$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

SARAƇHANE DERS(LER)İNDEN 2025 1 MAYIS’INDA, TAKSİM’E![*]

  SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER   “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” [1]   Dƶndük dolaştık yine ve bir kez daha geldik a...



 

SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sarayda yaşayan başka,

kulübede yaşayan başka düşünür.”[1]

 

Dƶndük dolaştık yine ve bir kez daha geldik aynı noktaya: 2025 1 Mayıs’ında Kadıkƶy’e gidiyorlar; dedikleri kocaman lafları, “iddiaları”nı bir kez daha “es” geƧip, erteleyerek!

Malum: Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs ƶncesi Taksim Meydanı’nda kutlama yapılıp yapılmayacağı tartışması yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak da! Hükümet, beklendiği üzere “Taksim”i yine 1 Mayıs kutlamalarına kapattı…

“1 Mayıs kutlamaları iƧin Taksim’i 1977’den sonra ilk kez Erdoğan aƧtı” diye bƶbürlenen AKP ve yandaş medyası, alanın ne oldu da kapatıldığını yine sƶylemiyorken; birileri de bu keyfiliğe boyun eğiyor.

“Taksim Meydanı’nda kutlama yapmak şart mı?” diyenlere bir kez daha hatırlatalım: Taksim’in işçi sınıfı ve radikal sosyalistler iƧin elbette anlamı var. 1977’de devlet güçlerinin Taksim’de gerƧekleştirdiği katliam, egemenlerin işçi sınıfı ve emekƧilere karşı yürüttüğü savaşın yeni bir merhaleye evrildiğinin gƶstergesiydi: izleyen baskıcı uygulamalar, yasaklar ve nihayetinde 1980 darbesiyle birlikte askeri rejim eliyle hayata geƧirilen ƶrgütsüzleştirme ve yoksullaştırma dayatmacılığı, 1 Mayıs katliamının gerisindeki “niyet”i gƶzler ƶnüne olanca aƧıklığıyla serer. Şimdi bize “unutun bunları,” diyorlar… Bin kez hayır! 1977 1 Mayıs Taksim’inden vaz geƧmek, işçi sınıfı belleğinden vaz geƧmektir… 

Rusya’da 1905’deki “Kanlı Pazar” ile Ekim Devrimi’nin gerƧekleştiği Uritski Meydanı nasıl bir ƶneme sahipse, bizim iƧin de Taksim ƶyledir, ve ƶyle kalacaktır.[2]

Tam da bunun iƧin Antonio Gramsci’nin, “Toplumu, mülk sahibi sınıfların Ƨılgın ve kudurmuş güçlerinin sürüklediği ekonomik yıkım ve barbarlık uƧurumuna düşmekten yalnızca işçi sınıfı kurtarabilir”; Bertolt Brecht’in, “İşçi sınıfının insanlığa karşı hiƧbir borcu yoktur. İnsanlık ona borƧludur,” saptamalarına büyük değer verenlerden olarak, liberallerin, ulusalcıların, CHP takipƧilerinin 1 Mayıs manipülasyonları artık sadece midemizi bulandırıyor!

Daha bir yıl ƶnce, 2024’de sendika bürokratlarının, “Yasak meşru değil, halk Taksim’de olacak… 1 Mayıs Taksim’dir… İşçiler, sendikalar ve aydınlar iktidarın yasak kararına inat 1 Mayıs’ta Taksim’e Ƨıkmakta kararlı...” ifadeleri unutulabilir mi?

Hatırlayın: AYM kararını anımsatarak 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlama kararlılığını vurgulayan DİSK Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu “1 Mayıs’ta Taksim’de olmak işimize, ekmeğimize, emeğimize, onurumuza sahip Ƨıkmaktır,”[3] demişti.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu EmekƧileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) tarafından 1 Mayıs programına ilişkin ortak aƧıklamada 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim’de kutlayacaklarını duyurup; “Taksim’de olmak işçinin, emekƧinin hakkıdır. Omuz omuza emekƧilerin taleplerini haykıracağız,”[4] iddiasıyla Anayasa Mahkemesi kararına, CHP’ye güvenenler SaraƧhane’deki barikatları ilk terk edenler oldu!

İktidarın abluka altına aldığı İstanbul 2024 1 Mayıs’ında SaraƧhane’de toplanan kitleye polis adım attırmadı. 1 Mayıs’ta SaraƧhane’ye Ƨağrı yapan DİSK ve KESK alanı ilk terk eden ƶrgütler oldu.

Saat 10.00’a yaklaşırken birkaƧ küçük grup tarihi su kemeri ƶnüne kurulan barikatın ƶnüne yürümeye başladı. Barikat ƶnünde, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “İşçilere değil patronlara barikat” ve “Yaşasın 1 Mayıs” sloganlarını attı. Ardından DİSK heyetinin ‘polisle gƶrüşmek üzere’ barikata doğru yürümesi SaraƧhane’de toplanan kitle iƧinde heyecana neden oldu. BirkaƧ dakika dahi sürmeyen gƶrüşmeden sonra DİSK Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu ve DİSK Yƶnetim Kurulu üyeleri hızla DİSK otobüsünü konuşlandırdıkları caddeye dƶndü.

DİSK heyetinin hızla otobüse dƶnmesi DİSK heyetiyle beraber barikata yürüyen kitlenin heyecanını dindirmeye yetmedi. Tertip komitesi toplantısı esnasında polis barikata yüklenenlere biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etti. Barikata yüklenen kitle kimi zaman sloganlarla, kimi zaman şarkılarla barikatı aşmanın yollarını denedi. SaraƧhane’den Taksim’e yürüme kararını alan, emekƧileri SaraƧhane’ye sıkıştıran DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB barikata yüklenenler arasında yer almadı.

Tertip komitesinin toplantısı bitti. Toplantının ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu aƧıklama yapmak üzere otobüsün terasına Ƨıktı. Arzu Ƈerkezoğlu, polisin tarihi su kemeri ƶnündeki müdahalesi devam ederken konuştu. Otobüsün ƶnünde DİSK, KESK ve CHP vardı. Ƈerkezoğlu burada yaptığı kısa konuşmada, “Buradaki irade zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu adaletsiz düzene karşı Türkiye işçi sınıfının, emekƧilerin, halkın iradesidir. Bu irade, bizi yoksullaştıracak politikalar hayata geƧirirken bizleri yerli halk olarak gƶrenlere karşı Türkiye halkının irade beyanıdır. Bu meydan bundan sonra attıkları her adımda bu iradeyi gƶrecekler. Bu iradeyi tanıyacaklar” dedi.

Ƈerkezoğlu’nun konuşmasından sonra “1 Mayıs faaliyetinin sonlandığı” anonsu yapıldı. CHP, DİSK ve KESK üyeleri alandan ayrıldı. Kitle bu karara tepki gƶsterdi. Tertip komitesince yapılan duyurunun ardından polis müdahalesi sertleşti.[5]

Ardından, gƶzaltılar ile sonrası malum!

1 Mayıs 2024’de Adıyaman Karadağ’daki bir inşaatta Ƨalışan Cezayirli Abdelkarım Boudjemah’ın (24) Ƨalıştığı esnada üzerine inşaat kalıbı düşerek ƶl(dürül)düğü[6] sƶz konusu kesite ilişkin herhangi bir ƶz eleştirel değerlendirme yap(a)mayan DİSK Genel Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu, 2025 1 Mayıs’ı yaklaşırken, “Türkiye’nin dƶrt bir yanındaki meydanlarda buluşmaya, İstanbul’da da bu yasakƧı tutum karşısında Taksim irademize sahip Ƨıkarak milyonlarca sınıf kardeşimizle birlikte Kadıkƶy Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutlamaya karar verdik,”[7] aƧıklaması yaparken (“Taksim iradesine sahip Ƨıkarak Kadıkƶy’de kutlamak” ne demekse??); DİSK, KESK, TMMOB, TTB “1 Mayıs İşçi Bayramı’nda Kadıkƶy Rıhtım Meydanı’ndayız,” demesine dediler de; “1 Mayıs’ta Taksim gereklidir, haktır, mümkündür!”[8] itirazları hemen yükseldi.

AƧıklamanın hemen ertesinde, 1 Mayıs’ta Kadıkƶy kararının geniş bir mutabakatla alındığını ifade eden Arzu Ƈerkezoğlu kararı birlikte aldığı yapıların toplantıda ayrı, kamuoyunda ayrı tutum sergilemesini eleştirdi. Bu mutabakatın arkasında durduklarını ve politik gerekƧelerini anlatmaya Ƨalıştıklarını ifade eden Ƈerkezoğlu, eğer bu kararı tek başlarına savunacaklarsa o zaman kendilerinin de DİSK Genel Merkezi ƶnünden Taksim’in yolunu tutabileceklerini belirterek[9] ekledi:

“Biz, toplantı tutanaklarına da yansıyan bu geniş mutabakata uygun davrandık, sorumluluğunu aldık. Bugün de bu mutabakatın arkasında duruyor, ‘ƶlü taklidi’ yapmıyor, politik gerekƧelerini anlatıyoruz. Gelin, iƧ tartışmalara takılmadan, etkileşimlerin değil, iş yerlerinin ve gerƧek hayatın sesine kulak vererek, Türkiye’nin dƶrt bir yanında coşkulu ve kararlı 1 Mayısları hep birlikte inşa edelim!”[10]

Politikada buna “top Ƨevirmek” ya da “demagoji” denir!

Demagoglar iƧin emek “en yüce değil, en cüce değerdir” artık!

Postmodern anlatının “sınıftan kaçış”ları 1 Mayıs tutumlarıyla net biƧimde ortaya Ƨıkmıştır! Sınıfsallıktan azade yasalcı bir liberalizm ƶne Ƨıkmaktadır. 

“Yasalar”a yaslananlara sormak gerek?!

“Taksim Meydanı’nda gƶsteri olursa insanların meydanda gezme, esnafın iş yapma ƶzgürlüğü engellenir... ‘Güvenlik sorunları Ƨıkar,’ türünden ‘ucuz gerekƧelere’ sarılanlara değil kargalar, IQ seviyesi 30 üzeri olan az akıllılar bile katıla katıla güler.

Taksim’i kapatacağız diye, neredeyse tüm İstanbul’u, Türkiye polisinin yarısını, TOMA’ları kullanarak kapattılar. Gƶrüntüler savaş alanını andırıyordu. 1960, 1971, 1980 sıkıyƶnetim ve askeri yƶnetim gƶrmüş olanlar dahi bƶyle bir SaraƧhane savunması gƶrmemişti. Su kemerlerinin üzerinde keskin nişancılar. Namlular belediye binasının ƶnündeki parka dƶnüktü.

Bu kadar şeyi gƶze alıp 1 Mayıs iƧin SaraƧhane’ye koşan “İnsanlar soruyordu, ‘Madem yürümeyecektiniz, neden insanları SaraƧhane’ye topladınız’?”[11] Arif Nacaroğlu’nun ifadesiyle…

Haksız değillerdi elbette…

Çünkü onlar krizle sarsılan coğrafyamızın en zor dƶnemlerden birini yaşıyordu ve emekƧilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 26’ya düşmüştü.

Kapitalizmin azgınlaştığı, neo-liberalizmin tüm haklara saldırısıyla işçi haklarının savunulmasının her geƧen gün daha zorlaştığı kesitte, sendikalaşma oranı yüzde 15’in altındaydı; ƶzel sektƶrde yüzde 5’i bile bulmuyordu. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) 148 ülkeyi kapsayan raporuna gƶre Türkiye, 2023’de “Ƨalışanlar iƧin en kƶtü 10 ülke” arasında yer alıyordu.[12]

Bunlar yetmezmiş gibi, “2002’de ücretle Ƨalışanların istihdamdaki payı yüzde 50 idi. 2024’de bu pay yüzde 70’in üstüne Ƨıktı”![13]

Gƶrülmesi gerek: Karl Marx’ın “Modern sanayinin gelişmesinin dengeyi her gün biraz daha işçinin aleyhine, kapitalistin lehine değiştirmek zorunda olduğunu ve bundan dolayı kapitalist üretimin genel eğiliminin, ücretlerin ortalama düzeyini yükseltmek değil, düşürmek, ya da emek değerini az Ƨok en alt sınırına indirmek olduğunu gƶstermeye yetecektir,”[14] biƧiminde tarif ettiği hĆ¢l, XXI. yüzyılda da güncelliğini koruyor.

Avrupa Sendika Konfederasyonu verilerine gƶre, 2022’de Avrupa ülkelerinde bir haftalık tatil yapamayan işçilerin sayısı 2 milyon kişi artış gƶstererek 39.7 milyona Ƨıktı. Tatil yoksulluğundaki en büyük artış Fransa’da gerƧekleşirken;[15] eşitsizlik toplumsal sınıflar, toplumsal mekĆ¢nlar, bƶlgeler ve ülkeler arasında ve küresel Ƨapta tarihte gƶrülmemiş ƶlçüde derinleşmiş durumdadır. Daha da ƶnemlisi, bu Ƨaptaki eşitsizliği dünya zenginleri lehine meşru kılacak olanaklar da tükenmiş gƶrünüyor. Tam da bu nedenle, zaman, emekƧi sınıflar bakımından isyanlar ve devrimler zamanıdır.

 

1 MAYIS’IN MEYDANI TAKSİM VE AKP

 

1 Mayıs bir meydan kavgası değil, sınıf kavgasıdır ve Taksim de onun simgesidir. Çünkü 1 Mayıs kanla yazılmış bir emek hareketinin anma tarihidir. 

İlk kez 8 saatlik Ƨalışma günü talep eden işçiler 1856’da Avustralya’da eylem yapmış, bunu 1886’da 1 Mayıs günü Amerika’nın Şikago kentinde yapılan ve 4 Mayıs’a kadar süren eylemler izlemiştir. Eylemlerin yapıldığı Haymarket (Samanpazarı) meydanına atılan bir bomba sonucu polis ve işçilerden ƶlen olmuş, olayın sorumlusu olarak beş sendikacı yargılanmış ve 1877’de idam edilmişlerdir.

1889’da İkinci Enternasyonal 1 Mayıs’ı birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kabul etmiş ve o tarihten sonra 1 Mayıs’lar tüm dünyada dayanışma ve hak talep etme günü olarak anılmaya başlamıştır. Bayram değildir. Emeğin en yüce değer olduğunu hatırlatma günüdür

Bir kez daha: 1 Mayıs bayram değildir. Sermayenin hiƧ dinmeyen sƶmürüsüne karşın işçi sınıfının haklı direnişinin, dayanışmasının sergilendiği, beklentilerinin yƶneticilere hatırlatıldığı ve geƧmiş acıların anıldığı gündür. 

AYM bile kararında Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ƶzdeşliğini tescil eder; bu bağlamda Taksim’de 1 Mayıs kutlamasını engellemek, hak ihlĆ¢lidir. 

Buna rağmen AKP hükümeti 1 Mayıs’ın İstanbul’un en ƶnemli ve merkezi meydanında kutlanmasını engellemeye Ƨalışırken bu günün dünyanın ƶnde gelen şehirlerinde, bu şehirlerin en ƶnemli meydanlarında ve en merkezi yerlerinde kutlandığını gƶzardı ediyor. Oralarda bizdeki gibi fobiler ve tabular pek yok; “Trafik aksar, şehir merkezinde gƶsteri olmaz” diye saƧma sapan gerekƧeler pek yok. Tersine dünyanın büyük kentlerinde 1 Mayıs gƶsterileri en merkezi ve en ƶnemli meydanlarda yapılıyor. İşte dünyanın 1 Mayıs meydanları:

Londra’nın Trafalgar Meydanı: Londra’nın merkezindeki en büyük ve en ƶnemli meydanlardan biri. Sadece 1 Mayıs’a değil geƧmişten bugüne Ƨeşitli siyasal ve toplumsal gƶsterilere de ev sahipliği yapıyor.

Paris’in Bastille Meydanı (Place de la Bastille): Paris’te 1 Mayıs gƶsterilerinin yapıldığı meydan Paris’in en merkezi yerlerinden biri ve aynı zamanda 1789 Fransız devriminin simgesi. 

Washington DC’de Union Station, Capitol Building, Beyaz Saray güzergĆ¢hı: 1 Mayıs gƶsterileri bu güzergĆ¢hta yapılıyor. Bu güzergĆ¢h Washington DC’nin kalbi sayılır. Ankara’da TBMM veya Anıtkabir’in hemen yanında 1 Mayıs gƶsterisi yapmakla eşdeğer.

New York’ta Union Square: New York Manhattan’daki ƶnemli ve tarihi meydanlardan biri. Bu meydan da geƧmişten bu yana gƶsterileriyle meşhur.

Moskova’da Kızıl Meydan: Siyasal ve tarihsel ƶnemi ve konumu üzerinde fazla sƶze hacet yok. Sadece Moskova’nın değil Rusya’nın hatta dünyanın en ƶnemli meydanlarından biri ve Kremlin’in ƶnü.

Berlin’de Alexanderderplatz (Alexander Meydanı): Berlin’in ƶnemli meydanlarından biri, Roma’da San Giovanni Meydanı, Sidney’de Macquarne Caddesi ve Parlamento ƶnü; Viyana’da City Hall (Belediye Ɩnü), Atina’da şehir merkezi, Barcelona’da şehir merkezi, Belfast’ta Art College Square (şehir merkezi), Havana’da Devrim Meydanı, Hong Kong’da Victoria Park ve Hükümet Meydanı, Los Angeles’ta şehir merkezi, Manila’da City Hall (Belediye) ve Başkanlık Sarayı Ɩnü, Tel Aviv’de Rabin Meydanı.

1 Mayıs dünyanın önde gelen şehirlerinin en merkezi ve en önemli meydanlarında kutlanıyor. İşçiler, emekçiler şehirlerin en merkezi yerlerinde seslerini yükseltiyor.[16]

Kolay mı?

Doğası gereği 1 Mayıs sınıfsal bir ƶze sahip olmadır; Taksim yasağının gerƧek gerekƧesi! Yani yasağın kƶkeni 1977 1 Mayıs’ına dayanır. Sınıf mücadelesinin yükselişini 77 Taksim Katliamı ile durdurma girişimi, devrimci sürecin ƶnünü kesmeye yƶnelik karanlık hesaplar bugün net bir şekilde açığa Ƨıktı. 

1977 1 Mayıs katliamından sonra adım adım uygulamaya alınan otoriter baskıcı süreƧ, coğrafyamızda işçi sınıfının devrimci gelişiminin değerleri ve kazanımları üzerinden yürürlüğe konuldu. Taksim yasağıyla başlatılan ve sendikaları dağıtmaya yƶnelik girişimler olağanüstü mahkemelerle sürdürüldü. Bu girişimler karşısında 1980’e kadar toplumsal güçlerin direnişi Ƨeşitli provokasyon ve terƶr uygulamalarıyla paralize edilerek, baskıların yolu aƧıldı. 

Bu süreƧ, Taksim yasağıyla başladı. Taksim alanının alınması sembolik ƶneminin ƶtesinde, sınıf mücadelesinde başarma yolunda güveni ve motivasyonu, gericiliğin geriletilmesi ve demokrasi mücadelesinde bir atılımı ifade edecektir. Coğrafyamızda emek ve ƶzgürlük mücadelesinin üzerindeki ƶlü toprağını ortadan kaldıracak ideolojik ve kitlesel bir eyleme dƶnüşen bir işlev gƶrmesi aƧısından, Taksim’in 1 Mayıs Alanı olarak kazanılması bu nedenle ƶnemlidir.

Bu ƶzelliğiyle Taksim Meydanı şahsında işçi sınıfının “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü”, işçilere, bƶlünmüşlük ve dağınıklığa son vererek birleşip güç olmaya, yani ƶrgütlülüğe; kapitalistler ve hükümetlerinin yoğunlaştırdıkları sƶmürü ve zorbalığa karşı mücadeleye ve hem birbirleriyle hem de sƶmürü ve zorbalığa uğrayan geniş emekƧi kitlelerle kapitalistler ve hükümetlerinin saldırılarına karşı dayanışmaya olan yaşamsal ihtiyaƧlarını bir kez daha hatırlatır.

AKP bunun farkındadır ve 2013’den beri Taksim’de 1 Mayıs’(lar)ı engellemektedir.

Siz bakmayın 2009’dan sonra Taksim’i yeniden aƧan AKP ve Erdoğan’ın “ƶzgürlükçü” sƶylemine! O sƶylem baştan aşağıya yalandır ve 2013 sonrası yasaklar yeniden başlayınca, yalan ayan beyan ortaya Ƨıkmıştır.[17]

Ƈalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan 1 Mayıs kutlamaları ve Taksim tartışmaları ile ilgili olarak, “İşçimizin alın teri, Taksim Meydanı’na sığmayacak kadar büyük” diyerek ekledi: “1977 yılında Taksim’de kaybettiğimiz 34 işçimizi, emekƧimizi rahmetle yad ediyorum. Ancak Taksim’de hayatlarını kaybeden emekƧilerimizin isimlerini bile hatırlamayanların, onların aziz hatıralarını kullanarak, bu alanda kitlesel kutlama inadı, 1 Mayıs’ın dayanışma ruhunu zedelemektedir. Bildiğiniz gibi, 1 Mayıs’ta kaybettiğimiz canlarımızı Taksim’de anmak iƧin sendikalarımıza, sınırlı katılımlarına izin verilmektedir”![18]

İstanbul Valisi Davut Gül, “Taksim bu tür etkinliklerin tamamına kapalı. Taksim’in dışındaki herhangi bir alanda kutlanacak” derken;[19] İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya da ekledi: “Taksim’de 1 Mayıs kutlanmaması yasaklama değil kısıtlama, 7 yıldır uygulanıyor. AYM kararı belli,[20] 100 kişi ile toplanıp Ƨelenk bırakılabilir, sendika temsilcileriyle konuştum”![21]

Bunlar bƶyleyken, bir de burjuva medyası işbaşında... Ɩrneğin 1 Mayıs’ta iktidar manşetlerinde sermayenin hedeflerine yer verdi, yasakları ƶvdü.

2011 ve 2012 yıllarında yasak olmadan Taksim’de kutlanan 1 Mayıslara dair “Tabu yıkıldı”, “Taksim dar geldi”, “Katliamdan şenliğe” manşetleri atan iktidar gazeteleri 2024 1 Mayıs’ında manşetlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Taksim dayatmasını masum bulmuyorum” sƶzlerine yer verdi. Gazeteler işçilerin günü 1 Mayıs’ta saflarını da belli ederek sermayeyi tercih etti. 

Bu elbette “tesadüfi” değil; sınıfsal bir gerƧektir. Anaakım medya, sermayenindir!

Yalnız edya değil: Ɩrneğin AKP yıllardır sistemli biƧimde grev hakkını yok ediyor.[22] Etkili hiƧbir greve izin vermiyor. Şirketlerin kĆ¢rları iƧin milli güvenlik bahanesiyle işçilerin haklarını feda ediyor. Türkiye’de grev hakkı artık kâğıt üzerinde bile değil, ayaklar altındadır. Başkanlık rejimi sonrasında grev yasaklama kararları iyice keyfileşti.

Bakmayın siz grevin Anayasal bir hak olmasına. Bakmayın siz Türkiye tarafından onaylanan uluslararası sƶzleşmelerin grev hakkını güvence altına almasına. Bakmayın siz Anayasa Mahkemesi’nin “millĆ® güvenlik” bahaneli grev erteleme kararlarını Anayasaya aykırı bulmasına. Türkiye’de aslında grev hakkı yoktur.

AKP hükümetleri Türkiye’yi bir grev yasağı ülkesine Ƨevirdi. 1980 sonrasında en Ƨok grev erteleme/ yasaklama kararnamesi yayımlanan dƶnem AKP’li yıllar oldu. Ɩyle ki 2003-2023 kesitinde yaklaşık 90 bin işçi greve Ƨıkabilirken 200 bine yakın işçinin grevi ise yasaklandı. Greve Ƨıkabilen 90 bin işçinin grevlerinin bir bƶlümü grev sırasında yasaklandığı iƧin gerƧekte grev hakkını kullanabilen işçi sayısı 90 binin bile Ƨok altında kaldı. 

AKP hükümetleri döneminde bir bölümü Bakanlar Kurulu, bir bölümü OHAL Kararname ve bir bölümü de Cumhurbaşkanı kararıyla olmak üzere toplam 21 grev erteleme (yasaklama) kararı alındı.[23]

Tablo tam da bƶyleyken;[24] AKP iktidarı yıllardır, 12 Eylül darbesini hazırladığı ve anayasanın 34. Maddesine aykırı olan 2911 Sayılı Yasa’nın valilere verdiği yetkiye sığınarak “Taksim’de 1 Mayıs kutlamalarına” izin vermiyor…

Bu arada 2024’de ise, ƶnce temel referanslarının hukuk ve insan hakları olduğunu ve emeğin kutsallığını vurgulayan, sonra da Taksim’in yasak olduğunu tekrar ilan eden İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “gerekƧeleri”, toplantı ve gƶsteri yürüyüşü güzergĆ¢hları arasında değil, yayalar ve trafik var, güvenlik sağlanamaz, vatandaşların huzuru, terƶristler idi![25]

Evet, alınan tedbirler sayesinde kentin zarar gƶrmediğini belirterek, İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, mülki idare amirlerine ve kolluk kuvvetlerine teşekkür eden İstanbul Valisi Davut Gül, “Ulaşım kısıtlaması ve diğer tedbirler nedeniyle verdiğimiz geƧici rahatsızlık nedeniyle herkesten ƶzür dilerim,”[26] derken; İstanbul’da işçi ve emekƧilerin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlaması AYM kararına rağmen polis biber gazı ve plastik mermilerle engellenirken Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından “tebrik” mesajı yayımladı, “Ülkemizle birlikte tüm dünyada kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Helal rızık peşinde koşan tüm işçi ve emekƧi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gƶnderiyorum,” ifadelerini kullandı. 

İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçi ve emekƧileri biber gazı ve plastik mermi ile engelleyen polisleri “tüm dünyaya ƶrnek” diyerek ƶvdü. Yerlikaya, sosyal medya paylaşımında “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kanunsuz gƶsteri ve yürüyüşüne karşı büyük bir ferasetle, sağduyuyla karşı koyan; toplumsal olayların nasıl yƶnetilmesi gerektiği konusunda, dünyadaki tüm polis teşkilĆ¢tlarına ƶrnek olan İstanbul’daki kahraman polislerimize teşekkür ediyorum. Sizlerle iftihar ediyorum. Milletimizin destek ve duası sizlerle.” ifadelerini kullandı![27] Geriye biber gazı, cop, Taksim’e Ƨıkmaya Ƨabalarken yerlerde sürüklenerek, polis tekmeleriyle gƶzaltına alınanların gƶrüntüleri kaldı…

“Diyalog”, “AYM Kararı”, vb’leri; tümü nafiledir bunların![28] Ƈƶzüm sınıf mücadelesinin yükseltilmesidir…

 

SENDİKA BÜROKRASİSİNE “HAYIR”!

 

1 Mayıs artık sendika bürokrasisine emanet edilemeyecek ya da Peter Maiwald’ın, “Haber şöyle geldi İşçi B’ye/ O memlekette/ Durum umutsuz./ İşçi B sordu:/ Orada/ HiƧbir işçi yaşamıyor mu?,”[29] dizelerindeki kadar ciddi bir iştir.

“Neden” mi?

Georges Politzer’in, “Sƶmürücü sınıfların iktidar gücü yalana dayanır,” vurgusuyla müsemma tabloda sedikal bürokrasi işçi sınıfının başına beladır; Jack London’ın, “EmekƧi sınıfla ortak hiƧbir şeyiniz yok. Sizin adınıza başkaları Ƨalıştığı iƧin elleriniz yumuşacık. Yediğiniz sürüyle şey yüzünden karınlarınız yuvarlacık,”[30] biƧiminde betimlediği asalak(lar)dır.

Ɩz Sağlık-İş üyesi işçilerin ortalama ücreti 30 bin TL iken, yƶneticilerinin maaşı 150 bin TL’dir. 182 sendika bürokratına ƶdenen tutar, 27 milyon 300 bin TL civarındadır![31]

AKP’ye yakınlığı ile bilinen Sağlık Sen yƶnetimindeki 122 kişi kamu sağlık tesislerinde yƶnetici pozisyonundadır![32]

AKP dƶneminde sendikal hareket yüzde 10’un altına, toplu sƶzleşmeden yararlanan ƶrgütlü işçi oranı da yüzde 5’in altına düşmüşken;[33] sendikal bürokrasi her daim işçi haklarını kesen baltanın sapı oldu![34]

Türk-İş, Hak-İş vb’leri gibi, DİSK de bundan muaf değil elbette!

Hepimize “DİSK yƶnetimi sınıf kavgasının neresinde?”[35] sorusunu sorduran “DİSK bürokratlarının CHP sevdası”[36] herkesin malumuyken; “DİSK büyürse işçi sınıfı büyür,”[37] sanrıları ajitatif bir yalandan ibarettir. 

SaraƧhane’de ve ondan da ƶnceki yıllarda yaşananlar bir “sır” değil. DİSK’nin emekƧilerin yanında gƶrünüp, oradan soluğu sermaye partisi CHP’nin yanında alması, 1 Mayıs’ı bir politik oyun malzemesine indirgemesidir ve kılavuzu CHP olan DİSK’in tutumu kesinlikle kabullenilmemelidir!

Tekrar pahasına, ısrarla hatırlatıyoruz! 

2024’de DİSK Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu, “Taksim Meydanı 1977’den beri yüreğimizdeki yaradır; yeniden yasaklandığı 2013’den beri en büyük hasretimizdir… Bu yıl, 2024 Mayıs’ında yüzümüzü Taksim’e dƶnüyoruz. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de işçilerin ve emekƧilerin, 1 Mayıs’ı kendi belirledikleri, kentin en merkezi meydanlarında, İstanbul’da Taksim’de coşkuyla kutlama hakları vardır. Kararları herkes iƧin bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi kararını verdi ve bu karar kesin: 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak her işçinin, emekƧinin hakkıdır. Bu hakkı engellemek hukuk dışıdır. İşçi sınıfının dünya Ƨapında yürüttüğü ‘Demokrasi’ kampanyasına bizler 1 Mayıs’ta Taksim’de olma irademizi büyüterek güç vereceğiz. Şimdi demokrasi zamanı, şimdi Taksim zamanı diyoruz! Kararımız kesindir: Bizler İstanbul’da 1 Mayıs sabahı bir elimizde karanfil, bir elimizde Ƨocuklarımızla yüzümüzü Taksim’e dƶnecek ve yürüyeceğiz…”[38] 

“Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu gerƧeğinin 2013 yılından beri tamamen keyfi biƧimde yok sayılmasına, inkĆ¢r edilmesine 2024 1 Mayıs’ında artık son verilmelidir… Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve son olarak Anayasa Mahkemesi kararları bu konuda sƶzünü sƶylemiştir. 2023 yılında Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son karara gƶre de ‘1 Mayıs’ta Taksim’de olmak her işçinin, emekƧinin hakkıdır.’ Bu kesin ve son kararın ardından bizlerin 1 Mayıs’ta Taksim’de olmasını engellemeye Ƨalışmak mümkün değildir. HiƧ kimsenin anayasal düzeni tanımama anlamına gelecek olan bƶylesi bir yaklaşımı savunmamasını umut ediyoruz... İdarenin gƶrevi bize başka bir alan gƶstermek değildir, bizim anayasal bir hak olarak gerƧekleştireceğimiz bu barışçıl etkinliğe katılanların güvenliğini sağlamaktır. İktidar hukuk dışı bir yasakla 1 Mayıs’ı huzursuzluk gününe Ƨevirme inadından artık vazgeƧmeli…”[39]

“Cumhuriyet’ten, halkın egemenliğinden sƶz ediyorsak, toplumun 4’te 3’ü ücretliler. Emeğimize, Cumhuriyet’e sahip Ƨıkmalıyız,”[40] derken Anayasa Mahkemesi’nin kararını hatırlatan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Gƶrgün de, “İzin istemedik, sendikal bir eylem iƧim izne gerek yok… Doğrudan bu karardaki ifadelerle sƶylersek, ‘1 Mayıs’ta Taksim’de olmak her işçinin, emekƧinin hakkıdır’ ve bizler de bu hakkı kullanacağız,”[41] diye eklemesine eklemişti ama! SaraƧhane barikatlarını ilk terk edenler de yine o sendikal bürokratlar ile CHP’leri oldu…

 

TARİH VE DEVLET REFLEKSİ NOTLARI!

 

Egemenler, 1 Mayıs’ı hiƧ sevmedi. Sağı ile ezdi “reformist (denilen!) solu”yla da manipüle ederek, “ehlileştirme”ye kalkıştı!

Kolay mı?

Tarihte büyük günler, büyük kavgalar sonucu doğmuştur. Bu, 1 Mayıs iƧin de bƶyledir. 

İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve savaşım günü olarak 1 Mayıs, işçi sınıfının burjuvaziye karşı yürüttüğü, emek ve özgürlük eksenli mücadelenin sonucunda doğmuş ve dünya işçi sınıfının savaşımı tarihine altın harflerle geçmiştir.

İlk kez 1856’da Avusturalya’nın Melbourne kentinde taş duvar ustaları ve inşaat işçileri uzun Ƨalışma saatlerine karşı Ƨalışma saatlerinin 8 saate düşürülmesi talebinde bulunarak iş bırakıp, 21 Nisan 1856’da Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş gerƧekleştirdiler. Avusturalyalı işçilerin ardından ABD’de ki işçiler de aynı taleplerle iş bırakıp eyleme geƧti.

1880’li yıllardan sonra dünyanın pek Ƨok ülkesinde aynı talepler doğrultusunda kitlesel grevler yaygınlaşmaya başladı. 1889’da Uluslararası İşçi Kardeşliği TeşkilĆ¢tı Paris Kongresi’nde yılın bir gününü işçilerin ortak bayramı ve mücadele günü ilan edilmesi kararını aldı.

ABD’li sendikacıların ƶnerisi üzerine o günün “1 Mayıs” olması kararı alındı ve o günden bugüne, 1 Mayıs işçi sınıfının ve ezilen dünya halklarının “birlik, mücadele ve zafer” günü olarak kutlanageldi.

Evet, uluslararası birlik ve mücadele günü olarak 1 Mayıs, emeğin başkaldırı tarihinin ücretli kƶleliğe meydan okumasıydı ve işçi sınıfının XIX. yüzyılda yaşadığı sefaletle mücadelesinin günü olarak ortaya Ƨıktı; Friedrich Engels’in, İngiltere’de işçi sınıfının durumunu şu sƶzlerle anlattığı koşullarda:

“Bu işçilerin kendilerine ait mal ·ve mülkleri yoktur; geƧimleri tamamen ücretlerindendir, yani genelde elden ağza gider. Tümüyle atomlardan oluşan toplum onların durumu hakkında parmağını kıpırdatmaz; kendilerine ve ailelerine bakmalarını onlara bırakır, ama onlara bunun araƧlarını etkin ve sürekli bir biƧimde vermez. Her emekƧi, hatta en iyileri bile, o nedenle, sürekli olarak işini ve aşını yitirme tehdidine, yani aƧlıktan ƶlmeye aƧık yaşar ve bir Ƨoğu bƶylece yiter gider...”[42]

Sƶz konusu mücadelenin en ƶnemli taleplerinden biri de 8 saat işgünüydü. Avusturya’dan, Yeni Zelanda’ya yürütülen mücadelelerle bu hak kazanıldı. 

ABD’de Chicago’lu işçilerin 8 saat mücadelesi Albert Parsons’un, “Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekƧi olduğumdan asılacağım!” haykırışıyla betimlenirken; mücadelenin ƶnderleri idam sehpasına gƶtürülürken o dƶnemde Enternasyonal marşı olan Marseillais’i sƶylediler. August Spies’in asılmadan ƶnceki son sƶzleri “Gün gelecek sessizliğimiz, bugün astığınız seslerden Ƨok daha büyük olacak,” olurken; 1 Mayıs’ı tarihe Uluslararası İşçi Bayramı olarak geƧirdiler… 

Nihayetinde II. Enternasyonal, 1886 Amerikan grevi ve mücadelede hayatını kaybeden işçilerin anısına 1890’da 1 Mayıs’ı Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ilan etti. 

Coğrafyamıza gelince: Yerkürede işçi sınıfı mücadelesine paralel olarak, sanayileşen ve modernleşen Osmanlı’da da XIX. yüzyılın ikinci yarısı işçi eylem ve grevlerine sahne olmaya başladı. Tanzimat dƶneminde ilk kez Haskƶy tersanesinde, ücretlerini alamayan işçiler greve Ƨıkarken, bunu aynı yıl telgraf işçilerinin grevleri izledi. 

Osmanlı’da işçi hareketinin en fazla yoğunlaştığı yerler, Selanik, İstanbul ve İzmir’di. Tanzimat’tan Abdülhamit dƶnemine kadar, zam, iş koşulları gibi gerekƧelerle greve ve eylemlere Ƨıkan Osmanlı işçi sınıfının yükseliş dƶnemi ise 1908 oldu. II. Meşrutiyetin ilan edildiği yıla, fabrikalarda, tersanelerde, demiryollarında direnişe geƧen işçilerin mücadelesi damgasını vuracaktı. 

Hükümetteki İttihatƧıların grev ve sendika yasaklarına rağmen 1909’da ilk kez düzenlenen 1 Mayıs, 1908 grevlerinin yaktığı ateşi yeniden alevlendirdi. Aynı yıl yine Selanik ve Ürgüp’te başlayan grevler bu kez Anadolu’ya yayıldı, Bursa, Bilecik ve Adapazarı’nda işçiler greve Ƨıktı. Dƶrt dilde ortak yayınlanan 1 Mayıs bildirisinde, emeğe dair yasaların yanında herkes iƧin seƧme ve seƧilme hakkı da istendi. Bursalı ipek işçisi kadınlar gazetelere mektup yazarak, sefaletlerini ve mücadelelerini ülkenin diğer illerindeki sınıf kardeşlerine şöyle duyuruyorlardı: 

“Daima eziyet, daima felĆ¢ket. Daima sıkıntı ve sefalet. İşte günlük durumumuz, dileğimiz. Duyarlı insanlar, var olan toplumun bolluk ve mutluluğunu yƶneten düşünürler topluluğu, işçi kızların genel çığlıkları karşısında niƧin bu derecede dilsiz kalıyorlar?” 

1912’de ise ilk kez İstanbul’da Pangaltı’da 1 Mayıs eylemi düzenlendi. İşgal altındaki İstanbul’da Osmanlı Sosyalist Fırkası’nın ƶrgütlediği 1 Mayıs’ta işçile,r Hürriyet Meydanı’nda “Bağımsız Türkiye” pankartı ile yürüdüler. 

1923’de kutlanan 1 Mayıs’ta yerli ve yabancı şirketlerde Ƨalışan işçiler greve Ƨıkarak yabancı şirketlere el konulmasını, 1 Mayıs’ın resmen işçi bayramı olarak tanınmasını, sekiz saatlik işgününü ve sendika, grev haklarını talep etti. 

Yürütülen mücadelenin karşılığı olarak 1923’de 1 Mayıs resmen işçi bayramı ilan edilse de hemen 1924’de engellendi. Sekiz saatlik işgünü talebinde bulunan işçiler tutuklandı ve gƶsteriler yasaklandı. Ardından 1925’de Takrir-i SükĆ»n kanunu ile 1935’e dek 1 Mayıs yasaklandı. 

Ancak 1935’de manipüle ederek, “ehlileştirme” operasyonuyla 1 Mayıs “Bahar ve ƇiƧek” bayramı ilan edildi.[43] Lakin işçi sınıfının kararlı mücadelesi, 1970’ler itibariyle 1 Mayıs’ı Türkiye’nin toplumsal mücadeleler tarihi iƧerisindeki en ƶnemli günlerden biri hĆ¢line getirdi. 1976’da Taksim Meydanı’nda ilk kitlesel 1 Mayıs gerƧekleştirildi

Bir yıl sonra, 1977’de ise katliamı devreye sokuldu!

Bƶylelikle Türkiye’nin en büyük kitle gƶsterisi ve en vahşi katliamlarından birisi yaşandı. Emperyalizm ve işbirlikƧi burjuvazi CIA’sı, Kontgerilla (onun sivil kolu Ülkü Ocakları) ve MİT’in eliyle yükselen halk muhalefetini sindirmek iƧin 34 insanın katledildiği büyük bir provokasyon planı yaşama geƧirildi.[44]

Daha sonra yapılan araştırmalar, incelemeler, ifşaatlar katliamın kontgerilla faaliyeti olduğu gerƧeğini ortaya koyacaktı. MİT’ten sorumlu başkan yardımcılarından Sadi KoƧaş 8 Mayıs 1987’de Hürriyet Gazetesi’ne rƶportajda 1 Mayıs Katliamını kontrgerillanın gerƧekleştirdiğini itiraf ederek, “1 Mayıs olayının o gün ortaya Ƨıkmadığını, 1968-1969 ve 1970’lerden itibaren en az 7-8 senelik olayların bir birikimi olduğunu” sƶyledi.

İtiraftan da anlaşılacağı gibi kontrgerilla sadece 1 Mayıs 1977’den değil, karanlıkta kalan cinayet ve katliamlardan da sorumluydu.

Ɩzetle 1977 1 Mayıs’ı 12 Mart sonrası yeniden yükselişe geƧen toplumsal muhalefeti bastırmak iƧin emperyalistler ve onların yerli işbirlikƧilerince gerƧekleştirişmiş bir katliamdı. Sonrasında devrimci yükselişi engellemek iƧin Ƈorum, Maraş vb. katliamlar tezgĆ¢hlandı. 

Bunlarında yetmediği yerde 24 Ocak neoliberal “dƶnüşüm”ünün ebesi, 12 Eylül darbesi devreye sokuldu.

Burada durup işçiler ve 1 Mayıs konusunda devlet refleksine ilişkin bir şeylerin altını çizerek hızla sıralayalım:

İstanbullu işçiler Taksim’i ilk kez 26 Ağustos 1950 günü “komünizmi tel’in” iƧin doldurmuşlardı. O zaman devlet arkalarındaydı. 15 Mart 1953 günü patronları protesto etmek iƧin Ƨıkmaya Ƨalıştıklarında ise devleti karşılarında buldular![45]

İstanbul Valiliği, 2024’de 1 Mayıs iƧin Taksim’de Ƨelenk bırakmak isteyen Emniyet TeşkilĆ¢tı Sendikası’na izin vermedi![46]

AYM’nin hak ihlĆ¢li kararına rağmen, İƧişleri Bakanlığı 1 Mayıs iƧin Taksim’e yasak koydu. İktidar İstanbul’u abluka altına alırken, SaraƧhane’de bir araya gelen işçilerin Taksim’e yürümek istemesi üzerine polis müdahalede bulundu![47]

İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs nedeniyle Taksim Meydanı’na Ƨıkmak isteyenlere yƶnelik polis müdahalelerinde 210 kişinin gƶzaltına alındığını duyurdu. Bakan Yerlikaya, Türkiye genelinde ise 226 kişinin gƶzaltına alındığını bildirdi![48]

Devlet 2023 yılında gerƧekleşen 1966 işçi ƶlümünün sadece 69’unu inceledi![49]

İşçi alacaklarının hesaplanmasında kullanılan yasal faiz oranı 19 yıl aradan sonra yüzde 9’dan yüzde 24’e Ƨıkarıldı. Faiz oranının Ƨok yetersiz olduğu vurgusuyla Avukat Ɩzveri, “AƧık bir sınıfsal tercihtir. İşçinin parası pula dƶnüyor,” dedi![50]

Balıkesir’in Karesi ilƧesinde 24 Aralık’ta bir patlayıcı fabrikasında meydana gelen, 11 işçinin yaşamını yitirdiği patlamada ƶlen işçiler “kusurlu” sayıldı. Patlamada yaşamını yitiren kadın Ƨalışanlar Selin Karanlıkoğlu ve Ɩzlem ƖzƧakır, bilirkişi raporunda “tali kusurlu” bulundu![51]

Bu kadarı yeterli değil mi?!

Toparlarsak: Taksim işçilerin, emekçilerin açlığa mahkum edilmesine, sömürüyü yoğunlaştırarak daha fazla kar edebilme adına iş cinayetleri karşısında devletin suskun kalışına, iş güvenliğinin hiçe sayılmasına, işten çıkaralara, işçilerin örgütlenme girişimlerinin patron sopasıyla engellenmesi çabalarına, grev yasaklamalarına karşı kavgamızın meydanıdır.

Kaldı ki 1 Mayıs’ın coğrafyamız tarihi boyunca gƶrkemli direnişler, acı katliamlar ve büyük kutlamalarla anıldığı ƶnemli bir simgedir Taksim Meydanı...

Taksim Meydanı’nda akıllara kazınan ilk tarihlerden biri 6. Filo karşıtı eylemler ve izlerini bugünün faşist dalgasında bulabileceğimiz Kanlı Pazar olmuştur. Hemen onu izleyen 15-16 Haziran büyük işçi direnişi iƧin de yine yürüyüş hedefi Taksim Meydanı’ydı. EmekƧi halkın taleplerini yükselttiği en ƶnemli günü hĆ¢line gelen 1 Mayısların Taksim Meydanı’yla anılması ise 1 Mayıs 1977 katliamı olacaktı. Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden olan 1977 1 Mayıs’ının ardından geƧen her yıl Taksim Meydanı iƧin de bir mücadele olarak bugüne taşındı. 

İktidarların yasaklar ve şiddetle bezeli şiddet tarihi boyunca Taksim Meydanı hep gündemdeydi. Ɩrneğin 1980 darbesi ve sonrasında “devlet dersinde ƶldürülen” evlatlarını arayan Cumartesi Anneleri’den Haziran/ Gezi Direnişi’ne dek…[52]

 

DURUM: Ä°ÅžĆ‡Ä° HƂLİ + İŞ CİNAYETİ + ƇOCUKLAR

 

Virginia Woolf’un, “Dünya kırbacını kaldırmıştı; nereye indirecekti acaba?” sorusu ve Fyodor Dostoyevski’nin, “Varlıklılar yoksulların kƶtü talihlerinden yakınmalarını pek sevmezler. Rahatsız eder onları bu, canlarını sıkar! Yoksulluk genellikle can sıkıcı bir şeydir onlar iƧin zaten,”[53] saptamasıyla malĆ»l bir vahşetin orta yerinde, ücretli kƶlelik her gün daha da ağırlaşıyor; hem de Friedrich Engels’in, “İşçiler hayatta kalabilmek iƧin küçük bir lüksünden vazgeƧmeyi tercih eder; barınaksız kalacağına bir domuz ahırında yaşamayı, Ƨıplak dolaşmaktansa paƧavralar iƧinde gezmeyi, aƧlıktan ƶlmektense patates perhizini uygulamayı tercih edecektir. HiƧbir işi olmayan birƧokları gibi sokağa düşüp dünyanın gƶzleri ƶnünde ƶlmektense, yarım bir ücret ve iyi günlerin umuduyla yetinecektir. HiƧbir şeyin biraz fazlası demek olan bu küçük şey, asgari ücrettir,” betimlemesindeki koşullarda[54] krizin başladığı varsayılan 2018’de alın terinin milli gelirden aldığı pay yüzde 33’tü. Bu oran 2020’de yüzde 32, 2021’de yüzde 31, 2023’de yüzde 26’ya düştü![55]

DİSK-AR raporuna gƶre asgari ücret 2025’in ilk ayında enflasyon karşısında 1112 lira eridi![56]

2024 Haziran’ın da 100 işçiden 85’i sendikasız idi![57]

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Emekliler Yılı’ ilan ettiği 2024’de 512 emekli iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi![58]

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) eski Başkanı Birol Aydemir, TÜİK’in yargılandığı mahkemeye davadaki yazılı beyanında, TÜİK’in enflasyonu yüzde 31 daha düşük gƶsterip maaşlara 3’te 1 oranında eksik zam yapılmasına yol aƧtığını sƶyledi![59]

Patronların “İş beğenmemek” ile suƧladığı genƧlerin kanuna aykırı biƧimde Ƨalıştırıldıkları ortaya Ƨıktı: İstanbul Ticaret Odası’nın raporuna gƶre üniversite mezunu işçiler haftada 60 saat Ƨalışmaya mecbur bırakılıyorlar![60]

DİSK-AR raporuna gƶre asgari ücretli son 20 yılda 20 Cumhuriyet altını kaybetti! 

2023’de ortalama net asgari ücret 9 bin 955 TL oldu. Buna gƶre 7.6 milyon işçi asgari ücrete erişemedi. 8.5 milyon işçi ise yüzde 10 altında veya üzerinde ücret aldı!

Toplam 17.4 milyon işçinin yalnızca yüzde 7.5’i asgari ücretin 2 katından daha fazla gelir elde edebiliyor!

Asgari ücretin kişi başına GSYH’ye oranı geƧmişe gƶre ciddi biƧimde geriledi. 1974’de asgari ücret, kişi başına düşen GSYH’nin yüzde 80.6’sına denk gelirken, 2024’de bu oran yüzde 46.5’e geriledi! 

Türkiye’de işçilerin yüzde 49’u asgari ücret civarında Ƨalışıyor!

2024’te yıllık alım gücü kaybı 55 bin TL’ye ulaştı, asgari ücret enflasyonun altında ezildi!

Net asgari ücret, açlık sınırının yüzde 18,5; yoksulluk sınırının ise yüzde 76.4 altında kaldı![61]

İşsizlik Sigortası Fonu rekor seviyeye ulaştı ancak 2024 yılında kaynak patronlara aktı. Akademisyen Ɩzgür Müftüoğlu, “İşçinin ƶdediği prim, iktidarın sermaye yanlısı politikalarına kaynak yaratmaktan başka bir şeye yaramıyor,” dedi![62]

Evet, Charles Dickens’in ‘İki Şehrin HikĆ¢yesi’ndeki, “En iyi zamanlardı; en kƶtü zamanlardı,” giriş cümlesindeki gibi her şey: Rantiyeler aƧısından konjonktür değişse de hep “iyi zamanlar” yaşanırken; bazı kesimler, ƶzellikle emekliler ve emekƧiler hep “kƶtü zamanlar”ı yaşıyor!

Ɩrneğin ‘Fortune 500 Türkiye-2023’ araştırmasına gƶre ilgili şirketlerin net kĆ¢rı 2022’ye gƶre yüzde 72.2 artışla 965 milyar 800 milyon liraya Ƨıkarak 1 trilyon sınırına yaklaştı. Şirketlerin vergi ƶncesi kĆ¢r marjı 2021’e gƶre 0.27 puan azalmasına karşın, net kĆ¢r marjı yüzde 7.53’e yükseldi. 

Bankacılık sektƶrü net kĆ¢rı da 2023’te 604 milyara Ƨıktı. 2024’de 2023’e gƶre enflasyonun altında yüzde 40’lık bir artışa denk geliyor. Ancak bu sonucun 2022’de bankalara yüzde 8,50 ile likidite pompalanan bir kavşakta yüzde 366 artış kaydederek 433,5 milyar TL kĆ¢r elde edilen bir dƶnemin ardından geldiğini, yine de yüksek sayılabileceğini unutmayalım![63]

“İyi de işçilerin hĆ¢li” mi?

Hızla aktaralım!

Kredi kartı ile yapılan market harcamaları bir yılda yüzde 72.5 oranında artarken batık kredi kartı borç tutarı ise yüzde 241 oranında yükseldi![64]

Emeklilik sigortası primi ƶdeyen 24.2 milyon emekƧi bulunuyor. Türk İş’te 1.1 milyon, Hak İş’te 711 bin, DİSK’te 193 bin ve neredeyse otuz bağımsız sendika ile beraber toplam yaklaşık 2.5 milyon emekƧi sendikalı. Ülkemizdeki sendikalılık oranı yüzde 10.33 gibi Ƨok düşük bir oranda![65]

Ücrette erkek-kadın farkı kapanmadı. TÜİK raporuna göre aynı işi yapan kadın-erkek arasındaki ücret farkı sürüyor. Ücretli çalışan erkeklerin aylık ortalama brüt kazancı 26 bin 638 TL, kadınlar için 25 bin 931 TL oldu. Erkeklerde aylık ücretli çalışılan saat 205 olarak gerçekleşirken kadınlarda 190 saat olarak gerçekleşti. Yıllık ortalama brüt kazanç 305 bin 784 TL oldu. Bu değer, erkeklerde 314 bin 242 TL ve kadınlarda 289 bin 720 TL oldu![66]

Genel-İş Sendikası’nın raporuna gƶre 10 milyon kadın işgücünün dışında kalıyor, tam zamanlı Ƨalışan 4 kadından biri sigortasız![67]

Ayrıca 2024’de iş kazalarında ƶlen her yüz kişiden 1.48’i sendikalıydı. Sendikalı işçi sayısının ülkede bu kadar düşük olması işçileri savunmasız kılarken patronları da pervasızlaştırıyor. Patronlar genellikle işçilerin güvenliği pahasına maliyetleri düşürmektedir![68]

SSK verilerine göre işçi kazalarının sayısı 2000-2024 kesitinde yüzde 786 arttı![69]

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, ‘İşçi Sağlığı Forumu’nda 12 yılda en az 18 bin 285 iş cinayetinin yaşandığına dikkat Ƨekti![70]

AKP’yle geƧen 22 yılda 978’i Ƨocuk, en az 34 bin 306 işçi Ƨalışırken yaşamını yitirdi. TMMOB Yƶnetim Kurulu Üyesi Bedri Tekin “İhmal değil, politik tercih,” dedi![71]

V. İ. Lenin’in, “Devlet işçi ƶlümlerine değil, işçi eylemlerine karşı tavırlar alır,” sƶzleriyle tarif ettiği tabloda derinleşip yaygınlaşan yoksullukla birlikte Ƨocuğundan emeklisine birƧok kişi, güvencesiz Ƨalışma ve denetimsizlik nedeniyle iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. İş HukukƧusu Dr. Murat Ɩzveri, “Artık iş cinayeti değil, işveren cinayeti denmesi gerekiyor. Çünkü iş cinayeti denildiği zaman iş kendisinin herhangi bir insan kusuru olmaksızın gerƧekleşen insan dışı bir süreƧ olarak adlandırılıyor. Eğer bir cinayet varsa failiyle birlikte anılması gerekir. Sermaye birikim sürecini yaşayan Türkiye gibi ülkelerde hızlı büyümenin olduğu, işgücünün güvencesiz, ƶrgütsüz ve bol olduğu her yerde sermaye üretim temposunu ve birikim sürecini en düşük maliyette hızlandırmak iƧin vahşi bir Ƨalışma temposu yaratıyor,”[72] dedi.

İSİG Meclisi’nin ‘Ƈocuk İş Cinayetleri Raporu’na gƶre, 907 Ƨocuk Ƨalışırken yaşamını yitirdi![73]

2019-2023 kesitinde, çocukların geçirdiği iş kazası oranı yüzde 240 arttı![74]

Burada Eduardo Galeano’nun, “Ƈocukların Ƨocuk olma hakları her geƧen gün daha fazla reddediliyor,” vurgusu eşliğinde, bir “Ƨocuk işçiliği” parantezi aƧmalıyız…

Türkiye’de Ƨocuk işçiliği ve buna bağlı iş cinayetlerinde tablo, her geƧen yıl Ƨocuk emeği sƶmürüsünün arttığını ortaya koyuyor. TÜİK verilerine gƶre 2023 sonunda Türkiye’nin Ƨocuk nüfusu 22 milyon 206 bin 34. Nüfusun yüzde 26’sını Ƨocukların oluşturduğu coğrafyamızda Ƨocuk işçiliğinde ciddi bir artış yaşanıyor. Türkiye’de 2013-2023 yılını kapsayan dƶnemde 671 Ƨocuk işçi iş cinayetlerinde ƶldü.[75]

Kolay mı? Türkiye’de artan yoksulluk nedeniyle on binlerce Ƨocuk Ƨalışmaya zorlanıyor. 2022’de 31 bin 573 Ƨocuğun zorla Ƨalıştırıldığı tespit edildi. 2022’de toplam 3 bin 552 Ƨocuğun sokakta dilendirildiği belirlendi.[76]

Ɩte yandan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine gƶre 6-17 yaş arasında 981 bin 539 Ƨocuğun okul kaydı yok. AƧık öğretime kayıtlı olan sayısı ise 1 milyon 738 bin. Yaklaşık 2 milyon 720 bin Ƨocuğun ya okul kaydı yok ya da aƧık öğretime kayıtlı. Bu Ƨocukların büyük oranını ise kız Ƨocukları oluşturuyor. TÜİK’in verilerine gƶre ise okul tamamlama oranları ilkokulda bile yüzde yüzü bulmuyor. Okul tamamlama oranları kademe arttıkƧa da azalıyor. Yüz öğrenciden ilkokulda 98.6, ortaokulda 97.1, ortaöğretimde ise 73.2’si okulu bırakıyor. Ülkede 15-19 yaş arasında 6 milyon 315 bin genƧ bulunuyor. Bu yaş aralığında okullaşma oranı ise sadece yüzde 69. Diğer bir ifade ile bu yaş aralığında 1 milyon 957 bin Ƨocuk okuldan uzakta.

İSİG Meclisi’nin verilerine gƶre ise ülkede 2 milyona yakın Ƨocuk işçi var. İSİG’in 2022 raporuna gƶre 2022’de 64 Ƨocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 14 yaş ve altında Ƨalışırken ƶlen Ƨocukların sayısı arttı. Ƈocuk işçilik 4 ila 8 yaş arasında başlıyor.[77] “Ƈocuk işçi” Ƨalıştırmanın patronlar aƧısından avantajlarını vurgulamaya gerek var mı? Ucuza Ƨalıştırılır, Ƨoğunlukla kayıt dışıdırlar. Gerek kalmadığında hemen kapının ƶnüne konuluverirler. Ɩrgürtlenmeye, hak talebine güçleri yetmez… Aileler, Ƨocuğun getirdiği üç kuruşa muhtaƧ olduğundan, seslerini Ƨıkartamazlar…

Ɩzetin ƶzeti: Ƈocuklar ƶlüyor, patronlar kazanıyor![78]

 

2024 1 MAYIS’I

 

Ne 1 Mayıs’tı ama...

İstanbul devlet tarafından kilitlendi. 46.500 polis Taksim ve civarının tutmak iƧin gƶrevlendirildi...

İstanbul’un toplam polis sayısı 56 bin. Varın siz düşünün gerisini...

DİSK en başından tutumunu aldı. HiƧbir sendika, oda, siyasi parti ve dernekle gƶrüşmedi. Kendi iƧine kapandı, bilgi dahi paylaşmayıp; üst perdeden bir sƶylem geliştirip, “Taksim’e yürüyeceğiz...” dedi. Ardından, samimi olmadığını da pratiğiyle ortaya koydu. Ɩrneğin ƶrgütlü olduğu işyerlerinde toplantılar yapıp Taksim’e Ƨağırmadı işçileri ve bir de DİSK’in kortejlerinin zayıflığı Ƨalışma yapmadığının en aƧık gƶstergesi oldu...

DİSK en yakın destekçisi, kılavuzu CHP ile belli ki önceden anlaşmış ve diğer kurumlara ve sosyalist yapılara çağrı yapmaması CHP ile planlanmıştı...

Birlikte hareket edip şov yapma peşindeydiler. Ama bu oyun bozuldu...

Sosyalistler Taksim barikatına yüklenince DİSK, KESK, CHP hemen kitlelerini alandan uzaklaştırdı. Yani mücadele, direniş, gözaltı ve gaz, yine ve her zamanki gibi bir avuç sosyaliste, devrimciye kaldı...[79]

Yaklaşık 1600 yıl ƶnce inşa edilen Bozdoğan Kemeri dev polis ordusu ve TOMA’ların tahkimiyle kocaman bir barikata dƶnüştürülmüştü. 1 Mayıs’ı kutlamaya gelen herkesi şaşkına Ƨeviren dev barikat defalarca zorlandı. Polisin plastik mermi yağmuru ve yoğun biber gazıyla, barikat aşılamadı. Ancak korku duvarları yıkıldı. Umut ve cesaret dalga dalga büyümeye devam edecek…

Bƶylelikle de Bozdoğan Su Kemeri’nin altındaki gƶrüntü tarihe kaydoldu. Kemerin altında kaskları, kalkanları ve bilumum koruyucu ekipmanları ile bitişik nizam dizilen, arkalarına TOMA’ları alan polisler, 1 Mayıs alanı Taksim’e yürümek iƧin SaraƧhane’de toplanan emekƧilerin ƶnüne set ƶrdü. 

Ve DİSK başta olmak üzere tertip komitesi iyi bir sınav veremedi. Toplanma alanı, Taksim’e dair daha ƶnce dile getirilen iddiayla denk düşmeyecek ƶlçüde Ƨabuk terk edildi. HĆ¢liyle de insanlardan, “Madem yürümeye Ƨalışmayacaktınız, madem sƶzünüzün arkasında durmayacaktınız, neden buraya geldiniz?” haklı tepkisi yükseldi.

CHP lideri Ɩzgür Ɩzel, Taksim’de oldukƧa ısrarcı gibiydi. Sƶzünü eylemiyle kıyaslayınca, “Dağ fare doğurdu” desek hata olmaz.[80]

CHP’ye “umut” bağlayanlar yanlış ata oynadılar, oynuyorlar!

CHP işçi sınıfını içermeyi hedefleyen burjuvazi için sermayenin restorasyon seçeneğinden başka bir şey değildir; olamaz da!

CHP’nin palavralarla malĆ»l bir burjuva partisi olduğu ve belediyelerinde adeta bir ƶzel sektƶr işvereni yaklaşımı ile hareket edip, işçilere reva gƶrdüğü tutumu nasıl gƶz ardı edilebilir?

Ɩzetle CHP ve DİSK’in sabotajına rağmen Taksim’i kapatma inadı ile vazgeƧmeyenlerin/ direnenlerin duruşu tarihe kazınmış olmuş olmasıyla Taksim’e giden yol aƧıldı… 

Zulme boyun eğilmeyenler aƧısından bu, elbette “kolay” olmadı…

 

İSTANBUL 1 MAYIS’I[81]

08:30 SaraƧhane’den Taksime giden yoldaki Valens Su Kemeri’nde polis barikatı kuruldu.

08:31 Taksim’deki İstiklal Caddesi’nin alt sokaklarındaki bir binadan Ƨıkarak meydana yürümek isteyen GenƧlik Komiteleri, polis tarafından gƶzaltına alındı. Komitelerin aktardığına gƶre gƶzaltı sayısı en az 18.

09:21 SaraƧhane’ye giriş serbest, Ƨıkış yasak. 1 Mayıs’a katılmak isteyen yurttaşlar, SaraƧhane Parkı’na rutin kontrolle girebiliyor. Ancak parktan Taksim’e giden yolda polis barikatı bulunuyor.

09:26 DİSK Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu ve DİSK heyeti SaraƧhane’ye geldi.

09:43 Åžişli Pangaltı’dan Taksim’e yürümek isteyen Sosyalist GenƧlik Dernekleri Federasyonu’ndan dƶrt kişi gƶzaltına alındı.

09:54 Okmeydanı’ndan Taksim’e yürümek isteyenler Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi ƶnünde gƶzaltına alındı.

10:35 SaraƧhane’ye girmek isteyen sosyalistlere polis müdahale etti.

10:44 Ć–zgürlük iƧin HukukƧular Derneği İstanbul Şubesi, aralarında avukat ve gazetecilerin de bulunduğu en az 60 kişinin gƶzaltına alındığını aƧıkladı.

10:45 Okmeydanı’ndan Taksim’e yürümek isteyen BİH üyeleri gƶzaltına alındı.

10:52 Taksim’e Ƨıkmaya Ƨalışan SODAP ve GenƧlik Meclisleri üyeleri Şişli’de gƶzaltına alındı.

11:10 Ć–zgür Ɩzel, Ekrem İmamoğlu ve Ɩzgür Ƈelik SaraƧhane’den ayrıldı.

11:19 Åžişli’den Taksim’e yürümek isteyen Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu ve DGB üyelerine polis müdahale etti. Kızıl Bayrak muhabiri Kardelen Yoğungan’ın da aralarında olduğu Ƨok sayıda kişi gƶzaltına alındı.

11:22 Ä°stanbul Büyükşehir Belediyesi’nin trafik haritasına gƶre Avrupa Yakası’ndaki Ƨoğu yol kapatıldı.

11:40 Yurttaşlar, Bozdoğan Kemeri’ndeki polis bariyerlerini aşmaya Ƨalıştı. 

11:52 Polis, SaraƧhane’de barikatı aşmaya Ƨalışanlara plastik mermi ve biber gazıyla müdahale ediyor.

12:33 Alandaki DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “İşçi sınıfı buradan ayrılmadan biz de buradan ayrılmayacağız,” dedi.

12:47 Polis barikatı ilerletti, SaraƧhane Parkı’na girdi. Gƶstericilere biber gazı, plastik mermi ve tazyikli suyla müdahale etti.

13:19 Gazeteci Umut Taştan, SaraƧhane’de polis müdahalesi sırasında ayağından yaralandı.

1 Mayıs İşçi ve EmekƧiler Bayramı İstanbul’da gƶzaltı, engellemeler ve müdahalelerle geƧti. İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 210 kişinin gƶzaltına alındığını aƧıkladı.

 

Malum: 1 Mayıs 2024’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı 40 bini aşkın personel gƶrev yaptı. Müdahalelerde 28 polis memuru yaralandı.[82]

Ƈağdaş HukukƧular Derneği’nin aƧıklamasında, yasağa karşı direndikleri gerekƧesiyle 47 kişinin gƶzaltına alındığı bildirildi.[83]

Daha sonra da İƧişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Gereği yapıldı-13 A” ismini verdikleri harekĆ¢tı duyurup, SaraƧhane’den Taksim’e yürümek isteyen Ƨok sayıda insanın evine baskın düzenlendiğini aƧıkladı.[84] Gƶzaltına alınan 65 kişi 4 Mayıs 2024’de Ƈağlayan Adliyesi’nde ifade verdi. İfadeleri alınan yurttaşların 52’si hakkında tutuklama istenirken 13 kişi de adli kontrol istemiyle mahkemeye sevk edildi.[85]

5 Mayıs 2024’de devam eden ev baskınlarında gƶzaltına alınan 12 kişiden 11’i 4. ve 5. Sulh Ceza HĆ¢kimlikleri kararı ile tutuklandı. Devrimci GenƧlik Dernekleri, Halkevleri, KaldıraƧ, EmekƧi Hareket Partisi ve Ɩğrenci Faaliyeti’nden gƶzaltına alınan 12 kişiden 11’inin tutuklanmasıyla 1 Mayıs 2024 gƶzaltılarında toplam tutuklama sayısı 49’a Ƨıktı.[86]

Gözaltılar devam etti. Devrimci Gençlik Dernekleri, Halk-Der, Kaldıraç Hareketi, TİP ve SMF taraftarlarına baskınlar gerçekleştirildi.[87] Evi basılan Devrimci Gençlik Dernekleri üyesi Berkan Bütün tutuklandı.[88] Harekâtlarda 27 kişi daha gözaltına alındı.[89]

1 Mayıs’a ilişkin üçüncü kez yapılan ev baskınlarında gƶzaltına alınan 27 kişinin tamamının tutuklandığı bildirildi.[90]

1 Mayıs’ta SaraƧhane’den Taksim’e yürümek isteyenlere yƶnelik yapılan operasyonlarda tutuklanan 42 kişi hakkında toplam 567 yıla kadar hapis istendi.[91]

Burada durup iki şeyi aktaralım!

İlki: DİSK ve CHP’nin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlama Ƨağrıları üzerine SaraƧhane’ye giden 44 yaşındaki muhasebeci Tacim Yıldız “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suƧundan tutuklandı. 80 yaşında annesi ve 9 yaşındaki kız Ƨocuğunun gƶzleri ƶnünde evinin kapısı kırılarak gƶzaltına alınan Tacim Yıldız’a polis sorgusunda ise gƶzaltı gerekƧesi ve katıldığı eylem dışında sosyal medya paylaşımlarının sorulduğu ortaya Ƨıktı![92]

İkincisi de: 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek isterken gƶzaltına alınan 17 kişi hĆ¢kime, “1 Mayıs yasal yürüyüştür. Dünyanın her yerinde meydanlarda kutlanır. Polis bizi gayri hukuki olarak gƶzaltına almıştır,” dediler![93]

Bnlarla birlikte Memur-Sen ve Türk-İş, İstanbul’daki 1 Mayıs eylemlerine katılmadı. Sendikacılar Taksim Cumhuriyet Anıtı’na Ƨelenk bırakırken;[94] Türk-İş 6 bin dolayında kişinin katıldığı 2024 merkezi 1 Mayıs mitingini Adana’da yaptı![95]

Tüm olumsuzluk ve devlet terƶrüne rağmen coğrafyamızın dƶrt bir köşesinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlandı. 

Ankara’da Tandoğan’a yüründü.

İzmir’de 1 Mayıs Gündoğdu Meydanı’nda kutlandı.

Kürt illerinin merkezi Batman; doğu Anadolu’da Van merkez oldu

Bursa’da 1 Mayıs coşkulu kalabalık ile kutlandı.

Denizli’de de 1 Mayıs’ı kutladı 

Zonguldak’ta madenciler baretleriyle alandaydı.

1 Mayıs Ƈorum’da, Yalova’da, Iğdır’da, Erzincan’da, Muğla’da, Trabzon’da, Artvin’de, Giresun’da, Ƈankırı’da, Erzurum’da, Aksaray’da ve Amasya’da kutlandı.

Erzurum’da sendikalar 1 Mayıs kutlamaları ƧerƧevesinde farklı alanlarda bir araya geldi. 

Adıyaman Besni’de, Hatay’da, İskenderun’da, Antalya’da, Urfa’da, Kayseri’de, Kırşehir’de, Edirne’de, Ƈorlu’da, Manisa’da, Mersin’de, Balıkesir’de, Edremit’te, Sakarya’da, Bartın’da, Bolu’da, Kocaeli’de, Diyarbakır’da, Samsun’da, Adana’da, ElĆ¢zığ’da, Dersim’de, Sivas’da, Osmaniye’de, Ƈanakkale’de, Düzce’de, Bolu’da, Sinop’ta, Lüleburgaz’da, Ordu’da Ƈaycuma’da, Dikili’de, Bergama’da, Aliağa’da, Ƈiğli’de, Buca’da, Bornova’da, Karşıyaka’da, Narlıdere’de vd’lerinde…

 

2025 1 MAYIS’I İƇİN

 

Şimdi yeniden NĆ¢zım Hikmet’in, “Büyük insanlığın toprağında gƶlge yok/ sokağında fener/ penceresinde cam/ ama umudu var büyük insanlığın/ umutsuz yaşanmıyor,” diye betimlediği duruma ilişkin “Demir, kƶmür ve şeker/ ve kırmızı bakır/ ve mensucat/ ve sevda ve zulüm ve hayat/ ve bilcümle sanayi kollarının/ ve gƶkyüzü ve sahra ve mavi okyanus/ ve kederli nehir yollarının,/ sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı/ bir şafak vakti değişmiş olur,” dizelerini hatırlayarak Taksim’in yeniden kazanılıp, korunması gereken onurun alanı olduğunu düşünün…

Sonra da 1 Mayıs 2024 fotoğrafının iktidarın demokratik hakların kullanılması yolunda düşmanca tutum iƧinde olduğunu bir kere daha kanıtladığını ve DİSK ve kılavuzu CHP’nin 1 Mayıs’ı yasak savma kabilinde alıp, sosyalistleri konu mankeni gibi gƶrme gafletine düştüklerini; bunun da kabul edilemeyeceğini kavrayın…[96]

Yasak savanlar 2024 sınavından geƧememişken; SaraƧhane’ye davet eden, ancak polis barikatını zorlamadan aƧıklama yapıp geri dƶnen CHP Genel Başkanı Ɩzgür Ɩzel’in pişkin pişkin şunları diyebildiğini anımsayın: 

“Biz SaraƧhane’ye gittik. SaraƧhane’de Ƨağrıcı olanlar, organizasyon komitesi, sendikalar, konfederasyonlar ne karar alırlarsa uyarız dedik. Sendikalar gittiler bariyerin ƶnünde polisle müzakere ettiler. Polis izin vermeyince dƶndüler ve SaraƧhane’de kutlamaya karar verdiler. Polisle Ƨatışmamaya karar verdiler. Ben zaten aƧıklamamda polisin de bir baba bir eş bir evlat olduğunu hep vurguladım ve polisle Ƨatışmanın da yanlış olacağını sƶyledim. Aynı şekilde polis de bir emekƧidir ve polisin de emekƧiye sert davranmaması gerektiğini hep sƶyledim… Biz şu anda Türkiye’nin birinci partisiyiz. Bunun sorumlulukları var. Üstelik gelecekte ülkeyi yƶnetecek parti olarak sorumluluklarımız Ƨok daha arttı. 31 Mart’ın kazananı olan bir parti olarak varıp da polise verilmiş kanunsuz emre rağmen polisle itişip kakışmak bana da partime de yakışmazdı”![97]

Aktarmadan geƧmeyelim: CHP’nin eski İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “Emniyet güçleri bile durduramayacaklarını düşünürken gerginlik yaşanmaması adına sendikalar ve partiler tarafından ‘vazgeƧilecek yürüyüş’ iƧin Ƨağrı yapmak yerine SaraƧhane’de 1 Mayıs’ı kutlayacağız denilseymiş daha şık ve bana gƶre daha doğru olurmuş,”[98] derken ekliyordu 1 Mayıs Tertip Komitesi’ndeki Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı: “CHP bu konuda kararlı bir tutum sergileseydi aƧılması sağlanabilirdi”![99] 

Her şey çok açık değil mi?!

“Taksim” iddiasının tartışılmaz adresi Taksim iken; “Hedef Taksim” diyenler; Taksim’in iradesine, devrimci ƶzüne, anlamına sahip Ƨıkan sosyalistlere düşen, riyakĆ¢r saƧmalıkların parƧası olmamalıdırlar!

Tıpkı DİSK’in düzenlediği anmaya katılmayı redden Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler’in, “Ben solcu, devrimci bir babanın evladıyım. Kesinlikle ben gidip Meral Akşener’in masasına oturmam. Meral Akşener, DİSK’in kurucusu Kemal Türkler’in katilinin cenazesine katılmıştır. Onlarla aynı şekilde düşündüğü bilinen bir gerƧektir. Bunlar Meral Akşener’i ziyarete gitmişlerdir DİSK olarak...”[100] itirazıyla dile getirdiği gibi!

Evet Taksim odaklı 1 Mayıs 2024 iki cepheli, burjuvazi ve proletarya eksenli bir kapışmaydı. Bu bağlamda SaraƧhane deneyimi sermayenin (ve emperyalizmin) yüzyıllardır uydurdukları “hukuk devleti” sƶyleminin de sahte bir sƶylem olduğunu bir kere daha sergiledi.

O hĆ¢lde 2025’de de “ateşe ve ihanete” rağmen Taksim’ giderken; Ɖmile Zola’nın, “Tek gerƧek emektedir. Dünya bir gün emeğin ona verdiği şekle girecektir”; Friedrich Engels’in, “Ezilen sınıf, yani gerƧekte proletarya, kendi kendini kurtarmak iƧin yeteri kadar olgunlaşmadıkƧa, Ƨoğunlukla, varolan toplumsal rejimi, olanaklı tek rejim olarak düşünecek ve siyasal bakımdan sƶylemek gerekirse, kapitalist sınıfın kuyruğunu, onun aşırı sol kanadını oluşturacaktır,”[101] sƶzlerini kulaklarımıza küpe ederek yola düşelim…

 

26 Nisan 2025 15:35:06, Muğla-İstanbul.

 

N O T L A R

[*] Rojnameya Newroz, Nisan 2024…

[1] Karl Marx.

[2] Bkz: i) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2024: ‘Sum In Vado/ Ben Yolda Varım’!”, Rojnameya Newroz, Nisan 2024… https://temeldemirer.blogspot.com/2024/04/1-mayis-2024-sum-in-vado-ben-yolda-varim.html... ii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2023: Yine Taksim’e, Yine Alanlar’a!”, Rojnameya Newroz, 20 Nisan 2023… https://temeldemirer.blogspot.com/2023/04/1-mayis-2023-yine-taksime-yine-alanlara.html... iii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “2022 1 Mayıs’ı İƧin (2021) Dersler(i)”, Rojnameya Newroz, 10 Nisan 2022… https://temeldemirer.blogspot.com/2022/04/2022-1-mayisi-icin-2021-dersleri.html... iv) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “GeƧmişin ve Bugünün Yüküyle 1 Mayıs’a”, Kadir Güney, Mezopotamya Ajansı, 28 Nisan 2021… https://temeldemirer.blogspot.com/2021/04/gecmisin-ve-bugunun-yukuyle-1-maysa.html... v) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2021 GüzergĆ¢hında”, Rojnameya Newroz, 25 Nisan 2021… https://temeldemirer.blogspot.com/2021/04/1-mayis-2021-guzergahinda.html... vi) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2020 İƧin”, 30 Nisan 2020… https://temeldemirer.blogspot.com/2020/04/1-mayis-2020-icin.html... vii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “Covid-19 Yerküresi ile Coğrafyamızda 1 Mayıs 2020”, Rojnameya Newroz, Nisan 2020… https://temeldemirer.blogspot.com/2020/04/covid-19-yerkuresi-ile-cografyamizda-1.html... viii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “2019’un 1 Mayıs’ına Kenar Notları”, Rojnameya Newroz, Nisan 2019… https://temeldemirer.blogspot.com/2019/04/2019un-1-mayisina-kenar-notlari1.html... ix) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “… ‘Kral Ƈıplak’ Deme Vakti: 2018 İstanbul’unun 1 Mayıs’(lar)ı”, Rojnameya Newroz, Mayıs 2018… https://temeldemirer.blogspot.com/2018/05/kral-ciplak-deme-vakti-2018.html... x) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “Ɩzgürleştirip, Ɩzgürleşmek İƧin 1 Mayıs 2018’de de Taksim’e”, Rojnameya Newroz, Nisan 2018… https://temeldemirer.blogspot.com/2018/05/ozgurlestirip-ozgurlesmek-icin-1-mayis.html... xi) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2016 Ders(ler)”, KaldıraƧ, No:178, Mayıs 2016… https://temeldemirer.blogspot.com/2016/05/1-mayis-2016-dersleri1.html... xii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “2016’daki 1 Mayıs(‘ımız)”, 2 Mayıs 2016… https://temeldemirer.blogspot.com/2016/05/2016daki-1-mayisimiz.html... xiii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “2015 1 Mayıs’ından 2016’ya Yine, Yeniden, Israrla Taksim!”, Rojnameya Newroz, 20 Nisan 2016… https://temeldemirer.blogspot.com/2016/05/2015-1-mayisindan-2016ya-yine-yeniden.html... xiv) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “2014 İƧin 2013’ün 1 Mayıs Dersleri”, Almanak 2014 Analizleri, SAV Yay., 2015… https://temeldemirer.blogspot.com/2015/12/2014-icin-2013un-1-mayis-dersleri1_27.html... xv) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2015”, 24 Nisan 2015… https://temeldemirer.blogspot.com/2015/04/degerli-dostlar-2015in-1-mayisinda-bir.html... xvi) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs 2015’de İstikamet(İmiz) -2014’te Olduğu Gibi!- Taksim!”, Rojnameya Newroz, 15 Nisan 2015… https://temeldemirer.blogspot.com/2015/04/1-mayis-2015de-istikametimiz-2014te.html... xvii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “2013 1 Mayıs’ının Taksim GüzergĆ¢hında…”, KaldıraƧ, No:143, Mayıs 2013… https://temeldemirer.blogspot.com/2013/05/2013-1-mayisinin-taksim-guzergahinda.html... xvii) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “Sƶmürüye, Zulme Karşı 1 Mayıs(‘lar)a, Geleceğ(imiz)e…”, 24 Nisan 2012… https://temeldemirer.blogspot.com/2012/04/somuruye-zulme-karsi-1-mayislara.html... xix) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “Yolu Yapan Yürüyendir!”, 3 Mayıs 2009… https://temeldemirer.blogspot.com/2012/04/yolu-yapan-yuruyendir.html... xx) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “1 Mayıs’(lar)dan Geleceğ(miz)e”, KaldıraƧ, No:120, Nisan 2011… https://temeldemirer.blogspot.com/2012/04/1-mayislardan-gelecegimize1.html... xxi) Sibel Ɩzbudun-Temel Demirer, “İşçi Sınıfının 1 Mayıs ve Tek-El Ders(ler)i”, Rojnameya Newroz, Yıl:4, No:128, 15 Nisan 2010… https://temeldemirer.blogspot.com/2012/04/isci-sinifinin-1-mayis-ve-tek-el.html

[3] Bilge Su Yıldırım, “Taksim’de Olmak İşçinin Hakkıdır”, Birgün, 25 Nisan 2024, s.5.

[4] Bilge Su Yıldırım, “EmekƧinin Kalbi Taksim’de Atacak”, Birgün, 17 Nisan 2024, s.4.

[5] Nisa Sude Demirel, “Bir Yanda Ɩfke Bir Yanda Abluka”, Evrensel, 2 Mayıs 2024, s.6.

[6] “1 Mayıs’ta İş Cinayeti”, Evrensel, 2 Mayıs 2024, s.4.

[7] “1 Mayıs Programı AƧıklandı: EmekƧiler Kadıkƶy Meydanı’nı Dolduracak!”, 18 Nisan 2025… https://www.birgun.net/haber/1-mayis-programi-aciklandi-emekciler-kadikoy-meydani-ni-dolduracak-616416

[8] “HALKEVİ: Günün Devrimci İmkĆ¢n ve Sorumluluğuna Sırt Ƈeviremeyiz”, 21 Nisan 2025… https://x.com/Halkevleri2/status/1914333524804448489

[9] “DİSK’ten Eleştirilere Yanıt: “Bƶylesi Bir Durumda Biz de 1 Mayıs Ƈelengimizle Taksim’e Doğru Yola Koyuluruz”, 22 Nisan 2025… https://sendika.org/2025/04/diskten-elestirilere-yanit-boylesi-bir-durumda-biz-de-1-mayis-celengimizle-taksime-dogru-yola-koyuluruz-725100

[10] “Ƈerkezoğlu: Mutabakatın Arkasında Duruyor, ‘Ɩlü Taklidi’ Yapmıyoruz”, 22 Nisan 2025… https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/disk-baskani-cerkezoglu-1-mayis-elestirilerine-yanit-verdi-2321152

[11] Arif Nacaroğlu, “İstanbul 1 Mayıs’ı”, Evrensel, 2 Mayıs 2024, s.12.

[12] Jale Ɩzgentürk, “Ferman Padişahın Meydanlar Bizimdir!”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2024, s.8.

[13] Şehriban KıraƧ, “Prof. Dr. Aziz Ƈelik: Asıl İşçiyi Sıkacaklar”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2024, s.8.

[14] Karl Marx, Ücretli Emek ve Sermaye-Ücret, Fiyat ve Kâr, çev: İsmail Yarkın, İnter Yay., 1999, s.141.

[15] “ETUC Verileri: Tatil Yapamayan İşçilerin Sayısı 2 Milyon Arttı”, Birgün, 31 Temmuz 2024, s.11.

[16] Aziz Ƈelik, “Taksim 1 Mayıs’la Ɩzdeştir!”, Birgün, 29 Nisan 2024, s.5.

[17] İstanbul Valiliği’nin Taksim Meydanı’nı yasaklaması büyük tepki Ƨekti. Ƈalışma Yaşamı Uzmanı Prof. Dr. Aziz Ƈelik, Anayasa Mahkemesi’nin “Taksim Meydanı emekƧilerin ortak hafızasıdır. EmekƧilerin orada bulunma hakkı vardır” şeklindeki kararını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “İstanbul Valiliği Anayasa Mahkemesi kararını hiƧe sayıyor. Bürokratik bir idari birim Anayasaya meydan okuyor ve herkesi bağlayan AYM kararlarına uymayacağını ilan ediyor. Bu bürokratik oligarşinin yargıya, hukuka, Anayasaya meydan okumasıdır. İstanbul Valiliği’nin kararı aƧıkƧa Anayasa ihlĆ¢lidir” ifadelerini kullandı. İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan ise “Bu yasak demokratik toplum gereklerine aykırı bulunduğu iƧin, iki ayrı ihlĆ¢l kararı verilmiştir. Dolayısıyla, artık aynı yasağı sürdürebilmek mümkün değildir. Eğer, yasak uygulanacak olursa, aƧıkƧa gƶrevi kƶtüye kullanma suƧu oluşturur” gƶrüşünü dile getirdi. (Bilge Su Yıldırım, “Yasak Tanımıyoruz, Meydan Bizimdir”, Birgün, 24 Nisan 2024, s.5.)

[18] “Bakan Işıkhan’dan Taksim Meydanı aƧıklaması”, 22 Nisan 2024… https://t24.com.tr/haber/bakan-isikhan-dan-taksim-meydani-aciklamasi-bu-alanda-kitlesel-kutlama-inadi-1-mayis-in-dayanisma-ruhunu-zedelemektedir,1161522

[19] “İstanbul Valiliği: Taksim Kutlamalara Kapalı Olacak”, 23 Nisan 2024… https://www.birgun.net/haber/istanbul-valiligi-nden-1-mayis-yasagi-taksim-kutlamalara-kapali-olacak-523841

[20] Anayasa’nın “Toplantı ve gƶsteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlıklı 34. maddesine gƶre “Herkes ƶnceden İZİN ALMADAN silahsız ve saldırısız toplantı ve gƶsteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. 

Dolayısıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak için yetkili makamlardan izin almak gerekmez!

Anayasa’nın bu hükmüne karşı İstanbul Valiliği her yıl “Taksim’de 1 Mayıs olmaz” diyor.

Oysa bu karar valiliğin tasarrufunda değil işçi sendikalarına ait bir karardır. Valiliğin bu tavrı 2023 Aralık ayında DİSK’in başvurusu sonucu Anayasa Mahkemesi tarafından “hak ihlĆ¢li” kabul edildi.

Yani AYM dedi ki: Taksim Meydanı’nı işçilere yasaklayamazsınız! Bu durumda kim “yasa-dışı” konumda? (Nazım Alpman, “Devlet 1 Mayıs’a Saygı Gƶstersin!”, Birgün, 25 Nisan 2024, s.7.)

[21] “Bakan Yerlikaya ve TunƧ: Yasaklama Değil Kısıtlama”, 23 Nisan 2024… https://t24.com.tr/haber/bakan-yerlikaya-dan-1-mayis-taksim-aciklamasi,1161703

[22] “Grev, işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin araƧlarından biridir, fakat tek araƧ değildir. Ve işçiler, mücadelenin ƶteki araƧlarına ilgi gƶstermezlerse, bu tutumları ile işçi sınıfının büyümesini ve başarılarını geciktirmiş olurlar.” (V. İ. Lenin, Düşünceler Aforizmalar, Ƨev: Nadir Savaşçı, Yeni Dünya Yay., 1975, s.53.)

[23] Aziz Ƈelik “Grevleri Şirket KĆ¢rları İƧin Yasaklıyorlar: AKP Grev Yasaklama Şampiyonu!” 16 Aralık 2024… https://www.birgun.net/makale/grevleri-sirket-karlari-icin-yasakliyorlar-akp-grev-yasaklama-sampiyonu-584045

[24] “AKP’li Yıllarda İşçi Sınıfı”, Emeğin Kurtuluşu, No: 42, 16-31 Ekim 2024, s.9.

[25] L. Doğan TılıƧ, “1 Mayıs ve Anayasa”, Birgün, 30 Nisan 2024, s.3.

[26] “İstanbul Valisi Davut Gül, 1 Mayıs İƧin Hem Teşekkür Etti, Hem Ɩzür Diledi”, 1 Mayıs 2024… https://t24.com.tr/haber/istanbul-valisi-davut-gul-1-mayis-icin-hem-tesekkur-etti-hem-ozur-diledi,1162910

[27] “İl İl 2024 1 Mayıs Kutlamaları”, Evrensel, 2 Mayıs 2024, s.7.

[28] İş yaşamının taraflarını buluşturan Ƈalışma Meclisi, sendikaların “Her yıl olmalı” istemine karşın 2019’dan bu yana yapılmıyordu. İktidar, beş yılın ardından toplantıyı 1-2 Mayıs’ta düzenleme kararı aldı. (Mustafa Ƈakır, “Saray 1 Mayıs’a Katılacak!”, Cumhuriyet, 21 Nisan 2024, s.9.).

[29] Peter Maiwald, İşçi B’nin HikĆ¢yeleri, Ƨev: Yılmaz Onay, Evrensel Basım Yayın, 2004.

[30] Jack London, Demir ƖkƧe, Ƨev: Emin Türk EliƧin, Ararat Yay., 1973.

[31] Fırat Turgut, “Ɩz Sağlık-İş’te 1 Sendikacının Maaşı 5 İşçinin Ücreti Kadar”, Evrensel, 29 Nisan 2024, s.8.

[32] Sibel BahƧetepe, “AKP’nin Ƈift Maaşlı Sendika Yƶneticileri”, Birgün, 1 Ağustos 2024, s.2.

[33] Hüseyin Deniz, “Sendikalar ZayıfladıkƧa Saldırı Artıyor”, Yeni Yaşam, 29 Haziran 2020, s.8.

[34] Ɩrneğin 1963’de Maden-İş Sendikası’nın Kavel kablo fabrikasında yaptığı “yasa-dışı” grev sonunda sendikalara grev hakkı tanındı. Türk-İş uzaktan izledi. 1966’da Kristal-İş’in PaşabahƧe Şişe Cam Fabrikası’ndaki grevine ise destek değil kƶstek oldu. (Nazım Alpman, “Türk-İş’in Makbul Liderleri!”, Birgün, 18 Temmuz 2024, s.9.)

[35] “DİSK Yƶnetimi Sınıf Kavgasının Neresinde?”, Emeğin Kurtuluşu, No:49, 1-15 Şubat 2025, s.7.

[36] “DİSK Bürokratlarının CHP Sevdası”, Emeğin Kurtuluşu, No:32, 1-5 Mayıs 2024, s.5.

[37] “DİSK Büyürse İşçi Sınıfı Büyür”, Birgün, 11 Şubat 2024, s.4.

[38] “Arzu Ƈerkezoğlu: 1 Mayıs’ın Adresi Taksim”, Birgün, 3 Nisan 2024, s.5.

[39] Cengiz Karagƶz, “Anayasa’ya Uyulmalı”, Cumhuriyet, 25 Nisan 2024, s.9.

[40] Hülya Keskin OruƧoğlu, “Arzu Ƈerkezoğlu: Halkın Bu Düzene Rızası Yok”, Sƶzcü, 18 Mart 2025, s.7.

[41] Rengin TemoƧin, “Taksim İznine Gerek Yok”, Cumhuriyet, 17 Nisan 2024, s.9.

[42] Friedrich Engels, İngiltere’de EmekƧi Sınıfların Durumu, Ƨev: Oktay Emre, Sosyalist Yay., 1994.

[43] 1935’te yeniden bayram olmuştur 1 Mayıs. Fakat adı ve iƧeriği, “işçi bayramı” veya “dayanışma günü” değildir. “Bahar Bayramı”dır. Ve ücretsiz de olsa tatil günü olarak kabul edilmiştir. Nedeni malĆ»m: Rusya’daki 1917 Devrimi’nden sonra artık 1 Mayıs günü, “işçi günü” sıfatıyla beraber Sovyetler Birliği’nin büyük resmi tƶrenlerle kutlanan en ƶnemli günlerinden biri hĆ¢line gelmiştir. Türkiye’nin ise Sovyetlerle ilişkilerinin iyi olduğu zamanlarda bile, yurtiƧinde ve dışında kendisinin komünistliğe yaklaştığı izlenimini verebilecek tutumlardan uzak durmayı tercih etmektedir. (Altan Ɩymen, “1 Mayıs...”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2024, s.3.) 

[44] 1 Mayıs 1977 günü İstanbul’un Taksim Meydanı’nda yaklaşık 500 bin kişiye seslenen DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna doğru “En onurlu ve gƶrkemli gününü 1 Mayıs 1976’da ve 1 Mayıs 1977’de yaşayan bu alanın adının 1 Mayıs Alanı olarak değiştirilmesini istiyor musunuz?” diye sormuş, meydandaki kalabalık büyük bir coşkuyla “Evet!” diye haykırırken kurşun yağmuru başlamıştı. O gün 34 kişinin ƶldüğünü sanıyorduk ama artık en 41 kişinin ƶldüğünü biliyoruz. 

Yine 1 Mayıs 1989’da Taksim’de bir araya gelen kitleye de polis saldırdı. Bu sefer kan da dƶküldü ve Mehmet Akif Dalcı isimli bir işçi yaşamını yitirdi. 1 Mayıs 1990’da yine Taksim’e yürümek isteyenlere izin verilmedi. Ƈıkan Ƨatışmada ODTÜ öğrencisi Gülay Beceren felƧ oldu. (Ayşe Hür, “1 Mayıs’larda Devletin Taksim Tabusu, EmekƧilerin Taksim Israrı”, 29 Nisan 2024… https://www.avrupademokrat3.com/1-mayislarda-devletin-taksim-tabusu-emekcilerin-taksim-israri-ayse-hur)

[45] Ayşe Hür, “1 Mayıs’larda Devletin Taksim Tabusu, EmekƧilerin Taksim Israrı”, 29 Nisan 2024… https://www.avrupademokrat3.com/1-mayislarda-devletin-taksim-tabusu-emekcilerin-taksim-israri-ayse-hur

[46] “İstanbul Valiliği’nden Polis Sendikasına Taksim Engeli!”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2024, s.5.

[47] Vedat Arık, “Abluka, Yasak, Polis Müdahalesi...”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2024, s.5.

[48] “Yerlikaya: Taksim’e İlerlemeye Ƈalışan 210 Kişi Gƶzaltında”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2024, s.5.

[49] Sibel BahƧetepe, “1966 İşçi Ɩlümünün Sadece 69’u İncelendi”, Birgün, 26 Aralık 2024, s.5.

[50] Bilge Su Yıldırım, “İşçilerin Geliri Yine Pul Olacak”, Birgün, 22 Mayıs 2024, s.4.

[51] “Fabrikada Ɩlenler ‘Kusurlu’ Sayıldı”, Birgün, 1 Şubat 2025, s.10.

[52] “1 Mayıs: Emeğin Mücadele ile Yazılan Tarihi”, Birgün Pazar, 28 Nisan 2024, s.9.

[53] Fyodor Dostoyevski, İnsancıklar, Ƨev: Nihal Yalaza Taluy, Varlık Yay., 1969.

[54] EmekƧilerin tarikat eliyle sınıf bilincinden uzaklaştırıldığını sƶyleyen TEKGIDA-İŞ Genel Başkanı Mustafa Türkel, “Din sƶmürüsü ya da siyasi parti bilinci ve şükretme etkisindeler” dedi. (İklim Ɩngel, “Mustafa Türkel: İşçide Sınıf Bilinci Değil Tarikat Etkisi Var”, Cumhuriyet, 29 Ocak 2024, s.6.) 

[55] Mustafa Balbay, “Emek En Cüce Değerdir!”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2024, s.5.

[56] “Asgari Ücret 1 Ayda Yüzde 5 Eridi”, Birgün, 6 Şubat 2025, s.9.

[57] Havva Gümüşkaya, “Vahim Tablo: 100 İşçiden 88’i Sendikasız”, Birgün, 25 Temmuz 2024, s.6.

[58] “… ‘2024 Emekliler Yılı’ İlan Edildi, 512 Emekli İş Cinayetlerinde Yaşamını Yitirdi”, 31 Aralık 2024… https://ankahaber.net/haber/detay/2024_emekliler_yili_ilan_edildi_512_emekli_is_cinayetlerinde_yasamini_yitirdi_212948

[59] Erdoğan Süzer, “Maaş Zammının 3’te 1’ini TÜİK Engelledi”, Sƶzcü, 10 Mart 2025, s.7.

[60] Melisa Ay, “… ‘Beğenilmeyen’ İşte 60 Saat”, Birgün, 30 Temmuz 2024, s.9.

[61] “Asgari Ücretli Yılda Bir Altın Kaybetti”, Birgün, 10 Aralık 2024, s.4.

[62] İşten atılanlar iƧin harcanması gereken İşsizlik Sigortası Fonu, yine patronlara aktı. İŞKUR’a gƶre Fon, 2024’te neredeyse 2 katına Ƨıktı. 2023’ü 197 milyar lira ile bitiren Fon, 2024 sonunda yüzde 82’lik artışla 359 milyar liralık rekor büyüklüğe ulaştı. Ancak Fon’dan, işsizler değil, yine patronlar faydalandı. Fondan 2024’te işsizlere toplam 45 milyar 730 milyon lira, teşvik ve desteklere ise 71 milyar lira ƶdeme yapıldı. Fon’dan patronlara verilen 40 milyar lira tutarındaki doğrudan teşvik ve destek ƶdemeleri, bir yılda yüzde 77 artış gƶsterdi. (Melisa Ay, “İşsizlik Fonu Patrona Aktı”, Birgün, 12 Ocak 2025, s.4.)

[63] Hayri Kozanoğlu, “Enflasyonun Sorumlusu Ücretler mi?”, Birgün Pazar, 25 Ağustos 2024, s.12.

[64] Havva Gümüşkaya, “Batık Kredi Kart Borcu Yüzde 241 Arttı”, 24 Nisan 2025… https://www.birgun.net/haber/batik-kredi-kart-borcu-241-artti-617832

[65] Salih Yiğit, “1 Mayıs 2024’ün Düşündürdükleri ve Sendikal Hareket Üzerine”, Politika Gazetesi, Yıl:10, No:92, Mart-Mayıs 2024.

[66] “Ücrette Erkek-Kadın Farkı Kapanmadı”, Birgün, 26 Aralık 2024, s.14.

[67] “10 Milyon Kadın İşgücünün Dışında”, Birgün, 4 Mart 2025, s.3.

[68] Marga Zambrana, “Türkiye’de Ƈalışmak ve Sendikalı Olmak”, Birgün, 19 Kasım 2024, s.5.

[69] “İşçi Sorun Yumağında”, Cumhuriyet, 28 Nisan 2024, s.9.

[70] “12 Yılda 18 Bin İş Cinayeti”, Birgün, 3 Ekim 2022, s.13.

[71] Bilge Su Yıldırım, “22 Yılda 34 Bin İş Cinayeti”, Birgün, 4 Mart 2025, s.4.

[72] Deniz Güngƶr, “7’den 70’e Ƈalışırken Ɩldürülüyoruz!”, Birgün, 26 Temmuz 2024, s.5.

[73] “907 Ƈocuk Ƈalışırken Yaşamını Yitirdi”, Cumhuriyet, 29 Ocak 2024, s.4.

[74] Feyza Ƈebi, “İş Kazaları Bir MESEM GerƧeği”, Birgün, 21 Kasım 2024, s.8.

[75] Deniz İpek, “Nasıl Ɩlünür?”, 11 Ağustos 2024… https://www.evrensel.net/yazi/95359/nasil-olunur

[76] Mustafa Bildircin, “On Binlerce Ƈocuk Zorla Ƈalıştırılıyor”, Birgün, 8 Haziran 2023, s.4.

[77] “Yüz Binlerce Ƈocuğa Bugün Bayram Yok”, Birgün, 30 Nisan 2023, s.14.

[78] ILO ve Birleşmiş Milletler Ƈocuklara Yardım Fonu’ndan (UNICEF) derlediği bilgilere gƶre, dünya genelinde 160 milyon Ƨocuk (63 milyon kız ve 97 milyon erkek) hĆ¢len Ƨocuk işçiliği yapıyor. (“Kriz DerinleştikƧe Ƈocuk İşçi Artıyor”, Birgün, 12 Haziran 2023, s.5.) 

[79] İhsan Hacibektaşoğlu, “Seni Gidi DİSK Seni...”, 2 Mayıs 2024… https://www.facebook.com/ihsan.hacibektasoglu

[80] CHP lideri Ɩzgür Ɩzel, “Kefaleti ben koyuyorum, Taksim’de olacağım” dedi; 1 Mayıs günü SaraƧhane’ye gitti. Rejimin kararlılığı karşısında, “Polisle itişip kakışmak bana da partime de yakışmaz” anlayışıyla, direnişi, itişip kakışmayı işçilere, sol harekete bırakarak 1 Mayıs’ı terk etti. Ertesi gün 2 Mayıs’ta da, bir anayasal hakkı tanımayan rejimin başkanıyla AKP Genel Merkezi’nde buluştu. Yapılan konuşmanın iƧeriği aƧıklanmadı…

O iki güne, bu kısa anımsatmanın ışığında bakalım. 1 Mayıs zamanın ve mekĆ¢nın kullanımının sınırlarının belirlenmesine ilişkindi. Ɩzgür Ɩzel, ƶnce “Yargı (AYM) Taksim 1 Mayıs’ta aƧık olsun derken hĆ¢lĆ¢ Taksim’i 1 Mayıs’ta kapalı tutmak... Ben kefilim orada olacağım” sƶzleriyle rejimin yasalara karşın (anayasal bir hakkı askıya alan bir kararla) zamanın ve mekĆ¢nın kullanımına koyduğu sınırlara, bir adaletsizliğe işaret etti. Sonra “Polisle itişip kakışmak bana da partime de yakışmaz” diyerek bu sınırları, “muktedirin” bir yasal hakkı askıya alma kararını (“istisna” durumunu-Schmitt), adaletsizliği (ya da adaletin yeni tanımını) kabullendiğini aƧıklamış, kendisini, partisini, işçilerin, sol hareketin dışına, “egemenin” yanına koymuş oldu. 

2 Mayıs da bunlarla ilgilidir: “Kefaletine” kıymet vermeyenlerle gƶrüşmeyi kabul etti. CHP lideri o “gƶrüşmenin” tutanaklarının gizli tutulmasını kabul ederek halkın karşısında “egemenin” yanında yer aldı. Bƶylece, iktidarla yaptığı konuşmanın, ortak zeminini, paylaştığı “gerƧekliği” (hakikĆ¢t rejimi) de gizlemiş oldu. Sakın, her ikisi de duvarın renginde (rejimin kalıcılığında) anlaştıktan sonra, tonlarını konuşuyor olmasınlar? Daha baştan, “Makama saygıdan asla taviz yok” demiyor muydu? Sonra da 1 Mayıs tutuklamaları sürerken “Niyet okumuyoruz” sƶzleri de aynı “hakikĆ¢ti” paylaştıklarını düşündürmüyor mu? (Ergin Yıldızoğlu, “1 ve 2 Mayıs Tartışmaları”, Cumhuriyet, 6 Mayıs 2024, s.9.)

[81] “1 Mayıs’a Yoğun Polis Müdahalesi”, 1 Mayıs 2024… https://www.politikyol.com/1-mayisa-yogun-polis-mudahalesi-sendikalar-alandan-cekildi-yurttaslara-plastik-mermiyle-mudahale-edildi

[82] “İstanbul’daki 1 Mayıs Kutlamalarında 28 Polis Memuru Yaralandı”, 1 Mayıs 2024… https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/istanbuldaki-1-mayis-kutlamalarinda-28-polis-memuru-yaralandi-2202005

[83] “İstanbul’da 1 Mayıs Operasyonları: 47 Kişi Gƶzaltına Alındı”, 3 Mayıs 2024… https://www.diken.com.tr/istanbulda-sabaha-karsi-1-mayis-operasyonu-47-gozalti/

[84] Fahrettin Ɩztürk, “İstanbul’da Operasyon: Gereği Yapıldı”, Cumhuriyet, 4 Mayıs 2024, s.6.

[85] “SuƧ Unsuru Arıyorlar”, Birgün, 5 Mayıs 2024, s.5.

[86] “1 Mayıs Gƶzaltılarında Tutuklananların Sayısı 49’a Yükseldi”, 6 Mayıs 2024… https://odakdergisi2.com/1-mayis-gozaltilarinda-tutuklananlarin-sayisi-49a-yukseldi/

[87] “İstanbul’da Yeni ‘1 Mayıs’ Baskınları: Ƈok Sayıda Gƶzaltı”, 21 Mayıs 2024… https://www.birgun.net/haber/istanbul-da-yeni-1-mayis-baskinlari-cok-sayida-gozalti-530919

[88] “1 Mayıs Gƶzaltı Saldırısında 1 Kişi Daha Tutuklandı”, 22 Mayıs 2024… https://direnisteyiz31.org/saray-rejiminin-1-mayis-gozalti-saldirisinda-1-kisi-daha-tutuklandi/

[89] “Her Gün Biraz Daha Normalleşiyoruz!”, Birgün, 22 Mayıs 2024, s.9.

[90] “İstanbul’da ‘1 Mayıs’ Baskınlarında Gƶzaltına Alınan 27 Kişi Daha Tutuklandı”, 23 Mayıs 2024… https://odakdergisi2.com/istanbulda-1-mayis-baskinlarinda-gozaltina-alinan-27-kisi-daha-tutuklandi/

[91] “42 Kişiye Toplam 567 Yıl Hapis Talebi”, Birgün, 30 Mayıs 2024, s.8.

[92] Esra Tokat, “1 Mayıs Eylemine Katıldığı İƧin Tutuklanan İşçiye Sosyal Medya Paylaşımları Soruldu”, 24 Mayıs 2024…https://ankahaber.net/haber/detay/1_mayis_eylemine_katildigi_icin_tutuklanan_isciye_sosyal_medya_paylasimlari_soruldu_181231

[93] “1 Mayıs Yürüyüşü Yasaldır”, Birgün, 18 Temmuz 2024, s.6.

[94] “Ƈelenkten İbaret 1 Mayıs”, Evrensel, 2 Mayıs 2024, s.6.

[95] “Zayıf Katılımlı Türk-İş Mitingi”, Evrensel, 2 Mayıs 2024, s.4.

[96] Nisan ayının ortalarından itibaren ƶncelikle DİSK’in ve KESK, TTB, TMMOB dƶrtlüsünün Taksim’i dillendirmesi, başka bir başvuru yapılmayacağını aƧıkƧa ilan etmesi, doğrusu birƧok insanda genel bir umut yaratmıştı. Yıllardır Maltepe gibi ucube alanlarda sƶnük, iƧi geƧmiş 1 Mayıslara tanık olan emekƧiler ve devrimciler, bu kez kitlesel olarak Taksim’in zorlanma olasılığını olumlu değerlendirerek hazırlıklara giriştiler. İktidarın buna güzellikle izin vermeyeceği zaten biliniyordu ama her yıl Ƨeşitli devrimci güçlerin küçük gruplar hĆ¢linde yaptığı denemeler yerine bu kez toplu bir yüklenmenin sonuƧ alamasa da ciddi bir potansiyel yaratacağı fikri gerƧekten de cazip gƶrünüyordu. Ancak, Türkiye sendikal hareketi üzerine deneyim sahibi olan herkes, bir yandan da endişeliydi; çünkü bütün o sƶylemlerin ardında birtakım ‘arka-kapı’ gƶrüşmelerinin yattığı, ƶzellikle DİSK yƶnetiminin emekƧilere ve halka güven üzerinden değil, bu ilişkiler üzerinden iş yürüttüğü tahmin ediliyordu. Nitekim alana fotoğraf Ƨektirmeye gelip ‘Saray’ gƶrüşmesine üstü başı kirlenmeden gitmek isteyen Ɩzgür Ɩzel’in “İnsanların buraya toplanması da bir iradedir” gibi laflar etmesi, manzarayı ƶzetlemişti. Devrimcilerle mesafeli durmayı ilke edinen ve ikbalini CHP’de arayan DİSK yƶnetimi, gƶrüldüğü kadarıyla SaraƧhane aksiyonunu planlamıştı; ƶyle ki, kazara Taksim kapısı aƧılsa alana yetecek bir ses düzeni, konuşmacılar, sanatƧılar programı bile yoktu. Daha kƶtüsü, Taksim’e gidemeyip süreci bir SaraƧhane Mitingi’ne dƶnüştürecek hazırlık bile sƶz konusu değildi. SaraƧhane’ye gelmek, birkaƧ diplomatik yol aramak, olmuyorsa Ƨekip gitmek… Plansa eğer, plan bundan ibaretti. (M. Ender Ɩndeş, “Kendi Sağından Medet Ummak”, 5 Mayıs 2024… https://yeniyasamgazetesi5.com/kendi-sagindan-medet-ummak/)

[97] “Neden Taksim’e Yürümediniz?”, 2 Mayıs 2024… https://halktv.com.tr/siyaset/1-mayisin-tartisilan-ismi-ozgur-ozelden-ilk-aciklama-829832h

[98] “Kaftancıoğlu: ‘SaraƧhane’de 1 Mayıs’ı Kutlayacağız’ Denilseymiş Daha Doğru Olurmuş”, 1 Mayıs 2024… https://kisadalga.net/haber/detay/kaftancioglu-vazgecilecek-yuruyus-icin-cagri-yapmak-yerine-sarachanede-1-mayisi-kutlayacagiz-denilseymis-daha-dogru-olurmus_98975

[99] Ferhat Yaşar, “1 Mayıs Tertip Komitesi: Yanlış Anlaşıldı, Ƈekilme Değil Protestoydu”, 1 Mayıs 2024… https://www.gazeteduvar.com.tr/1-mayis-tertip-komitesi-yanlis-anlasildi-cekilme-degil-protestoydu-haber-1688240

[100] Devrim Gazete, @devrimgzt, 20 Temmuz 2024.

[101] Friedrich Engels, Ailenin, Ɩzel Mülkiyetin ve Devletin Kƶkeni, Ƨev: Kenan Somer, Sol Yay., 1967.


Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,34,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,10,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,12,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,65,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,20,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,4,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,36,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,65,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,15,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,18,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,15,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,14,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,23,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,24,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: SARAƇHANE DERS(LER)İNDEN 2025 1 MAYIS’INDA, TAKSİM’E![*]
SARAƇHANE DERS(LER)İNDEN 2025 1 MAYIS’INDA, TAKSİM’E![*]
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSpI2dIptnZnRb3juHsturKhjeaUA5f6pD0rL2qqE1rkb7AF9okI2ZaTxigh2er9bnbGY9bZoLuq-hKvF15zbq5G2V1KNP4cXug3yoAhSC_7W8k_lk2-b6EBR5kvqTsg05MfKLY6Va3kxFcx7H9P4wBeegmp1PD0Qu5i8WwgDlVQnRyyANwCqx58rNUfk/w640-h480/1%20MAYIS'TA%20HAYD%C4%B0%20TAKS%C4%B0M'E.JPG
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSpI2dIptnZnRb3juHsturKhjeaUA5f6pD0rL2qqE1rkb7AF9okI2ZaTxigh2er9bnbGY9bZoLuq-hKvF15zbq5G2V1KNP4cXug3yoAhSC_7W8k_lk2-b6EBR5kvqTsg05MfKLY6Va3kxFcx7H9P4wBeegmp1PD0Qu5i8WwgDlVQnRyyANwCqx58rNUfk/s72-w640-c-h480/1%20MAYIS'TA%20HAYD%C4%B0%20TAKS%C4%B0M'E.JPG
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2025/04/sarachane-derslerinden-2025-1-mayisinda.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2025/04/sarachane-derslerinden-2025-1-mayisinda.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy