$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

“SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK...”[1]

“vurula kırıla Ƨocuklar itile kakıla Ƨocuklar ƶfke iƧinde hasret iƧinde sabır iƧinde ağrı iƧinde ağrı umut iƧinde ƶlümlerin v...


“vurula kırıla Ƨocuklar
itile kakıla Ƨocuklar
ƶfke iƧinde hasret iƧinde
sabır içinde ağrı içinde
ağrı umut içinde
ölümlerin ve hapishanelerin rağmına
ƧiƧek gibi
büyüyor Ƨocuklar…
bizim Ƨocuklarımız.”[2]


Sözlerime izninizle bir anıyla başlamak istiyorum.
Temel (Demirer)’le bir iş iƧin Bilecik’e düşmüştü yolumuz. Temel burada yıllar ƶnce yattığı Bilecik cezaevini gƶrmek istedi.
Kent, değişmiş. Araya sora cezaevinin yerini bulduk. Ama sadece yerini. Cezaevi uzun süre önce yıkılmış; yerine, geçmiş zaman, anımsadığım kadarıyla otel yapılıyordu.
Yıkıntılar arasında dolaşmaya başladık: “Şurası benim yattığım koğuş, burası malta, şura nizamiye...”
Bir süre sonra Temel’i dinleyemez oldum. Bir koku... Tanıdık bir koku... Evet, koğuş yıkıntısından yoğun, tanış bir koku yükseliyor: İnsan kokusu. İki-üç yıl ƶnce yıkılmış koğuşlar hĆ¢lĆ¢ buram buram insan kokuyor...
Yan yana, et ete olmak... Birbiriyle dertleşmek, birlikte türkü söylemek, hastalanan koğuş arkadaşı için birlikte dövmek kapıyı... Yemeği birlikte pişirip ortak karavanaya birlikte kaşık sallamak. Koğuşun çay ustasının elinden demli çayları yudumlarken ülke hâli konusunda söyleşmek... Birlikte insan kokmak...
2000 yılındaki, yeryüzündeki istihzaların en acısıyla “Hayata Dƶnüş” adıyla kayda geƧen operasyonla siyasĆ® tutsakların elinden alınan, tam da buydu... Onları ortak yaşamın insanı ayakta tutan desteğinden kopartarak yalnızlaştırmak, 7/24’lük bir gƶzetim alrında olduklarını bir an iƧin akıllarından Ƨıkarmamalarını sağlamak, direnƧlerini kırarak ruhlarını, beyinlerini teslim almak... Foucault’nun deyimiyle “disipline etmek”... İtaati sağlamak.
“İƧerideki” dostlarımızın, yoldaşlarımızın F-tipleri tarafından teslim alınamadıklarını da biliyoruz. Onlar soğuk, gayrışahsĆ®, yalnızlaştırıcı, direnƧsizleştirici “disiplin”e teslim olmamayı başardılar... Kitap oluyor, resim oluyor, mektup oluyor, direniş oluyor, aƧlık grevi oluyor, akıyorlar dışarı. Yaşama tutunmakla kalmıyor, onu değiştirme, dƶnüştürme mücadelesine de omuz veriyorlar, olanca güçleriyle.
Bu durumda iktidara, baskıyı arttırmak düşüyor. Daha fazla, daha fazla arttırmak. F Tipi’nin soğuk tecridine, başka fiziksel ve psikolojik baskıları ekleyerek katmerlendirmek...
Sonda söylenmesi gerekeni başta söyleyerek başlayayım söze: Adı resmen konulmamış savaş koşulları ülke çapında ağırlaştıkça, cezaevlerindeki durum, özellikle siyasi tutsakların maruz kaldığı uygulamalar vahimleşiyor.
Gƶzünü “en tepedeki”nin dudaklarının arasından dƶkülecek sƶzlere, gƶzlerindeki manalara dikmiş kapıkulları, yukarıdan gelen “vurun, kırın, acımayın, arkanızdayız!” işmarlarını aldıkƧa züccaciyeci dükkĆ¢nına girmiş filler gibi yakıyor, yıkıyor, eziyorlar.
Sokaklar, basın, sosyal medya, üniversiteler, hatta evlerimizin iƧi her biri “küçük dağları ben yarattım” havasındaki “emir kulları”nın tasallutundan muaf değilse:
Sokaklara yansıyan en küçük protesto, saƧlarından sürüklene sürüklene, karga tulumba “merkeze” Ƨekiliyorsa;
Haberciler yaptıkları haberden dolayı “PKK destekƧisi, paralelci, casus” yaygaralarıyla iƧeri atılıyorsa;
Sosyal medyada iktidara yƶnelik en küçük eleştiri “sanal alem kontraları”nın küfür, hakaret ve tehditleriyle bastırılmaya Ƨalışılıyorsa;
Hükümetin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşı eleştiren öğretim elemanlarına “adınızı okulunuzdaki ülkücü öğrencilere bildirdik” sopası gƶsteriliyorsa;
Kürdistan’ın yasaklı sokaklarında “kim kurşunlanmadan, ƶldürülmeden karşıdaki arsaya kadar koşabilecek” en gƶzde Ƨocuk oyunu hĆ¢line gelmişse...[3]
Bu ülkede işlerin iyi gitmediğini, iktidarın yanlış yaptığını söyleyen her kadın ve erkek şu ya da bu biçimde tehdit altında ise eğer...
Siz varın, devletin eline düşmüş bir “rehin” olarak gƶrülen siyasal tutsakların hĆ¢lini düşünün!
İktidarın ƶnünde el bağlayıp hizaya dizilen “küçük insanlar”ın, “vatan haini/bƶlücü/ yıkıcı/terƶrist” olarak gƶrdükleri, uhdelerindeki savunmasız insanlara karşı, üst katlardan gelen icazetle “yetki”lerinin sınırlarını nasıl zorladıklarını varın siz tahayyül edin.
Nitekim, “iƧeriden” gelen haberler, başta sağlık olmak üzere, cezaevlerinin koşullarında genel bir bozulmaya, keyfĆ® uygulamalarda artışa işaret ediyor. Buyrun birkaƧ ƶrnek:
* Türkiye’de hak ihlĆ¢llerinin yaşandığı cezaevlerinde ağır sağlık sorunları yaşayan hasta tutsaklardan biri de Mehmet Ɩztekin. Hepatit B hastası olmasına rağmen Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Ɩztekin, günden güne eriyor. Tedavisi iƧin başka bir cezaevine nakli istenen Ɩztekin’in, talebinin kabul edilmemesi hayati risk oluştururken, Ɩztekin son 2 ayda 30 kilo verdi. 85 kilodan 55 kiloya düşen Ɩztekin, sürekli kusma, vücudunda morarma, şişme, gece uyuyamama, yemek yiyememe gibi sağlık sorunları yaşıyor.[4]
* Antalya Döşeme altı L Tipi Kapalı Cezaevinde 4 aydır tecrit altında tutulan GenƧ-Sen Üyesi Hüseyin Yıldırım’da yüz felci başladığı bildirildi. Antalya Kƶrfez gazetesinde Müzeyyen Yüce’nin haberine gƶre, Hüseyin Yıldırım’ın tedavisine idare tarafından izin verilmiyor. Hastanede kelepƧeli muayene edildikten sonra ilaƧlarının 5 gün sonra temin edildiğini belirten Avukat Hakan Evcin, Yıldırım’ın yatarak muayene olması iƧin başvurdukları Adalet Bakanlığının, ‘Hayati tehlikesi olmadığını’ gerekƧe gƶstererek onay vermediğini sƶyledi.[5]
* Osmaniye T-2 Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve uzun süredir psikolojik tedavi gƶren Ɩzgür Azad İnce adlı PKK’li tutsak, kulak Ƨınlaması ve baş dƶnmesi nedeniyle sevk edildiği Maraş Devlet Hastanesi’nde kelepƧeli tedaviyi kabul etmediği iƧin tedavi edilmeden cezaevine geri gƶtürüldü.
Baba Cemil İnce, yaptıkları telefon gƶrüşmesinde oğlunun yaşadıklarını kendisine anlattığını belirterek, “Oğlum, pazar günü telefonla arayarak Maraş Devlet Hastanesi’ne gƶtürüldüğünü ve elleri kelepƧeli vaziyette tedavi edilmeye Ƨalışıldığını sƶyledi. Kendisine uygulanan bu zulmü kabul etmediğini ve bu yüzden tedavi edilmeden tekrar cezaevine gƶtürüldüğünü anlattı.[6]
* Silivri 2 No’lu L Tipi Hapishanesi’nden milletvekili Veli Ağbaba’ya yazan Berk Ercan, mektubunda şu ifadelere yer veriyor: “12 Eylülcülerin ‘Asmayıp da besleyecek miyiz’ fetvaları anlaşılan hĆ¢lĆ¢ birilerinin kulaklarında Ƨınlıyor... Ƈeşitli rahatsızlıklarımız üzerine revire Ƨıkmak iƧin defalarca dilekƧe verdik. Ama hiƧbirine karşılık alamadık. İdare, doktor yüzünü gƶrebilmemiz iƧin ƶlmemizi bekliyor. Gardiyanlara neden revire Ƨıkarılmadığımızı sorduğumuzda ise ‘Burada bin beş yüz kişi kalıyor’ cevabını alıyoruz.” Yeterli sayıda personel ve doktor bulunmadığını belirten Ercan, “Zaten havalandırması olmayan hücrelerde kalıyoruz, üzerine bir de bƶylesi konularda sorun yaşarsak buradan tabutlarımız Ƨıkar” diyor.[7]
* PKK’li tutuklu Turgut Koyuncu’nun, Tutuklu Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TAYD-DER) İzmir Şubesine yolladığı mektupta, şunlar aktarılıyor: “Yaklaşık bir buƧuk aydır hastaneye giden arkadaşlarımıza Ƨift kelepƧe uygulaması dayatılmaktadır. Daha ƶnceleri doktor muayenesine giderken tek kelepƧe takılıyordu. Ancak bƶlük komutanının emriyle bir buƧuk aydır rencide edilecek şekilde Ƨift kelepƧe uygulaması dayatılıyor. Bu uygulamayı kabul etmediğimiz iƧin bize, ‘Ya Ƨift kelepƧe uygulamasını kabul eder tedavi olursunuz ya da hastalığınızın sonucuna katlanırsınız’ deniliyor. Ağır hasta arkadaşlarımızın birƧoğunun tedavisi bu şekilde bilinƧli olarak engelleniyor.”[8]
* Türkiye’de devreye sokulan savaş politikalarıyla beraber hasta tutsaklar üzerindeki baskılar da arttı. BirƧoğu ƶlüm sınırında olan hasta tutsakların Ƨoğu tedavi adı altında ya daha kƶtü hapishanelere sevk ediliyorlar ya da tedavileri erteleniyor. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve “Yüzde 96 engelli” raporu bulunan hasta tutsak Celal Şeker’in (30) durumu günden güne kƶtüye gidiyor. “Ɩrgüt üyesi” olduğu iddiasıyla hakkında aƧılan dava sonucu tutuklanan ve “Tek başına yaşayamaz” raporuna rağmen cezaevinde tutulan ağır diyaliz hastası Şeker, kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, fıtık, yüksek tansiyon ve akciğerinde kitle gibi birƧok hastalığın yanı sıra gƶrme sorunu yaşıyor. Tüm bu raporlara rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu ise skandal bir karara imza atarak Şeker iƧin “cezaevinde kalabilir” raporu verdi.[9]
* 13 Kasım’da haber takibi yaparken tutuklanarak Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan DİHA Muhabiri İdris Yılmaz’ın haberine gƶre, 1995 yılında tutuklanan Ahmet Doğan (49), cezaevi koşulları nedeniyle kalp hastalığı, yüksek tansiyon, idrar yolları enfeksiyonu ve bel fıtığı hastalıkları gibi birƧok hastalığa yakalanmış. Yaşadıkları hastalıkların tedavisi iƧin Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekƧe yazan Doğan’ın başvurusu üzerine 10 tutsağın heyet raporu alnması iƧin Amed’e gƶnderilmesi kararlaştırıldı. Daha sonra Amed yerine Van’a “geƧici sevki” yapılan Doğan, bu karara karşı Ƨıktıklarını ifade etti.
Amed’e sevk edilmeleri yƶnünde ısrar etmeleri üzerine cezaevi yƶnetiminin, “Van’a gitmek istemiyorsanız hasta olmadığınıza yƶnelik imza verin. İmza vermeseniz de sizi zorla Van’a gƶndereceğiz” şeklinde tehditlere maruz kaldıklarını sƶyleyen Doğan, “Bizi Şırnak’a dƶnmemiz şartı ile Van’a gƶnderdiler. Burada hasta olduğumuz ve doktor gƶzetiminde tedavi olmamızı belgeleyen heyet raporumuzu aldık. Aradan 6 aylık bir süre geƧti ancak hep oyalandık. Bu oyalamalar sırasında 7 arkadaşımız gizli bir şekilde sürgün edildi” dedi.
Cezaevinde bulunduğu 30 yıl boyunca ağırlaştırılmış cezaevi koşullarına maruz kalan ve bu uygulamalar sonucu kronik karaciğer, beyinde tümƶr, mide ülseri ve nefes darlığı gibi hastalıkları olduğunu ifade eden Aydın ƇubukƧu’nun durumu da diğer hasta tutsakların durumundan farklı değil. ƇubukƧu, “Yaşadığım hastalıkların raporlaştırılmasına rağmen sürekli sürgün ediliyorum. Tedavi edilmem gerekirken maruz kaldığım sürgünler hastalığımı derinleştiriyor,” dedi.[10]
* “Kırıkkale Cezaevinde kalan hasta tutsak Yılmaz Kahraman, beynindeki tümƶr nedeniyle Kırıkkale Tıp Fakültesi tarafından ‘acilen ameliyat edilmesi gerekiyor’ kararına rağmen 6 aydır ameliyat edilmiyor.”[11]
Evet, KaƧ/ak Saray’ın cezaevlerinde gƶrevli kapıkulları, hasta tutsakların tedavisini engelliyor, savsaklıyor, sürgün ediyor, keyfĆ® uygulamalar dayatıyor, ƶlümcül hasta olanların tahliyesini erteliyor... bƶylelikle de yasal olarak kaldırılan ƶlüm cezasını fiilen uyguluyorlar. Nitekim, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin hazırladığı “Cezaevi Raporu”, AKP iktidarında 3 bin 77 tutuklu ve hükümlünün hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, yani her 38 saatte bir mahkĆ»mun cezaevinde ƶldüğünü ortaya koyuyor. Raporda, bu süre iƧinde 2 bin 501 hasta mahkĆ»mun yaşamını yitirdiği, 511 mahkĆ»mun ise intihar ettiği bildirilirken, şu kayıt düşülmekte: “Türkiye’de hapishaneler insanları yavaş yavaş ƶldüren şartlarla donatılmış ve bu amaƧla inşa edilmiştir. AKP iktidarında toplam 3 bin 77 tutuklu ve hükümlü hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. 1 Ocak 2009 ile 29 Haziran 2015 tarihleri arasında hayatını kaybedenlerden dokuzu 18 yaşından küçük mahkĆ»mlardır.”[12]
Ama sorun hasta tutsaklardan ibaret değil. Tutsaklar, aynı ƶlçüde keyfĆ® yasak ve kısıtlamalarla karşı karşıya. Alın, misal kitap-dergi yasakları: Amasya F Tipi’nde mahkĆ»mlara mizah dergisi Penguen verilmiyor. Neden mi? “O dergi devlet büyüklerinin ağzını, burnunu yamulttuğu iƧin”![13] Yalnızca Penguen değil; Leman ve Uykusuz gibi mizah dergileri “sakıncalı” oldukları gerekƧesiyle Kandıra 1 no.lu F Tipi’ne, Kaos-GL “müstehcen” olduğu,[14] Yürüyüş Dergisi “ƶrgüt propagandası yaptığı” ve “ƶrgüt üyelerini ƶvdüğü” gerekƧesiyle Bafra T Tipi’ne sokulmuyor. Maltepe 3 no.’lu L Tipi cezaevi ise, “demokratik düzeni yıkmaya Ƨalışan bir gazete” olduğu gerekƧesiyle Ɩzgür Gndem’i kabul etmiyor.[15]
IV. Murat yasakları kitap-dergiyle sınırlı olsa, neyse ne; cezaevi yƶnetimlerinin ideolojik saplantıları kimsenin meƧhulü değil. Ama ƶrneğin “kapşon yasağı”na ne buyrulur? Yanlış okumadınız: “Kapşon yasağı”! Bafra T Tipi’nden Veli Ağbaba’ya yazan Raşit Dƶrtyol, “Adımıza gelen, ailelerimizin gƶnderdiği kışlık montlar, ‘kapşonu var’ denilerek verilmiyor,” diyor. GerekƧe mi? ÅžĆ¶yle: “Eşya yƶnetmeliğinde mont var ama kapşonlu mont yer almıyor. Kapşonlu mont, hükümlü ve tutukluların yüzünün tanınmasına engel olabileceği ve güvenlik aƧısından uygun değildir”!
Ve “beyaz kağıt” yasağı. Aynı mektuptan:
“Diğer bir keyfiyet ƶrneği de, beyaz ya da renkli kağıtlarda uygulanmaktadır. Dışarıdan posta ile gƶnderilen kâğıtlar (kırtasiyeden alınmış ambalajındaki kağıtlar), ‘gƶrünmez mürekkeple yazı yazılmış olabilir’ denilip verilmiyor. İdare beyaz ya da renkli kağıtlara el koyuyor. Cezaevi yƶnetimi bu kâğıtları inceleyip vereceği hĆ¢lde keyfi davranıyor. DilekƧe, mektup yazıp, karikatür Ƨizmemiz iƧin kağıt verilmemesi, ‘düşünmeyin, yazmayın’ demektir.”[16]
Bunlar, yasaklar. Bir de cezaevi yƶnetimlerinin tutsaklara dayattığı “zorunlu uygulamalar” var. Ɩrneğin, Kırıkkale F Tipi’nde TV’lerde IŞİD ve Hizbullah propagandası yapan kanalların sabitlenmesi... Kaloriferleri yakmamak... Sıcak su saatlerinin azaltılması...[17] Koğuşların kƶpek eşliğinde aranması... Cezaevi yƶnetimiyle gƶrüşme talebinin, “mahkĆ»mlar ancak askerĆ® nizamda dururlarsa gƶrüşürüz” şartı koşulması...[18]
Yasak ve keyfĆ® uygulamalar, doğal olarak ziyaretƧilere de sirayet ettiriliyor. Tutuklu olan babasını ziyarete gittiği Eskişehir H Tipi’nde 7 Haziran’dan bu yana her seferinde “Ƨıplak arama”ya[19] maruz bırakıldığını bildiren Dilen İvrendi, ekliyor: “Arama sırasında kapılar bilerek aƧılıyor. O anki durumumuzu askerler ve erkek ziyaretƧiler gƶrüyor. Gardiyanlar bunu kasten yapıyor ve askerlerin, erkek ziyaretƧilerinin ƶnünde onurumuzu kırıyorlar. Bu şekilde bedenimizi teşhir ediyorlar (...) Ƈıplak arama nedeniyle birƧok kadın da benim gibi mağdur oldu. Bu nedenle psikolojim bozuldu. Her seferinde aynı uygulamayla karşılaşınca moralimiz bozuluyor. Bir an ƶnce bu keyfi uygulamanın son bulmasını ve onurlu bir insan gibi gƶrüşmelerimizi yapmak istiyoruz.”[20]
ZiyaretƧilere dek uzanan Marquis de Sade’a rahmet okutturacak uygulamalardan bebekler dahi kaƧınamıyor: Kocaeli1 No.’lu F Tipi’nde, annesinin ziyarete getirdiği 6 aylık bebeğin, -ƶyle anlaşılıyor ki sırf adı Mahir Berkin olduğu iƧin!- bezine kadar soyulup x-ray cihazından geƧirildiği haberi yer aldı basında![21]
Ve Ƨocuklar...
Adalet Bakanlığı aƧıklamasına gƶre şu anda (Kasım 2015 itibariyle) tutuklu ya da hükümlü Ƨocuk sayısı 2157.[22] Cezaevinin en güçsüz, en savunmasız ve dolayısıyla da en “alttaki” tutsakları. Pozantı’da olup bitenlerden hiƧ sƶz aƧmayacağım; burada olan herkes olaylardan haberdar. Peki, Pozantı bitti mi? Tabii ki hayır: 2015’in Nisan ayında Aliağa Şakran Cezaevi’nde yaşları 18’in altında 3 Ƨocuğun hamile oldukları gerekƧesiyle tek kişilik hücrelerde tutulduğu ve gerekli sağlık yardımını alamadıkları ortaya Ƨıkmadı mı?[23] “Pozantı’dan sonra bile bir sürü cinsel istismar vakası oldu. Adana Ceyhan’da, Van’da, Muğla’da oldu,”[24] diyor, Ƈocuk Cezaevleri Kapatılsın İnisiyatifinden avukat Hasan Erdoğan![25]
Yalnız cinsel saldırılar değil: 15 yaşındaki Onur Ɩnal, Maltepe Ƈocuk ve GenƧlik Kapalı Cezaevi’nde kafası duvarlara Ƨarpılarak beyin kanaması geƧirip yaşamını yitirmedi mi?[26]
Onur Ɩnal, ne yazık ki cezaevlerinde yaşamını yitiren tek Ƨocuk değil: Trabzon’da BahƧecik E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda tutuklu olan 15 yaşındaki E.N’nin kendini koğuş kapısına asarak intihar etmesi ile birlikte, 2009-2015 arasında cezaevlerinde ƶlen Ƨocuk sayısı, 10’u buldu. İktidarın bu soruna karşı düşünebildiği tek ƶnlem ise, Ƨok bildik: Yeni Ƨocuk cezaevleri aƧmak...[27]
* * *
Bunlar yalnızca dƶrt duvar arasından dışarıya yansıyabilenler... Ve “iƧeride” yaşanıp da dışarının haberdar olmadıkları var... Avukatı olmayan, ziyaretƧisi kıt, yoksul adlĆ®lerin yaşadıkları...
Ne yazık ki insanın canını acıtan, ruhunu ezen bir Ƨok olay karşısında olduğu gibi, cezaevleri gerƧekliği karşısında da “yüreklerin kulakları sağır.” Bir avuƧ duyarlı insanın, tutsak yakınlarının ve insanlığını, vicdanını satılığa Ƨıkarmamış az sayıda avukatın dışında, Türkiye toplumunun büyük bƶlümü, cezaevlerinde olan biten karşısında “gƶrmedim, duymadım, konuşmuyorum” tavrında.
Oysa cezaevleri hiƧbirimizin “uzağında” değil. Türkiye İstatistik Kurumu’na gƶre 31 Aralık 2014 itibariyle cezaevi nüfusu 158 590’ı buldu. Bu sayı, 2013’ün aynı tarihine gƶre yüzde 10.1 artışa işaret etmekteydi. 31 Aralık itibarıyla Türkiye’de 100 bin kişi başına düşen ceza infaz kurumundaki kişi sayısı 2010’da 163 olurken, bu sayı yıllar itibarıyla sürekli artarak 2014’te 204’e ulaştı.[28]
Yıl başına yüzde 10’luk bir artış... Birbiri ardına aƧılan yeni cezaevleri... AKP iktidarı otoritaryanizmden totalitaryanizme doğru yƶnelirken, artan koğuşturmalar, tutuklamalar, mahkĆ»miyetler... Yaygınlaşan, derinleşen yoksulluk...
Bir başka deyişle, bu ülkede hemen kimse “ben asla iƧeri düşmem” deme lüksüne sahip değildir. Cezaevi bu ülkede yaşayan neredeyse herkese, ama tabii ƶncelikle yoksullara, Kürtlere, AlevĆ®lere, hakkını arayan emekƧilere, muhaliflere, sosyalistlere bir kaƧ adım mesafede... Kendileri ya da yakınları, sevdikleri, dostları, Ƨalışma arkadaşları iƧin...
Bu nedenle bu ülke insanlarının cezaevlerinin durumu konusunda başını kuma gömmesi, aslında kendi kuyusunu kazmak, sırası geldiğinde canı sıkılan infaz memuru ya da asker tarafından darp edilmeye, keyfî baskılara, yasaklara, tecride, tacize, tecavüze, ölümcül kertede sağlıksız koşullara maruz kalmaya razı olmak anlamına gelmektedir.
Cezaevleri konusunda toplumsal duyarlılık yaratma, kamuoyunun bu konuya eğilmesini sağlama Ƨabası, bu nedenledir ki, Ƨok ƶnemlidir. Cezaevleri sorununun yalnızca “gƶzümüden ve gƶnlümüzden ırak olan onlar”a yƶnelik bir “hamiyetperverlik”, ya da yalnızca ocağına ateş düşmüş olanları, tutsak ailelerini ve yakınlarını ilgilendiren bir uğraş, ya da yalnızca siyasi tutsaklarla ilgili bir konu değil, bu ülkenin ayrıcalığa sahip olmayan tüm yurttaşlarını ilgilendiren bir sorun olduğunun kamuoyuna anlatılması, cezaevlerinin kamuoyunun gündemine oturmasını sağlamak, cezaevlerinin bağımsız kuruluşların denetimine aƧılması konusunda uğraş vermek; bu bakımdan, toplumsal muhalefetin bütününün gündeme alması gereken, gerƧekten Ƨok ƶnemli bir konu.
Ƈok ƶnemli, çünkü “majestelerinin” keyfine bırakıldığında, iktidarın gündeminde bu hususta, yeni cezaevleri aƧmaktan, ya da cezaevlerine durmadan imam atamaktan başka herhangi bir düzeltim niyeti olmadığı, Pozantı cezaevindeki tecavüz ve şiddet olaylarını haberleştiren gazeteci Zeynep Kuriş tutuklanıp cezaevine konulurken, cezaevi sorumluları hakkında hiƧbir cezaĆ® işlem uygulanmayışından bellidir.
Cezaevlerindeki hak gaspları, suistimaller, taciz ve tecavüzler özenle örtbas edilirken bunları dile getiren tutsakların çeşitli cezalara çarptırılmasından, haberleşmelerinin engellenmesinden bellidir.
Ve eğer kamuoyu müdahil olmazsa işlerin hangi boyuta varabileceği, “sahipsiz” sayılan tutsakların cezaevlerinde ƶldürülüp iƧ organlarının Ƨalınarak pazarlanmaya başlanmasından bellidir![29]


17 Ocak 2016 19:49:24, Ankara.


N O T L A R
[1] Ƈağdaş HukukƧular Derneği’nin 23-24 Ocak 2016 tarihlerinde İstanbul’da düzenlediği Cezaevleri Sempozyumu’nun “Hapishane Direnişleri ve Toplumsal Muhalefet” başlıklı oturumuna sunulan tebliği… KaldıraƧ, No:175, Şubat 2016…
[2] Nevzat Ƈelik.
[3] Bkz: Işıl Ɩzgentürk, “Sƶz Soğumaya Devam Ediyor HĆ¢lĆ¢”, Cumhuriyet, 10 Ocak 2016, s.17.
[4] “Cezaevinde İki Ayda 30 Kilo Verdi”, Gündem, 27 Mart 2015, s.5.
[5] “Cezaevinde Yüz Felci GeƧirdi Tedavisine İzin Verilmiyor”, Evrensel, 15 Aralık 2015, s.4.
[6] “ATK Tutsaklara Düşmanca Yaklaşıyor”, Gündem, 29 Mayıs 2015, s.7.
[7] Ceren Ƈıplak, “Sen misin Gazeteye Cezaevi Yasağı Yazan”, Cumhuriyet, 2 Ağustos 2015, s.3.
[8] “Cezaevinde Ƈift KelepƧe Dayatması”, Evrensel, 15 Eylül 2015, s.3.
[9] “Diriye de Mezara da Hastaya da Zulüm”, Gündem, 24 Ekim 2015, s.5.
[10] “Tedavi Kılıfıyla Sürgün”, Gündem, 4 Aralık 2015, s.5.
[11] “Hasta Tutsak 6 Aydır Ameliyat Edilmiyor”, Gündem, 8 Ağustos 2015, s.5.
[12] MeriƧ Tafolar, “2015’te En Ƈok Ɩlüm Sincan ve Samsun’da”, Milliyet, 25 Ağustos 2015, s.22.
[13] Ceren Ƈıplak, “Amasya’da P Tipi Yasak”, Cumhuriyet, 10 Kasım 2015, s.19.
[14] Damla Yur, “Kƶpek Gibi Yaşıyorum”, Cumhuriyet, 2 Eylül 2015, s.3.
[15] “Bir Sansür de Cezaevinden”, Gündem, 8 Ağustos2015, s.5.
[16] MeriƧ Tafolar, “Cezaevinde Boş Kağıt ve ‘Kapşon’lu Mont Yasağı!”, Milliyet, 23 Kasım 2015, s.18.
[17] Kırıkkale Cezaevi’nde IŞİD Propagandası”, Birgün, 9 Kasım 2015, s.6.
[18] Bu son iki ƶrnek, Niğde cezaevinden… Bkz: “Cezaevinde Darp ve Sürgün”, Gündem, 28 Kasım 2015, s.5.
[19] “Ƈıplak arama tutuklu ve hükümlülere, ƶzellikle de kadın ve trans tutsaklara sıkƧa yapılan bir uygulama. 1.5 ay tutukluluğun ardından tahliye edilen JİNHA muhabiri Vildan Atmaca, Ƨıplak aramaya karşı Ƨıkınca tacize uğradığını anlatıyor, ƶrneğin. (“Ƈıplak Şekilde Aranmak İstendim”, Cumhuriyet, 3 Ocak 2016, s.12.) Ve trans tutsakların cezaevlerindeki durumunu anlatan ‘VoltaƧark’ başlıklı kitabın yazarı Amed’li LGBTİ aktivisti Rosida Koyuncu, anlatıyor: “Trans kadınlar tekli hücrede tutuluyor, erkek cezaevlerine gƶnderiliyor, saƧları zorla kestiriliyor. Ƈıplak arama adı altında bedenleriyle dalga geƧiliyor, aşağılanıyorlar, gardiyanlar ve mahkĆ»mların tacizine, tecavüzüne uğruyorlar. Ayrıca eşcinsel erkekler zorla psikiyatriye gƶtürülüyor veya anal ilişki yaşayıp yaşamadıklarının kontrolü iƧin makatları parmaklanıyor.” (Zeynep Kuray, “Cezaevinde ‘Katmerli Ayrımcılık’…”, Birgün, 26 Haziran 2015, s.2.)
[20] “Onurumuzu Kırmak İstiyorlar”, Gündem, 8 Ekim 2015, s.5.
[21] MeriƧ Tafolar, “6 Aylık Ƈocuğu X-Rayden GeƧirip Ƈıplak Aradılar”, Milliyet, 28 Aralık 2015, s.20.
[22] Alican Uludağ, “510 Ƈocuk Annesiyle Zorunlu Hapiste”, Cumhuriyet, 23 Mayıs 2015, s.14.
[23] “Şakran’da Yine İşkence İddiası”, Cumhuriyet, 28 Nisan 2015, s.10.
[24] “Başbakanlık İnsan Hakları Kurumu (İHAK), Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu dƶrt Ƨocuğa tecavüz edildiğini ve işkence yapıldığını aƧıkladı. İHAK, cezaevinde yaptığı araştırma ve incelemesini raporlaştırdı. Raporda, cezaevinde Ƨocuk tutuklulara insanlık dışı uygulamalar yapıldığı belirtilirken, yaşça büyük olan bir Ƨocuğa ise “cinsel saldırı” suƧundan beş günlük disiplin cezası verildiği ifade edildi.” (“Muğla Cezaevi’nde Pozantı Manzaraları”, Gündem, 16 Aralık 2015, s.10.)
[25] Züleyha Karaer, “Ƈocuklar Üzerinden Korku Yayıyorlar”, Evrensel, 8 Haziran 2015, s.3.
[26] Hilal Kƶse, “Onur’u Ɩlürken Tahliye Etmişler”, Cumhuriyet, 18 Mayıs 2015, s.12.
[27] “Adalet Bakanlığı 5 yeni Ƨocuk cezaevi aƧacak. 2016 yılında Diyarbakır, Hatay ve Tarsus’ta, 2018’de de Kayseri ve Tekirdağ’ın Ƈorlu ilƧesinde toplam 1440 kapasiteli yeni Ƨocuk cezaevi aƧılması planı, insan hakları ve Ƨocuk hakları savunuculuğu yapan hak ƶrgütleri tarafından ‘endişe verici’ bulunuyor.” (Sevda Karaca, “Ƈocukları Cezaevine MahkĆ»m Etmek SuƧtur!”, Evrensel, 19 Kasım 2015, s.2.)
[28] “Cezaevleri Doluluk Oranı Yüzde 10 Arttı”, Milliyet, 8 Aralık 2015, s.16.
[29] “Adana’da 2015 yılı eylül ayında tutuklanan XĆŖr ÅžĆŖx Musa bir ay cezaevinde kaldıktan sonra İzmir’e sürgün edildi. Ailesi, tutuklanan oğullarına ulaşmak İzmir’e kadar gitti, ancak cezaevi yetkilileri ailenin Ƨocukları ile gƶrüşmesine izin vermedi. 4 Ocak 2016’da ise cezaevi yetkilileri aileye Ƨocuklarının cezaevinde ƶldüğü haberini verdi. Mihemed’in cenazesi DirbĆŖsiyĆŖ sınır kapısından geƧirilerek Rojava’ya getirildi ve ailesine teslim edildi.
Mihemed’in ailesi Ƨocuklarının bedenine ait birƧok iƧ organının Ƨıkarılmış olduğunu fark ettiklerini, vücudunda karnın altından boğazına kadar dikiş yerleri olduğunu gƶrdüklerini sƶyledi. Mihemed XĆŖr MĆ»sa’nın babası, “Oğlumun cenazesini aldıktan sonra kontrol ettik. Türk devletinin Ƨocuğumuzun iƧ organlarını Ƨaldığını gƶrdük. Bu organların ne zaman alınıp kimlere satıldığını, Mihemed’i ne zaman ve neden katlettiklerini de bilmiyoruz” dedi. Baba MĆ»sa, uluslararası kuruluşlara, ƶrgütlere Ƨağrıda bulunarak Türkiye’de tutuklu olanların durumuna ve cezaevlerindeki hak ihlĆ¢llerine ilişkin gƶzlemlerde bulunmalarını istedi. Baba MĆ»sa, ‘Cezaevlerinde akıbetleri oğlum Mihemed gibi olacak birƧok genƧ ve gƶƧmen var,’ dedi.” (“T.C Hırsızlıkta Ć‡Ä±ÄŸÄ±r AƧtı: Tutsağın İƧ Organlarını Ƈaldı!”, 7 Ocak 2016… http://direnisteyiz2.org/t-c-hirsizlikta-cigir-acti-tutsagin-ic-organlarini-caldi/)

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,63,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: “SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK...”[1]
“SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK...”[1]
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfl1/v/t1.0-9/12705616_1029672553722451_1968852588321912256_n.jpg?oh=09653bac908ef785f1b125a1d7954c1e&oe=57239AE0&__gda__=1466885029_4820bcad837aec8d3479eb369218b6a2
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/02/susma-sustukca-sira-sana-gelecek1.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/02/susma-sustukca-sira-sana-gelecek1.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy