$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

“TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM!”[1]

“o sözler ki imgelem sonsuzluğunun ateşten gülüdürler kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler o sözler ki kalbimizin üstünde d...


“o sözler ki
imgelem sonsuzluğunun
ateşten gülüdürler
kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler
o sözler ki kalbimizin üstünde
dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız
o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
uğrunda asılırız.”[2]

Geçtiğimiz günlerde, facebook sayfamda, bir yazı paylaştım. Şöyle bir şeydi:

DİNLERİN YAŞLARI
İslâmiyet: 1400 yıl
Hıristiyanlık: 2000 yıl
Musevilik: 3000 yıl
Budizm: 5000 yıl
İnsanlık tarihi: 50 000 yıl
45 000 yıl boyunca ne oldu, onu soran yok.

Paylaşımın sunduğu verilerin bir kısmı tartışmalı, bir kısmı ise, açıkça hatalıydı. Örneğin, paloantropoloji, eğer yeryüzünde mevcut insan türünü, yani Anatomik açıdan modern Homo Sapiens (AmHS) ya da Homo Sapiens Sapiens olarak bilinen türümüzü esas aldığımızda, bu türün yeryüzündeki varlığının 150 000 yıl kadar öncesine götürülebileceğini bildirir. Bu tarih, AmHS’yi önceleyen ve çoktan tükenmiş olan hominid (insansı) türleri (Neandarthel’ler; Homo Erectus’lar, Homo Habilis’ler, Austrolopithecus çeşitleri vb.) ise çok daha gerilere, 2-2.5 milyon yıl öncesine dek çekilmektedir ve paleoantropologların araştırmaları sürekli olarak bizi daha gerilere, günümüzün kuyruksuz büyük maymun (ape) türleriyle ortak atamıza doğru götürmektedir.
Öte yandan, Budizm için verilen 5000 yıl da abartılı gözüküyor. Budizm, eğer Sidharta Gautama (Budha) ile başlatılacak ise, Gautama’nın yaşamı İ.Ö. 6.-5. yüzyıla tarihlendirildiğine göre, Budizm’in de paylaşımda belirtildiği üzere 5000 değil, 2500 yıllık bir tarihi var.
Her ne hâl ise... Facebook paylaşımlarında “öğretmen” gibi davranmanın pek yakışık alacağına inanmıyorum. Bilim insanlarının yüz yılı aşkın süredir gerçekleştiregeldikleri meşakkatli araştırmalar sonucunda elde ettikleri bulguların sosyal medyada iki-üç satırlık malumat hapları hâlinde piyasaya sürülmesinin işlevsel olacağı kanısında da değilim. Hasbelkader,yıllar boyu üniversitede antropoloji hocalığı yapmış biri olarak, hele ki “evrim” gibi hararetli konularda ileri sürülen “komprime” görüşlerin ne denli “absürd”e yönelen tepki ve itirazlara yol açacağını kestirmek için de yeterince deneyimliyim. Bence sosyal medya, malumat (enformasyon) paylaşımının yanısıra, iki-üç cümlelik düşünce/soru- kışkırtıcı önermelerin formüle edilebileceği, uygun bir bağlam... O kadar.
Özetle, karşılaşacak olanlarda, “sahi ya... acaba gerçekten de kurumsallaşmış dinlerin tarihini önceleyen süreçte insanlar bir şey(ler)e inanıyorlar mıydı?” sorusunu kışkırtmak için bu paylaşımda bulunmuştum. Tabii bir de “art” niyetim vardı: mesajı görenleri din(ler)in ezeliyet iddiaları karşısında daha sorgulayıcı olmaya çağırmak...
Vurgulamalıyım; Mütevazı sayfam için rekor sayılabilecek bir paylaşıma erişti bu basit soru. Şu satırları yazdığım ana dek tam 4278 kez paylaşılmış ve pek çok tepki almıştı. Üzerinden haftalar geçmesine karşın, paylaşım ve yorumlar devam ediyor...
Ama ne yalan söyleyeyim; yorumların pek azı, beklediğim/umduğum türden... Büyük çoğunluğu, bu ülke insanlarının hemen hiç bilgi sahibi olmadıkları konularda ideolojik açıdan nasıl tavizsiz, ne kadar katı ve soru sorma yetisinden ne denli uzakta olduğunun ürkütücü bir göstergesi... Muradımı bir kaç örnekle açımlayayım, dilerseniz. Yazılanları, noktasına-virgülüne dokunmadan, olduğu gibi aktarıyorum.
C.T. (Yorumcu C.A.’nın İsa’nın tarihi kişiliğini tartışmaya açan, yaşamadığının kanıtlanması durumunda İslam’ın çökeceğini öne süren sözleri karşısında): “... bu yazdiklarin ne kadar karisik duzmece Bir olan Allah var kuran bizlere anlatiyor bilmemiz gerekeni o yeter diyer konular teferruattir cok kafani karistirma ben boyle daha huzurlu olacagini dusunuyorum olunce dunyada kimler gelmis gitmis bunlari sormayacaklar... Din maddi anlamda kullananlari cezasini yaradan verir biz iyi bir musluman nsl olur biz islzmi nasil daha iyi yasariz her koyun kendi bacagindan asilir unutma...”
E. B. “İlk insan ve ilk PEYGANBER Olan Hz. Adem, dahil yer yüzünde 124.000 peygamber yaşamıştır. . En başından beri anlatılmak istenen aynı şeydir .. Tapılacak tanrı ve tanrılık kavramı yoktur. . Sadece Allah vardır... yaşadığı evrendeki ahengi, güzellikleri görmeyen sadece kendini kandırır.”
S.E. “Dünya pat diyemi oluşmuş yada insandan önceki yaşama dair ne bulgular yada ne gibi yaşam var..bir kere gezegenimizin Oluşumu bile bilimsel olarak tam kanıtlanmış değilken ki ben büyük patlamayıda inkar etmiyorum lakin yapılan milyarlık deneyde de sonuç çıkmadı...insandan önce kanıtlanan yaşam dinazor..onun ispatıda mevcut..onunda sanırım şimdiki hali benzin mazot ..yani bir kere Dünya’nın Oluşum Süreci var insan için nasıl denir kıvama gelme hali..ALLAH ı burada inkar etmek büyük bir yanılmadır..insan ilk baştan beridir dine sahipti..yani bu 45000 falan vasat..bir kere Kur’an bir zaman tarihinden bahsetmez yani sizin Verdiğiniz zaman biyolojik değil tamamen ateizm felsefesi..Kur’an da sadece islamdan başka bir dinin gelmediğini bu sözde dinlere ait peygamberlerimizdende önce bir çok peygamberin geldiğini Söyler..yani Adem’den sonrada gelen bir Sürü peygamber var Kuran’da sadece bir kaç peygamberin hayatı geçer.”
Y. G. “Adem ve havva dan gelen insanligin Nesli sekizbin sene tamamlanmadigini hatirlatirim Artik onagore daha genis dusunmenizi ve yurumlarinizi bu cerceveden bakarak yapmaniz lazim insanlarin kafasini karistirmayin saygilar.”
M. K. “paylaşımdaki Sorunun din bilgisi düzeyi biraz şuna benzemiş. ‘Bu yılda Hac mevsimi Kurbana denk geldi.’İlk insan Hz. Adem zaten bir peygamberdi ve insanlık gelen peygamberlerin buyruklarını bozdukça, değiştirdikçe rabbimiz yeniden peygamber ve buyruklar göndermiştir. her peygamber yazılı belgeli bir kitapla gelmemiştir. yani 50.000 yıldır din vardı.”
G.P. “Hz ademin dini kitabini yada çogalmalarinda bana onerebileceyin bisey varmi ve iki oglundansonra bahsedilen torunlarinin anneleri hakinda beni biraz aydinlatirsan sevinirim.”
M.K. “Hz. Ademe 10 suhuf (Sahife) gelmiştir. Hz. Ademin çocukları Dünyada başka hiç bir insan olmadığı için farklı batınlarda (zamanlarda) doğan kardeşler birbiriyle çarpraz evlendirilmiştir.
Bize düşen tabi olduğumuz peygambere tebliğ edilen dinin kurallarına göre yaşamaktır. Bazı izinler zaruretten dolayı verilir ve sonra o izin kaldırılır.”
G.P. “ .....diyorumda zorunu seçmis ya bir erkek bir kadin zor be soyle iki adem iki hava guzel olmazmiydi hele o elma agaci bide yilan var ne gerk vardi bunlara ya. (...)Yaw bide kadini ört niye erkeyin nefsini eyitmiyoruzda kadini ört saçi gorunmesin çok celiski var cenet cehenem, orneyini hasan sabah guzel bir sekilde veriyor.”
E.E. “İnsanlık tarihi 150 bin yıla kadar gidiyor hatta 200 bin olabileceğini söylüyor son bulgular. Kadim zamanda dünyada paralel olarak “şamanizm” vardı animistik bir inanç olarak. Ve ilginçtir ki tüm coğrafyalardaki inançlar yani türk şamanlarından amazon şamanlarına, eskimo şamanlarından, kızılderililere ve maya şamanlarına kadar ortak pratik ve inancı görüyoruz. Bu oldukça ilginçtir...”
Ç.Z. “Yukarıdaki görsel biraz eksik olduğu gibi aşağıda görsele bakarak ilk din “Mu dini” olduğuna bakabilirsin. İnsanlık ortaya çıkmasıyla birlikte Mu dini başlamış. 50 bin yıl değil, daha çok eskidir... Semavi dinlerin kökeni Sümerlere kadar dayanıyor. Sümerlerin dini de tek tanrılı. Sümerler de bizim atalarımız:)”
A.İ. “Ateist olursan bu karmaşık ilişkilere hiç girmezsin kafan rahat olur.”
M.G. “Önceki dinler bozulduklari için geçerlilikleri kalmadı. Mu dininin sonunu anlatıyorsun, başını değil.”
Ş.A. “Cevabı Kuran Peygamber’e söylüyor.
Nisa Suresi 164. ‘Daha önce bazılarını sana anlattığımız, bazılarını da anlatmadığımız peygamberler gönderdik.’
Yine Yunus Suresi 47. Ayet. ‘Her ümmete bir peygamber gönderilmiştir. Peygamberler gelip de mesajlarını duyurduktan sonra ümmetler hakkında adalet uyarınca hüküm verilir, onlara haksızlık edilmez.’
Bir diğer ayet Ibrahim Suresi 4. Ayet ‘Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz’dir, Hakîm’dir O!’
Ve son ayet açık. İsra Suresi 15. Ayet. ‘Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz.’
E.F.Y. “Buna kim inanir??? Ancak geri kalmis bilgisiz kisiler!”
Ş.A. “Bakara 118. Ayet: ‘Bilgiden yoksun olanlar dedi ki: Allah bizimle konuşsaydı yahut bize bir mucize gelseydi ya!... Onlardan öncekiler de aynen onların dediği gibi demişti. Kalpleri birbirine benzemiştir. Biz ayetleri, gerçeği apaçık bilmek isteyenler için iyiden iyiye açıklamışızdır.’”
F.T. “Adem a.s. dan bu yana 128000 peygamber gelmiştir.Allahın dini tektir.Allah isme göre din göndermemiştir.”
K.S. “Çok merak ediyorsanız cevabı Kur’an’da var.”
N.G. “Hz. Adem den HZ. MUHAMMED (S.A.V). E kadar 124 bin peygamber geldi. Hepsi de ALLAHU TALA nin hak olduğunu tebliğ ettiler. Yani ilk peygamber den son peygamber e hepsi islamiyeti anlati.”
K.K. “45 değil, Insanlık tarihi 200 bin yıl. Ve Evren 15 milyar yıl.Koskoca evrende Tanrı NIN herhalde canı sıkıldıda Onu yakacak. Diğerine huri verecek Kendine oyun çıkardı.”
R.B. “Din, önemli olan insan olmak,bu kadar basit,bütün bu kavgalar din Yüzünden.Demekki.”
H.A.Y. “Din insan olmanın kurallarını koyar insanın iyi ve olumlu yönden besler.”
R.K.A. “4000 yıldır kaos, kargaşa ve savaş. Ne için? Büyük oranda din için. İnsan hep sömürüldü. İnanç öğretilerinin hepsi siyasi istismara tabi tutuldu. Bilimin saflığında büyük sırra ermek yerine saf yaradan inancından çok uzak denizlere kürek mahkûmlarıyla gidilmeye çalışıldı. Sonuç ortada. Mu uygarlığını bilimsel olarak araştırmak sanırım bazı yanıtlara götürecek. Ön yargısız ve tarafsız.”
E.F.Y. “Din cözüm degil, sorundur!!”
M.A. “Ben biliyorum Mitos boyutu tanrıları tanrıcaları ve diğer bütün tanrılar insanlık henüz Allahın varlığını. tekliğini anlayacak bilince gelinceye kadar dünya üzerinde görev yaptılar insanlığı ve dünyayı idare edecek insandan daha üstün bir gücün olduğu fikrini aşıladılar ve dünyayı Allah adına idare ettiler çünkü onlar Allah’ın yönetiçi mekanizmasını oluşturan görevli kadrolardı İnsanlık hazır olunca geldikleri Mitos boyutuna geri çekildiler ve dünyanın idaresini Allah devraldı ve kutsal kitaplarını devreye sokarak yetişen insanına kendini tanıttı. Şimdide 2300 yılına kadar yetişen insanlar içinden İnsan olan insnları yani Hakiki insanları seçiyor....”
E.B. “İnsan lık tarihinin başından beri islam vardı.. İslam allahın koymuş olduğu kurallar dır. İnsanlar allahın koymuş olduğu kuralları değiştirip durdu, batıla kayıp durdu, götlerinden din uydurup durdu. ... ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Ademden beri... anlatılmaya çalışılan. . Tapılacak tanrı ve tanrılık kavramı yoktur. . Sadece ALLAH vardır.... yer yüzünde hz. Adem den beri 124.000 peygamber yaşamıştır. Hepside aynı şeyi anlatmıştır. .. LÂ İHÂLE İLLALLAH.”
A.Y. “ Yukardaki yani insanlık yaşı denilen bölüm 50000 olarak verilen bilginin kaynağı nedir. ataist ve evrim meteryalist bilimcilerin görüşleri milyon yıllara dayanıyor kendi görüşleridir bir diğer durum ise islam kaynaklarına dayanılan hadis ve benzeri kaynaklarda ilk insanın adem peygamber olduğu belirtiliyor ve kuranla sabittir evrimciler meteryalistler inanır veya inanmaz bişey diyemem bu bilgilere dayalı olara adem peygamberin m.ö 8000/10000 yılları arasında yaşadığı belirtiliyor yukarıdaki rakam hem islam kaynaklarına hemde evrimcilerin dayanağına ters değilmi?.bazı ilim akımlarının insan nesli için 50-60 milyon yıl gibi bir ömür tayin etmeleri . Şayet insan nesli 50 milyon yıl öncesinde dünya yüzünde yaşamaya başlamış olsa idi, bu gün nüfus sayısı korkunç bir rakama ulaşırdı.
Nüfus bilimi tarafından miladi yıl başlangıcında dünya nüfusu 300 milyon olarak kabul ediliyor. Bu gün yaklaşık 7 milyarın üstünde bir insan sayısı var. 2000 yıl gibi bir zamanda dünya nüfusu yaklaşık 20 kattan fazla artmış. Bu günkü artış hızına göre dünyanın ömrü var ise bundan sonraki yıllarda insan nüfusunun nerelere ulaşacağı malumdur. İşte dünya iki bin yılı içinde böyle büyük bir nüfusa sahip ise, eğer insan nesli milyon ve üstü bir nesil yaşına sahip olsa idi, bu gün dünya yüzü tamamen insanla dolmuş olacaktı, belki de trilyonları geçecekti. O nedenle insan neslinin yaşı 7 ile 10 bin yıllarını öteye geçmez. Bu noktada hem akli, hem nakli, hem de fenni deliller ittifak eder.”
M.P. “Alet yapan,lisan kullanan ilk modern insanlardan söz ediliyor! Verilen tarih o dönem. Saygılar.”
A.Y. “Hangi bakış açısına göre. Materyalist mi?”
U.S. “İlk insan zaten alet yapabilen biriydi. Saygılar.”
K.Ş. “Bu yazılanların cahili olarak kimi seçsem bilemedim ama hiç okumadan fikir sahibi olduğunu belli eden mEteryElist ve atAist düşünceye düşmanlığıyla mansiyon cehalet ödülünün kime gideceği belli oldu.”
M.P. “Anlamsız, Elimizdeki delil olarak Kuranı kerime inaniyorsak ,ALLAHIN dini HZ Ademden bu yana olduğunu biliriz.ve geçmiş kavimlerinde başlarına ne geldiği yazıyor....”
B.G. “Dünyada toplam 4 bin 300 din ve mezhep bulunurken ve biz insanları halen adam edememişken bence bir önemi yok.”
C.Z.D. “Bu soruyu soran kişi o kadar yüzeyel biri ki sorusundan anlaşılıyor, herkes de din alimi kesilmiş, akıllı insan bu konularda yanlışa dokunmaktan korkar , önce sahih bir kaynaktan okuyun, bunca âlim kaç asırdır düşünemiyordu da siz mi düşündünüz ?”
O.K. “Evrim sonucu insanlar maymunlasmaya başladıkça Tanrı duruma müdahele etmek durumunda kaldı. Ama insanlar bu mudaheleler sonucu iyice arsizlasarak daha yüksek bir ivmeyle maymunlastilar. Su anki durumları maymun dünyası için bir yüz karası.”
S.H. “Hristiyanlıktan sonra İnsanlık Hz İsa’yı İncili bırakıp gene bozuldu. Kız çocukları diri diri gömülmeye başladı. Allah İslam dini ve bir peygamber gönderdi.Kız çocukları DİRİ DİRİ toprağa gömülürken Mekke sokaklarında Omuzunda kız çocuğunu gezdiren bir Hz Muhammed vardı. Sibel denen kadın bugün böyle şuursuzca dine saldıracağına keşke de gömülseymiş ne diyelim. Yani kısaca 50.000 yıldır din vardı.”
M.A.K. “ Size göre bizim din bozulmuş bize göre sizin din sahte.. Bir Peygamber zulüm gormus ama yinede insanlari iyilestirmekten diriltmekten baska bisey yapmamis. Diger Peygamber kılıçtan gecirmis insanları 13 tane hanım almıs kendine filan falan... Baska bir inanış hakkinda yorum yapmanın nasil bir sey oldugunu gosterebildim mi acaba ? Ayrica bir dine bozulmus diyorsaniz Rabbe hakaret etmis olursunuz. O musade eder mi bozulmasına ? etmez... Her sey O nun elinde sonucta.”
O.Ö. “Asıl önemli olan var olunduğundan bu yana, adı ne olursa olsun, hangi coğrafyada bulunursa bulunsun insanoğlunda hep inanç kavramı oluşmuştur.... Arkeoloji hep bir yenisini gösteriyor.... Peygamberleri kabul etmeyen toplumlarda bile taptıkları putlar vardı....Ama sadece insanoğlunda.... Hayvanların hiçbirinde inanç kavramına ve davranışına rastlanmamıştır...... Bu bize “Teklif” olarak tarif edilir...... Ve hiç bir zaman başıboş bırakılmamış... Her toplum için teklif getiren bir “peygamber” mutlaka olmuş....”
M. Ö. “Huuu HUUUU diye maymun gibi iıkel şekilde yaşadın be hey cahil.”
A. İ. “Mis gibi yaşayıp gitmişler işte.”
Y.P. “Ne cevani ariyonuz? 1400 e inanmayan diger 48600 e inanirmi? AZ daha sabredin oteye gidince anlarsiniz yoksa yok AMA var ise cok sicak olacak!! Dogumu bile yaradanin mucizesi olarak anlamayan, uzaydaki harmoniyi nasil anlasin?”
İ.M. “Bence insanlar o zmanlarda tek gayeleri midelerini doyurmakti nefileri, bencillikleri icin kan dokmuyolardi. aslinda din deninen olgular kaldirilsa iyi olur kanatimca. din = korluk...”
H.K. “Bi düşünsenize din olmazsa ne olur insanlar bir arada yaşayabilirler mi ? Birbirlerinin hakkına ve hukukuna riayet ederler mi? Güçlüler zayıfları ezmez mi?”
İ.M. “Aksine daha uyumlu yasarlar cunku kimse kimsenin diniyle sorgulamaz o zaman. Hak ve hukuk insanlarin insiyatifine kalmis bir sey dinde hak ve hukuk var dogru lakin kim ona bakiyor herkes isine gelir gibi kulaniyor, aksine kati cezalandirma olabilir. Genelde gucluler dinle zayiflari eziyor cunku zayiflarda din korkusu oluyor , guclulerde bundan istifa ediyolar.”
M.G. “beğenilere ve paylaşım sayısına bak hele insan bir veriyi araştırmadan nasıl doğruluğuna inanır ve paylaşır ki harbiden sorulması gereken bir soru da bu olsa gerek ! Aslında bu sorunun sorulmamasının sebebi ilk insanların (Adem ile Havva ) olduğuna ve onun ile insanlığın ve dinin başladığına inançtır. Eğer bunan bir fert inanıyor ise bu soruyu sormak mantıksız dır. Eğer insandan geldiğimize inanmıyor ise bir fert daha mühim sorular var sorulması gereken ve bu soru o soruların yanında devede kulak kalır 2) Tablo la tam bilgisizce hazırlanmış beğenen ve paylaşanlara özelliklede admine duyurulur. wesselam.”
P.O. “hırsızlık hiç yok olmadı.”
M.M.Ü. “İlk insan Adem değildir. Adem, bizim jenerasyonun ilk peygamberdir. Kuranda, insan ile ilk temas kurulana kadar, ‘insan Dünya’da çok uzun bir süre değersiz bir varlık (hayvani güdülerle) olarak yaşadı’ bilgisi verilmektedir. Belirtilen çok uzun süre, bilimsel olarak araştırılabilir fakat yukarıda söylenen 50bin seneden çok daha uzun bir süre olduğu kesindir.
Insan formunun biyolojik ve ruhsal gelişim süreci milyon yıl seviyesinde olabilir. Bu süreç tamamlandığında, tanrı, insanı temas kurulmaya değer bulduğunda, yani insan bu düşünme seviyesine eriştiğinde, birbirinizi öldürmeyin, yemeyin, ensest ilişki kurmayın gibi basit ve o seviyede anlaşılabilir kurallar koymuş olması mantıklı geliyor.
Ilk medeni bilgiler Sümerlerden, Akadlardan, Asurlardan ( Yunus, İbrahim zamanı) geliyor gibi fakat öncesinde çok gelişmiş Ad ve Semud Toplulukları Kuranda anlatılıyor.
Şu an atamız dediğimiz Adem ile 50bin yıl önce temas kurulduğunu varsayarsak, Kuranda “daha nice medeniyetlerin yokolduğu” bilgisi ile ve Dünya’nın yaşının milyarlarca yıl olduğunu bilerek, Mu, Atlantis, vb bir çok 50bin yıllık sürecin, medeniyetin Dünya’da yaşandığı savı üzerinde düşünebiliriz.
A.K. “Insanlik tarihi 7000 yildr.”
T.Ş. “2070 te dünyada din diye birşey olmayacak kuran ayetlerinin çoğunda biz diye başlar insanlar bu kitapları okur ve anlarsa sorun olmaz ve kalmaz.bazı yorumlara hakaret etmeden inandığınız kitabı okuyun .”
S.T.Y. “45 bin yıl ! Hz adem Hz Nuh Hz ibrahim Hz musa Hz isa Hz muhammed (sav) ..... kısaca islamiyet 1400 yıl ama yaradiliş ve yaşananlar açık ve net. Bunu bir Biyolog olarak söylüyorum tabi ki kendi fikirlerim.”
G.Ö.I. “İslamiyet 1400 yıl değil hz adem ve hz havvadan beridir. Cahil”
Y.G. “İslamiyetin kaynağı olan Kuran peygamberimize vahiy yoluyla inmişti. Peygamberimiz adem ile havva ile berabermi doğdu.ne dersin...”
M.Ö. “Peygamberimiz zaten ilk yaratilandir...!”
G.Ö.I. “ Y.G. belliki yuce kitabimizi hic okumamissin ,okusaydin hz adem ile hz havva ,nin bulundugu ayeti bilir boyle cahilce yorum yapmazdin..”
G.Ö.I. “M.Ö. kardesim ilk yaratilan insan hz ademdir.. Peygamberimiz dunyaya gelene kadar binlerce peygamber inmistir..peygamber efendimiz sav. Peygamberlerin sonuncusu islamin bas tacidir..bilgin olsun.”
F.T. “Bu maksatlı ve hatalı bir sorudur,matematik müsbet bir ilimdir.yılların toplamı 11400 yıldır.15000 değil???”
E.A. “Reptiloide ler vardi .sayin yoldas ve halen war ve dünyanin hakimiyeti onlarin ellinde.birkere mexico da olan kristal kafalar”
M.G. “İlk akıllı insan olan Hz. Adem, bir peygamberdir.”
M.Ö. “Ya birakin bu isleri 124 bin peygamber gelmis siz neden bahsediyosunuz..!”
Ö.Ö. “sana insanligin yasinin 50000 oldugunu kim soyledi.”
M.A. “Hazreti İbrahim’in ne kitabı vardı ne de dini vardı dinsiz ve kitapsızdı Allah’ı kendi buldu. Hanif denen temiz saf bir arı insandı dinsiz kitapsız dini kitabı olanlardan daha insan oluyor bazen”
* * *
Uzun oldu, farkındayım, ama tepkiler çarpıcı! Hem de birkaç bakımdan.
Öncelikle, tartışmalar yurdum insanlarının kulaktan dolma söylemlere dört elle sarılmada ne denli ısrarlı, sistemli, analitik düşünceden, akıl yürütme, sorgulama yetisinden ne denli uzak olduklarını, insanın varlığı, dinin rolü, tarih gibi “derin” konularda hazır-giyim bir kaç klişeyle nasıl “top çevirdiklerini” sergiliyor.
İkinci olarak, yanıtların birörnekliği bir yana, paylaşımdaki soruya karşı çıkan hattın tek referansının İslâm oluşu. Bir başka deyişle, yorumcuların büyük bölümü, genel olarak dinin, ya da daha doğru bir deyişle kitaplı dinlerin tarihselliğini vurgulayıp bu dinler ortaya çıkmadan önce ne olduğu sorusuna “İslâm’ın ezelîliği/ebedîliği”nden dem vurarak karşı çıkıyor. Mustafa Kemal’in İslâm karşısında alternatif ararken “Türklerin özgün dini” olabileceği vehmiyle bir süreliğine ilgi duyduğu, ancak sonraları terk ettiği, günümüzde ne olduğu konusunda birkaç ezoterik kitaptan başka kaynak bulması zor “Mu dini” ya da Şamanizme birkaç gönderme dışında yanıtların büyük çoğunluğu İslâm dinine ve onu “tarihdışı”laştıran bir söyleme yaslanmaktadır: Eski Ahit’e göre “ilk insan”, ama aynı zamanda ilk “peygamber” olan Adem’den (hâkim söyleme göre kaburga kemiğinden Havva yaratılana dek uzunca bir süre Cennette yalnız yaşadığına göre, kime, neyi va’zetmek üzere gönderilmiştir; o da ayrı bir soru!) bu yana Tanrı’nın insanlar üzerine kimi kitaplı, kimi kitapsız pek çok (yorumcularımızın bazılarına göre 124 000!) peygamber gönderdiği, bunların tümünün özünde İslâmî mesajlar ilettiği, ancak insanların zamanla peygamberlerinin sözlerini, öğütlerini çarpıttığı/ tahrif ettiği, böylelikle her seferinde yen bir peygamber göndermek ihtiyacı doğduğu, bu nedenledir ki Muhammed Peygamber’i önceleyen bütün dinsel söylemlerin “muharref/ çarpıtılmış” olduğu... Özetle, insanlık tarihinin, kaç yıl önceye dayanırsa dayansın, “İslâmî” bir tarih olduğu varsayımı...
Tümüyle “kapalı” bir okuma. Yalnızca paleontoloji, jeoloji, antropoloji, genetik vb. bilimlerin sürekli biriken bulgularına değil, aynı zamanda diğer (kitaplı-kitapsız, tektanrıcı-çoktanrıcı...) dinsel sistemlerin önermelerine de kapalı. Kendini “bir ve tek gerçek” kabul eden ve meşruiyetini/geçerliğini kanıtlamak için kendi “dictum”undan başka bir kanıt gereksinmeyen... Ne diyor C.T. yorumunda: “... bu yazdiklarin ne kadar karisik duzmece Bir olan Allah var kuran bizlere anlatiyor bilmemiz gerekeni o yeter diyer konular teferruattir cok kafani karistirma ben boyle daha huzurlu olacagini dusunuyorum olunce dunyada kimler gelmis gitmis bunlari sormayacaklar...”
Bu, bizi “münazara”nın üçüncü ve bence en çarpıcı olan veçhesine getiriyor: “Tek’çi bir dünya algısı”, bu ülkenin zihinsel iklimine giderek hâkim olmakta bir “Hakikât rejimi” etrafında kümelenme eğiliminin güçlenmekte olduğu.
Evet, Foucault’nun iktidar, hakikât ve özne arasındaki ilişkilere değgin söylediklerinin bu ülkede vücut bulmakta olduğununa değgin mütevazı bir alan sunuyor; facebook sayfamdaki küçük paylaşıma gelen tepkiler. “Hakikât”in “iktidar” tarafından üretildiği ve öznelerin/uyrukların taşıyıcılığında, iktidarı süregenleştirdiğini göstermek üzere kullanılabilecek küçük bir araştırma evreni...
Kabullenmek gerek, bu ülkenin genç kuşakları, 15-20 yıldır, artan ölçüde dinsel temelli bir “Hakikât rejimi”ni benimseyecek tarzda eğitilmektedir - iktidar partisinin 13 yıl boyunca ilk ve ortaöğretim müfredatında gerçekleştirdiği köklü müdahaleler, bu durumu daha da geri dönülmesi zor bir noktaya doğru sürüklemektedir. ODTÜ Biyoloji Bölümü’nden Aykut Kence’nin sözleriyle:
“Liselerimizdeki fen egitimi ise ne yazik ki gençleri önümüzdeki yüzyılın bilimine, biyolojiye hazırlamaktan uzaktır. Biyoloji ders kitaplarında evrim kuramına karşı bir görüş olarak yaratılış görüşü konulmuştur. Böylece öğrenciler dünyanın hiç bir çağdaş ülkesinde görülmeyen bir uygulama ile karşı karşıya kalmışlardır. Bir fen dersi olan biyolojide yeryüzündeki canlı türlerinin çeşitliliğini açıklamak için kaynağını dinden alan yaratılış öyküsüne de yer verilmiştir. Buna göre Biyoloji kitaplarında ‘İslâma göre kainat ve kainattaki bütün varlıklar Allah tarafından yaratılmıştır. Dünyanın ilk yaratılışı insanlar tarafından gözlenemeyen ve tekrarlanamayan bir olaydır. Yaratılış görüşünde bir de dünyayı saran tufandan söz edilmektedir... Dinozorların yeryüzünden bir anda silinmiş olması buna güzel bir örnektir” şeklinde bilimsel olmayan ifadeler yer almaktadır.
Ayrıca din derslerinde bir biyoloji konusu olan evrim kuramı işlenmektedir. Lise I Din Kültürü ve Ahlâk Kitabında biyoloji ile hiç bir ilgisi olmayan yazarlar Darwin’in evrim kuramını alabildiğince eleştirmektedirler. (...) Din derslerinde öğrencilere Darwin’in evrim kuramını çürütmeleri için ödev vermek olağan bir uygulama hâline gelmiştir.”
Bu siyasal tercih(ler)in sonucudur ki, “Türkiye ve ABD’de, evrimsel süreçten habersiz ya da evrim konusunda kararsız olanların oranı 1985 yılında yüzde 7 iken, bu oranın 2005 yılında yüzde 21’e yükselmiştir. Böylece, bu ülkelerde her beş yetişkinden birisi evrimden ya habersiz ya da bu konuda kararsız hâle gelmiştir. Koray (2001) tarafından ‘Safsata Anketi’ olarak sunulan bir çalışmada, ülkemizin çeşitli üniversitelerindeki, tıp, biyoloji, fizik, kimya, astronomi, jeoloji gibi doğa bilimleriyle doğrudan ilintili alanlarda okuyan, 1. ve 4. sınıf öğrencilerine, bir dizi bilimsel olarak test edilmesi olanaklı olmayan metafora (türbe, yatır, melek, cin, nazar, kader, vb.) inanıp inanmadıkları sorulmuştur. Bulgular, öğrencilerin söz konusu metaforlara yüksek bir oranda inandıklarını göstermiştir. Evrimsel yaklaşımla ilgili olarak, ‘insan soyunun Adem ve Havva’dan geldiği’ görüşüne inanıp inanmadıkları sorusuna öğrencilerin yüzde 75’inden fazlası ‘evet’ yanıtı verirken, bu oran 1. sınıftan son sınıfa doğru yükselmiştir. Öte yandan yanıtı ‘hayır’ olanların oranı yüzde 10’larda kalmıştır! (...) Araştırmacılara göre, öğrenciler evrim kuramının önemine inanmakta, yaratılışçılık görüşü ile evrim kuramının birlikte öğretilmesi gerektiğini düşünmekte ve evrim kuramı ile ilgili yeterli bilgiye sahip olduklarını belirtmektedir. Ayrıca, evrimin yaşamın gelişimini açıklamada yetersiz olduğunu, kendi inanç sistemleri ile çeliştiğini, genellikle evrimsel yaklaşımları kabul etmediklerini, günümüz canlılarının daha önceki canlıların evrim geçirmesi sonucu meydana geldiğine ve insanın evrim geçirdiğine inanmadıklarını belirtmişlerdir.”
Bu satırların yazarı Hakan Çetinkaya, ülkemiz insanları açısından okullarda evrim kuramının öğretilmesinin 20-25 yıl öncesine kadar “din kaynaklı bir sorun” olarak görülmez ve insanlar Kur’an’daki yaratılış öyküsü ile bilimsel bulgular arasındaki çelişkileri sorun edinmezken, günümüzde durumun hızla değişmekte olduğunu vurguluyor.
Değiş(tiril)en müfredat ve TÜBİTAK dahil ülkenin bilim kurum ve politikalarına dinsel temelli bir Hakikât Rejimi’ne uyum sağlayacak tarzda ayar çekilmesi, özellikle genç insanların, formel eğitim süreçlerinden etkilenmemiş zihinsel tortularına (kaynakları çok çeşitlidir: Kur’an kursları, aile sosyalizasyonu, mahalle arkadaşları, Adnan Hoca risaleleri, tarikat-cemaat evleri sohbetleri, TV kanalları, internet gibi popüler kültür kaynakları, akran muhabbetleri...) bir geçerlilik imgesi kazandırmış, İslâm kaynaklı bu tortuları “bilimsel gerçekler” derkesine yükseltmiştir. (“İslâmiyet 1400 yıl değil hz adem ve hz havvadan beridir. Cahil” diyor pervasız bir özgüvenle G.Ö.I.) Meşruiyetini dinin kutsallığından alan, bu nedenle de her türlü tartışmadan, itirazdan “münezzeh” olan, ve bilimin eklektik olarak seçilmiş bulgularını, kendi “doğru”larını desteklemek üzere, ve sadece bunun için kullanan tuhaf bir “bilim” anlayışı!
Böylesi bir iklimden, her türlü sorgulayıcı yaklaşımı “ihanet”, “kutsal değerlere saldırı”, “peygamber efendimize hakaret” vb. belleyen ve zecri tepkiler veren anti-entelektüel bir saldırganlığa savrulmak, bundan böyle işten değildir (Nitekim, “bugün böyle şuursuzca dine saldıracağıma” diri diri toprağa gömülmüş olmamı diliyor, yorumculardan biri!), sadece bir miktar iktidar “desteği”ne bakar...
Özetle, facebook sayfamdaki küçük paylaşım, AKP iktidarının ilk yıllarındaki “özgürlük” ve “hoşgörü” söylencelerinin çok uzağında, tekçi ve tehditkâr bir kültürel iklime işaret ediyor... Bu ülkenin yeni “Hakikât rejimi”...
Kendi dönemlerinde “evrimci” olarak nitelendirilebilecek düşünceler öne süren İbnü’l-Heysem, Nasireddin Tusi (13. yy), El Biruni (10. yy), El Cahiz (8. yy), İhvanüs Safa, İbn Tufeyl (12. yy), Cabir bin Hayyan (9. yy) el-Kazvînî gibi Müslüman alimlerin çok uzağında bir “Hakikât rejimi”...
İslâm’ı Batı’ya alternatif bir “uygarlık projesi” olarak sunanlar, eserleriyle ne denli övünseler, azdır!

20 Ağustos 2015 11:51:19, Çeşme Köyü.

N O T L A R
[1] Arasöz Sanat ve Politika Dergisi, 8 Eylül 2015… http://www.arasoz.org/?p=945
[2] Attilâ İlhan

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGÖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GÜÇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERÇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İŞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEÇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİ’NE DAİR -GEREKÇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ÖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,36,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLÂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLÂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜŞER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETÇİ MANEVİYATÇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ÖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI İSLÂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,2,ALEVÎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,1,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZİMAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKÂNSIZ AŞK” HİKÂYESİ: “AKADEMİ VE ÖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İÇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HÂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ÇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,12,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBÂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜŞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,1,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,8,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLÂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dünya,53,düsünce özgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKÇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,7,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FİDEL İÇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,2,GERÇEKTEN DE NEDİR TERÖR,1,GÖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,3,gündem,11,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HÂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ÖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GÜN DÖRT İŞÇİ BEŞ KADIN,1,HER KÖYDE BİR “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,31,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLÂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEÇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,İŞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,İŞÇİ SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABİLECEK EN KÖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,55,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,19,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESİ İÇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,4,kriz,49,KRİZ SAVAŞ VE İŞÇİ SINIFI ÜZERİNE GÖRÜŞLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,29,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,11,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ - 1/ BREZİLYA ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREÇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREÇLERİ”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,2,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEÇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,5,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SÖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DÜŞÜNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BİR ÇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜŞÜ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,12,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIÇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLAŞMA/ DÜŞKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: İŞÇİ SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TÖRENLERİ,1,OTUZÜÇ KOR DÜŞTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ÖFKELENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ÖFORİNİN ORTASINDA,1,ÖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,öteki,26,ÖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KÖKENİ ÜZERİNE,1,ÖZERKLİKÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ÖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,özgeçmis,1,özgürlük,2,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,11,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHÇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,röportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,17,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,9,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,2,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,10,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleşi,2,SÖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ÖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,11,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,14,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercüme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIŞÇI MI,1,TÜRK(İYE) İSLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,77,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ÖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ÖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,24,VURUN “ÖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,17,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YÖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YÖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ÖYLE BİR YEREL YÖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ,1,ZORUNLU BİR AÇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibel🍂özbudun: “TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM!”[1]
“TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM!”[1]
sibel🍂özbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/09/timeo-hominem-unius-libri-tek-kitapli.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/09/timeo-hominem-unius-libri-tek-kitapli.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy