$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

KADINLAR ARTIK ÖN SAFTA…[1]

    “Korkularına boyun eğen özgürlüğüne sırt çevirir!” [2]   Geçen gün sosyal medya hesabımda iki fotoğraf paylaştım. Biri 1968’den: polisle...

  


“Korkularına boyun eğen

özgürlüğüne sırt çevirir!”[2]

 

Geçen gün sosyal medya hesabımda iki fotoğraf paylaştım. Biri 1968’den: polisle karşı karşıya gelen öğrenciler. Genellikle “Cesaret” hashtag’i ile paylaşılıyor. Fotoğrafta ön saflarda 68’in devrimci gençleri seçilebiliyor. Ellerinde coplarla dikilen polislere saldırmamak için kendilerini ve birbirlerini güç engelliyor görüntüsündeler.

Günümüzün devrimci gençleri fotoğraftaki eksikliği anında fark edeceklerdir. Göstericiler arasında hiç kadın yok…

Sevinerek belirteyim ki bu eksiklik artık giderildi. Paylaştığım ikinci fotoğraf 2020’li yıllardan. Sanırım geçen yılın 25 Kasım’ından: polis barikatını zorlayan kadınlar… Çoğu kadın olan polislerin kalkanlarını itekliyorlar. Bu kez polisin plastik mermi ve göz yaşartıcı gazla tahkimli olduğunu biliyoruz. 

Evet, bu topraklardaki direnişin cinsiyet dengesi, sevindirici biçimde değişime uğruyor. 1970’lere dek çoğunlukla erkek olan direniş aktörlerinin yanısıra, artan sayıda kadın, hatta kadın yığınları, direnişin her yerinde, ajitasyonda, propagandada, barikatlarda, grevlerde, mitinglerde, sosyal medyada gövdelerini sürüyorlar ortaya.

Üstelik bu coğrafyamıza özgü bir durum değil sadece. 

Pandemi öncesinde, 2019’un bir başkaldırı yılı olduğu sıkça vurgulandı. Pandemi nedeniyle ortalık kısmen durulmuş olsa da, 2019’da dünyanın dört bucağında milyonlarca insan sokaklardaydı: Paris’ten Lübnan’a, Hong Kong’dan Sudan’a… 

Kadınlar bu direnişlerin ön saflarında yer aldılar; gözlemcileri şaşırtacak bir etkinlik sergilediler. Yanısıra, kendi gündemleri ve özgün talepleriyle doldurdular alanları, polis barikatlarını zorladılar.

Yakından baktığımızda kadınların taleplerinin üç bölgede üç alanda yoğunlaştığını görüyoruz: emek, beden, kimlik…

Emeğe ilişkin talepler, özellikle de neoliberal kapitalizm koşullarında Güney ülkelerini istila eden Çokuluslu şirketlerin neredeyse boğaz tokluğuna dayanılmaz koşullarda çalışmaya mahkûm kıldığı Güneydoğu Asyalı kırsal kökenli genç kadın işçilerden yükseliyor… Bangladeş, Vietnam, Hindistan, Endonezya, Kamboçya gibi uluslararası giyim markalarının ucuz emek depolarında çoğu kırsal kökenli kadın işçiler, sefalet ücretleri, berbat çalışma koşulları, iş güvencesi (Güneydoğu Asya ülkelerinde kadın işgücünün yüzde 75’i informel sektörde çalışıyor) ve işyerlerinde hakaret ve tacizlere karşı birçok ülkede sokaklara döküldüler. Asya ülkelerinde formel işlerde çalışan işçiler için dahi asgari ücretler asgari bir geçim için gerekli olan gerçek ücretlerin kat be kat altında: örneğin Oxfam verilerine Bangladeş ve Sri Lanka’da bir kişinin asgari koşullarda yaşayabilmesi için gerekli olan ücret 250 Euro dolaylarındayken asgari ücret 50 Euro. Çin’de asgari ücret 160-170 Euro dolaylarında seyrederken, asgari geçim için gereken miktar 370 Euro dolaylarında. Güneydoğu Asyalı kadınların yüzde 75’inin asgari ücretlerin de altında bir gelirle informel sektörde istihdam edildiğini düşündüğünüzde tablonun vahimliği de, Güneydoğu Asyalı kadın işçilerin ayaklanmasının nedenleri de açığa çıkar.

Bedene ilişkin talepler ve protestolar, her yıl binlerce kadının kırıma kurban gittiği Latin Amerika kıtasından yükseldi. Dünyada aile içi şiddet vakalarında en büyük pay, bu kıtanın: dünyadaki aile-içi şiddetin yüzde 81’i, altı Latin Amerika ülkesinde, Brezilya, Peru, Meksika, Arjantin, El Salvador ve Bolivya’da yaşanıyor.[3] Yalnızca 2019 yılında Brezilya’da bir yakını/ partneri tarafından öldürülen kadın sayısı: 1326. İkinci sırada 943 kadın cinayetiyle Meksika yer alıyor; üçüncülük ise 571 cinayetle Kolombiya’da. İşin korkunç yanı, bu cinayetler nedeniyle pek az erkeğin cezaevine girmiş olması… Aile içi şiddet vakaları ise hemen tümüyle cezasız kalıyor. Pandemi koşullarında bu şiddetin katlandığı, kadın cinayetlerinin zirve yaptığı kaydediliyor. Kadınların öfkesi boşuna değil.d

“Kimliğe ilişkin” olarak tanımlayabileceğimiz talepler ise, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan, büyük ölçüde İslâm coğrafyasından yükseliyor. İran’da, Sudan’da, Lübnan’da, Cezayir’de, Ürdün’de, Irak’ta, Tunus’ta onbinlerin katıldığı gösteriler iktidarları sarsarken kadınların ön saflarda olması dikkati çekiyordu.

İslâm coğrafyasının kadınları, kamusal alanda özgürce boy gösterebilecekleri, dört duvar arasına mahkûm kılınmayacakları, yaşamlarını kendi ellerinde biçimlendirebilecekleri seküler ve eşitlikçi siyasalar talebiyle ayaktalar. Geçtiğimiz 8 Mart’ta (2021) Cezayir’in başkenti Cezayir’de kadınlar ellerinde “Kutlamaya değil, rejimi değiştirmeye geldik,” pankartlarıyla sokaklardaydı, örneğin.

Dünyanın üç coğrafyasından kadınların yükselttikleri bu talepler, sınıf perspektifinden kalkınan bir kadın hareketi için iki bakımdan önemlidir. Bunlardan ilki, bu taleplerin, “kurumsal/ resmi feminizm”in (BM, IMF, DB gibi uluslararası kurumların “feminizm”i) savladığı üzere “geri kalmışlık”la, “modernleşme eksikliği” ile alâkâsı olmadığı ve her birinin neoliberal kapitalizmin yol açtığı imha koşullarıyla doğrudan ilişkili olması.

Bu, ağırlıklı olarak Güneydoğu Asya’dan yükselen emeğe ilişkin talepler için yeterince açık: Sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesinin getirdiği devinim kolaylığı içinde emeğin ucuz, bol ve örgütsüz olduğu güney ülkelerine yönelen ÇUŞ’lar “kadınlara istihdam yaratıyoruz” güzellemeleri ardında kırsal kökenli genç kadın emekçileri, ayda 30-40 dolar dolaylarındaki ücretlerle sefalet koşullarına mahkûm ederken, servetlerine servet katıyorlar.

Latin Amerika’daki kadın katliamlarının gerisinde, ülkeleri yoksullaştıran, sosyal politikaları tarumar ederek kaynakları yağmalayan, suçu, özellikle de uyuşturucu ticaretini uluslararası bir sektöre dönüştüren, zengin-yoksul uçurumunu derinleştiren ve kadınları desteksiz bırakan aynı politikalar yatıyor.

Ve nihayet, İslâm coğrafyasında, yükselen emperyal güçlerin nüfuz alanını genişletme, kaynaklar üzerindeki denetimi tekeline alma rekabetinde etnik ve dinsel çatışmaları körüklemesi, fırsattan istifade tırmanışa geçen İslâmi burjuvazilerin (İhvan tipi örgütlenmeler bunun tipik örneğidir) önlerinin bu yolla açılması, kadınların yaşamlarını cehenneme çeviren gelişmeler oldu. İhvan tipi örgütlenmeler güç ve mevzi kazandıkça kadınların kamusal varoluşları daraltıldı, yaşamları üzerindeki baskılar yoğunlaştı. 

Kadınların bu üç küresel “Ya Basta”sı, bir şeye daha işaret ediyor. Kadınların arzuladıkları değişimin topyekûn toplumsal değişim tahayyülünün ayrılmaz bir parçası olduğunun ve mevcut sömürücü-tahakkümcü sistem yani kapitalizm değişmedikçe taleplerinin gerçekleşemeyeceğinin ayırdına giderek daha fazla varması. Bu nedenledir mücadelelerini giderek diğer muhalefet hareketleriyle entegre etme eğilimini sergiliyorlar artan ölçüde.

Gelelim coğrafyamıza… Bu ülkede 12 Eylül darbesinin emek temelli muhalefeti ezmesinin ardından kadınların mücadelesi, iki ana hattan ilerleyebildi: Emek temelli talepleri ikincilleştiren, kadın mücadelesini sınıfsal bağlamlardan soyutlanmış bir “patriyarka” hedefine yönelten ve kadınların ezilmesinden erkekleri sorumlu tutan ve daha çok kentli, eğitimli orta sınıf kadınlara seslenen ikinci dalga feminizm… Ve özellikle 90’lı yıllardaki düşük yoğunluklu iç savaşın itimiyle insan hakları mücadelesi alanını da temellük eden Kürt hareketi. Kürt hareketinin saflarına katıldıkça kadınlar hem Türk devletinin hem de iç gericiliğin baskılarına güçlü bir karşı koyma sergiler oldular. Böylelikle Kürt coğrafyasında etkileyici bir kadın özgürlüğü hareketi gelişti. 2000’li yıllarda feminizmle buluşan ve giderek kendini feminist terimlerle tanımlayan bir hareket… 

(Kuşkusuz gerek feminizm gerekse Kürt hareketi “kimlik” vurgulu, tanınma talepli hareketler. Ya da en azından, postmodern yönelimin muhalif hareketleri etkisi almasından bu yana, böyle bir dönüşüm yaşadılar. Bu nedenle, aralarında kesişim alanları kadar, gerilim alanları da mevcut. Bir bakıma Kuzeyli versiyonlarda rastladığımız “ezen/ ezilen feminizmleri” çelişkilerinin bu coğrafyada da yaşandığı öne sürülebilir: ABD’de “beyaz feminizmi”, “Latino feminizmi”, “Afro-feminizmi”, giderek “yerli feminizmi” gibi, özellikle ezilen grup mensubu kadınlarının kendi etnik aidiyetleri ile ezen grup aidiyetini ayırt etme ve muhalif de olsa, “beyaz” hegemonyaya teslim olmama tutumundan söz ediyorum…)

İşçi sınıfı hareketinin yer yer kımıldanmakla birlikte istikrar gösteremediği 90 ve 2000’li yıllarda kadın mücadeleleri böylelikle hem doğuda hem de batıda, feminizmin varyantları çerçevesinde gelişti. Batıda erkek şiddeti, doğuda devlet şiddeti başat devindiricilerdi.

2002’de iktidara gelen AKP’nin önceleri düşük profilde seyreden, ancak yıllar geçtikçe radikalleşen siyasal İslâmcılığı, bu coğrafyada kadın hareket(ler)i için hem yeni tehditleri, hem de yeni alanları temsil etmektedir. 

Tehditleri: AKP iktidarının dünya görüşü kadınların emek, beden ve kimliklerinin sıkı bir eril denetime tabi olması gerektiğine yönelik İslâmcı kabullerden beslenmektedir. AKP aileci, ahlâkçı bir partidir. Onların indinde kadınların aile dışında müstakil bir varlık göstermeleri caiz değildir. Birincil görevleri kocalarına ve çocuklarına yöneliktir. Bir başka deyişle, esas olarak yeniden üretimle yükümlendirilmişlerdir, üretimdeki (ve tabii siyasetteki, toplumsal alandaki) varlıkları talidir. 

Kadınların AKP gerçeğiyle ilk sert karşılaşmaları sanırım kürtaj tartışmalarında yaşandı. Roboskî katliamının dumanı tüterken, Tayyip Erdoğan’ın “Her kürtaj bir Roboskî’dir” vecizesiyle 2011’de başlattığı tartışmaları kürtajı fiilen uygulanamaz hâle getiren düzenlemeler izledi. 

Ardından kötü şöhretli “kızlı-erkekli” tartışmaları, kadın ve erkek öğrencilerin aynı ev ya da yurtlarda kalmasına yönelik “ahlâksızlık” imaları güvenlik güçlerini birer ahlâk zabıtasına dönüştürürken, İmam-hatip ya da cemaat çıkışlı her boyda bürokratın borularını öttürdükleri okullarda, devlet dairelerinde, sokaklarda kadınların giyim-kuşamlarına, eteklerinin boyuna, özel yaşamlarına daha fazla müdahil olduğu bir ortama doğru açıldı.

Kadın-erkek eşitliğini kabul etmediğini, kadının esas görevinin analık olduğunu her fırsatta dile getiren bir başbakan (ve devlet başkanı) döneminde kadın istihdamı, kadınların kamusal alandaki varlığı her geçen gün biraz daha daraltılır, kadına yönelik şiddet her geçen gün tırmanırken, iktidarın kadınlara vurduğu son darbe, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme oldu… Hergün birkaç kadının kocaları, babaları, sevgilileri, eski ya da mevcut partnerleri tarafından katledildiği ve devletin kadın cinayetlerini, tecavüz ve tacizleri kovuşturma ve cezalandırmadaki aşikâr gönülsüzlüğünün gözler önünde olduğu bir ortamda, bu pimi çekilerek kadınların arasına atılmış bir bomba oldu.

Öte yandan, AKP ricalinin Sözleşme’den çekilmeyi “haklı göstermek” için öne sürdüğü LGBTI+ argümanları, farklı cinsel yönelimlerin bundan böyle bu ülkede yaşam hakkı olmadığını iktidarın ağzıyla tescillemiş oluyordu.

AKP siyasal İslâm’ının kadınların bedenlerine ve kimliklerine doğrultulmuş bir silah olduğunun yaşanarak anlaşılması, kadınların politizasyonunu hızlandırdı, cesaretlerini arttırdı, sokaktaki varlıklarını daha görünür ve daha kararlı kıldı…

Ancak bir şey daha oldu. AKP döneminde işçi sınıfı sömürüsünün sınır tanımaz hâle gelişi “zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayanlar”, özellikle de genç, taşeron işçileri hızla radikalleştirecekti. İmalat sektörüne inşaat, hizmet sektörleri eklendi; her yerden pıtrak gibi işçi direnişleri bitmeye başladı. 

Ve bu genç, örgütsüz, düşük ücretli, güvencesiz, taşeron işçilerin direnişlerinde kadınlar öne atıldılar. Novamed’de yakılan ateşi diğerleri izledi: Tekel, Desa, Flormar, Paşabahçe, Sinbo…

Bir başka deyişle, neoliberal -İslâmcı AKP iktidarı, kadınların emek, beden ve kimliklerine topyekûn bir meydan okumaya denk düşmekte. Kadınların buna tepkisi ise, daha bütünlüklü ve sınıf mücadelelerinden soyutlanmamış bir karşı duruş sergilemek olmalı.

Kadın hareketinin, yakın döneme dek sınırlı olduğu “Batı’da orta sınıf, Doğu’da Kürt” makasını aşma olanakları artık ortada. Varoşlara, fabrikalara, atölyelere doğru açılan bir hareket ise, yeni aktörleri çağırıyor: kadın mücadelesiyle sınıf mücadelesi arasındaki çözülmez bağların bilincinde, devrimci, sosyalist kadınları.

Kadın hareketi bir kez daha dünyayı emekten yana dönüştürme savaşımıyla buluştuğunda, özgür, onurlu, insanca bir yaşamın tohumları serpilmiş olacak…

 

25 Mart 2021 11:07:29, İstanbul.

 

N O T L A R

[1] Kaldıraç, No:237, Nisan 2021... Sosyalist Kadın Hareketi’nin 28 Mart 2021 tarihinde zoom üzerinden düzenlediği “Kadınlar: Yetti Artık! Êdî Bese! Ya Basta!” başlıklı söyleşine yapılan sunum.

[2] Horatius.

[3] https://reliefweb.int/report/brazil/double-pandemic-gender-based-violence-latin-america-and-early-experience-women-during


Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGÖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GÜÇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERÇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İŞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEÇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİ’NE DAİR -GEREKÇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ÖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,36,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLÂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLÂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜŞER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETÇİ MANEVİYATÇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ÖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI İSLÂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVÎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,29,AYŞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZİMAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKÂNSIZ AŞK” HİKÂYESİ: “AKADEMİ VE ÖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İÇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HÂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ÇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBÂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜŞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLÂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,60,düsünce özgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,17,emekciler,3,EMEKÇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İÇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,2,GERÇEKTEN DE NEDİR TERÖR,1,GÖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,8,gündem,11,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HÂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ÖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GÜN DÖRT İŞÇİ BEŞ KADIN,1,HER KÖYDE BİR “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,34,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLÂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEÇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,İŞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,İŞÇİ SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABİLECEK EN KÖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,25,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESİ İÇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,54,KRİZ SAVAŞ VE İŞÇİ SINIFI ÜZERİNE GÖRÜŞLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,12,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ - 1/ BREZİLYA ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREÇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREÇLERİ”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEÇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SÖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DÜŞÜNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BİR ÇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜŞÜ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,16,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIÇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLAŞMA/ DÜŞKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: İŞÇİ SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TÖRENLERİ,1,OTUZÜÇ KOR DÜŞTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ÖFKELENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ÖFORİNİN ORTASINDA,1,ÖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,öteki,29,ÖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KÖKENİ ÜZERİNE,1,ÖZERKLİKÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ÖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,özgeçmis,1,özgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHÇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,röportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleşi,2,SÖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ÖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,17,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercüme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIŞÇI MI,1,TÜRK(İYE) İSLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,82,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ÖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ÖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ÖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,20,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YÖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YÖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ÖYLE BİR YEREL YÖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ,1,ZORUNLU BİR AÇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibel🍂özbudun: KADINLAR ARTIK ÖN SAFTA…[1]
KADINLAR ARTIK ÖN SAFTA…[1]
https://kaldirac.org/wp-content/uploads/2021/04/Fotoram.io_.jpg
sibel🍂özbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2021/05/kadinlar-artik-on-safta1.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2021/05/kadinlar-artik-on-safta1.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy