$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

EMEKÇİLER, İŞSİZLER, YOKSULLAR NEREDE?[1]

“Başkasının hayallerine tutsak olursanız belanızı bulursunuz.”[1]   Maltepe sahilindeki miting alanına açılan yollardan birinin ke...


“Başkasının hayallerine
tutsak olursanız
belanızı bulursunuz.”[1]  

Maltepe sahilindeki miting alanına açılan yollardan birinin kenarında durmuş, önümüzden akan kalabalığı izliyoruz. Kadın-erkek, çoluk-çocuk, İnsan seli. Etkileyici… Ellerinde Türk bayrakları, “adalet” pankartları, Mustafa Kemal’li sancaklar. Bulutsuz, sıcak bir yaz günü, bir pikniğe, deniz kenarında hava almaya gidiyormuşça bir gamsızlık, bir neşe… Arada bir - bizim gibi miting kıdemlilerinin hemen fark edeceği bir acemilikle- slogan atıyor, hemen ardından aralarında koyulttukları ikişerli-üçerli sohbete dönüyorlar.
Çoğunun üzerinde “adalet” yazılı bembeyaz, tiril tiril tişörtler, gözlerinde güneş gözlükleri, başlarında beyzbol şapkaları. Ayaklarda spor ayakkabılar… Yaşları 30-40 dolaylarında kümeleniyor. Bir CHP’liye “İşte çağdaş Türkiye’nin aydınlık yüzü” dedirtecek kadar temiz ve lekesizler.
Belki de fazlasıyla temiz. Pek azının giysilerinde bir oto tamirhanesinde, bir demir döküm atölyesinde, bir maden ocağında çalışmadan kaynaklanabilecek lekeler, kir, is, pas toz izi var. Pankart taşıyan, sevgilinin elini kavrayan, alkış tutan ellerin çoğu nasırsız, pürüzsüz.
Evet, o gün “Adalet” haykırışıyla Maltepe’deki miting alanını dolduran bir milyonu aşkın kişi etkileyici, güzel ve olumlu. Ama bir eksik var. İşçi-emekçi-varoş katılımı çok düşük. Önünüzden akanlar çoğunlukla iktidarın “hayat tarzı” konusundaki müdahalelerinden kaynaklanan kaygılarla yüklü, seküler bir orta sınıfın mensupları. İçeriği Kemalizm tarafından tanımlanmış bir modernizmin kazanımlarının bir bir ellerinden kayıp gitmekte oluşuna karşı tepkililer… Geri dönüşsüz bir sürece girilmiş olmasından korkuyor; ancak bu kez, örneğin Haziran 2013’deki, gövdelerini ortaya koyma kararlılığından yoksun gözüküyorlar…
Bu orta sınıf seli arasındaki tek tük kol emekçisi adacıkları ise, belli ki sosyalistlerin çalışma yaptığı Alevî mahallelerinden gelmişler. Ha bir de, iktidarın intikam hücumlarının hedef tahtasındaki gariban Fethullahçılar: Cemaatin üniversitesinde odacı, hastanesinde hastabakıcı olarak çalıştığı için ekmeğinden olmuş, kovuşturmalara uğramış, din bezirganı bir iktidarın “mütedeyyin” kitlelerin önüne attığı ikbal kırıntılarından nasibi ebediyen kesilmiş şaşkın, gariban dindarlar… (Miting alanına giderken eline her nasılsa tutuşturulmuş devrimci bir pankartı taşıyan kara çarşaflı, yüzü peçeli kadının görüntüsü hiç gitmeyecek gözlerimizden)…
* * *
Peki, emekçiler, varoş çocukları, yoksullar neredeydi?
Mitinge katılıp katılmayacağını sorduğumda Ahmet, “ne işim var orada” yanıtını verdi. “Sahile inip balık tutacağım.” Ahmet kim mi? Çankırı’nın bir köyünden yıllar önce İstanbul’a göç etmiş, hayatını zenginlerin evlerinde bahçıvanlık yaparak kazanan bir kent yoksulu…
Birkaç gün önceki konuşmamızda ise 15 Temmuz gecesi televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüğünde kimseden emir filan beklemeden kendini sokağa atıp soluğu bir tankın üzerinde aldığını anlatmıştı, muzaffer bir komutan edasıyla. “Binlerce kişi olup sokaklara aktık, darbecileri püskürttük…” Ahmet’ler bunun ardından gecelerce kışlaların kapısında yatıp askerlerin dışarı çıkmasını engellemişlerdi. Artık onların da torunlarına anlatacak öyküleri vardı…
Peki, 15 Temmuz’da sokaklara dökülen, 16 Nisan Referandumu’nda “vatanı kurtarmak, güçlü bir Türkiye yaratmak” adına oylarıyla diktatörlüğe payanda olan bu sıradan insanlar; yani iş buldukça boyacılık, komilik, nakliyecilik, kamyon sürücülüğü, kanalizasyon işçiliği, yani “ne iş olsa” yapan Recep, en büyük hayali “kapağı Avrupa’ya atmak” olan ve iki yakası bir araya gelmediği için bir türlü evlenemeyen tornacı delikanlı İsmail, dört çocuğuna iyi bir gelecek sağlamak için evlere temizliğe giden Yozgatlı Hatice… Kemalistler arasında yaygın olan kanaate göre “dinci, İslâmcı, yobaz, IŞİD’ci” oldukları için mi, yoksa “köfte-ekmeğe oylarını satmaya hazır cahil sefiller” olduklarından mı gövdelerini ahir zaman diktatörünün heves ve hırslarına yakıt eylemektedir?
Tayyip Erdoğan iktidarının çeperlerinde kent ve kır yoksullarını “din, iman, vatan, millet, bölünmez bütünlük vb.” adına manipüle ve seferber eden, iktidarın olanaklarından da yararlanarak mahalle mahalle, sokak sokak ülkenin dört bucağına nüfuz eden, öğretmen, imam, cemaat önderi, esnaf odası başkanı, kaymakam, muhtar, “yoksul babası” patron, mukabele hafizesi, sendikacı… vb.’lerinden oluşan bir yarı-formel mekanizma var, hiç kuşkusuz. Bunlar, AKP ve “reis”inin siyasal İslâmcı, olasılıkla da İhvan’la “iltisaklı” projesinin gövdesini oluşturuyorlar. Ve toplumun özellikle yoksul katmanlarını “yeni” rejimlerine kazandırmak için canla başla çalışıyorlar. Türkiye’de adım adım kurulmakta olan siyasal İslâmcı rejimin “öncü” kadroları…
Ancak AKP’nin (bir kısmı elinde pala, protestoculara, şortlu kadınlara saldıracak kadar militan) “kadroları” ile Hayır’cılar arasında devasa bir gri alan var: kır ve kent yoksullarından, taşeron işçilerden, lümpenlerden, varoş sakinlerinden, işsizlerden, topu atma tehdidi altındaki esnaftan oluşan bir gri alan. Çoğu “Elhamdülillah Müslüman”; Cuma’ları elden geldiğince kaçırmamaya çalışıyorlar; ama akşamları bir bira ya da bir kadeh rakı parlatmaktan vaz geçeleri yok, kapağı bir Avrupa ülkesine atmak, bir Avrupalı kadınla evlenerek yırtmak, son model bir ciple sosyete mahallelerde boy göstermek süslüyor gençlerinin düşlerini… Loto oynuyor, her dokuz çekiliş piyango bileti satın alıyor, maçları kaçırmıyor, saçlarını jöleleyip kentlerin ana caddelerini turluyorlar. Bir şeriat rejimi, en son isteyecekleri şey. Çocukları TEOG’a hazırlanırken imam-hatip dışında bir yerlere girebilmesi için çırpınıyorlar, örneğin. İçki, sigara zam yedikçe asapları bozuluyor. “Reis”in “dik duruş”u, “Güçlü Türkiye” söylenceleri, Kurtlar Vadisi milliyetçiliği ile, Fransa’da işçi olarak çalışmış babalarının oradaki emekçi haklarına dair anlattıkları, işsizlik ve aç kalma kaygısı, gelecek endişesi, insanca, güzel, rahat bir yaşamın düşleri, ebedi bir yoksunluk ve erişimsizlik çemberi içinde sıkışmışlık duygusu arasında salınıp duruyorlar. Yetememe, yetinememe duygusu, ne kadar çalışırsa çalışsın (tabii iş bulabildikçe) yoksulluk çemberini kıramayacağı kesin bilgisinin cenderesi…
Peki, bu durumda neden AKP’ye oy veriyorlar, diye sorabilirsiniz. Gayet basit: AKP onların ezilmişlik, umutsuzluk, hiçlik duygularını bir kimliğe tahvil edebilmeyi becerdi. Türkiye kırsalının bilinçaltının derinliklerine işlemiş 40’lı yılların tek-parti (CHP) rejimine karşı öfkeyi, Batıcı-elitizme beslenen hıncı ihya ederek, kentlileşmiş torunların ezilmişlik duygusunun akacağı tepki yatağını döşedi. “Bu cehape var ya bu cehape, halka süpürge tohumundan ekmek yedirdi!” cayırtısı, kof ve nafile bir ajitasyon değil, bu ülkenin ezilmişlerine (ve dahi sömürülenlerine) tarihsel bir süreğenlik duygusu verme ve kendilerini karşısında konumlandırıp teyit edecekleri bir “öteki” kurgulama girişimidir. Batıcı, elitist, züppe, halkına yabancılaşmış ve Batılıların desteğiyle her nasılsa iktidarı ele geçirmiş, yıllar yılı bu mazlum milletin inançlarına, hayat tarzlarına saldıran, kafası bozuldukça bacıların baş örtülerine el atan bir seçkinler kliği… Kapitalist cumhuriyetin paryalarının, itilip kakılanların ezilmişliklerinin kefaretinin yüklenip ardından teneke çalarak kovalanabilecek kolay bir günah keçisi. Hele ki “Eski rejim”in üç sacayağı, yani silahlı kuvvetler, yargı kurumu ve üniversiteler Fethullahçı kardeşlerle kolkola etkisizleştirildikten sonra…
Bir “durum”u oluşturan karmaşık nedensellikleri tekil (ve kolay anlaşılabilir) bir boyuta indirgeyerek bu tekil etkeni “günah keçisi” ilan etme, faşizmin (ve bütün türevlerinin) en sık başvurduğu demogojilerden biridir. “Cehape elitizmi” hiç kuşku yok ki Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında despotik uygulamaları, dayatmalarıyla bir yandan palazlanmakta olan Türkiye burjuvazisinin gereksindiği sermaye birikiminin önünü açmış, bir yandan da toplumu Kemalist “çağdaş uygarlık” ideali doğrultusunda tekil ve seküler bir ulus-devlet olarak biçimlendirmek üzere bir toplum mühendisliğine soyunmuştur. Bunu saptamak ve eleştirmek bir şey, bu eleştirileri kesif bir anti-entelektüalizm/popülizm halitasına dökerek devletin dümenini ele geçirip rotasını değiştirme, başkalaştırma çabalarına malzeme kılmak, başka bir şeydir. AKP “anti-elitizm” ile kestirmeden ve doğrudan onunla ilintilendirdiği “anti-entelektüalizm”i T.C.’ni İslâmcı bir Ortadoğu gücüne dönüştürme projesine halk desteğini sağlamak üzere kullanmaktadır.
Bu projenin bir yanı ise, emekçi kitlelerin ezilmişliğinin gerçek müsebbibi olan kapitalist sistemin kaptan köşkünü “laik-Batıcı” burjuvaziden kendi “cenahı”na devretme hesabıdır. Kaptan köşkünde “Batıcı/laikçi” elitlerin yerine İslâmcı burjuvazi geçerken forsalar, köleler, yani “ne iş olsa” yapan Recep, yani tornacı delikanlı İsmail, yani evlere temizliğe giden Yozgatlı Hatice oldukları yerde, kürekçi sıralarında kalacaktır. “Yabancı(laşmış)/Batıcı” elitlerin yerini alan, “kendilerine benzeyen” yeni efendilere bir çeşit ünsiyet ve minnet duygularıyla yüklü olarak.
AKP’nin toplumu yeniden biçimlendirme girişimini toplumun üst katmanlarını iktisadi müsadere ve kayırmacılıkla değiştirme, alt katmanları kültürel/toplumsal müdahalelerle dönüştürme olarak özetleyebiliriz. Alt katmanlarla girdiği “rıza rezonansı”nın erimini sürekli genişletme çabası içinde olduğu ise, eğitim, diyanet, sosyal hizmetler, yerel yönetimler, “sivil toplum” örgütlenmeleri vb. alanlarında yaptıklarında açığa çıkıyor.
Eğer bunlar doğruysa, iktidar partisi ile muhalifleri arasındaki “gri alan”da yer alan geniş kitleleri orta sınıfa hitap eden söylemlerle ikna etmenin olanağı yoktur. Yaşam tarzına dayalı söylemler: laiklik, çağdaşlık, kadın hakları vb. onları heyecanlandırmıyor. Hatta ve hatta (ve ne yazıktır ki) siyasal yaşama olanca yabancılaştırılmışlıklarıyla, “adalet” dahi deneyim-uzak bir söylemdir: Adalet ve Kalkınma Partisi “adalet”i başörtülü kadınlara kamusal yaşamın yolunu açarak tesis etmiştir; manipüle ettiği medya kanalları sayesinde cezaevlerini dolduran yüzlerce gazeteci, binlerce muhalif, sosyal medya kovuşturmaları, işten atılan akademisyenler, öğretmenler, cezaevlerindeki işkenceler, vb. ya “görünmez” ya da kitleler indinde kriminalize olmuşlardır.
Öte yandan -CHP’nin son birkaç yıldır denediği üzere- sağcı/dindar/milliyetçi söylemler de, “gri alan”ın CHP’ye (ya da sola) yönelmesinde etkili olamamaktadır. Öyle ya, “sağ” söylemlerin otantik sahibi ortadayken, neden eğretisine yönelsinler ki? Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına Ekmeleddin İhsanoğlu’yla (ya da - diyelim ki Prof. Cihangir İslâm’la) çıkmak, protesto alanlarında “yeryüzü sofraları kurmak” da nesi?
Şu görülmeli, CHP’nin dokusu ve kurgusu, bu kitleleri ikna edecek sömürü ve tahakküm karşıtı söylemleri üretmeye müsait değildir; dahası, bu parti böylesi bir uğraşa girişebilecek, yürütebilecek kadrolardan da yoksundur. Bu, sayıları ne denli az, ne denli daralmış olursak olalım, biz sosyalistlerin, devrimcilerin alanıdır.
Bu bakımdan, sosyalistlerin, devrimcilerin “hayat tarzına” ilişkin kaygıları ve şimdilik -ne yazık ki- bizlerden gayrısını fazla ilgilendirmeyen özgürlük taleplerini olduğu kadar, kitlelerin ekmek davasını, işsizliği, iş güvencesizliğini, ücretlerin düşüklüğünü, hayat pahalılığını, sosyal hakların yitimini, barınma sorunlarını, kentsel hizmetlerin (elektrik, temiz su, doğalgaz, iletişim, ulaşım…) yüksek ve giderek yükselen bedellerini, sağlık ve eğitim hizmetlerinin kalitesizliğini ve emekçileri giderek düşen yaşam standartlarına mahkûm ederken kaynakları yağmalayarak uçuşa geçen yeni Müslüman-kapitalist sınıfı, bu yeni sömürü düzenindeki adaletsizliği (yani “kalkınma” ile “adalet” arasındaki ters orantıyı) sorunsallaştırmak, örgütlü-örgütsüz kitleler nezdinde bunlara yönelik bir talepkârlığı biçimlendirebilmek üzere işe koyulmak gerekiyor.
Bu görev ne kadar geciktirilirse, AKP’nin “gri alanlar”ı -korkarım ki telafisi mümkün olamayacak bir tarzda- temellükü o denli ilerleyecektir. AKP olanca demogogluğuyla, popülizmiyle, el çabukluğuyla aydın düşmanlığına dönüştürdüğü anti-elitizmiyle, “vatan-millet-bayrak-din-iman” çığırtkanlığıyla emekçi yığınları fethe çıktı.
Bu fethin tamamlanmasına, yani devleti ele geçirmiş olan partinin toplumu temellük etmesine seyirci kalırsak, iktidar partisi ve “Reis”inin körüklemekte olduğu “laik-dinci”, “Alevî-Sünnî”, “Kürt-Türk”, “Batıcı/gayrımilli-yerli/milli” kör dövüşü içinde yitip gitme olasılığımız yüksektir…

15 Temmuz 2017 17:39:02, İstanbul.

N O T L A R
[1] Kaldıraç Dergisi, No:193, Ağustos 2017…
[2] Gilles Deleuze.

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGÖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GÜÇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERÇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İŞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEÇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİ’NE DAİR -GEREKÇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ÖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,36,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLÂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLÂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜŞER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETÇİ MANEVİYATÇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ÖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI İSLÂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,2,ALEVÎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,2,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZİMAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKÂNSIZ AŞK” HİKÂYESİ: “AKADEMİ VE ÖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İÇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HÂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ÇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,14,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBÂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜŞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,2,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,9,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLÂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dünya,56,düsünce özgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKÇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,8,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FİDEL İÇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,2,GERÇEKTEN DE NEDİR TERÖR,1,GÖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,4,gündem,11,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HÂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ÖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GÜN DÖRT İŞÇİ BEŞ KADIN,1,HER KÖYDE BİR “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,33,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLÂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEÇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,İŞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,İŞÇİ SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABİLECEK EN KÖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,57,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,22,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESİ İÇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,5,kriz,53,KRİZ SAVAŞ VE İŞÇİ SINIFI ÜZERİNE GÖRÜŞLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,29,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,11,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ - 1/ BREZİLYA ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREÇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREÇLERİ”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,3,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEÇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,5,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SÖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DÜŞÜNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BİR ÇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜŞÜ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,13,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIÇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLAŞMA/ DÜŞKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: İŞÇİ SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TÖRENLERİ,1,OTUZÜÇ KOR DÜŞTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ÖFKELENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ÖFORİNİN ORTASINDA,1,ÖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,öteki,26,ÖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KÖKENİ ÜZERİNE,1,ÖZERKLİKÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ÖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,özgeçmis,1,özgürlük,3,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,12,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHÇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,röportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,10,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,12,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleşi,2,SÖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ÖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,12,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,15,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercüme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIŞÇI MI,1,TÜRK(İYE) İSLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,79,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ÖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ÖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,24,VURUN “ÖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,18,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YÖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YÖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ÖYLE BİR YEREL YÖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ,1,ZORUNLU BİR AÇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibel🍂özbudun: EMEKÇİLER, İŞSİZLER, YOKSULLAR NEREDE?[1]
EMEKÇİLER, İŞSİZLER, YOKSULLAR NEREDE?[1]
sibel🍂özbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2017/08/emekciler-issizler-yoksullar-nerede1.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2017/08/emekciler-issizler-yoksullar-nerede1.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy