SÄ°BEL ĆZBUDUN- TEMEL DEMÄ°RER “Åehir bir sƶylemdir; bu sƶylem de gerƧekten bir dildir.” [2] “Bizi gƶmen ya da sĆ¼ren toprak zehirlen...
SÄ°BEL ĆZBUDUN- TEMEL DEMÄ°RER
“Åehir bir sƶylemdir;
bu sƶylem de
gerƧekten bir dildir.”[2]
“Bizi gƶmen ya da sĆ¼ren toprak zehirleniyor. Hava yok, havasızlık var. YaÄmur yok, asit yaÄmuru var. Parklar yok, park yerleri var. EÅler yok, ortaklar var. Uluslar yerine, Åirketler var. YurttaÅlar yerine, tĆ¼keticiler var. Åehirler yerine, yıÄılmalar var. Bireyler yok, dinleyiciler var. GerƧekler yok, reklamlar var. Vizyonlar yok, televizyonlar var. Bir ƧiƧeÄi ƶvmek iƧin, ‘plastik gibi’ deniyor,”[3] diyor ve ekliyor Eduardo Galeano:
“BĆ¼yĆ¼yĆ¼n ve ƧoÄalın dedik, makineler de bĆ¼yĆ¼yĆ¼p ƧoÄaldılar.
Bizim iƧin ƧalıÅacaklarına sƶz vermiÅtiler, Åimdi biz onlar iƧin ƧalıÅıyoruz.
Gıda miktarını arttırsınlar diye icat ettiklerimiz aƧlıÄı ƧoÄaltıyor.
Kendimizi savunmak iƧin icat ettiklerimiz bizi ƶldĆ¼rĆ¼yor.
Hareket etmek iƧin icat ettiÄimiz otomobiller bizi hareketsiz kılıyor.
Ä°letiÅim kurmak iƧin icat ettiÄimiz iletiÅim araƧları, ne bizi dinliyor ne de bizi gƶrĆ¼yor.
BuluÅmak iƧin icat ettiÄimiz Åehirler bizi yalnızlaÅtırıyor.”[4]
Evet, Åehirler bizi yalnızlaÅtırıyor; “Åehirlerimiz birer kĆ¢busa dƶndĆ¼, Åehirliler termitlere benziyor artık, her inÅa edilen Åey iÄrenƧ Ƨirkinlikte, biz artık tapınaklar, saraylar ya da mezarlar, zafer alanları ya da amfiteatrlar inÅa etmeyi bilmiyoruz. Her adımda gƶzĆ¼mĆ¼ze hakaret ediliyor, kulaÄımız saÄıra Ƨevriliyor ve koku duyumuz umutsuzluÄa kapılıyor, yakında kendimize, dĆ¼zen neye yarar diye sorar hĆ¢le geleceÄiz,” ifadesindeki Ć¼zere Albert Caraco’nun…
Bu iÅin bir yanı, bir de kapitalist rantın yıkımı var!
Kent(ler)in sĆ¼rdĆ¼rĆ¼lemez kapitalist kıskaƧtaki yıkımıyladır ki Jean Paul Sartre, “Kentler insan tĆ¼rĆ¼nĆ¼n cehennemidir”; Charles Bukowski, “Kentler, insanları ƶldĆ¼rmek iƧin inÅa edilirler”; Antonio Gramsci, “Åehir, yaratmaz; tĆ¼ketir,”[5] derlerken ekler Percy Bysshe Shelley de: “Cehennem, Londra gibi bir Åehir”…
Kapitalist “Kent, insanların yaya olarak yĆ¼rĆ¼dĆ¼kleri, obje yıÄınlarının ƶnĆ¼nde ve iƧinde buluÅtukları, faaliyetlerinin sonuƧlarını gƶremeyecek Åekilde Ƨaprazlama temas kurdukları, ƶngƶrĆ¼lemeyen durumlar meydana getirecek Åekilde kendi durumlarını karmaÅık hĆ¢le getirdikleri yerdir.”[6]
John Zerzan’ın, “Ä°lk kentler, Ä°.O. 4000 civarında Mezopotamya ve Mısır’da ortaya Ƨıktı; yeni bir tarımsal deÄerler sistemi tarafından yaratılan Ć¼retim fazlasını, hĆ¢kim bir azınlıÄın ellerine akıtmak iƧin politik araƧların tertip edildiÄi bir dƶnemde yaratıldı kentler,” ifadesindeki Ć¼zere “Bedensel ve zihinsel emek arasındaki en ƶnemli bƶlĆ¼nme kent ile kırın ayrılmasıdır. Kent ile kır arasında barbarlıktan uygarlıÄa, kabileden devlete, yerellikten ulusa geƧiÅle birlikte baÅlayan karÅıtlık, uygarlık tarihi boyunca devam ederek gĆ¼nĆ¼mĆ¼ze kadar gelmiÅtir.
Kentlerin ortaya ƧıkıÅı, aynı zamanda yƶnetim aygıtını, polisi, vergileri vb; kısacası belediye teÅkilĆ¢tını, dolayısıyla da genel olarak siyaseti zorunlu kılar. Burada, ilk kez, nĆ¼fusun iki bĆ¼yĆ¼k sınıfa bƶlĆ¼ndĆ¼ÄĆ¼ aƧıkƧa gƶrĆ¼lĆ¼r ve bu bƶlĆ¼nme doÄrudan doÄruya iÅin ve Ć¼retim araƧlarının bƶlĆ¼nmesine dayanır.
Kent aslında zaten nĆ¼fusun, Ć¼retim araƧlarının, sermayenin, zevklerin ve ihtiyaƧların bir merkezde toplanması olgusudur. Oysa kır aƧısından bunun tam tersi sƶz konusudur: Ä°zolasyon ve daÄınıklık. Kent ile kır arasındaki karÅıtlık ancak ƶzel mĆ¼lkiyet ƧerƧevesi iƧinde var olabilir. Bu karÅıtlık, bireyin iÅ bƶlĆ¼mĆ¼ne, kendisine dayatılan belirli bir faaliyete tabi kılınmasının en keskin ifadesidir.
Birini sınırlı bir kent-hayvanına, diÄerini sınırlı bir kır-hayvanına dƶnĆ¼ÅtĆ¼ren ve ikisinin Ƨıkarlarının karÅıtlıÄını her gĆ¼n yeniden Ć¼reten bir tabi kılmadır bu. Burada emek yine en baÅta gelen Åey, bireyler Ć¼zerindeki gĆ¼Ć§tĆ¼r ve bu gĆ¼Ć§ var olduÄu sĆ¼rece ƶzel mĆ¼lkiyet var olmak zorundadır.
Kent ile kır arasındaki ƧeliÅkinin ortadan kaldırılması, topluluÄun ilk koÅullarından biridir. Bu koÅulun kendisi de, herkesin ilk bakıÅta gƶrebileceÄi gibi, tek baÅına iradeyle yerine getirilmesi mĆ¼mkĆ¼n olmayan birƧok maddi ƶnkoÅula baÄlıdır (bu koÅulların henĆ¼z geliÅtirilmesi gerekmektedir).
Kent ile kırın ayrılması, sermaye ile toprak mĆ¼lkiyetinin birbirinden ayrılması olarak, sermayenin toprak mĆ¼lkiyetinden ayrı ve ondan baÄımsız olarak geliÅmesinin baÅlangıcı, yalnızca emeÄe ve mĆ¼badeleye dayanan bir mĆ¼lkiyetin baÅlangıcı- olarak da ele alınabilir.”[7]
Tam da bu ƧerƧevede “Ä°ÅƧi sınıfının en ƧalıÅkan tabakalarının ƧektiÄi aƧlık sancısı ile, zenginlerin kapitalist birikime dayanan, kaba ya da ince aÅırı tĆ¼ketimleri arasındaki yakın iliÅki, ancak ekonomik yasalar bilinince kendini ortaya koyar. Ama ‘yoksulların barınması iÅinde’ durum bƶyle deÄildir. Ćretim araƧlarının bir merkezde toplanması ƶlĆ§Ć¼sĆ¼nde, emekƧilerin belli bir yere Ć¼st Ć¼ste yıÄıldıklarını, tarafsız her gƶzlemci rahatƧa gƶrebilir; kapitalist birikimin hızı ne kadar bĆ¼yĆ¼k olursa, iÅƧi nĆ¼fusun barındıkları yerler de o kadar sefil ve periÅandır. Servetin artıÅıyla birlikte kentlerde gƶrĆ¼len ‘imar hareketleri’, eski yapı mahallelerin yıkılması, bankalar, maÄazalar vb. iƧin iÅ hanlarının yĆ¼kselmesi, iÅ trafiÄi, lĆ¼ks arabalar, tramvaylar vb. iƧin caddelerin geniÅletilmesi, yoksulları gittikƧe daha da kƶtĆ¼ kenar mahallelere sĆ¼rer.”[8]
HĆ¢l bu merkezdeyken; kent(ler)in politik iktidarı “mutlu azınlık”ın elinden alınıp, emeÄe devredilmedikƧe her Åey Maksim Gorki’nin, “Her sabah nereye gittiÄini bilmeden bir iÅe giden, her akÅam nereden ƧıktıÄını bilmeden bir iÅten Ƨıkan, sevmediÄi hayatı yaÅayan, sevmediÄi iÅi yapan, sevmediÄi kiÅilerle yaÅayan, kalabalıklar yĆ¼zĆ¼nden yaÅamaya karÅı ne bir sevgi, ne de bir sevgisizlik iÅareti olmadan gelip geƧen, her akÅam evinin dƶrt duvarı arasına sanki bir mezara girermiÅ gibi giren, gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yalnız ya da yanındaki yabancı gƶvdeyle geƧiren bĆ¼tĆ¼n ƶlĆ¼ kentlerin, ƶlĆ¼ doÄmuÅ Ć§ocukları... Size bu ƶlĆ¼ yaÅamı hazırlayan ‘sermaye sahibi egemen sınıftır’ bu acımasız oyunun varlıÄı siz izin verdiÄiniz sĆ¼rece sĆ¼recektir,”[9] ifadesindeki Ć¼zere olmaya mahkĆ»mdur.
KAPÄ°TALÄ°ZM KISKACINDA KENT(LER)
Evet kentler, ƶzellikle de metropoller sınıfsal ƧeliÅkilerin en yoÄun hissedildiÄi, hiyerarÅilerin en belirgin aƧıÄa ƧıktıÄı yerlerdir. Ćretimin aÄırlıÄının sanayiden hizmetlere kaymasıyla rant, sƶmĆ¼rĆ¼, artık deÄere el koyma en yaygın biƧimde kent merkezlerinde gerƧekleÅir.
Kapitalizmin kentleri pazarlamasına baÄlantılı olarak bĆ¼yĆ¼k projelerin gĆ¼ndeme geldiÄini ve “kentsel dƶnĆ¼ÅĆ¼m sĆ¼reci” retoriÄinin ƶne ƧıktıÄını gƶrĆ¼yoruz.
Bununla paralel devreye giren “mutenalaÅtırma projeleri”yle yoksullar gibi kendi mahallelerinde “fazlalık” gibi gƶrĆ¼lmeye baÅlanıyor. Bu aynı zamanda kentin iƧinde de sĆ¼rekli bir devinimi, yeniden Ć¼retiyor. Dolayısıyla kentsel dƶnĆ¼ÅĆ¼m de sınıfsal ƧatıÅmanın/ ayrıÅmanın temel dinamiklerinden birini oluÅturuyor.
Bundan ƶtĆ¼rĆ¼dĆ¼r ki, Gezi/ Haziran baÅkaldırısındaki Ć¼zere ƶfke ve tepki de kĆ¼resel kapitalizmin sinir merkezlerinde yoÄunlaÅıyor. Ćretim birimleri kĆ¼Ć§Ć¼ldĆ¼ÄĆ¼ iƧin emekƧiler ve ezilenler arasında ortak bir ruh hĆ¢li, dayanıÅma iliÅkilerinin biƧimlendirdiÄi mekĆ¢nlara dƶnĆ¼ÅĆ¼yor kentler. O hĆ¢lde denilebilir ki, gĆ¼nĆ¼mĆ¼zde kentler bir bĆ¼tĆ¼n olarak toplumsal yaÅamı belirlemektedir.
Prof. Dr. YeÅeren EliƧin Arıkan’ın, “Neo-liberal kentleÅme dĆ¼nyanın pek Ƨok coÄrafyasında olduÄu gibi TĆ¼rkiye’de de kentlerin yapısını deÄiÅtirdi. Kentin deÄerli gƶrĆ¼nen bƶlgelerinde oturan yoksul insanlar yaÅadıkları yerlerden uzaklaÅtırıyor ve bu insanların boÅalttıÄı yerlerde yapılan yeni konutlar bĆ¼yĆ¼k paralara satılıyor,”[10] notunu dĆ¼ÅtĆ¼ÄĆ¼ tabloda[11] gƶrmeyen, bilmeyen yok gibi…
Hatırlayan vardır elbette: David Harvey, TĆ¼rkiye’ye gelerek verdiÄi konferanslarda, kapitalizmin bugĆ¼n ayakta kalma yolunda en Ƨok “kentlere oynadıÄı”nın altını kalınca ƧizmiÅti. Kentsel dƶnĆ¼ÅĆ¼m projeleri, yani bizdeki yaygın-popĆ¼ler kullanımıyla “TOKÄ°”lerin esbap-ı mucibesi ona gƶre esasen buydu.
Kriz dƶnemlerinde bu sistem, insanları kredi (yani borƧ) ile konut sahibi olmaya ƶzendiriyor, bƶylece konut Ć¼retimi ile sermaye birikimini dengeliyordu. Bu Åekilde halkın ihtiyaƧ ve arzularını karÅılama kisvesi altında aslında sermayenin Ƨıkarları gƶzetiliyor, tabii sonuƧta kentler felaket bir gƶrĆ¼ntĆ¼ kazanıyor, yaÅanmaz hĆ¢le geliyor.
2000’lerin baÅında insanlıÄın vardıÄı metropolleÅme dĆ¼zeyi artık korkunƧ bir seviyeye ulaÅtı. Kırsal alanları yaÅanmaz hĆ¢le getirip yoksullaÅtırarak insanları kentlere yıÄan sistem, muazzam nĆ¼fus birikmelerine yol aƧarak dĆ¼nyayı yeni soru(n)larla karÅı karÅıya bırakıyor.
ĆrneÄin trafik yoÄunluÄu, bazı mega kentlerin 20 milyonu aÅan nĆ¼fuslarının en ciddi sorunu. Tokyo, Pekin, Yeni Delhi, Mumbai, Ä°stanbul, Londra, New York, Mexico City gibi kentlerde sabah iÅe gidiÅ saatleri birƧok insanın kĆ¢busudur.
TĆ¼rkiye’de toplamda 2020 itibarıyla 23 milyon 245 bin 409 araƧ var. Ortalama her ay TĆ¼rkiye’de 85-95 bin arası araƧ trafiÄe giriÅ yapıyor.[12] YerkĆ¼rede ve coÄrafyamızda artan araƧ sayısı aynı zamanda atmosfere salınan sera gazlarının yarattıÄı kirlilik ile ısınma ciddi bir soru(n) kaynaÄıdır.
Evet dĆ¼nya nĆ¼fusunun bĆ¼yĆ¼k kentlere doÄru yıÄılması, ƧƶzĆ¼lmesi zor sorunları da beraberinde getirerek ekolojik sistemin ƧƶkĆ¼ÅĆ¼ne zemin hazırlıyor.
Kolay mı? BirleÅmiÅ Milletler’in (BM) tahminlerine gƶre dĆ¼nya nĆ¼fusu, 2050’ye kadar 9 milyara ulaÅacak ve bunların Ć¼Ć§te ikisi Åehirlerde yaÅayacak. Bu nedenle Åehirler altyapı, uygun fiyatlı konut, su, sanitasyon, istihdam, saÄlık hizmetleri ve ulaÅım gibi taleplerin yoÄunlaÅmasına sahne olacak ve soru(n)lar acilleÅecek.
DĆ¼nyanın en kalabalık kentleri, Tokyo, Yeni Delhi, Shangai, Mumbai ve Sao Paulo’yken; BM, 2050’ye kadar Hindistan, Ćin ve Nijerya’nın kırsal bƶlgelerinin bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼nĆ¼n kentleÅeceÄi ve 2 buƧuk milyar kiÅinin daha kentli nĆ¼fusa ekleneceÄine dikkat Ƨekiyor.[13]
YerkĆ¼re nĆ¼fusunun yĆ¼zde 54’Ć¼nden fazlası kentlerde yaÅıyorken; 1970’lerin baÅında bu oran yĆ¼zde 36 dĆ¼zeyindeydi.
Yani kapitalist sermayenin yapısal krizi iƧinde merkezileÅme ve yoÄunlaÅma, ucuz iÅ gĆ¼cĆ¼ ararken tĆ¼ketimi hızlandırma eÄilimlerinin gĆ¼Ć§lenmesiyle kırlar boÅalırken, kentsel nĆ¼fusun bĆ¼yĆ¼dĆ¼ ve mega kentlerin sayısı 1990-2016 kesitinde ikiye katlandı.
NĆ¼fusu 10 milyonu geƧen kentlerin sayısı 1990’da 10’dan 2014’de 28’e; nĆ¼fusu 5-10 milyon arası kentlerin sayısı ise 293’ten 517’ye yĆ¼kseldi,[14] ama!
Bunun bir de “Ama”sı var ki, o da Åƶyle: ‘DĆ¼nya Kaynakları EnstitĆ¼sĆ¼’nĆ¼n (WRI) raporuna gƶre 1.2 milyar insan sĆ¼rdĆ¼rĆ¼lebilir ve karÅılanabilir barınma garantisinden mahrum. Ćnlem alınmazsa bu rakamın 2025’de yĆ¼zde 30 artarak 1.6 milyar insana ulaÅacaÄı ƶngƶrĆ¼lĆ¼yorken; “2050’ye gelindiÄinde 2.5 milyar insan daha Åehirlerde yaÅayacak ve bu artıÅın yĆ¼zde 90’ı Asya ve Afrika kıtalarında gerƧekleÅecek,”[15] uyarısını dillendiriyor WRI Global DirektƶrĆ¼ Ani Dasgupta…
“Ya coÄrafyamız” mı?
1950’de Ć¼lke nĆ¼fusunun yĆ¼zde 7.5’i megakentte yaÅarken bu oran yĆ¼zde 18.3’e ƧıkmıŠdurumda. TĆ¼rkiye’deki her 4 iÅsizin birine ev sahipliÄi yapan Ä°stanbul’da yaÅamak yoksul iƧin adeta Ƨile…
Kentin, 2019 iƧin tahmini nĆ¼fusu 15 milyon 232 bine yĆ¼kselmiÅ durumdayken; uzmanlar Ä°stanbul’un hafta iƧi nĆ¼fusunun 20 milyona dayandıÄı gƶrĆ¼ÅĆ¼nde birleÅiyor. Bƶylece 81 ilin toplam nĆ¼fusunun yaklaÅık yĆ¼zde 25’i tek bir ile sıÄmaya ƧalıÅıyor. Bu durumun ilave maliyetleri ise trafik sıkıÅıklıÄı, hava kirliliÄi ve strese baÄlı hastalıklar oluyor. HĆ¼kĆ¼met gelecekte ortaya Ƨıkacak daha bĆ¼yĆ¼k sorunlardan habersiz gƶrĆ¼nĆ¼yor. Zira son olarak Merkez Bankası’nın Ä°stanbul’a taÅınması ve “Kanal Ä°stanbul” gibi Ƨılgın projeler gĆ¼ndemde...
DURUM(UMUZ)
AKP nasıl TĆ¼rkiye’yi yƶnetemez hĆ¢le geldiyse, Kadir TopbaŒın Belediye BaÅkanı olduÄu dƶneminde de Ä°stanbul yƶnetilemez duruma gelmiÅti.
TopbaÅ dƶneminin genel ƶzelliklerinden belki de en ƶne Ƨıkanı “tepeden inmeci” yaklaÅımdı. “Ben yaptım oldu” anlayıÅı, keyfiliÄi getirdiÄi gibi, kamusal mĆ¼dahalelere de ket vuruyordu. Bu dƶnemde kentsel dƶnĆ¼ÅĆ¼m projeleri kapalı kapılar arkasında, AKP’ye yakın inÅaat Åirketlerine ihale edildi. Ä°nÅaat ƶnceliÄine teslim edilen Åehirde, imar kuralları yok sayıldı, gĆ¼Ć§ sahipleri kayırıldı, yoksul yurttaÅlar dıÅlandı. TarlabaÅı ƶrneÄi, bunun kanıtıdır. Yine bu dƶnemde eÅsiz kĆ¼ltĆ¼rel miras eserleri, kƶtĆ¼ restorasyon ƧalıÅmalarına kurban edildi.
Ä°stanbul, bu dƶnemde betonlaÅtırıldıÄı gibi aynı zamanda da ruhsuzlaÅtırıldı. Yƶnetimde, milyonlarca yurttaÅın yaÅamını kolaylaÅtırmak deÄil, ranttan daha fazla nemalanmak amaƧlandı. Ćevre ve Åehircilik Bakanı Mehmet Ćzhaseki’nin, “En bĆ¼yĆ¼k hırsızlıklar, kƶtĆ¼lĆ¼kler, belalar imardan geliyor,” sƶzlerini Ä°stanbul BĆ¼yĆ¼kÅehir Belediyesi’nin (Ä°BB) 43 proje, 68 Åirket ve 15 kamu kurumu paydaÅı olduÄunu ekleyerek dĆ¼ÅĆ¼nĆ¼nce, ortaya “bĆ¼yĆ¼k resim” ƧıkmıŠolur.
TopbaÅ; Kuzey Ormanları’nda havalimanı yapmak iƧin baÅlatılan aÄaƧ kıyımından kaƧan yaban domuzlarının BoÄaz’ı geƧmeye ƧalıÅmasından da, artan inÅaatların yarattıÄı titretiÅimden rahatsız olup kendilerine yeni yuva arayan kirpilerden de sorumlu. Ä°stiklal Caddesi’nin yeni hĆ¢linden de Ä°stanbul’a bin 75 adet 47 metre veya daha uzun’ bina yapılmasından da sorumlu.
TopbaÅ dƶneminde iÅlenen kent suƧlarını hatırlarsak: YeÅil alanlar ve deprem toplanma alanları rant nedeniyle imara aƧıldı. 17 AÄustos 1999’da on binlerce kiÅinin yaÅamını yitirdiÄi GƶlcĆ¼k depreminin ardından ‘Afet Acil Eylem Planı’ ƧerƧevesinden belirlenen toplanma alanlarının tamamına yakını peÅkeÅ Ć§ekildi. 493’ten 77’ye dĆ¼Åen alanların birƧoÄuna AVM’ler ve gƶkdelenler inÅa edildi.
Ä°stanbul’da ƧeÅitli projeler gerekƧe gƶsterilerek milyonlarca aÄaƧ yok edildi. Bu kıyımdan en fazla Kuzey Ormanları etkilendi. TĆ¼m itirazlara raÄmen, 3. KƶprĆ¼’nĆ¼n inÅası iƧin Ä°stanbul’un doÄasına, su kaynaklarına ve yaban hayatına geri dƶnĆ¼ÅĆ¼ zor zararlar verildi. Kuzey Ormanları’ndaki talan, kƶprĆ¼yle sınırlı deÄildi. Bir ĆED’i bile olmayan Kuzey Marmara Otoyolu iƧin yĆ¼zbinlerce aÄaƧ kesildi. BaÄlantı yollarıyla kentin kuzeyi yapılaÅmaya aƧıldı.
ĆĆ§Ć¼ncĆ¼ Havalimanı iƧin “doÄa katliamı”na devam edildi. ĆƧ devlet bankasının dƶrt yılı ana para ƶdemesiz, toplam 16 yıl vadeli olmak Ć¼zere 3 milyar avro kredi aƧtıÄı proje, dĆ¼nyanın en ƶnemli kuÅ yollarından birinin ortasına yapıldı ki, bu milyonlarca kuÅun ƶlmesi anlamına geliyordu. Dƶnemin Orman ve Su Ä°Åleri Bakanı Veysel EroÄlu, bir soru ƶnergesine verdiÄi yanıtta, Ć¼Ć§Ć¼ncĆ¼ havalimanı iƧin 2 milyon 330 bin 12 aÄacın kesileceÄini aƧıklamıÅtı.
Ä°stanbul’daki dolgu alanlarının bĆ¼yĆ¼klĆ¼ÄĆ¼ yĆ¼z ƶlĆ§Ć¼mĆ¼ 2 bin 34 kilometrekare olan Heybeliada’yı geƧti. BoÄaz’a yapılan kazıklı dolgularla da kıyılardaki beton yollar geniÅletildi. Ä°stanbul BoÄazı’na 7 proje yapıldı ve BoÄaz’da 266 bin 100 metrekarelik dolgu alan oluÅtu. ĆrneÄin Yenikapı sahilinde yaklaÅık 90 futbol sahasına tekabĆ¼l eden 546 dƶnĆ¼mlĆ¼k alana yapılan dolgu ƧalıÅmalarına 2013’de baÅlandı. Dolgu, Tarihi Yarımada’nın siluetini ve ekosistemini bozdu ve yaklaÅık 40 milyon dolara mal oldu.
Ä°BB’nin Ƨılgın projelerinin bir diÄeri de Maltepe Sahili’nin doldurulması oldu. Dolguyla birlikte sahile bĆ¼yĆ¼k zararlar verildi, ortaya devasa rant alanları Ƨıktı.
Ä°BB ile ĆskĆ¼dar Belediyesi’nca yapılan ĆskĆ¼dar Meydan Projesi kapsamında, denizi doldurmak iƧin bƶlgede kazık Ƨakma iÅlemi gerƧekleÅtirildi. Kazıklar nedeniyle, Mimar Sinan tarafından inÅa edilen 500 yıllık ÅemsipaÅa Camii (KuÅkonmaz Camii) duvarlarında Ƨatlaklar oluÅtu.
ĆskĆ¼dar’daki doÄal SÄ°T alanı KĆ¼Ć§Ć¼kƧamlıca Korusu’na televizyon kulesi yapımına TopbaÅ dƶneminde baÅlandı. 369 metre yĆ¼ksekliÄe sahip kule Ä°stanbul’un ve BoÄazın siluetine bĆ¼yĆ¼k zarar veriyor. Mimarlar Odası’nın tĆ¼m uyarı ve itirazlarına karÅı inÅa edilen kule, kentin tarihi dokusuna hanƧer niteliÄi taÅıyor.
Ä°stanbul’un “kĆ¼ltĆ¼rel merkezi” olan BeyoÄlu’nun Ä°stiklal Caddesi, AKP ile birlikte Åantiyeye dƶndĆ¼. Tarihi binaların rant iƧin yıkıldıÄı cadde, betonlaÅtırılmıŠdurumda. TopbaŒın Ä°BB’sinin caddenin tarihi dokusuna ilk mĆ¼dahalesi 2005’de aÄaƧların sƶkĆ¼lmesi ile oldu. Bu zamandan caddenin ve BeyoÄlu’nun Ƨehresi deÄiÅtirildi.
Ä°stanbul’un meydanları tahrip edildi.
Ä°stanbul’da kiÅi baÅına dĆ¼Åen kent iƧi yeÅil alan Ćevre ve Åehircilik BakanlıÄı’na gƶre 7.57, Ä°BB’ye gƶreyse 8.41 metrekare. Rant projeleri nedeniyle Ä°stanbul’daki en kĆ¼Ć§Ć¼k yeÅil alan dahi betonlaÅtırılıyor. Åehrin birƧok noktasında bir biri ardına gƶkdelenler yĆ¼kseliyor.
TopbaŒın Ä°mar ve Bayındırlık Komisyonu’na yaklaÅık 20 bine yakın dosya havale ettiÄini dĆ¼ÅĆ¼nĆ¼nce, azalan yeÅil alanlardaki sorumluluÄu da aƧıÄa ƧıkmıŠoluyor. Plansız, programsız kent politikaları Åehri betonlaÅtırdıÄı gibi, bilimsellikten de uzaklaÅtırdı. En ufak yaÄıÅta sellerin yaÅanmasının nedeni de budur.[16]
SƶzĆ¼ edilen kesitte; Ä°stanbul’daki 121 gƶkdelenden 117’si AKP dƶnemde yapılmıÅtı.[17]
‘Cushman & Wakefield’in ‘Avrupa AlıÅveriÅ Merkezleri GeliÅtirme Raporu’nun sonuƧlarına gƶre, 2018’de Avrupa’da 2.6 milyon metrekare geniÅliÄinde AVM aƧıldı. AƧılan AVM’lerin 525 bin metrekaresi TĆ¼rkiye’dendi.
2014’de 111’i Ä°stanbul’da olmak Ć¼zere TĆ¼rkiye genelinde 361 AVM bulunuyordu. 2019 Temmuz’u itibariyle bu sayı 432’yi buldu. Toplam AVM alanı da yaklaÅık 7 bin futbol sahasına eÅdeÄerdi.[18]
Bu arada CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın, “Ä°hanet ettik, dikey yapılaÅmadan yana deÄilim,” dediÄi Ä°stanbul’da Ä°BB ve bakanlıklar, kentteki 76 mega proje iƧin imar planlarını deÄiÅtirdi; ayrıcalıklı imar hakları tanıdı. Bununla da yetinmeyen Åirketler, ayrıcalıklı imar haklarının kat kat Ć¼stĆ¼ne Ƨıktı. Åehir genelinde 12 milyon 400 bin metrekare fazladan inÅaat yapıldı. Fazladan yapılan bu inÅaatlardan tam 240 milyar 234 milyon 265 bin lira haksız kazanƧ elde edildi.[19]
Evet Ä°BB ve bakanlıkların kentteki 76 mega proje iƧin imar planlarını deÄiÅtirdi ve ayrıcalıklı imar hakları tanıdı; hem de Åƶyle![20]
Bu kadar deÄil; iÅte birkaƧ ƶrnek daha!
i) Ä°BB’ye baÄlı Åirket tarafından iÅletilen kafe 538 yıllık surları tahrip etti. Topkapı Sarayı’nı Ƨevreleyen surların dibinde, GĆ¼lhane Parkı’nın iƧinde, Ä°BB’ye baÄlı Beltur tarafından iÅletilen Kandil Kafe’nin 538 yıllık surlara zarar verdiÄi ortaya Ƨıktı. Ä°stanbul 4 No’lu Koruma Kurulu, alanda kaƧak yapılaÅma olduÄuna dikkat Ƨekerek suƧ duyurusu yapılması gerektiÄini belirtti. Kurul, “Telgrafhane binasındaki tarihi dokuya aykırı uygulamalar eski hĆ¢line getirilmeli. Can gĆ¼venliÄi ƶnlemleri de alınmalı,” dedi.[21]
ii) Ä°stanbul’da boÅ ve yeÅil alanlar yok denilecek kadar azaldı. Åehirdeki en yeÅil alanlar ise mezarlıklar. Herkesin gƶzĆ¼ kentin elde kalan son boÅ alanları ve kamu arazilerinde. DeÄeri her geƧen gĆ¼n artan bu alanlar aynı zamanda kupon arazi niteliÄinde. AKP hĆ¼kĆ¼meti Åehirdeki kamu kuruluÅlarına ait bu arazileri ya bir bir satıyor ya da yapılaÅmaya aƧıyor. Askeri alanların Åehir dıÅına taÅınması kararıyla da birƧok deÄerli araziyi bekleyen gelecek merak konusu. YeÅil kalacaÄı sƶylenen askeri alanların bir kısmı imara aƧıldı bile.[22]
iii) Ä°BB’de AKP’li meclis Ć¼yelerinin oylarıyla kabul edilen teklife gƶre, arsası uygun okullar yıkılacak, otoparkla birlikte yeniden yapılacak.[23]
iv) SaÄlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduÄu Ć¼niversitenin kiraladıÄı binaya kimse dokunamıyor. Ä°stanbul’da yaÅayan yurttaÅların binalarına bir Ƨivi Ƨakmasına izin verilmezken SaÄlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduÄu Medipol Ćniversitesi’nin Esenler’de kiraladıÄı binaya Ƨıkılan kaƧak kat bir tĆ¼rlĆ¼ yıkılamıyor. Esenler Belediyesi, kaƧak kat hakkında yıkım kararı verdi ancak yıkım yapılmadı. MĆ¼lk sahibine verilen para cezası da mahkeme tarafından iptal edildi. Esenler KaymakamlıÄı da belediye yetkilileri hakkında soruÅturma yapılmasına bile izin vermedi. Esenler Belediyesi’nin meclis Ć¼yesi Kemal Åahin, “Ćstelik binanın tam karÅısında zabıta noktası var,” dedi.[24]
“KANAL” MI?!
“Tabuta Ƨakılan son Ƨivi”[25] ya da “Marmara iƧin beka sorunu”[26] veya “Mega Rant ve Soygun”,[27] “Ä°hanet”,[28] “Amerikan projesi,”[29] vurgularıyla betimlenip; “Ya Kanal, Ya Ä°stanbul!”[30] ikilemi ile tanımlanan “Kanal Ä°stanbul!” rantsal ekonomiye dayanarak iktidara tutunan AKP’nin yeni tezgĆ¢hı…
Ekonomik kriz ve inÅaat stoklarının eritilememesiyle inÅaatta rantın azalmasından ƶtĆ¼rĆ¼ devreye sokulup, inÅaat sektƶrĆ¼nĆ¼ “Åaha’” kaldıracaÄı var sayılan “Kanal Ä°stanbul” insan(lık)a, doÄaya, Ä°stanbul’a raÄmendir…
AKP’li CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın,[31] “Kanal Ä°stanbul’u yapacaÄız, inadına yapacaÄız,” ifadesinde somutlanan dayatmanın;[32] emekƧilere yıllar boyu sĆ¼recek bir yĆ¼k getireceÄi; bugĆ¼ne dek yapılan mĆ¼Återi garantili kƶprĆ¼, otoyol, havalimanı, Åehir hastaneleri ve enerji Ć¼retimleri hatırlandıÄında bir “sır” deÄildir!
Kaldı ki TMMOB Ä°stanbul Ä°l Koordinasyon Kurulu’nun, “BaÅka bir Ä°stanbul daha yok”;[33] “Kanal Ä°stanbul’u, istemeyin”;[34] Milletvekili AbdĆ¼llatif Åener’in, “10 milyarlarca dolar masraf olacak bir projedir. Yapılmasının hiƧbir mantıÄı yoktur”;[35] Fikri SaÄlar’ın, “TĆ¼rkiye iƧin ‘Kanal Ä°stanbul’ gereksiz bir projedir,”[36] diye mahkĆ»m ettikleri “Kanal Ä°stanbul”, doÄanın ve doÄal kaynakların ekonomik kazanƧ iƧin, Åirketlere ve Åahıslara hizmet vermek amacıyla katledilmesi olarak betimleniyor. ĆĆ¼nkĆ¼ “Kanal Ä°stanbul”, tekno-politik ve sosyo-ekolojik alan ile Ƨevre politikalarının kesiÅip birbirinden ayrılmaz biƧimde iƧ iƧe geƧtiÄi politik bir projedir ve nihai kertede de iÅlevsizdir![37]
Hatırlatalım: “Kanal Ä°stanbul”un gĆ¼ndeme geldiÄi 2011’de “Bu, soygun dĆ¼zenini Ƨılgınca sĆ¼rdĆ¼recek bir projedir. Daha akılcı bir yol bulabilirsin. Ä°stihdam yaratan, iÅyeri sahiplerine, KOBÄ°’lere atƶlyelere, fabrika sahiplerine yeni yeni istihdam oluÅturabilecek imkĆ¢nları verebilir ve bir iÅsize, bir aƧ insanımıza bir ekmek kapısı bulabilirsin. Bunlara kafa yoracaÄın yerde, akılcı politikalar Ć¼reteceÄin yerde, ƧıldırmıŠbir toplumu Ƨılgınca projelerle niye kandırıyorsun Sayın BaÅbakan?” diyen MHP lideri Devlet BahƧeli[38] AKP ile ittifakı sonrasında Kanal Ä°stanbul’a karÅı Ƨıkanları “Åuursuz ve gayri milli” olarak “suƧlamıŔtı![39]
Tarık ÅengĆ¼l’Ć¼n, “Milli projenin ƧıkıŠnoktası ABD, varıŠnoktası Katar!” biƧiminde formĆ¼le ettiÄi hakikĆ¢ti “Kısaca ƶzetlemek gerekirse; New York’ta bir Dernek 23 sayfalık raporuyla, Michigan Ćniversitesi’nde iki mimar 16 kiÅilik yĆ¼ksek lisans ƶÄrenci projesiyle, Ä°stanbul’un kuzeyini ve finansman modelini Åekillendirdiler. Alıcıların ise Katarlı olduÄu anlaÅılıyor. Olay Ä°stanbul’da geƧiyor. Yerli ve milli projenin ortaya ƧıkıŠhikĆ¢yesi bƶyle…”[40]
Elbette bu hikĆ¢yenin arka planında boylu boyunca sermaye talanı yatıyor!
ĆrneÄin “Kanal Ä°stanbul” gĆ¼zergĆ¢hında mĆ¼lkiyet tartıÅmaları sĆ¼rerken, bƶlgede Kuveyt Devleti vatandaÅı iÅ insanı Wael N Y Alnusef’ın Åirketinin 53 dƶnĆ¼m, Suudi Arabistanlı iÅ insanı Sulaıman Al Muhaıdıb’ın da 9 dƶnĆ¼m arazi aldıÄı ortaya Ƨıktı.
Ä°BB Meclis Ć¼yesi Nadir Ataman “Nerdeyse bir arap kantonu kuruluyor. Kanal Ä°stanbul’un etrafı rant pazarına dƶnmĆ¼Å” tepkisini gƶsterirken;[41] Ä°BB BaÅkanı Ekrem Ä°mamoÄlu, proje gĆ¼zergĆ¢hında en bĆ¼yĆ¼k arazisi olan 3 Åirketin de Arap Åirketi olduÄunu aƧıklayıp, “2011’den bu yana arsa hareketi tam 30 milyon metrekareyi bulmuÅtur. Tarım alanı olan bu alanlara bu ilgi niye? Bƶlgede en bĆ¼yĆ¼k arazisi olan ilk 3 Åirket de Arap Åirketi. Bizden detay isterlerse paylaÅırız,”[42] diye ekledi.
Meseleye iliÅkin bir Åey daha: CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın damadı Berat Albayrak’ın, “Kanal Ä°stanbul” gĆ¼zergĆ¢hında yaklaÅık 13 dƶnĆ¼mlĆ¼k araziyi ErdoÄan’ın projeyi duyurduÄu 2011’den bir yıl sonra satın aldı. HĆ¢len tarla vasfında olan arazinin, Ćevre ve Åehircilik BakanlıÄı tarafından “Kanal Ä°stanbul” iƧin deÄiÅiklik yapılan planda “konut alanı” sınırları iƧinde kalması dikkat Ƨekti![43]
Ćzetle AKP’nin coÄrafyamızda yarattıÄı yıkımların bir “yeni” ƶrneÄi olarak “Kanal Ä°stanbul”un maliyeti bilim insanlarının raporlarda net biƧimde ortaya konmuÅ bir cinayetten baÅka bir Åey deÄildir.
“Kanal Ä°stanbul” projesi Ä°stanbul’un giderek yok edilen su havzalarını ve ormanlarını neredeyse tĆ¼mĆ¼yle ortadan kaldıracak. Ayrıca Kanal aƧılmasıyla yĆ¼z binlerce yılda oluÅmuÅ deniz ekosistemi de yerle bir olacaktır.
CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın “Hayalim”, uzmanların ise “Bƶlgenin ekolojik dengesini bozar” dediÄi “Kanal Ä°stanbul”a dair aƧıklanan Ćevresel Etki DeÄerlendirme (ĆED) raporunda, Devlet Su Ä°Åleri’nin (DSÄ°) mega projenin Ä°stanbul’u susuz bırakacaÄına dair gƶrĆ¼ÅĆ¼ yer almadı. DSÄ°’nin gƶrĆ¼ÅĆ¼ yerine, konuyla alĆ¢kĆ¢sız gƶrĆ¼ÅĆ¼ raporda konuldu![44] Yani DSÄ°’nin, “Kanal Ä°stanbul”un “Terkos GƶlĆ¼ ve Sazlıdere Barajı’nı devreden ƧıkaracaÄına” dair gƶrĆ¼ÅĆ¼, ĆED raporunda dikkate alınmadı…[45]
Jeofizik MĆ¼hendisi, Sismoloji Doktoru SavaÅ Karabulut’un, “Kanal Ä°stanbul projesinin ĆED raporu bilimsel bir yƶntemle deÄil, ƶznel deÄerlendirmeyle hazırlanmıÅtır,”[46] notunu dĆ¼ÅtĆ¼ÄĆ¼ Åaibeli “Kanal Ä°stanbul”un ĆED raporunu hazırlayan Ćınar MĆ¼hendislik ve MĆ¼Åavirlik Åirketi de tartıÅmalıdır![47]
Sƶz konusu “Kanal Ä°stanbul” ĆED raporuyla ilgili olarak YĆ¼ksek Ćevre MĆ¼hendisi Sezer Arslan’ın hazırladıÄı inceleme notunda Åu noktalara dikkat Ƨekildi:
i) GĆ¼nde 850 bin metrekĆ¼p kazı yapılacak: Proje alanı 13 milyon metrekare olarak belirlendi. Buna gƶre projenin tamamlanması iƧin en kısa sĆ¼re 4 yıl olarak hesaplanırken, bu sĆ¼renin 7 yıla kadar ƧıkabileceÄi belirtiliyor. Bu durumda yıl iƧerisinde ƧalıÅılmayan sĆ¼reler dikkate alınırsa gĆ¼nde ortalama 800 bin 850 bin metre kĆ¼p kazı, nakliye ve denizle depolama yapılması gerekiyor. Bu boyuttaki kazı ƧalıÅması iƧin aƧık maden ocaklarında ƧalıÅan devasa kazıcı ve kamyonların kullanılması gerekecek.
ii) Tarım ve su alanları kaybolacak: Proje alanında yer alan tarım arazileri, mera, biyoƧeÅitlilik alanları, iƧme ve sulama suyu alanları, ƶzel orman alanlarının tamamı ƶzelliklerini kaybederek hem uluslaslararası sƶzleÅmeleri (BiyoƧeÅitlilik SƶzleÅmesi) aykırı davranılmıŠolacak hem de ulusal mevzuata (Anayasa, Su Kanunu, Mera Kanunu, Ćevre Kanunu) aykırı iÅlem yapılmıŠolacak. Projeyle Gala GƶlĆ¼ Milli Parkı, Sazlıdere Barajı, Terkos GƶlĆ¼ etkilenecek.
iii) GĆ¼nde 10 bin 965 kilogram patlayıcı: Proje kapsamında sƶkĆ¼lecek malzeme miktarının 41,5 milyon metrekĆ¼p olacaÄı ve her gĆ¼n patlama yapılacaÄı belirtilirken, 1 delik iƧin 45 kilogram patlayıcı kullanılması gerekiyor. Toplam 255 delik iƧin gĆ¼nde toplam 10 bin 965 kilogram patlayıcı kullanılacak. Bu durumun deprem etkisi yaratabileceÄi belirtilirken, taÅocaklarında bile en fazla 40-50 delik 36 kilogram patlayıcı kullanıldıÄı hĆ¢lde ciddi sorunlar yaÅandıÄına dikkat Ƨekildi. 5 yıl boyunca 20 milyon kilogram patlayıcı kullanılacak olmasının ciddi gĆ¼venlik sorunlarına da neden olabileceÄine iÅaret edildi.
iv) Yılda 1.5 milyon litre yakıt tĆ¼ketilecek: Projenin inÅaat aÅamasında kamyonlarda dizel yakıt kullanılacaÄı ve yılda 1 milyon 504 bin litre dizel yakıt tĆ¼ketilmesinin ƶngƶrĆ¼ldĆ¼ÄĆ¼ belirtildi. Bu durum 5 yılda yaklaÅık 7.5 milyon litre dizel yakıt kullanılması anlamına gelecek.
v) GĆ¼nde 4 bin 250 kamyon seferi: GĆ¼nlĆ¼k 850 bin metrekĆ¼plĆ¼k kazı malzemesinin 200 metrekĆ¼plĆ¼k 400 kamyonla taÅınması gĆ¼nde en az 4 bin 250 sefer anlamına gelecek. AƧıÄa Ƨıkacak egzoz emisyonları, toz ve trafik yĆ¼kĆ¼ olumsuzluklara neden olacak.
vi) 30 milyon metrekĆ¼p su heba olacak: Kanal dolayısıyla Sazlıdere Barajı iptal olacak ve 30 milyon metrekĆ¼p su kullanılmayarak heba olacak. Kanal kara parƧasını ikiye ayırdıÄı iƧin tĆ¼m isale hatları, elektrik, telefon, yol gibi altyapılar iptal olacak ve yeniden yatırım maliyetlerine ihtiyaƧ duyulacak.
vii) Karadeniz ve Marmara’ya etki edecek: Projeyle birlikte Karadeniz konteynır limanı 2.8 milyon metrekare, Marmara konteynır limanı ise 631 bin metrekĆ¼p olmak Ć¼zere toplam 3.43 milyon metrekĆ¼p alan doldurularak Karadeniz ve Marmara denizlerinin kıyı kenar Ƨizgisine ve yĆ¼zey alanına etki edilecek.[48]
Devamla…
Jeoloji MĆ¼hendisleri Odası Ä°stanbul Åubesi yetkilileri, sƶz konusu projeyle birlikte Ä°stanbul’un havasının, suyunun, topraÄının kirleneceÄini belirtip, Karadeniz’in dibindeki toksik maddenin zararına iliÅkin, “1.5 milyar metrekĆ¼p kazı malzemesinden bahsediyoruz. Kazıp depoladıÄınız, canlıların saÄlıÄını tĆ¼m jeolojik sĆ¼reƧler boyunca etkileyecek bir bombayı nereye depolayacaksınız?” diye sordular.
Karadeniz’in dibindeki toksik maddelerin baÅta arsenik olmak Ć¼zere uranyum, nikel aƧısından Ƨok yĆ¼ksek elementler iƧerdiÄine dikkati Ƨeken uzmanlar, “DĆ¼nya SaÄlık ĆrgĆ¼tĆ¼’nĆ¼n belirlediÄi limit deÄerler vardır, bu toksikleri onun Ć¼zerinde solursanız kesinlikle kanser olursunuz,” diyerek, “Depolanacak yer bir saatli bomba gibi ƧalıÅacak ve etrafını kirletecek. Tıbbi jeoloji diye yeni bir bilim var. Burada tıbbi jeolojiyle ilgili hiƧbir ƶngƶrĆ¼ yok,” uyarısını dillendirdiler.[49]
CumhurbaÅkanı ErdoÄan’ın “Ƨılgın proje” diye tanıttıÄı “Kanal Ä°stanbul”un ĆED raporuna sunulmak Ć¼zere olası tehlike ve riskleri ortaya koyan TĆ¼rkiye Bilimsel ve Teknolojik AraÅtırma Kurumu BaÅkanlıÄı’nın (TĆBÄ°TAK) gƶrĆ¼Åleri 14 maddede ƶzetlenirken; ĆED raporunun ne kadar yetersiz olduÄunu gƶzler ƶnĆ¼ne serildi. Ćok sayıda uyarının yer aldıÄı yazıya gƶre proje hayata geƧerse Marmara Denizi oksijenini yitirecek ve deniz tabanı ekosistemi tahrip olacak.[50]
Ama bu kadar da deÄil: Kentin yeniden Ć¼retimi, kent mega projeleri sadece rant meselesi deÄildir, muhalefeti de daÄıtmak, iÅƧi sınıfını kent dıÅına itmek, hem gƶrĆ¼nmez kılmak hem de kent merkezinde sƶz sƶylemelerine engel olmak gibi iÅlevleri vardır. Ayrıca mahalle kĆ¼ltĆ¼rĆ¼nĆ¼, yan yana geliÅleri minimuma dĆ¼ÅĆ¼rmek, insanı Ƨitleyerek daha fazla kendine, emeÄine, Ƨevresine yabancılaÅtırmak bir diÄer boyutudur…
“Kanal Ä°stanbul” diye ƶnĆ¼mĆ¼zde duran talan projesi ekolojik yıkımdır; ama ƶnemli bir diÄer mesele de sƶz konusu projelerin planlamasının ilan edilmesi ile birlikte oluÅan, demografik deÄiÅimdir. Bƶlgede emlak fiyatlarındaki artıŠve bu baÄlamda oluÅan hareketlilik yerel halkın tĆ¼mden oradan sĆ¼rĆ¼lmesi ile sonuƧlanmıÅtır!
Ä°Å bƶyleyken “Kanal Ä°stanbul”un, geliÅmeler zaman zaman deÄiÅiklik gƶsterse de, uzun sĆ¼re kĆ¢bus gibi Ć¼zerimize ƧƶkeceÄini gƶrmek gĆ¼Ć§ deÄil. Deyim yerindeyse projenin “ekonomik fayda”sı, orta Ƨaplı bir savaÅla eÅdeÄerdir.
DĆ¼nyada mega projeler hakkında yazılmıŠrehber niteliÄindeki ƶnemli kitaplardan ‘Mega Projects and Risk: An Anatomy of Ambition/ Mega Projeler ve Risk: Hırsın Anatomisi’nin yazarı -Oxford Ćniversitesi’nden ekonomi profesƶrĆ¼- Bent Flyvbjerg ile arkadaÅları, yapıtta gƶsterilmeyen riskleri ve abartılan getirileri nedeniyle mega projeleri “genetik olarak felaket eÄilimli” olarak nitelendirir.
Bu felaketler, doÄayı tahrip ederken, iklim krizinin etkilerini artıran, pek Ƨok canlının yaÅam alanlarını yok eden, insanların ve diÄer canlıların yerinden edilmelerini tetikleyen, devletleri ve Åirketleri finansal krize sokan ya da bĆ¼tƧelerini sarsan felaketler olarak sıralanabilir.
Flyvbjerg’e gƶre, mega projeler ƶylesine bĆ¼yĆ¼k bir “sorgulanamama” kisvesi altına sokulur ki, projelerin gƶrkeminden, bĆ¼yĆ¼klĆ¼ÄĆ¼nden, saÄlayacaÄı iÅ imkĆ¢nlarından, finansal kazanƧlar baÅta olmak Ć¼zere getireceÄi faydalardan bahsedilerek, sorgulanması neredeyse imkĆ¢nsız hĆ¢le getirilir.
Nasıl bir hesaplamaya dayandıÄı bile belli olmayan bir argĆ¼manla, kanaldan gerƧekleÅecek gemi geƧiÅlerinden yılda 8 milyar dolar kazanƧ elde edileceÄi gibi…
Bu projelerin gĆ¼ndemde olduÄu sırada devreye giren lobicilik ve siyasi nĆ¼fuz ile muhalifler suƧlu yerine konulurken, nepotizmle gĆ¼Ć§lĆ¼ Ƨıkar gruplarına imtiyazlar tanınır. Bu projelerin neden olduÄu ciddi toplumsal muhalefetle ya da ƧatıÅmalarla karÅı karÅıya kalan iktidar, kapalı kapılar ardında kendi bildiÄi gibi iÅ gƶrĆ¼r, yurttaÅların ƶneri ve itirazlarına kulaklarını tıkar.
Ayrıca, toplumun tĆ¼m kesimlerinin bu projelerden yararlanacaÄı yolundaki en bĆ¼yĆ¼k yalanın Ć¼stĆ¼ne diÄer yalanlar inÅa edilir.
Projeden elde edilecek faydalar saymakla bitmezken, projelerin maliyetleri hep azımsanır, bu projeler, Ƨok bĆ¼yĆ¼k oranda ƶngƶrĆ¼len maliyette ve zamanda bitirilemediÄi gibi, bitirildiÄinde de ƶngƶrĆ¼len maliyetin Ƨok Ć¼zerinde tamamlanmıŠolur.
Ä°ktidarın etkin biƧimde kullandıÄı kamu-ƶzel iÅbirliÄi ortaklıÄı ile yapılan yatırımlara Temmuz 2018’de “Kanal Ä°stanbul” da eklenmiÅti. 75 milyar liraya mal olacaÄı sƶylenen ancak proje baÅladıktan sonra bunun iki Ć¼Ć§ katına ƧıkabileceÄi belirtilen proje iƧin finansman nasıl bulunacak, akıllardaki soru bu.
Nitekim, UlaÅtırma ve Altyapı BakanlıÄı’nda 2018’da hazırlanan resmi sunumda “Kanal Ä°stanbul”un toplam maliyetinin 20 milyar dolar olarak gƶrĆ¼ndĆ¼ÄĆ¼ ortaya Ƨıktı.
Elbette ekonomik olduÄu kadar Ƨevresel ve toplumsal maliyetler de hep azımsanır. Hatta ƶngƶrĆ¼len riskler azımsandıÄı ve olduÄundan daha kĆ¼Ć§Ć¼k gƶsterildiÄi gibi maalesef ƶngƶrĆ¼lemeyen riskler de, hiƧ ama hiƧ hesaba katılmaz. Bu ƶtelenen, ƶnemsenmeyen, hiƧ hesaba katılmayan riskler genellikle hem ekolojik hem de ekonomiktir.
Mesela, AFAD’ın bir anda “Kanal Ä°stanbul” gĆ¼zergĆ¢hından geƧen deprem fay hattı olmadıÄını aƧıklaması gibi… Oysa Marmara’nın deniz tabanındaki fay hattına dair daha geƧtiÄimiz yaz onlarca aƧıklama yapıldı.
Ekonomik birtakım dĆ¼zmece hesaplamalarla kĆ¢Äıt Ć¼zerinde yaratılan mega projeler, gelecek nesillerin omuzlarına yĆ¼k olarak bırakılıverir. Hazine garantileri verilen, kamu kaynakları devreye sokulan bu israf projeleri, vergi ƶdeyen yurttaÅların parasını, yurttaÅa hesap vermeden hortumlar.
XXI. yĆ¼zyılda mega projeler adı altındaki aÅırılıklar, ilerlemenin, teknolojik geliÅmenin, modernliÄin, kalkınmanın aracı gibi sunulan istismar projeleridir.
“Kanal Ä°stanbul” projesi, kanal gĆ¼zergĆ¢hındaki arazi ve konutların aÄırlıklı olarak Arap sermayesine peÅkeÅ Ć§ekilmesinin ƶtesinde, iki denizi birleÅtiren kadim bir kentin kırsalındaki yurttaÅların yerlerinden sĆ¼rĆ¼lerek nĆ¼fus yapısının deÄiÅtirilmesinin, simgesel yapılarla, konut projeleriyle Ä°slĆ¢mileÅtirilmesinin, Ć¼lkeye pazarlanacak arsa muamelesi yaparak tarihinin yok sayılmasının pratiÄe geƧirilme Ƨabasıdır.
GeleceÄi tasarlayamama, geƧmiÅle baÄı koparma, akademik, bilimsel bilgiyi yok sayma, kenti tehlikeli bir yere doÄru sĆ¼rĆ¼kleme hamlesidir.
Nitekim, Ćevre ve Åehircilik Bakanı Murat Kurum’un “Kanal Ä°stanbul” bƶlgesinde ranta izin vermediklerini ve bundan sonra da vermeyecekleri yƶnĆ¼ndeki aƧıklamasına kargalar bile gĆ¼ldĆ¼. Oysa, Ä°stanbul BĆ¼yĆ¼kÅehir Belediye BaÅkanı Ekrem Ä°mamoÄlu, kanalın gĆ¼zergĆ¢hında bulunan 30 milyon metrekarelik arazinin el deÄiÅtirdiÄini, en Ƨok arsa satın alan ilk Ć¼Ć§ Åirketin de Arap sermayeli olduÄunu aƧıkladı… Ćzetle bu proje bir Åekilde gerekli Åartlar oluÅturulsa, yatırımcı ve finansman bulunsa da, bulunmasa da bir “win-win/ kazan-kazan” deÄil, ErdoÄan iktidarı ve Ƨevresindeki inÅaatƧı rant aÄaları iƧin “lost-lost/ kayıp-kayıp” projesidir.[51]
Ve nihayet dediklerimizi toparlarsak…
Jeoloji MĆ¼hendisleri Odası (JMO) Ä°zmir Åubesi BaÅkanı Alim Murathan, projenin Ä°stanbul’a zarar vereceÄinin akademik araÅtırmalarla ortaya konduÄu vurgusuyla; “Rant ekonomisi oluÅturuldu ve Ƨok derin yapısal kriz sƶz konusu. Bu kriz bugĆ¼n saray rejiminin krizidir,” derken; jeoloji mĆ¼hendisi Ali Esen Arpat da, TĆ¼rkiye’nin doÄayı koruma adına birƧok uluslararası sƶzleÅmeye imza attıÄını hatırlatarak, iktidara “Ä°mza attıÄınız sƶzleÅmelere gƶre suƧlusunuz,”[52] diye eklediÄi koordinatlarda; hatırlatmadan geƧmek ol(a)maz: “Kanal Ä°stanbul” sadece Ä°stanbul halkının deÄil, gerek yaratacaÄı bĆ¼yĆ¼k Ƨevre sorunu, gerek 110 milyarı aÅan bĆ¼tƧesinin eninde sonunda emekƧilerden ƧıkarılacaÄı hasebiyle ve yanı sıra Montrƶ’yĆ¼ tartıÅılır hĆ¢le getirdiÄi iƧin 82 milyonu doÄrudan ilgilendiriyor.
Ćzetle “Kanal Ä°stanbul” hepimizi ilgilendiren bir soru(n)dur ve yeni saflaÅmaları gerektirecek kadar ƶnemli sonuƧlar doÄuracak bir giriÅimdir.
18 Mart 2021 13:36:53, Ä°stanbul.
N O T L A R
[1] KaldıraƧ, No:237, Nisan 2021...
[2] Roland Barthes.
[3] Eduardo Galeano, Tepetaklak Tersine DĆ¼nya Okulu, Ƨev: BĆ¼lent Kale, Sel Yay., 2017.
[4] Eduardo Galeano, Aynalar, Ƨev: SĆ¼leyman DoÄru, Sel Yay., 2009.
[5] “Tıpkı tarlalardan ve madenlerden ƧıkartılmıŠmalların aktıÄı bir pazar yeri gibi, Åehir, taÅranın en taze ve bĆ¼yĆ¼k yalnız adamların zihinlerinin Ć¼ÅĆ¼ÅtĆ¼ÄĆ¼ yerdir. Åehir, kendisinden uzakta yaratılan Åeyleri ve zaman zaman kendisine muhalif Åeyleri yakarak ıÅık saƧan bir Åenlik ateÅine benzer. TĆ¼m Åehirler kısırdır. Åehirlerde, doÄum oranı azdır ve doÄan Ƨocuklardan neredeyse hiƧbiri dahi deÄildir. Åehirlerde eÄlence vardır fakat yaratım yoktur; sevgi vardır fakat soy sƶz konusu deÄildir; tĆ¼ketim vardır fakat Ć¼retim yoktur.” (Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri 1. Cilt, Ƨev: BarıŠBaysal, Kalkedon Yay., 2014.)
[6] Henri Lefebvre, Åehir Hakkı, Ƨev: IÅık ErgĆ¼den, Sel Yay., 2016.
[7] Karl Marx-Friedrich Engels, Alman İdeolojisi, [Feuerbach], Ƨev: Sevim Belli, Sol Yay., 1976, s.56..
[8] Karl Marx, Kapital, Sermayenin Ćretim SĆ¼reci, Cilt: I, Ƨev: Alaattin Bilgi, Sol Yay., 1965, s.626.
[9] Maksim Gorki, Ana, Ƨev: Mazlum Beyhan, Evrensel Basım Yay., 2016.
[10] Berkant GĆ¼ltekin, “Prof. Dr. YeÅeren EliƧin Arıkan: KĆ¼reselleÅmenin Kentsel YaÅama Yıkıcı Etkileri Oldu”, BirgĆ¼n, 7 Haziran 2019, s.13.
[11] “Kapitalist Ć¼retim biƧimi var olmaya devam ettiÄi sĆ¼rece, konut sorununun, ya da iÅƧilerin yazgısını etkileyen herhangi bir baÅka toplumsal sorunun tek baÅına ƧƶzĆ¼mleneceÄini ummak budalalıktır. ĆƶzĆ¼m, kapitalist Ć¼retim biƧiminin ortadan kaldırılmasında ve bĆ¼tĆ¼n geƧim araƧlarına ve iÅ araƧlarına bizzat iÅƧi sınıfının el koymasında yatmaktadır.” (Karl Marx-Friedrich Engels, SeƧme Yapıtlar, Cilt II., Ƨev: A. Kardam-S. Belli-M. Ardos-K. Somer, Sol Yay., 1977, s.420.)
[12] Ä°brahim OrtaÅ, “Ćcretsiz Toplu TaÅıma: Trafik Sorununu Ćƶzer mi?”, Cumhuriyet, 10 Mart 2020, s.2.
[13] “Metropoller DĆ¼nyanın GırtlaÄını Sıkıyor”, ĆzgĆ¼rlĆ¼kĆ§Ć¼ Demokrasi, 4 Kasım 2016, s.12.
[14] Ergin YıldızoÄlu, “1, 2, 3… TĆ¼m Ä°ktidar Merkeze!”, Cumhuriyet, 26 Ekim 2017, s.9.
[15] “2025’te Evsiz 1.6 Milyar Ä°nsan Olacak”, Cumhuriyet, 19 Temmuz 2017, s.18.
[16] UÄur Åahin, “Ä°stanbul Seni Unutur mu ‘Kadir Abi’!”, BirgĆ¼n Pazar, Yıl:14, No:551, 1 Ekim 2017, s.8-9.
[17] “CHP’li Canpolat: Ä°stanbul’da Var Olan 121 Gƶkdelenden 117’si AKP Dƶneminde YapılmıŔ, Cumhuriyet, 18 Kasım 2017, s.5.
[18] Ozan GĆ¼ndoÄdu, “Ne Olacak Bu AVM’ler?”, BirgĆ¼n, 4 Aralık 2019, s.13.
[19] Hazal Ocak, “Emsalsiz Ä°hanet”, Cumhuriyet, 26 Ekim 2018, s.7.
[20] Hazal Ocak, “Ćlke Tarihinin En BĆ¼yĆ¼k Rant Oyunu: DoymamıÅlar”, Cumhuriyet, 27 Ekim 2018, s.7.
[21] Hazal Ocak, “Ulubatlı Beltur”, Cumhuriyet, 18 Mayıs 2017, s.2.
[22] Hazal Ocak, “Talan Bitmiyor... ‘Kupon’lar KapıŠKapıŔ, Cumhuriyet, 14 Mayıs 2018, s.11.
[23] Hazal Ocak, “Ćocuklara Park Yerine Otopark”, Cumhuriyet, 19 Mart 2017, s.18.
[24] Hazal Ocak, “Medipol’Ć¼n KaƧak Katı Yıkılamıyor”, Cumhuriyet, 13 Kasım 2019, s.9.
[25] B. Metin CoÅkun, “Tabuta Ćakılan Son Ćivi: Kanal Ä°stanbul”, Yolculuk, No:36, 7 Ocak 2019, s.20-21.
[26] Cemil Aksu, “Kanal Ä°stanbul, Esas Marmara İƧin Beka Sorunu”, Atılım, Yıl:6, No:407, 27 Aralık 2019, s.4.
[27] “Mega Rant ve Soygun Projesi: Kanal Ä°stanbul”, Kızıl Bayrak, No:2020/04, 24 Ocak 2020, s.10.
[28] “Kanal Ä°stanbul: Ä°hanet Projesi”, Kızıl Bayrak, No:2020/05, 31 Ocak 2020, s.7.
[29] “Kanal Ä°stanbul Bir Amerikan Projesidir”, Devrimci DuruÅ, No:83, Ocak 2020, s.12-14.
[30] “Ya Kanal, Ya Ä°stanbul!”, Yeni YaÅam, 26 Aralık 2019, s.12.
[31] “Kanal Ä°stanbul Projesi ile ilgili konuÅan CumhurbaÅkanı ErdoÄan, “Ä°steseniz de istemeseniz de Kanal Ä°stanbul yapılacaktır” diyerek Åunları kaydetti: ‘ĆıkmıŠne diyor biliyor musunuz? ‘O parayı insana harca.’ Kanal Ä°stanbul kim iƧin? Onlar insan iƧin deÄil mi? Ä°nan, buna sor, insan nedir veya insan kimdir? Bunu bize tanımla. Onu bile tanımlayamaz. Bihaber’...” (“ErdoÄan: Ä°steseniz de Ä°stemeseniz de Kanal Ä°stanbul’u YapacaÄız”, Cumhuriyet, 31 Aralık 2019, s.4.)
[32] Devlet Hava Meydanları Ä°Åletmesi’den (DHMÄ°) “Kanal Ä°stanbul” skandalı: Olumsuz gƶrĆ¼Åe “sehven oldu” deyip olumluya Ƨevirdi… DHMÄ°, “Kanal Ä°stanbul”un Ä°stanbul Havalimanı’nı olumsuz etkileyeceÄine dair gƶrĆ¼ÅĆ¼nĆ¼ bir hafta sonra deÄiÅtirdi. DHMÄ°’nin yeni gƶrĆ¼ÅĆ¼nde “mega projenin” hava trafik hizmetleri Ć¼zerinde herhangi bir olumsuz etki oluÅturmayacaÄı ƶne sĆ¼rĆ¼ldĆ¼. DHMÄ°, ayrıca “acele” ibaresiyle UlaÅtırma BakanlıÄı’na bir yazı daha gƶnderdi, yapılaÅma Åartlarına uyulmasını talep etti. (UÄur Åahin, “DHMÄ°’den ‘Kanal Ä°stanbul’ Skandalı”, BirgĆ¼n, 21 Aralık 2019, s.4.)
[33] Volkan AteÅ, “BaÅka Ä°stanbul Yok!”, BirgĆ¼n, 21 Ocak 2020, s.14.
[34] Mine SƶÄĆ¼t, “Kanal Ä°stanbul’u Ä°stememek”, Cumhuriyet, 27 Aralık 2019, s.5.
[35] “Åener: Kanal ABD Projesi”, Cumhuriyet, 29 Aralık 2019, s.5.
[36] Fikri SaÄlar, “Kanal Ä°stanbul”, BirgĆ¼n, 7 Ocak 2020, s.8.
[37] TĆ¼rkiye’nin rant Ć¼zerinden bĆ¼yĆ¼me modeli izlediÄini belirten Prof. Dr. ErinƧ Yeldan, “Kanal Ä°stanbul”un yapılması hĆ¢linde yĆ¼zde 3 bĆ¼yĆ¼meye ulaÅılabileceÄini ancak bedelinin 2023’te yeni bir iÅsizlik ve Åiddet dalgasıyla topluma geri dƶneceÄini sƶyledi. (Selman GĆ¼zelyĆ¼z-Emrullah Acar, “Prof. Dr. Yeldan: Kanal Ä°stanbul 2023’te Ä°Åsizlik ve Åiddet Dalgasıyla Geri Dƶnecek”, Evrensel, 15 Ocak 2020, s.6.)
[38] 26 Aralık 2019’da tarihli aƧıklamasında “Kanal Ä°stanbul” projesine karÅı Ƨıkanları “gayri milli” olmakla suƧlayan Devlet BahƧeli, “GeƧmiÅte ne sƶylemiÅsek arkasındayız. HiƧbir sƶzĆ¼mĆ¼zĆ¼ ƧiÄnemedik. DuruÅumuzdan taviz vermedik, vermeyiz,” dedi. (“BahƧeli: GeƧmiÅte Ne SƶylemiÅsek Arkasındayız”, Cumhuriyet, 26 Aralık 2019, s.4.)
[39] Ćzlem YĆ¼zak, “KentleÅme SiyasallaÅtırıldıÄında...”, Cumhuriyet, 27 Aralık 2019, s.13.
[40] Tarık ÅengĆ¼l, “Milli Projenin ĆıkıŠNoktası ABD VarıŠNoktası Katar!”, BirgĆ¼n, 28 Aralık 2019, s.11.
[41] Hazal Ocak, “Arapların Kanal AÅkı”, Cumhuriyet, 26 Aralık 2019, s.4.
[42] Hazal Ocak, “Felaket ve Ä°hanet Projesi”, Cumhuriyet, 26 Aralık 2019, s.4.
[43] Hazal Ocak, “Damat Ä°Åi Biliyor”, Cumhuriyet, 20 Ocak 2020, s.4.
[44] UÄur Åahin, “TartıÅmalı Projeye TartıÅmalı Rapor”, BirgĆ¼n, 25 Kasım 2019, s.13.
[45] UÄur Åahin, “Kanal Tehlikesini ‘Ćverek’ GƶrmĆ¼Å!”, BirgĆ¼n, 25 Aralık 2019, s.13.
[46] SavaÅ Karabulut, “ĆED Raporu Bilimsel DeÄil”, BirgĆ¼n, 12 Ocak 2020, s.13.
[47] Ä°smail Arı, “Sabıkalı Åirketten Bir ĆED Raporu Daha”, BirgĆ¼n, 14 Ocak 2020, s.14.
[48] Mahmut Lıcalı, “GĆ¼nde 11 Kilo Patlayıcı”, Cumhuriyet, 2 Ocak 2020, s.9.
[49] “Bilim Ä°nsanları Soruyor: Kanal Ä°stanbul İƧin Karadeniz’in Dibinden ĆıkartacaÄınız Toksit Elementleri Nereye Depolayacaksınız?”, 10 Ocak 2020… https://t24.com.tr/haber/bilim-insanlari-soruyor-kanal-istanbul-icin-karadeniz-in-dibinden-cikartacaginiz-toksit-elementleri-nereye-depolayacaksiniz,855439
[50] Hazal Ocak, “TĆBÄ°TAK Raporu: Marmara Nefessiz Kalacak, Ekosistem Tamamen Bozulacak”, Cumhuriyet, 11 Ocak 2020, s.4.
[51] Pelin Cengiz, “Israrın EkopolitiÄi: Satılan Sadece Arsa DeÄil, Ä°ki Deniz ve Bir Åehir”, 30 Aralık 2019… http://direnisteyiz27.org/israrin-ekopolitigi-satilan-sadece-arsa-degil-iki-deniz-ve-bir-sehir-pelin-cengiz/
[52] “Jeoloji MĆ¼hendisi Ali Esen Arpat: Ä°mza AttıÄınız SƶzleÅmelere Gƶre SuƧlusunuz”, Yeni YaÅam, 20 Ocak 2020, s.16.
Yorum Ekle