“BaÅkalarını ƶzgürleÅtirebilmek iƧin, ƶnce kendimizi ƶzgürleÅtirmeliyiz.” [1] Sizinle pek karÅılaÅmadık. Yüzyüze gƶrüÅmüÅlüÄümüz olm...
“BaÅkalarını ƶzgürleÅtirebilmek iƧin,
ƶnce kendimizi ƶzgürleÅtirmeliyiz.”[1]
Sizinle pek karÅılaÅmadık. Yüzyüze gƶrüÅmüÅlüÄümüz olmadı, belleÄim beni yanıltmıyorsa…
BelleÄimde size iliÅkin en net anı, bundan birkaƧ yıl ƶncesine ait. Bir 1 Mayıs arefesi. Taksim yine yasaklı. Meydana ulaÅabilmek, ya da en azından zorlayabilmek iƧin bir ƶnceki gece BeÅiktaÅ’ta bir otelde kalmıÅtık. Siz de aynı oteldeymiÅsiniz; sabah Barbaros Bulvarı’nda etrafımızı saran polislerle itiÅip kakıÅırken gƶzgƶze gelmiÅ, selamlaÅmıÅtık.
Taksim, 1 Mayıs’larda iÅƧi sınıfına, emekƧilere 40 yılı aÅkın bir süredir yasak. Ve iÅƧi sınıfı, emekƧiler, devrimciler 40 yılı aÅkın süredir, 1977’de üzerimize kurÅunlar yaÄdırılan bu meydanı geri kazanmak iƧin mücadele ediyor. Polis barikatlarını aÅıp coÅkuyla alana aktıÄımız da oldu, baÅaramadıÄımız da. Ama hep denedik. Devrimci iÅƧiler, genƧler, radikal sosyalistler hĆ¢lĆ¢ deniyorlar… Bu ısrarın kendisini, egemenlerin devleti iƧin bir karabasana dƶnüÅtürmeyi baÅardılar…
DİSK yıllardır Taksim iƧin verilen bu mücadelenin baÅını Ƨekme Åanını, ƶncülük etme iddiasını taÅıdı. Bu bir “kahramanlık ƶyküsü” deÄil, eÅyanın tabiatının gereÄi. Yalnızca katliama sahne olan 1976 1 Mayıs mitinginin ƧaÄrıcısı olduÄu iƧin deÄil. Tüm dünyada 1 Mayıs’ların, Ƨarkları dƶndüren gücün kendini olanca gƶrkemiyle sergileyebileceÄi, kentlerin yüreÄinde yer alan merkez meydanlarda kutlanması bir iÅƧi sınıfı geleneÄi olduÄu iƧin. İÅƧi sınıfının Ƨıplak gücünü, kitleselliÄini ve kararlılıÄını, en Ƨok gƶrünür olabileceÄi mekĆ¢nlarda aƧıÄa Ƨıkartması her zaman sınıfın hanesine yazılacaÄı iƧin. Ve patronlar sisteminde emekƧiler en küçük kazanımları dahi ancak ƶrgütlü mücadeleleriyle elde edip koruyabileceklerini tarih pek Ƨok kez gƶsterdiÄi iƧin.
DİSK 15-16 Haziran Büyük İÅƧi DireniÅi’ne dayanan kuruluÅundan bu yana, bu bilinƧle hareket edegeldi. 1970’li yıllar, bu ülkede ƶrgütlü emek mücadelesinin gücüne sahne olacaktı. 1980 darbesi ertesinde patronlara “Bugüne dek hep iÅƧiler güldü, artık gülme sırası bizde,” dedirtecek kertede… DİSK’in (CHP’li) baÅkanı Abdullah BaÅtürk’ün, 12 Eylül cuntası tarafından “idam” cezasıyla yargılanmasına yol aƧacak kertede…
“Bunlar geƧmiÅte kaldı” diyor olabilirsiniz. Size naƧizane tavsiyem, ƶyle demeyin! İÅƧi sınıfı ƶrgütlü mücadele gücünü yitirdiÄi darbe rejiminden bu yana Ƨok ƶnemli mevziler yitirdi… Kendi sosyal medya hesaplarınızda, “Sınıf ve kitle sendikacılıÄının Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olan DİSK, devletten ve sermayeden baÄımsızlıÄı ve sendika iƧi demokrasiyi temel ilkeleri olarak belirledi. DİSK’e baÄlı sendikaların kazanımları iÅƧi sınıfının DİSK’e ilgisini artırdı. DiÄer konfederasyonlara gƶre daha iyi koÅullarda toplu sƶzleÅmeler, daha yüksek sosyal haklar, iÅ yerinde üst arama uygulamalarının kaldırılması ve fazla mesailerde iÅƧi onayı zorunluluÄu gibi iÅƧilerin “saygı” taleplerine dair kazanımlar DİSK’i giderek büyüttü.”[2] cümleleriyle betimlediÄiniz günlerden, yine kendi deyiÅinizle “iÅƧilerin yüzde 88’inin sendikasız” olduÄu, “15 milyon iÅƧinin toplu sƶzleÅme kapsamı dıÅında” kaldıÄı,[3] emekƧilerin yarısının, yoksulluk sınırının Ƨok altındaki asgari ücret ya da daha düÅük bir gelire mahkĆ»m olduÄu, iÅƧilerin fonlarından patronların nemalandırıldıÄı, emekƧilerin sosyal haklarının pervasızca yaÄmalandıÄı, istihdam güvencesinin tarihe karıÅtıÄı, her gün 3-4 iÅƧinin iÅ cinayetlerine kurban gittiÄi, aƧlık intiharlarının arttıÄı, Kod 29’lu günlere geldik… Yani kararlı, mücadeleci, gƶzünü budaktan sakınmayan iÅƧi ƶrgütlerine bugün Ƨok daha fazla ihtiyacımız var…
Biliyorum, bunları size anlatmak gereksiz. Günümüzde bu ülkede iÅƧilerin, emekƧilerin (ve her zaman iÅƧi sınıfına mensup olan) iÅsizlerin nasıl, hangi koÅullarda, neleri yaÅamak zorunda bırakıldıklarını en iyi bilecek araƧlara sahipsiniz…
Ama Åunu sormak da bizim hakkımız, sayın ĆerkezoÄlu.. Ne oldu? ĆƧ-beÅ yıl ƶnceki Taksim kararlılıÄınızdan neden vaz geƧtiniz? İÅƧi sınıfının, emekƧilerin bıƧaÄın kemiÄe dayandıÄını ve “fedakĆ¢rlıkların” kendi sırtlarına yıkılmasına artık razı gelmeyeceklerini yıÄınsal olarak dosta düÅmana haykırma olanaÄından niye, ne adına feragat ediyorsunuz? İÅƧilerin kendi geleneklerine sahip Ƨıkma kararlılıÄını, mücadele azimlerini patronlara ve onların devletine gƶsterme haklarını neden ellerinden alıyor, 1 Mayıs geleneÄine ısrarla sahip Ƨıkan devrimcileri iÅƧi sınıfından, emekƧilerden soyutlama Ƨabalarına neden aracı oluyorsunuz?
EÄer “iÅƧileri polisle karÅı karÅıya getirmemek” ise kaygınız; farkında deÄil misiniz, iÅƧilerin her eyleminde, haklarını aramaya, ƶrgütlenmeye yƶnelik her giriÅimlerinde, ƧalıÅma koÅullarına yƶnelik her itirazlarında polisi zaten karÅılarında buluyorlar… İnanmıyorsanız İstanbul Havaalanı iÅƧilerine, Migros, Bimeks emekƧilerine, Sinbo ve SML Etiket iÅƧilerine, EskiÅehir’den, Gebze’den Ankara’ya yürümek isteyen BirleÅik Metal-İŒlilere, iÅten atıldıkları iƧin eylem yapan Maltepe belediyesi iÅƧilerine sorun. EmekƧi eylemleri tırmandıkƧa, polis saldırıları da yoÄunlaÅacak, buna kuÅku yok. Ama binlerce, onbinlerce emekƧinin bayramlarını kutlamak ve taleplerini haykırmak üzere polis barikatlarına, egemenlerin keyfi yasaklarına raÄmen Taksim’e akması, emin olun bu ülkede dengelerin emekten yana deÄiÅmesine, ya da hep bir aÄızdan haykırdıÄımız, “Hava dƶndü, iÅƧiden esiyor yel” dizelerinin hayat bulmasına katkı saÄlayacaktır. DoÄrudur, belki coplanır, belki yerlerde sürüklenir, biber gazına maruz kalır, belki birkaƧ saatliÄine gƶzaltına alınırız, ama emin olun bu durum, emekƧilerin üzerine basıp biraz soluk alabileceÄimiz bir basamak, bir alan aƧar bize. 1977 1 Mayıs’ında, bir yıl ƶnce otuz küsur sınıf kardeÅini bıraktıkları meydana vakarla giren yüzbinlerce emekƧiyi hatırlayın, lütfen…
Ćünkü, bir kez daha altını Ƨiziyorum, kapitalist sistemde iÅƧiler en küçük, en meÅru taleplerini dahi, ancak mücadeleyle kazanabilir ve koruyabilirler… Bunu simgeleyecek kƶÅe taÅlarına ihtiyacımız var…
Son bir not, yüzlerce iÅƧi ve ƶÄrenci genƧ barikatları aÅmak iƧin coplara maruz kalır, yerlere yatırılıp üzerlerinde tepinilir, saƧlarından sürüklenirken, sizin bir avuƧ sendika yƶneticisiyle birlikte mutlu-mütebessim, Taksim anıtına Ƨelenk bırakıÅını gƶsteren tablo, iƧimi acıttı… YaÅım (bu ülke standartlarına gƶre) ileri sayılır. Ćnümde katılacaÄım kaƧ 1 Mayıs var, bilemem. Ama dilerim bir daha bƶyle bir sahneye tanık olmam…
İÅƧi sınıfının ƶrgütlü mücadelesine olanca güvenimle selamlıyorum sizi…
2 Mayıs 2021 10:47:53, İstanbul.
N O T L A R
[*] KaldıraƧ, Mayıs 2021…
[1] Karl Marx, Yahudi Sorunu, Ƨev: Sol Yayın Kurulu, Sol Yay., 1997.
[2]https://d.facebook.com/diskinsesi/photos/a.589441344430891.1073741827.589431617765197/1912439858797693/
[3] http://disk.org.tr/wp-content/uploads/2020/04/Covid-19-G%C3%BCnlerinde-Sendikala%C5%9Fma-Ara%C5%9Ft%C4%B1rmas%C4%B1-Nisan-2020.pdf
Yorum Ekle