$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR![*]

SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER “Li vir aştĆ® dinivĆ®sĆ®ne!” [1] Sivas’ta yakılan BehƧet Aysan’ın, “Yok başka cehennem/ yaşıyorsunuz işte,”...




SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

“Li vir aştĆ® dinivĆ®sĆ®ne!”[1]

Sivas’ta yakılan BehƧet Aysan’ın, “Yok başka cehennem/ yaşıyorsunuz işte,” diye betimlediği coğrafya(mız)da gerƧeklerden sƶz etmek, insana ister istemez F. Nietzsche’nin, “Ben bu kulaklara gƶre bir ağız değilim,” sƶzünü anımsatır.
O hĆ¢lde turnusollerle dolu tarih(imiz)in güncel yarası Cizre meselesini irdelerken; Nietzsche’nin uyarısını bir an dahi “es” geƧmeden; OruƧ Aruoba’nın, “İnsanca ƶzlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır; insanca ƶzlemler, değil”;[2] Yaşar Kemal’in, “İnsan, evrende gƶvdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar”; Can Yücel’in, “O Ƨocuklar, o yapraklar,/ o şarabi eşkiyalar/ onlar da olmasalar/ benim gayrı kimim var?” saptamalarını da aktarmamazlık etmeyelim…
Kuşku yok: İnsanların ekmek almak için dahi sokağa çıkamadığı, elinde beyaz bayrakla evden dışarı çıkan kadınlara ateş açıldığı, küçücük çocukların keskin nişancılar tarafından babasının kucağında vurulduğu Cizre bir turnusol oldu.
Buna ihtiyaç da yoktu gerçi! Ama bir kez daha milliyetçi, İslâmcı tayfanın nasıl da ortalığa kan ve irin bulaştırdığını bir kez daha görmüş olduk. Cizre yanıp yıkılırken -kıvırta kıvırta- bir şeyler geveliyorlardı.
“Ama”sız bir tek cümle kuramamaları, ne olduklarını yeterince net sergiliyordu! Kolay mı, onlar yakmaktan yıkmaktan, kan dƶkmekten başka bir şey bilmeyen yaratıklar, medyada ve heryerdeki tetikƧilerdi…
“Cizre iƧin sƶylenmedik bir şey; haykırılmadık gerƧek kalmasın!” iƧtenliğiyle kaleme alacaklarımızı bu konuda “Ama”sız tek cümle kuramayanlardan “Oh olsun” diyenlere uzanan yelpazedeki “insan(cık)”lar beğenmeyecek beğenmesine de; bu umurumuzda değil; hiƧ de olmadı!
Ve nihayet egemenlerin yine ve yeniden kaybettiği, kaybedeceği bir savaş olarak Cizre bizim, yani bu satırları kaleme alan -komünist geleneğin takipƧilerinden- iki sıradan insan iƧin, Naziler karşısında direnen Varşova Yahudi gettosu, Stalingrad veya Frankistler karşısında Madrid’i savunanlar ya da Filistin’in Gazze’siyle aynıdır; bu hĆ¢liyle de hepimize, tüm insanlığa insan olmak ve kalmak gerƧeğini bir kez daha hatırlatmaktadır!

CİZRE NERESİDİR, NEDİR?

Bugün Mağduristan’ın başkentidir -bir zamanlar alimler ocağı olan- Cizre...
Doğusunda Nusaybin, batısında Silopi, kuzeyinde Şırnak’la Ƨevrili Cizre Ƨok sıcak bir yeridir. Şırnak’ın en büyük ve bir o kadar gelişmiş ilƧesi olup, nüfusu Şırnak’tan büyüktür. Dicle Nehri bu ilƧeyi ikiye ayırır.
Vakti zamanında saldırılara karşı, Dicle Nehri’nin suyu şehrin Ƨevresindeki hendeklere akıtılarak savunma yapıldığından, kent bir ada hĆ¢line gelirdi. Bu nedenledir ki kente, “ada” anlamına gelen “cezire” denmiş; Cizre adı, cezire sƶzcüğünün bugün aldığı biƧimdir...
Tarih boyunca herkesin ele geƧirmek iƧin uğraştığı, Babil, Arap, Asur, Med, Pers, Selevkos, Sasani, Emeviler, Abbasiler, SelƧuklular gibi Ƨeşitli emir ve şeyhlikler ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından yƶnetilmiş Cizre, bir yanda Gabar, ƶte yanda Cudi’ye bakar.
İnanışa gƶre tufanın ardından, Nuh Peygamber’in sular Ƨekildikten sonra karaya ayağını basıp, ikinci evini yaptığı yerdir. Mezopotamya’nın en eski yerleşim birimlerinden olan Cizre Ehmede Xane’nin, İsmail Ebulis’in, Bedirxanlıların kentidir.
Tor Kapısı mevkisinde yer alan “kesikbaş hazretleri türbesi” ve şifa hikĆ¢yesiyle de anılan Cizre’de Mem-u Zin türbesinin yanında, Nuh Peygamber’e mal edilen bir sandukanın olduğu türbe bulunmaktadır; ilk robotu yaptığı kabul edilen El CezerĆ®’nin türbesi de buradadır. Bunun hemen yanında, Cizre beyliği dƶneminden kalan kırmızı medrese bulunmaktadır. 
Ƈok eskilere dayanan tarihiyle, dünyanın en eski kalelerinden birine sahiptir. Her yeri tarihtir. Guti imparatorluğunun eski başkentidir.
Tarihte ‘Bazibda’, ‘Bakarda’, ‘Bakarda Karday’, ‘Cezire’, ‘Ceziret-ül İbni Ɩmer’ ve yƶre halkı tarafından ‘Cizir’ olarak anılagelmiştir; Doğu Roma dƶneminde ‘Dazebda’ adını taşıyan Cizre, burayı fetheden Hz. Ɩmer tarafından “Ceziretül İbni Ɩmer” olarak adlandırılmıştır; bugünkü adı bundan türemiştir.
Bütün tarihĆ® ve kültürel zenginliğiyle, yani dünyada robotun ilk icat edildiği, aşk destanlarıyla ünlü, tasavvuf ve medeniyetin merkezi ve simgesiyken Cizre XXI. yüzyılın başında Kenan Evren’e rahmet okutturacak uygulamalarla hukukun rafa kaldırıldığı; insanların salt kentte yaşayan bir vatandaş oldukları iƧin devletin saldırısına uğradıkları ve bunun meşru gƶrüldüğü; “düzeni sağlamak” adına yasaların Ƨiğnendiği; Penguen medyasının gƶrmezden gelip, “terƶrist” ilan edilen bebeklerin ƶlüme terk edildiği bir kent olup Ƨıkmıştır!
Devlet katliamının olağanlaştığı ve halkın devlet terƶründen bıktığı kentte, akrepler, TOMA’lar, sivil polisler -eylem olsun olmasın!- her gün Ƨarşıda, mahallelerde tur atar. Akrepler Ƨocukların attığı Ƨakıl taşlarını bahane ederek bütün mahalleyi gaza boğar. Polis evlere gaz bombası atıp Mehmet Uytun’ları ƶldürür. Ƈoğunluğun, neredeyse her ailenin bir yakını ya faili meƧhul kurbanıdır; ya dağda ƶlmüştür ya da zindandadır. Ancak, baskılarla boyun eğecek bir halk değildir Cizreliler…
Murathan Mungan’ın, “Ƈoğunuz bildiği gibi bu topraklarda her inkĆ¢rın ardında yakın ya da uzak tarihli toplu mezarlar yatar,” sƶzüyle betimlenmesi mümkün olan Cizre, delik deşiktir; yakılmış yıkılmıştır. (Polis araƧlarının plakasız dolaştığı kentteki emniyet müdürü Hrant Dink cinayeti soruşturmasında “şüpheli” olarak ifade veren Ercan Demir’di…)
Hemen herkese Dersim (“Tunceli”) miydi? dedirten Cizre; bir yanıyla Gazze, bir yanıyla Kerbela, bir yanıyla Srebrenitsa’dır (kim bilir Kosova mı desek oraya?); ve de Belfast’tır…
Bizim neslin Dersim’i olarak anılması mümkün olan Cizre devlet güçlerince koca bir hapishaneye dƶnüştürülmüştür; erzaksız, susuz, hastalarını hastaneye gƶtüremeyen, ƶlülerini evde saklamak zorunda kalan!
Bu özellikleriyle bir vicdan turnusolüdür; vicdan(lar)ın sınavıdır Cizre...
Ya da günümüz dünyasında insanlığın öldüğü sayısız yerden birisidir! Kolay mı? Zulüm altındaydı Cizre: Ambargo, abluka, keskin nişancılar, havan saldırıları, kan ve ateş...
Veya üzerinde devletin kent savaşı tatbikatı yaptığı direniş mekĆ¢nıdır; ƶzsavunmadır; siyasal ve sosyolojik gerƧekler iƧeren “ulusal” bir çığlıktır!
Yapılanların, söylenenlerin, yazılanların asla unutulmayacağı; öldürülen çocukların, katillerin kâbusu olacağı hakikâtin ta kendisidir!

OLANLARLA CİZRE’NİN HƂLİ

Cizre, egemen şiddettin, linƧ saldırılarının cinnet boyutuna vardığı; sokağa Ƨıkma yasağı, saldırganlığı ve ablukasıyla bir yangın yeriydi; kelimenin tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanmıştı; Cizre’ye düşen mermiler, top obüslerinin hedefinde en Ƨok, siviller vardı; ve de Ƨocuklar…
Cizre’deki uygulama askeri mantık olarak İsrail’in Gazze’de yaptıklarına benziyor; itirazı olan var mı? Ama ƶyle gƶrünüyor ki Cizre son değil; Michel Foucault’nun, “İktidar, ƶncelikle boyun eğdirilmiş bedenler yaratmayı amaƧlar,” diye tanımladığı devletin, Cizre sonrasında ƶnünde engel gƶrdükleri başkaları var. Toplumsal muhalefet var. AlevĆ®ler, solcular liberaller, ateistler, sosyalistler var.
Coğrafyamızın iƧine girdiği savaş sarmalını halka karşı devlet terƶrünü artırarak ve faşist Ƨeteleri devreye sokarak Ƨƶzmeye Ƨalışmak, AKP’nin gücünün değil, Ƨaresizliğinin ilanıdır. İktidarın bu Ƨabaları yalnızca halka karşı işlediği suƧların Ƨoğalmasına, dolayısıyla verecekleri hesabın kabarmasına neden olur. Cizre’de AKP bir bataklığa saplanmıştır ve bu bataklığı kanla kurutmak yalnızca miadını doldurmuş diktatƶrlerin projesi olabilir.
Kolay mı? Cizre’ye saldıran zihniyet, yoga merkezlerinde misyonerlik yapılmasın diye, Buda heykeli ve müziğini bile yasakladı!
Birbirlerine ve ƶlülerine sarılarak hayata tutunan Cizre’de, savaş hĆ¢linde bile başvurulmaması gereken ağır hak ihlĆ¢lleri yaşanmıştır. Su, ekmek ve elektrik yoktu Cizre’de...
Ƈocukların katlinin meşrulaştırıldığı coğrafya; AKP devletinin yok etmeye Ƨalıştığı ilƧeydi. 
Olağanüstü hâl veya sıkıyönetim hâlinde uygulanan sokağa çıkma yasağı sıradan bir uygulamaymış gibi sergilendi!
Siyasal iktidar olağanüstü hâl rejimini olağan bir rejimmiş gibi sunup, kendi hukukunu ihlâl etti; gözlerimizin içine baka baka!
Ve nihayet verili durum Türkiye’deki siyasal iktidarın totaliterleşmenin hangi boyuta ulaştığını gƶstermektedir!
Ahmet Ümit’in ifadesiyle, “IrkƧı, dinci, cinsiyetƧi olması fark etmez, faşizm, nefretin ƶrgütlenmiş hĆ¢lidir”; ve “Kürt halkı, Cizre’de yaşananları unutmaz,”[3] notuyla eklemektedir Ergun Babahan, “6-7 Eylül olaylarının Kürt versiyonu devrede… 6-7 Eylül olayları hakkında yıllar sonra gazeteci Fatih Güllapoğlu’na konuşan emekli general Sabri Yirmibeşoğlu, ‘6-7 Eylül de bir Ɩzel Harp işidir. Muhteşem bir ƶrgütlenmeydi. Amacına da ulaştı’ demişti. Bugün benzer saldırıların Kürt yurttaşlara karşı gerƧekleştiğini gƶrüyoruz”![4]
Bu kadarla sınırlı değil; Cizre ilƧesi, 100 yıl ƶnce de, 1915’in benzer büyük acılarına sahne olmuştu. Raymond Kevorkian’ın ‘Ermeni Soykırımı’ yapıtında[5] işaret ettiği gibi, 1915 Ermeni Soykırımı süreci başladığında en ağır darbeyi alan yerlerden biri Diyarbakır Vilayeti’ne bağlı, Mardin Sancağı iƧinde yer alan Cizre’ydi. Patrikhane’nin yaptığı nüfus sayımına gƶre 12 yerleşimde 4 bin 281 Ermeni yaşadığı Cizre, Mardin sancağının en yoğun Ermeni nüfusuna sahipti. 2.716 Ermeni’nin yanı sıra Hıristiyan olmakla birlikte Kürtleşmiş 1565 gƶƧebe Ermeni de bƶlgede bulunuyordu.
İttihat ve Terakki mebusu olan PirinƧƧizade Feyzi’nin Kürt aşiretlerine “dini vecibe”lerini hatırlatarak kƶylüleri kışkırttığı gƶrgü tanıkları tarafından ifade edilirken, bƶlgede yükselen bir slogan da anımsanıyordu: “Ey Allah’ım Ƨocukları yetim kalsın, karıları dul kalsın ve malları Müslümanlara kalsın!”[6]
Acıları Ƨok eski olan Cizre’nin bugününde, 12 Eylül mevcut sistem ile sürüyor ve yakılan/ yıkılan evler, anadilini konuştuğu iƧin ƶldürülenler, Mustafa Kemal büstü ƶptürülenlerle somutlanıyordu…
Kim ne derse desin: Cizre’de olup da bitmeyeni kƶtülüğün sıradanlığı ile aƧıklayabiliriz! (“Delilik, aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuƧ beklemektir,” diye boşuna dememişler…)
Burada bir parantez aƧalım: Teorik olarak “devlet vatandaşına zulmetmez”(miş), “devlet sivilleri ƶldürmez”(miş), “devlet suƧ işlemez”(miş), “devlet bireyin işlediği suƧları suƧluların ailelerine, Ƨoluk Ƨocuklarına mal etmez”(miş), “devlet şahısların malına mülküne gƶz dikmez”(miş), “devlet savaşta bile hukuksuzluk yapmaz”(mış) yalanlarının yerle yeksan olduğu ve Levent Gƶk’ün dahi, “Cizre’de neler olup bittiğini bilemiyoruz. Ɩğrenmek istiyoruz, öğrenemiyoruz. Çünkü Cizre’de elektrik yok, internet bağlantısı yok, haberleşme yok,”[7] dediği Cizre’de uygulanan, kitlesel ev hapsidir. Sokağa Ƨıkma yasağı dediğin, darbe dƶneminde dahi günün belirli saatlerinde uygulanırdı. Ama bunun beteri gƶrüldü/ yaşandı Cizre’de…
Bu kadar da değil; artısı da var: Coğrafyamız nice darbeler, OHAL koşulları gƶrdü ama bir şehrin devlet tarafından günlerce ablukaya alınışına, doğu/ güneydoğudaki (yani Kürt illerindeki) bir şehrin otobüs firmalarının ülkenin batısına bir gün boyunca seyahat edememesine tanık olmadı.
Günlerce ateş altındaki Cizre’de silah sesleri hiƧ kesilmedi, ana caddeler zırhlı araƧlarca işgal edildi. Yaralıların tedavisine, ƶlülerin de gƶmülmesine izin verilmedi. Sokağa Ƨıkma yasağına hazırlıksız yakalanan vatandaşın evindeki erzak bitmesine rağmen, ekmek dahi alamadı. Yurttaşlar kendi evinde dahi güvende değildi; zira her hayat belirtisine kurşun sıkılarak karşılık veriliyordu. Hastaneler abluka altındaydı, erişim yoktu, hastalar ƶlüme terk edilmişti. GSM şirketleri daha ƶnce Kürt illerindeki operasyonlarda olduğu üzere yine hizmet kısıtlamasına gitti.
Ƈok sayıda tank, panzer, top ve zırhlı araƧla binlerce polis, asker ve ƶzel harekĆ¢t timlerinin sevk edilip, konuşlandıkları ve kelimenin tam anlamıyla düşman hukuku uygulanan Cizre’de feci olaylar yaşandı.
İsrail’in Filistin’lilere uyguladığı ambargoya benzer baskı, tehdit ve saldırılar sƶz konusuydu. Oysa savaşın bile kuralları vardı/ olmalıydı; ƶlüler gƶmülür, kadınlara, Ƨocuklara saldırılmazdı.
Cizre, kaƧ-AK saray ve AKP’nin ƶzel olarak gƶrevlendirdiği kolluk güçlerince abluka altına alınarak, hakikĆ¢tin taammüden katledildiği icraatıyla “düşman hukuku” uygulamasının ucube bir ƶrneğini teşkil etti.
Evet, Başbakan Davutoğlu “Cizre’de ƶlen sivil yoktur” dese de Ƨocukların serƧe gibi avlandığı ilƧede günler süren bir vahşet yaşandı; ancak Kürt halkı AKP despotizmi, faşist uygulamaları karşısında diz Ƨƶkmedi. Direniş yeni evresiyle karşımıza dikildi.
Ve kimsenin inkĆ¢r edemeyeceği üzere, Dante’nin tasvirindeki, “Cehennemin en dibi”ni andıran Cizre’deki ƶlümlerden devlet sorumluydu, asli suƧ devlete ve ona hĆ¢kim olan iktidara ve ona güdümlü pasif iktidara (muhalefete) aitti.
Boyun eğmemek, teslim olmamaktı Cizre ve bu hĆ¢liyle de Malcolm X’in, “Zulüm kısmak istediği sesi nĆ¢ra yapar. Ve bazı ƶlüler, yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur,” saptamasını doğruluyordu.

ONLARIN MEDYASI VE DƖRT CİZRE HABERİ

Cizre yolunda polisin, devletin bakanına geƧit vermediği ve “olağanüstü savaş hĆ¢li”nin yaşandığı kentte olanlar ana akım medyada sansürlenirken; Gezi/ Haziran’da “hiƧbir şey televizyonda anlatıldığı gibi değil” diye haykıran(lar); iş Cizre olunca, “İsyan edersen devletin sopasını yersin,” diyorlar; bu iki yüzlülük karşısında ağzımız aƧık kalıyor gerƧekten!
Bu zulüm de, onların medyasının ikiyüzlülüğü de tarihe geçecek; insanlıktan çıkanların tarihine bir utanç notu daha düşülecek; aşağıdaki asla unutulmayacak haberlerle!
Birinci haber!
“Cudi mahallesi aşkın sokakta yaşayan 8 Ƨocuk annesi Maşallah Edin, resmi nikahı olmayan gelini Zeynep Taşkın ve 11 aylık torunu Berxwedan ile beraber, Habur sınır kapısında bekletilen eşi ile konuşabilmek iƧin sabit telefonun bulunduğu komşularının evine gitti. Gece saat 22.00 sıralarında telefonla konuştuktan sonra evlerine dƶnmek üzere sokağa Ƨıkan aile keskin nişancıların hedefi oldu.
Vücuduna isabet eden kurşunla yaşamını yitiren Zeynep Taşkın, kucağındaki bebeği ile yere yığıldı. Katledilen gelinini ve seken kurşun şarapnellerinin ayağına isabet ettiği torununu komşusunun bahçesine çekmeye çalışan kayınvalidesi Maşallah Edin de keskin nişancılarca vurularak katledildi.
Can veren kayınvalide ve gelini ile yaralanan bebeği sokaktan kurtarmaya çalışan Ayşe Edin ile Ekrem Dayan isimli yakınları da keskin nişancılarca vurularak yaralandı.
Sait Nayıcı isimli 16 yaşındaki çocuk ise, kasaphane civarında yine keskin nişancıların hedefi olarak, can verdi.
Yine Nur mahallesinde, İdil caddesi’ne yakın bir sokakta bulunan Eşref Edin, zırhlı araƧtan sıkılan kurşunla yaşamını yitirdi.”[8]
İkinci haber!
“Şırnak’ın Cizre ilƧesinde 8. gününe giren sokağa Ƨıkma yasağında 12 Eylül 2015 gecesi keskin nişancılar tarafından vurulan 14 yaşındaki Bünyamin İzci hastahaneye gƶtürülemediği iƧin hayatını kaybetti.
12 Eylül 2015 gecesi Selman Ağar adındaki 10 yaşında bir Ƨocuk keskin nişancılar tarafından vurulmuş ve güçlükle hastaneye gƶtürülen Ağar’ın hastanede hayatını kaybettiği belirtilmişti.”[9]
Üçüncü haber!
Cizreli olan Şırnak Tabip Odası Başkanı Azad Karagƶz, 9 Eylül 2015 gecesi 2 Ƨocuğu ve hamile eşiyle birlikte Cizre’den gizlice kaƧtıklarını sƶyledi. Olaylardan ƶnce buğday hasadı yapıldığını ve insanların buğdayları kaynatıp yediğini sƶyleyen Karagƶz, “İƧecek ve su yok. Olan az miktardaki su da bebeklere iƧiriliyor. İnsanlar susuzluktan kırılmak üzere. Evler arasında dayanışma da sağlanamıyor. Çünkü kimse kimsenin yanına gidip gelemiyor,” dedi. 
“Bir Ƨatışma değil, toplar atılıyor, hiƧbir şey televizyonlarda anlatıldığı gibi değil, sesimizi duyurun” diye isyan eden Karagƶz, 20’nin üzerinde sivil ƶlümün olduğunu kaydetti. Sokağa değil, balkon ve pencereye Ƨıkmanın yasak olduğunu sƶyleyen Karagƶz, “Ben Cizre’de 90’ları yaşadım. Bƶyle bir eziyet gƶrmedim. Bƶyle devam ederse onarılamaz şeyler olacak” diye konuştu.[10]
Dördüncü haber!
Cizre’de ekmek almaya giderken vurulan ve sokağı Ƨıkma yasağı nedeniyle cesedi sabaha kadar sokakta kalan 74 yaşındaki Mehmet Erdoğan’ın geƧimin sağlamak iƧin Ƨƶpten hurda toplayıp 10 liraya sattığı ortaya Ƨıktı. Mehmet Erdoğan, Cizre’de yasak sürerken “Ben yaşlıyım, bana kimse bir şey yapmaz” diyerek evden Ƨıkmıştı.[11]
Bu kadarı bile Cizre’deki terƶrist devlet gerƧeğinin deşifresine yetip artsa bile, devam edelim…

CİZRE’DE TERƖRİST DEVLET GERƇEĞİ

Karl Marx’ın, “Siyasal iktidar denen şey, bir sınıfın bir başka sınıfı ezmek amacıyla ƶrgütlenmiş gücünden başka bir şey değildir”; Max Stirner’in, “Devlet, kendi şiddetine hukuk; bireyinki ne ise suƧ adını verir”; SelƧuk KozağaƧlı’nın, “Hukukun adaletle ilgisi yoktur; hukuk bir yƶnetme aracıdır,” sƶzleriyle betimlenen kapitalist devlet; Başbakan Davutoğlu’nun, “Cizre’de tek bir sivil kayıp yok,”[12] dediği zorba manipülasyondur; Beyaz bayraklarla Cizre’ye yürümeye Ƨalışanlara, polis tarafından gaz bombası atılmasıdır!
Evet egemenler kabul etmese de tarih boyunca en büyük terörist(ler) devlet(ler)dir. Ve T.C. bir istisna değildir!
“Nasıl” mı? Sadece bir haber bile yeter de artar!
“4 Eylül 2015’de sokağa Ƨıkma yasağı ilan ederek Cizre’ye saldırı başlatan Şırnak Valisi Ali İhsan Su’nun İƧişleri Bakanlığı’na gƶnderdiği 2 sayfalık yazıda, ‘kent genelinde artan terƶr ve toplumsal olaylara daha etkili müdahale ve olaylarla daha etkin mücadele edebilmek iƧin emniyetin personel ve araƧ bakımından takviye edilmesine ihtiyaƧ duyulduğunu belirtti’. Valinin istekleri, ‘42 Kobra, 20 silahlı Ejder, 170 Shortlan, 50 TOMA, 20 silahlı/zırhlı kepƧe, 1 helikopter, 3 İHA, 60 zırhlı Ford Ranger, 2 bin polis daha gƶnderin,’ oldu”![13] Bunların hepsi, 140 bin nüfuslu bir ilƧe iƧin!
Vali ve “demokratik” denilen devletinin, bunlarla Cizre’de ne yaptığı sağır sultanın bile bilgisi dahilinde!
Bu noktada V. İ. Lenin’in, ‘Devlet ve Devrim’de “Demokrasi yalnızca biƧimsel eşitlik demektir,”[14] saptamasını asla “es” geƧmeden; iki şeyin daha altını Ƨizmeliyiz:
Birincisi Slavoj Zizek’den: “Kapitalizm, artık kendi demokratik kurallarıyla dahi işleyebilecek durumda değildir.”[15]
İkincisi de Samir Amin’den: “Kapitalizm dünyamızı artık savaş konjonktürü olmadan yƶnetemez durumdadır.”
Sürdürülmez kapitalizmle malĆ»l coğrafyamızda herkes her an terƶrist ilan edilebilir; bu gerƧeği gƶzümüzle gƶrdük. Vatandaş Ali İsmail’in tekmelenerek ƶldürülmesini de, vatandaş Ethem Sarısülük’ün gündüz vakti vurulmasını da sahiplendi bu devlet. Hrant Dink’in katilleri de nasıl korunuyor hep beraber tanık olduk.
Ve onların medyası, İstanbul Kabataş’ta güpegündüz başörtülü bir kadın ile bebeğinin tartaklanıp üzerlerine işendiği yalanını aylarca enjekte etti ve hĆ¢lĆ¢ bu medyanın haberlerine inanmamız bekleniyor!
İnsanlıktan Ƨıkmış ƶzel harekĆ¢tƧıların faşist fantezilerine kurban edilen Cizre, bir Eylül ƶncesi iƧin laboratuvar seƧilmişti; “yeni” Kenan Evren’imiz devreye girip, başkanlığıyla her yeri Cizre’ye Ƨevirme provası yapıyordu; Cizre’nin başına Tansu Ƈiller’li günlerde gelenler tarihin kayıtlayken…
Nihayet ‘CNN Türk’de Diyarbakır Baro Başkanı Tahir ElƧi’nin, “Darbesinde, OHAL dƶneminde bile bƶyle bir sokağa Ƨıkma yasağı olmadı,” dediği Cizre’de bir kez daha gƶrdüğümüz şey, 6-7 Eylül’lerin, Madımak’ların, 1992 Cizre Newroz’unda yaşananların tarih değil, güncel olmaya devam ettiğiydi…
Cizre’de yaşananlar, devletin halkla ilişkilerinde her şeyin eski tas eski hamam olduğunu gƶsterdi bir yanıyla da…
Geçen onlarca yılda hiçbir yapısal ilerlemenin yaşanmadığını...
Hatta yüzlerce yılda: Devletin Yavuz Sultan Selim’in zihniyetiyle yƶnetilmeye devam ettiğini ve kendi dayatmalarına boyun eğmeyenleri süründürmekte tereddüt etmediği…
Adeta küçük bir Saraybosna, bir Gazze ƶrneğiydi Cizre’de yaşananlar…
O hĆ¢lde kesif devlet terƶrüne maruz bırakılan coğrafyada Belediye Başkanı Leyla İmret’in, “Biz buradan Türkiye’ye karşı bir iƧ savaş sürdürüyoruz,” saptaması neden bu kadar abartılıyordu ki?
Hem devlet terƶrü, “Qui non est nobiscum, adversus nos est/ Bizimle olmayan, aleyhimizde demektir,” biƧiminde tanımlama, Cizre’de uygulan da bu değil miydi?
AKP milletvekili ve kalemşörü Orhan Miroğlu’nun bile, “Meselenin insani boyutunu, olmuşsa eğer hak ihlĆ¢llerini elbette konuşabilir ve sorgulayabiliriz,”[16] itirafını dillendirmek zorunda kaldığı; Ergun Babahan’ın, “En korkunƧ terƶr devlet terƶrüdür… Cizre’de sadece devletin gücü gƶsterilmiyor, nankƶrlük yaptığı düşünülen bir halka bedel ƶdetiliyor”;[17] Levent Kƶker’in, “Devletin temel gƶrevinin suƧların fĆ¢illerini yakalayıp yargı ƶnüne Ƨıkarmak olduğunu, bunu yaparken de hukuka bağlı kalması gerektiğini şiddetli bir vurgu ile, üstüne basa basa hatırlatma ihtiyĆ¢cı duyuyorum,”[18] notlarını düştüğü Cizre iƧin tek cümle yetiyor: Ortada devlet terƶr var! On yaşında kız Ƨocuğunun ƶldürülmesinin bir aƧıklaması olamaz/ olamaz! İster hendek kazılsın, ister başka bir şey yapılsın, on yaşında bir kızın ƶldürülmesi kabul edilemez!
Cizre’de bir gün sokağa Ƨıkma yasağı uygulanıp, hastane devlet tarafından kapatılıyorsa, “kamu düzenini koruyoruz” denilemez!
Düşünün ki hafta boyunca evden adımınızı atamıyorsunuz, balkona çıkanlara bile keskin nişancılar ateş ediyor. Ekmek yok, şu yok. Hayat yok. Nerede kamu düzeni?
Bunun aƧıklanabilir hiƧbir tarafı yok! (İstanbul’da bunu yapabilir misiniz?)
Bu bir cinnet hâlidir. Bu cinnet hâlini savunan herkes tedaviliktir.
Bir halkı bƶyle dışla, işyerlerine saldır, ƶlen Ƨocuklarına “iyi olmuş” diye kostaklan...  IMC’ye canlı bağlanan Sibel Yiğitalp’in aktardığı üzere, polislerin sürekli “Bu gece sizin son geceniz” anonsunu geƧtiği Cizre’de; devlet, kendi yasalarını da Ƨiğneyip, aleni olarak -fütursuzca- suƧ işlemiştir…
“Naptı lan size bu devlet?” mi dediniz?!
Cizre! deriz… Ardında da Dersim, Ƈorum, Maraş, Sivas, RoboskĆ®, Reyhanlı vd’leri diye ekleriz!

CİZRE’YE DAİR TEPKİ(SİZLİK)LER VE TAVIR(IMIZ)

Jorge Luis Borges’in, “Diktatƶrlük rejimleri, baskı, biat ve gaddarlık doğurur. Ama en kƶtüsü, aptallığı yaygınlaştırmasıdır,” saptamasına; Wilhelm Reich’ın, “Kitleler aldatılmadı, faşizmi arzuladılar,” sƶzünü eklediğinizde Cizre (ile ulusal mesele) konusundaki tepki(sizlik)leri yerli yerine oturtabilirsiniz.
Kolay mı? “… ‘Hepiniz Ermenisiniz’ çığlıklarıyla Cizre halkına karşı saldırıya geƧen polisler ırkƧı zihniyetlerini ortalığa saƧtılar. Kuşkusuz, memleketin cumhurbaşkanının ‘Afedersiniz Ermeni’ ifadesini sarfettiği bir yerde aşağıdakilerin bu ifadeyi tercüme ederek, durumdan vazife Ƨıkarmaları da doğal oluyor. Aslında sarfedilen bu sƶzler, Cizre’de neler olup bittiğinin de ƶzünü su yüzüne Ƨıkarıyor.
Türk ırkƧı şovenistinin ve onun etrafında dolaşabilenlerin zihnindeki düşman Ermeni’dir, muktedire karşı direnen kim varsa o da Ermeni’dir. Bir ırkƧının ilk işi direnişçinin sünnetli olup olmadığına bakmak olur. Ƈok meraklıdır bu konuda. Ermeni halkını 1915 soykırımıyla Anadolu’dan yok edip, malını mülkünü gaspetmek yeterince tatmin etmemiş olacak ki düşmanı Ermenilikle ƶzdeşleştirir.”[19]
Ayrıca, “Kürtler kardeşimizdir. PKK Ermeni’dir, bu Ermeni dƶllerinin peşinden gitmeyin. Artık uyanın,” diyorlar. Kürt’ün insan olduğunu kabul etmeye başlayanların(?), Ermeni’nin de insan olduğunu öğrenmesi uzun sürecek gibi gƶrünüyor. Tabii daha bunun Yahudi’si, Rum’u falan da varken!
Bu sefer de “pek vatansever”(!) ama askerden kaƧmak iƧin elinden geleni ardına koymayan tiplerin alkışları eşliğinde katliam yapılan Cizrelilerin evi, mahallesi, kenti yıkıldı. Ƈocukluğu, başını yastığa koyup uyuduğu, karnını doyurduğu mekĆ¢ndı orası!
İstanbul, Ankara, İzmir’deki… Karadeniz, Ege, İƧanadolu veya Akdeniz’dekiler; gün boyunca aƧ, susuz, evladının cesediyle camdan bile dışarı bakamadan yaşadın mı hiƧ?
Trafik sıkıştığında saniyede korna Ƨalan; elektrik kesildiğinde buzluktakiler ya bozulursa diyen; kredi aldık bizim oğlan bedelli yapacak diye sevinen; Almanya’daki teyzeme gideceğim vize alamıyorum diye ağlayan; Cizre yapılanlar iƧin ne diyorsunuz?
Bu katliamları alkışlayanlar her zaman ezilmeye mahkĆ»m yaşayacak; “Devletim Ƨok yaşa” diye çığıracak; başkasının kendisiyle eşit haklar istemesine karşı Ƨıkacak; kƶlelikleri sürecek…
Nihayet unutmayın: Devletin sınırsız ve denetlenemeyen gücüne güzellemeler yapanlar; Cizre sizin eserinizdir…
Cizre yanarken suskun kalan yarın konuşsa da hiƧbir bir kıymeti olmayacaktır; susmak cinayete ortaklıktır; kimileri Cizre iƧin küfretmeden konuşmakta (yazışmakta) zorlanıyorlar ki, bunlar da faşistlerdir. Malum, onlar gerƧekle yüzleşince hep küfrederler…
Ƈoğunluğun nefret ettiğini “iddia” ettiği İsrail’in ağzı ve pratiğiyle konuştuğu coğrafyamızda, Cizre, toptan havaya uƧurulsa alkışlayacaklar varken; aynı olaylar Filistin’de olsa ağlayacak olan Rabiacı sizler, ƶlülere kimlik sormayı ne zaman bırakacaksınız da tekrar insan olduğumuz günlere dƶneceğiz? Bugün olmasa ne zaman bu kadarı da artık fazla diyebileceksiniz?
Evet, her zaman bir bahane bulunur, bahane bulmak dünyanın en kolay şeyidir. Ama çözüm değildir!
Her şeyden vazgeƧtik. Ya katledilen bebeler? “Ailesi dikkat etseydi… Sokağa Ƨıkmasalardı… Polise taş atmasalardı… Elinde silah vardı” diyerek bu ayıbı ortadan kaldırabileceğinizi mi zannediyorsunuz?
İrlandalılar karşısında tuzu kuru İngiliz, Filistinli karşısında tuzu kuru İsrailli, siyahlara karşı güney Afrikalı apartheid yanlısı bir beyaz ne sƶylüyorsa ve yazıyorsa; hangi “terƶr edebiyatı”na sarılıyorsa aynısı yapanlar! Bu kadar mı kƶrsünüz? Benzerini Gezi’de, Haziran günlerinde yaşamadık mı? Polis olmadığında gayet barışçıl geƧen eylemler, polisin müdahalesiyle savaşa dƶnmedi mi? 
Sen orayı ablukaya alır, operasyon düzenler, müdahalede bulunursan karşındaki de karşılık verir. İnsanlar evlerinde ƶlümü bekleyemezler, nasıl ki Gezi’dekiler de polise karşı tepkisiz kalıp gaz fişeklerinin kendilerini vurmasını beklemedilerse. Tabi Gezi’de tankla, topla, tüfekle saldırılmadığı iƧin sonuƧları bƶyle olmadı. 
Cizre, Türk(iye’nin) akıl tutulmasının zirvesiyken; insanların ne kadar ikiyüzlü ve duyarsız olduklarını bize gƶsterdi; canımız yandı. Biliriz sƶmürgeci iƧin sƶmürge insanının -canının- bir kıymeti yoktur. Ɩldürülen her sƶmürge insanı mutlaka suƧlu ve bunun aksini iddia etmek de “vatan hainliği”dir; “Bir Ƨıplağı bin zırhlı soyamaz,” diyen Bulgar atasƶzünü doğrulayan 140 bin nüfuslu Cizre’nin onbinlerce Ƨocuğu ya da hepsi yarınlarda nasıl olabilir?
2015 Eylül’ünde bir halka bunları reva gƶrebilmek, 1527’lerde, 1915’lerde, 1938’lerde, 1990’larda yapılanları benimsemek ve sürdürmektir.
Kolay mı?
Elektriği suyu kesilse de; ekmeksiz de kalsa; kafasını kapıdan Ƨıkaran vurulsa da; yaralılar düştükleri yerde kalsa da; sokaklarında “güvenlik” güçlerinin “Sizleri ƶldüreceğiz” anonsları yankılansa da; günlük hayatın donakalsa da; XXI. yüzyılda Kerbela hissi uyandıran; insanların susuzluktan kavrulduğu; hamile, hasta, Ƨoluk Ƨocuk demeden topyekĆ»n devletin tasallutuna maruz kalan; mütedeyyinlerin  “hoşgƶrü dini” olduğu iddia edilen İslĆ¢m kardeşliğine metelik vermediği, suyun Batı tarafında yaşayanların büyük bƶlümünün şom bir “Oh olsun” sevinciyle ellerini ovuşturduğu Cizre, direnmeye devam edecek; bu uğurda yok olması gerekse dahi, direnecek...
Çünkü tarihe not düşüyor Türkiye’nin Filistin’i, ƶlümle yaşamı ayıran Ƨizgiyle…
“Yakın, yıkın, bitirin, ƶldürün, gebertin! Ne mutlu Türk’üm diyene kadar vurun! vs…
Sallamak kolay! Vatan-millet-Sakarya muhabbeti de! Siz askere gitmemek iƧin bedelli yolunu gƶzleyenler…
Gezi/ Haziran günlerinde polis vahşetini gƶrüp/ yaşadıktan sonra ‘Polis ƶlürse üzülmem,’ deyip, ardından da şimdi ‘Askerimiz polisimiz’ diye yırtınan ikiyüzlüler!
Zulme uğrayan, katledilen Kürtler olduğunda başını öte tarafa çevirenler, kafalarını kuma gömenler... Araçlarını, pencerelerini bayraklarla donatanlar...
Hiç bir şeyin artık eskisi gibi ol(a)mayacağını gösteren Cizre bu günleri de atlatır. Ama sizin bu barbarlığınız, ikiyüzlülüğünüz baki kalır, unutulmaz.
Sırf  Cizre’ye bakarak bile, sırtını yasladığı Ƨoğunluktan farklı olanlara, yani Ermenilere, AlevĆ®lere, ve kendisine muhalefet edenlere ne yaptığı gƶrülebilir bu devletin.
Bu bir milattır; dayanmanın/ direnmenin doruğudur; ipleri koparacak noktadır ve zalim devlete karşı direnen halkın yaşadığı “Cizre ƶnce Cizrelilerindir”.
KobanĆŖ’nin kardeşi Cizre halkı susmaz, Kürt halkı da direnmeye devam ederken; Cizre’ye, reva gƶrülenleri, hiƧbir vicdan sahibinin kabullenmesi mümkün değil.
Ancak bugün güçlü silahları ellerinde tutanlar, iktidar sarhoşluğuyla istediği kadar hakikâti gizlemeye çalışsın, gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır.
Biz “Türk” olarak Cizre’deki devlet terƶrünü alkışlayan “Türkleri” anlamıyoruz; anlamak da istemiyoruz. Bu kin ve ƶfkeye “akıl sır” erdiremiyoruz.
Başka insanların geleceğini tayin etme, ona ilişkin tasarruflarda bulunma hakkını kimden alıyorlar?
Hümanist geƧinenlerin, “Ama Kürtler/ama terƶr…” diye başlayan cümlelerini duymak istemiyoruz.
Cizre’de de alnımıza Ƨalınan bu kara lekeyi kabullenemiyoruz.
12 Eylül’ün lanetinden kurtulmak iƧin Ƨabalarken, Cizre’yi “kahramanlık destanı” olarak sunanları affedemiyoruz.
Hiçbir hafıza Cizre kâbusunu unutturamayacak; bu zulmü meşrulaştıramayacak!
İnsan(lığım)ızı çürüten nefretten; kalb(imiz)i kurutan öfkeden; habis ırkçılık ayıbından (ki bu söz çok hafif kalır) nasıl kurtulacağız?
Cizre utancı hepimizin ruhuna işledi.
Bunun hesabı verilmeli.
Birileri/ veya bir şeyler coğrafyamıza utanmayı öğretmeli. Utanç/ utanmak zorunlu ders hâline getirilmeli. Bu utancı kimse unutamaz. Kan hepimizin eline bulaştı.
Bu koordinatlarda; “Clausewitz demişti yanlış anımsamıyorsam: ‘Savaş politikanın başka araƧlarla devamından başka bir şey değildir.’ Bu soğuk analiz Ƨıldırtıyor beni, hem zamanın ƶtesinden Clausewitz’e, hem başımıza bu belayı saranlara, hem de televizyonlarda savaş çığırtkanlığı yapanlara haykırmak istiyorum: ‘Savaş ƶrgütlü cinayettir. Nokta.’ Savaştan ƶnce Ƨocuklar ƶlmez, savaşla birlikte Ƨocuklar ƶlmeye başlar. Nokta. Politika yapacaksanız yapın, bunu başka araƧlarla devam ettirmeyin, yeter artık!”[20] türünden soyut hümanizm(ler)e; “Şunu kafanıza sokun: Şiddet daha dün başlamış bir şey olsaydı, baskı ve sƶmürü yeryüzünde hiƧ var olmamış olsaydı, belki de sergilediğiniz şiddetsizlik Ƨatışmayı yatıştırabilirdi. Ama tüm rejim, hatta sizin şiddet karşıtı gƶrüşleriniz bile bin yıllık bir ezme ilişkisi ile yƶnetiliyorsa, pasifliğiniz, sizi ezenlerin safına katılmaktan başka bir amaca hizmet etmez,” yanıtını veren Jean-Paul Sartre’ın tutumunu unutmadan vurgulayalım: Cizre’de yaşanan/yaşatılanlarla Kürtlerin hafızası tazelenmiştir!
Cizre’deki insanların yaşadıkları travmayı düşünebiliyor musunuz?
Bu travmayı ƶmür boyu unutmayacak onlar; “merak etme, “onlar alışık” denilse de bƶyle bu!
Gƶnüllü işitme/ gƶrme/ engelliler ve düşünme ƶzürlüler haricinde herkes bunu farkında…
Tam da bu noktada siz aldırmayın, “gizli istihbarat”lar, “gizli gündem”ler, “emperyalist güçler” yaygaralarına sarılan komplo teorisyenlerine!
Cizre’deki Ƨocuğun bomba sesiyle titremesini anlamaya Ƨalışın!
Bu bağlamda Ethem’i, Berkin’ vuran; Ali İsmail’i linƧ edenlerle Cizre’de olanlar arasında bir bağıntı kurmamak mümkün mü?
Polisin Gezi/ Haziran günlerinde “destan” yazdığı şişirmesine kulak asmayanların, Cizre’de destan yazıldığına inanması ne kadar korkunƧ değil mi?
Bu kötülüğü, bu yoksul insanlara niçin yapıyorsunuz? Bu nasıl bir insanlıktır? Nedir Kürtlerden istediğiniz?
HiƧ kusura bakmayacaksınız! “Potansiyel terƶrist” diyerek Ƨocukların ƶldürülmesini normalleştirecek kadar alƧalabiliyorsanız; ucundan kıyısından da olsa insan falan değilsiniz!
Ziyadesiyle yüreksizsiniz. Kalpsizsiniz.
BirƧoğunuz da eminiz ki, mesela, Filistin’de yaşananlara falan Ƨok üzülüyorsunuz! Ve hatta Gezi/ Haziran’a katılanlar, orada polis zulmüne uğrayanlar, yine orada iƧinde bulunduğu kalabalığın verdiği güven ve rahatlıkla polise “ülkeyi terkedin” diye haykıranlar var aranızda… Ya da daha neler neler?
Ama ikiyüzlüsünüz; tutarsızsınız! Mevzu Kürt illerine geldiği an hepiniz aniden en azılı devlet seviciler oluveriyorsunuz. Ve öyle olmayan herkese gözünüzü kırpmadan ölüm temenni ediyorsunuz.
Irkçısınız; şövenistsiniz; kafatasçısınız; dibine kadar faşistsiniz. Midemizi bulandırıyorsunuz.
Şu gerƧek, sakın ola “es” geƧilmesin: Aklının/ yüreğinin bir köşesi sürekli Cizre’de olmayan insan(lar) ya coğrafyamızda yaşamıyordur ya da ırkƧıdır…
Cizre bize, hepimize, herkes “demokrasi/ demokratikleşme”, “uzlaşma/ diyalog”, “barış/ süreƧ” gibi laf-ı güzaf üzerine bir gelecek inşa edilemeyeğini gƶsterirken; Bertolt Brecht’in, “Bir doğa yasası değildir savaş./ Barışsa bir armağan olarak verilmez insana,/ savaşa karşı barış iƧin katillerin ƶnüne dikilmek gerek,/ ‘hayır, biz yaşayacağız!’ demek gerek”; Ahmet Telli’nin, “Yaşamak bir inat oldu artık/ Yaşamak bir direnme oldu zulme”; Ahmet Erhan’ın, “Ayağa kalk!/ Yurdumsun her rüzgĆ¢rda/ eğilen bir yaprak değilsin,” dizelerindeki kararlılığı anımsatır...
Evet Cizre, sadece postmodern bir Kerbela değil; aynı zamanda bir Madrid, bir Stalingrad’dır. Ama bunların ƶtesinde bir kilometre taşıdır; yol gƶsteren Ƨoban ateşi; işaret fişeğidir; “Acının bağrından/ mavi bir Ƨelik gibi fışkıran ƶfke/ dünyayı değiştirecektir mutlaka/ yeni hayat kendini yeniden yaratacaktır/ ona sahip Ƨıkan ellerde/ ve bu yüzden ƶfke/ sevda gibidir kimilerinde,” Ahmet Telli’nin, ‘Sevdalar Duman Olmayacak’ dizelerindeki üzere!

CİZRE “ULUSAL MESELE”DİR

Cizre’yi bu kadar ƶnemli kılan onun sadece Cizre değil; bir Kürt ulusal meselesi olmasıdır…
Bu noktada Friedrich Engels’in, “Başka bir ulusu ezen bir ulus kendi tutsaklık zincirini kendi hazırlar”!
V. İ. Lenin’in, “Bir ülkede ezen ve ezilen ulus problemi varsa ezen ulusun işçileri sürekli kendi zincirleri iƧin demir dƶver.” “Ulusların kendi kaderini tayin hakkını koşulsuz desteklemeyen sosyalistlere sosyal-şoven diyebiliriz.” “Her ulus kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir”!
George Politzer’in, “Bir halkı ƶzgürlüğünden alıkoyan bir halk kendisi de ƶzgür olamaz”!
İbrahim Kaypakkaya’nın, “Ɩnce tam hak eşitliği, ondan sonra halkların kardeşliği,” uyarıları eşliğinde Cizre iƧin Orhan Kemal Cengiz’in, “Kürt sorunu nedir? Anlayamıyoruz diyorlar... Kürt sorunu işte tam da bugün Cizre’de olanlardır!”;[21] Ergun Babahan’ın, “Türk ile Kürt kardeş midir!”[22]; Tarık Ziya Ekinci’nin, “Kardeşlik sƶylemi kƶleleştirici; Kürtler kardeş olmak değil, eşit haklı vatandaşlık istiyor,”[23] saptamalarının altını Ƨizelim…
Ne yazıktır ki hĆ¢lĆ¢ Kürt ve Türk’ün farklı olduğunu idrak edemeyenler var! Farklı olmak kƶtü bir şey değil. Farklıyız ve kardeş olmak zorunda değiliz; yeter ki eşit olalım.
Bu durumda Kürtler nasıl istiyorlarsa ƶyle yaşayabilmeliler. Bu insanlar, “Türk değiliz ve ‘Türk’üm doğruyum Ƨalışkanım,’ demek zorunda olmamalıyız” diyorlarsa; buna ve daha da fazlasına hakları olmalı. Birisinin size zorla “İngilizim,” dedirttiğini düşünün. “Bütün dünya İngiliz çünkü dünyada en yaygın dil bizim dilimiz,” dedirttiğini düşünün. Ne kadar korkunƧ olurdu…

CİZRE DERS(LER)İ VE HATIRLATTIKLARI

Cizre bize, herkese; Karl Marx’ın, “Ɩnemli olan eleştiri silahı değil, silahlı eleştiridir”!
Emma Goldman’ın, “En dipteki bireysel şiddeti yaratan, en tepedeki ƶrgütlü şiddettir”!
Spartacus’ün, “Onlara nefes alan herkesin eşit olduğunu gƶstereceğiz”!
Pericles’in, “Ɩzgürlük, onu savunma cesaretini taşıyanların hakkıdır”!
Hüseyin İnan’ın, “Bizler yarınlara ümitle bakıyoruz. Çünkü tarih Ƨok büyük saltanatları yerle bir etmiştir. Buna inancım tamdır”!
Cihan Alptekin’in, “Biz ne Ƨılgınız ne de maceraperestiz. Baskı ve zulüm altındaki bir kurtuluş davasının ƶncüleriyiz”!
Sinan Cemgil’in, “Bir kısmımız ƶlebiliriz ama ƶyle bir ateş yakacağız ki bu ateş bir daha hiƧ sƶnmeyecek, sƶndürülemeyecek”!
Nasuh Mitap’ın, “Devrimci olmak, gerektiğinde arkana bile bakmadan tüm dünyaya meydan okuyabilmektir tek başına”!
Cafer Cangƶz’ün, “Zafere mahkĆ»m olanlar, bedel ƶdemekten Ƨekinmezler. O bedeli niƧin ƶdediklerinin bilincindedirler”!
Sibel YalƧın’ın, “Biz Şeyh Bedrettinlerin, Kaygusuz Abdalların soyundan geliyoruz, Onlar gibi olmalıyız”!
Hrant Dink’in, “Biz yaşadığı cehennemi cennete Ƨevirmeye talip insanlardandık”!
Hüseyin Cevahir’in, “Teslim olmak yok başlar dik, namlular kızgın olsun yoldaşlar”!
Mahir Ƈayan’ın, “Varsın bütün oklar üstümüze yağsın. Biz, doğru gƶrdüğümüz bu yolda sonuna kadar yürüyeceğiz.” “Asıl siz teslim olun!” haykırışlarını anımsatırken; bu yaşananlardan sonra hĆ¢lĆ¢ “Ƨƶzüm süreci” mi? Bunun barışla alĆ¢kĆ¢sı yok. “Ƈƶzüm süreci”, her daim kocaman bir hiƧti. Kocaman bir hiƧle halkı kandırdılar, ezdiler. 
“Barış umudu”yla kandırıldı insanlar; emin olabilirsiniz. 
SuruƧ’ta bombalar patlamasaydı hĆ¢lĆ¢ aynı şeyleri ısıta ısıta konuşuyor olacaktık.
“Ƈƶzüm süreci”, egemenlerin bir oyalama taktiğiydi; er ya da geƧ Cizre’de yaşa(tıl)anların, SuruƧ’un kanıtladığı gibi…
Soru(n) sadece Kürtlerin meselesi değil, devlet sorunudur; devletin resmi ideolojik yapısıdır. Çünkü bu yapı varlığını sürdürmek iƧin kendine ve zulmüne meşruiyet kazandıracak bir kurban/ düşman bulur her zaman!
Berkin yerine Baran’ı ƶldürür her hĆ¢lukĆ¢rda.
Unutmayın: Berkin Elvan’ın kaderi, Uğur Kaymaz Mardin Kızıltepe’de ƶldürüldüğünde belirlendi.
Ɩzetin ƶzeti Cizre’de olup bitenle eş zamanlı yükselen ve “toplumsal tepkiler” adı verilen şiddet olayları, iƧ savaş psikolojisine girildiğini gƶsteriyor. HiƧbir ƶfke kusan şiddet olayı, “toplumsal tepki” diye adlandırılamaz… Ɩldürülen hiƧbir asker, hiƧbir polis, silahsız sivillerin, hamile kadınların, ihtiyarların, Ƨocukların katledilmesini, bir ilƧenin günlerce aƧ-susuz bırakılmasını, evlerin kurşun yağmuruna tutulmasını haklı gƶsteremez çünkü... Cizre, Kürt halkının yüreğinde yeni ve derin bir yara aƧmıştır; bƶyle devam ederse acı meyvelerini yakın bir gelecekte tadacağımız bir yara...  
“Sri Lanka mı model mi alınmak isteniyor?” sorusu ortadayken; Cizre’de “De te fabula narratur/ Anlatılan senin hikĆ¢yendir”!
Cizre saldırısının manası, coğrafyamızda cehenneme gidiş biletiyken; parƧalanmış bir toplum ile nefret kokan bir ortam karşımızdayken; Ƨƶzüm uzun ve sancılı bir sürece gebe; kolay falan da değil! Dine, mezhebe, ırka dayalı siyaset gütmemek, sınıf eksenli arayışlara yƶnelmek kalıcı barış iƧin tek yoldur hĆ¢lĆ¢…

18 Eylül 2015 14:42:29, Ƈeşme Kƶyü.

N O T L A R
[*] KaldıraƧ, No:173, Aralık 2015…
[1] “Burada barış yazıyor!”
[2] OruƧ Aruoba, İle, Metis Yay., 10. Basım, 2014, s.70.
[3] Ergun Babahan, “Kürt halkı, Cizre’de Yaşananları Unutmaz”, 11 Eylül 2015… http://www.millet.com.tr/kurt-halki-cizrede-yasananlari-unutmaz-yazisi-1273845
[4] Ergun Babahan, “6-7 Eylül Olaylarının Kürt Versiyonu Devrede”, 10 Eylül 2015… http://www.millet.com.tr/6-7-eylul-olaylarinin-kurt-versiyonu-devrede-yazisi-1273805
[5] Raymond Kevorkian, Ermeni Soykırımı, çev: Ayşen Ekmekçi, İletişim Yay., 2015.
[6] Serdar Korucu, “100 Yıllık HikĆ¢ye: 1915’te Cizre’de Ne Yaşandı?”, Radikal, 13 Eylül 2015… http://www.radikal.com.tr/turkiye/100_yillik_HikĆ¢ye_1915te_cizrede_ne_yasandi-1433105
[7] http://www.milliyet.com.tr/chp-den-Cizre-konusunda-hdp-ye-destek-ankara-yerelhaber-965346/
[8] http://yarinhaber.net/news/22181
[9] “Kızıltepe’de Yaralanan Ƈocuk Yaşamını Yitirdi”, 13 Eylül 2015… http://hayattv.net/site/kiziltepede-yaralanan-cocuk-yasamini-yitirdi/
[10] “Cizre’den KaƧan Doktor İsyan Etti”, 11 Eylül 2015… http://ilerihaber.org/cizreden-kacan-doktor-isyan-etti/21751/
[11] İdris Emen, “Cizre’de Vurulan Mehmet Erdoğan, Günlük 10 Lira Kazanıyordu”, Hürriyet, 15 Eylül 2015… http:// www.hurriyet.com.tr/gundem/30075191
[12] http://www.diken.com.tr/
[13] “Şırnak Valisi’nin Cizre Ordusu”, 16 Eylül 2015… http://direnisteyiz.net/haber/sirnak-valisinin-Cizre-ordusu/
[14] V. İ. Lenin, Devlet ve Devrim, Ƈev: Ferit Budak Aydar, Agora Yay., 2009.
[15] Evrim Altuğ, “Slavoj Zizek: Bir Kapitalizm Ürünü: IŞİD”, Cumhuriyet, 27 Temmuz 2015, s.6.
[16] Orhan Miroğlu, “Cizre ve Ɩzerklik”, Star, 14 Eylül 2015… http://haber.star.com.tr/yazar/cizre-ve-ozerklik/yazi-1056434
[17] Ergun Babahan, “En KorkunƧ Terƶr Devlet Terƶrüdür!”, 12 Eylül 2015… http://www.millet.com.tr/en-korkunc-teror-devlet-terorudur-yazisi-1273923
[18] Levent Kƶker, “Devlet Hukuka Bağlı Kalmak Zorundadır”, Zaman, 17 Eylül 2015... http://www.zaman.com.tr/yorum_devlet-hukuka-bagli-kalmak-zorundadir_2316839.html
[19] Ferhan Umruk, “Cizre Ɩzsavunması”… https://yalansz.wordpress.com/2015/09/13/cizre-ozsavunmasi/
[20] Ayşe Emel Mesci, “İstisnalar Kaideyi Bozsun Artık!”, Cumhuriyet, 3 Ağustos 2015, s.17.
[21] Orhan Kemal Cengiz, “Kürt Sorunu Nedir?”, Bugün, 12 Eylül 2015… http://www.bugun.com.tr/kurt-sorunu-nedir-yazisi-1828831
[22] Ergun Babahan, “Türk ile Kürt Kardeş midir!”, 15 Eylül 2015… http://www.millet.com.tr/turk-ile-kurt-kardes-midir-yazisi-1274068
[23] Tarık Ziya Ekinci, “Kardeşlik Sƶylemi Kƶleleştirici; Kürtler Kardeş Olmak Değil, Eşit Haklı Vatandaşlık İstiyor!”, 17 Eylül 2015… http://kuyerel.org/yazarlarimizYaziGoster.aspx?id=2380&yazarId=45

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,63,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR![*]
KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR![*]
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/12/kalbimiz-cizrededir.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2015/12/kalbimiz-cizrededir.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy