7 HAZİRAN SEĆİMLERİNDE NE OLDU? “RADİKAL-DEMOKRAT” ÅEKİLSİZLİK HDP DEDİ Kİ! HDP’DEKİ İSLĆMCI SĆYLEM GEĆİCİ HĆKĆMET (VE LEV...
7 HAZİRAN SEĆİMLERİNDE NE OLDU?
“RADİKAL-DEMOKRAT” ÅEKİLSİZLİK
HDP DEDİ Kİ!
HDP’DEKİ İSLĆMCI SĆYLEM
GEĆİCİ HĆKĆMET (VE LEVENT TĆZEL’İN) TUTUMU
KABULLENEMEDİÄİMİZ REEL POLİTİKER PRAGMATİZM
ELEÅTİREL HDP DEÄERLENDİRMELERİ
PARLAMENTARİZM “AĆMAZI”NDA MEVCUT HĆL(İMİZ)
1 KASIM GĆZERGĆHI
AKP VE BEYAZ KĆRTLER(İ)
VE LİBERALLER!
SAİR ZIRVALAR
“TEK YANLI ATEÅ KES” TALEBİ!
PKK-HDP AYRIMI DAİR YAYGARALAR
PKK NE DİYOR?
NİHAYET!
7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI
SİBEL ĆZBUDUN - TEMEL DEMİRER
“Kendini tanı.”[1]
1 Kasım 2015 seƧimlerine ramak kala kaleme alınan bu yazı, bir hayli gecikti. Ekim ayı baÅında tamamlanması gereken yazımız, -ƶncesi ve sonrasıyla- Ankara Garı Katliamı’yla devreye giren alt üst oluÅtan nasibini aldı. Ancak “hiƧbir zaman” geƧ deÄilse -ki deÄildir-, diyeceklerimizi, “GerƧek; anlamda altüst edilmiÅ bir dünyada doÄru, bir yanlıÅlık, bir kaza anıdır,”[2] vurgusu eÅliÄinde aktaralım.
Ve de “AKP’yi geriletmeyi bir demokrasi gƶrevi gƶren yurttaÅlardan”[3] deÄil; “Para ve güç sahibi olan herkese, nefes alan herkesin eÅit olduÄunu gƶstereceÄiz!” diyen Spartacus’un taraftarlarından olduÄumuzun altını bir kez daha Ƨizip, 1 Kasım seƧimleri ve baÄıntılı konularda diyeceklerimizin, “7 Haziran 2015 SeƧimleri’ne Dair -GerekƧeli- Tavrımız”[4] ve “AƧık Sƶzlü Olmak İyidir! (7 Haziran Sonrasına Dair DeÄerlendirme)”[5] baÅlıklı yazılarımızın ana yƶneliÅinden muaf olmadıÄını hatırlatarak baÅlayalım…
7 HAZİRAN SEĆİMLERİNDE NE OLDU?
7 Haziran seƧimleri, “Bugün gƶÄsümü gere gere Åƶyle yazabiliyorum: Bir kiÅi kaybetti, Türkiye kazandı,”[6] türünden “zafer” ya da “kayıp” vurgularından Ƨok, yol aƧtıÄı “SeƧimlere raÄmen yƶnetememe krizi”yle[7] betimlenmesi gereken bir realitedir.[8]
Evet, AKP “geriledi”, HDP ilerledi; ama her Åey bu ve bu kadar deÄildi!
Yani “HDP olaÄanüstü bir baÅarı kazandı,”[9] sƶylemi ancak parlamentaristlerin “hüsnü kuruntusu”yken; BahƧeÅehir Ćniversitesi’nden Yard. DoƧ. Dr. ĆaÄdaÅ Åirin ve BoÄaziƧi Ćniversitesi’nden DoƧ. Dr. Koray ĆalıÅkan’ın ‘7 Haziran Milletvekili Genel SeƧimi Sandık ĆıkıŠAraÅtırması’na gƶre, HDP, son haftada yüzde 4.4 oranında bir oy kazanmıÅtı. Ayrıca HDP’ye son bir ayda oy vermeye karar verenlerin oranı yüzde 5.5 ve son üç ayda karar verenlerin oranı ise yüzde 7.3’ken, HDP seƧmeninin yüzde 82.9’u ise kararını aylar ƶncesinde vermiÅti.
AraÅtırmaya gƶre diÄer partilerden HDP’ye gelen oy oranı ise, yüzde 14 AKP, yüzde 9 CHP ve yüzde 1 MHP’dendi…
HDP seƧmeninin yaklaÅık dƶrtte biri, 2011 seƧimlerinde, oyunu daha ƶnce AKP ve CHP’ye verdiÄini sƶylerken; HDP’ye oy verenlerin yüzde 18’i 18-24 arası genƧ seƧmendi. Yüzde 16’sı, 25-30 yaÅlarında, yüzde 14’ü ise 31-44 yaÅ aralıÄında yer alıyordu. 65 yaŠüstü oy verenlerin oranı ise yüzde 7’ydi.[10]
MehveÅ Evin’e gƶre, “Batı’dan aldıÄı oyları büyük oranda artıran HDP’nin, muhafazakĆ¢r Kürt seƧmeni kazandıÄı kadar CHP’den ‘emanet’ oy aldıÄı herkesin malumu. Ancak HDP’nin baÅarısını salt AKP/baÅkanlık korkusu veya karÅıtlıÄı üzerinden yorumlamak yetmez”ken;[11] “Büyük kentlerde AlevĆ® yƶrelerinde HDP’ye kayıŠoldu.”[12]
HDP’nin baÅarısını bir “sol ƧıkıŔ ya da “TürkiyelileÅme”yle aƧıklamaya kalkıÅmak oldukƧa ƶznel bir izahtır ve sahih olmaktan uzaktır.
Her ne kadar, Murat Belge, “HDP bu ülkede uzun zamandır ya da belki hiƧ olmamıŠbir ‘sol muhalefet partisi’ olma imkĆ¢nını yakaladı”;[13] Ergin YıldızoÄlu, “HDP eÅ genel baÅkanlarının seƧim sonuƧları üzerine yaptıkları konuÅmalar HDP’nin yeni halkƧı bir ‘tarihsel blokun’ partisi olmaya aday olduÄunu gƶsterdi”;[14] Bülent Küçük, “HDP TürkiyelileÅtikƧe, Türkleri TürkiyelileÅtiriyor. Yani HDP bƶlgesel ve kimlik politikasını aÅtıÄı ƶlƧekte, batının bütün coÄrafyasına yayıldıÄı ve bütün meselelere bir yanıt verdiÄi ƶlƧekte Kürtlerden Ƨok Türkleri TürkiyelileÅtiriyor”;[15] Ahmet Saymadi, “Sosyalistler, emeklerini ve mücadelelerini HDP’ye aktarmasalardı, sol politikalar HDP’de hĆ¢kim olmasaydı, yüzde 13’lük seƧim baÅarısı saÄlanamazdı. Bu baÅarının arkasında sosyalistlerin payı büyüktür. Bunu gƶrmezden gelmek, etkilerini sadece oy bazlı ele almak doÄru deÄil,”[16] deseler de, gerƧeklik hiƧ de bƶyle deÄildir…
Nuhat MuÄurtay’ın, ‘MuhafazakĆ¢r Kürtler ve HDP: 7 Haziran SeƧimlerini Hatırlamak’ baÅlıklı araÅtırmasında net biƧimde ortaya koyduÄu gibi, 7 Haziran 2015 genel seƧimleri sonrası, AKP’nin ƧoÄunluk hükümeti kuramamasına etki eden en kritik mesele Batı ve DoÄu’daki Kürt muhafazakĆ¢r seƧmenlerin oy verme tercihiydi. SeƧimin kaderini belirleyen muhafazakĆ¢r Kürt oylarının ƶnümüzdeki erken seƧimde dikkate alınması gerekir. MuhafazakĆ¢r Kürt oyların HDP’ye kayma sebebi olarak kimi yazarlar Gezi protestolarını iÅaret ederken, birƧok yazar ve siyasetƧi KobanĆŖ olaylarının Ƨok etkili olduÄunun altını Ƨizdi. Bütün bunlar var olan durumu kısmen aƧıklamakla birlikte, oldukƧa yetersizdir.
Ćncelikle Åu sorunun cevabını verelim, sonuƧların ardından, gerƧekƧi analizlerde üzerinde sıklıkla durulan Kürt muhafazakĆ¢rları kimdir? Aile baÄları geleneksel olan, kƶy kƶkenli, genelde tercihini saÄ partilerden yana kullanan ve PKK’nin dine mesafeli olduÄunu düÅündüklerinden ƶtürü PKK ideolojisine sempati duymayan, yani sosyo-ekonomik kriterlerle anlamlandırmanın mümkün olmadıÄı, daha Ƨok kültür ve gelenek kodlarıyla anlaÅılabilecek bir kesimden bahsediyoruz.
Kürt muhafazakĆ¢rları 2015 genel seƧimlerinde oylarını daha ƶnce politikasından tatmin olmadıkları HDP’ye yƶnlendirdiler. AKP iƧin seƧimlerin en ƶnemli baÅarısızlıÄı, yaklaÅık yüzde 5’e tekabül eden bu kesimin ve ilk defa oy veren genƧ kitlenin oylarını kaybetmesi oldu. HDP’nin baÅarısı, yüksek beklentilerin aksine, seƧim kampanyasının asıl hedefi olan Batı’daki AlevĆ®, seküler veya sol oylar deÄil, geniÅ Kürt kesimlerden ve bƶlgede yaÅayan bir kısım Kürt AlevĆ®ler’den gelen oylar sayesinde elde edildi. TürkiyelileÅme - yani kendini Türk siyasetine onaylatma Ƨabası - projesiyle yola Ƨıkan HDP, Kürt oylarının topluca kendisine kanalize olmasıyla, hem yüzde 10 seƧim barajını yıktı hem de mecliste MHP ile aynı sayıda sandalye kazanacak Åekilde oylarını tarihi bir Åekilde arttırdı…
HDP seƧim kampanyasında Kürt kimliÄi üzerinden deÄil ezilenler üzerinde vurgu yapması ve kendisini Batı’daki Türklere kabul ettirme Ƨabasıyla fazlasıyla meÅgulken, doÄallıÄında AKP’ye oy veren Kürt muhafazakĆ¢r oyları alarak ciddi bir baÅarı elde etti…
Kürt muhafazakĆ¢rlarının HDP’ye yƶnelmesi batı ve doÄu’nun sinerjisi ya da TürkiyelileÅmesi sonucunda deÄil, AKP’nin bugüne kadar Åiar edindiÄi ve sadece Kürt sorununa indirgenemeyecek hedeflerden Kürt muhafazakĆ¢rlarının Åüphe duyması sonucunda ortaya Ƨıktı. Ćncesinde RoboskĆ® vb. birƧok etkenin varlıÄına raÄmen AKP’yi destekleyen muhafazakĆ¢r Kürtler’in tek motivasyonu AKP’nin Kürt sorunu konusunda yaptıÄı hatalar deÄil; hĆ¢lihazırda “genel reformcu” yapısının tıkanmasıdır. Bu tıkanma seƧmenlere yansımıŠve mevcut durum ortaya ƧıkmıÅtır.
Bunun yanında, 7 Haziran seƧim sonuƧları aƧıklandıktan sonra bazı İslĆ¢mi yazarlar ise saf deÄiÅtiren muhafazakĆ¢r Kürtleri kast ederek “Masum Müslüman Kürtler kandırıldı,”[17] Åeklinde yazılar kaleme aldı. Bazı yazarlar ise Kürt oylarının kaymasında, “AKP’nin bir rolü olmadıÄını, Kürt siyasetini manipüle eden ƶrgütlerin AKP ile dindar Kürtler arasına nifak soktuÄu”nu[18] vurguladı.[19]
Åunun gƶrülmesi gerek: “HDP’nin seƧmen tabanının büyük bir kısmı Kürtler. SiyasallaÅtırdıÄı taleplerin büyük kısmı Kürt sorununun Ƨƶzülmesini hedefliyor”ken;[20] “TürkiyelileÅme” denilen Åey de geƧici hükümetin eski Kalkınma Bakanı, HDP İzmir milletvekili Müslüm DoÄan’ın, sanayicilerle, ticaret yapan insanlarla gƶrüÅmelerinde, HDP’nin artık parti olarak TürkiyelileÅtiÄini sƶylemek deÄildir herhĆ¢lde![21]
“RADİKAL-DEMOKRAT” ÅEKİLSİZLİK
HDP, seƧimlere doÄru devreye soktuÄu “radikal-demokrasi” ÅekilsizliÄiyle birƧok kimsede hayal kırıklıÄına yol aƧarken; bir yanıyla da Karl Marx’ın, “DaÄınık olan sistem deÄil, sistemin Ƨarkları hĆ¢line dƶnüÅmeye meyilli olan insan aklı,” saptamasını doÄruluyordu sanki…
ĆrneÄin Alp Altınƶrs’ün, “7Haziran ile HDP’nin meÅruiyeti”nin[22] artması yahut Juliana Gƶzen’in, “7 Haziran’da aldıÄı oylar ve ‘Yeni YaÅam’ ƧaÄrısıyla sisteme karÅı olan güçleri Ƨatısı altında toplayan ve iktidarın baÅkanlık hayallerine kibrit suyu dƶken HDP’nin tutumu da, yaÅadıÄımız kaotik ortamda dengeleri deÄiÅtirebilir,”[23] ƶngƶrülerindeki abartılar gibi…
Ya da “7 Haziran’ın kazananı ve kaybedeni benim gƶnlümden geƧtiÄi Åekilde belirlendi. Bu yeni biƧimleniÅle HDP Kürt siyasi hareketinde ‘yeni’ dememiz gereken bir rolü oynayabilecek noktaya geldi… Bu durumda ‘daÄ’ ve ‘ada’ bunu sindirir mi, kabullenir mi, bilemem. Olabilir. Ben bir Kürt siyaset adamı olsam, Åu konjonktürde, varımı yoÄumu sivil siyaset yoluna yatırırdım,”[24] diyen Murat Belge’den; “7 Haziran 2015 seƧimleri Türkiye iƧin yeni bir milattır… HDP Türkiye’nin yeni ana muhalefeti,”[25] diye ekleyen Kongra-Gel BaÅkanı Remzi Kartal’a…
Veya Kemal Bülbül’ün, “Haziran 2015 genel seƧimiyle bir baÅka ‘diktatƶrlük’ hülyası efendi hazretlerinin sihirli sandıÄında bitti”;[26] Paris’teki Sosyal Bilimler Akademisi ƶÄretim üyesi sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Gƶle’nin, “8 Haziran sabahı uyandıÄımızda ilk gƶze Ƨarpan, rahatlamıŠbir toplum, daha iyimser insanlar… HDP hem kendini, hem Türkiye’yi dƶnüÅtürüyor,”[27] saptamalarının gerƧeklikle ilintisi yoktu!
“Washington’da HDP EÅbaÅkanı Selahattin DemirtaÅ, seƧimin kazananı olarak gƶrülüyorsa da, HDP’nin baÅarısının sürdürülebilir olup olmadıÄı konusunda Åüpheler var”ken;[28] doÄruyu Murat Ćakır Åƶyle formüle ediyordu:
“7 Haziran seƧimlerinde elde edilen baÅarının muhalif kesimler arasında yol aƧtıÄı rahatlama, rehavet ve burjuva demokrasisinin karikatüründen ibaret olan T.C. parlamenter sistemine duyulan anlaÅılmaz güven, SuruƧ Katliamı ile Ƨok acı bir Åekilde cezalandırıldı. Kapitalist devlet ve burjuvazinin sınıf tahakkümü, kendilerini salt seƧim sonuƧlarıyla sınırlandırmayacaklarını SuruƧ’ta bir kez daha kanlı bir biƧimde kanıtladılar.”[29]
Kim ne derse desin, 7 Haziran sonrasında “13 yıl ƶnce seƧimle iktidara gelen AKP-ErdoÄan, bu iktidarı seƧimle bırakmamak iƧin ülkeyi felakete sürüklemeyi gƶze alacaktır/ almaktadır.”[30]
“ErdoÄan seƧim sonrası Türkiye’yi kilitlemiÅ, rehin almıŠdurumda. Bu kilidi aƧmak, rehine durumunu ortadan kaldırmak gerekiyor. 7 Haziran seƧimleri üzerinden bir ayı aÅkın bir zaman geƧmesine raÄmen sanki Türkiye’de seƧimler olmamıÅ, AKP iktidardan düÅmemiÅ gibi bir durum yaÅanıyor...
HDP seƧimin hemen ardından zaman kaybetmeden güçlü demokratik hamleler yapabilirdi. Türkiye’nin gündemini belirleyen ve politik doÄrultusunu Åekillendiren etkili bir performansı Ƨok rahatlıkla ortaya koyabilirdi. Demokrasi güçleri seƧimin ortaya ƧıkardıÄı olumlu sonuƧları yeterince deÄerlendiremiyor…
Devrimci ve demokratik güçler iƧinden geƧtiÄimiz bu devrimsel süreci iyi ve doÄru deÄerlendiremez, mücadelelerini radikalleÅtirerek yürütemezse Ƨok büyük kaybederler,”[31] diyen BesĆŖ Hozat’ın altını ƧizdiÄi doÄrular da unutulmamalıdır…
GerƧekten de seƧim sonrası hayal kırıklıÄına yol aƧan “radikal-demokrasi” ÅekilsizliÄiyle Saray 7 Haziran 2015’te yediÄi Åamarın Åokunu atlatacak manevralarla ilk günden beri arzuladıÄı yeniden seƧime gidilmesini diÄer siyasi partilere 1.5 ay gibi kısa zamanda kabul ettirdi.
8 Haziran günü herkese “6 ayda ne deÄiÅecek?” dedirten yeniden seƧim dƶndü dolaÅtı adeta tek seƧenek hĆ¢line geldi. Fakat seƧimin tekrarlanması fazlaca farklı bir sonuƧ getirmeyecek kanısını ortadan kaldırmadı.
Bunca “erken seƧim” Åamatası altında asıl soru Åu: Ya yeni bir seƧim de Tayyip ErdoÄan’a ve partisine parlamentoda baÅına ƧoÄunluk getirmezse ne olacak? Kim kiminle koalisyon yapacak? Bugün Saray ve etrafının asla istemediÄi koalisyon kaƧınılmaz olursa tekrar seƧime gidelim mi denilecek?
Bu soru Tayyip ErdoÄan’ın ihtirasının ƶtesinde ƶnem taÅıyor; Parlamentonun ve parlamentarizmin bir oyun olma niteliÄini gƶsteriyordu.[32]
Tam da bu koordinatlarda ‘Partizan’ın deÄerlendirmeleri büyük ƶnem taÅımaktadır:
“HDP aldıÄı oyun hakkını veren, halkın geliÅerek büyüyen tepkisini seƧim sonuƧlarının meÅruiyetini ve oluÅan rüzgĆ¢rın etkisini de arkasına alarak kullanan bir siyasal konumlanıŠiƧinde olmamıÅtır. DüÅük profilli bir muhalefet hattı oluÅturmuÅ ne parlamenter zemini ne de eylem ve sokak ayaÄını etkin Åekilde kullanmamıÅtır. Liberal burjuva kesimlerin ve AKP ile ƧeliÅkisi olan egemen sınıfların diÄer kliÄinin ‘barıŒ sƶylemlerinin etkisi altında kalan bir kafa karıÅıklıÄı ve politik muÄlaklık iƧinde olmuÅtur. Türk ve Kürt halkının ortaya Ƨıkan ƧatıÅmada gayet sarih ve net bir Åekilde tespit ettiÄi haklı ve haksız ayrımını, politik ve ideolojik bir cüretle güçlendirmek ve geliÅtirmek bir yana bu düzeyde bir netlikle ifade etmekten bile uzak bir duruÅ sergilemiÅtir.
PKK’ye tek taraflı ateÅ kes ƧaÄrıları yapılmasını isteyen psikolojik savaÅ ikliminden kurtulamamıÅ, halkın barıŠisteyen tutumunu adeta ‘üçüncü’ bir taraf konumunda en fazla ‘Ƨift taraflı ateÅkes’, ‘seƧim güvenliÄi’ gibi muÄlak barıŠpolitikasıyla karÅılamaya ƧalıÅmıÅtır... HDP, seƧimde devrimci-demokrat sƶylemlerle elde ettiÄi baÅarıyı sistem iƧileÅme, reformist Ƨizgi kargaÅası ve bunun doÄurduÄu muÄlakla Åekillenen siyasetten yana kullanmıÅtır. Sistemin kadim liberal unsurlarının psikolojik ablukasında kalmıÅ, daha fazla baÅarı (daha büyük oy oranı) iƧin geri olana daha fazla prim veren bir siyasal yƶnelim iƧinde olmuÅtur. Adeta seƧim oyununa ve baÅarısına kilitlenmiÅ, bu anlamda halkın devrimci enerji ve iÅtahını bu oyunun hapishanesi iƧine sokma eÄilimi oluÅturmuÅtur.
HDP seƧim hükümetine bakan vererek bu yaklaÅımına son halkayı da eklemiÅtir. KarÅı-devrimci dalgayı Åiddet, silah ve baskıyla arttıran, bu noktada kararlılık beyan eden bir hükümet yapısının bileÅeni olmuÅtur. Bu anlamda fiilen iÅlevsiz kalacaÄı bir yetkiyi eline almaya ƧalıÅmıÅ, ancak halka karÅı iÅlenecek suƧların gƶrünürdeki karar organında yer alarak ona meÅruiyet katmıÅtır. HDP’nin ‘savaÅı engellemek iƧin’, ‘seƧim güvenliÄi iƧin’ gibi gerekƧe ve yaklaÅımları tipik bir reformizmdir. Ancak daha ƶnemlisi bu tablo demokratik-ilerici damarlardan kan kaybeden bir tutuma iÅarettir. Halkın deÄiÅim ve devrim isteyen talep ve isteklerini, bunu HDP aracılıÄıyla gerƧekleÅtirme hevesini siyasal olarak geri bir politikaya eklemlemek anlamına gelecektir. Bu ve benzer yƶnelimler HDP’nin reformist, demokratik niteliklerinin parlamenter zeminde daha fazla güçlenmesine paralel aÅındıracaÄını, halka yƶnelik saldırılar karÅısında sistemde daha fazla yer edinerek bu süreci aÅmayı esas kılacaÄına dair tehlikelere iÅaret etmektedir.
Bu eleÅtirilerimiz sınıfsal Ƨizgilerle netleÅtirilmiÅ, halkın Ƨıkarları, devrimci yƶnelim, devrimin yol ve yƶntemleri gibi kesin ayrım Ƨizgilerimizle belirlenmiÅ eleÅtirilerdir. AƧık ve doÄrudan eleÅtiriler yapmak hĆ¢lĆ¢ ilerici, demokrat ve müttefik gƶrdüÄümüz bir güce yƶnelik olmazsa olmazımızdır. Bu baÄlamda HDP’yi hĆ¢lĆ¢ halk saflarında reformist bir oluÅum ve demokratik halk devriminin müttefik gücü olarak tanımlamaya devam ettiÄimizi belirtelim.”[33]
GerƧekten de Selahattin DemirtaŒın, ‘Milliyet’ gazetesine, “Biz AKP’nin ne düÅmanı, ne de karÅıtıyız,”[34] derken; “Peki, ƶyleyse nesin?” sorusunu da hak ettiÄi koordinatlarda hatırlanması gereken V. İ. Lenin’in Åu satırlarıdır:
“Bu dƶnemin karakteristik ƶzelliÄi, bazı ‘mutlak’ hayranlarının pratik ƧalıÅmaya küçümseme ile bakmaları deÄildir, tam tersine, küçük Ƨapta pratikƧilikle teoriye karÅı tam bir umursamazlıÄın bileÅimidir. Teoriyi bayaÄılaÅtırma giriÅimlerinde bu dƶnemin kahramanlarının asıl tasası ‘büyük lafları’ doÄrudan doÄruya reddetme deÄildi. Bilimsel sosyalizm, bütün hĆ¢linde bir devrimci doktrin olmaktan Ƨıktı, her yeni Ƨıkan Alman ders kitabının iƧeriÄinin ‘serbestƧe’ sulandırdıÄı bir bulamaƧ hĆ¢line geldi; ‘sınıf mücadelesi’ sloganı daha geniÅ ve daha enerjik bir eyleme teÅvik eden bir etken olmaktan Ƨıktı, ‘iktisadi mücadele siyasal mücadeleye kopmaz baÄlarla baÄlı bulunduÄuna’ gƶre, bir ƧeÅit merhem gƶrevini yerine getirdi; parti düÅüncesi, militan bir ƶrgütün yaratılması iƧin bir ƧaÄrı olmuyor, tersine, bir tür ‘devrimci bürokrasili’ ve ‘demokratik’ biƧimlerle ƧocukƧa oynamayı haklı gƶstermek iƧin kullanılıyordu.”[35]
Olup bit(mey)eni bundan daha iyi ne anlatabilir ki?
HDP DEDİ Kİ!
Buraya kadar izaha gayret ettiklerimiz; “Jusqu’ici tous va bien/ Buraya kadar her Åey yolunda” hoyratlıÄıyla ele alınamaz ve 80 vekil kazanmıŠolsa da HDP’nin dedikleri “es” geƧilemez!
“Yeni dƶnemde kriz Ƨıkarmak istemeyen HDP”nin[36] EÅ Genel BaÅkanı Selahattin DemirtaÅ, “SeƧimden birinci (AKP) ve ikinci (CHP) ƧıkmıŠpartiler koalisyonu denemeli… Koalisyon iƧinde yer almayız fakat Türkiye’yi krize sokacak pozisyonda olmayız,”[37] vurgusuyla “Ćzerklik talebinin, baskılara karÅı sivil bir isyan olduÄunu belirterek, silah yoluyla ƶzerklik ilanını doÄru bulmadıÄını,” sƶyledi.[38]
‘El Pais’ gazetesine verdiÄi ƶzel bir rƶportajda ise DemirtaÅ, “Biz aƧık olarak PKK’nin yaptıklarının doÄru olmadıÄını savunuyoruz. Bazı hareketlerini onaylamıyoruz ve derhĆ¢l son vermelerini istiyoruz,”[39] derken; PKK yƶneticilerinden Duran Kalkan’ın, “HDP neyi baÅarmıŠki, bize silah bırakma ƧaÄrısı yapıyor?” sƶzlerine ise, “HiƧbir Åey kazanmadıysa; bu ƧaÄrıyı yapabilecek kadar halkın desteÄini alıp, ƶzgüven kazandı,”[40] yanıtını verip ekledi:
“Partimiz Türkiye toplumunun hiƧbir toplumsal gerƧeklerini inkĆ¢r ederek siyaset yapmıyor. Bütün deÄerler Türkiye’nin ortak deÄeri olarak kabul edilecekse hiƧbir Åeyi dıÅlayamazsınız… Åiddetin panzehiri demokrasidir. Biz demokrasiyi geniÅletelim.[41] Åiddet Åu ya da bu Åekilde Ƨƶzümlenecektir.[42] Türkiye’de Åiddet kullanan sadece PKK deÄil; Åiddetin panzehiri demokrasidir. Demokrasinin azaldıÄı yerde Åiddet artıyor. Hükümetin tavrına bir bakın; PKK eylem yapıyor, HDP’yi lanetliyorlar... Bu noktaya gelmek iƧin ne kadar kayıp gerekiyor. ‘Ben Åiddet istiyorum’ diyen bize oy vermesin, biz Åiddet istemiyoruz, barıŠiƧerisinde Ƨƶzüm istiyoruz diyenler bize oy versinler. 6 milyon oy alan bir partiye herkesin saygı duymasını beklerdik”![43]
Nihayet HDP’yi “liberal, reformist” bir parti olarak tanıtan ABD’li gazeteci David Ignatius’a ABD’nin PKK ile devlet arasındaki “barıŠsüreci”ne yardım edebileceÄini sƶyleyen DemirtaÅ, ABD’yi sürecin devamı iƧin “teÅvikler yaratmaya” ƧaÄırırken;[44] 1 Kasım 2015 seƧimleri iƧin de “Yüzde 20 oy oranını hedefliyoruz,”[45] derken; HDP Parti Sƶzcüsü Ayhan Bilgen de ekliyor: “İktidara hazırlanıyoruz”![46]
Ne demeli?!
HDP’DEKİ İSLĆMCI SĆYLEM
Ha, bir de HDP patentli İslâmcı söylem var![47]
Mesela ‘Al Jazeera’ye konuÅan HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 7 Haziran sonrasının “Heder edildiÄini” belirtip, “PKK’nın tek taraflı ƧatıÅmasızlık ilĆ¢n etmesini ve HDP’ye daha fazla alan aƧmasını” isterken;[48] “devrimci halk savaÅı” ve “iƧ savaÅ” hakkında da Åunları sƶyledi:
“İƧ savaÅ felakettir. Suriye, Irak ve Lübnan ƶrnekleri ƶnümüzde. Devrimci halk savaÅları 1960’ların Latin Amerikası’nda kaldı. Afrika’da, Angola’da, Kongo’da, Bolivya’da kaldı. Yapanlara da bir hayrı dokunmadı. Ardından diktatƶryal rejimler geldi. Bunlar fantezilerdir. Bugünün dünyasının gerƧekleri ile ƶrtüÅmez. Son kamuoyu araÅtırmalarında hep birlikte gƶrdük. Kürt halkının yüzde 84.2’si bu mevcut hendek kazmaları, devrimci halk savaÅı dedikleri pozisyonu benimsemiyor. Halka raÄmen halkƧılık olmaz. Halka raÄmen de devrim olmaz. Nikaragua’da Sandinistalar devrimle gelip seƧimle gittiler. “Bu halkın kafası basmıyor, ben ona doÄruyu ƶÄreteyim” demek de olmaz. İstanbul’dan, Urfa’dan, Diyarbakır’dan, HakkĆ¢ri’den, İzmir’den bu ülkenin 6 milyon insanı destek verdi, bizleri demokratik siyaset iƧin Ankara’ya yolladı. Bunun ƶtesindeki yolları bu halk tasvip etmiyor. Tekrar sƶylüyorum: Yakarak, yıkarak, halkın yarısını periÅan ederek elde edeceÄiniz sonuƧ barıŠdeÄil. Pirus zaferi, o da zafer deÄildir.”[49]
“Tan’a gƶre Kürt siyasi hareketi, üç konuda kafa karıÅıklıÄı yaÅıyor.
1-SavaÅ mı, barıŠmı?: Yeni bir demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni mi inÅa edeceÄiz, yoksa savaÅarak, ƧatıÅarak, ayrıÅarak bƶlünecek miyiz? Bu konuda Ćcalan’ın kararı var. Dedi ki, “Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti toprakları iƧinde Kürt siyasetinin silahla hak arama dƶnemi sona ermiÅtir. Bundan sonra demokratik, legal, fikri bir siyasi mücadele olacaktır”. Bu tarihi bir karardır. Burada netleÅmemiz gerekir. “Ben demokratik bir Türkiye istiyorum, bu iÅ olmazsa vurayım, kırayım, alayım bohƧamı ayrılayım” olmaz. NikĆ¢ha giderken boÅanma planı da yapılmaz…
2-Batı bloku mu, OrtadoÄu mu?: Biz Avrupa BirliÄi ve Batı bloku iƧinde bir Türkiye ve OrtadoÄu mu tasarlayacaÄız, yoksa İran-Rusya ekseninde bir OrtadoÄu mu? Bu konuda da hem Ćcalan’ın hem de birƧok arkadaÅımızın kafası net: Batı iƧinde bir gelecek tasarlanmasından yanalar. Ama kafası net olmayan arkadaÅlarımız var. Bu konuda bütün arkadaÅlarımızın netleÅmesi ve bir karar vermesi gerekiyor.
3-Demokratik yol mu, Åiddet mi?: Türkiye’de ortak bir hayat kuracaksak bunu demokratik yollarla mı yapacaÄız, yoksa savaÅarak mı? Mesela demokratik ƶzerklik... Bunu silahla, savaÅarak, hendek kazarak mı elde edeceÄiz, yoksa Ankara’da konuÅarak, yeni bir anayasa yaparak, valileri halkın seƧeceÄi bƶlgesel yƶnetimlerin yetkilerini arttırarak mı, yani düz bir yoldan giderek mi elde edeceÄiz? Silahla bu iÅin olmayacaÄı konusunda hepimizin netleÅmesi lazım.”[50]
Yine Tan’a gƶre, “HDP’nin bu üç soruya yanıtı Åu: Kürtler, Türk halkıyla birlikte, yüzü Avrupa BirliÄi’ne dƶnük, kendi geƧmiÅini de koruyan, OrtadoÄu’daki halklarla dost, demokratik bir Türkiye inÅa edecektir. Sayın Ćcalan da bƶyle düÅündüÄünü 21 Mart 2013’teki mektubunda yazmıÅtır. GeldiÄimiz nokta itibari ile bu mücadele de demokratik, sivil ve fikri olmalıdır. Kandil’dekilerin ƶnemli bir kısmı bu Åekilde düÅünüyor. Tabii bƶyle düÅünmeyenler de vardır.”[51]
Buna ne demeli?! Kürtleri “ya (silahlı) ƧatıÅma ya parlamenter pasifizm/dayatmalara boyun eÄme/teslimiyet sahte ikilemine teslim etmek, silahlı mücadeleyi ÅeytanlaÅtırarak reformizme teslim olmak deÄil mi bu?
Bir de Åu durum var: Bir dini veya mezhebi tutmak, ƶne Ƨıkarmak, gƶrüÅlere din üzerinden haklılık saÄlamak da ilericilerin iÅi deÄildir. Ava giderken avlanırlar…
“GerƧek İslĆ¢m” tartıÅması fikirlerin din üzerinden onay gƶrmesine neden olur. Fikirlere din üzerinden gerekƧeler ve meÅruluk arama Ƨabası dinin referans alınmasıdır. Bu da toplumun akıl yoluyla deÄil din yoluyla gerƧeklere ulaÅmasına neden olur. Din üzerinden fikirlere meÅruluk arama toplumu daha hümanist olmaya deÄil baÄnazlaÅmaya gƶtürür. Halkı anlayacaÄım, baÄ kuracaÄım diye Ramazan’da sokaklarda ilerici belediye ve ƶrgütlerin iftar sofraları kurması, seƧim ƧalıÅmasında üzerinde ayet, dini sƶzler yazan hediyeler daÄıtılması halkı, her zaman kendisine din üzerinden ulaÅılması, din üzerinden ikna edilmesi beklentisine sokar. İyi niyetle baÅlanılan yolun sonu halkı yobazlaÅtırmaktır…
Ama bir dini veya mezhebi tutmak, ƶne Ƨıkarmak, gƶrüÅlere din üzerinden haklılık saÄlamak da ilericilerin iÅi deÄildir. ”GerƧek İslĆ¢m”, “İslĆ¢mĆ®yet’te bunun yeri Åƶyle”, o deÄil ben gerƧek Müslümanım”, “benim kardeÅim de türbanlı” tartıÅması dinin meÅruluk alanını geliÅtirerek fikirlerin din üzerinden onaylanmasına neden olur ki ilericiler bu alanda İslĆ¢mcılarla, gericilerle yarıÅamaz. Ava giderken avlanırlar. Bu tartıÅmadan, din üzerinden meÅruluk arama Ƨabasından uzaklaÅılmalıdır.[52]
GEĆİCİ HĆKĆMET (VE LEVENT TĆZEL’İN) TUTUMU
GeƧici (savaÅ) hükümetine katılım (ve Levent Tüzel) tutumu, HDP iƧin negatifinden ƶnemli bir sınav (ve sırat kƶprüsü) olmuÅtur.
Ahmet DavutoÄlu’nun geƧici hükümet iƧin bakanlık teklifi gƶtürdüÄü HDP Milletvekili Levent Tüzel’in bu teklifi reddetmesine iliÅkin hikĆ¢ye herkesin malumuyken; HDP’nin resmi gƶrüÅünü dillendiren parti sƶzcüsü Ayhan Bilgen, “DiÄer iki arkadaÅımızın savaÅ hükümetleri konusundaki hassasiyeti Tüzel’den daha geride deÄil. Partimizin savaÅla ilgili duyarlılıÄa da aynı netliktedir. Biz bu konuyu parti kurullarımızda deÄerlendirdik. EÅ baÅkanlarımız kamuoyuna net aƧıklamalar yaptı. Tüzel, partimizle seƧimde ittifak yapmıŠolan EMEP’in hukukuyla, tercihi ile hareket etti. Bu konu Åüphesiz parti kurullarında deÄerlendirilecektir. Ama bizim gündemimiz Ƨok ƶnemsemediÄimiz iƧin bir icracı hükümet olarak gƶrmediÄimiz iƧin, bu konuda bir gƶrev olduÄunu düÅündüÄümüz iƧin bu konu bizim gündemimizde deÄil. EMEP’le ittifak doÄrultusunda yer alan bir arkadaÅımızın kendi tercihi olarak deÄerlendiriyoruz,” derken;[53] Hollanda’nın Lahey kentindeki konuÅmasında Selahattin DemirtaÅ, sƶz konusu bakanlıkları hak ettiklerini düÅündükleri iƧin hükümete girdikleri belirtip, bu bakanlıkların kendilerine oy veren seƧmenlerin emaneti olduÄunu dile getirerek, Åunları sƶyledi:
“O bakanlıklar AKP’nin tapulu malı deÄildi, sizin malınızdı biz o emanetinize sahip Ƨıkmak iƧin oradaydık. Bu bakanlıklar, hem AB hem Kalkınma BakanlıÄı olarak HDP’nin nasıl bir iktidar, nasıl bir hükümet anlayıÅıyla gelecekte ülkeyi yƶneteceÄinin sadece küçük bir gƶstergesi olacak. Bizim bakanlarımız, yani halkın bakanları siz orada kolay kolay savaÅ kararı almayın diye, siz orada devletin imkĆ¢nlarını AKP’nin seƧim Ƨıkarları iƧin kullanmayın diye oradalar. Sizin tam da ensenizdeler. Siz gidip sarayda Bakanlar Kurulu toplantısı yapmayın diye bakanlarımız orada. Ćünkü bizim bakanlarımız, kusura bakmayın sarayda Bakanlar Kurulu toplantısına katılmazlar. Saray bizim aƧımızdan hükümetin baÅı deÄil. Saray bizim aƧımızdan BaÅbakan yetkilerine, BaÅkanlık yetkilerine sahip deÄil. Saray eÄer anayasadaki yetkilerini kullanır, saray eÄer halkın iradesine saygılı olursa biz de saygılı oluruz. Ama bizi tanımayanı biz tanımak zorunda deÄiliz.”[54]
Levent Tüzel’in geƧici hükümette yer almaması konusunda EMEP Genel BaÅkanı Selma Gürkan, “EMEP olarak yaptıÄımız deÄerlendirmede, yeniden seƧim kararının bir seƧim hükümeti ve aynı zamanda bir savaÅ hükümeti olacaÄını düÅündük. Bu savaÅ hükümetinde yer almanın doÄru olmayacaÄı yƶnünde bir karar verdik. Kurucu genel baÅkanımız Levent Tüzel de kendisine teklif edilen bakanlıÄı partimizin kararı doÄrultusunda reddetti. Ama Åunu biliyoruz HDP ile ittifak hĆ¢linde seƧimlere girdik. Farklı bir partiyiz ama demokrasi mücadelesinde ittifak hĆ¢linde mücadeleye devam edeceÄiz. Kimi kritik noktalarda ayrı düÅünebiliriz. Bu HDP iƧinde bir Ƨatlak olarak deÄerlendirilmemeli.”[55]
“Partimizin kararı, HDP ile olan ittifak hukuku aƧısından herhangi bir yanlıÅlık iƧermemektedir. Aksine ittifak hukuku bƶylesi farklı tutum ve yaklaÅımların olabileceÄini iƧeren bir hukuktur. Partimiz bu güne kadar üzerinde mutabık olduÄumuz ittifak hukukuna uygun davranmıÅtır. Sayın DemirtaÅ bunu en iyi bilen kiÅilerden birisidir,”[56] derken; EMEP de konuyla ilgili Åu aƧıklamayı yaptı:
“Türkiye, CumhurbaÅkanı Recep Tayyip ErdoÄan’ın ve onun yƶnettiÄi AKP’nin yukarıdan yaptıÄı dayatmalarla 1 Kasım’da yeniden seƧime gidiyor.
Yeterli süre olduÄu hĆ¢lde, hükümeti kurmak iƧin ikinci bir isme gƶrüÅmeler yapma hakkı tanımayan ErdoÄan’ın, Türkiye’yi seƧime gƶtürecek hükümeti oluÅturma gƶrevini yeniden Ahmet DavutoÄlu’ya vermesi, bu siyasi dayatmalar zincirinin bir devamıdır.
DavutoÄlu bu kapsamda, HDP listesinden seƧime giren ve İstanbul milletvekili seƧilen partimizin ƶnceki Genel BaÅkanı Levent Tüzel’e, kabinede yer almayı teklif etmiÅtir.
Ćncelikle; bu seƧim hükümetinin oluÅturulma süreci, AKP’nin ve CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın 13 yıllık siyaset geleneÄine uygun olarak, tamamen anti-demokratik biƧimde geliÅmiÅtir. Bakan olarak ƶnerilecek isimlerin, partileri aracılıÄıyla belirlenmesi yoluna bile gidilmemiÅtir.
İkinci olarak; iƧeride ve dıÅarıda bir savaÅ hükümeti olarak davranan ve emekƧi düÅmanı politikalara imza atan Recep Tayyip ErdoÄan ve AKP’nin kuracaÄı bir hükümetin, Türkiye halklarına vereceÄi hiƧbir Åey yoktur. Bu hükümet de ƶnceki hükümetler gibi ƶzgürlüklere ve halka karÅı bir saldırı hükümeti olacaktır.
Partimiz bƶyle bir seƧim hükümetinde yer almayı yukarıda ƶzet olarak sıraladıÄımız nedenlerle uygun gƶrmemektedir.”[57]
Yine konuya iliÅkin olarak Levent Tüzel seƧim hükümetine katılmama gerekƧesini basın toplantısında Åƶyle aƧıkladı:
“Bugün de ƶncelikle benim de diÄer HDP’li vekil arkadaÅlarımızın, eÅ baÅkanlarımızın ƧaÄrısı gibi, ƶncelikli dileÄimiz bu haksız savaÅın halka karÅı yürütülen savaÅın derhĆ¢l durdurulması. Kürt halkı adına, Türkiye halkları adına, demokrasi adına mücadele ettiÄini sƶyleyen her kimse, bu savaÅın tarafı olmaması gerektiÄini sƶylüyorum.
Sayın BaÅbakan, bakanlık gƶrevi tevdi etti. Kabul edip etmediÄimizi saat 6’ya kadar iletmemizi istediler. Resmi gƶrüÅümüzü kendilerine ileteceÄiz. AKP hükümeti ve aslında bir numara diyeceÄimiz sayın cumhurbaÅkanı ‘seƧimlere ben mi giriyorum’ diye hĆ¢lĆ¢ konuÅan cumhurbaÅkanı, muhtarlar toplanıyor, baÅbakan müftüleri topluyor. Bir devlet anlayıÅını adım adım uyguluyor, topluma empoze ediyor. Evet seƧime kendisi giriyor. 7 Haziran’da da bƶyleydi 1 Kasım’da da bƶyle. Ve ben inanıyorum ki 7 Haziran seƧim sonuƧları ortaya ƧıktıÄında, 1 Kasım’a kadar iÅleyecek süreci 8 Haziran’dan itibaren AKP kurmayları planladılar. Ve bu senaryoları simülasyon üzerinde yürüttüler. Ćzel güvenlik bƶlgeleri ilan edilmesi, iƧ güvenlik yasasının devreye sokulması, cenazede canı yanan insanların sƶzlerinin hakaret sayılıp tutuklanmaları ve bir dizi hukuksuzluk.
Anayasa yok, hukuk yok, teamül yok. Her Åey cumhurbaÅkanı baÅbakan ikilisinin keyfiyetleri ƧerƧevesinde uygulanıyor. Ve Åimdi bizim katılmamızı istedikleri, tekrarlanacak seƧimin yürütülmesini saÄlayacak seƧim hükümetinin de bu iÅleyiÅin bir devamı olacaÄı Ƨok aƧık. Hem halka karÅı yürütülen savaÅ, hem baÅ gƶsteren ekonomik kriz, iÅte kamu emekƧileriyle imzalanan toplu sƶzleÅmede ƶrnekte olduÄu gibi, hem ülkedeki halkları refaha kavuÅturacak bir dil tersine nefret sƶylemini hĆ¢lĆ¢ sürdürüyorlar. HĆ¢lĆ¢ HDP’yi düÅmanca hedef gƶsterir hĆ¢lde olmaları aslında bu hükümetin aynı Ƨizgide iÅ yapacaÄını gƶsteriyor.
Teslim edelim, kabul edelim ki yeni hükümetin de ana iÅlevi bu olacaktır. Her tür keyfiyetle, entrikayla arzu ettikleri sonucu elde etmek iƧin her Åeyi gƶze almak… Ama bu hepimizden kaybettiriyor. Canımızdan, geleceÄimizden, ortak yaÅamımızdan. Temsil ettiÄim Emek Partisi’nin de esas kaygısı budur.
Bƶlgede olanlar hayli kaygı verici. AKP hükümeti Ƨok aƧık Kürt hareketine, barıŠisteyen güçlere, HDP’ye tuzak hazırlıyor. Bugün hükümette HDP’nin varlıÄını bile sindirmekten Ƨok Ƨok uzakta demokrasi kültürü kesinlikle yok. Yılların teamülü KılıƧdaroÄlu’na iÅlemedi. En küçük bir saygı gereÄi parti yƶnetimlerine, ƶnerecekleri vekillerin isimleri sorulmadı. BaÅbakan benim hakkımdır benim anayasal yetkimdir deyip iÅin iƧinden Ƨıkmaya ƧalıÅıyor.
Emek Partisi olarak biz bu politikayı hiƧbir zaman onaylamadık. HDP olarak da elbette hiƧbir zaman onaylamadık. İttifak gücü olarak katıldıÄımız, kader ortaklıÄı yaptıÄımız güçler, demokrasi güçleri bu dayatmaları, entrikaları hiƧbir zaman kabul etmedi. Halka sıÄındık. Bundan sonra da bu süreƧ bƶyle olacak bƶyle iÅleyecektir. BarıŠbloÄunun hepimizi iƧine alan Türkiye halklarının, bloÄun ƧaÄrıları ƶnemli. Bugün bile bu haksızlık, kirli operasyonlar durdurulmalı diyoruz. Siyasi iktidara ƧaÄrımız budur.
Bƶyle oldukƧa Åimdi bu hükümetin devamı olarak gƶrdüÄümüz, kural tanımayan, HDP üzerinde de baskı kurmaya ƧalıÅan bu halka saldırı hükümeti karakteri taÅıyan geƧici de olsa bu seƧim hükümetinde gƶrev almayı doÄru bulmuyoruz. Kurucu genel baÅkanı olduÄum ve HDP ile ittifak kurduÄumuz vekil olarak temsil edilmiÅ olduÄum bu ƧalıÅma iƧerisinde, kararımız bu yƶnde teÅekkül etti. HDP parti yƶnetimi ile de paylaÅtık. Sayın BaÅbakan’a bu gƶrevi bu nedenlerle kabul etmeyeceÄimizi bildirmiÅ olacaÄız.”[58]
Yine EMEP GYK üyesi Mustafa YalƧıner de, twitter hesabından “Bir sosyalist, hiƧbir ‘ulvi’ gerekƧeyle, geƧici ya da deÄil, bir gerici burjuva halka karÅı saldırganlık hükümetinde yer almaz,” dedi![59]
Tam da bu tabloda Levent Tüzel (ve EMEP)’in tavrı konusunda Erdal Karayazgan, “Selahattin DemirtaÅ (ve MYK) temeli olan bir yaklaÅım ile seƧim hükümetinde gƶrev alınması kararı aldı. Levent Tüzel de temeli olan baÅka bir yaklaÅım ile kendi demokratik hakkını kullanarak gƶrevi kabul etmedi. Aklın yolunun bir olmadıÄının ‘doÄallıÄına’ (farklıların ve farklılıkların olduÄu gerƧeÄi) tanık oluyoruz.
AKP de (yani ErdoÄan) sanki her bakanlık teklifinin kabul edilmesi zorunluluÄu varmıŠgibi ‘totaliter’ ve de her zamanki fırsatƧı ve etiÄin/ ahlĆ¢kın en dip noktasının bile altında (eksi durumunda) olan ‘siyaset’ anlayıÅıyla bunu beklendiÄi gibi kullanmaktan (yani baÅka bir isim vermekten imtina ederek) her zamanki pervasızlıÄı ile kaƧınmadı.
HDP deÄil AKP (ErdoÄan) pas pas oldu bana gƶre. Reel siyasettir AKP (ErdoÄan) kazanƧlı ƧıkmıŠolabilir. (bir bakanlıÄı daha elde etmiÅ olabilir vb.) AKP’ye (ErdoÄan) belirsiz bir ‘kazandırmama’nın karÅılıÄı Levent Tüzel’in demokratik hakkı olarak kabul edemediÄi bir kararı ‘zor’ altında (Parti kararının parti üyesine baskın Ƨıkması) uygulaması olabilir mi?”[60] derken; Murat Ćakır da Ƨok haklı olarak ekliyordu:
“Devlet, HDP’nin baÅarısını engelleyemediÄi iƧin yeni bir manevra ile HDP’yi sisteme entegre etmeye ƧalıÅıyor. HĆ¢lbuki HDP’nin yapması gereken seƧim sürecinde ve sonrasında yaÅanan politik geliÅmeleri dikkate alarak SeƧim Hükümetinin meÅru olmadıÄını ilan etmek ve sine-i millete dƶnmektir. Parti olarak meÅru sayılmayan uygulamalar sonucunda, bütünsel bir senaryonun parƧası olarak oluÅturulan bu hükümete katılmak doÄru deÄildir. HDP aƧısından bunun pratiÄi ise 7 Haziran seƧimlerinin meÅru sonuƧlarının devlet tarafından yok sayılarak, burjuvazinin bu Ƨarpık demokrasi anlayıÅını halklar nezdinde deÅifre etmek, 1 Kasım seƧimleri iƧin yerellerde bütün gücüyle, Türkiye’nin tüm barıŠve demokrasi güçleri, onların siyasal ƶrgütleri ile en geniÅ ittifakı saÄlayarak oy oranını yükseltmek iƧin aktif bir seƧim kampanyası yürütmektir. Aktif bir seƧim kampanyası, yerellerde Halkların Demokratik Meclisleri’nin oluÅturulması, Demokratik Halk İktidarının nüvelerinin oluÅturulması ve bu organlar ile seƧim kampanyalarının yürütülmesidir.
Bazıları bizi ‘politik vizyonumuzun darlıÄı’ ile suƧlayabilirler. Politik vizyonun geniÅliÄi ve darlıÄı onun sınıfsal analizine baÄlıdır. Biz, aktif, kıvrak, popüler ve güncel politikaya müdahale eden bir siyaset tarzına kesinlikle karÅı deÄiliz. Belirleyici olan onun niteliÄi ve ilkeselliÄidir, biƧimi deÄildir.
Bu anlamda EMEP MYK’sının Levent Tüzel arkadaÅımıza yapılan bakanlık ƶnerisi ile ilgili olarak almıŠolduÄu kararı da yerinde buluyoruz. Levent Tüzel yanlıŠyapmamıÅtır. Evet, kendisi HDP Milletvekilidir ve HDP PM üyesidir. Ancak buradan yanlıŠsonuƧlar Ƨıkarmamak gerekir. EMEP, HDP bileÅeni deÄildir, HDK bileÅenidir.”[61]
GerƧekten de Kültür Bakanı YalƧın TopƧu’nun, iki HDP’li bakan iƧin “ya istifa etsinler, ya azledilsinler” dediÄi;[62] “GeƧici hükümet iƧin BaÅbakanlık, istisnalar haricinde tüm kamu kurum ve kuruluÅlarındaki naklen veya aƧıktan atamaları durdurdu. İlk seƧim hükümetinde yer alan bakanlar ‘takdirlerine dayalı’ hiƧbir atama yapamayacak,”[63] notunun düÅüldüÄü; “Ben HDP’yle koalisyonu doÄru bulmadım, tavırlarından dolayı. BarıÅƧıl bir siyasete geƧmedikƧe bizim HDP’yle iÅimiz yoktur. HDP Türkiye’yi kardeÅ kavgasının eÅiÄine getirdi. Biz HDP seƧmenine saygıda kusur etmeyiz. Anayasal bir zorunluluk olarak o partiden 3 isme teklif gƶtürdük,”[64] diyen BaÅbakan DavutoÄlu’nun Bakanlar Kurulu listesini aƧıkladıktan sonra HDP’li iki bakanın gƶrev alanlarına gƶnderme yaparak “Bakalım kendi arkadaÅlarının baÅında olduÄu bir bakanlıÄın yatırımlarına ‘savaÅ barajları’ demeyi sürdürecekler mi?”[65] sorusunu dillendirdiÄi dizaynda geƧici hükümette HDP’lilerin ne yapıp, yapamadıÄı herkesin malumu ve olan sakın estetize edilip, abartılmasın!
Nihayetinde HDP’li bakanlar Müslüm DoÄan ve Ali Haydar Konca istifa etti[66] ve istifa eden HDP’li Bakan hakkında Figen YüksekdaÄ, “İki bakanın kararı oldukƧa doÄru ve yerinde bir karardır,” derken; partilerinin bilgisi ve onayı dahilinde bu kararı alan her iki bakanın, “Hükümetin uyguladıÄı savaÅ koÅullarının giderek aÄırlaÅması” ve “HDP’li iki bakanın karar mekanizmalarına dahil edilmemesi” nedeniyle istifa ettikleri aƧıklandı![67]
Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken istifa edip, Cizre ve Varto’daki ƧatıÅma ortamını istifalarına gerekƧe olarak sunan[68] HDP’li AB Bakanı Ali Haydar Konca ile Kalkınma Bakanı Müslüm DoÄan geƧici hükümette ne yaptı?
Mesela AB Bakanı Ali Haydar Konca, “SeƧim Hükümeti’nde bakan olarak yer almamızın nedeni, tam da iƧinden geƧtiÄimiz bu ƧatıÅmalı ortamı durdurmak üzerinedir. Bir an evvel, hemen bu sokaÄa Ƨıkma yasakları dahil, bƶlgedeki güvenlik odaklı yaklaÅımların son bulması, operasyonların bitirilmesi ve ellerin tetikten Ƨekilmesi gerektiÄini düÅünüyoruz. DerhĆ¢l bu yaklaÅımlar son bulmalı, yeniden barıŠortamına dƶnebilmenin ortamını yaratmaya Ƨaba gƶstermeliyiz… Ćnümüzdeki ilk Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuyu gündeme getireceÄimizi ve bir sonuƧ alıncaya kadar konuyu gündemde tutacaÄımızı ifade etmek isteriz.”[69] “HDP’nin komplolarla barajın altına itilmesi Türkiye’nin bƶlünmesini getirecektir,”[70] dedi demesine de, sonuƧta bunlar sadece denilmiÅ oldu!
Tıpkı, “BakanlıÄımız süresince, haksız, adaletsiz, halktan ve emekten yana olmayan politikalar terk edilecektir,” vurgusuyla akan kanın durması ve barıÅın tesisi konusuna ƶnem verdiklerini, bu kapsamda Bakanlar Kurulu’nda gündeme getireceklerini ifade edip, “AraƧ ve makinelerin yakılmasına karÅıyız,”[71] diye eklemeyi ihmal etmeyen Müslüm DoÄan gibi.
Ćünkü “Bakanlar Kurulu toplantısında ‘Ne oldu da ƧatıÅma baÅladı?’ diye sordunuz mu?” sorusuna Kalkınma Bakanı Müslüm DoÄan, “Bƶyle bir fırsat olmadı. Bakanlar Kurulu’nda belli konular ele alındı. EÄitim ve bütƧeyle ilgili gƶrüÅmeler oldu. Ama ƶzel gƶrüÅmelerimizde ifade ettik. Bunun neden kaynaklandıÄını devlet bilmek zorunda. Ortak vatanımızda barıŠiƧinde yaÅama koÅullarını yaratmak zorunda. Bunu biz de sorguluyoruz. 7 Haziran ƶncesi Åartlar neden bir tarafa bırakıldı? Bakanlar Kurulu toplantısında bu konu bire bir gündeme gelmedi,”[72] yanıtını verecekti!
Tüm bunlar bƶyleyken; Åu an itibariyle yazdıklarına bin piÅman olduÄunu düÅündüÄüm Tuncay Yılmaz, “İstanbul Milletvekilimiz Levent Tüzel, Kocaeli Milletvekilimiz Ali Haydar Konca ve İzmir Milletvekili Müslüm DoÄan arkadaÅlarımızın seƧim hükümetine girmeyi kabul etmeleri ve bakanlıkları iktidar yürüyüÅümüzün yeni bir etabı olmuÅtur. Düzen güçleri her türlü engelleme Ƨabasına raÄmen HDP’nin iktidar yürüyüÅünü durduramıyorlar. Åimdi seƧim hükümetinin bakanlar kurulunda yer alacak üç arkadaÅımız seƧim sonrasının kalıcı hükümetinde yer almaya devam edecekler ve ErdoÄan Ƨetesinin dƶküntüleri o alanı terk etmek zorunda kalacaklar,”[73] derken; “HDP bir savaÅ kabinesinde mi?”[74] “Vurun HDP’ye, kırılsın beli!”[75] nidalarıyla Aydın Engin’in zırvası da Åƶyleydi:
“Åimdi anayasa gereÄi bir seƧim hükümeti kurulacak… Anayasa gereÄi bu hükümette HDP’li 3 milletvekili de yer alacak. Bakanlar Kurulu’nda herhangi bir dümen Ƨevrilmeye kalkıÅıldıÄı anda 3 HDP milletvekili bunu anında biz yurttaÅlara aktaracak. Birisi hükümeti BeÅtepe’den idare etmeye kalkıÅıldıÄında “Hooop dedik efendi” denecek ve dikensiz gül bahƧesinde siyaset yapmaya Ƨabalayan o zat mosmor olacak… Yani Åu iƧimizin karardıÄı günlerde birazcık da olsa keyifleneceÄimiz günler bizi bekliyor. Müjdeyi benden aldınız. Haydi hep birlikte: Keh keh…”[76]
Bu kadar da deÄil, Tüzel’in tutumu üzerine Demir Küçükaydın da, Åunları kaleme alabildi:[77]
“Åimdi muhtemelen ErdoÄan Åƶyle yapacaktır. Levent Tüzel’in yerine baÅka bir HDP’li deÄil; HDP ile hiƧbir ilgisi olmayan baÅka birini atayacaktır… İnÅallah ErdoÄan bƶyle davranmaz. İnÅallah basireti baÄlanır da baÅka bir HDP’li atar… İnÅallah ErdoÄan Leven Tüzel’in yerine baÅka bir HDP’liyi gƶrevlendirir de HDP’yi iyice paspas etmez”![78]
Kabul edilmelidir ki orta yerde parlamentarist bir pragmatizm sƶz konusudur!
Ve bu konuda KCK Yürütme Konseyi EÅbaÅkanlıÄı, HDP’li vekillerin kabineye girmesinin kendileri aƧısından durumu deÄiÅtirmeyeceÄi vurgusuyla, “Åimdi bu ortamda hangi seƧimden, seƧim sürecinden, seƧim hükümetinden sƶz edilebilir? Normal bir zamanda anayasanın hükmü olan farklı partilerden oluÅan bir seƧim hükümetinden sƶz edilebilirdi... Bir iki HDP milletvekilinin bu seƧim hükümetinde olması bu hükümeti anayasa gereÄi oluÅmuÅ bir seƧim hükümeti hĆ¢line getirmeyecektir... Åu anda tüm demokrasi güçlerinin gƶrevi, Kürt halkının kendi kendini yƶnetmesine saldıran AKP hükümetinin bu politikalarına karÅı mücadele etmek ve mücadeleyi yükseltmek olmalıdır,”[79] derken; 1 Kasım seƧimlerinde HDP listesinden aday gƶsterilmeyen Levent Tüzel de haklı olarak ekledi: “BakanlıÄı kabul etmediÄim iƧin aday gƶsterilmemem eleÅtirilecek bir durum”![80]
KABULLENEMEDİÄİMİZ REEL POLİTİKER PRAGMATİZM
Kabul edilmemesi gereken bir reel politiker pragmatizmle yüz yüzeyiz!
HDP EÅ Genel BaÅkanı Figen YüksekdaÄ, sivil toplum ƶrgütleri tarafından Ankara’da 17 Eylül 2015’de yapılan yürüyüÅte bayraÄın sembol olarak kullanılmasına tepki gƶsterip, “Bizim karÅı ƧıktıÄımız, itiraz ettiÄimiz Åey, bayraÄın, bayraÄın kutsiyetinin ve bayraÄın birleÅtirici deÄerlerinin ırkƧılıÄa, Åovenizme ve devlet terƶrüne alet edilmesidir. O bayraÄın alında, kızılında Kürt’ün, Türk’ün, Laz’ın, Ćerkez’in, bütün Türkiye halklarının kanı var. O bayraÄın kızılı oradan gelmiÅ. O bayraÄın kızılının gƶlgesini Türkçülüklerine, kafatasƧılıklarına, faÅizmlerine alet etmeye kalkmasınlar. Bu halklarının kanının oluÅturduÄu bayraÄını bir ulus adına baÅka bir ulusa karÅı kimse kullanamaz. Biz o nedenle Türk bayraÄının kullanılmasını, bayraÄın kutsiyetine ve deÄerlerine yapılmıŠbir hakaret gƶrüyoruz,” dedi![81]
Bunu kabul edebilir miyiz? Etmiyoruz![82]
Kalkınma Bakanı Müslüm DoÄan, bayrak yürüyüÅünün demokratik bir hak olduÄunu belirtti![83]
Buna “Evet” demek mümkün mü? Elbette deÄil!
TBMM Genel Kurulu, 25. Dƶnem 2. Yasama Yılı aƧılıÅında HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Ćnder, BaÅbakan DavutoÄlu’nun da PYD’ye teÅekkür ettiÄini, bunun belgelerle kayıtlarda mevcut olduÄunu belirterek, “O dƶnem DıÅiÅleri BakanlıÄı MüsteÅarı olan Sayın Feridun SinirlioÄlu ile birlikte ben Süleyman Åah Türbesi’nin taÅınmasını organize ettik.”[84] “TaÅınma sonrası DavutoÄlu Rojava’ya teÅekkür etti,”[85] dedi.
Bu iÅ size mi düÅtü? KeÅke düÅmeseydi! Ve keÅke T.C.’nin “alengirli” iÅlerinin ihalesine, hatta “düzen-iƧi” bir misyona bu denli hevesli olmasanız!
“HDP’li Celal DoÄan ErdoÄan’la gƶrüÅtü”…[86]
“ErdoÄan’la yaptıÄı gƶrüÅmesine iliÅkin olarak, Tayip bey, ‘Ćƶzüm sürecinden vazgeƧmedim ama kırgınım’ dedi.”[87] “Kimse AKP ile müzakere etmiyor. Müzakere, CumhurbaÅkanı ile partiler arasında oluyor,”[88] deyip; “HDP Åiddetle, silaha el vurduÄu zaman o partide olmam”[89] vurgusunun altını Ƨizen (7 Haziran 2015 seƧimleri ƶncesi CHP’den ayrılarak HDP’ye geƧen!) HDP G. Antep Milletvekili Celal DoÄan’ın ErdoÄan ile gerƧekleÅtirdiÄi sürpriz gƶrüÅmenin parti yƶnetiminin bilgisi dahilinde olduÄu belirtildi.[90]
ErdoÄan’ı meÅrulaÅtırmaktan baÅka neye yaradı? Olmasaydı keÅke!
HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, 14 AÄustos 2015 tarihinde “Sayın CumhurbaÅkanım” hitabıyla ErdoÄan’a yazdıÄı mektupta barıÅın tekrar tesis edilmesi iƧin rol oynaması ƧaÄrısında bulunarak ekledi:
“Åu anda mensubu olduÄum ve siyasi mücadelemi bünyesinde sürdürdüÄüm Halkların Demokratik Partisi’ni ve O’nun EÅ BaÅkanlarını siyasi rakip olarak gƶrmenizin, bu saatten sonra ülke Ƨıkarları ile baÄdaÅmadıÄı kanaatini taÅıyorum…
HDP hiƧ bir silahlı yapının siyasi uzantısı ve kolu deÄildir.IRA-Sınn Fein iliÅkisine benzer bir iliÅkinin HDP-PKK arasında da olduÄunu düÅünmek yanlıÅtır, yanıltıcıdır.
Bu durum HDP’yi savunma adına ortaya koyduÄum bir tespitten Ƨok bir realiteyi ifade etmektedir.
Zira Partimiz; ‘PKK’ye silah bıraktırabilecek olan parti biziz’ de demiÅtir. Ancak bunun altı boŠçaÄrılarla olamayacaÄını da ifade etmiÅtir.”[91]
Ya sonra mı? Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, CumhurbaÅkanı’na hitaben yazdıÄı aƧık mektuba Saray’dan bir ses gelmezken, “Ćƶzüm masası yeniden kurulur mu?” sorusunu, “HDP erken seƧimde almıŠolduÄu oyu korur veya artırırsa AKP’nin yeniden tek baÅına iktidar olma süreci sona erer ise evet kurulur,” diye yanıtladı![92]
Bu ne perhiz, bu ne lahana… demezler mi?
Son bir Åey daha: Vay Celal DoÄan’dan, Dengir Mir Mehmet Fırat’dan medet uman barıÅa!
ELEÅTİREL HDP DEÄERLENDİRMELERİ
HDP konusunda, onları doÄrudan etkilemese de birƧok eleÅtiri sƶz konusudur.
ĆrneÄin Ćmer AÄın, “HDP devrimci duruÅunu güçlendirmelidir!”[93] ya da Metin YeÄin, “Liberal sƶylem olayları aƧıklamaya yeterli deÄil. Liberallere gƶsterilen ‘teveccüh’ ise tamamen gereksiz. HDP de, KĆH de, sol da liberal sƶylemden kurtulmak zorundalar”[94] veya Murat Ćakır, “AKP, CHP ve MHP esas itibariyle sermaye fraksiyonlarının Ƨıkarlarını gƶzeten bir siyaseti temsil etmektedirler. HDP ise bu cephe karÅısında Gezi ve KobanĆŖ ‘ruhlarını’ birleÅtiren bir alternatif potansiyeli iƧerisinde barındırmaktadır. Bu potansiyeli ete-kemiÄe büründürmek; barıÅƧıl, demokratik, eÅitlikƧi, sosyal ve ekolojik yƶnelimli halklar hareketine dƶnüÅtürmek, en baÅta HDP bileÅenlerinin sorumluluÄundadır. SokaÄın gücünü kullanabilen, iÅƧi sınıfının - ƶrneÄin metal iÅƧilerinin direniÅi ile kimlikler ve milliyetler sorununun Ƨƶzümünü birleÅtiren, emperyalist stratejilere ve kapitalist sƶmürüye karÅı Ƨıkan bir HDP, halkların gerƧek alternatifi hĆ¢line gelebilir. HDP ayaklarını yere basmalıdır, aksi takdirde düzenin Ƨarklarından birisi olmaktan kurtulamayacaktır,”[95] türünden iƧeriden eleÅtirilerini dillendirirlerken; Mustafa Pekƶz de, Åunların altını Ƨiziyordu:
“7 Haziran seƧimlerinde güçlü Ƨıkan ve hatta seƧimlerin tek galibi sayılan HDP, tuhaf bir Åekilde edilgen kaldı ve politik sürece müdahalede beklenilen etkiyi gƶsteremedi. HDP henüz bir parti gibi hareket edemiyor. Kurumsal yapılarını iÅletmede ciddi sıkıntılar yaÅıyor. 7 Haziran seƧimlerinde olduÄu gibi bugün de seƧim ƧalıÅmalarının ƶnemli bir kısmı Selahattin DemirtaŒın sırtında yürüyecek gibi gƶrünüyor. 80 milletvekili olan bir parti olarak toplumsal dinamikleri harekete geƧirmede beklenilen refleksleri gƶsteremiyor. Kendi misyonunu oynamayan ve politik bir merkez kurmada ciddi sıkıntılar yaÅayan HDP, devletin Ƨok yƶnlü saldırılarına karÅı halkın toplumsal tepkisini yeterince harekete geƧiremiyor, dahası bƶylesi bir rol üstlenme sorumluluÄundan kaƧıyor izlenimini veriyor. Yüzde 13 oy almıŠbir partinin savaÅa karÅı güçlü bir barıŠrefleksi gƶstermesi son derece ƶnemli olmasına raÄmen, buna yƶnelik ciddi bir politik karÅı koyuÅu ƶrgütlemiyor. ĆrneÄin devletin topyekĆ»n savaÅ gerekƧesi hĆ¢line getirdiÄi SuruƧ katliamını ne iƧ kamuoyunda ne de uluslararası alanda gündemleÅtirebildi. Türkiye’nin politik gündeminin merkezine konulması gereken bu katliam bir ay iƧerisinde fiilen unutuldu.
HDP, seƧimlerden sonra belirlemiÅ olduÄu politikaların birƧoÄunda yanlıŠbir yƶnelim iƧerisine girdi. Politik yƶnelimlerinin hatalı olmasının Ƨok ƶtesinde sistemle iliÅkileniÅi esas alan bir hatta ilerliyor. Bu bakımdan HDP’nin yanlıÅlarına dikkat Ƨekmek hem gerekli hem de bir gƶrevdir.
Birincisi, HDP’nin rejimin ƶnemli isimlerinden biri olan Celal DoÄan’ı CumhurbaÅkanı ErdoÄan ile gƶrüÅmeye gƶndermesi bütünüyle yanlıÅtı. DoÄan kendi kafasına gƶre gitmedi, EÅ BaÅkanların bilgisi dahilinde ErdoÄan ile gƶrüÅmeyi gerƧekleÅtirdi. ErdoÄan, her parti iƧerisinde devletin geleneksel Ƨizgisine yakın olanları tercih etti ve bƶylelikle aslında kendi pozisyonunu meÅrulaÅtırdı. SeƧimlerde kendisi hakkında sƶylenilenlerin ne kadar geƧersiz olduÄunu partilere kabul ettirdi. Ayrıca Celal DoÄan neden HDP’den aday oldu? Bu soruya verilecek yanıt, aynı zamanda HDP’nin devlet tarafından denetlenmesi ve sistem iƧerisine Ƨekilmesi bakımından üzerinde düÅünülmesi gereken Ƨok ƶnemli bir nokta. Bu nedenle Mart 2015’te yayımlanan makalemde Celal DoÄan’ın aday gƶsterilmesinin yanlıŠolduÄuna dikkat ƧekmiÅtim. Bugün de aynı düÅüncemi koruyorum.
İkincisi, Figen YüksekdaĒın bütün koalisyon gƶrüÅmelerine aƧıÄız deÄerlendirmesi ve daha sonra iki EÅ Genel BaÅkan’ın AKP-CHP Koalisyonuna destek veririz aƧıklamaları yanlıÅtı. HDP, sorunların Ƨƶzümünü sistemin iki ƶnemli partisi arasındaki koalisyon üzerinde olacaÄına kendisini ikna etti. Ćzerinde yükseldiÄi toplumsal dinamikleri canlı tutmak yerine, egemen sınıfların belli bir kesiminin ‘uzlaÅıcı’ gƶrünmesi ve mutlaka olası bir ‘koalisyon iƧerisinde yer alması gerektiÄi’ uyarısının etkisi altında kaldı. İktidar gücü olan AKP ile iktidardan pay almak isteyen CHP’nin sistemin sürekliliÄi bakımından stratejik politikaları esasen aynıdır. Bunlara destek vermenin kimseye bir yararı olmayacaÄı Ƨok aƧıktır.
Ćçüncüsü HDP’nin geƧici hükümete bakan vermesi de son derece yanlıŠve politik sonuƧları da aÄır olan bir sürecin baÅlangıcı olarak gƶrmek gerekir. Gündemde olan seƧim hükümeti deÄil, savaÅı yoÄunlaÅtıracak ve toplumsal muhalefeti bastırmakla gƶrevlendirilmiÅ bir teknokrat bakanlar kuruludur. HDP, hükümete iki temsilci vererek ErdoÄan tarafından organize edilen ve savaÅ politikalarına aÄırlık verecek olan teknokrat hükümetini meÅrulaÅtırdı. İki HDP’li bakanın, devir-teslim iÅlemi yaptırmaması veya kırmızı plakalı arabaya binmemesinin ciddi bir deÄiÅim olarak gƶsterilmesi de Ƨok basit ve tuhaf bir davranıÅtır…
Dƶrdüncüsü, uzlaÅma ve birleÅtirici kavramlarını uygun yerde ve zamanda kullanmayan, bunu daha Ƨok sistem dıÅında kalan ve demokrasi mücadelesinde yer alan kurumsal yapılar arasında geliÅtirmek yerine parlamentoda sistem partileri arasındaki uzlaÅıya indirmek de son derece yanlıŠve tehlikelidir. Politika belirli ilkeler ve deÄerler iƧerisinde yapılır. ĆrneÄin egemen sınıfların bir kesiminin taleplerini dikkate alarak uzlaÅıcı gƶrünmek iƧin sistemin en ƶnemli iki partisinin kuracaÄı koalisyona destek vermeyi savunmak, bugünkü rejimi kılcal damarlarına kadar desteklemektir. Bunu ‘parlamentoda politika yapıyoruz, toplumda gelen talepleri dikkate alıyoruz’ gibi bir bakıŠaƧısıyla savunmaya ƧalıÅmak da, sistem partilerine benzemektir...
BeÅincisi, HDP, Kürtlere yƶnelik Ƨok yƶnlü sürdürülen savaÅa karÅı 80 milletvekiliyle iƧte ve uluslararası alanda aktif bir rol üstlenmesi gerekirken oldukƧa pasif ve kendiliÄindenci bir politika izliyor. Hemen her gün Kürtlerin seƧilmiÅ yerel yƶneticileri tutuklanıyor. Belediye EÅ BaÅkanları, HDP ve DBP yƶneticilerinin tutuklanmaları ƶyle sıradanlaÅmıŠki haber deÄer bulunmuyor. Bunlar halkın yereldeki temsilcileridir, halkın gerƧek iradesini temsil ediyorlar. Ancak HDP, bu tutuklamalara karÅı gerekli politik refleksi ƶrgütleyemiyor. Hatta biraz aÄır olacak ‘yok hükmünde’ sayıyor.
Altıncısı, 7 Haziran’da Türkiye’nin iƧ politik dengeleri ve iktidar ƧatıÅması nedeniyle egemen sınıfların bir kesimi belki de bir kereye mahsus olmak üzere HDP’yi destekledikleri biliniyor. HDP, bu desteÄi süreklileÅtirmek isterken, karÅıdaki güçler ise HDP’nin bütünüyle sistem iƧerisine Ƨekilmesinde ısrar ediyor. Bunun en somutlaÅmıŠbiƧimi de Kürt Hareketiyle arasına mesafe koyması ve ondan baÄımsız hareket ettiÄini gƶstermesidir. HDP, bu modaya uymuÅ olacak ki, gƶrüÅmeleri bütünüyle sonlandıran, ateÅkesi tek taraflı bozan ve savaÅa karar veren devlete yƶnelik politikalarını Ƨok daha aktifleÅtireceÄine PKK’ye yƶnelik eleÅtirel sƶylemlerini arttırmaya baÅladı. S. DemirtaŒın PKK’ye ƧaÄrı yaparak ‘ama’sız silahların bırakılmasını dillendirmesi ne anlama geliyor?”[96]
Bunlara Celal BaÅlangıƧ’ın, “Haziran 2015 seƧiminin bildirgesinin aƧıklanmasından tam 163 gün geƧmiÅti ve HDP’nin 2 Ekim 2015 tarihinde 1 Kasım seƧimleri bildirgesinin bir ƶnceki bildirgeyle 2 Ekim 2015 tarihli arasındaki en büyük fark, Diyanet İÅleri BaÅkanlıÄı’nın ne yapılacaÄı konusuydu.
21 Nisan’da bildirgede yer alan ilgili maddeyi YüksekdaÄ okumuÅtu: ‘Diyanet İÅleri BaÅkanlıÄı kaldırılarak devletin din ve inanƧ alanından elini Ƨekmesi saÄlanacak.’
Diyanet İÅleri’ni kaldırma konusu HDP iƧinde de Ƨok tartıÅılmıÅtı. AKP sƶzcüleri tarafından da aÄır biƧimde eleÅtirilmiÅti HDP. Ancak okunan bildirgede gƶrüldü ki, Diyanet İÅleri BaÅkanlıÄı’nı ‘kaldırmak’ yerine her inancın temsil edileceÄi Din ve İnanƧ İÅleri Kurulu’na ‘dƶnüÅtürmek’ ƶnerisi geliÅtirilmiÅti. AnlaÅılan tartıÅmalar ve eleÅtiriler bu bildiride dikkate alınmıÅtı,”[97] diye formüle ettiÄi konuda Åunlar da eklenmeli:
“Dini, devletten devleti de dinden ƶzgürleÅtirecek Ƨƶzüm ƶnerisi yok. Tek mezhepli devletten, Ƨok dinli devlete yol aƧan yaklaÅımlar var. Åƶyle ki; HDP ‘Diyanet İÅleri BaÅkanlıÄı ‘Din ve İnanƧ İÅleri Kurulu’ olarak yeniden yapılandırılacak’ diyor ama bu kurulun sivil mi, ƶzerk mi yoksa kamu kurulu mu olduÄunu belirtmiyor.
‘Devletin din ve inanƧ alanından elini Ƨekmesi saÄlanacak, din ve inanƧ iÅleri topluma, inanƧ sahiplerine bırakılacak’ diyor ama sonraki paragrafta 150 bin SünnĆ® İmamı ilgilendiren ‘Diyanet İÅleri ƧalıÅanlarının ƶzlük hakları korunacak’ diyerek dinin finansmanını kamuya ait ‘diyanet bütƧesi’ üzerinden korumayı taahhüt ediyor. Bu ise ciddi bir ƧeliÅki barındırıyor.
HDP’nin ‘Din ve İnanƧ İÅleri Kurulu inanƧ topluluklarının temsilcilerinden oluÅacak, aralarındaki iliÅkiyi düzenleyecek ve koordinasyonu saÄlayacak’ tutumu ile CHP’nin ‘Devlet tüm inanƧlara ve bireysel tercihlere eÅit mesafede duracak, Diyanet İÅleri BaÅkanlıÄı ƧoÄulcu ve kapsayıcı bir yapıya kavuÅturulacak’ tutumları farklı ifadelerle dile getirilmiÅ olsa da, ƶz itibariyle Ƨok benzerlik taÅıyor.
HDP devlet kurumu olan ‘Diyanet’in’ ya da ‘Din ve İnanƧ İÅleri Kurulu’nun, ’din, teoloji üretim’ faaliyetine iliÅkin tek bir sƶz sƶylemezken, HDP Din ve İnanƧ İÅleri Kurulu iƧin ‘din siyaseti üreten bir kurum olmayacak’ derken, CHP de benzer bir anlayıÅı savunarak ‘Diyanet gündelik siyasetin dıÅında tutulacaktır’ diyor. Bunu sƶylemek tek baÅına yetersiz. Bu yeni bir Åey de deÄil. Mevcut Anayasanın 136. Maddesine gƶre ‘Diyanet İÅleri BaÅkanlıÄı, lĆ¢iklik ilkesi doÄrultusunda, bütün siyasĆ® gƶrüŠve düÅünüÅlerin dıÅında kalarak’ hizmet vermesini buyurmuÅ. Fakat varlıÄı laikliÄe aykırı olan Diyanet hiƧ bir zaman siyasetin dıÅında kalmamıÅtır.
Diyanetin adı deÄiÅse de, mezhepƧi yapısı ƧoÄulcu ve kapsayıcı hĆ¢le getirilse de, devletin kurumu olarak kaldıÄı sürece, Türkiye gibi bir ülkede ƧoÄunluk inancına dayalı siyasetin ve iktidarların vesayetinden kurtulma Åansı ve imkĆ¢nı olmaz.”[98]
EleÅtiriler daha da ƧoÄaltılabilir. Ancak en hayatilerinden birini daha belirterek ilerleyelim!
V. İ. Lenin’in, “Emperyalizmin mümkün olan en kısa tanımını yapmak gerekseydi, emperyalizm, kapitalizmin tekelci aÅamasıdır derdik. Bu tür bir tanım en ƶnemli ƶÄeyi iƧermiÅ olurdu, zira bir yandan, mali sermaye, Ƨok büyük birkaƧ tekelci bankanın banka sermayesinin, tekelci sanayi birliklerinin sermayesiyle birleÅmesidir; ƶte yandan, dünyanın paylaÅılmasında, herhangi bir kapitalist devletƧe el konulmamıŠtopraklara kolayca yayılan sƶmürge siyasetinden, tamamıyla paylaÅılmıŠyeryüzü topraklarının tekel hĆ¢line gelmesi iƧin uygulanan sƶmürge siyasetine geƧiÅi ifade etmektedir.”
“Gerek sƶmürgecilik gerekse emperyalizm, kapitalizmin son aÅamasından, hatta kapitalizmden ƶnce de vardı. Kƶlelik üzerine kurulu olan Roma da sƶmürgeci bir siyasal Ƨizgi izlemiÅ ve emperyalizm uygulamıÅtı. Fakat sosyo-ekonomik Åekillenmeler arasındaki temel farkı gƶrmezden gelerek ya da geri plana iterek emperyalizm üzerine ‘genel’ mülahazalarda bulunmak, bizi, tıpkı “büyük Roma ile büyük Britanya” mukayesesi gibi en anlamsız kliÅelerin ya da ‘büyük’ lafların esiri yapar. Zira kapitalizmin ƶnceki aÅamalarında bile kapitalist sƶmürge siyaseti, mali sermayenin sƶmürge siyasetinden ƶzünde farklıdır,”[99] diye tanımladıÄı kapitalizmin en yüksek aÅaması emperyalizm konusunda -ƶrneÄin- tarih(imiz)e Åu kayıtlar düÅülmüÅtür:
Che Guevara’nın, “Bizim her eylemimiz emperyalizm’e karÅı bir savaŠçaÄrısı ve insanlıÄın düÅmanı ABD’ye karÅı halkların birliÄi iƧin savaÅ marÅıdır…” “Emperyalizm hayvanlıktır. O hayvan hiƧ doymak bilmez o ulusal sınırları bilmez. Hitler’in hayvan orduları gibi, Kuzey Amerika’nın hayvanları gibi, BelƧika’nın emperyalistleri gibi... Ćünkü emperyalizmin ƶzü insanları hayvana Ƨevirmektir, delirmiÅ kana susamıŠbirer hayvan”…
Deniz GezmiÅ’in, “Bugün ezilen halkların tek ve ortak düÅmanı emperyalizmdir”…
Yusuf Aslan’ın, “SavaÅımız, ƧaÄımızın yüz karası emperyalizme ve onun iÅbirlikƧilerine karÅıdır”…
UlaÅ BardakƧı’nın, “Emperyalizme ve oligarÅiye silah ƧektiÄimizi ilan ettik. BaÄımsız ve demokratik Türkiye iƧin”…
Hugo ChĆ”vez’in, “ABD emperyalizmi tarihi gƶrdüÄü en sapkın, en katliamcı, en ahlĆ¢ksız imparatorluktur”…
George Bernard Shaw’ın, “Kan kokusu almıŠbir kƶpek balıÄından daha tehlikelisi, petrol kokusu almıŠAmerikan emperyalizmidir”…
Bunlar bƶyleyken; HDP’nin (AB’den ABD’ye) emperyalizm konusunda suskunluÄu kabul edilemez bir hĆ¢ldir. Ćünkü Ahmed Pelda’nın ifadesiyle, “Amerika tüm OrtadoÄu’daki savaÅta büyük pay sahibidir. Bunu isteyerek de yapıyor. Bu güçlerin birbiriyle didiÅmesini, ƧatıÅmasını, küçülmesini, yıpranmasını ve ABD’nin iradesini kabulünü bekliyor. Bunun iƧinde Kürdistan da ver elbet”![100]
Evet, evet, kabul edilemez bir hâldir bu!
Tıpkı ‘The Daily Telegraph’ın, ‘PKK Türkiye’yle ĆatıÅmaları Bitirmek İƧin ABD’yle Gizlice GƶrüÅüyor’ baÅlıklı haberinde, PKK’nın ABD’nin arabuluculuÄuna sıcak baktıÄı da aktarılıp, Bayık’ın “ABD’nin Türkiye ile aramızda arabuluculuk yapması gerektiÄi ƧaÄrımı yineliyorum. Bize bir garanti verirlerse üzerimize düÅen rolü yerine getiririz,”[101] sƶzlerini aktardıÄı hĆ¢lin de kabul edilemez olduÄu gibi…
GeƧerken hatırlatalım: James Connolly, “İngiliz ordusunu yarın ülkeden Ƨıkarsanız ve yeÅil İrlanda bayraÄını Dublin kalesine Ƨekseniz bile, eÄer Sosyalist cumhuriyeti kurmaya giriÅmezseniz tüm Ƨabalarınız boÅa gidecektir. İngiltere sizi yƶnetmeye devam edecektir. O sizi kapitalistleri, toprak beyleri, finansƧıları, bu ülkeye yerleÅtirmiÅ olduÄu ve analarımızım gƶzyaÅları ve Åehitlerimizin kanlarıyla sulayarak yeÅerttiÄi tüm bir dizi ticari ve bireyci kurumlarıyla sizi yƶnetmeye devam edecektir”…
V. İ. Lenin, “Hükümetlerinin baÅlattıÄı bir savaÅın, ancak hükümetler arasında bir savaÅ olarak biteceÄine inanan ve bunun bƶyle olmasını isteyen bir burjuva; bütün hasım ülkelerin sosyalistlerinin ‘kendi’ hükümetlerinin yenilgisini istemelerini ve bunu sƶylemeleri ‘gülünƧ ve saƧma’ bulur. Tersine bu tür bir sƶz, sınıf bilincine varmıŠher iÅƧinin beslediÄi düÅünceyi doÄrular, ve bizim, bu emperyalist savaÅı bir iƧ savaÅ durumuna Ƨevirme Ƨabalarımız ile aynı doÄrultuda olur,” uyarısını yıllar ƶnce dillendirmiÅti ve bu uyarılar hĆ¢lĆ¢ da geƧerlidir…
PARLAMENTARİZM “AĆMAZI”NDA MEVCUT HĆL(İMİZ)
Aslı sorulursa; HDP’nin bu soru(n)larının ardında yatan parlamentarist sınırlarıdır!
Murat Ćakır’ın -haklı olarak-, “Parlamentoda yer almak ayrı bir Åeydir, parlamentarizm Ƨok farklı bir olgudur. Parlamento mücadelesinin beslendiÄi kaynak parlamento dıÅı mücadeledir. Belirleyici olan odur. Bu ikisinin uyumunu saÄlamak ayrı bir meziyettir. Kantarın topuzunu hiƧ bir zaman elden kaƧırmamak gerekir,”[102] notunu düÅmesi boÅuna deÄildir.
Ćünkü Nabi YaÄcı gibilerin, “ĆaÄımız kapitalizminde, ‘süper-ego’ buyruÄu -Badiou’nun deyiÅiyle- Åu: Demokrasiyi kabul edeceksiniz! Etmemek yasak!”[103] uyarısını gƶrmezden gelerek hĆ¢lĆ¢ Åunları diyebildiÄi bir aƧmazın orta yerindeyiz:
“Esas olarak parlamentonun etkin kullanımı üstünde durmak istiyorum, zira bu durum geƧmiÅi deÄil esas olarak bugünümüzü ilgilendiriyor ve ne olmalı sorusuna bir yanıt veriyor.
Parlamenter demokrasi konsepti, parlamenter mücadele yƶntemleri, seƧimlere, parlamentolara (ulusal meclislere) katılıp katılmama konusu tüm dünya solunun ƶteden beri üzerinde sonu gelmez tartıÅmalar yaptıÄı konulardır. Yakın zamanlara kadar solda baskın eÄilim parlamenter mücadele yƶntemlerine kƶtü gƶzle bakmak, bunları revizyonist, oportünist bir sapma olarak gƶrüp reddetmek olmuÅtur. Bir baÅka yanılgı ise parlamentoyu yalnızca bir ajit-prop kürsüsünden ibaret gƶrmekti.
Kısacası, parlamento ile halk, kamuoyu, parlamentoyla sokak arasındaki sayısız kƶprüleri, karmaÅık iliÅkileri; oy mekanizmasının ve parlamenter kurumların halk iƧin anlamını gƶz ardı etmek; bu karmaÅık iliÅkileri iƧlerine girerek, katılarak anlamak, analiz etmek yerine steril devrimcilik adına kolaycılıÄa kaƧıp reddetmek yada küçümsemek tüm dünya solunun gelenekleÅmiÅ yanlıÅıdır…
Ćzet Åu ki, ulusal meclisler ( parlamentolar) yalnızca egemen sınıfların/güçlerin kendi Ƨıkarlarını halkın gƶzünde meÅrulaÅtırma aracından ibaret deÄildir; parlamentolar ezilenlerin, sƶmürülenlerin, dıÅlanmıÅların Ƨıkarlarını, taleplerini de meÅrulaÅtırabilir, ama bunun olabilmesinin koÅulu güçlü ve etkili bir demokratik muhalefetin hem parlamentoların iƧinde ve hem de dıÅında varolabilmesidir.”[104]
YaÄcı yanılıyor! Parlamentarizm konusunda Karl Marx’ın, “Eskiyen Åey, yeni edindiÄi biƧim iƧerisinde, kendisini onarmaya ve varlıÄını sürdürmeye ƧalıÅır”; M. Bakunin’in, “Ekonomik eÅitlik olmaksızın verilen politik eÅitlik bir teranedir, bir sahtekĆ¢rlıktır, bir yalandır”; Amadeo Bordiga’nın, “Parlamentarizmi komünizmin devrimci davası iƧin kullanma olanaÄı kalmamıÅtır,” uyarılarını “es” geƧmeden ƶncelikle ekleyelim:
Evet, V. İ. Lenin’in dediÄi gibi en gerici parlamentolarda bile ƧalıÅılabilir, o alanlar bir kürsü olarak kullanılabilir. Evet, AKP’yi ve onunla ifadesini bulan topyekĆ»n saldırıları geriletmek, topyekĆ»n direniÅle her zeminde büyütülecek barikatlarla yanıt vermek doÄrudur, gereklidir ve acil gƶrevler arasındadır.
Ćünkü burjuva parlamentarizmi kapitalist düzene ƶzgü politik temsil biƧimidir. Marksistlerin burjuva parlamentarizme ve demokrasisine yƶnelik ilkeli eleÅtirilerinden vazgeƧemeyecekleri gibi, komünistler iÅƧi sınıfının her hangi bir parlamenter ƧoÄunluk elde etme yoluyla iktidarı alabilme olasılıÄının asla olmadıÄını savunurlar.
İÅƧi sınıfını iktidar hedefine ancak silahlı devrimci mücadele taÅıyabilir. Burjuva toplumunda ilk yıkılması gereken kapitalist mülkiyetin temsili demokrasi formu, yanılsamasıdır. Parlamentarist temeller üzerinde ƶrgütlenen temsili demokrasi illüzyonu aÅılması gereken bir yozlaÅmayken; aslolan iktidarın fethi fikrinin canlı tutulması ve ƶrgütlenmesidir. Ćünkü devrim davası, tek cümleyle kapitalist sƶmürü düzenine karÅı doÄrudan eylemi gerektirir.
Kaldı ki Columbia Ćniversitesi’nden Prof. Saskia Sassen’in bile, “Liberal demokrasinin sonuna gelmiÅ olabiliriz,”[105] diyebildiÄi koordinatlarda Fikret BaÅkaya da hepimizi uyarır:
“Aylardır, haftalardır ülkenin gündemi bir tek soruya kilitlendi: Kim kazanacak? Oysa, sorunun cevabı belliydi. Her zamanki gibi 70 yıldır kim/kimler kazanıyorduysa yine onlar kazanacaktı… İnsanlar oy kullandıklarında, Åeylerin seyri üzerinde etkili olduklarını, bir Åeyleri deÄiÅtirdiklerini, deÄiÅtirebileceklerini sanıyorlar… Oynanan bu demokrasi oyununa ‘temsilĆ® demokrasi’ deniyor.
Demokrasinin bir tanımı var ve olması gerekiyor. Demokrasi ‘halkın yƶnetimi’ ‘halkın kendi kendini yƶnetmesi’ demek… EÄer demokrasi halkın yƶnetimi, halkın kendi kendini yƶnetmesi demekse, orada oligarÅiye, monarÅiye, aristokrasiye, her türden dikta rejimine yer olmaması gerekir. BaÅka türlü ifade edersek, demokrasinin olduÄu yerde ‘parazitlerin’ yaÅama Åansı yoktur…”[106]
“EÄer bu rezil düzeni deÄiÅtirmek, haysiyetli insanlar olarak yaÅamak istiyorsak ve gerƧekten ƶyle samimi bir niyet varsa, biraz vakit ayırıp, bu yaÄma ve talan düzeni hakkında birazcık kafa yormak gerekecek… Radikal eleÅtiri yoksa eleÅtirinin bir kıymet-i harbiyesi de yoktur… Ve radikal olmak demek, sorunları kƶkeninden ele almaktır… Aksi hĆ¢lde bu rezil, bu gayri insani soygun düzeninin efendilerinin ve ideolojik uÅaklarının aÄzıyla konuÅmaktan kurtulmak mümkün olmayacak… BaÅkalarının aÄzıyla konuÅmak… Daha ne zamana kadar?”[107]
Kaldı ki Sabahattin Ali’nin, “Bu ƶlü toprakların üstünde hiƧbir Åey ƶlmek ve ƶldürmek kadar kolay deÄildir,” saptamasını bir kez daha kanıtlayan 10 Ekim 2015 Ankara’sından “demokrasi adına” yaÅatılanlara her Åey parlamento ve parlamentarizmin ne olduÄu/ olabileceÄini ortaya koymaktadır!
S. Zizek’in, “En iyiler artık kendilerini herhangi bir Åeye adamaktan aciz, en kƶtüler ise ırkƧı, dinci, cinsiyetƧi bir fanatizme adanmıŠdurumda,” formülasyonuyla tarif edilmesi mümkün olan mevcut hĆ¢l(imiz)e iliÅkin James Petras’ın düÅtüÄü not Åƶyle:
“Türkiye CumhurbaÅkanı ErdoÄan da Kürt halkına ve onların Kürt devleti arzularına karÅı büyük bir savaÅ baÅlatmıŠdurumda. ErdoÄan’ın Kürtlere yeniden aƧtıÄı savaÅın iƧeride ve bƶlgede karmaÅık bileÅenleri var.[108] Türkiye iƧinde baskılar Kürtlerin seƧimlerde yükselen partisi HDP’nin baskı altına alınmasına yƶnelik. ErdoÄan son seƧimlerde ÅaÅırtıcı ƶlƧekte fazla milletvekilinin seƧildiÄi bu siyasi partiyi itibarsızlaÅtırmayı veya kapatmayı, yeni bir seƧimin yapılmasını ve bƶylece Meclis’te ‘ƧoÄunluÄu’ saÄlayarak diktatoryal ‘yürütme gücüne’ sahip olmayı planlıyor.”[109]
Bu madalyonun bir yüzüyken; iƧinden geƧtiÄimiz süreƧte emperyalist-kapitalizm bir yandan büyük bir iktisadi krizle boÄuÅurken diÄer yandan da bir küresel ƶlƧekte dünyanın yeniden paylaÅılması mücadelesini yürütüyor. Bu durum bir yanıyla küresel ƶlƧekte iÅƧi sınıfı hareketlerinde büyük ve ƶnemli bir canlanmaya yol aƧarken, diÄer yanıyla da bƶlgesel, yerel ƧatıÅmaları tetikliyor ve baÄımlı ve yarı baÄımlı coÄrafyalarda siyasi haritaların yeniden Ƨizilmesini dayatıyor. Sƶz konusu ƧatıÅmanın en net ve yoÄun Åekilde cereyan ettiÄi yer ülkemizin de iƧinde bulunduÄu OrtadoÄu’dur.
Türkiye’de bu hĆ¢lden baÄıÅık deÄilken; ĆaÄdaÅ Gazeteciler DerneÄi’nin, ‘2015 Nisan-Mayıs-Haziran Medya Raporunu’na gƶre, muhabir, yazar, sorumlu yazı iÅleri müdürü ve genel yayın yƶnetmenine yƶnelik 26 yeni soruÅturma aƧıldı ve bu soruÅturmalarda 19 gazeteciye ƧoÄunluÄu hapis istemli dava aƧıldı. Yine aynı rapora gƶre, farklı basın yayın organlarında ƧoÄunluÄu muhabir, 3’ü yabancı 18 kiÅi gƶzaltına alındı, 1’i tutuklandı.[110]
Kim ne derse desin: “Türk devleti her zaman bir milli güvenlik devleti olarak kaldı.[111] 60 - 80’li yıllarda kopya Ƨekilen model aÄırlıkla Latin Amerika’daki askeri diktatƶrlükler ve onların siyasal mühendisliÄe soyunmaları idi. Åimdi arka kapılar ardında tartıÅılan ‘Ƨƶzüm’ ise yeniden Sri Lanka modeli... İlkin 2010’dan itibaren acaba deyip bu modeli izlemeye baÅladılar… Sri Lanka’da kasaplar ‘nihai Ƨƶzüme’ yƶnelmeden ƶnce, sƶzde bir barıÅƧıl Ƨƶzüm denenmiÅti,”[112] Ragıp Zarakolu’nun altını ƧizdiÄi gibi!
1 KASIM GĆZERGĆHI
Orhan MiroÄlu’nun, “7 Haziran seƧimlerinde HDP’ye verilen oyların maalesef silahların konuÅmasında belirleyici bir rolü var. İÅte bu nedenle, 1 Kasım seƧimlerinde HDP’ye verilecek oyların, ƧatıÅma sürecini daha da derinleÅtirmekten ve PKK’yı doÄru yaptıÄına daha da inandırmaktan baÅka bir Åeye yaramayacaÄı aƧıktır,”[113] hezeyanlarıyla desteklenen liberal zırvalarla[114] 1 Kasım 2015 seƧimlerine bƶylesine bir tabloda gidiliyorken; CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın, “7 Haziran’da yaÅananlar 1 Kasım’da yaÅanmayacaktır diye düÅünüyorum,”[115] notunu düÅtüÄü 26. Dƶnem parlamentosunu belirlemek üzere yurtiƧinde 54 milyon 75 bin 851, yurtdıÅında 2 milyon 895 bin 885 olmak üzere toplam 56 milyon 971 bin 736 seƧmen oy kullanacak. 7 Haziran seƧimlerine gƶre de, yurtiƧi ve yurtdıÅı seƧmen sayısı yüzde 0.59 oranında 338 bin 847 arttı.[116]
Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Ćnder’in, ErdoÄan’ın, 1911’deki seƧim sonuƧlarını beÄenmediÄi iƧin 1912’de Åiddet ve baskıyla yeni bir seƧim yaptıran İttihat ve Terakki’nin yƶntemini uyguladıÄını belirtip, “Sopalı SeƧim”[117] diye nitelediÄi; Tarık Åengül’ün, “Zamanı belli, mekĆ¢nı karıÅık, zemini kaygan bir seƧime gidiyoruz. SeƧimin adil olmayacaÄı geliÅinden belliydi,”[118] notunu düÅmeden edemediÄi 1 Kasım seƧimleri iƧin CHP, 3.5 aylık sürede 1 milyon 73 bin kiÅilik seƧmen hareketliliÄi yaÅandıÄını saptadı. 7 Haziran’da oy kullanan 672 bin 649 seƧmen, 1 Kasım listelerinde yer almazken, oy kullanmayan 400 bin 354 seƧmen listelere girdi. İstanbul’da 145 bin 98, Ankara’da 45 bin 99, İzmir’de 36 bin 601 seƧmen kayboldu![119]
DemirtaŒın, “DoÄu’da seƧim yapılacak bir koÅul yok. Bƶlgeden gelen arkadaÅlarımızdan iyi haber yok. Bu koÅullarda sandık kurulması imkĆ¢nsız. EÄer anketler AKP’yi Ƨok düÅük gƶsterirse seƧimi erteleme yoluna da gidebilirler,” derken; bƶlgede yaÅanan ƧatıÅma ve gerilim ortamında HDP’li milletvekilleri silahların konuÅtuÄu bir dƶnemde bƶlgede seƧim yapılmasının gerilimi daha da artıracaÄı uyarısı dillendirdiÄi[120] tabloda Aile ve Sosyal Politikalar BakanlıÄı aracılıÄıyla 7 Haziran seƧimlerden ƶnce 44 ile “bir defaya mahsus” 63 milyon lira doÄum, Ƨeyiz, ƶksüz-yetim-Åehit aileleri ve Ƨocukları gibi kalemlerde yardım daÄıtıldıÄı belirlendi. Yardım yapılan 44 ilin 23’ünün gelir seviyesinin düÅük olması ve HDP’nin yüksek oy aldıÄı DoÄu GüneydoÄu Anadolu bulunmasıyla dikkat Ƨekiyor. Bakanlık, 1 Kasım seƧimleri ƶncesinde de sosyal yardımların daÄıtımı iƧin yeni bir ƧalıÅma baÅlattı![121]
CHP’nin AlevĆ® oylarını konsolide etmek iƧin “eski solcular”a müracaat edip, müthiÅ bir efor sarf ettiÄinin[122] de gƶzlemlendiÄi 1 Kasım güzergĆ¢hında sosyalistlerin HDP’ye iliÅkin eleÅtirel destekleri -seƧim tavır(lar)ı- de ƶne Ƨıkıyordu.
PARTİZAN
|
“Partizan olarak 7 Haziran seƧimlerinde olduÄu gibi 1 Kasım’da da HDP’yi destekleme tavrımızı sürdüreceÄiz. Meclis ve legal siyaset Kürt ulusunun ƶzgürce siyaset yapma hakkının bir parƧasıdır. Bizler elbette bu hakka karÅı uygulanan faÅist baskıya karÅı dün olduÄu gibi bugün de Kürt ulusunun ve onun legal alandaki siyasal temsilcisi HDP’nin yanında yer aldık/alıyoruz. Ancak Kürt ulusunun haklı ve meÅru taleplerini desteklerken, bu taleplere omuz verirken, sorunun gerƧek anlamda bu yƶntemle ƧƶzülemeyeceÄinin de bilincindeyiz. Bu baÄlamda HDP milletvekili listesinde yer alarak aday gƶstermeyi yerinde ve doÄru bir tutum olarak gƶrmüyoruz. Bu dƶnemde 7 Haziran seƧimlerinde olduÄu gibi aday gƶsterme üzerinden bir faaliyet yürütmeyeceÄiz.
Parlamentoyu -ƶzellikle de- 7 Haziran seƧimleri sonrası taktik olarak bir araƧ veya olanak olarak gƶrmediÄimizin altını Ƨizmeliyiz. Ćyle ki, sadece son süreƧte yaÅanan geliÅmeler dahi meclisin gƶstermelik karakterini ve incir yapraÄı rolünü Ƨok daha fazla aƧıÄa ƧıkarmıÅtır. Parlamento kürsüsü bu süreƧte taktik deÄerini ve ƶnemini dünden daha fazla kaybetmiÅtir. Artık bizzat cumhurbaÅkanının, baÅbakanın ve bilumum devlet kadro ve mekanizmasının üstünde tepindiÄi, meÅruiyetini alaÅaÄı ettiÄi ve bunu da politik krizi harlayarak yaptıÄı koÅullarda bu kürsüden Ƨıkacak sesten Ƨok, ezilenleri bu ahıra mahkĆ»miyetten kurtaracak bir taktik politik yƶnelim daha fazla hasıl olmuÅtur.”[123]
|
DHF
|
1 Kasım seƧimlerini 7 Haziran seƧimlerinin bir devamı olarak gƶren Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) 7 Haziran seƧimlerindeki hedeflerle seƧimlere katılacaktır… DHF tüm bu ƧalıÅmalarını elbette ki sadece seƧim sürecine endeksli ele almamaktadır. SeƧimler olsun olmasın ana hedef olarak tüm bu ƧalıÅmaları kesintisiz sürdürecektir.
DHF olarak parlamentoya bakıŠaƧımız bilinƧli tüm kitleler tarafından bilinmektedir. Fakat siyaset arenasına atılan yeni genƧler iƧin tekrarlamakta fayda gƶrmekteyiz... Asıl amacımız ise her türlü geƧici kazanımdan koparak ve temsili parlamenter sistemin yanlıÅlıÄını kitlelere anlatarak kitlelerin proletarya ƶnderliÄinde gerƧek kurtuluÅları olan kendi iktidarlarını kurmalarını saÄlamaktır.”[124]
|
DİP
|
“Türkiye’nin SuriyeleÅtirilmesine karÅı oylar HDP’ye… Hak istemek yetmez, hakkımızı gasp edenin elinden onu Ƨekip almamız gerekir. Ćzgürlük istemek yetmez, firavunlara karÅı baÅımızı kaldırmak gerekir. BarıŠistemek yetmez, savaÅı Ƨıkartanları, ErdoÄan’ı ve AKP’yi yenmeden savaÅ bitmez!”[125]
|
Ali Turgay Ali’nin, “7 Haziran genel seƧimlerinde, Kürtler, Türkler, Lazlar, AlevĆ®ler, Ermeniler, Rumlar, Romanlar, LGBTİ’ler ve daha pek Ƨok kesim güzel günlere inandıÄından ƶtürü HDP’yi destekledi. Peki ya Åimdi?”[126] notunu düÅtüÄü 1 Kasım güzergĆ¢hındaki HDP’nin SeƧim Beyannamesi’nde “demokratik ƶzerklik”in “ılımlılaÅtırıldıÄı”, Diyanet’i kaldırmanın “es” geƧilip, seƧim listesinde LGBTİ’li adaylara ve Levent Tüzel’e yer verilmemesi,[127] HDP aƧısından -doÄru olmayan- bir tercihti![128]
HDP’de, Kürt hareketinin simge isimlerinden DTK EÅbaÅkanı ve İmralı heyeti üyesi Hatip Dicle’nin aday olması yƶnünde hem parti yƶnetimi hem de parti tabanında büyük bir beklenti bulunduÄu dile getirilip, parti yƶnetiminin de 1 Kasım seƧimlerinde aday olması iƧin Dicle’yi razı etmeye ƧalıÅsa da Dicle’nin aday olmazken;[129] Ethem Sarısülük’ün aÄabeyi Mustafa Sarısülük Ankara 2. bƶlge 1. sıradan milletvekili adayı gƶsterildi.[130]
Ayrıca SuruƧ katliamında HDP parti meclisi üyesi olan eÅi Ferdane KılıƧ ile oÄlu Nartan’ı yitiren Metin KılıƧ, HDP’nin Bursa listesinde 2. sıradan milletvekili adayı oldu.
Yine SuruƧ katliamında yaralanan Åerife Erbay, İstanbul 2. bƶlgeden 4. sıradan milletvekili adayı gƶsterirken; RoboskĆ® katliamında 11 yakınını kaybetmiÅti Ferhat Encü yine Åırnak adayı oldu…
“En radikal deÄiÅiklik Ƨok az farkla milletvekilliÄi yitirilen ya da hiƧ vekillik kazanılamayan yerlerde vardı. ĆrneÄin Aydın ve Manisa gibi kentlerde daha Ƨok sosyalist kimliÄi ƶnde olan adaylar gƶsterilmiÅti 7 Haziran’da ve bu kentlerde Ƨok az farklarla seƧimler yitirilmiÅti. Bu kez HDP yƶnetimi bu kentlerde DoÄan ErbaÅ ve Mustafa Avcı gibi Kürt kimliÄi ƶnde olan adayları liste baÅına yerleÅtirdi.
En belirgin deÄiÅikliklerden biri de geƧen seƧim Gaziantep’ten seƧilen CHP kƶkenli Celal DoÄan’ın bu kez İstanbul 2. bƶlgeye kaydırılmıŠolmasıydı. DoÄan bu deÄiÅikliÄe ‘Bizim İstanbul’da daha Ƨok katkı sunacaÄımız düÅünüldü herhĆ¢lde’ derken bu deÄiÅikliÄin ƶzel nedenlerden dolayı kendisi iƧin de iyi olduÄunu sƶylüyordu.
Ćzellikle seƧilecek milletvekilliklerinin garanti olduÄu yerlerde Ƨok büyük bir liste deÄiÅikliÄi yapmadı HDP yƶnetimi 7 Haziran listesine gƶre. Ancak bu durum, parti iƧinde 7 Haziran sonrasında baÅlayan liste tartıÅmalarının da sonlandırıldıÄı anlamına gelmiyor. Yani HDP yƶnetimi 7 Haziran sonrası yapılan ilk Parti Meclisi toplantısında tartıÅmalara neden olan ‘aday belirleme yƶntemi’ ve ‘parti iƧi demokrasi’ tartıÅmalarına, eleÅtirilerine bugüne dek yanıt verme fırsatı bulamadı. O nedenle eÄer ‘ortalık biraz durulursa’, HDP’yi ‘milletvekili adaylarını belirleme’ yƶntemi dıÅında Parti Meclisi’nin belirlenmesi, Merkez Yƶnetim Kurulu’nun seƧilme yƶntemlerine kadar hayli kapsayıcı bir ‘parti iƧi demokrasi’ tartıÅması bekliyor,”[131] diyordu Celal BaÅlangıƧ…
GerƧekten de Mardin’den bir kez daha aday gƶsterdiÄi 4. sıra milletvekili adayı Mehmet Ali Aslan ile Batman’dan yine 4. sırada aday gƶsterdiÄi Ali Atalan’ın, yer deÄiÅikliÄi nedeniyle il seƧim kurullarına dilekƧe vererek adaylıktan ƧekildiÄi[132] dizaynda “Türkiye Partisi” olma iddiasındaki HDP 1 Kasım seƧimlerine de ĆzĆ®dĆ®’den Ermeni’ye AlevĆ®’den SüryanĆ®’ye sosyalistten feministe toplumun pek Ƨok kesiminden adayla hazırlanırken; İslĆ¢mi kimlikli isimleri seƧilebilecek yerlerden tekrar aday gƶstermesi dikkat Ƨekiciydi ve bu isimlerden bazıları Åunlardı: Ayhan Bilgen… Adem Geveri… Hüda Kaya… Seher AkƧınar Bayar… Prof. Dr. Kadri Yıldırım… Nimetullah ErdoÄmuÅ… Altan Tan…
Türkiye partisi olmayı temel ilke olarak belirleyen HDP’nin 1 Kasım’da listelerinde Kürt siyasetinin en sıkıntılı dƶnemlerine damgasını vuran isimlerden sadece Leyla Zana’ya yer verildi. Kürt siyasetindeki deÄiÅim rüzgĆ¢rı 2011 seƧimi ile baÅladı. Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılmasının üzerinden henüz iki yıl geƧmiÅti. Hareketin en ƶnde gelen isimleri arasında 90’lı yılların ƧatıÅmalı ortamında tanınan Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Selim Sadak, Aysel TuÄluk vardı.
Ayrıca İstanbul 3’nci bƶlge 3’ncü sıra adayı Erdal AtaÅ Demokratik Halklar Federasyonu (DHF); Adana’dan yeniden aday gƶsterilen Rıdvan Turan genel baÅkanlıÄını yaptıÄı Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP); Van adayı HDP EÅ BaÅkanı Figen YüksekdaÄ Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP); İzmir’den yeniden aday gƶsterilen ErtuÄrul Kürkçü Sosyalist Yeniden KuruluÅ Partisi (SYKP); Antalya milletvekili ve bu kentten 1’nci sıra milletvekili adayı olan Saruhan OluƧ YeÅiller ve Sol Gelecek Partisi’nde (YSGP) siyaset yapıyordu.[133]
AKP VE BEYAZ KĆRTLER(İ)
HDP cephesi bu gƶrünümle karÅımızdayken; AKP[134] ile beyaz Kürtler(in)e tutumu da netleÅiyor.
HDP’ye, “Terƶr ƶrgütü ile selfie Ƨekmekten vazgeƧ,”[135] diye seslenen BaÅbakan Ahmet DavutoÄlu ekliyor: “HDP ‘inadına BarıŒı Kandil’e sƶylesin!”[136]
Aynı biƧimde ƧiƧeÄi burnunda AKP’li BaÅbakan Yardımcısı TuÄrul TürkeÅ, “PKK’nın siyasi kanadıdır HDP. O bakımdan onun ƶnündeki Åahısların barıÅ, demokrasi gibi sƶylemleri, üzülerek sƶylüyorum ki gerƧeÄi yansıtmıyor”;[137] AKP Genel BaÅkan Yardımcısı Mevlüt ĆavuÅoÄlu, “HiƧbir güç, bizi inandıÄımız yoldan Ƨeviremez. PKK’dan en Ƨok zulmü Kürt vatandaÅlarımız Ƨekiyor. Åimdi o kardeÅlerimiz PKK zulmü bitsin istiyorlar”;[138] AKP İzmir milletvekili Hüseyin Kocabıyık, “Åehitlerimizin vebali HDP ye oy veren Åerefsizlerin üzerindedir. Allah onların belasını versin,”[139] derlerken; TRT Haber’de, bƶlgede halkın HDP’ye oy vermesinin Ƨƶzüm sürecini bitirdiÄini aƧıkladı[140] YalƧın AkdoÄan da![141]
Ćzetle Albert Camus’nün, “İnsanlara boyun eÄdirmek isteyenin kulaÄı saÄırdır. Onun ƶnünde ya dƶvüÅeceksin ya ƶleceksin,” ikilemiyle karÅı karÅıya olan coÄrafyamızda beyaz Kürtlerden birisi, Orhan MiroÄlu, “Evet, TuÄrul TürkeÅ’le aynı partide olmak beni memnun ve mutlu ediyor. Kürtlere ve Türklere büyük acılar yaÅatmıŠİttihatƧılıÄın, bugünkü temsilcileriyle ve kendini solcu sayan Kemalistlerle aynı partide olmaktansa, yurtsever duygularından hiƧ Åüphe duymadıÄım, Kürtler’i kardeÅ bir halk olarak gƶren bir Türk milliyetƧisiyle AKP’de politika yapmayı tercih ederim,”[142] demekle de kalmayıp ekliyor:
“Bu zulüm sizin, hep sizin yüzünüzden”![143] “PKK silah bıraksın, sudan ƧıkmıŠbalıÄa dƶnersiniz!”[144]
Onlar ne derse desinler bizim ne dediÄimiz de, yaptıÄımız da aƧık, net ve herkesin malumdur!
“Komünistler, her milliyetten iÅƧilerin ve diÄer emekƧilerin ‘birliÄini’ savunurlar. Toprakların birliÄini veya devletin birliÄini, her milliyetten emekƧilerin birliÄine hizmet ediyorsa savunurlar, etmiyorsa toprakların ve devletin bƶlünmesini, ayrılmasını savunurlar. ‘Toprakların birliÄi’ veya ‘devletin birliÄi’ sloganı, hĆ¢kim ulusun burjuvalarının ve toprak aÄalarının sloganıdır. Komünistler, her milliyetten ‘iÅƧi sınıfının ve emekƧi halkın birliÄi’ Åiarıyla, ‘toprakların ve devletin birliÄi’ Åiarını birbirinden kesin ve kalın Ƨizgilerle ayıretmek zorundadırlar. Yoksa, hĆ¢kim ulusun milliyetƧilikleriyle bir anda aynı paralele düÅüverirler. Bu durum da, ƧeÅitli milliyetlere mensup iÅƧilerin ve emekƧilerin birliÄini kƶkünden baltalar”…
“Kürt ulusu ayrılmaya karar verirse, sınıf bilinƧli Türkiye Proletaryası Nasıl davranacaktır? Ayrılma hĆ¢linde iki durum sƶz konusu olabilir; Birincisi, ayrılmanın, yukarda belirttiÄimiz gibi, devrimin geliÅmesini olumlu yƶnde etkilemesi durumudur ki, bu durumda sorun basittir. Her milliyetten sınıf bilinƧli Türkiye proletaryası, ayrılmayı kesinlikle savunur ve destekler. İkincisi; ayrılmanın, devrimin geliÅmesini olumsuz yƶnde etkilemesi durumudur. Bƶyle bir durum varsa ve buna raÄmen Kürt ulusu ayrılmak istiyorsa, sınıf bilinƧli Türkiye proletaryası ne yapacaktır? Sƶzlü tartıÅmalarda bu soruya Åafak revizyonistlerinin verdiÄi yanıt Åudur; Zor kullanmak dahil, her yƶnteme baÅvurarak ayrılmayı engellemek. Aynı soruya hareketimizin verdiÄi yanıt Åudur; Komünistler bƶyle bir durumda zor kullanmayı kesinlikle reddederler, Kürt iÅƧileri ve emekƧileri arasında ‘birleÅme’ lehinde propaganda yürütmekle birlikte, ayrılma isteÄinin ƶnüne asla zor Ƨıkarmazlar. UKKTH’nı tanımak, bir ulus bu hakkı kullanmak, yani ayrılmak istediÄi zaman, onun karÅısına asla engel ve güçlük Ƨıkarmamak demektir. Komünistler. Kürt ulusunun ayrı bir devlet kurup kurmayacaÄı kararını tamamen ve kesinlikle Kürt ulusuna bırakır. Kürt ulusu isterse ayrı bir devlet kurar, istemezse kurmaz. Buna karar verecek olan baÅkaları deÄil. Kürt ulusudur!”[145]
“Ezilen ulusların sosyalistleri, ezilen ulusun iÅƧileriyle ezen ulusun iÅƧilerinin tam ve kayıtsız Åartsız birliÄini, ƶrgütsel birlik dahil olmak üzere, savunmalı ve uygulamalıdırlar. Bu olmadan, burjuvazinin her türden entrikaları, kalleÅlikleri ve hileleri karÅısında proletaryanın baÄımsız siyaseti savunulamaz ve iÅƧi sınıfı, ƶteki ülkelerin iÅƧileriyle sınıf dayanıÅmasını gerƧekleÅtiremez. Ezilen ulusların burjuvazisi, iÅƧileri aldatmak iƧin ısrarla ‘ulusal kurtuluÅ’ sloganlarına baÅvurur, iƧ politikalarında bu sloganları, egemen ulusun burjuvazisi ile gerici anlaÅmalar yapmak iƧin kullanırlar; dıŠpolitikalarında halk düÅmanı planlarını uygulayabilmek iƧin rakip emperyalist devletlerle uzlaÅırlar. (...) yalnız bu ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını reddetmelerine neden olamaz.”[146]
VE LİBERALLER!
Ve Gilles Deleuze’ün, “Kederli ruhların desteklemek ve propagandasını yapmak iƧin bir despota ihtiyaƧları olduÄu gibi, despotun da amacına ulaÅmak iƧin ruhların kederlenmesine ihtiyacı vardır,” saptamasındaki “ruhlarını kederlendiren” malum liberaller!
Malum liberalleri, “Yetmez ama evet” hikĆ¢yesinden yakinen tanırsınız!
Åimdi, o geƧ(me)miÅi unutturma gayretiyle onlar, Oya Baydar’ın “… ‘Yetmez ama evet’ten ‘yetti artık hayır’a” itirazlarının afra tafranın ardına gizlenirler;[147] ya da Adalet AÄaoÄlu gibi, “Yeni Anayasa iƧin oradaydık ama aldatıldık. Feci bir Åekilde aldatıldık. Bu bizim enayiliÄimiz,”[148] derler; veya “8 yıl ƶnce daha saygın bir yerde olduÄu” vurgusuyla bugün AKP’yi eleÅtiren Orhan Pamuk’un, “KaybettikƧe seƧim yapıyorlar,”[149] vurgusundaki yüzeyselliÄe sınırlanırlar...[150]
Kapitalist devletin terƶr tekelini “meÅru” gƶren onların fikri hayatı, ezilenlerin ƶfkesine itirazla, devlet terƶrünün ƶnünü aƧmak üzerine kurgulanmıÅtır!
“Oral ĆalıÅlar gibi ‘tatlı su liberalleri’ ile devlete iÅbirlikƧilik yapan bazı Kürtler ve devletin Ergenekoncusu, JİTEM’cisi ve AKP’lisi sƶz konusu Kürtlerin ƶz iradesini dıÅa vurma eylemleri olduÄunda aynı tarafta, aynı fikirde ve aynı tutumda birleÅmektedirler,”[151] diyen Baki Gül’ün iÅaret ettiÄi Oral ĆalıÅlar’ın satırlarındaki üzere!
“Kendi adıma, PKK’nın son saldırılarının ve yükselttiÄi Åiddet eylemlerinin tam olarak neyi amaƧladıÄını, deÄerlendirmekte zorlanıyorum. Kendi iƧinde bir mantıklarının, bir hesaplarının olduÄunu düÅünebiliriz…
Åimdi tartıÅmamız gereken konu, silah ve Åiddetin siyasetteki rolü. PKK, Åimdiye kadarki Åiddet Ƨizgisini tırmandıran, geƧmiÅte baÅvurmadıÄı ƶlçüde yoÄun bir saldırı kampanyasıyla, bir güç gƶsterisine giriÅmiÅ durumda…
AldıÄım mektup ve e-postaların ciddi bir kısmında ‘PKK Åiddete baÅvurmakta haklıdır, eÄer silahı bırakırsa Kürtler haklarını alamazlar’ anlayıÅıyla karÅılaÅıyorum.
Bu sƶylem, Kürt genƧliÄinde yaygın olduÄu kadar, solun bir kesiminde de etkili. Silahı bir hak arama yƶntemi olarak gƶrmek, devrimin ancak silahla olacaÄını düÅünmek, zaten sol aƧısından yeni bir fikir deÄil... PKK’nın baÅvurduÄu Åiddet eylemleri, ‘olaÄan’ ve hatta ‘kaƧınılmaz’ olarak deÄerlendirilebiliyor. ‘Devlet Åiddetine Åiddetle karÅı koymak muhalefetin hakkıdır’ Åeklinde bir ruh hĆ¢li, belirginleÅiyor.
Yakın tarihimizde askeri darbelerle pekiÅen devlet Åiddetinin yarattıÄı psikolojik ortam; ne yazık ki, soldaki Åiddetin yarattıÄı tahribatı ve gayrı meÅruluÄu sorgulamamızı zorlaÅtırıcı rol oynuyor...
Åiddet yoluyla kurulmuÅ devletler, rejimler, daha sonra da Åiddet üretmeye devam etmiÅtir... Åimdi meselenin Åiddetten arındırılması iƧin ne yapabileceÄimizi düÅünmenin zamanı.”[152]
“Åurası bir gerƧek: Ćlkemizdeki sol hareket iƧinde, ‘silah ve Åiddet’ meselesi, henüz Ƨƶzülmedi. Türk milliyetƧiliÄinin de, ‘Åiddeti bir seƧenek olarak gƶren refleksten’, gerƧek anlamda koptuÄunu, sƶyleyemiyoruz.
Literatürde, ‘haklı Åiddet’, ‘haksız Åiddet’ gibi ‘teorik ayrım’lar da vardır. Åiddeti savunan ‘solcu’lar, ‘kendi Åiddetlerinin haklı Åiddet olduÄu’ konusunda bir ƶn hükümle hareket edebiliyorlar.
Günümüz dünyasında, ‘sol Åiddet’e dair teorik tartıÅmalar, hĆ¢lĆ¢ güncel. ĆrneÄin, Avrupa, bu konuları, yoÄun Åekilde tartıÅmayı sürdürüyor. ‘Sol Åiddet’e iliÅkin, yeni eleÅtiriler geliÅiyor.
Son haftalarda ülkemizde yaÅananlara gelirsek… Åiddet konusunda net bir tutum sahibi olmayanlar iƧin, gƶrüntü Åu Åekilde: ‘Devlet Åiddete baÅvuruyor, PKK de haklı olarak buna kendi usulüne gƶre cevap veriyor’… Daha da ilerletince, ‘Ben siyasette Åiddete karÅıyım ama; ne yapsın PKK, Kürtlere yƶnelik baskılara seyirci mi kalsın?’ noktasına gidiliyor…
80 milletvekiliyle grup kurmuÅ bir siyasi parti varken, ülkedeki iletiÅim ve diyalog imkĆ¢nları büyük bir hızla geniÅlerken; ‘silahın hak aramak iƧin kullanıldıÄını’ savunabilenlere; anlam vermekte zorlanıyorum.”[153]
“PKK bir an ƶnce silahları susturmalı. PKK silahları susturursa, bir konuÅma ortamı oluÅabilir. Yeniden masaya dƶnülebilir.”[154]
“Kandil ile Ćcalan arasındaki farklılık, aÅılabilir mi? Bunu zaman iƧinde gƶrebileceÄiz. “PKK’nın ƧatıÅmayı tırmandırma stratejisi ve bƶlgesel hesapları” ile “Ćcalan’ın Ƨƶzümü Türkiye iƧinde arayan yaklaÅımı” nasıl karÅılık bulabilir, ƶngƶrmek kolay deÄil.”[155]
Burada durup, soralım: Sömürgeci devlet terörü, kapitalist devletin terör tekeli konusunda ne diyorsunuz, ne yapıyorsunuz?
GeƧerken hatırlatayım: T harfiyle baÅlayan ArapƧa kƶkenli beÅ kavramı bugün ƧoÄumuz bilmiyoruz. Oysa Osmanlı’da ve bilhassa Cumhuriyet’in baÅlangıƧ yıllarında Kürtlere karÅı uygulanan politikalardan dolayı sıkƧa kullanılmıÅlardır.
Sƶz konusu bu kavramlar, günümüzde daha Ƨok tarih ƧalıÅmalarında ve o dƶnemleri anlatan belgesellerde geƧiyor. Mesela “Ermeni Tehciri”, “AÄrı DaÄı Tenkil HarekĆ¢tı” ve “Tunceli Tenkil HarekĆ¢tı” gibi.
Devletin Kürt meselesine bakıÅının sırrını kendilerinde barındıran bu kavramlar artık kullanılmıyor olsalar da o konsept hĆ¢lĆ¢ yürürlükte. Mantalite ve bakıŠaƧısı deÄiÅmemiÅ, yerlerine modern ve ƶz TürkƧe kavramlar tercih ediliyor artık.
Bu zihniyetin devam ettiÄini sƶylemeden ƶnce yazıya konu olan sƶzcüklerin anlamlarını Türk Dil Kurumu’nun SƶzlüÄü’nü referans alarak aƧıklamakta fayda var.
Tedip: uslandırma, yola getirme, terbiye etme. Tehcir: gƶƧ ettirme, gƶƧ etmesine sebep olma, sürme. Tenkil: 1) UzaklaÅtırma 2) Herkese ƶrnek olacak bir ceza verme 3) DüÅman veya zararlı kimseleri topluca ortadan kaldırma. Temsil: ƶzümleme (ƶzümleme maddesinde de birinci anlam olarak ‘temessül, temsil, asimilasyon’ karÅılıkları verilmiÅ). Temdin: uygarlaÅtırma, medenileÅtirme (bu TDK’nin sƶzlüÄünde olmayıp Osmanlıca sƶzlüklerde var).
Kavramların aƧıklamalarına ve uygulamalara bakıp soralım. XX. yüzyılda yapılanlar ile XXI. yüzyılda halka yaÅatılanlar arasında ne fark var? Sƶzler deÄiÅmiÅse de eylemler aynı deÄil mi? Bugün de kamu düzeni ve güvenliÄi denilerek, devletin bütün baskıcı aygıtları halkın üzerine gƶnderilip onlara devletin kudreti ve “Türkün gücü” gƶsterilmiyor mu? Sivil insanlar ƶldürülmüyor mu?
FarqĆ®n, LicĆŖ, Gimgim, Gever, CizĆ®r ve diÄer yerlerde yapılanlar eski uygulamalar deÄil mi? Halk yine o aynı zihniyetle tehcir, tedip ve tenkile maruz bırakılmıyor mu?[156]
Tam da bu tabloda Ćmit KardaŒın bile, “Türkiye’de Kürtlere karÅı uygulanan inkĆ¢r ve imhaya dayalı ırkƧı, asimilasyoncu Åiddet politikaları karÅısında Kürt toplumu iƧinden Åiddet yƶntemini benimseyen bir ƶrgütlenmenin Ƨıkması hiƧ beklenmedik bir geliÅme deÄildi. Åiddete dayalı ırkƧı, asimilasyoncu politikalar Batı’nın lanetlenmiÅ deneyimi ve BatılılaÅmanın bir baÅka veƧhesiydi. Türkiye, Kürtler ƶzgürlüklerini ve haklarını talep ettiklerinde, onları Batı’nın kolonyal anlayıÅıyla Åiddetle susturuyor, varlıklarını inkĆ¢r ederek, asimile etmeye ƧalıÅıyordu,”[157] notunu düÅtüÄü tabloda, “PKK’ye Åiddet dersi verme”ye kalkıÅan liberaller; ƶnce devletleriyle(!), onun Åiddetiyle hesaplaÅsınlar ve ezilenlerin haklı ƶfkesiyle “gün Åahinlerin ve akbabaların günü”[158] demagojileriyle uÄraÅmasınlar!
Bunlar bƶyleyken; AKP’yi destekleyen liberallerin bugün AKP karÅıtı kesilmesine dikkat Ƨeken Cangül Ćrnek’in, “Bunları sƶylediÄinizde kinci oluyorsunuz. Teori olmayınca tutarlılık tesadüflere kalmıŠoluyor,”[159] saptamasının altını ƧizdiÄi dizaynda Hasan OÄuz’un, “Liberaller HDP’yi PKK’ye karÅı mı konumlandırıyor?”[160] sorusu, yerinde ve sonuna kadar haklıyken, yine anımsanıp/ anımsatılması gereken V. İ. Lenin’in saptamalarıdır:
“İÅƧi sınıfı politikasının iki Ƨizgisi vardır: Liberal Ƨizgi: Her Åeyden Ƨok bir gericinin seƧilmesinden korkmak, bu yüzden de hiƧbir kavga vermeden liderliÄi liberallere teslim etmek! Marksist Ƨizgi: Bir Kara Yüzler zaferi tehlikesi hakkında liberal haykırıÅlardan dolayı karamsarlıÄa kapılmadan cesurca üçlü bir kavgaya dalmak...
Buradan iÅƧi sınıfı siyasetinin iki Ƨizgisi olduÄu sonucu Ƨıkıyor.
Liberal iÅƧi politikası: Ćlkede sola doÄru bir yƶneliÅ var; ‘bu yüzden’... her Åeyden Ƨok bir Kara Yüzler zaferinden korkmak gerekir; slogan gericiliÄin Duma’daki konumunu geriletmek olmalıdır; ama gericiliÄi Duma’da ancak liberaller yerinden edebilir; bu yüzden liberalleri ‘tehdit’ etmemelisiniz ya da onlardan koltuk ‘Ƨalmamalısınız’ - tabii liberaller gibi iyi insanlardan herhangi bir Åey Ƨalmak ‘kültürlü’ iÅƧilere yakıÅmaz! - Ama liberallerle herhangi bir anlaÅmaya varabilmek iƧin her türlü tavizi vermeye hazır olun ve üçlü bir yarıÅmadan kaƧının.
Marksist iÅƧi sınıfı politikası: Ćlkede sola doÄru bir yƶneliÅ var; bu yüzden Kara Yüzler zaferi tehlikesi hakkındaki liberal masallara inanmayın; liberallerle anlaÅmaya girerken onları her Åekilde tehdit etmeli ve onlardan Duma’da mümkün olduÄunca Ƨok sandalye almalıyız; ve bu tehditlerinize aÄırlık katmak iƧin, iÅƧi yoldaÅlar, üçlü bir yarıÅmadan korkmayın; bu kavgaya cesurca girin, karÅı devrimci liberalleri halka teÅhir edin; Åüphesiz, nerede bir kavga varsa orada bir yenilgi ihtimali vardır, Åurada-burada bir gerici seƧilebilir ama, diÄer taraftan, Åurada-burada demokratlar da seƧilecektir; fazladan beÅ demokratın Duma’ya girmesi elli fazladan liberalin Duma’ya girmesinden iyidir; genel bir kural olarak Kara Yüzler seƧimi kazanamayacaktır çünkü PuriÅkeviƧleri herkes iyi tanır ve liberaller kasten Kara Yüzler zaferi tehlikesini abartarak halkı korkutmaya ƧalıÅmaktadır, bƶylece kendi liderliklerini güvence altına almaya ƧalıÅacaktır...”[161]
“Sınıf savaÅımının, ancak siyaset alanına yayıldıÄı zaman gerƧek, tutarlı ve geliÅmiÅ bir duruma geldiÄini sƶylemek yetmez. Siyasette de, ƶnemsiz ayrıntılarla yetinilebilir, ya da daha derinliÄine, ƶzsele deÄin gidilebilir. Marksizm, sınıf savaÅımının, siyasete yayılmakla yetinmeyerek, ancak siyasette en ƶzsel olan Åeyi: Devlet iktidarının ƶrgütlenmesini kavradıÄı zaman en yüksek geliÅmesine eriÅtiÄini, ‘tüm ulus ƶlçüsünde’ olduÄunu kabul eder...
İÅƧi hareketi biraz güçlendiÄi zaman, liberalizm artık sınıflar savaÅımını yadsıma cüretini gƶstermez, ama bu kavramı daraltmaya, güdükleÅtirmeye, iÄdiÅ etmeye ƧalıÅır. Liberalizm, sınıf savaÅımını siyasal alana deÄin kabul etmeye hazırdır, ama devlet iktidarı ƶrgütünün onun eylem alanı dıÅında kalması koÅuluyla. Sınıf savaÅımı kavramının bu liberal bozulmasını hangi burjuva sınıf Ƨıkarlarının oluÅturduklarını anlamak güç deÄildir.”[162]
DoÄrudur, HDP bir “iÅƧi sınıfı partisi” deÄil. DoÄrudur, hedefine hiƧbir zaman “iÅƧi sınıfı iktidarı” ya da “sosyalizm” olarak koymadı. Ama parlamenter bir “Kurtlarla Dans”a giriÅmeye kalkıÅmadan ƶnce dahi, ezilenlerin/ƶtekilerin temsilcisi olmaya soyunan bir partinin Lenin’in uyarılarına kulak vermesi gerekir.
SAİR ZIRVALAR
Gelelim -konuyla baÄıntılı- sair zırvalara! “Onlar da nedir” mi?
Mesela… CHP Genel BaÅkanı Kemal KılıƧdaroÄlu’nun, “Åu anda PKK KaƧak Saray’a hizmet ediyor, tavrı HDP’ye de zarar veriyor,” demesi gibi![163]
Mesela… “Kan gƶvdeyi gƶtürüyor. ĆƧ ay ƶnce “Ćƶzüm Süreci”, “BarıŔ gibi kelimelerden ƶrülü bir sƶylem vardı. Hayal kırıklıkları birikiyordu ama bu genel havayı bozmamaya ƶzen gƶsteriliyordu. AnlaÅılan, bir kesim insan, PKK mı, onlardan daha radikal gruplar mı, her kimse, hiƧ hoÅnut deÄildi bu durumdan. Tılsım bir bozuldu, tam bozuldu. ĆatıÅmayı, vurmayı Ƨok ƶzlemiÅ birileri, belli; coÅkuyla atıldılar alana! Ve Åimdi kan gƶvdeyi gƶtürüyor,”[164] diyen Murat Belge’nin satırlarındaki üzere!
Mesela… “PKK büyük bir yanlıŠyapıyor… BaÄımsızlık istemiyorum deyip, Türkiye demokrasisi iƧinde eÅitlik iƧin mücadele tercihi yaptıÄını sƶylüyorsun, sonra bu mantıÄa gƶre ortaya Ƨıkan HDP’nin ciddi bir meÅruiyet ve baÅarı hamlesi yaptıÄı bir zamanda Kürd illerini savaÅ alanına Ƨevirip, ƶzerklik adıyla devlete ezdirmeye davetiye Ƨıkarıyorsun. Silahlar konuÅtu mu herkes susuyor. Silah sƶze imkĆ¢n bırakmıyor,”[165] diye eklediÄi gibi Mücahit Bilici’nin!
Mesela… “Gƶrünen o ki, PKK isyan etmiÅ bulunuyor. Onun fiilen yaptıÄını bƶyle adlandırıp adlandırmadıÄının bir anlamı yok. Kaldı ki, BesĆŖ Hozat bunu aƧıkƧa ifade ediyor. Ćzgür Gündem’de KCK Yürütme Konseyi EÅbaÅkanı BesĆŖ Hozat’ın sƶyleÅisi var…[166] Bu satırlar aƧıkƧa bir isyanın ilanıdır. İkili bir iktidar oluÅturma ve bunu yaygınlaÅtırma ƧaÄrısıdır…
Peki, bunu yapacak gücü var mı? BildiÄimiz kadarıyla yoktur. Ćcalan yıllar ƶce, ‘ne biz Türk ordusunu yenebiliriz, ne de Türk ordusu bizi yenebilir ve yok edebilir. Bir pat durumu vardır’ tespitini yapmıÅtı. Güçler iliÅkisinde niteliksel bir deÄiÅim mi oldu bu arada? BildiÄimiz kadarıyla bƶyle bir durum yok…
Normal saÄduyu ile bilinenlere dayanarak bu isyanın hiƧbir akılcı aƧıklaması yoktur. Ćte yandan isyan da isyana benzemiyor… Sırf isyanın kendi kuralları ve ilkeleri aƧısından bile ortadaki isyan ciddiyetten uzaktır. Oyun oynar gibi isyan edilmektedir…
PKK kanımızca tarihindeki en büyük yanlıÅı yapıyor. Tarihin kendisine en elveriÅli koÅulları sunduÄu bir zamanda en akıl almaz yanlıÅları yapıyor. Biz Åahsen neden bƶyle yaptıÄını aƧıklayamıyoruz. KorkunƧ bir yenilgi kaƧınılmazdır bƶyle giderse…
Bu tarihsel fırsatı kaƧırıyor PKK. Belki hĆ¢lĆ¢ Ƨok geƧ deÄildir. PKK derhĆ¢l tek taraflı ateÅkes ilan etmelidir. ĆatıÅmadan kaƧmalı; misilleme yapmamalıdır. SeƧimlerden ƶnceki pozisyonuna geri dƶnmelidir. Hükümetin saldırıları legal alanda ve ittifaklarla boÅa Ƨıkarılabilir,”[167] gibi tarihi yaratanları “yorumlamaya” kalkıÅan tribündeki lafoloji “üstadı” Demir Küçükaydın’ın boyunu aÅan “iddiaları” gibi!
Mesela… “KCK ne yapmaktadır, niƧin yapmaktadır hedefini ve yol haritasını bile aƧıklamıŠdeÄildir… ‘Halkımızı parlamenter hayallerle oyalamayım’ sƶzü devrimci bir paroladır, ama bu sƶzün yerine ‘devrimci hayaller’i ikame etmek anlamına gelmez. Devrimci durum var olmadan devrimci durum ilan etmek de hayalciliÄin ta kendisidir,”[168] ifadesiyle YalƧın YusufoÄlu’nun “itiraz”ındaki(?!) üzere!
Bunlara ve benzerleri sair zırvalara dikkat edin: Hemen hepsi, devlet terƶrü karÅısında “tek yanlı ateÅ kes” talebine sarılmıÅlardır! Ve hiƧbiri, 7 Haziran seƧimlerinde istediÄi sonucu alamayan AKP iktidarı ve onun “baÅkan”ının ani bir hamleyle “barıŠsüreci”ni infilak ettirmesinin gerisindeki dinamikleri sorgulamaya yanaÅmamaktadır.
“TEK YANLI ATEÅ KES” TALEBİ!
“Tek yanlı” deÄil, “KarÅılıklı ateÅ kes” talebi bile telaffuz edilirken; Komutan Yardımcısı Marcos’un, “DüÅmanla kurduÄun her temas, eÄer onu teslim almak iƧin deÄilse, teslim olmak iƧindir” ve de bir Alman atasƶzünün “Åeytanla yemeÄe oturacaksan kaÅıÄın uzun olmalı,” uyarıları daima kulaklara küpe edilmelidir.[169]
Tekrarda yarar var: “Tek yanlı ateÅ kes”, kapitalist devletin terƶr tekelini “onay” ve “meÅrulaÅtırma”dan baÅka anlam taÅımazken; 11 Eylül 2015 tarihinde yayınlanan ‘Aydınlardan Hükümet ve PKK’ya Ćnemli ĆaÄrı’da,[170] “Ćlkemiz, hızla iƧ savaÅ ortamına sürüklenmektedir. Bu yıkıcı süreci engelleyebilmek iƧin ƶncelikle ve derhĆ¢l, PKK eylemlerine son vermeli, tek taraflı ateÅkes ilan etmelidir,” denmesi de, bu aslĆ® gerƧeÄi gƶrmezden gelmektir.[171]
Tıpkı “Bir süreliÄine de olsa, silahın susması, insanlarımızın ƶlmemesi, ülkenin kimyasının bozulmaması, ƶnemli. Silahların sustuÄu koÅullarda, yeni baÅtan düÅünme ve durum deÄerlendirmesi yapma imkĆ¢nı doÄabilir,”[172] diyen Oral ĆalıÅlar ile yine lafoloji üstadı Demir Küçükaydın’ın talihsiz satırlarındaki üzere:
“PKK derhĆ¢l tek taraflı ateÅkes ilan etmelidir.”[173]
“Bir teoriyi rezil etmenin en kolay yolu, onu toyca savunmaktır’ diye bir sƶz vardır. Bu ƶnermedeki ‘teori’ yerine, bir ‘dava’, bir ‘program’, bir ‘strateji’ de koyulabilir; ‘toyca’ yerine de ‘akılsızca’ da… SeƧim sonuƧlarına, Türkiye politikasına, HDP’nin düÅürüldüÄü duruma bakarak PKK’nın son misillemeleri iƧin rahatƧa bu ƶnerme kullanılabilir…”[174]
“Tüm Türkiye’nin aydınlarını, HDP’lilerini, sosyalistlerini, demokratlarını, hĆ¢sılı her tek bireyi PKK’ya tek taraflı ateÅkes ƧaÄrısı yapmaya ƧaÄırıyoruz. Lütfen hepimiz, maillerimizle; mesajlarımızla; facebookumuzla, twitterimizle, gazeteciysek sütunumuzda yazarak, blog yazarıysak bloÄumuzda, bir Åekilde PKK’yı tek taraflı ateÅkes yapmaya ƧaÄıralım… PKK Åu an ErdoÄan’ın ekmeÄine yaÄ sürmektedir. Kƶkeninde haklı bir mücadeleyi yürütüyor olması bu haklı mücadeleye bugün yaptıklarıyla zarar verdiÄi gerƧeÄini ortadan kaldırmamaktadır.”[175]
Tüm bu yaygaralar, KCK Yürütme Konseyi EÅ BaÅkanı BesĆ© Hozat’ın, “HDP’nin 1 Kasım zaferine katkı sunmak iƧin tekrar tarihi bir tutum takınacaÄız,”[176] vurgusuyla birlikte PKK yürütme komitesi üyesi Duran Kalkan’ın, “HDP siyasette yeterince yaratıcı ve baÅarılı olamadı. BaÅkalarına ƧaÄrı yapıyorlar, ama kendileri neyi baÅardılar da ƧaÄrı yapıyorlar! Biraz gerƧekƧi olmaları lazım. Halkların, Kürt halkının temsilciliÄini iyi yapmaları gerekli,”[177] eleÅtirileriyle eÅ zamanda devreye giren liberal itirazlardır.
Ayrıca AFP ile 9 Ekim 2015’de yayınlanan rƶportajındaki üzere, PKK’nın Türk hükümetiyle ateÅkese hazır olduÄunu aƧıklayıp, “Bu sorunu savaÅ yoluyla Ƨƶzmek mümkün olsaydı yıllar ƶnce Ƨƶzülürdü,”[178] diyen KCK Yürütme Konseyi EÅbaÅkanı Cemil Bayık’ın tutumu liberal itirazlara yeterli bir yanıt deÄil midir?
Kaldı ki Selahattin DemirtaŒın “Amasız silah bırak” ƧaÄrısını yanıtlayan Cemil Bayık, ‘Welt am Sonntag’a rƶportajında, “DeÄerli bir ƧaÄrı. Ne Türkiye ne de biz bu sorunu silahla Ƨƶzebiliriz… Artık tek taraflı silahların susması olmayacak,”[179] notunu düÅmesi de meselenin neden ve nasılını net biƧimde ortaya koymuyor mu?
Mesele, “genel Åiddet” sƶylenceleriyle deÄil, kapitalist devletin terƶrüyle gerekƧelendirilmeliyken; Ćtienne Balibar vari, “KeÅke Åiddetin bir aÅısı olabilseydi,”[180] ƶnermelerinin hiƧbir karÅılıÄı yoktur ve olamaz da!
V. İ. Lenin’in ifadesiyle, “Sermaye var olunca toplumun tümü üzerinde egemenlik kurar ve hiƧ bir demokratik cumhuriyet, hiƧ bir oy hakkı onun niteliÄini deÄiÅtiremez”ken; Emile Henry’in, “Burjuvazi, savunmasız grevci iÅƧilerin üzerine ayrım gƶzetmeksizin ateÅ aƧabiliyorsa; bunun sonucunun, eÄlendiÄi restoranda patlayan bir bomba olabileceÄini de hesaba katmalıdır”; Jim Morrison’un, “Åiddet her zaman kƶtü deÄildir. Kƶtü olan Åiddete duyulan tutkudur”; Karl Marx’ın, “Ćnemli olan eleÅtiri silahı deÄil, silahlı eleÅtiridir,” saptamaları da asla unutulmamalı/ unutturulmamalıdır…
Bunlarla birlikte Kongra-Gel EÅ BaÅkanı Remzi Kartal, “KCK eylemsizlik ilan edecek. Eylemsizlik kararını demokrasi güçlerinin elini güçlendirmek iƧin yapıyoruz. Eylemsizlik isteyenler sürece sahip Ƨıkmalıdır,”[181] derken; “Tek yanlı ateÅ kes” deÄil de, “eylemsizlik ilanı”da liberal vaazların suratına indirilmiÅ bir Åamar deÄil midir? Malum, “eylemsizlik”, saldiri durumunda dahi geri Ƨekilmeyi ƶngƶren “tek taraflı ateÅkes”in aksine, aktif savunmayı iƧeren bir durumdur.
KCK yƶnetiminin 10 Ekim 2015’de ilan ettiÄi eylemsizlik kararının ardından konuÅan KCK yƶneticilerinden Murat Karayılan, “Ankara Åehitlerinin vasiyeti gereÄi eylemsizlik kararını uygulayacaÄız,”[182] vurgusuyla Åunları sƶylüyordu:
“Türkiye iƧinden ve dıÅından gelen ƧaÄrıları da dikkate alan hareketimiz, halkımıza ve gerilla güçlerine saldırılmadıÄı müddetƧe gerilla güçlerimizin eylemsizlik konumuna Ƨekme kararına varmıÅtır. SavaÅın ÅiddetlendiÄi, AKP’nin seƧim ortamında seƧim güvenliÄini tehdit ettiÄimiz yalanına sarıldıÄı ve baÅlattıÄı savaÅın nedenlerini halktan gizlemeye ƧalıÅtıÄı bir ortamda, Türkiye iƧinden ve dıÅından gelen ƧaÄrıları da dikkate alan hareketimiz, halkımıza ve gerilla güçlerine saldırılmadıÄı müddetƧe gerilla güçlerimizin eylemsizlik konumuna Ƨekme kararına varmıÅtır. Gerilla güçlerimiz eÅit ve adil bir seƧimi engelleyecek hiƧbir giriÅimde bulunmayacaktır.”[183]
PKK-HDP AYRIMI DAİR YAYGARALAR
Tam da bu koordinatlarda PKK-HDP ayrımına dair yaygaralarla, ‘PKK’ye karÅı HDP’ formülüne müracaat ediyorlar!
AKP’li beyaz Kürt Orhan MiroÄlu’nun, “HDP/ PKK yol ayrımında”;[184] “Ulusal solcu” Orhan Bursalı’nın, “HDP ile PKK Yol Ayrımında mı?... “PKK’nin silahlı vesayetine de karÅı Ƨıkın… Kürt siyaseti yasal ve güçlü bir parti inÅa etti, HDP. Temelini PKK attı, ama meselenin parlamentoya Ƨekilmesi, yasal zeminde tartıÅılması ve Ƨƶzüm bulunmasına yol aƧar diye Türkler de umutlandı. Parti kısmen PKK “denetiminde”. Parti iƧinde bir kısım yƶnetim, PKK siyasetlerinin sopası/uygulayıcısı olmayı istemiyor. DemirtaÅ yer yer PKK’nin savaÅına karÅı sƶzler sƶylüyor, ama süreƧ PKK ile HDP’yi ƶnemli bir yol ayrımına doÄru hızla sürüklüyor. Bu kaƧınılmaz gidiÅ gibi: HDP ya tamamen sivil siyaset olarak var olacak ya da bunca emek yok olacak,”[185] zırvaları bu operasyonun bir parƧasıyken; PKK’ye yƶnelik manipülasyonlar tavan yapıyor; iÅte -unutulmasın diye- birkaƧ ƶrnek!
Vahap CoÅkun, “PKK, HDP’nin de altını oyuyor”![186]
İsmet Berkan, PKK’nın hedefi HDP mi?”![187]
Oral ĆalıÅlar, “PKK’nın alanı geniÅleyince HDP’ninki daralıyor”![188]
Orhan Kemal Cengiz, “Neden PKK’nın attıÄı bütün adımlar, ettiÄi bütün sƶzler HDP’yi deÄersizleÅtirip, etkisizleÅtiriyor?”[189]
Rahim Er, “EÄer PKK olmasa HDP herhĆ¢lde normalleÅir. PKK HDP’ye nefes aldırmıyor. PKK, ‘barıŠolursa biz, ne olacaÄız?’ paniÄinde”![190]
Murat Aksoy, “PKK’nın HDP rahatsızlıÄı… Gƶrünen o ki, HDP’nin baÅarısı sadece CumhurbaÅkanı ErdoÄan ve iktidarı deÄil PKK’yı da rahatsız etmiÅ”![191]
Taha Akyol, “7 Haziran’da seƧimler yapıldı, HDP yüzde 13’le güçlü bir Åekilde Meclis’e girdi. Herkes Kürt hareketinde ‘seƧilmiÅler’in sƶz sahibi olmasını beklerken, iki hafta dolmadan Kandil savaŠçaÄrılarına baÅladı. Yeni hükümet bile kurulmadan! Kandil, seƧim sonuƧlarının Kürt hareketinde ‘seƧilmiÅler’i sƶz sahibi hĆ¢line getirmesinden korktu. Kandil’in ‘Ćcalan’ı ve HDP’yi etkisiz kılmaya’ ƧalıÅtıÄını Barzani de sƶyledi. (27 Temmuz 2015) Temel sorun Åu ki, ‘seƧilmiÅler’, yani HDP de Kandil karÅısında etkisiz kalmayı iƧine sindiriyor!”[192]
CHP Genel BaÅkanı Kemal KılıƧdaroÄlu, “Türkiye’nin en temel sorunu Kürt sorunudur. Bu sorunu Ƨƶzmek de siyasetin gƶrevidir. Yol haritamız, kanun tekliflerimiz var. Bunlar gerƧekleÅirse sorunun ƧƶzüleceÄine inanıyoruz. Muhatabımız HDP olur. MeÅru organ olarak HDP’nin muhatap alınması lazım. İmralı ve Kandil’de deÄil Parlamentoda Ƨƶzüm aranmalı. Kandil’le gƶrüÅmeyi doÄru bulmuyoruz”![193]
Aydın Engin, “HDP’nin ƶzellikle Selahattin DemirtaŒın aÄzından yükselttiÄi ‘BarıÅ, ille de barıÅ, ama’sız, fakat’sız, lĆ¢kin’siz, ancak’sız, ne var ki’siz barıŒ ƧaÄrılarına Kandil komutanlarından yollanan sƶzlü ‘tekzip’lerin sonuncusu Duran Kalkan’dan geldi. Duran Kalkan’ın Med NuƧe haber kanalında yayımlanan… sƶyleÅisinde HDP’ye üstten bakan nobran üsluba dikkat Ƨekilecek; ayrıca bazılarına ‘Ćok doÄru’ denecek, bazıları ‘Nasıl yani? Bu da nereden Ƨıktı’ dedirtecek epey cümle, paragraf var”![194]
Gülse Birsel, “PKK, HDP’nin aÄzını burnunu kırıyor… PKK’nın lider kadrosundan Duran Kalkan, HDP’nin yaptıÄı ateÅkes ƧaÄrılarına tepki gƶstermiÅ. ‘Kendileri neyi baÅardılar da ƧaÄrı yapıyorlar?’ demiÅ. HDP’nin buna karÅılık verdiÄi cevabı ‘Kem küm, yani, ee’ Åeklinde ƶzetleyebiliriz kanımca. Bir partinin gƶrevini iyi yapıp yapmadıÄına seƧmen karar verir, oyuyla da bunu gƶsterir. HDP’nin yok efendim PKK’ya ‘sırtını dayaması’, PKK tarafından performansının deÄerlendirilmesi, ne yapması gerektiÄinin sƶylenmesi filan, bunlar: 1) Silah vesayetidir, terƶr saltanatıdır, bence bir rezalettir. 2) Bunlar devam ettiÄi sürece, HDP’nin demokrasi ve ƶzgürlükle ilgili edeceÄi hiƧbir laf ciddiye alınmayacak, fasa fiso olarak gƶrülecektir”![195]
Mehmet Tezkan, “PKK aslında HDP’yi vuruyor.”[196] “PKK, tabanını HDP’ye kaptırdı. İƧ iƧe gƶrünseler de fikir birliÄi yok. Biri barıÅı, siyaseti temsil ediyor. Ćteki silahı, savaÅı. PKK’nın yeniden Åiddeti seƧmesinin nedeni bu galiba. Kürtlerin PKK’nın yerine HDP’yi koyması. Bugün bu durum netleÅti. HDP’nin yükselmesinin, sempatik hĆ¢le gelmesinin Kandil’i ürküttüÄü ortaya Ƨıktı. PKK ben buradayım dedi. İplerin elinde olduÄunu gƶstermek istedi. HDP’yi siyasetten imha harekĆ¢tına giriÅti.”[197] “Toplumun Åah damarını attırmak. Türk-Kürt kavgasını baÅlatmak. İƧ savaÅın tohumlarını ekmek. Ayrımı tetiklemek. Türk’ün Kürt’ten. Kürt’ün Türk’ten nefret etmesini saÄlamak. Türkiye’yi SuriyeleÅtirmek. Uluslararası güçlerin devreye girmesiyle bƶlünmeyi saÄlamak. PKK’nın büyük planı bu… HDP binalarına saldırı düzenlendi. BirƧoÄu tahrip edildi. PKK mutludur herhĆ¢lde”![198]
Orhan MiroÄlu, “Türkiye’yle gemileri yakan bir PKK’nin HDP de umurunda olmaz. HDP’liler bunu biliyorlar ama bu gerƧeÄi HDP tabanıyla konuÅacak cesaretleri yok… Eli kolu baÄlı bir HDP’nin kime ne faydası olacak? PKK’ye dƶnüp ‘Durun bir dakika, devrimci halk savaÅı ve sivil siyaset talebi bir arada olmaz, ikisinden birini seƧmek zorundayız’ demedikƧe, diyemedikƧe, PKK Åiddeti ve terƶrünü meÅrulaÅtırma Ƨabası ve bu terƶre gerekƧeler icat etmekten baÅka HDP’nin yapabileceÄi fazla bir Åey yok… HDP’yi kurtarabiliyorsanız PKK’den kurtarın!”[199]
Nuray Mert, “HDP ile ayrıÅma… Kürt siyaseti, ‘aramızda ayrıÅma yok, bu düÅman propagandası’ deyip duruyor, ama HDP’ye karÅı tutumları aƧık bir ayrıÅmanın altını ƧizmiÅ olmuyor mu? İktidar Ƨevreleri, ‘aslında Ćcalan hem Kandil, hem HDP’den rahatsız’ diyerek, Kandil’in ve HDP’nin zayıflatılması sürecine liderlerinin kayıtsız olduÄunu, hatta daha fazlasını ima edip duruyor. Ya liderleri gerƧekten rahatsızsa, onların aralarındaki ‘iletiÅim sorunu’ bize savaÅ ve ƶlüm olarak geri dƶnüyorsa? Veya, ya iktidar da, Kürt siyaseti de yürüttükleri süreƧte savaÅı geƧici bir taktik hamle olarak gƶrüyor, bunca barıŠvaadinden sonra dahi, gƶz gƶre gƶre genƧleri ƶlüme gƶnderiyorsa?”[200]
Nihayet (!) Demir Küçükaydın, “PKK’nın Åu anki Ƨizgisinde HDP’nin iÅlevi bir demokratik hareketi ƶrgütlemek ve PKK’nın bu demokratik harekete destek olması (SeƧimlerden ƶnce bunun nasıl olacaÄı gƶrülmüÅtü. Askeri strateji ve taktikler, HDP’nin baÅarısına tabi kılınıyordu.) deÄildir. Åu anki Ƨizgide, HDP, bir barıŠhareketi ile PKK’nın savaÅına dolaylı bir yedek derekesine indirgenmiÅtir. Bu nedenle Ćcalan’ın Ƨizgisinin inkĆ¢rı, reddi; Ƨok eski bir Ƨizgiye dƶnüÅtür. Evet, bu program farklılıÄı strateji farklılıÄını, bu da mücadele biƧimleri ve taktiklerdeki farklılıÄı ortaya Ƨıkarmaktadır. Bu stratejinin ardındaki program Ćcalan’ın programı deÄildir; bu strateji Ćcalan’ın stratejisi deÄildir. Bu Ƨizgi Ćcalan’ın Ƨizgisine karÅıdır… Ama Ćcalan’ın Ƨizgisine karÅı olan bu Ƨizgi, Ćcalan’a gƶrüÅme Åartı getirerek, Ćcalan’a karÅı Ćcalan’ı koymaktadır… Ćcalan’a karÅı da savunurmuÅ gibi yaparak da mücadele edilebilir”![201]
Dikkat edilmesi gereken en ƶnemli nokta “birbirlerinden farklı olduÄunu iddia edenler”in nasıl da aynı ortak koroyu oluÅturduklarıdır!
Bu kadarla da sınırlı deÄil; ya üstüne üstlük HDP’ye “akıl verenler”e(!) ne demeli? İÅte birkaƧ ƶrnek daha![202]
Ahmet Hakan, “Sen ey HDP! Bize barıŠtürküleri sƶyledin. Bir kardeÅlik ormanına davet ettin tüm Türkiye’yi. Cesurdun, kararlıydın. ‘Seni baÅkan yaptırmayacaÄız’ türü zekice bir sloganı, zekice bir formatta sundun. Ve kazandın. Gƶrüp gƶrebileceÄin en büyük desteÄi aldın. ‘Seni baÅkan yaptırmayacaÄız’ diyebilecek kudretteki zekĆ¢nı, Åimdi neden PKK’ya karÅı sergilemiyorsun? Neden PKK’ya karÅı Åƶyle Ƨok süper bir ƧıkıŠyapmıyorsun, yapamıyorsun? Dosta da düÅmana da parmak ısırtacak bir ƧıkıÅa imza atamıyorsun? Dilini mi yuttun? YeteneÄini mi kaybettin? ZekĆ¢n mı ƶrselendi? Nedir?”[203]
Mehmet Tezkan, “HDP güçlendikƧe, HDP Kürtlerin hamisi, temsilcisi durumuna geldikƧe, PKK iÅlevini yitirecektir. Hayatın doÄal akıÅı bunu emrediyor.”[204] “Galiba mesele Åu. PKK, tabanını HDP’ye kaptırdı.. İƧ iƧe gƶrünseler de fikir birliÄi yok. Biri, barıÅı, siyaseti temsil ediyor. Ćteki, silahı, savaÅı. PKK’nın yeniden Åiddeti seƧmesinin nedeni bu galiba. Kürtlerin PKK’nın yerine HDP’yi koyması”![205]
Oral ĆalıÅlar, “ĆatıÅmalar tırmandıkƧa, gƶzler her zaman olduÄu gibi HDP’ye dƶnüyor. HDP’nin PKK ile baÄları yeniden masaya yatırılıyor… HDP’nin varlıÄı, siyasetin güçlenmesine baÄlı. Siyaset yok oldukƧa, Åiddet ƶne ƧıktıkƧa, HDP’nin etki alanı daralıyor. HDP’nin Ƨƶzümün meÅru zeminde yürütülebilmesi iƧin ƶnemli bir imkĆ¢n olduÄunu unutmamakta yarar var”![206]
Selda BaÄcan, “HDP’nin de aklını baÅına alıp PKK ile iliÅkisini kesmesi lazım”![207]
Irak Kürt Bƶlgesel Yƶnetimi BaÅkanı Mesut Barzani, “Türkiye Ƨƶzümde olumlu adım ve hareketlerde bulunmuÅtur. Bazıları gurura kapılıp, bunu deÄerlendiremedi. PKK’ya defalarca mektup gƶnderdim… HDP ile AKP’nin hükümet iƧin anlaÅmalarını doÄru buluyoruz. Bu, Türkiye ve Kürtler iƧin büyük kazanım… AKP’den ƶnce ‘Kürt ve Kürdistan’ yasaktı… PKK Ćcalan ve HDP’yi yetkisiz kıldı”![208]
Demir Küçükaydın, “GeƧmiÅ kuÅakların geleneÄi yaÅayanların üzerine bir kĆ¢bus gibi Ƨƶker der Marx… HDP bu yola tersinden girdi. HDP bürokratik bir iÅleyiÅle; oy birliÄi ile alınan kararlarla; hiƧbir tartıÅma yapılmadan, arkalarda bir yerlerde yapılan denge hesapları ve uzlaÅmalarla alınan kararların mizansen kongrelerle resmileÅtirilmesiyle zorla, ite kaka ve ruhsuz bir ƶrgüt olarak iÅe baÅladı. Gerek Kürt ƶzgürlük hareketi gerek Gezi vs. gibi canlı hareketler ve bu bürokratik ƶrgütsel yapı arasında baÅından beri bir uyumsuzluk var”![209]
Tüm bunlar bƶyleyken; “Yolun bundan sonrasını artık HDP ile devam edecekleri”ni belirterek, seƧim bildirgesini aƧıklayan Selahattin DemirtaÅ, “Rejim deÄiÅecek. GeƧiÅ sürecindeyiz. Adaletli, eÅitlikƧi bir rejim inÅa edeceÄiz. Siyasetle, akılla ve barıŠyoluyla devam etmeliyiz” deyip, Mahatma Gandi’den alıntı yaparak, “Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. AlkıÅlar ƶnüne kansız elle Ƨıkınız. Bizler hayalleri olan insanlarız. Rüyaları gerƧekleÅtirmenin tek yolu uyanmaktır. Bizler uyananların partisi olarak inadına HDP diyoruz,” sƶzleriyle PKK’ye mesaj gƶnderdi…
DİHA’ya yaptıÄı aƧıklamada ƶzyƶnetim taleplerinin silahla gündeme gelmesini eleÅtiren DemirtaÅ, “Ćzyƶnetim hakkının silahla birlikte ƶne Ƨıkması ve anılması bir talihsizlik, eksikli ve hatta bir provokasyondur. Devlet halkın ƶzyƶnetime doÄru bir kararlıÄını, bir hazırlıÄını gƶrünce mevzuyu silahlı alana Ƨekip ƶzyƶnetimin sivil, demokratik yƶnünü baypas etmek iƧin Silopi’de mahallelere silahla saldırdı. Ćok kısa bir süre iƧinde bu iÅ kriminalize edilmeye ƧalıÅıldı ve sadece silahlıların ƶne ƧıktıÄı ve silahla bir ƶz yƶnetim ilanlarının yapıldıÄı bir algı yaratılmaya ƧalıÅıldı,” dedi![210]
Aslında DemirtaŒın, “22 AÄustos 2015 tarihinde İzmir’de, ‘PKK’nin amasız olarak silahlı eylemlerini durdurması lazım. Silahın demokrasi mücadelesi aƧısından mazereti yoktur’; 30 Eylül 2015 tarihinde Almanya’da ‘Süddeutsche Zeitung’a, ‘Biz PKK’yi temsil etmiyoruz, PKK de bizi temsil etmiyor... PKK, İran, Suriye ve Irak’ta da ƶrgütlü. Hedef kitlesi farklı. Biz Türk Anayasası ƧerƧevesinde hareket eden bir partiyiz,’ beyanatları”[211] da bu kapsamdaki legalist abartılarken; “DemirtaÅ PKK’nın saldırıları karÅısında gerekli tepkiyi gƶsterdi mi sizce?” sorusuna Altan Tan’ın, “Az mıydı, Ƨok muydu, erken miydi, geƧ miydi? Bunlar spekülatif Åeyler. Ama Åunu gƶrmek lazım: Kürt siyasi hareketinde siyasi kanat, genel baÅkanından milletvekillerine toplu olarak sesini siyasetten yana yükseltiyor. PKK’nın bazı hareketlerini anlayamadıÄını, izah edemediÄini ve doÄru gƶrmediÄini sƶyleyebiliyor. Bu ilktir ve Ƨok ƶnemlidir,”[212] diye verdiÄi yanıt ise en kara ƶrneklerden birisidir!
PKK-HDP ayrımına dair yaygaraların “PKK’ye karÅı HDP formülü”[213] kabul edilemezken; kimse Mao Zedong’un, “Bir halkın ordusu yoksa hiƧbir Åeyi yoktur. Bu meselede hiƧbir boÅ teoriye yer olamaz”; Karl Marx’ın, “Ćzgürlük mızraklarla ve baltalarla kazanılır; sümsükƧe dilenmeler ve yararsız sızlanmalarla deÄil!”; V. İ. Lenin’in, “Devrimci, bir partinin ancak devrimci sınıfın hareketine fiilen rehberlik ettiÄi zaman adına layık olabileceÄini akıldan Ƨıkarmamak gerek,” uyarılarını asla unutmasın/ unutturmaya da kalkıÅmasın!
PKK NE DİYOR?
YaÅananlara dair PKK’nin de ne dediÄi müthiŠönemliyken; unutulmasın diye kayıt altına alınmalıdır!
Halk Savunma Merkezi KarargĆ¢h Komutanı Murat Karayılan, “Biz, ateÅkesin tek taraflı olmayacaÄını sƶylüyoruz… HPG zaten savunma pozisyonunda. HPG, halka karÅı yapılan saldırılara misilleme yapıyor. HPG saldırıya geƧmiÅ deÄil. HPG’nin daha fazla hazırlıÄı var ki bunun iÅareti basına da yansıdı. ĆrneÄin; İstanbul, Adana’da fedai eylemler gerƧekleÅti, HPG bunları durdurdu. Daha kapsamlı eylemler HPG’nin gündeminde vardı, ancak bunlar durduruldu. HPG Åu an meÅru olan hakkını kullanıyor… HPG Åu an yeni yƶntemle savaÅıyor. Savunma savaÅı yapıyor.”[214]
“SavaÅı durdurmak isteyen bütün kesimler Åunu gƶrmeli; bu savaÅı ErdoÄan baÅlattı. ErdoÄan esas olarak 400 milletvekili iƧin bu savaÅı yürütüyor. Dolayısıyla Türkiye toplumu ve barıŠile demokrasiden yana olan deÄiÅik Ƨevreler seslerini daha fazla yükselterek, AKP’nin bu saldırganlıÄına daha fazla tepki gƶstererek onu bundan vazgeƧirebilirler… SavaÅla sonuƧ alamazsın tutumunu AKP’ye gƶstermek gerekir.”[215]
“SüreƧ eski formatla yürümez… Eskiyi denemenin anlamı yok.”[216] “Bu süreƧ büyük baÅarıların süreci, ƶzgür Kürdistanı kurma sürecidir”![217]
KCK Yürütme Konseyi EÅbaÅkanı BesĆŖ Hozat, “Yeni süreƧ, devrimci halk savaÅı sürecidir.”[218] “Kürdistan’da yeni bir dƶnem baÅlıyor. Bu dƶnem sƶmürgeci devlet yƶnetiminden kurtulup kendi ƶz yƶnetimlerini kurma ve kendi kendini yƶnetme dƶnemidir”![219]
KCK EÅbaÅkanı Cemil Bayık, “AteÅkesi ErdoÄan bozdu… AteÅkes Ƨift taraflı olur.”[220] “Bu kadar vahÅi saldırı varken silah bırakılamaz”![221]
Mustafa Karasu, “Bazı Ƨevreler ‘Demokratik ƶzerklik ve ƶzyƶnetim bƶyle kavgayla mı olur, gerilimle mi olur?’ diyerek halkın bu hamlesini itibarsızlaÅtırmaya ve halka geri adım attırmaya ƧalıÅmaktadırlar. Bunlar demokrasiden ve devlet gerƧeÄinden habersiz naif yaklaÅımlardır. Demokrasi ve devlet birbirlerinin antitezi kurumlardır... Demokrasi ve demokratik geliÅim ancak ve ancak mücadeleyle gerƧekleÅir. Her demokratik durum bile koÅullara gƶre Åiddeti az ya da Ƨok bir gerilimi ifade eder...
Demokratik bir durum da bir gerilimi ifade ettiÄi gibi, demokratik geliÅme ve demokrasiyi saÄlama da ancak gerilim ve mücadeleyle olur. Gerilimsiz bir demokratik geliÅme beklemek hayalciliktir, Polyannacılıktır… Bugün Kürdistan’da demokratik siyasal alan nasıl aƧıldı? Bunun tarihini, ƶyküsünü, direniÅini, acısını bilmeden doÄru demokratik siyaset yapılabilir mi? Ya da bu tarihe layık demokratik siyaset yapılabilir mi? Tabii ki yapılamaz. Kürtler ƶldürülmelerine, katledilmelerine raÄmen meydanlara Ƨıktı. Yüzlercesi, binlercesi meydanlara ƧıktıÄı iƧin, taleplerini dile getirdiÄi iƧin katledildi. HEP ve DEP bu serhıldanlara kalkan, mücadele bilinci ortaya Ƨıkan halk gerƧekliÄi üzerinde kuruldu...
Halkımız da demokrasiyi gerilim ve mücadele iƧinde kazanacaktır. Bunun baÅka bir kanunu bulunmamaktadır. Hele Türkiye sƶz konusu olduÄunda daha büyük mücadeleler gerekmektedir. Ćünkü bu devlet zihniyeti katıdır. Bu zihniyetle ÅekillenmiÅ kurumlar sert, kaba ve acımasızdır. Dolayısıyla kolay Ƨƶzülmesi; demokrasiyle, yani halka, halk yƶnetimiyle uzlaÅması kolay deÄildir.
Kim gerilimsiz, kavgasız ve ƧatıÅmasız bir Åey istemez. Zaten bu nedenle Kürt Ćzgürlük Hareketi 9 defa tek taraflı ateÅkesle, diyalogla sorunların Ƨƶzümünü aradı. Ama Tayyip ErdoÄan ve AKP elinin tersiyle itti. Bu tür yƶntemlerle sorunu ƧƶzmeyeceÄini ortaya koydu”![222]
PKK Yürütme Komitesi Ćyesi Duran Kalkan, “Kürtlerin ulusal diriliÅ devrimi ƶzgürlükle taƧlanacak.”[223] “HiƧbir Åey eskisi gibi olmaz. Yeni bir Åey olacaksa anlaÅma gerekiyor, yasal temel gerekiyor. Ćnder Apo’nun ƶzgürce istediÄi herkesle gƶrüÅebilmesi gerekiyor. Hareketimizin Ćnder Apo’yla gƶrüÅmesi lazım.”[224]
“SeƧimden sonra biz 10 Haziran’da yƶnetim olarak toplandık. SeƧim sonuƧlarını deÄerlendirdik ve EÅbaÅkanlıÄımız iki üç aƧıklamayla gƶrüÅlerimizi kamuoyuna duyurdu. Neydi gƶrüÅlerimiz? Türkiye kritik bir süreƧten geƧiyor, bƶlgede sert bir savaÅ var, dolayısıyla bu seƧim sonuƧları hayırlı bir sonuƧtur, bunları demokratikleÅme ve demokratik yeniden yapılanmaya vesile yapmak lazım. Meclis kendisini bir kurucu meclis gibi ele almalı, yeni bir demokratik anayasa ve yasal reformlar yaparak bu 12 Eylül faÅist askeri darbesinin ortaya ƧıkardıÄı anayasa ve yasalardan Türkiye toplumunu kurtarmak lazım dedik. Bu temelde MHP de dahil bütün partilere ƧaÄrı yaptık. MHP olmayacaksa, en azından üç parti bunu yapmalı, dedik. HDP’yi bu konuda ƶncülük etmeye yƶnlendirdik. Ćncülük yap, fedakĆ¢rlık yap, aktif siyaset yürüt ki, sonuƧlar buraya evrilsin dedik.
Süreci demokratikleÅme süreci olarak ele aldık. Peki, ne oldu? Bir ay sonra Ahmet DavutoÄlu’na hükümet kurma gƶrevi verildi. 45 gün gezdi tozdu, ondan sonra ‘kuramıyorum’ dedi. CumhurbaÅkanı baÅka bir parti baÅkanına gƶrev bile vermedi. Belki Kemal KılıƧdaroÄlu, HDP ve MHP ile hükümet kurabilirdi. Besbelli ki DavutoÄlu’na da bu gƶrev verilirken ‘hükümet kurma’ diye gƶrev verdi, ‘oyala, zamanı bitir’ diye gƶrev verdi. O da kendisine verilen gƶrevi yerine getirdi…
Ortaya Ƨıkan sonuƧ Åudur, siyaset kurumu iflas etmiÅtir. Bu meclis bir hükümet bile kuramadı. 7 Haziran’da seƧilenler tarihi vebal altındalar. Halkın iradesi diye gƶsterilen meclisi iflasa gƶtürdüler. Bu meclis sorun Ƨƶzemez, hükümet kuramaz, ama sadece PKK’ye karÅı savaÅ kararı alır. PKK’ye karÅı savaÅ tezkeresini sundular, 7 Haziran’da seƧilen meclis sadece bu kararı alacak.
Buna raÄmen bazı siyasetƧiler bize ƧaÄrı yapıyor, ‘kayıtsız Åartsız mücadeleyi bırakın, teslim olun’ diye. Nereye teslim olacaÄız? Siz ne yaptınız ki, bize ƧaÄrı yapıyorsunuz? Siyaset kurumu iÅledi, sorunları Ƨƶzdü de PKK engel mi oldu? Demokratik Ƨƶzüm iradesini PKK tanımadı mı? Tam tersine biz hareket olarak yalvar yakar ettik, herkesi buna yƶnlendirmeye ƧalıÅtık…
Åimdi, ‘yeni seƧim olacak, o seƧimden yeni irade Ƨıkacak’ deniliyor. Peki 7 Haziran’daki seƧim deÄil miydi? Niye o iradeye saygı duyulmadı? Niye o irade iÅletilmedi? Yeni iradeye saygı duyulacaÄı, onun iÅletileceÄini kim biliyor?”[225]
KCK Yürütme Komitesi Ćyesi Sabri Ok, “Bu mücadele ve direniÅ onurludur, kutsaldır. Bu yalnızca Serhat ve Botan ile kalmamalıdır. Amed, Dersim, Kürdistan’ın dƶrt parƧası, Kürtlerin olduÄu her yerde ve ƶzelikle BakurĆŖ Kürdistan’daki bütün halkımız ayaÄa kalkmalıdır. Cizre ve Botan’daki demokratik ƶzerkliÄi kendi ƶzerklik ilanları olarak kabullenmeliler.”[226] “Daha Ƨok Gever, FarqĆ®n, Gezi iƧin Türkiye metropolleri ayaÄa kalkmalıdır”![227]
Muzaffer Ayata, “Direnmek ve kendisini savunmak her halkın hakkı olduÄu gibi Kürdistanlıların da hakkıdır. Savunma hakkı kutsaldır ve meÅrudur. Bu hakkı kimse Kürtlerin elinden alamaz ve baÅka bir dayatmada bulunamaz!”[228]
“DiriliÅ gerƧekleÅti, sıra ƶzgürlükte”[229] derlerken;[230] Charles Bukowski’nin, “Aldatmaca, sahtekĆ¢rlık, ipleri elinde tutanların oynadıkları bir küçük oyundur” uyarısı eÅliÄinde Murat Ćakır’ın, “Bedelsiz barıŠolamayacaÄını anımsayın ve PKK’ye laf yetiÅtirmek yerine, demokrat yurttaÅlar olarak gƶrevinizi yapın yeter,”[231] saptamasının toplumsallaÅtırılması gerekir.
NİHAYET!
Buraya kadarki, eleÅtiri, itiraz, kayd-ı ihtiyat ile oyum(uz)u HDP’ye “emanet” ediyoruz; ve vurguluyoruz: Bu oy, HDP’nin parlamento endeksli, “düzen-iƧi” politikalarına destek deÄil, Cizre’yi beÅ gün boyunca kuÅatıp bombalayan, SuruƧ’ta, Ankara’da canlı bombalarla canlarımızı parƧalayan, Kürtlerin ƶzgürleÅme yolundaki her adımını kan ve ateÅ ile bastırmaya kararlı iktidara karÅıdır. Bu baÄlamda, V. İ. Lenin’in, “İnsanlar her zaman siyasetteki aldatmaların ve aldanmaların aptal kurbanları olmuÅlardır ve bütün ahlĆ¢ksal, dinsel, siyasal ve toplumsal sƶzler, bildiriler ve vaatler arkasındaki Åu ya da bu sınıfın Ƨıkarlarını aramayı ƶÄrenmedikleri sürece de, bƶyle kalacaklardır,” uyarısının altını ƶzenle/ defalarca Ƨiziyoruz…
Bu yolda “Primus in orbe deos fecit timor/ Tanrılar dünyada ilkƶnce korkuyu yarattı” diye betimlenmesi gereken bugünün Ƨƶken statükosunda, devrimci olanakların ƶnünü aƧıp, düÅük yoÄunluklu tatlı su solculuÄu aÅılarak; devrimci kopuÅ ve devrimci yenilenme devreye sokulması “olmazsa olmaz”ken; “BarıÅmayalım! YaÅamımızı, bedenimizi, hatta cesetlerimizi dahi birer direniÅ ve mücadele alanına dƶnüÅtürelim. Sokaklara Ƨıkalım, Ƨıkalım tabii… ama birer “barıŠdilencisi” olarak deÄil, eÅit ve onurlu bir barıÅı birlikte inÅa etmek iƧin…”[232]
O hĆ¢lde her türlü soytarılıÄı deÅifre edip,[233] sınıfsal duruÅ ve ƶlçülerde ısrardan vazgeƧmeden; -birilerinin nihayet anladıÄı üzere![234]- kardeÅlikten ƶnce halkların eÅitliÄini savunarak;[235] Anadolu’nun batısında güçlü bir radikal sosyalist hareket cephesi aƧılması gerekirken; bu cesaret ve ƶzgüvenden yoksun düzen iƧi duruÅlarla gerƧekleÅtirilemez![236]
Sƶzün ƶzü; yine dizelerdeyken; Veysel Ćolak hatırlatır hepimize/ herkese bir kez daha: “Dünya kokuÅur, boÅalır tarihin Ƨƶp tenekesi// Ćaresiz yenilenir pası dƶkülür bu yaÅantının/ AÅkıma aÅk gerekir/ Umut aÅktadır/ Bırakılır düÅüncelerin kƶr kuyulara anlatılması/ Bu yüzden kan konuÅur”!
13 Ekim 2015 10:42:47, Ankara.
N O T L A R
[1] Sokrates.
[2] Guy Debord, Gƶsteri Toplumu, Ćev: AyÅen EkmekƧi-OkÅan TaÅkent, Ayrıntı Yay., 1996.
[3] Aydın Engin, “1 Kasım, 7 Haziran’ın Tekrarı Olacak mı?”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.12.
[4] http://www.halkinbirligi.net/articles.php?article_id=625... http://www.duyarsiz.org/makale/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz_m186.html... http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/7-haziran-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-temel-demirer-sibel-ozbudun... http://adhk.de/?p=8269... http://www.midyathabur.com/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-3721yy.htm... http://rojnameyanewroz.com/genel/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer... http://www.sizehaber.com/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer/#... http://gomanweb.org/index.php/tum-haberler/232-manset-haberleri/16096-7-haziran-2015-secimleri-ne-dair-gerekceli-tavr-m-z... http://direnisteyiz.net/haber/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer/...http://www.kurdistan-post.eu/tr/toplum/7-haziran-2015-secimlerine-dair-gerekceli-tavrimiz-sibel-ozbudun-temel-demirer... http://exivrus.blogspot.com.tr/... https://twitter.com/liveramacuka... https://twitter.com/ewrimezgi... https://www.facebook.com/rapzanbelagatofficial/posts/1019406058088044...
[5] http://AlevƮzyon.com/koseyazilari/acik-sozlu-olmak-iyidir.html... http://www.duyarsiz.org/makale/acik-sozlu-olmak-iyidir-7-haziran-sonrasina-dair-degerlendirme_m318.html... http://www.hocvanhabergazetesi.com/?Syf=18&Hbr=809471&/... http://www.kaypakkayahaber.com/haber/temel-demirer... http://www.gomanweb.org/index.php/tum-haberler/232-manset-haberleri/17528-ac-k-soezlue-olmak-iyidir-7-haziran-sonras-na-dair-degerlendirme... http://rojnameyanewroz.com/acik-sozlu-olmak-iyidir-sibel-ozbudun-temel-demirer-3721.html... http://www.gorelesol.com/haber/yazar.asp?yaziID=21639... http://www.newsjs.com/tr/secim-sonrasina-bakis/... http://arzusaryer.blogspot.com.tr/2015_07_01_archive.html... https://twitter.com/manikvedepresif...
[6] Mehmet Tez, “Bir KiÅi Kaybetti, Türkiye Kazandı”, Milliyet, 9 Haziran 2015, s.4.
[7] “SeƧimlere RaÄmen Yƶnetememe Krizine Devam”, İÅƧi Meclisi, No:61, Eylül 2015, s.3.
[8] SeƧimin kaybedenleri DSP, SP, Vatan, Anadolu gibi partiler ve baÄımsız adaylar oldu.
En dramatik sonucu ise Ecevit mirası olarak siyaset hayatına devam eden DSP aldı. Masum Türker, baÅkanlıÄında seƧimlere giren DSP, 2011’e kıyasla 21 bin 633 oy kaybederek Türkiye genelinde sadece 84 bin 712 oy aldı. SeƧimlere iddialı giren PerinƧek’in Vatan Partisi de 155 bin oy toplarken yüzde 0.34’ü geƧemedi. En büyük sürprizi ise TURK Parti yaptı, 72 bin oy alan TURK Parti DSP’yi yakaladı.
Emine Ćlker Tarhan’ın Anadolu Partisi Tunceli genelinde sadece 6 oy alırken, Komünist Parti ise 9 oy toplayabildi.
HakkĆ¢ri, Åırnak, Batman, Diyarbakır ve Bingƶl’de MHP oyları, CHP’den fazla Ƨıktı. MHP HakkĆ¢ri’de 3 bin 495 oy alırken, CHP 1425’de kaldı.
İstanbul 2. bƶlge baÄımsız milletvekili adayı olarak seƧime giren Åarkıcı Metin Åentürk, 3 bin 779 oy alarak, 3 bin 845 oy alan DSP ve 3 bin 871 oy alan BTP ile aynı orana ulaÅtı. Åarkıcı Åentürk, 2. bƶlgede sadece 1246 oy alan Emine Ćlker Tarhan’ın Anadolu Partisi’ne ise 3 katı fark attı.
Cemaatin adayları olarak tanımlanan baÄımsızlar Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı ve eski futbolcu Hakan Åükür Meclis’e giremezken, Yılmazer 59 bin, Saygılı 33 bin, Åükür de 48 bin oy toplayabildi. İstanbul 3. bƶlgede baÄımsız olarak seƧime giren Osman PamukoÄlu ise 15 bin 180 oy alarak hayalkırıklıÄı yaÅadı.
SeƧimlerde yüzde 5-10 arasında oy almayı hedefleyen Vatan Partisi, Türkiye genelinde ancak 155 bin 207 oy alarak yüzde 0.34 seviyesini geƧemedi. “Asgari ücreti 5 bin lira yapacaÄım” diyen Haydar BaŒın BTP’si de 95 bin 024 oy alarak yüzde 0.21’de kaldı. HDP’nin 50 bin 773 oy aldıÄı Konya’da, Milli İttifak oyları sadece 36 bin 377’de kaldı. (Mert İnan, “SeƧimlerde TURK Parti Sürprizi”, Milliyet, 13 Haziran 2015, s.22.)
[9] Murat Paker, “Azarlanmaya AlıÅmıŠKulaklarımızın SeƧimden Sonra Azar İÅitmemiÅ Olması Az Åey mi?”, T24, 3 Temmuz 2015… http://t24.com.tr/yazarlar/murat-paker/azarlanmaya-alismis-kulaklarimizin-secimden-sonra-azar-isitmemis-olmasi-az-sey-mi, 12233
[10] “Bombalar HDP’ye Yüzde 4.4 Oy Getirdi”, Cumhuriyet, 11 Haziran 2015, s.7.
[11] MehveÅ Evin, “7 Haziran’ın Kazananları”, Milliyet, 10 Haziran 2015, s.20.
[12] MeriƧ Tafolar, “Büyük Kentlerde AlevĆ® Yƶrelerinde HDP’ye KayıŠVar”, Milliyet, 8 Haziran 2015, s.11.
[13] Murat Belge, “Kritik YolƧatı”, Taraf, 8 AÄustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/kritik-yolcati/
[14] Ergin YıldızoÄlu, “Momentum Kırıldı”, Cumhuriyet, 11 Haziran 2015, s.8.
[15] Serpil İlgün, “BoÄaziƧi Ćniversitesi Sosyoloji Bƶlümü ĆÄretim Ćyesi Yrd. DoƧ. Dr. Bülent Küçük: Herkes Kendi EndiÅeleri Ćlçüsünde HDP’yi Destekledi”, Evrensel, 16 Haziran 2015, s.7.
[16] Ahmet Saymadi, “Sosyalistlerin KaƧ Oyu Var ki”, Radikal, 2 Eylül 2015… http://www.radikal.com.tr/yenisoz/sosyalistlerin_kac_oyu_var_ki-1426893
[17] http://www.ihsansenocak.com/sarikli-sosyalistler-ve-musluman-kurtler/
[18] http://setav.org/tr/hdpye-giden-oylar-ak-parti-soyleminden-dolayi-degil/yorum/22987
[19] Nuhat MuÄurtay, “MuhafazakĆ¢r Kürtler ve HDP: 7 Haziran SeƧimlerini Hatırlamak”… https://azadalik.wordpress.com/2015/08/16/muhafazakĆ¢r-kurtler-ve-hdp-7-haziran-secimlerini-hatirlamak/
[20] Murat Aksoy, “Boykot HDP’ye Yarar mı?”, Millet, 30 Eylül 2015… http://www.millet.com.tr/boykot-hdpye-yarar-mi-yazisi-1274743
[21] İzmir ziyaretinin ikinci gününde Vali Mustafa Toprak’ı makamında ziyaret eden DoÄan, ardından HDP İl BaÅkanlıÄı’nda düzenlediÄi basın toplantısında İzmir BüyükÅehir Belediyesi, Ticaret Odası ve ESİAD ziyaretlerine deÄinerek, Åƶyle konuÅtu: “Partimize bir misyon biƧilmiÅ, ƶnemli beklentileri var. Onurlu duruÅumuz nedeniyle partimizin barıŠaracı olduÄunu, barıÅın egemen olması iƧin partimize biƧilen bu misyon ƶnemlidir. SüreƧ iƧinde ƶnemlidir.” (Taylan Yıldırım, “HDP Artık TürkiyelileÅti”, Milliyet, 17 Eylül 2015, s.20.)
[22] Alp Altınƶrs, “HDP’nin MeÅruiyeti”, Gündem, 17 Haziran 2015, s.11.
[23] Juliana Gƶzen, “İktidarın HDP Hesapları”, 8 Eylül 2015… http://sendika1.org/2015/09/iktidarin-hdp-hesaplari-juliana-gozen/
[24] Murat Belge, “7 Haziran’dan Sonra HDP”, 18 Temmuz 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/7-hazirandan-sonra-hdp/
[25] Ceyda Karan, “Kongra-Gel BaÅkanı Remzi Kartal: HDP Türkiye’nin Yeni Ana Muhalefeti”, Cumhuriyet, 11 Haziran 2015, s.6.
[26] Kemal Bülbül, “HDP”, Gündem, 17 Haziran 2015, s.11.
[27] Selin Ongun, “MuhafazakĆ¢r, İslĆ¢mcı, AKP’li EÅitliÄi Kırılıyor”, Cumhuriyet, 15 Haziran 2015, s.14.
[28] ABD’nin eski Ankara BüyükelƧisi Frank Ricciardone gazetecilerle yaptıÄı telekonferansta “Türkiye’de gƶrev yaparken DemirtaÅ’la birƧok kez bir araya geldim. Åunu sƶylemeliyim ki o zaman da kendisinden Ƨok etkilenmiÅtim,” dedi. DemirtaŒın parti iƧinde Ƨok sesliliÄe ve eÅitliÄe ƶnayak olmasından ƶvgüyle bahseden Ricciardone, “(HDP’de) baÅarı iƧin programlanmıŠbir parti kültürü, parti kimyası var gibi ve bence bu seƧimlerde bunu gƶrdük” yorumunu yaptı.
German Marshall Fund (GMF) düÅünce kuruluÅu uzmanlarından Nora Fisher Onar, bir panelde Selahattin DemirtaÅ iƧin “Türk politikasının yeni bir starı var” yorumunu yaparken DemirtaŒın gezi parkı protestoları, Soma faciası ve Ćzgecan Aslan cinayetinin ortaya ƧıkardıÄı politik enerjiyi kullanabilen tek aktƶr olduÄuna vurgu yaptı. Middle East Institute düÅünce kuruluÅundan Gƶnül Tol da hafta baÅında katıldıÄı bir panelde DemirtaŒın dahil edici bir retorik ve liberal bir seƧim programı sayesinde yükseldiÄinin altını Ƨizdi.
Yabancı basın Selahattin DemirtaŒı ABD BaÅkanı Barack Obama’ya benzetmiÅti. Bu yorumların benzerleri Washington’da da yapıldı. Aynı zamanda Oxford Ćniversitesi Uluslararası İliÅkiler Merkezi araÅtırmacılarından olan Fisher Onar, “DemirtaÅ bana Obama’nın erken dƶnemlerini hatırlatıyor. DeÄiÅim mesajı taÅıyor ve Obama gibi, kolektif kimliÄin buluÅma noktalarını, seƧmene onlardan birini temsil ediyor hissi verecek Åekilde yƶnlendirme kabiliyetine sahip.” (Pınar Ersoy, “Obama’yı Anımsatıyor”, Milliyet, 12 Haziran 2015, s.14.)
[29] Murat Ćakır, “Devrimci Cephe ZorunluluÄu”, Gündem, 25 Temmuz 2015, s.13.
[30] Yusuf KarataÅ, “Ya Diktatƶrlük Ya Halk Demokrasisi”, Evrensel, 17 AÄustos 2015, s.8.
[31] BesĆŖ Hozat, “Yeni SüreƧ, Devrimci Halk SavaÅı Sürecidir”, Gündem, 14 Temmuz 2015, s.9.
[32] YalƧın YusufoÄlu, “Kanlı Ortam Kime Yarıyor?”, Sesonline.net, 12 AÄustos 2015… http://sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?Yazar=Yalyüzde E7yüzde FDnyüzde 20Yusufoyüzde F0lu&KartNo=58903
[33] “Partizan: 7 Haziran’dan 1 Kasım’a DeÄiÅen KoÅullar ve SeƧim Tavrımız”… http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/partizan-7hazirandan-1-kasima-degisen-kosullar-ve-secim-tavrimiz
[34] Aktaran: Mahmut Alınak, “Sen Nesin?”, Ozgurlukcu Sol, 16 Temmuz 2015.
[35] V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? (Hareketimizin Acil Sorunları), Ćev:Arif BerberoÄlu, Evrensel Basım Yayın, 2000.
[36] Namık Durukan, “HDP’de Vekillere Sƶylem Uyarısı”, Milliyet, 14 Haziran 2015, s.21.
[37] Serpil Ćevikcan, “DemirtaÅ: AKP-CHP’yi Destekleriz”, Milliyet, 16 Temmuz 2015, s.18.
[38] “Selahattin DemirtaÅ: Silahla Ćzerklik Olmaz”, Cumhuriyet, 31 AÄustos 2015, s.5.
[39] “DemirtaŠİspanyol Gazetesine KonuÅtu”, Milliyet, 5 AÄustos 2015… http://www.milliyet.com.tr/demirtas-ispanyol-gazetesine/siyaset/detay/2097598/default.htm
[40] “HDP Lideri DemirtaÅ: Silah Yoluyla Ćzerklik İlanı YanlıŔ, Hürriyet, 30 AÄustos 2015… http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29945417.asp
[41] GeƧerken hatırlatalım: Yıl 1988, BaÅbakan Turgut Ćzal: “Bu devlet, haince kan dƶken terƶriste bedelini ƶdetecek güçtedir. Artık bıƧak kemiÄe dayanmıÅtır”… Yıl 1992, BaÅbakan Süleyman Demirel: “Terƶrist ƶrgüt Åimdide de masum Ƨocukların canını almaya baÅladı bıƧak kemiÄe dayanmıÅtır”… Yıl 1996, BaÅbakan Tansu Ćiller: “Terƶr ya bitecek ya bitecek kimseye bir Ƨakıl taÅımızı vermeyiz. BıƧak kemiÄe dayandı”… Yıl 1997, BaÅbakan Mesut Yılmaz: “Avrupa, terƶr ƶrgütüne daha fazla kucak aƧmaya devam edemez. Artık bıƧak kemiÄe dayandı”… Yıl 1999, BaÅbakan Bülent Ecevit: “Terƶr ƶrgütüne hizmet eden herkes, hesabını vermeye hazır olsun. BıƧak kemiÄe dayanmıÅtır”… Sonra da Recep T. ErdoÄan ile Ahmat DavudoÄlu! (BerƧem Amed, “Kürt Halkı DeÄil İktidar Kaybedecek!”, Gündem, 20 AÄustos 2015, s.14.)
[42] Ne ilginƧtir ki CHP Genel BaÅkanı Kemal KılıƧdaroÄlu da, “Toplumsal barıÅa ihtiyacımız var. Silahla bu sorun Ƨƶzülmez, adresi parlamentodur,” (“KılıƧdaroÄlu: SeƧim GüvenliÄini SaÄlayamıyorlarsa İstifa Etsinler”, Birgün, 4 Eylül 2015, s.9.) diyerek aslĆ® aktƶrleri devre dıÅı bırakmaya yelteniyordu…
[43] “Selahattin DemirtaÅ: Åiddet İsteyen Oy Vermesin”, Hürriyet, 8 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30268411.asp
[44] “DemirtaÅ: ABD’nin İncirlik AnlaÅması’nda Kürtlere İhanet EttiÄini DüÅünmüyorum”, Cumhuriyet, 14 AÄustos 2015… http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/345499/Demirtas__ABD_nin_incirlik_Anlasmasi_nda_Kurtlere_ihanet_ettigini_dusunmuyorum.html
[45] “DemirtaÅ: DoÄu’da SeƧim Yapılacak Bir KoÅul Yok”, CNN Türk... http://www.msn.com/tr-tr/haber/other/demirtayüzde
[46] “Ayhan Bilgen: İktidara Hazırlanıyoruz”, Bas Haber, No:68, 31 AÄustos-6 Eylül 2015, s.6.
[47] GeƧerken anımsatalım: Twitter’da “IÅİD’in yaptıklarına karÅıyım, kendisine deÄil. Cinayet, gasp, sürgün, kƶlecilik, din polisliÄi, ibadet zorbalıÄı vb.” mesajını paylaÅan Antikapitalist Müslümanlar’ın temsilcilerinden İhsan EliaƧık, ardından gelen sorular üzerine “Cinayet, katliam, sürgün, ibadete zorlama, kƶleleÅtirme olmadan da Irak Åam İslĆ¢m Devleti olabilir, bƶyle olmadıÄınızdan size karÅıyım demek,” yanıtını verdi. (“İhsan EliaƧık: IÅİD’in Yaptıklarına KarÅıyım, Kendisine DeÄil”, 23 Temmuz 2015… http://haber.sol.org.tr/turkiye/ihsan-eliacik-isidin-yaptiklarina-karsiyim-kendisine-degil-123863)
[48] Abdülkadir Konuksever, “PKK, HDP’ye Alan AƧmalı”, 5 AÄustos 2015… http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/pkk-hdpye-alan-acmali
[49] Aktaran: Orhan MiroÄlu, “İslĆ¢mĆ® Damardan Gelen İki SiyasetƧi: Ayhan Bilgen ve Altan Tan”, Star, 30 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/İslĆ¢mĆ®-damardan-gelen-iki-siyasetci-ayhan-bilgen-ve-altan-tan/yazi-1059546
[50] Ahmet Hakan, “Kürt Siyasi Hareketi Olarak Åu 3 Åeye Karar Vermemiz Lazım”, Hürriyet, 2 Eylül 2015, s.4.
[51] Selin Ongun, “HDP’li Altan Tan’dan Kandil’e yanıt: Yakarak Yıkarak BarıŠGelmez”, Cumhuriyet, 28 Eylül 2015, s.6.
[52] Mustafa Solak, “… ‘GerƧek İslĆ¢m’ TartıÅması İlericilerin İÅi mi?”, 29 AÄustos 2015… http://gezite.org/gercek-İslĆ¢m-tartismasi-ilericilerin-isi-mi/
[53] “HDP’li Bilgen: Tüzel, EMEP’in Hukukuyla Hareket Etti; Bu Konu Parti Kurullarında DeÄerlendirilecektir”, 27 AÄustos 2015… http://haber.sol.org.tr/turkiye/hdpli-bilgen-tuzel-emepin-hukukuyla-hareket-etti-bu-konu-parti-kurullarinda
[54] “DemirtaÅ’tan Bakanlık AƧıklaması”, Milliyet, 30 AÄustos 2015… http://www.milliyet.com.tr/demirtas-tan-bakanlik-aciklamasi/siyaset/detay/2109745/default.htm
[55] “EMEP Genel BaÅkanı Gürkan: HDP’de Ćatlak Yok!”, Radikal, 28 AÄustos 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/emep_genel_baskani_gurkan_hdpde_catlak_yok-1423377
[56] “EMEP: Tüzel’in Kararı İttifak Hukukuna Aykırı DeÄildir”, Evrensel, 4 Eylül 2015, s.9.
[57] “HDP’li Vekil Hükümete Girmiyor!”, http://www.msn.com/tr-tr/haber/turkiye/hdpli-vekil-hyüzde
[58] “Levent Tüzel’den AƧıklama”, Radikal, 27 AÄustos 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/levent_tuzelden_aciklama-1423105
[59] “HDP’de Kabine AyrıÅması”, Cumhuriyet, 28 AÄustos 2015… http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/354365/HDP_de_kabine_ayrismasi.html
[60] Erdal Karayazgan, OzgurlukcuSol@yahoogroups.com returns.groups.yahoo.com üzerinden, 29 AÄustos 2015.
[61] Murat Ćakır, “SeƧim Hükümeti mi, SavaÅ Hükümeti mi?”, Politika, 1 Eylül 2015… http://www.politikagazetesi.org/?q=content
[62] Mahmut Lıcalı, “… ‘Azil’ Gerilimi”, Cumhuriyet, 14 Eylül 2015, s.6.
[63] “Ćzel Kalem Müdürü Bile Alamayacaklar”, Milliyet, 1 Eylül 2015, s.16.
[64] “Soru: AB’nin Muhatabı Kim? HDP’li Bakan mı, AKP’li BaÅbakan mı?”, t24, 29 Agustos 2015.
[65] “Selahattin DemirtaÅ: Bakanımız Barajlara İtiraz Edecek”, Hürriyet, 30 AÄustos 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29942560.asp
[66] “HDP’li Bakanlar İstifa Etti”, Hürriyet, 22 Eylül 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30140567.asp
[67] “İstifa Eden HDP’li Bakanlardan Ćok Sert AƧıklama”, Cumhuriyet, 23 Eylül 2015, s.4.
[68] Namık Durukan, “HDP’li Bakanlar İstifa Etti”, Milliyet, 23 Eylül 2015, s.15.
[69] Tahsin Güner, “AB Bakanı Ali Haydar Konca: Operasyonlar Durmalı”, Hürriyet, 6 Eylül 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30002041.asp
[70] “AB BaÅkanı Konca: HDP Baraj Altında Kalırsa Ćlke Bƶlünür”, Cumhuriyet, 22 Eylül 2015, s.5.
[71] “AraƧ ve Makinelerin Yakılmasına KarÅıyız”, Milliyet, 1 Eylül 2015, s.16.
[72] Mahmut Lıcalı, “Müslüm DoÄan: Saray’ı ĆalıÅacaÄız”, Cumhuriyet, 7 Eylül 2015, s.8.
[73] Tuncay Yılmaz, “Bakanlarımız İktidar YürüyüÅümüzün Yeni Etabıdır”, 27 AÄustos 2015… http://siyasihaber.org/bakanlarimiz-iktidar-yuruyusumuzun-yeni-etabidir
[74] Aydın Engin, “HDP Bir SavaÅ Kabinesinde mi?”, Cumhuriyet, 30 AÄustos 2015, s.12.
[75] Aydın Engin, “Vurun HDP’ye, Kırılsın Beli!..”, Cumhuriyet, 31 AÄustos 2015, s.13.
[76] Aydın Engin, “Keh, Keh!.. AKP-HDP SeƧim Hükümeti”, Cumhuriyet, 26 AÄustos 2015, s.12.
[77] GeƧerken unutulmasın diye dipnotta Åunu da aktaralım: “Demokrasinin kazanımı veya tersine daha da kaybedilmesi aƧısından, bir günün binlerce güne bedel olduÄu bir konjonktürde yaÅıyoruz… HDP’nin mevcut koÅullarda bu seƧim hükümetinde yer alması daha da büyük bir olanaktır. İƧine sokulduÄumuz savaÅ ve zoraki seƧim atmosferi ve bu atmosferde seƧim hükümetinin gƶrebileceÄi kritik role karÅı HDP milletvekillerinin, demokrasi lehine gerƧek anlamda oyun bozucu olması mümkün… Demek istediÄim, eski EMEP Genel BaÅkanı Levent Tüzel, parƧası olduÄu HDP grubuyla birlikte davranmalıydı… EMEP’in seƧim hükümetine katılmama kararının gerekƧelendirilmesinde kuÅkusuz dikkate deÄer vurgular var; ancak buna raÄmen HDP’nin bu kritik zamandaki etki alanına ve hareket kabiliyetine zarar veren bir yaklaÅım ortaya ƧıkmıÅtır.” (ErdoÄan Aydın, “Levent Tüzel Bƶyle Yapmamalıydı”, T24… http://www.hocvanhabergazetesi.com/?Syf=26&Syz=444567&/ERDOyüzde C4yüzde 9EAN-AYDIN:Levent-Tyüzde C3yüzde BCzel-byüzde C3yüzde B6yle-yapmamalyüzde C4yüzde B1ydyüzde C4yüzde B1)
[78] Demir Küçükaydın, “Levent Tüzel Skandalının Ardından Kısa Bir Not”, 27 AÄustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/levent-tuzel-skandalinin-ardindan-kisa-bir-not-110756
[79] “KCK’dan ‘HDP’li Hükümet’ AƧıklaması”, 27 AÄustos 2015… http://m.karsigazete.com.tr/politika/kckdan-hdpli-hukumet-aciklamasi-h51218.html
[80] Aysel Alp, “Levent Tüzel: HDP Listesinde İki Büyük Sürpriz”, Hürriyet, 18 Eylül 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30111193.asp
[81] “Türk BayraÄına Hakaret Gƶrüyoruz”, Milliyet, 17 Eylül 2015, s.20.
[82] “Ćnce Selahattin DemirtaÅ, ardından Figen YüksekdaĒın sarfettiÄi sƶzler, adeta resmi tarihin yalanlarına Kürtler cephesinden desteÄi ifade ediyor: ‘Kürtler, binlerce yıldır bu toprakların gerƧeÄidir. 1071’de Alparslan Malazgirt’e gelmeden ƶnce de Kürtler burada vardı. O zamanlar da Kürt beyliklerinden destek alınarak Anadolu’nun kapıları aƧıldı. Kürtlerle ittifak yaparak bunu baÅardılar. Åimdi Türk halkı bu ittifakı, iÅbirliÄini unutarak nasıl kardeÅliÄi saÄlayacak? 1920’lerde KurtuluÅ SavaÅı’nda, Ćanakkale’de, Antep’te, Adana’da kim beraber savaÅtı? Kim gƶÄsünü düÅmana karÅı beraber siper etti? Kürtler de Türkler de vardı. Madem vatanı ortak vatan yaptık. Madem beraber mücadele ettik, madem bu vatanın her karıŠtopraÄında bizler kanımızı ortak dƶktük, o hĆ¢lde eÅit yaÅamanın kime nasıl bir zararı olabilir,’ diyor Selahattin DemirtaÅ.
Mustafa Kemal ve arkadaÅları, Karadeniz’de yerel Ƨetelerle birlikte, 200 bin kiÅinin canına, 1 milyon 250 bin Rum’un mübadele ile sürgün edilmesine yol aƧacak Pontos Rum soykırımını gerƧekleÅtirdiler sayın Selahattin DemirtaÅ. Sƶzlerinizde bahsettiÄiniz ‘…1920’lerde KurtuluÅ SavaÅı’nda ’ bugün Kürt ulusunun da yaÅadıklarını yaÅıyordu Pontoslu Rumlar. Ortak vatan yaptık diye ƶvündüÄünüz bizim kanlarımız dƶkülerek, canlarımız alınarak kurulan ‘vatan’dır. Siz nasıl bƶyle bir Åey iƧin ƶvünebilirsiniz?
Pontos Rum Soykırımı 1894’de baÅlayıp, 1915’den sonra 1.5 milyon Ermeni’yi ve 250 bin SüryanĆ®’yi, 150 bin Pontos Rum’unu da kapsayan, 1919’dan 1923’e kadar 200 bin Rum’la birlikte 353 bin Pontoslu Rum’un ve 800 bin Küçük Asya Rum’unun katline sebep olan Hıristiyan Soykırımı’nın son evresidir.
Bu tarihle ƶvünecek en son kiÅi siz olmalıydınız sayın DemirtaÅ.” (Tamer Ćilingir, “O BayraÄın Ne Alında Ne de Kızılında Bizim Kanımız Var Sayın Figen YüksekdaÄ”, Devrimci Karadeniz, 18 Eylül 2015… http://devrimcikaradeniz.com/o-bayragin-ne-alinda-ne-de-kizilinda-bizim-kanimiz-var-sayin-figen-yuksekdag/)
[83] “HDP’li Bakandan DemirtaÅ’a Ters KƶÅe”, Milliyet, 16 Eylül 2015… http://www.milliyet.com.tr/hdp-li-bakandan-demirtas-a-ters/siyaset/detay/2118564/default.htm
[84] “Sırrı Süreyya Ćnder: Süleyman Åah Türbesi’nin TaÅınmasını SinirlioÄlu ile Ben Organize Ettim”, Hürriyet, 1 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30210481.asp
[85] “Sırrı Süreyya Ćnder’den Türbe Sırları”, Cumhuriyet, 2 Ekim 2015, s.7.
[86] “HDP’li Celal DoÄan ErdoÄan’la GƶrüÅtü”, Birgün, 5 Temmuz 2015, s.7.
[87] Selin Ongun, “HDP G. Antep Milletvekili Celal DoÄan: CHP ile Zor Yaparız BaÅkan!”, Cumhuriyet, 12 Temmuz 2015, s.19.
[88] “Celal DoÄan: HDP’nin Elini Sıkmayanlar Kan İsteyenlerdir”, Radikal, 18 Temmuz 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/celal_doganhdpnin_elini_sikmayanlar_kan_isteyenlerdir-1399611
[89] “Celal DoÄan Merak Edilen Soruya Yanıt Verdi”, Milliyet, 28 Temmuz 2015… http://www.milliyet.com.tr/celal-dogan-istifa-edecek-mi-/siyaset/detay/2093986/default.htm
[90] Mahmut Lıcalı, “SavaÅ Hükümeti EndiÅesini Dile Getirdi”, Cumhuriyet, 5 Temmuz 2015, s.6.
[91] “HDP’li Fırat’tan CumhurbaÅkanı ErdoÄan’a AƧık Mektup”, Taraf, 14 AÄustos 2015… http://www.taraf.com.tr/politika/hdpli-firattan-cumhurbaskani-erdogana-acik-mektup/
[92] Selin Ongun, “ErdoÄan’a KarÅı Ćıkan DayaÄı Yer”, Cumhuriyet, 17 AÄustos 2015, s.15.
[93] Ćmer AÄın, “HDP Devrimci DuruÅunu Güçlendirmelidir!”, Gündem, 3 Eylül 2015, s.8.
[94] Metin YeÄin, “HDP ve Liberal Sƶylem”, Gündem, 8 AÄustos 2015, s.13.
[95] Murat Ćakır, “HDP Ayaklarını Yere Basmalı”, Gündem, 27 Haziran 2015, s.13.
[96] Mustafa Pekƶz, “HDP Politik Süreci Nasıl Okumalı ve Ne Yapmalı?”, 3 Eylül 2015… http://sendika1.org/2015/09/hdp-politik-sureci-nasil-okumali-ve-ne-yapmali-dr-mustafa-pekoz/
[97] Celal BaÅlangıƧ, “ErdoÄan’ın HDP Sorunu”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.15.
[98] Turan Eser, “Din Siyaseti mi, Laiklik mi?”, Birgün, 6 Ekim 2015… http://www.birgun.net/haber-detay/din-siyaseti-mi-laiklik-mi-91421.html
[99] V. İ. Lenin, Emperyalizm- Kapitalizmin En Yüksek AÅaması, Ćev: Cemal Süreya, Sol Yay., 12. Baskı, 2009.
[100] Ahmed Pelda, “Büyük Kürdistan’ı Kimler İster?”, Gündem, 6 Temmuz 2015, s.4.
[101] “Daily Telegraph: PKK, ABD ile Gizlice GƶrüÅüyor”, Milliyet, 17 AÄustos 2015… http://www.milliyet.com.tr/daily-telegraph-pkk-abd-ile/dunya/detay/2103237/default.htm
[102] Murat Ćakır, “SeƧim Hükümeti mi, SavaÅ Hükümeti mi?”, Politika, 1 Eylül 2015… http://www.politikagazetesi.org/?q=content/
[103] Ergin YıldızoÄlu, “İmkĆ¢nsız Sentez”, Cumhuriyet, 13 AÄustos 2015, s.8.
[104] Nabi YaÄcı, “Umutlu Olabilmek İƧin HDP”… http://www.marmarayerelhaber.com/nabi-yagci/38019-umutlu-olabilmek-icin-hdp
[105] Zeynep MiraƧ, “Sassen: İktidarların Son Kullanım Tarihi Var”, Cumhuriyet, 5 Eylül 2015, s.15.
[106] Fikret BaÅkaya, “SeƧimlerin Demokrasiyle Uzaktan Yakından Bir İlgisi Yok!”, 23 Temmuz 2015… http://soldiyalog.com/?p=3216
[107] Fikret BaÅkaya, “TBMM’yi Nasıl Bilirsiniz?”, 2 AÄustos 2015… http://soldiyalog.com/?p=3227
[108] The Financial Times, 7 Temmuz 2015.
[109] James Petras, “ErdoÄan ve Netanyahu SavaŠİlan Ediyor”, Birgün, 17 AÄustos 2015, s.12.
[110] “1 Ayda 35 Gazeteci Gƶzaltına Alındı, 19’una Dava AƧıldı”, Cumhuriyet, Cumhuriyet, 7 Ekim 2015, s.4.
[111] Kürtlerin ulusal renklerine tahammül etmediÄi iƧin trafik ıÅıklardaki yeÅil sarı kırmızı renkleri yasaklamakla birlikte kamuoyunda “kayıp silahlar” olarak bilinen davada yargılanan eski Batman Valisi Salih Åarman, Kürtlere karÅı geliÅtirdikleri bütün karanlık oyunları yazdıÄı bir kitapta aƧıÄa Ƨıkardı. Åarman, o dƶnemde baÅta korucuların ƶlümüne yol aƧan bombalı saldırı olmak üzere, birƧok insanın ƶldürüldüÄü saldırıları MİT’in gerƧekleÅtirdiÄini ve bunu PKK’ye mal ettiklerini aƧıkladı. (“Eski Vali Kirli SavaÅı İtiraf Etti: MİT Bombaladı PKK’ye Mal Edildi”, 5 Temmuz 2015… http://www.ercishaberi.com/eski-vali-kirli-savasi-itiraf-etti-mit-bombaladi-pkk-ye-mal-edildi/17662/)
[112] Ragıp Zarakolu, “HoÅgeldin Sri Lanka”, Gündem, 7 Eylül 2015, s.14.
[113] Orhan MiroÄlu, “1 Kasım Milat Olsun”, Star, 18 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/1-kasim-milat-olsun/yazi-1057352
[114] “GƶrüldüÄü gibi 1 Kasım seƧimlerine, farklı yƶntem ve saiklerle de olsa, sonuƧta fiili durumun meÅruiyetini dayatmaya, bunu siyasal alana egemen kılmaya ƧalıÅan iki gücün aÄır baskısı altında yaklaÅıyoruz. Ve bu iki fiili durum stratejisi Åimdilik karÅılıklı olarak birbirini besler bir sarmal iƧinde ƧalıÅıyor. Bu sarmalı durduracak yegĆ¢ne geliÅme, Selahattin DemirtaŒın defalarca vurguladıÄı gibi, ƶnce PKK’nin ateÅkes ilan etmesi ve DolmabahƧe’de hükümet ve HDP temsilcileri tarafından okunan bildiriler temelinde müzakerelere baÅlanmasıdır.” (Ahmet İnsel, “İki Fiili Durum Gücü KarÅısında HDP”, Cumhuriyet, 15 Eylül 2015, s.13.)
[115] Serpil Ćevikcan, “ErdoÄan: 7 Haziran Gibi Olmayacak”, Milliyet, 31 AÄustos 2015, s.16.
[116] “SeƧmen Sayısı 338 Bin Arttı”, Milliyet, 15 Eylül 2015, s.15.
[117] Mahmut Lıcalı, “Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Ćnder: Sopalı SeƧim”, Cumhuriyet, 12 Eylül 2015, s.5.
[118] Tarık Åengül, “SeƧim İmkĆ¢nsızlık HĆ¢line Gelirken...”, Birgün, 8 Eylül 2015, s.10.
[119] Fırat Kozok, “672 Bin SeƧmen BuharlaÅtı”, Cumhuriyet, 4 Ekim 2015, s.4.
[120] Mahmut Lıcalı, “SeƧim İmkĆ¢nsız”, Cumhuriyet, 3 Eylül 2015, s.6.
[121] Fevzi Kızılkoyun, “SeƧim Ćncesi 63 Milyon DaÄıtıldı”, Hürriyet, 20 Eylül 2015… http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/30119709.asp
[122] CHP Genel BaÅkan Yardımcısı ve Parti Sƶzcüsü Haluk KoƧ, 7 Haziran’da HDP’ye oy veren CHP seƧmenine, “Onlar zaten barajı geƧiyor” diyerek 1 Kasım’da oylarını CHP’ye vermeleri ƧaÄrısı yaptı. (“CHP’nin Artık Kimseye Verecek Tek Oyu Yok”, Milliyet, 23 Eylül 2015, s.16.)
CHP’den HDP’ye büyük oy kayması tespit edilen iki bƶlgede CHP listesine giren AlevĆ® BektaÅi Federasyonu’nun eski genel baÅkanlarından İstanbul 3. bƶlge 11. sıradan aday gƶsterilen PM üyesi Fevzi GümüÅ, HDP’ye kayan oyların geri geleceÄine iÅaret ederek, “7 Haziran’da barajın aÅılmasına iliÅkin psikolojik eÅikle birlikte AlevĆ®lik mücadelesinde simgeleÅmiÅ isimlerin belirgin yerlerde olmamasının eksikliÄi nedeniyle oylarda bir kayma olmuÅtur. Ama CHP, bu süreƧten gerekli tecrübeyi kazanarak ƧıkmıÅtır,” dedi.
Ankara 1. bƶlge 8. sıradan aday gƶsterilen eski AlevĆ® BektaÅi Federasyonu BaÅkanı Ali Balkız da, “Bir AlevĆ® evinde doÄdum, büyüdüm. Bütün insanları sevmekle baÅlar ƶÄrendiklerimiz. Bu nedenle her türlü ayrımcılıÄı reddederiz. Dolayısıyla AlevĆ® oyu ya da baÅkasının oyu gibi oyları tasnif etmeyi bile kabul etmez felsefemiz. Ben herkesin oyuna talibim,” dedi. (MeriƧ Tafolar, “Emanet Oyları Getirecekler”, Milliyet, 22 Eylül 2015, s.18.)
[123] “Partizan: 7 Haziran’dan 1 Kasım’a DeÄiÅen KoÅullar ve SeƧim Tavrımız”… http://www.kaypakkayahaber.com/kose-yazisi/partizan-7hazirandan-1-kasima-degisen-kosullar-ve-secim-tavrimiz
[124] “DHF: 1 Kasım 2015 SeƧimlerine İliÅkin YaklaÅımımız”, 5 Ekim 2015… http://adhk.de/?p=9670
[125] “DİP Bildirisi: Türkiye’nin SuriyeleÅtirilmesine KarÅı Oylar HDP’ye, İÅƧinin EmekƧinin Zaferi İƧin Devrimci İÅƧi Partisi Saflarına!”, 9 Ekim 2015... http://gercekgazetesi.net/dip-bildirisi/dip-bildirisi-turkiyenin-suriyelestirilmesine-karsi-oylar-hdpye-iscinin-emekcinin
[126] Ali Turgay Ali, “HDP’nin Tarihi SorumluluÄu”, Cumhuriyet, 20 Eylül 2015, s.18.
[127] Namık Durukan, “BakanlıÄı Reddeden Tüzel Listede Yok!”, Milliyet, 19 Eylül 2015, s.19.
[128] HDP’nin 1 Kasım’da yarıÅacak aday listesinde 7 Haziran’da listeye giren BaÅbakan Ahmet DavutoÄlu ve CumhurbaÅkanı Tayyip ErdoÄan’ın meydanlarda hedef aldıÄı LGBTİ adaylar yer almadı. Kandil’den gelen bazı aƧıklamalarda HDP’nin LGBT ile yaptıÄı iÅbirliÄi eleÅtirilirken, ƶzellikle bƶlgede AKP ve Hüda-Par tarafından LGBTİ adaylar üzerinden HDP’ye yƶnelik olumsuz propagandalar da yapılıyordu. Parti yƶnetiminin 1 Kasım’da benzer propagandalara izin verilmemesi iƧin bu kararı aldıÄı belirtildi. HDP’nin 1 Kasım’da yarıÅacak aday listesinde 7 Haziran’da milletvekili seƧilen 80 milletvekilinden 76’sı listede yer aldı.
HDP MYK kararına karÅın bakanlık teklifini kabul etmeyen EMEP’li Levent Tüzel aday listesinde yer almadı. Listelerin YSK’ye teslim edilmesine saatler kala HDP ve EMEP baÅkanları tarafından ortak aƧıklama yapılması her iki partinin 1 Kasım’da yeniden ittifak yapacaÄı olarak yorumlanırken, Tüzel bu konuya aƧıklık getirdi. Tüzel EMEP ile HDP arasında ittifak kurulmadıÄı iƧin HDP listesine herhangi bir aday verilmediÄini, HDP’nin kararına uyulmadıÄı iƧin kendisi ya da baÅka bir EMEP’li ismin aday olmadıÄını belirterek, “Bütün bunlara karÅın seƧimlerde ortak hareket ederek HDP’nin desteklenmesi kararı alındı” dedi.( Mahmut Lıcalı, “Mahalle Baskısı... HDP’de LGBT Aday Yok”, Cumhuriyet, 20 Eylül 2015, s.4.)
[129] Mahmut Lıcalı, “HDP’de Dicle’yi İkna Turları”, Cumhuriyet, 16 Eylül 2015, s.7.
[130] Aysel Alp, “HDP Listesinde İki Büyük Sürpriz”, Hürriyet, 19 Eylül 2015, s.24.
[131] Celal BaÅlangıƧ, “Katliamlar AKP’nin PeÅinde Olacak”, Cumhuriyet, 20 Eylül 2015, s.7.
[132] “HDP’de Liste Krizi”, Cumhuriyet, 28 Eylül 2015, s.4.
[133] Namık Durukan, “İttifaklar Partisi: HDP”, Milliyet, 21 Eylül 2015, s.14.
[134] “HDP EÅ Genel BaÅkanı, terƶristlerin cenazesine katılmayan milletvekilleri iƧin parti iƧi disiplin sürecini baÅlatacaklarını aƧıkladı. Buna iliÅkin deÄerlendirmeniz nedir?” sorusuna CumhurbaÅkanı ErdoÄan Åu yanıtı verdi: “ÅaÅırtıcı bir geliÅme deÄil. Bƶylece kendilerini ele vermiÅ oluyorlar. Yeni kampanyalarında, sƶzüm ona, ‘PKK bizden deÄil, biz de PKK’dan deÄiliz’ mesajı vermeye ƧalıÅmıÅlardı. Adeta suçüstü yakalanmıŠdurumdalar. Millet onların bu durumunu elbette nazarı itibara alacaktır. ‘ĆatıÅmasızlık’ diye bir ifadeyle halkı kandırabileceklerini zannediyorlar. İktidarı ve Åahsımı suƧlamaya kalkıyorlar. Milletimizin, 1 Kasım’da demokrasi mekanizmasını ƧalıÅtıracaÄına, ferasetini ortaya koyacaÄına, ülkemiz üzerinde oluÅturmaya ƧalıÅılan karabulutları daÄıtacaÄına inanıyorum.” (Vahap Munyar, “ErdoÄan: AB ile Durum FarklılaÅıyor”, Hürriyet, Hürriyet, 9 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/ab-ile-durum-farklilasiyor-30276767)
[135] Banu Åen, “HDP’ye: Terƶr Ćrgütüyle Selfie Ćekmekten VazgeƧ”, Hürriyet, 9 Ekim 2015, s.16.
[136] Serpil Ćevikcan, “BaÅbakan DavutoÄlu: HDP ‘İnadına BarıŒı Kandil’e Sƶylesin!”, Milliyet, 4 Ekim 2015, s.18.
[137] “TürkeÅ’ten HDP İƧin Sert Sƶzler”, Milliyet, 12 Ekim 2015… http://www.milliyet.com.tr/turkes-ten-hdp-icin-sertsozler/siyaset/detay/2130588/default.htm
[138] “Kürt KardeÅlerimiz de PKK Zulmü Bitsin İstiyor”, Milliyet, 1 Ekim 2015, s.18.
[139] “AKP Milletvekili Hüseyin Kocabıyık: HDP’ye Oy Veren Åerefsizler...”, Radikal, 16 AÄustos 2015… http://www.radikal.com.tr/politika/akp_milletvekili_huseyin_kocabiyik_hdp_ye_oy_veren_serefsizler-1416239
[140] “AkdoÄan: Bƶlge Halkının HDP’ye Oy Vermesi Ćƶzüm Sürecini Bitirdi”, 27 AÄustos 2015… http://www.imctv.com.tr/akdogan-bolge-halkinin-hdpye-oy-vermesi-cozum-surecini-bitirdi/
[141] “Hükümet kanadınca PKK’nin ateÅkes kararına yƶnelik YalƧın AkdoÄan tarafından telaffuz edilen ’karnımız tok’ ifadesi bu ƧerƧevede de anlam kazanıyor. AteÅin kesilmesi deÄil, yanmaya devam etmesi istenmekte sanki… Åimdi geldikleri ’ƶlümüne iktidar’, ne pahasına olursa olsun ’400’ noktasında kendileri kanla beslenir durumda. O yüzden barıÅa karınlar tok!” (Tayfun Atay, “Evet, BarıÅa Karnımız Tok!”, Cumhuriyet, 11 Ekim 2015, s.20.)
[142] Orhan MiroÄlu, “TuÄrul TürkeÅ’le Aynı Partide...”, Star, 21 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/tugrul-turkesle-ayni-partide/yazi-1057922
[143] Orhan MiroÄlu, “Bu Zulüm Sizin, Hep Sizin Yüzünüzden”, Star, 6 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/bu-zulum-sizin-hep-sizin-yuzunuzden/yazi-1054649
[144] Orhan MiroÄlu, “PKK Silah Bıraksın, Sudan ĆıkmıŠBalıÄa Dƶnersiniz!”, Star, 20 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/pkk-silah-biraksin-sudan-cikmis-baliga-donersiniz/yazi-1057768
[145] İbrahim Kaypakkaya, SeƧme Yazılar, Umut Yay., 2004, s.79-254.
[146] V. İ. Lenin, Ulusların Kaderini Tayin Hakkı, Ćeviren: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1968.
[147] “Kendi kendimi tutsaklaÅtıran aidiyetlerim yok… Dün, AKP’yi ve ErdoÄan’ın demokratik adımlarını kendi ateÅli üslubuyla destekleyen Ahmet Altan’ın, bugün tırmanan antidemokratik otoriterlik, yeni vesayetƧilik, savaÅƧılık, saldırganlık, Kürt sorununda milliyetƧi - güvenlikƧi Ƨƶzümsüzlük karÅısında AKP’yi aynı üslupla eleÅtirmesini; ya da benim AKP’yi eleÅtiren, ErdoÄan’ın tehlikeli gidiÅatına elimden geldiÄince dikkat Ƨekmeye ƧalıÅan yazılarımı ‘Günaydın, aklınız yeni mi baÅınıza geldi’ türünden ezberlerle, ya da iktidar cephesinden, ‘Ne oldu da saldırıya geƧtiniz, yoksa darbeden, askerden, veyasetten mi yanasınız’ salvo ateÅleriyle karÅılayanlar bir an durup düÅünseler... DoÄrudan, iyiden, evrensel deÄerlerden yana taraf mıyım, yoksa sonu gelmez ama’larla kendi takımımın gƶzleri baÄlı taraftarı mıyım? diye sorup kendimize, iƧtenlikli bir vicdan ve ahlĆ¢k muhasebesi yapsak hepimiz...” (Oya Baydar, “… ‘Yetmez Ama Evet’ten ‘Yetti Artık Hayır’a”… http://m.t24.com.tr/yazarlar/oya-baydar/yetmez-ama-evetden-yetti-artik-hayira,5767)
[148] Hakan Güngƶr, “Adalet AÄaoÄlu: Bu Sistemi Lanetliyorum”, Evrensel, 2 Eylül 2015, s.12.
[149] “Orhan Pamuk: KaybettikƧe SeƧim Yapıyorlar”, Cumhuriyet, 12 Eylül 2015, s.4.
[150] Ćƶzüm süreci iƧin 2013 yılında Türkiye’ye gelen ve ErdoÄan ile İbrahim Tatlıses’in arasında barıŠmesajlarıyla destek verip, “Ćƶzüm ve barıŠsüreci bana umut vermiÅti. ‘Nihayet Türkiye büyük sorunlarını hĆ¢llederek huzurlu, demokratik ve ƶzgür bir toplum olacak,’ diye düÅünüyordum,” diyen Kürt sanatƧı Åivan Perwer, bugün sürece güveninin kalmadıÄını, politik kisvelerin arkasındaki ihanetleri gƶrdüÄünü sƶyledi. (Ceren Ćıplak, “Åivan Perwer: ErdoÄan Türkçü Kafalardan Korktu”, Cumhuriyet Sokak, 13 Eylül 2015, s.1.)
[151] Baki Gül, “Ćz Yƶnetim, Tatlı Su Liberalleri ve DireniÅ AhlĆ¢kı!”, Gündem, 7 Eylül 2015, s.11.
[152] Oral ĆalıÅlar, “PKK Åiddeti ve Solda Åiddet Meselesi”, Radikal, 26 Eylül 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/pkk_siddeti_ve_solda_siddet_meselesi-1440163
[153] Oral ĆalıÅlar, “PKK Åiddetine MeÅruiyet Arayanlar...”, Taraf, 22 AÄustos 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/pkk_siddetine_mesruiyet_arayanlar-1419849
[154] Oral ĆalıÅlar, “Ćnce PKK Silahları Susturmalı...”, Radikal, 8 Eylül 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/once_pkk_silahlari_susturmali-1429780
[155] Oral ĆalıÅlar, “Ćcalan Ne DemiÅti, Åimdi Neden Susuyor?”, Radikal, 22 Eylül 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/ocalan_ne_demisti_simdi_neden_susuyor-1438303
[156] Zana FarqĆ®nĆ®, “Tedip, Tehcir, Tenkil, Temsil ve Temdin”, Gündem, 29 AÄustos 2015, s.11.
[157] Ćmit KardaÅ, “Åiddetin Sarmalında!”, 22 AÄustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/siddetin-sarmalinda/
[158] “Åahin alıcı kuÅtur. Acımasızdır. Siyasal terminolojide silaha tapan, savaÅtan ƶte Ƨƶzüm bilmeyen ve aramayanlara denir. Akbaba ƶlümü ƧaÄrıÅtırır çünkü ƶlümle, ƶlülerle beslenir. Siyasal literatürde savaÅtan, savaÅın yıkımlarından, ƶlümlerden beslenen, savaÅtan Ƨıkar saÄlayanlara denir. Bazen silah tüccarıdırlar, bazen ruhları ırkƧı-milliyetƧi yargılarla sakatlanmıŠkara vicdanlılardır. Bazen de iktidarını savaÅa, devletin zorba gücüne ve ƶlümlere yaslanarak sürdürmek isteyenler... Ve güvercinler… BarıÅın kuÅları, her daim tedirgin kuÅlar… Bütün Ć¢lĆ¢metler ortada: Gün Åahinlerin ve akbabaların günü... Tedirgin güvercinler Ƨaresiz, etkisiz. Tozdan dumandan ve ille de kandan sesleri duyulmaz olmuÅ: Mesela Selahattin DemirtaÅ konuÅuyor… Gün Åahinlerin ve akbabaların günü. Güvercinler ƶlümüne tedirgin…” (Aydın Engin, “Åahinler, Akbabalar ve Tedirgin Güvercinler”, Cumhuriyet, 9 Eylül 2015, s.12.)
[159] Can UÄur, “Ćrnek: Teori Olmayınca Tutarlılık Tesadüflere KalmıŠOluyor”, Birgün, 17 AÄustos 2015, s.6.
[160] Hasan OÄuz, “Liberaller HDP’yi PKK’ye KarÅı mı Konumlandırıyor?”, Newroz, Yıl:8, No:271, 28 Eylül 2015, s.4.
[161] V. İ. Lenin, Toplu Eserler Cilt:17.
[162] V. İ. Lenin, Burjuva Demokrasisi ve Proletarya DiktatƶrlüÄü, Ćev: Muzaffer İlhan Erdost, Sol Yay., 1992.
[163] “Kemal KılıƧdaroÄlu: PKK Saray’a Hizmet Ediyor”, Cumhuriyet, 1 Eylül 2015, s.11.
[164] Murat Belge, “Kürt Cephesinde Olanları Anlamlandırmak”, Taraf, 22 AÄustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/kurt-cephesinde-olanlari-anlamlandirmak/
[165] Mücahit Bilici, “Kürdistan’ı Harabeye Ćevirmek”, 22 AÄustos 2015… http://www.taraf.com.tr/yazarlar/kurdistani-harabeye-cevirmek/
[166] http://www.ozgur-gundem.com/haber/142212/kurdistanda-yeni-bir-donem-basliyor
[167] Demir Küçükaydın, “İsyanla Oynanmaz”, 17 AÄustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/isyanla-oynanmaz-109758
[168] YalƧın YusufoÄlu, “Kanlı Ortam Kime Yarıyor?”, Sesonline.net, 12 AÄustos 2015… http://sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?
[169] Bakur’un yƶnetmeni gazeteci ErtuÄrul MavioÄlu’nun, “2013 Newruz’undaki ‘PKK geri Ƨekilmeli’ kararından sonra Kandil’deki PKK yƶneticilerinden Åunu duyduk: ‘Aslında daÄdaki orta kademe Ƨekilmek istemiyor, ama Ćcalan’ın kararına uyulacaktır.’ Belgeselinizde 20’li yaÅlarındaki PKK’liler ‘DaÄdan inmek istemiyoruz’ diyorlar. Nelere tanık oldunuz?” sorusuna verdiÄi yanıt Åƶyledir:
“Ben bununla ilk kez Ƨekilen gruplarla yaptıÄım gƶrüÅmede karÅılaÅtım. Ćukurca tarafından inerek Ƨekiliyorlardı. İlk karÅılaÅtıÄımız gruptan biri Åƶyle demiÅti: ‘Radyodan duyduk ama inanamadık, herhĆ¢lde kontrgerilla oyunudur’ dedik. DiÄeri ‘DinlediÄimiz radyo Kürdistan radyosuydu, herhĆ¢lde doÄrudur dedik, ama Ƨok ÅaÅırdık’ demiÅti. Ćünkü 2012 yılında Devrimci Halk SavaÅı diye tabir ettikleri sürecin iƧine girmiÅler ve 2013 kıŠaylarını savaÅa hazırlık motivasyonu ile geƧirmiÅler. Belgeselde yok ama bir cümle daha sƶyleyeyim. Biri de Åunu sƶyledi: ‘Biz her Newruz’da müthiÅ moral geceleri düzenleriz. CoÅkulu biƧimde eÄleniriz. DaÄa ƧıktıÄımdan beri hayatımda yaÅadıÄım en kƶtü gündü geri Ƨekilme kararı.’ Bununla birlikte Åƶyle düÅünüyorlar: ‘BaÅkan Apo müzakereleri yürüten kiÅi, o sƶylemeseydi asla hiƧbirimiz bƶyle bir yola girmezdik’...” (Selin Ongun, “ErtuÄrul MavioÄlu: DaÄdan İnmek İstemiyoruz Diyorlar”, Cumhuriyet, 20 Nisan 2015, s.17.)
[170] ĆaÄrıcılar: Tarık Akan, Ćstün Akmen, Orhan Aklaya, BarıŠAtay, Enver Aysever, Pelin Batu, Cengiz BektaÅ, Gülsüm Cengiz, Aydın ĆubukƧu, Pakrat Estukyan, Åebnem Korur Fincancı, Mahir GünÅiray, Defne Hamlan, Kadir İnanır, küçük İskender, Mahsun Kırmızıgül, Macit Koper, Jülide Kural, Akif KurtuluÅ, Tamer Levent, Kuvvet LordoÄlu, Ali Nesin, Yılmaz OdabaÅı, İzzettin Ćnder, Aslı Ćngƶren, Can Ćz, Adnan ĆzyalƧıner, Ahmet Say, Fazıl Say, Sennur Sezer, Deniz Türkali, Rıza Türmen, Levent Ćzümcü.
[171] GeƧerken Hikmet Acun’un soru/ uyarılarını aktaralım: “Solun hemen her cenahından Kürtlere ‘silah bırak’ telkiniyle ortalık gark olurken bir yirmi, otuz yıl sonra gelecek kuÅaklar, ‘bizim zamanımız’ı nasıl okuyacak, ne diyecek? AÅikĆ¢r olan bizim zamanımıza tüküreceÄidir.
1) Bilinir ki sƶmürgeci ulus devrimcilerinin gƶrevi kendi devletini teÅhir etmek, onun sƶmürgeci savaÅını boÅa düÅürmek ve sƶmürülen ulusa her türlü desteÄi vermektir. İnceltilmiÅ sosyal Åovenizmini taraflara ‘silah bırak’ ƧaÄrısıyla dolaÅıma sokmak deÄildir. Bu, benim devletime silah sıkma demektir. Devletinden yana olmaktır.
2) HiƧ bir sƶmürgeci ulus devrimcisi, sƶmürülen ulusun direniÅine dil uzatma ve ona ajanda verme hakkına sahip deÄildir.
3) HiƧbir sƶmürgeci ulus devrimcisi Bakur Kürd’üne Rojava’da ki devrimci olanaklara sırtını dƶn ve onun gerisinde bir toplumsal zemine Ƨekil deme hakkına sahip deÄildir. Kürtlerin ƶzerkleÅme eÄilimlerine devletle uzlaŠçaÄrıları yapmak deÄildir. Tersine onların bu devrimci eÄilim ve olanaklarını tamamlayıcı devrimci ƧıkıÅı batı’da da yapabilmektir.
4) Rojava’yı sınır ƶtesi ve Kürtlerin sorunu gƶrüp, ona sırt dƶnmek deÄildir.
5) Memleketin kaÅar liberalleriyle, Kürt tirsikƧılarıyla koro ve koalisyon kurup, üçüncü taraf edasıyla Kürtlerin savaÅından kendini kurtarmak iƧin politik hilelere baÅvurmak deÄildir. Kendi savaÅını buna katmaktır.
Sahi birkaƧ on yıl sonra gelecek kuÅaklar ‘bizim zamanımız’ı nasıl okuyacak?
Mezarlarımıza iÅeyeceklerini ben garanti ederim. Hikmet Acun.” (Hikmet Acun, 10 Eylül 2015, Birlik_hareketi@googlegroups.com)
[172] Oral ĆalıÅlar, “AteÅkes İlan Edilirse...”, Radikal, 10 Ekim 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/ateskes_ilan_edilirse-1448864
[173] Demir Küçükaydın, “PKK’ya AƧık Mektup: PKK DerhĆ¢l Tek Taraflı AteÅkes İlan Etmelidir”, 12 AÄustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/pkkya-acik-mektup-pkk-derhal-tek-tarafli-ateskes-ilan-etmelidir-109353
[174] Demir Küçükaydın, “PKK Ne Yapıyor? Bir Anlamaya ĆalıÅma Denemesi?”, 24 AÄustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/pkk-ne-yapiyor-bir-anlamaya-calisma-denemesi-110427
[175] Demir Küçükaydın, “Herkesin PKK’ya Tek Taraflı AteÅkes ĆaÄrıları Yapması İƧin ĆaÄrı”, 31 AÄustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/herkesin-pkkya-tek-tarafli-ateskes-cagrilari-yapmasi-icin-cagri-111073
[176] “Kandil’den Tek Taraflı AteÅkes mi?”, http://www.xn--yenidenatlm-7zbb.com/kck-es-baskani-bese-hozat-hdp-nin-1-kasim-zaferine-katki-sunmak-icin-tekrar-tarihi-bir-tutum-takinacagiz/767/
[177] “PKK’li Duran Kalkan’dan DemirtaÅ’a: Neyi BaÅardın da ĆaÄrı Yapıyorsun?”, Cumhuriyet, 25 AÄustos 2015… http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/352435/PKK_li_Duran_Kalkan_dan_Demirtas_a__Neyi_basardin_da_cagri_yapiyorsun_.html
[178] “PKK’dan ‘Eylemsizlik’ Kararı”, Hürriyet, 11 Ekim 2015… http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30285375.asp
[179] Rıza Dursun, “Cemil Bayık’tan, DemirtaŒın ‘Amasız Silah Bırak’ ĆaÄrısına Yanıt”, Radikal, 24 AÄustos 2015… http://www.radikal.com.tr/turkiye/cemil_bayiktan_demirtasin_amasiz_silah_birak_cagrisina_yanit-1420674
[180] Evrim AltuÄ, “Ćtienne Balibar: Åiddet HastalıÄı Bizi Ćldürecek”, Cumhuriyet, 21 Temmuz 2015, s.17.
[181] “Kongra-Gel EÅ BaÅkanı Remzi Kartal: KCK Pazar Günü Eylemsizlik İlan Edecek”, 9 Ekim 2015... http://haber.sol.org.tr/turkiye/kongra-gel-es-baskani-remzi-kartal-kck-pazar-gunu-eylemsizlik-ilan-edecek-132289
[182] “Murat Karayılan’dan ‘Ankara’ AƧıklaması”, Milliyet, 12 Ekim 2015… http://www.milliyet.com.tr/murat-karayilan-dan-ankara--gundem-2130672/
[183] “KCK: Eylemsizlik Konumuna Ćekildik”, Milliyet, 11 Ekim 2015… http://www.milliyet.com.tr/kck-eylemsizlik-konumuna-cekildik-gundem-2130052/
[184] Orhan MiroÄlu, “HDP/ PKK Yol Ayrımında”, Star, 28 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/hdppkk-yol-ayriminda/yazi-1059110
[185] Orhan Bursalı, “HDP ile PKK Yol Ayrımında mı?”, Cumhuriyet, 8 Eylül 2015, s.7.
[186] Rewin StĆŖrk, “Vahap CoÅkun: PKK, HDP’nin de Altını Oyuyor”, Bas Haber, No:65, 3-9 AÄustos 2015, s.8-9.
[187] İsmet Berkan, “İki AteÅ Arasında HDP’nin HĆ¢li”, Hürriyet, 11 Eylül 2015, s.6.
[188] Oral ĆalıÅlar, “PKK’nın Alanı GeniÅleyince HDP’ninki Daralıyor...”, Radikal, 15 Eylül 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/pkknin_alani_genisleyince_hdpnin_ki_daraliyor-1434164
[189] Orhan Kemal Cengiz, “PKK Neden Bunları Yapıyor?”, Bugün, 1 Ekim 2015… http://www.bugun.com.tr/pkk-neden-bunlari-yapiyor-yazisi-1854776
[190] Rahim Er, “Militan Psikolojisi”, Türkiye, 4 AÄustos 2015, s.8.
[191] Murat Aksoy, “Boykot HDP’ye Yarar mı?”, Millet, 30 Eylül 2015… http://www.millet.com.tr/boykot-hdpye-yarar-mi-yazisi-1274743
[192] Taha Akyol, “HDP Faktƶrü”, Hürriyet, 6 AÄustos 2015, s.24.
[193] Erdem Gül, “CHP Genel BaÅkanı Kemal KılıƧdaroÄlu: Saray mı Demokrasi mi?”, Cumhuriyet, 5 Ekim 2015, s.6.
[194] Aydın Engin, “Duran Kalkan İƧin Bilgi Notu”, Cumhuriyet, 27 AÄustos 2015, s.12.
[195] Gülse Birsel, “PKK, HDP’nin AÄzını Burnunu Kırıyor”, Hürriyet, 26 AÄustos 2015, s.7.
[196] Mehmet Tezkan, “PKK Aslında HDP’yi Vuruyor”, Milliyet, 4 AÄustos 2015, s.5.
[197] Mehmet Tezkan, “Kürtlerin En Zor Sınavı”, Milliyet, 30 Eylül 2015, s.6.
[198] Mehmet Tezkan, “PKK’nın İstediÄi Tam da Buydu”, Milliyet, 10 Eylül 2015, s.8.
[199] Orhan MiroÄlu, “HDP’yi Kurtarabiliyorsanız PKK’den Kurtarın!”, Star, 6 Ekim 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/hdpyi-kurtarabiliyorsaniz-pkkden-kurtarin/yazi-1060818
[200] Nuray Mert, “… ‘Ćƶzüm Süreci Devam’mıÅ!”, Cumhuriyet, 7 Eylül 2015, s.7.
[201] Demir Küçükaydın, “Bir Kırılma Noktasında Durum Yargılaması”, 7 Eylül 2015.
[202] Komalen JinĆŖn Kürdistan (KJK) Yürütme Konseyi Ćyesi Åafak Aryen, “HDP bir ƶnderlik projesidir,” (Dicle Arya, “Aryen: HDP Bir Ćnderlik Projesidir”, Gündem, 16 Haziran 2015, s.7.) diyor.
[203] Ahmet Hakan, “Sen Ey PKK, Ey Hükümet Ey HDP, Ey Türkiye”, Hürriyet, 11 Eylül 2015, s.4.
[204] Mehmet Tezkan, “HDP Güçlenirse PKK Zayıflar Ama!”, Milliyet, 31 Temmuz 2015, s.6.
[205] Mehmet Tezkan, “PKK Kürtleri HDP’ye Kaptırınca”, Milliyet, 3 Eylül 2015, s.7.
[206] Oral ĆalıÅlar, “HDP, PKK ile BaÄlarını Koparsın mı?”, Radikal, 6 Ekim 2015… http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/hdp_pkk_ile_baglarini_koparsin_mi-1445864
[207] “Selda BaÄcan: HDP Aklını BaÅına Alsın, PKK İle İliÅkisini Kessin”, Hürriyet, 3 Eylül 2015, s.16.
[208] “Barzani Mesajları”, Hürriyet, 28 Temmuz 2015, s.19.
[209] Demir Küçükaydın, “HDP’yi Reorganize Etmek”, 25 AÄustos 2015… http://blog.radikal.com.tr/politika/hdpyi-reorganize-etmek-110516
[210] “Kandil’e Gandi’li Mesaj”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.15.
[211] ĆiÄdem Toker, “HDP’nin Türkiye Ćizgisi KalınlaÅtı”, Cumhuriyet, 3 Ekim 2015, s.16.
[212] Ahmet Hakan, “Kürt Siyasi Hareketi Olarak Åu 3 Åeye Karar Vermemiz Lazım”, Hürriyet, 2 Eylül 2015, s.4.
[213] “PKK ayrı devlet kurma talebinden vazgeƧtiÄini sƶylediÄine gƶre geriye haklar ve ƶzgürlükler talebi kalıyor. Bu noktada bu talebin baÅarılı olabilmesi iƧin ƶncelikle üç koÅulun yerine getirilmesi gerekiyor. Birincisi, devletin, egemen sınıfların ve halkın bu ‘ayrılmak istemiyoruz’ sƶzünün samimiyetine inanması saÄlanmalıdır. İkincisi, haklar ve ƶzgürlükler talebine, ülkedeki genel haklar ve ƶzgürlükler mücadelesi iƧinde bir yer bulunmalıdır. Ćçüncüsü, silahlı mücadeleden müzakere, pazarlık sürecine geƧiÅin dili, araƧları, yolları inÅa edilmelidir.
Kürt hareketi bu koÅulları yerine getirmeyi 1990’lardan bu yana birƧok kez denedi, ama HDP’ye gelene kadar baÅaramadı. HDP’nin ƶnemi, liderliÄinin bu alandaki baÅarısında yatmaktadır. Bu baÅarının HDP ƶncesinde bir askeri ve siyasi tarihsel zemini olduÄu, HDP’nin bir evrimin iƧinde bu noktaya geldiÄi inkĆ¢r edilemez. Bu anlamda, HDP, bir sürecin baÅarısıdır da denebilir.
PKK liderliÄi, hem bu baÅarının diyalektiÄini, hem de bu baÅarının HDP ile ortaya ƧıkardıÄı yeni durumun ƶzelliklerini ya anlamakta ya da bu duruma uyum saÄlamakta zorlanıyor. Bu durumun diyalektiÄi, PKK’nin artık aÅılması gerektiÄine iliÅkindir. Burada, Kürt siyasal hareketi aƧısından bir deÄiÅim, bir sentez ve ‘sıƧrama’ (‘aufhebung’) sƶz konusudur. Bu gerƧekleÅmediÄi takdirde, bir ‘kƶtü sonsuz’, deÄiÅmeden devinmeye devam ederek ‘canavarlaÅma’ olasılıÄı gündeme gelecektir. Burada sorun PKK’nin yok olması deÄil, Kürt siyasi hareketinin dƶnüÅerek geliÅmesidir. Benzer bir duruma ƶrnek olarak, İrlanda tarihine, IRA ve Sinn Fein iliÅkisine bakılabilir.” (Ergin YıldızoÄlu, “HDP Neyi BaÅardı?”, Cumhuriyet, 27 AÄustos 2015, s.8.)
[214] “Murat Karayılan: AteÅkes Anlamlı Ancak Tek Taraflı Olmaz”, Gündem, 5 Eylül 2015, s.8.
[215] “PKK Yürütme Konseyi Ćyesi Murat Karayılan: Saray’ın SavaÅı 400 Vekil İƧin”, Gündem, 18 Eylül 2015, s.11.
[216] AyÅegül DoÄan, “PKK Yürütme Komitesi Ćyesi Murat Karayılan: SüreƧ Eski Formatla Yürümez”, Gündem, 15 Temmuz 2015, s.8.
[217] “Murat Karayılan: Ćzgür Kürdistan’ı Kurma Sürecindeyiz”… http://haber.sol.org.tr/turkiye/murat-karayilan-ozgur-kurdistani-kurma-surecindeyiz-130846
[218] BesĆŖ Hozat, “Yeni SüreƧ, Devrimci Halk SavaÅı Sürecidir”, Gündem, 14 Temmuz 2015, s.9.
[219] “KCK Yürütme Konseyi EÅbaÅkanı BesĆŖ Hozat: Kürdistan’da Yeni Bir Dƶnem BaÅlıyor”, Gündem, 16 AÄustos 2015, s.10.
[220] “KCK EÅbaÅkanı Cemil Bayık: AteÅkes Ćift Taraflı Olur”, Gündem, 25 AÄustos 2015, s.7.
[221] Erdal Er, “Cemil Bayık: Bu Kadar VahÅi Saldırı Varken Silah Bırakılamaz”, Gündem, 13 AÄustos 2015, s.14.
[222] Hüseyin Ali, “Gerilim ve Mücadele DemokratikleÅmenin Kanunudur”, Gündem, 18 Eylül 2015… http://www.ozgur-gundem.com/yazi/134005/gerilim-ve-mucadele-demokratiklesmenin-kanunudur
[223] Selahattin Erdem, “Kürtlerin Ulusal DiriliÅ Devrimi Ćzgürlükle TaƧlanacak”, Demokratik Ulus, 22-29 Eylül 2015, s.1.
[224] “Duran Kalkan: HiƧbir Åey Eskisi Gibi Olmaz”, Gündem, 12 AÄustos 2015, s.6.
[225] “PKK Yürütme Komitesi Ćyesi Duran Kalkan: AKP’nin SavaÅ Oyununa Katılmayın”, Gündem, 26 AÄustos 2015, s.8.
[226] “KCK Yürütme Komitesi Ćyesi Sabri Ok: Bütün Halkımız AyaÄa Kalkmalıdır”, Gündem, 11 Eylül 2015, s.12.
[227] BiÅar Brusk, “KCK Yürütme Konseyi Ćyesi Sabri Ok: Daha Ƨok FarqĆ®n, Gimgim, Gever, Gezi...”, Gündem, 29 AÄustos 2015, s.6.
[228] Muzaffer Ayata, “DireniÅ ve MeÅru Savunma VazgeƧilmezdir”, Gündem, 12 Eylül 2015, s.11.
[229] “DiriliÅ GerƧekleÅti, Sıra Ćzgürlükte”, Demokratik Ulus, 22-29 Eylül 2015, s.1.
[230] Hikmet Acun yine soruyor: “Rojava’dan sonra bir barıŠmümkün müdür? Bu soru Türkiye’de her cepheden kendi meÅrebince dillendirilen ‘barıÅma’nın bƶlenidir.
Rojava’dan sonra barıŠmümkün müdür? İktidarın yapı-sƶküme uÄradıÄı, parƧalandıÄı, komün deneyimini yokladıÄı, baÅka bir toplumsal tahayyülün tarihe girdiÄi ve kendi zamansallıÄını inÅa ettiÄi ‘yeni dünya’ giderek kendi alternatifini üretirken, Bakur Kürd’ünü bundan azade ve ‘Misak-ı Milli iƧinde’ kapatma olarak gƶrmek mümkün mü?
Rojava’nın ‘ileri zamanı’nın gerisine düÅmüŠbir Bakur ƶne sürmek mümkün mü? Sol ve entelijensiya bu soruya cevap ve tutum üretmekle mükelleftir.
Rojava’dan sonra Bakur Kürd’ünün devletin büyük kapatmasına boyun eÄmesi mümkün müdür? Bu soruların cevabı solcu- sosyalist iddiaları tutarlıysa Marksist olduÄunu iddia edenleri bekliyor. Buyurun!” (Hikmet Acun, 8 Eylül 2015, Birlik_hareketi@googlegroups.com)
[231] Murat Ćakır, “Biline: Bedelsiz BarıŠOlmaz”, Gündem, 29 AÄustos 2015, s.13.
[232] Muharrem DemirdaÅ, “Åimdi Haberler…”, 29 AÄustos 2015… http://gezite.org/simdi-haberler/
[233] “Tayyip bey’e saygım sonsuz” vurgusuyla ekliyor Yavuz Bingƶl, “Bu ülkede 30 yıla yakındır müzik yapıyorum. Binin üzerinde konser verdim. BarıÅın ve kardeÅliÄin altını ƧizmediÄim tek konserim yoktur... 90’lı yılların karanlık günlerinde sokak ortalarında faili meƧhuller varken gazeteler bombalanırken, Sapanca - Adapazarı - İstanbul üçgeninde insanlar infaz edilirken, milyon dolarlarla bazı gazetelerde genel yayın yƶnetmenliÄi yapanlar, Kürt sorunuyla ilgili tek satır yazmazken alanlardaydım ve barıŠadına onlarca konser verdim. Hatta Samsun konserindeki konuÅmam nedeniyle DGM’de yargılandım. bugün bu arkadaÅlar marjinal kanallarda solcu olarak geƧiniyorsa ben de Fidel Castro’yum.” (“Yavuz Bingƶl: Onlar Solcuysa Ben Castro’yum”, Radikal, 29 AÄustos 2015… http://www.radikal.com.tr/kultur/yavuz_bingol_onlar_solcuysa_ben_castroyum-1424112)
[234] “Bir 68’li olarak bütün protesto yürüyüÅlerinde haykırdıÄımız ‘YaÅasın halkların kardeÅliÄi!’ sloganı, gƶrdüklerimden, duyduklarımdan sonra bana yetersiz gelmeye baÅladı… Bu sloganı deÄiÅtirmemiz, ‘YaÅasın halkların eÅitliÄi’ dememiz gerekiyor.” (IÅıl Ćzgentürk, “KardeÅ DeÄil EÅitiz!”, Cumhuriyet, 7 Ekim 2015, s.7.)
[235] V. İ. Lenin’in, “MilliyetƧilik egemen sınıfa ƶzgü bir hastalıktır. Ezilen ulus tabiatına gƶre devrimcidir,” saptamasını bir kez daha anımsatarak, ‘The Economist’de yayınlanan “Ćzyƶnetim Hayalleri - Ćzerklik PeÅindeki Kürtlerin Kendilerinden Destek İsteyen Hükümetle Dansı” baÅlıklı yazıda, KobanĆŖ sonrası pek Ƨok Kürt’ün artık TBMM’nin parƧası olmak istemediÄine dair izlenimler aktarıldı: “Dicle Nehri’nin kıyısında eski bir Kürt yerleÅimi olan Cizre’de bir aile, sınırın diÄer tarafındaki KobanĆŖ’de IÅİD militanlarına karÅı savaÅırken ƶlen 20 yaÅındaki oÄulları Muhammed’in yasını tutuyor. Muhammed, Kürt güçlerin KobanĆŖ’de 26 Ocak 2015’de zaferlerini ilan etmesinden kısa süre sonra ƶldürüldü. BaÅsaÄlıÄına gelen Molla Kasım adlı imam, ‘Cizre KobanĆŖ’de 17 Åehit verdi’ diyor. IÅİD’e karÅı savaÅ, Pan-Kürt hissiyatı canlandırdı ve efsanevi Kürt Emiri Bedir Han’ın XIX. yüzyılın baÅlarında Osmanlı’ya karÅı ayaklandıÄı Cizre’de uzun zamandır devam eden isyankĆ¢rlıÄı alevlendirdi. Muhammed’in annesi Selma, ‘Cizre bizim, KobanĆŖ bizim, her ikisi iƧin de savaÅmak zorundayız’ diyor. ‘Muhammed’in polis aracına taÅ atmaktan bir yıl hapis yattıÄında 14 yaÅında olduÄunu aktaran annesi, ‘Ondan sonra PKK’ye katılmaya karar verdi,’ diye ekliyor.” (“Kürtlerin BirƧoÄu Meclis’in ParƧası Olmak İstemiyor”, Cumhuriyet, 14 Åubat 2015, s.4.)
[236] Cemil Bayık ‘Azadiya Welat’daki kƶÅe yazısında, 6-7 Ekim olaylarında AKP’yi yıkacakken hükümetin Abdullah Ćcalan’dan yardım istediÄini ve Ćcalan’ın buna engel olduÄunu ifade edip, “Kürt halkının ƶfkesi karÅısında Tayyip ErdoÄan ve AKP hükümetinin dizleri titremiÅtir... İmralı’ya gitmiÅler, Ćnder Apo’ya bu eylemleri durdurması iƧin ricada bulunmuÅlardır. Bu baÅvurular sonucu Ćnder Apo bir mesaj yayınlamıÅ; Kürt Ćzgürlük Hareketi’ne haber gƶndermiÅ, 6-7-8 Ekim KobanĆŖ direniÅiyle dayanıÅma serhildanları bƶyle durdurulmuÅtur. Yoksa Kürt halkı ƶldürülen onlarca gencin intikamını alacak biƧimde serhildanı büyütecek ve AKP iktidarını yerle bir edecekti,” (“Cemil Bayık’tan Türkiye’de Olay Yaratacak AƧıklama”, 9 Ekim 2015... http://www.durus24.com/haber/663/cemil-bayiktan-turkiyede-olay-yaratacak-aciklama) dedi!
Yorum Ekle