$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

HESABI VERİL(E)MEYEN ACILAR UNUTULUR MU?[*]

  SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER   “Unutma ki bu aşağılık dünyadasın. Ƈoğu zaman kƶtülüğü baş tacı edip, iyiliği Ƨılgınlık sayan dünyada.” [1] ...



 

SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Unutma ki bu aşağılık dünyadasın.

Ƈoğu zaman kƶtülüğü baş tacı edip,

iyiliği Ƨılgınlık sayan dünyada.”[1]

 

Boris Vian, “Bağışlamanın en iyi yolu, unutmaktır,” demiş olabilir; ama biz Susan Sontag’ın, “Anlamak hatırlamaktan daha ƶnemlidir ama anlamak iƧin ƶnce hatırlamak gerekir,” saptamasına değer verip, asla unutmayanlardanız.

Unutmak mı? Hayır!

Neden unuttu(ruldu)k? Nasıl unutturdular? Neden hatırla(t)mak istemiyorlar? 

Tüm bu ve benzeri soru(n)ların yanıtlarına, hatırlayarak başlayabiliriz!

Ancak bunu yaparsak yüzleşip, durumu(muzu) anlayabiliriz…

* * * * *

İş bu nedenle ezilenlerin tarihini bilmek “olmazsa olmaz” oluyor…

Ɩrneğin Türk(iye) milliyetƧiliğinin ekonomi politiğinin analizi; “Türk(iye) Nüfus Mühendisliği”ni; Anadolu coğrafyasından Türk-SünnĆ® İslĆ¢m’dan gayrısının tasfiyesini/ asimilasyonunu; yani KoƧgiri, Pontos, Trakya, Sasun ve Dersim’in hikĆ¢yesini; veya on binlerin katlini/ sürülmesini; milleten Türk ve dinen SünnĆ® İslĆ¢m olmayanın can ve mal güvenliğinin imhasını hatırla(t)mak gerek…

Kısa bir döküm bile çok şeyi özetliyor!

KoƧgiri’de hükümete ƶzerklik başvurusuna ve müzakeresine rağmen, 1921 Nisan-Mayıs’ta Merkez Ordusunun harekĆ¢tıyla, 1000 kişi ƶldürüldü, 100 kişi yaralandı, 1623 Kürt hanesiyle 107 kƶy yakıldı-yıkıldı. KoƧgirili Kürt AlevĆ®-Kızılbaşlar ƶldürüldü ve malı-mülkü yağmalandı. 

Pontos Rumları, KoƧgiri imhası sonrasındaki hedefti. 1921 Haziran’dan Merkez Ordusu ve milis Ƨetelerinin harekĆ¢tıyla, Karadeniz’de on binlerce Rum ƶldürüldü ve kovalandı/ kaƧırtıldı ve bir kısmı canını kurtarmak iƧin SünnĆ® İslĆ¢mlaştı. Bƶylece 1461’den beri devam eden İslĆ¢mlaştırma süreci, 1922’de Türkleştirmeyle tamamlanıyordu. 

Trakya’da 1934 Haziran-Temmuz’da Yahudiler, merkezi kararla organize saldırı-yağmanın sonucunda Trakya’yı terk etti. Bƶylece 1910’larda temellendirilen Trakya’nın Türkleştirilmesi süreci, Rumların ve Ermenilerin ardından Yahudilerin kovalanmasıyla tamamlandı. Oysa, diğer “harekĆ¢t”lar iƧin ƶne sürülen gerekƧeleri boşa düşürecek şekilde, ortada ne bir “Yahudi isyanı” vardı, ne de “düşmanla işbirliği yapıp ‘biz’i arkadan vurma” niyeti…

Sasun’da 1937-1938’deki harekĆ¢tla 834 Sasunlu ile 80 asker-milis ƶldü ve 4.169 Sasunlu sürüldü. 1935’te 13.149 olan Sasun nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı, askerĆ® harekĆ¢tla imha/tasfiye edildi. Sasun ahĆ¢lisi ƶylesine can derdine düşmüştü ki, kundakta Ƨocuk unutup kaƧtığı ve sığındıkları mağarada susuzluktan Ƨocuklarına idrar iƧirdiği dahi raporlaştırıldı.

Dersim ve Dersimli, 1930’lu yıllarda hem askeri hem Türkçü ideolojik harekĆ¢tın hedefindeydi. Dersimlinin “Dilinin TürkƧeleştirilmesi ve dinin de SünnĆ®-İslĆ¢mlaştırılması” planı icrasıyla 1 no’lu, 2 no’lu ve 3 no’lu yasak bƶlgesinde on binlercesi ƶldürüldü ya da sürüldü. ResmĆ® aƧıklamalara gƶre 1935’teki nüfusun yüzde 35’i tasfiye edildi. Kırım harekĆ¢tı, 3. Ordu’nun icrasıyla 1938’de yapıldı. Resmen iddia edildiği gibi Dersim’de isyan olsaydı, 1938’de 13.160 Dersimli ve 122 asker-milis ƶlür müydü? 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut’un 20 Mart 1953 tarihli raporunda “[Dersim’de devletin] harp hükümleri cari”ydi tespiti, resmi gerekƧenin kaleme alınmasıdır. Bu, KoƧgiri’den Dersim’e devletin dĆ¢hili harbiydi.

DĆ¢hili harp mağduru Hozat-Ağzunikli Haydar Kang’ın TC arşivindeki dosyası ƶnemli bilgilenme kaynağıdır; hatta esasta ‘ne iƧin ne yapıldığının’ resmi itiraf belgesidir. Haydar Kang, TBMM Başkanlığına verdiği 26 Eylül 1949 tarihli dilekƧesinde ailesinden 12 ve kƶyünden 170 kişinin ƶldürüldüğünü, yakıldığını yazdı: 

“Anam Gevher ile üç erkek ve bir kız kardeşim ve bunların Ƨocuklarından mürekkep 15 nüfustan ibaret efradı ailem iş ve güçleriyle meşguller iken 938 yılı Ağustos ayında bir yüzbaşı kumandasında kƶye gelen 60 atlıdan ibaret bir müfreze asker, 40 erkek ve 60 kadın ve 70 Ƨocuktan ibaret kƶy halkını elleri, kollarını bağlayarak makineli tüfek ateşile ƶldürmüşler ve cesetlerini de buğday saplarıyla yakmışlardır. Bunlar arasında bulunan 70 yaşında anam Gevher ile kardeşim İbrahim[‘in] karısı Sabriye’yi, 5 yaşında oğlu Hüseyin’i, 12 yaşında oğlu Celal’i, 3 yaşında kızı Fatma’yı, 2 yaşında ÅžĆ¼kriye’yi ve henüz askerden terhis edilen ve askeri elbisesi üzerinde bulunan kardeşim Rüstem’i [ve] karısı Kebire’yi, 3 yaşında oğlu Cevad’ı, 5 yaşında oğlu Süleyman’ı, 4 yaşında kızı Elif’i ve diğer kardeşim Veli’nin karısı Meryem’den ibaret bir erkek 4 kadın 3 kız ve 4 erkek Ƨocuk ki cem’an 12 nüfus efradı ailemin de elleri bağlanmıştır. İşin akıbetini anlayan ve başlarına gelecek olan felĆ¢keti hisseden masumlar feryat ve figana başlamış ve anam müfreze kumandanına oğlum biz masum ve suƧsuz kimseleriz, benim de senin gibi iki asker evlĆ¢dım vardır. Yanlış bir iş yapmış olacaksınız dese de sesi makineli tüfek sesiyle susturuluyor ve üzerlerine yapılan ateşle hepsi hazan yaprağı gibi yere seriliyor, kumandan vazifesini tamamen ifa edebilmek iƧin harmanlarda bulunan buğday saplarını askerlere getirterek cesetleri de yakılıyor.” 

Haydar Kang, evi-barkı yakılan ve dağı-taşı taranan Dersim’linin can derdine düştüğünü bƶyle aktardı. Dƶrt dilekƧe yazan Haydar Kang’ın çığlığını ne TBMM Başkanı ve Başbakan ne de Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı duydu; ama hiƧbiri yazılanlara “yalan” diyemedi.[2]

* * * * *

Bu kadar değil…Ɩncesi ve sonrası da var!

1894-1896 Ermeni Katliamları... 1909 Kilikya (Adana) Katliamı... 1915 Ermeni, Asuri/ SüryanĆ® Soykırımı... 1919 Pontos Soykırımı... 1921 KoƧgiri Katliamı... 1929 Ağrı Katliamı... 1934 Trakya Yahudi Pogromu... 1938 Dersim Soykırımı... 1942,Varlık Vergisi[3] ve Aşkale sürgünleri, toplama kampları…

“Sonrası” mı?

Türkiye’de “azınlıkların asla var ol(a)mayan hakları”…

Lozan Anlaşması azınlık haklarını isim saymadan güvence altına alırken, TC bu azınlıkları sadece Ermeni ve Rumlara ilişkin olarak sınırlandırmış, Yahudi toplumu üçüncü grup olarak kendini kabul ettirene kadar göbeği çatlamıştır. Süryanî/Asurilerin adı bile anılmamış; Alevîler, Kürtler Müslüman/Türk kimliği altına sıkıştırılmıştır. Diğerlerini saymayalım!

Ancak eklemeden de geƧmeyelim: 1930’lu yıllarda Doğu Trakya’da Yahudilere yƶnelik pogromlar, onu izleyen ve Garo Paylan’ın “Hesaplaşılsın” Ƨıkışı ve Kemal KılıƧdaroğlu’nun “Varlık Vergisi’nin altında inim inim inleyen azınlıklarla helĆ¢lleşeceğiz” sƶylemi bir kez daha gündeme taşınan 1944 Varlık Vergisi, 1955 Eylül pogromu, binlerce yıllık İstanbul Rum toplumunu sonlandıran Kıbrıs Savaşı sırasındaki şovenist saldırılar… Ɩzellikle RTE iktidarı sırasında yükselen antisemitizm ile Yahudi toplumunun sayısı bugün 15 bine inmiştir. Ermeni toplumunun sayısı 50 bindir.[4]

* * * * *

Sermayenin Türkleştirilmesi ile doğrudan ilintili olan bu süreƧ, kaƧınılmaz biƧimde de ırkƧılığı devreye sokmuştur. Bu bağlamda coğrafyamızda nefretin hedeflerinden biri olan[5] ve 1934 “Trakya Pogromu”[6] ile doruk noktasına Ƨıkan “Yahudi Kırımı” da tarih(imiz)in kara lekelerinden birisidir.

Bu meseleye dair kimi noktaların altını Ƨizmeden, coğrafyamızdaki 1934’ün Almanya’daki Nazi yükselişinden etkilendiğini vurgulamak gerek.

Hatırlayın: Adolf Hitler’in Yahudilerle ilgili düşünceleri daha 1919’da kendini hissettiriyordu. O dƶnemlerde Almanya’da yaşayan Yahudilerin ülkeden ‘uzaklaştırılmasından’ bahseden Hitler, 1933’te iktidara geldiğinde planlarını yavaş yavaş uygulamaya koyacaktı.

1 Nisan 1933’te Yahudilere ait tüm işyerlerinin boykot edilmesi ile başlayan Yahudi karşıtı politikalar aynı yıl ‘Ari’ ırkından olmayan tüm devlet memurlarının gƶrevden alınmasıyla devam eder. Yaklaşık 40 bin Yahudi’nin mesleklerinden edildiği 1933’de Dachau’da politik tutuklular iƧin kurulan toplama kampında Yahudilere karşı ilk cinayetler de başlar.

1935’de Ƨıkarılan Nürnberg Yasaları ile “Ari” ırkından olmayanların Almanlar ile evlenmeleri yasaklandı. 1937’de yayınlanan 25 maddeli NSDAP programı ile Yahudiler vatandaşlıktan Ƨıkarılarak, seƧme ve seƧme hakları ellerinden alındı.

En ƶnemlisi de Hitler’in iktidara geldiği 1933’den Avusturya ve Ƈekoslovakya’nın işgal edildiği 1938’e dek birƧok Yahudi, Nazilerin vahşette varabileceği noktayı kestiremiyordu. O dƶneme ait tanıklıklar a gƶre, bir Ƨok Yahudi’nin ülkeyi terk etmek yerine, ülkedeki kaos durumunun düzeleceğini umuyordu.

Sƶz konusu yıllarda büyük bir silahlanma ve orduyu büyütme yarışına giren Nazi Almanya’sında 1938’e gelindiğine bütƧe açığı 2 milyar Reichsmark’ı buluyordu. Aynı yıl Avusturya’nın da Almanya ile birleştirilmesi ile ülkedeki Yahudilerin sayısı 350 binden 540 bine yükseldi. Yahudilerin her iki ülkede sahip oldukları mal varlıklarının toplam değerinin ise 8 milyar Reichsmark olduğu tahmin ediliyordu.

Mali ve ekonomik işlerden sorumlu olan Hermann Gƶring, 1938’de hazırladığı kanunla Yahudilerin 5 bin Reichsmark’tan fazla olan tüm servetlerini devlete bildirmeleri şartını getirdi. Yahudilerden gasp edilecek mülklerin yurtdışında satışından dƶviz elde etmeyi amaƧlayan Nazi rejimi, emeklilik gibi birƧok yükümlülüğünden de kurtularak tasarruf etmeyi planlıyordu.

Yahudilerin Nazi gerƧeğini tam olarak anlaması ise Kasım 1938’de oldu. Yahudilere ait işyerlerinin camlarına isimlerini beyaz harfle yazmaları dayatılırken, kimlik belgelerine kırmızı renkte ‘J (Jude-Yahudi)’ damgası vurulmaya başlandı. Bƶylelikle ileride saldırıya uğrayacak Yahudi işyerleri daha rahat tanınacak ve kimlik kontrolleri sırasında tutuklamalar kolaylaşacaktı.

3 Kasım 1938’de Alman BüyükelƧiliği’nde gƶrevli NSDAP üyesi bir diplomat olan Ernst Eduard vom Rath’ın Polonyalı bir Yahudi tarafından ƶldürülmesi ile Yahudilere karşı kışkırtmalar da arttı. 

Vom Rath’ın ƶldüğü 9 Kasım’da verilen bir emirle ülkede yaşayan ve Ƨoğu varlıklı olan 20 ila 30 bin Yahudi’nin tutuklanması istendi. İzleyen günlerde ülkede yaşayan Yahudilere ait işyerleri ile sinagoglara saldırılar başladı. Kasım Pogromu ve ya Kristal Gece olarak da bilinen ve Nazi polisinin müdahale etmediği olaylarda 400 kadar Yahudi’nin katledildi.

Gƶzaltına alınan 30 bin kadar Yahudi erkek ise Buchenwald, Dachau ve Sachsenhausen’daki toplama kamplarına gƶnderildi.

Kasım Pogromu aslında Yahudi Soykırımı iƧin sadece bir başlangıƧtı. 30 Ocak 1939’da Reichstag’da (dƶnemin Alman Meclisi) bir konuşma yapan Hitler, yeni bir dünya savaşının başlaması durumunda ‘Avrupa’da yaşayan Yahudi ırkının yok edileceğini’ sƶylüyordu.

Sonrası da Yahudilere gettolarda uygulanan “yavaş ve pasif ƶlüm”; “soruna toptan Ƨƶzüm”; gaz odalarında “Zyklon B” ile katliamlar ve bu krematoryumlarda yakılan insan etlerinin kokusu, vd’leri ile malum!

* * * * *

Gelelim Karl Marx’ın, “Yahudi sorunu, Yahudilerin yaşadığı her devlete bağlı olarak farklı bir biƧim alır,”[7] ifadesini “es” geƧmeden coğrafyamızda yaşatılananlara…

Bilindiği üzere “eski Yahudi mahallesi” olarak tarif edilen “KaleiƧi”nde yer alan Edirne Büyük Sinagogu bir padişah fermanı (II. Abdülhamit’in fermanı) ile yaptırılıyor. 1905 yılında şehirde büyük bir yangın Ƨıkıyor, 13 sinagog tahrip oluyor ve büyük bir sinagog yapılması kararı alınıyor. Ferman Ƨıkıyor ve Avrupa’nın en büyük sinagoglarından biri olan Edirne Büyük Sinagogu, Fransız mimar-mühendis France DeprĆ© tarafından inşa ediliyor.

Padişah gidiyor ama fermanı hükümsüzleşmiyor. “Millet” yerine “vatandaş”lıktan bahsediliyor fakat Edirne Büyük Sinagogu, Edirneli Yahudilerin hayatının merkezinde kalmaya devam ediyor. 1920’li yıllarda 20 bin civarında nüfusu olan Edirne Yahudilerinin binlerce dini ritüeline ev sahipliği yapıyor. Bu ritüellerdeki kimi dualar, Türkiye’deki sinagog müziğinin; Maftirim’in gelişimi aƧısından Ƨok belirleyici oluyor. Ciddi bir Tevrat öğretisi burada gelişiyor. Etrafında, Büyük Sinagogu Ƨevreleyen sokaklarda Yahudiler yaşıyordu. 

Ancak bir Haziran günü; 14 Haziran 1934’te Meclis’te 2510 Sayılı İskĆ¢n Kanunu kabul ediliyor. Bugün, bu kanunun “Trakya Olayları” olarak anılan saldırıların meydana gelmesine ortam hazırladığı pek Ƨok araştırmacı tarafından dile getirilir.

Kanunun kabul edilmesinden yaklaşık iki hafta sonra Edirne, Ƈanakkale, Kırklareli gibi yerlerdeki Yahudi mahalleleri yağmalanıyor. Yahudilerin evlerine, iş yerlerine saldırılıyor. Ve Yahudiler evlerini, işyerlerini terk edip, şehirlerini, ƶlülerini geride bırakarak kaƧıyorlar.[8] Az sayıda kişi kalmak iƧin direniyor. Orada tekrar bir cemaat hayatının olamayacağını bilerek ve anılarına sarılarak…[9]

Tüm bunlara Trakya UmĆ»mĆ® Müfettişliği’nin kurulması ve İbrahim TalĆ®’nin bƶlgeyi teftişi; Boğazlar ve Trakya’nın askerĆ® mıntıka kabul edilmesi; 2510 sayılı İskĆ¢n Kanunu’nun kabul edilmesi; Yahudi tüccar ve esnafın Trakya’daki durumu; Nihal Atsız ve Orhun Dergisi’nin anti-semit propagandası; Cevat Rıfat Atilhan’ın Almanya gezisi sonrasındaki MillĆ® İnkılĆ¢p Dergisi’ndeki yayınları gibi faktƶrler de eklenmelidir…

1934 Türkiye’de IrkƧı-Turancı ve Nazi sempatizanı kişi ve grupların antisemit propagandalarının zirveye ulaştığı yıldır. Ɩzellikle antisemitizmle birlikte adları başta anılan yazarlardan Cevat Rıfat Atilhan ve Nihal Atsız 1934’te ve yakın yıllarda yayınladıkları MillĆ® İnkılĆ¢p, Akbaba ve Orhun gibi dergilerdeki yazılarıyla Nazizmin ve antisemitist fikirlerin Türkiye’deki yankısı hĆ¢line gelirler. Bu isimlerden Nihal Atsız sƶz konusu yıllarda MillĆ® İnkılĆ¢p adlı dergide yayınladığı, ‘Ƨıfıt’ adını verdiği Yahudileri hedef alan yazılarından birinde, “Yahudi zilletin, korkaklığın, kƶtülüğün ve seciyesizliğin ƶrneği olmuştur… Biz kızarsak Almanlar gibi Yahudileri imha etmekle kalmaz, daha ileri gideriz: Onları korkuturuz. Malum ya Yahudiyi ƶldürmektense korkutmak yeğdir,” sƶzleri ile Yahudilere nefret kusarken; bir Ƈanakkale seyahati sonrası kaleme aldığı bir başka yazısında ise “Sinsi, küstah, zelil [alƧak], korkak, fakat fırsat düşkünü Yahudi; Ƈarşıdaki dükkĆ¢nların tabelalarını okuyoruz. Onda dokuzu bizi sinirlendiren nankƶr ve kahpe milletin isimlerini taşıyor. Kuvvetli olduğumuz zaman karşımızda kƶpekƧe yaltaklanan, bozgun Ƨağlarımızda küstahlaşıp düşmanlarımızla birleşen tarihin bu hain ve piƧ milletini artık aramızda yurttaş olarak gƶrmek istemiyoruz… Onun mayası Yahudilik, yani kahpeliktir,” demektedir.

Dƶnemin bir diğer antisemit fikir ƶnderi Cevat Rıfat Atilhan ise Yahudileri konu ettiği yazılarında Nihal Atsız gibi Yahudileri vatana ihanet etmekle suƧluyor, TürkƧe konuşmadıkları iƧin yeriyor ve daha da ileri giderek Hitler’in Almanya’da Yahudilere karşı sürdürdüğü antisemit siyaseti ƶrnek alınması gereken bir siyaset olarak gƶstermekten imtina etmiyordu. Atilhan, Yahudi düşmanlığını o kadar benimsemişti ki 1933 yılında -devlet desteği ile- Almanya’ya yaptığı gezi sırasında ziyaret ettiği bir toplama kampını okuyucularına beş yıldızlı bir otel gibi tarif edebiliyordu.

Aynı dƶnemde Mustafa Nermi, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya OrtaƧ yazılarıyla ve Cemal Nadir de Yahudileri konu eden alaycı Cumartesi karikatürleri ile antisemit fikirlerin yayılmasına katkıda bulunmuş diğer isimlerdendir. Tüm bu kişilerin kışkırtıcı, Yahudileri ƶtekileştiren ve düşmanlaştıran yazıları Trakya Olayları’nın gerƧekleşmesinde kullanılacak husumet ortamını filizlendirmişti.

* * * * *

Ɩzetle Trakya’nın Yahudisizleştirilmesi yolunda atılan adımlarla 1934’ün Haziran’ında yaklaşık 15 gün boyunca Trakya’nın Ƨeşitli yerleşim birimlerinde Yahudilere yƶnelik gerƧekleştirilen eş zamanlı saldırılar sonucu binlerce Yahudi Trakya’yı kalıcı olarak terk etti. Ɩzetle 1934 Trakya Olayları, Trakya’da yaşayan Yahudiler iƧin sonun başlangıcıydı. 

Ankara hükümetinin bir müfettişlik kadrosu oluşturularak bu kadroya İbrahim Tali Bey’in atanmasına karar verilmiştir. İbrahim Tali Bey alelade bir seƧim olmayıp 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Ƨıkan 18 subaydan biri ve Mustafa Kemal’in son derece güvendiği bir kişidir. 

Trakya’da yoğun olarak yaşayan gƶƧmen ve gayri Türklerin nizami olarak yerleşimi, bƶlgedeki nüfus gruplarının, yerleşim alanlarının, iş kollarının, ekonominin kimlerin elinde olduğunun tespiti ve raporlanması İbrahim Tali Bey’in Trakya’daki gƶrevlerindendir. Tali, raporlarında Trakya’nın ekonomik hayatında Yahudilerin ƶnemli bir yer tutmasından şikĆ¢yetƧidir, Rıfat Bali’nin aktardığı şekli ile: “Trakya Türkünü canlandırmak ve iktisadi kalkınmaya mazhar kılmak iƧin iktisadi sahada yapılacak ilk teşebbüsün Trakya’nın kazanƧ ve hayat kaynaklarını sağlam tedbirlerle ƶz Türk Ƨocuklarına intikal ettirmek ve bütün Trakya piyasalarını Musevi hĆ¢kimiyetinden kurtarmaktadır,” demektedir.

İskan Kanununun amacını en aƧık şekilde gƶzler ƶnüne seren maddesi “Ana dili TürkƧe olmayanlardan toplu olmak üzere yeniden kƶy ve mahalle, işçi ve sanatƧı kümesi kurulması veya bir sanatı kendi soydaşlarına inhisar ettirmelerinin” yasaklandığı 11. maddesidir. Devletin toprak bütünlüğüne karşı tehdit olarak gƶrdüğü azınlıkları bu kanun yolu ile asimile etmeyi ve Türkleştirmeyi planladığı aşikĆ¢rdır. 

Devlet tarafından ortaya koyulan, aƧık tehdit niteliğindeki kanun ile yaklaşık 10 gün sonrasında, Trakya’da halk tarafından Yahudilere yƶnelik şiddet, baskı ve gaspa dayalı saldırılar yaşanmaya başlanır. 1934’ün Haziran ve Temmuz’unda Trakya’nın Edirne, Kırklareli, Ƈanakkale ve Tekirdağ gibi illerinde ve bunlara bağlı Uzunkƶprü, Babaeski ve Gelibolu gibi Yahudilerin yoğun olarak yaşadıkları yerleşim birimlerinde ilƧe ve kƶyler dĆ¢hil olmak üzere eş zamanlı saldırılar başlar.

Yahudilere ait ev ve işyerlerine saldırılar, hırsızlıklar, gasp, şiddet ve hatta bazı yerlerde tecavüz ve taciz vakaları gƶrülür. Olaylar hemen her yerde tehdit ve saldırı ile korkutarak kaƧırmaya yƶnelik girişimlerden ibarettir. Ƈoğunlukla evlerin kapısını kırıp giren eli sopalı erkekler evleri yıkıp dƶker ve akabinde para edecek birtakım eşyayı beraberlerinde gƶtürürken ev ahalisini de tehditten geri durmaz. Ƈoğu tüccar olan Yahudi erkekler iƧin de Ƨalışma hayatında aynı tehdit baş gƶsterir. DükkĆ¢nları boykot edilirken, camları kırılır, dükkĆ¢nları yakılmakla tehdit edilir, kendilerine mal satılmaz, kimileri ise fiziksel saldırıya uğrar. 

Kırklareli’nde bu saldırıların ƶlçüsü kaƧar bir Haham ƧırılƧıplak soyulmuş bir hĆ¢lde bir atın arkasına bağlanarak sokaklarda sürüklenir, karısı ile kızına ise tecavüz edilir. Başlatılan boykot Yahudi esnafı hedef almakla birlikte Yahudilere ekmek dahi satılmasına engel olmayı da hedeflemekteydi. Canları ve namusları ile tehdit edilen Yahudiler durumun farkına vardıklarında tek Ƨareyi evlerini ve memleketlerini terk etmekte bulacaklardı.

Trakya Olayları sonucunda toplam kaƧ kişinin evlerini bırakarak İstanbul’a, diğer büyük şehirlere ve hatta Amerika ve İsrail’e gƶƧ ettiği kesin olarak bugün dahi bilinmemekle birlikte resmi makamlar tarafından aƧıklanan, iƧ ve dış basında ilan edilen ve araştırmacıların iddia ettiği rakamlar arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Rıfat Bali, Türk basınının 1500 ila 1800 kişiden, The New York Times’ın iki ila üç bin kişiden, Avner Levi’nin ise on bin kişiden sƶz etmekte olduğunu belirtir. Oysa bƶlgede yaşayan 13 bin Yahudi’den 10 bininin olaylar sırasında bƶlgeyi terk ettiği de sƶylenmektedir. 

Tüm Trakya’da eş zamanlı olarak Yahudilere karşı gerƧekleştirilen olayların kimler tarafından gerƧekleştirildiği tespit edilmemekle birlikte, olayların failleri iddia edildiği gibi belli ki birkaƧ Ƨapulcu değildir. Olayların Trakya’nın farklı bƶlgelerinde hemen hemen aynı anda başlaması, olaylardan ƶnce tüm şehirlerde Yahudilerin boykot ve tehdit edilmesi, Yahudi aleyhtarı bildirilerin dağıtılması olayların rastlantısal olmadığını ispat etmektedir.[10]

1934 olayları planlı bir eylemdir. Millî İnkılâp ve benzeri antisemit yayınların tahrikçi rolü ve devlet organlarının planlı bir eylemi olarak ortaya çıkan olaylarda belli ki yerel halk ve yönetimler, birkaç gün içinde planlı bir şekilde gerçekleştirilecek şiddetli saldırıların, ekonomik açıdan iyi konumdaki Yahudilerin aceleyle kaçmalarına yol açacağını ve bu yolla onların varlıklarından maddi kazanımlar elde etmeyi ummuşlardı. 1934 Trakya Olayları bölgenin Yahudilerden arındırılmasını hedefliyordu. Hedeflenen amaca ulaşıldı.[11]

Sayıları * * * * *

Ɩzetin ƶzeti: Musevi toplumunun Osmanlı topraklarına girişi 1492’de İspanya’dan zorunlu gƶƧleri sonrasında oluyor. Osmanlı ticaret hayatında dikkat Ƨeken Museviler, matbaa gibi yeniliklerin bu topraklarda ilk kez kullanılmasına ƶncülük ediyor. XX. Yüzyıl başında 200 bin olan ve Struma Faciası’na[12] tanık olan Musevilerin sayısı, 2002’ye gelindiğinde 22 bine, 2015’de ise 14 bine düşüyor.[13]

Bu bir tesadüf değil elbette: Coğrafyamızda ayrımcılık konusundaki tarihimiz malum ve zanlı.

Yıllarca coğrafyamızın kadim halkları Ermeniler, Rumlar, Süryanîler, Êzîdîler şimdi neredeyse yok oldular ve ırkçı- siyasetlerin hesabı verilmedi hâlâ!

 

25 Eylül 2022 07:23:44, Ƈeşme Kƶyü.

 

N O T L A R

[*] Newroz, Ekim 2022…

[1] William Shakespeare.

[2] Nevzat Onaran, Devletin DĆ¢hili Harbi  (KoƧgiri, Pontos, Trakya, Sasun, Dersim), Kor Kitap, 2021.

[3] Yahudi asıllı bir ailenin oğluydu İshak Alaton, hayatındaki en büyük kırılmayı Varlık Vergisi sırasında yaşadı. Güçlü kuvvetli bir adam olan babasının belirlenen vergiyi ƶdeyemediği iƧin Aşkale’ye gidip, bir yıl sonra saƧları ağarmış yaşlı bir adam olarak dƶnmesini, hayatının en büyük travması olarak anlatır. İkinci büyük travması ise Üzeyir Garih’in bir cinayete kurban gitmesi oldu... (Jale Ɩzgentürk, “İshak Alaton: HiƧ Pişmanlığım Yok!”, Hürriyet, 13 Eylül 2016, s.9.) Ayrıca bkz: Artun Dayıoğlu, “Varlık Vergisi GerƧeği”, Cumhuriyet, 21 Kasım 2021, s.2.

[4] Ragıp Zarakolu, “Türkiye’de Azınlıklar ve Var Olmayan Hakları-II”, Yeni Yaşam, 16 Kasım 2021, s.6.

[5] Laser Mario, “Türkiye’de Nefretin Hedefleri: Yahudi, Ermeni, Hıristiyan, Rum, Kürd”, Bas Haber, No:35, 5-11 Ocak 2015, s.7.

[6] Vahap BiƧici, “Tarihin Kayıp Sayfası: 1934 Trakya Olayları”, Atılım, Yıl:3, No:180, 3 Temmuz 2015, s.20-21.

[7] Karl Marx, Yahudi Sorunu, Ƨev: Sol Yayınları Yayın Kurulu, Sol Yay., 2009, s.13.

[8] Rıfat N. Bali, 1934 Trakya Olayları, Kitapevi Yay., 2008.

[9] Rita Ender, “Türkiye’deki ‘Yahudi Sorunu’ AƧıklamaları ve Edirne Büyük Sinagogu”, Evrensel Pazar, 21 Haziran 2015, s.10.

[10] Bkz: Rıfat Bali, 1934 Trakya Olayları, 2008; Avner Levi, “1934 Trakya Yahudileri Olayı: Alınmayan Ders”, Tarih ve Toplum, Temmuz 1996; 2009; Haluk Karabatak, “1934 Trakya Olayları ve Yahudiler”, Tarih ve Toplum, Şubat 1996; Toplumsal Tarih, Ekim 1996; Erol Haker, “Bir Zamanlar Kırklareli’nde Yahudiler Yaşardı”, 2002; Ƈağatay Okutan, Tek Parti Dƶneminde Azınlık Politikaları, 2009; Ayhan Aktar, Türk MilliyetƧiliği Gayrimüslimler ve Ekonomik Dƶnüşüm, 2006.

[11] Işıl Demirel, “81. yılında Trakya Olayları’nı Anlamak”, Evrensel Pazar, 21 Haziran 2015, s.8-9. 

[12] “Dünya tarihinin en acılı sayfalarından birisidir Struma: ‘Fare kapanı, sardalya tenekesi, yüzen tabut, ƶlüm gemisi.’ İnsanoğlunun utancı, insanlığın istemediği ve hatta unuttuğu, ‘karantinalı’ Struma. 769 kişinin umuda yolculuk yaptığını sanıp ƶlüme gittiği, Karadeniz’in dalgalı soğuk sularına gƶmülen baştan arızalı, bozuk, yitik Struma. Oysa o güne kadar Balkanlar’da bir nehrin adıydı yalnızca. 24 Şubat 1942’den sonra korkunƧ bir felaketin adı oldu.” (Nilüfer Türkoğlu, “Dünyanın Orta Yerinde 769 Yalnız İnsan”, Birgün, 4 Nisan 2019, s.14.)

[13] Murat Yaykın, “Zaman ve MekĆ¢n İƧinde Musevilik”, Birgün, 17 Eylül 2015, s.15.


Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,63,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: HESABI VERİL(E)MEYEN ACILAR UNUTULUR MU?[*]
HESABI VERİL(E)MEYEN ACILAR UNUTULUR MU?[*]
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiSf1CyQyGHHxEgVsHLxh5-UADSWjb96yLh-WlLrSZic1NE5N-ZithInrz3t8-Ct3eqmRPFeziolw2QKwa6aKlkGRfWX-zKvzHsz6H9fR8svdESbBm5mJ4pXIaB79z0V4neATaJBPOkBjA-QkxQbR3O_2fk502mSI9jOeyOVLi8rjlmztfuoh796ys/w400-h300/PHOTO-2022-03-14-11-11-26.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiSf1CyQyGHHxEgVsHLxh5-UADSWjb96yLh-WlLrSZic1NE5N-ZithInrz3t8-Ct3eqmRPFeziolw2QKwa6aKlkGRfWX-zKvzHsz6H9fR8svdESbBm5mJ4pXIaB79z0V4neATaJBPOkBjA-QkxQbR3O_2fk502mSI9jOeyOVLi8rjlmztfuoh796ys/s72-w400-c-h300/PHOTO-2022-03-14-11-11-26.jpg
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2022/10/hesabi-verilemeyen-acilar-unutulur-mu.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2022/10/hesabi-verilemeyen-acilar-unutulur-mu.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy