$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR)[*]

SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER “Hayatımıza giren hayatların sayısı hesap edilemez.”[1] HĆ¢lĆ¢ “Oldu mu, olmadı mı?” demogojilerine ...


SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

“Hayatımıza giren hayatların
sayısı hesap edilemez.”[1]

HĆ¢lĆ¢ “Oldu mu, olmadı mı?” demogojilerine kurban edilmek istenen Meds Yeghern’in (Büyük Kƶtülük’ün) üzerinden bir asır geƧtiği hĆ¢lde; NĆ¢zım Hikmet’in, 1950’de kaleme aldığı (Ermeni Soykırımı’ndan sƶz ettiği iƧin sansürlenen!) şiirinin ‘Akşam Gezintisi’ bƶlümünde, “Mürettip Refik’le Sütçü Yorgi’nin/ Ortanca kızı Ƨıkmışlar akşam piyasasına/ Parmakları birbirine dolanmış/ Bakkal Karabet’in ışıkları yanmış/ Affetmedi bu Ermeni vatandaş/ Kürt dağlarında babasının kesilmesini/ Fakat seviyor seni çünkü sen de affetmedin/ Bu karayı sürenleri Türk halkının alnına” dediğinden bihaber olanların sayısı küçümsenmeyecek kadar Ƨoktur coğrafyamızda…
Bu müthiş acı bir ulusu yerkürenin dƶrt yanına savuracak kadar büyük bir sarsıntıydı…
Yani 1915 Mezalimi, 1915 Büyük Suçu, 1915 Soykırımı ile... Adına her ne derseniz deyin! İşte bu felaketl Ermeni toplumunu, kendi iradesi dışında bir dünya toplumu hâline getirdi; insanlar dört bir bucağa savrulup, oradan oraya sürüldü; tarihin tanık olduğu en korkunç trajediler, kör gözlerin görmek istemeyen bakışları ve duyarsızlıklar eşliğinde yaşandı/ yaşatıldı.
“Duyarsızlık” dedik…
Antonio Gramsci’nin, 11 Mart 1916’da ‘Il Grido del Popolo/ Halkın Ć‡Ä±ÄŸlığı’nda yayımlanan ‘Ermeni Sorunu Üzerine’ başlıklı makalesinde, “Türklerin milyonlarca Ermeni’yi katlettiğini gƶrdüğümüzde, ıstıraplara ve can Ƨekişmelere ya da Almanların BelƧika’yı istila edişine tanık olduğumuzda yaşadığımız aynı keskin acıyı acaba yaşıyor muyuz?”[2] sorusunda ya da Victor Hugo’nun, “Li ParĆ®sĆŖ mirovek bĆŖ kuştin cinayet e, LĆŖ li RojhilatĆ® 50 hezar mirov bĆŖ serjĆŖkirin ev tenĆŖ gelşek e,”[3] deyişinde altını Ƨizdikleri tam da bu değil miydi?
Bu duyarsızlıklar, bakıp gƶremeyen kƶr gƶzlerle unutuluşa teslim edilirken; “Kelimeler ve sayılar, işledikleri cürümleri gizliyor ki, o cürümler unutulsun. Unutulan, affedilmiş demektir. Zihne nakşolan affetmez,” diyen John Berger’in saptamasına sarılmak “olmazsa olmaz” olup Ƨıkmıştı…[4]
* * * * *
Tam da bunun iƧin hiƧbir şey unutulmasın diye “Fotoğraf gƶsterdiğinden daha fazlasını saklar” gerƧeğine ƶmrünü veren militan fotoğrafƧı Mehmet Ɩzer, ‘Kuyunun Dibindeki Taş’ını derledi arkadaşlarıyla; Ermeni Soykırımı unutulmasın diye…[5]
Mehmet Ɩzer’in kolektif Ƨalışması, bir fotoğraf (üzerinden tarih) okuması…
Fotoğraf(lar) geç(me)mişin aynasıdır, hakikâtin kilometre taşlarıdır. Hakikât bir fotoğraf karesinde ölümsüzleştirilmiş anı/ bölümüdür.
Bu özelliğiyle her fotoğraf bir tanık(lık)/ taraf(lık)tır.
Evet, evet fotoğraf kareleri eski(meyen) zamanının yeniden canlandıran ölümsüzlük öyküsüdür.
Ve bunlar böyleyse fotoğraflar, bir yolculuğun, hesaplaşmanın nirengi noktalarıdır.
Bƶylesi bir hesaplaşma yolunda Mehmet Ɩzer’in 1915 ilişkin “Tanığız! Buradayız!” çığlığıyla müsemma kolektif Ƨalışması, Sergei Mikhailovich Prokudin, Armin Wegner, Leslie Davis, Henry Atkinson’un fotoğraflarındaki gerƧeği, A. Nevin Yıldız, Ahmet Abakay, Ahmet Telli, Ali Balkız, Bardig Kouyoumdjıan, Beril Türkoğlu, Ƈınar Livane Ɩzer, David Barsamian, Demet İslĆ¢mbay, Fatin Kanat, GƶkƧer Tahincioğlu, Kadir Celep, Kemal Gƶktaş, Mustafa Durmuş, Nejla Kurul, Neval Oğan Balkız, Pakrat Estukyan, Roxanne Makasdjian, Sait Ƈetinoğlu, Seda Byruat, Sibel Ɩzbudun, Şeyhmus Diken, ÅžĆ¼krü Erbaş, Temel Demirer’in kaleminde dillendirerek okuyor…
Anıları, gerƧekleri dünün kuyusundan Ƨıkarıp, bugünde ƶnümüze dikiyor…
 * * * * *
Mehmet Ɩzer ve arkadaşları ƶnemli bir iş yapıyor(lar): Anadolu’nun kadim “Ermeni GerƧeği”ni bir kez daha gündem maddemiz kılıyorlar.
“Ermenilerin rolü hiƧbir yerde Osmanlı İmparatorluğu’ndaki kadar ƶnemli olmadı; Konstantinopolis sarayında yer aldılar. Mimarlar (‘Doğu’nun Mikelanjı’ Sinan), tabipler, müzisyenler, tercümanlar, ressamlar, terziler. Hampartursum Limonciyan’la, Osmanlı klasik müziğine uyarlanacak bir müzik nota sistemi yarattılar…”
“Ermeni zanaatkĆ¢r ve tüccardan oluşan ƶnemli kent nüfusu Anadolu, Kilikya ve İran kƶy ve kasabalarında kadim meslek ve ticaret geleneklerini sürdürür. En canlıları arasında Erzurum ve Van bulunan kentlerde, profesyonel hayatın bütün taraflarını düzenleyerek meslekler, bƶlgelere ve loncalara -Osmanlı İmparatorluğu’nda esnaf, Pers İmparatorluğu’nda hamkar- gƶre gruplandırılır. Ƈok canlı olan Ermeni esnafı bütün meslek birliklerini temsil eder (terzi, ayakkabıcı, saatƧi, kalaycı, değirmenci, fırıncı, vs) ve bütün sanayi üretim kollarına yakın durur: Erzurum, Tokat, Merzifon’da metal, bilhassa da bakır işleme, Van ve Erzurum’da silahƧılık, deri, yün, ipek ve neredeyse her yerde pamuk işleme. Van’da kuyumculuk, halıcılık, nakış ve seramik sanatıyla birlikte, zanaat sanat seviyesine yükselir ve Ermeni halkının yaratıcı zihnini kanıtlar. Ticaret yüzyıllardır İsfahan, Tebriz, Tiflis, Trabzon, Erzurum, Van, İstanbul, İzmir ve İskenderiye’de uluslararası büyük ticaret kavşaklarında oluşan, az sayıda fakat zengin bir Ermeni burjuvazisinin başında bulunduğu ƧerƧi, seyyar satıcı, dükkĆ¢n sahibi, Ƨarşı esnafı gibi farklı toplumsal unsurları iƧinde barındırırdı…”[6]
Ermeni Soykırımı’nın tarihsel nedenlerini daha iyi anlayabilmek iƧin Osmanlı İmparatorluğu’nda 1876 yılında II. Abdülhamid tarafından ilan edilen  I. Meşrutiyet dƶnemine gitmek gerekir. 1876-1923 yılları arasında Ermeni, SüryanĆ® ve Rumlar soykırıma uğratılmıştır, yok edilen sürgün edilen bu halkların ardından tek ulus, tek din temeli üzerinde yeni bir devlet inşa edilmiştir.
Bu soykırım, 1915’e, 24 Nisan’a sığdırılamaz. 1876 ile 1923 yılları arasında Osmanlı vatandaşı olarak bilinen 4.5 milyon Hıristiyan hayatlarını kaybetti, binlerce yıldır yaşadıkları topraklarından sürgün edildi.[7]
Burada durup, bir parantez aƧarak ilerleyelim: Ermeni Soykırımı sürecinde, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Ermenilerle ilgili bazı sayısal veriler şöyledir:
“Uygulama sonucunda, operasyonun beyni Talat Paşa’nın ƶzel defterinde 972 bin 246 Ermeni’nin o ana kadarki topraklarından koparıldığını gƶstermektedir. 1911 yılında 1 milyon 256 bin 403 olan Osmanlı Ermenileri’nin kayıtlı nüfusu, tehcir sonrası 284 bin 157’ye düşürülmüştür.”[8]
1906 yılında yapılan resmĆ® nüfus sayımına gƶre, Osmanlı İmparatorluğu’nda, 1.031.708 - 1.140.563 Ermeni yaşadığı, bu nüfusun genel nüfusa oranının yüzde 5.07-yüzde 5.46 düzeyinde olduğu gƶrülmektedir.
1914 Osmanlı İmparatorluğu nüfus sayımında, toplam nüfusun 13.390.000, Ermeni nüfusunun 1.173.422, Rum nüfusunun 1.564.939 olduğu saptanmıştır.[9]
 “1927 yılı nüfus sayımından sonra da Türkiye’den Ermeni gƶƧleri devam etmiştir. 1935 nüfus sayımında 1927 sayımına gƶre daha az sayıda Ermeni tespit edilmiştir. Kategoriler değiştiği iƧin doğru mukayese yapmak mümkün olamayacaktır. Ancak 1935 yılındaki Gregoryen sayısını, 1927 yılındaki Ermeni dininde olanların sayısı ile karşılaştırıldığında yüzde 42’lik bir azalma olduğu gƶrülmektedir.”[10]
Bu veriler soykırımın boyutunu yeterince net olarak sergilerken; Ermeni Soykırımı konusunda sürekli belge isteyenlere, Mustafa Kemal’in kurucu meclis konuşması bile yeterlidir, anlayana!!!
Yıllardır sürekli arşivleri açtık diyen iktidarlar bilmeli ki Soykırım; salt bir evrak sahtekârlığıyla açıklanacak basit bir olay değildir. Soykırım; toplumsal ve politik bir olay olup, demografik yapının ve sermayenin el değiştirmesidir aynı zamanda.
Kemalist cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal, ilk kurucu meclisin aƧılışının ikinci günü, 24 Nisan 1920’de yaptığı bir konuşmada “Ermeni katliamından “utanılacak bir eylem” olarak sƶz etti. On iki gün sonra, Ordu Komutanı Kazım Karabekir’e gƶnderdiği bir mesajda, “yeni bir Ermeni katliamı “ ihtimali karşısında duyduğu endişeyi dile getirirken, aƧıkƧa “katliam” kelimesini kullandı. Mustafa Kemal’in bu katliamları kabul etmesi, katliam kurbanı Ermenilerin toplam sayısının 800.000 olduğunu aƧıkƧa sƶylemesiyle bu tavır ƶzel bir anlam kazandı.”
Sayının 1.5 milyon ya da 800.000 olması bu topraklarda yaşatılan acı gerƧeği değiştirmez. 1915 soykırımı ve akabinde İslĆ¢mlaştırma ve asimilasyon politikaları sonucunda 1927 yılında yapılan ilk nüfus sayımında Ermeni nüfusu 123.612’e düşmüştür. Genel toplam iƧindeki gayri Müslim nüfusu ise yüzde 1.1’e düşmüştür. Nasıl oluyor da 1915’e kadar her 5 kişiden birinin gayri Müslim olduğu Anadolu’da, nüfus 1927 yılında yüzde 1.1’e düştü?
24 Nisan 1915 tarihi, bu ülkenin kadim Hıristiyan halkları iƧin büyük bir felaketi, kanlı ve kirli tarihi simgeler. Elbette bu topraklarda acılar ve zorla Müslümanlaştırmalar 1915’le başlamadı. Osmanlı’da uygulanan zımmi sƶzleşmesiyle elleri, kolları bağlanan gayri Müslim halklar 1842-1844 Nasturi Katliamı ile başlayan, 1915-1924’e kadar sistematik bir şekilde devam eden katliamlar yüzünden, evlerinden, yurtlarından, acımasızca sürüldü, yok edildi.
Ancak 1915’te başlayan tehcirlerin koşulları daha ƶnce yapılanlardan Ƨok farklıydı. İki ay iƧindeki uygulamalar sadece Ermenileri değil, Doğu Anadolu’daki tüm Hıristiyanları kapsıyordu. Belirlenen yerler yaşanabilecek koşulları taşımadığı iƧin bu tehcir yeniden iskan olunarak düşünülemezdi. Bu yerlere ulaşabilenlerin sayısı da azdı. BirƧok kişi, doğdukları ve yaşadıkları yerleşim birimleri iƧinde ya da dışında hemen ƶldürülmüş, diğerleri yaya Ƨıkarıldıkları yollarda ƶlmüş ya da ƶldürülmüştü. Ɩldürülenlerin Ƨoğu erkekti. Kadın ve Ƨocuklar güney Ƨƶllerine doğru sürülen kafilelerin en büyük bƶlümünü oluşturuyordu… Yeniden iskan gibi bir amaƧ taşınmadığından tehcir edilen nüfusun nereye gittiği ya da fiziken yaşayıp yaşayamayacağı, yƶnetimi de orduyu da ilgilendirmiyordu. Talat Paşa, yanılgı iƧinde son noktayı şöyle koyuyordu: “Artık Ermeni sorunu diye bir şey yok”.[11]
* * * * *
Ermeni Soykırımı, sermayenin Türkleştirilip/ Müslümanlaştırılması hareketinden başka bir şey değilken; “… ‘Ɩtekinin Ɩtekisi’ Müslüman Ermeniler”[12] akıl ve hafsala almaz bir asimilasyonun mağdurlarıydılar.[13]
Bu uğurda Alman militarizmi-İttihat ve Terakki ortaklığı, Almanların emperyalist amaƧları doğrultusunda biƧimlenirken, İttihat ve Terakki’nin Türk-İslĆ¢m sentezi ekseninde şekillendirdiği ulus imalatı siyaseti de şiddetle uygulandı.
