SİBEL ĆZBUDUN-TEMEL DEMİRER “HakikĆ¢t (vĆ©ritĆ©) her zaman somuttur.” [1] Süreklilik iƧindeki koÅular diyalektiÄiyle vazgeƧmemek, vazgeƧm...
SİBEL ĆZBUDUN-TEMEL DEMİRER
“HakikĆ¢t (vĆ©ritĆ©) her zaman somuttur.”[1]
Süreklilik iƧindeki koÅular diyalektiÄiyle vazgeƧmemek, vazgeƧmeye inat, RenĆ© Char’ın “İnsan kalacaÄız baÄıÅlanmazlık pahasına,” ifadesiyle müsemma bir düÅünce ve davranıÅtır.
Kapitalist korku imparatorluÄunun teslim aldıÄı insan(lık)ın iÅe yaramaz hĆ¢le getirildiÄi vahÅet tablosunda ezilenlerin boyun eÄmesi, sƶmürenlerin/ zalimlerin zaferidir.
Ezilenler iƧin haklı olmanın “suƧ” ilan edildiÄi “zafer”(?!) ile “Bugün artık sadece Åu duyguların Ƨekim gücü kaldı: Nefret, tiksinti, alerji, iÄrenme, hayal kırıklıÄı, bulantı, antipati, bıkkınlık. Artık insanlar neyi istediklerini bilmiyor, neyi istemediklerinden daha eminler,” diyen Jean Baudrillard haklıdır.
Ve de milyonlarca insanın kƶtülüklere boyun eÄmesi, hiƧbir Åekilde o kƶtülükleri “haklı” ve “doÄru” kılmaz; bu nedenledir ki, vazgeƧmemek teslim alınamayan insan(lık)ın isyan sancaÄıdır.
“Ya barbarlık, ya sosyalizm” koordinatlarında insan(lık) aƧısından temel soru(n), bu sancaÄın yeniden gƶndere Ƨekilip Ƨekilmemesi ikilemine kilitlenmiÅtir.
* * * * *
Eduard Bernstein’ın, “Benim iƧin nihai amaƧ hiƧbir Åey, hareket her Åeydir,” ifadesiyle müsemma anlayıÅ(sızlıÄ)ının “bırakınız yapsınlar, bırakınız geƧsinler”ci demokrasi manipülasyonlarının bizlere ƶnerdiÄi, vazgeƧmeme sancaÄından vazgeƧmemizdir![2]
ĆrneÄin Ragıp Duran’ın hakkında “HiƧ bir zaman ‘Merhaba baÅkaldırı’ dememiÅ bir kiÅinin ‘Elveda BaÅkaldırı’ diye kitap yazması da ne büyük tahrifat,” notunu düÅtüÄü ‘Elveda BaÅkaldırı’nın[3] yazarı ErtuÄrul Ćzkƶk’ün, “Kariyerimi iktidara yakın bir gazeteci olarak yaptım. AKP’liler beni muhalif sanıyor. Ben muhalif falan deÄilim. Ayrıca iyi gazeteci muhalif olur diye bir Åey yok, bu palavra,”[4] diyerek eklediÄi üzere:
“50 yılda Türkiye’nin büyük savruluÅunun hikĆ¢yesi. Sadece solcu ve liberal aydınların deÄil, aynı zamanda, gerƧekten demokrasi arzulayan muhafazakĆ¢r aydının da düŠkırıklıÄının hikĆ¢yesi… AldatmıÅ, aldatılmıŠaydınlar enkazı.”[5]
Bir “enkaz”dan sƶz eden liberaller enkazın ta kendileriyken; ƶzgürlüÄün sadece iktidardakilerle aynı fikirde olanlara tanınan bir “lütuf” sayılmasının hiƧbir anlamı olmadıÄını “es” geƧip, dünyayı deÄiÅtirecek devrimden vazgeƧmeyi vaaz ederler!
O hĆ¢lde Robert Kiyosaki’nin, “EÄer bir tavsiye alacaksanız, sizinle benzer hayalleri Ƨoktan gerƧekleÅtirmiÅ olan kiÅilerden alın,” vurgusu eÅliÄinde, hatırlatalım:
Rosa Luxemburg, “Devrim olmadan ƶnce imkĆ¢nsız olarak algılanır, olduktan sonra ise kaƧınılmaz olarak gƶrülür”…
Mao Zedung, “Sınıflı toplumda, devrimler ve devrimci savaÅlar kaƧınılmazdır. Bunlar olmadan toplumun geliÅmesinde sıƧramalar elde etmek, gerici hĆ¢kim sınıfı devirmek ve bƶylece halka iktidarı saÄlamak imkĆ¢nsızdır”…
Karl Marx, “Sadece toplumda bir deÄiÅim yaratmak iƧin deÄil, aynı zamanda kendinizi deÄiÅtirmek, siyasi iktidarın kullanımına hazırlanmak iƧin de 15, 20, 50 yıl süren iƧ savaÅlardan, milli mücadelelerden geƧmek zorunda kalacaksınız”…
V. İ. Lenin, “Devrim, kadının mutfaktan Ƨıkıp ülke yƶnetmesidir.” “Devrimsiz, Ƨetin savaÅımsız, zorsuz bir devrim, Kautsky iÅte bunu istiyor. Sanki iÅƧiler ile patronlar arasında ƶfkelerin zincirden boÅanmadıÄı bir grev isteniyormuÅ gibi. Bƶyle bir ‘sosyalist’i herhangi bir liberal memurdan ayırmanın yolunu bulun bakalım!”[6] derler…
Evet, sürdürülemez kapitalizmin yerküreyi yerle yeksan ettiÄi yıkım tablosunda hemen her Åey, Pablo Neruda’nın, “Eskiden hayallerimiz vardı, gerƧekleÅtirmeyi umduÄumuz. Åimdi bırakın gerƧekleÅtirmeyi, umabilmek en büyük hayalimiz oldu,” betimlemesindeki üzereyken; vazgeƧmemek, “Mevcut olanda ısrar ediyorlar; biz ise, mevcut olanın deÄiÅmesini talep ediyoruz, mevcut olana tapınmayı ve onunla uzlaÅmayı reddediyoruz,”[7] diyebilmektir; ne bir eksik ne de bir fazla!
* * * * *
Karl Marx’ın, “İnsanları geƧmiÅinden uzak tutun ve kolayca kontrol altına alınsınlar,” vurgusu eÅliÄinde mücadele tarih(imiz)in ƶÄrettikleri buna tanık ve taraftır.[8]
Kolay mı?
Tarih bize yapılması muhtemel hataları ƶÄretirken; insan(lık) tarihi sadece egemenlerin gaddarlık tarihi deÄil, aynı zamanda ezilenlerin Åefkat, ƶzveri, cesaret, iyilikseverlik tarihidir de; tam da bunun iƧin Oscar Wilde, “Tarih okumuÅ birinin gƶzünde itaatsizlik, insanın asıl erdemidir. İtaatsizlikle ve isyanla ilerleme kaydedildi,” derken; “Dinozorlukla suƧlanmam da vız gelir bana. Ćünkü ben dinozoru tarih ƶncesi ƧaÄların nesli tükenmiÅ bir hayvanı olarak deÄil, geƧmiÅin doÄruluÄu kanıtlanmıŠve yadsınamaz deÄerlerini yeni sentezler yaparak geleceÄe taÅımayı amaƧlayan bir yaratık olarak tanımlıyor, dinozorluÄumla ƶvünüyorum,” ifadesi Mina Urgan’ın, her Åeyin ƶzeti gibidir.
Malum, geƧmiÅi olmayanların geleceÄi ol(a)maz!
* * * * *
Bugün(ler) mi? İÅte sürdürülemez kapitalizmin “eseri”…
Oxfam, dünyanın süper zenginlerinin servetinin 2024’de 2 trilyon dolar arttıÄını, yoksulluk sınırının altında yaÅayan insanların sayısının ise azalmadıÄını aƧıkladı!
Dünya genelinde 2023’te 2 bin 565 olan dolar milyarderi sayısı, 2024’te 204 artarak 2 bin 769’a yükselirken, bu kiÅilerin toplam serveti 12 ayda 13 trilyon dolardan 15 trilyon dolara ulaÅtı.
Milyarderlerin serveti 2024’te 2023’e gƶre üç kat daha hızlı artarken; Dünya Bankası’na gƶre yoksulluk sınırının altında yaÅayanların sayısının 1990’dan yana neredeyse hiƧ deÄiÅmedi.
YoksulluÄu azaltma konusundaki ilerleme durma noktasına geldi. Dünya genelinde 3.6 milyar insan günlük 6.85 doların altında bir gelirle yaÅamını sürdürürken; bu oran dünya nüfusunun yüzde 44’ünü temsil ediyor.
Dünya 10 yılda 5 dolar trilyonerine sahip olacakken; dünyanın en zengin 10 kiÅisinin servetleri 2024’de günlük ortalama 100 milyon dolar arttı.
Oxfam servet edinme dinamiÄinin bugün de “modern sƶmürgecilik” olarak devam ettiÄi deÄerlendirmesini ifade ediyor ve zenginlerin 2023’te finans sistemi aracılıÄıyla Küresel Güney’den saatte 30 milyon dolar ƧektiÄine dikkat Ƨekiyor.
Kuzey ülkeleri, küresel nüfusun sadece yüzde 21’ini oluÅturmalarına raÄmen küresel servetin yüzde 69’unu, milyarder servetinin yüzde 77’sini kontrol ediyor ve milyarderlerin yüzde 68’ine ev sahipliÄi yapıyor.[9]
İlaveten: Mayıs 2024 tarihli Kanada istatistikleri, tasarruf yapmak iƧin gıda kalitesinin düÅürülmesinden az gıda tüketilmesine kadar birƧok sebebi olan gıda güvensizliÄinin yükseliÅte olduÄunu gƶsteriyor. 2021’de Kanada’daki hanelerin yüzde 12.9’unda gıda güvensizliÄi tespit edildi. Kanadalıların yalnızca yüzde 9.9’unun yoksul olduÄu tespit edilen 2022’de bu rakam yüzde 16.9’a Ƨıktı ki bu da gıda güvensizliÄinin giderek “orta sınıflar”ın da sorunu hĆ¢line geldiÄini gƶsteriyor.
Ayrı bir ‘StatsCan’ raporu Kanada’da ekonomik eÅitsizliÄin rekor seviyeye ulaÅtıÄını gƶsteriyor. Kanadalıların yüzde 20’si yıllık ortalama 2.47 milyon dolar kazanarak ülkenin tüm zenginliÄinin üçte ikisini oluÅturuyorlar. Ćbür yandan en yoksul yüzde 40’ın toplam gelirinin ülkenin tüm zenginliÄi iƧerisindeki oranı ise yalnızca yüzde 2.8.[10]
Bir Åey daha: ‘Küresel Servet Raporu’na gƶre Türkiye’de 2008-2023 arasında kiÅisel servet yüzde 1708 arttı. EÅitsizlikte dünya birincisi. Gelecek beÅ yılda dolar milyoneri sayısının yüzde 43 artması bekleniyor. Sadece 2023’de servet büyümesi yüzde 158 düzeyinde![11]
Tablo XXI. yüzyılda da “Sƶmürü varsa, eÅitlik olamaz. Toprak sahibi iÅƧiye, aƧ toka eÅit olamaz,”[12] gerƧeÄini teyit ederken; tüm sınıflı toplum tarihi aynı zamanda savaÅların, iÅgallerin, yerinden edilmelerin tarihi olarak okunmalıdır.
Mülkiyet rejiminin tetiklediÄi tüm kƶtülükler, savaÅ ile birlikte daha da gƶzler ƶnüne serilirken; Karl Marx’ın ilkel birikim teorisini ortaya koyduÄu zamandan beri biliyoruz ki, sınıflı toplum her gün yeni bir mücadelenin alttan alta sürdüÄü bir zemin yaratır. Ćcretli ƧalıÅanlarla toplumun zenginliklerinin büyük ƧoÄunluÄunu elinde bulunduranlar arasındaki ƧatıÅmanın farklı biƧimlerde gerƧekleÅtiÄini ƶne sürmek mümkün. Mark Neocleous’un deyimiyle: “Klasik askerĆ® anlamıyla, devletler-arası ƶrgütlü Åiddet baÄlamındaki ‘savaÅ’ deÄil de daha ziyade bir ‘toplumsal savaÅ’ ya da bir ‘iƧ savaÅ’” olarak adlandırabileceÄimiz bu durum, günlük hayatımızın her alanını savaÅ terimleriyle doldurmamıza neden oluyor. Ćyle ki hayatın her alanında stratejiler, saldırılar, savunma hatları, avlar, fetihler, ricatlar, mevziler ve manevralardan bahsedilmeye baÅlanır. SavaÅ, dile, gündelik konuÅmaların iƧine sızdıkƧa normalleÅiyor.
XX. yüzyılın iki büyük savaÅı, barıÅın neden tüm insanlık iƧin gerekli olduÄunu kanıtlamıÅtı ama insanlık, tüm kanıtlara raÄmen savaÅmaya devam etti. XXI. yüzyıla gelindiÄinde ise savaÅ, toplumların dizayn edilmesinde bir enstrüman hĆ¢line geldi. Nizami ve “dıŔ düÅmana karÅı giriÅilen, sivil ƶlümlerin asgari düzeyde olduÄu savaÅların yerini bƶlgesel ya da iƧ, düÅük yoÄunluklu ƧatıÅmalar aldıkƧa, Åiddet toplumsallaÅarak, tüm kesimler iƧin tehdit oluÅturmaya baÅladı. Ve bunların müsebbibi ücretli kƶlelik düzeni kapitalizm idi!
Verili durumda devletler sermayenin karakolu olup; hiƧbir Åey ezilenleri pasifliÄinden daha tehlikeli deÄilken; “Modern toplumun büyük bir paradoksu, ƶzgürlüÄün araƧlarının, ƶzgürlüÄün kendisini tehdit etmesidir,” diye ekler Max Horkheimer!
Bugünlerde “tarafsız”lık, ilgisizliÄin bir diÄer adıdır; Antonio Gramsci’nin, “Kayıtsızlardan nefret ediyorum… YaÅamak taraf tutmaktır… Kayıtsızlık irade yitimidir, asalaklıktır, korkaklıktır. Kayıtsız olmak yaÅamamaktır. Kayıtsızlardan bu yüzden nefret ediyorum,”[13] sƶzleri ile Rollo May’in “Bƶylece korkaklıÄın günümüzdeki en hĆ¢kim Åekli ‘KarıÅmak istemedim’ deyiÅinde gizlenir,”[14] uyarısı eÅliÄinde V. İ. Lenin’e kulak verin:
“Durumumuzun umutsuz olduÄu; bu insafsız barıÅta olduÄu gibi ‘onursuz’ bir ƶlümle, umutsuz bir savaÅta ‘kahramanca’ ƶlmek arasında seƧim yapmaktan baÅka bir Ƨaremiz olmadıÄı doÄru deÄildir.”[15]
“İnsanlıÄı, bugün belini büken kƶtülüklerden iyi yürekli insanların iyi niyetli giriÅimlerinin deÄil, ƶrgütlenmiÅ proletaryanın sınıf savaÅımının kurtaracaÄını gƶstermiÅlerdir.”[16]
* * * * *
“Biz Marx’ın ya da Marksistlerin sosyalizme giden yolu bütün somut gerƧekliÄi iƧinde bildiklerini iddia etmiyoruz. Bu saƧmalıktır. Biz bu yolun doÄrultusunu biliyoruz, bu yola hangi sınıfsal güçlerin ƶnderlik ettiÄini biliyoruz, fakat bunu somut olarak, pratik olarak ancak, iÅe giriÅtiklerinde, milyonların deneyimi gƶsterecektir,”[17] diyen radikal sosyalistler olarak yukarıda ifade ettiÄimiz bƶylesi bir duruÅun, vazgeƧiÅin de, kafa/kavram karıÅıklıÄının da panzehiri ve mecburiyeti olduÄu kanaatindeyiz.[18]
Kafa/kavram karıÅıklıÄına iliÅkin bir ƶrneÄi aktarıp, ilerleyelim:
“Kadın hareketinin ve feminist hareketin erkek Åiddetine ve erkek devlet Åiddetine karÅı yükselttiÄi bu dayanıÅmayı, sosyalist hareketin Ƨatısı altında var saymak, kadın kurtuluÅ mücadelesini sosyalizm mücadelesinin bileÅenine indirgemek, sınıf-sosyalizm mücadelesinin [devrimci] ƶznesi olarak iÅƧi sınıfını deÄil, toplumsal hareketleri gƶrmek, sosyalizm mücadelesini en iyi ihtimalle antikapitalist mücadeleye indirgemenin yanı sıra Marksizimi de post Marksizme rehin vermek anlamına gelir”![19]
* * * * *
“Yapmak” vazgeƧmemekle mümkündür; vazgeƧenler yapamaz ya da risk almadan “mıŔ gibi “yapar”!
Vazgeçenlerin en büyük hatası, risk almayı reddeden garantili statükocu muhafazakârlıklarıdır.
“Ćetin savaÅlar, karmaÅasız olmaz”ken;[20] herhangi bir garanti ya da paye beklentisinden uzakta herkes yapabileceÄini, düzensizliÄin iƧinde gizli bir düzen olduÄu bilinciyle gerƧekten yapmak zorundadır.
Bütün kaosun iƧinde bir evren, bütün düzensizliÄin iƧinde gizli bir düzen vardır; “Hayatım bir anlam kazansın istedim, yatakta can vermek istemedim ve bu ateÅten gƶmleÄi ben gƶnüllü giydim. GerƧek hayatı kazanmanın, ten sevdasından geƧmekle olacaÄını kimseye anlatamadım. Kutsallarım ƧiÄnenmiÅ, bencillik almıŠyürümüÅ, baÅkaları iƧin yaÅamak unutulmuÅ ve duyarlılık sinelerden kovulmuÅ; hĆ¢l bƶyleyken ben nasıl Ƨıldırmayayım Rosinante? KoÅ Rosinante! Fethedilecek daha Ƨok kale var, koÅ!”[21] kararlılıÄındaki üzere, Don KiÅot’un.
* * * * *
VazgeƧmeyenler, bir yanıyla romantik Don KiÅot’lardır.
VazgeƧmek ise, hangi “gerekƧe” ile olursa olsun Ƨaresiz, aƧarsız bir adımdır.[22]
VazgeƧmek bir Åeyi yapmaktan, istemekten istifa etmektir.
Ya da eylemekten fikir deÄiÅtirip, hayatı akıÅına bırakmaktır.
Veya hayal kırıklıklarının umutlara baskın gelmesidir; Platon’un, “Aklınızda olanları hayata geƧirecek kadar yüreÄiniz yoksa, ƶmrünüz cesaretli insanların dedikodularını yapmakla geƧer,” diye tarif ettiÄidir.
Bir nevi “otomatik pilota baÄlamak”tır; bir kaƧıÅ, bir teslimiyettir.
Ćzetle vazgeƧmek, yenilmektir. Ćünkü dayanmayı bilemeyenler, inatla yürüyemeyenler, kararlı olmayanlar hiƧbir zaman kazanamazlar; “VazgeƧmek ve unutmak demek, yaptıÄımız deÄerli deneyimleri pencereden dıÅarı atmak demektir,” ifadesindeki üzere Arthur Schopenhauer’in…
* * * * *
Bir zamanlar, fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar, her Åeyin emeÄin olması iƧin düÅtüÄümüz devrim yolunda V. İ. Lenin’in, “KokuÅmuÅ müminlik her yerde aynı ƶlçüde iticidir, ama ideolojik yobazlıÄa dƶnüÅen ‘demokratik iman’ ƶzellikle tiksindiricidir,” uyarısını kulaÄımıza küpe edip;[23] “İnsanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar, ama istedikleri gibi yapmazlar; kendi seƧtikleri koÅullar altında deÄil, zaten var olan, geƧmiÅten devralınan ve aktarılan koÅullar altında yaparlar. Tüm ƶlü nesillerin geleneÄi, yaÅayanların beyinleri üzerine bir kĆ¢bus gibi Ƨƶker,”[24] demiÅtik.
VerilmiÅ sƶz(ler)den ve geleneÄimizden asla vazgeƧmemiÅtik; her devrin insanı olmayıp; rüzgĆ¢r nereden esiyorsa arkasını o yana dƶnenlerden deÄildik; ‘Dƶnek Türküsü’ndeki tipoloji olmamıÅtık!
“Dƶnek”, TDK sƶzlüÄünde “kanı ve düÅüncesini sık sık deÄiÅtiren, sƶzüne güvenilmeyen, kaypak” olarak tanımlanır; dün reddettiklerimiz bugünlerde ne kadar da ƧoÄaldı, Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın satırlarındaki üzere:
“Bir teoriye sırf düÅüncesiyle, yalnız kafasıyla baÄlı olup da, bütün ruhuyla ve maddesiyle, inancı ve yaÅayıÅıyla toptan hayat ve mukadderatıyla [yazgısıyla] giriÅmemiÅ olan bir kimse, o teorinin hayati anlamını ebediyen kavrayamamaya mahkĆ»mdur.
Ćünkü bir insan bir fikri, ancak o fikre canla baÅla kendini verdiÄi zaman hakkıyla kavrar.
Marx’ın Kapital’ini, saƧlı sakallı profesƶrlerden ziyade basit iÅƧilerin aƧıkƧa kavrayabildikleri tarihsel bir gerƧektir.
Bu bƶyle olmuÅtur, çünkü profesƶrler oradaki fikre kafalarını dolduran donmuÅ batıl itikatlarla [kƶr inanƧlarla], iÅƧiler ise can gƶzüyle bakmıÅlardır.
İnsan bir fikre hayati ƶnem vermek iƧin, o fikri kendi derisiyle ve kemiÄiyle duyacak biƧimde hayati bir uÄraÅma ve savaÅma sonucunda benimsemiÅ olmalıdır.
İnsan, zannedildiÄinden fazla pratik ve daima iddia edildiÄinden Ƨok materyalist bir hayvandır.
Derisinin ve kemiÄinin karıÅmadıÄı bir fikre, bugün gƶz koyup, yarın kolayca Åapka Ƨıkarabilir ve Allah’a ısmarladık diyebilir. Ćyle bir insan iƧin fikir olarak her Åey nihayet bir fikirdir: Ak düÅünce de, kara düÅünce de aynı kapıya Ƨıkar...
Ćteki deÄilse beriki oluvermiÅ, ne var ki?.. Bir fikre karÅı bƶyle entipüften bir ilgi, o fikrin gereÄi gibi, canevinden kavranılmasına elbet engeldir.
Yarım ilgi yarım bilgi verir.
Bu kaƧınılmaz bir kanundur.”[25]
* * * * *
Bugünün vahÅeti karÅısında gelecek uzun sürecekken; uzaÄa bakmak, geleceÄi kazanmak vazgeƧmeden geƧmiÅe bakmak, sahip Ƨıkmakla mümkündür.
VazgeƧmeden mücadele edenler iƧin bugün egemenlerin olsa da, gelecek onun diyetini ƶdeyerek tarihi yaratanlarındır; yoksa, “Bir ƧaÄ biterken”,[26] “Bir asır sonra Lenin”,[27] “Lenin’e dƶnüÅün ƶnündeki engeller”[28] temcit pilavlarıyla tarihi Ƨarpıtan “sivil toplum”cu neo-liberallerin deÄil!
Åurası Ƨok aƧık: “Bir gün gelecek, insanlar ƶzgür olacaklar, bütün insanlar ƶzgür olacaklar, kendi ƶzgürlük kavramları karÅısında da ƶzgür olacaklar. Bu, daha büyük bir ƶzgürlük olacak, ƶlçüsüz olacak, bütün bir yaÅam boyunca sürecek,” saptamasındaki üzere Ingeborg Bachman’ın;
Sƶz konusu güzergĆ¢hta biz, dünyayı gelecek nesiller iƧin daha iyi bir yer hĆ¢line getirmek konusunda ahlĆ¢ki bir sorumluluÄa sahibiz ve bƶyle bir gelecek, ezilenler iƧin ulaÅılmaz deÄildir asla.
Bunun iƧin bugünlerde vazgeƧmeyenler iƧin unutulmaması gerekenlerden bazıları Åunlardır:
“Proletarya bir ulusu, zorla devlet ƧerƧevesinde tutmayı dıÅlayan bir demokrasi ister”…[29]
“Demokrasi olmadan bir ülke ne ƶzerk olabilir, ne de baÄımsız”…[30]
“BaÅka halkları ezen bir halk ƶzgür olabilir mi? Hayır”…[31]
“… ‘Kendi’ ulusunun baÅka ulusları ezmesine gƶz yuman bir proleter, sosyalist bir proleter olamaz”…[32]
Sosyalizm her ulusun baÄımsızlık ve ƶzgürlük hakkını, kendi kaderini baÄımsız bir Åekilde belirleme hakkını tanır”…[33]
“GerƧekten ciddi ve derin her siyasal sorunda gruplaÅma, sınıflara gƶre oluyor, uluslara gƶre deÄil”…[34]
“Kapitalizmin bulunduÄu yerde, savaÅtan baÅka bir araƧ var mıdır?”…[35]
“Sürekli ve demokratik barıŠisteyen herkes, hükümetler ve burjuvaziye karÅı bir iƧ savaÅtan yana olmak zorundadır”... “Sosyalistler, yıÄınlara kurtulmaları iƧin tek Ƨıkar yolun ‘kendi’ hükümetlerini devirmek olduÄunu anlatmalıdırlar”... “Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı tanınmaksızın, emperyalizme karÅı uluslararası sosyalist devrim iƧin savaÅım vermek olanaksızdır.”[36]
21 Ocak 2025, 20:17:05, İstanbul.
N O T L A R
[*] Sosyalist Mezopotamya, No:16, Mart 2025…
[1] V. İ. Lenin.
[2] Bkz: i) Temel Demirer, “Lenin(izm) ile Liberal(izm) Meselesi”, KaldıraƧ Dergisi, No:243, Ekim 2021; ii) Temel Demirer, “… ‘Med Cezir’li ‘Ćetin’ Kalem”, KaldıraƧ Dergisi, No:231, Ekim 2020; iii) Temel Demirer, “… ‘Neo’su ve ‘Sol’u ile Liberaller Nedir, Neye Yarar?”, AKP “Ilımlı” İslĆ¢m, Neo-liberalizm, Editƶr: Fikret BaÅkaya, Ćtopya Yay., 2013… iƧinde.
[3] ErtuÄrul Ćzkƶk, Elveda BaÅkaldırı, Afa Yay., 1987.
[4] ErtuÄrul Ćzkƶk, Etkili Haber @etkilihaber, https://x.com/etkilihaber, 14 Aralık 2024.
[5] ErtuÄrul Ćzkƶk, “Ćanakkale 116’ncı Er EÄitim Alayında 50 Yıl Ćnce Ćekilen Bir FotoÄrafın HikĆ¢yesi”, 24 Kasım 2024… https://t24.com.tr/haber/ertugrul-ozkok-canakkale-116-nci-er-egitim-alayinda-50-yil-once-cekilen-bir-fotografin-hikĆ¢yesi,1198590
[6] V. İ. Lenin, Proleter Devrim ve Dƶnek Kautsky, Ƨev: Kenan Somer, Bilim ve Sosyalizm Yay., 2013, s.101.
[7] V. İ. Lenin, Ne Yapmalı Hareketimizin Canalıcı Sorunları, Ƨev: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1968.
[8] Bkz: i) Temel Demirer, “Bugünde ‘68/ ‘71’i Anlamak”, KaldıraƧ Dergisi, No:238, Mayıs 2021; ii) Temel Demirer, “70’lerden Kalan”, KaldıraƧ Dergisi, No:102, Temmuz-AÄustos 2009.
[9] “Oxfam’ın EÅitsizlik Raporu”, 20 Ocak 2025… https://www.dokuz8haber.net/oxfamin-esitsizlik-raporu-milyarderlerin-serveti-giderek-artarken-yoksul-sayisi-azalmiyor
[10] Jeremy Apel, “Milyarderler ĆaÄında İskorbüt”, Birgün, 21 Ekim 2024, s.10.
[11] 5 Aralık 2024, https://x.com/bahadir_ozgr/status/1864660174725652710/photo/1
[12] V. İ. Lenin, Marksizm Devlet Ćzerine, Ƨev: Muzaffer Cengil, Ćncü Kitapevi, 1975.
[13] “Gramsci: Kayıtsızlardan Nefret Ediyorum”, Ƨev: Eren Karaca, 26 Ocak 2017… https://haber.sol.org.tr/sol-ceviri/gramsci-kayitsizlardan-nefret-ediyorum-183432
[14] Rollo May, Yaratma Cesareti, Ƨev: Alper Oysal, Metis Yay., 1988.
[15] V. İ. Lenin, Sosyalizm ve SavaÅ, Rus Sosyal-Demokrat İÅƧi Partisinin SavaÅa KarÅı Tutumu, Ƨev: N. SolukƧu, Sol Yay., 1970.
[16] V. İ. Lenin, Karl Marx ve Marksizm Ćzerine, Ƨev: Mazlum Beyhan, Yordam Yay., 2013, s.44.
[17] V. İ. Lenin, İÅƧi Kƶylü İttifakı, Ƨev: M. Kabagil, Sol Yay., 1975.
[18] Bkz: i) Temel Demirer, “Ćarpıtmaların Yol AƧtıÄı Hafıza Kaybına Dair”, KaldıraƧ Dergisi, No:268, Kasım 2023; ii) Temel Demirer, “Sol(uksuzluk)un” -Muhtelif- HĆ¢lleri”, Esmer, No:67, Aralık 2010; iii) Temel Demirer, “Kemalistler, Liberaller, Müslüman ‘Sol’ ve Sosyalistler”, 17 Åubat 2011… https://temeldemirer.blogspot.com/2012/04/kemalistler-liberaller-musluman-sol-ve.html
[19] Hülya OsmanaÄaoÄlu, “25 Kasım Erkek Åiddeti ve Erkek Devlet Åiddeti”, 24 Kasım 2024… https://jindergi.com/yazi/25-kasim-erkek-siddeti-ve-erkek-devlet-siddeti/
[20] V. İ. Lenin, Sosyalizm ve SavaÅ, Rus Sosyal-Demokrat İÅƧi Partisinin SavaÅa KarÅı Tutumu, Ƨev: N. SolukƧu, Sol Yay., 1970.
[21] Miguel de Cervantes Saavedra,, Don Quijote, Ƨev: Rosa Hamken, YKY., 2017.
[22] Bkz: i) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “14-28 Mayıs 2023 SeƧim(ler)inin EleÅtirel HikĆ¢yesi”, KaldıraƧ Dergisi, No:264, Temmuz 2023; ii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “SeƧim Tavrı(mız): Oyumuz Devrime!”, KaldıraƧ Dergisi, No:262, Mayıs 2023; iii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “Yolun Kendisi Olmak veya SeƧim(ler)e Dair Uyarı(lar)”, Newroz, Mart 2023… https://temeldemirer.wordpress.com/2023/03/16/yolun-kendisi-olmak-veya-secimlere-dair-uyarilar/ ; iv) Temel Demirer, “Zaman Ancak Karar Vermek İƧin Var”, Sosyalist Mezopotamya, No:13, Aralık 2022; v) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “Ćncesi ve Sonrasıyla Süreklilik İƧinde KopuÅ: 2015’in ‘Bugün’ü”, Newroz, Åubat 2022… https://temeldemirer.wordpress.com/2022/02/13/oncesi-ve-sonrasiyla-sureklilik-icinde-kopus-2015in-bugunu/ ; vi) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “… ‘İttifak İzah(at)ları” Ćzerine”, KaldıraƧ, No: 246, Ocak 2022; vii) Temel Demirer, “Tarihin SıkıÅtıÄı Andayız: Ćzgürlük ve Emek Cepheleri BirleÅmeli”, Kadir Güney, Mezopotamya Ajansı, 11 Kasım 2021… https://temeldemirer.wordpress.com/2021/11/12/tarihin-sikistigi-andayiz-ozgurluk-ve-emek-cepheleri-birlesmeli1/ ; viii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “… ‘Lüzum’ Ćzere: Bir Kez Daha İstanbul SeƧimi”, Newroz, Temmuz 2019… https://temeldemirer.wordpress.com/2019/07/07/luzum-uzere-bir-kez-daha-istanbul-secimi/ ; ix) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “istanbul SeƧimi-Bir DeÄerlendirme”, Newroz, Haziran 2019… https://temeldemirer.wordpress.com/2019/06/30/istanbul-secimi-bir-degerlendirme/ ; x) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “SeƧim SonuƧları: ‘Demokrasi Güçlerinin Zaferi’ mi?”, Newroz, Nisan 2019… https://temeldemirer.wordpress.com/2019/04/04/secim-sonuclari-demokrasi-guclerinin-zaferi-mi/ ; xi) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “Var Olandan Kopmak İƧin Yerel SeƧim ve Soru(n)ları”, 22 Ocak 2019… https://temeldemirer.wordpress.com/2019/01/24/var-olandan-kopmak-icin-yerel-secim-ve-sorunlari/ ; xii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “24 Haziran SeƧim(ler)i ve Tavır(ımız)”, Newroz, Haziran 2018… https://temeldemirer.wordpress.com/2018/06/17/24-haziran-secimleri-ve-tavirimiz/ ; xiii) Temel Demirer, “Alayına İsyan, Hepsine ‘Hayır’!”, KaldıraƧ Dergi, No:188, Mart 2017; xiv) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “Bir Milat: Referandum ve Sonrası”, Newroz, AÄustos 2017… https://edebiyatbahcesi.net/kose-yazisi/1945/bir-milat-referandum-ve-sonrasi ; xv) Temel Demirer, “Alayına İsyan: ‘Evet’in Referandumu’nda ‘Hayır’!”, Newroz, Nisan 2017… https://temeldemirer.wordpress.com/2017/04/02/referandumlarinin-evetine-hayir/ ; xvi) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “7 Haziran’dan 1 Kasım’a HDP Notları”, 13 Ekim 2015… https://temeldemirer.wordpress.com/2015/10/25/7-hazirandan-1-kasima-hdp-notlari/ ; xvii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “AƧık Sƶzlü Olmak İyidir! (7 Haziran Sonrasına Dair DeÄerlendirme)”, Almanak 2015 Analizleri, SAV Yay., 2015… https://temeldemirer.wordpress.com/2015/07/06/acik-sozlu-olmak-iyidir-7-haziran-sonrasina-dair-degerlendirme/ ; xviii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “7 Haziran 2015 SeƧimleri’ne Dair -GerekƧeli- Tavrımız”, 10 Nisan 2015… https://temeldemirer.wordpress.com/2015/04/11/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz/ ; xix) Temel Demirer, “12 Haziran SeƧiminin Aslı Astarı”, KaldıraƧ, No: 123, Temmuz 2011…
[23] Bkz: i) Temel Demirer, “SYRIZA: Neydi? N’oldu?!”, Rojnameya Newroz, AÄustos 2016… https://temeldemirer.blogspot.com/2016/08/syriza-neydi-noldu.html ; ii) Sibel Ćzbudun-Temel Demirer, “… ‘ĆzeleÅtiri’nin EleÅtirisi”, KaldıraƧ Dergisi, No:266, Eylül 2023.
[24] Karl Marx, Louis Bonaparte’in 18. Brumaire’i, Ƨev: Sevim Belli, Sol Yay., 1966.
[25] Hikmet Kıvılcımlı, Diyalektik Materyalizm Nedir? Nasıl Kullanılır? Ne DeÄildir?, DerleniÅ Yay., 2000.
[26] Ćmer LaƧiner, “Bir ĆaÄ Biterken”, Birikim Dergisi, No:427/ 428, Kasım Aralık 2024, s.3-6.
[27] Tanıl Bora, “Bir Asır Sonra Lenin”, Birikim Dergisi, No:427/ 428, Kasım Aralık 2024, s.7-8.
[28] Ahmet İnsel, “Lenin’e DƶnüÅün Ćnündeki Engeller”, Birikim Dergisi, No:427/ 428, Kasım Aralık 2024, s.9-17.
[29] V. İ. Lenin, Ulusal Siyaset ve Proleter Enternasyonalizm Sorunları, Ƨev: Kenan Somer, Bilim ve Sosyalizm Yay., 1998.
[30] V. İ. Lenin, Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı, Ƨev: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1968.
[31] V. İ. Lenin, Ulusal Siyaset ve Proleter Enternasyonalizm Sorunları, Ƨev: Kenan Somer, Bilim ve Sosyalizm Yay., 1998.
[32] V. İ. Lenin, Sosyalizm ve SavaÅ, Rus Sosyal-Demokrat İÅƧi Partisinin SavaÅa KarÅı Tutumu, Ƨev: N. SolukƧu, Sol Yay., 1970.
[33] V. İ. Lenin, Devrime DoÄru, Ƨev: Alper Birdal, Yazılama Yay., 2018.
[34] V. İ. Lenin, Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı, Ƨev: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1968.
[35] V. İ. Lenin, Emperyalizm: Kapitalizmin En Yüksek AÅaması, Ƨev: Cemal Süreya, Sol Yay., 1969.
[36] V. İ. Lenin, Sosyalizm ve SavaÅ, Rus Sosyal-Demokrat İÅƧi Partisinin SavaÅa KarÅı Tutumu, Ƨev: N. SolukƧu, Sol Yay., 1970.
Yorum Ekle