SİBEL ĆZBUDUN-TEMEL DEMİRER “Her Åey deÄiÅiyor. Emin olabileceÄimiz tek gerƧek bu.” [1] “Tunus, Türkiye’ye Ƨok benzer,” [2] vurgu...
SİBEL ĆZBUDUN-TEMEL DEMİRER
“Her Åey deÄiÅiyor.
Emin olabileceÄimiz
tek gerƧek bu.”[1]
“Tunus, Türkiye’ye Ƨok benzer,”[2] vurgusuyla, aralarında tarihi olarak birƧok paralellik, giderek benzerlik olduÄu “iddia” edilen Tunus’ta, yine ve yeniden Ƨok ƶnemli Åeyler oluyor. Evveliyatıyla doÄrudan baÄıntılı olan son Ƨalkantının[3] devamı da mümkün gibi gƶrünüyor…
“Bahardan kaosa,”[4] notu düÅülen güzergĆ¢hta Hüseyin BaŒın, “Tunus nereye?”;[5] Joseph Daher’in, “Tunus’un geleceÄi ne olacak?”[6] soruları bir kez daha gündeme gelirken; “Arap Baharı”nın baÅlangıƧ noktası Tunus, ılımlı İslĆ¢m ile saÄduyulu[7] diyalogun, “demokratik geƧiÅ”in test edilip tutmadıÄı bir coÄrafya olarak sırat kƶprüsünden geƧiyor.
Denilebilir ki “Ilımlı İslĆ¢m” ve “deÄiÅim” fantezisinin cazibesine kapılarak siyasal İslĆ¢m’a destek veren liberal entelijensiya ya da egemenlerin “yararlı salakları” Tunus’ta da büyük bir düŠkırıklıÄı yaÅıyorlar…
Oysa Muhammed Buazizi ile birlikte hemen her Åey, her olay, her etkinlik, “Devrimden ƶnce”… “Devrimden sonra”… sƶzleriyle baÅlayıp bitiyordu…
Ama her Åey Muhammed Buazizi’nin kendini yakmasıyla baÅlamamıÅtı… Ćniversite diplomalı iÅsiz sebze meyve satıcısı gencin kendini ateÅe vermesiyle baÅlayan protestolar… IMF dayatmalarına karÅı halk ayaklanması… Ćlkeyi 23 yıldır yƶneten Bin Ali’nin sonunda tası taraÄı toplayıp ülkeyi terk etmesi…
Devrimci süreƧler devasa birikimlerin sonucudur. Yokluk, yoksulluk, iktidarın Ƨalıp Ƨırpması ve despotluk... Tunus’ta (da) hepsi fazlasıyla birikmiÅti.
MuhafazakĆ¢r, İslĆ¢mcı En Nahda sonrasındaki gelgitler… Protestolar sonucu iktidarın teknokratlara devredilmesi… Vb’leri, vd’leri…
Kriz giderek aÄırlaÅırken; “Tarihsel yaÅamlarının bir noktasında sosyal sınıflar geleneksel partilerinden koparlar. Bir baÅka deyiÅle, o tikel ƶrgütsel biƧimleri iƧinde, onları oluÅturan, temsil eden ve yƶneten tikel insanlarla geleneksel partiler sınıf (ya da sınıfın bir kesiti) tarafından kendi ifadesi olarak tanınmaz olur. Bu tür krizlerde durum kırılganlaÅır ve tehlikeli bir hĆ¢l alır, çünkü alan, Åiddetli Ƨƶzümler, karizmatik ‘kader adamları’nın temsil ettiÄi bilinmeyen kuvvetlerin faaliyetlerine aƧık hĆ¢le gelir.”
Bƶylelikle “Kriz kısa erimde tehlikeli durumlar yaratır, çünkü nüfusun ƧeÅitli katmanları yƶnlerini aynı hızda tayin edemez ya da aynı ritimde yeniden ƶrgütlenmeyi baÅaramaz. EÄitimli kadrolara sahip geleneksel yƶnetici sınıf, insanları ve programları deÄiÅtirir ve madun sınıflardan daha hızlı biƧimde elinden kaƧmakta olan denetimi yeniden saÄlar. Belki fedakĆ¢rlıklar yapmak, demagojik vaatlerle kendini belirsiz bir geleceÄe aƧmak zorunda kalabilir; ama iktidarı elde tutar, onu tahkim eder ve muarızını alt etmek ve Ƨok sayıda ve iyi eÄitimli olamayan kadrolarını daÄıtmak iƧin kullanır.”[8]
Khedija Arfaoul’un, “Tunus’ta yaza dƶnmeyen bahar,”[9] ironisiyle betimlediÄi; James Petras’ın, “Arap Baharı’ndan sƶz etmeye devam etmek saƧmalık,”[10] uyarısını dillendirdiÄi tabloyu ‘The Guardian’dan Rachel Shabi Åƶyle ƶzetliyor: “Tunus, artık Arap Baharı’nın simgesi deÄil”![11]
Neden mi?
Tunus hepimize “Siyasal İslĆ¢m ƶzgürlükçü olabilir mi?”[12] sorusuna mündemiƧ bir ders verirken; Aralık 2010’da bu ülkede, “bir tek birey yozlaÅmıŠbir otokrata karÅı kitlesel bir devrim baÅlattı… Åimdilik, devrimin bitiÅini zorlayan taraf daha kuvvetli gibi gƶzüküyor. Ancak bu kaotik dünyada, yenilenmiÅ devrimci güçlerin üzerine perdeyi indirmek iƧin henüz gerƧekten Ƨok erken,”[13] diye hatırlatıyor Immanuel Wallerstein…
Åimdi; William Shakespeare’in, “Aptalların kƶrleri yƶnettiÄi ne feci bir ƧaÄ.” “Cehennem boÅaldı, bütün Åeytanlar burada,” betimlemesinden malĆ»l; Antonio Gramsci’nin, “Aklın kƶtümserliÄi, iradenin iyimserliÄi,” formülünden hareketle; geleceÄin Åimdiki zamanda yaratıldıÄı ve deÄiÅmeyen tek Åeyin deÄiÅim olduÄu gerƧeÄine sarılmak gerek; elbette, “Everything will be alright/ Her Åey güzel olacak,” ucuzluÄuna prim vermeden!
ZIRVA(LAYAN)LAR
“Arap Baharı” ve Tunus hakkında, “Zırva” demekten baÅka hiƧbir seƧeneÄimizin olmadıÄı neler denmedi neler?
Ćncelikle bunların altını Ƨizip, ayıklamak gerek!
Mesela platonik varsayımlar; tek yanlı nafile beklentiler…
“Arap MaÄrip ülkeleri Tunus ve Libya devrimlerinden, Fas’ın yaÅadıÄı ƶnemli dƶnüÅümler ve Moritanya’nın yıllardır baÅladıÄı deÄiÅimlerden sonra Ƨıkarların ve müÅtereklerin güçlendirilmesi, farklı Åekil ve sahalardaki sorunlara toplu karÅı konulması temelinde gƶnüllü demokratik birliÄe varmaya daha yakın bir konumda gƶrülüyor.”![14]
“Tunus’ta anayasayı hazırlayacak olan Kurucu Meclis’te sosyalist, komünist, İslĆ¢mcı, merkez sol ve saÄdan müteÅekkil bir yelpaze yer alabilir.”![15]
“Tunus’un daha epey iÅi var. Ama Türkiye 1923’te kurulurken bƶyle konferanslardan yararlanma imkĆ¢nı yoktu; Åimdi Tunus’un var. Ama bu ülkenin asıl Åansı nerede biliyor musunuz, Åanlı Ordusu yok. Ćok Åanslı ülke. Asker yok, elhamdülillah!”![16]
“Araplar, kendileri iƧin de bir Türkiye yaratmak niyetinde. Peki En Nahda’dan yeni bir AKP, RaÅid GannĆ»ÅĆ®’den de Arap bir ErdoÄan Ƨıkar mı?”[17] “Tunus’un AKP’si En Nahda, “Medeniyet İttifakı”nın farı olmaya hazırlanıyor”![18]
“Tunus’ta En Nahda devrim nƶbeti tutuyor”;[19] “GannĆ»ÅĆ® ‘Mısır’a devrim ihraƧ ettik, oradan darbe ithal etmeye hiƧ niyetimiz yok’ diyerek, Tunus’ta olaÄanüstü baÅarılı bir uzlaÅı siyaseti yürüttü. Aksine Arap uyanıÅına kaynaklık etmiÅ olan Tunus, muhtemelen bu Ƨizgiden hemen sapma eÄilimi gƶsteren Mısır ve Suriye gibi ülkeler iƧin ortaya koyduÄu müzakereci demokrasi pratiÄiyle Ƨok saÄlam bir model üretmiÅ oldu… En Nahda ve bilge lideri GannĆ»ÅĆ®’nin siyasi Ƨizgisi demokrasi iƧin de İslĆ¢mĆ® siyaset iƧin de referans alınacak yeni bir ƶrneklik ortaya koyuyorlar”![20]
“Tunus’ta AKP tarzı yumuÅak siyasi İslĆ¢mcılıÄın merkez, radikallerin de Ƨevre partiler kuracaÄı bir süreƧ baÅlayacak”![21]
“En Nahda yƶneticileri, anayasa tartıÅmalarında seküler Ƨevreleri rahatlatmak iƧin, yeni anayasanın hazırlanmasında Åeriatı kaynak olarak almayacaklarını aƧıkladı… Yƶneticiler, tabanlarına gƶre demokratik zihniyete daha yatkın”![22]
“GannĆ»ÅĆ®, Tunus iƧin iyi bir baÅlangıƧ yaparak Müslüman bir toplumda Ƨok partili demokrasinin yaÅayabileceÄine iliÅkin yeni bir deneyimi baÅlatmıŠgƶrünüyor”![23]
Altını ƧizdiÄimiz hatırlatmaları ve Howard Zinn’in, “Tarihi bilmiyorsan dün doÄmuÅsun demektir. Dün doÄmuÅsan her lider sana istediÄi hikĆ¢yeyi anlatabilir,” uyarısı asla akıldan Ƨıkartılmadan, bugüne geƧmek iƧin biraz da tarih bilgisine baÅvuralım!
TARİH BİLGİSİ
Uzun yıllar Osmanlı egemenliÄindeki Tunus, Fransa tarafından, Tunuslu bir kabilenin Fransız sƶmürgesi Cezayir’e saldırıda bulunduÄu gerekƧesiyle iÅgal edildi. Tunus’un, 75 yıllık sƶmürge süreci bƶyle baÅladı.
İÅgalin hemen ardından el-HĆ¢dıra hareketini, GenƧ Tunus Partisi ve DüstĆ»r Partisi’ni ezdi. Derin Ƨalkantılar ardından DüstĆ»r Partisi lideri Habib Burgiba, 11 yıllık hapisliÄe raÄmen mücadelesinden vazgeƧmedi. 20 Mart 1956’da Tunus Cumhuriyeti’nin kurucu devlet baÅkanı oldu.
Yeni Tunus Anayasası 1959 yılında yürürlüÄe girdi. 78 maddeden oluÅan anayasanın birinci maddesine gƶre Tunus; ƶzgür, baÄımsız ve “Temsilciler Meclisi” ve “DanıÅma Meclisi” olmak üzere iki meclisli cumhuriyet idi.
Ancak yine otoriter bir yƶnetim kuruldu. Parti-devlet bütünleÅmesi ve partinin devlet organlarında tekeli baÅladı. Komünist Parti ve muhalif oluÅumlar yasaklandı.
Dahası 27 Aralık 1974’de yapılan anayasa deÄiÅikliÄi ile Burgiba ƶmür boyu CumhurbaÅkanı ilan edildi!
Sonrasında Burgiba’yı 1987’de darbeyle yıkan BaÅbakan Zeynel Abidin Bin Ali otoriterliÄi sürdürdü. 12 Temmuz 1988, 29 Haziran 1999, 1 Haziran 2002, 13 Mayıs 2003 ve 28 Temmuz 2008’de salt iktidarının devamını saÄlamak üzere Anayasa deÄiÅiklikleri gerƧekleÅtirdi. Bunlar iktidarının sonunu getirmeyi durduramadı; müthiÅ bir toplumsal patlama ile Bin Ali 14 Ocak 2011’de Tunus’tan kaƧmak zorunda kaldı.
Evet diplomalı iÅsiz Muhammed Buazizi isimli genƧ bir seyyar satıcının bedenini ateÅe vermesiyle baÅlayan olaylar sonrasında 14 Ocak 2011’de 23 yıllık Zeynel Abidin Bin Ali rejimi yıkıldı.
Ve bütün hikĆ¢ye de bundan sonra baÅladı!
O ana kadar ortalıkta olmayan, kırk yıldır İngiliz istihbaratının gƶzetiminde Londra’yı mesken tutmuÅ RaÅid GannĆ»ÅĆ® adındaki İhvancı, Humeyni misali ülkeye geri dƶndü. Pusuda bekleyen siyasal İslĆ¢mcılar iÅsizliÄe, yoksulluÄa, otoriter yƶnetime karÅı oluÅan ƶfkenin üzerine konmaya baÅladılar.
İhvan’ın Tunus kolu olan GannĆ»ÅĆ® liderliÄindeki En Nahda, İngiltere ve ABD’nin desteÄiyle hemen kendi gizli ajandasını hayata geƧirmeye koyuldu. Dalga dalga büyüyen sokakların ƶfkesini Ƨalarak, küresel efendileriyle birlikte “ılımlı İslĆ¢mcı” yeni rejim iƧin kolları sıvadılar.
Bir tarafta uzlaÅı, hoÅgƶrüden bahsederlerken diÄer tarafta olanca güçleriyle otoriter İslĆ¢mcı yeni düzen iƧin, anayasa, yasalar, toplumsal yaÅam deÄiÅtirilmeye baÅlandı.
Bu uÄurda ƶnüne Ƨıkan herkesi, her Åeyi ezdiler. Devletin bütün baskı mekanizmalarıyla toplum sindirilmeye ƧalıÅıldı. Toplu gƶzaltılar, tutuklamalar yapıldı. Yetmedi silaha da baÅvurdular. Laik seküler liderler suikasta uÄradı. Sık sık Ankara’da da aÄırlanan GannĆ»ÅĆ®’nin neferleri pupa yelken yol alırken, kısa sürede Åeriat anayasasının ilanına kalkıÅıldı. O güne kadarki tüm kazanımları yok ederek.
Kadın-erkek eÅitliÄinden sendikal kazanımlara, temel hak ve ƶzgürlüklerden ƧalıÅma yaÅamına her alanda büyük yıkım ve tahribat yarattılar. Bütün bunları yaparlarken de ülkeyi neo-liberal küresel sistemin aƧık bir pazarına dƶnüÅtürdüler. ABD ve İngiliz emperyalizmiyle askeri anlaÅmalar yaptılar, bu güç odaklarına mavi boncuk daÄıttılar.
Ancak Kartacalıların torunları pes etmedi. Yılmadan, korkmadan mücadele ettiler. Küçük ülkede milyonlarca kiÅiyi bulan eylemler yapıldı.[24]
TUNUS’UN “ARAP BAHARI”
Nilgün CerrahoÄlu’nun, “2011’deki ‘Yasemin Devrimi’ne kadar, ‘demokrasi’ tecrübesi hiƧ yok, olmamıÅ.
Bugün Müslüman dünyasına ‘ıÅık tutan’ ve ‘ufuk sunan bir yol’ olarak gƶsteriliyor.
Tunus’un ƧiƧeÄi burnunda ‘demokrasisinin sivil toplum uzlaÅmasına’ Nobel ƶdülü verildi.
Tunus ƶrneÄinden alınacak ders Ƨok,”[25] güzellemesiyle tezgĆ¢hlanan Tunus’un “Arap Baharı”, hemen herkese Terry Eagleton’ın, “Ćok uzun sürmemek oyunun doÄasının gereÄidir. Sonsuza kadar tiyatroda oturacak deÄiliz,” saptamasını hatırlattı!
Tunus baÅkaldırısı elbette bir halk hareketiydi; buna Åüphe yok…
MaÄrip’in küçük ülkesi Tunus’ta yanan ateÅ yayılarak bƶlgenin tümünü kapsayıp, ülkelerini demir yumrukla yƶneten ve acımasızca soyup talan eden despot rejimleri tarihin Ƨƶp sepetini yolladı. Her Åey de bundan sonra, yani “karikatür devrim”le sınırlanmakla baÅladı.
Tunus isyanı; Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Cezayir, Ćrdün, Yemen, Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan, Fas’a yayıldı. Bazı ülkelerde iktidarlar devrildi, bazı ülkelerde yƶnetimler reformlar yapmak zorunda kaldı. Bahreyn’de ise Suudi ordusu isyanı bastırdı. Suriye’de onlarca ülke proxy (vekalet) savaÅına girdi.
Tunus’ta ise ılımlı İslĆ¢m piyonu ile halk hareketi pasifize edilip “Arap Baharı’nın sonuna doÄru gidildi.”[26]
Kolay mı? 1986’da kurulan Tunus İÅƧileri Komünist Partisi (PCOT) (daha sonraki adıyla Tunus EmekƧileri Partisi[27]) genel sekreteri Hamma Hammami’nin, “Eski rejim artıklarının temizlenmesi veya yargılanmaları bakımından bir ilerleme var mı?” sorusunu “Hayır. Eski Destur Partisi (RCD) yeniden baÅka isimlerle yoluna devam ediyor. Sansür geri geldi, iÅkenceciler yargılanmadı, politik yargılamalar yapılamadı,”[28] diye yanıtladıÄı tabloda Buazizi’nin 17 Aralık 2010 günü kendisini yakmasıyla baÅlayan hareketlilik hep gündem maddesi oldu.
Tıpkı ayaklanmanın beÅinci yılında Tunus’un yeniden ayaÄa kalkması gibi: Tunus’un Cezayir sınırındaki Kasrin kentinde iÅsizlik ve yoksulluÄa karÅı baÅlatılan eylemler, ülke genelinde hükümet karÅıtı protestolara dƶnüÅtü. İÅsiz bir adamın protesto amaƧlı belediye binası yakınlarında bir elektrik direÄine Ƨıkıp hayatını kaybetmesi olayların fitilini ateÅledi. Kamuda ƧalıÅan 28 yaÅındaki Ridha Yahyaoui, iÅten Ƨıkarılmasını protesto etmek iƧin elektrik direÄine ƧıktıÄı sırada, elektrik akımına kapıldı. Olayın ardından Åiddetini artıran protestolar, güvenlik güçleriyle halkın ƧatıÅmasına dƶnüÅürken, salı günü bir polis ƶldü. Tunus İƧiÅleri BakanlıÄı, Åiddet olayları nedeniyle ülke genelinde “sokaÄa Ƨıkma yasaÄı” ilan etti. Tunus medyası olayın “Arap Baharı”yla benzerliklerini vurgularken, Al-Shuruk gazetesi “2010-2011 yılına geri dƶndük” yorumunda bulundu.[29]
ESKİ(MEYEN) -BİN ALİ- REJİMİ
Tunus Meclis BaÅkanı Bin Cafer’in, “Bin Ali’yi patlama noktasına gelen halk devirdi,”[30] diye betimlediÄi hĆ¢l; J. K. Rowling’in, “Tiranların zulmettikleri insanlardan ne denli korktuklarına dair bir fikriniz var mı? Hepsi, günün birinde kurbanlarından birinin kendilerine karÅı ayaÄa kalkıp karÅı darbeyi indireceÄini bilir!” biƧiminde formüle ettiÄi tabloya denk düÅüyordu; ama…
Kesintisiz olmayan ya da inkitaya uÄrayan her devrimci giriÅim bir karikatür olmaya mahkĆ»mdu ve Tunus’ta da eski(meyen) -Bin Ali- rejimi[31] “yeni(lenen)” formatıyla mevcudiyetini sürdürdü.
BaÄımsızlık günü iƧin 20 Mart 2012’de Burgiba Bulvarı’nda toplanan kalabalık, “Tunus ƶzgürdür, Halife’ye hayır, gericiliÄe hayır” yazılı pankartlar taÅırken;[32] “Tunus’ta 2011’de devrilen bin Ali diktatƶrlüÄünün ardından İslĆ¢mcı ya da liberal eÄilimlerin etrafında toplanarak iktidarını sürdürmeye ƧalıÅan burjuvazi” gerƧeÄine dikkat Ƨeken Tunus EmekƧileri Partisi yƶneticilerinden Mortaza Labidi[33] Ƨok ƶnemli bir noktanın altını Ƨiziyordu.
ĆrneÄin Gilbert Achcar’ın, “Eski zorba cumhurbaÅkanı Zeynel Abidin Bin Ali dƶneminde bir muhalif olarak Fransa’da sürgün hayatı yaÅadıÄı zamanlardaki fikirleriyle Tunus’un geƧiÅ dƶnemi cumhurbaÅkanı Moncef Marzuki idi. Yaygın kanıya gƶre güç insanı bozar. Moncef Marzuki Tunus’un cumhurbaÅkanı olduktan sonra, bir anda bu halkın reddediÅ ve ısrarlarını ƶyle nahoÅ buldu ki, zorbaların bildik argümanlarına baÅvurdu,”[34] saptamasındaki gibi…
GerƧekten de Bin Ali rejiminin her türlü muhalefeti baskı ve iÅkence ile bastıran İƧiÅleri Bakanı, devrimden sonra iÅlenen siyasi cinayetlerin ve kƶtü gidiÅatın sorumlusu olan En Nahda hükümetinde ise danıÅman olan Habib Essid’in hükümeti kurmakla gƶrevlendirilmesi UTICA gibi Tunus iÅveren ƶrgütü ile ABD, Fransa, IMF ve Dünya Bankası tarafından memnuniyetle karÅılanırken, diÄer yandan Halk Cephesi baÅta olmak üzere Halk Hareketi gibi sol ƶrgütler ve grupları hayal kırıklıÄına uÄrattı.[35]
Evet, Tunus EmekƧileri Partisi Genel Sekreteri Hamma Hammami’nin, “Bin Ali’nin devrilmesinden sonra gelen hükümetler eski yapıyı, eski ekonomik ve siyasi yapıyı sürdürmeye devam etti ve emperyalizme baÄımlılıÄını sürdürdü. O Ƨizgide siyaset üretmeye ve ekonomik alanda siyaset yapmaya devam etti,”[36] tesbiti gerƧeÄin ƶzetiydi!
“Nasıl” mı?
OrtadoÄu’daki iktidarları deÄiÅtiren ilk isyanın baÅladıÄı Tunus’ta genƧler iÅkenceyle susturulmaya ƧalıÅılıyor. İÅkence dosyalarının ortaya ƧıktıÄı ülkede iÅkenceye maruz kalanların yüzde 72’sinin genƧlerden oluÅtuÄu aƧıklandı. Tunus İÅkenceyle Mücadele Ćrgütü, 2015’de kendilerine 250’den fazla iÅkence dosyasının ulaÅtıÄını ifade edildi![37]
Nida Tunus ve Müslüman KardeÅlerin Tunus kolu En Nahda’nın kurduÄu koalisyon hükümetinin, “terƶrle mücadele” adı altında ƧıkardıÄı yasa halk ayaklanmasıyla devrilen Bin Ali rejimi yasalarını hatırlattı. Herhangi bir eleÅtiri suƧ sayılıyor![38]
En Nahda (Müslüman KardeÅler)-Nida Tunus (Tunus ĆaÄrısı) partilerinin oluÅturduÄu koalisyon hükümetinin aldıÄı karar, emek hareketini bastırmak iƧin 1978’de Ƨıkartılan bir kararnameye dayandırılıyordu![39]
Ćzetin ƶzeti: ‘Tunus’u Kurtarmak-Ćalınan Arap Baharı’ yapıtının yazarı Lütfi Maktuf’un deyiÅiyle “Tunus’ta Arap Baharı diye bir Åey kalmadı artık”![40]
HĆL VE GİDİÅ
Tunus’ta “Arap Baharı” ile kurulan hükümetin DıÅiÅleri Bakanı Refik Abdüsselam, “Biz ne Åeriat ne de laiklik istiyoruz. Devlet tarafsız olmalı. Ne dini ne de laikliÄi zorla uygulamalı. Devletin gƶrevi vatandaÅların ƶzgürlüklerini korumaktır,”[41] dese de “2011’in tek baÅarı ƶyküsü olarak anılan Tunus’ta da artık bƶlgedeki diÄer ülkelerde olduÄu gibi demokrasi ƧƶküÅe geƧti. Bir kez daha bu kargaÅanın ortasında iÅsiz genƧler yer alıyor. Tunus’ta ƶfke yine patlıyor,”[42] diyordu Emma Graham-Harrison…
Elizia Volkmann’a gƶre, “Halk sistemden bıkmıŠdurumda”yken;[43] “Ekonomi daha da batarsa, liberal demokrasi karÅıtı güçler güç kazanacak. Devrimci genƧler, yine ƶfkeye kapılabilir,”[44] uyarısını dillendiriyordu Joseph Stiglitz…
650 binden fazla kamu ƧalıÅanının, maaÅlarına zam yapılması talebiyle greve gittiÄi[45] tabloda Tunus Genel Emek Sendikası (UGTT) Genel Sekreteri Nureddin Tabubi, “Büyük halk desteÄiyle ülkenin siyasi pusulasını yeniden ayarlayacaÄız”;[46] Tunus EmekƧileri Partisi ise “Tunus’ta devrimi yeniden kuralım,”[47] noktasındayken; Tunus’un ƶnde gelen muhalefet liderlerinden Åükrü Beleyid 6 Åubat 2013’de evinin ƶnünde uÄradıÄı silahlı saldırıyla katledildi.
Åükrü Beleyid’e düzenlenen suikastın ardından büyük Ƨapta protesto gƶsterileri patlak verdi. Koalisyonun büyük ortaÄı İslĆ¢mcı En Nahda’nın Tunus’taki merkezi saldırıya uÄradı.
İki günlük genel greve karÅı güvenlik ƶnlemleri arttırılırken Beleyid’in ailesinin cinayetten sorumlu tuttuÄu En Nahda’da Ƨatlaklar belirdi. BaÅbakan Hamadi Cebali 6 Åubat 2013’de koalisyon hükümetini daÄıtacaÄını aƧıklasa da En Nahda iƧerisinde direnƧle karÅılaÅtı. ĆalıÅmalarını Fransa’da sürdüren Tunuslu sosyolog Choukri Hmed, Beleyid iƧin Åunları diyordu:
“Bin Ali dƶneminde ƶnemli bir muhalifti. Arap milliyetƧiliÄini savunan solun liderlerinden biri olarak rejimin baskısına karÅı mücadele veriyordu. Bin Ali’yi deviren gƶsterilerde sendikaları yƶnlendirmiÅti. Devrimden sonra ise aÅırı solu temsil etti. Partisi Demokratik Vatanseverler BirliÄi’nin oy oranı yüksek olmasa da o karizmasıyla etkiliydi. İslĆ¢mcılara karÅı Ƨıkıyordu. Son zamanlarda daha geniÅ katılımlı bir muhalefet kurulması iƧin yapılan tartıÅmaların iƧindeydi. Ćok kritik bir dƶnemdeyiz. İki taraflı bir tehlikeyle karÅı karÅıyayız. Birincisi, iktidarın iƧerisindeki bƶlünmüÅlük su yüzüne Ƨıktı.”[48]
Beleyid’in katliyle; giderek aÄırlaÅan ekonomik zeminde[50] toplumsal hareketlilik yükseldi…
Ćlkeyi sarsan gƶsterilerde polis güçleri, Tunus ve Tabarba gibi kentlerde sokaÄa dƶkülen kitleye karÅı biber gazı kullandı. Kayrevan, Nabil, Susa, Kasrine gibi diÄer vilayetlerde de polis ve gƶstericiler ƧatıÅtı, bazı kentlerde yine yaÄma olayları yaÅandı. Tunus yƶnetimi, Åimdiye kadar 50 polisin yaralandıÄı gƶsterilerde 237 protestocunun gƶzaltına alındıÄını aƧıkladı. 55 yaÅındaki bir erkek gƶstericinin yaÅamını yitirdiÄi Tabarba’da polis ekipleri bazı evlere baskınlar düzenledi ve yeni gƶzaltılar var. Ćlkede ƶnceki gün bir Yahudi okuluna molotofkokteylleri atılmıÅtı.[51]
Evet Tunus’ta 1984 ekmek isyanlarının 34. , Arap isyanlarını baÅlatan 2011 “devrimin” 7. yılında, “İsyan etmek iƧin... Daha ne bekliyoruz!” sloganıyla kitlesel protesto dalgası yükseldi.
L’Economist Maghrebin’de yayımlanan bir yoruma gƶre, “Ćzgürlükler alanında elde edilenleri, ekonomik alandaki baÅarılar izleyemedi. Tam aksine bugün ekonomi 2011’den daha kƶtü bir durumda”. Kitlesel gƶsterilerin düzenleyicilerinden Halk Cephesi’nin (Front Populaire) sƶzcüsü, Hamma Hamami de “Hayat daha pahalı, insanların alım gücü düÅtü, orta sınıf yoksullaÅtı”... “hükümettekiler durumun farkında deÄil” diyor.
GerƧekten de ekonomik büyüme OECD’ye gƶre 2016’da yüzde 1 oldu, 2017’de de yüzde 2 dolayındaydı. Tunus’un dıŠborƧları ve cari aƧık sırasıyla GSMH’nin, yüzde 70 ve yüzde 10.2 düzeyine ulaÅmıÅtı. Bankaların batık alacaklarının da toplam kredilere oranı yüzde 15.4. Enflasyon yüzde 5.6. Dinar 2011’den sonra sürekli deÄer kaybediyordu. Resmi verilere gƶre yüzde 15 dolayında olan iÅsizlik, ‘Radio France International’in aktardıÄına gƶre üniversite mezunları arasında yüzde 30 düzeyindeydi.
İktidarda, 2011’de devrilen Bin Ali yƶnetiminin devamı sayılabilecek Nidaa Tounis partisi ile, seƧimleri kazandıktan sonra dinci (totaliter, baÄnaz) politikalara yƶnelince, kadınların ve sendikaların protestolarının baskısıyla hükümeti bırakmak zorunda kalan, Müslüman KardeÅler’in Tunus kanadı En Nahda partisi arasında zar zor kurulmuÅ bir koalisyon var. Bu koalisyon IMF’nin dayattıÄı neo-liberal Finans Paketini, halk sınıflarının üzerindeki olası etkilerine aldırmadan kabul etmiÅ. Son protestolar bu paketi, 2018 Finans Yasasını hedef alıyor.
Henda Ćennavi, “Ben bu hareketi 2011 devrimin devamı olarak gƶrüyorum. Genel seƧimlerin ƶzgürce yapılmasına olanak veren bir siyasi dƶnüÅüm oldu. Åimdi, baÅından beri talep ettiÄimiz ekonomik dƶnüÅümleri... Devrimin toplumsal adalet talebinin artık gerƧekleÅmesini bekliyoruz”. İktidardakilere “baskı yaparak güçler dengesini tersine Ƨevirmeliyiz” diyordu.[52]
Nihayet süreƧ iƧinde Tunus’ta iÅsizlik ve yoksulluÄa karÅı ƶfke, hükümetin istifası talebiyle yapılan gece eylemlerine dƶnüÅtü. Sokaklarda olan eylemcilerden gƶzaltına alınanların sayısı bini aÅtı. Ćlkede 12 sol parti eylemlerin desteklenmesi yƶnünde ortak karar aldı.[53]
“GĆLERYĆZLĆ” GANNĆÅĆ’NİN CEMAZİYĆLEVVELİ
Her ne kadar Hayrettin Karaman, “GannĆ»ÅĆ®’yi doÄru anlamak”[54] dersleri vermeye kalkıÅsa da; baÅlarda “yumuÅak bir gƶrünüm” veren En Nahda’lı İslĆ¢mcılar giderek sertleÅtiler, baskı ve Åiddet eylemlerine yƶneldiler.
CumhurbaÅkanı Marzuki “EnÅar Åeriya” adındaki terƶr ƶrgütünün temsilcilerini kabul ederken; dƶnüm noktası Halk Cephesi lideri Åükrü Belaid’in 6 Åubat 2013’de evinin ƶnünde katledilmesi oldu. Belaid’in katlini Ekim 2013’de Nasırcı hareketin liderlerinden Brahimi cinayeti izledi.
Oysa partisinin dini ve siyasi faaliyetlerini birbirinden ayıracaÄını sƶyleyen Müslüman KardeÅler baÄlantılı En Nahda Hareketi’nin (UyanıŠHareketi) lideri ReÅid GannĆ»ÅĆ®, ‘Le Monde’ rƶportajında, “Arap Baharı sonrası Tunus’ta siyasal İslĆ¢m’a yer yok. Tunus artık bir demokrasi,” deyip;[55] “Siyasal İslĆ¢m’dan vazgeƧtiklerini”[56] duyurmuÅtu.
“Modernite ile İslĆ¢m arasında bir denge kurmak mümkün,” deyip;[57] “Din devleti deÄil, demokratik devlet inÅa edeceÄiz,”[58] vurgusuyla “Ilımlı İslĆ¢m modeline” sadık kalma sƶzü vermiÅti.[59]
GannĆ»ÅĆ®, Tunus’ta artık İslĆ¢mcı politikaya gerek kalmadıÄını, partinin Müslüman ve modern uygarlıkların deÄerlerine dayalı bir siyasi Ƨizgi izleyeceÄini aƧıklayıp; devlet sekülerizmi zor yoluyla dayatmadıÄına gƶre, dini siyasi etkinliÄin merkezine koymak gerekli deÄilmiÅ; İslĆ¢mcı - seküler tartıÅması da artık geride kalmıÅ. En Nahda siyasi İslĆ¢m’ı terk edecek, Demokratik İslĆ¢m’ı benimseyecek,”[60] demiÅti.
“En Nahda lideri GannĆ»ÅĆ® de ‘Arap Baharı’na Tayyip ErdoÄan ve arkadaÅlarının Türkiye’deki deneyimini kopyalayan bir model sunabilir. Bu durum, Arap dünyasında yıkılan diktatƶr rejimlerin enkazı üzerine demokratik uygulamalara sahip İslĆ¢mĆ® rejimler kurmak isteyen dünya ülkeleri iƧin oldukƧa ƶnemli,”[61] türünde spekülasyonlar ƧoÄalırken; AyÅe Bƶhürler, “Åeyh RaÅid GannĆ»ÅĆ® güleryüzlü ve eÅitlikƧi lider,”[62] yalanına sarılsa da “AKP’yi model aldıÄını” sƶyleyen En Nahda, bir yandan da kendisini eleÅtiren kesimleri susturup, terƶrize ediyordu.
ĆrneÄin iktidara geldiÄinde ifade ƶzgürlüÄünü korumaya sƶz veren En Nahda Partisi “kutsal deÄerlere hakaret”e 4 yıla hapis ƶngƶren bir yasayı meclise sunuvermiÅti.[63]
Yine Abdurrahman El RaÅid’in, “GannĆ»ÅĆ®’nin partisinin Tunus’ta iktidara gelmesi hĆ¢linde, iƧkiye ve kadınların bikini giymesine izin verecek derecede hoÅgƶrülü olacaklarını ifade etme cesareti gƶstermesi sürpriz olmadı. Kadının saƧının gƶrünmesine dahi karÅı Ƨıkarken, kamusal alanda kadının bedeninin Ƨıplak kalmasını kabul ederler mi? GannĆ»ÅĆ®’nin bƶyle ƶzgürlükçü bir aƧıklamayı Arap basınında yaptıÄını duymadık. Bu aƧıklama, Batılılara yƶnelik siyasi sƶylemin ƶtesine geƧmeyebilir,”[64] uyarısına raÄmen GannĆ»ÅĆ®’nin İngiliz eÄitim sistemiyle yetiÅen sƶzcüsü durumundaki kızı İntisar GannĆ»ÅĆ®, “DeÄerlerimizin kaynaÄı tabii ki İslĆ¢m. Ancak modern dünyanın da bir parƧasıyız. Biz dinĆ® deÄil, siyasĆ® bir partiyiz, tıpkı Almanya’daki Hıristiyan Demokratlar gibi,”[65] dese de; Olfa Khalil Arem, En Nahda’nın Åeriatı anayasanın temeli yapmak istediÄini vurgusuyla ekliyordu: “AmaƧları diktatƶrlük”![66]
Kolay mı?
Bin Ali’nin devrilmesinden sonra yapılan seƧimlerde iktidara gelen İslĆ¢mcı En Nahda Partisi lideri RaÅid GannĆ»ÅĆ®’nin bir video kaydı ortaya Ƨıktı. İƧki yasaÄı isteyen, sanat galerilerini talan eden radikal İslĆ¢mcı SelefĆ®lerin liderlerini “takıyye yapmaya” ƧaÄıran GannĆ»ÅĆ®, “Azınlıkta olsalar da laikler medyayı ve ekonomiyi kontrol ediyorlar. GenƧ SelefĆ® dostlarıma diyorum ki, sabredin. Ordu ve polisten henüz emin deÄiliz. Neden acele ediyorsunuz ki? Bugün artık sadece bir camimiz yok. Din İÅleri BakanlıÄımız var. Sadece bir dükkĆ¢nımız yok. Bir devletimiz var. Fakat ekonomi hĆ¢lĆ¢ onların elinde” ifadelerini kullanıyordu![67]
Ayrıca “En Nahda, ƧoÄulcu, demokratik bir sistem propagandası yaparken, Tunus Devletinin dini İslĆ¢m’ dır maddesini hazırlanan Anayasa’ya yazdı.”[68]
Bu kadar da deÄil!
Olfa Riahi adlı blog yazarının, aynı zamanda damadı olan Tunus DıÅiÅleri Bakanı Refik Bin Abdüsselam’ı, devlet imkĆ¢nlarıyla Sheraton Otel’de oda tutup, evli olmadıÄı bir kadınla birlikte olmakla suƧlaması GannĆ»ÅĆ®’yi kızdırdı. GannĆ»ÅĆ®, münafıklıkla suƧladıÄı Riahi iƧin, “Åeriat yasalarınca yargılanmalı; 80 kırbaƧ cezasına Ƨarptırılmalı” dedi ve sƶylenti yayan kiÅiler iƧin “münafıklar” ifadesini kullandı![69]
İÅte “güleryüzlü” GannĆ»ÅĆ®’nin İslĆ¢mcı hareketinin cemaziyülevveli!
İSLĆMCILARIN TERĆRĆ
2014 tarihli ‘ABD State Department’in raporuna gƶre, yaklaÅık 7 bin genƧ IÅİD’e katılmak iƧin Suriye, Irak ve Libya’ya giderken;[70] IÅİD’e en Ƨok katılım Tunus’tandı.[71]
İƧiÅleri Bakanı Lütfi bin Cido’nun meclis kürsüsünden “Tunuslu kızlar 20, 30, 100 isyancı arasında dolaÅtırılıyor ve seks cihadı adına kurdukları iliÅkilerin meyvelerini taÅıyarak geri geliyorlar,” diyerek ülkesindeki kadınların “seks cihadı” iƧin Suriye’ye gittiÄini, orada İslĆ¢mcı savaÅƧılarla iliÅkiye girdiÄini ve hamile kalarak Tunus’a geri dƶndüÄünü sƶylediÄi;[72] ve Tunuslu Ć¢lim Åeyh Ferid El Baci’nin de kızları bazı fetvalar ya da dini tebliÄlere uyarak “seks cihadı”na katılmıÅ, Ćambi daÄlarına ya da Suriye’ye gitmiÅ aileler tanıdıÄını ifade ettiÄinin[73] altını Ƨizerek ilerlersek: “Arap Baharı”nın Müslüman KardeÅler’e ilaveten ortaya ƧıkardıÄı ƶnemli siyasi unsurlardan biri SelefĆ®ler oldu.
Yani “Arap Baharı” bƶlgede “İhvan” kuÅaÄı yanında, daha ƶnceden esamisi pek de okunmayan, bir SelefĆ® kuÅaÄı da olduÄunu ortaya koydu. SelefĆ®ler Tunus’ta sıklıkla anılmaya baÅlandı. ‘Le Monde’ SelefĆ®lerin Tunus’ta etkin olmaya baÅladıklarını 30 Ekim 2012 tarihli manÅetinde “Tunus SelefĆ® baskısını kuÅatmaya ƧalıÅıyor” baÅlıÄı ile haberleÅtirdi.
ĆrneÄin Tunus’ta bin Ali’nin devrilmesinin ardından sokaktaki gƶrünürlükleri birden bire artan SelefĆ®ler, İslĆ¢mcı En Nahda iktidarını zorladı. Ensar el Åeria hareketinin Kayravan kentinde yapmayı planladıÄı yıllık kongrenin yasaklanması üzerine Tunus’a yürüyen SelefĆ®lerle polis arasında 19 Mayıs 2013’de ƧatıÅmalar Ƨıktı.[74]
Burada siyasal İslĆ¢m’ın iki ƶzelliÄini vurgulamadan ilerleyemeyiz!
Ćünkü liberaller, siyasal İslĆ¢m hareketinin Åu iki ƶzelliÄini anlamakta büyük zorluk Ƨekiyorlar; kendilerine sunulan yüzeysel aƧıklamaları, tembelce (bir teorik Ƨaba harcamadan), kimi zaman da kısa dƶnemde iÅlerine geldiÄi iƧin kabul ediyorlar: Siyasal İslĆ¢m parlamenter demokrasiyi bir yƶnetim biƧimi olarak deÄil, iktidara ulaÅmanın aracı olarak gƶrür. Onun yƶnetim paradigmasına, iktidardan seƧimleri kaybederek gitmek esas olarak uymaz. Bu yüzden seƧilmiÅ siyasiler, baÅbakan, hatta devlet baÅkanı bile olsalar, Mısır ƶrneÄinde gƶrdüÄümüz gibi, yasal partinin deÄil, hareketin yƶnetici kurumlarına ve karar mekanizmalarına baÄımlıdırlar.
İkincisi, siyasal İslĆ¢m her zaman popülist (Ƨok sınıflı ve akımlı) bir koalisyondur. Bu koalisyonun istikrarı, iktidara ulaÅmanın, orada kalmanın olmazsa olmaz ƶnkoÅuludur. Bu yüzden “ılımlı” kanattan, radikal kanadı tasfiye etmesi beklenemez. Aksine, “ılımlı kanat” ortak ideolojik zemine dayanarak radikal kesimin muhalifleri sindirmeye, yok etmeye yƶnelik eylemlerine gƶz yumar, hatta yeÅil ıÅık yakar.
Siyasal İslĆ¢m’ın koalisyonu, OrtadoÄu ve Kuzey Afrika’da, Batı’ya uygun siyasi ekonomik biƧimler sergileyen Müslüman KardeÅler, Kur’an’ı harfiyen uygulamaktan yana olan SelefĆ® akım, Batı’ya karÅı silahlı cihat ilan etmiÅ El Kaide tipi “terƶrist” gruplardan oluÅuyor. SelefĆ®ler MK’ye ideolojik baskı uygulayarak kendi gündemlerini dayatmaya ƧalıÅıyorlar.
El Kaide tipi gruplar, bu yƶnetimlerin sunduÄu iklimden, güvenlikli ortamdan ƶrgüt, kadro inÅa etmek, kaynak biriktirmek iƧin yararlanıyor. Her üçü de modern, laik siyasi hareketlerin, düÅüncelerin, kurumların toplumdan temizlenmesi, medyanın, sanatƧıların, eÄitimcilerin susturulması, kadınların burjuva kültür iƧinde elde ettikleri hakların yok edilmesi konularında birleÅiyorlar. MK ve benzeri kanatlar, liberal kamuoyuna, Batı’ya ılımlı uyumlu, uzlaÅmacı bir yüz sunarken diÄer iki kanat her türlü muhalefeti imha etmek konusunda Ƨok etkin olabiliyor.[75]
Bunlar kavranmadan En Nahda ile SelefĆ®ler ve diÄerlerinin diyalektik iƧiƧeliÄi anlaÅılamaz.
O hĆ¢lde Tunus’ta En Nahda ile SelefĆ®leri konuÅurken; solcu milletvekili Muhammed Brahmi’nin 25 Temmuz 2013’de kurÅun yaÄmuruna tutulmasını; Åükrü Belaid’in 6 Åubat 2013’de yine evinin ƶnünde katliyle patlak veren protesto hareketlerine karÅı İslĆ¢mcı En Nahda partisi yandaÅlarını sokaÄa dƶkerek yanıtladıÄı[76] gƶz ardı edilmemelidir…
Ruze Cendeli, “Tunus İhvanı” olarak bilinen En Nahda partisinin gizli aygıtına dikkat Ƨekerken; ortaya ƧıkardıÄı belgelerde “motosikletle adam katletme sanatı” baÅlıÄının ciddi bir Åekilde tarif edildiÄini ifade ederek ekledi: “Belge, suikastlarla ilgili ciddi veriler iƧeren 4 sayfadan oluÅuyor. Belgede; Vespa marka motosiklette, sürücüde ve arkasında binen suikastƧıda bulunması gereken ƶzellikler belirtiliyor. Ayrıca motordan inme zamanı, nasıl hareket edeceÄi ve kendini korumak iƧin giyeceÄi kask türü bile tarif ediliyor,”[77] dedi.
Bu kadar da deÄil; Tunus’ta Bardo Müzesi’ne giren silahlı saldırganların saldırısında 17’si turist, 21 kiÅinin hayatını kaybettiÄini aƧıkladı.[78]
MUHALEFETİN MĆCADELESİ
Her Åey karÅın Tunus sokakları hĆ¢lĆ¢ hareketli. Ćünkü Simón Cordall’ın ifadesiyle, “GeƧmiÅte protesto gƶsterileri yılgınlık ve fakirleÅmeden patlak verdi. Halk tekrar bunu yapacak çünkü baÅka bir seƧeneÄi yok”![79]
Aslı sorulursa Arap coÄrafyasındaki ayaklanmalar iƧin baÅlangıƧ noktası olarak gƶsterilen Tunus ayaklanmasından Ƨok ƶnce madenlerde baÅlayan grev ve direniÅler, baÅkaldırının anlık bir kıvılcımın sonucu olmadıÄını; uzun bir mücadelenin ürünü olduÄunu gƶstermiÅti ve Tunus EmekƧileri Partisi Genel Sekreteri Hamma Hammami deyiÅiyle, “Devrimin tek hedefi diktatƶrlük deÄildi.”[80] Hammami muhalefetin hükümeti devirme hedefinde birleÅmesi gerektiÄini sƶylüyordu![81]
Ve de “Tunus’taki direniÅ hareketi… neo-liberal ve yeni-sƶmürgeci saldırılara karÅı kaynayan bir halk direniÅi kazanı olduÄunu gƶsteriyor”du.[82]
“Nasıl” mı?
Mesela… Tunus’un turizm merkezlerinden Cerbe adasında daha ƶnce kapatılan Ƨƶp depolama alanının yeniden aƧılması halkı isyan ettirdi. Ćfkeli protestocularla polis arasında Ƨıkan ƧatıÅmada 50 polis yaralandı![83]
Mesela… Tunus’ta 17 Ocak 2016’da 28 yaÅındaki üniversite mezunu Ridha Yahyaoui, baÅvurduÄu iÅe alınmadıÄını ƶÄrenince protesto iƧin bir elektrik direÄine tırmandı. Yahyaoui direkteki tellere dolanarak elektrik Ƨarpmasıyla hayatını kaybetti. Yahyaoui’nin ƶlümü, beÅ yıl sonra Tunus’ta yine kitlesel bir isyan dalgasını tetikledi. HikĆ¢yesi Yahyaoui’nin hikĆ¢yesinden farklı olmayan yüzbinlerce insan sokaklara indi, kamu kurumlarına saldırdı ve polisle sayısız ƧatıÅmaya girdi… Yeniden ortaya Ƨıkan Tunus halk isyanının gƶrünür nedeni, 2010’dakine benzer Åekilde, aÅırı enflasyon, aÅırı yolsuzluk, genƧ nüfus arasında yüzde 40’a varan iÅsizlik ve benzeri ekonomik nedenler![84]
Mesela… Arap coÄrafyasında, kamu emekƧilerinin baÅlattıÄı ve Tunus tarihinin en büyüklerinden olan grev gündemin baÅkƶÅesine oturdu… 22 Kasım 2018’de 700 bin kiÅinin katılımıyla tüm kamu kurumlarında grevi gerƧekleÅtirdi![85]
Mesela… Buazizi’nin kendisini yakmasıyla baÅlayan eylemlerin yıldƶnümünde Buazizi’nin kardeÅi “Mücadele devam etmeli” ƧaÄrısında bulunuyordu![86]
KADINLAR İSYANDA
Elbette sƶzünü ettiÄimiz mücadelenin en ƶn safında kadınlar vardı; kadınlar ayaktaydı, isyandaydı, kazanılmıŠhakları yitirmemek, geri adım atmamak iƧin savaÅ vermekteydiler Tunus’ta!
“Tunuslu kadınlar diktatƶrlüÄe karÅı giriÅtikleri mücadelede bir Ƨok deneyim elde ettiler. Åimdilerde bu deneyimlere dayanarak mücadeleyi daha ileriye taÅıyorlar,” vurgusuyla kadın mücadelesini Åƶyle ƶzetliyordu -Uluslararası İnsan Hakları DerneÄi BaÅkan Yardımcısı, Tunus Demokrat Kadınlar BirliÄi yƶneticisi ve Jeune Afrique Dergisi editƶrü- Sophie Bessis:
“Kadınlar bir deÄiÅim sürecindeler. Ve Åu anda bulundukları konum neredeyse Arap dünyasında tek. Tunuslu kadınlar diÄer Arap ülkelerindeki kadınlara oranla daha fazla haklara sahipler, ƶrneÄin Mısır’a, Fas’a gƶre... Fakat kadınlar anayasada bazı haklara sahip olmalarına raÄmen eÅit deÄiller. Erkeklerle eÅit haklara sahip deÄiller. ĆrneÄin bir erkek Tunus’ta Arap olmayan bir kadınla evlenebilirken, kadının bƶyle bir hakkı yok. Åu sıralarda ise Tunuslu kadınlar İslĆ¢mcı hükümetlerin dayatmalarıyla karÅılaÅıyorlar. İktidar, Tunus’ta kadınların bu zamana kadar kazandıÄı hakları İslĆ¢mĆ® kurallara gƶre evirmeye ƧalıÅıyor… Kadınlar Åimdilerde anayasada gerƧek bir eÅitliÄin saÄlanması iƧin mücadele ediyorlar. Bu zamana kadar elde ettikleri kazanımlar kadınlara olanak saÄlıyor. Kadınlar eski mücadele deneyimlerine yaslanarak, eÅitlik mücadelesi veriyorlar.”[87]
GerƧekten de “Arap Baharı”nın ilk kıvılcım noktası Tunus’ta binlerce kiÅi kadın hakları iƧin sokaklara dƶkülerek İslĆ¢mcı hükümeti protesto etti. Ćlkede kadın kuruluÅları baÅta olmak üzere birƧok kesim, geƧen yılki halk ayaklanmasıyla Bin Ali yƶnetimimin devrilmesinin ardından iktidara gelen En Nahda’nın anayasa ƧalıÅmaları ƧerƧevesinde kadın haklarını tırpanlayacak yasalar geƧirmesine karÅı Ƨıkıyorlar ve kadınların haklarına darbe vurmasından endiÅe ediyordu.[88]
Kolay mı?
Tunus’ta 1956 Anayasası, kadınlarla erkeklere eÅit haklar tanımıÅ, erkeÄin dƶrt kadınla evlenmesi yasaklanmıÅ, resmi evlilik, resmi boÅanmayı yürürlüÄe koymuÅtu. En Handa’nın anayasasındaki 28. madde bardaÄı taÅıran damla oldu.
Sƶz konusu madde kadınları “aile iƧinde erkeklerin tamamlayıcısı/ bütünleyicisi” olarak tanımlıyordu. Yani aile dıÅında zaten kadın yok; kadın olmayınca herhangi bir hakkı da yok. BekĆ¢r anneleri, evlilik dıÅı beraber yaÅayanları, aile kurmamayı seƧen kadınları yok sayan, onları aile iƧinde ise eÅit haklara deÄil ancak “tamamlayıcı” rolüyle, erkeÄe, ƧocuÄuna, anne babasına tabi olan ve ancak o zaman hak sahibi olabilecek varlıklar olarak gƶren bir maddeydi bu![89]
Ayrıca Tunus Meclisi’nde kürsüye Ƨıkan saÄcı El Karama koalisyonu milletvekili Muhammed el Affas’ın “Evlilik dıÅı Ƨocuk sahibi olan kadınlar” diye bir konu aƧarak hakarete varan ifadeler kullanması ve buna tepki gƶsteren kadın parlamenterleri darp etmesi de iÅim cabasıydı![90]
NAFİLE SEĆİM(SİZLİK)LER
Tunus’ta 2011’de Bin Ali diktatƶrlüÄünün devrilmesinden 10 ay sonra seƧime iliÅkin, “13 Ocak gecesi Bin Ali’ye ‘Git’ diye meydana Ƨıkanlardanım. Ćzgürlükten mutluyum ama yeni dƶneme iliÅkin umudum giderek azalıyor. Sanki tüm partiler ve siyasetƧiler birbirinin aynı gibi,”[91] diyen 25 yaÅındaki Rania’nın umutları ta o günden yitmiÅti.
Ardından yapılan seƧim(sizlik)lerde oyların yüzde 40’ını alan En Nahda hareketinin gücünün ortaya Ƨıkmasıyla birlikte laikler seƧimlerde Åiddetli biƧimde sarsıldı.”[92]
SeƧimleri, İslĆ¢mcı En Nahda partisi kazandı. GannĆ»ÅĆ®’nin liderliÄindeki partinin seƧim stratejileri ve kampanyasında AKP’nin kampanyalarını düzenleyen Erol OlƧak, “Gƶnüllü hizmet verdim. En Nahda’yı geleceÄe hazırladık,”[93] derken; 23 Ekim 2011’deki Ulusal Kurucu Meclis seƧimlerinin ardından Tunus İÅƧileri Komünist Partisi, “SeƧim sürecinde yapılan usulsüzlüklerin seƧimlerin ÅeffaflıÄına gƶlge düÅürdüÄü”nü dile getirdi.[94]
Bƶylelikle Müslüman KardeÅler hareketinin Tunus uzantısı En Nahda Partisi, Ekim 2011’deki Kurucu Meclis seƧimlerinden birinci parti olarak Ƨıktı. İki merkez partisinin desteÄini saÄlayarak BaÅbakanlıÄı üstlendi. Ćnceki dƶnemde Bin Ali rejimi ile iƧli-dıÅlı olan Fransa ve ABD, “ılımlı İslĆ¢mcı” En Nahda’yı, halk ayaklanmasının ƶzlemlerini frenleyecek seƧenek olarak gƶrdü ve desteklemeyi kararlaÅtırdı.
Ne var ki, En Nahda’nın ılımlı İslĆ¢mcılıÄı, Ƨok daha radikal bir programın sadece dıŠgƶrüntüsü idi. Giderek aƧıÄa Ƨıkan bir iÅbƶlümü sƶz konusu idi: En Nahda, Anayasa gƶrüÅmelerine, kamu yƶnetimine hükmedecekti. CihatƧı kƶktendinciler ise “Tunus toplumunu yeniden İslĆ¢mĆ®leÅtirme” iÅlevini üstlenecekti. “Devrimi Koruma Komiteleri” diye adlandırılan milis güçler, demokratik kitle ƶrgütlerini yeniden biƧimlendirmeye kalkıÅtı; film, resim, müzik, giyim-kuÅam, eÄitim, basın-yayın, ibadet alanlarında “İslĆ¢m’ın deÄerleriyle uzlaÅmayan” sembollere, ürünlere, mekĆ¢nlara, kiÅilere karÅı aÄır baskılar, giderek Åiddet uyguladı.
Demokratik kitle ƶrgütleri Bin Ali dƶneminde ayakta kalmıÅtı. BirleÅik, güçlü, baÄımsız niteliÄini koruyabilmiÅ sendika hareketi (CGTT), İslĆ¢mcı sızmaları frenledi; parƧalama giriÅimini etkisiz bıraktı. Marksist ve Nasır’cı kƶklerden gelen sosyalist, ilerici akımlar canlandı; ƶnemli bir bƶlümü bir “Halk Cephesi” iƧinde ƶrgütlendi.
Daha sonraki seƧimlerde “İki ana düÅünce akımı ya da ideoloji yarıÅtı. Laikler ve siyasal İslĆ¢mcılar. SeƧimi kazanan Nida Tunus (Tunus’un ĆaÄrısı ya da Sesi) laikliÄi; iktidardaki En Nahda Hareketi de siyasal İslĆ¢mcı gƶrüÅü savunuyordu.”[95] Bu elbette düzen-iƧi bir dikotomiydi!
26 Ekim 2014’de parlamento seƧimleri yapılmıÅ, En Nahda hükümeti yenilirken “laik”, ancak devrik diktatƶr bin Ali’nin eski yol arkadaÅlarını da iƧeren Nida Tunus sandıktan birinci parti ƧıkmıÅtı.[96]
“İslĆ¢m’la demokrasiyi birleÅtirme” iddiasıyla AKP’yi ƶrnek alıp, seƧim kampanyasında AKP’nin reklamlarını kopyalayan En Nahda 6 puan ve 21 vekil civarında kaybederek ikinci oldu.[97]
Sosyalistlerden oluÅan Halk Cephesi ise yüzde 5.52 oy oranıyla kayda deÄer bir baÅarı elde ederken;[98] seƧimden sandalye sayısını dƶrde katlayarak Ƨıkan Halk Cephesi Halk Cephesi sƶzcülerinden Mounir Kachouk, “Cephe hem İslĆ¢mcı En Nahda’yla hem de mecliste ƧoÄunluÄu kazanan seküler saÄ ile mücadele edecek,”[99] diyordu. KuruluÅundan iki buƧuk yıl sonra, Nida Tunus (Tunus’un Sesi) Partisi parlamento seƧimlerinde oyların ƧoÄunluÄunu alarak iktidara geldi. Eski rejimin unsurlarını iƧinde barındırsa da, halkın beklentilerine seslenen laik parti oyların yüzde 38.24’ünü toplamıÅtı.
CumhurbaÅkanlıÄı seƧimini Nida Tunus’un adayı -laik ve liberallerin yanı sıra devrik Bin Ali taraftarlarınca da desteklenen- Baci Kaid Sibsi[100] kazandı.[101]
Tüm bunlarla birlikte ezilenler iƧin hiƧbir Åey deÄiÅmezken; CNN’e gƶre, “Tunus seƧimleri Arap demokrasisi iƧin umutları küresel Ƨapta artırdı”. Lübnan’da Ƨıkan liberal ‘The Daily Star’ gazetesinde Rami Khouri’nin yorumuna bakılırsa, Tunus seƧimleri “Arap dünyasının modern tarihindeki en ƶnemli olaydı.”
‘The New York Times’ın baÅyazısına gƶre, “Müslüman dünyasının Tunus’tan ƶÄreneceÄi Ƨok Åey var”dı...[102] Fareed Zakaria, Huntington’un “EÄer bir ülkede iktidar, barıÅƧı biƧimde, üst üste iki genel seƧimle iki kez deÄiÅebiliyorsa, demokrasi orada konsolide olmuÅtur” ƶlçütünden hareketle, Mısır’ın aksine, “Tunus’ta demokrasinin artık kƶk saldıÄını” savunuyordu![103]
Bir ‘The Daily Signal’daki yoruma gƶre, “Tunus Amerika’nın Arap dünyasındaki tek, gerƧekten demokratik müttefiki olabilir”ken; ‘The Economist’, seƧim sonuƧları iƧin “Seküler güçler kazandı”, “İslĆ¢mcılıÄın, cihatƧı terƶrün, iƧ savaÅların elindeki bir bƶlgede istisnai bir geliÅme,” diyordu.
Tunus gazeteleri de iyimserdi! ‘RealitĆ©’nin bir yorumuna gƶre, “İkinci Cumhuriyet doÄdu”; ‘Tunis Times’, “Arap dünyasında demokrasi güçlendi”; ‘L’Economist MaghrĆ©bin’, “Bir Tunus mucizesi” derlerken; ‘Asharq Al Awsat’ gibi Suudi yanlısı, ‘Al Ahram’ gibi Mısır gazeteleri de ‘Müslüman KardeÅler’in Tunus ayaÄının seƧimleri kazanamamıŠolmasının keyfini Ƨıkarıyorlar…
Ancak bu “mükemmele yakın”(?) “demokratikleÅme”(!) resminin aslında Ƨok kırılgan bir temeli vardı;[104] ve sonrası da kaƧınılmazdı…
Yani Michel Chossudovski’nin, “ĆaÄımız kapitalizminde demokrasi ilüzyonu ile kitleler yƶnetilir. YerleÅik toplumsal düzeni tehdit etmediÄi sürece ‘muhalefet’, egemen elitlerin Ƨıkarınadır. AmaƧ muhalefeti bastırmak deÄil muhalefetin sınırlarını belirlemek, muhalif hareketi Åekillendirmek ve kalıba sokmaktır,” diye betimlediÄi “oyun”un Tunus’ta da bir “sonu” vardı, oldu da!
DARBE: “NE SAİD NE EN NAHDA”
Buse Zengin’in, “Siyasal İslĆ¢mcılıÄın demokrasi adı altında zehirlediÄi Arap Baharı’nın ilk vurduÄu ülke olan Tunus, panzehirini buldu. Tunus’ta, AKP’yi model olarak aldıÄını sƶyleyen, iktidardaki İslĆ¢mcı Nahda partisine karÅı, laik Nida hareketi bir seƧim zaferi elde etti,”[105] kolaycılıÄını tarihin yerle yeksan ettiÄi koordinatlarda Bedri Baykam’ın da, “Tunus, dinci siyaseti nasıl alt etti?”[106] sorusuna verdiÄi “yanıt(sızlık)lar”ın kıymet-i harbiyesi yoktur! Ćünkü…
Sibsi’nin Temmuz 2019’da ƶlmesi, egemenler arası dengeleri bir kez daha deÄiÅtirecekti. Ekim 2019’daki seƧimleri, En Nahda’nın desteklediÄi, yolsuzluklara karÅı mücadele ve seƧim sistemini iyileÅtirme vaadlerine dayalı seƧim kampanyasıyla dikkatleri Ƨeken muhafazakĆ¢r baÄımsız aday Kays Said, oyların yüzde 72.71’ini alarak yeni devlet baÅkanı oldu.
Ancak efendilerin ƶzlediÄi istikrar, bir türlü saÄlanamıyordu. Uzun süredir siyasal/ toplumsal istikrarsızlıÄın kollarında sarsılan Tunus’ta aƧlık, yoksulluk ve Covid-19’un yol aƧtıÄı ƶfke selinin altında kalmaktan korkan egemenler, 2021’de CumhurbaÅkanı Kays Said’in darbesine yeÅil ıÅık yaktı.
BaÅbakan gƶrevden alındı, parlamentonun yetkileri donduruldu, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. En Nahda “parlamento darbesi”ni kendisine doÄru yontsa da aslında orduyu arkasına alan muhafazakĆ¢r Said, halkın biriken ƶfkesine “darbe” vurdu, kitlelerin ƶnüne set Ƨekti.
Said, 25 Temmuz 2021’de “parlamentoyu bekleme odasına” aldı. Bunu yaparken; “Ulusun kurumlarını ve ülkenin güvenliÄini ve baÄımsızlıÄını tehdit eden, kamu kurumlarının düzenli iÅleyiÅini bozan aƧık bir tehlike durumunda, CumhurbaÅkanı, bu istisnai durumun gerekli kıldıÄı ƶnlemleri, (…) alabilir. Bu ƶnlemler, kamu kurumlarının düzenli iÅleyiÅine en kısa sürede dƶnüÅü güvence altına alan amaƧlara yƶnelik olmalıdır. Bu süre boyunca halkın temsilcileri Meclisi, sürekli toplantı hĆ¢linde olur...” (md.80) maddesini usul ve esas bakımından ihlĆ¢l etti![107]
Ekonomik kriz, iÅsizlik, Covid-19 pandemisi ve hükümetteki yolsuzluk delilleri nedeniyle aylardır belli aralıklarla protestoların düzenlendiÄi Tunus’ta, Said’in ordu desteÄiyle hükümeti daÄıtması ile ülkede yeni bir siyasi dƶnem aƧmıŠoldu!
GannĆ»ÅĆ®’nin baÅkanı olduÄu Meclis’i 30 gün boyunca feshederek parlamento üyelerinin dokunulmazlıklarını askıya aldı. BaÅbakan HiÅam el MeÅiÅi’yi de gƶrevden aldı. GannĆ»ÅĆ® ile diÄer 64 meclis üyesi hakkında da yurtdıÅına Ƨıkma yasaÄı konuldu.
GannĆ»ÅĆ® darbeye sessiz kalmadı. Said’in aƧıklamaları sonrasında taraftarlarını sokaÄa ƧaÄırıp, “CumhurbaÅkanının yasal bir dayanaÄı olmayan kararları bir darbedir, anayasayla yorumlamak yanlıÅtır. Halkı demokrasiyi yeniden tesis etmek iƧin barıÅƧıl mücadeleye ƧaÄırıyoruz,” dedi.
GannĆ»ÅĆ® aƧıklamalarla yetinmeyip, gecenin ilerleyen saatlerinde Meclis’e gitti. Ancak Said’in talimatıyla ordu güçleri, GannĆ»ÅĆ® ve beraberindeki heyetin iƧeri girmesini engelledi.
Hükümetin feshedilmesi kararı Tunus sokaklarında genel olarak “kutlama havasına” dƶnüÅürken, bazı En Nahda binalarının da hedef alındıÄı gƶrüntüler kamuoyuna yansıdı.
Munastır, Sfaks, El KĆ¢f ve Susa gibi kentlerde sokaÄa Ƨıkan eylemcilerin En Nahda binalarını bastıÄı ve baskın giriÅiminde bulunduÄu belirtilirken, Tuzer kentinde ise En Nahda’nın bƶlge merkezinin ateÅe verildiÄi gƶrüntüler sosyal medyada paylaÅıldı.
Ćte yandan ülkede EmekƧiler Hareketi, Demokrat Yurtseverler Partisi, Devrimci Sosyalist Parti, İÅƧi BayraÄı Hareketi ve Devrimci Marksistler’in aralarında bulunduÄu 12 sol parti, sokak protestolarını ortak olarak destekleme kararı alarak “Tunus’un Kalbi ve En Nahda Hareketi’nin oluÅturduÄu koalisyon hükümeti halkın taleplerine cevap vermiyor. Mevcut yƶnetim deÄiÅene kadar halkı protestoları sürdürmeye ƧaÄırıyoruz,” aƧıklaması yaptı.[108]
Said, 2011’de “Arap Baharı”na yol aƧan geliÅmeler ƶncesinde de yolsuzluk ve kaƧakƧılıkla suƧlanan yaklaÅık 450 üst düzey yetkilinin dosyasını gündeme getirmiÅti. Bu kiÅilerin en az 5 milyar dolar kaƧakƧılıkta bulunduÄu ƶngƶrülüyordu.
VatandaÅın satın alım gücünü gƶz ƶnünde bulundurarak tüccarlardan gıda fiyatlarını düÅürmelerini de talep eden Said, 2011’den bu yana devlet bütƧesinin dƶvizle finanse edildiÄi ülkedeki nadir doÄal kaynaklardan olan fosfat üretiminin yeniden baÅlatılması ƧaÄrısı yaptı. Aynı zamanda üretimin durdurulması dosyasında yolsuzluk Åüphelerinin ƧevrelediÄi, “dokunulmazlıktan yararlanan milletvekillerine,” deÄindi.[109]
İyi de neden ve darbeci Said kimdi?
Haırlayın ƶnce Mısır’da ABD tezgĆ¢hı darbe oldu; İhvan “ezildi”.
Åimdi de Tunus darbesi ile En Nahda “eziliyor”.
Yıllardır sola, ulusal hareketlere karÅı “ılımlı” İslĆ¢mĆ® hareketleri kullanan emperyalizm, Åimdi kullanım tarihi geƧenleri hedefine koydu.
“ĆrneÄin… Rachida Ennaifer, ‘darbeci’ CumhurbaÅkanı Kays Said’in baÅkanlık ofisindeki iletiÅim baÅkanı bir gazeteci… Tunus’ta yayın yapan günlük Fransızca La Presse gazetesinin yƶneticisi idi. Gazete, İhvan’a karÅı kontr-terƶr mücadelesinden dolayı ABD’den fonlandı. (Gazete, Tunuslu ve Fransız Yahudi doktor Henri Smadja tarafından 1934’de kurulmuÅtu. KardeÅ gazetesi ArapƧa Assahafah.)
Tunus’ta halkın ayaklanmasıyla gerƧekleÅen ‘Yasemin Devrimi’nin ardından baÅkan Zeynel Abidin Bin Ali’nin ülkeden kaƧmasıyla birlikte ABD bu ülkeye bol keseden para akıtmaya baÅladı. 2011’de toplam para desteÄi 7.20 milyon dolar iken 2016’da bu rakam 134.4 milyon dolara ulaÅtı…
ABD’nin Tunus kurumlarına yaptıÄı parasal yardımlar 517 sayfa tutuyor. Bilgiler gizli deÄil; www.foreignassistance.gov adresinden ƶÄrenebilirsiniz.
Para yardımlarının gerekƧesini Åƶyle aƧıklıyorlar:
i) ‘2014 ve 2015 ABD-Tunus Stratejik Diyalogları’ndan sonra baÅlatılan kritik programlara dayanmaktadır. ABD yardımı Åunları amaƧlamaktadır:
ii) Demokratik süreƧleri, iyi yƶnetiÅimi, ÅeffaflıÄı ve kapsayıcı katılımı kurumsallaÅtırmak…
iii) Tunus polisi, jandarması ve ordusunun Tunus halkının güvenliÄini saÄlama ve bƶlgesel güvenliÄe katkıda bulunma becerisini desteklemek…
iv) Artan rekabet gücü, kapsayıcı fırsatlar ve iyileÅtirilmiÅ ekonomik yƶnelim temelinde sürdürülebilir ekonomik büyüme…’
Fonların büyük ƧoÄunluÄunun güvenlik/terƶrle mücadele alanında verildiÄi gƶrülüyor. BaÅka alanlara da veriyor. ĆrneÄin: ABD ilk parasal yardımı 48 bin 129 dolar ile hukukun üstünlüÄünü savunan kurumlara daÄıttı. Benzeri fonların 159 bin 130 dolar vs. listesi uzayıp gidiyor. Hemen her sayfada ‘hukuk yardımları’ olması dikkat Ƨekici. Ćünkü: Nahda’ya karÅı darbe yapan CumhurbaÅkanı Kays Said, hukukƧu eski ƶÄretim üyesi. 1995’den 2019 yılına kadar Tunus Anayasa Hukuku DerneÄi baÅkanlıÄını yaptı. Tunus anayasasını yazan ekipteydi.
Peki, bu fonlama bilgisi Kays Said’in ‘darbeciliÄi’ konusunda bize yeterli bilgi saÄlar mı?”[110]
Elbette; ancak bu noktada ABD palavralarına da itibar etmemekte fayda var!
“Nasıl” mı?
“Tunus’taki darbeye… Beyaz Saray’ın ilk tepkisi Basın Sekreteri Jen Psaki tarafından dillendirildi. Biden yƶnetiminin, “Tunus’taki geliÅmelerden endiÅe duyduÄu”, “durum hakkında daha fazla bilgi edinmeyi amaƧladıÄı”, ve tüm taraflara sükĆ»net ve “demokratik ilkeler doÄrultusunda ilerleme” ƧaÄrısında bulunduÄu ifade edildi,”[111] manipülasyonundaki gibi…
El ƶzet: Kim ne derse, desin “Tunus’ta darbe halkın taleplerine yƶneliktir.”[112]
Bu noktada yapılması gereken: “Ne darbe, ne En Nahda, Ƨƶzüm halk demokrasisi iƧin mücadele”dir…
BilindiÄi gibi Tunus solu, “Ne Said ne En Nahda” diyerek Ƨƶzümün ilerici güçlerin ortak mücadelesinden geƧtiÄini vurguladı sistemin bütününün deÄiÅmesi gerektiÄini sƶyledi.
Tunus EmekƧileri Partisi aƧıklamasında da “Ne darbe ne En Nahda, Ƨƶzüm halk demokrasisi iƧin mücadele” denildi. Said’in müdahalesini darbe olarak nitelediÄi, En Nahda hareketiyle bir ittifakın da reddedilmesi gerektiÄinin altının ƧizildiÄi aƧıklamada, “CumhurbaÅkanı kendisinden bekleneni yaptı. İstisnai anti-demokratik ƶnlemler, Said’in uzun süredir yürütme, yasama ve yargının yani tüm yetkileri tekeline alma Ƨabasını somutlaÅtırmaktadır. Mutlak otokrasi sistemini yeniden kurmaya yƶnelik adımlar atıyor” denildi.[113]
YENİ DALGA
Tunus’ta tarihin gündem maddesine Åimdi “Ne Said/Darbe ne En Nahda/İslĆ¢mcılık” diyen yeni bir dalga ihtiyacı damgasını vurmaktadır; tıpkı. Martin Luther King Jr.’un, “ĆzgürlüÄün hiƧbir zaman egemen tarafından gƶnüllüce verilmediÄini, ezilenlerce talep edilmesi gerektiÄini acılı deneyimler sonucu ƶÄrendik,” haykırıÅındaki üzere…
2010’da yüzde 12 olan iÅsizliÄin, 2015’te yüzde 15’in üzerine ƧıktıÄı Tunus’ta, iÅsizlerin en az üçte birini üniversite mezunları oluÅtururken;[114] emekƧilerin ve genƧlerin hiƧbir temel sorunu ƧƶzülememiÅken; iÅsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, pahalılık, geleceksizlik, despot yƶnetim devredeyken her Åey mümkündür.
Mevcut sistemin hangi versiyonuyla olursa olsun kƶklü toplumsal sorunları Ƨƶzmeleri mümkün deÄildir.
Evet, 14 Ocak 2011’de Bin Ali diktası yıkmasına yıkmıÅtı; ama burjuva üretim iliÅkilerine dokunmadan aslĆ® soru(n)lar asla Ƨƶzülemezdi ve Ƨƶzülemedi de. İÅte Tunus tarihinin gündeminde “devrimi tamamlamak” var. 23 yıllık diktatƶr Bin Ali’nin kaƧmasıyla ilk siyasi zaferini elde edilse de; yarım kalan baÅkaldırı ya tamamlanacak veya darbeci karikatürün sınırları devre dıÅı kalacaktır.
Sƶzünü ettiÄimiz yƶnelime, kimileri -ƶzellikle de liberaller- Åüpheyle bakabilirler!
Ancak Raymond Aron’un, “Åüphecilik, devrim dilini konuÅsa da devrimci olamaz,” uyarısı eÅliÄinde; V. İ. Lenin’in, “GerƧeklik her türlü kuramdan daha sinsidir,” saptaması kulaklara küpe edilmelidir.
Ayrıca hayat, onu yaÅayarak yaratıp, deÄiÅtirebildiÄimiz kadardır; ƶtesi ya beklentidir.
Mesele umutla yapmak, yaratmak, deÄiÅtirmektir. Bunlar olduÄunda bir yol bulunur. Ancak belirtmeden geƧmeyelim: Bedel ƶdemeden, hiƧ bir Åey elde edilemezken; baÅarılar fedakĆ¢rlıklarla, cesaretle elde edilir.
“Cesaret” dedik; o korkmamak deÄil, korkuya, tehditlere raÄmen cürete edebilmektir.
Zaten sƶzünü ettiÄimiz cüreti deÄerli kılan, yerküre mutsuzluk iƧinde kendilerini yiyip bitiren insanlarla doluyken; bunlara aldırmadan gerƧeÄe ulaÅmak iƧin gƶze alabildiÄi ısrardır/ vazgeƧilemezdir.
Malum; “Hayata deÄer vermeyen onu hak etmemiÅtir,” der Leonardo da Vinci…
O hĆ¢lde Turgut Uyar’ın, “Bir ihtimalken bile güzelsin,” diyen umuduyla; George Orwell’in, “GeleceÄin resmini istiyorsan, insan yüzü üzerinde sonsuza dek tepinen bir Ƨizme düÅle,”[115] tespitine itibar etmeyenler olarak diyeceklerimizi noktalarsak:
Emek eksenli insan(lık) hareketi ya da kolektif proletarya hayal ettiÄi her Åeyi yaratabilir.
Federico GarcĆa Lorca’nın, “Yeryüzünde attıÄımız her adım bizi yeni bir dünyaya ulaÅtırır,” diye formüle ettiÄi bu güzergĆ¢hta kapitalist kƶtülüÄün/ düzensizliÄin tedavisi, daha fazla ƶzgürlüktür. Ćünkü emeÄin ƶzgürlüÄünden daha ƶnemli bir Åey yoktur.
23 Eylül 2021, 19:11:45, ĆeÅme Kƶyü.
N O T L A R
[*] KaldıraƧ, No:243, Ekim 2021…
[1] Doris Lessing.
[2] Hüsnü Mahalli, “Tunus Dersleri”, Yurt, 29 Ekim 2014, s.8.
[3] Bkz: Temel Demirer, “Tunus’tan Mısır’a İsyanın ĆÄrettiÄi”, Newroz, Yıl:4, No:162, 9 Åubat 2011; Newroz, Yıl:4, No:163, 16 Åubat 2011; Newroz, Yıl:5, No:164, 23 Åubat 2011… Temel Demirer, “İkinci Perde: Tunus ile Mısır’dan Libya ile Suriye’ye”, Newroz, Yıl:5, No:195, 8 Aralık 2011; Newroz, Yıl:5, No:196, 15 Aralık 2011; Newroz, Yıl:5, No:197, 22 Aralık 2011; Newroz, Yıl:5, No:198, 30 Aralık 2011; Newroz, Yıl:6, No:199, 12 Ocak 2012; Newroz, Yıl:6, No:200, 19 Ocak 2012…
[4] “Bahardan Kaosa...”, Cumhuriyet, 27 Temmuz 2013, s.12.
[5] Hüseyin BaÅ, “Tunus Nereye?”, Cumhuriyet, 12 Mart 2012, s.8.
[6] Joseph Daher, “Tunus’un GeleceÄi Ne Olacak?”, Gündem, 4 Kasım 2011, s.12.
[7] “SaÄduyu daÄınık kavramların kaotik bir toplamıdır, kiÅi burada iÅine gelen her Åeyi bulabilir.” (Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri (Felsefe ve Politika Sorunları SeƧmeler), Ƨev: Adnan Cemgil, Belge Yay., 1986.)
[8] Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri (Felsefe ve Politika Sorunları SeƧmeler), Ƨev: Adnan Cemgil, Belge Yay., 1986.
[9] Alev Yıldırım, “Khedija Arfaoul: Tunus’ta Yaza Dƶnmeyen Bahar”, Evrensel, 16 Temmuz 2012, s.8.
[10] Murat SelenoÄlu-Evrim Kepenek, “Tunus’ta İslĆ¢mcılar Kazandı Denemez”, Evrensel, 12 Kasım 2011, s.8.
[11] Rachel Shabi, “Tunus, Artık Arap Baharı’nın Simgesi DeÄil”, Radikal, 12 Åubat 2013, s.17.
[12] Orhan Bursalı, “Tunus Ders Veriyor: Siyasal İslĆ¢m Ćzgürlükçü Olabilir mi?”, Cumhuriyet, 7 Nisan 2015, s.6.
[13] Immanuel Wallerstein, “Tunus ve Mısır’daki Ćalkantılar Devrimlerin BaÅlangıcı mı, Sonu mu?”, Gündem, 26 Åubat 2013, s.11.
[14] Ureyb Errentavi, “Marzuki ve Birlik Yolunda ‘BeÅ Ćzgürlük’…”, Zaman, 17 Åubat 2012, s.24.
[15] Serge Halimi, “Tunus’ta Demokrasinin İlk Adımları Atılıyor”, Counter Punch, 9 Ekim 2011.
[16] Baskın Oran, “Dertli Ama Åanslı: Tunus”, Radikal İki, 26 Haziran 2011, s.12.
[17] Abdurrahman Er RaÅid, “Tunus Arapların Türkiye’si Olur mu?”, Åark ül Evsat, 28 Ekim 2011.
[18] Nilgün CerrahoÄlu, “Ennahda’dan Laiklik Dersi”, Cumhuriyet, 21 Mayıs 2016, s.7.
[19] Yasin Aktay, “Tunus’ta Nahda’nın Devrim Nƶbeti”, Yeni Åafak, 14 Kasım 2013, s.10.
[20] Yasin Aktay, “Devrim İhraƧ Eden Tunus Darbe İthal Etmiyor”, Yeni Åafak, 10 Åubat 2014, s.8.
[21] Koray ĆalıÅkan, “Tunus’un Gƶzü AKP’de”, Radikal, 28 Ekim 2011, s.16.
[22] Yüksel TaÅkın, “Tunus-Türkiye BenzerliÄi”, Radikal, 1 Mayıs 2012, s.18.
[23] Murat Yetkin, “Bravo GannĆ»ÅĆ®, YaÅasın Cumhuriyet”, Radikal, 29 Ekim 2011, s.12.
[24] İbrahim Varlı, “Siyasal İslĆ¢m’a KarÅı Tunus Dersleri”, Birgün, 15 Ocak 2019, s.4.
[25] Nilgün CerrahoÄlu, “Tunus Kadar Olamamak”, Cumhuriyet, 17 Ekim 2015, s.10.
[26] Hüseyin Hayatsever, “Hüseyin Pazarcı: Arap Baharı’nın Sonuna DoÄru Gidiliyor”, Cumhuriyet, 28 Temmuz 2021, s.8.
[27] Tunus İÅƧileri Komünist Partisi (PCOT) bünyesinde bir süredir devam eden isim deÄiÅikliÄi tartıÅması sonuƧlandı. Parti, yoluna Tunus EmekƧileri Partisi olarak devam edecek. Partinin Genel Sekreteri Hamma Hammami bunun, daha geniÅ kitlelere ulaÅabilmek iƧin taktik bir hamle olduÄunu sƶyledi. Hammami, komünizmin din düÅmanlıÄıyla ƶzdeÅ tutulmasının da bu kararı almalarında etkili olduÄunu ifade etti.
Hammami, partinin adındaki deÄiÅikliÄin politik Ƨizgide deÄiÅiklik anlamına gelmediÄini, Tunus EmekƧileri Partisinin Marksist Leninist bir parti olarak mücadeleye devam edeceÄini ifade etti. Partinin program ve tüzüÄünde ise herhangi bir deÄiÅiklik yapılmadı. Hammami, “Taktik bir seƧim yapmak zorundaydık; ya İslĆ¢mcıların komünizm ‘din karÅıtlıÄıdır’ Åeklindeki propagandasının doÄru olmadıÄını anlatmak iƧin zaman harcayacaktık ya da gücümüzü, halkın parti programı etrafında birleÅmesi iƧin kullanacak ve bƶylece iÅƧileri, genƧleri, diÄer kesimleri sosyalizm iƧin mücadeleye kazanabilecektik” dedi. (“PCOT İsmini DeÄiÅtirdi”, Evrensel, 31 Temmuz 2012, s.8.)
[28] Rıza Saygılı-Mehmet Ćzer, “Ekmek, Ćzgürlük ve Ulusal Onur”, Evrensel Hayat, 31 Temmuz 2011, s.9.
[29] “Tunus, Arap Baharı Günlerine Dƶndü”, Milliyet, 23 Ocak 2016, s.21.
[30] Nur Batur, “Devrimi Zaten Bekliyorduk”, Sabah, 28 Ocak 2012, s.17.
[31] Zeynel Abidin Bin Ali’nin kirli ƧamaÅırları da birer birer dƶkülüyor. Bin Ali, uyuÅturucu ve silah bulundurmaktan 15 yıl hapse mahkĆ»m edildi. Halk ayaklanmasından sonra eÅiyle birlikte Suudi Arabistan’ın yolunu tutan Bin Ali’nin evlerinde ve saraylarında yapılan aramalarda uyuÅturucu ve silahın dıÅında 23 milyon dolar nakit para da bulunmuÅtu. (“Bin Ali’nin Kirli ĆamaÅırları Dƶkülüyor”, www.sendika.org, 5 Temmuz 2011.)
Tunus’un devrik lideri Zeynel Abidin bin Ali ve eÅi Leyla Trabelsi’nin gıyabında yargılandıkları davada 35’er yıl hapis cezasına Ƨarptırıldıkları bildirildi. Tunus’ta gƶrülen davada Bin Ali Ƨifti zimmetlerine para geƧirmekten suƧlu bulundu. Mahkeme hapis cezasının yanı sıra, Bin Ali’yi 50 milyon Dinar (25 milyon Avro) ve eÅini de 41 milyon Dinar (20.5 milyon Avro) para cezası ƶdemeye mahkĆ»m etti. Bin Ali’ye karÅı aynı zamanda, cinayet, yetkinin kƶtüye kullanılması, arkeolojik eser kaƧakƧılıÄı ve para aklanması Åüpheleriyle inceleme baÅlatılmıŠdurumda. (“Tunus’un Devrik Liderine 35 Yıl Hapis”, Cumhuriyet, 22 Haziran 2011, s.10.)
Bin Ali’nin ailesine ait araba, halı, ayakkabı ve mücevherler dĆ¢hil olmak üzere tahmini deÄeri 10 milyon euroluk (13 milyon dolar) 12 bin parƧa eÅya baÅkent Tunus’taki lüks Kleopatra Oteli’nde bir ay boyunca gƶrülebilecek. Halkın da 30 dinarlık (yaklaÅık 20 dolar) biletle gƶrebileceÄi müzayedede, nadide saatler, rokoko mobilyalar ve altın kaplama Åahinler de var. Eski first lady Leyla Bin Ali’ye ait ayakkabı veya Ƨantaları da satılık. Tunus Maliye BakanlıÄı tarafından gerƧekleÅtirilen müzayede iƧin Fransızca www.confiscation.tn adlı internet sitesi de hazırlandı. Dün Tunus BaÅbakanı Hamadi Cebali tarafından aƧılan müzayededen 20 milyon dinar veya yaklaÅık 13 milyon dolar (23 milyon 140 bin TL) gelir bekleniyor.
Müzayedede 300’den fazla gümüŠveya altın mücevher, Ƨini eÅyalar, porselen ev eÅyaları, Ƨok sayıda yerel ve yabancı sanat eseri, binlerce kıyafet, 2 Lamborghini Gallardo, bir Bentley Continental spor araba, bir zırhlı Cadillac, bir Maybach 62 ve bir Aston Martin Vanquish dĆ¢hil olmak üzere 39 lüks otomobil satılacak. 23 yıl ülkesini yƶneten Bin Ali’nin takım elbiselerinin dƶrder bin euroya, eÅine ait paltoların da dƶrder bin euroya satılması bekleniyor. Ćantalar üçer bin euro, ayakkabılar ise 100 ila 300’er eurodan satıÅa Ƨıkarılacak. Maliye Bakanı Slim Besbes, 5 bin eurodan az deÄeri olan eÅyaların doÄrudan satılacaÄını, daha pahalılarının da aƧık artırmaya ƧıkarılacaÄını sƶyledi. (“Diktatƶr Müzayedesi”, Sabah, 23 Aralık 2012, s.25.)
[32] “Tunus’ta ‘GericiliÄe Hayır’…”, Cumhuriyet, 22 Mart 2012, s.13.
[33] Elif Gƶrgü-Deniz Uztopal, “Mortaza Labidi: Burjuvaziye KarÅı Halk İttifakı Tercih DeÄil Zorunluluktur”, Evrensel, 21 Kasım 2014, s.9.
[34] Gilbert Achcar, “Oportünistler ve Devrim Ana”, Gündem, 8 Åubat 2012, s.11.
[35] Hüseyin Saygılı, “Tunus’ta Eski Tas Yeni Hükümet”, Evrensel, 9 Ocak 2015, s.11.
[36] Rüya Yüksel, “Hamma Hammami: Devrim Yeni Bir AÅamaya Girebilir”, Birgün, 30 Ekim 2012, s.10.
[37] “Tunus’un İÅkence Dosyası Kabarık”, Gündem, 9 Mayıs 2016, s.13.
[38] “Tunus’ta Bin Ali’yi Hatırlatan Yasa TaslaÄı”, Evrensel, 8 Mayıs 2015, s.10.
[39] “Tunus EmekƧileri Partisi’nden OHAL’e Tepki Bildirisi”, Evrensel, 13 Temmuz 2015, s.11.
[40] Sami Kohen, “Devrimden ĆƧ Yıl Sonra Tunus”, Milliyet, 17 Aralık 2013, s.12.
[41] Nur Batur, “Model Türkiye Ama Yeni Anayasa Laik Olmayacak”, Sabah, 29 Ocak 2012, s.19.
[42] Emma Graham-Harrison, “Tunus’ta Ćfke Yine Patlıyor”, Birgün, 22 Ocak 2018, s.5.
[43] Elizia Volkmann, “Halk Sistemden BıkmıŠDurumda”, Birgün, 29 Temmuz 2021, s.5.
[44] Joseph Stiglitz, “SaÄlıklı Demokrasi İƧin Tunus’a Yardım Eli Uzatın”, The Financial Times, 25 Mayıs 2011.
[45] “Tunus’ta 650 Bin EmekƧi Hayatı Durdurdu”, Birgün, 18 Ocak 2019, s.4.
[46] “Genel Grev HazırlıÄı: Tunus’un Pusulasını Yeniden AyarlayacaÄız”, Evrensel, 9 Ocak 2019, s.9.
[47] Ali KarataÅ-Yusuf ErtaÅ, “Tunus, Sudan, Lübnan: Yeni Halk Hareketine DoÄru”, Evrensel, 21 Ocak 2019, s.9.
[48] Gülsin Harman, “Choukri Hmed: Ordu Darbe Yapabilir”, Milliyet, 8 Åubat 2013, s.25.
[49] “Beleyid’in Cenazesinde ĆatıÅma”, Cumhuriyet, 9 Åubat 2013, s.12.
[50] Bir Tunus Dinarı’nın karÅılıÄı 2 TL idi... Bizde doların sürekli yükseliÅte olması bu oranları da etkiler mi, bilmiyorum. Sonraki günlerde aylık asgari ücretin 360, ortalama ücretin 700 dinar olduÄunu, ƶÄretim üyelerinin maaÅlarının en az 1200 en Ƨok 2 bin 200 olduÄunu ƶÄrenecektim. BaÅkentte ortalama ev kirası 700-800 dinar. Bu rakam bana maaÅ ve ücretlere gƶre yüksek gƶründü. Meyve-sebze fiyatları bizdekiyle aynı düzeylerde. Buna karÅılık, ƶrneÄin ev hizmeti gƶren bir gündelikƧinin ücretinin 15-20 dinar (demek ki yaklaÅık 50 TL) olduÄunu ƶÄrenince ÅaÅırdım. (Ataol BehramoÄlu, “Åair Gƶzüyle Tunus-2”, Cumhuriyet, 5 Mayıs 2020, s.8.)
[51] “Tunus’ta Gƶsteriler Hız Kesmedi”, Birgün, 12 Ocak 2018, s.4.
[52] Ergin YıldızoÄlu, “Daha Ne Bekliyoruz!”, Cumhuriyet, 15 Ocak 2018, s.9.
[53] “Dipten Gelen Dalga”, Birgün, 23 Ocak 2021, s.5.
[54] Hayrettin Karaman, “GannĆ»ÅĆ®’yi DoÄru Anlamak”, Yeni Åafak, 29 Temmuz 2012, s.2.
[55] “Dinin Siyasette Yeri Yok”, Hürriyet, 20 Mayıs 2016, s.16.
[56] Ceyda Karan, “Tek Adam Olmadılar... Seküler Damarın Zaferi”, Cumhuriyet, 21 Mayıs 2016, s.7.
[57] “Dünyanın Merak EttiÄi Adam”, Hürriyet, 27 Ekim 2011, s.11.
[58] Nihal Bengisu Karaca, “Türkler Olmasaydı Bugünkü Gibi Bir Müslümanlık Olmayabilirdi”, Habertürk, 22 Ekim 2012.
[59] “Arap Baharı YeÅillendi”, Hürriyet, 25 Ekim 2011, s.14.
[60] Le Monde, 19 Mayıs 2016, Foreign Affaires’in Eylül/ Ekim 2016.
[61] Racih Elhuri, “Nahda’nın Tunus’u Nasıl Olur?”, Nehar, 29 Ekim 2011.
[62] AyÅe Bƶhürler, “Güleryüzlü ve EÅitlikƧi Lider”, Yeni Åafak, 3 Mart 2013, s.17.
[63] “Tunus’un İslĆ¢mcıları Liberalleri Kandırdı mı?”, Milliyet, 3 AÄustos 2012, s.21.
[64] Abdurrahman El RaÅid, “GannĆ»ÅĆ®’nin Vaatleri GerƧek mi?”, Åark ül Evsat, 18 Temmuz 2011.
[65] Cumali Ćnal, “Tunus, Devrimden Sonra Bƶlgede Demokrasinin de Ćncüsü Olmak İstiyor”, Zaman, 27 Ekim 2011, s.21.
[66] Leyla TavÅanoÄlu, “Olfa Khalil Arem: Amacı Diktatƶrlük”, Cumhuriyet, 30 Temmuz 2012, s.6.
[67] Mehmet Y. Yılmaz, “GannĆ»ÅĆ® de DiÅini, YumruÄunu Sıkıp BekliyormuÅ!”, Hürriyet, 16 Ekim 2012, s.21.
[68] Kamil Tekin Sürek, “Tunus’un AKP’si”, Evrensel, 27 Ekim 2012, s.2.
[69] “80 KırbaƧ Yesin”, Hürriyet, 31 Aralık 2012, s.17.
[70] Ergin YıldızoÄlu, “Müzede Katliam”, Cumhuriyet, 23 Mart 2015, s.9.
[71] Mustafa K. Erdemol, “Tunus Halkı Farkını Gƶsterdi”, Birgün, 12 Ocak 2017, s.4.
[72] “Tunus İƧiÅleri Bakanı’ndan ‘Cihad El Nikah’ AƧıklaması”, Hürriyet, 20 Eylül 2013… http://www.hurriyet.com.tr/planet/24752382.asp
[73] “Aileler ‘Seks Cihadı Yalan’ Diyor Ama...”, Radikal, 30 Ekim 2013, s.25.
[74] “Tunuslu SelefĆ®ler İslĆ¢mcı İktidara Meydan Okuyor”, Radikal, 20 Mayıs 2013, s.20.
[75] Ergin YıldızoÄlu, “Tunus’ta ‘Kırmızı Pazartesi’…”, Cumhuriyet, 11 Åubat 2013, s.11.
[76] “Tunus’ta Bu Sefer İslĆ¢mcılar Sokakta”, Milliyet, 10 Åubat 2013, s.27
[77] Ali KarataÅ, “Tunus’ta Hükümet Krizi ve İhvan’ın İnfaz Timleri”, Evrensel, 15 Ekim 2018, s.10.
[78] “Tunus’ta Müzeye Kanlı Baskın: 21 Ćlü”, Cumhuriyet, 19 Mart 2015, s.17.
[79] Ekin Akyaz, “Tunus’ta Sokaktan BaÅka SeƧenek Yok”, Birgün, 14 Ocak 2019, s.4.
[80] Hüseyin Saygılı, “Hamma Hammami: Devrimin Tek Hedefi Diktatƶrlük DeÄildi”, Evrensel, 3 Ocak 2013, s.11.
[81] YeÅim Turan, “Tunus Solundan BirleÅme ĆaÄrısı”, Birgün, 5 Ocak 2019, s.4.
[82] Hamza Hamouchene, “Tunus: Kemer Sıkma KarÅıtı Protesto ve Egemenlik Talebi”, 2 Mart 2018… http://sendika62.org/2018/03/tunus-kemer-sikma-karsiti-protesto-ve-egemenlik-talebi-hamza-hamouchene-478024/
[83] “Tunus’ta Ćƶp İsyanı”, Cumhuriyet, 8 Ekim 2012, s.9.
[84] Soner Torlak, “Tunus: Bir Bahar Denemesi, Yeniden!”, 19 Åubat 2016… http://sendika9.org/2016/02/tunus-bir-bahar-denemesi-yeniden-soner-torlak/
[85] “Tunus’ta Genel Grevler Zamanı”, Evrensel, 26 Kasım 2018, s.10.
[86] Selin Asker, “Tunus Halkı İsyanda: ĆaldıÄınız Devrimi Geri Verin”, Birgün, 18 Aralık 2020, s.4.
[87] Ćzlem Temena, “Kadınlar GerƧek Bir EÅitlik İƧin Mücadele Ediyor”, Evrensel, 2 Haziran 2013, s.2.
[88] “Tunus’ta Kadınların İsyanı”, Cumhuriyet, 15 AÄustos 2012, s.12.
[89] Zeynep Oral, “Arap Baharı - Kadınların Sonbaharı...”, Cumhuriyet, 16 AÄustos 2012, s.17.
[90] “GericiliÄe ve Saldırılara KarÅı Kadın Vekiller AƧlık Grevinde”, Birgün, 15 Ocak 2021, s.5.
[91] Utku Ćakırƶzer, “Tunus ‘Demokrasi’ Arıyor”, Cumhuriyet, 24 Ekim 2011, s.8.
[92] Bater Muhammed Verdem, “AKP’nin Arap Modeli: Nahda”, Düstur, 27 Ekim 2011.
[93] Utku Ćakırƶzer, “Ennahda’ya Gƶnüllü Destek”, Cumhuriyet, 25 Ekim 2011, s.12.
[94] “SeƧimler Adil DeÄildi”, Evrensel, 5 Kasım 2011, s.8.
[95] Yakup Kepenek, “Tunus Sayıları”, Cumhuriyet, 3 Kasım 2014, s.11.
[96] Hüseyin Saygılı, “Tunus’ta Koalisyon Pazarlıkları BaÅladı”, Evrensel, 6 Kasım 2014, s.11.
[97] “AKP Kampanyası Ters Tepti”, Cumhuriyet, 28 Ekim 2014, s.15.
[98] Noureddine Baltayeb, “Tunus’ta İslĆ¢mcılar Neden Kaybetti?”, 8 Kasım 2014… http://www.sendika.org/2014/11/tunusta-İslĆ¢mcilar-neden-kaybetti-noureddine-baltayeb/
[99] Onur Erem, “Tunus Halk Cephesi: Mücadele Åimdi BaÅlıyor”, Birgün, 6 Kasım 2014, s.13.
[100] Paris’te hukuk eÄitimi almıŠolan Sibsi, Tunus’un baÄımsızlıktan sonraki ilk cumhurbaÅkanının zamanında iƧiÅleri bakanı, Bin Ali dƶneminde meclis baÅkanı, “Arap Baharı” sonrası geƧici baÅbakan olmuÅ deneyimli biri. 1963-1965 kesitindeMilli İstihbarat BaÅkanlıÄı da yapan Sibsi, diktatƶrlük dƶnemindeki siyasi kariyeri yüzünden “ülkeyi eskiye dƶndürecek suƧlamaları”yla karÅılaÅtı.
Sibsi, seƧim kampanyalarında Merzuki’nin Yasemin Devrimi’nin Arap Baharı’nın yarattıÄı fırsatları mahvettiÄini, ülkeyi İslĆ¢mcılara teslim ettiÄini iddia etti. Korku faktƶrünü devreye soktu. “Terƶrü azaltacaÄım, istikrar saÄlayacaÄım,” sƶylemiyle popüler oldu. Ekonomik reform, İslĆ¢mcı militanların yarattıÄı tehdidi azaltma sƶzü verdi. Zengin kıyı bƶlgelerinde, baÅkentin büyük ƧoÄunluÄunda laik eÄilimli zenginlerin, orta sınıfın oylarını aldı. Güçlü sendikalar da onu destekledi. (“CumhurbaÅkanlıÄı da Laiklerin”, Hürriyet, 23 Aralık 2014, s.19.)
[101] İbrahim Varlı, “Tunus’un SeƧimi”, Birgün, 23 Aralık 2014, s.11.
[102] The New York Times, 30 Ekim 2014.
[103] The Washington Post, 30 Ekim 2014.
[104] Ergin YıldızoÄlu, “Yeni ‘Model’ Ćlke”, Cumhuriyet, 3 Kasım 2014, s.11.
[105] Buse Zengin, “AKP’nin Kopyası Tunus’ta Kaybetti”, Yurt, 29 Ekim 2014, s.8.
[106] Bedri Baykam, “Tunus, Dinci Siyaseti Nasıl Alt Etti?”, Cumhuriyet, 6 Ocak 2015, s.13.
[107] İbrahim Ć. KaboÄlu, “AKP, Anayasa Darbesi, Ennahdha”, Birgün, 12 AÄustos 2021, s.9.
[108] “KılıƧlar Ćekildi”, Birgün, 27 Temmuz 2021, s.4.
[109] “Tunus CumhurbaÅkanı Kays Said, Ekonomik ĆıkıŠArayıÅında”, Cumhuriyet, 31 Temmuz 2021, s.13.
[110] Soner YalƧın, “Tunus’un Fonlanması”, Sƶzcü, 28 Temmuz 2021, s.12.
[111] Nader Hashemi, “Tunus’a KarÅı Biden’ın UmursamazlıÄı”, Birgün, 4 AÄustos 2021, s.5.
[112] “Tunus’ta Halkın Taleplerine Darbe”, Atılım, Yıl:1, No:22, 30 Temmuz 2021, s.21.
[113] “Ne Said Ne Nahda Ćare Halkın İktidarı”, Birgün, 28 Temmuz 2021, s.4.
[114] “Tunus’ta Yeniden BaÅlayan İsyan, Tüm Ćlkeye Yayılıyor”, Cumhuriyet, 24 Ocak 2016, s.8.
[115] George Orwell, 1984, Ƨev: Celal Ćster, Can Yay., 2000.
Yorum Ekle