1914 yılı Temmuz ayı sonunda Almanya ile Rusya’nın karşılıklı olarak birbirlerine savaş ilan etmeleri üzerine, Osmanlı hükümeti, 2 Ağustos’ta Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması imzalayarak savaşta safını belirledi. Bƶylece Osmanlı ordusunun emir ve komutası Türk subayı üniforması giyen Alman askeri heyetine verilmiş oldu. Antlaşmanın imzaladığı gün, Berlin Genelkurmayı’nın isteği üzerine, hükümetin bir kararı olmadan, sadece Enver ve Talat paşaların emriyle seferberlik ve sıkıyƶnetim ilan edildi.
Türkiye’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesi ile birlikte Rumlara ve Ermenilere yƶnelik etnik arındırma politikaları uygulanmaya başlandı. 1914’te Ayvalık’ta Rum tehcirinin yapılması General Liman von Sanders’in resmi talebiyle gerƧekleşti.
Servet ve ticaret Türkleştirilip Müslümanlaştırılırken, Almanya da kendi bankaları ve şirketleriyle payını alıyordu. Müslümanların, ithal etme hakkı kaldırılan Rumlarla ticari ilişkileri yasaklanmıştı. Hükümet, gƶƧ edenlerin tüm mülklerine el koyma kararı veriyordu. Kullanılan bir diğer araƧ ise zorla Müslümanlaştırmaydı. General Liman von Sanders, Hıristiyan nüfustan vergi toplayarak Bandırma’da bir yetimhane kurdu. Erkek Ƨocuklar burada asimile edilirken, kız Ƨocukları Türklerle evlenmeye zorlanıyordu. Hıristiyan aileler Türk kƶylerine gƶnderiliyor ve hiƧbir şekilde kƶyden ayrılmalarına izin verilmiyordu.
1914’te Ƨoğunlukla Rumlara yƶnelik başlayan ve daha sonra Ermenileri de kapsayacak şekilde uygulanan iki evreli politika tek bir amaca yƶnelikti; Osmanlı’nın kendisini saf Türk ve Müslüman bir devlete dƶnüştürebilmesi iƧin Hıristiyan unsurun yok edilmesi. Müslüman olmaları nedeniyle Türklük iƧinde eritilebilecekleri düşünülen Kürtler bu politikanın dışında bırakılırken, Kürt ve Ƈerkes Ƨeteleri bu katliamın iƧinde rol alıyorlardı. Almanya’nın Doğu’daki Ƨıkarlarına yƶnelik politikaları ile İttihat ve Terakki’nin homojenleştirme politikaları ƶrtüşmüştü. Yaşananlara eleştirel bir tavır alan Almanya BüyükelƧisi Kont Matternich’in kayser tarafından “Hıristiyanların lehinde müdahale ederek Türklerin haysiyetini zedelemek ve Almanya’nın Ƨıkarlarına uygun hareket etmemek” gerekƧesiyle merkeze alınması bunu aƧıkƧa gƶstermekte. Hıristiyanlığı kabul etmiş ilk halk olan Ermeniler Rus Ƨekici ile Türk-Alman ƶrsünün arasında eziliyordu.
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, 1 Ağustos 1926’da ‘Los Angeles Examiner’da yayımlanan sƶyleşisinde Mustafa Kemal, “Milyonlarca Hıristiyan uyruğumuzun acımasızca, kitleler hĆ¢linde evlerinden sürülüp katledilmesinden sorumlu tutulması gereken bu eski Jƶn Türk Fırkası’nın artıkları Cumhuriyet yƶnetiminde de rahat durmamışlardır,” deyişindeki üzere; Henry Morgenthau da, ‘BüyükelƧi Morgenthau’nun Ɩyküsü’ başlıklı yapıtında da şöyle yazıyordu: “İttihatƧı otoriteler tehcir emrini vererek bir ırkın ƶlüm ilanını Ƨıkartmış oluyorlardı; bunu iyi biliyorlar ve benimle yaptıkları sohbetlerde gerƧeği gizlemeye kalkışmıyorlardı.”[14]
Belirtmeden geƧmeyelim: Prof. Dr. Ayhan Aktar’ın ifadesiyle, “XX. yüzyılın ilk ‘psikolojik operasyonu’ belki de ‘Ermeniler isyan ediyor’ palavrası”yken;[15] Khatchig Mouradian’ın, “Der Zor’dan Ƨoğu zaman Ermeni Soykırımı’nın Auschwitz’i diye bahsedilir,”[16] vurgusu yerli yerindedir.
Çünkü her şey TarihƧi Taner AkƧam’ın, dƶnemin III. Ordu Kumandanı olan Mahmut Kamil Paşa’nın Ermenilerin sürüldüğü bƶlgelere gƶnderdiği telgrafında, “Ermenileri evlerinde saklayanların evlerinin yakılacağını ve evinin ƶnünde idam edilecektir,”diyebildiği kadar vahimdi![17]
* * * * *
Devasa bir “el koyma”da somutlanan Ermeni Soykırımı, sermayenin Türkleştirilip/ Müslümanlaştırılması, resmĆ® tarihteki “emvĆ¢l-i metrĆ»ke” hikayesidir!
Her Ermeni ferdi “emvĆ¢l-i metrĆ»ke”yi bilir, dinleyen olursa anlatır. Çünkü tüm Ermeniler emvĆ¢l-i metrĆ»ke fırtınası mağdurudur. Türk milliyetƧiliğinin ekonomi politiğiyle Ermeni milletinin malı-mülkü yağmalanmıştır.[18] Yani 1914’deki Rum ve 1915’deki Ermeni tehciri ile Anadolu’daki belli başlı aileler yabancılardan kalan mülke kolay yoldan konmuşlardı.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ƶzel sermaye, dƶnme ya da Selanik’den gƶƧ edenler (Bezmen, Titiz, Yalman vb.) tarafından oluşturuldu. Sonraları Türkiye’de ƶne Ƨıkan büyük sermaye gruplarının bazılarının kƶkenleri Cumhuriyetin ilk yıllarına dek uzanmaktadır. İş Bankası bu dƶnemde en hızlı gelişimi sergilemiş ve sonraki dƶnemlerde de büyümesini sürdürmüştü. Bunun dışında KoƧ, Sabancı, Ƈukurova gibi büyük grupların kurucuları 1920’lerde iş dünyasında henüz ilk adımlarını atıyorlardı.
Vehbi KoƧ kendi adına ilk şirketini kurup İstanbul’dan Ankara’ya mal getirip satmaya ve Ford, Mobil gibi firmaların temsilciliğini yapmaya başlarken; Hacı Ɩmer Sabancı, Adana’da pamuk ticareti ile uğraşmaktaydı. Yaşar grubunun kurucusu Durmuş Yaşar, 1927 yılında Rodos’tan İzmir’e gelerek başladığı boya ve gemicilik malzemesi ticaretini sürdürüyordu. Ƈukurova grubunun kurucuları Eliyeşil ve Karamehmet aileleri ise Tarsus bƶlgesinde büyük toprak sahipleriydi.
Ancak, Ƈukurova grubu, 1887’de Rum azınlıklar tarafından kurulan bir iplik fabrikasını 1925 yılında ele geƧirerek erken bir tarihte sanayici kimliği de kazanacaktı. Adana’da Fransız işgalinin 1921’de sona ermesinin ardından Ermeni Aristidis Simyonoğlu’nun bez fabrikası, Kayseri milletvekili Nuh Naci Yazgan tarafından (Kadir Has’ın babası) Nuri Has ve diğer iki ortakla beraber devralınarak Milli Mensucat Fabrikası’na dƶnüştürülmüştü.[19]
Konuya ilişkin olarak kadim TKP’li Vartan İhmalyan anılarında “22 Mart 1913’te Konya’da doğmuşum” der ve ekler: “Derken, günün birinde katar katar hayvan vagonlarına binmiş, Doğu’ya gidiyoruz. Bende bir sevinƧ, bir sevinƧ ki trene binmişim diye. Oysa sürgüne gidiyormuşuz.”
“Babam İstanbul’a yerleşmeyi kararlaştırmış ve annem de, Ƨiftliği satmayı ƶnermiş. 2000 altın verirlermiş Ƨiftliğe, ama babam satmak istememiş. Biz İstanbul’a gidince “babamın Ƨiftliği ‘emvĆ¢l-i metrĆ»ke’ olarak millĆ®cilere geƧmiş” ve biz de hava almışız.”[20]
Bunlarla bağıntılı olarak Ermeni Soykırımı’nın en az bilinen boyutlarından biri tehcir ve katliamların sonucu yetim kalan Ermeni Ƨocuklarının akıbetidir. Bunların bir kısmı Müslüman ailelere dağıtılmış, genƧ kadın ve kızların bir kısmı Müslümanlarla “evlendirilmiş”, hemen hepsi zorla Müslüman edilerek Ermeni kimliklerini unutmaları sağlanmıştır.
Sayıları konusunda kesin bir şey sƶylemek imkĆ¢nsızdır, ancak bazı kaynaklar 200.000 civarında bu tür Müslümanlaştırılmış Ermeni yetimden sƶz etmektedir. (Yetimhaneler konusunda en yetkin Ƨalışmalardan biri Nazan Maksudyan’ın kitabıdır.[21]
Yetim Ƨocuklar İttihatƧılar tarafından bir tür “sosyal sermaye” olarak, adeta işlenip istenen kalıba sokularak topluma kazandırılacak bir hammadde olarak gƶrülmüştür.[22]
GerƧekten de Ermeni Soykırımı esnasında kadınlar kadar cinsel istismara uğrayan bir başka kesim Ƨocuklardı. Soykırım sürecinde hayatta kalıp yaşadıklarını aktarabilen Arşaluys Mardiganyan’ın anlatısı bu konuda aydınlatıcıdır![23]
Evet, soykırım bir gasp ve temellük harekâtıdır. Yalnız sermayenin değil, insanların da!
* * * * *
Dünden bugüne değiş(mey)en ne?
Toplumsal mühendislik, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin devlet ve toplum ilişkilerinin kurulmasında kullandığı ƶnemli yƶntemlerdenken; iskĆ¢n, asimilasyon ve kırım bağlamında ƶzetlenebilecek sƶz konusu politika, İttihat Terakki’nin imparatorluğu Türkleştirme ve Müslümanlaştırmasında somutlanır; ve Kemalistler ve resmĆ® ideoloji tarafından da devralınarak sürdürüle gelmiştir.
“Nasıl” mı?
1915 sonrasında azınlık mülklerinin Türkleştirilmesini amaƧlayan Tasfiye Kanunu, Yahudilere karşı pogrom, Antakya’nın ilhakı, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül Olayları, Kıbrıs İstilası vb’leri tanıklığında gayet basit: Başbakan Binali Yıldırım, “1915’de 1. Dünya Savaşı şartlarında yaşanmış, her ülkede yaşanan sıradan olaylardan biri,” derken;[24] Ermeni cemaatinin patrik seƧimini yıllardır engelleyen devlet, desteklediği Aram Ateşyan’ın kaybettiği seƧime müdahale edip, sonucun aƧıklanması ardından ortaya Ƨıkarılan bir yazıyla “seƧimin hukuksuz olduğu” ilan ediverdi![25]
* * * * *
“Kuyunun dibindeki taş” tam da bu: hepimizin ayağına bağlanmış, bugünümüzü karartan, lanetli bir geƧmiş.
“Hepimizin ayağına bağlanmış” dedik, bu coğrafyada eğer Ermeni (ya da gayrımüslim) soykırımı sermayenin ve kadınlarla Ƨocukların temellükü ise, bu, her bir hanede gaspa uğrayanların hakkından bir pay, bir vebal olduğu anlamına gelir.
Bu vebal, kulaklarını tıkayan, gözlerini kapatan bir vurdumduymazlık ve sağa sola efelenmelerle giderilemez. Ancak dürüst, açık, cesur ve yalın bir yüzleşme sağaltmaya doğru bir adım olabilecektir.
Mehmet Ɩzer ve arkadaşlarının kolektif tanıklığı, bƶyle bir yüzleşmeye Ƨağırıyor gƶrmeye/duymaya aƧık olanları.
“Kuyunun dibindeki taş”, yüzyılı aşkın süredir bastırılan ve hĆ¢lĆ¢ kanayan bir yarayı sağaltabilmek adına, elbirliğiyle Ƨıkartılmayı bekliyor.

25 Haziran 2017 16:39:58, İstanbul.

N O T L A R
[*] Newroz, Eylül 2017…
[1] John Berger.
[2] “Antonio Gramsci’nin 1916’da Yazdığı ‘Ermeni Sorunu Üzerine’ Adlı Makalesi”, Yeniyol Dergisi, No:13, Mart-Nisan 2015.
[3] “Paris’te bir adam ƶldürülürse cinayet, Doğu’da 50.000 insan boğazlanırsa, bu sadece bir meseledir.”
[4] “Herhangi bir imge -ƶrneğin retinanın okuduğu imge- kaybolacak bir gƶrünümü kaydeder. Gƶrme yetisi, sürekli değişen beklenmedik olasılıklara karşı etkin bir yanıt olarak gelişti. Gelişmesi arttıkƧa da, olaylardan yorumlayabileceği gƶrünüm dizilerinin karmaşıklığı arttı. (Kendi iƧinde bir olayın gƶrünümü yoktur.) Fark etmek, bu yorumlama olgusunun can alıcı yƶnlerinden biridir. Fark etmek de, bitmez tükenmez bir gƶzden kaybolma akışının iƧinde zaman zaman ortaya Ƨıkan yeniden gƶrünme olgusuna bağlıdır. O hĆ¢lde, verili herhangi bir anda, gƶrünümler ƶnceden gƶrünmüş olan şeylerin enkazından yorumlanıyorsa, tam da bu yorumun her şeyin bir gün fark edilebilir hĆ¢le geleceği ve gƶzden kaybolma akışının sona ereceği fikrine yol aƧması anlaşılabilir.” (John Berger, O Ana Adanmış (SeƧme Yazılar), Metis Yay., 1988, s.11.)
[5] Kuyunun Dibindeki Taş, Derleyen: Mehmet Ɩzer, Notabene Yayınları, 2017, 128 sayfa
[6] Ermeni Halkının Tarihi, Der: Gerard Dedeyan, Ƈev: Şule Ƈiltaş, Ayrıntı Yay., 2015.
[7] Tamer Ƈilingir, “Ermeni Soykırımında Karadeniz’e Ƈuvallarla Atılan İnsanlık”, http://devrimcikaradeniz.com/ermeni-soykiriminda-karadenize-cuvallarla-atilan-insanlik/
[8] Erdoğan Aydın, Ermeniler Ne Yaşadı? Sorumluluğu Nerede Aranmalı? UtanƧ ve Onur, 1915-2015 Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılı, Evrensel Basım Yayın, 2015, s.38.
[9] Vikipedi, Ɩzgür Ansiklopedi.
[10] Türkiye’de Kalan Ermeni Nüfus, Atatürk Araştırma Merkezi... www.atam.gov.tr/dergi/sayi-62/turkiyede-kalan-ermeni-nufus
[11] Ćœmit Kardaş, “Ermeni Meselesi: 1915-2016”, 8 Haziran 2016… https://www.yarinabakis.com/2016/06/08/ermeni-meselesi-1915-2016/
[12] Vercihan Ziflioğlu, “… ‘Ɩtekinin Ɩtekisi’ Müslüman Ermeniler”, Anatolian Armenians, 13 Temmuz 2016... http://www.aljazeera.com.tr/…/otekinin-otekisi-musluman-erm
[13] “NOR” Ermenice “yeni” demek. Nor ƶneki ile isimlendirilmiş birƧok yerleşim yeri var. Kemalist Cumhuriyet’in isim değiştirme kampanyasında bunların hepsine yeni TürkƧe adlar uydurulmuştu. Ɩrneğin Muş-Bitlis arasındaki tarihi Norşîn, “Güroymak” yapılmıştı.
Eski yerleşim yerlerinin orjinal isimlerinin iadesi hususunda geƧtiğimiz yıllarda bir ilerleme kaydedilince yeni bir “mobbing” ile karşılaşıyoruz. Aslı Ermenice olan yer isimlerine dƶnüşte kimse istekli olmazken, ses benzerliği olan durumlarda bunu TürkƧeye, bazıları da KürtƧeye benzeştirilerek değiştirme eğilimleri ƶne Ƨıkıyor.
En Ƨok tacize uğrayan isim ise NORŞİN veya NORÅžĆŠN! Bir tane değil, en az 9-10 tane Norşin, Norşen var. Yeni İslĆ¢mcı Bürokrasi NOR’ların hepsini NƛR’landırma hevesinde! Değil mi ki Norşin, Şeyhleriyle ünlüdür, O hĆ¢lde oraya da “NĆ»rlu” olmak yaraşır, anlayışıyla olsa gerek Ermenice “Norşîn” (Yeniyer) oldu bize “NƛRŞİN”, yani “Nurluca” gibi bir şey...
Tabi başka bir fetva da Molla Said’in doğduğu Bitlis Hizan’a bağlı “NORS” kƶyünün ismine izafeten “NURSƎ” (Nurslu) lakabı alarak, “Nur”landırma işine başlanmış olması. Küçük bir harf değişimiyle NOR, NUR olur ama NORS’un anlamı ne? Ne NORS’un, ne de NURS’un TürkƧede hiƧ bir anlamı yok ki...
Ama Ermenicede var: NORS ismi “nor” (YENİ) kƶküne dayanır, “YENİLER” ve ya “YENİ EVLER” olarak Ƨevrilebilir. Nors’un etrafındaki kƶy ve mezraların isimleri de Ermenicedir: NIRPAN, LVAR, NERKİN GODENS, HARKİN, TAĞİK, ANT, AROS, PANDIS... (Narinler, Ƈanak, Nadaslık, Mahallecik vd... anlamlarında...)
İşte “Nor” ƶn ekiyle bulunan isimler: Noravanis: (Esenpınar) Van, Tımar… Nordin: (Kayacık) Erzincan, İliƧ… Nordin: (Nurettin) Muş, Malazgirt… Norduz: (Yalınca) Van, Gürpınar… Norgah: (Akyazı) Erzincan, Merkez… Norgeh: Orta / (Kümbettepe) Erzurum, Pazaryolu… Norgeh: Aşağı / (AlıƧlı) Erzurum, Pazaryolu… Norgeh: Yukarı / (Pazaryolu) Erzurum., Pazaryolu… Norik: (Murat) Bingƶl, Solhan… Norkağak: (İƧboğaz) Muş, Korkut… Norkoh: (Yolaşan) Van, Gürpınar… Norkuh: (Hasbey) Van, Gevaş… Norla: (Aydınlı) Diyarbakır, Çüngüş… Nornik: (Bƶlmebelen) Tunceli, Ƈemişgezek, AkƧapınar… Norpert: (Yeşilbağlar) Erzurum, Olur… Norpet: (Gƶztaşı) Adana, Kadirli… Norput: (Yıldızlı) Elazığ, KarakoƧan, Ƈan… Nors: (Kepirli) Bitlis, Hizan… Norşen: (Karlı) Erzurum, Tortum… Norşen: (Kumluyazı) Erzurum, Ilıca… Norşen: (Esenyurt) Erzurum, Şenkaya, Gaziler… Norşen: (AlıƧlı) Siirt, Kozluk… Norşin: (Güroymak) Bitlis, Merkez… Norşin: (Ƈukur) Bitlis, Tatvan… Norşin: (Heybeli) Bitlis, Adilcevaz… Norşin: (Balcılar) Diyarbakır, Çüngüş… Norşin: (Sungu) Muş, Merkez… Norşin: (Kumluca) Van, Timar… Noreşin: (Söğütƶnü) Siirt, Pervari… Norşincik: (Harmantepe) Bitlis, Adilcevaz… Norşun: (Akbulak) Gümüşhane, Şiran… Norşun: (Altınelma) Maraş, Afşin… Norşun: (Eskibeyli) Sivas, Divriği (Recep Maraşlı, “Nor = Yeni, Norşin = Yeniyer”, 9 Temmuz 2016.)
[14] Henry Morgenthau, BüyükelƧi Morgenthau'nun Ɩyküsü, Ƈev: Attila Tuygan, Belge Yay., 2006.
[15] Tunca Ɩğreten, “Prof. Ayhan Aktar: Hem Tehcir, Hem Soykırım”, 24 Nisan 2015… http://m.t24.com.tr/haber/prof-ayhan-aktar-hem-tehcir-hem-soykirim,294516
[16] Vartan Estukyan, “Khatchig Mouradian: Ermeni Soykırımı’nın Ɩlüm Kampları”, Agos, 29 Ocak 2016… http://www.agos.com.tr/tr/yazi/14200/ermeni-soykiriminin-olum-kamplari
[17] Taner AkƧam, “Mahmut Kamil Paşa’nın İlk Telgrafı: Evinde Ermeni Saklayanın Evi Yakılacak ve Evi Ɩnünde İdam Edilecektir”, 3 Mayıs 2017… http://www.agos.com.tr/tr/yazi/18403/evinde-ermeni-saklayanin-evi-yakilacak-ve-evi-onunde-idam-edilecektir
[18] Nevzat Onaran, “Vartan İhmalyan’ın Ermeni Deyip de Yaz[a]madığı!”, Evrensel, 12 Ocak 2017… https://www.evrensel.net/haber/303724/vartan-ihmalyanin-ermeni-deyip-de-yaz-a-madigi
[19] Sait Yılmaz, “KoƧ ve Sabancı: 1915’ten Sonra Türkiye’de Kim Nasıl Zengin Oldu?”, 28 Ocak 2016… http://www.devrihaber.com/fikir-yorum-1/koc-ve-sabanci-1915-ten-sonra-turkiye-de-kim-nasil-zengin-oldu.html
[20] Vartan İhmalyan, Bir Yaşam Ɩyküsü, Cem Yayınevi, 2. Basım, 1989, s.16-18.
[21] Nazan Maksudyan, Orphans and Destitute Children in the Late Otoman Empire, Syracuse University Press, 2014.
[22] Selim Deringil, “Ermeni Yetimlerin Asimilasyonu: Antura Yetimhanesi”, Altüst Dergi, No:15, 30 Haziran 2015… http://www.altust.org/2015/06/ermeni-yetimlerin-asimilasyonu-antura-yetimhanesi-selim-deringil/
[23] Arşaluys Mardiganyan, ParƧalanmış Ermenistan, Ƈev: Diran Lokmagƶzyan, Pencere Yay., 2014.
[24] “Başbakan’dan ‘Ermeni Soykırımı’ AƧıklaması: Sıradan Olaylardan Biri”, Cumhuriyet, 2 Haziran 2016, s.5.
[25] “Ermeni Patriği SeƧimi... Patrikhaneye Bir Kayyım”, Cumhuriyet, 2 Nisan 2017, s.10.

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,63,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR)[*]
SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR)[*]
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2017/09/soykirima-tanikliklar.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2017/09/soykirima-tanikliklar.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy