$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI

7 HAZÄ°RAN SEƇİMLERÄ°NDE NE OLDU? “RADÄ°KAL-DEMOKRAT” ŞEKÄ°LSÄ°ZLÄ°K HDP DEDÄ° KÄ°! HDP’DEKÄ° Ä°SLƂMCI SƖYLEM GEƇİCÄ° HƜKƜMET (VE LEV...


7 HAZİRAN SEƇİMLERİNDE NE OLDU?

“RADÄ°KAL-DEMOKRAT” ŞEKÄ°LSÄ°ZLÄ°K

HDP DEDÄ° KÄ°!

HDP’DEKÄ° Ä°SLƂMCI SƖYLEM

GEƇİCÄ° HƜKƜMET (VE LEVENT TƜZEL’Ä°N) TUTUMU

KABULLENEMEDİĞİMİZ REEL POLİTİKER PRAGMATİZM

ELEŞTİREL HDP DEĞERLENDİRMELERİ

PARLAMENTARÄ°ZM “AƇMAZI”NDA MEVCUT HƂL(Ä°MÄ°Z)

1 KASIM GƜZERGƂHI

AKP VE BEYAZ KƜRTLER(İ)

VE LÄ°BERALLER!

SAÄ°R ZIRVALAR

“TEK YANLI ATEŞ KES” TALEBÄ°!

PKK-HDP AYRIMI DAÄ°R YAYGARALAR

PKK NE DÄ°YOR?

NÄ°HAYET!

7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI

SİBEL ƖZBUDUN - TEMEL DEMİRER

“Kendini tanı.”[1]

1 Kasım 2015 seƧimlerine ramak kala kaleme alınan bu yazı, bir hayli gecikti. Ekim ayı başında tamamlanması gereken yazımız, -ƶncesi ve sonrasıyla- Ankara Garı Katliamı’yla devreye giren alt Ć¼st oluştan nasibini aldı. Ancak “hiƧbir zaman” geƧ değilse -ki değildir-, diyeceklerimizi, “GerƧek; anlamda altĆ¼st edilmiş bir dĆ¼nyada doğru, bir yanlışlık, bir kaza anıdır,”[2] vurgusu eşliğinde aktaralım.
Ve de “AKP’yi geriletmeyi bir demokrasi gƶrevi gƶren yurttaşlardan”[3] değil; “Para ve gĆ¼Ć§ sahibi olan herkese, nefes alan herkesin eşit olduğunu gƶstereceğiz!” diyen Spartacus’un taraftarlarından olduğumuzun altını bir kez daha Ƨizip, 1 Kasım seƧimleri ve bağıntılı konularda diyeceklerimizin, “7 Haziran 2015 SeƧimleri’ne Dair -GerekƧeli- Tavrımız”[4] ve “AƧık SƶzlĆ¼ Olmak Ä°yidir! (7 Haziran Sonrasına Dair Değerlendirme)”[5] başlıklı yazılarımızın ana yƶnelişinden muaf olmadığını hatırlatarak başlayalım…

7 HAZİRAN SEƇİMLERİNDE NE OLDU?


7 Haziran seƧimleri, “BugĆ¼n gĆ¶ÄŸsĆ¼mĆ¼ gere gere ÅŸĆ¶yle yazabiliyorum: Bir kişi kaybetti, TĆ¼rkiye kazandı,”[6] tĆ¼rĆ¼nden “zafer” ya da “kayıp” vurgularından Ƨok, yol aƧtığı “SeƧimlere rağmen yƶnetememe krizi”yle[7] betimlenmesi gereken bir realitedir.[8]
Evet, AKP “geriledi”, HDP ilerledi; ama her şey bu ve bu kadar değildi!
Yani “HDP olağanĆ¼stĆ¼ bir başarı kazandı,”[9] sƶylemi ancak parlamentaristlerin “hĆ¼snĆ¼ kuruntusu”yken; BahƧeşehir Ɯniversitesi’nden Yard. DoƧ. Dr. Ƈağdaş Şirin ve BoğaziƧi Ɯniversitesi’nden DoƧ. Dr. Koray Ƈalışkan’ın ‘7 Haziran Milletvekili Genel SeƧimi Sandık Ƈıkış Araştırması’na gƶre, HDP, son haftada yĆ¼zde 4.4 oranında bir oy kazanmıştı. Ayrıca HDP’ye son bir ayda oy vermeye karar verenlerin oranı yĆ¼zde 5.5 ve son Ć¼Ć§ ayda karar verenlerin oranı ise yĆ¼zde 7.3’ken, HDP seƧmeninin yĆ¼zde 82.9’u ise kararını aylar ƶncesinde vermişti.
Araştırmaya gƶre diğer partilerden HDP’ye gelen oy oranı ise, yĆ¼zde 14 AKP, yĆ¼zde 9 CHP ve yĆ¼zde 1 MHP’dendi…
HDP seƧmeninin yaklaşık dƶrtte biri, 2011 seƧimlerinde, oyunu daha ƶnce AKP ve CHP’ye verdiğini sƶylerken; HDP’ye oy verenlerin yĆ¼zde 18’i 18-24 arası genƧ seƧmendi. YĆ¼zde 16’sı, 25-30 yaşlarında, yĆ¼zde 14’Ć¼ ise 31-44 yaş aralığında yer alıyordu. 65 yaş Ć¼stĆ¼ oy verenlerin oranı ise yĆ¼zde 7’ydi.[10]
Mehveş Evin’e gƶre, “Batı’dan aldığı oyları bĆ¼yĆ¼k oranda artıran HDP’nin, muhafazakĆ¢r KĆ¼rt seƧmeni kazandığı kadar CHP’den ‘emanet’ oy aldığı herkesin malumu. Ancak HDP’nin başarısını salt AKP/başkanlık korkusu veya karşıtlığı Ć¼zerinden yorumlamak yetmez”ken;[11] “BĆ¼yĆ¼k kentlerde AlevĆ® yƶrelerinde HDP’ye kayış oldu.”[12]
HDP’nin başarısını bir “sol Ƨıkış” ya da “TĆ¼rkiyelileşme”yle aƧıklamaya kalkışmak oldukƧa ƶznel bir izahtır ve sahih olmaktan uzaktır.
Her ne kadar, Murat Belge, “HDP bu Ć¼lkede uzun zamandır ya da belki hiƧ olmamış bir ‘sol muhalefet partisi’ olma imkĆ¢nını yakaladı”;[13] Ergin Yıldızoğlu, “HDP eş genel başkanlarının seƧim sonuƧları Ć¼zerine yaptıkları konuşmalar HDP’nin yeni halkƧı bir ‘tarihsel blokun’ partisi olmaya aday olduğunu gƶsterdi”;[14] BĆ¼lent KĆ¼Ć§Ć¼k, “HDP TĆ¼rkiyelileştikƧe, TĆ¼rkleri TĆ¼rkiyelileştiriyor. Yani HDP bƶlgesel ve kimlik politikasını aştığı ƶlƧekte, batının bĆ¼tĆ¼n coğrafyasına yayıldığı ve bĆ¼tĆ¼n meselelere bir yanıt verdiği ƶlƧekte KĆ¼rtlerden Ƨok TĆ¼rkleri TĆ¼rkiyelileştiriyor”;[15] Ahmet Saymadi, “Sosyalistler, emeklerini ve mĆ¼cadelelerini HDP’ye aktarmasalardı, sol politikalar HDP’de hĆ¢kim olmasaydı, yĆ¼zde 13’lĆ¼k seƧim başarısı sağlanamazdı. Bu başarının arkasında sosyalistlerin payı bĆ¼yĆ¼ktĆ¼r. Bunu gƶrmezden gelmek, etkilerini sadece oy bazlı ele almak doğru değil,”[16] deseler de, gerƧeklik hiƧ de bƶyle değildir…
Nuhat Muğurtay’ın, ‘MuhafazakĆ¢r KĆ¼rtler ve HDP: 7 Haziran SeƧimlerini Hatırlamak’ başlıklı araştırmasında net biƧimde ortaya koyduğu gibi, 7 Haziran 2015 genel seƧimleri sonrası, AKP’nin Ƨoğunluk hĆ¼kĆ¼meti kuramamasına etki eden en kritik mesele Batı ve Doğu’daki KĆ¼rt muhafazakĆ¢r seƧmenlerin oy verme tercihiydi. SeƧimin kaderini belirleyen muhafazakĆ¢r KĆ¼rt oylarının ƶnĆ¼mĆ¼zdeki erken seƧimde dikkate alınması gerekir. MuhafazakĆ¢r KĆ¼rt oyların HDP’ye kayma sebebi olarak kimi yazarlar Gezi protestolarını işaret ederken, birƧok yazar ve siyasetƧi KobanĆŖ olaylarının Ƨok etkili olduğunun altını Ƨizdi. BĆ¼tĆ¼n bunlar var olan durumu kısmen aƧıklamakla birlikte, oldukƧa yetersizdir.
Ɩncelikle şu sorunun cevabını verelim, sonuƧların ardından, gerƧekƧi analizlerde Ć¼zerinde sıklıkla durulan KĆ¼rt muhafazakĆ¢rları kimdir? Aile bağları geleneksel olan, kƶy kƶkenli, genelde tercihini sağ partilerden yana kullanan ve PKK’nin dine mesafeli olduğunu dĆ¼ÅŸĆ¼ndĆ¼klerinden ƶtĆ¼rĆ¼ PKK ideolojisine sempati duymayan, yani sosyo-ekonomik kriterlerle anlamlandırmanın mĆ¼mkĆ¼n olmadığı, daha Ƨok kĆ¼ltĆ¼r ve gelenek kodlarıyla anlaşılabilecek bir kesimden bahsediyoruz.
KĆ¼rt muhafazakĆ¢rları 2015 genel seƧimlerinde oylarını daha ƶnce politikasından tatmin olmadıkları HDP’ye yƶnlendirdiler. AKP iƧin seƧimlerin en ƶnemli başarısızlığı, yaklaşık yĆ¼zde 5’e tekabĆ¼l eden bu kesimin ve ilk defa oy veren genƧ kitlenin oylarını kaybetmesi oldu. HDP’nin başarısı, yĆ¼ksek beklentilerin aksine, seƧim kampanyasının asıl hedefi olan Batı’daki AlevĆ®, sekĆ¼ler veya sol oylar değil, geniş KĆ¼rt kesimlerden ve bƶlgede yaşayan bir kısım KĆ¼rt AlevĆ®ler’den gelen oylar sayesinde elde edildi. TĆ¼rkiyelileşme - yani kendini TĆ¼rk siyasetine onaylatma Ƨabası - projesiyle yola Ƨıkan HDP, KĆ¼rt oylarının topluca kendisine kanalize olmasıyla, hem yĆ¼zde 10 seƧim barajını yıktı hem de mecliste MHP ile aynı sayıda sandalye kazanacak şekilde oylarını tarihi bir şekilde arttırdı…
HDP seƧim kampanyasında KĆ¼rt kimliği Ć¼zerinden değil ezilenler Ć¼zerinde vurgu yapması ve kendisini Batı’daki TĆ¼rklere kabul ettirme Ƨabasıyla fazlasıyla meşgulken, doğallığında AKP’ye oy veren KĆ¼rt muhafazakĆ¢r oyları alarak ciddi bir başarı elde etti…
KĆ¼rt muhafazakĆ¢rlarının HDP’ye yƶnelmesi batı ve doğu’nun sinerjisi ya da TĆ¼rkiyelileşmesi sonucunda değil, AKP’nin bugĆ¼ne kadar şiar edindiği ve sadece KĆ¼rt sorununa indirgenemeyecek hedeflerden KĆ¼rt muhafazakĆ¢rlarının ÅŸĆ¼phe duyması sonucunda ortaya Ƨıktı. Ɩncesinde RoboskĆ® vb. birƧok etkenin varlığına rağmen AKP’yi destekleyen muhafazakĆ¢r KĆ¼rtler’in tek motivasyonu AKP’nin KĆ¼rt sorunu konusunda yaptığı hatalar değil; hĆ¢lihazırda “genel reformcu” yapısının tıkanmasıdır. Bu tıkanma seƧmenlere yansımış ve mevcut durum ortaya Ƨıkmıştır.
Bunun yanında, 7 Haziran seƧim sonuƧları aƧıklandıktan sonra bazı Ä°slĆ¢mi yazarlar ise saf değiştiren muhafazakĆ¢r KĆ¼rtleri kast ederek “Masum MĆ¼slĆ¼man KĆ¼rtler kandırıldı,”[17] ÅŸeklinde yazılar kaleme aldı. Bazı yazarlar ise KĆ¼rt oylarının kaymasında, “AKP’nin bir rolĆ¼ olmadığını, KĆ¼rt siyasetini manipĆ¼le eden ƶrgĆ¼tlerin AKP ile dindar KĆ¼rtler arasına nifak soktuğu”nu[18] vurguladı.[19]
Şunun gƶrĆ¼lmesi gerek: “HDP’nin seƧmen tabanının bĆ¼yĆ¼k bir kısmı KĆ¼rtler. Siyasallaştırdığı taleplerin bĆ¼yĆ¼k kısmı KĆ¼rt sorununun ƧƶzĆ¼lmesini hedefliyor”ken;[20] “TĆ¼rkiyelileşme” denilen şey de geƧici hĆ¼kĆ¼metin eski Kalkınma Bakanı, HDP Ä°zmir milletvekili MĆ¼slĆ¼m Doğan’ın, sanayicilerle, ticaret yapan insanlarla gƶrĆ¼ÅŸmelerinde, HDP’nin artık parti olarak TĆ¼rkiyelileştiğini sƶylemek değildir herhĆ¢lde![21]

“RADÄ°KAL-DEMOKRAT” ŞEKÄ°LSÄ°ZLÄ°K

HDP, seƧimlere doğru devreye soktuğu “radikal-demokrasi” şekilsizliğiyle birƧok kimsede hayal kırıklığına yol aƧarken; bir yanıyla da Karl Marx’ın, “Dağınık olan sistem değil, sistemin Ƨarkları hĆ¢line dƶnĆ¼ÅŸmeye meyilli olan insan aklı,” saptamasını doğruluyordu sanki…
Ɩrneğin Alp Altınƶrs’Ć¼n, “7Haziran ile HDP’nin meşruiyeti”nin[22] artması yahut Juliana Gƶzen’in, “7 Haziran’da aldığı oylar ve ‘Yeni Yaşam’ Ƨağrısıyla sisteme karşı olan gĆ¼Ć§leri Ƨatısı altında toplayan ve iktidarın başkanlık hayallerine kibrit suyu dƶken HDP’nin tutumu da, yaşadığımız kaotik ortamda dengeleri değiştirebilir,”[23] ƶngƶrĆ¼lerindeki abartılar gibi…
Ya da “7 Haziran’ın kazananı ve kaybedeni benim gƶnlĆ¼mden geƧtiği şekilde belirlendi. Bu yeni biƧimlenişle HDP KĆ¼rt siyasi hareketinde ‘yeni’ dememiz gereken bir rolĆ¼ oynayabilecek noktaya geldi… Bu durumda ‘dağ’ ve ‘ada’ bunu sindirir mi, kabullenir mi, bilemem. Olabilir. Ben bir KĆ¼rt siyaset adamı olsam, şu konjonktĆ¼rde, varımı yoğumu sivil siyaset yoluna yatırırdım,”[24] diyen Murat Belge’den; “7 Haziran 2015 seƧimleri TĆ¼rkiye iƧin yeni bir milattır… HDP TĆ¼rkiye’nin yeni ana muhalefeti,”[25] diye ekleyen Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal’a…
Veya Kemal BĆ¼lbĆ¼l’Ć¼n, “Haziran 2015 genel seƧimiyle bir başka ‘diktatƶrlĆ¼k’ hĆ¼lyası efendi hazretlerinin sihirli sandığında bitti”;[26] Paris’teki Sosyal Bilimler Akademisi Ć¶ÄŸretim Ć¼yesi sosyolog Prof. Dr. NilĆ¼fer Gƶle’nin, “8 Haziran sabahı uyandığımızda ilk gƶze Ƨarpan, rahatlamış bir toplum, daha iyimser insanlar… HDP hem kendini, hem TĆ¼rkiye’yi dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rĆ¼yor,”[27] saptamalarının gerƧeklikle ilintisi yoktu!
“Washington’da HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, seƧimin kazananı olarak gƶrĆ¼lĆ¼yorsa da, HDP’nin başarısının sĆ¼rdĆ¼rĆ¼lebilir olup olmadığı konusunda ÅŸĆ¼pheler var”ken;[28] doğruyu Murat Ƈakır ÅŸĆ¶yle formĆ¼le ediyordu:
“7 Haziran seƧimlerinde elde edilen başarının muhalif kesimler arasında yol aƧtığı rahatlama, rehavet ve burjuva demokrasisinin karikatĆ¼rĆ¼nden ibaret olan T.C. parlamenter sistemine duyulan anlaşılmaz gĆ¼ven, SuruƧ Katliamı ile Ƨok acı bir şekilde cezalandırıldı. Kapitalist devlet ve burjuvazinin sınıf tahakkĆ¼mĆ¼, kendilerini salt seƧim sonuƧlarıyla sınırlandırmayacaklarını SuruƧ’ta bir kez daha kanlı bir biƧimde kanıtladılar.”[29]
Kim ne derse desin, 7 Haziran sonrasında “13 yıl ƶnce seƧimle iktidara gelen AKP-Erdoğan, bu iktidarı seƧimle bırakmamak iƧin Ć¼lkeyi felakete sĆ¼rĆ¼klemeyi gƶze alacaktır/ almaktadır.”[30]
“Erdoğan seƧim sonrası TĆ¼rkiye’yi kilitlemiş, rehin almış durumda. Bu kilidi aƧmak, rehine durumunu ortadan kaldırmak gerekiyor. 7 Haziran seƧimleri Ć¼zerinden bir ayı aşkın bir zaman geƧmesine rağmen sanki TĆ¼rkiye’de seƧimler olmamış, AKP iktidardan dĆ¼ÅŸmemiş gibi bir durum yaşanıyor...
HDP seƧimin hemen ardından zaman kaybetmeden gĆ¼Ć§lĆ¼ demokratik hamleler yapabilirdi. TĆ¼rkiye’nin gĆ¼ndemini belirleyen ve politik doğrultusunu şekillendiren etkili bir performansı Ƨok rahatlıkla ortaya koyabilirdi. Demokrasi gĆ¼Ć§leri seƧimin ortaya Ƨıkardığı olumlu sonuƧları yeterince değerlendiremiyor…
Devrimci ve demokratik gĆ¼Ć§ler iƧinden geƧtiğimiz bu devrimsel sĆ¼reci iyi ve doğru değerlendiremez, mĆ¼cadelelerini radikalleştirerek yĆ¼rĆ¼temezse Ƨok bĆ¼yĆ¼k kaybederler,”[31] diyen BesĆŖ Hozat’ın altını Ƨizdiği doğrular da unutulmamalıdır…
GerƧekten de seƧim sonrası hayal kırıklığına yol aƧan “radikal-demokrasi” şekilsizliğiyle Saray 7 Haziran 2015’te yediği şamarın şokunu atlatacak manevralarla ilk gĆ¼nden beri arzuladığı yeniden seƧime gidilmesini diğer siyasi partilere 1.5 ay gibi kısa zamanda kabul ettirdi.
8 Haziran gĆ¼nĆ¼ herkese “6 ayda ne değişecek?” dedirten yeniden seƧim dƶndĆ¼ dolaştı adeta tek seƧenek hĆ¢line geldi. Fakat seƧimin tekrarlanması fazlaca farklı bir sonuƧ getirmeyecek kanısını ortadan kaldırmadı.
Bunca “erken seƧim” ÅŸamatası altında asıl soru şu: Ya yeni bir seƧim de Tayyip Erdoğan’a ve partisine parlamentoda başına Ƨoğunluk getirmezse ne olacak? Kim kiminle koalisyon yapacak? BugĆ¼n Saray ve etrafının asla istemediği koalisyon kaƧınılmaz olursa tekrar seƧime gidelim mi denilecek?
Bu soru Tayyip Erdoğan’ın ihtirasının Ć¶tesinde ƶnem taşıyor; Parlamentonun ve parlamentarizmin bir oyun olma niteliğini gƶsteriyordu.[32]
Tam da bu koordinatlarda ‘Partizan’ın değerlendirmeleri bĆ¼yĆ¼k ƶnem taşımaktadır:
“HDP aldığı oyun hakkını veren, halkın gelişerek bĆ¼yĆ¼yen tepkisini seƧim sonuƧlarının meşruiyetini ve oluşan rĆ¼zgĆ¢rın etkisini de arkasına alarak kullanan bir siyasal konumlanış iƧinde olmamıştır. DĆ¼ÅŸĆ¼k profilli bir muhalefet hattı oluşturmuş ne parlamenter zemini ne de eylem ve sokak ayağını etkin şekilde kullanmamıştır. Liberal burjuva kesimlerin ve AKP ile Ƨelişkisi olan egemen sınıfların diğer kliğinin ‘barış’ sƶylemlerinin etkisi altında kalan bir kafa karışıklığı ve politik muğlaklık iƧinde olmuştur. TĆ¼rk ve KĆ¼rt halkının ortaya Ƨıkan Ƨatışmada gayet sarih ve net bir şekilde tespit ettiği haklı ve haksız ayrımını, politik ve ideolojik bir cĆ¼retle gĆ¼Ć§lendirmek ve geliştirmek bir yana bu dĆ¼zeyde bir netlikle ifade etmekten bile uzak bir duruş sergilemiştir.
PKK’ye tek taraflı ateş kes Ƨağrıları yapılmasını isteyen psikolojik savaş ikliminden kurtulamamış, halkın barış isteyen tutumunu adeta ‘Ć¼Ć§Ć¼ncĆ¼’ bir taraf konumunda en fazla ‘Ƨift taraflı ateşkes’, ‘seƧim gĆ¼venliği’ gibi muğlak barış politikasıyla karşılamaya Ƨalışmıştır... HDP, seƧimde devrimci-demokrat sƶylemlerle elde ettiği başarıyı sistem iƧileşme, reformist Ƨizgi kargaşası ve bunun doğurduğu muğlakla şekillenen siyasetten yana kullanmıştır. Sistemin kadim liberal unsurlarının psikolojik ablukasında kalmış, daha fazla başarı (daha bĆ¼yĆ¼k oy oranı) iƧin geri olana daha fazla prim veren bir siyasal yƶnelim iƧinde olmuştur. Adeta seƧim oyununa ve başarısına kilitlenmiş, bu anlamda halkın devrimci enerji ve iştahını bu oyunun hapishanesi iƧine sokma eğilimi oluşturmuştur.
HDP seƧim hĆ¼kĆ¼metine bakan vererek bu yaklaşımına son halkayı da eklemiştir. Karşı-devrimci dalgayı şiddet, silah ve baskıyla arttıran, bu noktada kararlılık beyan eden bir hĆ¼kĆ¼met yapısının bileşeni olmuştur. Bu anlamda fiilen işlevsiz kalacağı bir yetkiyi eline almaya Ƨalışmış, ancak halka karşı işlenecek suƧların gƶrĆ¼nĆ¼rdeki karar organında yer alarak ona meşruiyet katmıştır. HDP’nin ‘savaşı engellemek iƧin’, ‘seƧim gĆ¼venliği iƧin’ gibi gerekƧe ve yaklaşımları tipik bir reformizmdir. Ancak daha ƶnemlisi bu tablo demokratik-ilerici damarlardan kan kaybeden bir tutuma işarettir. Halkın değişim ve devrim isteyen talep ve isteklerini, bunu HDP aracılığıyla gerƧekleştirme hevesini siyasal olarak geri bir politikaya eklemlemek anlamına gelecektir. Bu ve benzer yƶnelimler HDP’nin reformist, demokratik niteliklerinin parlamenter zeminde daha fazla gĆ¼Ć§lenmesine paralel aşındıracağını, halka yƶnelik saldırılar karşısında sistemde daha fazla yer edinerek bu sĆ¼reci aşmayı esas kılacağına dair tehlikelere işaret etmektedir.
Bu eleştirilerimiz sınıfsal Ƨizgilerle netleştirilmiş, halkın Ƨıkarları, devrimci yƶnelim, devrimin yol ve yƶntemleri gibi kesin ayrım Ƨizgilerimizle belirlenmiş eleştirilerdir. AƧık ve doğrudan eleştiriler yapmak hĆ¢lĆ¢ ilerici, demokrat ve mĆ¼ttefik gƶrdĆ¼ÄŸĆ¼mĆ¼z bir gĆ¼ce yƶnelik olmazsa olmazımızdır. Bu bağlamda HDP’yi hĆ¢lĆ¢ halk saflarında reformist bir oluşum ve demokratik halk devriminin mĆ¼ttefik gĆ¼cĆ¼ olarak tanımlamaya devam ettiğimizi belirtelim.”[33]
GerƧekten de Selahattin Demirtaş’ın, ‘Milliyet’ gazetesine, “Biz AKP’nin ne dĆ¼ÅŸmanı, ne de karşıtıyız,”[34] derken; “Peki, ƶyleyse nesin?” sorusunu da hak ettiği koordinatlarda hatırlanması gereken V. Ä°. Lenin’in şu satırlarıdır:
“Bu dƶnemin karakteristik ƶzelliği, bazı ‘mutlak’ hayranlarının pratik Ƨalışmaya kĆ¼Ć§Ć¼mseme ile bakmaları değildir, tam tersine, kĆ¼Ć§Ć¼k Ƨapta pratikƧilikle teoriye karşı tam bir umursamazlığın bileşimidir. Teoriyi bayağılaştırma girişimlerinde bu dƶnemin kahramanlarının asıl tasası ‘bĆ¼yĆ¼k lafları’ doğrudan doğruya reddetme değildi. Bilimsel sosyalizm, bĆ¼tĆ¼n hĆ¢linde bir devrimci doktrin olmaktan Ƨıktı, her yeni Ƨıkan Alman ders kitabının iƧeriğinin ‘serbestƧe’ sulandırdığı bir bulamaƧ hĆ¢line geldi; ‘sınıf mĆ¼cadelesi’ sloganı daha geniş ve daha enerjik bir eyleme teşvik eden bir etken olmaktan Ƨıktı, ‘iktisadi mĆ¼cadele siyasal mĆ¼cadeleye kopmaz bağlarla bağlı bulunduğuna’ gƶre, bir Ƨeşit merhem gƶrevini yerine getirdi; parti dĆ¼ÅŸĆ¼ncesi, militan bir ƶrgĆ¼tĆ¼n yaratılması iƧin bir Ƨağrı olmuyor, tersine, bir tĆ¼r ‘devrimci bĆ¼rokrasili’ ve ‘demokratik’ biƧimlerle ƧocukƧa oynamayı haklı gƶstermek iƧin kullanılıyordu.”[35]
Olup bit(mey)eni bundan daha iyi ne anlatabilir ki?

HDP DEDÄ° KÄ°!

Buraya kadar izaha gayret ettiklerimiz; “Jusqu’ici tous va bien/ Buraya kadar her şey yolunda” hoyratlığıyla ele alınamaz ve 80 vekil kazanmış olsa da HDP’nin dedikleri “es” geƧilemez!
“Yeni dƶnemde kriz Ƨıkarmak istemeyen HDP”nin[36] Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “SeƧimden birinci (AKP) ve ikinci (CHP) Ƨıkmış partiler koalisyonu denemeli… Koalisyon iƧinde yer almayız fakat TĆ¼rkiye’yi krize sokacak pozisyonda olmayız,”[37] vurgusuyla “Ɩzerklik talebinin, baskılara karşı sivil bir isyan olduğunu belirterek, silah yoluyla ƶzerklik ilanını doğru bulmadığını,” sƶyledi.[38]
‘El Pais’ gazetesine verdiği ƶzel bir rƶportajda ise Demirtaş, “Biz aƧık olarak PKK’nin yaptıklarının doğru olmadığını savunuyoruz. Bazı hareketlerini onaylamıyoruz ve derhĆ¢l son vermelerini istiyoruz,”[39] derken; PKK yƶneticilerinden Duran Kalkan’ın, “HDP neyi başarmış ki, bize silah bırakma Ƨağrısı yapıyor?” sƶzlerine ise, “HiƧbir şey kazanmadıysa; bu Ƨağrıyı yapabilecek kadar halkın desteğini alıp, ƶzgĆ¼ven kazandı,”[40] yanıtını verip ekledi:
“Partimiz TĆ¼rkiye toplumunun hiƧbir toplumsal gerƧeklerini inkĆ¢r ederek siyaset yapmıyor. BĆ¼tĆ¼n değerler TĆ¼rkiye’nin ortak değeri olarak kabul edilecekse hiƧbir şeyi dışlayamazsınız… Şiddetin panzehiri demokrasidir. Biz demokrasiyi genişletelim.[41] Şiddet şu ya da bu şekilde ƧƶzĆ¼mlenecektir.[42] TĆ¼rkiye’de şiddet kullanan sadece PKK değil; şiddetin panzehiri demokrasidir. Demokrasinin azaldığı yerde şiddet artıyor. HĆ¼kĆ¼metin tavrına bir bakın; PKK eylem yapıyor, HDP’yi lanetliyorlar... Bu noktaya gelmek iƧin ne kadar kayıp gerekiyor. ‘Ben şiddet istiyorum’ diyen bize oy vermesin, biz şiddet istemiyoruz, barış iƧerisinde ƧƶzĆ¼m istiyoruz diyenler bize oy versinler. 6 milyon oy alan bir partiye herkesin saygı duymasını beklerdik”![43]
Nihayet HDP’yi “liberal, reformist” bir parti olarak tanıtan ABD’li gazeteci David Ignatius’a ABD’nin PKK ile devlet arasındaki “barış sĆ¼reci”ne yardım edebileceğini sƶyleyen Demirtaş, ABD’yi sĆ¼recin devamı iƧin “teşvikler yaratmaya” Ƨağırırken;[44] 1 Kasım 2015 seƧimleri iƧin de “YĆ¼zde 20 oy oranını hedefliyoruz,”[45] derken; HDP Parti SƶzcĆ¼sĆ¼ Ayhan Bilgen de ekliyor: “Ä°ktidara hazırlanıyoruz”![46]
Ne demeli?!

HDP’DEKÄ° Ä°SLƂMCI SƖYLEM

Ha, bir de HDP patentli Ä°slĆ¢mcı sƶylem var![47]
Mesela ‘Al Jazeera’ye konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 7 Haziran sonrasının “Heder edildiğini” belirtip, “PKK’nın tek taraflı Ƨatışmasızlık ilĆ¢n etmesini ve HDP’ye daha fazla alan aƧmasını” isterken;[48] “devrimci halk savaşı” ve “iƧ savaş” hakkında da şunları sƶyledi: 
“İƧ savaş felakettir. Suriye, Irak ve LĆ¼bnan ƶrnekleri ƶnĆ¼mĆ¼zde. Devrimci halk savaşları 1960’ların Latin Amerikası’nda kaldı. Afrika’da, Angola’da, Kongo’da, Bolivya’da kaldı. Yapanlara da bir hayrı dokunmadı. Ardından diktatƶryal rejimler geldi. Bunlar fantezilerdir. BugĆ¼nĆ¼n dĆ¼nyasının gerƧekleri ile ƶrtĆ¼ÅŸmez. Son kamuoyu araştırmalarında hep birlikte gƶrdĆ¼k. KĆ¼rt halkının yĆ¼zde 84.2’si bu mevcut hendek kazmaları, devrimci halk savaşı dedikleri pozisyonu benimsemiyor. Halka rağmen halkƧılık olmaz. Halka rağmen de devrim olmaz. Nikaragua’da Sandinistalar devrimle gelip seƧimle gittiler. “Bu halkın kafası basmıyor, ben ona doğruyu Ć¶ÄŸreteyim” demek de olmaz. Ä°stanbul’dan, Urfa’dan, Diyarbakır’dan, HakkĆ¢ri’den, Ä°zmir’den bu Ć¼lkenin 6 milyon insanı destek verdi, bizleri demokratik siyaset iƧin Ankara’ya yolladı. Bunun ƶtesindeki yolları bu halk tasvip etmiyor. Tekrar sƶylĆ¼yorum: Yakarak, yıkarak, halkın yarısını perişan ederek elde edeceğiniz sonuƧ barış değil. Pirus zaferi, o da zafer değildir.”[49]
“Tan’a gƶre KĆ¼rt siyasi hareketi, Ć¼Ć§ konuda kafa karışıklığı yaşıyor.
1-Savaş mı, barış mı?: Yeni bir demokratik TĆ¼rkiye Cumhuriyeti’ni mi inşa edeceğiz, yoksa savaşarak, Ƨatışarak, ayrışarak bƶlĆ¼necek miyiz? Bu konuda Ɩcalan’ın kararı var. Dedi ki, “Bundan sonra TĆ¼rkiye Cumhuriyeti toprakları iƧinde KĆ¼rt siyasetinin silahla hak arama dƶnemi sona ermiştir. Bundan sonra demokratik, legal, fikri bir siyasi mĆ¼cadele olacaktır”. Bu tarihi bir karardır. Burada netleşmemiz gerekir. “Ben demokratik bir TĆ¼rkiye istiyorum, bu iş olmazsa vurayım, kırayım, alayım bohƧamı ayrılayım” olmaz. NikĆ¢ha giderken boşanma planı da yapılmaz…
2-Batı bloku mu, Ortadoğu mu?: Biz Avrupa Birliği ve Batı bloku iƧinde bir TĆ¼rkiye ve Ortadoğu mu tasarlayacağız, yoksa Ä°ran-Rusya ekseninde bir Ortadoğu mu? Bu konuda da hem Ɩcalan’ın hem de birƧok arkadaşımızın kafası net: Batı iƧinde bir gelecek tasarlanmasından yanalar. Ama kafası net olmayan arkadaşlarımız var. Bu konuda bĆ¼tĆ¼n arkadaşlarımızın netleşmesi ve bir karar vermesi gerekiyor.
3-Demokratik yol mu, şiddet mi?: TĆ¼rkiye’de ortak bir hayat kuracaksak bunu demokratik yollarla mı yapacağız, yoksa savaşarak mı? Mesela demokratik ƶzerklik... Bunu silahla, savaşarak, hendek kazarak mı elde edeceğiz, yoksa Ankara’da konuşarak, yeni bir anayasa yaparak, valileri halkın seƧeceği bƶlgesel yƶnetimlerin yetkilerini arttırarak mı, yani dĆ¼z bir yoldan giderek mi elde edeceğiz? Silahla bu işin olmayacağı konusunda hepimizin netleşmesi lazım.”[50]
Yine Tan’a gƶre, “HDP’nin bu Ć¼Ć§ soruya yanıtı şu: KĆ¼rtler, TĆ¼rk halkıyla birlikte, yĆ¼zĆ¼ Avrupa Birliği’ne dƶnĆ¼k, kendi geƧmişini de koruyan, Ortadoğu’daki halklarla dost, demokratik bir TĆ¼rkiye inşa edecektir. Sayın Ɩcalan da bƶyle dĆ¼ÅŸĆ¼ndĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ 21 Mart 2013’teki mektubunda yazmıştır. Geldiğimiz nokta itibari ile bu mĆ¼cadele de demokratik, sivil ve fikri olmalıdır. Kandil’dekilerin ƶnemli bir kısmı bu şekilde dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼yor. Tabii bƶyle dĆ¼ÅŸĆ¼nmeyenler de vardır.”[51]
Buna ne demeli?! KĆ¼rtleri “ya (silahlı) Ƨatışma ya parlamenter pasifizm/dayatmalara boyun eğme/teslimiyet sahte ikilemine teslim etmek, silahlı mĆ¼cadeleyi şeytanlaştırarak reformizme teslim olmak değil mi bu?
Bir de şu durum var: Bir dini veya mezhebi tutmak, ƶne Ƨıkarmak, gƶrĆ¼ÅŸlere din Ć¼zerinden haklılık sağlamak da ilericilerin işi değildir. Ava giderken avlanırlar…
“GerƧek Ä°slĆ¢m” tartışması fikirlerin din Ć¼zerinden onay gƶrmesine neden olur. Fikirlere din Ć¼zerinden gerekƧeler ve meşruluk arama Ƨabası dinin referans alınmasıdır. Bu da toplumun akıl yoluyla değil din yoluyla gerƧeklere ulaşmasına neden olur. Din Ć¼zerinden fikirlere meşruluk arama toplumu daha hĆ¼manist olmaya değil bağnazlaşmaya gƶtĆ¼rĆ¼r. Halkı anlayacağım, bağ kuracağım diye Ramazan’da sokaklarda ilerici belediye ve ƶrgĆ¼tlerin iftar sofraları kurması, seƧim Ƨalışmasında Ć¼zerinde ayet, dini sƶzler yazan hediyeler dağıtılması halkı, her zaman kendisine din Ć¼zerinden ulaşılması, din Ć¼zerinden ikna edilmesi beklentisine sokar. Ä°yi niyetle başlanılan yolun sonu halkı yobazlaştırmaktır…
Ama bir dini veya mezhebi tutmak, ƶne Ƨıkarmak, gƶrĆ¼ÅŸlere din Ć¼zerinden haklılık sağlamak da ilericilerin işi değildir. ”GerƧek Ä°slĆ¢m”, “Ä°slĆ¢mĆ®yet’te bunun yeri ÅŸĆ¶yle”, o değil ben gerƧek MĆ¼slĆ¼manım”, “benim kardeşim de tĆ¼rbanlı” tartışması dinin meşruluk alanını geliştirerek fikirlerin din Ć¼zerinden onaylanmasına neden olur ki ilericiler bu alanda Ä°slĆ¢mcılarla, gericilerle yarışamaz. Ava giderken avlanırlar. Bu tartışmadan, din Ć¼zerinden meşruluk arama Ƨabasından uzaklaşılmalıdır.[52]

GEƇİCÄ° HƜKƜMET (VE LEVENT TƜZEL’Ä°N) TUTUMU

GeƧici (savaş) hĆ¼kĆ¼metine katılım (ve Levent TĆ¼zel) tutumu, HDP iƧin negatifinden ƶnemli bir sınav (ve sırat kƶprĆ¼sĆ¼) olmuştur.
Ahmet Davutoğlu’nun geƧici hĆ¼kĆ¼met iƧin bakanlık teklifi gƶtĆ¼rdĆ¼ÄŸĆ¼ HDP Milletvekili Levent TĆ¼zel’in bu teklifi reddetmesine ilişkin hikĆ¢ye herkesin malumuyken; HDP’nin resmi gƶrĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼ dillendiren parti sƶzcĆ¼sĆ¼ Ayhan Bilgen, “Diğer iki arkadaşımızın savaş hĆ¼kĆ¼metleri konusundaki hassasiyeti TĆ¼zel’den daha geride değil. Partimizin savaşla ilgili duyarlılığa da aynı netliktedir. Biz bu konuyu parti kurullarımızda değerlendirdik. Eş başkanlarımız kamuoyuna net aƧıklamalar yaptı. TĆ¼zel, partimizle seƧimde ittifak yapmış olan EMEP’in hukukuyla, tercihi ile hareket etti. Bu konu ÅŸĆ¼phesiz parti kurullarında değerlendirilecektir. Ama bizim gĆ¼ndemimiz Ƨok ƶnemsemediğimiz iƧin bir icracı hĆ¼kĆ¼met olarak gƶrmediğimiz iƧin, bu konuda bir gƶrev olduğunu dĆ¼ÅŸĆ¼ndĆ¼ÄŸĆ¼mĆ¼z iƧin bu konu bizim gĆ¼ndemimizde değil. EMEP’le ittifak doğrultusunda yer alan bir arkadaşımızın kendi tercihi olarak değerlendiriyoruz,” derken;[53] Hollanda’nın Lahey kentindeki konuşmasında Selahattin Demirtaş, sƶz konusu bakanlıkları hak ettiklerini dĆ¼ÅŸĆ¼ndĆ¼kleri iƧin hĆ¼kĆ¼mete girdikleri belirtip, bu bakanlıkların kendilerine oy veren seƧmenlerin emaneti olduğunu dile getirerek, şunları sƶyledi:
“O bakanlıklar AKP’nin tapulu malı değildi, sizin malınızdı biz o emanetinize sahip Ƨıkmak iƧin oradaydık. Bu bakanlıklar, hem AB hem Kalkınma Bakanlığı olarak HDP’nin nasıl bir iktidar, nasıl bir hĆ¼kĆ¼met anlayışıyla gelecekte Ć¼lkeyi yƶneteceğinin sadece kĆ¼Ć§Ć¼k bir gƶstergesi olacak. Bizim bakanlarımız, yani halkın bakanları siz orada kolay kolay savaş kararı almayın diye, siz orada devletin imkĆ¢nlarını AKP’nin seƧim Ƨıkarları iƧin kullanmayın diye oradalar. Sizin tam da ensenizdeler. Siz gidip sarayda Bakanlar Kurulu toplantısı yapmayın diye bakanlarımız orada. Ć‡Ć¼nkĆ¼ bizim bakanlarımız, kusura bakmayın sarayda Bakanlar Kurulu toplantısına katılmazlar. Saray bizim aƧımızdan hĆ¼kĆ¼metin başı değil. Saray bizim aƧımızdan Başbakan yetkilerine, Başkanlık yetkilerine sahip değil. Saray eğer anayasadaki yetkilerini kullanır, saray eğer halkın iradesine saygılı olursa biz de saygılı oluruz. Ama bizi tanımayanı biz tanımak zorunda değiliz.”[54]
Levent TĆ¼zel’in geƧici hĆ¼kĆ¼mette yer almaması konusunda EMEP Genel Başkanı Selma GĆ¼rkan, “EMEP olarak yaptığımız değerlendirmede, yeniden seƧim kararının bir seƧim hĆ¼kĆ¼meti ve aynı zamanda bir savaş hĆ¼kĆ¼meti olacağını dĆ¼ÅŸĆ¼ndĆ¼k. Bu savaş hĆ¼kĆ¼metinde yer almanın doğru olmayacağı yƶnĆ¼nde bir karar verdik. Kurucu genel başkanımız Levent TĆ¼zel de kendisine teklif edilen bakanlığı partimizin kararı doğrultusunda reddetti. Ama şunu biliyoruz HDP ile ittifak hĆ¢linde seƧimlere girdik. Farklı bir partiyiz ama demokrasi mĆ¼cadelesinde ittifak hĆ¢linde mĆ¼cadeleye devam edeceğiz. Kimi kritik noktalarda ayrı dĆ¼ÅŸĆ¼nebiliriz. Bu HDP iƧinde bir Ƨatlak olarak değerlendirilmemeli.”[55]
“Partimizin kararı, HDP ile olan ittifak hukuku aƧısından herhangi bir yanlışlık iƧermemektedir. Aksine ittifak hukuku bƶylesi farklı tutum ve yaklaşımların olabileceğini iƧeren bir hukuktur. Partimiz bu gĆ¼ne kadar Ć¼zerinde mutabık olduğumuz ittifak hukukuna uygun davranmıştır. Sayın Demirtaş bunu en iyi bilen kişilerden birisidir,”[56] derken; EMEP de konuyla ilgili şu aƧıklamayı yaptı:
“TĆ¼rkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve onun yƶnettiği AKP’nin yukarıdan yaptığı dayatmalarla 1 Kasım’da yeniden seƧime gidiyor.
Yeterli sĆ¼re olduğu hĆ¢lde, hĆ¼kĆ¼meti kurmak iƧin ikinci bir isme gƶrĆ¼ÅŸmeler yapma hakkı tanımayan Erdoğan’ın, TĆ¼rkiye’yi seƧime gƶtĆ¼recek hĆ¼kĆ¼meti oluşturma gƶrevini yeniden Ahmet Davutoğlu’ya vermesi, bu siyasi dayatmalar zincirinin bir devamıdır.
Davutoğlu bu kapsamda, HDP listesinden seƧime giren ve Ä°stanbul milletvekili seƧilen partimizin ƶnceki Genel Başkanı Levent TĆ¼zel’e, kabinede yer almayı teklif etmiştir.
Ɩncelikle; bu seƧim hĆ¼kĆ¼metinin oluşturulma sĆ¼reci, AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 yıllık siyaset geleneğine uygun olarak, tamamen anti-demokratik biƧimde gelişmiştir. Bakan olarak ƶnerilecek isimlerin, partileri aracılığıyla belirlenmesi yoluna bile gidilmemiştir.
Ä°kinci olarak; iƧeride ve dışarıda bir savaş hĆ¼kĆ¼meti olarak davranan ve emekƧi dĆ¼ÅŸmanı politikalara imza atan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin kuracağı bir hĆ¼kĆ¼metin, TĆ¼rkiye halklarına vereceği hiƧbir şey yoktur. Bu hĆ¼kĆ¼met de ƶnceki hĆ¼kĆ¼metler gibi ƶzgĆ¼rlĆ¼klere ve halka karşı bir saldırı hĆ¼kĆ¼meti olacaktır.
Partimiz bƶyle bir seƧim hĆ¼kĆ¼metinde yer almayı yukarıda ƶzet olarak sıraladığımız nedenlerle uygun gƶrmemektedir.”[57]
Yine konuya ilişkin olarak Levent TĆ¼zel seƧim hĆ¼kĆ¼metine katılmama gerekƧesini basın toplantısında ÅŸĆ¶yle aƧıkladı:
“BugĆ¼n de ƶncelikle benim de diğer HDP’li vekil arkadaşlarımızın, eş başkanlarımızın Ƨağrısı gibi, ƶncelikli dileğimiz bu haksız savaşın halka karşı yĆ¼rĆ¼tĆ¼len savaşın derhĆ¢l durdurulması. KĆ¼rt halkı adına, TĆ¼rkiye halkları adına, demokrasi adına mĆ¼cadele ettiğini sƶyleyen her kimse, bu savaşın tarafı olmaması gerektiğini sƶylĆ¼yorum.
Sayın Başbakan, bakanlık gƶrevi tevdi etti. Kabul edip etmediğimizi saat 6’ya kadar iletmemizi istediler. Resmi gƶrĆ¼ÅŸĆ¼mĆ¼zĆ¼ kendilerine ileteceğiz. AKP hĆ¼kĆ¼meti ve aslında bir numara diyeceğimiz sayın cumhurbaşkanı ‘seƧimlere ben mi giriyorum’ diye hĆ¢lĆ¢ konuşan cumhurbaşkanı, muhtarlar toplanıyor, başbakan mĆ¼ftĆ¼leri topluyor. Bir devlet anlayışını adım adım uyguluyor, topluma empoze ediyor. Evet seƧime kendisi giriyor. 7 Haziran’da da bƶyleydi 1 Kasım’da da bƶyle. Ve ben inanıyorum ki 7 Haziran seƧim sonuƧları ortaya Ƨıktığında, 1 Kasım’a kadar işleyecek sĆ¼reci 8 Haziran’dan itibaren AKP kurmayları planladılar. Ve bu senaryoları simĆ¼lasyon Ć¼zerinde yĆ¼rĆ¼ttĆ¼ler. Ɩzel gĆ¼venlik bƶlgeleri ilan edilmesi, iƧ gĆ¼venlik yasasının devreye sokulması, cenazede canı yanan insanların sƶzlerinin hakaret sayılıp tutuklanmaları ve bir dizi hukuksuzluk.
Anayasa yok, hukuk yok, teamĆ¼l yok. Her şey cumhurbaşkanı başbakan ikilisinin keyfiyetleri ƧerƧevesinde uygulanıyor. Ve şimdi bizim katılmamızı istedikleri, tekrarlanacak seƧimin yĆ¼rĆ¼tĆ¼lmesini sağlayacak seƧim hĆ¼kĆ¼metinin de bu işleyişin bir devamı olacağı Ƨok aƧık. Hem halka karşı yĆ¼rĆ¼tĆ¼len savaş, hem baş gƶsteren ekonomik kriz, işte kamu emekƧileriyle imzalanan toplu sƶzleşmede ƶrnekte olduğu gibi, hem Ć¼lkedeki halkları refaha kavuşturacak bir dil tersine nefret sƶylemini hĆ¢lĆ¢ sĆ¼rdĆ¼rĆ¼yorlar. HĆ¢lĆ¢ HDP’yi dĆ¼ÅŸmanca hedef gƶsterir hĆ¢lde olmaları aslında bu hĆ¼kĆ¼metin aynı Ƨizgide iş yapacağını gƶsteriyor.
Teslim edelim, kabul edelim ki yeni hĆ¼kĆ¼metin de ana işlevi bu olacaktır. Her tĆ¼r keyfiyetle, entrikayla arzu ettikleri sonucu elde etmek iƧin her şeyi gƶze almak… Ama bu hepimizden kaybettiriyor. Canımızdan, geleceğimizden, ortak yaşamımızdan. Temsil ettiğim Emek Partisi’nin de esas kaygısı budur.
Bƶlgede olanlar hayli kaygı verici. AKP hĆ¼kĆ¼meti Ƨok aƧık KĆ¼rt hareketine, barış isteyen gĆ¼Ć§lere, HDP’ye tuzak hazırlıyor. BugĆ¼n hĆ¼kĆ¼mette HDP’nin varlığını bile sindirmekten Ƨok Ƨok uzakta demokrasi kĆ¼ltĆ¼rĆ¼ kesinlikle yok. Yılların teamĆ¼lĆ¼ KılıƧdaroğlu’na işlemedi. En kĆ¼Ć§Ć¼k bir saygı gereği parti yƶnetimlerine, ƶnerecekleri vekillerin isimleri sorulmadı. Başbakan benim hakkımdır benim anayasal yetkimdir deyip işin iƧinden Ƨıkmaya Ƨalışıyor.
Emek Partisi olarak biz bu politikayı hiƧbir zaman onaylamadık. HDP olarak da elbette hiƧbir zaman onaylamadık. Ä°ttifak gĆ¼cĆ¼ olarak katıldığımız, kader ortaklığı yaptığımız gĆ¼Ć§ler, demokrasi gĆ¼Ć§leri bu dayatmaları, entrikaları hiƧbir zaman kabul etmedi. Halka sığındık. Bundan sonra da bu sĆ¼reƧ bƶyle olacak bƶyle işleyecektir. Barış bloğunun hepimizi iƧine alan TĆ¼rkiye halklarının, bloğun Ƨağrıları ƶnemli. BugĆ¼n bile bu haksızlık, kirli operasyonlar durdurulmalı diyoruz. Siyasi iktidara Ƨağrımız budur.
Bƶyle oldukƧa şimdi bu hĆ¼kĆ¼metin devamı olarak gƶrdĆ¼ÄŸĆ¼mĆ¼z, kural tanımayan, HDP Ć¼zerinde de baskı kurmaya Ƨalışan bu halka saldırı hĆ¼kĆ¼meti karakteri taşıyan geƧici de olsa bu seƧim hĆ¼kĆ¼metinde gƶrev almayı doğru bulmuyoruz. Kurucu genel başkanı olduğum ve HDP ile ittifak kurduğumuz vekil olarak temsil edilmiş olduğum bu Ƨalışma iƧerisinde, kararımız bu yƶnde teşekkĆ¼l etti. HDP parti yƶnetimi ile de paylaştık. Sayın Başbakan’a bu gƶrevi bu nedenlerle kabul etmeyeceğimizi bildirmiş olacağız.”[58]
Yine EMEP GYK Ć¼yesi Mustafa YalƧıner de, twitter hesabından “Bir sosyalist, hiƧbir ‘ulvi’ gerekƧeyle, geƧici ya da değil, bir gerici burjuva halka karşı saldırganlık hĆ¼kĆ¼metinde yer almaz,” dedi![59]
Tam da bu tabloda Levent TĆ¼zel (ve EMEP)’in tavrı konusunda Erdal Karayazgan, “Selahattin Demirtaş (ve MYK) temeli olan bir yaklaşım ile seƧim hĆ¼kĆ¼metinde gƶrev alınması kararı aldı. Levent TĆ¼zel de temeli olan başka bir yaklaşım ile kendi demokratik hakkını kullanarak gƶrevi kabul etmedi. Aklın yolunun bir olmadığının ‘doğallığına’ (farklıların ve farklılıkların olduğu gerƧeği) tanık oluyoruz.
AKP de (yani Erdoğan) sanki her bakanlık teklifinin kabul edilmesi zorunluluğu varmış gibi ‘totaliter’ ve de her zamanki fırsatƧı ve etiğin/ ahlĆ¢kın en dip noktasının bile altında (eksi durumunda) olan ‘siyaset’ anlayışıyla bunu beklendiği gibi kullanmaktan (yani başka bir isim vermekten imtina ederek) her zamanki pervasızlığı ile kaƧınmadı.
HDP değil AKP (Erdoğan) pas pas oldu bana gƶre. Reel siyasettir AKP (Erdoğan) kazanƧlı Ƨıkmış olabilir. (bir bakanlığı daha elde etmiş olabilir vb.) AKP’ye (Erdoğan) belirsiz bir ‘kazandırmama’nın karşılığı Levent TĆ¼zel’in demokratik hakkı olarak kabul edemediği bir kararı ‘zor’ altında (Parti kararının parti Ć¼yesine baskın Ƨıkması) uygulaması olabilir mi?”[60] derken; Murat Ƈakır da Ƨok haklı olarak ekliyordu:
Devlet, HDP’nin başarısını engelleyemediği iƧin yeni bir manevra ile HDP’yi sisteme entegre etmeye Ƨalışıyor. HĆ¢lbuki HDP’nin yapması gereken seƧim sĆ¼recinde ve sonrasında yaşanan politik gelişmeleri dikkate alarak SeƧim HĆ¼kĆ¼metinin meşru olmadığını ilan etmek ve sine-i millete dƶnmektir. Parti olarak meşru sayılmayan uygulamalar sonucunda, bĆ¼tĆ¼nsel bir senaryonun parƧası olarak oluşturulan bu hĆ¼kĆ¼mete katılmak doğru değildir. HDP aƧısından bunun pratiği ise 7 Haziran seƧimlerinin meşru sonuƧlarının devlet tarafından yok sayılarak, burjuvazinin bu Ƨarpık demokrasi anlayışını halklar nezdinde deşifre etmek, 1 Kasım seƧimleri iƧin yerellerde bĆ¼tĆ¼n gĆ¼cĆ¼yle, TĆ¼rkiye’nin tĆ¼m barış ve demokrasi gĆ¼Ć§leri, onların siyasal ƶrgĆ¼tleri ile en geniş ittifakı sağlayarak oy oranını yĆ¼kseltmek iƧin aktif bir seƧim kampanyası yĆ¼rĆ¼tmektir. Aktif bir seƧim kampanyası, yerellerde Halkların Demokratik Meclisleri’nin oluşturulması, Demokratik Halk Ä°ktidarının nĆ¼velerinin oluşturulması ve bu organlar ile seƧim kampanyalarının yĆ¼rĆ¼tĆ¼lmesidir. 
Bazıları bizi ‘politik vizyonumuzun darlığı’ ile suƧlayabilirler. Politik vizyonun genişliği ve darlığı onun sınıfsal analizine bağlıdır. Biz, aktif, kıvrak, popĆ¼ler ve gĆ¼ncel politikaya mĆ¼dahale eden bir siyaset tarzına kesinlikle karşı değiliz. Belirleyici olan onun niteliği ve ilkeselliğidir, biƧimi değildir. 
Bu anlamda EMEP MYK’sının Levent TĆ¼zel arkadaşımıza yapılan bakanlık ƶnerisi ile ilgili olarak almış olduğu kararı da yerinde buluyoruz. Levent TĆ¼zel yanlış yapmamıştır. Evet, kendisi HDP Milletvekilidir ve HDP PM Ć¼yesidir. Ancak buradan yanlış sonuƧlar Ƨıkarmamak gerekir. EMEP, HDP bileşeni değildir, HDK bileşenidir.”[61]
GerƧekten de KĆ¼ltĆ¼r Bakanı YalƧın TopƧu’nun, iki HDP’li bakan iƧin “ya istifa etsinler, ya azledilsinler” dediği;[62] “GeƧici hĆ¼kĆ¼met iƧin Başbakanlık, istisnalar haricinde tĆ¼m kamu kurum ve kuruluşlarındaki naklen veya aƧıktan atamaları durdurdu. Ä°lk seƧim hĆ¼kĆ¼metinde yer alan bakanlar ‘takdirlerine dayalı’ hiƧbir atama yapamayacak,”[63] notunun dĆ¼ÅŸĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼; “Ben HDP’yle koalisyonu doğru bulmadım, tavırlarından dolayı. BarÄ±ÅŸĆ§Ä±l bir siyasete geƧmedikƧe bizim HDP’yle işimiz yoktur. HDP TĆ¼rkiye’yi kardeş kavgasının eşiğine getirdi. Biz HDP seƧmenine saygıda kusur etmeyiz. Anayasal bir zorunluluk olarak o partiden 3 isme teklif gƶtĆ¼rdĆ¼k,”[64] diyen Başbakan Davutoğlu’nun Bakanlar Kurulu listesini aƧıkladıktan sonra HDP’li iki bakanın gƶrev alanlarına gƶnderme yaparak “Bakalım kendi arkadaşlarının başında olduğu bir bakanlığın yatırımlarına ‘savaş barajları’ demeyi sĆ¼rdĆ¼recekler mi?”[65] sorusunu dillendirdiği dizaynda geƧici hĆ¼kĆ¼mette HDP’lilerin ne yapıp, yapamadığı herkesin malumu ve olan sakın estetize edilip, abartılmasın!
Nihayetinde HDP’li bakanlar MĆ¼slĆ¼m Doğan ve Ali Haydar Konca istifa etti[66] ve istifa eden HDP’li Bakan hakkında Figen YĆ¼ksekdağ, “Ä°ki bakanın kararı oldukƧa doğru ve yerinde bir karardır,” derken; partilerinin bilgisi ve onayı dahilinde bu kararı alan her iki bakanın, “HĆ¼kĆ¼metin uyguladığı savaş koşullarının giderek ağırlaşması” ve “HDP’li iki bakanın karar mekanizmalarına dahil edilmemesi” nedeniyle istifa ettikleri aƧıklandı![67]
Bakanlar Kurulu toplantısı sĆ¼rerken istifa edip, Cizre ve Varto’daki Ƨatışma ortamını istifalarına gerekƧe olarak sunan[68] HDP’li AB Bakanı Ali Haydar Konca ile Kalkınma Bakanı MĆ¼slĆ¼m Doğan geƧici hĆ¼kĆ¼mette ne yaptı?
Mesela AB Bakanı Ali Haydar Konca, “SeƧim HĆ¼kĆ¼meti’nde bakan olarak yer almamızın nedeni, tam da iƧinden geƧtiğimiz bu Ƨatışmalı ortamı durdurmak Ć¼zerinedir. Bir an evvel, hemen bu sokağa Ƨıkma yasakları dahil, bƶlgedeki gĆ¼venlik odaklı yaklaşımların son bulması, operasyonların bitirilmesi ve ellerin tetikten Ƨekilmesi gerektiğini dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼yoruz. DerhĆ¢l bu yaklaşımlar son bulmalı, yeniden barış ortamına dƶnebilmenin ortamını yaratmaya Ƨaba gƶstermeliyiz… ƖnĆ¼mĆ¼zdeki ilk Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuyu gĆ¼ndeme getireceğimizi ve bir sonuƧ alıncaya kadar konuyu gĆ¼ndemde tutacağımızı ifade etmek isteriz.”[69] “HDP’nin komplolarla barajın altına itilmesi TĆ¼rkiye’nin bƶlĆ¼nmesini getirecektir,”[70] dedi demesine de, sonuƧta bunlar sadece denilmiş oldu!
Tıpkı, “Bakanlığımız sĆ¼resince, haksız, adaletsiz, halktan ve emekten yana olmayan politikalar terk edilecektir,” vurgusuyla akan kanın durması ve barışın tesisi konusuna ƶnem verdiklerini, bu kapsamda Bakanlar Kurulu’nda gĆ¼ndeme getireceklerini ifade edip, “AraƧ ve makinelerin yakılmasına karşıyız,”[71] diye eklemeyi ihmal etmeyen MĆ¼slĆ¼m Doğan gibi.
Ć‡Ć¼nkĆ¼ “Bakanlar Kurulu toplantısında ‘Ne oldu da Ƨatışma başladı?’ diye sordunuz mu?” sorusuna Kalkınma Bakanı MĆ¼slĆ¼m Doğan, “Bƶyle bir fırsat olmadı. Bakanlar Kurulu’nda belli konular ele alındı. Eğitim ve bĆ¼tƧeyle ilgili gƶrĆ¼ÅŸmeler oldu. Ama ƶzel gƶrĆ¼ÅŸmelerimizde ifade ettik. Bunun neden kaynaklandığını devlet bilmek zorunda. Ortak vatanımızda barış iƧinde yaşama koşullarını yaratmak zorunda. Bunu biz de sorguluyoruz. 7 Haziran ƶncesi şartlar neden bir tarafa bırakıldı? Bakanlar Kurulu toplantısında bu konu bire bir gĆ¼ndeme gelmedi,”[72] yanıtını verecekti!
TĆ¼m bunlar bƶyleyken; şu an itibariyle yazdıklarına bin pişman olduğunu dĆ¼ÅŸĆ¼ndĆ¼ÄŸĆ¼m Tuncay Yılmaz, “Ä°stanbul Milletvekilimiz Levent TĆ¼zel, Kocaeli Milletvekilimiz Ali Haydar Konca ve Ä°zmir Milletvekili MĆ¼slĆ¼m Doğan arkadaşlarımızın seƧim hĆ¼kĆ¼metine girmeyi kabul etmeleri ve bakanlıkları iktidar yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸĆ¼mĆ¼zĆ¼n yeni bir etabı olmuştur. DĆ¼zen gĆ¼Ć§leri her tĆ¼rlĆ¼ engelleme Ƨabasına rağmen HDP’nin iktidar yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼ durduramıyorlar. Şimdi seƧim hĆ¼kĆ¼metinin bakanlar kurulunda yer alacak Ć¼Ć§ arkadaşımız seƧim sonrasının kalıcı hĆ¼kĆ¼metinde yer almaya devam edecekler ve Erdoğan Ƨetesinin dƶkĆ¼ntĆ¼leri o alanı terk etmek zorunda kalacaklar,”[73] derken; “HDP bir savaş kabinesinde mi?”[74] “Vurun HDP’ye, kırılsın beli!”[75] nidalarıyla Aydın Engin’in zırvası da ÅŸĆ¶yleydi:
Şimdi anayasa gereği bir seƧim hĆ¼kĆ¼meti kurulacak… Anayasa gereği bu hĆ¼kĆ¼mette HDP’li 3 milletvekili de yer alacak. Bakanlar Kurulu’nda herhangi bir dĆ¼men Ƨevrilmeye kalkışıldığı anda 3 HDP milletvekili bunu anında biz yurttaşlara aktaracak. Birisi hĆ¼kĆ¼meti Beştepe’den idare etmeye kalkışıldığında “Hooop dedik efendi” denecek ve dikensiz gĆ¼l bahƧesinde siyaset yapmaya Ƨabalayan o zat mosmor olacak… Yani şu iƧimizin karardığı gĆ¼nlerde birazcık da olsa keyifleneceğimiz gĆ¼nler bizi bekliyor. MĆ¼jdeyi benden aldınız. Haydi hep birlikte: Keh keh…[76]
Bu kadar da değil, TĆ¼zel’in tutumu Ć¼zerine Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın da, şunları kaleme alabildi:[77]
“Şimdi muhtemelen Erdoğan ÅŸĆ¶yle yapacaktır. Levent TĆ¼zel’in yerine başka bir HDP’li değil; HDP ile hiƧbir ilgisi olmayan başka birini atayacaktır… Ä°nşallah Erdoğan bƶyle davranmaz. Ä°nşallah basireti bağlanır da başka bir HDP’li atar… Ä°nşallah Erdoğan Leven TĆ¼zel’in yerine başka bir HDP’liyi gƶrevlendirir de HDP’yi iyice paspas etmez”![78]
Kabul edilmelidir ki orta yerde parlamentarist bir pragmatizm sƶz konusudur!
Ve bu konuda KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Eşbaşkanlığı, HDP’li vekillerin kabineye girmesinin kendileri aƧısından durumu değiştirmeyeceği vurgusuyla, “Şimdi bu ortamda hangi seƧimden, seƧim sĆ¼recinden, seƧim hĆ¼kĆ¼metinden sƶz edilebilir? Normal bir zamanda anayasanın hĆ¼kmĆ¼ olan farklı partilerden oluşan bir seƧim hĆ¼kĆ¼metinden sƶz edilebilirdi... Bir iki HDP milletvekilinin bu seƧim hĆ¼kĆ¼metinde olması bu hĆ¼kĆ¼meti anayasa gereği oluşmuş bir seƧim hĆ¼kĆ¼meti hĆ¢line getirmeyecektir... Şu anda tĆ¼m demokrasi gĆ¼Ć§lerinin gƶrevi, KĆ¼rt halkının kendi kendini yƶnetmesine saldıran AKP hĆ¼kĆ¼metinin bu politikalarına karşı mĆ¼cadele etmek ve mĆ¼cadeleyi yĆ¼kseltmek olmalıdır,”[79] derken; 1 Kasım seƧimlerinde HDP listesinden aday gƶsterilmeyen Levent TĆ¼zel de haklı olarak ekledi: “Bakanlığı kabul etmediğim iƧin aday gƶsterilmemem eleştirilecek bir durum”![80]

KABULLENEMEDİĞİMİZ REEL POLİTİKER PRAGMATİZM

Kabul edilmemesi gereken bir reel politiker pragmatizmle yĆ¼z yĆ¼zeyiz!
HDP Eş Genel Başkanı Figen YĆ¼ksekdağ, sivil toplum ƶrgĆ¼tleri tarafından Ankara’da 17 EylĆ¼l 2015’de yapılan yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸte bayrağın sembol olarak kullanılmasına tepki gƶsterip, “Bizim karşı Ƨıktığımız, itiraz ettiğimiz şey, bayrağın, bayrağın kutsiyetinin ve bayrağın birleştirici değerlerinin ırkƧılığa, şovenizme ve devlet terƶrĆ¼ne alet edilmesidir. O bayrağın alında, kızılında KĆ¼rt’Ć¼n, TĆ¼rk’Ć¼n, Laz’ın, Ƈerkez’in, bĆ¼tĆ¼n TĆ¼rkiye halklarının kanı var. O bayrağın kızılı oradan gelmiş. O bayrağın kızılının gƶlgesini TĆ¼rkĆ§Ć¼lĆ¼klerine, kafatasƧılıklarına, faşizmlerine alet etmeye kalkmasınlar. Bu halklarının kanının oluşturduğu bayrağını bir ulus adına başka bir ulusa karşı kimse kullanamaz. Biz o nedenle TĆ¼rk bayrağının kullanılmasını, bayrağın kutsiyetine ve değerlerine yapılmış bir hakaret gƶrĆ¼yoruz,” dedi![81]
Bunu kabul edebilir miyiz? Etmiyoruz![82]
Kalkınma Bakanı MĆ¼slĆ¼m Doğan, bayrak yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼n demokratik bir hak olduğunu belirtti![83]
Buna “Evet” demek mĆ¼mkĆ¼n mĆ¼? Elbette değil!
TBMM Genel Kurulu, 25. Dƶnem 2. Yasama Yılı aƧılışında HDP Ankara Milletvekili Sırrı SĆ¼reyya Ɩnder, Başbakan Davutoğlu’nun da PYD’ye teşekkĆ¼r ettiğini, bunun belgelerle kayıtlarda mevcut olduğunu belirterek, “O dƶnem Dışişleri Bakanlığı MĆ¼steşarı olan Sayın Feridun Sinirlioğlu ile birlikte ben SĆ¼leyman Şah TĆ¼rbesi’nin taşınmasını organize ettik.”[84] “Taşınma sonrası Davutoğlu Rojava’ya teşekkĆ¼r etti,”[85] dedi.
Bu iş size mi dĆ¼ÅŸtĆ¼? Keşke dĆ¼ÅŸmeseydi! Ve keşke T.C.’nin “alengirli” işlerinin ihalesine, hatta “dĆ¼zen-iƧi” bir misyona bu denli hevesli olmasanız!
“HDP’li Celal Doğan Erdoğan’la gƶrĆ¼ÅŸtĆ¼”…[86]
“Erdoğan’la yaptığı gƶrĆ¼ÅŸmesine ilişkin olarak, Tayip bey, ‘ƇƶzĆ¼m sĆ¼recinden vazgeƧmedim ama kırgınım’ dedi.”[87] “Kimse AKP ile mĆ¼zakere etmiyor. MĆ¼zakere, Cumhurbaşkanı ile partiler arasında oluyor,”[88] deyip; “HDP şiddetle, silaha el vurduğu zaman o partide olmam”[89] vurgusunun altını Ƨizen (7 Haziran 2015 seƧimleri ƶncesi CHP’den ayrılarak HDP’ye geƧen!) HDP G. Antep Milletvekili Celal Doğan’ın Erdoğan ile gerƧekleştirdiği sĆ¼rpriz gƶrĆ¼ÅŸmenin parti yƶnetiminin bilgisi dahilinde olduğu belirtildi.[90]
Erdoğan’ı meşrulaştırmaktan başka neye yaradı? Olmasaydı keşke!
HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, 14 Ağustos 2015 tarihinde “Sayın Cumhurbaşkanım” hitabıyla Erdoğan’a yazdığı mektupta barışın tekrar tesis edilmesi iƧin rol oynaması Ƨağrısında bulunarak ekledi:
“Şu anda mensubu olduğum ve siyasi mĆ¼cadelemi bĆ¼nyesinde sĆ¼rdĆ¼rdĆ¼ÄŸĆ¼m Halkların Demokratik Partisi’ni ve O’nun Eş Başkanlarını siyasi rakip olarak gƶrmenizin, bu saatten sonra Ć¼lke Ƨıkarları ile bağdaşmadığı kanaatini taşıyorum…
HDP hiƧ bir silahlı yapının siyasi uzantısı ve kolu değildir.IRA-Sınn Fein ilişkisine benzer bir ilişkinin HDP-PKK arasında da olduğunu dĆ¼ÅŸĆ¼nmek yanlıştır, yanıltıcıdır.
Bu durum HDP’yi savunma adına ortaya koyduğum bir tespitten Ƨok bir realiteyi ifade etmektedir.
Zira Partimiz; ‘PKK’ye silah bıraktırabilecek olan parti biziz’ de demiştir. Ancak bunun altı boş Ƨağrılarla olamayacağını da ifade etmiştir.”[91]
Ya sonra mı? Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, Cumhurbaşkanı’na hitaben yazdığı aƧık mektuba Saray’dan bir ses gelmezken, “ƇƶzĆ¼m masası yeniden kurulur mu?” sorusunu, “HDP erken seƧimde almış olduğu oyu korur veya artırırsa AKP’nin yeniden tek başına iktidar olma sĆ¼reci sona erer ise evet kurulur,” diye yanıtladı![92]
Bu ne perhiz, bu ne lahana… demezler mi?
Son bir şey daha: Vay Celal Doğan’dan, Dengir Mir Mehmet Fırat’dan medet uman barışa!

ELEŞTİREL HDP DEĞERLENDİRMELERİ

HDP konusunda, onları doğrudan etkilemese de birƧok eleştiri sƶz konusudur.
Ɩrneğin Ɩmer Ağın, “HDP devrimci duruşunu gĆ¼Ć§lendirmelidir!”[93] ya da Metin Yeğin, “Liberal sƶylem olayları aƧıklamaya yeterli değil. Liberallere gƶsterilen ‘teveccĆ¼h’ ise tamamen gereksiz. HDP de, KƖH de, sol da liberal sƶylemden kurtulmak zorundalar”[94] veya Murat Ƈakır, “AKP, CHP ve MHP esas itibariyle sermaye fraksiyonlarının Ƨıkarlarını gƶzeten bir siyaseti temsil etmektedirler. HDP ise bu cephe karşısında Gezi ve KobanĆŖ ‘ruhlarını’ birleştiren bir alternatif potansiyeli iƧerisinde barındırmaktadır. Bu potansiyeli ete-kemiğe bĆ¼rĆ¼ndĆ¼rmek; barÄ±ÅŸĆ§Ä±l, demokratik, eşitlikƧi, sosyal ve ekolojik yƶnelimli halklar hareketine dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmek, en başta HDP bileşenlerinin sorumluluğundadır. Sokağın gĆ¼cĆ¼nĆ¼ kullanabilen, iÅŸĆ§i sınıfının - ƶrneğin metal iÅŸĆ§ilerinin direnişi ile kimlikler ve milliyetler sorununun ƧƶzĆ¼mĆ¼nĆ¼ birleştiren, emperyalist stratejilere ve kapitalist sƶmĆ¼rĆ¼ye karşı Ƨıkan bir HDP, halkların gerƧek alternatifi hĆ¢line gelebilir. HDP ayaklarını yere basmalıdır, aksi takdirde dĆ¼zenin Ƨarklarından birisi olmaktan kurtulamayacaktır,”[95] tĆ¼rĆ¼nden iƧeriden eleştirilerini dillendirirlerken; Mustafa Pekƶz de, şunların altını Ƨiziyordu:
“7 Haziran seƧimlerinde gĆ¼Ć§lĆ¼ Ƨıkan ve hatta seƧimlerin tek galibi sayılan HDP, tuhaf bir şekilde edilgen kaldı ve politik sĆ¼rece mĆ¼dahalede beklenilen etkiyi gƶsteremedi. HDP henĆ¼z bir parti gibi hareket edemiyor. Kurumsal yapılarını işletmede ciddi sıkıntılar yaşıyor. 7 Haziran seƧimlerinde olduğu gibi bugĆ¼n de seƧim Ƨalışmalarının ƶnemli bir kısmı Selahattin Demirtaş’ın sırtında yĆ¼rĆ¼yecek gibi gƶrĆ¼nĆ¼yor. 80 milletvekili olan bir parti olarak toplumsal dinamikleri harekete geƧirmede beklenilen refleksleri gƶsteremiyor. Kendi misyonunu oynamayan ve politik bir merkez kurmada ciddi sıkıntılar yaşayan HDP, devletin Ƨok yƶnlĆ¼ saldırılarına karşı halkın toplumsal tepkisini yeterince harekete geƧiremiyor, dahası bƶylesi bir rol Ć¼stlenme sorumluluğundan kaƧıyor izlenimini veriyor. YĆ¼zde 13 oy almış bir partinin savaşa karşı gĆ¼Ć§lĆ¼ bir barış refleksi gƶstermesi son derece ƶnemli olmasına rağmen, buna yƶnelik ciddi bir politik karşı koyuşu ƶrgĆ¼tlemiyor. Ɩrneğin devletin topyekĆ»n savaş gerekƧesi hĆ¢line getirdiği SuruƧ katliamını ne iƧ kamuoyunda ne de uluslararası alanda gĆ¼ndemleştirebildi. TĆ¼rkiye’nin politik gĆ¼ndeminin merkezine konulması gereken bu katliam bir ay iƧerisinde fiilen unutuldu.
HDP, seƧimlerden sonra belirlemiş olduğu politikaların birƧoğunda yanlış bir yƶnelim iƧerisine girdi. Politik yƶnelimlerinin hatalı olmasının Ƨok ƶtesinde sistemle ilişkilenişi esas alan bir hatta ilerliyor. Bu bakımdan HDP’nin yanlışlarına dikkat Ƨekmek hem gerekli hem de bir gƶrevdir.
Birincisi, HDP’nin rejimin ƶnemli isimlerinden biri olan Celal Doğan’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gƶrĆ¼ÅŸmeye gƶndermesi bĆ¼tĆ¼nĆ¼yle yanlıştı. Doğan kendi kafasına gƶre gitmedi, Eş Başkanların bilgisi dahilinde Erdoğan ile gƶrĆ¼ÅŸmeyi gerƧekleştirdi. Erdoğan, her parti iƧerisinde devletin geleneksel Ƨizgisine yakın olanları tercih etti ve bƶylelikle aslında kendi pozisyonunu meşrulaştırdı. SeƧimlerde kendisi hakkında sƶylenilenlerin ne kadar geƧersiz olduğunu partilere kabul ettirdi. Ayrıca Celal Doğan neden HDP’den aday oldu? Bu soruya verilecek yanıt, aynı zamanda HDP’nin devlet tarafından denetlenmesi ve sistem iƧerisine Ƨekilmesi bakımından Ć¼zerinde dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼lmesi gereken Ƨok ƶnemli bir nokta. Bu nedenle Mart 2015’te yayımlanan makalemde Celal Doğan’ın aday gƶsterilmesinin yanlış olduğuna dikkat Ƨekmiştim. BugĆ¼n de aynı dĆ¼ÅŸĆ¼ncemi koruyorum.
Ä°kincisi, Figen YĆ¼ksekdağ’ın bĆ¼tĆ¼n koalisyon gƶrĆ¼ÅŸmelerine aĆ§Ä±ÄŸÄ±z değerlendirmesi ve daha sonra iki Eş Genel Başkan’ın AKP-CHP Koalisyonuna destek veririz aƧıklamaları yanlıştı. HDP, sorunların ƧƶzĆ¼mĆ¼nĆ¼ sistemin iki ƶnemli partisi arasındaki koalisyon Ć¼zerinde olacağına kendisini ikna etti. Ɯzerinde yĆ¼kseldiği toplumsal dinamikleri canlı tutmak yerine, egemen sınıfların belli bir kesiminin ‘uzlaşıcı’ gƶrĆ¼nmesi ve mutlaka olası bir ‘koalisyon iƧerisinde yer alması gerektiği’ uyarısının etkisi altında kaldı. Ä°ktidar gĆ¼cĆ¼ olan AKP ile iktidardan pay almak isteyen CHP’nin sistemin sĆ¼rekliliği bakımından stratejik politikaları esasen aynıdır. Bunlara destek vermenin kimseye bir yararı olmayacağı Ƨok aƧıktır.
ĆœĆ§Ć¼ncĆ¼sĆ¼ HDP’nin geƧici hĆ¼kĆ¼mete bakan vermesi de son derece yanlış ve politik sonuƧları da ağır olan bir sĆ¼recin başlangıcı olarak gƶrmek gerekir. GĆ¼ndemde olan seƧim hĆ¼kĆ¼meti değil, savaşı yoğunlaştıracak ve toplumsal muhalefeti bastırmakla gƶrevlendirilmiş bir teknokrat bakanlar kuruludur. HDP, hĆ¼kĆ¼mete iki temsilci vererek Erdoğan tarafından organize edilen ve savaş politikalarına ağırlık verecek olan teknokrat hĆ¼kĆ¼metini meşrulaştırdı. Ä°ki HDP’li bakanın, devir-teslim işlemi yaptırmaması veya kırmızı plakalı arabaya binmemesinin ciddi bir değişim olarak gƶsterilmesi de Ƨok basit ve tuhaf bir davranıştır…
DƶrdĆ¼ncĆ¼sĆ¼, uzlaşma ve birleştirici kavramlarını uygun yerde ve zamanda kullanmayan, bunu daha Ƨok sistem dışında kalan ve demokrasi mĆ¼cadelesinde yer alan kurumsal yapılar arasında geliştirmek yerine parlamentoda sistem partileri arasındaki uzlaşıya indirmek de son derece yanlış ve tehlikelidir. Politika belirli ilkeler ve değerler iƧerisinde yapılır. Ɩrneğin egemen sınıfların bir kesiminin taleplerini dikkate alarak uzlaşıcı gƶrĆ¼nmek iƧin sistemin en ƶnemli iki partisinin kuracağı koalisyona destek vermeyi savunmak, bugĆ¼nkĆ¼ rejimi kılcal damarlarına kadar desteklemektir. Bunu ‘parlamentoda politika yapıyoruz, toplumda gelen talepleri dikkate alıyoruz’ gibi bir bakış aƧısıyla savunmaya Ƨalışmak da, sistem partilerine benzemektir...
Beşincisi, HDP, KĆ¼rtlere yƶnelik Ƨok yƶnlĆ¼ sĆ¼rdĆ¼rĆ¼len savaşa karşı 80 milletvekiliyle iƧte ve uluslararası alanda aktif bir rol Ć¼stlenmesi gerekirken oldukƧa pasif ve kendiliğindenci bir politika izliyor. Hemen her gĆ¼n KĆ¼rtlerin seƧilmiş yerel yƶneticileri tutuklanıyor. Belediye Eş Başkanları, HDP ve DBP yƶneticilerinin tutuklanmaları ƶyle sıradanlaşmış ki haber değer bulunmuyor. Bunlar halkın yereldeki temsilcileridir, halkın gerƧek iradesini temsil ediyorlar. Ancak HDP, bu tutuklamalara karşı gerekli politik refleksi ƶrgĆ¼tleyemiyor. Hatta biraz ağır olacak ‘yok hĆ¼kmĆ¼nde’ sayıyor.
Altıncısı, 7 Haziran’da TĆ¼rkiye’nin iƧ politik dengeleri ve iktidar Ƨatışması nedeniyle egemen sınıfların bir kesimi belki de bir kereye mahsus olmak Ć¼zere HDP’yi destekledikleri biliniyor. HDP, bu desteği sĆ¼reklileştirmek isterken, karşıdaki gĆ¼Ć§ler ise HDP’nin bĆ¼tĆ¼nĆ¼yle sistem iƧerisine Ƨekilmesinde ısrar ediyor. Bunun en somutlaşmış biƧimi de KĆ¼rt Hareketiyle arasına mesafe koyması ve ondan bağımsız hareket ettiğini gƶstermesidir. HDP, bu modaya uymuş olacak ki, gƶrĆ¼ÅŸmeleri bĆ¼tĆ¼nĆ¼yle sonlandıran, ateşkesi tek taraflı bozan ve savaşa karar veren devlete yƶnelik politikalarını Ƨok daha aktifleştireceğine PKK’ye yƶnelik eleştirel sƶylemlerini arttırmaya başladı. S. Demirtaş’ın PKK’ye Ƨağrı yaparak ‘ama’sız silahların bırakılmasını dillendirmesi ne anlama geliyor?”[96]
Bunlara Celal BaşlangıƧ’ın, “Haziran 2015 seƧiminin bildirgesinin aƧıklanmasından tam 163 gĆ¼n geƧmişti ve HDP’nin 2 Ekim 2015 tarihinde 1 Kasım seƧimleri bildirgesinin bir ƶnceki bildirgeyle 2 Ekim 2015 tarihli arasındaki en bĆ¼yĆ¼k fark, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ne yapılacağı konusuydu.
21 Nisan’da bildirgede yer alan ilgili maddeyi YĆ¼ksekdağ okumuştu: ‘Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılarak devletin din ve inanƧ alanından elini Ƨekmesi sağlanacak.’
Diyanet İşleri’ni kaldırma konusu HDP iƧinde de Ƨok tartışılmıştı. AKP sƶzcĆ¼leri tarafından da ağır biƧimde eleştirilmişti HDP. Ancak okunan bildirgede gƶrĆ¼ldĆ¼ ki, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ‘kaldırmak’ yerine her inancın temsil edileceği Din ve Ä°nanƧ İşleri Kurulu’na ‘dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmek’ ƶnerisi geliştirilmişti. Anlaşılan tartışmalar ve eleştiriler bu bildiride dikkate alınmıştı,”[97] diye formĆ¼le ettiği konuda şunlar da eklenmeli:
“Dini, devletten devleti de dinden ƶzgĆ¼rleştirecek ƧƶzĆ¼m ƶnerisi yok. Tek mezhepli devletten, Ƨok dinli devlete yol aƧan yaklaşımlar var. ÅžĆ¶yle ki; HDP ‘Diyanet İşleri Başkanlığı ‘Din ve Ä°nanƧ İşleri Kurulu’ olarak yeniden yapılandırılacak’ diyor ama bu kurulun sivil mi, ƶzerk mi yoksa kamu kurulu mu olduğunu belirtmiyor.
‘Devletin din ve inanƧ alanından elini Ƨekmesi sağlanacak, din ve inanƧ işleri topluma, inanƧ sahiplerine bırakılacak’ diyor ama sonraki paragrafta 150 bin SĆ¼nnĆ® Ä°mamı ilgilendiren ‘Diyanet İşleri Ƨalışanlarının ƶzlĆ¼k hakları korunacak’ diyerek dinin finansmanını kamuya ait ‘diyanet bĆ¼tƧesi’ Ć¼zerinden korumayı taahhĆ¼t ediyor. Bu ise ciddi bir Ƨelişki barındırıyor.
HDP’nin ‘Din ve Ä°nanƧ İşleri Kurulu inanƧ topluluklarının temsilcilerinden oluşacak, aralarındaki ilişkiyi dĆ¼zenleyecek ve koordinasyonu sağlayacak’ tutumu ile CHP’nin ‘Devlet tĆ¼m inanƧlara ve bireysel tercihlere eşit mesafede duracak, Diyanet İşleri Başkanlığı Ƨoğulcu ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturulacak’ tutumları farklı ifadelerle dile getirilmiş olsa da, ƶz itibariyle Ƨok benzerlik taşıyor.
HDP devlet kurumu olan ‘Diyanet’in’ ya da ‘Din ve Ä°nanƧ İşleri Kurulu’nun, ’din, teoloji Ć¼retim’ faaliyetine ilişkin tek bir sƶz sƶylemezken, HDP Din ve Ä°nanƧ İşleri Kurulu iƧin ‘din siyaseti Ć¼reten bir kurum olmayacak’ derken, CHP de benzer bir anlayışı savunarak ‘Diyanet gĆ¼ndelik siyasetin dışında tutulacaktır’ diyor. Bunu sƶylemek tek başına yetersiz. Bu yeni bir şey de değil. Mevcut Anayasanın 136. Maddesine gƶre ‘Diyanet İşleri Başkanlığı, lĆ¢iklik ilkesi doğrultusunda, bĆ¼tĆ¼n siyasĆ® gƶrĆ¼ÅŸ ve dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼ÅŸlerin dışında kalarak’ hizmet vermesini buyurmuş. Fakat varlığı laikliğe aykırı olan Diyanet hiƧ bir zaman siyasetin dışında kalmamıştır.
Diyanetin adı değişse de, mezhepƧi yapısı Ƨoğulcu ve kapsayıcı hĆ¢le getirilse de, devletin kurumu olarak kaldığı sĆ¼rece, TĆ¼rkiye gibi bir Ć¼lkede Ƨoğunluk inancına dayalı siyasetin ve iktidarların vesayetinden kurtulma şansı ve imkĆ¢nı olmaz.”[98]
Eleştiriler daha da Ƨoğaltılabilir. Ancak en hayatilerinden birini daha belirterek ilerleyelim!
V. Ä°. Lenin’in, “Emperyalizmin mĆ¼mkĆ¼n olan en kısa tanımını yapmak gerekseydi, emperyalizm, kapitalizmin tekelci aşamasıdır derdik. Bu tĆ¼r bir tanım en ƶnemli Ć¶ÄŸeyi iƧermiş olurdu, zira bir yandan, mali sermaye, Ƨok bĆ¼yĆ¼k birkaƧ tekelci bankanın banka sermayesinin, tekelci sanayi birliklerinin sermayesiyle birleşmesidir; ƶte yandan, dĆ¼nyanın paylaşılmasında, herhangi bir kapitalist devletƧe el konulmamış topraklara kolayca yayılan sƶmĆ¼rge siyasetinden, tamamıyla paylaşılmış yeryĆ¼zĆ¼ topraklarının tekel hĆ¢line gelmesi iƧin uygulanan sƶmĆ¼rge siyasetine geƧişi ifade etmektedir.”
“Gerek sƶmĆ¼rgecilik gerekse emperyalizm, kapitalizmin son aşamasından, hatta kapitalizmden ƶnce de vardı. Kƶlelik Ć¼zerine kurulu olan Roma da sƶmĆ¼rgeci bir siyasal Ƨizgi izlemiş ve emperyalizm uygulamıştı. Fakat sosyo-ekonomik şekillenmeler arasındaki temel farkı gƶrmezden gelerek ya da geri plana iterek emperyalizm Ć¼zerine ‘genel’ mĆ¼lahazalarda bulunmak, bizi, tıpkı “bĆ¼yĆ¼k Roma ile bĆ¼yĆ¼k Britanya” mukayesesi gibi en anlamsız klişelerin ya da ‘bĆ¼yĆ¼k’ lafların esiri yapar. Zira kapitalizmin ƶnceki aşamalarında bile kapitalist sƶmĆ¼rge siyaseti, mali sermayenin sƶmĆ¼rge siyasetinden ƶzĆ¼nde farklıdır,”[99] diye tanımladığı kapitalizmin en yĆ¼ksek aşaması emperyalizm konusunda -ƶrneğin- tarih(imiz)e şu kayıtlar dĆ¼ÅŸĆ¼lmĆ¼ÅŸtĆ¼r:
Che Guevara’nın, “Bizim her eylemimiz emperyalizm’e karşı bir savaş Ƨağrısı ve insanlığın dĆ¼ÅŸmanı ABD’ye karşı halkların birliği iƧin savaş marşıdır…” “Emperyalizm hayvanlıktır. O hayvan hiƧ doymak bilmez o ulusal sınırları bilmez. Hitler’in hayvan orduları gibi, Kuzey Amerika’nın hayvanları gibi, BelƧika’nın emperyalistleri gibi... Ć‡Ć¼nkĆ¼ emperyalizmin ƶzĆ¼ insanları hayvana Ƨevirmektir, delirmiş kana susamış birer hayvan”…
Deniz Gezmiş’in, “BugĆ¼n ezilen halkların tek ve ortak dĆ¼ÅŸmanı emperyalizmdir”…
Yusuf Aslan’ın, “Savaşımız, Ƨağımızın yĆ¼z karası emperyalizme ve onun işbirlikƧilerine karşıdır”…
Ulaş BardakƧı’nın, “Emperyalizme ve oligarşiye silah Ƨektiğimizi ilan ettik. Bağımsız ve demokratik TĆ¼rkiye iƧin”…
Hugo ChĆ”vez’in, “ABD emperyalizmi tarihi gƶrdĆ¼ÄŸĆ¼ en sapkın, en katliamcı, en ahlĆ¢ksız imparatorluktur”…
George Bernard Shaw’ın, “Kan kokusu almış bir kƶpek balığından daha tehlikelisi, petrol kokusu almış Amerikan emperyalizmidir”…
Bunlar bƶyleyken; HDP’nin (AB’den ABD’ye) emperyalizm konusunda suskunluğu kabul edilemez bir hĆ¢ldir. Ć‡Ć¼nkĆ¼ Ahmed Pelda’nın ifadesiyle, “Amerika tĆ¼m Ortadoğu’daki savaşta bĆ¼yĆ¼k pay sahibidir. Bunu isteyerek de yapıyor. Bu gĆ¼Ć§lerin birbiriyle didişmesini, Ƨatışmasını, kĆ¼Ć§Ć¼lmesini, yıpranmasını ve ABD’nin iradesini kabulĆ¼nĆ¼ bekliyor. Bunun iƧinde KĆ¼rdistan da ver elbet”![100]
Evet, evet, kabul edilemez bir hĆ¢ldir bu!
Tıpkı ‘The Daily Telegraph’ın, ‘PKK TĆ¼rkiye’yle Ƈatışmaları Bitirmek İƧin ABD’yle Gizlice GƶrĆ¼ÅŸĆ¼yor’ başlıklı haberinde, PKK’nın ABD’nin arabuluculuğuna sıcak baktığı da aktarılıp, Bayık’ın “ABD’nin TĆ¼rkiye ile aramızda arabuluculuk yapması gerektiği Ƨağrımı yineliyorum. Bize bir garanti verirlerse Ć¼zerimize dĆ¼ÅŸen rolĆ¼ yerine getiririz,”[101] sƶzlerini aktardığı hĆ¢lin de kabul edilemez olduğu gibi…
GeƧerken hatırlatalım: James Connolly, “Ä°ngiliz ordusunu yarın Ć¼lkeden Ƨıkarsanız ve yeşil Ä°rlanda bayrağını Dublin kalesine Ƨekseniz bile, eğer Sosyalist cumhuriyeti kurmaya girişmezseniz tĆ¼m Ƨabalarınız boşa gidecektir. Ä°ngiltere sizi yƶnetmeye devam edecektir. O sizi kapitalistleri, toprak beyleri, finansƧıları, bu Ć¼lkeye yerleştirmiş olduğu ve analarımızım gƶzyaşları ve şehitlerimizin kanlarıyla sulayarak yeşerttiği tĆ¼m bir dizi ticari ve bireyci kurumlarıyla sizi yƶnetmeye devam edecektir”…
V. Ä°. Lenin, “HĆ¼kĆ¼metlerinin başlattığı bir savaşın, ancak hĆ¼kĆ¼metler arasında bir savaş olarak biteceğine inanan ve bunun bƶyle olmasını isteyen bir burjuva; bĆ¼tĆ¼n hasım Ć¼lkelerin sosyalistlerinin ‘kendi’ hĆ¼kĆ¼metlerinin yenilgisini istemelerini ve bunu sƶylemeleri ‘gĆ¼lĆ¼nƧ ve saƧma’ bulur. Tersine bu tĆ¼r bir sƶz, sınıf bilincine varmış her iÅŸĆ§inin beslediği dĆ¼ÅŸĆ¼nceyi doğrular, ve bizim, bu emperyalist savaşı bir iƧ savaş durumuna Ƨevirme Ƨabalarımız ile aynı doğrultuda olur,” uyarısını yıllar ƶnce dillendirmişti ve bu uyarılar hĆ¢lĆ¢ da geƧerlidir…

PARLAMENTARÄ°ZM “AƇMAZI”NDA MEVCUT HƂL(Ä°MÄ°Z)

Aslı sorulursa; HDP’nin bu soru(n)larının ardında yatan parlamentarist sınırlarıdır!
Murat Ƈakır’ın -haklı olarak-, “Parlamentoda yer almak ayrı bir şeydir, parlamentarizm Ƨok farklı bir olgudur. Parlamento mĆ¼cadelesinin beslendiği kaynak parlamento dışı mĆ¼cadeledir. Belirleyici olan odur. Bu ikisinin uyumunu sağlamak ayrı bir meziyettir. Kantarın topuzunu hiƧ bir zaman elden kaƧırmamak gerekir,”[102] notunu dĆ¼ÅŸmesi boşuna değildir.
Ć‡Ć¼nkĆ¼ Nabi Yağcı gibilerin, “Ƈağımız kapitalizminde, ‘sĆ¼per-ego’ buyruğu -Badiou’nun deyişiyle- şu: Demokrasiyi kabul edeceksiniz! Etmemek yasak!”[103] uyarısını gƶrmezden gelerek hĆ¢lĆ¢ şunları diyebildiği bir aƧmazın orta yerindeyiz:
“Esas olarak parlamentonun etkin kullanımı Ć¼stĆ¼nde durmak istiyorum, zira bu durum geƧmişi değil esas olarak bugĆ¼nĆ¼mĆ¼zĆ¼ ilgilendiriyor ve ne olmalı sorusuna bir yanıt veriyor.
Parlamenter demokrasi konsepti, parlamenter mĆ¼cadele yƶntemleri, seƧimlere, parlamentolara (ulusal meclislere) katılıp katılmama konusu tĆ¼m dĆ¼nya solunun ƶteden beri Ć¼zerinde sonu gelmez tartışmalar yaptığı konulardır. Yakın zamanlara kadar solda baskın eğilim parlamenter mĆ¼cadele yƶntemlerine kƶtĆ¼ gƶzle bakmak, bunları revizyonist, oportĆ¼nist bir sapma olarak gƶrĆ¼p reddetmek olmuştur. Bir başka yanılgı ise parlamentoyu yalnızca bir ajit-prop kĆ¼rsĆ¼sĆ¼nden ibaret gƶrmekti.
Kısacası, parlamento ile halk, kamuoyu, parlamentoyla sokak arasındaki sayısız kƶprĆ¼leri, karmaşık ilişkileri; oy mekanizmasının ve parlamenter kurumların halk iƧin anlamını gƶz ardı etmek; bu karmaşık ilişkileri iƧlerine girerek, katılarak anlamak, analiz etmek yerine steril devrimcilik adına kolaycılığa kaƧıp reddetmek yada kĆ¼Ć§Ć¼msemek tĆ¼m dĆ¼nya solunun gelenekleşmiş yanlışıdır…
Ɩzet şu ki, ulusal meclisler ( parlamentolar) yalnızca egemen sınıfların/gĆ¼Ć§lerin kendi Ƨıkarlarını halkın gƶzĆ¼nde meşrulaştırma aracından ibaret değildir; parlamentolar ezilenlerin, sƶmĆ¼rĆ¼lenlerin, dışlanmışların Ƨıkarlarını, taleplerini de meşrulaştırabilir, ama bunun olabilmesinin koşulu gĆ¼Ć§lĆ¼ ve etkili bir demokratik muhalefetin hem parlamentoların iƧinde ve hem de dışında varolabilmesidir.”[104]
Yağcı yanılıyor! Parlamentarizm konusunda Karl Marx’ın, “Eskiyen şey, yeni edindiği biƧim iƧerisinde, kendisini onarmaya ve varlığını sĆ¼rdĆ¼rmeye Ƨalışır”; M. Bakunin’in, “Ekonomik eşitlik olmaksızın verilen politik eşitlik bir teranedir, bir sahtekĆ¢rlıktır, bir yalandır”; Amadeo Bordiga’nın, “Parlamentarizmi komĆ¼nizmin devrimci davası iƧin kullanma olanağı kalmamıştır,” uyarılarını “es” geƧmeden ƶncelikle ekleyelim:
Evet, V. Ä°. Lenin’in dediği gibi en gerici parlamentolarda bile Ƨalışılabilir, o alanlar bir kĆ¼rsĆ¼ olarak kullanılabilir. Evet, AKP’yi ve onunla ifadesini bulan topyekĆ»n saldırıları geriletmek, topyekĆ»n direnişle her zeminde bĆ¼yĆ¼tĆ¼lecek barikatlarla yanıt vermek doğrudur, gereklidir ve acil gƶrevler arasındadır.
Ć‡Ć¼nkĆ¼ burjuva parlamentarizmi kapitalist dĆ¼zene ƶzgĆ¼ politik temsil biƧimidir. Marksistlerin burjuva parlamentarizme ve demokrasisine yƶnelik ilkeli eleştirilerinden vazgeƧemeyecekleri gibi, komĆ¼nistler iÅŸĆ§i sınıfının her hangi bir parlamenter Ƨoğunluk elde etme yoluyla iktidarı alabilme olasılığının asla olmadığını savunurlar.
Ä°ÅŸĆ§i sınıfını iktidar hedefine ancak silahlı devrimci mĆ¼cadele taşıyabilir. Burjuva toplumunda ilk yıkılması gereken kapitalist mĆ¼lkiyetin temsili demokrasi formu, yanılsamasıdır. Parlamentarist temeller Ć¼zerinde ƶrgĆ¼tlenen temsili demokrasi illĆ¼zyonu aşılması gereken bir yozlaşmayken; aslolan iktidarın fethi fikrinin canlı tutulması ve ƶrgĆ¼tlenmesidir. Ć‡Ć¼nkĆ¼ devrim davası, tek cĆ¼mleyle kapitalist sƶmĆ¼rĆ¼ dĆ¼zenine karşı doğrudan eylemi gerektirir.
Kaldı ki Columbia Ɯniversitesi’nden Prof. Saskia Sassen’in bile, “Liberal demokrasinin sonuna gelmiş olabiliriz,”[105] diyebildiği koordinatlarda Fikret Başkaya da hepimizi uyarır:
“Aylardır, haftalardır Ć¼lkenin gĆ¼ndemi bir tek soruya kilitlendi: Kim kazanacak? Oysa, sorunun cevabı belliydi. Her zamanki gibi 70 yıldır kim/kimler kazanıyorduysa yine onlar kazanacaktı… Ä°nsanlar oy kullandıklarında, şeylerin seyri Ć¼zerinde etkili olduklarını, bir şeyleri değiştirdiklerini, değiştirebileceklerini sanıyorlar… Oynanan bu demokrasi oyununa ‘temsilĆ® demokrasi’ deniyor. 
Demokrasinin bir tanımı var ve olması gerekiyor. Demokrasi ‘halkın yƶnetimi’ ‘halkın kendi kendini yƶnetmesi’ demek… Eğer demokrasi halkın yƶnetimi, halkın kendi kendini yƶnetmesi demekse, orada oligarşiye, monarşiye, aristokrasiye, her tĆ¼rden dikta rejimine yer olmaması gerekir. Başka tĆ¼rlĆ¼ ifade edersek, demokrasinin olduğu yerde ‘parazitlerin’ yaşama şansı yoktur…”[106]
“Eğer bu rezil dĆ¼zeni değiştirmek, haysiyetli insanlar olarak yaşamak istiyorsak ve gerƧekten ƶyle samimi bir niyet varsa, biraz vakit ayırıp, bu yağma ve talan dĆ¼zeni hakkında birazcık kafa yormak gerekecek… Radikal eleştiri yoksa eleştirinin bir kıymet-i harbiyesi de yoktur… Ve radikal olmak demek, sorunları kƶkeninden ele almaktır… Aksi hĆ¢lde bu rezil, bu gayri insani soygun dĆ¼zeninin efendilerinin ve ideolojik uşaklarının ağzıyla konuşmaktan kurtulmak mĆ¼mkĆ¼n olmayacak… Başkalarının ağzıyla konuşmak… Daha ne zamana kadar?”[107]
Kaldı ki Sabahattin Ali’nin, “Bu ƶlĆ¼ toprakların Ć¼stĆ¼nde hiƧbir şey ƶlmek ve ƶldĆ¼rmek kadar kolay değildir,” saptamasını bir kez daha kanıtlayan 10 Ekim 2015 Ankara’sından “demokrasi adına” yaşatılanlara her şey parlamento ve parlamentarizmin ne olduğu/ olabileceğini ortaya koymaktadır!
S. Zizek’in, “En iyiler artık kendilerini herhangi bir şeye adamaktan aciz, en kƶtĆ¼ler ise ırkƧı, dinci, cinsiyetƧi bir fanatizme adanmış durumda,” formĆ¼lasyonuyla tarif edilmesi mĆ¼mkĆ¼n olan mevcut hĆ¢l(imiz)e ilişkin James Petras’ın dĆ¼ÅŸtĆ¼ÄŸĆ¼ not ÅŸĆ¶yle:
“TĆ¼rkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da KĆ¼rt halkına ve onların KĆ¼rt devleti arzularına karşı bĆ¼yĆ¼k bir savaş başlatmış durumda. Erdoğan’ın KĆ¼rtlere yeniden aƧtığı savaşın iƧeride ve bƶlgede karmaşık bileşenleri var.[108] TĆ¼rkiye iƧinde baskılar KĆ¼rtlerin seƧimlerde yĆ¼kselen partisi HDP’nin baskı altına alınmasına yƶnelik. Erdoğan son seƧimlerde şaşırtıcı ƶlƧekte fazla milletvekilinin seƧildiği bu siyasi partiyi itibarsızlaştırmayı veya kapatmayı, yeni bir seƧimin yapılmasını ve bƶylece Meclis’te ‘Ƨoğunluğu’ sağlayarak diktatoryal ‘yĆ¼rĆ¼tme gĆ¼cĆ¼ne’ sahip olmayı planlıyor.”[109]
Bu madalyonun bir yĆ¼zĆ¼yken; iƧinden geƧtiğimiz sĆ¼reƧte emperyalist-kapitalizm bir yandan bĆ¼yĆ¼k bir iktisadi krizle boğuşurken diğer yandan da bir kĆ¼resel ƶlƧekte dĆ¼nyanın yeniden paylaşılması mĆ¼cadelesini yĆ¼rĆ¼tĆ¼yor. Bu durum bir yanıyla kĆ¼resel ƶlƧekte iÅŸĆ§i sınıfı hareketlerinde bĆ¼yĆ¼k ve ƶnemli bir canlanmaya yol aƧarken, diğer yanıyla da bƶlgesel, yerel Ƨatışmaları tetikliyor ve bağımlı ve yarı bağımlı coğrafyalarda siyasi haritaların yeniden Ƨizilmesini dayatıyor. Sƶz konusu Ƨatışmanın en net ve yoğun şekilde cereyan ettiği yer Ć¼lkemizin de iƧinde bulunduğu Ortadoğu’dur.
TĆ¼rkiye’de bu hĆ¢lden bağışık değilken; Ƈağdaş Gazeteciler Derneği’nin, ‘2015 Nisan-Mayıs-Haziran Medya Raporunu’na gƶre, muhabir, yazar, sorumlu yazı işleri mĆ¼dĆ¼rĆ¼ ve genel yayın yƶnetmenine yƶnelik 26 yeni soruşturma aƧıldı ve bu soruşturmalarda 19 gazeteciye Ƨoğunluğu hapis istemli dava aƧıldı. Yine aynı rapora gƶre, farklı basın yayın organlarında Ƨoğunluğu muhabir, 3’Ć¼ yabancı 18 kişi gƶzaltına alındı, 1’i tutuklandı.[110]
Kim ne derse desin: “TĆ¼rk devleti her zaman bir milli gĆ¼venlik devleti olarak kaldı.[111] 60 - 80’li yıllarda kopya Ƨekilen model ağırlıkla Latin Amerika’daki askeri diktatƶrlĆ¼kler ve onların siyasal mĆ¼hendisliğe soyunmaları idi. Şimdi arka kapılar ardında tartışılan ‘ƧƶzĆ¼m’ ise yeniden Sri Lanka modeli... Ä°lkin 2010’dan itibaren acaba deyip bu modeli izlemeye başladılar… Sri Lanka’da kasaplar ‘nihai ƧƶzĆ¼me’ yƶnelmeden ƶnce, sƶzde bir barÄ±ÅŸĆ§Ä±l ƧƶzĆ¼m denenmişti,”[112] Ragıp Zarakolu’nun altını Ƨizdiği gibi!

1 KASIM GƜZERGƂHI

Orhan Miroğlu’nun, “7 Haziran seƧimlerinde HDP’ye verilen oyların maalesef silahların konuşmasında belirleyici bir rolĆ¼ var. İşte bu nedenle, 1 Kasım seƧimlerinde HDP’ye verilecek oyların, Ƨatışma sĆ¼recini daha da derinleştirmekten ve PKK’yı doğru yaptığına daha da inandırmaktan başka bir şeye yaramayacağı aƧıktır,”[113] hezeyanlarıyla desteklenen liberal zırvalarla[114] 1 Kasım 2015 seƧimlerine bƶylesine bir tabloda gidiliyorken; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “7 Haziran’da yaşananlar 1 Kasım’da yaşanmayacaktır diye dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼yorum,”[115] notunu dĆ¼ÅŸtĆ¼ÄŸĆ¼ 26. Dƶnem parlamentosunu belirlemek Ć¼zere yurtiƧinde 54 milyon 75 bin 851, yurtdışında 2 milyon 895 bin 885 olmak Ć¼zere toplam 56 milyon 971 bin 736 seƧmen oy kullanacak. 7 Haziran seƧimlerine gƶre de, yurtiƧi ve yurtdışı seƧmen sayısı yĆ¼zde 0.59 oranında 338 bin 847 arttı.[116]
Ankara Milletvekili Sırrı SĆ¼reyya Ɩnder’in, Erdoğan’ın, 1911’deki seƧim sonuƧlarını beğenmediği iƧin 1912’de şiddet ve baskıyla yeni bir seƧim yaptıran Ä°ttihat ve Terakki’nin yƶntemini uyguladığını belirtip, “Sopalı SeƧim”[117] diye nitelediği; Tarık ŞengĆ¼l’Ć¼n, “Zamanı belli, mekĆ¢nı karışık, zemini kaygan bir seƧime gidiyoruz. SeƧimin adil olmayacağı gelişinden belliydi,”[118] notunu dĆ¼ÅŸmeden edemediği 1 Kasım seƧimleri iƧin CHP, 3.5 aylık sĆ¼rede 1 milyon 73 bin kişilik seƧmen hareketliliği yaşandığını saptadı. 7 Haziran’da oy kullanan 672 bin 649 seƧmen, 1 Kasım listelerinde yer almazken, oy kullanmayan 400 bin 354 seƧmen listelere girdi. Ä°stanbul’da 145 bin 98, Ankara’da 45 bin 99, Ä°zmir’de 36 bin 601 seƧmen kayboldu![119]
Demirtaş’ın, “Doğu’da seƧim yapılacak bir koşul yok. Bƶlgeden gelen arkadaşlarımızdan iyi haber yok. Bu koşullarda sandık kurulması imkĆ¢nsız. Eğer anketler AKP’yi Ƨok dĆ¼ÅŸĆ¼k gƶsterirse seƧimi erteleme yoluna da gidebilirler,” derken; bƶlgede yaşanan Ƨatışma ve gerilim ortamında HDP’li milletvekilleri silahların konuştuğu bir dƶnemde bƶlgede seƧim yapılmasının gerilimi daha da artıracağı uyarısı dillendirdiği[120] tabloda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aracılığıyla 7 Haziran seƧimlerden ƶnce 44 ile “bir defaya mahsus” 63 milyon lira doğum, Ƨeyiz, ƶksĆ¼z-yetim-şehit aileleri ve Ƨocukları gibi kalemlerde yardım dağıtıldığı belirlendi. Yardım yapılan 44 ilin 23’Ć¼nĆ¼n gelir seviyesinin dĆ¼ÅŸĆ¼k olması ve HDP’nin yĆ¼ksek oy aldığı Doğu GĆ¼neydoğu Anadolu bulunmasıyla dikkat Ƨekiyor. Bakanlık, 1 Kasım seƧimleri ƶncesinde de sosyal yardımların dağıtımı iƧin yeni bir Ƨalışma başlattı![121]
CHP’nin AlevĆ® oylarını konsolide etmek iƧin “eski solcular”a mĆ¼racaat edip, mĆ¼thiş bir efor sarf ettiğinin[122] de gƶzlemlendiği 1 Kasım gĆ¼zergĆ¢hında sosyalistlerin HDP’ye ilişkin eleştirel destekleri -seƧim tavır(lar)ı- de ƶne Ƨıkıyordu.

PARTÄ°ZAN
“Partizan olarak 7 Haziran seƧimlerinde olduğu gibi 1 Kasım’da da HDP’yi destekleme tavrımızı sĆ¼rdĆ¼receğiz. Meclis ve legal siyaset KĆ¼rt ulusunun ƶzgĆ¼rce siyaset yapma hakkının bir parƧasıdır. Bizler elbette bu hakka karşı uygulanan faşist baskıya karşı dĆ¼n olduğu gibi bugĆ¼n de KĆ¼rt ulusunun ve onun legal alandaki siyasal temsilcisi HDP’nin yanında yer aldık/alıyoruz. Ancak KĆ¼rt ulusunun haklı ve meşru taleplerini desteklerken, bu taleplere omuz verirken, sorunun gerƧek anlamda bu yƶntemle ƧƶzĆ¼lemeyeceğinin de bilincindeyiz. Bu bağlamda HDP milletvekili listesinde yer alarak aday gƶstermeyi yerinde ve doğru bir tutum olarak gƶrmĆ¼yoruz. Bu dƶnemde 7 Haziran seƧimlerinde olduğu gibi aday gƶsterme Ć¼zerinden bir faaliyet yĆ¼rĆ¼tmeyeceğiz.
Parlamentoyu -ƶzellikle de- 7 Haziran seƧimleri sonrası taktik olarak bir araƧ veya olanak olarak gƶrmediğimizin altını Ƨizmeliyiz. Ɩyle ki, sadece son sĆ¼reƧte yaşanan gelişmeler dahi meclisin gƶstermelik karakterini ve incir yaprağı rolĆ¼nĆ¼ Ƨok daha fazla aĆ§Ä±ÄŸa Ƨıkarmıştır. Parlamento kĆ¼rsĆ¼sĆ¼ bu sĆ¼reƧte taktik değerini ve ƶnemini dĆ¼nden daha fazla kaybetmiştir. Artık bizzat cumhurbaşkanının, başbakanın ve bilumum devlet kadro ve mekanizmasının Ć¼stĆ¼nde tepindiği, meşruiyetini alaşağı ettiği ve bunu da politik krizi harlayarak yaptığı koşullarda bu kĆ¼rsĆ¼den Ƨıkacak sesten Ƨok, ezilenleri bu ahıra mahkĆ»miyetten kurtaracak bir taktik politik yƶnelim daha fazla hasıl olmuştur.”[123]
DHF
1 Kasım seƧimlerini 7 Haziran seƧimlerinin bir devamı olarak gƶren Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) 7 Haziran seƧimlerindeki hedeflerle seƧimlere katılacaktır… DHF tĆ¼m bu Ƨalışmalarını elbette ki sadece seƧim sĆ¼recine endeksli ele almamaktadır. SeƧimler olsun olmasın ana hedef olarak tĆ¼m bu Ƨalışmaları kesintisiz sĆ¼rdĆ¼recektir.
DHF olarak parlamentoya bakış aƧımız bilinƧli tĆ¼m kitleler tarafından bilinmektedir. Fakat siyaset arenasına atılan yeni genƧler iƧin tekrarlamakta fayda gƶrmekteyiz... Asıl amacımız ise her tĆ¼rlĆ¼ geƧici kazanımdan koparak ve temsili parlamenter sistemin yanlışlığını kitlelere anlatarak kitlelerin proletarya ƶnderliğinde gerƧek kurtuluşları olan kendi iktidarlarını kurmalarını sağlamaktır.”[124]
DÄ°P
“TĆ¼rkiye’nin Suriyeleştirilmesine karşı oylar HDP’ye… Hak istemek yetmez, hakkımızı gasp edenin elinden onu Ƨekip almamız gerekir. ƖzgĆ¼rlĆ¼k istemek yetmez, firavunlara karşı başımızı kaldırmak gerekir. Barış istemek yetmez, savaşı Ƨıkartanları, Erdoğan’ı ve AKP’yi yenmeden savaş bitmez!”[125]

Ali Turgay Ali’nin, “7 Haziran genel seƧimlerinde, KĆ¼rtler, TĆ¼rkler, Lazlar, AlevĆ®ler, Ermeniler, Rumlar, Romanlar, LGBTÄ°’ler ve daha pek Ƨok kesim gĆ¼zel gĆ¼nlere inandığından ƶtĆ¼rĆ¼ HDP’yi destekledi. Peki ya şimdi?”[126] notunu dĆ¼ÅŸtĆ¼ÄŸĆ¼ 1 Kasım gĆ¼zergĆ¢hındaki HDP’nin SeƧim Beyannamesi’nde “demokratik ƶzerklik”in “ılımlılaştırıldığı”, Diyanet’i kaldırmanın “es” geƧilip, seƧim listesinde LGBTÄ°’li adaylara ve Levent TĆ¼zel’e yer verilmemesi,[127] HDP aƧısından -doğru olmayan- bir tercihti![128]
HDP’de, KĆ¼rt hareketinin simge isimlerinden DTK Eşbaşkanı ve Ä°mralı heyeti Ć¼yesi Hatip Dicle’nin aday olması yƶnĆ¼nde hem parti yƶnetimi hem de parti tabanında bĆ¼yĆ¼k bir beklenti bulunduğu dile getirilip, parti yƶnetiminin de 1 Kasım seƧimlerinde aday olması iƧin Dicle’yi razı etmeye Ƨalışsa da Dicle’nin aday olmazken;[129] Ethem SarısĆ¼lĆ¼k’Ć¼n ağabeyi Mustafa SarısĆ¼lĆ¼k Ankara 2. bƶlge 1. sıradan milletvekili adayı gƶsterildi.[130]
Ayrıca SuruƧ katliamında HDP parti meclisi Ć¼yesi olan eşi Ferdane KılıƧ ile oğlu Nartan’ı yitiren Metin KılıƧ, HDP’nin Bursa listesinde 2. sıradan milletvekili adayı oldu.
Yine SuruƧ katliamında yaralanan Şerife Erbay, Ä°stanbul 2. bƶlgeden 4. sıradan milletvekili adayı gƶsterirken; RoboskĆ® katliamında 11 yakınını kaybetmişti Ferhat EncĆ¼ yine Şırnak adayı oldu…
“En radikal değişiklik Ƨok az farkla milletvekilliği yitirilen ya da hiƧ vekillik kazanılamayan yerlerde vardı. Ɩrneğin Aydın ve Manisa gibi kentlerde daha Ƨok sosyalist kimliği ƶnde olan adaylar gƶsterilmişti 7 Haziran’da ve bu kentlerde Ƨok az farklarla seƧimler yitirilmişti. Bu kez HDP yƶnetimi bu kentlerde Doğan Erbaş ve Mustafa Avcı gibi KĆ¼rt kimliği ƶnde olan adayları liste başına yerleştirdi.
En belirgin değişikliklerden biri de geƧen seƧim Gaziantep’ten seƧilen CHP kƶkenli Celal Doğan’ın bu kez Ä°stanbul 2. bƶlgeye kaydırılmış olmasıydı. Doğan bu değişikliğe ‘Bizim Ä°stanbul’da daha Ƨok katkı sunacağımız dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼ldĆ¼ herhĆ¢lde’ derken bu değişikliğin ƶzel nedenlerden dolayı kendisi iƧin de iyi olduğunu sƶylĆ¼yordu.
Ɩzellikle seƧilecek milletvekilliklerinin garanti olduğu yerlerde Ƨok bĆ¼yĆ¼k bir liste değişikliği yapmadı HDP yƶnetimi 7 Haziran listesine gƶre. Ancak bu durum, parti iƧinde 7 Haziran sonrasında başlayan liste tartışmalarının da sonlandırıldığı anlamına gelmiyor. Yani HDP yƶnetimi 7 Haziran sonrası yapılan ilk Parti Meclisi toplantısında tartışmalara neden olan ‘aday belirleme yƶntemi’ ve ‘parti iƧi demokrasi’ tartışmalarına, eleştirilerine bugĆ¼ne dek yanıt verme fırsatı bulamadı. O nedenle eğer ‘ortalık biraz durulursa’, HDP’yi ‘milletvekili adaylarını belirleme’ yƶntemi dışında Parti Meclisi’nin belirlenmesi, Merkez Yƶnetim Kurulu’nun seƧilme yƶntemlerine kadar hayli kapsayıcı bir ‘parti iƧi demokrasi’ tartışması bekliyor,”[131] diyordu Celal BaşlangıƧ…
GerƧekten de Mardin’den bir kez daha aday gƶsterdiği 4. sıra milletvekili adayı Mehmet Ali Aslan ile Batman’dan yine 4. sırada aday gƶsterdiği Ali Atalan’ın, yer değişikliği nedeniyle il seƧim kurullarına dilekƧe vererek adaylıktan Ƨekildiği[132] dizaynda “TĆ¼rkiye Partisi” olma iddiasındaki HDP 1 Kasım seƧimlerine de ƊzĆ®dĆ®’den Ermeni’ye AlevĆ®’den SĆ¼ryanĆ®’ye sosyalistten feministe toplumun pek Ƨok kesiminden adayla hazırlanırken; Ä°slĆ¢mi kimlikli isimleri seƧilebilecek yerlerden tekrar aday gƶstermesi dikkat Ƨekiciydi ve bu isimlerden bazıları şunlardı: Ayhan Bilgen… Adem Geveri… HĆ¼da Kaya… Seher AkƧınar Bayar… Prof. Dr. Kadri Yıldırım… Nimetullah Erdoğmuş… Altan Tan…
TĆ¼rkiye partisi olmayı temel ilke olarak belirleyen HDP’nin 1 Kasım’da listelerinde KĆ¼rt siyasetinin en sıkıntılı dƶnemlerine damgasını vuran isimlerden sadece Leyla Zana’ya yer verildi. KĆ¼rt siyasetindeki değişim rĆ¼zgĆ¢rı 2011 seƧimi ile başladı. Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılmasının Ć¼zerinden henĆ¼z iki yıl geƧmişti. Hareketin en ƶnde gelen isimleri arasında 90’lı yılların Ƨatışmalı ortamında tanınan Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ahmet TĆ¼rk, Sırrı Sakık, Selim Sadak, Aysel Tuğluk vardı.
Ayrıca Ä°stanbul 3’nci bƶlge 3’ncĆ¼ sıra adayı Erdal Ataş Demokratik Halklar Federasyonu (DHF); Adana’dan yeniden aday gƶsterilen Rıdvan Turan genel başkanlığını yaptığı Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP); Van adayı HDP Eş Başkanı Figen YĆ¼ksekdağ Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP); Ä°zmir’den yeniden aday gƶsterilen Ertuğrul KĆ¼rkĆ§Ć¼ Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP); Antalya milletvekili ve bu kentten 1’nci sıra milletvekili adayı olan Saruhan OluƧ Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nde (YSGP) siyaset yapıyordu.[133]

AKP VE BEYAZ KƜRTLER(İ)

HDP cephesi bu gƶrĆ¼nĆ¼mle karşımızdayken; AKP[134] ile beyaz KĆ¼rtler(in)e tutumu da netleşiyor.
HDP’ye, “Terƶr ƶrgĆ¼tĆ¼ ile selfie Ƨekmekten vazgeƧ,”[135] diye seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu ekliyor: “HDP ‘inadına Barış’ı Kandil’e sƶylesin!”[136]
Aynı biƧimde ƧiƧeği burnunda AKP’li Başbakan Yardımcısı Tuğrul TĆ¼rkeş, “PKK’nın siyasi kanadıdır HDP. O bakımdan onun ƶnĆ¼ndeki şahısların barış, demokrasi gibi sƶylemleri, Ć¼zĆ¼lerek sƶylĆ¼yorum ki gerƧeği yansıtmıyor”;[137] AKP Genel Başkan Yardımcısı MevlĆ¼t Ƈavuşoğlu, “HiƧbir gĆ¼Ć§, bizi inandığımız yoldan Ƨeviremez. PKK’dan en Ƨok zulmĆ¼ KĆ¼rt vatandaşlarımız Ƨekiyor. Şimdi o kardeşlerimiz PKK zulmĆ¼ bitsin istiyorlar”;[138] AKP Ä°zmir milletvekili HĆ¼seyin Kocabıyık, “Şehitlerimizin vebali HDP ye oy veren şerefsizlerin Ć¼zerindedir. Allah onların belasını versin,”[139] derlerken; TRT Haber’de, bƶlgede halkın HDP’ye oy vermesinin ƧƶzĆ¼m sĆ¼recini bitirdiğini aƧıkladı[140] YalƧın Akdoğan da![141]
Ɩzetle Albert Camus’nĆ¼n, “Ä°nsanlara boyun eğdirmek isteyenin kulağı sağırdır. Onun ƶnĆ¼nde ya dƶvĆ¼ÅŸeceksin ya ƶleceksin,” ikilemiyle karşı karşıya olan coğrafyamızda beyaz KĆ¼rtlerden birisi, Orhan Miroğlu, “Evet, Tuğrul TĆ¼rkeş’le aynı partide olmak beni memnun ve mutlu ediyor. KĆ¼rtlere ve TĆ¼rklere bĆ¼yĆ¼k acılar yaşatmış Ä°ttihatƧılığın, bugĆ¼nkĆ¼ temsilcileriyle ve kendini solcu sayan Kemalistlerle aynı partide olmaktansa, yurtsever duygularından hiƧ ÅŸĆ¼phe duymadığım, KĆ¼rtler’i kardeş bir halk olarak gƶren bir TĆ¼rk milliyetƧisiyle AKP’de politika yapmayı tercih ederim,”[142] demekle de kalmayıp ekliyor:
“Bu zulĆ¼m sizin, hep sizin yĆ¼zĆ¼nĆ¼zden”![143] “PKK silah bıraksın, sudan Ƨıkmış balığa dƶnersiniz!”[144]
Onlar ne derse desinler bizim ne dediğimiz de, yaptığımız da aƧık, net ve herkesin malumdur!
“KomĆ¼nistler, her milliyetten iÅŸĆ§ilerin ve diğer emekƧilerin ‘birliğini’ savunurlar. Toprakların birliğini veya devletin birliğini, her milliyetten emekƧilerin birliğine hizmet ediyorsa savunurlar, etmiyorsa toprakların ve devletin bƶlĆ¼nmesini, ayrılmasını savunurlar. ‘Toprakların birliği’ veya ‘devletin birliği’ sloganı, hĆ¢kim ulusun burjuvalarının ve toprak ağalarının sloganıdır. KomĆ¼nistler, her milliyetten ‘iÅŸĆ§i sınıfının ve emekƧi halkın birliği’ şiarıyla, ‘toprakların ve devletin birliği’ şiarını birbirinden kesin ve kalın Ƨizgilerle ayıretmek zorundadırlar. Yoksa, hĆ¢kim ulusun milliyetƧilikleriyle bir anda aynı paralele dĆ¼ÅŸĆ¼verirler. Bu durum da, Ƨeşitli milliyetlere mensup iÅŸĆ§ilerin ve emekƧilerin birliğini kƶkĆ¼nden baltalar”…
“KĆ¼rt ulusu ayrılmaya karar verirse, sınıf bilinƧli TĆ¼rkiye Proletaryası Nasıl davranacaktır? Ayrılma hĆ¢linde iki durum sƶz konusu olabilir; Birincisi, ayrılmanın, yukarda belirttiğimiz gibi, devrimin gelişmesini olumlu yƶnde etkilemesi durumudur ki, bu durumda sorun basittir. Her milliyetten sınıf bilinƧli TĆ¼rkiye proletaryası, ayrılmayı kesinlikle savunur ve destekler. Ä°kincisi; ayrılmanın, devrimin gelişmesini olumsuz yƶnde etkilemesi durumudur. Bƶyle bir durum varsa ve buna rağmen KĆ¼rt ulusu ayrılmak istiyorsa, sınıf bilinƧli TĆ¼rkiye proletaryası ne yapacaktır? SƶzlĆ¼ tartışmalarda bu soruya şafak revizyonistlerinin verdiği yanıt şudur; Zor kullanmak dahil, her yƶnteme başvurarak ayrılmayı engellemek. Aynı soruya hareketimizin verdiği yanıt şudur; KomĆ¼nistler bƶyle bir durumda zor kullanmayı kesinlikle reddederler, KĆ¼rt iÅŸĆ§ileri ve emekƧileri arasında ‘birleşme’ lehinde propaganda yĆ¼rĆ¼tmekle birlikte, ayrılma isteğinin ƶnĆ¼ne asla zor Ƨıkarmazlar. UKKTH’nı tanımak, bir ulus bu hakkı kullanmak, yani ayrılmak istediği zaman, onun karşısına asla engel ve gĆ¼Ć§lĆ¼k Ƨıkarmamak demektir. KomĆ¼nistler. KĆ¼rt ulusunun ayrı bir devlet kurup kurmayacağı kararını tamamen ve kesinlikle KĆ¼rt ulusuna bırakır. KĆ¼rt ulusu isterse ayrı bir devlet kurar, istemezse kurmaz. Buna karar verecek olan başkaları değil. KĆ¼rt ulusudur!”[145]
“Ezilen ulusların sosyalistleri, ezilen ulusun iÅŸĆ§ileriyle ezen ulusun iÅŸĆ§ilerinin tam ve kayıtsız şartsız birliğini, ƶrgĆ¼tsel birlik dahil olmak Ć¼zere, savunmalı ve uygulamalıdırlar. Bu olmadan, burjuvazinin her tĆ¼rden entrikaları, kalleşlikleri ve hileleri karşısında proletaryanın bağımsız siyaseti savunulamaz ve iÅŸĆ§i sınıfı, ƶteki Ć¼lkelerin iÅŸĆ§ileriyle sınıf dayanışmasını gerƧekleştiremez. Ezilen ulusların burjuvazisi, iÅŸĆ§ileri aldatmak iƧin ısrarla ‘ulusal kurtuluş’ sloganlarına başvurur, iƧ politikalarında bu sloganları, egemen ulusun burjuvazisi ile gerici anlaşmalar yapmak iƧin kullanırlar; dış politikalarında halk dĆ¼ÅŸmanı planlarını uygulayabilmek iƧin rakip emperyalist devletlerle uzlaşırlar. (...) yalnız bu ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını reddetmelerine neden olamaz.”[146]

VE LÄ°BERALLER!

Ve Gilles Deleuze’Ć¼n, “Kederli ruhların desteklemek ve propagandasını yapmak iƧin bir despota ihtiyaƧları olduğu gibi, despotun da amacına ulaşmak iƧin ruhların kederlenmesine ihtiyacı vardır,” saptamasındaki “ruhlarını kederlendiren” malum liberaller!
Malum liberalleri, “Yetmez ama evet” hikĆ¢yesinden yakinen tanırsınız!
Şimdi, o geƧ(me)mişi unutturma gayretiyle onlar, Oya Baydar’ın “… ‘Yetmez ama evet’ten ‘yetti artık hayır’a” itirazlarının afra tafranın ardına gizlenirler;[147] ya da Adalet Ağaoğlu gibi, “Yeni Anayasa iƧin oradaydık ama aldatıldık. Feci bir şekilde aldatıldık. Bu bizim enayiliğimiz,”[148] derler; veya “8 yıl ƶnce daha saygın bir yerde olduğu” vurgusuyla bugĆ¼n AKP’yi eleştiren Orhan Pamuk’un, “KaybettikƧe seƧim yapıyorlar,”[149] vurgusundaki yĆ¼zeyselliğe sınırlanırlar...[150]
Kapitalist devletin terƶr tekelini “meşru” gƶren onların fikri hayatı, ezilenlerin ƶfkesine itirazla, devlet terƶrĆ¼nĆ¼n ƶnĆ¼nĆ¼ aƧmak Ć¼zerine kurgulanmıştır!
“Oral Ƈalışlar gibi ‘tatlı su liberalleri’ ile devlete işbirlikƧilik yapan bazı KĆ¼rtler ve devletin Ergenekoncusu, JÄ°TEM’cisi ve AKP’lisi sƶz konusu KĆ¼rtlerin ƶz iradesini dışa vurma eylemleri olduğunda aynı tarafta, aynı fikirde ve aynı tutumda birleşmektedirler,”[151] diyen Baki GĆ¼l’Ć¼n işaret ettiği Oral Ƈalışlar’ın satırlarındaki Ć¼zere!
“Kendi adıma, PKK’nın son saldırılarının ve yĆ¼kselttiği şiddet eylemlerinin tam olarak neyi amaƧladığını, değerlendirmekte zorlanıyorum. Kendi iƧinde bir mantıklarının, bir hesaplarının olduğunu dĆ¼ÅŸĆ¼nebiliriz…
Şimdi tartışmamız gereken konu, silah ve şiddetin siyasetteki rolĆ¼. PKK, şimdiye kadarki şiddet Ƨizgisini tırmandıran, geƧmişte başvurmadığı ƶlĆ§Ć¼de yoğun bir saldırı kampanyasıyla, bir gĆ¼Ć§ gƶsterisine girişmiş durumda…
Aldığım mektup ve e-postaların ciddi bir kısmında ‘PKK şiddete başvurmakta haklıdır, eğer silahı bırakırsa KĆ¼rtler haklarını alamazlar’ anlayışıyla karşılaşıyorum.
Bu sƶylem, KĆ¼rt genƧliğinde yaygın olduğu kadar, solun bir kesiminde de etkili. Silahı bir hak arama yƶntemi olarak gƶrmek, devrimin ancak silahla olacağını dĆ¼ÅŸĆ¼nmek, zaten sol aƧısından yeni bir fikir değil... PKK’nın başvurduğu şiddet eylemleri, ‘olağan’ ve hatta ‘kaƧınılmaz’ olarak değerlendirilebiliyor. ‘Devlet şiddetine şiddetle karşı koymak muhalefetin hakkıdır’ şeklinde bir ruh hĆ¢li, belirginleşiyor.
Yakın tarihimizde askeri darbelerle pekişen devlet şiddetinin yarattığı psikolojik ortam; ne yazık ki, soldaki şiddetin yarattığı tahribatı ve gayrı meşruluğu sorgulamamızı zorlaştırıcı rol oynuyor...
Şiddet yoluyla kurulmuş devletler, rejimler, daha sonra da şiddet Ć¼retmeye devam etmiştir... Şimdi meselenin şiddetten arındırılması iƧin ne yapabileceğimizi dĆ¼ÅŸĆ¼nmenin zamanı.”[152]
“Şurası bir gerƧek: Ɯlkemizdeki sol hareket iƧinde, ‘silah ve şiddet’ meselesi, henĆ¼z ƧƶzĆ¼lmedi. TĆ¼rk milliyetƧiliğinin de, ‘şiddeti bir seƧenek olarak gƶren refleksten’, gerƧek anlamda koptuğunu, sƶyleyemiyoruz.
LiteratĆ¼rde, ‘haklı şiddet’, ‘haksız şiddet’ gibi ‘teorik ayrım’lar da vardır. Şiddeti savunan ‘solcu’lar, ‘kendi şiddetlerinin haklı şiddet olduğu’ konusunda bir ƶn hĆ¼kĆ¼mle hareket edebiliyorlar.
GĆ¼nĆ¼mĆ¼z dĆ¼nyasında, ‘sol şiddet’e dair teorik tartışmalar, hĆ¢lĆ¢ gĆ¼ncel. Ɩrneğin, Avrupa, bu konuları, yoğun şekilde tartışmayı sĆ¼rdĆ¼rĆ¼yor. ‘Sol şiddet’e ilişkin, yeni eleştiriler gelişiyor.
Son haftalarda Ć¼lkemizde yaşananlara gelirsek… Şiddet konusunda net bir tutum sahibi olmayanlar iƧin, gƶrĆ¼ntĆ¼ şu şekilde: ‘Devlet şiddete başvuruyor, PKK de haklı olarak buna kendi usulĆ¼ne gƶre cevap veriyor’… Daha da ilerletince, ‘Ben siyasette şiddete karşıyım ama; ne yapsın PKK, KĆ¼rtlere yƶnelik baskılara seyirci mi kalsın?’ noktasına gidiliyor…
80 milletvekiliyle grup kurmuş bir siyasi parti varken, Ć¼lkedeki iletişim ve diyalog imkĆ¢nları bĆ¼yĆ¼k bir hızla genişlerken; ‘silahın hak aramak iƧin kullanıldığını’ savunabilenlere; anlam vermekte zorlanıyorum.”[153]
“PKK bir an ƶnce silahları susturmalı. PKK silahları susturursa, bir konuşma ortamı oluşabilir. Yeniden masaya dƶnĆ¼lebilir.”[154]
“Kandil ile Ɩcalan arasındaki farklılık, aşılabilir mi? Bunu zaman iƧinde gƶrebileceğiz. “PKK’nın Ƨatışmayı tırmandırma stratejisi ve bƶlgesel hesapları” ile “Ɩcalan’ın ƧƶzĆ¼mĆ¼ TĆ¼rkiye iƧinde arayan yaklaşımı” nasıl karşılık bulabilir, ƶngƶrmek kolay değil.”[155]
Burada durup, soralım: SƶmĆ¼rgeci devlet terƶrĆ¼, kapitalist devletin terƶr tekeli konusunda ne diyorsunuz, ne yapıyorsunuz?
GeƧerken hatırlatayım: T harfiyle başlayan ArapƧa kƶkenli beş kavramı bugĆ¼n Ƨoğumuz bilmiyoruz. Oysa Osmanlı’da ve bilhassa Cumhuriyet’in başlangıƧ yıllarında KĆ¼rtlere karşı uygulanan politikalardan dolayı sıkƧa kullanılmışlardır.
Sƶz konusu bu kavramlar, gĆ¼nĆ¼mĆ¼zde daha Ƨok tarih Ƨalışmalarında ve o dƶnemleri anlatan belgesellerde geƧiyor. Mesela “Ermeni Tehciri”, “Ağrı Dağı Tenkil HarekĆ¢tı” ve “Tunceli Tenkil HarekĆ¢tı” gibi.
Devletin KĆ¼rt meselesine bakışının sırrını kendilerinde barındıran bu kavramlar artık kullanılmıyor olsalar da o konsept hĆ¢lĆ¢ yĆ¼rĆ¼rlĆ¼kte. Mantalite ve bakış aƧısı değişmemiş, yerlerine modern ve ƶz TĆ¼rkƧe kavramlar tercih ediliyor artık.
Bu zihniyetin devam ettiğini sƶylemeden ƶnce yazıya konu olan sƶzcĆ¼klerin anlamlarını TĆ¼rk Dil Kurumu’nun SƶzlĆ¼ÄŸĆ¼’nĆ¼ referans alarak aƧıklamakta fayda var.
Tedip: uslandırma, yola getirme, terbiye etme. Tehcir: gƶƧ ettirme, gƶƧ etmesine sebep olma, sĆ¼rme. Tenkil: 1) Uzaklaştırma 2) Herkese ƶrnek olacak bir ceza verme 3) DĆ¼ÅŸman veya zararlı kimseleri topluca ortadan kaldırma. Temsil: ƶzĆ¼mleme (ƶzĆ¼mleme maddesinde de birinci anlam olarak ‘temessĆ¼l, temsil, asimilasyon’ karşılıkları verilmiş). Temdin: uygarlaştırma, medenileştirme (bu TDK’nin sƶzlĆ¼ÄŸĆ¼nde olmayıp Osmanlıca sƶzlĆ¼klerde var).
Kavramların aƧıklamalarına ve uygulamalara bakıp soralım. XX. yĆ¼zyılda yapılanlar ile XXI. yĆ¼zyılda halka yaşatılanlar arasında ne fark var? Sƶzler değişmişse de eylemler aynı değil mi? BugĆ¼n de kamu dĆ¼zeni ve gĆ¼venliği denilerek, devletin bĆ¼tĆ¼n baskıcı aygıtları halkın Ć¼zerine gƶnderilip onlara devletin kudreti ve “TĆ¼rkĆ¼n gĆ¼cĆ¼” gƶsterilmiyor mu? Sivil insanlar ƶldĆ¼rĆ¼lmĆ¼yor mu?
FarqĆ®n, LicĆŖ, Gimgim, Gever, CizĆ®r ve diğer yerlerde yapılanlar eski uygulamalar değil mi? Halk yine o aynı zihniyetle tehcir, tedip ve tenkile maruz bırakılmıyor mu?[156]
Tam da bu tabloda Ɯmit Kardaş’ın bile, “TĆ¼rkiye’de KĆ¼rtlere karşı uygulanan inkĆ¢r ve imhaya dayalı ırkƧı, asimilasyoncu şiddet politikaları karşısında KĆ¼rt toplumu iƧinden şiddet yƶntemini benimseyen bir ƶrgĆ¼tlenmenin Ƨıkması hiƧ beklenmedik bir gelişme değildi. Şiddete dayalı ırkƧı, asimilasyoncu politikalar Batı’nın lanetlenmiş deneyimi ve Batılılaşmanın bir başka veƧhesiydi. TĆ¼rkiye, KĆ¼rtler ƶzgĆ¼rlĆ¼klerini ve haklarını talep ettiklerinde, onları Batı’nın kolonyal anlayışıyla şiddetle susturuyor, varlıklarını inkĆ¢r ederek, asimile etmeye Ƨalışıyordu,”[157] notunu dĆ¼ÅŸtĆ¼ÄŸĆ¼ tabloda, “PKK’ye şiddet dersi verme”ye kalkışan liberaller; ƶnce devletleriyle(!), onun şiddetiyle hesaplaşsınlar ve ezilenlerin haklı ƶfkesiyle “gĆ¼n şahinlerin ve akbabaların gĆ¼nĆ¼”[158] demagojileriyle uğraşmasınlar!
Bunlar bƶyleyken; AKP’yi destekleyen liberallerin bugĆ¼n AKP karşıtı kesilmesine dikkat Ƨeken CangĆ¼l Ɩrnek’in, “Bunları sƶylediğinizde kinci oluyorsunuz. Teori olmayınca tutarlılık tesadĆ¼flere kalmış oluyor,”[159] saptamasının altını Ƨizdiği dizaynda Hasan Oğuz’un, “Liberaller HDP’yi PKK’ye karşı mı konumlandırıyor?”[160] sorusu, yerinde ve sonuna kadar haklıyken, yine anımsanıp/ anımsatılması gereken V. Ä°. Lenin’in saptamalarıdır:
“Ä°ÅŸĆ§i sınıfı politikasının iki Ƨizgisi vardır: Liberal Ƨizgi: Her şeyden Ƨok bir gericinin seƧilmesinden korkmak, bu yĆ¼zden de hiƧbir kavga vermeden liderliği liberallere teslim etmek! Marksist Ƨizgi: Bir Kara YĆ¼zler zaferi tehlikesi hakkında liberal haykırışlardan dolayı karamsarlığa kapılmadan cesurca Ć¼Ć§lĆ¼ bir kavgaya dalmak...
Buradan iÅŸĆ§i sınıfı siyasetinin iki Ƨizgisi olduğu sonucu Ƨıkıyor.
Liberal iÅŸĆ§i politikası: Ɯlkede sola doğru bir yƶneliş var; ‘bu yĆ¼zden’... her şeyden Ƨok bir Kara YĆ¼zler zaferinden korkmak gerekir; slogan gericiliğin Duma’daki konumunu geriletmek olmalıdır; ama gericiliği Duma’da ancak liberaller yerinden edebilir; bu yĆ¼zden liberalleri ‘tehdit’ etmemelisiniz ya da onlardan koltuk ‘Ƨalmamalısınız’ - tabii liberaller gibi iyi insanlardan herhangi bir şey Ƨalmak ‘kĆ¼ltĆ¼rlĆ¼’ iÅŸĆ§ilere yakışmaz! - Ama liberallerle herhangi bir anlaşmaya varabilmek iƧin her tĆ¼rlĆ¼ tavizi vermeye hazır olun ve Ć¼Ć§lĆ¼ bir yarışmadan kaƧının.
Marksist iÅŸĆ§i sınıfı politikası: Ɯlkede sola doğru bir yƶneliş var; bu yĆ¼zden Kara YĆ¼zler zaferi tehlikesi hakkındaki liberal masallara inanmayın; liberallerle anlaşmaya girerken onları her şekilde tehdit etmeli ve onlardan Duma’da mĆ¼mkĆ¼n olduğunca Ƨok sandalye almalıyız; ve bu tehditlerinize ağırlık katmak iƧin, iÅŸĆ§i yoldaşlar, Ć¼Ć§lĆ¼ bir yarışmadan korkmayın; bu kavgaya cesurca girin, karşı devrimci liberalleri halka teşhir edin; ÅŸĆ¼phesiz, nerede bir kavga varsa orada bir yenilgi ihtimali vardır, şurada-burada bir gerici seƧilebilir ama, diğer taraftan, şurada-burada demokratlar da seƧilecektir; fazladan beş demokratın Duma’ya girmesi elli fazladan liberalin Duma’ya girmesinden iyidir; genel bir kural olarak Kara YĆ¼zler seƧimi kazanamayacaktır Ć§Ć¼nkĆ¼ PurişkeviƧleri herkes iyi tanır ve liberaller kasten Kara YĆ¼zler zaferi tehlikesini abartarak halkı korkutmaya Ƨalışmaktadır, bƶylece kendi liderliklerini gĆ¼vence altına almaya Ƨalışacaktır...”[161]
“Sınıf savaşımının, ancak siyaset alanına yayıldığı zaman gerƧek, tutarlı ve gelişmiş bir duruma geldiğini sƶylemek yetmez. Siyasette de, ƶnemsiz ayrıntılarla yetinilebilir, ya da daha derinliğine, ƶzsele değin gidilebilir. Marksizm, sınıf savaşımının, siyasete yayılmakla yetinmeyerek, ancak siyasette en ƶzsel olan şeyi: Devlet iktidarının ƶrgĆ¼tlenmesini kavradığı zaman en yĆ¼ksek gelişmesine eriştiğini, ‘tĆ¼m ulus ƶlĆ§Ć¼sĆ¼nde’ olduğunu kabul eder...
Ä°ÅŸĆ§i hareketi biraz gĆ¼Ć§lendiği zaman, liberalizm artık sınıflar savaşımını yadsıma cĆ¼retini gƶstermez, ama bu kavramı daraltmaya, gĆ¼dĆ¼kleştirmeye, iğdiş etmeye Ƨalışır. Liberalizm, sınıf savaşımını siyasal alana değin kabul etmeye hazırdır, ama devlet iktidarı ƶrgĆ¼tĆ¼nĆ¼n onun eylem alanı dışında kalması koşuluyla. Sınıf savaşımı kavramının bu liberal bozulmasını hangi burjuva sınıf Ƨıkarlarının oluşturduklarını anlamak gĆ¼Ć§ değildir.”[162]
Doğrudur, HDP bir “iÅŸĆ§i sınıfı partisi” değil. Doğrudur, hedefine hiƧbir zaman “iÅŸĆ§i sınıfı iktidarı” ya da “sosyalizm” olarak koymadı. Ama parlamenter bir “Kurtlarla Dans”a girişmeye kalkışmadan ƶnce dahi, ezilenlerin/ƶtekilerin temsilcisi olmaya soyunan bir partinin Lenin’in uyarılarına kulak vermesi gerekir.

SAÄ°R ZIRVALAR

Gelelim -konuyla bağıntılı- sair zırvalara! “Onlar da nedir” mi?
Mesela… CHP Genel Başkanı Kemal KılıƧdaroğlu’nun, “Şu anda PKK KaƧak Saray’a hizmet ediyor, tavrı HDP’ye de zarar veriyor,” demesi gibi![163]
Mesela… “Kan gƶvdeyi gƶtĆ¼rĆ¼yor. ƜƧ ay ƶnce “ƇƶzĆ¼m SĆ¼reci”, “Barış” gibi kelimelerden ƶrĆ¼lĆ¼ bir sƶylem vardı. Hayal kırıklıkları birikiyordu ama bu genel havayı bozmamaya ƶzen gƶsteriliyordu. Anlaşılan, bir kesim insan, PKK mı, onlardan daha radikal gruplar mı, her kimse, hiƧ hoşnut değildi bu durumdan. Tılsım bir bozuldu, tam bozuldu. Ƈatışmayı, vurmayı Ƨok ƶzlemiş birileri, belli; coşkuyla atıldılar alana! Ve şimdi kan gƶvdeyi gƶtĆ¼rĆ¼yor,”[164] diyen Murat Belge’nin satırlarındaki Ć¼zere!
Mesela… “PKK bĆ¼yĆ¼k bir yanlış yapıyor… Bağımsızlık istemiyorum deyip, TĆ¼rkiye demokrasisi iƧinde eşitlik iƧin mĆ¼cadele tercihi yaptığını sƶylĆ¼yorsun, sonra bu mantığa gƶre ortaya Ƨıkan HDP’nin ciddi bir meşruiyet ve başarı hamlesi yaptığı bir zamanda KĆ¼rd illerini savaş alanına Ƨevirip, ƶzerklik adıyla devlete ezdirmeye davetiye Ƨıkarıyorsun. Silahlar konuştu mu herkes susuyor. Silah sƶze imkĆ¢n bırakmıyor,”[165] diye eklediği gibi MĆ¼cahit Bilici’nin!
Mesela… “GƶrĆ¼nen o ki, PKK isyan etmiş bulunuyor. Onun fiilen yaptığını bƶyle adlandırıp adlandırmadığının bir anlamı yok. Kaldı ki, BesĆŖ Hozat bunu aƧıkƧa ifade ediyor. ƖzgĆ¼r GĆ¼ndem’de KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Eşbaşkanı BesĆŖ Hozat’ın sƶyleşisi var…[166] Bu satırlar aƧıkƧa bir isyanın ilanıdır. Ä°kili bir iktidar oluşturma ve bunu yaygınlaştırma Ƨağrısıdır…
Peki, bunu yapacak gĆ¼cĆ¼ var mı? Bildiğimiz kadarıyla yoktur. Ɩcalan yıllar ƶce, ‘ne biz TĆ¼rk ordusunu yenebiliriz, ne de TĆ¼rk ordusu bizi yenebilir ve yok edebilir. Bir pat durumu vardır’ tespitini yapmıştı. GĆ¼Ć§ler ilişkisinde niteliksel bir değişim mi oldu bu arada? Bildiğimiz kadarıyla bƶyle bir durum yok…
Normal sağduyu ile bilinenlere dayanarak bu isyanın hiƧbir akılcı aƧıklaması yoktur. Ɩte yandan isyan da isyana benzemiyor… Sırf isyanın kendi kuralları ve ilkeleri aƧısından bile ortadaki isyan ciddiyetten uzaktır. Oyun oynar gibi isyan edilmektedir…
PKK kanımızca tarihindeki en bĆ¼yĆ¼k yanlışı yapıyor. Tarihin kendisine en elverişli koşulları sunduğu bir zamanda en akıl almaz yanlışları yapıyor. Biz şahsen neden bƶyle yaptığını aƧıklayamıyoruz. KorkunƧ bir yenilgi kaƧınılmazdır bƶyle giderse…
Bu tarihsel fırsatı kaƧırıyor PKK. Belki hĆ¢lĆ¢ Ƨok geƧ değildir. PKK derhĆ¢l tek taraflı ateşkes ilan etmelidir. Ƈatışmadan kaƧmalı; misilleme yapmamalıdır. SeƧimlerden ƶnceki pozisyonuna geri dƶnmelidir. HĆ¼kĆ¼metin saldırıları legal alanda ve ittifaklarla boşa Ƨıkarılabilir,”[167] gibi tarihi yaratanları “yorumlamaya” kalkışan tribĆ¼ndeki lafoloji “Ć¼stadı” Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın’ın boyunu aşan “iddiaları” gibi!
Mesela… “KCK ne yapmaktadır, niƧin yapmaktadır hedefini ve yol haritasını bile aƧıklamış değildir… ‘Halkımızı parlamenter hayallerle oyalamayım’ sƶzĆ¼ devrimci bir paroladır, ama bu sƶzĆ¼n yerine ‘devrimci hayaller’i ikame etmek anlamına gelmez. Devrimci durum var olmadan devrimci durum ilan etmek de hayalciliğin ta kendisidir,”[168] ifadesiyle YalƧın Yusufoğlu’nun “itiraz”ındaki(?!) Ć¼zere!
Bunlara ve benzerleri sair zırvalara dikkat edin: Hemen hepsi, devlet terƶrĆ¼ karşısında “tek yanlı ateş kes” talebine sarılmışlardır! Ve hiƧbiri, 7 Haziran seƧimlerinde istediği sonucu alamayan AKP iktidarı ve onun “başkan”ının ani bir hamleyle “barış sĆ¼reci”ni infilak ettirmesinin gerisindeki dinamikleri sorgulamaya yanaşmamaktadır.

“TEK YANLI ATEŞ KES” TALEBÄ°!

“Tek yanlı” değil, “Karşılıklı ateş kes” talebi bile telaffuz edilirken; Komutan Yardımcısı Marcos’un, “DĆ¼ÅŸmanla kurduğun her temas, eğer onu teslim almak iƧin değilse, teslim olmak iƧindir” ve de bir Alman atasƶzĆ¼nĆ¼n “Şeytanla yemeğe oturacaksan kaşığın uzun olmalı,” uyarıları daima kulaklara kĆ¼pe edilmelidir.[169]
Tekrarda yarar var: “Tek yanlı ateş kes”, kapitalist devletin terƶr tekelini “onay” ve “meşrulaştırma”dan başka anlam taşımazken; 11 EylĆ¼l 2015 tarihinde yayınlanan ‘Aydınlardan HĆ¼kĆ¼met ve PKK’ya Ɩnemli Ƈağrı’da,[170] “Ɯlkemiz, hızla iƧ savaş ortamına sĆ¼rĆ¼klenmektedir. Bu yıkıcı sĆ¼reci engelleyebilmek iƧin ƶncelikle ve derhĆ¢l, PKK eylemlerine son vermeli, tek taraflı ateşkes ilan etmelidir,” denmesi de, bu aslĆ® gerƧeği gƶrmezden gelmektir.[171]
Tıpkı “Bir sĆ¼reliğine de olsa, silahın susması, insanlarımızın ƶlmemesi, Ć¼lkenin kimyasının bozulmaması, ƶnemli. Silahların sustuğu koşullarda, yeni baştan dĆ¼ÅŸĆ¼nme ve durum değerlendirmesi yapma imkĆ¢nı doğabilir,”[172] diyen Oral Ƈalışlar ile yine lafoloji Ć¼stadı Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın’ın talihsiz satırlarındaki Ć¼zere:
“PKK derhĆ¢l tek taraflı ateşkes ilan etmelidir.”[173]
“Bir teoriyi rezil etmenin en kolay yolu, onu toyca savunmaktır’ diye bir sƶz vardır. Bu ƶnermedeki ‘teori’ yerine, bir ‘dava’, bir ‘program’, bir ‘strateji’ de koyulabilir; ‘toyca’ yerine de ‘akılsızca’ da… SeƧim sonuƧlarına, TĆ¼rkiye politikasına, HDP’nin dĆ¼ÅŸĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼ duruma bakarak PKK’nın son misillemeleri iƧin rahatƧa bu ƶnerme kullanılabilir…”[174]
“TĆ¼m TĆ¼rkiye’nin aydınlarını, HDP’lilerini, sosyalistlerini, demokratlarını, hĆ¢sılı her tek bireyi PKK’ya tek taraflı ateşkes Ƨağrısı yapmaya Ƨağırıyoruz. LĆ¼tfen hepimiz, maillerimizle; mesajlarımızla; facebookumuzla, twitterimizle, gazeteciysek sĆ¼tunumuzda yazarak, blog yazarıysak bloğumuzda, bir şekilde PKK’yı tek taraflı ateşkes yapmaya Ƨağıralım… PKK şu an Erdoğan’ın ekmeğine yağ sĆ¼rmektedir. Kƶkeninde haklı bir mĆ¼cadeleyi yĆ¼rĆ¼tĆ¼yor olması bu haklı mĆ¼cadeleye bugĆ¼n yaptıklarıyla zarar verdiği gerƧeğini ortadan kaldırmamaktadır.”[175]
TĆ¼m bu yaygaralar, KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Eş Başkanı BesĆ© Hozat’ın, “HDP’nin 1 Kasım zaferine katkı sunmak iƧin tekrar tarihi bir tutum takınacağız,”[176] vurgusuyla birlikte PKK yĆ¼rĆ¼tme komitesi Ć¼yesi Duran Kalkan’ın, “HDP siyasette yeterince yaratıcı ve başarılı olamadı. Başkalarına Ƨağrı yapıyorlar, ama kendileri neyi başardılar da Ƨağrı yapıyorlar! Biraz gerƧekƧi olmaları lazım. Halkların, KĆ¼rt halkının temsilciliğini iyi yapmaları gerekli,”[177] eleştirileriyle eş zamanda devreye giren liberal itirazlardır.
Ayrıca AFP ile 9 Ekim 2015’de yayınlanan rƶportajındaki Ć¼zere, PKK’nın TĆ¼rk hĆ¼kĆ¼metiyle ateşkese hazır olduğunu aƧıklayıp, “Bu sorunu savaş yoluyla Ƨƶzmek mĆ¼mkĆ¼n olsaydı yıllar ƶnce ƧƶzĆ¼lĆ¼rdĆ¼,”[178] diyen KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın tutumu liberal itirazlara yeterli bir yanıt değil midir?
Kaldı ki Selahattin Demirtaş’ın “Amasız silah bırak” Ƨağrısını yanıtlayan Cemil Bayık, ‘Welt am Sonntag’a rƶportajında, “Değerli bir Ƨağrı. Ne TĆ¼rkiye ne de biz bu sorunu silahla Ƨƶzebiliriz… Artık tek taraflı silahların susması olmayacak,”[179] notunu dĆ¼ÅŸmesi de meselenin neden ve nasılını net biƧimde ortaya koymuyor mu?
Mesele, “genel şiddet” sƶylenceleriyle değil, kapitalist devletin terƶrĆ¼yle gerekƧelendirilmeliyken; Ɖtienne Balibar vari, “Keşke şiddetin bir aşısı olabilseydi,”[180] ƶnermelerinin hiƧbir karşılığı yoktur ve olamaz da!
V. Ä°. Lenin’in ifadesiyle, “Sermaye var olunca toplumun tĆ¼mĆ¼ Ć¼zerinde egemenlik kurar ve hiƧ bir demokratik cumhuriyet, hiƧ bir oy hakkı onun niteliğini değiştiremez”ken; Emile Henry’in, “Burjuvazi, savunmasız grevci iÅŸĆ§ilerin Ć¼zerine ayrım gƶzetmeksizin ateş aƧabiliyorsa; bunun sonucunun, eğlendiği restoranda patlayan bir bomba olabileceğini de hesaba katmalıdır”; Jim Morrison’un, “Şiddet her zaman kƶtĆ¼ değildir. KƶtĆ¼ olan şiddete duyulan tutkudur”; Karl Marx’ın, “Ɩnemli olan eleştiri silahı değil, silahlı eleştiridir,” saptamaları da asla unutulmamalı/ unutturulmamalıdır…
Bunlarla birlikte Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal, “KCK eylemsizlik ilan edecek. Eylemsizlik kararını demokrasi gĆ¼Ć§lerinin elini gĆ¼Ć§lendirmek iƧin yapıyoruz. Eylemsizlik isteyenler sĆ¼rece sahip Ƨıkmalıdır,”[181] derken; “Tek yanlı ateş kes” değil de, “eylemsizlik ilanı”da liberal vaazların suratına indirilmiş bir şamar değil midir? Malum, “eylemsizlik”, saldiri durumunda dahi geri Ƨekilmeyi ƶngƶren “tek taraflı ateşkes”in aksine, aktif savunmayı iƧeren bir durumdur.
KCK yƶnetiminin 10 Ekim 2015’de ilan ettiği eylemsizlik kararının ardından konuşan KCK yƶneticilerinden Murat Karayılan, “Ankara şehitlerinin vasiyeti gereği eylemsizlik kararını uygulayacağız,”[182] vurgusuyla şunları sƶylĆ¼yordu:
“TĆ¼rkiye iƧinden ve dışından gelen Ƨağrıları da dikkate alan hareketimiz, halkımıza ve gerilla gĆ¼Ć§lerine saldırılmadığı mĆ¼ddetƧe gerilla gĆ¼Ć§lerimizin eylemsizlik konumuna Ƨekme kararına varmıştır. Savaşın şiddetlendiği, AKP’nin seƧim ortamında seƧim gĆ¼venliğini tehdit ettiğimiz yalanına sarıldığı ve başlattığı savaşın nedenlerini halktan gizlemeye Ƨalıştığı bir ortamda, TĆ¼rkiye iƧinden ve dışından gelen Ƨağrıları da dikkate alan hareketimiz, halkımıza ve gerilla gĆ¼Ć§lerine saldırılmadığı mĆ¼ddetƧe gerilla gĆ¼Ć§lerimizin eylemsizlik konumuna Ƨekme kararına varmıştır. Gerilla gĆ¼Ć§lerimiz eşit ve adil bir seƧimi engelleyecek hiƧbir girişimde bulunmayacaktır.”[183]

PKK-HDP AYRIMI DAÄ°R YAYGARALAR

Tam da bu koordinatlarda PKK-HDP ayrımına dair yaygaralarla, ‘PKK’ye karşı HDP’ formĆ¼lĆ¼ne mĆ¼racaat ediyorlar!
AKP’li beyaz KĆ¼rt Orhan Miroğlu’nun, “HDP/ PKK yol ayrımında”;[184] “Ulusal solcu” Orhan Bursalı’nın, “HDP ile PKK Yol Ayrımında mı?... “PKK’nin silahlı vesayetine de karşı Ƨıkın… KĆ¼rt siyaseti yasal ve gĆ¼Ć§lĆ¼ bir parti inşa etti, HDP. Temelini PKK attı, ama meselenin parlamentoya Ƨekilmesi, yasal zeminde tartışılması ve ƧƶzĆ¼m bulunmasına yol aƧar diye TĆ¼rkler de umutlandı. Parti kısmen PKK “denetiminde”. Parti iƧinde bir kısım yƶnetim, PKK siyasetlerinin sopası/uygulayıcısı olmayı istemiyor. Demirtaş yer yer PKK’nin savaşına karşı sƶzler sƶylĆ¼yor, ama sĆ¼reƧ PKK ile HDP’yi ƶnemli bir yol ayrımına doğru hızla sĆ¼rĆ¼klĆ¼yor. Bu kaƧınılmaz gidiş gibi: HDP ya tamamen sivil siyaset olarak var olacak ya da bunca emek yok olacak,”[185] zırvaları bu operasyonun bir parƧasıyken; PKK’ye yƶnelik manipĆ¼lasyonlar tavan yapıyor; işte -unutulmasın diye- birkaƧ ƶrnek!
Vahap Coşkun, “PKK, HDP’nin de altını oyuyor”![186]
Ä°smet Berkan, PKK’nın hedefi HDP mi?”![187]
Oral Ƈalışlar, “PKK’nın alanı genişleyince HDP’ninki daralıyor”![188]
Orhan Kemal Cengiz, “Neden PKK’nın attığı bĆ¼tĆ¼n adımlar, ettiği bĆ¼tĆ¼n sƶzler HDP’yi değersizleştirip, etkisizleştiriyor?”[189]
Rahim Er, “Eğer PKK olmasa HDP herhĆ¢lde normalleşir. PKK HDP’ye nefes aldırmıyor. PKK, ‘barış olursa biz, ne olacağız?’ paniğinde”![190]
Murat Aksoy, “PKK’nın HDP rahatsızlığı… GƶrĆ¼nen o ki, HDP’nin başarısı sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarı değil PKK’yı da rahatsız etmiş”![191]
Taha Akyol, “7 Haziran’da seƧimler yapıldı, HDP yĆ¼zde 13’le gĆ¼Ć§lĆ¼ bir şekilde Meclis’e girdi. Herkes KĆ¼rt hareketinde ‘seƧilmişler’in sƶz sahibi olmasını beklerken, iki hafta dolmadan Kandil savaş Ƨağrılarına başladı. Yeni hĆ¼kĆ¼met bile kurulmadan! Kandil, seƧim sonuƧlarının KĆ¼rt hareketinde ‘seƧilmişler’i sƶz sahibi hĆ¢line getirmesinden korktu. Kandil’in ‘Ɩcalan’ı ve HDP’yi etkisiz kılmaya’ Ƨalıştığını Barzani de sƶyledi. (27 Temmuz 2015) Temel sorun şu ki, ‘seƧilmişler’, yani HDP de Kandil karşısında etkisiz kalmayı iƧine sindiriyor!”[192]
CHP Genel Başkanı Kemal KılıƧdaroğlu, “TĆ¼rkiye’nin en temel sorunu KĆ¼rt sorunudur. Bu sorunu Ƨƶzmek de siyasetin gƶrevidir. Yol haritamız, kanun tekliflerimiz var. Bunlar gerƧekleşirse sorunun ƧƶzĆ¼leceğine inanıyoruz. Muhatabımız HDP olur. Meşru organ olarak HDP’nin muhatap alınması lazım. Ä°mralı ve Kandil’de değil Parlamentoda ƧƶzĆ¼m aranmalı. Kandil’le gƶrĆ¼ÅŸmeyi doğru bulmuyoruz”![193]
Aydın Engin, “HDP’nin ƶzellikle Selahattin Demirtaş’ın ağzından yĆ¼kselttiği ‘Barış, ille de barış, ama’sız, fakat’sız, lĆ¢kin’siz, ancak’sız, ne var ki’siz barış’ Ƨağrılarına Kandil komutanlarından yollanan sƶzlĆ¼ ‘tekzip’lerin sonuncusu Duran Kalkan’dan geldi. Duran Kalkan’ın Med NuƧe haber kanalında yayımlanan… sƶyleşisinde HDP’ye Ć¼stten bakan nobran Ć¼sluba dikkat Ƨekilecek; ayrıca bazılarına ‘Ƈok doğru’ denecek, bazıları ‘Nasıl yani? Bu da nereden Ƨıktı’ dedirtecek epey cĆ¼mle, paragraf var”![194]
GĆ¼lse Birsel, “PKK, HDP’nin ağzını burnunu kırıyor… PKK’nın lider kadrosundan Duran Kalkan, HDP’nin yaptığı ateşkes Ƨağrılarına tepki gƶstermiş. ‘Kendileri neyi başardılar da Ƨağrı yapıyorlar?’ demiş. HDP’nin buna karşılık verdiği cevabı ‘Kem kĆ¼m, yani, ee’ şeklinde ƶzetleyebiliriz kanımca. Bir partinin gƶrevini iyi yapıp yapmadığına seƧmen karar verir, oyuyla da bunu gƶsterir. HDP’nin yok efendim PKK’ya ‘sırtını dayaması’, PKK tarafından performansının değerlendirilmesi, ne yapması gerektiğinin sƶylenmesi filan, bunlar: 1) Silah vesayetidir, terƶr saltanatıdır, bence bir rezalettir. 2) Bunlar devam ettiği sĆ¼rece, HDP’nin demokrasi ve ƶzgĆ¼rlĆ¼kle ilgili edeceği hiƧbir laf ciddiye alınmayacak, fasa fiso olarak gƶrĆ¼lecektir”![195]
Mehmet Tezkan, “PKK aslında HDP’yi vuruyor.”[196] “PKK, tabanını HDP’ye kaptırdı. İƧ iƧe gƶrĆ¼nseler de fikir birliği yok. Biri barışı, siyaseti temsil ediyor. Ɩteki silahı, savaşı. PKK’nın yeniden şiddeti seƧmesinin nedeni bu galiba. KĆ¼rtlerin PKK’nın yerine HDP’yi koyması. BugĆ¼n bu durum netleşti. HDP’nin yĆ¼kselmesinin, sempatik hĆ¢le gelmesinin Kandil’i Ć¼rkĆ¼ttĆ¼ÄŸĆ¼ ortaya Ƨıktı. PKK ben buradayım dedi. Ä°plerin elinde olduğunu gƶstermek istedi. HDP’yi siyasetten imha harekĆ¢tına girişti.”[197] “Toplumun şah damarını attırmak. TĆ¼rk-KĆ¼rt kavgasını başlatmak. İƧ savaşın tohumlarını ekmek. Ayrımı tetiklemek. TĆ¼rk’Ć¼n KĆ¼rt’ten. KĆ¼rt’Ć¼n TĆ¼rk’ten nefret etmesini sağlamak. TĆ¼rkiye’yi Suriyeleştirmek. Uluslararası gĆ¼Ć§lerin devreye girmesiyle bƶlĆ¼nmeyi sağlamak. PKK’nın bĆ¼yĆ¼k planı bu… HDP binalarına saldırı dĆ¼zenlendi. BirƧoğu tahrip edildi. PKK mutludur herhĆ¢lde”![198]
Orhan Miroğlu, “TĆ¼rkiye’yle gemileri yakan bir PKK’nin HDP de umurunda olmaz. HDP’liler bunu biliyorlar ama bu gerƧeği HDP tabanıyla konuşacak cesaretleri yok… Eli kolu bağlı bir HDP’nin kime ne faydası olacak? PKK’ye dƶnĆ¼p ‘Durun bir dakika, devrimci halk savaşı ve sivil siyaset talebi bir arada olmaz, ikisinden birini seƧmek zorundayız’ demedikƧe, diyemedikƧe, PKK şiddeti ve terƶrĆ¼nĆ¼ meşrulaştırma Ƨabası ve bu terƶre gerekƧeler icat etmekten başka HDP’nin yapabileceği fazla bir şey yok… HDP’yi kurtarabiliyorsanız PKK’den kurtarın!”[199]
Nuray Mert, “HDP ile ayrışma… KĆ¼rt siyaseti, ‘aramızda ayrışma yok, bu dĆ¼ÅŸman propagandası’ deyip duruyor, ama HDP’ye karşı tutumları aƧık bir ayrışmanın altını Ƨizmiş olmuyor mu? Ä°ktidar Ƨevreleri, ‘aslında Ɩcalan hem Kandil, hem HDP’den rahatsız’ diyerek, Kandil’in ve HDP’nin zayıflatılması sĆ¼recine liderlerinin kayıtsız olduğunu, hatta daha fazlasını ima edip duruyor. Ya liderleri gerƧekten rahatsızsa, onların aralarındaki ‘iletişim sorunu’ bize savaş ve ƶlĆ¼m olarak geri dƶnĆ¼yorsa? Veya, ya iktidar da, KĆ¼rt siyaseti de yĆ¼rĆ¼ttĆ¼kleri sĆ¼reƧte savaşı geƧici bir taktik hamle olarak gƶrĆ¼yor, bunca barış vaadinden sonra dahi, gƶz gƶre gƶre genƧleri ƶlĆ¼me gƶnderiyorsa?”[200]
Nihayet (!) Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “PKK’nın şu anki Ƨizgisinde HDP’nin işlevi bir demokratik hareketi ƶrgĆ¼tlemek ve PKK’nın bu demokratik harekete destek olması (SeƧimlerden ƶnce bunun nasıl olacağı gƶrĆ¼lmĆ¼ÅŸtĆ¼. Askeri strateji ve taktikler, HDP’nin başarısına tabi kılınıyordu.) değildir. Şu anki Ƨizgide, HDP, bir barış hareketi ile PKK’nın savaşına dolaylı bir yedek derekesine indirgenmiştir. Bu nedenle Ɩcalan’ın Ƨizgisinin inkĆ¢rı, reddi; Ƨok eski bir Ƨizgiye dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼r. Evet, bu program farklılığı strateji farklılığını, bu da mĆ¼cadele biƧimleri ve taktiklerdeki farklılığı ortaya Ƨıkarmaktadır. Bu stratejinin ardındaki program Ɩcalan’ın programı değildir; bu strateji Ɩcalan’ın stratejisi değildir. Bu Ƨizgi Ɩcalan’ın Ƨizgisine karşıdır… Ama Ɩcalan’ın Ƨizgisine karşı olan bu Ƨizgi, Ɩcalan’a gƶrĆ¼ÅŸme şartı getirerek, Ɩcalan’a karşı Ɩcalan’ı koymaktadır… Ɩcalan’a karşı da savunurmuş gibi yaparak da mĆ¼cadele edilebilir”![201]
Dikkat edilmesi gereken en ƶnemli nokta “birbirlerinden farklı olduğunu iddia edenler”in nasıl da aynı ortak koroyu oluşturduklarıdır!
Bu kadarla da sınırlı değil; ya Ć¼stĆ¼ne Ć¼stlĆ¼k HDP’ye “akıl verenler”e(!) ne demeli? İşte birkaƧ ƶrnek daha![202]
Ahmet Hakan, “Sen ey HDP! Bize barış tĆ¼rkĆ¼leri sƶyledin. Bir kardeşlik ormanına davet ettin tĆ¼m TĆ¼rkiye’yi. Cesurdun, kararlıydın. ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ tĆ¼rĆ¼ zekice bir sloganı, zekice bir formatta sundun. Ve kazandın. GƶrĆ¼p gƶrebileceğin en bĆ¼yĆ¼k desteği aldın. ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ diyebilecek kudretteki zekĆ¢nı, şimdi neden PKK’ya karşı sergilemiyorsun? Neden PKK’ya karşı ÅŸĆ¶yle Ƨok sĆ¼per bir Ƨıkış yapmıyorsun, yapamıyorsun? Dosta da dĆ¼ÅŸmana da parmak ısırtacak bir Ƨıkışa imza atamıyorsun? Dilini mi yuttun? Yeteneğini mi kaybettin? ZekĆ¢n mı ƶrselendi? Nedir?”[203]
Mehmet Tezkan, “HDP gĆ¼Ć§lendikƧe, HDP KĆ¼rtlerin hamisi, temsilcisi durumuna geldikƧe, PKK işlevini yitirecektir. Hayatın doğal akışı bunu emrediyor.”[204] “Galiba mesele şu. PKK, tabanını HDP’ye kaptırdı.. İƧ iƧe gƶrĆ¼nseler de fikir birliği yok. Biri, barışı, siyaseti temsil ediyor. Ɩteki, silahı, savaşı. PKK’nın yeniden şiddeti seƧmesinin nedeni bu galiba. KĆ¼rtlerin PKK’nın yerine HDP’yi koyması”![205]
Oral Ƈalışlar, “Ƈatışmalar tırmandıkƧa, gƶzler her zaman olduğu gibi HDP’ye dƶnĆ¼yor. HDP’nin PKK ile bağları yeniden masaya yatırılıyor… HDP’nin varlığı, siyasetin gĆ¼Ć§lenmesine bağlı. Siyaset yok oldukƧa, şiddet ƶne ƧıktıkƧa, HDP’nin etki alanı daralıyor. HDP’nin ƧƶzĆ¼mĆ¼n meşru zeminde yĆ¼rĆ¼tĆ¼lebilmesi iƧin ƶnemli bir imkĆ¢n olduğunu unutmamakta yarar var”![206]
Selda Bağcan, “HDP’nin de aklını başına alıp PKK ile ilişkisini kesmesi lazım”![207]
Irak KĆ¼rt Bƶlgesel Yƶnetimi Başkanı Mesut Barzani, “TĆ¼rkiye ƧƶzĆ¼mde olumlu adım ve hareketlerde bulunmuştur. Bazıları gurura kapılıp, bunu değerlendiremedi. PKK’ya defalarca mektup gƶnderdim… HDP ile AKP’nin hĆ¼kĆ¼met iƧin anlaşmalarını doğru buluyoruz. Bu, TĆ¼rkiye ve KĆ¼rtler iƧin bĆ¼yĆ¼k kazanım… AKP’den ƶnce ‘KĆ¼rt ve KĆ¼rdistan’ yasaktı… PKK Ɩcalan ve HDP’yi yetkisiz kıldı”![208]
Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “GeƧmiş kuşakların geleneği yaşayanların Ć¼zerine bir kĆ¢bus gibi Ƨƶker der Marx… HDP bu yola tersinden girdi. HDP bĆ¼rokratik bir işleyişle; oy birliği ile alınan kararlarla; hiƧbir tartışma yapılmadan, arkalarda bir yerlerde yapılan denge hesapları ve uzlaşmalarla alınan kararların mizansen kongrelerle resmileştirilmesiyle zorla, ite kaka ve ruhsuz bir ƶrgĆ¼t olarak işe başladı. Gerek KĆ¼rt ƶzgĆ¼rlĆ¼k hareketi gerek Gezi vs. gibi canlı hareketler ve bu bĆ¼rokratik ƶrgĆ¼tsel yapı arasında başından beri bir uyumsuzluk var”![209]
TĆ¼m bunlar bƶyleyken; “Yolun bundan sonrasını artık HDP ile devam edecekleri”ni belirterek, seƧim bildirgesini aƧıklayan Selahattin Demirtaş, “Rejim değişecek. GeƧiş sĆ¼recindeyiz. Adaletli, eşitlikƧi bir rejim inşa edeceğiz. Siyasetle, akılla ve barış yoluyla devam etmeliyiz” deyip, Mahatma Gandi’den alıntı yaparak, “Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Alkışlar ƶnĆ¼ne kansız elle Ƨıkınız. Bizler hayalleri olan insanlarız. RĆ¼yaları gerƧekleştirmenin tek yolu uyanmaktır. Bizler uyananların partisi olarak inadına HDP diyoruz,” sƶzleriyle PKK’ye mesaj gƶnderdi…
DÄ°HA’ya yaptığı aƧıklamada ƶzyƶnetim taleplerinin silahla gĆ¼ndeme gelmesini eleştiren Demirtaş, “Ɩzyƶnetim hakkının silahla birlikte ƶne Ƨıkması ve anılması bir talihsizlik, eksikli ve hatta bir provokasyondur. Devlet halkın ƶzyƶnetime doğru bir kararlığını, bir hazırlığını gƶrĆ¼nce mevzuyu silahlı alana Ƨekip ƶzyƶnetimin sivil, demokratik yƶnĆ¼nĆ¼ baypas etmek iƧin Silopi’de mahallelere silahla saldırdı. Ƈok kısa bir sĆ¼re iƧinde bu iş kriminalize edilmeye Ƨalışıldı ve sadece silahlıların ƶne Ƨıktığı ve silahla bir ƶz yƶnetim ilanlarının yapıldığı bir algı yaratılmaya Ƨalışıldı,” dedi![210]
Aslında Demirtaş’ın, “22 Ağustos 2015 tarihinde Ä°zmir’de, ‘PKK’nin amasız olarak silahlı eylemlerini durdurması lazım. Silahın demokrasi mĆ¼cadelesi aƧısından mazereti yoktur’; 30 EylĆ¼l 2015 tarihinde Almanya’da ‘SĆ¼ddeutsche Zeitung’a, ‘Biz PKK’yi temsil etmiyoruz, PKK de bizi temsil etmiyor... PKK, Ä°ran, Suriye ve Irak’ta da ƶrgĆ¼tlĆ¼. Hedef kitlesi farklı. Biz TĆ¼rk Anayasası ƧerƧevesinde hareket eden bir partiyiz,’ beyanatları”[211] da bu kapsamdaki legalist abartılarken; “Demirtaş PKK’nın saldırıları karşısında gerekli tepkiyi gƶsterdi mi sizce?” sorusuna Altan Tan’ın, “Az mıydı, Ƨok muydu, erken miydi, geƧ miydi? Bunlar spekĆ¼latif şeyler. Ama şunu gƶrmek lazım: KĆ¼rt siyasi hareketinde siyasi kanat, genel başkanından milletvekillerine toplu olarak sesini siyasetten yana yĆ¼kseltiyor. PKK’nın bazı hareketlerini anlayamadığını, izah edemediğini ve doğru gƶrmediğini sƶyleyebiliyor. Bu ilktir ve Ƨok ƶnemlidir,”[212] diye verdiği yanıt ise en kara ƶrneklerden birisidir!
PKK-HDP ayrımına dair yaygaraların “PKK’ye karşı HDP formĆ¼lĆ¼”[213] kabul edilemezken; kimse Mao Zedong’un, “Bir halkın ordusu yoksa hiƧbir şeyi yoktur. Bu meselede hiƧbir boş teoriye yer olamaz”; Karl Marx’ın, “ƖzgĆ¼rlĆ¼k mızraklarla ve baltalarla kazanılır; sĆ¼msĆ¼kƧe dilenmeler ve yararsız sızlanmalarla değil!”; V. Ä°. Lenin’in, “Devrimci, bir partinin ancak devrimci sınıfın hareketine fiilen rehberlik ettiği zaman adına layık olabileceğini akıldan Ƨıkarmamak gerek,” uyarılarını asla unutmasın/ unutturmaya da kalkışmasın!

PKK NE DÄ°YOR?

Yaşananlara dair PKK’nin de ne dediği mĆ¼thiş ƶnemliyken; unutulmasın diye kayıt altına alınmalıdır!
Halk Savunma Merkezi KarargĆ¢h Komutanı Murat Karayılan, “Biz, ateşkesin tek taraflı olmayacağını sƶylĆ¼yoruz… HPG zaten savunma pozisyonunda. HPG, halka karşı yapılan saldırılara misilleme yapıyor. HPG saldırıya geƧmiş değil. HPG’nin daha fazla hazırlığı var ki bunun işareti basına da yansıdı. Ɩrneğin; Ä°stanbul, Adana’da fedai eylemler gerƧekleşti, HPG bunları durdurdu. Daha kapsamlı eylemler HPG’nin gĆ¼ndeminde vardı, ancak bunlar durduruldu. HPG şu an meşru olan hakkını kullanıyor… HPG şu an yeni yƶntemle savaşıyor. Savunma savaşı yapıyor.”[214]
“Savaşı durdurmak isteyen bĆ¼tĆ¼n kesimler şunu gƶrmeli; bu savaşı Erdoğan başlattı. Erdoğan esas olarak 400 milletvekili iƧin bu savaşı yĆ¼rĆ¼tĆ¼yor. Dolayısıyla TĆ¼rkiye toplumu ve barış ile demokrasiden yana olan değişik Ƨevreler seslerini daha fazla yĆ¼kselterek, AKP’nin bu saldırganlığına daha fazla tepki gƶstererek onu bundan vazgeƧirebilirler… Savaşla sonuƧ alamazsın tutumunu AKP’ye gƶstermek gerekir.”[215]
“SĆ¼reƧ eski formatla yĆ¼rĆ¼mez… Eskiyi denemenin anlamı yok.”[216] “Bu sĆ¼reƧ bĆ¼yĆ¼k başarıların sĆ¼reci, ƶzgĆ¼r KĆ¼rdistanı kurma sĆ¼recidir”![217]
KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Eşbaşkanı BesĆŖ Hozat, “Yeni sĆ¼reƧ, devrimci halk savaşı sĆ¼recidir.”[218] “KĆ¼rdistan’da yeni bir dƶnem başlıyor. Bu dƶnem sƶmĆ¼rgeci devlet yƶnetiminden kurtulup kendi ƶz yƶnetimlerini kurma ve kendi kendini yƶnetme dƶnemidir”![219]
KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Ateşkesi Erdoğan bozdu… Ateşkes Ƨift taraflı olur.”[220] “Bu kadar vahşi saldırı varken silah bırakılamaz”![221]
Mustafa Karasu, “Bazı Ƨevreler ‘Demokratik ƶzerklik ve ƶzyƶnetim bƶyle kavgayla mı olur, gerilimle mi olur?’ diyerek halkın bu hamlesini itibarsızlaştırmaya ve halka geri adım attırmaya Ƨalışmaktadırlar. Bunlar demokrasiden ve devlet gerƧeğinden habersiz naif yaklaşımlardır. Demokrasi ve devlet birbirlerinin antitezi kurumlardır... Demokrasi ve demokratik gelişim ancak ve ancak mĆ¼cadeleyle gerƧekleşir. Her demokratik durum bile koşullara gƶre şiddeti az ya da Ƨok bir gerilimi ifade eder...
Demokratik bir durum da bir gerilimi ifade ettiği gibi, demokratik gelişme ve demokrasiyi sağlama da ancak gerilim ve mĆ¼cadeleyle olur. Gerilimsiz bir demokratik gelişme beklemek hayalciliktir, Polyannacılıktır… BugĆ¼n KĆ¼rdistan’da demokratik siyasal alan nasıl aƧıldı? Bunun tarihini, ƶykĆ¼sĆ¼nĆ¼, direnişini, acısını bilmeden doğru demokratik siyaset yapılabilir mi? Ya da bu tarihe layık demokratik siyaset yapılabilir mi? Tabii ki yapılamaz. KĆ¼rtler ƶldĆ¼rĆ¼lmelerine, katledilmelerine rağmen meydanlara Ƨıktı. YĆ¼zlercesi, binlercesi meydanlara Ƨıktığı iƧin, taleplerini dile getirdiği iƧin katledildi. HEP ve DEP bu serhıldanlara kalkan, mĆ¼cadele bilinci ortaya Ƨıkan halk gerƧekliği Ć¼zerinde kuruldu...
Halkımız da demokrasiyi gerilim ve mĆ¼cadele iƧinde kazanacaktır. Bunun başka bir kanunu bulunmamaktadır. Hele TĆ¼rkiye sƶz konusu olduğunda daha bĆ¼yĆ¼k mĆ¼cadeleler gerekmektedir. Ć‡Ć¼nkĆ¼ bu devlet zihniyeti katıdır. Bu zihniyetle şekillenmiş kurumlar sert, kaba ve acımasızdır. Dolayısıyla kolay ƧƶzĆ¼lmesi; demokrasiyle, yani halka, halk yƶnetimiyle uzlaşması kolay değildir.
Kim gerilimsiz, kavgasız ve Ƨatışmasız bir şey istemez. Zaten bu nedenle KĆ¼rt ƖzgĆ¼rlĆ¼k Hareketi 9 defa tek taraflı ateşkesle, diyalogla sorunların ƧƶzĆ¼mĆ¼nĆ¼ aradı. Ama Tayyip Erdoğan ve AKP elinin tersiyle itti. Bu tĆ¼r yƶntemlerle sorunu Ƨƶzmeyeceğini ortaya koydu”![222]
PKK YĆ¼rĆ¼tme Komitesi Ɯyesi Duran Kalkan, “KĆ¼rtlerin ulusal diriliş devrimi ƶzgĆ¼rlĆ¼kle taƧlanacak.”[223] “HiƧbir şey eskisi gibi olmaz. Yeni bir şey olacaksa anlaşma gerekiyor, yasal temel gerekiyor. Ɩnder Apo’nun ƶzgĆ¼rce istediği herkesle gƶrĆ¼ÅŸebilmesi gerekiyor. Hareketimizin Ɩnder Apo’yla gƶrĆ¼ÅŸmesi lazım.”[224]
“SeƧimden sonra biz 10 Haziran’da yƶnetim olarak toplandık. SeƧim sonuƧlarını değerlendirdik ve Eşbaşkanlığımız iki Ć¼Ć§ aƧıklamayla gƶrĆ¼ÅŸlerimizi kamuoyuna duyurdu. Neydi gƶrĆ¼ÅŸlerimiz? TĆ¼rkiye kritik bir sĆ¼reƧten geƧiyor, bƶlgede sert bir savaş var, dolayısıyla bu seƧim sonuƧları hayırlı bir sonuƧtur, bunları demokratikleşme ve demokratik yeniden yapılanmaya vesile yapmak lazım. Meclis kendisini bir kurucu meclis gibi ele almalı, yeni bir demokratik anayasa ve yasal reformlar yaparak bu 12 EylĆ¼l faşist askeri darbesinin ortaya Ƨıkardığı anayasa ve yasalardan TĆ¼rkiye toplumunu kurtarmak lazım dedik. Bu temelde MHP de dahil bĆ¼tĆ¼n partilere Ƨağrı yaptık. MHP olmayacaksa, en azından Ć¼Ć§ parti bunu yapmalı, dedik. HDP’yi bu konuda ƶncĆ¼lĆ¼k etmeye yƶnlendirdik. ƖncĆ¼lĆ¼k yap, fedakĆ¢rlık yap, aktif siyaset yĆ¼rĆ¼t ki, sonuƧlar buraya evrilsin dedik.
SĆ¼reci demokratikleşme sĆ¼reci olarak ele aldık. Peki, ne oldu? Bir ay sonra Ahmet Davutoğlu’na hĆ¼kĆ¼met kurma gƶrevi verildi. 45 gĆ¼n gezdi tozdu, ondan sonra ‘kuramıyorum’ dedi. Cumhurbaşkanı başka bir parti başkanına gƶrev bile vermedi. Belki Kemal KılıƧdaroğlu, HDP ve MHP ile hĆ¼kĆ¼met kurabilirdi. Besbelli ki Davutoğlu’na da bu gƶrev verilirken ‘hĆ¼kĆ¼met kurma’ diye gƶrev verdi, ‘oyala, zamanı bitir’ diye gƶrev verdi. O da kendisine verilen gƶrevi yerine getirdi…
Ortaya Ƨıkan sonuƧ şudur, siyaset kurumu iflas etmiştir. Bu meclis bir hĆ¼kĆ¼met bile kuramadı. 7 Haziran’da seƧilenler tarihi vebal altındalar. Halkın iradesi diye gƶsterilen meclisi iflasa gƶtĆ¼rdĆ¼ler. Bu meclis sorun Ƨƶzemez, hĆ¼kĆ¼met kuramaz, ama sadece PKK’ye karşı savaş kararı alır. PKK’ye karşı savaş tezkeresini sundular, 7 Haziran’da seƧilen meclis sadece bu kararı alacak.
Buna rağmen bazı siyasetƧiler bize Ƨağrı yapıyor, ‘kayıtsız şartsız mĆ¼cadeleyi bırakın, teslim olun’ diye. Nereye teslim olacağız? Siz ne yaptınız ki, bize Ƨağrı yapıyorsunuz? Siyaset kurumu işledi, sorunları ƧƶzdĆ¼ de PKK engel mi oldu? Demokratik ƧƶzĆ¼m iradesini PKK tanımadı mı? Tam tersine biz hareket olarak yalvar yakar ettik, herkesi buna yƶnlendirmeye Ƨalıştık
Şimdi, ‘yeni seƧim olacak, o seƧimden yeni irade Ƨıkacak’ deniliyor. Peki 7 Haziran’daki seƧim değil miydi? Niye o iradeye saygı duyulmadı? Niye o irade işletilmedi? Yeni iradeye saygı duyulacağı, onun işletileceğini kim biliyor?”[225]
KCK YĆ¼rĆ¼tme Komitesi Ɯyesi Sabri Ok, “Bu mĆ¼cadele ve direniş onurludur, kutsaldır. Bu yalnızca Serhat ve Botan ile kalmamalıdır. Amed, Dersim, KĆ¼rdistan’ın dƶrt parƧası, KĆ¼rtlerin olduğu her yerde ve ƶzelikle BakurĆŖ KĆ¼rdistan’daki bĆ¼tĆ¼n halkımız ayağa kalkmalıdır. Cizre ve Botan’daki demokratik ƶzerkliği kendi ƶzerklik ilanları olarak kabullenmeliler.”[226] “Daha Ƨok Gever, FarqĆ®n, Gezi iƧin TĆ¼rkiye metropolleri ayağa kalkmalıdır”![227]
Muzaffer Ayata, “Direnmek ve kendisini savunmak her halkın hakkı olduğu gibi KĆ¼rdistanlıların da hakkıdır. Savunma hakkı kutsaldır ve meşrudur. Bu hakkı kimse KĆ¼rtlerin elinden alamaz ve başka bir dayatmada bulunamaz!”[228]
“Diriliş gerƧekleşti, sıra ƶzgĆ¼rlĆ¼kte”[229] derlerken;[230] Charles Bukowski’nin, “Aldatmaca, sahtekĆ¢rlık, ipleri elinde tutanların oynadıkları bir kĆ¼Ć§Ć¼k oyundur” uyarısı eşliğinde Murat Ƈakır’ın, “Bedelsiz barış olamayacağını anımsayın ve PKK’ye laf yetiştirmek yerine, demokrat yurttaşlar olarak gƶrevinizi yapın yeter,”[231] saptamasının toplumsallaştırılması gerekir.

NÄ°HAYET!

Buraya kadarki, eleştiri, itiraz, kayd-ı ihtiyat ile oyum(uz)u HDP’ye “emanet” ediyoruz; ve vurguluyoruz: Bu oy, HDP’nin parlamento endeksli, “dĆ¼zen-iƧi” politikalarına destek değil, Cizre’yi beş gĆ¼n boyunca kuşatıp bombalayan, SuruƧ’ta, Ankara’da canlı bombalarla canlarımızı parƧalayan, KĆ¼rtlerin ƶzgĆ¼rleşme yolundaki her adımını kan ve ateş ile bastırmaya kararlı iktidara karşıdır. Bu bağlamda, V. Ä°. Lenin’in, “Ä°nsanlar her zaman siyasetteki aldatmaların ve aldanmaların aptal kurbanları olmuşlardır ve bĆ¼tĆ¼n ahlĆ¢ksal, dinsel, siyasal ve toplumsal sƶzler, bildiriler ve vaatler arkasındaki şu ya da bu sınıfın Ƨıkarlarını aramayı Ć¶ÄŸrenmedikleri sĆ¼rece de, bƶyle kalacaklardır,” uyarısının altını ƶzenle/ defalarca Ƨiziyoruz…
Bu yolda “Primus in orbe deos fecit timor/ Tanrılar dĆ¼nyada ilkƶnce korkuyu yarattı” diye betimlenmesi gereken bugĆ¼nĆ¼n Ƨƶken statĆ¼kosunda, devrimci olanakların ƶnĆ¼nĆ¼ aƧıp, dĆ¼ÅŸĆ¼k yoğunluklu tatlı su solculuğu aşılarak; devrimci kopuş ve devrimci yenilenme devreye sokulması “olmazsa olmaz”ken; “Barışmayalım! Yaşamımızı, bedenimizi, hatta cesetlerimizi dahi birer direniş ve mĆ¼cadele alanına dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼relim. Sokaklara Ƨıkalım, Ƨıkalım tabii… ama birer “barış dilencisi” olarak değil, eşit ve onurlu bir barışı birlikte inşa etmek iƧin…”[232]
O hĆ¢lde her tĆ¼rlĆ¼ soytarılığı deşifre edip,[233] sınıfsal duruş ve ƶlĆ§Ć¼lerde ısrardan vazgeƧmeden; -birilerinin nihayet anladığı Ć¼zere![234]- kardeşlikten ƶnce halkların eşitliğini savunarak;[235] Anadolu’nun batısında gĆ¼Ć§lĆ¼ bir radikal sosyalist hareket cephesi aƧılması gerekirken; bu cesaret ve ƶzgĆ¼venden yoksun dĆ¼zen iƧi duruşlarla gerƧekleştirilemez![236]
SƶzĆ¼n ƶzĆ¼; yine dizelerdeyken; Veysel Ƈolak hatırlatır hepimize/ herkese bir kez daha: “DĆ¼nya kokuşur, boşalır tarihin Ƨƶp tenekesi// Ƈaresiz yenilenir pası dƶkĆ¼lĆ¼r bu yaşantının/ Aşkıma aşk gerekir/ Umut aşktadır/ Bırakılır dĆ¼ÅŸĆ¼ncelerin kƶr kuyulara anlatılması/ Bu yĆ¼zden kan konuşur”!

13 Ekim 2015 10:42:47, Ankara.

N O T L A R
[1] Sokrates.
[2] Guy Debord, Gƶsteri Toplumu, Ƈev: Ayşen EkmekƧi-Okşan Taşkent, Ayrıntı Yay., 1996.
[3] Aydın Engin, “1 Kasım, 7 Haziran’ın Tekrarı Olacak mı?”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.12.
[4] http://www.halkinbirligi.net/articles.php?article_id=625... http://www.duyarsiz.org/makale/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz_m186.html... http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/7-haziran-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-temel-demirer-sibel-ozbudun... http://adhk.de/?p=8269... http://www.midyathabur.com/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-3721yy.htm... http://rojnameyanewroz.com/genel/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer... http://www.sizehaber.com/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer/#... http://gomanweb.org/index.php/tum-haberler/232-manset-haberleri/16096-7-haziran-2015-secimleri-ne-dair-gerekceli-tavr-m-z... http://direnisteyiz.net/haber/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer/...http://www.kurdistan-post.eu/tr/toplum/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer... http://exivrus.blogspot.com.tr/... https://twitter.com/liveramacuka... https://twitter.com/ewrimezgi... https://www.facebook.com/rapzanbelagatofficial/posts/1019406058088044...
[5] http://AlevƮzyon.com/koseyazilari/acik-sozlu-olmak-iyidir.html... http://www.duyarsiz.org/makale/acik-sozlu-olmak-iyidir-7-haziran-sonrasina-dair-degerlendirme_m318.html... http://www.hocvanhabergazetesi.com/?Syf=18&Hbr=809471&/... http://www.kaypakkayahaber.com/haber/temel-demirer... http://www.gomanweb.org/index.php/tum-haberler/232-manset-haberleri/17528-ac-k-soezlue-olmak-iyidir-7-haziran-sonras-na-dair-degerlendirme... http://rojnameyanewroz.com/acik-sozlu-olmak-iyidir-sibel-ozbudun-temel-demirer-3721.html... http://www.gorelesol.com/haber/yazar.asp?yaziID=21639... http://www.newsjs.com/tr/secim-sonrasina-bakis/... http://arzusaryer.blogspot.com.tr/2015_07_01_archive.html... https://twitter.com/manikvedepresif...
[6] Mehmet Tez, “Bir Kişi Kaybetti, TĆ¼rkiye Kazandı”, Milliyet, 9 Haziran 2015, s.4.
[7] “SeƧimlere Rağmen Yƶnetememe Krizine Devam”, Ä°ÅŸĆ§i Meclisi, No:61, EylĆ¼l 2015, s.3.
[8] SeƧimin kaybedenleri DSP, SP, Vatan, Anadolu gibi partiler ve bağımsız adaylar oldu.
En dramatik sonucu ise Ecevit mirası olarak siyaset hayatına devam eden DSP aldı. Masum TĆ¼rker, başkanlığında seƧimlere giren DSP, 2011’e kıyasla 21 bin 633 oy kaybederek TĆ¼rkiye genelinde sadece 84 bin 712 oy aldı. SeƧimlere iddialı giren PerinƧek’in Vatan Partisi de 155 bin oy toplarken yĆ¼zde 0.34’Ć¼ geƧemedi. En bĆ¼yĆ¼k sĆ¼rprizi ise TURK Parti yaptı, 72 bin oy alan TURK Parti DSP’yi yakaladı.
Emine Ɯlker Tarhan’ın Anadolu Partisi Tunceli genelinde sadece 6 oy alırken, KomĆ¼nist Parti ise 9 oy toplayabildi.
HakkĆ¢ri, Şırnak, Batman, Diyarbakır ve Bingƶl’de MHP oyları, CHP’den fazla Ƨıktı. MHP HakkĆ¢ri’de 3 bin 495 oy alırken, CHP 1425’de kaldı.
Ä°stanbul 2. bƶlge bağımsız milletvekili adayı olarak seƧime giren şarkıcı Metin ŞentĆ¼rk, 3 bin 779 oy alarak, 3 bin 845 oy alan DSP ve 3 bin 871 oy alan BTP ile aynı orana ulaştı. Şarkıcı ŞentĆ¼rk, 2. bƶlgede sadece 1246 oy alan Emine Ɯlker Tarhan’ın Anadolu Partisi’ne ise 3 katı fark attı.
Cemaatin adayları olarak tanımlanan bağımsızlar Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı ve eski futbolcu Hakan ÅžĆ¼kĆ¼r Meclis’e giremezken, Yılmazer 59 bin, Saygılı 33 bin, ÅžĆ¼kĆ¼r de 48 bin oy toplayabildi. Ä°stanbul 3. bƶlgede bağımsız olarak seƧime giren Osman Pamukoğlu ise 15 bin 180 oy alarak hayalkırıklığı yaşadı.
SeƧimlerde yĆ¼zde 5-10 arasında oy almayı hedefleyen Vatan Partisi, TĆ¼rkiye genelinde ancak 155 bin 207 oy alarak yĆ¼zde 0.34 seviyesini geƧemedi. “Asgari Ć¼creti 5 bin lira yapacağım” diyen Haydar Baş’ın BTP’si de 95 bin 024 oy alarak yĆ¼zde 0.21’de kaldı. HDP’nin 50 bin 773 oy aldığı Konya’da, Milli Ä°ttifak oyları sadece 36 bin 377’de kaldı. (Mert Ä°nan, “SeƧimlerde TURK Parti SĆ¼rprizi”, Milliyet, 13 Haziran 2015, s.22.)
[9] Murat Paker, “Azarlanmaya Alışmış Kulaklarımızın SeƧimden Sonra Azar İşitmemiş Olması Az Şey mi?”, T24, 3 Temmuz 2015… http://t24.com.tr/yazarlar/murat-paker/azarlanmaya-alismis-kulaklarimizin-secimden-sonra-azar-isitmemis-olmasi-az-sey-mi, 12233
[10] “Bombalar HDP’ye YĆ¼zde 4.4 Oy Getirdi”, Cumhuriyet, 11 Haziran 2015, s.7.
[11] Mehveş Evin, “7 Haziran’ın Kazananları”, Milliyet, 10 Haziran 2015, s.20.
[12] MeriƧ Tafolar, “BĆ¼yĆ¼k Kentlerde AlevĆ® Yƶrelerinde HDP’ye Kayış Var”, Milliyet, 8 Haziran 2015, s.11.
[13] Murat Belge, “Kritik YolƧatı”, Taraf, 8 Ağustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/kritik-yolcati/
[14] Ergin Yıldızoğlu, “Momentum Kırıldı”, Cumhuriyet, 11 Haziran 2015, s.8.
[15] Serpil Ä°lgĆ¼n, “BoğaziƧi Ɯniversitesi Sosyoloji BƶlĆ¼mĆ¼ Ɩğretim Ɯyesi Yrd. DoƧ. Dr. BĆ¼lent KĆ¼Ć§Ć¼k: Herkes Kendi Endişeleri ƖlĆ§Ć¼sĆ¼nde HDP’yi Destekledi”, Evrensel, 16 Haziran 2015, s.7.
[16] Ahmet Saymadi, “Sosyalistlerin KaƧ Oyu Var ki”, Radikal, 2 EylĆ¼l 2015… http://www.radikal.com.tr/yenisoz/sosyalistlerin_kac_oyu_var_ki-1426893
[17] http://www.ihsansenocak.com/sarikli-sosyalistler-ve-musluman-kurtler/
[18] http://setav.org/tr/hdpye-giden-oylar-ak-parti-soyleminden-dolayi-degil/yorum/22987
[19] Nuhat Muğurtay, “MuhafazakĆ¢r KĆ¼rtler ve HDP: 7 Haziran SeƧimlerini Hatırlamak”… https://azadalik.wordpress.com/2015/08/16/muhafazakĆ¢r-kurtler-ve-hdp-7-haziran-secimlerini-hatirlamak/
[20] Murat Aksoy, “Boykot HDP’ye Yarar mı?”, Millet, 30 EylĆ¼l 2015… http://www.millet.com.tr/boykot-hdpye-yarar-mi-yazisi-1274743
[21] Ä°zmir ziyaretinin ikinci gĆ¼nĆ¼nde Vali Mustafa Toprak’ı makamında ziyaret eden Doğan, ardından HDP Ä°l Başkanlığı’nda dĆ¼zenlediği basın toplantısında Ä°zmir BĆ¼yĆ¼kşehir Belediyesi, Ticaret Odası ve ESÄ°AD ziyaretlerine değinerek, ÅŸĆ¶yle konuştu: “Partimize bir misyon biƧilmiş, ƶnemli beklentileri var. Onurlu duruşumuz nedeniyle partimizin barış aracı olduğunu, barışın egemen olması iƧin partimize biƧilen bu misyon ƶnemlidir. SĆ¼reƧ iƧinde ƶnemlidir.” (Taylan Yıldırım, “HDP Artık TĆ¼rkiyelileşti”, Milliyet, 17 EylĆ¼l 2015, s.20.)
[22] Alp Altınƶrs, “HDP’nin Meşruiyeti”, GĆ¼ndem, 17 Haziran 2015, s.11.
[23] Juliana Gƶzen, “Ä°ktidarın HDP Hesapları”, 8 EylĆ¼l 2015… http://sendika1.org/2015/09/iktidarin-hdp-hesaplari-juliana-gozen/
[24] Murat Belge, “7 Haziran’dan Sonra HDP”, 18 Temmuz 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/7-hazirandan-sonra-hdp/
[25] Ceyda Karan, “Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal: HDP TĆ¼rkiye’nin Yeni Ana Muhalefeti”, Cumhuriyet, 11 Haziran 2015, s.6.
[26] Kemal BĆ¼lbĆ¼l, “HDP”, GĆ¼ndem, 17 Haziran 2015, s.11.
[27] Selin Ongun, “MuhafazakĆ¢r, Ä°slĆ¢mcı, AKP’li Eşitliği Kırılıyor”, Cumhuriyet, 15 Haziran 2015, s.14.
[28] ABD’nin eski Ankara BĆ¼yĆ¼kelƧisi Frank Ricciardone gazetecilerle yaptığı telekonferansta “TĆ¼rkiye’de gƶrev yaparken Demirtaş’la birƧok kez bir araya geldim. Şunu sƶylemeliyim ki o zaman da kendisinden Ƨok etkilenmiştim,” dedi. Demirtaş’ın parti iƧinde Ƨok sesliliğe ve eşitliğe ƶnayak olmasından ƶvgĆ¼yle bahseden Ricciardone, “(HDP’de) başarı iƧin programlanmış bir parti kĆ¼ltĆ¼rĆ¼, parti kimyası var gibi ve bence bu seƧimlerde bunu gƶrdĆ¼k” yorumunu yaptı.
German Marshall Fund (GMF) dĆ¼ÅŸĆ¼nce kuruluşu uzmanlarından Nora Fisher Onar, bir panelde Selahattin Demirtaş iƧin “TĆ¼rk politikasının yeni bir starı var” yorumunu yaparken Demirtaş’ın gezi parkı protestoları, Soma faciası ve Ɩzgecan Aslan cinayetinin ortaya Ƨıkardığı politik enerjiyi kullanabilen tek aktƶr olduğuna vurgu yaptı. Middle East Institute dĆ¼ÅŸĆ¼nce kuruluşundan GƶnĆ¼l Tol da hafta başında katıldığı bir panelde Demirtaş’ın dahil edici bir retorik ve liberal bir seƧim programı sayesinde yĆ¼kseldiğinin altını Ƨizdi.
Yabancı basın Selahattin Demirtaş’ı ABD Başkanı Barack Obama’ya benzetmişti. Bu yorumların benzerleri Washington’da da yapıldı. Aynı zamanda Oxford Ɯniversitesi Uluslararası Ä°lişkiler Merkezi araştırmacılarından olan Fisher Onar, “Demirtaş bana Obama’nın erken dƶnemlerini hatırlatıyor. Değişim mesajı taşıyor ve Obama gibi, kolektif kimliğin buluşma noktalarını, seƧmene onlardan birini temsil ediyor hissi verecek şekilde yƶnlendirme kabiliyetine sahip.” (Pınar Ersoy, “Obama’yı Anımsatıyor”, Milliyet, 12 Haziran 2015, s.14.)
[29] Murat Ƈakır, “Devrimci Cephe Zorunluluğu”, GĆ¼ndem, 25 Temmuz 2015, s.13.
[30] Yusuf Karataş, “Ya DiktatƶrlĆ¼k Ya Halk Demokrasisi”, Evrensel, 17 Ağustos 2015, s.8.
[31] BesĆŖ Hozat, “Yeni SĆ¼reƧ, Devrimci Halk Savaşı SĆ¼recidir”, GĆ¼ndem, 14 Temmuz 2015, s.9.
[32] YalƧın Yusufoğlu, “Kanlı Ortam Kime Yarıyor?”, Sesonline.net, 12 Ağustos 2015… http://sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?Yazar=YalyĆ¼zde E7yĆ¼zde FDnyĆ¼zde 20YusufoyĆ¼zde F0lu&KartNo=58903
[33] “Partizan: 7 Haziran’dan 1 Kasım’a Değişen Koşullar ve SeƧim Tavrımız”… http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/partizan-7hazirandan-1-kasima-degisen-kosullar-ve-secim-tavrimiz
[34] Aktaran: Mahmut Alınak, “Sen Nesin?”, Ozgurlukcu Sol, 16 Temmuz 2015.
[35] V. Ä°. Lenin, Ne Yapmalı? (Hareketimizin Acil Sorunları), Ƈev:Arif Berberoğlu, Evrensel Basım Yayın, 2000.
[36] Namık Durukan, “HDP’de Vekillere Sƶylem Uyarısı”, Milliyet, 14 Haziran 2015, s.21.
[37] Serpil Ƈevikcan, “Demirtaş: AKP-CHP’yi Destekleriz”, Milliyet, 16 Temmuz 2015, s.18.
[38] “Selahattin Demirtaş: Silahla Ɩzerklik Olmaz”, Cumhuriyet, 31 Ağustos 2015, s.5.
[39] “Demirtaş Ä°spanyol Gazetesine Konuştu”, Milliyet, 5 Ağustos 2015… http://www.milliyet.com.tr/demirtas-ispanyol-gazetesine/siyaset/detay/2097598/default.htm
[40] “HDP Lideri Demirtaş: Silah Yoluyla Ɩzerklik Ä°lanı Yanlış”, HĆ¼rriyet, 30 Ağustos 2015… http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29945417.asp
[41] GeƧerken hatırlatalım: Yıl 1988, Başbakan Turgut Ɩzal: “Bu devlet, haince kan dƶken terƶriste bedelini ƶdetecek gĆ¼Ć§tedir. Artık bıƧak kemiğe dayanmıştır”… Yıl 1992, Başbakan SĆ¼leyman Demirel: “Terƶrist ƶrgĆ¼t şimdide de masum Ƨocukların canını almaya başladı bıƧak kemiğe dayanmıştır”… Yıl 1996, Başbakan Tansu Ƈiller: “Terƶr ya bitecek ya bitecek kimseye bir Ƨakıl taşımızı vermeyiz. BıƧak kemiğe dayandı”… Yıl 1997, Başbakan Mesut Yılmaz: “Avrupa, terƶr ƶrgĆ¼tĆ¼ne daha fazla kucak aƧmaya devam edemez. Artık bıƧak kemiğe dayandı”… Yıl 1999, Başbakan BĆ¼lent Ecevit: “Terƶr ƶrgĆ¼tĆ¼ne hizmet eden herkes, hesabını vermeye hazır olsun. BıƧak kemiğe dayanmıştır”… Sonra da Recep T. Erdoğan ile Ahmat Davudoğlu! (BerƧem Amed, “KĆ¼rt Halkı Değil Ä°ktidar Kaybedecek!”, GĆ¼ndem, 20 Ağustos 2015, s.14.)
[42] Ne ilginƧtir ki CHP Genel Başkanı Kemal KılıƧdaroğlu da, “Toplumsal barışa ihtiyacımız var. Silahla bu sorun ƧƶzĆ¼lmez, adresi parlamentodur,” (“KılıƧdaroğlu: SeƧim GĆ¼venliğini Sağlayamıyorlarsa Ä°stifa Etsinler”, BirgĆ¼n, 4 EylĆ¼l 2015, s.9.) diyerek aslĆ® aktƶrleri devre dışı bırakmaya yelteniyordu…
[43] “Selahattin Demirtaş: Şiddet Ä°steyen Oy Vermesin”, HĆ¼rriyet, 8 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30268411.asp
[44] “Demirtaş: ABD’nin Ä°ncirlik Anlaşması’nda KĆ¼rtlere Ä°hanet Ettiğini DĆ¼ÅŸĆ¼nmĆ¼yorum”, Cumhuriyet, 14 Ağustos 2015… http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/345499/Demirtas__ABD_nin_incirlik_Anlasmasi_nda_Kurtlere_ihanet_ettigini_dusunmuyorum.html
[45] “Demirtaş: Doğu’da SeƧim Yapılacak Bir Koşul Yok”, CNN TĆ¼rk... http://www.msn.com/tr-tr/haber/other/demirtayĆ¼zde
[46] “Ayhan Bilgen: Ä°ktidara Hazırlanıyoruz”, Bas Haber, No:68, 31 Ağustos-6 EylĆ¼l 2015, s.6.
[47] GeƧerken anımsatalım: Twitter’da “IŞİD’in yaptıklarına karşıyım, kendisine değil. Cinayet, gasp, sĆ¼rgĆ¼n, kƶlecilik, din polisliği, ibadet zorbalığı vb.” mesajını paylaşan Antikapitalist MĆ¼slĆ¼manlar’ın temsilcilerinden Ä°hsan EliaƧık, ardından gelen sorular Ć¼zerine “Cinayet, katliam, sĆ¼rgĆ¼n, ibadete zorlama, kƶleleştirme olmadan da Irak Şam Ä°slĆ¢m Devleti olabilir, bƶyle olmadığınızdan size karşıyım demek,” yanıtını verdi. (“Ä°hsan EliaƧık: IŞİD’in Yaptıklarına Karşıyım, Kendisine Değil”, 23 Temmuz 2015… http://haber.sol.org.tr/turkiye/ihsan-eliacik-isidin-yaptiklarina-karsiyim-kendisine-degil-123863)
[48] AbdĆ¼lkadir Konuksever, “PKK, HDP’ye Alan AƧmalı”, 5 Ağustos 2015… http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/pkk-hdpye-alan-acmali
[49] Aktaran: Orhan Miroğlu, “Ä°slĆ¢mĆ® Damardan Gelen Ä°ki SiyasetƧi: Ayhan Bilgen ve Altan Tan”, Star, 30 EylĆ¼l 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/Ä°slĆ¢mĆ®-damardan-gelen-iki-siyasetci-ayhan-bilgen-ve-altan-tan/yazi-1059546
[50] Ahmet Hakan, “KĆ¼rt Siyasi Hareketi Olarak Şu 3 Şeye Karar Vermemiz Lazım”, HĆ¼rriyet, 2 EylĆ¼l 2015, s.4.
[51] Selin Ongun, “HDP’li Altan Tan’dan Kandil’e yanıt: Yakarak Yıkarak Barış Gelmez”, Cumhuriyet, 28 EylĆ¼l 2015, s.6.
[52] Mustafa Solak, “… ‘GerƧek Ä°slĆ¢m’ Tartışması Ä°lericilerin İşi mi?”, 29 Ağustos 2015… http://gezite.org/gercek-Ä°slĆ¢m-tartismasi-ilericilerin-isi-mi/
[53] “HDP’li Bilgen: TĆ¼zel, EMEP’in Hukukuyla Hareket Etti; Bu Konu Parti Kurullarında Değerlendirilecektir”, 27 Ağustos 2015… http://haber.sol.org.tr/turkiye/hdpli-bilgen-tuzel-emepin-hukukuyla-hareket-etti-bu-konu-parti-kurullarinda
[54] “Demirtaş’tan Bakanlık AƧıklaması”, Milliyet, 30 Ağustos 2015… http://www.milliyet.com.tr/demirtas-tan-bakanlik-aciklamasi/siyaset/detay/2109745/default.htm
[55] “EMEP Genel Başkanı GĆ¼rkan: HDP’de Ƈatlak Yok!”, Radikal, 28 Ağustos 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/emep_genel_baskani_gurkan_hdpde_catlak_yok-1423377
[56] “EMEP: TĆ¼zel’in Kararı Ä°ttifak Hukukuna Aykırı Değildir”, Evrensel, 4 EylĆ¼l 2015, s.9.
[57] “HDP’li Vekil HĆ¼kĆ¼mete Girmiyor!”, http://www.msn.com/tr-tr/haber/turkiye/hdpli-vekil-hyĆ¼zde
[58] “Levent TĆ¼zel’den AƧıklama”, Radikal, 27 Ağustos 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/levent_tuzelden_aciklama-1423105
[59] “HDP’de Kabine Ayrışması”, Cumhuriyet, 28 Ağustos 2015… http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/354365/HDP_de_kabine_ayrismasi.html
[60] Erdal Karayazgan, OzgurlukcuSol@yahoogroups.com returns.groups.yahoo.com Ć¼zerinden, 29 Ağustos 2015.
[61] Murat Ƈakır, “SeƧim HĆ¼kĆ¼meti mi, Savaş HĆ¼kĆ¼meti mi?”, Politika, 1 EylĆ¼l 2015… http://www.politikagazetesi.org/?q=content
[62] Mahmut Lıcalı, “… ‘Azil’ Gerilimi”, Cumhuriyet, 14 EylĆ¼l 2015, s.6.
[63] “Ɩzel Kalem MĆ¼dĆ¼rĆ¼ Bile Alamayacaklar”, Milliyet, 1 EylĆ¼l 2015, s.16.
[64] “Soru: AB’nin Muhatabı Kim? HDP’li Bakan mı, AKP’li Başbakan mı?”, t24, 29 Agustos 2015.
[65] “Selahattin Demirtaş: Bakanımız Barajlara Ä°tiraz Edecek”, HĆ¼rriyet, 30 Ağustos 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29942560.asp
[66] “HDP’li Bakanlar Ä°stifa Etti”, HĆ¼rriyet, 22 EylĆ¼l 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30140567.asp
[67] “Ä°stifa Eden HDP’li Bakanlardan Ƈok Sert AƧıklama”, Cumhuriyet, 23 EylĆ¼l 2015, s.4.
[68] Namık Durukan, “HDP’li Bakanlar Ä°stifa Etti”, Milliyet, 23 EylĆ¼l 2015, s.15.
[69] Tahsin GĆ¼ner, “AB Bakanı Ali Haydar Konca: Operasyonlar Durmalı”, HĆ¼rriyet, 6 EylĆ¼l 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30002041.asp
[70] “AB Başkanı Konca: HDP Baraj Altında Kalırsa Ɯlke BƶlĆ¼nĆ¼r”, Cumhuriyet, 22 EylĆ¼l 2015, s.5.
[71] “AraƧ ve Makinelerin Yakılmasına Karşıyız”, Milliyet, 1 EylĆ¼l 2015, s.16.
[72] Mahmut Lıcalı, “MĆ¼slĆ¼m Doğan: Saray’ı Ƈalışacağız”, Cumhuriyet, 7 EylĆ¼l 2015, s.8.
[73] Tuncay Yılmaz, “Bakanlarımız Ä°ktidar YĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸĆ¼mĆ¼zĆ¼n Yeni Etabıdır”, 27 Ağustos 2015… http://siyasihaber.org/bakanlarimiz-iktidar-yuruyusumuzun-yeni-etabidir
[74] Aydın Engin, “HDP Bir Savaş Kabinesinde mi?”, Cumhuriyet, 30 Ağustos 2015, s.12.
[75] Aydın Engin, “Vurun HDP’ye, Kırılsın Beli!..”, Cumhuriyet, 31 Ağustos 2015, s.13.
[76] Aydın Engin, “Keh, Keh!.. AKP-HDP SeƧim HĆ¼kĆ¼meti”, Cumhuriyet, 26 Ağustos 2015, s.12.
[77] GeƧerken unutulmasın diye dipnotta şunu da aktaralım: “Demokrasinin kazanımı veya tersine daha da kaybedilmesi aƧısından, bir gĆ¼nĆ¼n binlerce gĆ¼ne bedel olduğu bir konjonktĆ¼rde yaşıyoruz… HDP’nin mevcut koşullarda bu seƧim hĆ¼kĆ¼metinde yer alması daha da bĆ¼yĆ¼k bir olanaktır. İƧine sokulduğumuz savaş ve zoraki seƧim atmosferi ve bu atmosferde seƧim hĆ¼kĆ¼metinin gƶrebileceği kritik role karşı HDP milletvekillerinin, demokrasi lehine gerƧek anlamda oyun bozucu olması mĆ¼mkĆ¼n… Demek istediğim, eski EMEP Genel Başkanı Levent TĆ¼zel, parƧası olduğu HDP grubuyla birlikte davranmalıydı… EMEP’in seƧim hĆ¼kĆ¼metine katılmama kararının gerekƧelendirilmesinde kuşkusuz dikkate değer vurgular var; ancak buna rağmen HDP’nin bu kritik zamandaki etki alanına ve hareket kabiliyetine zarar veren bir yaklaşım ortaya Ƨıkmıştır.” (Erdoğan Aydın, “Levent TĆ¼zel Bƶyle Yapmamalıydı”, T24… http://www.hocvanhabergazetesi.com/?Syf=26&Syz=444567&/ERDOyĆ¼zde C4yĆ¼zde 9EAN-AYDIN:Levent-TyĆ¼zde C3yĆ¼zde BCzel-byĆ¼zde C3yĆ¼zde B6yle-yapmamalyĆ¼zde C4yĆ¼zde B1ydyĆ¼zde C4yĆ¼zde B1)
[78] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “Levent TĆ¼zel Skandalının Ardından Kısa Bir Not”, 27 Ağustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/levent-tuzel-skandalinin-ardindan-kisa-bir-not-110756
[79] “KCK’dan ‘HDP’li HĆ¼kĆ¼met’ AƧıklaması”, 27 Ağustos 2015… http://m.karsigazete.com.tr/politika/kckdan-hdpli-hukumet-aciklamasi-h51218.html
[80] Aysel Alp, “Levent TĆ¼zel: HDP Listesinde Ä°ki BĆ¼yĆ¼k SĆ¼rpriz”, HĆ¼rriyet, 18 EylĆ¼l 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30111193.asp
[81] “TĆ¼rk Bayrağına Hakaret GƶrĆ¼yoruz”, Milliyet, 17 EylĆ¼l 2015, s.20.
[82] “Ɩnce Selahattin Demirtaş, ardından Figen YĆ¼ksekdağ’ın sarfettiği sƶzler, adeta resmi tarihin yalanlarına KĆ¼rtler cephesinden desteği ifade ediyor: ‘KĆ¼rtler, binlerce yıldır bu toprakların gerƧeğidir. 1071’de Alparslan Malazgirt’e gelmeden ƶnce de KĆ¼rtler burada vardı. O zamanlar da KĆ¼rt beyliklerinden destek alınarak Anadolu’nun kapıları aƧıldı. KĆ¼rtlerle ittifak yaparak bunu başardılar. Şimdi TĆ¼rk halkı bu ittifakı, işbirliğini unutarak nasıl kardeşliği sağlayacak? 1920’lerde Kurtuluş Savaşı’nda, Ƈanakkale’de, Antep’te, Adana’da kim beraber savaştı? Kim gĆ¶ÄŸsĆ¼nĆ¼ dĆ¼ÅŸmana karşı beraber siper etti? KĆ¼rtler de TĆ¼rkler de vardı. Madem vatanı ortak vatan yaptık. Madem beraber mĆ¼cadele ettik, madem bu vatanın her karış toprağında bizler kanımızı ortak dƶktĆ¼k, o hĆ¢lde eşit yaşamanın kime nasıl bir zararı olabilir,’ diyor Selahattin Demirtaş.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, Karadeniz’de yerel Ƨetelerle birlikte, 200 bin kişinin canına, 1 milyon 250 bin Rum’un mĆ¼badele ile sĆ¼rgĆ¼n edilmesine yol aƧacak Pontos Rum soykırımını gerƧekleştirdiler sayın Selahattin Demirtaş. Sƶzlerinizde bahsettiğiniz ‘…1920’lerde Kurtuluş Savaşı’nda ’ bugĆ¼n KĆ¼rt ulusunun da yaşadıklarını yaşıyordu Pontoslu Rumlar. Ortak vatan yaptık diye ƶvĆ¼ndĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼z bizim kanlarımız dƶkĆ¼lerek, canlarımız alınarak kurulan ‘vatan’dır. Siz nasıl bƶyle bir şey iƧin ƶvĆ¼nebilirsiniz?
Pontos Rum Soykırımı 1894’de başlayıp, 1915’den sonra 1.5 milyon Ermeni’yi ve 250 bin SĆ¼ryanĆ®’yi, 150 bin Pontos Rum’unu da kapsayan, 1919’dan 1923’e kadar 200 bin Rum’la birlikte 353 bin Pontoslu Rum’un ve 800 bin KĆ¼Ć§Ć¼k Asya Rum’unun katline sebep olan Hıristiyan Soykırımı’nın son evresidir.
Bu tarihle ƶvĆ¼necek en son kişi siz olmalıydınız sayın Demirtaş.” (Tamer Ƈilingir, “O Bayrağın Ne Alında Ne de Kızılında Bizim Kanımız Var Sayın Figen YĆ¼ksekdağ”, Devrimci Karadeniz, 18 EylĆ¼l 2015… http://devrimcikaradeniz.com/o-bayragin-ne-alinda-ne-de-kizilinda-bizim-kanimiz-var-sayin-figen-yuksekdag/)
[83] “HDP’li Bakandan Demirtaş’a Ters KĆ¶ÅŸe”, Milliyet, 16 EylĆ¼l 2015… http://www.milliyet.com.tr/hdp-li-bakandan-demirtas-a-ters/siyaset/detay/2118564/default.htm
[84] “Sırrı SĆ¼reyya Ɩnder: SĆ¼leyman Şah TĆ¼rbesi’nin Taşınmasını Sinirlioğlu ile Ben Organize Ettim”, HĆ¼rriyet, 1 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30210481.asp
[85] “Sırrı SĆ¼reyya Ɩnder’den TĆ¼rbe Sırları”, Cumhuriyet, 2 Ekim 2015, s.7.
[86] “HDP’li Celal Doğan Erdoğan’la GƶrĆ¼ÅŸtĆ¼”, BirgĆ¼n, 5 Temmuz 2015, s.7.
[87] Selin Ongun, “HDP G. Antep Milletvekili Celal Doğan: CHP ile Zor Yaparız Başkan!”, Cumhuriyet, 12 Temmuz 2015, s.19.
[88] “Celal Doğan: HDP’nin Elini Sıkmayanlar Kan Ä°steyenlerdir”, Radikal, 18 Temmuz 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/celal_doganhdpnin_elini_sikmayanlar_kan_isteyenlerdir-1399611
[89] “Celal Doğan Merak Edilen Soruya Yanıt Verdi”, Milliyet, 28 Temmuz 2015… http://www.milliyet.com.tr/celal-dogan-istifa-edecek-mi-/siyaset/detay/2093986/default.htm
[90] Mahmut Lıcalı, “Savaş HĆ¼kĆ¼meti Endişesini Dile Getirdi”, Cumhuriyet, 5 Temmuz 2015, s.6.
[91] “HDP’li Fırat’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a AƧık Mektup”, Taraf, 14 Ağustos 2015… http://www.taraf.com.tr/politika/hdpli-firattan-cumhurbaskani-erdogana-acik-mektup/
[92] Selin Ongun, “Erdoğan’a Karşı Ƈıkan Dayağı Yer”, Cumhuriyet, 17 Ağustos 2015, s.15.
[93] Ɩmer Ağın, “HDP Devrimci Duruşunu GĆ¼Ć§lendirmelidir!”, GĆ¼ndem, 3 EylĆ¼l 2015, s.8.
[94] Metin Yeğin, “HDP ve Liberal Sƶylem”, GĆ¼ndem, 8 Ağustos 2015, s.13.
[95] Murat Ƈakır, “HDP Ayaklarını Yere Basmalı”, GĆ¼ndem, 27 Haziran 2015, s.13.
[96] Mustafa Pekƶz, “HDP Politik SĆ¼reci Nasıl Okumalı ve Ne Yapmalı?”, 3 EylĆ¼l 2015… http://sendika1.org/2015/09/hdp-politik-sureci-nasil-okumali-ve-ne-yapmali-dr-mustafa-pekoz/
[97] Celal BaşlangıƧ, “Erdoğan’ın HDP Sorunu”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.15.
[98] Turan Eser, “Din Siyaseti mi, Laiklik mi?”, BirgĆ¼n, 6 Ekim 2015… http://www.birgun.net/haber-detay/din-siyaseti-mi-laiklik-mi-91421.html
[99] V. Ä°. Lenin, Emperyalizm- Kapitalizmin En YĆ¼ksek Aşaması, Ƈev: Cemal SĆ¼reya, Sol Yay., 12. Baskı, 2009.
[100] Ahmed Pelda, “BĆ¼yĆ¼k KĆ¼rdistan’ı Kimler Ä°ster?”, GĆ¼ndem, 6 Temmuz 2015, s.4.
[101] “Daily Telegraph: PKK, ABD ile Gizlice GƶrĆ¼ÅŸĆ¼yor”, Milliyet, 17 Ağustos 2015… http://www.milliyet.com.tr/daily-telegraph-pkk-abd-ile/dunya/detay/2103237/default.htm
[102] Murat Ƈakır, “SeƧim HĆ¼kĆ¼meti mi, Savaş HĆ¼kĆ¼meti mi?”, Politika, 1 EylĆ¼l 2015… http://www.politikagazetesi.org/?q=content/
[103] Ergin Yıldızoğlu, “Ä°mkĆ¢nsız Sentez”, Cumhuriyet, 13 Ağustos 2015, s.8.
[104] Nabi Yağcı, “Umutlu Olabilmek İƧin HDP”… http://www.marmarayerelhaber.com/nabi-yagci/38019-umutlu-olabilmek-icin-hdp
[105] Zeynep MiraƧ, “Sassen: Ä°ktidarların Son Kullanım Tarihi Var”, Cumhuriyet, 5 EylĆ¼l 2015, s.15.
[106] Fikret Başkaya, “SeƧimlerin Demokrasiyle Uzaktan Yakından Bir Ä°lgisi Yok!”, 23 Temmuz 2015… http://soldiyalog.com/?p=3216
[107] Fikret Başkaya, “TBMM’yi Nasıl Bilirsiniz?”, 2 Ağustos 2015… http://soldiyalog.com/?p=3227
[108] The Financial Times, 7 Temmuz 2015.
[109] James Petras, “Erdoğan ve Netanyahu Savaş Ä°lan Ediyor”, BirgĆ¼n, 17 Ağustos 2015, s.12.
[110] “1 Ayda 35 Gazeteci Gƶzaltına Alındı, 19’una Dava AƧıldı”, Cumhuriyet, Cumhuriyet, 7 Ekim 2015, s.4.
[111] KĆ¼rtlerin ulusal renklerine tahammĆ¼l etmediği iƧin trafik ışıklardaki yeşil sarı kırmızı renkleri yasaklamakla birlikte kamuoyunda “kayıp silahlar” olarak bilinen davada yargılanan eski Batman Valisi Salih Şarman, KĆ¼rtlere karşı geliştirdikleri bĆ¼tĆ¼n karanlık oyunları yazdığı bir kitapta aĆ§Ä±ÄŸa Ƨıkardı. Şarman, o dƶnemde başta korucuların ƶlĆ¼mĆ¼ne yol aƧan bombalı saldırı olmak Ć¼zere, birƧok insanın ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼ saldırıları MÄ°T’in gerƧekleştirdiğini ve bunu PKK’ye mal ettiklerini aƧıkladı. (“Eski Vali Kirli Savaşı Ä°tiraf Etti: MÄ°T Bombaladı PKK’ye Mal Edildi”, 5 Temmuz 2015… http://www.ercishaberi.com/eski-vali-kirli-savasi-itiraf-etti-mit-bombaladi-pkk-ye-mal-edildi/17662/)
[112] Ragıp Zarakolu, “Hoşgeldin Sri Lanka”, GĆ¼ndem, 7 EylĆ¼l 2015, s.14.
[113] Orhan Miroğlu, “1 Kasım Milat Olsun”, Star, 18 EylĆ¼l 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/1-kasim-milat-olsun/yazi-1057352
[114] “GƶrĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼ gibi 1 Kasım seƧimlerine, farklı yƶntem ve saiklerle de olsa, sonuƧta fiili durumun meşruiyetini dayatmaya, bunu siyasal alana egemen kılmaya Ƨalışan iki gĆ¼cĆ¼n ağır baskısı altında yaklaşıyoruz. Ve bu iki fiili durum stratejisi şimdilik karşılıklı olarak birbirini besler bir sarmal iƧinde Ƨalışıyor. Bu sarmalı durduracak yegĆ¢ne gelişme, Selahattin Demirtaş’ın defalarca vurguladığı gibi, ƶnce PKK’nin ateşkes ilan etmesi ve DolmabahƧe’de hĆ¼kĆ¼met ve HDP temsilcileri tarafından okunan bildiriler temelinde mĆ¼zakerelere başlanmasıdır.” (Ahmet Ä°nsel, “Ä°ki Fiili Durum GĆ¼cĆ¼ Karşısında HDP”, Cumhuriyet, 15 EylĆ¼l 2015, s.13.)
[115] Serpil Ƈevikcan, “Erdoğan: 7 Haziran Gibi Olmayacak”, Milliyet, 31 Ağustos 2015, s.16.
[116] “SeƧmen Sayısı 338 Bin Arttı”, Milliyet, 15 EylĆ¼l 2015, s.15.
[117] Mahmut Lıcalı, “Ankara Milletvekili Sırrı SĆ¼reyya Ɩnder: Sopalı SeƧim”, Cumhuriyet, 12 EylĆ¼l 2015, s.5.
[118] Tarık ŞengĆ¼l, “SeƧim Ä°mkĆ¢nsızlık HĆ¢line Gelirken...”, BirgĆ¼n, 8 EylĆ¼l 2015, s.10.
[119] Fırat Kozok, “672 Bin SeƧmen Buharlaştı”, Cumhuriyet, 4 Ekim 2015, s.4.
[120] Mahmut Lıcalı, “SeƧim Ä°mkĆ¢nsız”, Cumhuriyet, 3 EylĆ¼l 2015, s.6.
[121] Fevzi Kızılkoyun, “SeƧim Ɩncesi 63 Milyon Dağıtıldı”, HĆ¼rriyet, 20 EylĆ¼l 2015… http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/30119709.asp
[122] CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti SƶzcĆ¼sĆ¼ Haluk KoƧ, 7 Haziran’da HDP’ye oy veren CHP seƧmenine, “Onlar zaten barajı geƧiyor” diyerek 1 Kasım’da oylarını CHP’ye vermeleri Ƨağrısı yaptı. (“CHP’nin Artık Kimseye Verecek Tek Oyu Yok”, Milliyet, 23 EylĆ¼l 2015, s.16.)
CHP’den HDP’ye bĆ¼yĆ¼k oy kayması tespit edilen iki bƶlgede CHP listesine giren AlevĆ® Bektaşi Federasyonu’nun eski genel başkanlarından Ä°stanbul 3. bƶlge 11. sıradan aday gƶsterilen PM Ć¼yesi Fevzi GĆ¼mĆ¼ÅŸ, HDP’ye kayan oyların geri geleceğine işaret ederek, “7 Haziran’da barajın aşılmasına ilişkin psikolojik eşikle birlikte AlevĆ®lik mĆ¼cadelesinde simgeleşmiş isimlerin belirgin yerlerde olmamasının eksikliği nedeniyle oylarda bir kayma olmuştur. Ama CHP, bu sĆ¼reƧten gerekli tecrĆ¼beyi kazanarak Ƨıkmıştır,” dedi.
Ankara 1. bƶlge 8. sıradan aday gƶsterilen eski AlevĆ® Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız da, “Bir AlevĆ® evinde doğdum, bĆ¼yĆ¼dĆ¼m. BĆ¼tĆ¼n insanları sevmekle başlar Ć¶ÄŸrendiklerimiz. Bu nedenle her tĆ¼rlĆ¼ ayrımcılığı reddederiz. Dolayısıyla AlevĆ® oyu ya da başkasının oyu gibi oyları tasnif etmeyi bile kabul etmez felsefemiz. Ben herkesin oyuna talibim,” dedi. (MeriƧ Tafolar, “Emanet Oyları Getirecekler”, Milliyet, 22 EylĆ¼l 2015, s.18.)
[123] “Partizan: 7 Haziran’dan 1 Kasım’a Değişen Koşullar ve SeƧim Tavrımız”… http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/partizan-7hazirandan-1-kasima-degisen-kosullar-ve-secim-tavrimiz
[124] “DHF: 1 Kasım 2015 SeƧimlerine Ä°lişkin Yaklaşımımız”, 5 Ekim 2015… http://adhk.de/?p=9670
[125] “DÄ°P Bildirisi: TĆ¼rkiye’nin Suriyeleştirilmesine Karşı Oylar HDP’ye, Ä°ÅŸĆ§inin EmekƧinin Zaferi İƧin Devrimci Ä°ÅŸĆ§i Partisi Saflarına!”, 9 Ekim 2015... http://gercekgazetesi.net/dip-bildirisi/dip-bildirisi-turkiyenin-suriyelestirilmesine-karsi-oylar-hdpye-iscinin-emekcinin
[126] Ali Turgay Ali, “HDP’nin Tarihi Sorumluluğu”, Cumhuriyet, 20 EylĆ¼l 2015, s.18.
[127] Namık Durukan, “Bakanlığı Reddeden TĆ¼zel Listede Yok!”, Milliyet, 19 EylĆ¼l 2015, s.19.
[128] HDP’nin 1 Kasım’da yarışacak aday listesinde 7 Haziran’da listeye giren Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda hedef aldığı LGBTÄ° adaylar yer almadı. Kandil’den gelen bazı aƧıklamalarda HDP’nin LGBT ile yaptığı işbirliği eleştirilirken, ƶzellikle bƶlgede AKP ve HĆ¼da-Par tarafından LGBTÄ° adaylar Ć¼zerinden HDP’ye yƶnelik olumsuz propagandalar da yapılıyordu. Parti yƶnetiminin 1 Kasım’da benzer propagandalara izin verilmemesi iƧin bu kararı aldığı belirtildi. HDP’nin 1 Kasım’da yarışacak aday listesinde 7 Haziran’da milletvekili seƧilen 80 milletvekilinden 76’sı listede yer aldı.
HDP MYK kararına karşın bakanlık teklifini kabul etmeyen EMEP’li Levent TĆ¼zel aday listesinde yer almadı. Listelerin YSK’ye teslim edilmesine saatler kala HDP ve EMEP başkanları tarafından ortak aƧıklama yapılması her iki partinin 1 Kasım’da yeniden ittifak yapacağı olarak yorumlanırken, TĆ¼zel bu konuya aƧıklık getirdi. TĆ¼zel EMEP ile HDP arasında ittifak kurulmadığı iƧin HDP listesine herhangi bir aday verilmediğini, HDP’nin kararına uyulmadığı iƧin kendisi ya da başka bir EMEP’li ismin aday olmadığını belirterek, “BĆ¼tĆ¼n bunlara karşın seƧimlerde ortak hareket ederek HDP’nin desteklenmesi kararı alındı” dedi.( Mahmut Lıcalı, “Mahalle Baskısı... HDP’de LGBT Aday Yok”, Cumhuriyet, 20 EylĆ¼l 2015, s.4.)
[129] Mahmut Lıcalı, “HDP’de Dicle’yi Ä°kna Turları”, Cumhuriyet, 16 EylĆ¼l 2015, s.7.
[130] Aysel Alp, “HDP Listesinde Ä°ki BĆ¼yĆ¼k SĆ¼rpriz”, HĆ¼rriyet, 19 EylĆ¼l 2015, s.24.
[131] Celal BaşlangıƧ, “Katliamlar AKP’nin Peşinde Olacak”, Cumhuriyet, 20 EylĆ¼l 2015, s.7.
[132] “HDP’de Liste Krizi”, Cumhuriyet, 28 EylĆ¼l 2015, s.4.
[133] Namık Durukan, “Ä°ttifaklar Partisi: HDP”, Milliyet, 21 EylĆ¼l 2015, s.14.
[134] “HDP Eş Genel Başkanı, terƶristlerin cenazesine katılmayan milletvekilleri iƧin parti iƧi disiplin sĆ¼recini başlatacaklarını aƧıkladı. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu yanıtı verdi: “Şaşırtıcı bir gelişme değil. Bƶylece kendilerini ele vermiş oluyorlar. Yeni kampanyalarında, sƶzĆ¼m ona, ‘PKK bizden değil, biz de PKK’dan değiliz’ mesajı vermeye Ƨalışmışlardı. Adeta suĆ§Ć¼stĆ¼ yakalanmış durumdalar. Millet onların bu durumunu elbette nazarı itibara alacaktır. ‘Ƈatışmasızlık’ diye bir ifadeyle halkı kandırabileceklerini zannediyorlar. Ä°ktidarı ve şahsımı suƧlamaya kalkıyorlar. Milletimizin, 1 Kasım’da demokrasi mekanizmasını Ƨalıştıracağına, ferasetini ortaya koyacağına, Ć¼lkemiz Ć¼zerinde oluşturmaya Ƨalışılan karabulutları dağıtacağına inanıyorum.” (Vahap Munyar, “Erdoğan: AB ile Durum Farklılaşıyor”, HĆ¼rriyet, HĆ¼rriyet, 9 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/ab-ile-durum-farklilasiyor-30276767)
[135] Banu Şen, “HDP’ye: Terƶr ƖrgĆ¼tĆ¼yle Selfie Ƈekmekten VazgeƧ”, HĆ¼rriyet, 9 Ekim 2015, s.16.
[136] Serpil Ƈevikcan, “Başbakan Davutoğlu: HDP ‘Ä°nadına Barış’ı Kandil’e Sƶylesin!”, Milliyet, 4 Ekim 2015, s.18.
[137] “TĆ¼rkeş’ten HDP İƧin Sert Sƶzler”, Milliyet, 12 Ekim 2015… http://www.milliyet.com.tr/turkes-ten-hdp-icin-sertsozler/siyaset/detay/2130588/default.htm
[138] “KĆ¼rt Kardeşlerimiz de PKK ZulmĆ¼ Bitsin Ä°stiyor”, Milliyet, 1 Ekim 2015, s.18.
[139] “AKP Milletvekili HĆ¼seyin Kocabıyık: HDP’ye Oy Veren Şerefsizler...”, Radikal, 16 Ağustos 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/akp_milletvekili_huseyin_kocabiyik_hdp_ye_oy_veren_serefsizler-1416239
[140] “Akdoğan: Bƶlge Halkının HDP’ye Oy Vermesi ƇƶzĆ¼m SĆ¼recini Bitirdi”, 27 Ağustos 2015… http://www.imctv.com.tr/akdogan-bolge-halkinin-hdpye-oy-vermesi-cozum-surecini-bitirdi/
[141] “HĆ¼kĆ¼met kanadınca PKK’nin ateşkes kararına yƶnelik YalƧın Akdoğan tarafından telaffuz edilen ’karnımız tok’ ifadesi bu ƧerƧevede de anlam kazanıyor. Ateşin kesilmesi değil, yanmaya devam etmesi istenmekte sanki… Şimdi geldikleri ’ƶlĆ¼mĆ¼ne iktidar’, ne pahasına olursa olsun ’400’ noktasında kendileri kanla beslenir durumda. O yĆ¼zden barışa karınlar tok!” (Tayfun Atay, “Evet, Barışa Karnımız Tok!”, Cumhuriyet, 11 Ekim 2015, s.20.)
[142] Orhan Miroğlu, “Tuğrul TĆ¼rkeş’le Aynı Partide...”, Star, 21 EylĆ¼l 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/tugrul-turkesle-ayni-partide/yazi-1057922
[143] Orhan Miroğlu, “Bu ZulĆ¼m Sizin, Hep Sizin YĆ¼zĆ¼nĆ¼zden”, Star, 6 EylĆ¼l 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/bu-zulum-sizin-hep-sizin-yuzunuzden/yazi-1054649
[144] Orhan Miroğlu, “PKK Silah Bıraksın, Sudan Ƈıkmış Balığa Dƶnersiniz!”, Star, 20 EylĆ¼l 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/pkk-silah-biraksin-sudan-cikmis-baliga-donersiniz/yazi-1057768
[145] İbrahim Kaypakkaya, SeƧme Yazılar, Umut Yay., 2004, s.79-254.
[146] V. Ä°. Lenin, Ulusların Kaderini Tayin Hakkı, Ƈeviren: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1968.
[147] “Kendi kendimi tutsaklaştıran aidiyetlerim yok… DĆ¼n, AKP’yi ve Erdoğan’ın demokratik adımlarını kendi ateşli Ć¼slubuyla destekleyen Ahmet Altan’ın, bugĆ¼n tırmanan antidemokratik otoriterlik, yeni vesayetƧilik, savaÅŸĆ§Ä±lık, saldırganlık, KĆ¼rt sorununda milliyetƧi - gĆ¼venlikƧi ƧƶzĆ¼msĆ¼zlĆ¼k karşısında AKP’yi aynı Ć¼slupla eleştirmesini; ya da benim AKP’yi eleştiren, Erdoğan’ın tehlikeli gidişatına elimden geldiğince dikkat Ƨekmeye Ƨalışan yazılarımı ‘GĆ¼naydın, aklınız yeni mi başınıza geldi’ tĆ¼rĆ¼nden ezberlerle, ya da iktidar cephesinden, ‘Ne oldu da saldırıya geƧtiniz, yoksa darbeden, askerden, veyasetten mi yanasınız’ salvo ateşleriyle karşılayanlar bir an durup dĆ¼ÅŸĆ¼nseler... Doğrudan, iyiden, evrensel değerlerden yana taraf mıyım, yoksa sonu gelmez ama’larla kendi takımımın gƶzleri bağlı taraftarı mıyım? diye sorup kendimize, iƧtenlikli bir vicdan ve ahlĆ¢k muhasebesi yapsak hepimiz...” (Oya Baydar, “… ‘Yetmez Ama Evet’ten ‘Yetti Artık Hayır’a”… http://m.t24.com.tr/yazarlar/oya-baydar/yetmez-ama-evetden-yetti-artik-hayira,5767)
[148] Hakan GĆ¼ngƶr, “Adalet Ağaoğlu: Bu Sistemi Lanetliyorum”, Evrensel, 2 EylĆ¼l 2015, s.12.
[149] “Orhan Pamuk: KaybettikƧe SeƧim Yapıyorlar”, Cumhuriyet, 12 EylĆ¼l 2015, s.4.
[150] ƇƶzĆ¼m sĆ¼reci iƧin 2013 yılında TĆ¼rkiye’ye gelen ve Erdoğan ile Ä°brahim Tatlıses’in arasında barış mesajlarıyla destek verip, “ƇƶzĆ¼m ve barış sĆ¼reci bana umut vermişti. ‘Nihayet TĆ¼rkiye bĆ¼yĆ¼k sorunlarını hĆ¢llederek huzurlu, demokratik ve ƶzgĆ¼r bir toplum olacak,’ diye dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼yordum,” diyen KĆ¼rt sanatƧı Şivan Perwer, bugĆ¼n sĆ¼rece gĆ¼veninin kalmadığını, politik kisvelerin arkasındaki ihanetleri gƶrdĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ sƶyledi. (Ceren Ƈıplak, “Şivan Perwer: Erdoğan TĆ¼rkĆ§Ć¼ Kafalardan Korktu”, Cumhuriyet Sokak, 13 EylĆ¼l 2015, s.1.)
[151] Baki GĆ¼l, “Ɩz Yƶnetim, Tatlı Su Liberalleri ve Direniş AhlĆ¢kı!”, GĆ¼ndem, 7 EylĆ¼l 2015, s.11.
[152] Oral Ƈalışlar, “PKK Şiddeti ve Solda Şiddet Meselesi”, Radikal, 26 EylĆ¼l 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/pkk_siddeti_ve_solda_siddet_meselesi-1440163
[153] Oral Ƈalışlar, “PKK Şiddetine Meşruiyet Arayanlar...”, Taraf, 22 Ağustos 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/pkk_siddetine_mesruiyet_arayanlar-1419849
[154] Oral Ƈalışlar, “Ɩnce PKK Silahları Susturmalı...”, Radikal, 8 EylĆ¼l 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/once_pkk_silahlari_susturmali-1429780
[155] Oral Ƈalışlar, “Ɩcalan Ne Demişti, Şimdi Neden Susuyor?”, Radikal, 22 EylĆ¼l 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/ocalan_ne_demisti_simdi_neden_susuyor-1438303
[156] Zana FarqĆ®nĆ®, “Tedip, Tehcir, Tenkil, Temsil ve Temdin”, GĆ¼ndem, 29 Ağustos 2015, s.11.
[157] Ɯmit Kardaş, “Şiddetin Sarmalında!”, 22 Ağustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/siddetin-sarmalinda/
[158] “Şahin alıcı kuştur. Acımasızdır. Siyasal terminolojide silaha tapan, savaştan ƶte ƧƶzĆ¼m bilmeyen ve aramayanlara denir. Akbaba ƶlĆ¼mĆ¼ Ƨağrıştırır Ć§Ć¼nkĆ¼ ƶlĆ¼mle, ƶlĆ¼lerle beslenir. Siyasal literatĆ¼rde savaştan, savaşın yıkımlarından, ƶlĆ¼mlerden beslenen, savaştan Ƨıkar sağlayanlara denir. Bazen silah tĆ¼ccarıdırlar, bazen ruhları ırkƧı-milliyetƧi yargılarla sakatlanmış kara vicdanlılardır. Bazen de iktidarını savaşa, devletin zorba gĆ¼cĆ¼ne ve ƶlĆ¼mlere yaslanarak sĆ¼rdĆ¼rmek isteyenler... Ve gĆ¼vercinler… Barışın kuşları, her daim tedirgin kuşlar… BĆ¼tĆ¼n Ć¢lĆ¢metler ortada: GĆ¼n şahinlerin ve akbabaların gĆ¼nĆ¼... Tedirgin gĆ¼vercinler Ƨaresiz, etkisiz. Tozdan dumandan ve ille de kandan sesleri duyulmaz olmuş: Mesela Selahattin Demirtaş konuşuyor… GĆ¼n şahinlerin ve akbabaların gĆ¼nĆ¼. GĆ¼vercinler ƶlĆ¼mĆ¼ne tedirgin…” (Aydın Engin, “Şahinler, Akbabalar ve Tedirgin GĆ¼vercinler”, Cumhuriyet, 9 EylĆ¼l 2015, s.12.)
[159] Can Uğur, “Ɩrnek: Teori Olmayınca Tutarlılık TesadĆ¼flere Kalmış Oluyor”, BirgĆ¼n, 17 Ağustos 2015, s.6.
[160] Hasan Oğuz, “Liberaller HDP’yi PKK’ye Karşı mı Konumlandırıyor?”, Newroz, Yıl:8, No:271, 28 EylĆ¼l 2015, s.4.
[161] V. Ä°. Lenin, Toplu Eserler Cilt:17.
[162] V. Ä°. Lenin, Burjuva Demokrasisi ve Proletarya DiktatƶrlĆ¼ÄŸĆ¼, Ƈev: Muzaffer Ä°lhan Erdost, Sol Yay., 1992.
[163] “Kemal KılıƧdaroğlu: PKK Saray’a Hizmet Ediyor”, Cumhuriyet, 1 EylĆ¼l 2015, s.11.
[164] Murat Belge, “KĆ¼rt Cephesinde Olanları Anlamlandırmak”, Taraf, 22 Ağustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/kurt-cephesinde-olanlari-anlamlandirmak/
[165] MĆ¼cahit Bilici, “KĆ¼rdistan’ı Harabeye Ƈevirmek”, 22 Ağustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/kurdistani-harabeye-cevirmek/
[166] http://www.ozgur-gundem.com/haber/142212/kurdistanda-yeni-bir-donem-basliyor
[167] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “Ä°syanla Oynanmaz”, 17 Ağustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/isyanla-oynanmaz-109758
[168] YalƧın Yusufoğlu, “Kanlı Ortam Kime Yarıyor?”, Sesonline.net, 12 Ağustos 2015… http://sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?
[169] Bakur’un yƶnetmeni gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nun, “2013 Newruz’undaki ‘PKK geri Ƨekilmeli’ kararından sonra Kandil’deki PKK yƶneticilerinden şunu duyduk: ‘Aslında dağdaki orta kademe Ƨekilmek istemiyor, ama Ɩcalan’ın kararına uyulacaktır.’ Belgeselinizde 20’li yaşlarındaki PKK’liler ‘Dağdan inmek istemiyoruz’ diyorlar. Nelere tanık oldunuz?” sorusuna verdiği yanıt ÅŸĆ¶yledir:
“Ben bununla ilk kez Ƨekilen gruplarla yaptığım gƶrĆ¼ÅŸmede karşılaştım. Ƈukurca tarafından inerek Ƨekiliyorlardı. Ä°lk karşılaştığımız gruptan biri ÅŸĆ¶yle demişti: ‘Radyodan duyduk ama inanamadık, herhĆ¢lde kontrgerilla oyunudur’ dedik. Diğeri ‘Dinlediğimiz radyo KĆ¼rdistan radyosuydu, herhĆ¢lde doğrudur dedik, ama Ƨok şaşırdık’ demişti. Ć‡Ć¼nkĆ¼ 2012 yılında Devrimci Halk Savaşı diye tabir ettikleri sĆ¼recin iƧine girmişler ve 2013 kış aylarını savaşa hazırlık motivasyonu ile geƧirmişler. Belgeselde yok ama bir cĆ¼mle daha sƶyleyeyim. Biri de şunu sƶyledi: ‘Biz her Newruz’da mĆ¼thiş moral geceleri dĆ¼zenleriz. Coşkulu biƧimde eğleniriz. Dağa Ƨıktığımdan beri hayatımda yaşadığım en kƶtĆ¼ gĆ¼ndĆ¼ geri Ƨekilme kararı.’ Bununla birlikte ÅŸĆ¶yle dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼yorlar: ‘Başkan Apo mĆ¼zakereleri yĆ¼rĆ¼ten kişi, o sƶylemeseydi asla hiƧbirimiz bƶyle bir yola girmezdik’...” (Selin Ongun, “Ertuğrul Mavioğlu: Dağdan Ä°nmek Ä°stemiyoruz Diyorlar”, Cumhuriyet, 20 Nisan 2015, s.17.)
[170] Ƈağrıcılar: Tarık Akan, ƜstĆ¼n Akmen, Orhan Aklaya, Barış Atay, Enver Aysever, Pelin Batu, Cengiz Bektaş, GĆ¼lsĆ¼m Cengiz, Aydın ƇubukƧu, Pakrat Estukyan, Şebnem Korur Fincancı, Mahir GĆ¼nşiray, Defne Hamlan, Kadir Ä°nanır, kĆ¼Ć§Ć¼k Ä°skender, Mahsun KırmızıgĆ¼l, Macit Koper, JĆ¼lide Kural, Akif Kurtuluş, Tamer Levent, Kuvvet Lordoğlu, Ali Nesin, Yılmaz Odabaşı, Ä°zzettin Ɩnder, Aslı Ɩngƶren, Can Ɩz, Adnan ƖzyalƧıner, Ahmet Say, Fazıl Say, Sennur Sezer, Deniz TĆ¼rkali, Rıza TĆ¼rmen, Levent ƜzĆ¼mcĆ¼.
[171] GeƧerken Hikmet Acun’un soru/ uyarılarını aktaralım: “Solun hemen her cenahından KĆ¼rtlere ‘silah bırak’ telkiniyle ortalık gark olurken bir yirmi, otuz yıl sonra gelecek kuşaklar, ‘bizim zamanımız’ı nasıl okuyacak, ne diyecek? AşikĆ¢r olan bizim zamanımıza tĆ¼kĆ¼receğidir.
1) Bilinir ki sƶmĆ¼rgeci ulus devrimcilerinin gƶrevi kendi devletini teşhir etmek, onun sƶmĆ¼rgeci savaşını boşa dĆ¼ÅŸĆ¼rmek ve sƶmĆ¼rĆ¼len ulusa her tĆ¼rlĆ¼ desteği vermektir. Ä°nceltilmiş sosyal şovenizmini taraflara ‘silah bırak’ Ƨağrısıyla dolaşıma sokmak değildir. Bu, benim devletime silah sıkma demektir. Devletinden yana olmaktır.
2) HiƧ bir sƶmĆ¼rgeci ulus devrimcisi, sƶmĆ¼rĆ¼len ulusun direnişine dil uzatma ve ona ajanda verme hakkına sahip değildir.
3) HiƧbir sƶmĆ¼rgeci ulus devrimcisi Bakur KĆ¼rd’Ć¼ne Rojava’da ki devrimci olanaklara sırtını dƶn ve onun gerisinde bir toplumsal zemine Ƨekil deme hakkına sahip değildir. KĆ¼rtlerin ƶzerkleşme eğilimlerine devletle uzlaş Ƨağrıları yapmak değildir. Tersine onların bu devrimci eğilim ve olanaklarını tamamlayıcı devrimci Ƨıkışı batı’da da yapabilmektir.
4) Rojava’yı sınır ƶtesi ve KĆ¼rtlerin sorunu gƶrĆ¼p, ona sırt dƶnmek değildir.
5) Memleketin kaşar liberalleriyle, KĆ¼rt tirsikƧılarıyla koro ve koalisyon kurup, Ć¼Ć§Ć¼ncĆ¼ taraf edasıyla KĆ¼rtlerin savaşından kendini kurtarmak iƧin politik hilelere başvurmak değildir. Kendi savaşını buna katmaktır.
Sahi birkaƧ on yıl sonra gelecek kuşaklar ‘bizim zamanımız’ı nasıl okuyacak?
Mezarlarımıza işeyeceklerini ben garanti ederim. Hikmet Acun.” (Hikmet Acun, 10 EylĆ¼l 2015, Birlik_hareketi@googlegroups.com)
[172] Oral Ƈalışlar, “Ateşkes Ä°lan Edilirse...”, Radikal, 10 Ekim 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/ateskes_ilan_edilirse-1448864
[173] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “PKK’ya AƧık Mektup: PKK DerhĆ¢l Tek Taraflı Ateşkes Ä°lan Etmelidir”, 12 Ağustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/pkkya-acik-mektup-pkk-derhal-tek-tarafli-ateskes-ilan-etmelidir-109353
[174] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “PKK Ne Yapıyor? Bir Anlamaya Ƈalışma Denemesi?”, 24 Ağustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/pkk-ne-yapiyor-bir-anlamaya-calisma-denemesi-110427
[175] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “Herkesin PKK’ya Tek Taraflı Ateşkes Ƈağrıları Yapması İƧin Ƈağrı”, 31 Ağustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/herkesin-pkkya-tek-tarafli-ateskes-cagrilari-yapmasi-icin-cagri-111073
[176] “Kandil’den Tek Taraflı Ateşkes mi?”, http://www.xn--yenidenatlm-7zbb.com/kck-es-baskani-bese-hozat-hdp-nin-1-kasim-zaferine-katki-sunmak-icin-tekrar-tarihi-bir-tutum-takinacagiz/767/
[177] “PKK’li Duran Kalkan’dan Demirtaş’a: Neyi Başardın da Ƈağrı Yapıyorsun?”, Cumhuriyet, 25 Ağustos 2015… http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/352435/PKK_li_Duran_Kalkan_dan_Demirtas_a__Neyi_basardin_da_cagri_yapiyorsun_.html
[178] “PKK’dan ‘Eylemsizlik’ Kararı”, HĆ¼rriyet, 11 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30285375.asp
[179] Rıza Dursun, “Cemil Bayık’tan, Demirtaş’ın ‘Amasız Silah Bırak’ Ƈağrısına Yanıt”, Radikal, 24 Ağustos 2015… http://www.radikal.com.tr/turkiye/cemil_bayiktan_demirtasin_amasiz_silah_birak_cagrisina_yanit-1420674
[180] Evrim Altuğ, “Ɖtienne Balibar: Şiddet Hastalığı Bizi ƖldĆ¼recek”, Cumhuriyet, 21 Temmuz 2015, s.17.
[181] “Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal: KCK Pazar GĆ¼nĆ¼ Eylemsizlik Ä°lan Edecek”, 9 Ekim 2015... http://haber.sol.org.tr/turkiye/kongra-gel-es-baskani-remzi-kartal-kck-pazar-gunu-eylemsizlik-ilan-edecek-132289
[182] “Murat Karayılan’dan ‘Ankara’ AƧıklaması”, Milliyet, 12 Ekim 2015… http://www.milliyet.com.tr/murat-karayilan-dan-ankara--gundem-2130672/
[183] “KCK: Eylemsizlik Konumuna Ƈekildik”, Milliyet, 11 Ekim 2015… http://www.milliyet.com.tr/kck-eylemsizlik-konumuna-cekildik-gundem-2130052/
[184] Orhan Miroğlu, “HDP/ PKK Yol Ayrımında”, Star, 28 EylĆ¼l 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/hdppkk-yol-ayriminda/yazi-1059110
[185] Orhan Bursalı, “HDP ile PKK Yol Ayrımında mı?”, Cumhuriyet, 8 EylĆ¼l 2015, s.7.
[186] Rewin StĆŖrk, “Vahap Coşkun: PKK, HDP’nin de Altını Oyuyor”, Bas Haber, No:65, 3-9 Ağustos 2015, s.8-9.
[187] Ä°smet Berkan, “Ä°ki Ateş Arasında HDP’nin HĆ¢li”, HĆ¼rriyet, 11 EylĆ¼l 2015, s.6.
[188] Oral Ƈalışlar, “PKK’nın Alanı Genişleyince HDP’ninki Daralıyor...”, Radikal, 15 EylĆ¼l 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/pkknin_alani_genisleyince_hdpnin_ki_daraliyor-1434164
[189] Orhan Kemal Cengiz, “PKK Neden Bunları Yapıyor?”, BugĆ¼n, 1 Ekim 2015… http://www.bugun.com.tr/pkk-neden-bunlari-yapiyor-yazisi-1854776
[190] Rahim Er, “Militan Psikolojisi”, TĆ¼rkiye, 4 Ağustos 2015, s.8.
[191] Murat Aksoy, “Boykot HDP’ye Yarar mı?”, Millet, 30 EylĆ¼l 2015… http://www.millet.com.tr/boykot-hdpye-yarar-mi-yazisi-1274743
[192] Taha Akyol, “HDP FaktƶrĆ¼”, HĆ¼rriyet, 6 Ağustos 2015, s.24.
[193] Erdem GĆ¼l, “CHP Genel Başkanı Kemal KılıƧdaroğlu: Saray mı Demokrasi mi?”, Cumhuriyet, 5 Ekim 2015, s.6.
[194] Aydın Engin, “Duran Kalkan İƧin Bilgi Notu”, Cumhuriyet, 27 Ağustos 2015, s.12.
[195] GĆ¼lse Birsel, “PKK, HDP’nin Ağzını Burnunu Kırıyor”, HĆ¼rriyet, 26 Ağustos 2015, s.7.
[196] Mehmet Tezkan, “PKK Aslında HDP’yi Vuruyor”, Milliyet, 4 Ağustos 2015, s.5.
[197] Mehmet Tezkan, “KĆ¼rtlerin En Zor Sınavı”, Milliyet, 30 EylĆ¼l 2015, s.6.
[198] Mehmet Tezkan, “PKK’nın Ä°stediği Tam da Buydu”, Milliyet, 10 EylĆ¼l 2015, s.8.
[199] Orhan Miroğlu, “HDP’yi Kurtarabiliyorsanız PKK’den Kurtarın!”, Star, 6 Ekim 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/hdpyi-kurtarabiliyorsaniz-pkkden-kurtarin/yazi-1060818
[200] Nuray Mert, “… ‘ƇƶzĆ¼m SĆ¼reci Devam’mış!”, Cumhuriyet, 7 EylĆ¼l 2015, s.7.
[201] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “Bir Kırılma Noktasında Durum Yargılaması”, 7 EylĆ¼l 2015.
[202] Komalen JinĆŖn KĆ¼rdistan (KJK) YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Ɯyesi Şafak Aryen, “HDP bir ƶnderlik projesidir,” (Dicle Arya, “Aryen: HDP Bir Ɩnderlik Projesidir”, GĆ¼ndem, 16 Haziran 2015, s.7.) diyor.
[203] Ahmet Hakan, “Sen Ey PKK, Ey HĆ¼kĆ¼met Ey HDP, Ey TĆ¼rkiye”, HĆ¼rriyet, 11 EylĆ¼l 2015, s.4.
[204] Mehmet Tezkan, “HDP GĆ¼Ć§lenirse PKK Zayıflar Ama!”, Milliyet, 31 Temmuz 2015, s.6.
[205] Mehmet Tezkan, “PKK KĆ¼rtleri HDP’ye Kaptırınca”, Milliyet, 3 EylĆ¼l 2015, s.7.
[206] Oral Ƈalışlar, “HDP, PKK ile Bağlarını Koparsın mı?”, Radikal, 6 Ekim 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/hdp_pkk_ile_baglarini_koparsin_mi-1445864
[207] “Selda Bağcan: HDP Aklını Başına Alsın, PKK Ä°le Ä°lişkisini Kessin”, HĆ¼rriyet, 3 EylĆ¼l 2015, s.16.
[208] “Barzani Mesajları”, HĆ¼rriyet, 28 Temmuz 2015, s.19.
[209] Demir KĆ¼Ć§Ć¼kaydın, “HDP’yi Reorganize Etmek”, 25 Ağustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/hdpyi-reorganize-etmek-110516
[210] “Kandil’e Gandi’li Mesaj”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.15.
[211] Ƈiğdem Toker, “HDP’nin TĆ¼rkiye Ƈizgisi Kalınlaştı”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.16.
[212] Ahmet Hakan, “KĆ¼rt Siyasi Hareketi Olarak Şu 3 Şeye Karar Vermemiz Lazım”, HĆ¼rriyet, 2 EylĆ¼l 2015, s.4.
[213] “PKK ayrı devlet kurma talebinden vazgeƧtiğini sƶylediğine gƶre geriye haklar ve ƶzgĆ¼rlĆ¼kler talebi kalıyor. Bu noktada bu talebin başarılı olabilmesi iƧin ƶncelikle Ć¼Ć§ koşulun yerine getirilmesi gerekiyor. Birincisi, devletin, egemen sınıfların ve halkın bu ‘ayrılmak istemiyoruz’ sƶzĆ¼nĆ¼n samimiyetine inanması sağlanmalıdır. Ä°kincisi, haklar ve ƶzgĆ¼rlĆ¼kler talebine, Ć¼lkedeki genel haklar ve ƶzgĆ¼rlĆ¼kler mĆ¼cadelesi iƧinde bir yer bulunmalıdır. ĆœĆ§Ć¼ncĆ¼sĆ¼, silahlı mĆ¼cadeleden mĆ¼zakere, pazarlık sĆ¼recine geƧişin dili, araƧları, yolları inşa edilmelidir.
KĆ¼rt hareketi bu koşulları yerine getirmeyi 1990’lardan bu yana birƧok kez denedi, ama HDP’ye gelene kadar başaramadı. HDP’nin ƶnemi, liderliğinin bu alandaki başarısında yatmaktadır. Bu başarının HDP ƶncesinde bir askeri ve siyasi tarihsel zemini olduğu, HDP’nin bir evrimin iƧinde bu noktaya geldiği inkĆ¢r edilemez. Bu anlamda, HDP, bir sĆ¼recin başarısıdır da denebilir.
PKK liderliği, hem bu başarının diyalektiğini, hem de bu başarının HDP ile ortaya Ƨıkardığı yeni durumun ƶzelliklerini ya anlamakta ya da bu duruma uyum sağlamakta zorlanıyor. Bu durumun diyalektiği, PKK’nin artık aşılması gerektiğine ilişkindir. Burada, KĆ¼rt siyasal hareketi aƧısından bir değişim, bir sentez ve ‘sıƧrama’ (‘aufhebung’) sƶz konusudur. Bu gerƧekleşmediği takdirde, bir ‘kƶtĆ¼ sonsuz’, değişmeden devinmeye devam ederek ‘canavarlaşma’ olasılığı gĆ¼ndeme gelecektir. Burada sorun PKK’nin yok olması değil, KĆ¼rt siyasi hareketinin dƶnĆ¼ÅŸerek gelişmesidir. Benzer bir duruma ƶrnek olarak, Ä°rlanda tarihine, IRA ve Sinn Fein ilişkisine bakılabilir.” (Ergin Yıldızoğlu, “HDP Neyi Başardı?”, Cumhuriyet, 27 Ağustos 2015, s.8.)
[214] “Murat Karayılan: Ateşkes Anlamlı Ancak Tek Taraflı Olmaz”, GĆ¼ndem, 5 EylĆ¼l 2015, s.8.
[215] “PKK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Ɯyesi Murat Karayılan: Saray’ın Savaşı 400 Vekil İƧin”, GĆ¼ndem, 18 EylĆ¼l 2015, s.11.
[216] AyşegĆ¼l Doğan, “PKK YĆ¼rĆ¼tme Komitesi Ɯyesi Murat Karayılan: SĆ¼reƧ Eski Formatla YĆ¼rĆ¼mez”, GĆ¼ndem, 15 Temmuz 2015, s.8.
[217] “Murat Karayılan: ƖzgĆ¼r KĆ¼rdistan’ı Kurma SĆ¼recindeyiz”… http://haber.sol.org.tr/turkiye/murat-karayilan-ozgur-kurdistani-kurma-surecindeyiz-130846
[218] BesĆŖ Hozat, “Yeni SĆ¼reƧ, Devrimci Halk Savaşı SĆ¼recidir”, GĆ¼ndem, 14 Temmuz 2015, s.9.
[219] “KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Eşbaşkanı BesĆŖ Hozat: KĆ¼rdistan’da Yeni Bir Dƶnem Başlıyor”, GĆ¼ndem, 16 Ağustos 2015, s.10.
[220] “KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık: Ateşkes Ƈift Taraflı Olur”, GĆ¼ndem, 25 Ağustos 2015, s.7.
[221] Erdal Er, “Cemil Bayık: Bu Kadar Vahşi Saldırı Varken Silah Bırakılamaz”, GĆ¼ndem, 13 Ağustos 2015, s.14.
[222] HĆ¼seyin Ali, “Gerilim ve MĆ¼cadele Demokratikleşmenin Kanunudur”, GĆ¼ndem, 18 EylĆ¼l 2015… http://www.ozgur-gundem.com/yazi/134005/gerilim-ve-mucadele-demokratiklesmenin-kanunudur
[223] Selahattin Erdem, “KĆ¼rtlerin Ulusal Diriliş Devrimi ƖzgĆ¼rlĆ¼kle TaƧlanacak”, Demokratik Ulus, 22-29 EylĆ¼l 2015, s.1.
[224] “Duran Kalkan: HiƧbir Şey Eskisi Gibi Olmaz”, GĆ¼ndem, 12 Ağustos 2015, s.6.
[225] “PKK YĆ¼rĆ¼tme Komitesi Ɯyesi Duran Kalkan: AKP’nin Savaş Oyununa Katılmayın”, GĆ¼ndem, 26 Ağustos 2015, s.8.
[226] “KCK YĆ¼rĆ¼tme Komitesi Ɯyesi Sabri Ok: BĆ¼tĆ¼n Halkımız Ayağa Kalkmalıdır”, GĆ¼ndem, 11 EylĆ¼l 2015, s.12.
[227] Bişar Brusk, “KCK YĆ¼rĆ¼tme Konseyi Ɯyesi Sabri Ok: Daha Ƨok FarqĆ®n, Gimgim, Gever, Gezi...”, GĆ¼ndem, 29 Ağustos 2015, s.6.
[228] Muzaffer Ayata, “Direniş ve Meşru Savunma VazgeƧilmezdir”, GĆ¼ndem, 12 EylĆ¼l 2015, s.11.
[229] “Diriliş GerƧekleşti, Sıra ƖzgĆ¼rlĆ¼kte”, Demokratik Ulus, 22-29 EylĆ¼l 2015, s.1.
[230] Hikmet Acun yine soruyor: “Rojava’dan sonra bir barış mĆ¼mkĆ¼n mĆ¼dĆ¼r? Bu soru TĆ¼rkiye’de her cepheden kendi meşrebince dillendirilen ‘barışma’nın bƶlenidir.
Rojava’dan sonra barış mĆ¼mkĆ¼n mĆ¼dĆ¼r? Ä°ktidarın yapı-sƶkĆ¼me uğradığı, parƧalandığı, komĆ¼n deneyimini yokladığı, başka bir toplumsal tahayyĆ¼lĆ¼n tarihe girdiği ve kendi zamansallığını inşa ettiği ‘yeni dĆ¼nya’ giderek kendi alternatifini Ć¼retirken, Bakur KĆ¼rd’Ć¼nĆ¼ bundan azade ve ‘Misak-ı Milli iƧinde’ kapatma olarak gƶrmek mĆ¼mkĆ¼n mĆ¼?
Rojava’nın ‘ileri zamanı’nın gerisine dĆ¼ÅŸmĆ¼ÅŸ bir Bakur ƶne sĆ¼rmek mĆ¼mkĆ¼n mĆ¼? Sol ve entelijensiya bu soruya cevap ve tutum Ć¼retmekle mĆ¼kelleftir.
Rojava’dan sonra Bakur KĆ¼rd’Ć¼nĆ¼n devletin bĆ¼yĆ¼k kapatmasına boyun eğmesi mĆ¼mkĆ¼n mĆ¼dĆ¼r? Bu soruların cevabı solcu- sosyalist iddiaları tutarlıysa Marksist olduğunu iddia edenleri bekliyor. Buyurun!” (Hikmet Acun, 8 EylĆ¼l 2015, Birlik_hareketi@googlegroups.com)
[231] Murat Ƈakır, “Biline: Bedelsiz Barış Olmaz”, GĆ¼ndem, 29 Ağustos 2015, s.13.
[232] Muharrem Demirdaş, “Şimdi Haberler…”, 29 Ağustos 2015… http://gezite.org/simdi-haberler/
[233] “Tayyip bey’e saygım sonsuz” vurgusuyla ekliyor Yavuz Bingƶl, “Bu Ć¼lkede 30 yıla yakındır mĆ¼zik yapıyorum. Binin Ć¼zerinde konser verdim. Barışın ve kardeşliğin altını Ƨizmediğim tek konserim yoktur... 90’lı yılların karanlık gĆ¼nlerinde sokak ortalarında faili meƧhuller varken gazeteler bombalanırken, Sapanca - Adapazarı - Ä°stanbul Ć¼Ć§geninde insanlar infaz edilirken, milyon dolarlarla bazı gazetelerde genel yayın yƶnetmenliği yapanlar, KĆ¼rt sorunuyla ilgili tek satır yazmazken alanlardaydım ve barış adına onlarca konser verdim. Hatta Samsun konserindeki konuşmam nedeniyle DGM’de yargılandım. bugĆ¼n bu arkadaşlar marjinal kanallarda solcu olarak geƧiniyorsa ben de Fidel Castro’yum.” (“Yavuz Bingƶl: Onlar Solcuysa Ben Castro’yum”, Radikal, 29 Ağustos 2015… http://www.radikal.com.tr/kultur/yavuz_bingol_onlar_solcuysa_ben_castroyum-1424112)
[234] “Bir 68’li olarak bĆ¼tĆ¼n protesto yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸlerinde haykırdığımız ‘Yaşasın halkların kardeşliği!’ sloganı, gƶrdĆ¼klerimden, duyduklarımdan sonra bana yetersiz gelmeye başladı… Bu sloganı değiştirmemiz, ‘Yaşasın halkların eşitliği’ dememiz gerekiyor.” (Işıl ƖzgentĆ¼rk, “Kardeş Değil Eşitiz!”, Cumhuriyet, 7 Ekim 2015, s.7.)
[235] V. Ä°. Lenin’in, “MilliyetƧilik egemen sınıfa ƶzgĆ¼ bir hastalıktır. Ezilen ulus tabiatına gƶre devrimcidir,” saptamasını bir kez daha anımsatarak, ‘The Economist’de yayınlanan “Ɩzyƶnetim Hayalleri - Ɩzerklik Peşindeki KĆ¼rtlerin Kendilerinden Destek Ä°steyen HĆ¼kĆ¼metle Dansı” başlıklı yazıda, KobanĆŖ sonrası pek Ƨok KĆ¼rt’Ć¼n artık TBMM’nin parƧası olmak istemediğine dair izlenimler aktarıldı: “Dicle Nehri’nin kıyısında eski bir KĆ¼rt yerleşimi olan Cizre’de bir aile, sınırın diğer tarafındaki KobanĆŖ’de IŞİD militanlarına karşı savaşırken ƶlen 20 yaşındaki oğulları Muhammed’in yasını tutuyor. Muhammed, KĆ¼rt gĆ¼Ć§lerin KobanĆŖ’de 26 Ocak 2015’de zaferlerini ilan etmesinden kısa sĆ¼re sonra ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼. Başsağlığına gelen Molla Kasım adlı imam, ‘Cizre KobanĆŖ’de 17 şehit verdi’ diyor. IŞİD’e karşı savaş, Pan-KĆ¼rt hissiyatı canlandırdı ve efsanevi KĆ¼rt Emiri Bedir Han’ın XIX. yĆ¼zyılın başlarında Osmanlı’ya karşı ayaklandığı Cizre’de uzun zamandır devam eden isyankĆ¢rlığı alevlendirdi. Muhammed’in annesi Selma, ‘Cizre bizim, KobanĆŖ bizim, her ikisi iƧin de savaşmak zorundayız’ diyor. ‘Muhammed’in polis aracına taş atmaktan bir yıl hapis yattığında 14 yaşında olduğunu aktaran annesi, ‘Ondan sonra PKK’ye katılmaya karar verdi,’ diye ekliyor.” (“KĆ¼rtlerin BirƧoğu Meclis’in ParƧası Olmak Ä°stemiyor”, Cumhuriyet, 14 Şubat 2015, s.4.)
[236] Cemil Bayık ‘Azadiya Welat’daki kĆ¶ÅŸe yazısında, 6-7 Ekim olaylarında AKP’yi yıkacakken hĆ¼kĆ¼metin Abdullah Ɩcalan’dan yardım istediğini ve Ɩcalan’ın buna engel olduğunu ifade edip, “KĆ¼rt halkının ƶfkesi karşısında Tayyip Erdoğan ve AKP hĆ¼kĆ¼metinin dizleri titremiştir... Ä°mralı’ya gitmişler, Ɩnder Apo’ya bu eylemleri durdurması iƧin ricada bulunmuşlardır. Bu başvurular sonucu Ɩnder Apo bir mesaj yayınlamış; KĆ¼rt ƖzgĆ¼rlĆ¼k Hareketi’ne haber gƶndermiş, 6-7-8 Ekim KobanĆŖ direnişiyle dayanışma serhildanları bƶyle durdurulmuştur. Yoksa KĆ¼rt halkı ƶldĆ¼rĆ¼len onlarca gencin intikamını alacak biƧimde serhildanı bĆ¼yĆ¼tecek ve AKP iktidarını yerle bir edecekti,” (“Cemil Bayık’tan TĆ¼rkiye’de Olay Yaratacak AƧıklama”, 9 Ekim 2015... http://www.durus24.com/haber/663/cemil-bayiktan-turkiyede-olay-yaratacak-aciklama) dedi!

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRƜDEN EŞİTLİĞE: TƜRKLERLE ERMENÄ°LER ARASINDAKÄ° GƜƇ Ä°LİŞKÄ°LERÄ°NÄ° BÄ°R SÄ°VÄ°L HAKLAR MODELÄ° ARACILIĞIYLA DEĞİŞTÄ°RMEK,1,“KOBANƊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHÄ°RLÄ° KAN” ƜZERÄ°NE,1,1 MAYIS 2015’DE Ä°STÄ°KAMET(Ä°MÄ°Z) -2014’TE OLDUĞU GÄ°BÄ°!- TAKSÄ°M,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)Ä°,1,1 MAYIS’A GÄ°DERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKÄ°M DEVRÄ°MÄ°’NÄ°N ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENÄ° GERƇEĞİNÄ°N TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLƜL 2010 SONRASI,1,12 EYLƜL KÄ°ME KARŞIYDI?,1,12 EYLƜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLƜL’Ɯ YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’Ä°N 50. YILINDA SARI YELEKLÄ°LER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ƜN 1 MAYIS DERSLERÄ°,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YÄ°NE YENÄ°DEN ISRARLA TAKSÄ°M,1,2016,1,2018,1,2019: YERKƜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NÄ°SAN BÄ°TTÄ° ‘KUTLU DOĞUM’ VERELÄ°M,1,24 HAZÄ°RAN SEƇİM(LER)Ä° VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZÄ°RAN 2015 SEƇİMLERÄ°’NE DAÄ°R -GEREKƇELÄ°- TAVRIMIZ,1,7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BÄ°R YOLCULUK,1,ABD EMPERYALÄ°ZMÄ° VE VENEZƜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLƜ OLMAK Ä°YÄ°DÄ°R (7 HAZÄ°RAN SONRASINA DAÄ°R DEĞERLENDÄ°RME),1,ADALET: ANTROPOLOJÄ°K BÄ°R BAKIŞ,1,afis,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE’N)Ä°N ƖTESÄ°DÄ°R,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE),1,AKADEMÄ°NÄ°N ƖZGƜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMÄ°SYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SÄ°ZLERÄ°,1,akp,36,AKP Ä°KTÄ°DARI VE GƜNDELÄ°K HAYATIN Ä°SLƂMÄ°LEŞTÄ°RÄ°LMESÄ°,1,AKP Ä°SLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NÄ°N ‘KƜLTƜR POLÄ°TÄ°KALARI’?,1,AKP’NÄ°N “DERÄ°N DEVLET”Ä°,1,AKP’NÄ°N “KINDER KUCHE KIRCHE”SÄ°,1,AKP’NÄ°N “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NÄ°N “ORGANÄ°K AYDINLARI” VE HAZÄ°RAN KALKIŞMASI,1,AKP’NÄ°N BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ° MÄ° DEDÄ°NÄ°Z,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°: MÄ°LLÄ°YETƇİ MANEVÄ°YATƇI VE PÄ°YASACI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°MTÄ°HANI,1,AKP’NÄ°N KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GÄ°BÄ° ƖLMEK,1,AKP’NÄ°N MUHAFAZAKƂRLIĞI Ä°SLƂMCILIĞI NEOLÄ°BERALÄ°ZMÄ° VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĆ¼el,2,ALEVƎLÄ°K VE SINIF MƜCADELESÄ°: KƜLTƜR VE EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°K,1,aleviler,1,amerika,1,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJÄ°: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKÄ°” ƜZERÄ°NE,1,ATAERKÄ°L PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BÄ°RLİĞİ: ƇOKKƜLTƜRCƜLƜĞƜN “KRÄ°ZÄ°”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MÄ°ZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZÄ°MAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERÄ°,1,BEKLE BÄ°ZÄ° -YENÄ°DEN- TAKSÄ°M,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BÄ°R “ELEŞTÄ°RÄ°”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BÄ°R “Ä°MKƂNSIZ AŞK” HÄ°KƂYESÄ°: “AKADEMÄ° VE ƖZGƜRLƜK,1,BÄ°R “PRAKSÄ°S ANTROPOLOJÄ°SÄ°” İƇİN,1,BÄ°R AYDIN(LIK) HƂLÄ° FÄ°KRET BAŞKAYA,1,BÄ°R DAHA ASLA DÄ°YEBÄ°LMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR (YENÄ°DEN-)ƜRETME ARACI OLARAK MOBBÄ°NG[*],1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR ARACI OLARAK KORKU,1,BÄ°R KEZ DAHA “TERƖR” MƜ,1,BÄ°R KÄ°MLÄ°K SÄ°YASETÄ° OLARAK MÄ°LLÄ°YETƇİLÄ°K VE IRKƇILIK,1,BÄ°R MÄ°LAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BÄ°YOLOJÄ° KADER MÄ°? ya da “FITRAT”A DAÄ°R,1,BÄ°ZÄ°M DELÄ°LERÄ°MÄ°Z,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLƜL REJÄ°MÄ°… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANÄ°” KÄ°M),1,BUGƜN ADNAN YƜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTƜKLERÄ° KAN,1,cevre,12,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VÄ°LLERÄ° VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SÄ°STEMÄ° VEYA BU KADAR YETKÄ°YÄ° BABANIZA VERÄ°R MÄ°YDÄ°NÄ°Z,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESÄ°N DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETÄ°YLE BESLENEN ƜLKE,1,ƇƖZƜMƜN SOSYO-EKONOMÄ°K YANI,1,DAĞLAR ERÄ°RSE – ZEVEBƂN,1,DAÄ°MA YAŞAYACAKTIR Ä°SMÄ°YLE MƜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GÄ°RİŞİMÄ° VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELÄ° DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ɯ ya da YOLSUZLUK RANTIN Ä°KÄ°Z KARDEŞİDÄ°R,1,DEMÄ°RÄ°N TUNCUNA Ä°NSANIN...,1,demokrasi,1,DEMOKRATÄ°KLEŞ-ME PAKETÄ°,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETÄ°N ERKEKLERÄ° YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETÄ°N KƜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,8,DİĞERLERÄ° VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DÄ°NLER Ä°SLƂM VE KADIN BEDENÄ°,1,dinleti,1,DÄ°RENEN DAMAR[*] ƇƜRƜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dĆ¼nya,53,dĆ¼sĆ¼nce ƶzgĆ¼rlĆ¼gĆ¼,2,EGEMENLERÄ°N “PYRRHUS ZAFERÄ°”: F-TÄ°PÄ°,1,egitim,12,EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° SOSYALÄ°ZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTÄ°RÄ° HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSÄ°ZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,7,EMPERYALÄ°ZM- T. “C” VE AFRÄ°N,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALÄ°ZM ƜZERÄ°NE NOTLAR,1,ERCAN BÄ°NAY’DAN (BAFRA T TÄ°PÄ°) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGƜRLƜK,1,ermeniler,4,ESKÄ°(MEYEN)/ YENÄ° TƜRKÄ°YE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FÄ°DEL İƇİN SANCAĞI YARIYA Ä°NDÄ°RMEYÄ°N DAHA DA YƜKSELTÄ°N,1,FRIEDRICH ENGELS VE AÄ°LENÄ°N,1,genclik,2,GERƇEKTEN DE NEDÄ°R TERƖR,1,GƖBEKLÄ°TEPE BÄ°ZE NEYÄ° ANLATIYOR,1,gĆ¼ncel,3,gĆ¼ndem,11,GƜNDEM’E DƜNE VE BUGƜNE DAÄ°R,1,HAFIZASINI YÄ°TÄ°RMEYEN “DERSÄ°M’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ƜLKEYÄ° KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GÄ°DİŞ(Ä°MÄ°Z),1,HANGÄ°MÄ°Z ƖZGƜRƜZ KÄ°,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTÄ°R YANÄ° HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GƜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BÄ°R “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTÄ°RÄ°LME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLÄ°LER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,31,IŞILTILI VE “TEHLÄ°KELÄ°” BÄ°R KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE Ä°SLƂMCI “FEMÄ°NÄ°STLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,Ä°FADE ƖZGƜR(LƜĞƜ) MƜ,1,Ä°FADE ƖZGƜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELÄ°KLÄ° DEĞERDÄ°R,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,Ä°SLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZÄ°HÄ°N HARÄ°TASINDA BÄ°R GEZÄ°NTÄ°: “NASIL BÄ°R KADIN(LIK),1,Ä°STANBUL SEƇİMÄ° - BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLÄ°AMIN 40. YILINDA TAKSÄ°M,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,Ä°TÄ°RAZ VE ELEŞTÄ°RÄ° “HAZIROL”DA DURMAZ,1,Ä°YÄ° KÄ° YAŞADILAR Ä°YÄ° KÄ° YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRÄ°M(LER),1,KADINLAR KAPÄ°TALÄ°ZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ƜSTƜ” MƜ,1,KADINLAR İƇİN OLABÄ°LECEK EN KƖTƜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAÄ°R,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSÄ°ZM’SÄ°Z OLUR MU,1,kadin,55,kadinlar,11,KALBÄ°M(Ä°Z) CÄ°ZRE’DEDÄ°R,1,kapitalizm,19,KAPÄ°TALÄ°ZM KƜLTƜR DÄ°RENİŞ,1,KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N KENDÄ°NÄ° Ä°MHASI: NEOLÄ°BERALÄ°ZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HƜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTÄ° (YOKSULLARINDAN) TEMÄ°ZLEMEK,1,KEŞFEDÄ°LMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESÄ° İƇİNDÄ° SAMÄ°R AMÄ°N,1,kitap,35,KOBANƊ BÄ°ZÄ°MDÄ°R BÄ°Z KOBANƊ’YÄ°Z,1,KOLEKTÄ°F BÄ°R DEVLET CÄ°NAYETÄ°: HRANT DÄ°NK,1,komĆ¼nizm,4,kriz,49,KRÄ°Z SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ƜZERÄ°NE GƖRĆœÅžLER,1,KRÄ°ZDEN Ä°NSAN MANZARALARI[*],1,KƜLTƜR “YERLÄ° VE MÄ°LLÄ°” MÄ°DÄ°R?YA DA NEDÄ°R,1,kĆ¼ltĆ¼r sanat,29,KƜRESEL KƜLTƜR” MƜ,1,kĆ¼rt sorunu,1,laiklik,1,LAÄ°KLÄ°K MÄ° HANGÄ°SÄ°,1,latin amerika,11,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZÄ°LYA ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNÄ°K DARBE,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DA BARIŞ SƜREƇLERÄ°,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DAN “BARIŞ SƜREƇLERÄ°”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,2,LƜZUM” ƜZERE: BÄ°R KEZ DAHA Ä°STANBUL SEƇİMÄ°,1,MAĞLUP MU DENÄ°R ŞİMDÄ° ONLARA?,1,MARKSÄ°ST-LENÄ°NÄ°ST ROMAN YAZARI : VEDAT TƜRKALÄ°,1,marksizm,5,MARKSÄ°ZM + V. Ä°. LENÄ°N = EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° (NOTLARI),1,MARKSÄ°ZM AÄ°LE AŞK CÄ°NSELLÄ°K ƜZERÄ°NE SƖYLEŞİ,1,MARKSÄ°ZM VE KADIN ƜZERÄ°NE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSÄ°ZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DƜNYASINA BÄ°R SEYAHAT: ETNOLOJÄ° DEFTERLERÄ°,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BÄ°R ƇUKUROVALI: OKTAY ETÄ°MAN,1,MASKELÄ° FAŞİZM: “POPƜLÄ°ST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI Ä°YÄ° BÄ°LMEZDÄ°K,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHÄ°NÄ°LER VE DƜNYAYI DEĞİŞTÄ°REBÄ°LMEK,1,mĆ¼cadele,12,MƜCADELE BOYU BÄ°R YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MƜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “Ä°MTÄ°YAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KÄ°TLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMÄ°NÄ°ST” MÄ°,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKƜNLEŞME DÄ°YALEKTİĞİ,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’NÄ°N “EN ALTTAKÄ°LER”Ä°: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KƜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NÄ°CE ONYILLARA ‘YENÄ°KAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GƜN BU ƜLKEDE. O GƜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLƜMSƜZDƜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(Ä°MÄ°Z,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BÄ°Z YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BÄ°R KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “Ä°HYA” ETMEK: AKP’NÄ°N TƖRENLERÄ°,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTƜ YƜREĞİMÄ°ZE…,1,ƖFKELENÄ°NCE ƇOK GƜZEL OLUYORSUN TƜRKÄ°YE,1,ƖFORÄ°NÄ°N ORTASINDA,1,ƖĞRETTÄ°KLERÄ° HATIRLATTIKLARIYLA GREÄ°F DÄ°RENİŞİ,1,ƖLƜMSƜZ ABÄ°(MÄ°Z) OKTAY ETÄ°MAN,1,ƖRGƜTLƜ MƜCADELE ETİĞİ VE SOSYALÄ°ST DEMOKRAS,1,ƶteki,26,ƖZEL MƜLKÄ°YETÄ°N DEVLETÄ°N KƖKENÄ° ƜZERÄ°NE,1,ƖZERKLÄ°KƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLÄ°VYA DERSLERÄ°,1,ƖZGECAN’IN KATLÄ°NÄ°N AKP’YLE NE Ä°LGÄ°SÄ° VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgĆ¼rlĆ¼k,2,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANÄ°NÄ°N (“YENÄ°”) REJÄ°MÄ°,1,PARÄ°S KATLÄ°AMI “BARIŞ SƜRECÄ°” VE HESAPLAŞMA,1,politika,11,POPƜLER KƜLTƜRE ELEŞTÄ°REL BAKIŞLAR - KISA BÄ°R TARÄ°HƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’Ä°N TƜRKƜ(/ŞİİR)LERÄ°,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKÄ°’NÄ°N KANAYAN KARANFÄ°LÄ°,1,rƶportaj,12,SAHÄ° “VESAYET (REJÄ°MÄ°)” KALKTI MI,1,SAHÄ°CÄ° OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ƜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,17,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERÄ°N SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRƜMENÄ°N RESMÄ°NÄ° ƇİZEBÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N ABÄ°DÄ°N?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTÄ°M MANZARALARI,1,SEN MÄ°SÄ°N “BARIŞ” DÄ°YEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,9,SÄ°VAS KATLÄ°AMI O GƜN ORADA BÄ°TMEDÄ°,1,siyonizm,2,SÄ°YONÄ°ZM ANTÄ°-SEMÄ°TÄ°ZM VE BÄ°R “MUGALATA” ƜZERÄ°NE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BÄ°LÄ°MLER: BÄ°R ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,10,SOYKIRIM ƜZERÄ°NE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ƜZERÄ°NE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELÄ° DUMRULLARI: ƖZELLEŞTÄ°RMELER,1,SƜREKLÄ°LEŞTÄ°RÄ°LEN OHAL VE,1,ŞİDDET MÄ° MEŞRUÄ°YET YÄ°TÄ°MÄ° MÄ°,1,ŞİDDET NEDEN KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,11,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,14,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercĆ¼me,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KÄ°TAPLI Ä°NSANDAN KORKARIM,1,TOTALÄ°TARYANÄ°ZMÄ° SOKAKTA ALT EDEBÄ°LMEK,1,TOTALÄ°TERLEŞMEYE Ä°HVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET Ä°KTÄ°DAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĆ¼ketim,1,TĆ¼rk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TƜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TƜRK(Ä°YE) Ä°SLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,tĆ¼rkiye,77,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHÄ°T OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,Ć¼niversite,6,ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° ƖLDƜRMENÄ°N SEKÄ°Z YOLU (YA DA ƜNÄ°VERSÄ°TE PÄ°YASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETÄ°N ALTERNATÄ°FÄ° VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZƜELLA VE EMPERYALÄ°ZM KONUSU,1,VESAYET REJÄ°MÄ°” ƖLDƜ YAŞASIN “Ä°LERÄ° DEMOKRASÄ°,1,video,24,VURUN “ƖTEKÄ°”NE,1,YA SEV YA TERKET: BÄ°R BÄ°AT ARACI OLARAK MOBBÄ°NG,1,YA SOSYALÄ°ZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDÄ°NÄ°Z,1,yasam,17,YENÄ° TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENÄ°”,1,yeni yil,2,YENÄ° YƖK YASA TASLAĞI ƜZERÄ°NE: PÄ°YASA ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° YUTARKEN,1,YENÄ°DEN HAYKIRABÄ°LMEK: “YERÄ°MÄ°Z MUTFAK DEĞİL DƜNYA,1,YERELÄ° BÄ°RLÄ°KTE YƖNETMEK - NASIL BÄ°R DƜNYA Ä°STÄ°YORSAK ƖYLE BÄ°R YEREL YƖNETÄ°M,1,YILDIZLARIN GƜNCESÄ°NÄ° TUTAN ADAM: CENGÄ°Z GƜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YƜREĞİMÄ°ZDE,1,ZAPATÄ°STALARIN 33. YILI: BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,ZEYTÄ°NLİĞİ ZÄ°NDAN YAPAN SÄ°STEMATÄ°K ZULME DÄ°RENENLER,1,ZÄ°NDAN(LAR)IN TƜRKƇESÄ°,1,ZORUNLU BÄ°R AƇIKLAMA (II)… VE BÄ°R EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚ƶzbudun: 7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI
7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI
https://scontent-vie1-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xpf1/v/t1.0-9/12036539_1181475045200423_2726537602137943156_n.jpg?oh=62dad317fc5a99b8c5b8de756187c77f&oe=56BFB461
sibelšŸ‚ƶzbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/10/7-hazirandan-1-kasima-hdp-notlari.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/10/7-hazirandan-1-kasima-hdp-notlari.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gƶr BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĆ¼tĆ¼n Yayinlar Ä°steğiniz gƶnderi bulunamadı Ana Sayfaya Dƶn Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika ƶnce $$1$$ minutes ago 1 saat ƶnce $$1$$ hours ago dĆ¼n $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy