mayıs 1978’de Taksim’de Ƨok daha kitlesel 1 Mayıs kutlaması yapıldı. Bu kez DİSK Genel BaÅkanı Abdullah BaÅtürk’tü.
1979’da ise Taksim’de kutlamalara izin verilmedi. İstanbul’da sokaÄa Ƨıkma yasaÄı ilan edildi. DİSK’te büyük gerilimlerin yaÅandıÄı bu dƶnemde Kemal Türkler liderliÄindeki Maden-İŠile Bank-Sen, Baysen, Aster-İŠve Yeni Haber-İŠsendikaları 1 Mayıs’ı İzmir’de kutlama kararı aldı. İstanbul’da DİSK yƶneticileri ile sokaÄa Ƨıkma yasaÄına raÄmen 1 Mayıs’ı kutlamak isteyenler tutuklandı. 1 Mayıs 1980’de de Taksim’de kutlamaya izin verilmedi. DİSK, 1 Mayıs kutlamasını Mersin’de yapma kararı aldı. Bu karara bütün üye sendikalar katıldı. Bƶylece 1976, 1977 ve 1978’de Taksim’de kutlanan 1 Mayıs, 1979 ve 1980’de Taksim dıÅında kutlandı. 12 Eylül darbesi ile birlikte 1 Mayıs tamamen engellendi ve 12 Eylül yƶnetimi 1 Mayıs’ı genel tatil günü olmaktan Ƨıkardı.
12 Eylül sonrasının ilk yasal 1 Mayıs giriÅimi 1988’de gerƧekleÅtirildi. Türk-İŠüyesi Kristal-İÅ, Petrol-İÅ, Tümtis, Deri-İŠsendikaları ile baÄımsız Banks ve Otomobil-İŠsendikaları, kurdukları tertip komitesi ile İstanbul ValiliÄi’ne baÅvurarak 1 Mayıs’ı kutlamak istedi. Ancak Valilik, 1 Mayıs’ın kutlanmasına izin vermedi. Buna raÄmen 1 Mayıs günü Taksim’e Ƨıkmak isteyen sendikacılar polisin saldırısıyla karÅılaÅtı. 81 iÅƧi, temsilci ve sendikacı gƶzaltına alındı ve bunlardan bir kısmı tutuklandı.
1989’da bir kez daha Türk-İŠüyesi Kristal-İÅ, Petrol-İÅ, Tümtis, Deri-İÅ, Basın-İŠile baÄımsız Otomobil-İÅ, Banks ve Laspetkim-İŠsendikaları 1 Mayıs’ı kutlama giriÅiminde bulundu. Mecidiyekƶy ve ĆaÄlayan’da gƶsteri yapmak isteyen iÅƧiler ve sendikacılar gƶzaltına alındı ve uzun süre gƶzaltında tutuldu. 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’na yürümek isteyen bir gruba polisin hedef gƶzeterek aƧtıÄı ateÅ sonucu Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaÅında genƧ bir iÅƧi ƶldürüldü.
1990 sonrasında 1 Mayıs giderek daha yaygın biƧimde kutlanmaya baÅlandı. GeƧmiÅte 1 Mayıs’a “komünist bayramı” diyen Türk-İŠile 1 Mayıs’ı “müÅrik, komünist ve Yahudi bayramı” olarak karalayan Hak-İŠtutum deÄiÅtirerek 1 Mayıs’ı iÅƧi bayramı ve emek dayanıÅma günü olarak kabul etti. Bƶylece Türk-İŠve Hak-İÅ, 1 Mayıs konusunda DİSK’in tutumuna yakınlaÅtı ve 1 Mayıs’ı birlikte kutlamaya baÅladı. 1 Mayıs, 1990’lar ve 2000’lerde Taksim yasakları yüzünden İstanbul’da genellikle ĆaÄlayan ve Kadıkƶy alanlarında kutlandı. Daha sonra DİSK’in tutumuyla 1 Mayıs’ın tekrar Taksim’de kutlanması talebi ve ısrarı ƶn plana Ƨıktı. 2004’ten 2010’a kadar süren uzun ve zorlu bir mücadele sonucunda Taksim tekrar 1 Mayıs alanı olarak tescillendi. 2009’da DİSK ƶncülüÄünde “makul kalabalık” ile Ƨıkılan Taksim’de 2010, 2011 ve 2012’de gƶrkemli 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Ancak 2013’te hükümet sudan bahanelerle Taksim’i 1 Mayıs kutlamalarına kapattı. Bƶylece iÅƧiler Taksim’de toplam altı kez 1 Mayıs kutlayabildi.
Taksim yasakları konusunda her dƶnem aynı tutumun alındıÄı sƶylenemez. 1 Mayıs kutlamalarının baÅını Ƨeken ve Taksim’i 1 Mayıs Meydanı kabul eden DİSK, Taksim yasakları karÅısında bazı yıllar İstanbul’un ve ülkenin diÄer yerlerinde kutlama kararı alırken, bazı yıllar Taksim’de ısrar etti.[36]
Yani DİSK’in kana bulandıÄı, yıllarca yasaklandıÄı Taksim’de 1 Mayıs’a iliÅkin tutumu konjonktürel oldu.
Åükran Soner’in, “Yasaklı 1 Mayıs’ların yaÅandıÄı, orantısız Åiddetin kullanıldıÄı 1 Mayıs’ların ƧoÄunlukta olduÄu yıllarla, ülkemizde yaÅanan askeri, sivil darbe süreƧleri, hak-hukuk demokrasinin katlediliÅ tarihleri arasındaki iliÅki inanılmaz boyutlarda. Yıllar iƧinde yaÅanmıŠ1 Mayıslar’ın tümünde iƧinden tanıklıklarımla, tek baÅına 1 Mayıs’ların kutlanma etkinliklerinin gündemi, Åiddet iƧerikleri ile, dƶnemin ekonomik-sosyal-siyasal koÅulları, hak, hukuk, demokrasi katliamlarının boyutlarına ayna tutuklarını sƶyleyebilirim,”[37] biƧiminde ifade ettiÄi 1 Mayıs’lar coÄrafyamızda sınıf mücadelesinin net gƶrünümüdür; resmi müsamereler deÄil!
1 MAYIS(’IMIZ)
Mayıs uyanıÅtır, doÄuÅtur. Her doÄuÅ da bir canlanmadır. Tıpkı toprak ananın bereketli doÄurganlıÄı ile doÄanın uyanıp yeÅile bürünmesi gibi…
Mayıs’ın 1’iyse iÅƧilerin belleÄi, sınıfın hafızasıdır...
1 Mayıs sƶmürüye itiraz; zulme karÅı direniÅtir…
Ćünkü 1 Mayıs katliamdır…
Havanın dönmesi gereken mücadele günüdür; mücadeleyle tanımlanır!
Ve bu hĆ¢l coÄrafyamızda da, yerkürede de bƶyledir.
2018’de de yerkürenin dƶrt bir yanından milyonlarca emekƧi iÅƧi sınıfının birlik, dayanıÅma ve mücadele günü 1 Mayıs’ta alanlara Ƨıktı. Eylemlerde güvenceli ƧalıÅma, insanca ƧalıÅma koÅulları ve ƶzgürlük taleplerini yükselttiler.
Ancak bu kutlamalarda politik aƧıdan eksik olan bir Åeyler vardı; coÄrafyamızda da olduÄu üzere…
Kimilerine haklı olarak, “Kendisini ezilenlerin, yoksulların, garibanların temsilcisi diye sunabilen bir iktidarın yƶnetiminde yaÅanan on altıncı 1 Mayıs oldu bu. Bu on altı yıl boyunca TEKEL direniÅi benzeri bir iÅƧi sınıfı eylemine tanıklık etmedi bu ülke,”[38] dedirten “izinli 1 Mayıs”lar iƧin:
“İstanbul Maltepe’de yapılan 1 Mayıs mitingindeyiz. OlabildiÄince kalabalık ve coÅkulu. İÅƧiler, emekƧiler...”[39]
“İstanbul, Ankara, İzmir baÅta olmak üzere Türkiye’nin baÅlıca il ve ilƧelerinden baÅlayarak emekƧi semtlerine kadar varan bir yaygınlıkla kutlanan 1 Mayıs, ƶnceki yıllara gƶre kıyaslanamaz bir kitlesellikle kutlandı…”[40] biƧimindeki “resmi” yorumların “OlabildiÄince kalabalık ve coÅkulu” veya “ƶnceki yıllara gƶre kıyaslanamaz bir kitlesellikte” saptamaları ƶrtük itiraflardan baÅka bir Åey deÄildi; Kürt illerinde de elbette…[41]
“GeƧen yıllarla karÅılaÅtırıldıÄında katılımın ikiye katlandıÄını sƶyleyebiliriz,”[42] notu düÅülmeden edilemeyen Maltepe’deki 2018 1 Mayıs’ı; yine kimilerine gƶre, bir “seƧim sınavı”na indirgenivermiÅti!
Mesela “İstanbul Maltepe’de 1 Mayıs Emek ve DayanıÅma Günü’nde bir araya gelen yüz binler 24 Haziran ƶncesi AKP’ye karÅı sesini yükseltti”;[43] veya “2018 1 Mayısı, 24 Haziran seƧimleri ƶncesinde ƶnemli bir sınav”[44] deniyordu!
“Ne demeli”? Hele hele 24 Haziran sonrasında!
DİSK Genel Sekreteri Arzu ĆerkezoÄlu, “1 Mayıs emektir. 1 Mayıs meydandır, 1 Mayıs Taksim’dir. Bir kez daha tarih bize ‘Ya sosyalizm ya barbarlık’ diye sesleniyor,”[45] diye konuÅsa da; her Åey seƧime endekslenince; Taksim’in Ƨok uzaÄındaki Taksim ajitasyonunun hiƧbir deÄeri olmuyordu!
“İstanbul Emniyet MüdürlüÄü, 1 Mayıs Emek ve DayanıÅma Günü’nde, Maltepe Sahil Etkinlik Alanı’ndaki kutlamalarda herhangi bir olumsuzluk yaÅanmaması iƧin 4 kademeden oluÅan güvenlik tedbiri uyguladı. Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye gƶre, 1 Mayıs Emek ve DayanıÅma Günü dolayısıyla 8 bini Maltepe, 6 bin 500’ü BeyoÄlu, ÅiÅli ve BeÅiktaÅ’ta olmak üzere kent genelinde, 26 bin 174 polis gƶrev yaptı. Kentte, 4 polis helikopteri ƧalıÅmalara havadan destek verirken, ƧeÅitli noktalara 85 TOMA ve 67 zırhlı araƧ konuÅlandırıldı,”[46] haberindeki üzere devlet yıÄınaÄını Maltepe’deki “kitlesel” 1 Mayıs’a deÄil; Taksim’de ısrarlı “marjinaller”in BeyoÄlu, ÅiÅli ve BeÅiktaŒına yapıyorken; neyin ne olduÄunu da anlatıyordu!
Maltepe’deki 1 Mayıs mitinginde ITUC (Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu) İnsan Hakları ve Sendikal Haklar Dairesi Müdürü Jeroen Beirnaert ile ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) Genel Sekreter Yardımcısı Patrick Itschert’in katılması;[47] “ETUC, 39 ülkeden 89 sendika ve 10 federasyon ile 50 milyon iÅƧiyi, ITUC da bünyesinde baÄlı 161 ülkeden 325 sendika yoluyla dünya Ƨapında 176 milyon iÅƧiyi temsil ediyor,”[48] vurgusuyla “ƶnemli” gibi sunulmaya kalkıÅılsa da; sembolik olmanın ƶtesinde bir deÄer arz etmiyordu.[49]
Tıpkı milletvekili aday adayı olmak iƧin DİSK Genel BaÅkanlıÄı gƶrevinden istifa eden Kani Beko’nun, iÅƧi hakları iƧin alanlarda verdiÄi mücadeleyi Meclis’e taÅımak istediÄi vurgusuyla, “İÅƧilerin 1 Mayıs alanlarına akacaÄını” sƶylemesi gibi![50]
Siz bakmayın bir zamanlar, yani DİSK BaÅkanı iken; “İÅƧilerin güvensiz davranıÅından dem vuran yetkililerin ve onların sistemlerinin sorumlu olduÄunu her yerde vurgulayacaÄız.”[51]
“15-16 Haziran karanlıÄı yenmenin iÅaret fiÅeÄidir.”[52]
“DİSK’te Kemal Türkler ve arkadaÅlarının ilkeleri devam ediyor. Bu bir uzun yürüyüÅ. Ben 1 Mayıs ve 50. kuruluÅ yıldƶnümü konuÅmalarımı ‘Kahrolsun faÅist diktatƶrlük, yaÅasın devrim, yaÅasın sosyalizm’ diye noktaladım. Mutlaka bir gün bu ülkede eÅitlik, ƶzgürlük, demokrasi, barıŠve kardeÅlik mücadelesi verenler iktidar olacak. İÅƧi sınıfının verdiÄi mücadeleyi hiƧbir zaman hafife almamak lazım,”[53] diyen Kani Beko’ya; o, CHP vekili olunca İZBAN grevinin karÅısına dikilenlerdendir![54]
Hepimize Cemal Süreya’nın, “büyük laflar ediyoruz birbirimize,/ sonra bırakıp gidiyoruz ƶylece.../ hiƧbir Åey sƶylenmemiÅ gibi,/ hiƧbir Åey yaÅanmamıÅ,/ hiƧ sevmemiÅ gibi...” dizelerini anımsatan; 2018 1 Mayıs’ının Maltepe’de kutlanmasını ısrarla isteyenlerden birisi de, 1 Mayıs’a İzmir’de katılan CHP’li aday adayı Kani Beko’ydu ve “Eski Genel BaÅkan Kani Beko, DİSK kortejinin ƶnünde yürüdü. GündoÄdu Alanı, 24 Haziran seƧimlerine yƶnelik mesajlar verdi,”[55] bir habere gƶre…
TAKSİM VE DEVLET
Ankara Tabip Odası, TMMOB, DİSK, Genel İŠSendikası, EÄitim Sen ve Türk İŒin 1 Mayıs’ta Kızılay’dan TandoÄan Meydanı’na gerƧekleÅtirmek istediÄi yürüyüÅe izin vermeyen Ankara ValiliÄi, “Bildirilen sloganlar ile ‘İÅƧiler, EmekƧiler, Kadınlar… Tüm Halkımız’ baÅlıklı metinde ve ‘Basın Metni’ baÅlıklı bildiride mevzuata aykırılık gƶrülmüÅtür,”derken; düzenleme kurulunda yer alan katılımcı kuruluÅların, yürüyüÅe izin verildiÄi takdirde kuruluÅ amaƧları dıÅında faaliyette bulunacaklarını da savunduÄu[56] coÄrafyamızda; “Ankara Valisi Ercan Topaca, 1 Mayıs’ın sendikalar ve meslek ƶrgütlerinin amacının dıÅında olduÄu sƶyleyebilmekte”dir![57]
1 Mayıs Dünya Emek ve DayanıÅma Günü’nde etkinlik yapmayı yasaklayan Antep ValiliÄi sitesindeki yapılan aƧıklamada, “Genel asayiÅ ve kamu düzenin korunması amacıyla 2935 sayılı OlaÄanüstü hĆ¢l Kanununun 11/m ve 14/c maddeleri ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi gereÄince 01 Mayıs 2018 - 01 Haziran 2018 tarihleri arasında aƧık alanlarda yapılacak ‘AƧık Yer Toplantısı, Basın AƧıklaması, Stant Kurma, İmza Kampanyası, Bildiri DaÄıtma, Pankart Asma, Ćadır Kurma, Oturma Eylemi vb.’ etkinlikler, Åahinbey ve ÅehitkĆ¢mil ve OÄuzeli İlƧelerimizde, ValiliÄimizce YASAKLANMIÅTIR,”[58] denilirken; tüm bunlardan Ƨıkan “sonuƧ”:
“1 Mayıs kutlamalarına yƶnelik, yargı kararlarını bile uygulamayı reddeden mülki idare amirlerinin yasakları, Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamayı reddeden birinci derece mahkemelerinin davranıÅıyla bütünlük iƧinde. Bunların hepsinin arkasında aynı merkezden alınan teÅvik, onay ve emir var. 1 Mayıs’ın, devletin tespit ettiÄi nizamın dar sınırları iƧinde, etliye sütlüye dokunmadan, mostralık gƶsterilerle kutlanmasına izin var,”[59] biƧiminde ƶzetlenebilir!
Yargı kararlarını hiƧe sayarak ƧeÅitli bahanelerle İstanbul Taksim Meydanı’nı yıllardır 1 Mayıs kutlamalarına kapatan hükümetin İƧiÅleri Bakanı Süleyman Soylu, “Biz 1 Mayıs’ın Åenlik iƧinde geƧmesini istiyoruz. Tüm sendikalarımızın, ƧalıÅanlarımızın aynı anlayıŠiƧinde olmasını istiyoruz. Milletimizin 1 Mayıs’ı en iyi Åekilde geƧirmesi hususunda bütün güvenlik ƶnlemlerimizi aldıÄımızı belirtmek isterim… 1 Mayıs’ı herkes istediÄi Åekilde kutlayacak; ancak PKK, terƶr ƶrgütleri iÅin iƧinde olurlarsa biz iÅin rengini deÄiÅtiririz. Kamu düzenini saÄlamak bizim gƶrevimiz,”[60] derken; devlet kıskacındaki 1 Mayıs’ın ne anlama geldiÄinin de ipuƧlarını vermektedir!
Bun(nlar)a “Hayır” demek imkĆ¢n dahilindedir ve bu imkĆ¢na dair Serkan Ćngel’in, “Peki hava dƶner mi, iÅƧiden yana eser mi yel Can babanın dediÄi gibi? İstanbul’da 2007’den 2010’a ƶrülen o mücadeleye sırtını dƶnmek de mümkün, o yılların ayak izlerini takip etmek de,”[61] saptamasıysa; hemen her Åeyin ƶzetidir.
“1 Mayıs 2018’in “Åenlikli, güllük gülistanlık, bayram havasında..” kutlanması Tek adam rejiminin dikte ettirdiÄi algılarda birkaƧ gündür baÅı Ƨekmekte”yken;[62] bu elbette bƶyle deÄildi; Taksim’in, iÅƧi sınıfına yasaklı kılınması Ƨabasının devlet tarafından ipinin ucu kaƧırıldıÄı üzere…
Bu bƶyleyken; “Bu yıl ‘Taksim tartıÅması’ gündemi ‘tıkayacak’ kadar yaygın deÄil; ama, ‘1 Mayıs Taksim’den baÅka yerde kutlanmaz’ diyen siyasi Ƨevreler de yok deÄil. KuÅkusuz bu tutum, bu Ƨevrelerin ‘sınıf dıÅı ideolojik platformları’yla baÄlantılı ve onlara sƶylenecek Ƨok Åey yok”![63]
“Taksim ilke deÄildir”![64]
“BirleÅik Metal-İŠüyesi iÅƧiler, sendikanın Taksim kararına tepki gƶsterip, ‘İÅƧiye raÄmen altı boÅ taksim ısrarının anlamı ne!’ dediler”[65] türünden sƶylemler; hakkaniyet ve vicdan ƶlçütlerini yerle yeksan etmekte “beis” gƶrmüyorlardı.
“Sınıf dıÅı” ilan edilenler (Onları “sınıf dıÅı” ilan etme hakkını nereden alıyorlarsa) 1 Mayıs’ta 86 kiÅinin gƶzaltına alındıÄını; Taksim Meydanı’na Ƨıkan yolların araƧ trafiÄine kapatıldıÄını, Ƨevik kuvvet ekiplerinin de bƶlgeye gittiÄini; BeÅiktaÅ’tan Taksim’e yürümek isteyen gruba polisin saldırdıÄını; BeÅiktaÅ’ta 60, BeyoÄlu’da 18, ÅiÅli’de 2 kiÅinin gƶzaltına alındıÄını; etrafı bariyerlerle Ƨevrilen Taksim Meydanı’na gazeteciler de dahil kimse alınmadıÄını bilmiyor olamazlar…
“İyi de neden” mi?
Devletin 1 Mayıs ve Taksim yasakları sürerken
BirleÅik Metal-İÅ, Nakliyat-İÅ, İnÅaat İÅƧileri Sendikası (İnÅaat-İÅ), DGD-Sen, Umut-Sen, Mücadele BirliÄi Platformu, Alınteri, Halk Cephesi, Devrimci İÅƧi Hareketi, Devrimci GenƧlik Dernekleri, Partizan, Halkın BirliÄi, Proleter Devrimci DuruÅ, GenƧlik Komiteleri, HKP, Devrimci Demokratik Sendikal Birlik-DDSB, Devrimci Yolda Ćzgürlük, vd. kurumlar ortak aƧıklamalarıyla 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklarını duyurup, “Bizler Taksim’in 1 Mayıs’a kapatılmasını kabul etmeyen ve fiilen Taksim iradesiyle davranacak kurumlar olarak, 1 Mayıs’ta Taksim de olacaÄımızı ilan ediyoruz.
Bütün iÅƧileri, emekƧileri, kadınları, genƧleri SavaÅa FaÅizme Kapitalist Sƶmürüye OHAL’e KarÅı 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaya davet ediyoruz.
1 Mayıs’ta 1 Mayıs Alanında Taksim’de OlacaÄız! 1 Mayıs Alanı Taksim’dir! YaÅasın 1 Mayıs, YaÅasın Mücadelemiz!”[66] dediler de ondan…
Bu geleneÄi yaÅatarak, geleceÄin yolunu aƧmaktı; unutulmasın, unutturulmasın!
“PekĆ¢lĆ¢ 2019’da ne olacak” mı?
DİSK Genel BaÅkanı Arzu ĆerkezoÄlu, “BaÅta İstanbul Taksim 1 Mayıs alanı olmak üzere ülkenin dƶrt bir yanında 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve DayanıÅma Gününde umudumuz ve hasretimiz olan memleketin resmini ƧizeceÄiz,”[67] diyor; bu iyi bir Åey…
Sonra da 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak iƧin İstanbul ValiliÄine 15 Nisan 2019 pazartesi günü iƧin randevu talep ettiklerini ama herhangi bir dƶnüÅün yapılmadıÄını belirten ĆerkezoÄlu, “1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve DayanıÅma gününde Taksim alanında olmak, tarihi ve ahlĆ¢ki olduÄu kadar, hukuki aƧıdan da hakkımızdır. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin ve ulusal mahkemelerin Ƨok sayıda kararı Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamanın bizler aƧısından bir hak ve gƶrev olduÄunu tescil etmiÅ, ancak mahkeme kararlarını yok sayan idare tarafından bu hakkımız defalarca gasp edilerek suƧ iÅlenmiÅtir. Yani her nasıl ki, Ramazan ayında Taksim’de iftar Ƨadırları ve etkinlikler yapabiliyorsak, bu ƶzel günler ve bayramlar iƧin ‘ValilikƧe miting alanı olarak belirlenmiÅ alanlar’ gƶsterilmiyor ise, 1 Mayıs da bu kapsamdadır. Resmi tatil ve bayram günü ilan edilen 1 Mayıs’ın bu istisna kapsamında olmadıÄını iddia etmek ise aƧıkƧa iÅƧileri yok saymak anlamına gelecektir,”[68] ekliyor ki, burası soru(n)ludur.
Ćünkü bir hak talebi ya da bir durumu protesto hukuki olabilir. Ancak iktidar karÅısında, hukuki bir hak veya talep, sorunu her zaman Ƨƶzüme kavuÅturmayabilir.
Engelleme, bastırma bir iktidar iƧin hiƧ de zor deÄildir. Bir yasal müeyyideye de ihtiyacı yoktur. Yasaları uygulamaz; olur biter! KaƧ yıldır olageldiÄi üzere…
Bir an düÅünün: Devlet haklara deÄer mi veriyor ki, bir hukuk olsun? “Hukuk” diye derdi olmayana hukuku hatırlatmak nafiledir...
Temel yanlıÅ: 1 Mayıs Taksim iddiasının hukuki deÄil, politik bir soru(n) olduÄunun gƶrülmemesindedir.
Politik soru(n)lar, politik aƧıdan ele alınıp, tartıÅılırsa muteberdir; ƶtesinin kıymet-i harbiyesi yoktur; olmaz da...
Sınıfsalı nihayetinde, rasyonel ya da hukuki argümanlar deÄil; gerƧek güçler ve onların mücadeleleri biƧimlendirir.
Rasyonel argümanlarla bir Åey(ler)in deÄiÅeceÄini düÅünmek hayalken; 1 Mayıs Taksim iddiasını bir güç mücadelesi olarak ele alıp; “Liberaller iÅƧilere ‘Sizler toplumun sempatisini kazandıÄınızda güçlü olursunuz,” derken Marksistler iÅƧilere farklı bir Åey sƶylerler, onlara: ‘Güçlü olduÄunuzda toplumun sempatisini kazanırsınız,’ derler,”[69] gerƧeÄini anımsamakta, anımsatmakta 2019’da da büyük yarar var.
Bir de “YiÄit sürücüleri tarihsel akıÅın/ İÅƧiler, evren kovanının arıları/ Bir kara somunun Ƨevresinde dƶndükƧe/ Dünyamıza ƶzgürlük getiren kardeÅler/ O somunla doÄrulur uykusundan akıl/ AÄarır o somunla bitmeyen gecemiz/ O güneÅle baÄımsızlıÄa erer kiÅi,” dizelerini Oktay Rifat’ın…
Sonra da bir zamanlar “Tek yol, tek Ƨƶzüm ĆDP’dir” diyen bir BaÅkan Yardımcısı iken, ardından CHP Genel BaÅkan Yardımcı’lıÄına transfer olan Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, “KılıƧdaroÄlu Dotrininin Türkiye’de baÅarıya ulaÅacaÄına inananlardan biriydim… Nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk, hakkında alınan idam kararına raÄmen yolundan dƶnmedi; onun aƧtıÄı aydınlık yoldan yürüyen Anadolu’nun Kemali de yolundan dƶnmedi. Kararlarının arkasında durdu, iÄneyle kuyu kazar gibi ƧalıÅtı… KılıƧdaroÄlu Doktrini, 31 Mart’tan sonra Ƨok okunacak, Ƨok tartıÅılacaktır. Yerel seƧimlerde olduÄu gibi, genel seƧimlerde de bizi iktidara taÅıyarak, gelecek nesillere rehber olacaktır,”[70] diyen reelpolitiker kıvraklıÄına inat; Komutan Yardımcısı Marcos’un Åu saptamasını haykırarak:
“Yukarıda ne olduÄu bizi hiƧ ilgilendirmiyor. Dert ettiÄimiz, aÅaÄıdan yükselecek olandır. Bu baÅkaldırıyı hayata geƧirdiÄimiz zaman, bütün politikacılar sınıfını defedeceÄiz, kendilerini parlamenter solcu diye adlandıranlar dahil…”
21 Nisan 2019 19:52, İstanbul.
N O T L A R
[1] Newroz, Nisan 2019.
[2] Karl Marx.
[3] 200 milyar dolarlık aktif büyüklüÄü ile Türkiye’nin en büyük Åirketi konumundaki ve bünyesinde BOTAÅ, PTT, Borsa İstanbul ve THY’nin de bulunduÄu Türkiye Varlık Fonu Yƶnetimi AÅ’nin (TVF) baÅına CumhurbaÅkanı Recep Tayyip ErdoÄan geldi. ErdoÄan, Åirketin BaÅkan VekilliÄine ise aynı zamanda damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı atadı. (“Varlıklı Hanedan: Bakan Ćocukları da Kritik Gƶrevlerde”, Cumhuriyet, 13 Eylül 2018, s.9.)
[4] “Kriz KaƧınılmaz Canımız Yanacak”, Cumhuriyet, 15 Haziran 2018, s.11.
[5] “Para da Yok Birikim de”, Cumhuriyet, 7 Mart 2018, s.11.
[6] Ergin YıldızoÄlu, “Kriz mi Dediniz?”, Cumhuriyet, 1 Ekim 2018, s.9.
[7] “VatandaÅın Bankaya Borcu 511 Milyar TL”, 13 Mart 2019… http://siyasihaber4.org/vatandasin-bankaya-borcu-511-milyar-tl
[8] “Para DıÅarıya KaƧıyor”, Cumhuriyet, 19 Aralık 2018, s.11.
[9] “Bankacılık KĆ¢rı 13 Milyar TL Oldu”, Cumhuriyet, 4 Mayıs 2018, s.14.
[10] “Deniz Bank 606 Milyon TL KĆ¢r Etti”, Cumhuriyet, 5 Mayıs 2018, s.8.
[11] “Yapı Kredi’nin Net KĆ¢rı 1.24 Milyar TL”, Cumhuriyet, 4 Mayıs 2018, s.14.
[12] “Anadolu Sigorta’dan 184.2 Milyon Lira Net KĆ¢r”, Cumhuriyet, 5 Nisan 2018, s.12.
[13] “ÅiÅecam’dan 2018’in ilk 6 Ayında 1.6 Milyar TL Net KĆ¢r”, Cumhuriyet, 29 Temmuz 2018, s.11.
[14] “Kriz Patronları Etkilemedi, Türkiye’nin En Zengini 3.8 Milyar Dolarla Erman Ilıcak Oldu”, 1 Mart 2019… https://gazetehayir.com/kriz-patronlari-etkilemedi-turkiyenin-en-zengini-3-8-milyar-dolarla-erman-ilicak-oldu/
[15] Ozan GündoÄdu, “Türkiye’de 100 KiÅi Milyarlarla Oynuyor”, Birgün, 2 Mart 2019, s.11.
[16] “16 Yılda Yoksul Sayısı 2’ye Katlandı!’”, Birgün, 8 Åubat 2019, s.13.
[17] “AKP’nin ‘Güçlü Türkiye’sinden Manzaralar”, 19 Nisan 2019… https://dehabertr.blogspot.com/2019/04/akpnin-guclu-turkiyesinden-manzaralar.html
[18] “Sefalet Endeksi/ Misery Index” kavramını ilk olarak 1970’lerde Amerikalı iktisatƧı Arthur Okun ortaya attı. Endeks yıllık enflasyon oranı ve iÅsizlik oranının toplamından oluÅuyor. Endeks deÄerinin yükselmesi zaten iÅ bulmakta zorlanan insanların daha yüksek enflasyona maruz kalması yani sefaletin arttıÄı anlamına geliyor. EÄilmez’in sefalet endeksi karÅılaÅtırmasına gƶre, Türkiye’de sefalet endeksi 5.5 yılda artıŠeÄilimi iƧinde gƶrünüyor. 2013’de 18.3 olan endeks Haziran 2018 itibarıyla 31.9’a ulaÅtı. Sefalet 5.5 yılda ikiye katlandı. Sefalet endeksi karÅılaÅtırması yapıldıÄında Güney Afrika birinci, Türkiye ikinci sırada yer alıyor. BeŠülke arasında bu deÄerlendirme aƧısından en iyi durumda olan ülkeler Endonezya ve Hindistan olarak gƶrünüyor. Türkiye’de sefalet endeksi 31.9 iken, endeks aynı dƶnemde Güney Afrika’da 39.4, Brezilya’da 26.7, Hindistan’da 8.3, Endonezya’da 8.2 seviyesinde gerƧekleÅti. (“Sefalette İkinciyiz”, Cumhuriyet, 20 Haziran 2018, s.11.)
[19] Gamze Bal, “32 Milyon YurttaÅ SoÄuk Eve MahkĆ»m”, Cumhuriyet, 19 Eylül 2018, s.10.
[20] Bartu Soral, “Halkın YoksulluÄu”, Cumhuriyet, 11 Kasım 2018, s.9.
[21] “AƧlık Sınırı Dƶrde Katlandı”, Cumhuriyet, 9 AÄustos 2018, s.10.
[22] Ergün Demir-Güray KılıƧ, “İÅte Sakladıkları Yoksulluk GerƧeÄi”, Birgün, 20 Mart 2019, s.10.
[23] Aziz Ćelik, “Nereden Baksan Vahim!”, Birgün, 11 Mart 2019, s.10.
[24] “Kredi Kartı BataÄına DüÅenler Artıyor”, Cumhuriyet, 8 Temmuz 2018, s.11.
[25] Åehriban KıraƧ, “Batık Krediler Dramatik Boyutlara UlaÅtı: İcra Kapıya Dayandı”, Cumhuriyet, 29 Ocak 2018, s.9.
[26] Sinan TartanoÄlu, “Saray’ın İsrafı Zirvede”, Cumhuriyet, 4 Ekim 2018, s.9.
[27] “AKP OHAL’i Sevdi 14 Grevi Yasakladı”, Cumhuriyet, 25 Nisan 2018, s.9.
[28] Åehriban KıraƧ, “YaÅamı BıƧak Sırtında AƧlıÄın PenƧesinde”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2018, s.8.
[29] “1 Mayıs Emek ve İÅƧi Bayramı”, https://www.ntv.com.tr/turkiye/mucadeleden-dogan-bayram-1-mayis,4ZTn3yRupEaPcj5550jTQA
[30] Mustafa Ćakır, “Memur da SendikasızlaÅtı”, Cumhuriyet, 8 Temmuz 2018, s.11.
[31] Can UÄur, “Zafer Aydın: Sendikalar Güç Kaybederken EmekƧinin Yüzü Gülmez”, Birgün, 19 Kasım 2018, s.13.
[32] “Her 100 İÅƧiden 86’sı Sendikasız”, Birgün, 1 Åubat 2019, s.10.
[33] Mustafa Ćakır, “İnÅaatlarda Sendika Yok”, Cumhuriyet, 2 AÄustos 2018, s.10.
[34] Hacer BoyacıoÄlu, “Babadan OÄula Sendikacılık”, Hürriyet, 19 Ocak 2019, s.7.
[35] 1 Mayıs ÅenliÄi denilince gƶzünüzün ƶnüne hangi gƶrsel geliyor?
HiƧ kuÅkusuz afiÅ Åudur: Ćzerinde “1 Mayıs” yazan dünya küresini iki eliyle tutan afiÅ!
HiƧ kuÅkusuz pankart resim Åudur: Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi cephesine asılan; arkasında “1 Mayıs” yazılı, 12 metre yüksekliÄinde 35 metre geniÅliÄinde, zincirli ellerini iki yana aƧan, tulum giymiÅ bir iÅƧi resmi!
İlk kez 1 Mayıs 1976’da gƶrülen bu iki gƶrsel -Taksim’de ısrar gibi- 1 Mayıs’ın sembolü hĆ¢line geldi. (1976 yılının diÄer ƶzelliÄi; 50 yıl sonra kutlanmasına izin verilen ilk bayram olmasıydı! Ćncüsü, Devrimci İÅƧi Sendikaları Konfederasyonu/ DİSK idi.)
DİSK’e baÄlı Maden İÅƧileri Sendikası’nın 1 Mayıs gƶrselleri iƧin aradıÄı kiÅi, ressam-heykeltraÅ Orhan Taylan (d. 1941) oldu. Gece yarısı telefon ettiler, “sabaha istiyoruz” dediler.
Orhan Taylan afiÅi bir saatte Ƨizdi. Dünyayı pergelle Ƨizdi; elleri kara kalemle. O yüzden Ƨizim tekniÄi aƧısından hafif uyumsuzluk olmuÅtu. Pek iƧine sinmese de eksiÄi-yanlıÅı olsa da zamana karÅı yarıÅıyordu; afiÅi sabah teslim etti.
Taylan’ın pek beÄenmediÄi bu afiÅ, Prag’da 1978’de düzenlenen Uluslararası Sendikalar BirliÄi yarıÅmasında birinci seƧildi. (ABD ikinci, Sovyetler BirliÄi üçüncü oldu.) Ćdülü on günlük Prag gezisiydi…
Orhan Taylan, Atatürk Kültür Merkezi’ne asılan resim pankartı ise genƧlerin yardımıyla bir günde bitirdi.
Orhan Taylan Robert Koleji’ni bitirdikten sonra, 1962’de devlet bursunu kazanıp Roma Güzel Sanatlar Akademisi’ne gitmiÅti. Amacı, hayranı olduÄu -Ressam Frida’nın kocası, TroƧki’nin arkadaÅı- Diego Rivera gibi gƶrkemli duvar resimleri yapmaktı.
BaÅarılıydı; sınıfları atlayarak geƧti. İtalya’da solcu oldu. Türkiye’de ilk sergisini 1968’de düzenledi. Amerikan 6. Filo’ya karÅı yapılan protestoda yer aldı; sırtından bıƧakla yaralandı. YaralandıÄı BeÅiktaÅ’ta Türkiye İÅƧi Partisi ilƧe ƶrgütüne gidip üye oldu. Devrimci SanatƧılar BirliÄi kuruluÅunda yer aldı. Gƶrsel SanatƧılar DerneÄi baÅkanı oldu. Keza. 1977’de BarıŠDerneÄi kurucu ve yƶnetim kurulu üyeliÄi yaptı. Aynı zamanda 1978’de Dünya BarıŠKonseyi üyeliÄine seƧildi. 12 Eylül 1980 darbesiyle aranmaya baÅladı. EÅi hamileydi; oÄlu doÄduktan sonra gidip teslim oldu.
Askeri yƶnetim 1 Mayıs’ın sembol afiÅ ve pankartını hiƧ unutmadı. Orhan Taylan’ın eserlerine düÅman oldu. ĆrneÄin, Antalya Belediyesi duvarına yaptıÄı Prometheus’u cunta lideri Evren, Stalin’e benzetip üzerini boyattı!
Bu kadarla kalmadı… Orhan Taylan iÅkenceli sorgulardan geƧti; SaÄmacılar’dan Mamak’a 3.5 yıl hapis yattı; beraat etti. (Babası Tarık Taylan bu acılı sürece dayanamadı; 1983’te vefat etti.) Darbeciler, 1 Mayıs’ın sembol afiÅ ve pankartının intikamını almıÅlardı! (Soner YalƧın, “Mithat PaÅa’nın Torunu”, Posta, 1 Mayıs 2018, s.10.)
[36] Aziz Ćelik, “1 Mayıs Tarihinden Sayfalar”, Birgün, 30 Nisan 2018, s.11.
[37] Åükran Soner, “1 Mayıs’lar Ćzerinden İÅƧi Sınıfımızın Tarihi”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2018, s.11.
[38] Fatih YaÅlı, “1 Mayıs İÅƧinin, EmekƧinin Bayramı Olsun Diye”, Birgün, 2 Mayıs 2018, s.3.
[39] Nilgün TunƧcan Ongan, “Hangi Eksende Bir Araya GeleceÄimizin Yanıtı 1 Mayıs’ta Evrensel, 2 Mayıs 2018, s.16.
[40] İhsan Ćaralan, “1 Mayıs CoÅkusuyla Haydi ‘Tek Adam Rejimine Hayır’ Demeye!”, Evrensel, 2 Mayıs 2018… https://www.evrensel.net/yazi/81384/1-mayis-coskusuyla-haydi-tek-adam-rejimine-hayir-demeye
[41] “Kürt coÄrafyasında Newrozlar nasıl halkın ulusal talep ve mücadeleye katılım düzeyini gƶsteriyorsa, 1 Mayıslar da iÅƧi sınıfı ve emekƧilerin ƶrgütlüÄünü ve kendi sınıfsal taleplerini sahiplenme düzeyini gƶsteriyor. Bƶlgede son 15 yılda emek ƶrgütlerinin 1 Mayısların kutlanması konusunda bir Ƨabası ve ısrarı olduÄunu sƶylemek gerekiyor. Ancak bu Ƨaba ve ısrara raÄmen, 1 Mayısların ‘ƧalıÅanlar’ın bayramı ve mücadele günü olduÄu algısı deÄiÅtirilebilmiÅ deÄil. Dolayısıyla Kürt coÄrafyasındaki 1 Mayıs kutlamaları iƧin genel bir deÄerlendirme yapılırsa sƶylenebilecek ilk Åey, birƧok ilde yapılmasına raÄmen bu kutlamaların katılım-kitlesellik bakımından zayıf geƧtiÄidir.” (İhsan Ćaralan, “1 Mayıs CoÅkusuyla Haydi ‘Tek Adam Rejimine Hayır’ Demeye!”, Evrensel, 2 Mayıs 2018, s.3.)
[42] İskender Bayhan, “1 Mayıs’ın CoÅkusu ve Ćzgüveniyle 24 Haziran’a Yürüyelim”, Evrensel, 2 Mayıs 2018, s.16.
[43] Zeynep Kuray, “İlk Durak Tamam Sıra 24 Haziran’da”, Birgün, 2 Mayıs 2018, s.2.
[44] Erkan AydoÄanoÄlu, “1 Mayıs Sınavı”, Evrensel, 26 Nisan 2018, s.6.
[45] Zeynep Kuray, “İlk Durak Tamam Sıra 24 Haziran’da”, Birgün, 2 Mayıs 2018, s.2.
[46] “Türkiye’de 1 Mayıs... Bayram Gibi DeÄil”, Yeni Mesaj, 1 Mayıs 2018… http://www.yenimesaj.com.tr/gundem/turkiye-de-1-mayis-bayram-gibi-degil-h13060555.html
[47] Emre Deveci, “Sendikal Haklarda Dünyadaki Sıralamamız Belli Oldu”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2018, s.9.
[48] “1 Mayıs’a Küresel Destek”, Cumhuriyet, 27 Nisan 2018, s.8.
[49] “Yalnızca bir ve tek gerƧek enternasyonalizm vardır: o da insanın kendi ülkesinde devrimci hareket ve devrimci savaÅımın geliÅmesi iƧin ƶzveri ile ƧalıÅmasına, istisnasız tüm ülkelerde, bu aynı savaÅımı, bu aynı Ƨizgiyi, ve yalnızca onu (propaganda, yakınlık, maddi bir yardım aracıyla) desteklemesine dayanır. Tüm geri kalanı, yalandan... baÅka bir Åey deÄildir.” (V. İ. Lenin, Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi, Ćev: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1969.)
[50] Zeynep Kuray, “Kani Beko: İÅƧiler Kıyımın Ćfkesiyle 1 Mayıs’a Akacak!”, Birgün, 1 Mayıs 2018, s.11.
[51] AyÅegül BaÅar, “Kader ya da Fıtrat DeÄil, Cinayet”, Cumhuriyet, 27 Kasım 2016, s.9.
[52] Kani Beko, “15-16 Haziran KaranlıÄı Yenmenin İÅaret FiÅeÄidir”, DİSK’in Sesi, No:180, Haziran 2016, s.2.
[53] Kemal GƶktaÅ, “Kanal İstanbul’u ‘BES’leyecekler”, Cumhuriyet, 5 Haziran 2017, s.11.
[54] “İZBAN grevi 2019 yerel seƧimlerinin ƶncesine denk geldiÄi iƧin ƧeÅitli tartıÅmalara konu oldu. CHP’li İzmir Belediyesi ve aralarında DİSK eski genel baÅkanı Kani Beko’nun bulunduÄu kimi milletvekilleri, bu grevi ‘CHP’li yerel yƶnetimi yıpratmak’ sebebiyle uzatıldıÄını ileri sürdüler. AKP bütün grevleri yasaklarken İZBAN grevini neden yasaklamıyor muÅ? Vay ki ne vay!... DİSK eski baÅkanı ve CHP’li İzmir Belediye yƶnetimi iÅin kolayına kaƧarak iÅƧileri suƧlamayı tercih ettiler ve CHP’ye oy veren İzmir halkını grevcilere karÅı kıÅkırtmaya ƧalıÅtılar.” (Metehan Ud, “İZBAN: Grev DüÅmanlıÄı”, Yeni YaÅam, 9 Ocak 2019, s.5.)
[55] Yusuf Ćzkan, “İzmir’de 24 Haziran Provası”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2018, s.4.
[56] Mustafa Mert Bildircin, “1 Mayıs Emek Güçlerinin KuruluÅuna AykırıymıÅ!”, Birgün, 19 Nisan 2018, s.7.
[57] Birkan Bulut, “Fıkra DeÄil GerƧek: 1 Mayıs’ı Kutlamak Sendikaların İÅi DeÄilmiÅ”, Evrensel, 19 Nisan 2018, s.7.
[58] “Antep ValiliÄi’nden 1 Mayıs YasaÄı”, 28 Nisan 2018… http://alevinet.com/2018/04/28/G.Antep-valiliginden-1-mayis-yasagi/
[59] Ahmet İnsel, “SeƧim Ćncesi 1 Mayıs”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2018, s.9.
[60] “İƧiÅleri Bakanı Taksim’i Yasakladıklarını Unuttu!”, Birgün, 30 Nisan 2018, s.11.
[61] Serkan Ćngel, “Pehlivanlar ve Sınıf Mücadelesi”, Birgün, 1 Mayıs 2018, s.11.
[62] Åükran Soner, “1 Mayıs 2018 Bize Nasıl Bir Ayna Tutuyor?”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2018, s.4.
[63] İ. Sabri Durmaz, “Daha Yaygın ve Gƶrkemli Bir 1 Mayıs’a DoÄru”, Evrensel, 28 Nisan 2018, s.6.
[64] “İstanbul’da 1 Mayıs Kutlaması Alan TartıÅmasına İndirgenmemelidir!”, Yeni İÅƧi Dünyası, Ćzel Sayı, Nisan 2018, s.3.
[65] “Gebze’de Metal İÅƧilerinden 1 Mayıs Mektubu”, Evrensel, 26 Nisan 2018, s.7.
[66] “1 Mayıs’ta Taksim’deyiz!”… 27 Nisan 2018… http://www.yenidemokrasi.net/1-mayista-taksimdeyiz.html
[67] “Disk BaÅkanlar Kurulu: İÅ, Adalet, Ćzgürlük Ve Demokrasi İƧin 1 Mayıs’a”, 10 Nisan 2019… http://disk.org.tr/2019/04/disk-kesk-tmmob-ttbden-ortak-1-mayis-2019-aciklamasi/
[68] “ĆerkezoÄlu: 1 Mayıs’ta Taksim İÅƧinin Hakkı”, Cumhuriyet, 11 Nisan 2019, s.10.
[69] V. İ. Lenin, SeƧme Eserler Cilt:2-BolÅevik Parti İƧin Mücadele (1900-1904), Ćev: İsmail Yarkın, İnter Yay., 1993, s.21.
[70] Yıldırım Kaya, “KılıƧdaroÄlu Doktrini”, Yeni Soluk, 20 Nisan 2019… https://yenisoluk.com/kilicdaroglu-doktrini
Yorum Ekle