$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

“SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK...”[1]

“vurula kırıla Ƨocuklar itile kakıla Ƨocuklar ƶfke iƧinde hasret iƧinde sabır iƧinde ağrı iƧinde ağrı umut iƧinde ƶlĆ¼mlerin v...


“vurula kırıla Ƨocuklar
itile kakıla Ƨocuklar
ƶfke iƧinde hasret iƧinde
sabır iƧinde ağrı iƧinde
ağrı umut iƧinde
ƶlĆ¼mlerin ve hapishanelerin rağmına
ƧiƧek gibi
bĆ¼yĆ¼yor Ƨocuklar…
bizim Ƨocuklarımız.”[2]


Sƶzlerime izninizle bir anıyla başlamak istiyorum.
Temel (Demirer)’le bir iş iƧin Bilecik’e dĆ¼ÅŸmĆ¼ÅŸtĆ¼ yolumuz. Temel burada yıllar ƶnce yattığı Bilecik cezaevini gƶrmek istedi.
Kent, değişmiş. Araya sora cezaevinin yerini bulduk. Ama sadece yerini. Cezaevi uzun sĆ¼re ƶnce yıkılmış; yerine, geƧmiş zaman, anımsadığım kadarıyla otel yapılıyordu.
Yıkıntılar arasında dolaşmaya başladık: “Şurası benim yattığım koğuş, burası malta, şura nizamiye...”
Bir sĆ¼re sonra Temel’i dinleyemez oldum. Bir koku... Tanıdık bir koku... Evet, koğuş yıkıntısından yoğun, tanış bir koku yĆ¼kseliyor: Ä°nsan kokusu. Ä°ki-Ć¼Ć§ yıl ƶnce yıkılmış koğuşlar hĆ¢lĆ¢ buram buram insan kokuyor...
Yan yana, et ete olmak... Birbiriyle dertleşmek, birlikte tĆ¼rkĆ¼ sƶylemek, hastalanan koğuş arkadaşı iƧin birlikte dƶvmek kapıyı... Yemeği birlikte pişirip ortak karavanaya birlikte kaşık sallamak. Koğuşun Ƨay ustasının elinden demli Ƨayları yudumlarken Ć¼lke hĆ¢li konusunda sƶyleşmek... Birlikte insan kokmak...
2000 yılındaki, yeryĆ¼zĆ¼ndeki istihzaların en acısıyla “Hayata DƶnĆ¼ÅŸ” adıyla kayda geƧen operasyonla siyasĆ® tutsakların elinden alınan, tam da buydu... Onları ortak yaşamın insanı ayakta tutan desteğinden kopartarak yalnızlaştırmak, 7/24’lĆ¼k bir gƶzetim alrında olduklarını bir an iƧin akıllarından Ƨıkarmamalarını sağlamak, direnƧlerini kırarak ruhlarını, beyinlerini teslim almak... Foucault’nun deyimiyle “disipline etmek”... Ä°taati sağlamak.
“İƧerideki” dostlarımızın, yoldaşlarımızın F-tipleri tarafından teslim alınamadıklarını da biliyoruz. Onlar soğuk, gayrışahsĆ®, yalnızlaştırıcı, direnƧsizleştirici “disiplin”e teslim olmamayı başardılar... Kitap oluyor, resim oluyor, mektup oluyor, direniş oluyor, aƧlık grevi oluyor, akıyorlar dışarı. Yaşama tutunmakla kalmıyor, onu değiştirme, dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rme mĆ¼cadelesine de omuz veriyorlar, olanca gĆ¼Ć§leriyle.
Bu durumda iktidara, baskıyı arttırmak dĆ¼ÅŸĆ¼yor. Daha fazla, daha fazla arttırmak. F Tipi’nin soğuk tecridine, başka fiziksel ve psikolojik baskıları ekleyerek katmerlendirmek...
Sonda sƶylenmesi gerekeni başta sƶyleyerek başlayayım sƶze: Adı resmen konulmamış savaş koşulları Ć¼lke Ƨapında ağırlaştıkƧa, cezaevlerindeki durum, ƶzellikle siyasi tutsakların maruz kaldığı uygulamalar vahimleşiyor.
GƶzĆ¼nĆ¼ “en tepedeki”nin dudaklarının arasından dƶkĆ¼lecek sƶzlere, gƶzlerindeki manalara dikmiş kapıkulları, yukarıdan gelen “vurun, kırın, acımayın, arkanızdayız!” işmarlarını aldıkƧa zĆ¼ccaciyeci dĆ¼kkĆ¢nına girmiş filler gibi yakıyor, yıkıyor, eziyorlar.
Sokaklar, basın, sosyal medya, Ć¼niversiteler, hatta evlerimizin iƧi her biri “kĆ¼Ć§Ć¼k dağları ben yarattım” havasındaki “emir kulları”nın tasallutundan muaf değilse:
Sokaklara yansıyan en kĆ¼Ć§Ć¼k protesto, saƧlarından sĆ¼rĆ¼klene sĆ¼rĆ¼klene, karga tulumba “merkeze” Ƨekiliyorsa;
Haberciler yaptıkları haberden dolayı “PKK destekƧisi, paralelci, casus” yaygaralarıyla iƧeri atılıyorsa;
Sosyal medyada iktidara yƶnelik en kĆ¼Ć§Ć¼k eleştiri “sanal alem kontraları”nın kĆ¼fĆ¼r, hakaret ve tehditleriyle bastırılmaya Ƨalışılıyorsa;
HĆ¼kĆ¼metin KĆ¼rtlere karşı yĆ¼rĆ¼ttĆ¼ÄŸĆ¼ savaşı eleştiren Ć¶ÄŸretim elemanlarına “adınızı okulunuzdaki Ć¼lkĆ¼cĆ¼ Ć¶ÄŸrencilere bildirdik” sopası gƶsteriliyorsa;
KĆ¼rdistan’ın yasaklı sokaklarında “kim kurşunlanmadan, ƶldĆ¼rĆ¼lmeden karşıdaki arsaya kadar koşabilecek” en gƶzde Ƨocuk oyunu hĆ¢line gelmişse...[3]
Bu Ć¼lkede işlerin iyi gitmediğini, iktidarın yanlış yaptığını sƶyleyen her kadın ve erkek şu ya da bu biƧimde tehdit altında ise eğer...
Siz varın, devletin eline dĆ¼ÅŸmĆ¼ÅŸ bir “rehin” olarak gƶrĆ¼len siyasal tutsakların hĆ¢lini dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼n!
Ä°ktidarın ƶnĆ¼nde el bağlayıp hizaya dizilen “kĆ¼Ć§Ć¼k insanlar”ın, “vatan haini/bƶlĆ¼cĆ¼/ yıkıcı/terƶrist” olarak gƶrdĆ¼kleri, uhdelerindeki savunmasız insanlara karşı, Ć¼st katlardan gelen icazetle “yetki”lerinin sınırlarını nasıl zorladıklarını varın siz tahayyĆ¼l edin.
Nitekim, “iƧeriden” gelen haberler, başta sağlık olmak Ć¼zere, cezaevlerinin koşullarında genel bir bozulmaya, keyfĆ® uygulamalarda artışa işaret ediyor. Buyrun birkaƧ ƶrnek:
* TĆ¼rkiye’de hak ihlĆ¢llerinin yaşandığı cezaevlerinde ağır sağlık sorunları yaşayan hasta tutsaklardan biri de Mehmet Ɩztekin. Hepatit B hastası olmasına rağmen Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Ɩztekin, gĆ¼nden gĆ¼ne eriyor. Tedavisi iƧin başka bir cezaevine nakli istenen Ɩztekin’in, talebinin kabul edilmemesi hayati risk oluştururken, Ɩztekin son 2 ayda 30 kilo verdi. 85 kilodan 55 kiloya dĆ¼ÅŸen Ɩztekin, sĆ¼rekli kusma, vĆ¼cudunda morarma, şişme, gece uyuyamama, yemek yiyememe gibi sağlık sorunları yaşıyor.[4]
* Antalya DĆ¶ÅŸeme altı L Tipi Kapalı Cezaevinde 4 aydır tecrit altında tutulan GenƧ-Sen Ɯyesi HĆ¼seyin Yıldırım’da yĆ¼z felci başladığı bildirildi. Antalya Kƶrfez gazetesinde MĆ¼zeyyen YĆ¼ce’nin haberine gƶre, HĆ¼seyin Yıldırım’ın tedavisine idare tarafından izin verilmiyor. Hastanede kelepƧeli muayene edildikten sonra ilaƧlarının 5 gĆ¼n sonra temin edildiğini belirten Avukat Hakan Evcin, Yıldırım’ın yatarak muayene olması iƧin başvurdukları Adalet Bakanlığının, ‘Hayati tehlikesi olmadığını’ gerekƧe gƶstererek onay vermediğini sƶyledi.[5]
* Osmaniye T-2 Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve uzun sĆ¼redir psikolojik tedavi gƶren ƖzgĆ¼r Azad Ä°nce adlı PKK’li tutsak, kulak Ƨınlaması ve baş dƶnmesi nedeniyle sevk edildiği Maraş Devlet Hastanesi’nde kelepƧeli tedaviyi kabul etmediği iƧin tedavi edilmeden cezaevine geri gƶtĆ¼rĆ¼ldĆ¼.
Baba Cemil Ä°nce, yaptıkları telefon gƶrĆ¼ÅŸmesinde oğlunun yaşadıklarını kendisine anlattığını belirterek, “Oğlum, pazar gĆ¼nĆ¼ telefonla arayarak Maraş Devlet Hastanesi’ne gƶtĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ ve elleri kelepƧeli vaziyette tedavi edilmeye Ƨalışıldığını sƶyledi. Kendisine uygulanan bu zulmĆ¼ kabul etmediğini ve bu yĆ¼zden tedavi edilmeden tekrar cezaevine gƶtĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ anlattı.[6]
* Silivri 2 No’lu L Tipi Hapishanesi’nden milletvekili Veli Ağbaba’ya yazan Berk Ercan, mektubunda şu ifadelere yer veriyor: “12 EylĆ¼lcĆ¼lerin ‘Asmayıp da besleyecek miyiz’ fetvaları anlaşılan hĆ¢lĆ¢ birilerinin kulaklarında Ƨınlıyor... Ƈeşitli rahatsızlıklarımız Ć¼zerine revire Ƨıkmak iƧin defalarca dilekƧe verdik. Ama hiƧbirine karşılık alamadık. Ä°dare, doktor yĆ¼zĆ¼nĆ¼ gƶrebilmemiz iƧin ƶlmemizi bekliyor. Gardiyanlara neden revire Ƨıkarılmadığımızı sorduğumuzda ise ‘Burada bin beş yĆ¼z kişi kalıyor’ cevabını alıyoruz.” Yeterli sayıda personel ve doktor bulunmadığını belirten Ercan, “Zaten havalandırması olmayan hĆ¼crelerde kalıyoruz, Ć¼zerine bir de bƶylesi konularda sorun yaşarsak buradan tabutlarımız Ƨıkar” diyor.[7]
* PKK’li tutuklu Turgut Koyuncu’nun, Tutuklu Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TAYD-DER) Ä°zmir Şubesine yolladığı mektupta, şunlar aktarılıyor: “Yaklaşık bir buƧuk aydır hastaneye giden arkadaşlarımıza Ƨift kelepƧe uygulaması dayatılmaktadır. Daha ƶnceleri doktor muayenesine giderken tek kelepƧe takılıyordu. Ancak bƶlĆ¼k komutanının emriyle bir buƧuk aydır rencide edilecek şekilde Ƨift kelepƧe uygulaması dayatılıyor. Bu uygulamayı kabul etmediğimiz iƧin bize, ‘Ya Ƨift kelepƧe uygulamasını kabul eder tedavi olursunuz ya da hastalığınızın sonucuna katlanırsınız’ deniliyor. Ağır hasta arkadaşlarımızın birƧoğunun tedavisi bu şekilde bilinƧli olarak engelleniyor.”[8]
* TĆ¼rkiye’de devreye sokulan savaş politikalarıyla beraber hasta tutsaklar Ć¼zerindeki baskılar da arttı. BirƧoğu ƶlĆ¼m sınırında olan hasta tutsakların Ƨoğu tedavi adı altında ya daha kƶtĆ¼ hapishanelere sevk ediliyorlar ya da tedavileri erteleniyor. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve “YĆ¼zde 96 engelli” raporu bulunan hasta tutsak Celal Şeker’in (30) durumu gĆ¼nden gĆ¼ne kƶtĆ¼ye gidiyor. “ƖrgĆ¼t Ć¼yesi” olduğu iddiasıyla hakkında aƧılan dava sonucu tutuklanan ve “Tek başına yaşayamaz” raporuna rağmen cezaevinde tutulan ağır diyaliz hastası Şeker, kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, fıtık, yĆ¼ksek tansiyon ve akciğerinde kitle gibi birƧok hastalığın yanı sıra gƶrme sorunu yaşıyor. TĆ¼m bu raporlara rağmen Ä°stanbul Adli Tıp Kurumu ise skandal bir karara imza atarak Şeker iƧin “cezaevinde kalabilir” raporu verdi.[9]
* 13 Kasım’da haber takibi yaparken tutuklanarak Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan DÄ°HA Muhabiri Ä°dris Yılmaz’ın haberine gƶre, 1995 yılında tutuklanan Ahmet Doğan (49), cezaevi koşulları nedeniyle kalp hastalığı, yĆ¼ksek tansiyon, idrar yolları enfeksiyonu ve bel fıtığı hastalıkları gibi birƧok hastalığa yakalanmış. Yaşadıkları hastalıkların tedavisi iƧin Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekƧe yazan Doğan’ın başvurusu Ć¼zerine 10 tutsağın heyet raporu alnması iƧin Amed’e gƶnderilmesi kararlaştırıldı. Daha sonra Amed yerine Van’a “geƧici sevki” yapılan Doğan, bu karara karşı Ƨıktıklarını ifade etti.
Amed’e sevk edilmeleri yƶnĆ¼nde ısrar etmeleri Ć¼zerine cezaevi yƶnetiminin, “Van’a gitmek istemiyorsanız hasta olmadığınıza yƶnelik imza verin. Ä°mza vermeseniz de sizi zorla Van’a gƶndereceğiz” şeklinde tehditlere maruz kaldıklarını sƶyleyen Doğan, “Bizi Şırnak’a dƶnmemiz şartı ile Van’a gƶnderdiler. Burada hasta olduğumuz ve doktor gƶzetiminde tedavi olmamızı belgeleyen heyet raporumuzu aldık. Aradan 6 aylık bir sĆ¼re geƧti ancak hep oyalandık. Bu oyalamalar sırasında 7 arkadaşımız gizli bir şekilde sĆ¼rgĆ¼n edildi” dedi.
Cezaevinde bulunduğu 30 yıl boyunca ağırlaştırılmış cezaevi koşullarına maruz kalan ve bu uygulamalar sonucu kronik karaciğer, beyinde tĆ¼mƶr, mide Ć¼lseri ve nefes darlığı gibi hastalıkları olduğunu ifade eden Aydın ƇubukƧu’nun durumu da diğer hasta tutsakların durumundan farklı değil. ƇubukƧu, “Yaşadığım hastalıkların raporlaştırılmasına rağmen sĆ¼rekli sĆ¼rgĆ¼n ediliyorum. Tedavi edilmem gerekirken maruz kaldığım sĆ¼rgĆ¼nler hastalığımı derinleştiriyor,” dedi.[10]
* “Kırıkkale Cezaevinde kalan hasta tutsak Yılmaz Kahraman, beynindeki tĆ¼mƶr nedeniyle Kırıkkale Tıp FakĆ¼ltesi tarafından ‘acilen ameliyat edilmesi gerekiyor’ kararına rağmen 6 aydır ameliyat edilmiyor.”[11]
Evet, KaƧ/ak Saray’ın cezaevlerinde gƶrevli kapıkulları, hasta tutsakların tedavisini engelliyor, savsaklıyor, sĆ¼rgĆ¼n ediyor, keyfĆ® uygulamalar dayatıyor, ƶlĆ¼mcĆ¼l hasta olanların tahliyesini erteliyor... bƶylelikle de yasal olarak kaldırılan ƶlĆ¼m cezasını fiilen uyguluyorlar. Nitekim, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin hazırladığı “Cezaevi Raporu”, AKP iktidarında 3 bin 77 tutuklu ve hĆ¼kĆ¼mlĆ¼nĆ¼n hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, yani her 38 saatte bir mahkĆ»mun cezaevinde ƶldĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ ortaya koyuyor. Raporda, bu sĆ¼re iƧinde 2 bin 501 hasta mahkĆ»mun yaşamını yitirdiği, 511 mahkĆ»mun ise intihar ettiği bildirilirken, şu kayıt dĆ¼ÅŸĆ¼lmekte: “TĆ¼rkiye’de hapishaneler insanları yavaş yavaş ƶldĆ¼ren şartlarla donatılmış ve bu amaƧla inşa edilmiştir. AKP iktidarında toplam 3 bin 77 tutuklu ve hĆ¼kĆ¼mlĆ¼ hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. 1 Ocak 2009 ile 29 Haziran 2015 tarihleri arasında hayatını kaybedenlerden dokuzu 18 yaşından kĆ¼Ć§Ć¼k mahkĆ»mlardır.”[12]
Ama sorun hasta tutsaklardan ibaret değil. Tutsaklar, aynı ƶlĆ§Ć¼de keyfĆ® yasak ve kısıtlamalarla karşı karşıya. Alın, misal kitap-dergi yasakları: Amasya F Tipi’nde mahkĆ»mlara mizah dergisi Penguen verilmiyor. Neden mi? “O dergi devlet bĆ¼yĆ¼klerinin ağzını, burnunu yamulttuğu iƧin”![13] Yalnızca Penguen değil; Leman ve Uykusuz gibi mizah dergileri “sakıncalı” oldukları gerekƧesiyle Kandıra 1 no.lu F Tipi’ne, Kaos-GL “mĆ¼stehcen” olduğu,[14] YĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸ Dergisi “ƶrgĆ¼t propagandası yaptığı” ve “ƶrgĆ¼t Ć¼yelerini ƶvdĆ¼ÄŸĆ¼” gerekƧesiyle Bafra T Tipi’ne sokulmuyor. Maltepe 3 no.’lu L Tipi cezaevi ise, “demokratik dĆ¼zeni yıkmaya Ƨalışan bir gazete” olduğu gerekƧesiyle ƖzgĆ¼r Gndem’i kabul etmiyor.[15]
IV. Murat yasakları kitap-dergiyle sınırlı olsa, neyse ne; cezaevi yƶnetimlerinin ideolojik saplantıları kimsenin meƧhulĆ¼ değil. Ama ƶrneğin “kapşon yasağı”na ne buyrulur? Yanlış okumadınız: “Kapşon yasağı”! Bafra T Tipi’nden Veli Ağbaba’ya yazan Raşit Dƶrtyol, “Adımıza gelen, ailelerimizin gƶnderdiği kışlık montlar, ‘kapşonu var’ denilerek verilmiyor,” diyor. GerekƧe mi? ÅžĆ¶yle: “Eşya yƶnetmeliğinde mont var ama kapşonlu mont yer almıyor. Kapşonlu mont, hĆ¼kĆ¼mlĆ¼ ve tutukluların yĆ¼zĆ¼nĆ¼n tanınmasına engel olabileceği ve gĆ¼venlik aƧısından uygun değildir”!
Ve “beyaz kağıt” yasağı. Aynı mektuptan:
“Diğer bir keyfiyet ƶrneği de, beyaz ya da renkli kağıtlarda uygulanmaktadır. Dışarıdan posta ile gƶnderilen kĆ¢ÄŸÄ±tlar (kırtasiyeden alınmış ambalajındaki kağıtlar), ‘gƶrĆ¼nmez mĆ¼rekkeple yazı yazılmış olabilir’ denilip verilmiyor. Ä°dare beyaz ya da renkli kağıtlara el koyuyor. Cezaevi yƶnetimi bu kĆ¢ÄŸÄ±tları inceleyip vereceği hĆ¢lde keyfi davranıyor. DilekƧe, mektup yazıp, karikatĆ¼r Ƨizmemiz iƧin kağıt verilmemesi, ‘dĆ¼ÅŸĆ¼nmeyin, yazmayın’ demektir.”[16]
Bunlar, yasaklar. Bir de cezaevi yƶnetimlerinin tutsaklara dayattığı “zorunlu uygulamalar” var. Ɩrneğin, Kırıkkale F Tipi’nde TV’lerde IŞİD ve Hizbullah propagandası yapan kanalların sabitlenmesi... Kaloriferleri yakmamak... Sıcak su saatlerinin azaltılması...[17] Koğuşların kƶpek eşliğinde aranması... Cezaevi yƶnetimiyle gƶrĆ¼ÅŸme talebinin, “mahkĆ»mlar ancak askerĆ® nizamda dururlarsa gƶrĆ¼ÅŸĆ¼rĆ¼z” şartı koşulması...[18]
Yasak ve keyfĆ® uygulamalar, doğal olarak ziyaretƧilere de sirayet ettiriliyor. Tutuklu olan babasını ziyarete gittiği Eskişehir H Tipi’nde 7 Haziran’dan bu yana her seferinde “Ƨıplak arama”ya[19] maruz bırakıldığını bildiren Dilen Ä°vrendi, ekliyor: “Arama sırasında kapılar bilerek aƧılıyor. O anki durumumuzu askerler ve erkek ziyaretƧiler gƶrĆ¼yor. Gardiyanlar bunu kasten yapıyor ve askerlerin, erkek ziyaretƧilerinin ƶnĆ¼nde onurumuzu kırıyorlar. Bu şekilde bedenimizi teşhir ediyorlar (...) Ƈıplak arama nedeniyle birƧok kadın da benim gibi mağdur oldu. Bu nedenle psikolojim bozuldu. Her seferinde aynı uygulamayla karşılaşınca moralimiz bozuluyor. Bir an ƶnce bu keyfi uygulamanın son bulmasını ve onurlu bir insan gibi gƶrĆ¼ÅŸmelerimizi yapmak istiyoruz.”[20]
ZiyaretƧilere dek uzanan Marquis de Sade’a rahmet okutturacak uygulamalardan bebekler dahi kaƧınamıyor: Kocaeli1 No.’lu F Tipi’nde, annesinin ziyarete getirdiği 6 aylık bebeğin, -ƶyle anlaşılıyor ki sırf adı Mahir Berkin olduğu iƧin!- bezine kadar soyulup x-ray cihazından geƧirildiği haberi yer aldı basında![21]
Ve Ƨocuklar...
Adalet Bakanlığı aƧıklamasına gƶre şu anda (Kasım 2015 itibariyle) tutuklu ya da hĆ¼kĆ¼mlĆ¼ Ƨocuk sayısı 2157.[22] Cezaevinin en gĆ¼Ć§sĆ¼z, en savunmasız ve dolayısıyla da en “alttaki” tutsakları. Pozantı’da olup bitenlerden hiƧ sƶz aƧmayacağım; burada olan herkes olaylardan haberdar. Peki, Pozantı bitti mi? Tabii ki hayır: 2015’in Nisan ayında Aliağa Şakran Cezaevi’nde yaşları 18’in altında 3 Ƨocuğun hamile oldukları gerekƧesiyle tek kişilik hĆ¼crelerde tutulduğu ve gerekli sağlık yardımını alamadıkları ortaya Ƨıkmadı mı?[23] “Pozantı’dan sonra bile bir sĆ¼rĆ¼ cinsel istismar vakası oldu. Adana Ceyhan’da, Van’da, Muğla’da oldu,”[24] diyor, Ƈocuk Cezaevleri Kapatılsın Ä°nisiyatifinden avukat Hasan Erdoğan![25]
Yalnız cinsel saldırılar değil: 15 yaşındaki Onur Ɩnal, Maltepe Ƈocuk ve GenƧlik Kapalı Cezaevi’nde kafası duvarlara Ƨarpılarak beyin kanaması geƧirip yaşamını yitirmedi mi?[26]
Onur Ɩnal, ne yazık ki cezaevlerinde yaşamını yitiren tek Ƨocuk değil: Trabzon’da BahƧecik E Tipi Kapalı Ceza ve Ä°nfaz Kurumunda tutuklu olan 15 yaşındaki E.N’nin kendini koğuş kapısına asarak intihar etmesi ile birlikte, 2009-2015 arasında cezaevlerinde ƶlen Ƨocuk sayısı, 10’u buldu. Ä°ktidarın bu soruna karşı dĆ¼ÅŸĆ¼nebildiği tek ƶnlem ise, Ƨok bildik: Yeni Ƨocuk cezaevleri aƧmak...[27]
* * *
Bunlar yalnızca dƶrt duvar arasından dışarıya yansıyabilenler... Ve “iƧeride” yaşanıp da dışarının haberdar olmadıkları var... Avukatı olmayan, ziyaretƧisi kıt, yoksul adlĆ®lerin yaşadıkları...
Ne yazık ki insanın canını acıtan, ruhunu ezen bir Ƨok olay karşısında olduğu gibi, cezaevleri gerƧekliği karşısında da “yĆ¼reklerin kulakları sağır.” Bir avuƧ duyarlı insanın, tutsak yakınlarının ve insanlığını, vicdanını satılığa Ƨıkarmamış az sayıda avukatın dışında, TĆ¼rkiye toplumunun bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼, cezaevlerinde olan biten karşısında “gƶrmedim, duymadım, konuşmuyorum” tavrında.
Oysa cezaevleri hiƧbirimizin “uzağında” değil. TĆ¼rkiye Ä°statistik Kurumu’na gƶre 31 Aralık 2014 itibariyle cezaevi nĆ¼fusu 158 590’ı buldu. Bu sayı, 2013’Ć¼n aynı tarihine gƶre yĆ¼zde 10.1 artışa işaret etmekteydi. 31 Aralık itibarıyla TĆ¼rkiye’de 100 bin kişi başına dĆ¼ÅŸen ceza infaz kurumundaki kişi sayısı 2010’da 163 olurken, bu sayı yıllar itibarıyla sĆ¼rekli artarak 2014’te 204’e ulaştı.[28]
Yıl başına yĆ¼zde 10’luk bir artış... Birbiri ardına aƧılan yeni cezaevleri... AKP iktidarı otoritaryanizmden totalitaryanizme doğru yƶnelirken, artan koğuşturmalar, tutuklamalar, mahkĆ»miyetler... Yaygınlaşan, derinleşen yoksulluk...
Bir başka deyişle, bu Ć¼lkede hemen kimse “ben asla iƧeri dĆ¼ÅŸmem” deme lĆ¼ksĆ¼ne sahip değildir. Cezaevi bu Ć¼lkede yaşayan neredeyse herkese, ama tabii ƶncelikle yoksullara, KĆ¼rtlere, AlevĆ®lere, hakkını arayan emekƧilere, muhaliflere, sosyalistlere bir kaƧ adım mesafede... Kendileri ya da yakınları, sevdikleri, dostları, Ƨalışma arkadaşları iƧin...
Bu nedenle bu Ć¼lke insanlarının cezaevlerinin durumu konusunda başını kuma gƶmmesi, aslında kendi kuyusunu kazmak, sırası geldiğinde canı sıkılan infaz memuru ya da asker tarafından darp edilmeye, keyfĆ® baskılara, yasaklara, tecride, tacize, tecavĆ¼ze, ƶlĆ¼mcĆ¼l kertede sağlıksız koşullara maruz kalmaya razı olmak anlamına gelmektedir.
Cezaevleri konusunda toplumsal duyarlılık yaratma, kamuoyunun bu konuya eğilmesini sağlama Ƨabası, bu nedenledir ki, Ƨok ƶnemlidir. Cezaevleri sorununun yalnızca “gƶzĆ¼mĆ¼den ve gƶnlĆ¼mĆ¼zden ırak olan onlar”a yƶnelik bir “hamiyetperverlik”, ya da yalnızca ocağına ateş dĆ¼ÅŸmĆ¼ÅŸ olanları, tutsak ailelerini ve yakınlarını ilgilendiren bir uğraş, ya da yalnızca siyasi tutsaklarla ilgili bir konu değil, bu Ć¼lkenin ayrıcalığa sahip olmayan tĆ¼m yurttaşlarını ilgilendiren bir sorun olduğunun kamuoyuna anlatılması, cezaevlerinin kamuoyunun gĆ¼ndemine oturmasını sağlamak, cezaevlerinin bağımsız kuruluşların denetimine aƧılması konusunda uğraş vermek; bu bakımdan, toplumsal muhalefetin bĆ¼tĆ¼nĆ¼nĆ¼n gĆ¼ndeme alması gereken, gerƧekten Ƨok ƶnemli bir konu.
Ƈok ƶnemli, Ć§Ć¼nkĆ¼ “majestelerinin” keyfine bırakıldığında, iktidarın gĆ¼ndeminde bu hususta, yeni cezaevleri aƧmaktan, ya da cezaevlerine durmadan imam atamaktan başka herhangi bir dĆ¼zeltim niyeti olmadığı, Pozantı cezaevindeki tecavĆ¼z ve şiddet olaylarını haberleştiren gazeteci Zeynep Kuriş tutuklanıp cezaevine konulurken, cezaevi sorumluları hakkında hiƧbir cezaĆ® işlem uygulanmayışından bellidir.
Cezaevlerindeki hak gaspları, suistimaller, taciz ve tecavĆ¼zler ƶzenle ƶrtbas edilirken bunları dile getiren tutsakların Ƨeşitli cezalara Ƨarptırılmasından, haberleşmelerinin engellenmesinden bellidir.
Ve eğer kamuoyu mĆ¼dahil olmazsa işlerin hangi boyuta varabileceği, “sahipsiz” sayılan tutsakların cezaevlerinde ƶldĆ¼rĆ¼lĆ¼p iƧ organlarının Ƨalınarak pazarlanmaya başlanmasından bellidir![29]


17 Ocak 2016 19:49:24, Ankara.


N O T L A R
[1] Ƈağdaş HukukƧular Derneği’nin 23-24 Ocak 2016 tarihlerinde Ä°stanbul’da dĆ¼zenlediği Cezaevleri Sempozyumu’nun “Hapishane Direnişleri ve Toplumsal Muhalefet” başlıklı oturumuna sunulan tebliği… KaldıraƧ, No:175, Şubat 2016…
[2] Nevzat Ƈelik.
[3] Bkz: Işıl ƖzgentĆ¼rk, “Sƶz Soğumaya Devam Ediyor HĆ¢lĆ¢”, Cumhuriyet, 10 Ocak 2016, s.17.
[4] “Cezaevinde Ä°ki Ayda 30 Kilo Verdi”, GĆ¼ndem, 27 Mart 2015, s.5.
[5] “Cezaevinde YĆ¼z Felci GeƧirdi Tedavisine Ä°zin Verilmiyor”, Evrensel, 15 Aralık 2015, s.4.
[6] “ATK Tutsaklara DĆ¼ÅŸmanca Yaklaşıyor”, GĆ¼ndem, 29 Mayıs 2015, s.7.
[7] Ceren Ƈıplak, “Sen misin Gazeteye Cezaevi Yasağı Yazan”, Cumhuriyet, 2 Ağustos 2015, s.3.
[8] “Cezaevinde Ƈift KelepƧe Dayatması”, Evrensel, 15 EylĆ¼l 2015, s.3.
[9] “Diriye de Mezara da Hastaya da ZulĆ¼m”, GĆ¼ndem, 24 Ekim 2015, s.5.
[10] “Tedavi Kılıfıyla SĆ¼rgĆ¼n”, GĆ¼ndem, 4 Aralık 2015, s.5.
[11] “Hasta Tutsak 6 Aydır Ameliyat Edilmiyor”, GĆ¼ndem, 8 Ağustos 2015, s.5.
[12] MeriƧ Tafolar, “2015’te En Ƈok ƖlĆ¼m Sincan ve Samsun’da”, Milliyet, 25 Ağustos 2015, s.22.
[13] Ceren Ƈıplak, “Amasya’da P Tipi Yasak”, Cumhuriyet, 10 Kasım 2015, s.19.
[14] Damla Yur, “Kƶpek Gibi Yaşıyorum”, Cumhuriyet, 2 EylĆ¼l 2015, s.3.
[15] “Bir SansĆ¼r de Cezaevinden”, GĆ¼ndem, 8 Ağustos2015, s.5.
[16] MeriƧ Tafolar, “Cezaevinde Boş Kağıt ve ‘Kapşon’lu Mont Yasağı!”, Milliyet, 23 Kasım 2015, s.18.
[17] Kırıkkale Cezaevi’nde IŞİD Propagandası”, BirgĆ¼n, 9 Kasım 2015, s.6.
[18] Bu son iki ƶrnek, Niğde cezaevinden… Bkz: “Cezaevinde Darp ve SĆ¼rgĆ¼n”, GĆ¼ndem, 28 Kasım 2015, s.5.
[19] “Ƈıplak arama tutuklu ve hĆ¼kĆ¼mlĆ¼lere, ƶzellikle de kadın ve trans tutsaklara sıkƧa yapılan bir uygulama. 1.5 ay tutukluluğun ardından tahliye edilen JÄ°NHA muhabiri Vildan Atmaca, Ƨıplak aramaya karşı Ƨıkınca tacize uğradığını anlatıyor, ƶrneğin. (“Ƈıplak Şekilde Aranmak Ä°stendim”, Cumhuriyet, 3 Ocak 2016, s.12.) Ve trans tutsakların cezaevlerindeki durumunu anlatan ‘VoltaƧark’ başlıklı kitabın yazarı Amed’li LGBTÄ° aktivisti Rosida Koyuncu, anlatıyor: “Trans kadınlar tekli hĆ¼crede tutuluyor, erkek cezaevlerine gƶnderiliyor, saƧları zorla kestiriliyor. Ƈıplak arama adı altında bedenleriyle dalga geƧiliyor, aşağılanıyorlar, gardiyanlar ve mahkĆ»mların tacizine, tecavĆ¼zĆ¼ne uğruyorlar. Ayrıca eşcinsel erkekler zorla psikiyatriye gƶtĆ¼rĆ¼lĆ¼yor veya anal ilişki yaşayıp yaşamadıklarının kontrolĆ¼ iƧin makatları parmaklanıyor.” (Zeynep Kuray, “Cezaevinde ‘Katmerli Ayrımcılık’…”, BirgĆ¼n, 26 Haziran 2015, s.2.)
[20] “Onurumuzu Kırmak Ä°stiyorlar”, GĆ¼ndem, 8 Ekim 2015, s.5.
[21] MeriƧ Tafolar, “6 Aylık Ƈocuğu X-Rayden GeƧirip Ƈıplak Aradılar”, Milliyet, 28 Aralık 2015, s.20.
[22] Alican Uludağ, “510 Ƈocuk Annesiyle Zorunlu Hapiste”, Cumhuriyet, 23 Mayıs 2015, s.14.
[23] “Şakran’da Yine İşkence Ä°ddiası”, Cumhuriyet, 28 Nisan 2015, s.10.
[24] “Başbakanlık Ä°nsan Hakları Kurumu (Ä°HAK), Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu dƶrt Ƨocuğa tecavĆ¼z edildiğini ve işkence yapıldığını aƧıkladı. Ä°HAK, cezaevinde yaptığı araştırma ve incelemesini raporlaştırdı. Raporda, cezaevinde Ƨocuk tutuklulara insanlık dışı uygulamalar yapıldığı belirtilirken, yaÅŸĆ§a bĆ¼yĆ¼k olan bir Ƨocuğa ise “cinsel saldırı” suƧundan beş gĆ¼nlĆ¼k disiplin cezası verildiği ifade edildi.” (“Muğla Cezaevi’nde Pozantı Manzaraları”, GĆ¼ndem, 16 Aralık 2015, s.10.)
[25] ZĆ¼leyha Karaer, “Ƈocuklar Ɯzerinden Korku Yayıyorlar”, Evrensel, 8 Haziran 2015, s.3.
[26] Hilal Kƶse, “Onur’u ƖlĆ¼rken Tahliye Etmişler”, Cumhuriyet, 18 Mayıs 2015, s.12.
[27] “Adalet Bakanlığı 5 yeni Ƨocuk cezaevi aƧacak. 2016 yılında Diyarbakır, Hatay ve Tarsus’ta, 2018’de de Kayseri ve Tekirdağ’ın Ƈorlu ilƧesinde toplam 1440 kapasiteli yeni Ƨocuk cezaevi aƧılması planı, insan hakları ve Ƨocuk hakları savunuculuğu yapan hak ƶrgĆ¼tleri tarafından ‘endişe verici’ bulunuyor.” (Sevda Karaca, “Ƈocukları Cezaevine MahkĆ»m Etmek SuƧtur!”, Evrensel, 19 Kasım 2015, s.2.)
[28] “Cezaevleri Doluluk Oranı YĆ¼zde 10 Arttı”, Milliyet, 8 Aralık 2015, s.16.
[29] “Adana’da 2015 yılı eylĆ¼l ayında tutuklanan XĆŖr ŞĆŖx Musa bir ay cezaevinde kaldıktan sonra Ä°zmir’e sĆ¼rgĆ¼n edildi. Ailesi, tutuklanan oğullarına ulaşmak Ä°zmir’e kadar gitti, ancak cezaevi yetkilileri ailenin Ƨocukları ile gƶrĆ¼ÅŸmesine izin vermedi. 4 Ocak 2016’da ise cezaevi yetkilileri aileye Ƨocuklarının cezaevinde ƶldĆ¼ÄŸĆ¼ haberini verdi. Mihemed’in cenazesi DirbĆŖsiyĆŖ sınır kapısından geƧirilerek Rojava’ya getirildi ve ailesine teslim edildi.
Mihemed’in ailesi Ƨocuklarının bedenine ait birƧok iƧ organının Ƨıkarılmış olduğunu fark ettiklerini, vĆ¼cudunda karnın altından boğazına kadar dikiş yerleri olduğunu gƶrdĆ¼klerini sƶyledi. Mihemed XĆŖr MĆ»sa’nın babası, “Oğlumun cenazesini aldıktan sonra kontrol ettik. TĆ¼rk devletinin Ƨocuğumuzun iƧ organlarını Ƨaldığını gƶrdĆ¼k. Bu organların ne zaman alınıp kimlere satıldığını, Mihemed’i ne zaman ve neden katlettiklerini de bilmiyoruz” dedi. Baba MĆ»sa, uluslararası kuruluşlara, ƶrgĆ¼tlere Ƨağrıda bulunarak TĆ¼rkiye’de tutuklu olanların durumuna ve cezaevlerindeki hak ihlĆ¢llerine ilişkin gƶzlemlerde bulunmalarını istedi. Baba MĆ»sa, ‘Cezaevlerinde akıbetleri oğlum Mihemed gibi olacak birƧok genƧ ve gƶƧmen var,’ dedi.” (“T.C Hırsızlıkta Ć‡Ä±ÄŸÄ±r AƧtı: Tutsağın İƧ Organlarını Ƈaldı!”, 7 Ocak 2016… http://direnisteyiz2.org/t-c-hirsizlikta-cigir-acti-tutsagin-ic-organlarini-caldi/)

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRƜDEN EŞİTLİĞE: TƜRKLERLE ERMENÄ°LER ARASINDAKÄ° GƜƇ Ä°LİŞKÄ°LERÄ°NÄ° BÄ°R SÄ°VÄ°L HAKLAR MODELÄ° ARACILIĞIYLA DEĞİŞTÄ°RMEK,1,“KOBANƊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHÄ°RLÄ° KAN” ƜZERÄ°NE,1,1 MAYIS 2015’DE Ä°STÄ°KAMET(Ä°MÄ°Z) -2014’TE OLDUĞU GÄ°BÄ°!- TAKSÄ°M,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)Ä°,1,1 MAYIS’A GÄ°DERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKÄ°M DEVRÄ°MÄ°’NÄ°N ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENÄ° GERƇEĞİNÄ°N TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLƜL 2010 SONRASI,1,12 EYLƜL KÄ°ME KARŞIYDI?,1,12 EYLƜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLƜL’Ɯ YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’Ä°N 50. YILINDA SARI YELEKLÄ°LER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ƜN 1 MAYIS DERSLERÄ°,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YÄ°NE YENÄ°DEN ISRARLA TAKSÄ°M,1,2016,1,2018,1,2019: YERKƜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NÄ°SAN BÄ°TTÄ° ‘KUTLU DOĞUM’ VERELÄ°M,1,24 HAZÄ°RAN SEƇİM(LER)Ä° VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZÄ°RAN 2015 SEƇİMLERÄ°’NE DAÄ°R -GEREKƇELÄ°- TAVRIMIZ,1,7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BÄ°R YOLCULUK,1,ABD EMPERYALÄ°ZMÄ° VE VENEZƜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLƜ OLMAK Ä°YÄ°DÄ°R (7 HAZÄ°RAN SONRASINA DAÄ°R DEĞERLENDÄ°RME),1,ADALET: ANTROPOLOJÄ°K BÄ°R BAKIŞ,1,afis,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE’N)Ä°N ƖTESÄ°DÄ°R,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE),1,AKADEMÄ°NÄ°N ƖZGƜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMÄ°SYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SÄ°ZLERÄ°,1,akp,36,AKP Ä°KTÄ°DARI VE GƜNDELÄ°K HAYATIN Ä°SLƂMÄ°LEŞTÄ°RÄ°LMESÄ°,1,AKP Ä°SLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NÄ°N ‘KƜLTƜR POLÄ°TÄ°KALARI’?,1,AKP’NÄ°N “DERÄ°N DEVLET”Ä°,1,AKP’NÄ°N “KINDER KUCHE KIRCHE”SÄ°,1,AKP’NÄ°N “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NÄ°N “ORGANÄ°K AYDINLARI” VE HAZÄ°RAN KALKIŞMASI,1,AKP’NÄ°N BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ° MÄ° DEDÄ°NÄ°Z,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°: MÄ°LLÄ°YETƇİ MANEVÄ°YATƇI VE PÄ°YASACI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°MTÄ°HANI,1,AKP’NÄ°N KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GÄ°BÄ° ƖLMEK,1,AKP’NÄ°N MUHAFAZAKƂRLIĞI Ä°SLƂMCILIĞI NEOLÄ°BERALÄ°ZMÄ° VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĆ¼el,2,ALEVƎLÄ°K VE SINIF MƜCADELESÄ°: KƜLTƜR VE EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°K,1,aleviler,1,amerika,2,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJÄ°: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKÄ°” ƜZERÄ°NE,1,ATAERKÄ°L PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BÄ°RLİĞİ: ƇOKKƜLTƜRCƜLƜĞƜN “KRÄ°ZÄ°”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MÄ°ZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZÄ°MAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERÄ°,1,BEKLE BÄ°ZÄ° -YENÄ°DEN- TAKSÄ°M,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BÄ°R “ELEŞTÄ°RÄ°”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BÄ°R “Ä°MKƂNSIZ AŞK” HÄ°KƂYESÄ°: “AKADEMÄ° VE ƖZGƜRLƜK,1,BÄ°R “PRAKSÄ°S ANTROPOLOJÄ°SÄ°” İƇİN,1,BÄ°R AYDIN(LIK) HƂLÄ° FÄ°KRET BAŞKAYA,1,BÄ°R DAHA ASLA DÄ°YEBÄ°LMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR (YENÄ°DEN-)ƜRETME ARACI OLARAK MOBBÄ°NG[*],1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR ARACI OLARAK KORKU,1,BÄ°R KEZ DAHA “TERƖR” MƜ,1,BÄ°R KÄ°MLÄ°K SÄ°YASETÄ° OLARAK MÄ°LLÄ°YETƇİLÄ°K VE IRKƇILIK,1,BÄ°R MÄ°LAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BÄ°YOLOJÄ° KADER MÄ°? ya da “FITRAT”A DAÄ°R,1,BÄ°ZÄ°M DELÄ°LERÄ°MÄ°Z,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLƜL REJÄ°MÄ°… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANÄ°” KÄ°M),1,BUGƜN ADNAN YƜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTƜKLERÄ° KAN,1,cevre,14,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VÄ°LLERÄ° VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SÄ°STEMÄ° VEYA BU KADAR YETKÄ°YÄ° BABANIZA VERÄ°R MÄ°YDÄ°NÄ°Z,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESÄ°N DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETÄ°YLE BESLENEN ƜLKE,1,ƇƖZƜMƜN SOSYO-EKONOMÄ°K YANI,1,DAĞLAR ERÄ°RSE – ZEVEBƂN,1,DAÄ°MA YAŞAYACAKTIR Ä°SMÄ°YLE MƜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GÄ°RİŞİMÄ° VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELÄ° DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ɯ ya da YOLSUZLUK RANTIN Ä°KÄ°Z KARDEŞİDÄ°R,1,DEMÄ°RÄ°N TUNCUNA Ä°NSANIN...,1,demokrasi,2,DEMOKRATÄ°KLEŞ-ME PAKETÄ°,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETÄ°N ERKEKLERÄ° YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETÄ°N KƜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,9,DİĞERLERÄ° VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DÄ°NLER Ä°SLƂM VE KADIN BEDENÄ°,1,dinleti,1,DÄ°RENEN DAMAR[*] ƇƜRƜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dĆ¼nya,56,dĆ¼sĆ¼nce ƶzgĆ¼rlĆ¼gĆ¼,2,EGEMENLERÄ°N “PYRRHUS ZAFERÄ°”: F-TÄ°PÄ°,1,egitim,12,EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° SOSYALÄ°ZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTÄ°RÄ° HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSÄ°ZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,8,EMPERYALÄ°ZM- T. “C” VE AFRÄ°N,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALÄ°ZM ƜZERÄ°NE NOTLAR,1,ERCAN BÄ°NAY’DAN (BAFRA T TÄ°PÄ°) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGƜRLƜK,1,ermeniler,4,ESKÄ°(MEYEN)/ YENÄ° TƜRKÄ°YE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FÄ°DEL İƇİN SANCAĞI YARIYA Ä°NDÄ°RMEYÄ°N DAHA DA YƜKSELTÄ°N,1,FRIEDRICH ENGELS VE AÄ°LENÄ°N,1,genclik,2,GERƇEKTEN DE NEDÄ°R TERƖR,1,GƖBEKLÄ°TEPE BÄ°ZE NEYÄ° ANLATIYOR,1,gĆ¼ncel,4,gĆ¼ndem,11,GƜNDEM’E DƜNE VE BUGƜNE DAÄ°R,1,HAFIZASINI YÄ°TÄ°RMEYEN “DERSÄ°M’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ƜLKEYÄ° KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GÄ°DİŞ(Ä°MÄ°Z),1,HANGÄ°MÄ°Z ƖZGƜRƜZ KÄ°,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTÄ°R YANÄ° HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GƜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BÄ°R “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTÄ°RÄ°LME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLÄ°LER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,33,IŞILTILI VE “TEHLÄ°KELÄ°” BÄ°R KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE Ä°SLƂMCI “FEMÄ°NÄ°STLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,Ä°FADE ƖZGƜR(LƜĞƜ) MƜ,1,Ä°FADE ƖZGƜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELÄ°KLÄ° DEĞERDÄ°R,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,Ä°SLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZÄ°HÄ°N HARÄ°TASINDA BÄ°R GEZÄ°NTÄ°: “NASIL BÄ°R KADIN(LIK),1,Ä°STANBUL SEƇİMÄ° - BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLÄ°AMIN 40. YILINDA TAKSÄ°M,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,Ä°TÄ°RAZ VE ELEŞTÄ°RÄ° “HAZIROL”DA DURMAZ,1,Ä°YÄ° KÄ° YAŞADILAR Ä°YÄ° KÄ° YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRÄ°M(LER),1,KADINLAR KAPÄ°TALÄ°ZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ƜSTƜ” MƜ,1,KADINLAR İƇİN OLABÄ°LECEK EN KƖTƜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAÄ°R,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSÄ°ZM’SÄ°Z OLUR MU,1,kadin,57,kadinlar,11,KALBÄ°M(Ä°Z) CÄ°ZRE’DEDÄ°R,1,kapitalizm,22,KAPÄ°TALÄ°ZM KƜLTƜR DÄ°RENİŞ,1,KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N KENDÄ°NÄ° Ä°MHASI: NEOLÄ°BERALÄ°ZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HƜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTÄ° (YOKSULLARINDAN) TEMÄ°ZLEMEK,1,KEŞFEDÄ°LMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESÄ° İƇİNDÄ° SAMÄ°R AMÄ°N,1,kitap,35,KOBANƊ BÄ°ZÄ°MDÄ°R BÄ°Z KOBANƊ’YÄ°Z,1,KOLEKTÄ°F BÄ°R DEVLET CÄ°NAYETÄ°: HRANT DÄ°NK,1,komĆ¼nizm,5,kriz,53,KRÄ°Z SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ƜZERÄ°NE GƖRĆœÅžLER,1,KRÄ°ZDEN Ä°NSAN MANZARALARI[*],1,KƜLTƜR “YERLÄ° VE MÄ°LLÄ°” MÄ°DÄ°R?YA DA NEDÄ°R,1,kĆ¼ltĆ¼r sanat,29,KƜRESEL KƜLTƜR” MƜ,1,kĆ¼rt sorunu,1,laiklik,1,LAÄ°KLÄ°K MÄ° HANGÄ°SÄ°,1,latin amerika,11,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZÄ°LYA ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNÄ°K DARBE,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DA BARIŞ SƜREƇLERÄ°,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DAN “BARIŞ SƜREƇLERÄ°”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,3,LƜZUM” ƜZERE: BÄ°R KEZ DAHA Ä°STANBUL SEƇİMÄ°,1,MAĞLUP MU DENÄ°R ŞİMDÄ° ONLARA?,1,MARKSÄ°ST-LENÄ°NÄ°ST ROMAN YAZARI : VEDAT TƜRKALÄ°,1,marksizm,5,MARKSÄ°ZM + V. Ä°. LENÄ°N = EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° (NOTLARI),1,MARKSÄ°ZM AÄ°LE AŞK CÄ°NSELLÄ°K ƜZERÄ°NE SƖYLEŞİ,1,MARKSÄ°ZM VE KADIN ƜZERÄ°NE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSÄ°ZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DƜNYASINA BÄ°R SEYAHAT: ETNOLOJÄ° DEFTERLERÄ°,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BÄ°R ƇUKUROVALI: OKTAY ETÄ°MAN,1,MASKELÄ° FAŞİZM: “POPƜLÄ°ST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI Ä°YÄ° BÄ°LMEZDÄ°K,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHÄ°NÄ°LER VE DƜNYAYI DEĞİŞTÄ°REBÄ°LMEK,1,mĆ¼cadele,13,MƜCADELE BOYU BÄ°R YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MƜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “Ä°MTÄ°YAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KÄ°TLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMÄ°NÄ°ST” MÄ°,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKƜNLEŞME DÄ°YALEKTİĞİ,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’NÄ°N “EN ALTTAKÄ°LER”Ä°: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KƜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NÄ°CE ONYILLARA ‘YENÄ°KAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GƜN BU ƜLKEDE. O GƜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLƜMSƜZDƜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(Ä°MÄ°Z,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BÄ°Z YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BÄ°R KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “Ä°HYA” ETMEK: AKP’NÄ°N TƖRENLERÄ°,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTƜ YƜREĞİMÄ°ZE…,1,ƖFKELENÄ°NCE ƇOK GƜZEL OLUYORSUN TƜRKÄ°YE,1,ƖFORÄ°NÄ°N ORTASINDA,1,ƖĞRETTÄ°KLERÄ° HATIRLATTIKLARIYLA GREÄ°F DÄ°RENİŞİ,1,ƖLƜMSƜZ ABÄ°(MÄ°Z) OKTAY ETÄ°MAN,1,ƖRGƜTLƜ MƜCADELE ETİĞİ VE SOSYALÄ°ST DEMOKRAS,1,ƶteki,26,ƖZEL MƜLKÄ°YETÄ°N DEVLETÄ°N KƖKENÄ° ƜZERÄ°NE,1,ƖZERKLÄ°KƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLÄ°VYA DERSLERÄ°,1,ƖZGECAN’IN KATLÄ°NÄ°N AKP’YLE NE Ä°LGÄ°SÄ° VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgĆ¼rlĆ¼k,3,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANÄ°NÄ°N (“YENÄ°”) REJÄ°MÄ°,1,PARÄ°S KATLÄ°AMI “BARIŞ SƜRECÄ°” VE HESAPLAŞMA,1,politika,12,POPƜLER KƜLTƜRE ELEŞTÄ°REL BAKIŞLAR - KISA BÄ°R TARÄ°HƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’Ä°N TƜRKƜ(/ŞİİR)LERÄ°,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKÄ°’NÄ°N KANAYAN KARANFÄ°LÄ°,1,rƶportaj,12,SAHÄ° “VESAYET (REJÄ°MÄ°)” KALKTI MI,1,SAHÄ°CÄ° OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ƜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERÄ°N SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRƜMENÄ°N RESMÄ°NÄ° ƇİZEBÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N ABÄ°DÄ°N?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTÄ°M MANZARALARI,1,SEN MÄ°SÄ°N “BARIŞ” DÄ°YEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,10,SÄ°VAS KATLÄ°AMI O GƜN ORADA BÄ°TMEDÄ°,1,siyonizm,4,SÄ°YONÄ°ZM ANTÄ°-SEMÄ°TÄ°ZM VE BÄ°R “MUGALATA” ƜZERÄ°NE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BÄ°LÄ°MLER: BÄ°R ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,12,SOYKIRIM ƜZERÄ°NE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ƜZERÄ°NE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELÄ° DUMRULLARI: ƖZELLEŞTÄ°RMELER,1,SƜREKLÄ°LEŞTÄ°RÄ°LEN OHAL VE,1,ŞİDDET MÄ° MEŞRUÄ°YET YÄ°TÄ°MÄ° MÄ°,1,ŞİDDET NEDEN KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,12,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,15,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercĆ¼me,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KÄ°TAPLI Ä°NSANDAN KORKARIM,1,TOTALÄ°TARYANÄ°ZMÄ° SOKAKTA ALT EDEBÄ°LMEK,1,TOTALÄ°TERLEŞMEYE Ä°HVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET Ä°KTÄ°DAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĆ¼ketim,1,TĆ¼rk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TƜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TƜRK(Ä°YE) Ä°SLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,tĆ¼rkiye,79,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHÄ°T OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,Ć¼niversite,6,ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° ƖLDƜRMENÄ°N SEKÄ°Z YOLU (YA DA ƜNÄ°VERSÄ°TE PÄ°YASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETÄ°N ALTERNATÄ°FÄ° VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZƜELLA VE EMPERYALÄ°ZM KONUSU,1,VESAYET REJÄ°MÄ°” ƖLDƜ YAŞASIN “Ä°LERÄ° DEMOKRASÄ°,1,video,24,VURUN “ƖTEKÄ°”NE,1,YA SEV YA TERKET: BÄ°R BÄ°AT ARACI OLARAK MOBBÄ°NG,1,YA SOSYALÄ°ZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDÄ°NÄ°Z,1,yasam,18,YENÄ° TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENÄ°”,1,yeni yil,2,YENÄ° YƖK YASA TASLAĞI ƜZERÄ°NE: PÄ°YASA ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° YUTARKEN,1,YENÄ°DEN HAYKIRABÄ°LMEK: “YERÄ°MÄ°Z MUTFAK DEĞİL DƜNYA,1,YERELÄ° BÄ°RLÄ°KTE YƖNETMEK - NASIL BÄ°R DƜNYA Ä°STÄ°YORSAK ƖYLE BÄ°R YEREL YƖNETÄ°M,1,YILDIZLARIN GƜNCESÄ°NÄ° TUTAN ADAM: CENGÄ°Z GƜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YƜREĞİMÄ°ZDE,1,ZAPATÄ°STALARIN 33. YILI: BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,ZEYTÄ°NLİĞİ ZÄ°NDAN YAPAN SÄ°STEMATÄ°K ZULME DÄ°RENENLER,1,ZÄ°NDAN(LAR)IN TƜRKƇESÄ°,1,ZORUNLU BÄ°R AƇIKLAMA (II)… VE BÄ°R EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚ƶzbudun: “SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK...”[1]
“SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK...”[1]
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfl1/v/t1.0-9/12705616_1029672553722451_1968852588321912256_n.jpg?oh=09653bac908ef785f1b125a1d7954c1e&oe=57239AE0&__gda__=1466885029_4820bcad837aec8d3479eb369218b6a2
sibelšŸ‚ƶzbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/02/susma-sustukca-sira-sana-gelecek1.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/02/susma-sustukca-sira-sana-gelecek1.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gƶr BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĆ¼tĆ¼n Yayinlar Ä°steğiniz gƶnderi bulunamadı Ana Sayfaya Dƶn Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika ƶnce $$1$$ minutes ago 1 saat ƶnce $$1$$ hours ago dĆ¼n $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy