$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

HESABI VERÄ°L(E)MEYEN ACILAR UNUTULUR MU?[*]

  SÄ°BEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMÄ°RER   “Unutma ki bu aşağılık dĆ¼nyadasın. Ƈoğu zaman kƶtĆ¼lĆ¼ÄŸĆ¼ baş tacı edip, iyiliği Ƨılgınlık sayan dĆ¼nyada.” [1] ...



 

SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Unutma ki bu aşağılık dĆ¼nyadasın.

Ƈoğu zaman kƶtĆ¼lĆ¼ÄŸĆ¼ baş tacı edip,

iyiliği Ƨılgınlık sayan dĆ¼nyada.”[1]

 

Boris Vian, “Bağışlamanın en iyi yolu, unutmaktır,” demiş olabilir; ama biz Susan Sontag’ın, “Anlamak hatırlamaktan daha ƶnemlidir ama anlamak iƧin ƶnce hatırlamak gerekir,” saptamasına değer verip, asla unutmayanlardanız.

Unutmak mı? Hayır!

Neden unuttu(ruldu)k? Nasıl unutturdular? Neden hatırla(t)mak istemiyorlar? 

TĆ¼m bu ve benzeri soru(n)ların yanıtlarına, hatırlayarak başlayabiliriz!

Ancak bunu yaparsak yĆ¼zleşip, durumu(muzu) anlayabiliriz…

* * * * *

İş bu nedenle ezilenlerin tarihini bilmek “olmazsa olmaz” oluyor…

Ɩrneğin TĆ¼rk(iye) milliyetƧiliğinin ekonomi politiğinin analizi; “TĆ¼rk(iye) NĆ¼fus MĆ¼hendisliği”ni; Anadolu coğrafyasından TĆ¼rk-SĆ¼nnĆ® Ä°slĆ¢m’dan gayrısının tasfiyesini/ asimilasyonunu; yani KoƧgiri, Pontos, Trakya, Sasun ve Dersim’in hikĆ¢yesini; veya on binlerin katlini/ sĆ¼rĆ¼lmesini; milleten TĆ¼rk ve dinen SĆ¼nnĆ® Ä°slĆ¢m olmayanın can ve mal gĆ¼venliğinin imhasını hatırla(t)mak gerek…

Kısa bir dƶkĆ¼m bile Ƨok şeyi ƶzetliyor!

KoƧgiri’de hĆ¼kĆ¼mete ƶzerklik başvurusuna ve mĆ¼zakeresine rağmen, 1921 Nisan-Mayıs’ta Merkez Ordusunun harekĆ¢tıyla, 1000 kişi ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼, 100 kişi yaralandı, 1623 KĆ¼rt hanesiyle 107 kƶy yakıldı-yıkıldı. KoƧgirili KĆ¼rt AlevĆ®-Kızılbaşlar ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ ve malı-mĆ¼lkĆ¼ yağmalandı. 

Pontos Rumları, KoƧgiri imhası sonrasındaki hedefti. 1921 Haziran’dan Merkez Ordusu ve milis Ƨetelerinin harekĆ¢tıyla, Karadeniz’de on binlerce Rum ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ ve kovalandı/ kaƧırtıldı ve bir kısmı canını kurtarmak iƧin SĆ¼nnĆ® Ä°slĆ¢mlaştı. Bƶylece 1461’den beri devam eden Ä°slĆ¢mlaştırma sĆ¼reci, 1922’de TĆ¼rkleştirmeyle tamamlanıyordu. 

Trakya’da 1934 Haziran-Temmuz’da Yahudiler, merkezi kararla organize saldırı-yağmanın sonucunda Trakya’yı terk etti. Bƶylece 1910’larda temellendirilen Trakya’nın TĆ¼rkleştirilmesi sĆ¼reci, Rumların ve Ermenilerin ardından Yahudilerin kovalanmasıyla tamamlandı. Oysa, diğer “harekĆ¢t”lar iƧin ƶne sĆ¼rĆ¼len gerekƧeleri boşa dĆ¼ÅŸĆ¼recek şekilde, ortada ne bir “Yahudi isyanı” vardı, ne de “dĆ¼ÅŸmanla işbirliği yapıp ‘biz’i arkadan vurma” niyeti…

Sasun’da 1937-1938’deki harekĆ¢tla 834 Sasunlu ile 80 asker-milis ƶldĆ¼ ve 4.169 Sasunlu sĆ¼rĆ¼ldĆ¼. 1935’te 13.149 olan Sasun nĆ¼fusunun yaklaşık yĆ¼zde 40’ı, askerĆ® harekĆ¢tla imha/tasfiye edildi. Sasun ahĆ¢lisi ƶylesine can derdine dĆ¼ÅŸmĆ¼ÅŸtĆ¼ ki, kundakta Ƨocuk unutup kaƧtığı ve sığındıkları mağarada susuzluktan Ƨocuklarına idrar iƧirdiği dahi raporlaştırıldı.

Dersim ve Dersimli, 1930’lu yıllarda hem askeri hem TĆ¼rkĆ§Ć¼ ideolojik harekĆ¢tın hedefindeydi. Dersimlinin “Dilinin TĆ¼rkƧeleştirilmesi ve dinin de SĆ¼nnĆ®-Ä°slĆ¢mlaştırılması” planı icrasıyla 1 no’lu, 2 no’lu ve 3 no’lu yasak bƶlgesinde on binlercesi ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ ya da sĆ¼rĆ¼ldĆ¼. ResmĆ® aƧıklamalara gƶre 1935’teki nĆ¼fusun yĆ¼zde 35’i tasfiye edildi. Kırım harekĆ¢tı, 3. Ordu’nun icrasıyla 1938’de yapıldı. Resmen iddia edildiği gibi Dersim’de isyan olsaydı, 1938’de 13.160 Dersimli ve 122 asker-milis ƶlĆ¼r mĆ¼ydĆ¼? 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut’un 20 Mart 1953 tarihli raporunda “[Dersim’de devletin] harp hĆ¼kĆ¼mleri cari”ydi tespiti, resmi gerekƧenin kaleme alınmasıdır. Bu, KoƧgiri’den Dersim’e devletin dĆ¢hili harbiydi.

DĆ¢hili harp mağduru Hozat-Ağzunikli Haydar Kang’ın TC arşivindeki dosyası ƶnemli bilgilenme kaynağıdır; hatta esasta ‘ne iƧin ne yapıldığının’ resmi itiraf belgesidir. Haydar Kang, TBMM Başkanlığına verdiği 26 EylĆ¼l 1949 tarihli dilekƧesinde ailesinden 12 ve kƶyĆ¼nden 170 kişinin ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼, yakıldığını yazdı: 

“Anam Gevher ile Ć¼Ć§ erkek ve bir kız kardeşim ve bunların Ƨocuklarından mĆ¼rekkep 15 nĆ¼fustan ibaret efradı ailem iş ve gĆ¼Ć§leriyle meşguller iken 938 yılı Ağustos ayında bir yĆ¼zbaşı kumandasında kƶye gelen 60 atlıdan ibaret bir mĆ¼freze asker, 40 erkek ve 60 kadın ve 70 Ƨocuktan ibaret kƶy halkını elleri, kollarını bağlayarak makineli tĆ¼fek ateşile ƶldĆ¼rmĆ¼ÅŸler ve cesetlerini de buğday saplarıyla yakmışlardır. Bunlar arasında bulunan 70 yaşında anam Gevher ile kardeşim Ä°brahim[‘in] karısı Sabriye’yi, 5 yaşında oğlu HĆ¼seyin’i, 12 yaşında oğlu Celal’i, 3 yaşında kızı Fatma’yı, 2 yaşında ÅžĆ¼kriye’yi ve henĆ¼z askerden terhis edilen ve askeri elbisesi Ć¼zerinde bulunan kardeşim RĆ¼stem’i [ve] karısı Kebire’yi, 3 yaşında oğlu Cevad’ı, 5 yaşında oğlu SĆ¼leyman’ı, 4 yaşında kızı Elif’i ve diğer kardeşim Veli’nin karısı Meryem’den ibaret bir erkek 4 kadın 3 kız ve 4 erkek Ƨocuk ki cem’an 12 nĆ¼fus efradı ailemin de elleri bağlanmıştır. İşin akıbetini anlayan ve başlarına gelecek olan felĆ¢keti hisseden masumlar feryat ve figana başlamış ve anam mĆ¼freze kumandanına oğlum biz masum ve suƧsuz kimseleriz, benim de senin gibi iki asker evlĆ¢dım vardır. Yanlış bir iş yapmış olacaksınız dese de sesi makineli tĆ¼fek sesiyle susturuluyor ve Ć¼zerlerine yapılan ateşle hepsi hazan yaprağı gibi yere seriliyor, kumandan vazifesini tamamen ifa edebilmek iƧin harmanlarda bulunan buğday saplarını askerlere getirterek cesetleri de yakılıyor.” 

Haydar Kang, evi-barkı yakılan ve dağı-taşı taranan Dersim’linin can derdine dĆ¼ÅŸtĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ bƶyle aktardı. Dƶrt dilekƧe yazan Haydar Kang’ın Ć§Ä±ÄŸlığını ne TBMM Başkanı ve Başbakan ne de Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı duydu; ama hiƧbiri yazılanlara “yalan” diyemedi.[2]

* * * * *

Bu kadar değil…Ɩncesi ve sonrası da var!

1894-1896 Ermeni Katliamları... 1909 Kilikya (Adana) Katliamı... 1915 Ermeni, Asuri/ SĆ¼ryanĆ® Soykırımı... 1919 Pontos Soykırımı... 1921 KoƧgiri Katliamı... 1929 Ağrı Katliamı... 1934 Trakya Yahudi Pogromu... 1938 Dersim Soykırımı... 1942,Varlık Vergisi[3] ve Aşkale sĆ¼rgĆ¼nleri, toplama kampları…

“Sonrası” mı?

TĆ¼rkiye’de “azınlıkların asla var ol(a)mayan hakları”…

Lozan Anlaşması azınlık haklarını isim saymadan gĆ¼vence altına alırken, TC bu azınlıkları sadece Ermeni ve Rumlara ilişkin olarak sınırlandırmış, Yahudi toplumu Ć¼Ć§Ć¼ncĆ¼ grup olarak kendini kabul ettirene kadar gƶbeği Ƨatlamıştır. SĆ¼ryanĆ®/Asurilerin adı bile anılmamış; AlevĆ®ler, KĆ¼rtler MĆ¼slĆ¼man/TĆ¼rk kimliği altına sıkıştırılmıştır. Diğerlerini saymayalım!

Ancak eklemeden de geƧmeyelim: 1930’lu yıllarda Doğu Trakya’da Yahudilere yƶnelik pogromlar, onu izleyen ve Garo Paylan’ın “Hesaplaşılsın” Ƨıkışı ve Kemal KılıƧdaroğlu’nun “Varlık Vergisi’nin altında inim inim inleyen azınlıklarla helĆ¢lleşeceğiz” sƶylemi bir kez daha gĆ¼ndeme taşınan 1944 Varlık Vergisi, 1955 EylĆ¼l pogromu, binlerce yıllık Ä°stanbul Rum toplumunu sonlandıran Kıbrıs Savaşı sırasındaki şovenist saldırılar… Ɩzellikle RTE iktidarı sırasında yĆ¼kselen antisemitizm ile Yahudi toplumunun sayısı bugĆ¼n 15 bine inmiştir. Ermeni toplumunun sayısı 50 bindir.[4]

* * * * *

Sermayenin TĆ¼rkleştirilmesi ile doğrudan ilintili olan bu sĆ¼reƧ, kaƧınılmaz biƧimde de ırkƧılığı devreye sokmuştur. Bu bağlamda coğrafyamızda nefretin hedeflerinden biri olan[5] ve 1934 “Trakya Pogromu”[6] ile doruk noktasına Ƨıkan “Yahudi Kırımı” da tarih(imiz)in kara lekelerinden birisidir.

Bu meseleye dair kimi noktaların altını Ƨizmeden, coğrafyamızdaki 1934’Ć¼n Almanya’daki Nazi yĆ¼kselişinden etkilendiğini vurgulamak gerek.

Hatırlayın: Adolf Hitler’in Yahudilerle ilgili dĆ¼ÅŸĆ¼nceleri daha 1919’da kendini hissettiriyordu. O dƶnemlerde Almanya’da yaşayan Yahudilerin Ć¼lkeden ‘uzaklaştırılmasından’ bahseden Hitler, 1933’te iktidara geldiğinde planlarını yavaş yavaş uygulamaya koyacaktı.

1 Nisan 1933’te Yahudilere ait tĆ¼m işyerlerinin boykot edilmesi ile başlayan Yahudi karşıtı politikalar aynı yıl ‘Ari’ ırkından olmayan tĆ¼m devlet memurlarının gƶrevden alınmasıyla devam eder. Yaklaşık 40 bin Yahudi’nin mesleklerinden edildiği 1933’de Dachau’da politik tutuklular iƧin kurulan toplama kampında Yahudilere karşı ilk cinayetler de başlar.

1935’de Ƨıkarılan NĆ¼rnberg Yasaları ile “Ari” ırkından olmayanların Almanlar ile evlenmeleri yasaklandı. 1937’de yayınlanan 25 maddeli NSDAP programı ile Yahudiler vatandaşlıktan Ƨıkarılarak, seƧme ve seƧme hakları ellerinden alındı.

En ƶnemlisi de Hitler’in iktidara geldiği 1933’den Avusturya ve Ƈekoslovakya’nın işgal edildiği 1938’e dek birƧok Yahudi, Nazilerin vahşette varabileceği noktayı kestiremiyordu. O dƶneme ait tanıklıklar a gƶre, bir Ƨok Yahudi’nin Ć¼lkeyi terk etmek yerine, Ć¼lkedeki kaos durumunun dĆ¼zeleceğini umuyordu.

Sƶz konusu yıllarda bĆ¼yĆ¼k bir silahlanma ve orduyu bĆ¼yĆ¼tme yarışına giren Nazi Almanya’sında 1938’e gelindiğine bĆ¼tƧe aĆ§Ä±ÄŸÄ± 2 milyar Reichsmark’ı buluyordu. Aynı yıl Avusturya’nın da Almanya ile birleştirilmesi ile Ć¼lkedeki Yahudilerin sayısı 350 binden 540 bine yĆ¼kseldi. Yahudilerin her iki Ć¼lkede sahip oldukları mal varlıklarının toplam değerinin ise 8 milyar Reichsmark olduğu tahmin ediliyordu.

Mali ve ekonomik işlerden sorumlu olan Hermann Gƶring, 1938’de hazırladığı kanunla Yahudilerin 5 bin Reichsmark’tan fazla olan tĆ¼m servetlerini devlete bildirmeleri şartını getirdi. Yahudilerden gasp edilecek mĆ¼lklerin yurtdışında satışından dƶviz elde etmeyi amaƧlayan Nazi rejimi, emeklilik gibi birƧok yĆ¼kĆ¼mlĆ¼lĆ¼ÄŸĆ¼nden de kurtularak tasarruf etmeyi planlıyordu.

Yahudilerin Nazi gerƧeğini tam olarak anlaması ise Kasım 1938’de oldu. Yahudilere ait işyerlerinin camlarına isimlerini beyaz harfle yazmaları dayatılırken, kimlik belgelerine kırmızı renkte ‘J (Jude-Yahudi)’ damgası vurulmaya başlandı. Bƶylelikle ileride saldırıya uğrayacak Yahudi işyerleri daha rahat tanınacak ve kimlik kontrolleri sırasında tutuklamalar kolaylaşacaktı.

3 Kasım 1938’de Alman BĆ¼yĆ¼kelƧiliği’nde gƶrevli NSDAP Ć¼yesi bir diplomat olan Ernst Eduard vom Rath’ın Polonyalı bir Yahudi tarafından ƶldĆ¼rĆ¼lmesi ile Yahudilere karşı kışkırtmalar da arttı. 

Vom Rath’ın ƶldĆ¼ÄŸĆ¼ 9 Kasım’da verilen bir emirle Ć¼lkede yaşayan ve Ƨoğu varlıklı olan 20 ila 30 bin Yahudi’nin tutuklanması istendi. Ä°zleyen gĆ¼nlerde Ć¼lkede yaşayan Yahudilere ait işyerleri ile sinagoglara saldırılar başladı. Kasım Pogromu ve ya Kristal Gece olarak da bilinen ve Nazi polisinin mĆ¼dahale etmediği olaylarda 400 kadar Yahudi’nin katledildi.

Gƶzaltına alınan 30 bin kadar Yahudi erkek ise Buchenwald, Dachau ve Sachsenhausen’daki toplama kamplarına gƶnderildi.

Kasım Pogromu aslında Yahudi Soykırımı iƧin sadece bir başlangıƧtı. 30 Ocak 1939’da Reichstag’da (dƶnemin Alman Meclisi) bir konuşma yapan Hitler, yeni bir dĆ¼nya savaşının başlaması durumunda ‘Avrupa’da yaşayan Yahudi ırkının yok edileceğini’ sƶylĆ¼yordu.

Sonrası da Yahudilere gettolarda uygulanan “yavaş ve pasif ƶlĆ¼m”; “soruna toptan ƧƶzĆ¼m”; gaz odalarında “Zyklon B” ile katliamlar ve bu krematoryumlarda yakılan insan etlerinin kokusu, vd’leri ile malum!

* * * * *

Gelelim Karl Marx’ın, “Yahudi sorunu, Yahudilerin yaşadığı her devlete bağlı olarak farklı bir biƧim alır,”[7] ifadesini “es” geƧmeden coğrafyamızda yaşatılananlara…

Bilindiği Ć¼zere “eski Yahudi mahallesi” olarak tarif edilen “KaleiƧi”nde yer alan Edirne BĆ¼yĆ¼k Sinagogu bir padişah fermanı (II. AbdĆ¼lhamit’in fermanı) ile yaptırılıyor. 1905 yılında şehirde bĆ¼yĆ¼k bir yangın Ƨıkıyor, 13 sinagog tahrip oluyor ve bĆ¼yĆ¼k bir sinagog yapılması kararı alınıyor. Ferman Ƨıkıyor ve Avrupa’nın en bĆ¼yĆ¼k sinagoglarından biri olan Edirne BĆ¼yĆ¼k Sinagogu, Fransız mimar-mĆ¼hendis France DeprĆ© tarafından inşa ediliyor.

Padişah gidiyor ama fermanı hĆ¼kĆ¼msĆ¼zleşmiyor. “Millet” yerine “vatandaş”lıktan bahsediliyor fakat Edirne BĆ¼yĆ¼k Sinagogu, Edirneli Yahudilerin hayatının merkezinde kalmaya devam ediyor. 1920’li yıllarda 20 bin civarında nĆ¼fusu olan Edirne Yahudilerinin binlerce dini ritĆ¼eline ev sahipliği yapıyor. Bu ritĆ¼ellerdeki kimi dualar, TĆ¼rkiye’deki sinagog mĆ¼ziğinin; Maftirim’in gelişimi aƧısından Ƨok belirleyici oluyor. Ciddi bir Tevrat Ć¶ÄŸretisi burada gelişiyor. Etrafında, BĆ¼yĆ¼k Sinagogu Ƨevreleyen sokaklarda Yahudiler yaşıyordu. 

Ancak bir Haziran gĆ¼nĆ¼; 14 Haziran 1934’te Meclis’te 2510 Sayılı Ä°skĆ¢n Kanunu kabul ediliyor. BugĆ¼n, bu kanunun “Trakya Olayları” olarak anılan saldırıların meydana gelmesine ortam hazırladığı pek Ƨok araştırmacı tarafından dile getirilir.

Kanunun kabul edilmesinden yaklaşık iki hafta sonra Edirne, Ƈanakkale, Kırklareli gibi yerlerdeki Yahudi mahalleleri yağmalanıyor. Yahudilerin evlerine, iş yerlerine saldırılıyor. Ve Yahudiler evlerini, işyerlerini terk edip, şehirlerini, ƶlĆ¼lerini geride bırakarak kaƧıyorlar.[8] Az sayıda kişi kalmak iƧin direniyor. Orada tekrar bir cemaat hayatının olamayacağını bilerek ve anılarına sarılarak…[9]

TĆ¼m bunlara Trakya UmĆ»mĆ® MĆ¼fettişliği’nin kurulması ve Ä°brahim TalĆ®’nin bƶlgeyi teftişi; Boğazlar ve Trakya’nın askerĆ® mıntıka kabul edilmesi; 2510 sayılı Ä°skĆ¢n Kanunu’nun kabul edilmesi; Yahudi tĆ¼ccar ve esnafın Trakya’daki durumu; Nihal Atsız ve Orhun Dergisi’nin anti-semit propagandası; Cevat Rıfat Atilhan’ın Almanya gezisi sonrasındaki MillĆ® Ä°nkılĆ¢p Dergisi’ndeki yayınları gibi faktƶrler de eklenmelidir…

1934 TĆ¼rkiye’de IrkƧı-Turancı ve Nazi sempatizanı kişi ve grupların antisemit propagandalarının zirveye ulaştığı yıldır. Ɩzellikle antisemitizmle birlikte adları başta anılan yazarlardan Cevat Rıfat Atilhan ve Nihal Atsız 1934’te ve yakın yıllarda yayınladıkları MillĆ® Ä°nkılĆ¢p, Akbaba ve Orhun gibi dergilerdeki yazılarıyla Nazizmin ve antisemitist fikirlerin TĆ¼rkiye’deki yankısı hĆ¢line gelirler. Bu isimlerden Nihal Atsız sƶz konusu yıllarda MillĆ® Ä°nkılĆ¢p adlı dergide yayınladığı, ‘Ƨıfıt’ adını verdiği Yahudileri hedef alan yazılarından birinde, “Yahudi zilletin, korkaklığın, kƶtĆ¼lĆ¼ÄŸĆ¼n ve seciyesizliğin ƶrneği olmuştur… Biz kızarsak Almanlar gibi Yahudileri imha etmekle kalmaz, daha ileri gideriz: Onları korkuturuz. Malum ya Yahudiyi ƶldĆ¼rmektense korkutmak yeğdir,” sƶzleri ile Yahudilere nefret kusarken; bir Ƈanakkale seyahati sonrası kaleme aldığı bir başka yazısında ise “Sinsi, kĆ¼stah, zelil [alƧak], korkak, fakat fırsat dĆ¼ÅŸkĆ¼nĆ¼ Yahudi; Ƈarşıdaki dĆ¼kkĆ¢nların tabelalarını okuyoruz. Onda dokuzu bizi sinirlendiren nankƶr ve kahpe milletin isimlerini taşıyor. Kuvvetli olduğumuz zaman karşımızda kƶpekƧe yaltaklanan, bozgun Ƨağlarımızda kĆ¼stahlaşıp dĆ¼ÅŸmanlarımızla birleşen tarihin bu hain ve piƧ milletini artık aramızda yurttaş olarak gƶrmek istemiyoruz… Onun mayası Yahudilik, yani kahpeliktir,” demektedir.

Dƶnemin bir diğer antisemit fikir ƶnderi Cevat Rıfat Atilhan ise Yahudileri konu ettiği yazılarında Nihal Atsız gibi Yahudileri vatana ihanet etmekle suƧluyor, TĆ¼rkƧe konuşmadıkları iƧin yeriyor ve daha da ileri giderek Hitler’in Almanya’da Yahudilere karşı sĆ¼rdĆ¼rdĆ¼ÄŸĆ¼ antisemit siyaseti ƶrnek alınması gereken bir siyaset olarak gƶstermekten imtina etmiyordu. Atilhan, Yahudi dĆ¼ÅŸmanlığını o kadar benimsemişti ki 1933 yılında -devlet desteği ile- Almanya’ya yaptığı gezi sırasında ziyaret ettiği bir toplama kampını okuyucularına beş yıldızlı bir otel gibi tarif edebiliyordu.

Aynı dƶnemde Mustafa Nermi, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya OrtaƧ yazılarıyla ve Cemal Nadir de Yahudileri konu eden alaycı Cumartesi karikatĆ¼rleri ile antisemit fikirlerin yayılmasına katkıda bulunmuş diğer isimlerdendir. TĆ¼m bu kişilerin kışkırtıcı, Yahudileri ƶtekileştiren ve dĆ¼ÅŸmanlaştıran yazıları Trakya Olayları’nın gerƧekleşmesinde kullanılacak husumet ortamını filizlendirmişti.

* * * * *

Ɩzetle Trakya’nın Yahudisizleştirilmesi yolunda atılan adımlarla 1934’Ć¼n Haziran’ında yaklaşık 15 gĆ¼n boyunca Trakya’nın Ƨeşitli yerleşim birimlerinde Yahudilere yƶnelik gerƧekleştirilen eş zamanlı saldırılar sonucu binlerce Yahudi Trakya’yı kalıcı olarak terk etti. Ɩzetle 1934 Trakya Olayları, Trakya’da yaşayan Yahudiler iƧin sonun başlangıcıydı. 

Ankara hĆ¼kĆ¼metinin bir mĆ¼fettişlik kadrosu oluşturularak bu kadroya Ä°brahim Tali Bey’in atanmasına karar verilmiştir. Ä°brahim Tali Bey alelade bir seƧim olmayıp 19 Mayıs 1919 gĆ¼nĆ¼ Samsun’a Mustafa Kemal AtatĆ¼rk ile birlikte Ƨıkan 18 subaydan biri ve Mustafa Kemal’in son derece gĆ¼vendiği bir kişidir. 

Trakya’da yoğun olarak yaşayan gƶƧmen ve gayri TĆ¼rklerin nizami olarak yerleşimi, bƶlgedeki nĆ¼fus gruplarının, yerleşim alanlarının, iş kollarının, ekonominin kimlerin elinde olduğunun tespiti ve raporlanması Ä°brahim Tali Bey’in Trakya’daki gƶrevlerindendir. Tali, raporlarında Trakya’nın ekonomik hayatında Yahudilerin ƶnemli bir yer tutmasından şikĆ¢yetƧidir, Rıfat Bali’nin aktardığı şekli ile: “Trakya TĆ¼rkĆ¼nĆ¼ canlandırmak ve iktisadi kalkınmaya mazhar kılmak iƧin iktisadi sahada yapılacak ilk teşebbĆ¼sĆ¼n Trakya’nın kazanƧ ve hayat kaynaklarını sağlam tedbirlerle ƶz TĆ¼rk Ƨocuklarına intikal ettirmek ve bĆ¼tĆ¼n Trakya piyasalarını Musevi hĆ¢kimiyetinden kurtarmaktadır,” demektedir.

Ä°skan Kanununun amacını en aƧık şekilde gƶzler ƶnĆ¼ne seren maddesi “Ana dili TĆ¼rkƧe olmayanlardan toplu olmak Ć¼zere yeniden kƶy ve mahalle, iÅŸĆ§i ve sanatƧı kĆ¼mesi kurulması veya bir sanatı kendi soydaşlarına inhisar ettirmelerinin” yasaklandığı 11. maddesidir. Devletin toprak bĆ¼tĆ¼nlĆ¼ÄŸĆ¼ne karşı tehdit olarak gƶrdĆ¼ÄŸĆ¼ azınlıkları bu kanun yolu ile asimile etmeyi ve TĆ¼rkleştirmeyi planladığı aşikĆ¢rdır. 

Devlet tarafından ortaya koyulan, aƧık tehdit niteliğindeki kanun ile yaklaşık 10 gĆ¼n sonrasında, Trakya’da halk tarafından Yahudilere yƶnelik şiddet, baskı ve gaspa dayalı saldırılar yaşanmaya başlanır. 1934’Ć¼n Haziran ve Temmuz’unda Trakya’nın Edirne, Kırklareli, Ƈanakkale ve Tekirdağ gibi illerinde ve bunlara bağlı UzunkƶprĆ¼, Babaeski ve Gelibolu gibi Yahudilerin yoğun olarak yaşadıkları yerleşim birimlerinde ilƧe ve kƶyler dĆ¢hil olmak Ć¼zere eş zamanlı saldırılar başlar.

Yahudilere ait ev ve işyerlerine saldırılar, hırsızlıklar, gasp, şiddet ve hatta bazı yerlerde tecavĆ¼z ve taciz vakaları gƶrĆ¼lĆ¼r. Olaylar hemen her yerde tehdit ve saldırı ile korkutarak kaƧırmaya yƶnelik girişimlerden ibarettir. Ƈoğunlukla evlerin kapısını kırıp giren eli sopalı erkekler evleri yıkıp dƶker ve akabinde para edecek birtakım eşyayı beraberlerinde gƶtĆ¼rĆ¼rken ev ahalisini de tehditten geri durmaz. Ƈoğu tĆ¼ccar olan Yahudi erkekler iƧin de Ƨalışma hayatında aynı tehdit baş gƶsterir. DĆ¼kkĆ¢nları boykot edilirken, camları kırılır, dĆ¼kkĆ¢nları yakılmakla tehdit edilir, kendilerine mal satılmaz, kimileri ise fiziksel saldırıya uğrar. 

Kırklareli’nde bu saldırıların ƶlĆ§Ć¼sĆ¼ kaƧar bir Haham ƧırılƧıplak soyulmuş bir hĆ¢lde bir atın arkasına bağlanarak sokaklarda sĆ¼rĆ¼klenir, karısı ile kızına ise tecavĆ¼z edilir. Başlatılan boykot Yahudi esnafı hedef almakla birlikte Yahudilere ekmek dahi satılmasına engel olmayı da hedeflemekteydi. Canları ve namusları ile tehdit edilen Yahudiler durumun farkına vardıklarında tek Ƨareyi evlerini ve memleketlerini terk etmekte bulacaklardı.

Trakya Olayları sonucunda toplam kaƧ kişinin evlerini bırakarak Ä°stanbul’a, diğer bĆ¼yĆ¼k şehirlere ve hatta Amerika ve Ä°srail’e gƶƧ ettiği kesin olarak bugĆ¼n dahi bilinmemekle birlikte resmi makamlar tarafından aƧıklanan, iƧ ve dış basında ilan edilen ve araştırmacıların iddia ettiği rakamlar arasında bĆ¼yĆ¼k farklılıklar bulunmaktadır. Rıfat Bali, TĆ¼rk basınının 1500 ila 1800 kişiden, The New York Times’ın iki ila Ć¼Ć§ bin kişiden, Avner Levi’nin ise on bin kişiden sƶz etmekte olduğunu belirtir. Oysa bƶlgede yaşayan 13 bin Yahudi’den 10 bininin olaylar sırasında bƶlgeyi terk ettiği de sƶylenmektedir. 

TĆ¼m Trakya’da eş zamanlı olarak Yahudilere karşı gerƧekleştirilen olayların kimler tarafından gerƧekleştirildiği tespit edilmemekle birlikte, olayların failleri iddia edildiği gibi belli ki birkaƧ Ƨapulcu değildir. Olayların Trakya’nın farklı bƶlgelerinde hemen hemen aynı anda başlaması, olaylardan ƶnce tĆ¼m şehirlerde Yahudilerin boykot ve tehdit edilmesi, Yahudi aleyhtarı bildirilerin dağıtılması olayların rastlantısal olmadığını ispat etmektedir.[10]

1934 olayları planlı bir eylemdir. MillĆ® Ä°nkılĆ¢p ve benzeri antisemit yayınların tahrikƧi rolĆ¼ ve devlet organlarının planlı bir eylemi olarak ortaya Ƨıkan olaylarda belli ki yerel halk ve yƶnetimler, birkaƧ gĆ¼n iƧinde planlı bir şekilde gerƧekleştirilecek şiddetli saldırıların, ekonomik aƧıdan iyi konumdaki Yahudilerin aceleyle kaƧmalarına yol aƧacağını ve bu yolla onların varlıklarından maddi kazanımlar elde etmeyi ummuşlardı. 1934 Trakya Olayları bƶlgenin Yahudilerden arındırılmasını hedefliyordu. Hedeflenen amaca ulaşıldı.[11]

Sayıları * * * * *

Ɩzetin ƶzeti: Musevi toplumunun Osmanlı topraklarına girişi 1492’de Ä°spanya’dan zorunlu gƶƧleri sonrasında oluyor. Osmanlı ticaret hayatında dikkat Ƨeken Museviler, matbaa gibi yeniliklerin bu topraklarda ilk kez kullanılmasına ƶncĆ¼lĆ¼k ediyor. XX. YĆ¼zyıl başında 200 bin olan ve Struma Faciası’na[12] tanık olan Musevilerin sayısı, 2002’ye gelindiğinde 22 bine, 2015’de ise 14 bine dĆ¼ÅŸĆ¼yor.[13]

Bu bir tesadĆ¼f değil elbette: Coğrafyamızda ayrımcılık konusundaki tarihimiz malum ve zanlı.

Yıllarca coğrafyamızın kadim halkları Ermeniler, Rumlar, SĆ¼ryanĆ®ler, ƊzĆ®dĆ®ler şimdi neredeyse yok oldular ve ırkƧı- siyasetlerin hesabı verilmedi hĆ¢lĆ¢!

 

25 EylĆ¼l 2022 07:23:44, Ƈeşme KƶyĆ¼.

 

N O T L A R

[*] Newroz, Ekim 2022…

[1] William Shakespeare.

[2] Nevzat Onaran, Devletin DĆ¢hili Harbi  (KoƧgiri, Pontos, Trakya, Sasun, Dersim), Kor Kitap, 2021.

[3] Yahudi asıllı bir ailenin oğluydu Ä°shak Alaton, hayatındaki en bĆ¼yĆ¼k kırılmayı Varlık Vergisi sırasında yaşadı. GĆ¼Ć§lĆ¼ kuvvetli bir adam olan babasının belirlenen vergiyi ƶdeyemediği iƧin Aşkale’ye gidip, bir yıl sonra saƧları ağarmış yaşlı bir adam olarak dƶnmesini, hayatının en bĆ¼yĆ¼k travması olarak anlatır. Ä°kinci bĆ¼yĆ¼k travması ise Ɯzeyir Garih’in bir cinayete kurban gitmesi oldu... (Jale ƖzgentĆ¼rk, “Ä°shak Alaton: HiƧ Pişmanlığım Yok!”, HĆ¼rriyet, 13 EylĆ¼l 2016, s.9.) Ayrıca bkz: Artun Dayıoğlu, “Varlık Vergisi GerƧeği”, Cumhuriyet, 21 Kasım 2021, s.2.

[4] Ragıp Zarakolu, “TĆ¼rkiye’de Azınlıklar ve Var Olmayan Hakları-II”, Yeni Yaşam, 16 Kasım 2021, s.6.

[5] Laser Mario, “TĆ¼rkiye’de Nefretin Hedefleri: Yahudi, Ermeni, Hıristiyan, Rum, KĆ¼rd”, Bas Haber, No:35, 5-11 Ocak 2015, s.7.

[6] Vahap BiƧici, “Tarihin Kayıp Sayfası: 1934 Trakya Olayları”, Atılım, Yıl:3, No:180, 3 Temmuz 2015, s.20-21.

[7] Karl Marx, Yahudi Sorunu, Ƨev: Sol Yayınları Yayın Kurulu, Sol Yay., 2009, s.13.

[8] Rıfat N. Bali, 1934 Trakya Olayları, Kitapevi Yay., 2008.

[9] Rita Ender, “TĆ¼rkiye’deki ‘Yahudi Sorunu’ AƧıklamaları ve Edirne BĆ¼yĆ¼k Sinagogu”, Evrensel Pazar, 21 Haziran 2015, s.10.

[10] Bkz: Rıfat Bali, 1934 Trakya Olayları, 2008; Avner Levi, “1934 Trakya Yahudileri Olayı: Alınmayan Ders”, Tarih ve Toplum, Temmuz 1996; 2009; Haluk Karabatak, “1934 Trakya Olayları ve Yahudiler”, Tarih ve Toplum, Şubat 1996; Toplumsal Tarih, Ekim 1996; Erol Haker, “Bir Zamanlar Kırklareli’nde Yahudiler Yaşardı”, 2002; Ƈağatay Okutan, Tek Parti Dƶneminde Azınlık Politikaları, 2009; Ayhan Aktar, TĆ¼rk MilliyetƧiliği GayrimĆ¼slimler ve Ekonomik DƶnĆ¼ÅŸĆ¼m, 2006.

[11] Işıl Demirel, “81. yılında Trakya Olayları’nı Anlamak”, Evrensel Pazar, 21 Haziran 2015, s.8-9. 

[12] “DĆ¼nya tarihinin en acılı sayfalarından birisidir Struma: ‘Fare kapanı, sardalya tenekesi, yĆ¼zen tabut, ƶlĆ¼m gemisi.’ Ä°nsanoğlunun utancı, insanlığın istemediği ve hatta unuttuğu, ‘karantinalı’ Struma. 769 kişinin umuda yolculuk yaptığını sanıp ƶlĆ¼me gittiği, Karadeniz’in dalgalı soğuk sularına gƶmĆ¼len baştan arızalı, bozuk, yitik Struma. Oysa o gĆ¼ne kadar Balkanlar’da bir nehrin adıydı yalnızca. 24 Şubat 1942’den sonra korkunƧ bir felaketin adı oldu.” (NilĆ¼fer TĆ¼rkoğlu, “DĆ¼nyanın Orta Yerinde 769 Yalnız Ä°nsan”, BirgĆ¼n, 4 Nisan 2019, s.14.)

[13] Murat Yaykın, “Zaman ve MekĆ¢n İƧinde Musevilik”, BirgĆ¼n, 17 EylĆ¼l 2015, s.15.


Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRƜDEN EŞİTLİĞE: TƜRKLERLE ERMENÄ°LER ARASINDAKÄ° GƜƇ Ä°LİŞKÄ°LERÄ°NÄ° BÄ°R SÄ°VÄ°L HAKLAR MODELÄ° ARACILIĞIYLA DEĞİŞTÄ°RMEK,1,“KOBANƊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHÄ°RLÄ° KAN” ƜZERÄ°NE,1,1 MAYIS 2015’DE Ä°STÄ°KAMET(Ä°MÄ°Z) -2014’TE OLDUĞU GÄ°BÄ°!- TAKSÄ°M,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)Ä°,1,1 MAYIS’A GÄ°DERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKÄ°M DEVRÄ°MÄ°’NÄ°N ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENÄ° GERƇEĞİNÄ°N TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLƜL 2010 SONRASI,1,12 EYLƜL KÄ°ME KARŞIYDI?,1,12 EYLƜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLƜL’Ɯ YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’Ä°N 50. YILINDA SARI YELEKLÄ°LER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ƜN 1 MAYIS DERSLERÄ°,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YÄ°NE YENÄ°DEN ISRARLA TAKSÄ°M,1,2016,1,2018,1,2019: YERKƜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NÄ°SAN BÄ°TTÄ° ‘KUTLU DOĞUM’ VERELÄ°M,1,24 HAZÄ°RAN SEƇİM(LER)Ä° VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZÄ°RAN 2015 SEƇİMLERÄ°’NE DAÄ°R -GEREKƇELÄ°- TAVRIMIZ,1,7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BÄ°R YOLCULUK,1,ABD EMPERYALÄ°ZMÄ° VE VENEZƜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLƜ OLMAK Ä°YÄ°DÄ°R (7 HAZÄ°RAN SONRASINA DAÄ°R DEĞERLENDÄ°RME),1,ADALET: ANTROPOLOJÄ°K BÄ°R BAKIŞ,1,afis,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE’N)Ä°N ƖTESÄ°DÄ°R,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE),1,AKADEMÄ°NÄ°N ƖZGƜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMÄ°SYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SÄ°ZLERÄ°,1,akp,36,AKP Ä°KTÄ°DARI VE GƜNDELÄ°K HAYATIN Ä°SLƂMÄ°LEŞTÄ°RÄ°LMESÄ°,1,AKP Ä°SLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NÄ°N ‘KƜLTƜR POLÄ°TÄ°KALARI’?,1,AKP’NÄ°N “DERÄ°N DEVLET”Ä°,1,AKP’NÄ°N “KINDER KUCHE KIRCHE”SÄ°,1,AKP’NÄ°N “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NÄ°N “ORGANÄ°K AYDINLARI” VE HAZÄ°RAN KALKIŞMASI,1,AKP’NÄ°N BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ° MÄ° DEDÄ°NÄ°Z,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°: MÄ°LLÄ°YETƇİ MANEVÄ°YATƇI VE PÄ°YASACI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°MTÄ°HANI,1,AKP’NÄ°N KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GÄ°BÄ° ƖLMEK,1,AKP’NÄ°N MUHAFAZAKƂRLIĞI Ä°SLƂMCILIĞI NEOLÄ°BERALÄ°ZMÄ° VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĆ¼el,2,ALEVƎLÄ°K VE SINIF MƜCADELESÄ°: KƜLTƜR VE EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°K,1,aleviler,1,amerika,1,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJÄ°: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKÄ°” ƜZERÄ°NE,1,ATAERKÄ°L PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BÄ°RLİĞİ: ƇOKKƜLTƜRCƜLƜĞƜN “KRÄ°ZÄ°”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MÄ°ZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZÄ°MAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERÄ°,1,BEKLE BÄ°ZÄ° -YENÄ°DEN- TAKSÄ°M,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BÄ°R “ELEŞTÄ°RÄ°”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BÄ°R “Ä°MKƂNSIZ AŞK” HÄ°KƂYESÄ°: “AKADEMÄ° VE ƖZGƜRLƜK,1,BÄ°R “PRAKSÄ°S ANTROPOLOJÄ°SÄ°” İƇİN,1,BÄ°R AYDIN(LIK) HƂLÄ° FÄ°KRET BAŞKAYA,1,BÄ°R DAHA ASLA DÄ°YEBÄ°LMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR (YENÄ°DEN-)ƜRETME ARACI OLARAK MOBBÄ°NG[*],1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR ARACI OLARAK KORKU,1,BÄ°R KEZ DAHA “TERƖR” MƜ,1,BÄ°R KÄ°MLÄ°K SÄ°YASETÄ° OLARAK MÄ°LLÄ°YETƇİLÄ°K VE IRKƇILIK,1,BÄ°R MÄ°LAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BÄ°YOLOJÄ° KADER MÄ°? ya da “FITRAT”A DAÄ°R,1,BÄ°ZÄ°M DELÄ°LERÄ°MÄ°Z,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLƜL REJÄ°MÄ°… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANÄ°” KÄ°M),1,BUGƜN ADNAN YƜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTƜKLERÄ° KAN,1,cevre,12,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VÄ°LLERÄ° VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SÄ°STEMÄ° VEYA BU KADAR YETKÄ°YÄ° BABANIZA VERÄ°R MÄ°YDÄ°NÄ°Z,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESÄ°N DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETÄ°YLE BESLENEN ƜLKE,1,ƇƖZƜMƜN SOSYO-EKONOMÄ°K YANI,1,DAĞLAR ERÄ°RSE – ZEVEBƂN,1,DAÄ°MA YAŞAYACAKTIR Ä°SMÄ°YLE MƜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GÄ°RİŞİMÄ° VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELÄ° DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ɯ ya da YOLSUZLUK RANTIN Ä°KÄ°Z KARDEŞİDÄ°R,1,DEMÄ°RÄ°N TUNCUNA Ä°NSANIN...,1,demokrasi,1,DEMOKRATÄ°KLEŞ-ME PAKETÄ°,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETÄ°N ERKEKLERÄ° YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETÄ°N KƜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,8,DİĞERLERÄ° VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DÄ°NLER Ä°SLƂM VE KADIN BEDENÄ°,1,dinleti,1,DÄ°RENEN DAMAR[*] ƇƜRƜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dĆ¼nya,53,dĆ¼sĆ¼nce ƶzgĆ¼rlĆ¼gĆ¼,2,EGEMENLERÄ°N “PYRRHUS ZAFERÄ°”: F-TÄ°PÄ°,1,egitim,12,EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° SOSYALÄ°ZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTÄ°RÄ° HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSÄ°ZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,7,EMPERYALÄ°ZM- T. “C” VE AFRÄ°N,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALÄ°ZM ƜZERÄ°NE NOTLAR,1,ERCAN BÄ°NAY’DAN (BAFRA T TÄ°PÄ°) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGƜRLƜK,1,ermeniler,4,ESKÄ°(MEYEN)/ YENÄ° TƜRKÄ°YE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FÄ°DEL İƇİN SANCAĞI YARIYA Ä°NDÄ°RMEYÄ°N DAHA DA YƜKSELTÄ°N,1,FRIEDRICH ENGELS VE AÄ°LENÄ°N,1,genclik,2,GERƇEKTEN DE NEDÄ°R TERƖR,1,GƖBEKLÄ°TEPE BÄ°ZE NEYÄ° ANLATIYOR,1,gĆ¼ncel,3,gĆ¼ndem,11,GƜNDEM’E DƜNE VE BUGƜNE DAÄ°R,1,HAFIZASINI YÄ°TÄ°RMEYEN “DERSÄ°M’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ƜLKEYÄ° KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GÄ°DİŞ(Ä°MÄ°Z),1,HANGÄ°MÄ°Z ƖZGƜRƜZ KÄ°,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTÄ°R YANÄ° HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GƜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BÄ°R “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTÄ°RÄ°LME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLÄ°LER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,31,IŞILTILI VE “TEHLÄ°KELÄ°” BÄ°R KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE Ä°SLƂMCI “FEMÄ°NÄ°STLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,Ä°FADE ƖZGƜR(LƜĞƜ) MƜ,1,Ä°FADE ƖZGƜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELÄ°KLÄ° DEĞERDÄ°R,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,Ä°SLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZÄ°HÄ°N HARÄ°TASINDA BÄ°R GEZÄ°NTÄ°: “NASIL BÄ°R KADIN(LIK),1,Ä°STANBUL SEƇİMÄ° - BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLÄ°AMIN 40. YILINDA TAKSÄ°M,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,Ä°TÄ°RAZ VE ELEŞTÄ°RÄ° “HAZIROL”DA DURMAZ,1,Ä°YÄ° KÄ° YAŞADILAR Ä°YÄ° KÄ° YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRÄ°M(LER),1,KADINLAR KAPÄ°TALÄ°ZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ƜSTƜ” MƜ,1,KADINLAR İƇİN OLABÄ°LECEK EN KƖTƜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAÄ°R,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSÄ°ZM’SÄ°Z OLUR MU,1,kadin,55,kadinlar,11,KALBÄ°M(Ä°Z) CÄ°ZRE’DEDÄ°R,1,kapitalizm,19,KAPÄ°TALÄ°ZM KƜLTƜR DÄ°RENİŞ,1,KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N KENDÄ°NÄ° Ä°MHASI: NEOLÄ°BERALÄ°ZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HƜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTÄ° (YOKSULLARINDAN) TEMÄ°ZLEMEK,1,KEŞFEDÄ°LMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESÄ° İƇİNDÄ° SAMÄ°R AMÄ°N,1,kitap,35,KOBANƊ BÄ°ZÄ°MDÄ°R BÄ°Z KOBANƊ’YÄ°Z,1,KOLEKTÄ°F BÄ°R DEVLET CÄ°NAYETÄ°: HRANT DÄ°NK,1,komĆ¼nizm,4,kriz,49,KRÄ°Z SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ƜZERÄ°NE GƖRĆœÅžLER,1,KRÄ°ZDEN Ä°NSAN MANZARALARI[*],1,KƜLTƜR “YERLÄ° VE MÄ°LLÄ°” MÄ°DÄ°R?YA DA NEDÄ°R,1,kĆ¼ltĆ¼r sanat,29,KƜRESEL KƜLTƜR” MƜ,1,kĆ¼rt sorunu,1,laiklik,1,LAÄ°KLÄ°K MÄ° HANGÄ°SÄ°,1,latin amerika,11,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZÄ°LYA ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNÄ°K DARBE,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DA BARIŞ SƜREƇLERÄ°,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DAN “BARIŞ SƜREƇLERÄ°”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,2,LƜZUM” ƜZERE: BÄ°R KEZ DAHA Ä°STANBUL SEƇİMÄ°,1,MAĞLUP MU DENÄ°R ŞİMDÄ° ONLARA?,1,MARKSÄ°ST-LENÄ°NÄ°ST ROMAN YAZARI : VEDAT TƜRKALÄ°,1,marksizm,5,MARKSÄ°ZM + V. Ä°. LENÄ°N = EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° (NOTLARI),1,MARKSÄ°ZM AÄ°LE AŞK CÄ°NSELLÄ°K ƜZERÄ°NE SƖYLEŞİ,1,MARKSÄ°ZM VE KADIN ƜZERÄ°NE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSÄ°ZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DƜNYASINA BÄ°R SEYAHAT: ETNOLOJÄ° DEFTERLERÄ°,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BÄ°R ƇUKUROVALI: OKTAY ETÄ°MAN,1,MASKELÄ° FAŞİZM: “POPƜLÄ°ST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI Ä°YÄ° BÄ°LMEZDÄ°K,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHÄ°NÄ°LER VE DƜNYAYI DEĞİŞTÄ°REBÄ°LMEK,1,mĆ¼cadele,12,MƜCADELE BOYU BÄ°R YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MƜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “Ä°MTÄ°YAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KÄ°TLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMÄ°NÄ°ST” MÄ°,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKƜNLEŞME DÄ°YALEKTİĞİ,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’NÄ°N “EN ALTTAKÄ°LER”Ä°: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KƜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,10,newroz,1,NÄ°CE ONYILLARA ‘YENÄ°KAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GƜN BU ƜLKEDE. O GƜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLƜMSƜZDƜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(Ä°MÄ°Z,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BÄ°Z YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BÄ°R KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “Ä°HYA” ETMEK: AKP’NÄ°N TƖRENLERÄ°,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTƜ YƜREĞİMÄ°ZE…,1,ƖFKELENÄ°NCE ƇOK GƜZEL OLUYORSUN TƜRKÄ°YE,1,ƖFORÄ°NÄ°N ORTASINDA,1,ƖĞRETTÄ°KLERÄ° HATIRLATTIKLARIYLA GREÄ°F DÄ°RENİŞİ,1,ƖLƜMSƜZ ABÄ°(MÄ°Z) OKTAY ETÄ°MAN,1,ƖRGƜTLƜ MƜCADELE ETİĞİ VE SOSYALÄ°ST DEMOKRAS,1,ƶteki,25,ƖZEL MƜLKÄ°YETÄ°N DEVLETÄ°N KƖKENÄ° ƜZERÄ°NE,1,ƖZERKLÄ°KƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLÄ°VYA DERSLERÄ°,1,ƖZGECAN’IN KATLÄ°NÄ°N AKP’YLE NE Ä°LGÄ°SÄ° VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgĆ¼rlĆ¼k,2,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANÄ°NÄ°N (“YENÄ°”) REJÄ°MÄ°,1,PARÄ°S KATLÄ°AMI “BARIŞ SƜRECÄ°” VE HESAPLAŞMA,1,politika,11,POPƜLER KƜLTƜRE ELEŞTÄ°REL BAKIŞLAR - KISA BÄ°R TARÄ°HƇE,1,protesto,2,RECEP’Ä°N TƜRKƜ(/ŞİİR)LERÄ°,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKÄ°’NÄ°N KANAYAN KARANFÄ°LÄ°,1,rƶportaj,12,SAHÄ° “VESAYET (REJÄ°MÄ°)” KALKTI MI,1,SAHÄ°CÄ° OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ƜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,17,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERÄ°N SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRƜMENÄ°N RESMÄ°NÄ° ƇİZEBÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N ABÄ°DÄ°N?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTÄ°M MANZARALARI,1,SEN MÄ°SÄ°N “BARIŞ” DÄ°YEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,8,SÄ°VAS KATLÄ°AMI O GƜN ORADA BÄ°TMEDÄ°,1,siyonizm,2,SÄ°YONÄ°ZM ANTÄ°-SEMÄ°TÄ°ZM VE BÄ°R “MUGALATA” ƜZERÄ°NE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BÄ°LÄ°MLER: BÄ°R ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,10,SOYKIRIM ƜZERÄ°NE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ƜZERÄ°NE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELÄ° DUMRULLARI: ƖZELLEŞTÄ°RMELER,1,SƜREKLÄ°LEŞTÄ°RÄ°LEN OHAL VE,1,ŞİDDET MÄ° MEŞRUÄ°YET YÄ°TÄ°MÄ° MÄ°,1,ŞİDDET NEDEN KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,11,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,14,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercĆ¼me,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KÄ°TAPLI Ä°NSANDAN KORKARIM,1,TOTALÄ°TARYANÄ°ZMÄ° SOKAKTA ALT EDEBÄ°LMEK,1,TOTALÄ°TERLEŞMEYE Ä°HVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET Ä°KTÄ°DAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĆ¼ketim,1,TĆ¼rk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TƜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TƜRK(Ä°YE) Ä°SLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,tĆ¼rkiye,77,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHÄ°T OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,Ć¼niversite,6,ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° ƖLDƜRMENÄ°N SEKÄ°Z YOLU (YA DA ƜNÄ°VERSÄ°TE PÄ°YASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETÄ°N ALTERNATÄ°FÄ° VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZƜELLA VE EMPERYALÄ°ZM KONUSU,1,VESAYET REJÄ°MÄ°” ƖLDƜ YAŞASIN “Ä°LERÄ° DEMOKRASÄ°,1,video,24,VURUN “ƖTEKÄ°”NE,1,YA SEV YA TERKET: BÄ°R BÄ°AT ARACI OLARAK MOBBÄ°NG,1,YA SOSYALÄ°ZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDÄ°NÄ°Z,1,yasam,17,YENÄ° TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENÄ°”,1,yeni yil,2,YENÄ° YƖK YASA TASLAĞI ƜZERÄ°NE: PÄ°YASA ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° YUTARKEN,1,YENÄ°DEN HAYKIRABÄ°LMEK: “YERÄ°MÄ°Z MUTFAK DEĞİL DƜNYA,1,YERELÄ° BÄ°RLÄ°KTE YƖNETMEK - NASIL BÄ°R DƜNYA Ä°STÄ°YORSAK ƖYLE BÄ°R YEREL YƖNETÄ°M,1,YILDIZLARIN GƜNCESÄ°NÄ° TUTAN ADAM: CENGÄ°Z GƜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YƜREĞİMÄ°ZDE,1,ZAPATÄ°STALARIN 33. YILI: BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,ZEYTÄ°NLİĞİ ZÄ°NDAN YAPAN SÄ°STEMATÄ°K ZULME DÄ°RENENLER,1,ZÄ°NDAN(LAR)IN TƜRKƇESÄ°,1,ZORUNLU BÄ°R AƇIKLAMA (II)… VE BÄ°R EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚ƶzbudun: HESABI VERÄ°L(E)MEYEN ACILAR UNUTULUR MU?[*]
HESABI VERÄ°L(E)MEYEN ACILAR UNUTULUR MU?[*]
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiSf1CyQyGHHxEgVsHLxh5-UADSWjb96yLh-WlLrSZic1NE5N-ZithInrz3t8-Ct3eqmRPFeziolw2QKwa6aKlkGRfWX-zKvzHsz6H9fR8svdESbBm5mJ4pXIaB79z0V4neATaJBPOkBjA-QkxQbR3O_2fk502mSI9jOeyOVLi8rjlmztfuoh796ys/w400-h300/PHOTO-2022-03-14-11-11-26.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiSf1CyQyGHHxEgVsHLxh5-UADSWjb96yLh-WlLrSZic1NE5N-ZithInrz3t8-Ct3eqmRPFeziolw2QKwa6aKlkGRfWX-zKvzHsz6H9fR8svdESbBm5mJ4pXIaB79z0V4neATaJBPOkBjA-QkxQbR3O_2fk502mSI9jOeyOVLi8rjlmztfuoh796ys/s72-w400-c-h300/PHOTO-2022-03-14-11-11-26.jpg
sibelšŸ‚ƶzbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2022/10/hesabi-verilemeyen-acilar-unutulur-mu.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2022/10/hesabi-verilemeyen-acilar-unutulur-mu.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gƶr BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĆ¼tĆ¼n Yayinlar Ä°steğiniz gƶnderi bulunamadı Ana Sayfaya Dƶn Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika ƶnce $$1$$ minutes ago 1 saat ƶnce $$1$$ hours ago dĆ¼n $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy