āBunlar, Engerekler ve Ƨıyanlardır, Bunlar, AÅımıza, ekmeÄimize Gƶz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da bĆ¼yĆ¼...ā [1] Dƶnemin AKP Manisa mil...
āBunlar,
Engerekler ve Ƨıyanlardır,
Bunlar,
AÅımıza, ekmeÄimize
Gƶz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da bĆ¼yĆ¼...ā[1]
Dƶnemin AKP Manisa milletvekili SelƧuk ĆzdaÄ 11 Ekim 2012 tarihinde bir kitap yayınladı: Vakitsiz Yazılar... ĆzdaÄ, belli ki zamanın KĆ¼ltĆ¼r Bakanı ErtuÄrul GĆ¼nayāın NĆ¢zım Hikmetāin mezarının TĆ¼rkiyeāye getirilmesi ƶnerisine bozulmuÅ, saydırıyor:
āNĆ¢zım Hikmet gibi beni Stalin yarattı diyecek kadar deÄerlerine yabancı, ahlaki yapısı tartıÅmalı, insanının inancından uzak bir zatın naāÅının TĆ¼rkiyeāye getirilmesi ve vatandaÅlıÄa yeniden kabulĆ¼ iƧin ne kadar bĆ¼yĆ¼k gayret sarf ettiÄini bildiÄimiz GĆ¼nayāa hatırlatacaklarımız var. ... NĆ¢zım Hikmet neyin kahramanıdır? O komĆ¼nistliÄin sergerdesidir. NĆ¢zım Hikmet dilimizin, dinimiz, vatanımızın ve deÄerlerimizin dĆ¼Åmanıdır.ā[2]
āKomĆ¼nizm tehlikesiānin esamisinin okunmadıÄı bir dƶnemde bu sƶylem size āanakronikā mi gƶzĆ¼ktĆ¼? TĆ¼rk saÄının, (Mehmet RaÅit KĆ¼Ć§Ć¼kkĆ¼rtĆ¼l ve Mehmet YaÅarāın deyiÅiyle) āsembolik nefret nesnesiā[3] olan NĆ¢zım Hikmetāe yƶnelik duyguları bilinƧaltlarına ƶylesine iÅlemiÅtir, Ć¼zerini ƶrtmek iƧin kullanılan cila o denli yĆ¼zeyseldir ki, koÅullar ne denli deÄiÅirse deÄiÅsin, en kĆ¼Ć§Ć¼k sarsıntıda aƧıÄa Ƨıkar.
Aslına bakılırsa, TĆ¼rkiyeāde antikomĆ¼nist paranoya ƶteden beri pek Ć¼rkĆ¼ttĆ¼ÄĆ¼ kurbaÄaya deÄmemiÅtir. Cumhuriyetāin kuruluÅ yıllarından 1960āların ortalarına dek, dek, bırakın komĆ¼nistlerin iktidarı ele geƧirmesini, Ć¼cret artıÅı, ƧalıÅma saatlerinin azaltılması, insanca ƧalıÅma koÅulları gibi en meÅru talepleri dahi savunacak bir iÅƧi sınıfı ƶrgĆ¼tlenmesinden sƶz etmek zordur. KomĆ¼nistler vardır elbette, Ć¼stelik de Mustafa Suphi ve yoldaÅlarının Karadenizāde boÄdurulmasından bu yana iki-Ć¼Ć§ yılda bir uÄradıkları tutuklamalarla, gƶrdĆ¼kleri iÅkencelere, uzun mahpusluk yıllarına raÄmen bĆ¼yĆ¼k bir ısrar ve ƶzveriyle sĆ¼rdĆ¼rmektedirler Ƨabalarını.
Ama antikomĆ¼nist histeriyi hak edecek boyutlarda bir emekƧi ve/ veya halk hareketine yol aƧamamıÅtır bu Ƨaba. Ta kiā¦ Baskıların biraz hafiflemesiyle TĆ¼rkiye Ä°ÅƧi Partisiānin 15 milletvekiliyle meclise girdiÄi, iÅƧi sınıfının grevlerle, direniÅlerle āvarım!ā diye haykırdıÄı, 1960ālı yıllara dekā¦
Bu nedenledir ki, TĆ¼rkiyeāde izi 1930ālara dek sĆ¼rĆ¼lebilen antikomĆ¼nist paranoyanın rasyonellerini baÅka yerlerde aramak gerek.
Bu coÄrafyada antikomĆ¼nizmin tarihi kabaca Ć¼Ć§ dƶnemde izlenebilir:
1. 1930āların sonlarına tekabĆ¼l eden, Cumhuriyetin konsolidasyon yılları: CHPānin Nazi Almanyaāyla flƶrtĆ¼ ile katmerlenen bir AntikomĆ¼nizm ile karakterize olur;
2. Ä°kinci DĆ¼nya SavaÅıānın āen kĆ¢rlısıā ABDānin SSCB ile giriÅtiÄi nĆ¼fuz ƧatıÅması ve bu ƧatıÅmada iƧlerinde TĆ¼rkiyeānin de olduÄu Ƨeper ve yarı-Ƨeperi kendi hegemonyası altında toplama Ƨabalarıyla karakterize olan āSoÄuk SavaÅā: Bu kez DP iktidarının kanatları altında palazlanan ve devletƧi vesayetten kurtulmaya Ƨabalayan TĆ¼rk burjuvazisinin Amerikanofil antikomĆ¼nizmidir sƶz konusu olanā¦
3. 1970ālerde Batıāda SoÄuk SavaÅāın sonlanması ve āBarıŠiƧinde yan yana yaÅamaā politikalarının devreye girmesine karÅın TĆ¼rkiyeāde yĆ¼kselen sınıf mĆ¼cadelesini bastırmak iƧin ısrarla sĆ¼rdĆ¼rĆ¼len āyerli ve milliā antikomĆ¼nizm.
NĆ¢zım Hikmet her Ć¼Ć§ dƶnemin de denilebilir ki ākĆ¼lt figĆ¼rleriāndendir. AƧımlayayım:
I) Konsolidasyon Yılları: Alman Patentli AntikomĆ¼nizm
KuruluÅ yıllarında genƧ Cumhuriyetāe Sovyet desteÄinin de getirdiÄi itidalli ādiplomatik Ƨekimserlikā havası uzun sĆ¼rmeyecektir. Vakıāa, biƧimlenmekte olan yeni TĆ¼rk devleti Mustafa Suphi ve yoldaÅlarını Karadenizāde boÄdurduÄu gĆ¼n, komĆ¼nizme karÅı tavrını aƧık etmiÅtir, ama 1920ālerin ilk yıllarında SSCB de T.C. de bu konu Ć¼zerinde fazla durmamayı seƧecektir.
Bu yıllar NĆ¢zım Hikmetāin Kuvvaācılıktan komĆ¼nizme geƧiÅ yaptıÄı yıllardır. 1921āde arkadaÅı Vala Nurettin ile birlikte Milli MĆ¼cadeleāye katılmak Ć¼zere geldiÄi Ankaraādan ƶÄretmenlik gƶreviyle Boluāya gƶnderilmiÅ, ancak kentin muhafazakĆ¢r havasından haz etmediÄi iƧin, Ankara yolunda edindiÄi sosyalist arkadaÅların da etkisiyle rotayı SSCBāne ƧevirmiÅtir. Burada TKPāli olur, DoÄu EmekƧileri KomĆ¼nist Ćniversitesiānde ƶÄrenim gƶrĆ¼r. Ćlkeye bir TKPāli olarak dƶner, legal olarak yayınlanan Aydınlık ve Orak-ĆekiƧāde yazar.
1925āte ilan edilen Takrir-i SĆ¼kĆ»n, yalnızca resmi dile gƶre āgerici kalkıÅmalarıā deÄil, Ć¼lke iƧindeki her tĆ¼rlĆ¼ muhalefeti bastırmaya yƶneliktir, yasaklanan yayınlar, tutuklanan komĆ¼nistlerā¦ NĆ¢zımāın payına ākomĆ¼nist parti Ć¼yeliÄiānden 15 yıl kĆ¼rek mahkĆ»miyeti dĆ¼Åer. Bir kez daha Moskovaā¦ Ancak bu ceza 1926āda kabul edilen yeni ceza yasasıyla bir yıla indirilince yeniden TĆ¼rkiyeāye dƶner (1928). 1927 Tevkifatını atlatmıÅ, hakkındaki Ä°stiklal Mahkemesi hĆ¼kmĆ¼ kaldırılmıÅtır. Sabiha ve Zekeriya Sertel Ƨiftinin ƧıkardıÄı Resimli Ayāda ƧalıÅmaya baÅlar, Ć¼lkenin entelektĆ¼el yaÅamında ƶnemli bir yer edinir. Åiir kitapları hakkında davalar aƧılmaktadır tabii, ancak bunlar beraatla sonuƧlanır. Resimli Ayāda yayınlanan āPutları Yıkıyoruzā baÅlıklı yazı dizisi, statĆ¼kocu yaÅlı kuÅak edebiyatƧılarının tepkisini Ƨeker, elbette; ama SSCB ile T.C. arasında esen ābahar rĆ¼zgĆ¢rlarıā gƶreli bir ƶzgĆ¼rlĆ¼k ortamı yaratmıÅtır; hatta NĆ¢zımāın bir oyunu (Kafatası) Åehir Tiyatrosuānda sergilenmektedir.
Ä°klim 1930āların ortalarında bir kez daha bozulurā¦ KuruluÅ yıllarının iÅgalci gĆ¼cĆ¼ Ä°ngiltere ile iliÅkiler onarılırken Sovyetler BirliÄiāyle kesin kopuÅ yaÅanmıÅtır; dahası Nazi Almanya ile ƶrtĆ¼k bir āflƶrtā sĆ¼rdĆ¼rĆ¼lmektedir:
āFaÅist Almanyaānın II. DĆ¼nya SavaÅı yıllarında TĆ¼rkiyeānin siyasi ve iktisadi hayatında kurduÄu hĆ¢kimiyetin ƶnemli maddi temelleri vardır. Bu maddi temeller 1930ālu yıllar boyunca gĆ¼Ć§lenen TĆ¼rk-Alman ticaret iliÅkileri ile atılmıÅtır. Yıllar iƧinde TĆ¼rkiyeānin bir numaralı dıŠticaret ortaÄı hĆ¢line gelen Almanya, bu ticari baÄları II. DĆ¼nya SavaÅı sırasında TĆ¼rkiyeāde ticaret sermayesini ve toprak sahiplerini kendi yanında tutmak ve siyasi iktidara bu Ƨevreler aracılıÄıyla baskı kurmak iƧin kullanmıÅtır. TĆ¼rkiyeānin dƶviz yokluÄunda kliring usulĆ¼yle kurduÄu bu ticaret iliÅkisi, yani sattıÄı malın karÅılıÄında mal alması, TĆ¼rkiye ekonomisinin iplerini bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de Almanyaānın eline vermiÅtir. 18 Haziran 1941āde BĆ¼yĆ¼kelƧi Franz von Papen ile DıÅiÅleri Bakanı ÅĆ¼krĆ¼ SaraƧoÄlu tarafından TĆ¼rk-Alman Dostluk ve Saldırmazlık AntlaÅması imzalandıÄında bu antlaÅmanın en fazla memnun ettiÄi kesimler arasında TĆ¼rk-Alman ticari iliÅkilerinden aktif olarak yararlanan sermaye sahipleri yer alıyorduā¦ā[4]
Ancak Almanya ile āflƶrtā salt ticaret erbabıyla sınırlı deÄildi; Turanāın gerƧekleÅmesi iƧin Sovyetlerāin yıkılmasını bir zorunluluk olarak gƶren Enver PaÅa torunları, Turancılar Almanyaānın SSCBāne saldırısını bĆ¼yĆ¼k bir coÅku ile karÅılamıÅlardı: āAlmanyaānın Sovyetler BirliÄiāne savaÅ ilan ettiÄi tarihten, Alman ilerleyiÅinin durdurulmasına kadar olan sĆ¼reƧte, pantĆ¼rkĆ§Ć¼ hareketlerin muazzam propaganda faaliyetine giriÅtiÄi izlenmektedir. Almanyaānın pantĆ¼rkĆ§Ć¼lĆ¼ÄĆ¼ desteklemesi ve Sovyetler BirliÄiāne saldırması, Birinci DĆ¼nya SavaÅıānda olduÄu gibi pantĆ¼rkĆ§Ć¼lĆ¼k idealinin gerƧekleÅebileceÄi umudunu arttırmıÅtır. EÄer Sovyetler BirliÄi parƧalanırsa, burada yaÅayan TĆ¼rk kƶkenli halkların oluÅturacaÄı devletler direkt olarak TĆ¼rkiyeāye baÄlı bir konuma gelebilir, dĆ¼ÅĆ¼ncesi pantĆ¼rkĆ§Ć¼leri heyecanlandırmıÅtır.ā[5]
PantĆ¼rkĆ§Ć¼lerin Alman muhipliÄine āzamanın ruhuā gereÄi antisemitizme belenmiÅ bir antikomĆ¼nizm hezeyanı eÅlik eder ve NĆ¢zım bu hezeyanın doÄal hedefidir.
āSon zamanlarda da Ä°stanbulāda Bir komĆ¼nist Don KiÅotu tĆ¼redi,ā diyordu Hitler bıyıkları ve kĆ¢kĆ¼lĆ¼yle Nihal Atsız... āO da modası geƧmiÅ Paslı bir mızrakla ve kafasında yalnız burjuva āproleter manisi olduÄu hĆ¢lde rasgele saldırıyor, haykırıyor, hırslanıyor, tulumbacı aÄzıyla Åiirler (?!) yazıyor.
Gayesi basit, fakat pek yaman: TĆ¼rkiyeāde halk rejimi yani komĆ¼nizmi kurarak bu Ƨorak memleketi cennet hĆ¢line getirmek. Ä°Åin doÄrusunu sƶylemek icap ederse asıl Don KiÅot olanlar bu iÅin elebaÅlarıdır. Onların TĆ¼rkiyeādeki mĆ¼sveddesi olan NĆ¢zım Hikmetof YoldaÅ da ancak bir Åanso Pansadır. Fakat TĆ¼rkiyeāde baÅkominist kendisi olduÄu veyahut ƶyle geƧindiÄi iƧin ona, TĆ¼rkiye komĆ¼nistlerine de deÄer biƧmek Ć¼zere, Don KiÅotluk rĆ¼tbesini Ƨok gƶrmĆ¼yorum. Kara vicdanını Mujik cehenneminde kızartan ve Yahudi Marksāın bayat felsefesinin altına bir kƶle gibi yatan, Karanlık gĆ¼nlerimizde Ä°stanbulādan Ve Anadoluādan kaƧarak Moskovaāda ense yapan yurt kaƧkını NĆ¢zım Hikmetof YoldaÅāa hiƧbir sƶzĆ¼m yoktu. ĆĆ¼nkĆ¼ tĆ¼rlĆ¼ tĆ¼rlĆ¼ maniler ve tĆ¼rlĆ¼ tĆ¼rlĆ¼ manyaklar olduÄunu biliyordum. Fakat Hikmetof YoldaÅ nebbaÅlıÄa baÅlayarak bĆ¼yĆ¼k Namık Kemalāin kemiklerine diÅ uzatınca mesele deÄiÅtiā¦ā[6]
Nihal Atsız, aynı yazısının ilerleyen sayfalarında hızını alamayıp sƶzĆ¼ āhasep-nesep-Åeref-kanā meselesine getiriyor: āNĆ¢zım Hikmetof YoldaÅ hasep, nesep, Åeref, kan diye bir Åeyler tanımadıÄını sƶylĆ¼yor, bunları sƶylemeÄe lĆ¼zum yoktu. Biz zaten komĆ¼nist taslaklarında bƶyle Åeyler olmadıÄını biliyorduk. Ataları, bu topraÄa kan katanlardan, halis kanlı TĆ¼rk olanlardan bir komĆ¼nist ƧıktıÄını da zaten Åimdiye kadar gƶrmedim. Bunlar daima kanı bozuk, sĆ¼tĆ¼ bozuk, yeri yurdu belirsiz, soyu sopu ÅĆ¼pheli ve TĆ¼rk olmayan kimselerdir. Nitekim NĆ¢zım Hikmekof YoldaÅın kendisi de TĆ¼rk deÄildir. Acundaki komĆ¼nizmin de nasıl bir bozuk kan unsuru olduÄunu anlamak iƧin onların ƶnderlerine bakmak kĆ¢fidir. Biz, kanı TĆ¼rk olmayan yurttaÅlardan bu yurda ne kadar baÄlılık beklenebileceÄini birƧok acı denemelerle ƶÄrenmiÅ bulunuyoruz. Onun iƧin Misonlar, Kohenler ve Ćerkes Ethemlerle NĆ¢zım Hikmetof YoldaÅ arasında hiƧbir fark gƶrmĆ¼yoruz.ā[7]
NĆ¢zım Hikmetāin āgayrımilliāliÄi yıllar boyu ona yƶnelik saldırıların baÅlıca koƧbaÅılardan biri olagelmiÅtir. Mayıs 1950āde NĆ¢zım Hikmetāin cezaevinden Ƨıkartılması iƧin Ä°stanbul/Laleliāde ĆiƧek Palasāta dĆ¼zenlenen toplantıyı basan faÅistlerin ƶnderlerinden Ä°lhan Egemen DarendelioÄlu, 1978āde yayınladıÄı NĆ¢zım ile ilgili kitabında aynı yaveyi tekrarda beis gƶrmeyecektir. Ona gƶre, āanne tarafından Polonya yahudisi, baba tarafındansa Fransız kƶkenliā olup, āLehistanāda millet, sosyalizmi kurmakla meÅgul, gƶÄsĆ¼mĆ¼zĆ¼ kabartmıyor deÄil, dedelerimden birinin Lehli oluÅuā mısralarını sƶyleyen biri, āvatan Åairiā olamazdı[8]ā¦ Mehmet Kaplan da repliÄi kapanlardandır: āNĆ¢zım Hikmetāin bir Åiirinde Polonya asıllı olduÄunu sƶylemesi ve BorzeƧki adını alması, onun kendisini bir TĆ¼rk olarak hissetmediÄini gƶsterir. Bence onun komĆ¼nist olmasında bu vakıanın da rolĆ¼ vardır.ā[9]
Evet, antikomĆ¼nizm bu Ć¼lkenin bitmeyen nakaratıdır. Ancak, belirttiÄim gibi, 2. DĆ¼nya SavaÅı ƶncesi antikomĆ¼nizmi, Alman hayranlıÄı ile tanımlıdır. Ve ardıl(lar)ına āYahudi dĆ¼ÅmanlıÄı, āsafkanā TĆ¼rk(Ć§Ć¼)lĆ¼k, kafatasƧılıÄa belenmiÅ bir āMoskof dĆ¼ÅmanlıÄıā damgasını miras bırakmıÅtır.
āBaÅ nereye giderse ayak da oraya gider,ā der bir atasƶzĆ¼ā¦ Ä°stanbulāda yuvalanmıÅ, yazıları anlı Åanlı dergilerde, gazetelerde yayınlanan āReisālerin taÅradaki Ƨƶmezlerine, āustaālarının laflarını kendi āmeÅrepleriānce tekrarlamak dĆ¼Åer. Tarsusāta Ƨıkan GĆ¼lek gazetesinin halk Åairi KĆ¢mil Bozkurt 2 Åubat 1952 tarihinde bir āÅiirā (?!) dƶktĆ¼rĆ¼r NĆ¢zım iƧin: āUzaktan uzaÄa atıyon gĆ¼rzĆ¼/ Kanın bozuk ondan yitirdin ırzı/ Utanmaz hayasız, namussuz dĆ¼rzĆ¼/ Bir de TĆ¼rkĆ¼m diye kuruldun kafir - SaÄ sanma kendini her an ƶlĆ¼sĆ¼n/ BoÅa Ć¼rme ÅiÅkin baÄırsak yelisin/ Irkın bozuk bir orospu dƶlĆ¼sĆ¼n/ Ä°Åte bu sebepten yerildin kĆ¢fir - Tatlı yemek burda kaldın kĆ¼rklerin/ Yayıl da gel baÄlı durur ƶrklerin/ LĆ¼tfuna uÄradın arslan TĆ¼rklerin/ ĆlmĆ¼Å iken geri dirildin kĆ¢fir...ā[10]
TĆ¼rkiye, Ä°kinci DĆ¼nya SavaÅıānda, CangĆ¼l Ćrnekāin isabetli teÅhisiyle bir ātarafsızlıkā deÄil, āsavaÅa fiilen katılmamaā politikası izlemiÅ,[11] ancak gerek Nazi Almanyası ile ballı iliÅkiler geliÅtiren yerli sermaye, gerekse Turan hayalleri hortlayan ırkƧı-Turancıların da itimiyle iktidardaki CHP savaÅ boyunca Nazilere olan ƶrtĆ¼lĆ¼ sempatiyi elden bırakmamıÅtır. Nazi Almanyası ise, TĆ¼rkiye bĆ¼yĆ¼kelƧiliÄi eliyle TĆ¼rk basınını ve radyoyu satın almak Ć¼zere bol miktarda rĆ¼Åvet daÄıtarak bu āsempatiāyi beslemek iƧin uÄraÅmıÅtır. Bƶylece, Ćınaraltı, Bozkurt, GƶkbƶrĆ¼, Aylı Kurt gibi afiÅe PantĆ¼rkist yayın organlarının yanısıra, dƶnemin Cumhuriyet ve Tasvir-i Efkar gibi anaakım gazeteleri de aƧık bir Nazi sempatisini taÅıyacaktır sayfalarına. ReÅat Fuat Baraner tarafından kaleme alınıp[12] 1943āde Faris Erkman imzasıyla yayınlanan En BĆ¼yĆ¼k Tehlike baÅlıklı broÅĆ¼rde Basın-yayın camiasındaki yerli Nazi iÅbirlikƧileri arasında ise HĆ¼seyin HĆ¼snĆ¼ Erkilet ve Ali Ä°hsan Sabis paÅalar ile Nihal Atsız, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya OrtaƧ ve Peyami Safa gibi isimlerin rolleri ƶzel olarak vurgulanır.
Ne ki, Naziseverlerin dĆ¼Åleri, Ä°kinci DĆ¼nya SavaÅıāndaki Alman hezimetiyle birlikte yer ile yeksan olacaktır.
II) AntikomĆ¼nizm Made in USA
Ama Cumhuriyetāin yƶneticileri esnek ve pragmatiktir. Almanya yenilgisinin kendini belli ettiÄi savaÅ sonlarının (kısa-ƶmĆ¼rlĆ¼) antifaÅist iklimine ayak uydurmayı baÅarırlar. 1944-45 yıllarında gerƧekleÅtirilen ve Turancı liderlerden bazılarının hapis cezasına ƧarptırıldıÄı āIrkƧılık-Turancılık Davasıā (mahkeme kararı YĆ¼ksek Mahkeme tarafından bozulacaktır) bu bakımdan, savaÅ sonrası biƧimlenecek āyeni dĆ¼nyaāya ƧakılmıŠbir selamdır. Hemen ardından, TĆ¼rk antikomĆ¼nizminin ikinci evresi baÅlayacaktır. Bu evreye damgasını vuran, ABD patentli SoÄuk SavaÅātır.
Ä°kinci DĆ¼nya SavaÅı sonrasında Batıānın yĆ¼kselen hegemonik gĆ¼cĆ¼ ABD Ƨeper ve (TĆ¼rkiye gibi) yarı-Ƨeper Ć¼lkeleri Sovyet nĆ¼fuzundan uzak, kendi etki alanında tutma Ƨabasına giriÅmiÅtir. Bu amaƧla ilan edilen Truman Doktrini ve yĆ¼rĆ¼rlĆ¼Äe konulan Marshall Planı, bir yandan savaÅta tarumar olmuÅ Avrupa Ć¼lkelerinin ayaÄa kalkmalarını finanse etmek, bir yandan da, baÅta Yunanistan ve TĆ¼rkiye olmak Ć¼zere Ƨeper/ yarı-Ƨeper Ć¼lkeleri ākomĆ¼nizm tehdidiāne karÅı korumak amacıyla ABDānin kesenin aÄzını aƧacaÄı anlamına geliyordu.
Ve ABD yardımları, TĆ¼rkiye, ƶzellikle de faÅizm sonrası esen ādemokrasi rĆ¼zgarlarıāndan Ć¼zerlerindeki Tek Parti vesayetinden kurtulmak iƧin yararlanmaya ƧalıÅan āsavaÅ zenginiā burjuvazi iƧin Ƨok caziptiā¦ Bu anlamda, ākomĆ¼nizm tehdidiā paranoyası, her iki tarafın birbirleri iƧin ne denli vaz geƧilmez olduklarına birbirlerini ikna etmede iÅlevsel olmuÅtur. UÄur Mumcuānun deyiÅiyle komĆ¼nist hareketin TĆ¼rkiyeādeki varlık ve etkinliÄinin ānegligebleā (ihmal edilebilir) olduÄunun bizzat ABD mahreƧli raporlarda saptandıÄı bir dƶnemde, TĆ¼rkiye ve ABD birbirlerini (ve iƧ kamuoyunu)[13] ātehlikenin bĆ¼yĆ¼klĆ¼ÄĆ¼ā konusunda ikna yarıÅına girmiÅlerdir.
Bu amaƧla, Ä°talyan Ceza Yasasıāndan tercĆ¼me edilerek kabul edilen (1926) TĆ¼rk Ceza Kanunuāna, yine Ä°talyan Ceza Yasasıāna 1931 yılında eklenen mahut 141. ve 142. maddeler dĆ¢hil edilecekti (1936); ancak bununla da yetinilmeyerek 1946 ve 1949 yılında 141. ve 142. maddeler deÄiÅtirilerek komĆ¼nizm tanımı yapılmıŠve komĆ¼nizm suƧlarına verilen cezanın artırımına gidilmiÅtir. Bƶylelikle āsınıf esasına gƶre cemiyet teÅkiliānin yanısıra, āmilli duyguları yok etmeye matuf cemiyetlerā de yasaklanacaktı. ā1949āda TĆ¼rk Ceza Kanunu 141. ve 142. maddelerinin deÄiÅtirilmesini ƶn gƶren tasarı Meclisāte konuÅulduÄu sırada muhalefet partisi DP, iktidara, CHPāye maddelerin daha da aÄırlaÅtırılması yƶnĆ¼nde desteÄini sunmuÅtu.ā[14]
Bu deÄiÅiklikler bir dizi parti ve yayın organı kapatmanın ve ākomĆ¼nist tevkifatlarıānın gerekƧesi olacaktır: Bƶylelikle, Åefik HĆ¼snĆ¼ānĆ¼n TĆ¼rkiye Sosyalist EmekƧi KƶylĆ¼ Partisi (TSEKP) ve Esat Adilāin TĆ¼rkiye Sosyalist Partisi (TSP) 1946āda kapatıldı, Sendika, Noror, GĆ¼n, YıÄın, Dost gibi yayın organları yasaklandı, yazarlar yargılandı, kapatılan partilerin TKP ile iliÅkili gƶrĆ¼len Ć¼yelerine cezalar yaÄdırıldıā¦
Yasal dĆ¼zenlemelere ve baskılara CHP destekli āsokak terƶrĆ¼ā eÅlik etmektedir: Tan Matbaasının yıkılması, DTCFādeki sol gƶrĆ¼ÅlĆ¼ hocalara yƶnelik protestolar, ākomĆ¼nizm karÅıtıā mitinglerā¦
AntikomĆ¼nizm motifini 1950 seƧimlerinde iktidara gelen Demokrat Parti de bĆ¼yĆ¼k bir Åevkle sĆ¼rdĆ¼recekti. Tabii, Kore SavaÅıāna asker gƶndermedeki Åevki ve NATOāya dĆ¢hil olmadaki hevesliliÄi arkaplanındaā¦ NATO Ć¼yeliÄi ve Batı Blokuāna katılma, maddi yardım ve Batılı sermaye ile ballı iliÅkiler demekti; komĆ¼nistler ise, bu uÄurda seve seve harcanabilecek kolay gĆ¼nah tekeleri.
Bu āÅevk ve hevesāin en somut gƶstergelerinden biri, DPānin ABDāye āsadakat beyanıā 1951 KomĆ¼nist Tevkifatıādır; o gĆ¼ne dek gerƧekleÅtirilmiÅ komĆ¼nist tevkifatları arasında āen kalabalık ve sistemlisiā olarak tarihe geƧen bu tutuklama furyasında Ä°stanbul, Ankara, Adana, Samsun, Ä°zmit ve Zonguldakāta yapılan aramalarda 200āe yakın kiÅi gƶzaltına alınıp ƧoÄu tutuklanır. 1951āin āmĆ¼nferitā bir olay olmadıÄı; ABDānin uluslararası Ƨaplı bir āantikomĆ¼nist operasyonuānun bir parƧası olduÄu anlaÅılmaktadır: bu tevkifatla eÅzamanlı olarak Ä°ranāda TUDEHāe yƶnelik bir operasyonun gerƧekleÅtirildi ve parti Ć¼yesi sekiz kiÅinin idam edildi. Aynı gĆ¼nlerde Endonezyaāda da 15 bin kiÅilik bir ākomĆ¼nist tevkifatıā gerƧekleÅtirilecektir![15]
Bu koÅullarda, SoÄuk SavaÅ antikomĆ¼nizmi, Alman patentli ırkƧı-Turancı sƶylemleri sĆ¼rdĆ¼rmekle birlikte, vurguyu āSovyet yayılmacılıÄıā tehdidine yƶneltir; DP iktidarıyla birlikte buna (Tek Parti dƶneminde pek fazla vurgulanmayan) ādin dĆ¼ÅmanlıÄıā motifi eklenecektir. Nihayetinde, Kore SavaÅıānın dƶnemin Diyanet Ä°Åleri BaÅkanı tarafından āinananlarla inanmayanlar arasında bir savaÅā ilan edildiÄi, Koreānin āAllah yoluā olduÄunun duyurulduÄu, savaÅta ƶlen askerlerin āÅehitā sayılacaÄını aƧıkladıÄı gĆ¼nlerdir![16] DP iktidarıyla birlikte kurulan bir alay antikomĆ¼nist cemiyet, āAllah, vatan, tarih, dil, anane, sanat, aile, ahlak, hĆ¼rriyet, milli mukaddesatā[17] gibi kavramları mezcederek Turancı TĆ¼rkĆ§Ć¼lĆ¼kten Ä°slĆ¢mcı bir TĆ¼rkĆ§Ć¼lĆ¼Äe doÄru dĆ¼men kıracaklardır.[18] ĆrneÄin 1950āde yayın hayatına atılan ve yazar kadrosunda Nurettin TopƧu, Arif Nihat Asya, Osman YĆ¼ksel, Cevat Rıfat Atilhan, (Fethi) TevetoÄlu, Mustafa MĆ¼ftĆ¼oÄlu, Gƶkhan EvliyaoÄlu, TanrıdaÄılı Nurettin, Ćmer ĆztĆ¼rkmen, Reha OÄuz TĆ¼rkkan, Abdullah Taymas ve Mustafa Kayabek ĆƶmezoÄlu gibi antikomĆ¼nizmin āpirālerini barındıran āTanrı daÄı kadar TĆ¼rk, Hira daÄı kadar MĆ¼slĆ¼manā TanrıdaÄ dergisinde, komĆ¼nizm āaile yok, tarih yok yok, destan yok, din yok, iman yok, namus, Åeref diye bir Åey yok, milliyet yokā diye tarif edilmekte ve āezmek Ć¼zere komĆ¼nist baÅıā avına ƧaÄrılar Ƨıkartılmaktadır.[19] Yine 1950āde yayınlanmaya baÅlanan KomĆ¼nizme KarÅı MĆ¼cadele dergisinde ise komĆ¼nistler, ādini, ahlakı ve manevi kıymetleri kabul etmezā terimleriyle tanımlanmaktadır.[20]
NĆ¢zım Hikmet, tek parti iktidarı konsolidasyon dƶneminin āAlmancıā antikomĆ¼nizmi gibi, savaÅ sonrasının āAmerikancıā antikomĆ¼nizminin de boy hedeflerindendir.
TĆ¼rkiyeāde Nazi hayranlıÄının tırmandıÄı yıllarda NĆ¢zım Hikmet ordu mensuplarını āĆ¼slerine karÅı kıÅkırtmakā suƧlamasıyla ƶnce 15 yıl, ardından da ādonanmayı isyana teÅvikā suƧlamasıyla 20 yıl, indirimlerle birlikte toplam 28 yıl 4 ay hapse mahkĆ»m olmuÅtu (1938). Bir baÅka deyiÅle, Ä°kinci DĆ¼nya SavaÅı sonunu, TĆ¼rkiyeānin eksen deÄiÅtirmesini ve DPānin iktidara geliÅini cezaevinde karÅılayacaktı. Ancak cezaevindeyken dahi antikomĆ¼nist propagandanın ilgi odaÄında olmayı sĆ¼rdĆ¼recektir.
Yine de, esas patırtı, CHP iktidarının son gĆ¼nlerinde, esen ādemokrasiā rĆ¼zgĆ¢rlarının da verdiÄi cesaretle 12 yıldır cezaevinde yatan ozanın serbest kalması iƧin yĆ¼rĆ¼tĆ¼len kampanyalar sırasında kopar. Yukarıda zikredilen TanrıdaÄ dergisinin sayfalarında ƶrneÄin, NĆ¢zım Himetāin af kampanyasına destek verenler tehdit edilmekte, Koreāye gƶnderilen askerlerin uÄurlamasına ÅaÅaa ile katılan TĆ¼rk MilliyetƧiler DerneÄi, āNĆ¢zım Hikmetāin affını isteyenleri telāin toplantısıā dĆ¼zenlemekte, MTTB NĆ¢zımāın affına karÅı imza kampanyası ƶrgĆ¼tlemekte, af kampanyasına karÅı mitingler yapılmaktadır.
NĆ¢zım Hikmet DP iktidarının ilk aylarında Ƨıkartılan afla tahliye olur; gelen askerlik celbi Ć¼zerine Romanya Ć¼zerinden yurtdıÅına Ƨıkarak SSCBāne geƧer. NĆ¢zımāa yƶnelik anti propaganda bundan bƶyle tam anlamıyla dizginlerinden boÅalacaktır.[21]
āĆrneÄin BĆ¼yĆ¼k DoÄu, NĆ¢zım iƧin, ākızıl kƶpekā ifadesine yer vermiÅti. (ā¦) MilliyetƧi genƧliÄin dĆ¼zenlediÄi bir toplantıda NĆ¢zım kastedilerek āvatansız piƧā diye slogan atılmıÅtı. KomĆ¼nizmin salgın bir hastalık gibi yayıldıÄına iman eden antikomĆ¼nistler, Moskovaāda, kendi Ć¼lkelerinde āmisyonerlikā yapmak iƧin binlerce kƶle yetiÅtirildiÄi, bunlar āarasında TĆ¼rkiyeāye salınanların ilk Åƶhretlisi NĆ¢zım Hikmetā olduÄuna inanmıÅlardı. Onun hakkında, āKomĆ¼nizmin ne bĆ¼yĆ¼k ve ne korkunƧ bir bela olduÄunun henĆ¼z bilinmediÄi yıllarda, satılmıŠkalemine kabadayıca bir eda da vererek yeni Åiir diye kızıl Moskof propagandası yapan bu kabadayı, az kimsenin kanına girmediā diye yazılar yazılmıÅtı. Sovyet hayranı olduÄunu gizlemeyen
NĆ¢zım Hikmet, antikomĆ¼nist yazına gƶre su gƶtĆ¼rmez ākızıl ajan ve vatan hainiā idi.ā[22]
Nihal Atsızāın kardeÅi Nejdet Sancar da 1965āde yayınlanan KomĆ¼nizme ve KomĆ¼nistlere KarÅı TĆ¼rk Basını baÅlıklı kitapta yer alan yazısında,ā āĆ¼Ć§ aÄızlı geberik komĆ¼nistā Hikmetofāun āne iblisā olduÄunu yazmıÅ: āHikmet, TĆ¼rk halkının ıstırabını sƶmĆ¼rerek TĆ¼rkiyeāyi Kremlināe satmak iƧin uÄraÅmıŠve bu hizmete karÅılık da mevki ve Åƶhret istemiÅ ve dĆ¼ÅĆ¼nmĆ¼ÅtĆ¼r. (...) Bir kere Hikmet, aƧlık grevi yapmamıÅ, aƧlık grevi oyunu oynamıÅtır. Bu oyun sĆ¼resince gizli gizli yemek yediÄi de malumdur.ā Aynı yazıda Åairin din dĆ¼ÅmanlıÄına vurgu yapılıyor: āBurada Ƨok ƶzĆ¼r dileyerek bir mısra okuyacaÄım; ancak bir kelimeyi sade harf ile gƶstererek: āYeÅilin arkasında ne var? B... var...ā YeÅil malum: Din... Yani dinin ardı pisliktir demek isteniyor. Aslında pislik dinin arkasında deÄil, bu dereceye iÄrenƧleÅen yaratıkların aÄızlarında, damarlarında, beyinlerindedir...ā[23]
Ćrnekler ƧoÄaltılabilir, ama gerek var mı? Åunu sƶylemek yetecektir: NĆ¢zım Hikmet Åahsında en iÄrenƧ ƶrneklerini dƶkĆ¼p saƧan (ABD patentli) SoÄuk SavaÅ antikomĆ¼nizmi, milliyetƧilik/Åƶvenizm + Ä°slĆ¢mcılık + Sovyet dĆ¼ÅmanlıÄının galiz bir bulamacıdır.
III) 60 ve 70āli Yılların AntikomĆ¼nizmi
Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 darbesiyle iktidardan indirilir. Ve gƶreli ƶzgĆ¼rlĆ¼kĆ§Ć¼ yeni bir Anayasa hazırlanır. Yeni anayasa, ākomĆ¼nizme kapalıā ama sosyalizme aƧıktır. Dahası āĆ¼lkenin bƶlĆ¼nmez bĆ¼tĆ¼nlĆ¼ÄĆ¼ā iƧin tehdit oluÅturmamak koÅuluyla toplumun tĆ¼m kesimleri iƧin ƶrgĆ¼tlenme ƶzgĆ¼rlĆ¼ÄĆ¼nĆ¼ gĆ¼vence altına almaktadır.
Her durumda yeni Anayasaānın saÄladıÄı serbestiyet ƧerƧevesinde sosyalist bir parti, TĆ¼rkiye Ä°ÅƧi Partisi kuruldu, ƶrgĆ¼tlenme ƶzgĆ¼rlĆ¼ÄĆ¼ ƧerƧevesinde bir dizi sol dernek sahneye Ƨıktı. DĆ¼ÅĆ¼nce ve ifade ƶzgĆ¼rlĆ¼ÄĆ¼ ƧerƧevesinde, uygulana gelen serbest piyasa ekonomisine karÅı eleÅtiriler yĆ¼kseltilerek devletƧi, giderek sosyalist bir ekonomi, yabancı sermaye karÅıtlıÄı, kƶylĆ¼ye toprak daÄıtılması, ƶzel okulların devletleÅtirilmesi, iÅƧi Ć¼cretlerinin yĆ¼kseltilmesi, ƧalıÅma koÅullarının iyileÅtirilmesi vb. konular kamuoyunun gĆ¼ndemine girecekti. Toplumun her kesimi, ama ƶncelikle Ć¼niversite genƧliÄi, hele ki dĆ¼nyada 1968 koÅullarında, hızlı bir politizasyon iƧine girdi. 1965 seƧimlerinde TÄ°P 15 milletvekiliyle parlamentoya girecekti. Ä°ÅƧi sınıfı, o gĆ¼ne dek kendisine giydirilen sarı sendika gƶmleÄini parƧalayarak sınıf temelli bir sendikacılıÄa yƶnelirken, kƶylĆ¼ler yıÄınsal katılımlı mitinglerle toprak, taban fiyatları vb. talepler doÄrultusunda harekete geƧmiÅti. Bir baÅka deyiÅle, TĆ¼rkiyeāde sol, sosyalist, komĆ¼nist fikirler ilk kez bu denli yıÄınsal olarak kitlelerle buluÅmaktaydıā¦
Bir baÅka deyiÅle antikomĆ¼nizm ilk kez egemen sınıflar aƧısından āhaklıā bir kaygıya yaslanmıÅtı. RadikalleÅerek TÄ°Pāten kopan genƧlik ƶrgĆ¼tlerinin banka soygunu, insan kaƧırma vb. eylemlere yƶnelmesi bu kaygıyı daha da derinleÅtirecekti.
Sol ƶrgĆ¼tler pıtrak gibi biter, sosyalist fikirler kitleler nezdinde taban bulurken, reaksiyon da gecikmedi: 1963āde kurulup kısa sĆ¼rede Ć¼lkenin en Ć¼cra kƶÅelerine dek ƶrgĆ¼tlenen ve Adalet Partisiānin ātetikƧiliÄiā misyonunu Ć¼stlenen (ama aynı zamanda MHPānin ƶnceli CKMPāye de gƶz kırpan), ABD destekli[24] TĆ¼rkiye KomĆ¼nizmle MĆ¼cadele Dernekleri (TKMD), 1960ālı yılların aktif antikomĆ¼nist ƶÄrenci ƶrgĆ¼tĆ¼ MTTB, ĆlkĆ¼ Ocakları (Kur.: 1968), MĆ¼cadele BirliÄi (1969), Aydınlar OcaÄı (1970) ā¦ Ve ākızıl tehlikeāye karÅı kalemlerinden kan damlayan savaÅƧıların buluÅtuÄu yayınlar: Milli Hareket, TĆ¼rk KĆ¼ltĆ¼rĆ¼, TĆ¼rk Yurdu, KomĆ¼nizme ve KomĆ¼nistlere KarÅı TĆ¼rk Basını, KomĆ¼nizmle SavaÅ, Fedai, Bozkurt, Milli ĆlkĆ¼, Asrın Dini MĆ¼slĆ¼manlık, ĆtĆ¼ken, Tƶreā¦
Bu yayınlarda komĆ¼nizm āservet dĆ¼Åmanıā[25], Siyonist/mason/Yahudilerin aleti[26], din/Ä°slĆ¢m dĆ¼Åmanı,[27] aile/ namus/ haya/ ırz dĆ¼Åmanı[28] ve tabii āKızıl emperyalizm/Sovyet yayılmacılıÄının aracıā[29]ā¦ velhasıl, her tĆ¼rlĆ¼ melanet ve Åeametin kaynaÄı olarak betimlenmektedirā¦
NĆ¢zım Hikmet, 3 Haziran 1963āde Moskovaāda yaÅamını yitirdi. YurtdıÅına gittiÄi 1951 yılından itibaren, bir yandan edebiyat, bir yandan da barıŠmĆ¼cadelesinin bir neferi olarak pek Ƨok Ć¼lkeye gitti, Åiirleri onlarca dile Ƨevrildi, Åiir, ƶykĆ¼, romanları yayınlandı. Ama TĆ¼rkiyeāde hep yasaklıydı: onunla ilgili tek ƶzgĆ¼rlĆ¼k, NĆ¢zımāa sƶvme ƶzgĆ¼rlĆ¼ÄĆ¼ydĆ¼: Vatan hainliÄi, āMoskof uÅaklıÄıā, dinsiz-imansızlıÄıā¦
Ancak bu zincir, 1960āların ortalarında kırılacaktır. TĆ¼rkiyeāde Åiir kitaplarına deÄgin yasak 1960ālı yılların ortalarında kadĆ¼kleÅti: 1965āden itibaren NĆ¢zım Åiirleri (ve nesir eserleri) gĆ¼n ıÅıÄına Ƨıkmaya baÅladı. Kitapları devrimci genƧler, iÅƧiler arasında elden ele dolaÅmaya, bĆ¼yĆ¼k kentlerin yoksul mahallelerinde, Alevi kƶylerinde, kitaplıklarda yerlerini almaya koyuldu. Mitinglerde, grevlerde, Ć¼niversite iÅgallerinde yĆ¼ksek sesle okunur olduā¦
Bu nedenledir ki antikomĆ¼nistlerin NĆ¢zım nefreti, o ƶldĆ¼kten sonra da peÅini bırakmayacaktıā¦ GĆ¼nĆ¼mĆ¼zde dahi, āNĆ¢zım Hikmetā dendiÄinde, Ä°slĆ¢mcısıyla, TĆ¼rkĆ§Ć¼sĆ¼yle āsaÄāın tĆ¼yleri diken diken olmaktadır. Ä°Åte Ƨok yakın zaman ƶncesinden, āSoÄuk SavaÅāın sonunun ilan edildiÄi 1990āların sonrasından kimi ƶrnekler:
ā āNĆ¢zım Hikmet kimdir? Dedesi (annesinin babası) aslen Polonya Yahudisi olan Konstantin BorzeƧki adlı bir Yahudiānin torunudur. Anannesi de Alman kƶkenli Karl Detroitāin kızıdır. NĆ¢zım Hikmetāin AtatĆ¼rkĆ§Ć¼lĆ¼kle de TĆ¼rklĆ¼kle de hiƧbir ilgisi yoktur. Kendisi SSCB aÅıÄı bir komĆ¼nisttir. AtatĆ¼rkĆ§Ć¼ olmak ve NĆ¢zım Hikmetāin izinden gitmek birbirine tamamen zıt Åeylerdir. Kendisini āAtatĆ¼rkĆ§Ć¼ā olarak tanımlayan pek Ƨok kiÅi maalesef NĆ¢zım Hikmetāin ne mal olduÄunu bilmemektedir.ā[30]
ā āPeki Ć¼lkĆ¼cĆ¼ler NĆ¢zım Hikmetāin vatan hainliÄi konusundaki fikirlerinden vaz mı geƧti? Hayır!.. Birinin yaptıÄı ya da dĆ¼ÅĆ¼ndĆ¼ÄĆ¼ birƧok Åey yanlıŠolsa da herÅey yanlıÅtır demek akla uygun olmaz. NĆ¢zım Hikmetāin milli duyguları okÅayan Åiirleri de mevcuttur. Bu tip Åiirlerini yok saymak haksızlık olur. Ancak diÄer yandan, NĆ¢zım Hikmetāin soydaÅlarımıza katliam yapan Stalin iƧin BudapeÅte radyosunda yaktıÄı aÄıtı unutamayız... KurtuluÅ SavaÅımız esnasında, 80ālik nineler dahi; tek kolu, tek bacaÄı olmayan gaziler dahi savaÅa giderken, onun astımını bahane ederek savaÅtan kaƧan bir korkak olduÄunu unutamayız... AtatĆ¼rkāĆ¼n kapattıÄı TKP (TĆ¼rkiye KomĆ¼nist Partisi)ānin bir Ć¼yesi olduÄunu, AtatĆ¼rkāĆ¼n kurduÄu rejime karÅı olduÄunu unutamayız... Onun AtatĆ¼rkāe hakaret ettiÄi aÅaÄıdaki Åiirini de unutamayız... Bunlar, onun haince fikirleridir.ā[31]
ā āTozkoparan bombacısıā olarak bilinen faÅist militan Ali OÄuzhan Cengiz ile 2004 yılında yapılmıŠbir rƶportajdan:
ā- NĆ¢zım Hikmet TĆ¼rk ise ben TĆ¼rk deÄilimā demiÅsiniz. O satırları yazmıŠolduÄunuz tarihte yıl 1985. Åu an ise 2004 yılındayız Ƨok aƧık sƶylĆ¼yorum ƶzellikle bu konuda fikirlerinizde bir deÄiÅiklik oldu mu?
- Kafa yapım deÄiÅmedi, yani geliÅtim fakat deÄiÅmedim. BugĆ¼n de farklı dĆ¼ÅĆ¼nmĆ¼yorum. Koreādeki komĆ¼nist kuzey Kore askerlerini mehmetƧiÄin kardeÅi olarak gƶren zihniyete bugĆ¼n de karÅıyım.ā[32]
Nihal Atsızālardan (NĆ¢zım Hikmetāin mezarının TĆ¼rkiyeāye getirilmesi tartıÅmalarındaki zehir zıkkım Ć¼slubunu yazının baÅında zikrettiÄim) AKP milletvekili SelƧuk ĆzdaÄālara uzanan ve bu coÄrafyanın toplumsal-kĆ¼ltĆ¼rel ortamını Cumhuriyet tarihi boyunca zehirleyen antikomĆ¼nizmin durakları, ƶzetin ƶzetiyle bƶyle.
Bu zehirli dilden en Ƨok nasibini alan kĆ¼ltĆ¼r-edebiyat insanı, NĆ¢zım Hikmet, hiƧ kuÅkusuz. SoÄuk SavaÅāın evvelinde de sonrasında da NĆ¢zım adı, antikomĆ¼nist histerinin hep boy hedefi olageldi. AntikomĆ¼nist literatĆ¼rde NĆ¢zım hakkında Ƨıkan yazılar bu literatĆ¼rĆ¼n bĆ¼tĆ¼n veƧhelerinin, bĆ¼tĆ¼n āhassasiyetlerāinin, bĆ¼tĆ¼n āincelikleriānin hĆ¼lasasıdır.
Ama NĆ¢zım yalnız deÄilā¦ Ondan baÅlayarak nice Åair, yazar, romancı, bilim insanı Ƨekti bu zehirli iklimin acısınıā¦ NĆ¢zım yaÅamının 12 yılını Ć¼lkenin ƧeÅitli cezaevlerinde geƧirmiÅti. ĆlĆ¼m tarihi onunkinden bir gĆ¼n ƶncesine (2 Haziran 1991) rastladıÄı iƧin adı NĆ¢zımāla birlikte anılan bir baÅka ozan, Ahmet Arif ise 1950 ve 1952āde iki kez tutuklanacak, 38 ay sĆ¼ren tutukluluÄunda kƶtĆ¼ Åƶhretli Sansaryan Hanıānda aÄır iÅkencelere uÄrayacaktı. Refik DurbaÅāa Åƶyle anlatır antikomĆ¼nist histerinin bedeninde ve ruhunda aƧtıÄı yaraları:
āYıl 1952. Sansaryan Hanıānda hĆ¼credeyim. Ćok hastayım. Sorgu Ƨok uzun sĆ¼rdĆ¼. Ben 9 numaradayım. SaÄımda 8 numara, onun yanında kapı gibi girilen 7 numara var. 7 numarada Orhan Suda kalıyor. Sudaāyı tanımıyorum o zaman, daha sonra cezaevinde tanıÅtık. 8 numarada ise Muzaffer Arabul kalıyor. O da Ƨok aÄır hasta. Onu da sesinden tanıdım, o kadar. Muzaffer pırlanta gibi bir adam, evli, Ƨocukları var. Devlet memuru.
Solumdaki 10 numaralı hĆ¼crede Zeki BaÅtımar vardı. 11 numarada rahmetli Kemal Abi, Kemal Ergin.
Bunları nefeslerinden tanıyorum. ĆksĆ¼rĆ¼klerinden.
Benim bulunduÄum 9 numaradan bir laÄım geƧiyor. Ćzerinde bir ızgara. Ne kadar akılsızmıÅım! LaÄımı kullanmayıp tuvalete gidiyordum. Tabii kĆ¼Ć§Ć¼k sudan baÅka bir Åey yok. ĆĆ¼nkĆ¼ bana gĆ¼nde bir Ƨeyrek ekmek veriyorlardı. O da kuru bir Åey. Bir lokma bile yiyemiyordum. O nedenle sadece su iƧiyordum.
Sakalım gƶÄsĆ¼me gelmiÅti. SaƧlarım keƧe gibi olmuÅtu. Kendimi merak ediyordum.
KĆ¼Ć§Ć¼k bir kibrit parƧası buldum. Bir Ƨƶp. Onunla duvara Ƨizgiler Ƨizdim. Bƶylece bir takvim yaptım kendime. Åimdi kesin sƶyleyemeyeceÄim ama, 128 gĆ¼n saydım. BulunduÄum yerde gĆ¼neÅ doÄmuyordu. Devamlı elektrik yanıyordu. O da Ƨok kısık.
O laÄımın ızgarasına raÄmen tuvalete gidiyordum. Ne kadar da kurallara uyarmıÅım. Ćok Ƨıkıyorsun diye kızıyorlardı. Oysa ben su iƧmek iƧin gidiyordum. ĆĆ¼nkĆ¼ bir ÅiÅe su, bir boÅ ÅiÅe almayı bile akıl edemiyordum.
Bu arada mucize gibi bir Åey oldu. Orada ƧalıÅan bir teyze vardı. Ćok iyi bir kadındı. Temizlik yapıyordu. Ćteyi beriyi siliyordu. Bir gĆ¼n bir fırsatını buldu geldi bu kadın. NƶbetƧileri nasıl atlatmıÅtı? ĆĆ¼nkĆ¼ hem polisler, hem askerler vardı. Bu kadıncaÄız bana sokuldu, āSenin adın Ahmed mi?ā dedi. Ćok yavaÅ ama, fısıltıyla. Ćok korktum. YĆ¼zĆ¼ne nasıl bir korkuyla bakmıÅım ki, bana acıdı, bir anne gibi okÅadı. Ondan sonra ben āEvetā dedim. āOÄlum iki aydır seni arıyorum benā diye konuÅtu. āNiye arıyorsun?ā diye cevap verdim.
Gene bir provokasyondan korktum. Kadın gitti, ertesi gĆ¼n bir kesekĆ¢Äıdında iki salkım Ć¼zĆ¼mle geldi. Bir de pijama altıyla. Yeni bir pijama deÄildi. O zamanlar Tursil yeni ƧıkmıŠve modaydı. Belli ki Tursilāle yıkanmıÅ, Ć§Ć¼nkĆ¼ kemer lastiÄinin olduÄu yer yıpranmıÅtı.
YavaÅƧa o kesekĆ¢Äıdını aƧtım, imkĆ¢n ƶlĆ§Ć¼sĆ¼nde yırtmadım. O Ć¼zĆ¼mĆ¼ yiyemedim, kaƧ gĆ¼n orada kaldı bilmiyorum. Ve hĆ¼ngĆ¼r hĆ¼ngĆ¼r aÄladım.Bunu bana kim gƶndermiÅti? Bir anne mi, bir abla mı, bir arkadaÅ mı? Bir sevgili mi? Bu kadıncaÄız kimdir? Bunları dĆ¼ÅĆ¼nĆ¼rken o Ć¼zĆ¼m Ć§Ć¼rĆ¼dĆ¼, yiyemedim.
KĆ¢Äıdı aƧtım, dƶrt yahut altı sayfa āYeÅil Holivutā adında bir dergi. Åimdi bile hatırımda. Åƶyle yazıyordu: āSosyetenin kurtlarından Vedat Ćrfi BengĆ¼ gene evlendi.ā Derginin kalitesi iÅte bu. Fakat ben bunu, eski SpartakĆ¼s ƧaÄındaki Hıristiyanların gizlice Ä°ncilāin parƧalarını okumaları gibi ƶyle kutsal bir gizlilik iƧinde okudum. Gazete bize yasak olduÄundan gazetenin adını bile unutmuÅum. Yazılı bir Åeye ƶylesine hasrettim.
O gĆ¼ne kadar benim adım tespit edilmemiÅti. Bir deftere yazılmamıÅtı. Ä°Åte falan oÄlu filan, Åu tarihte geldi, Åu gĆ¼n gƶzaltına alındı gibiā¦ Bƶyle bir iÅlem yapılmamıÅtı. Yani ben orada ƶlseydim nasıl bir tutanak hazırlayacaklardı? Bilemiyorum. Bunu nasıl aƧıklayacaklardı aileme? Ćyle bir kimsesizlik, sahipsizlik iƧindeydim. Ćstelik de Ƨok hastaydım. BoÄazım sĆ¼rekli kanıyordu. Fuzuliānin dediÄi gibi: āNe yanar kimse bana ateÅi dilden ƶzge/ Ne aƧar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı.ā
Benim orada bad-ı saba bile olamazdı. ĆĆ¼nkĆ¼ kapalı bir yer, zencirli. Adı Ć¼stĆ¼nde hĆ¼creā¦ Ancak bir somya sıÄıyor. Onun da ƶnĆ¼nde otuz santimetre bir boÅluk ya var, ya yokā¦ Ve duvarlar. Duvarlarda kan lekeleriā¦ Tahtakurusu lekeleriā¦ Bunların arasında da isimler. O isimlerin pek ƧoÄuyla sonradan Harbiye Cezaeviānde tanıÅtım. Onların ƧoÄu aÄabeyim oldu, arkadaÅım oldu. Hepsi de bana onur verdiler.
Kimi orada yarım saat kalmıÅ, kimi beÅ-altı saat. Benim gibi devamlı kalan yok. Beni alırlarken o zamanki Åube MĆ¼dĆ¼rĆ¼ Ahmet TopaloÄlu bir de espri yaptı: āHemÅerime iyi bir yer verin.ā Ä°Åte iyi bir yer de buymuÅā¦ (ā¦)
āMahsus mahĆ¢lādeyiz. Bunu bir hile olarak dĆ¼ÅĆ¼nmĆ¼Åler. Ben mahsus mahĆ¢lde, yani gƶzaltında 15 gĆ¼nden fazla tutulamazmıÅım. Ama ƧoÄumuz aylarca kaldık. Zaten mahkemede de bir itirazı, hak aramayı ƶnlemek iƧin āmahsus mahĆ¢lā diyorlar. Yani Sansaryan Hanıānın hĆ¼creleriā¦
Åunu anlatayım. Benim onurum kimsesizliÄimden dolayı. Gece. Bir kanepede, bir MehmetƧik kolunda tĆ¼feÄiyle uyuyor. Bu Ƨocuk buradan saÄ Ć§Ä±kmaz, diyor. Belki de ƶlĆ¼mĆ¼mĆ¼ bekliyorlar. AteÅim sanıyorum 39-40āı bulmuÅ. Haftalardır ƶyle yatıyorum. AÄzım kuruyor. Kanamam sĆ¼rĆ¼yor. BoÄazımda damar Ƨatlaması var. Ama āsevda buā derler yaā¦ Ä°Åte o sevdaā¦
Tuvalete Ƨıkayım dedim. Bir de su iƧeyim. Kapı dıÅarıdan aƧılıyor tabiatıyla. SĆ¼rgĆ¼lĆ¼. Tıklatıyoruz. Orada bir delik var, onu aƧıp bakıyorlar.
Kapıya elimi dokunur dokunmaz kapı olduÄu gibi yıkıldı. O kanepede tĆ¼feÄiyle uyuyan asker var ya, onun Ć¼zerine yıkıldı. Benim o kapıyı yĆ¼klenip yıkmamın imkĆ¢nı yok. Bir mukavvayı yırtacak kadar fizik gĆ¼cĆ¼m kalmamıÅ. O kadar hĆ¢lsizim. ErimiÅim. BĆ¼tĆ¼n kaslarım erimiÅ. AƧlıÄa alıÅmıÅım, canım hiƧbir Åey istemiyor.
O ƧocuÄu, o MehmetƧiÄi gƶrdĆ¼m. Ćok utandım. Gƶzleri yuvalarından fırlamıÅ. Bir patırtıdır koptu. 7 numaranın kapısının kapandıÄını duydum. Fısıltılar, baÄırtılar geliyordu daha ƶnce. Sonra bunun olmadıÄı, bu sesleri hastalıÄımdan dolayı duyduÄum anlaÅıldı. Gƶzlerimi hastanede aƧmıÅımā¦
Hastanede beni baÄladılar. YatıÅtırdılar. Åefkatle davrandılar. Ćnce ameliyat etmiÅler. Doktora baÄırtıları, sesleri anlattım. āArkadaÅlarımın seslerini duydumā dedim. Tabi bunların hiƧbiri olmamıÅ.
Ä°nsanın bazı organları ƧalıÅmayınca ƶteki organlar Ƨok ƧalıÅıyor. HĆ¼crede gƶzĆ¼mĆ¼z hiƧ ƧalıÅmazdı. HiƧbir Åeyi gƶrmezdik. Ćok kısık, karanlıÄa yakın bir ıÅık vardı. Ä°Åte o zaman kulak ƧalıÅıyordu. Kulakla algılıyordun. Ve insan kendi kendisiyle konuÅmaya baÅlıyor.ā[33]
* * *
Evet, antikomĆ¼nizm zehri, bu Ć¼lkenin toplumsal, kĆ¼ltĆ¼rel, entelektĆ¼el, estetik yaÅamına Ƨok Åey kaybettirdi. DĆ¼ÅĆ¼nsel iklimi ƧoraklaÅtırdı; dili kabalaÅtırdı, vĆ¼lgerleÅtirdi, ilkelleÅtirdi. Ortalama bilinci Ƨok gerilere Ƨekip hamasete, korkuya, nefrete teslim etti. Vicdanları boÄduā¦ Ve bu coÄrafyanın āen iyileriānin, devrimci genƧlerin, emekƧilerin, aydınların yaÅamlarını kuÅaklar boyu zindan ettiā¦
Bu zehrin āpanzehriā ise, yine ābizim ozanlarımızāın dupduru, apaydınlık dizelerindedir:
āDaha gĆ¼n o gĆ¼n deÄil, derlenip dĆ¼rĆ¼lmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduÄunuz Ƨakalların ulumasıdır.
Safları sıklaÅtırın Ƨocuklar,
bu kavga faÅizme karÅı, bu kavga hĆ¼rriyet kavgasıdırā¦ā (NĆ¢zım Hikmet)
Ve:
āĆyle yıkma kendini,
Ćyle mahzun, ƶyle garip...
Nerede olursan ol,
İƧerde, dıÅarda, derste, sırada,
YĆ¼rĆ¼ Ć¼stĆ¼ne - Ć¼stĆ¼ne,
TĆ¼kĆ¼r yĆ¼zĆ¼ne celladın,
FırsatƧının, fesatƧının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iÅ ile.
Tırnak ile, diŠile,
Umut ile, sevda ile, dĆ¼Å ile
Dayan rĆ¼sva etme beni.ā (Ahmet Arif)
14 Mayıs 2022 11:22:00, İstanbul
N O T L A R
[*] KaldıraƧ Dergisi, No:251, Haziran 2022ā¦
[1] Ahmet Arif
[2] Onur Caymaz, āÄ°Åte AKPānin NĆ¢zım Hikmet Siciliā, Odatv, 3 Haziran 2014, https://odatv4.com/analiz/iste-akpnin-NĆ¢zım-hikmet-sicili-0306141200-59651
[3] Mehmet RaÅit KĆ¼Ć§Ć¼kkĆ¼rtĆ¼l ve Mehmet YaÅar, āSoÄuk SavaÅ Dƶneminde TaÅrada Ćıkan KomĆ¼nizm Aleyhtarı Kitaplarā, Uluslararası Stratejik Boyut Dergisi 2021; 1(1), s.38.
[4] CangĆ¼l Ćrnek, āII. DĆ¼nya SavaÅı Yıllarında TĆ¼rkiyeāde Anti-KomĆ¼nizmā, https://haber.sol.org.tr/gelenek/ii-dunya-savasi-yillarinda-turkiyede-anti-komunizm-7685
[5] Sami Yılmaz, Ä°kinci DĆ¼nya SavaÅı Sonrası TĆ¼rkiyeāde Sovyetler BirliÄi ve KomĆ¼nizm Algısının Toplum ve Kurumların BiƧimleniÅindeki Etkisi, Ä°stanbul Ćniversitesi Sosyal Bilimler EnstitĆ¼sĆ¼ Kamu Yƶnetimi Anabilim Dalı YĆ¼ksek Lisans Tezi, 2010.
[6] Nihal Atsız, KomĆ¼nist Don KiÅotu, Proleter Burjuva NĆ¢zım Hikmetof YoldaÅa, (1935) https://huseyinnihalatsiz.com/makale/komunist-donkisotu-proleter-burjuva-gospodin-NĆ¢zım-hikmetof-yoldasa/
[7] Nihal Atsız, a.y.
[8] AbdĆ¼lazim ÅimÅek, TĆ¼rkiyeāde AntikomĆ¼nist Faaliyetler: Propaganda AraƧları, TeÅekkĆ¼ler ve Portreler (1945-1971). Doktora tezi. Ankara Ćniversitesi, TĆ¼rk Ä°nkılap Tarihi EnstitĆ¼sĆ¼, 2018, s.274.
[9] Akt.: BarıŠĆzkul, āMehmet Kaplan: Åiir EleÅtirisinde Anti-KomĆ¼nizm ve MilliyetƧilikā, 28 Åubat 2021, https://birikimdergisi.com/haftalik/10503/mehmet-kaplan-siir-elestirisinde-anti-komunizm-ve-milliyetcilik
[10] Onur Caymaz, āÄ°Åte AKPānin NĆ¢zım Hikmet Siciliā, Odatv, 3 Haziran 2014, https://odatv4.com/analiz/iste-akpnin-NĆ¢zım-hikmet-sicili-0306141200-59651
[11] CangĆ¼l Ćrnek, āII. DĆ¼nya SavaÅı Yıllarında TĆ¼rkiyeāde Anti-KomĆ¼nizmā, https://haber.sol.org.tr/gelenek/ii-dunya-savasi-yillarinda-turkiyede-anti-komunizm-7685
[12] UlaÅ BaÅar Gezgin, āEn BĆ¼yĆ¼k Tehlike: IrkƧılık BroÅĆ¼rĆ¼ ĆstĆ¼neā, Biamag, 1 Nisan 2017, https://m.bianet.org/biamag/tarih/185024-en-buyuk-tehlike-irkcilik-brosuru-ustune
[13] Bƶylelikle, daha ƶrneÄin, āSovyet Ordularının aƧık Ć¼stĆ¼nlĆ¼Äe sahip olduÄu 1944 yılı baÅlarında Hitlerāin, Sovyetler BirliÄiāni āiki bin yıllık Avrupa uygarlıÄı iƧin tehditā olarak yorumlayan nutku Cumhuriyet gazetesinde, haber formatında, neredeyse bĆ¼tĆ¼nĆ¼yle yayınlanıyordu.ā (Bkz. Sami Yılmaz, agy. s.46)
[14] ÅimÅek, agy. s.31, dn. 108.
[15] ÅimÅek, ay, s.61.
[16] Ä°rfan KarakoƧ, āNĆ¢zım Hikmet Devlet ArÅivlerindeā, Kitap-lık, sayı 188, 2014, s.92.
[17] ÅimÅek, ay, s.121.
[18] āTĆ¼rkiyeāde anti-komĆ¼nizmin iki ana damarından biri milliyetƧilikse diÄeri de Ä°slĆ¢mcılık/ MuhafazakĆ¢rlıktır. (ā¦) ABDāde toplumun dine verdiÄi ƶneme, kiliselere gƶsterilen ilgiye, devletin dine referans veren politikalarına iliÅkin ƶrnekler Ä°slĆ¢mcı yayınlarda kendine yer bulmuÅ ve Batıāda gĆ¼Ć§lĆ¼ dost ABDānin karÅısında, kuzeydeki ākadimā dĆ¼Åman Hıristiyan azınlıkların himayecisi olarak deÄil; āAllahsız komĆ¼nizmāin ana yurdu Rusya olarak yer almaya baÅlamıÅtır.ā (Enes Bahadır Kızak, āSoÄuk SavaÅ Ortamında Anti-komĆ¼nizm ve Peyami Safaā, 19 Mayıs Sosyal Bilimler Dergisi, 2021, c. 2, sayı 3, s.655.)
[19] ÅimÅek, ay, s.135.
[20] ÅimÅek, ay, s.141.
[21] NĆ¢zım Hikmetāin SSCBāne gidiÅinin ertesinde dĆ¼nya basınında yer alan fotoÄraflarından biri, Cumhuriyet gazetesinin 12 Temmuz 1951 tarihli nĆ¼shasında Åu ibareyle basılacaktır: āKendi tabiriyle Stalināin yarattıÄı NĆ¢zım Hikmet, Moskovaāya varınca hepimizin nefretle okuduÄumuz mahut beyanatı verdi. Kızıl propagandası plaÄa aldırdıÄı bu demeƧten bol bol istifade etmeye ƧalıÅtı. Nihayet onlar da rahat ettiler, biz de rahata kavuÅtuk derken, bu sefer resim faslı baÅladı. Sovyetler, NĆ¢zım Hikmetāin Moskovaāda aldırdıkları boy boy, Åekil Åekil resimlerini bĆ¼tĆ¼n dĆ¼nya fotoÄraf ajanslarına daÄıtmaya baÅladılar. Yukarda gƶrdĆ¼ÄĆ¼nĆ¼z resim, bunlardan biridir. Bu fotoÄrafı sĆ¼tunlarımıza geƧirirken Åair EÅrefāin AbdĆ¼lhamidāe yaptıÄı tavsiye aklımıza geliyor. Bu tavsiye āResmini teksir edip daÄıt ki millet doya doya yĆ¼zĆ¼ne tĆ¼kĆ¼rsĆ¼nā mealindedir. Biz de yukarıdaki resmi NĆ¢zım hesabına aynı gaye ile basmıŠbulunuyoruz.ā (Fatih Aydın, āCennetini Kaybetmeyen Åairimize Dairā, ĆrĆ¼n Sosyalist Dergi, Ä°nternet Gazetesi, sayı 9, https://www.urundergisi.com/makaleler.php?ID=124)
[22] ÅimÅek, ay, s.58.
[23] Onur Caymaz, 2014, ay.
[24] ÅimÅek, ay. 238
[25] ā(KomĆ¼nizm) aile, meÅru evlat, servet, mal mĆ¼lk istemez, edep ve haya perdesini bir anda yıkar.ā (Asrın Dini MĆ¼slĆ¼manlık, āÄ°slĆ¢miyet ve BaÄdaÅmadıÄı Ä°deolojiler: KomĆ¼nizm,ā Yıl:1, Sayı:2-3, Haziran- Temmuz 1961, s.10.)
[26] Bu konuda ƶzellikle āSiyonizmle MĆ¼cadele DerneÄiā kurucusu Kemal Fedai CoÅkunerāin ƧıkarttıÄı Fedai dergisi, zengin bir kaynak oluÅturur. Bkz. Pınar TokaÅ, Fedai Dergisinde KomĆ¼nizm, Van YĆ¼zĆ¼ncĆ¼ Yıl Ćniversitesi, SBE, Tarih A.B.D., Y. Lisans Tezi, 2018.
[27] Ä°slĆ¢mcı antikomĆ¼nist kalem Nevzat Matāa gƶre bu husumet, karÅılıklıdır. Yalnızca komĆ¼nistler ādin/Ä°slĆ¢m dĆ¼Åmanıā olmakla kalmaz, aynı zamanda āAllah ve resulĆ¼ de komĆ¼nistleri insan olarak kabul etmez, onları hayvan olarak gƶrĆ¼r.ā (Nevzat Mat, Ä°nsanlık DĆ¼Åmanı KomĆ¼nizmāin Maskesi Sosyalizmādir, KardeÅ Matbaası, Ankara, 1973, s.21)
[28] āNazarĆ® KomĆ¼nizmde Ƨocuk, mal ve kadın gibi toplumun mĆ¼Återek malıdır. KomĆ¼nizm ana babanın ƧocuÄuna velĆ® ve sahip olma, evlĆ¢dına tahsil ve terbiye verme, dinĆ® telkin ve ƶÄretme hakkını tanımaz. Ćocuk kĆ¼Ć§Ć¼k yaÅta ailenin elinden alınır. Devlet mĆ¼esseselerinde bir devlet malı olarak KomĆ¼nist prensiplere gƶre yetiÅtirilir. KomĆ¼nist rejimlerde kadın ve erkek gibi mecburi ƧalıÅmak zorunda bırakıldıÄı iƧin iÅe giden anne, bebeÄini zaruri olarak Ƨocuk bakım yuvalarına terketmektedirler. Ćocuklar bu kreÅlerde anne Åefkatinden mahrum olarak bĆ¼yĆ¼tĆ¼lmektedir. (ā¦) Bundan maksat Allahāsız ve dinsiz, uƧkuruna dĆ¼ÅkĆ¼n, maddĆ® Ƨıkardan baÅka bir umde tanımayan bir nesil yetiÅtirmektir.ā (Fehmi CumalioÄlu, āÄ°slĆ¢m KomĆ¼nizmāin Panzehiridirā, Diyanet Dergi, https://dergi.diyanet.gov.tr/makaledetay.php?ID=33042.
[29] Ä°lginƧtir ki, Ä°slĆ¢mcısı olsun, TĆ¼rkĆ§Ć¼sĆ¼ olsun, tĆ¼m antikomĆ¼nist cephe, āAmerikan hayranlıÄıānda birleÅiyordu. Kızıl Tehlike baÅlıklı kitabın yazarı Tekin Erer, Son Havadis, Ć¼niversite genƧliÄinin 6. Filoāyu protestoya hazırlandıÄı gĆ¼nlerde, Kanlı Pazarādan hemen ƶnceki Son Havadis gazetesindeki āDost filo, HoÅ geldinā baÅlıklı yazısında Åƶyle diyordu: āAmerikan 6. Filosu, Sovyetlere karÅı TĆ¼rk karasularını koruyacak, bizim yanımızda seve seve ƧarpıÅacak, can verecek filodur. Sovyetler boÅ durmuyorlar, el altından para daÄıtarak satın aldıkları bazı adamları ortalıÄa salıveriyor, bunları 6. Filo aleyhine kıÅkırtıyorlar.ā (Beyza Kural, āKanlı Pazarādan Ćnce Gazeteler, Biamag, 16 Åubat 2013, https://m.bianet.org/biamag/print/144384-kanli-pazardan-once-gazeteler)
[30] https://turkcutoplumcu.org/content/view/1598/139/
[31] https://www.facebook.com/ulkucugd/posts/831208980353099?_rdr
[32] https://www.haber7.com/guncel/haber/23168-ulkucu-bombacidan-itiraflar
[33] Refik DurbaÅ, āAhmet Arif anlatıyor: āBana gĆ¼nde bir Ƨeyrek ekmek veriyorlardıā, 30.06.2011, https://www.cafrande.org/ahmed-arif-anlatiyor-bana-gunde-bir-ceyrek-ekmek-veriyorlardi/
Yorum Ekle