$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

TANTALOSā€™U YARATMAK[1]

ā€œ GerƧek ihtiyaƧlar ile Ƨağımızın yƶnlendirdiği sahte ihtiyaƧlar arasındaki ayrımın ortadan kalktığı tĆ¼ketim toplumunda, kişi tĆ¼ketim...


ā€œGerƧek ihtiyaƧlar ile Ƨağımızın yƶnlendirdiği sahte ihtiyaƧlar
arasındaki ayrımın ortadan kalktığı tĆ¼ketim toplumunda,
kişi tĆ¼ketim mallarını satın almanın ve bunları sergilemenin
toplumsal bir ayrıcalık ve prestij getirdiğine inanır.
Ä°nsan bu sĆ¼reƧte bir yandan kendini toplumsal olarak
diğerlerinden ayırt ettiğine inanırken,
bir yandan da tĆ¼ketim toplumuyla bĆ¼tĆ¼nleşir.
Dolayısıyla tĆ¼ketmek, birey iƧin bir zorunluluğa dƶnĆ¼ÅŸĆ¼r.
İnsani ilişkiler yerini maddelerle ilişkiye bırakır.
Artık geƧerli ahlĆ¢k, tĆ¼ketim etkinliğinin ta kendisidir.ā€
[Jean Baudrillard, TĆ¼ketim Toplumu.]

4.5 Gā€™ye geƧtiniz mi?
Bir başka deyişle, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımā€™Ä±n, ā€œiftiharla aƧıkladığıā€, bir gĆ¼nde 4.5 Gā€™ye geƧen 4.5 milyon yurttaştan[2] biri misiniz?
Dile kolay, bir gĆ¼nde 4.5 milyon kişi! Bu kadar da değil: Mobil Ä°letişim AraƧları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBÄ°SAD) Yƶnetim Kurulu Başkanı Sinan Ekşi de ā€œ52 milyon mobil abonenin 4,5G uyumlu SIM karta geƧiş yaptığınıā€[3] sƶylĆ¼yor. Yani TĆ¼rkiyeā€™nin neredeyse bĆ¼tĆ¼nĆ¼ bugĆ¼n olmazsa yarın, 4,5 Gā€™ye geƧmeye kararlı. 30-40 yıl ƶncesine dek, ā€œAcele giden ecele giderā€, ā€œAcele işe şeytan karışırā€, ā€œErişir menzile aheste giden, tiz-i reftar olanın payine damen dolanırā€ (Yavaş giden hedefine ulaşır, acele edenin ayağına eteği dolanır) atasƶzleri uyarınca aheste bir yaşam sĆ¼rdĆ¼ren, kƶyleri telefon erişimine ta 1984ā€™te kavuşmuş[4] bir toplum iƧin şaşırtıcı bir hız tutkusu!
Yakın zamana dek aşk roman ve filmlerinin, pembe dizilerinin en ƶnemli teması iletişimsizlik yĆ¼zĆ¼nden yanlış anla(ş)ma nedeniyle de bir tĆ¼rlĆ¼ kavuşamayan sevgililer olan bir toplum iƧin afallatıcı bir iletişim aşkı!
Ama en Ƨok da, ā€œtĆ¼ketim toplumuā€nun ruhunu yakalamış, onu soğurmuş olmanın gƶstergesiā€¦ ā€œBir lokma, bir hırkaā€dan bugĆ¼nlereā€¦ GerƧekten de uzun bir yoldan geliyoruz.
Kimileri buna ā€œkalkınma, gelişme vb.ā€ diyor. Ya da ā€œĆ§ağdaş uygarlık/muasır medeniyet seviyesine erişmekā€ā€¦
ā€œMuasır medeniyetā€in nasıl olması gerektiğiniyse, 60 yıl kadar ƶnce ABDā€™li iktisatƧı Victor Lebow, ÅŸĆ¶yle betimliyordu:
ā€œDevasa Ć¼retken ekonomimiz tĆ¼ketimi yaşam tarzımız kılmamızı, malların satın alınıp kullanılmasını bir ayine dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmemizi, manevĆ® doyumumuzu, egomuzun tatminini tĆ¼ketimde aramamızı talep ediyor. Sosyal statĆ¼nĆ¼n, toplumsal kabulĆ¼n, saygınlığın ƶlĆ§Ć¼sĆ¼ artık tĆ¼ketim ƶrĆ¼ntĆ¼lerinde yatıyor. BugĆ¼n yaşamlarımızın anlam ve ƶnemi, tĆ¼ketim terimleri ƧerƧevesinde ifadelendiriliyor. Birey Ć¼zerindeki, gĆ¼venli ve kabul edilmiş standartlara uyma konusundaki basınƧ ne denli fazlaysa, ƶzlemlerini ve bireyselliğini giydikleri, kullandığı araƧ, yedikleri -evi, arabası, beslenme ƶrĆ¼ntĆ¼leri, hobileri- ƧerƧevesinde ifade etme eğilimi o denli yoğundur. (ā€¦) Bu meta ve hizmetler tĆ¼keticiye ƶzel bir aciliyetle sunulmalıdır. Yalnızca ā€˜zorunluā€™ bir tĆ¼ketim seferberliği değil, aynı zamanda ā€˜pahalıā€™ tĆ¼ketimi gereksiniyoruz. Şeylerin durmaksızın artan bir hızla tĆ¼ketilmesi, yakılması, eskimesi, ikame edilmesi ve atılması gerekiyor. Ä°nsanların artan karmaşıklıkta yemesi, iƧmesi, giyinmesi, araba kullanması, yaşaması dolayısıyla da her seferinde daha pahalı tĆ¼ketmesi gerekiyor.ā€[5]
O andan sonra, ABDā€™den başlamak Ć¼zere hiƧbir şey eskisi gibi olmayacaktıā€¦ TĆ¼ketme buyrultusu, tĆ¼ketim toplumu imgesi hızla yayılan ve ƶnĆ¼ alınamayan bir salgın hastalık gibi yeryĆ¼zĆ¼nĆ¼ kapladı. Her eve bir buzdolabı, Ƨamaşır makinası, TV, bulaşık makinası, fırın, telefon, her aileye bir otomobilā€¦ Zamanla tĆ¼ketim malları ā€œpersonal/kişiselā€ sıfatı yĆ¼klendikƧe hem asgari tĆ¼ketim birimi aileden bireye doğru daralarak piyasayı genleştirecek, hem de kullanım sĆ¼releri hızla kısalacaktı: ā€œKişiselā€ bilgisayarlar, cep telefonları, kişisel bakım Ć¼rĆ¼nleri, her bireye bir otomobil, her odaya bir TVā€¦ Bir-iki yıl kullanılıp, hemen bir Ć¼st modeliyle ikame edilmek Ć¼zere uƧsuz bucaksızlaşan ƧƶplĆ¼ÄŸĆ¼ boylayacak ā€œahir zaman oyuncaklarıā€ā€¦
Max Weberā€™in ā€œProtestan AhlĆ¢kı ve Kapitalizmin Ruhuā€nda kapitalistin prototipi olarak betimlediği, Ƨok Ƨalışan, kazandığını biriktirip işe yatıran, gƶsterişten uzak, tutumlu, sebatkĆ¢r ā€œdĆ¼nyevĆ® mĆ¼nzevĆ®ā€den, yaşamın anlamını tĆ¼ketmekte bulan, gereksinimlerini karşılamak iƧin değil, ā€œbireyā€ olduğunu kanıtlamak, iƧ sıkıntısını gidermek, yalnızlık duygusunu aşabilmek, aşk acısını unutmak, haz duyabilmek, iş arkadaşıyla rekabet edebilmek, bir kimlik edinebilmek iƧin tĆ¼keten gĆ¼nĆ¼mĆ¼z homo consummerusā€™unaā€¦ GerƧekten de radikal bir kĆ¼ltĆ¼rel dƶnĆ¼ÅŸĆ¼m yaşadı insanlıkā€¦ Yoksa ā€œbaşkalaşımā€ (metamorfoz) mu desek?

Tantalosā€™u Yaratmak

Ä°ktisat kitapları bize tĆ¼ketimin gereksinim karşılayıcı bir etkinlik olduğunu Ć¶ÄŸretir. ā€œÄ°nsanın mutluluğu iƧinā€¦ā€ diye ekler, burjuva ideologları. Ä°nsanlar ihtiyaƧlarını giderdikƧe doyuma kavuşacak, mutlu olacaklardır. Oysa gĆ¼nĆ¼mĆ¼z ā€œtĆ¼ketim toplumlarıā€nda, tĆ¼ketim ile gereksinim ve giderek tĆ¼ketim ile doyum/mutluluk arasında hemen hiƧ ilişki kalmamıştır. GĆ¼nĆ¼mĆ¼z toplumlarında ā€œtĆ¼ketim sahnesiā€ Aā€™dan Zā€™ye bireysel tĆ¼keticinin ā€œhazā€zına yƶnelik olarak dĆ¼zenlenmiş olduğu gƶz ƶnĆ¼nde bulundurulduğundaā€¦
ā€œGĆ¼nĆ¼mĆ¼z toplumları iƧin hafta sonu, geniş alışveriş merkezlerinde yiyecek, giyecek, kozmetik, mobilya, Ƨamaşır, kitap satın almak, sinemaya gitmek ve en sonunda da akşam yemeğini yiyerek eve dƶnmekten oluşmaktadır. Bu yeni kapalı mekĆ¢nlar, tĆ¼keticilerin iƧeride rahatƧa gezinebilmeleri, vitrindeki Ć¼rĆ¼nlere gƶz gezdirebilmeleri gibi bir dizi imkĆ¢nı da beraberinde getirmişlerdir. Bƶylece, rasyonel iƧerikli, satın alma davranışına, haz ve eğlenceye dayalı boş zaman eylemi de ilĆ¢ve olunmuştur. Satın alma davranışı zorunluluk olmaktan uzaklaşarak, haz sağlayan, eğlenceli bir deneyim şekline bĆ¼rĆ¼nmĆ¼ÅŸtĆ¼r. Ɩzellikle, gĆ¼nĆ¼mĆ¼zdeki alışveriş merkezleri sunmuş oldukları Ƨeşitli hizmetler ve gƶsterilerle alışverişin bu yeni anlamına uygun ortamlar iƧermektedirler. Sƶz konusu kamusal mekĆ¢nlar ile aslında bireyler hem tĆ¼ketmeye, hem de sosyalleşmeye davet edilmiştir. Bu anlamda tĆ¼ketmek moda ve gerekli bir pratik olarak da gƶrĆ¼lmĆ¼ÅŸtĆ¼r.ā€[6]
Bƶylesi bir sahnede tĆ¼ketici, tanrılar tarafından gırtlağına kadar suyun iƧinde oturup da susuzluğunu gidermek iƧin eğildiğinde tĆ¼m suyun Ƨekilip yok olduğunu gƶrmekle cezalandırılan Tantalosā€™u andırmaktadır. Gırtlağına kadar mallara boğulmuştur; herşey elinin altındadır; cebinde parası yoksa gelecekteki işgĆ¼cĆ¼nĆ¼ satarak, yani kredi kartıyla satın alabilecektir.
Ama bir tĆ¼rlĆ¼ deliler gibi peşinde koştuğu doyumu, hazzı yakalayamaz. Ć‡Ć¼nkĆ¼ o Ƨok imrendiği oyuncağı alıp da evine gƶtĆ¼rdĆ¼ÄŸĆ¼ an vitrindeki albenisini, ışıltısını yitirip sıradanlaştığını, ya da daha fenası, daha cazip, daha ışıltılı, daha sofistike bir Ć¼st modelin piyasaya sĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ gƶrecektirā€¦ Tantalos-tĆ¼ketici, ebedĆ® bir susuzluğun mahkĆ»mudur.
Araştırmalar bu mĆ¼lahazaları doğruluyor: TĆ¼ketimin mutluluk getirmediğiniā€¦ Getirdiği ā€œhazā€zın son derece uƧucu/geƧici olduğuā€¦ Britanyaā€™da yĆ¼rĆ¼tĆ¼len bir araştırma; Britanyalıların yĆ¼zde 61ā€™inin, gerƧekten ihtiyaƧ duydukları şeyleri satın alamadıklarına inandığını gƶsteriyor. Gelir dĆ¼zeyi 1950ā€™den beri Ć¼Ć§e katlanmış, dĆ¼nyanın en zengin Ć¼lkelerinden birindeā€¦ Ɯstelik, aynı araştırma, en yĆ¼ksek gelir diliminin de bu duygudan bağışık olmadığını gƶstermekte: Yıllık geliri 50 000 poundā€™un (=200 000 TL) Ć¼zerinde olan dilimin yarıya yakını (yĆ¼zde 40) ā€œyeterince tĆ¼ketemediğiniā€ dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼yor![7] Yani ne kadar tĆ¼ketirse tĆ¼ketsin, homo consummerus yeterince tĆ¼kettiğine ikna olmuyor. Hap bir eksiklik duygusu iƧinde yaşamaya yazgılıā€¦ Hatta tĆ¼kettikƧe eksiltiyor kendini.
Ć‡Ć¼nkĆ¼ gĆ¼nĆ¼mĆ¼z ā€œtĆ¼ketim toplumlarında ā€œā€¦mallar toplumsal, kĆ¼ltĆ¼rel ve manevĆ® anlam ve imaları nedeniyle satın alınırlar. Ama genellikle toplumsal, kĆ¼ltĆ¼rel ve manevĆ® gereksinimleri karşılamazlar. Karşıladıklarındaysa bu Ƨok kısa sĆ¼reli olur: Anlamlar kısa sĆ¼rede reklamlar tarafından eskilerden yenilere taşınır. Ama yeni şeyleri hemen alamazsın - belki de hiƧ alamazsın. SonuƧ dĆ¼ÅŸ kırıklığı ve doyumsuzluktur. Daha 1920ā€™lerde General Motorsā€™dan Charles Kettering ÅŸĆ¶yle diyordu: ā€˜Ä°ktisadĆ® refahın anahtarı, doyumsuzluğun ƶrgĆ¼tlĆ¼ yaratımıdır.ā€™ā€[8]
Şu hĆ¢lde tĆ¼ketim toplumlarında doyumsuzluk bireysel bir kusur, hastalık filan değil, tasarlanarak, bilerek ƶrgĆ¼tlenmiş bir kolektif halet-i ruhiyedir: sistem insanların tĆ¼ketmesi Ć¼zerine kuruludur. Ä°nsanlar tĆ¼ketmezse, kapitalist malını satamaz, kĆ¢r edemez, Ć¼retilen mallar dağlar gibi yığılır, sistem krize girerā€¦ - Kimsenin aklına onları gereksinim duyan, ama alım gĆ¼cĆ¼nden yoksun yoksul yığınlara dağıtmak gelmez: bu sisteme ihanet olacaktır.[9]
Ä°nsanlar, doğaldır ki yaşayabilmek iƧin nesnelere gereksinim duyarlar: doğada hazır buldukları şeylerin pek azı dolayımsız bir biƧimde tĆ¼ketilebilir durumdadır. Bu nedenle, Ć¼retimci emekleri aracılığıyla hammaddeyi kullanılabilir ve tĆ¼ketilebilir şeylere dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rĆ¼rler: yiyecek, kap-kacak, barınak, el baltası, mızrak, tekerlek, koşum takımı, değirmen, kağıt, giysi, bilgisayarā€¦ Ve Ć¼rettiklerini yaşayabilmek, yani kendilerini (ve gelecek kuşakları) yeniden Ć¼retebilmek iƧin tĆ¼ketirler. Bir başka deyişle, tĆ¼ketim, aynı zamanda bir yeniden Ć¼retimdir - buraya kadar yadırganacak bir şey yok.
Aynı zamanda ā€œtĆ¼ketim toplumuā€ olan kapitalist toplumların Ƨarpıklığı ya da akıldışılığı şuradadır ki, kapitalizmde Ć¼retim, yaşamak iƧin gerekli nesneleri Ć¼retme faaliyeti olmaktan Ƨıkmıştır. Kapitalizmin temel ƶzelliği, -buhar, fosil yakıt, nĆ¼kleer vb. enerji kaynaklarının devreye girmesi aracılığıyla, bu enerji kaynakları ile Ƨalıştırılan makinelerin ise toplumda kĆ¼Ć§Ć¼k bir azınlığın, kapitalist sınıfın elinde olmasıdır. ā€œĆœretim araƧlarıā€nın sahibi olan bu sınıfın varlığı, Ƨalıştırdığı iÅŸĆ§ilere Ć¼rettirdiği (artık ƶzgĆ¼l bir kullanıcıya yƶnelik olarak değil, anonim bir piyasa iƧin Ć¼retildikleri iƧin ā€œmetaā€ olarak adlandırılan) malların satılmasıyla elde ettiği kĆ¢ra bağlıdır.
O mallar satılmalıdır. Gerekirse onlara hiƧ gereksinim duymayan ā€œmĆ¼ÅŸteriā€lereā€¦ Bunun iƧin de ā€œihtiyaƧā€ yaratılmalıdır; daha doğrusu ā€œihtiyaƧ duymayan insanlarā€, kapitalistin kendilerine sunduğu mallara delicesine ihtiyaƧ duyan mĆ¼ÅŸterilere dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rĆ¼lmelidir.
Amerika kıtasına gƶƧen Avrupalıların, yerlileri Bolivyaā€™da işletmeye aƧtıkları bakır yataklarında Ƨalışmaya ikna etmek iƧin onları kokaya alıştırdıkları, ardından da Ć¼cretlerini kokayla ƶdemeye başladığı aktarılmaktadır. Tıpkı topraklarını beyazlara ā€œsatmayaā€ değersiz incik boncuk, hastalık bulaştırılmış battaniyeler ve ā€œateş suyuā€yla ikna edilen Kuzey Amerika yerlileri gibiā€¦
Amerika kıtasındaki ā€œkurnazā€ girişimcilerin torunları olan kapitalistler, o gĆ¼n bugĆ¼ndĆ¼r, insanları aslında hiƧ gereksinim duymadıkları nesnelere dair ā€œ olmazsa yaşayamamā€ hissini yaratacak binbir tĆ¼rlĆ¼ desise geliştirmekteler. BugĆ¼n adına ā€œpazarlamaā€ denilen ve psikolojiyi, psikanalizi, sosyolojiyi, antropolojiyi, gĆ¼zel sanatları, estetiği, iletişimi, gƶstergebilimiā€¦ hizmetine koşan dev bir sektƶre dƶnĆ¼ÅŸmĆ¼ÅŸ olan faaliyet alanının varlık nedeni budur.
ā€œPsikanalizā€ dedim; bu disiplinin daha ortaya Ƨıktığı ilk gĆ¼nlerde, daha hastalarına hizmet vermeden, Ć¼stelik de bizzat kurucusunun yeğeni tarafından insanlarda yapay gereksinimler yaratmayı hedefleyen pazarlama sektƶrĆ¼nĆ¼n hizmetine koşulduğunu Ć¶ÄŸrenmek, şaşırtıcı olacaktır. Evet, pazarlama, ya da propaganda mekanizmasının mucidi ve onu -ā€œhalkla ilişkilerā€ adını vererek- ticaretin ve siyasetin eline veren kişi Sigmund Freudā€™un yeğeni Edward Bernaysā€™dan başkası değildir. Bernaysā€™Ä±n ilk ā€œmĆ¼ÅŸterisiā€ ise, erkeklerin tĆ¼tĆ¼n pazarının bir sĆ¼redir doyduğundan şikĆ¢yet eden ve kadınlara ulaşmak isteyen Amerikan TĆ¼tĆ¼n Şirketiā€™dir. Şirket, Bernaysā€™Ä±n kapısını Ƨalarak bir yol bulmasını ister. Amcasının Ć¶ÄŸretilerinden pazarlama teknikleri Ć¼reten Bernays bir ƧƶzĆ¼m bulur: Bir grup mankeni New Yorkā€™ta bir sĆ¼frajet yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸĆ¼nde ƶrgĆ¼tlerken, basına kadınların yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸ sırasında ā€œĆ¶zgĆ¼rlĆ¼k meşaleleriā€ tutuşturacağı haberini sızdırır. Kadınlar yĆ¼rĆ¼yĆ¼ÅŸ sırasında, işaret Ć¼zerine basının ƶnĆ¼nde hep birlikte Lucky Strike sigaralarını yakarlar. 1 Nisan 1928 tarihli New York Timesā€™Ä±n manşeti ÅŸĆ¶yle Ƨıkacaktır: ā€œBir grup kız ā€˜Ć¶zgĆ¼rlĆ¼kā€™ jesti olarak sigara tĆ¼ttĆ¼rdĆ¼.ā€ Bir nesnenin bizatihi kendisi iƧin -bir ihtiyaƧ giderici olarak değil- bir ā€œsimgeā€ (ā€œĆ¶zgĆ¼rlĆ¼kā€) olarak tĆ¼ketilebileceğine/tĆ¼ketilmesi gerektiğine dair ilk ders!
Ama Bernays, propagandanın yalnızca ticarete değil, siyasete de hizmet etmesi gerektiğinin bilincindedir. Amerikan Ć¼st sınıfının bir Ć¼yesi olarak, sınıf kardeşleri gibi o da, ā€œoy hakkıā€nın (kadınlar dahil) tabana yayılmasının iƧerdiği risklerin bilincindedir ve bu ā€œriskā€i ƶnlemenin en emin yolunun propaganda olduğunu bilmektedir. Sorun ā€œdemokrasiyi riskten arındırmakā€tır, ve 1928ā€™de yayınlanan Propaganda başlıklı kitabında ÅŸĆ¶yle demektedir: ā€œKitlelerin ƶrgĆ¼tlĆ¼ alışkanlık ve gƶrĆ¼ÅŸlerinin bilinƧli ve akıllı manipĆ¼lasyonu demokratik bir toplumda ƶnemli bir unsurdur. Toplumun bu gƶze gƶrĆ¼nmeyen mekanizmasını manipĆ¼le edenler, Ć¼lkenin gerƧek yƶnetici iktidarını oluşturan gƶrĆ¼nmez hĆ¼kĆ¼meti oluştururlar.ā€[10]
ā€œKitlelerin ƶrgĆ¼tlĆ¼ alışkanlık ve gƶrĆ¼ÅŸlerinin bilinƧli ve akıllı manipĆ¼lasyonuā€ā€¦ kapitalist sistemin, denetim altına alabildiği tĆ¼m iletişim araƧları aracılığıyla tarihi boyunca yapageldiği, budurā€¦ Ä°nsanı, toplumu, kĆ¼ltĆ¼rĆ¼ dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rme faaliyetiā€¦
Bir ihtiyaƧ karşılayıcı faaliyet olarak tĆ¼ketimin, insanın (ve toplumun) kendini yeniden Ć¼retebilmesi iƧin zorunlu olduğunu belirtmiştim: insanlar, tarihleri boyunca ihtiyaƧlarını -onların kƶlesi olmadan- karşılaya gelmişlerdir, oysa. Antropoloji disiplini bize Batı kapitalizminin Avrupa-dışı coğrafyalara dĆ¼men kırdığı dƶnemlerde karşılaştığı kĆ¼Ć§Ć¼k ƶlƧekli -avcı-toplayıcı, hortikĆ¼ltĆ¼ralist, Ƨoban, tarımcı- toplumlarda (onları yutup yok etmeden ƶnce) kaydettiği tĆ¼ketim alışkanlıklarına dair bilgileri sunarā€¦: Armağan değiş-tokuşu, karşılıklılık, paylaşım, Ć¼retim fazlasının tahrip edildiği, dolayısıyla toplum iƧinden birilerinin onları temellĆ¼k edip kendilerini diğerlerinden farklılaştırmalarına mahĆ¢l vermeyen potlachā€™lar, ziyafetler, Ć¼retim fazlasının tanrılara sunulmasıā€¦
Ɯretimin ihtiyaƧ-karşılayıcı bir faaliyet olarak kavrandığı kĆ¼Ć§Ć¼k ƶlƧekli toplumlarda, bu nedenledir ki ā€œmodernā€ toplumlarda bir kişinin -aslında hiƧ de gereksinmediği şeyleri satın alabilmek uğruna- ƶmrĆ¼nĆ¼ bir makinenin başında vida sıkıştırarak geƧirmesi bir ā€œdelilikā€ olarak gƶrĆ¼lecektir. ā€œÄ°lkelā€ ā€œrefah toplumlarıā€nda, ā€œĆ§alışmaā€ sĆ¼releri hem ā€œmodernā€ sanayi toplumlarına gƶre daha kısadır; hem nĆ¼fusun gƶreli kĆ¼Ć§Ć¼k bir kesimi tarafından gerƧekleştirilmektedir, hem de diğer gĆ¼ndelik faaliyet biƧimlerinin iƧine ā€œgƶmĆ¼lĆ¼ā€dĆ¼r. Ɩrneğin Kalahari ƧƶlĆ¼nĆ¼n Ƨeperlerinde yaşayan avcı-toplayıcı !Kung Sanā€™larda yetişkin ve engelsiz bir !Kung erkeği ya da kadını haftanın 2.5 gĆ¼nĆ¼ avcılık ya da toplayıcılık yaparak, kendisinin ve bağımlılarının (Ƨocuklar, yaşlılar, engellilerā€¦) gereksinimlerini karşılayabilmektedir.[11]
 Marshall Sahlins ise ā€œĆ¶zgĆ¼n refah toplumuā€ olarak tanımladığı avcı-toplayıcıların ā€œbizden az Ƨalıştığını, besin arayışının sĆ¼rekli değil, aralıklı, bol dinlenmeli bir Ƨaba olduğunu, gĆ¼nboyu uyuma sĆ¼relerinin diğer bĆ¼tĆ¼n toplum tiplerinden fazla olduğunuā€ kaydeder. ā€œĆ‡alışmaā€, bir ā€œbelaā€, bir ā€œlanetā€ olarak algılanmamaktadır, hatta Ƨoğu yerli toplumun dilinde ƶzgĆ¼l olarak ā€œĆ§alışmaā€ya işaret edecek bir kavram da yoktur: ƶrneğin Avustralya aborijin gruplarından Yir-Yontā€™lar Ƨalışma ile oyun arasında lingĆ¼istik bir ayırım yapmazlar![12]
Ć‡Ć¼nkĆ¼ onlar iƧin tĆ¼ketim, yalnızca hayatta kalabilmek, ertesi gĆ¼ne ulaşmak iƧin gereksindiklerine erişebilmektir. Fazlası, gereksiz bir yĆ¼ktĆ¼r yalnızcaā€¦ Niye boşuna yorsunlar ki kendilerini?
Bir !Kung Sanā€™Ä±n, bir Yir-Yontā€™un yaşamı sizlere sefilane gelebilir: 4.5 Gā€™lerden, lap-topā€™lardan, otomobillerden, buzdolaplarından, Ƨamaşır-bulaşık makinalarından, TVā€™den, McDonaldsā€™dan, ne bileyim, spor ayakkabılardan, Louis Vuitton Ƨantalardan, Ray Ban gĆ¼neş gƶzlĆ¼klerinden, YSL Ƨoraplardan, EstĆ©e Lauder parfĆ¼mden yoksun bir yaşamā€¦
Ama en azından gĆ¼nĆ¼mĆ¼z tĆ¼ketim toplumlarının ƶdemek zorunda kaldığı Ƨevresel maliyetten bağışıkā€¦

TĆ¼ketilen Yalnızca Mallar Değil, Doğa!

Bilmem biliyor musunuz; son 30-35 yılda yeryĆ¼zĆ¼nĆ¼n doğal kaynaklarının yĆ¼zde 30ā€™u tĆ¼kendiā€¦ Daha da kƶtĆ¼sĆ¼, bu kaynaklardan pek azı insanlar tarafından yenilenebilir nitelikte. Doğal ormanların yalnızca yĆ¼zde 20ā€™si varlığını sĆ¼rdĆ¼rebiliyor.
Bu kadar da değil: uzmanlar 1975 yılına kadar tĆ¼ketilen kaynakların oranını yĆ¼zde 10 olarak hesaplıyorlar! Bir başka deyişle, tĆ¼m insanlık tarihi boyunca tĆ¼kenen kaynakların Ć¼Ć§ katı, son otuz yıl iƧerisinde tĆ¼ketilmiş. Bu tırmanışın devam etmesi durumunda ƶnĆ¼mĆ¼zdeki 10 yıl iƧerisinde kaynakların yĆ¼zde 30 ila 40 kadarı daha tĆ¼kenmiş olacak. Hepimizin ƶmĆ¼r sĆ¼resi iƧerisinde, yeryĆ¼zĆ¼ kaynaklarının yĆ¼zde 80ā€™inin tĆ¼kendiğine tanık olacağız![13]
Tropikal bƶlgelerde tatlı su canlıların son 50 yıldaki tĆ¼kenme hızı yĆ¼zde 70ā€™i bulmuşken, 1970ā€™ten gĆ¼nĆ¼mĆ¼ze tĆ¼m tropikal tĆ¼rlerin popĆ¼lasyonunda yĆ¼zde 60ā€™lık bir dĆ¼ÅŸĆ¼ÅŸ yaşandığı bildiriliyor. Asyaā€™da kaplan popĆ¼lasyonu son 30 yılda yĆ¼zde 70 oranında azaldı. Batı Atlantikā€™te endemik mavi yĆ¼zgeƧli ton balığı tĆ¼rĆ¼, sınai balıkƧılık nedeniyle tĆ¼kenmenin eşiğine geldi.
DĆ¼nya Yaban Hayat Vakfı (WWF)ā€™nın ā€œkritik bir biƧimde soyu tĆ¼kenme tehlikesi altındaki tĆ¼rlerā€ listesinde, Ƨeşitli goril, gergedan ve kaplan alt-tĆ¼rleri dĆ¢hil 17 hayvan tĆ¼rĆ¼ yer alıyor. 33 tĆ¼r ā€œtehlike altındaā€, 16 tĆ¼r ā€œtehlike sınırındaā€, 10 tĆ¼r ise ā€œtehlike sınırına yakınā€ canlılar listesinde bulunuyor. Bir başka deyişle, 76 hayvan tĆ¼rĆ¼, şu ya da bu biƧimde soyu tĆ¼kenme tehdidiyle karşı karşıya: bu, ekolojik denge aƧısından ciddi bir tehdittir!
DĆ¼nya Yaban Hayat Vakfı (WWF) 2012 Raporu, yeryĆ¼zĆ¼nde 2.7 milyar insanın, hĆ¢l-i hazırda, yılın bir bƶlĆ¼mĆ¼ susuzluk Ƨektiğini kaydediyor.[14]
Yine DĆ¼nya Yaban Hayat Vakfı, yeryĆ¼zĆ¼ndeki orman kaybının dakikada 48 futbol sahası genişliğine ulaştığını bildiriyor. Amazon yağmur ormanlarının en az yĆ¼zde 17ā€™si, son elli yılda, insan faaliyeti sonucu tĆ¼kenmiş durumda.
Ve kĆ¼resel ısınma: Bilim insanları son yĆ¼zyıl iƧerisinde iklimin 0.4 ila 0.8Ėš C arasında ısındığını saptıyorlar. Bu işin bir yanı. Ama daha kƶtĆ¼sĆ¼ var. Ä°klim Paneli, 2100 yılına kadar ortalama kĆ¼resel ısı artışının 1.4 ila 5.8ĖšC arasında olacağını tahmin ediyor. Bir başka deyişle, ƶnĆ¼mĆ¼zdeki yaklaşık yĆ¼z yıl iƧerisinde dĆ¼nyanın ısısı, geƧmiş yĆ¼zyıldakinin 2 ila 6 katı kadar artacak![15] Yani Ƨok yakında bugĆ¼nleri mumla arayacağız! Tabii hayatta kalmayı başarabilirsekā€¦
SonuƧ olarak diyebiliriz ki, Ä°nsan faaliyetinin ā€œekolojik ayak iziā€; bir başka deyişle doğal kaynaklar ve ekosistem Ć¼zerinde insan tĆ¼ketimi sonucu oluşan etki, ƶlĆ§Ć¼len son tarih olan 2008ā€™de yeryĆ¼zĆ¼ toprak ve okyanuslarının kapasitesinin yĆ¼zde 50 Ć¼zerindeydi. Yani yeryĆ¼zĆ¼nĆ¼n, bir yılda tĆ¼ketilen doğal kaynakları yenilemesi iƧin gereken sĆ¼re, 1.5 yıldı.[16] Bu aƧık giderek bĆ¼yĆ¼yor.

TĆ¼ketimin Eşitsizliği

Oxfamā€™a gƶre 2016 yılında dĆ¼nyanın en zengin yĆ¼zde 1ā€™lik diliminin servetinin geriye kalan yĆ¼zde 99ā€™a eşitlendiği ve dĆ¼nyanın en zengin 80 kişisinin toplam servetinin 2009-2016 arasında ikiye katlandığı[17] gĆ¼nĆ¼mĆ¼z dĆ¼nyasında, zenginlerle yoksulların ā€œekolojik ayak izleriā€nin boyutlarının farklı olduğu, artık en ā€œana-akımā€ araştırmaların dahi gĆ¼ndemlerinde yer alıyor. Bu hem zengin ve yoksul Ć¼lkeler iƧin, hem de aynı toplumun zengin ve yoksul katmanları aƧısından bƶyle. YeryĆ¼zĆ¼ kaynaklarının tĆ¼ketilmesinden, zenginlere gƶre Ƨok daha az sorumlu olan yoksullar, bu tĆ¼ketimden kaynaklanan tehlikelere (kıtlık, susuzluk, kĆ¼resel ısınma, kirlenme, bozulan sağlık koşullarıā€¦) orantısız ƶlĆ§Ć¼de maruz kalmaktalar. Somutlayacak olursak, dĆ¼nya nĆ¼fusunun K. Amerika ve Batı Avrupa Ć¼lkelerinde yaşayan yĆ¼zde 12ā€™si dĆ¼nyadaki ƶzel tĆ¼ketim harcamalarının yĆ¼zde 60 kadarını gerƧekleştirirken, GĆ¼ney Asya ve Sahra-altı Afrikaā€™da yaşayan Ć¼Ć§te birlik nĆ¼fus, toplam tĆ¼ketimin ancak yĆ¼zde 3.2ā€™sini gerƧekleştirebiliyor!
Bƶylelikle, ƶrneğin dĆ¼nya nĆ¼fusunun yĆ¼zde 5ā€™ini barındıran ABD, gĆ¼nĆ¼mĆ¼zde dĆ¼nya tĆ¼ketiminin yĆ¼zde 30ā€™unu gerƧekleştirmekte. DĆ¼nya fosil yakıt kaynaklarının dƶrtte biri, ABD tarafından tĆ¼ketiliyor: kƶmĆ¼rĆ¼n yĆ¼zde 25ā€™i, petrolĆ¼n yĆ¼zde 26ā€™sı ve doğalgazın yĆ¼zde 27ā€™siā€¦ 2003 yılında ABDā€™deki ƶzel otomobil sayısı, sĆ¼rĆ¼cĆ¼ belgesi sayısından fazlaydı, yani sĆ¼rĆ¼cĆ¼ başına birden fazla araƧ dĆ¼ÅŸĆ¼yordu ve motorlu taşıtlar arasında, benzin tĆ¼ketimi en yĆ¼ksek olan lĆ¼ks otomobiller birinci sıradaydı.
Yine ABDā€™de yetişkin nĆ¼fusun yĆ¼zde 65 kadarının obez olduğu hesaplanmaktaā€¦
Yalnız ABD mi? DĆ¼nyada ā€œtĆ¼ketici sınıfā€ nĆ¼fusunun yarıya yakını gelişmekte olan Ć¼lkelerde yaşayan, 1.7 milyarı bulduğu hesaplanıyor. Bunların tĆ¼ketim standartları dĆ¼nya nĆ¼fusunun geriye kalanının Ƨok Ć¼zerinde. ā€œTĆ¼ketim toplumuā€ modeli ABDā€™den Kuzey Amerika, Avrupa ve Asyaā€™ya yayıldıkƧa, bu bƶlgelerin ā€œekolojik ayak iziā€de giderek bĆ¼yĆ¼yor.
Ɩrneğin 2003 yılında Ƈinā€™de her gĆ¼n 11 000 arabanın trafiğe Ƨıktığı hesaplanmıştı: yılda 4 milyon yeni ƶzel otomobil demekti bu! Ɩzel oto satışları 2003ā€™Ć¼n ilk yarısında yĆ¼zde 80 artış kaydetmişti[18] - yalnızca Ƈinā€™in caddelerinde dolaşan ƶzel araƧların kĆ¼resel ısınmaya katkısını varın siz dĆ¼ÅŸĆ¼nĆ¼n!
Ve lĆ¼ks tĆ¼ketim: Forbes dergisine gƶre 2014 yılında lĆ¼ks arabalara 437 milyar dolar harcandı. ParfĆ¼m, giysi, mĆ¼cevherat ve aksesuarlar iƧin harcanan miktar ise 278 milyar doları bulmuş. 187 milyar dolar lĆ¼ks otellere, 48 milyar lĆ¼ks lokantalara, 23 milyar dolar ƶzel jetlere, 22 milyar dolar lĆ¼ks mobilyalara, 8 milyar ƶzel yatlara, 1 milyar dolar ise yat yolculuklarına harcanmış.[19] Bir yıl iƧinde, dĆ¼nya nĆ¼fusunun yĆ¼zde 1ā€™lik kesiminin lĆ¼ks tĆ¼ketime harcadığı para miktarı, 1 trilyon doları geƧiyor! Bu arada, hatırlatayım: 2013 yılı dĆ¼nya gayrısafi hasılasının tutarı, 75,59 trilyon dolardı!
YeryĆ¼zĆ¼nde gĆ¼nde 2 doların altında bir gelirle hayatta kalmaya Ƨabalayan 2.8 milyar insan iƧin ise, tĆ¼ketim Ƨok uzak bir dĆ¼ÅŸten ibaret. İƧlerinden bir milyarı iƧme suyuna dĆ¼zenli erişimden yoksun olarak sĆ¼rdĆ¼rĆ¼yor yaşamını. İşin korkunƧ yanı, bugĆ¼n dĆ¼nyanın Ƨoğunlukla yeni işletmeye aƧılan kaynaklarının bulunduğu bƶlgelerde yaşadıkları iƧin Ć¼lkelerindeki doğalgaz rezervleri, ormanlar, maden yatakları, akarsular, denizler, yeraltı suları, dĆ¼nyanın parababaları tarafından talan edilirken, hem aƧlığa, hem de bu işletmelerden kaynaklanan Ƨevresel risklere maruz kalanlar, onlar oluyor. Bir yandan da zengin Ć¼lkelerin kirlilik ā€œihraƧ ettiğiā€ bƶlgelerde yaşıyorlar (kirletici sanayiler, nĆ¼kleer vd. atıkların ihracıā€¦)[20] Daha somut bir deyişle, dĆ¼nyanın en zengin yĆ¼zde 1ā€™ine sermaye ediyorlar emeklerini ve yaşamlarını.
Gelir eşitsizlikleriyle Ƨevresel risklerin eşitsizliğinin Ƨakışması, hem kĆ¼resel, hem de ā€œulusalā€ bir olgu. Ɩrneğin ABDā€™de dĆ¼ÅŸĆ¼k gelir dĆ¼zeyli beyaz-olmayan nĆ¼fusun tehlikeli atıklardan kaynaklanan Ƨevresel risklere daha yoğun bir biƧimde maruz kaldıkları, bilim insanlarının sĆ¼rekli olarak dikkat Ƨektikleri bir durum. Ɯstelik, yoksullukları nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimleri daha dĆ¼ÅŸĆ¼k olduğundan, Ƨevresel tehlikelerden kaynaklanan ƶlĆ¼mler, Ƨoğu etnik azınlıklardan oluşan yoksulları buluyorā€¦ Atıkların yoksulların yaşadıkları ā€œucuzā€ bƶlgelerde depolanması; yoksulların ekmek parası iƧin Ƨevresel riskleri yĆ¼ksek alanlarda Ƨalışmayı kabul etmesi, Ƨoğu beyaz, orta-Ć¼st sınıf politika oluşturucuların tercih ve kararları; ƶrgĆ¼tsĆ¼zlĆ¼kā€¦
Aynı durum Ä°ngiltere ve Fransa iƧin de sƶz konusu. Yakın zaman ƶnce Ä°ngiltereā€™de gerƧekleştirilen bir araştırma, Ƨoğunlukla etnik azınlıkların yaşadığı yoksul bƶlgelerde PM10 ve nitrojen diokside maruz kalma riskinin Ƨok daha yoğun olduğunu gƶzler ƶnĆ¼ne sermiş. Fransa kentlerinin yoksul mahallelerinde hava kirliliği ƶlĆ§Ć¼mleri -kirletici sanayiler bu bƶlgelerde yer aldığı iƧin- daha yĆ¼ksek Ƨıkmakta.[21]
Ƈevresel yoksul dĆ¼ÅŸmanlığı ve ırkƧılığın ƶrnekleriā€¦

Peki, TĆ¼rkiyeā€™de Durum Ne?

TĆ¼rkiyeā€™de neoliberal kapitalizmin en dizginsiz uygulamalarına tanık olan AKP iktidarı yıllarının aynı zamanda bir Ƨevre katliamına sahne olduğunu kim inkĆ¢r edebilir ki?
BirkaƧ başlık hĆ¢linde irdeleyelim:

Akarsuların HESā€™leştirilmesi: AKP iktidarı, Anadoluā€™nun her ırmağını, her deresini, her şelalesini borulara tıkıştırıp santrale dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmeye yeminli gƶzĆ¼kĆ¼yor. Bƶylelikle, ƶrneğin,
ā€¢ ā€œHidroelektrik santralı (HES) projelerinde Ƨevre ve sivil toplum ƶrgĆ¼tlerinden gelen eleştirileri dikkate almayan hĆ¼kĆ¼met, doğal sit alanlarına inşa edilecek HESā€™lerle ilgili ā€œilke kararıā€ yayımladı. Ancak karar, dereceleri yeniden belirlenme aşamasında olan sit alanlarına yeni HESā€™lerin ƶnĆ¼nĆ¼ aƧtı. Yayımlanan ilke kararına gƶre, sadece doğal sit alanlarında değil, koruma alanlarında da HESā€™ler inşa edilebilecek.ā€[22]
ā€¢ ā€œEge Deniziā€™ne akan Balıkesir ve Ƈanakkale arasında sınırı oluşturan Mıhlı Ƈayı Ć¼zerine yapılması planlanan HES projesi yƶre halkının tepkisine neden oluyor. Yurttaşlar 23 Mart 2013 gĆ¼nĆ¼ Mıhlı Ƈayı KƶprĆ¼sĆ¼ā€™nde buluşarak ā€œSu hakkımız anayasal gĆ¼venceye alınmalıdırā€ dediler.
Homerosā€™un Ä°lyada Destanıā€™nda sıkƧa sƶzĆ¼ edilen, şelaleleri, başdeğirmeni ve antik kemer kƶprĆ¼sĆ¼yle eşsiz gƶrsel peyzaj ve kĆ¼ltĆ¼rel zenginlikleri barındıran Mıhlı Ƈayı da HES tehdidi altında. Mıhlı Ƈayıā€™na HES inşa edildiğinde dere iƧinde ve Ƨevresinde ağaƧlar kesilecek, su tĆ¼nellere sokulacağı iƧin havza susuz kalacak, havza boyunca biyolojik denge bozulacak, ekosistem Ƨƶkecek.ā€[23]
ā€¢ ā€œĆ‡evre ve Şehircilik Bakanlığı, yargı kararlarına rağmen Karadenizā€™deki hidroelektrik santral (HES) projelerinde ısrarlı. Danıştayā€™Ä±n hukuka aykırı olduğu gerekƧesiyle Ć¼retim lisansı ve su kullanım anlaşmasını iptal ettiği Rizeā€™nin Ƈayeli ilƧesi Senoz vadisindeki Kayalar HES projesine ilişkin ƇED raporuna yeniden onay verildi.ā€[24]
ā€¢ ā€œErzurum Oltuā€™yu Ƨƶle Ƨeviren HES gibi, 55 yeni proje iƧin acil kamulaştırma kararı verildi. Somaā€™dan Malatyaā€™ya kadar yapılacak yeni HES projeleri, bulundukları yeri, Ć¼Ć§ yıl ƶnce yemyeşil olan Oltu gibi kurutacak.ā€[25]
ā€¢ ā€œRizeā€™nin balı ile dĆ¼nyaca Ć¼nlĆ¼ Anzer Yaylasıā€™na 3 HES projesi yapılması iƧin onay veren Ƈevre ve Şehircilik Bakanlığı, şimdi de KoƧ Holdingā€™e bağlı Demir Exportā€™un bƶlgedeki maden arama Ƨalışmalarına izin verdi. Rize Valiliği de maden arama Ƨalışmaları iƧin ā€œĆ‡ED gerekli değildirā€ kararı verdi. Anzer Yaylası 2010 yılında Trabzon KĆ¼ltĆ¼r ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bƶlge Kurulu tarafından 1. derece doğal SÄ°T alanı ilan edilmişti.ā€[26]
ā€¢ ā€œGĆ¼mĆ¼ÅŸhane, Trabzon, Rize, Artvin, Ordu, Bayburt ve Giresunā€™da 2 bin HES planlanıyor.ā€[27]
ā€¢ ā€œAdıyamanā€™Ä±n Yaylakonak beldesinde yapılması planlanan HES projeleri ve GƶmĆ¼kan Barajı AlevĆ®lerin yaşadığı 8 kƶyĆ¼ gƶƧe zorluyor. Tarım ve hayvancılıkla geƧinen yaklaşık 5 bin aile, Girlevik ve Ƈatderesi sularının GƶmĆ¼kan Barajıā€™na akıtılması durumunda bƶlgede tarım ve hayvancılığın biteceğini vurgulayarak, projeden vazgeƧilmesini istiyor. KƶylĆ¼ler, bƶlgenin yaban keƧileri ve geyiklerin koruma alanı olduğuna da dikkat Ƨekiyor.ā€[28]
ā€¢ ā€œDiyarbakırā€™daki Dicle Vadisi iƧin yeni tehdit, vadiden geƧen Dicle Nehriā€™nin Ć¼zerinde kurulu bulunan baraj ve HES projeleri nedeniyle debisinin dĆ¼ÅŸmesi ve statĆ¼sĆ¼nĆ¼n de ā€˜dereā€™ olarak değiştirilmesi. Bu değişiklik ile nehrin kıyı kenar Ƨizgisine 50 metre mesafeye kadar yapı inşa edilebilecek. Vadi daha ƶnce yapı rezerv alanı ilan edilmiş ve ardından tarım arazisi statĆ¼sĆ¼nden Ƨıkarılmıştı.ā€[29]
ā€¢ AKP iktidarı boyunca dereler Ć¼zerinde 2000 kadar mikro-HES iƧin lisans verildiği bildiriliyor![30]

Ormanların tĆ¼ketilmesi: Son yıllarda ormanların yok edilmesi, yasa ve yƶnetmeliklerle desteklenen taammĆ¼dĆ® bir katliam hĆ¢lini aldı. Nasıl mı?
ā€¢ ā€œOrmanlarla ilgili yƶnetmeliklerin eski ve yeni hĆ¢li karşılaştırıldığında, ormanların karşı karşıya kaldığı tehlike ortaya Ƨıkıyor. Orman Kanunuā€™nda son 10 yılda 10 değişiklik yapıldı. Her dĆ¼zenleme ormanları biraz daha yapılaşmaya aƧtı. Yeni değişikliklerin bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼ de madencilik faaliyetlerin, ormanlık alanda yapılacak diğer faaliyetlerin izinlerin ve kısıtlamaların dĆ¼zenlendiği 16, 17 ve 18. maddelere ilişkin. En son yapılan değişiklikle orman sahalarında definecilikten petrol aramaya, eğitim ve sağlık tesislerinden, yeraltı deposuna kadar her tĆ¼rlĆ¼ ormancılık dışı faaliyetine izin verilebileceği belirtiliyor.ā€[31]
ā€¢ ā€œ(Başbakan) Erdoğan, Karadeniz kıyısında su havzasına yapılacak 3. havalimanı ve 3. Boğaz KƶprĆ¼sĆ¼ iƧin yĆ¼zbinlerce ağacın kesilip ormanların yok edilmesine karşı Ƨıkanları ā€œGezi zekĆ¢lıā€ diye niteleā€di.[32]
ā€¢ ā€œĆ‡evre ve ormanlara yƶnelik uygulamaları eleştiri konusu olan hĆ¼kĆ¼met, tartışmalı iki değişiklik daha yaptı. Meclisā€™te ā€œtorba tasarıyaā€ eklenen maddeye gƶre, ormanlar iƧerisine ā€œidareler ve ziyaretƧilerā€ iƧin inşa edilecek yapılarda imar planı şartı aranmayacak.ā€[33]
ā€¢ ā€œÄ°ki şirket metrekaresini 1 liraya aldığı ormanlık alana santral kuracak. Ä°skenderunā€™un Azganlık beldesinde denize sıfır noktada ve ormanlık alana iki termik santral kurulacak. 800 dƶnĆ¼mlĆ¼k alan, DemirƧelik Ä°htisas Organize Sanayi Bƶlgesiā€™ olarak Tosyalı Holding ile Atakaş Grubuā€™na 2011ā€™de tahsis edildi. Yatırımcılara ā€˜arsa yokā€™ diyen Hatayā€™daki yƶneticilerin, Ä°skenderun OSBā€™nin ā€˜demirƧelik ihtisasā€™ ƶzelliği kaldırılarak iki firmaya termik santral izini verdiği ortaya Ƨıktı.
Azganlık beldesinde denize sıfır noktada ve ormanlık alandaki 800 dƶnĆ¼mlĆ¼k arazi 2011 yılının Temmuz ayında ā€˜DemirƧelik Ä°htisas Organize Sanayi Bƶlgesiā€™ olarak Tosyalı Holding ile Atakaş Grubuā€™na tahsis edildi. Ancak OSBā€™ye şirketler tarafından 2 ayrı termik santral kurulacağı ortaya Ƨıktı.ā€[34]
ā€¢ ā€œTĆ¼rkiyeā€™nin oksijen depolarından ve doğal gĆ¼zelliklerinden birisi olan Kaz Dağları da yok oluyor. Kaz Dağıā€™ndaki gƶknar ağaƧları kuruyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı da gƶknar ağaƧlarının kurumaya başladığını doğruladı. AğaƧların Ƈan ve Bigaā€™daki termik santrallerden Ƨıkan gazlar nedeniyle kurudukları yorumu yapıldı.ā€[35]
ā€¢ ā€œSakaryaā€™da BıƧkıdere Ormanları hummalı bir Ƨalışmayla adeta alttan Ć¼stten yok ediliyor. ā€˜Doğa katliamıā€™ yapılıyor. Bir yanda su fabrikası iƧin ağaƧlar kesilip yerin altına borular dĆ¶ÅŸeniyor, diğer yanda inşaa edilecek termal otel iƧin sıcak su aranıyor. Bununla da kalmıyor ormanın ayrı bir yerinde bakır madeni iƧin sondaj yapılıyor.ā€[36]
ā€¢ ā€œSarıyer Uskumrukƶyā€™deki yaklaşık 500 dƶnĆ¼mlĆ¼k orman arazisini imara aƧan tadilat planının iptali istemiyle aƧılan davada, mahkemeye sunulan bilirkişi raporundaki parafların sahte olduğu ortaya Ƨıktı. Planın şehircilik ilkelerine aykırı olmadığına karar veren Ä°stanbul 2. Ä°dare Mahkemesi ise davayı, bu rapora dayanarak reddetti. Ormanın yok olmaması iƧin Ƨabalayan avukat Bora Vidinli, mahkeme heyetini HSYKā€™ye şikĆ¢yet etti. Vidinli, ā€˜Arazide keşif yapan Ć¼Ć§ bilirkişiden biri ƶlmĆ¼ÅŸ. Diğer iki bilirkişi ƶlenin yerine de parafladıkları raporu mahkemeye sunmuşlar. Ancak mahkeme sahteciliği araştırmadıā€™ diyor.ā€[37]
ā€¢ ā€œSakaryaā€™nın Karasu ilƧesinde 5 kƶyĆ¼ kapsayan, tarım ve orman alanlarının da iƧinde bulunduğu 222 hektar bĆ¼yĆ¼klĆ¼ÄŸĆ¼ndeki arazi Nisan 2015ā€™te Bakanlar Kurulu kararıyla Otomotiv Ä°htisas EndĆ¼stri Bƶlgesi ilan edildi.ā€[38]
ā€¢ ā€œArtvin Orman İşletme MĆ¼dĆ¼rlĆ¼ÄŸĆ¼ 77 bin metrekare alanı maden şirketine tahsis etti.ā€[39]

Kıyıların yağmalanışı: Yağmadan, kıyılardan geriye kalanlar da nasibini bolca alıyorā€¦ TĆ¼rkiyeā€™nin kıyıları bir yandan dizginsiz bir yapılaşmanın/betonlaşmanın, bir yandan da kirliliğin hedefi.
ā€¢ ā€œAntalya Belediyesi, dantel kıyıları, akvaryum gibi koylarıyla Ć¼nlĆ¼ dinlence merkezi Kaşā€™ta, SÄ°T alanındaki imar planlarını değiştirdi. Plan değişikliğiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanā€™a yakınlığı ile bilinen işadamı Cihan Kamerā€™in adına kayıtlı olduğu ƶne sĆ¼rĆ¼len parseller yapılaşmaya aƧılıyor...ā€[40]
ā€¢ ā€œÄ°stanbulā€™un son doğal plajı Atakƶy sahilinde yĆ¼kselen inşaatları tartışmalı hĆ¢le getirecek bir mahkeme kararı alındı. Ä°stanbul 3. Ä°dare Mahkemesi, TOKÄ°ā€™nin 4 yıl ƶnce yaptığı ve Karadeniz Ɩrme-Ɩzyazıcı ikilisinin aldığı, iki parselin satış ihalesini iptal etti. Sƶz konusu parsellerdeki inşaatlar şu anda bitme noktasına geldi.ā€[41]
ā€¢ ā€œBatı Karadeniz kıyı şeridi ā€˜termik santralā€™ tehdidi altında. Karadeniz Ereğliā€™den Amasraā€™ya uzanan 78 kilometrelik kıyı bandına tam 13 termik santral geliyor.ā€[42]

Madencilik Eliyle Doğanın Katli: Yağmanın bir başka boyutunu maden Ƨıkartma adına dağların delik deşik edilmesi, yĆ¼zbinlerce ağacın kesilmesi, tarım arazilerinin yok edilmesi, endemik tĆ¼rlerin tĆ¼ketilmesi oluşturuyor. Bƶylece ƶrneğin,
ā€¢ ā€œĆ‡evre ve Şehircilik Bakanlığı, maden atıklarının karada uygun ortam bulunmaması hĆ¢linde denize boşaltılmasına vize vermeye hazırlanıyor. Maden Atıkları Yƶnetmeliği Taslağına gƶre maden atıklarının Ƨevresel etkilerini en aza indirmek gerekƧesiyle denize boşaltılmasına ā€˜detaylı izleme şartıylaā€™ onay verilebilecek.ā€[43]
ā€¢ ā€œKonya-Karapınar ve Karaman- AkƧaşehir havzasında 1 milyar 832 milyon ton linyit rezervini Ƨıkarmak iƧin 3 alana maden ruhsatı verildi. BugĆ¼ne dek termik santral iƧin resmi girişim olmadı ama halk diken Ć¼stĆ¼nde. Uzmanlar ā€˜Termik santral kurulduğunda kanser artacak, bƶlge asitle yıkanacakā€™ diyor.ā€[44]
Ve tabii:
ā€¢ ā€œArtvinā€™deki Kafkasƶr Yaylasıā€™nda bulunan Cerattepe Bƶlgesiā€™nde bakır madeni aƧılması iƧin şirket yetkililerinin, asker ve polis eşliğinde zırhlı araƧlarla bƶlgeye gelişi Artvin halkını sokağa dƶktĆ¼.ā€[45]

Altına hĆ¼cum: Ancak madencilik adına işlenen cinayetlerin en bĆ¼yĆ¼ÄŸĆ¼, altın Ƨıkarma alanında yaşanıyor. ā€œ1 gram altın Ƨıkarmak iƧin 1 ton toprak ve yarım ton suyu siyanĆ¼rlemekā€ gerektiği altın Ƨıkarma alanında![46]
ā€¢ ā€œKĆ¼tahyaā€™nın Simav Ä°lƧesiā€™nde 2011ā€™in mayıs ayında Eti GĆ¼mĆ¼ÅŸ AŞā€™ye ait atık depolama havuzunun setlerindeki kısmi Ƨƶkmenin ardından Ƈevre MĆ¼hendisleri Odası, civardan aldığı numunelerle, normalden yĆ¼zde 40 fazla siyanĆ¼re rastlandığını ortaya Ƨıkardı. Bunun Ć¼zerine Eti GĆ¼mĆ¼ÅŸ, ƇMOā€™ya 30 bin TLā€™lik tazminat davası aƧtı.ā€[47]
ā€¢ ā€œKĆ¼tahyaā€™da yaşanan felaketin Ć¼zerinden aylar geƧse de, tehlike devam ediyor. Ɯstelik gerƧek anlamda ƶnlem de alınmıyor. TĆ¼rkiyeā€™de siyanĆ¼rle maden Ƨıkarma işlemi KĆ¼tahyaā€™yla sınırlı değil, 60 şirketin ruhsatı bulunuyor.
Ä°TƜ Metalurji ve Malzeme MĆ¼hendisliği BƶlĆ¼mĆ¼ Ć¶ÄŸretim Ć¼yesi Prof. Dr. Ä°smail Duman, TĆ¼rkiyeā€™de şu anda hepsi Ƨokuluslu olmak Ć¼zere yaklaşık 60 şirketin maden ruhsatına sahip olduğunu sƶylĆ¼yor. 1200ā€™Ć¼ arama, 160ā€™Ä± ƶn işletme ve 300ā€™Ć¼ işletme ruhsatlı. Artvinā€™den Kastamonuā€™ya kadar Karadeniz Bƶlgesi, Biga Yarımadasıā€™nı da iƧine alan Kuzey Ege, Manisa, Ä°zmir, Uşak, KĆ¼tahya, Eskişehir, Konya, Erzincan, Tunceli, Mardin hedef yerler. Fiilen Ć¼retim yapılan madenlerse; Ä°zmir-Bergama, Uşak-Eşme, Ä°zmir-EfemƧukuru, Balıkesir-Havran ve Bergama-Kozak Yaylası. Erzincan-Ƈƶpler, Ƈanakkale-BayramiƧ ve Eskişehir-Kaymazā€™daā€¦ā€[48]
ā€¢ ā€œFatsaā€™da siyanĆ¼rlĆ¼ altın madeni iƧin hazırlanan ƇED Raporu nereden tutsanız elde kalıyor. Bal ve fındık Ć¼retiminin şimdiden azaldığı kƶylerin; ElekƧi Deresi de şirkete satıldı. 555 ton kimyasalın taşınacağı yer ise belli değilā€¦
Altıntepe Madencilik Ƨalışmalarını 196 hektarlık bir alanda yĆ¼rĆ¼tĆ¼yor. Şimdiye kadar 1000 dƶnĆ¼mlĆ¼k bir orman arazisinde ağaƧ kesimi yapıldı. Hazırlanan ƇED Raporunda ise bƶlgede ne kadar ağaƧ kesileceğine dair bir bilgi yok, ormana dĆ¢hil olan alanlar ise orman değil gibi gƶsterilmiş. Şirketin orman olmadığını iddia ettiği alanın 729 dƶnĆ¼mĆ¼ tarım alanı, 523 dƶnĆ¼mĆ¼ kestane ormanı ve 613 dƶnĆ¼mĆ¼nde de kayın/kestanelik var.ā€ [49]
ā€¢ ā€œErzincan Ä°liƧā€™te Rio Tinto ile Ƈalık Grubunun altın madeni işletmesi ortaklığı hayatı yok ediyor. Ä°lƧede artık kuşlar ƶtmĆ¼yor, balık ƶlĆ¼mleri yaşanıyor ve hayvanlar 6 bacaklı ya da kalbi dışarıda doğuyor. Ä°lƧede yaşayanlar madenin halk sağlığını etkilediğini de iddia ediyor.ā€[50]
ā€¢ ā€œKaz Dağlarıā€™nda altın arama ve işletme iƧin 16 firmaya ruhsat verildi, 36 noktada yarım milyar tona yakın siyanĆ¼r kullanılacakā€¦
2 milyon kişinin temiz su kaynağı Kaz Dağlarıā€™nın derinliklerine sızacak siyanĆ¼rsevici madencilik, neredeyse siyanĆ¼rĆ¼n doğa dostu olduğunu iddia ediyor.
Oysa Avrupa Parlamentosu Mayıs 2010ā€™dan beri ā€˜madencilik faaliyetlerinde siyanĆ¼rĆ¼n yasaklanmasıā€™ gerektiği kararının bĆ¼tĆ¼n dĆ¼nyada uygulanmasını tavsiye ediyorā€¦
Ƈanakkale Onsekiz Mart Ɯniversitesi (ƇOMƜ) Ziraat FakĆ¼ltesi Ɩğretim Ɯyesi Kenan Kaynaşā€™Ä±n hazırladığı raporda Kaz Dağlarıā€™nda yapılan tarımsal Ć¼retim ve hayvancılıktan 7.5 milyar dolar değer elde edildiği ve 10 yıl iƧinde 75 milyar dolara ulaşılacağını belirtiyor.
Altın işletmeleri faaliyete geƧince bƶlgede 2.5 milyar ton kayaƧ ve toprağın siyanĆ¼rle işleneceğini, 10 milyonu zeytin ağacı olmak Ć¼zere tĆ¼m tarımsal Ć¼retiminin etkileneceğini, suların kirleneceğini ekliyor.
Ve durumun bƶlgede tarımla uğraşan 750 bin kişinin yaşam ve Ć¼retim alanı olduğunu ƶnemle işaret ediyor.
Ama bu yıl iftiharla 25 ton altın Ƨıkaracağını beyan eden maden sektƶrĆ¼mĆ¼ze Kaz Dağlarıā€™na doğru ā€˜Altına hĆ¼cumā€™ startı verilmiş bulunuyor.
Hatta altın fiyatları tırmandığı iƧin 1 ton kayadan 1 gram altın Ƨıkaran işletme maliyeti şimdi 1 ton kayadan 0.4 gram altın elde etmeyi bile karlı buluyor.ā€[51]
Bu listeyi ciltler boyu uzatıp canınızı daha fazla sıkmak mĆ¼mkĆ¼nā€¦ Ama ne hacet, son bir-iki yılda basında Ƨıkan haberlerden yapılmış bu kĆ¼Ć§Ć¼k derleme dahi, yaşamımızın kaynaklarının, toprağın, havanın, suyun, yaşam alanlarının rant ve kĆ¢r hırsı ƶnĆ¼nde nasıl bĆ¼yĆ¼k bir hızla tĆ¼kenmekte/tĆ¼ketilmekte olduğunu Ƨarpıcı bir biƧimde gƶsteriyor.

Bir Sistem Sorunu: Kapitalizm

Kendilerine, yani yaşam kaynaklarımızı, Ć¼stelik yalnızca bizimkileri değil, kurdun-kuşun, ağacın-ƧiƧeğin, bƶrtĆ¼ bƶceğinā€¦ velhasıl tĆ¼m canlıların yaşama hakkını hoyratƧa ellerimizden alanlara soracak olursanız, ā€œkalkınmak iƧinā€ derler. ā€œUygarlığın nimetlerinden yararlanmak istemiyor musunuz?ā€ Sonra da, şık otellerin salonlarında dĆ¼zenledikleri gƶstermelik sempozyumlarda, konferanslarda kermeslerde, davetlerde aleme talkını verirler: insanlar doğaya karşı sorumlu davranmasını Ć¶ÄŸrenmeli. Yıkanırken suyu idareli kullanmalı, kağıtların iki yĆ¼zĆ¼ne yazmalı, Ƨƶplerimizi geri dƶnĆ¼ÅŸĆ¼m kutularına atmalıyız[52]ā€¦ Bƶylelikle, ā€œsĆ¼rdĆ¼rĆ¼lebilirā€ bir yaşam tarzı tutturmuş oluruzā€¦
Evet, sistem, daha doğrusu sistemin efendisi dev şirketler, dĆ¼nyanın 50 yılda yaşanılmaz hĆ¢le getirilmesinden sıradan insanları, sizi, beni, tĆ¼keticileri, hatta ha babam Ƨocuk doğuran yoksulları, yapay gĆ¼breyi, bƶcek ilaƧlarını bilinƧsizce kullanan kƶylĆ¼leri (sanki onlara kimyasalları, katil tohumları pazarlayan, geƧimlik tarımlarını mahveden, topraklarını kullanılmaz hĆ¢le getiren kendileri değilmiş gibi) sorumlu tutuyorlar.
İşin gerƧeğiyse, bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼ Kuzeyā€™de Ć¼retilen atıkların ancak yĆ¼zde 15ā€™i geri kazanılabilecek nitelikteā€¦ Ɯstelik, en iyi koşullarda, tĆ¼ketici atıklarının yalnızca binde 2ā€™si yeniden kullanıma sokulabilir durumda. Ve tĆ¼ketilerce Ć¼retilen her bir birim atığa karşılık, şirketler, 70 birim atık Ć¼retmekteā€¦ Bir başka deyişle, tĆ¼keticilerin tĆ¼ketilmesinden doğrudan sorumlu olduğu doğal kaynak oranı, sadece yĆ¼zde 1.4. Geri kalan ise, ā€œĆ¼retimā€ sĆ¼recinde, şirketler tarafından tĆ¼ketiliyor: Ve salıverilen atıkların bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼, ne yazık ki toksik ve yeniden kullanıma elverişsizā€¦ [53]
Onlar bu işten para kırıyorlar. Bizlere akıllı telefon, Ipad, hamburger, kırışık giderici krem, otomobil, tiÅŸĆ¶rt, ayakkabı, silah, makyaj malzemesi, şampuan, Ƨikolata, buzdolabı, diyet Cola, fırın, nĆ¼kleer başlıklı fĆ¼ze, biber gazı, bilezik, Ƨorap, konut, tatil, heyecan, aşk, hayalā€¦ pazarlayarak milyonlarca, milyarlarca dolar kazanıyorlar sırtımızdan. Servetleri geri kalan yĆ¼zde 99ā€™umuza eşitlenen yĆ¼zde 1 insanlarıā€¦ YeryĆ¼zĆ¼ hayatını, biosā€™u yok ettikleri umurlarında değil. ā€œBenden sonra Tufanā€ dermiş kral XV. Louisā€¦ YeryĆ¼zĆ¼nĆ¼n şimdiki efendileri iƧin de ƶyleā€¦
Geride kalanlar: yani hem tĆ¼kettikleri, hem de tĆ¼ketemedikleri iƧin tĆ¼kenenler mi? Yaşamları, iƧ dĆ¼nyaları, Ƨevreleri, insanlık onurları, sağlıkları, mutlulukları ellerinden kayıp giden aƧlar ve doyumsuzlar? Yani bizler? Ƈok mu Ƨaresiziz?
Tabii ki hayır! Bizler iƧin bir Ƨıkış yolu var elbetteā€¦ O ā€œTufanā€Ä± bu dĆ¼nyayı ellerimizden alanlar iƧin bir an ƶnce yaratmak. ā€œBaşka bir dĆ¼nya mĆ¼mkĆ¼nā€Ć¼ Ƨok geƧ olmadan, hemen şimdi hayata geƧirmekā€¦
Ve elbirliğiyle kuracağımız o ā€œbaşkaā€ dĆ¼nyada, kendimizi dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmek: doğayla, yaşamla barışık, onun bir parƧası olduğumuzun bilincinde, gƶzĆ¼ tok, paylaşımcı, dayanışmacı, kolektivist, ƶzgĆ¼r, ā€œĆ¶tekiā€yle empati kurmayı bilen, bilinƧli bireyler toplumuna dƶnĆ¼ÅŸebilmek.
ā€œEğer insan Ƨok fazla ā€˜ÅŸeyā€™e gereksinim duyuyorsa, bu bĆ¼yĆ¼k bir yoksulluğun gƶstergesidir,ā€ diyen Erich Scheurmannā€™Ä±n;[54]
ā€œSahip olduğum eşyalar, zamanla bana sahip oluyorlar,ā€ diyen Jean-Paul Sartreā€™Ä±n;
ā€œAz şeye sahip olanın kƶleliği de az olur, yaşasın asil yoksulluğumā€ diyen Friedrich Nietzscheā€™nin sƶzlerini;
Ve geƧmişi ve bugĆ¼nĆ¼yle bizlere Ƨok şey Ć¶ÄŸreten sevgili JosĆ© Mujicaā€™nın ā€œGereksiz ihtiyaƧlardan oluşan koca bir dağ yarattık. Bir şeyler satın alıyoruz, sonra Ƨƶpe atıyoruz. Aslında boşa harcadığımız şey hayatlarımız. Bir şey satın aldığımda ya da siz aldığınızda, ƶdemeyi parayla yapmıyoruz. Ɩdemeyi yaşamımızdan, para kazanmak iƧin harcadığımız zamanla yapıyoruz. Aradaki fark ise şu: hayatı satın alamazsınız. Hayat geƧip gider... Ve hayatınızı boşa harcayıp ƶzgĆ¼rlĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼zĆ¼ kaybetmek korkunƧ bir şeydir,ā€ uyarısını bir an olsun aklımızdan Ƨıkarmadanā€¦

14 Nisan 2016 18:42:00, Ankara.

N O T L A R
[1] 26 Nisan 2016 tarihinde Bursa BAKUDā€™da yapılan konuşmaā€¦ Newroz, Mayıs 2016ā€¦
[2] ā€œBakan Yıldırım: 4.5G'ye Bir GĆ¼nde 4.5 Milyon Kişi GeƧtiā€ http://www.iha.com.tr/haber-bakan-yildirim-45gye-bir-gunde-45-milyon-kisi-gecti-548476/.
[3] http://www.teknokulis.com/haberler/mobil/2016/04/03/45g-icin-kac-kisi-sim-kartini-degistirdi
[4] ā€œTĆ¼rkiyeā€™de TelekomĆ¼nikasyon TarihƧesiā€, Elektrik MĆ¼hendisliği, sayı 430, Nisan 2007, s. 66.
[5] Victor Lebow, ā€œPrice Competition in 1955ā€, Journal of Retailing, Bahar 1955. Aktaran: Timeline to the future, ā€œSocial-economic impactsā€. http://www.timelinetothefuture.com/index.php/en/prepare/social-economic-impacts/over-consumption.
[6] SongĆ¼l Demirel ve Ceren Yeğen, ā€œTĆ¼ketim, Postmodernizm ve Kapitalizm ƖrgĆ¼sĆ¼ā€, ilef dergisi, 2015: 2(1) ā€¢ bahars. 22. http://ilefdergisi.org/2015/2/1/
[7] Clive Hamilton, Overconsumption in Britain. A culture of middle-class complaint? 2003, s. v.
[8]Olli Tammilehto, ā€œSustainable Cultures - Cultures of Sustainability, Background Paperā€, http://www.ymparistojakehitys.fi/susopapers/Background_Paper_8_Olli_Tammilehto.pdf.
[9] DĆ¼nya Yaban Yaşamı Vakfı (WWF)ā€™na gƶre her yıl Ƨƶpe atılan besin miktarı, 1.3 milyar tondur ve bu miktar, dĆ¼nyada aƧlık sınırı altındaki 800 milyon kişinin gereksiniminin dƶrt katıdır! (http://www.worldwildlife.org/initiatives/food)
[10] Olli Tammilehto, ā€œSustainable Cultures - Cultures of Sustainability, Background Paperā€, http://www.ymparistojakehitys.fi/susopapers/Background_Paper_8_Olli_Tammilehto.pdf.
[11] R. Lee, (1968). ā€œWhat Hunters Do for a Living, or How to Make Out on Scarce Resourcesā€, R. LEE ve I. DeVORE (der.), Man the Hunter, Chicago: Adline, s. 37.
[12] M. Sahlins (1981). Stone Age Economics, Londra: Tavistock Publications, s. 18.
[14] Report: ā€˜Over-consumptionā€™ threatening the earth, http://www.commondreams.org/news/2012/05/15/report-over-consumption-threatening-earth
[15] ā€œGlobal Warming: News, Facts, Causes & Effectsā€, http://www.livescience.com/topics/global-warming/
[16] ā€œOver consumption is killing off the world's most precious wildlife, from tigers to tunaā€, http://www.telegraph.co.uk/news/earth/earthnews/9266628/Over-consumption-is-killing-off-the-worlds-most-precious-wildlife-from-tigers-to-tuna.html
[17] Dario Kenner, Inequality of overconsumption: The ecological footprint of the richest. Working paper, no 2015/2, Kasım 2015, s. 2.
[18] ā€œThe State of Consumption Todayā€, http://www.worldwatch.org/node/810
[19] Dario Kenner, Inequality of overconsumption: The ecological footprint of the richest. Working paper, no 2015/2, Kasım 2015, s. 6.
[20] ā€œAraştırmacılar Avrupa Ć¼lkelerinde tĆ¼ketilen mal ve hizmetlere bağlı karbon dioksit salınımının Ć¼Ć§te birden fazlasının başka yerlerde gerƧekleştiğini saptadı. Ä°sviƧre ve bazı başka kĆ¼Ć§Ć¼k Ć¼lkelerde ihraƧ edilen salınım miktarı ulusal sınırlar iƧerisinde salınan karbon dioksitten fazla. ā€˜Evinizde kullandığınız elektriğin olasılıkla başka bir yerdeki kƶmĆ¼rle işleyen bir fabrikada CO2 salınımına neden olduğu gibi, Batı Avrupaā€™nın gelişmiş Ć¼lkeleri, Japonya ve ABDā€™nin ithal ettiği Ć¼rĆ¼nlerin, başta Ƈin olmak Ć¼zere başka Ć¼lkelerde ƶnemli miktarlarda karbon dioksit salınımına yol aƧtığını saptadık,ā€™ diyor uzmanlar.ā€ Bƶylelikle, ƶrneğin ABDā€™de toplam tĆ¼ketim kaynaklı salınımların yĆ¼zde 11ā€™ini (yaklaşık kişi başına yılda 2.4 ton) ihraƧ ettiği hesaplanmakta! (ā€œWealthier countries ā€˜outsourceā€™ their carbon emissions to developing nations, a new study findsā€, Stanford Report, 8 Mart 2010, http://news.stanford.edu/news/2010/march/outsource-carbon-emissions-030910.html.
[21] Dario Kenner, Inequality of overconsumption: The ecological footprint of the richest. Working paper, no 2015/2, Kasım 2015, s. 7.
[22] Mustafa Ƈakır-Ɩzlem GĆ¼vemli, ā€œYeşili Sıfırlarā€, Cumhuriyet, 13 Ağustos 2014, s.18.
[23] ā€œDestanlara Konu Olan Ƈaya HESā€, Cumhuriyet, 22 Mart 2013, s.9.
[24] Derviş GenƧ, ā€œYargı Kararına Rağmen Karadenizā€™de HES Ä°nadı SĆ¼rĆ¼yorā€, Zaman, 10 Mayıs 2014, s.4.
[25] Adnan Keskin, ā€œHESā€™e Gelince RĆ¼zgĆ¢r Gibiā€, Taraf, 3 Haziran 2014, s.2.
[26] Ć–mer Şan, ā€œAnzerā€™i de Bitireceklerā€, Cumhuriyet, 21 Ağustos 2015, s. 8.
[27] Ć‡iğdem Toker, ā€œBir Ɯlkenin ƖlĆ¼mĆ¼ā€, Cumhuriyet, 7 Haziran 2014, s.10.
[28] Mehmet Menekşe, ā€œYa Acından Ɩl Ya GƶƧā€, Cumhuriyet, 12 Ağustos 2014, s.3.
[29] ā€œDicle Vadisi İƧin Yeni Tehditā€, Evrensel, 18 Şubat 2015, s.2.
[30] Yusuf GĆ¼rsucu, ā€œAKPā€™nin 13 Yıllık Ekoloji Karnesi: Doğaya Ä°hanet Sermayeye Hizmetā€, GĆ¼ndem, 16 Mayıs 2015, s.16.
[31] Serkan Ocak, ā€œOrmanlar Betona DƶnĆ¼ÅŸĆ¼r Yurdumdaā€, Radikal, 20 Nisan 2014, s.4-5.
[32] Oğuz GĆ¼ven, ā€œErdoğan da ā€˜Gezi ZekĆ¢lıā€™ Ƈıktıā€, Cumhuriyet, 13 Haziran 2014, s.8.
[33] Mustafa Ƈakır, ā€œAKP Torbaya Balta da Koyduā€, Cumhuriyet, 10 Temmuz 2014, s.6.
[34] Akın Bodur, ā€œBaldan Tatlı Rantā€, Cumhuriyet, 7 Şubat 2013, s.18.
[35] Mustafa Ƈakır, ā€œCennet Can Ƈekişiyorā€, Cumhuriyet, 8 Temmuz 2014, s.3.
[36] Burak Coşan, ā€œBıƧkıdere Ormanlarıā€™nın Altını ƜstĆ¼ne Getiriyorlarā€, HĆ¼rriyet, 2 Aralık 2014, s.9.
[37] Hilal Kƶse, ā€œĆ–lĆ¼ Bilirkişiyle Orman Ä°mara AƧıldıā€, Cumhuriyet, 16 Şubat 2015, s.6.
[38] Hazal Ocak, ā€œ10 KƶtĆ¼ 5 Ä°yi Haberā€, Cumhuriyet, 6 Ocak 2016, s.2.
[39] BĆ¼lent Falakaoğlu, ā€œBaşbakan Cerattepeā€™de Pansuman Yapmış! (2)ā€, Evrensel, 1 Mart 2016, s.5.
[40] Serdar Kızık, ā€œĆ‡are Direniş!..ā€, Cumhuriyet, 24 Ağustos 2015, s.18
[41] Ali Dağlar, ā€œKıyıdır Satılamazā€, HĆ¼rriyet, 31 Ağustos 2014ā€¦ http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27111034.asp
[42] Zonguldakā€™tan Bartınā€™a ā€˜78 kilometrelik kıyı bandına tam 13 termik santralā€™ geliyor!
[43] ErdinƧ Ƈelikkan, ā€œMaden Atıklarının Denize Boşaltılmasına Vizeā€, HĆ¼rriyet, 23 Ağustos 2014, s.5.
[44] Ć–zlem GĆ¼vemli, ā€œKaraman Asitle Yıkanacakā€, Cumhuriyet, 27 Aralık 2014, s.15.
[45] ā€œCerattepe Nƶbetine ā€˜Gazlıā€™ MĆ¼dahaleā€, Milliyet, 17 Şubat 2016, s.15.
[46] Nihal Kemaloğlu, ā€œAltını Yerine Koyarsınız, Ya Toprak ve Suyu?ā€, Akşam, 1 EylĆ¼l 2011, s.10.
[47] Doruk Ƈakar, ā€œYaşamın Kendisi Zaten Riskā€, Akşam, 1 Temmuz 2011, s.11.
[48] ā€œAltın madenciliği ve Ć¼retimi ile Ƨevre ilişkisini başka metallerinkiyle karşılaştırmak konuyu anlatan en kestirme yol. 1 gram demir Ć¼retirken 2-2.5 gram toprak kazılır; 1 gram bakır iƧinse 100-200 gram. 1 gram altın iƧin kaldırılacak topraksa 1-5 ton. 1 gram altını elde ettiğinizde geriye ne mi kalır? Yaklaşık 3.5 ton siyanĆ¼rlĆ¼ Ƨamur! DĆ¼nyada her yıl 22.000-30.000 ton siyanĆ¼r altın madenciliği nedeniyle atmosfere taşınıyor. SiyanĆ¼rĆ¼n aƧık havada gĆ¼n ışığında Ƨabucak parƧalandığı ve etkisini kaybettiği Ƨarpıtılmış bir bilgi. Zira siyanĆ¼rĆ¼n atmosferdeki yarılanma ƶmrĆ¼ 276 gĆ¼n. AƧıkta kullanım nedeniyle her gĆ¼n yeni siyanĆ¼r emisyonu yapıldığına gƶre atmosferde sĆ¼rekli birikim yapan siyanĆ¼r radikalleri yağmur, kar, kırağı ve şebnem ile yeryĆ¼zĆ¼ne geri dƶndĆ¼ÄŸĆ¼nde kilometrekarelerce toprakta başta arsen olmak Ć¼zere pek Ƨok elementi ƧƶzĆ¼nĆ¼r hĆ¢le getirip yerĆ¼stĆ¼ ve yeraltı sularında, bitki-hayvan-insan bĆ¼nyesinde birikiyor. Doğrudan siyanĆ¼r kirliliğinin baş sorumlusu ise kil yastıklarında veya jeotekstildeki Ƨatlak, yırtılma veya delinmeler. SiyanĆ¼rlĆ¼ Ƨƶzeltiyi veya Ƨamuru ileten hatlardaki boru patlakları da ƶnemli teknik arızalar. Diğer kritik yerlerse yağmurlarla yıkanan aƧıkta depolanmış atık yığınları ve taşma ya da sedde yarılması sonucu siyanĆ¼rlĆ¼ Ƨƶzelti ve Ƨamurların Ƨevreye yayılmasına neden olan atık barajları.ā€ (Esra AƧıkgƶz, ā€œProf. Ä°smail Duman: Ä°nsan, Altından Değerlidir!ā€, Cumhuriyet, No:1323, 31 Temmuz 2011, s.11.)
[49] SeƧil TĆ¼rkan, ā€œDere Şirkete Satıldı, Kimyasal Atıklar Hesap Edilmedi!ā€, BirgĆ¼n, 1 Aralık 2014, s.16.
[50] Kemal Ɩzer, ā€œSiyanĆ¼r Etkilerini Gƶstermeye Başladıā€, Evrensel, 22 Ekim 2013, s.2.
[51] ā€œAltın İƧin Suları Zehirliyorlarā€, GĆ¼ndem, 2 Nisan 2013, s.16.
[52] ā€œĆ‡evreye en duyarlı milyarderā€ sıfatını kimseye kaptırmayan ve bizleri sık sık ā€œsorumlu davranmayaā€ davet eden dĆ¼nyanın en zengin insanı Bill Gatesā€™in, fosil yakıt sektƶrĆ¼ne 1 milyar dolar yatırdığını biliyor muydunuz? (Dario Kenner, Inequality of overconsumption: The ecological footprint of the richest. Working paper, no 2015/2, Kasım 2015, s. 5)
[54] Erich Scheurmann, GĆ¶ÄŸĆ¼ Delen Adam, Ƈev: Levent Tayla, Ayrıntı Yay., 1988, s.46.

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

ā€œHOŞGƖRƜDEN EŞİTLİĞE: TƜRKLERLE ERMENÄ°LER ARASINDAKÄ° GƜƇ Ä°LİŞKÄ°LERÄ°NÄ° BÄ°R SÄ°VÄ°L HAKLAR MODELÄ° ARACILIĞIYLA DEĞİŞTÄ°RMEK,1,ā€œKOBANƊā€™NÄ°N ā€˜BÄ°Zā€™Ä°MLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,ā€œNEFRET SUƇLARIā€ VE ā€œZEHÄ°RLÄ° KANā€ ƜZERÄ°NE,1,1 MAYIS 2015ā€™DE Ä°STÄ°KAMET(Ä°MÄ°Z) -2014ā€™TE OLDUĞU GÄ°BÄ°!- TAKSÄ°M,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)Ä°,1,1 MAYISā€™A GÄ°DERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKÄ°M DEVRÄ°MÄ°ā€™NÄ°N ANIMSATTIKLARI,1,100ā€™E 1 KALA ERMENÄ° GERƇEĞİNÄ°N TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLƜL 2010 SONRASI,1,12 EYLƜL KÄ°ME KARŞIYDI?,1,12 EYLƜL YARGILANDIā€¦ MI?,1,12 EYLƜLā€™Ćœ YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968ā€™Ä°N 50. YILINDA SARI YELEKLÄ°LER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013ā€™ĆœN 1 MAYIS DERSLERÄ°,1,2015,1,2015 1 MAYISā€™INDAN 2016ā€™YA YÄ°NE YENÄ°DEN ISRARLA TAKSÄ°M,1,2016,1,2018,1,2019: YERKƜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NÄ°SAN BÄ°TTÄ° ā€˜KUTLU DOĞUMā€™ VERELÄ°M,1,24 HAZÄ°RAN SEƇİM(LER)Ä° VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZÄ°RAN 2015 SEƇİMLERÄ°ā€™NE DAÄ°R -GEREKƇELÄ°- TAVRIMIZ,1,7 HAZÄ°RANā€™DAN 1 KASIMā€™A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYAā€™YA UNUTULMAZ BÄ°R YOLCULUK,1,ABD EMPERYALÄ°ZMÄ° VE VENEZƜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLƜ OLMAK Ä°YÄ°DÄ°R (7 HAZÄ°RAN SONRASINA DAÄ°R DEĞERLENDÄ°RME),1,ADALET: ANTROPOLOJÄ°K BÄ°R BAKIŞ,1,afis,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YEā€™N)Ä°N ƖTESÄ°DÄ°R,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE),1,AKADEMÄ°NÄ°N ƖZGƜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMÄ°SYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SÄ°ZLERÄ°,1,akp,36,AKP Ä°KTÄ°DARI VE GƜNDELÄ°K HAYATIN Ä°SLƂMÄ°LEŞTÄ°RÄ°LMESÄ°,1,AKP Ä°SLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKPā€™NÄ°N ā€˜KƜLTƜR POLÄ°TÄ°KALARIā€™?,1,AKPā€™NÄ°N ā€œDERÄ°N DEVLETā€Ä°,1,AKPā€™NÄ°N ā€œKINDER KUCHE KIRCHEā€SÄ°,1,AKPā€™NÄ°N ā€œMUHAFAZAKƂRā€LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKPā€™NÄ°N ā€œORGANÄ°K AYDINLARIā€ VE HAZÄ°RAN KALKIŞMASI,1,AKPā€™NÄ°N BAŞKANā€LIĞI,1,AKPā€™NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ° MÄ° DEDÄ°NÄ°Z,1,AKPā€™NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°: MÄ°LLÄ°YETƇİ MANEVÄ°YATƇI VE PÄ°YASACI,1,AKPā€™NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°MTÄ°HANI,1,AKPā€™NÄ°N KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GÄ°BÄ° ƖLMEK,1,AKPā€™NÄ°N MUHAFAZAKƂRLIĞI Ä°SLƂMCILIĞI NEOLÄ°BERALÄ°ZMÄ° VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĆ¼el,3,ALEVƎLÄ°K VE SINIF MƜCADELESÄ°: KƜLTƜR VE EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°K,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLUā€™NUN ā€œYA BASTAā€SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJÄ°: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKÄ°ā€ ƜZERÄ°NE,1,ATAERKÄ°L PAZARLIK BOZULDU,1,AVMā€™LER,1,AVRUPA BÄ°RLİĞİ: ƇOKKƜLTƜRCƜLƜĞƜN ā€œKRÄ°ZÄ°ā€,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,29,AYŞE ƖĞRETMEN ā€œDAVAā€SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MÄ°ZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZÄ°MAN JƎYAN NA BE,1,BEJDARā€™IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERÄ°,1,BEKLE BÄ°ZÄ° -YENÄ°DEN- TAKSÄ°M,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BÄ°R ā€œELEŞTÄ°RÄ°ā€YE KISA KENAR NOTLARI,1,BÄ°R ā€œÄ°MKƂNSIZ AŞKā€ HÄ°KƂYESÄ°: ā€œAKADEMÄ° VE ƖZGƜRLƜK,1,BÄ°R ā€œPRAKSÄ°S ANTROPOLOJÄ°SÄ°ā€ İƇİN,1,BÄ°R AYDIN(LIK) HƂLÄ° FÄ°KRET BAŞKAYA,1,BÄ°R DAHA ASLA DÄ°YEBÄ°LMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR (YENÄ°DEN-)ƜRETME ARACI OLARAK MOBBÄ°NG[*],1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR ARACI OLARAK KORKU,1,BÄ°R KEZ DAHA ā€œTERƖRā€ MƜ,1,BÄ°R KÄ°MLÄ°K SÄ°YASETÄ° OLARAK MÄ°LLÄ°YETƇİLÄ°K VE IRKƇILIK,1,BÄ°R MÄ°LAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BÄ°YOLOJÄ° KADER MÄ°? ya da ā€œFITRATā€A DAÄ°R,1,BÄ°ZÄ°M DELÄ°LERÄ°MÄ°Z,1,BM DB VE IMFā€™NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLƜL REJÄ°MÄ°ā€¦ BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA ā€œGULYABANÄ°ā€ KÄ°M),1,BUGƜN ADNAN YƜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTƜKLERÄ° KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDOā€™YA SALDIRI TEā€™VÄ°LLERÄ° VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SÄ°STEMÄ° VEYA BU KADAR YETKÄ°YÄ° BABANIZA VERÄ°R MÄ°YDÄ°NÄ°Z,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESÄ°N DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETÄ°YLE BESLENEN ƜLKE,1,ƇƖZƜMƜN SOSYO-EKONOMÄ°K YANI,1,DAĞLAR ERÄ°RSE ā€“ ZEVEBƂN,1,DAÄ°MA YAŞAYACAKTIR Ä°SMÄ°YLE MƜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GÄ°RİŞİMÄ° VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELÄ° DUMRULā€™UN ā€œKENTSEL DƖNĆœÅžĆœMā€Ćœ ya da YOLSUZLUK RANTIN Ä°KÄ°Z KARDEŞİDÄ°R,1,DEMÄ°RÄ°N TUNCUNA Ä°NSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATÄ°KLEŞ-ME PAKETÄ°,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETÄ°N ERKEKLERÄ° YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETÄ°N KƜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,10,DİĞERLERÄ° VE KENT HAKLARIā€¦[*],1,dinler,7,DÄ°NLER Ä°SLƂM VE KADIN BEDENÄ°,1,dinleti,1,DÄ°RENEN DAMAR[*] ƇƜRƜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dĆ¼nya,60,dĆ¼sĆ¼nce ƶzgĆ¼rlĆ¼gĆ¼,2,EGEMENLERÄ°N ā€œPYRRHUS ZAFERÄ°ā€: F-TÄ°PÄ°,1,egitim,12,EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° SOSYALÄ°ZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTÄ°RÄ° HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,17,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSÄ°ZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALÄ°ZM- T. ā€œCā€ VE AFRÄ°N,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALÄ°ZM ƜZERÄ°NE NOTLAR,1,ERCAN BÄ°NAYā€™DAN (BAFRA T TÄ°PÄ°) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAYā€™A ƖZGƜRLƜK,1,ermeniler,4,ESKÄ°(MEYEN)/ YENÄ° TƜRKÄ°YEā€DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA ā€œHAYIRā€,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FÄ°DEL İƇİN SANCAĞI YARIYA Ä°NDÄ°RMEYÄ°N DAHA DA YƜKSELTÄ°N,1,FRIEDRICH ENGELS VE AÄ°LENÄ°N,1,genclik,2,GERƇEKTEN DE NEDÄ°R TERƖR,1,GƖBEKLÄ°TEPE BÄ°ZE NEYÄ° ANLATIYOR,1,gĆ¼ncel,8,gĆ¼ndem,11,GƜNDEMā€™E DƜNE VE BUGƜNE DAÄ°R,1,HAFIZASINI YÄ°TÄ°RMEYEN ā€œDERSÄ°Mā€™E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ƜLKEYÄ° KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GÄ°DİŞ(Ä°MÄ°Z),1,HANGÄ°MÄ°Z ƖZGƜRƜZ KÄ°,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!ā€ā€,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTÄ°R YANÄ° HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GƜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BÄ°R ā€œKƖPEKā€ VARDIR,1,HİƇLEŞTÄ°RÄ°LME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLÄ°LER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,34,IŞILTILI VE ā€œTEHLÄ°KELÄ°ā€ BÄ°R KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE Ä°SLƂMCI ā€œFEMÄ°NÄ°STLERā€,1,ibrahim kaypakkaya,1,Ä°FADE ƖZGƜR(LƜĞƜ) MƜ,1,Ä°FADE ƖZGƜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELÄ°KLÄ° DEĞERDÄ°R,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,Ä°SLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZÄ°HÄ°N HARÄ°TASINDA BÄ°R GEZÄ°NTÄ°: ā€œNASIL BÄ°R KADIN(LIK),1,Ä°STANBUL SEƇİMÄ° - BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(ā€™IMIZ) VE KATLÄ°AMIN 40. YILINDA TAKSÄ°M,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,Ä°TÄ°RAZ VE ELEŞTÄ°RÄ° ā€œHAZIROLā€DA DURMAZ,1,Ä°YÄ° KÄ° YAŞADILAR Ä°YÄ° KÄ° YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRÄ°M(LER),1,KADINLAR KAPÄ°TALÄ°ZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE ā€œSINIFLAR-ƜSTƜā€ MƜ,1,KADINLAR İƇİN OLABÄ°LECEK EN KƖTƜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAÄ°R,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSÄ°ZMā€™SÄ°Z OLUR MU,1,kadin,63,kadinlar,11,KALBÄ°M(Ä°Z) CÄ°ZREā€™DEDÄ°R,1,kapitalizm,24,KAPÄ°TALÄ°ZM KƜLTƜR DÄ°RENİŞ,1,KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N KENDÄ°NÄ° Ä°MHASI: NEOLÄ°BERALÄ°ZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HƜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTÄ° (YOKSULLARINDAN) TEMÄ°ZLEMEK,1,KEŞFEDÄ°LMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESÄ° İƇİNDÄ° SAMÄ°R AMÄ°N,1,kitap,35,KOBANƊ BÄ°ZÄ°MDÄ°R BÄ°Z KOBANƊā€™YÄ°Z,1,KOLEKTÄ°F BÄ°R DEVLET CÄ°NAYETÄ°: HRANT DÄ°NK,1,komĆ¼nizm,6,kriz,54,KRÄ°Z SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ƜZERÄ°NE GƖRĆœÅžLER,1,KRÄ°ZDEN Ä°NSAN MANZARALARI[*],1,KƜLTƜR ā€œYERLÄ° VE MÄ°LLÄ°ā€ MÄ°DÄ°R?YA DA NEDÄ°R,1,kĆ¼ltĆ¼r sanat,30,KƜRESEL KƜLTƜRā€ MƜ,1,kĆ¼rt sorunu,1,laiklik,1,LAÄ°KLÄ°K MÄ° HANGÄ°SÄ°,1,latin amerika,12,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZÄ°LYA ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: ā€œTEKNÄ°K DARBE,1,LATÄ°N AMERÄ°KAā€™DA BARIŞ SƜREƇLERÄ°,1,LATÄ°N AMERÄ°KAā€™DAN ā€œBARIŞ SƜREƇLERÄ°ā€: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KAā€™NIN DESAPARECIDOā€™LARI,1,leninizm,4,LƜZUMā€ ƜZERE: BÄ°R KEZ DAHA Ä°STANBUL SEƇİMÄ°,1,MAĞLUP MU DENÄ°R ŞİMDÄ° ONLARA?,1,MARKSÄ°ST-LENÄ°NÄ°ST ROMAN YAZARI : VEDAT TƜRKALÄ°,1,marksizm,6,MARKSÄ°ZM + V. Ä°. LENÄ°N = EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° (NOTLARI),1,MARKSÄ°ZM AÄ°LE AŞK CÄ°NSELLÄ°K ƜZERÄ°NE SƖYLEŞİ,1,MARKSÄ°ZM VE KADIN ƜZERÄ°NE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSÄ°ZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARXā€™IN DĆœÅžĆœNCE DƜNYASINA BÄ°R SEYAHAT: ETNOLOJÄ° DEFTERLERÄ°,1,MARXā€™TAN ƖĞRENEN BÄ°R ƇUKUROVALI: OKTAY ETÄ°MAN,1,MASKELÄ° FAŞİZM: ā€œPOPƜLÄ°ST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI Ä°YÄ° BÄ°LMEZDÄ°K,1,milliyetci,2,mizah,2,MURATā€™IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHÄ°NÄ°LER VE DƜNYAYI DEĞİŞTÄ°REBÄ°LMEK,1,mĆ¼cadele,15,MƜCADELE BOYU BÄ°R YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MƜCADELEYE DEVAMā€[1] ā€œBU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O ā€œÄ°MTÄ°YAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KÄ°TLEā€YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) ā€œFEMÄ°NÄ°STā€ MÄ°,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YEā€™DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKƜNLEŞME DÄ°YALEKTİĞİ,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YEā€™NÄ°N ā€œEN ALTTAKÄ°LERā€Ä°: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KƜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NÄ°CE ONYILLARA ā€˜YENÄ°KAPIā€™LI YOLDAŞLAR,1,O GƜN BU ƜLKEDE. O GƜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLƜMSƜZDƜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(Ä°MÄ°Z,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BÄ°Z YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞUā€™DA BÄ°R KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLIā€™YI ā€œÄ°HYAā€ ETMEK: AKPā€™NÄ°N TƖRENLERÄ°,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTƜ YƜREĞİMÄ°ZEā€¦,1,ƖFKELENÄ°NCE ƇOK GƜZEL OLUYORSUN TƜRKÄ°YE,1,ƖFORÄ°NÄ°N ORTASINDA,1,ƖĞRETTÄ°KLERÄ° HATIRLATTIKLARIYLA GREÄ°F DÄ°RENİŞİ,1,ƖLƜMSƜZ ABÄ°(MÄ°Z) OKTAY ETÄ°MAN,1,ƖRGƜTLƜ MƜCADELE ETİĞİ VE SOSYALÄ°ST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MƜLKÄ°YETÄ°N DEVLETÄ°N KƖKENÄ° ƜZERÄ°NE,1,ƖZERKLÄ°KƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLÄ°VYA DERSLERÄ°,1,ƖZGECANā€™IN KATLÄ°NÄ°N AKPā€™YLE NE Ä°LGÄ°SÄ° VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgĆ¼rlĆ¼k,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANÄ°NÄ°N (ā€œYENÄ°ā€) REJÄ°MÄ°,1,PARÄ°S KATLÄ°AMI ā€œBARIŞ SƜRECÄ°ā€ VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPƜLER KƜLTƜRE ELEŞTÄ°REL BAKIŞLAR - KISA BÄ°R TARÄ°HƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEPā€™Ä°N TƜRKƜ(/ŞİİR)LERÄ°,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKÄ°ā€™NÄ°N KANAYAN KARANFÄ°LÄ°,1,rƶportaj,12,SAHÄ° ā€œVESAYET (REJÄ°MÄ°)ā€ KALKTI MI,1,SAHÄ°CÄ° OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ƜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULUā€™NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERÄ°N SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRƜMENÄ°N RESMÄ°NÄ° ƇİZEBÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N ABÄ°DÄ°N?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTÄ°M MANZARALARI,1,SEN MÄ°SÄ°N ā€œBARIŞā€ DÄ°YEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SÄ°VAS KATLÄ°AMI O GƜN ORADA BÄ°TMEDÄ°,1,siyonizm,4,SÄ°YONÄ°ZM ANTÄ°-SEMÄ°TÄ°ZM VE BÄ°R ā€œMUGALATAā€ ƜZERÄ°NE,1,SOMA ā€œSONā€ OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BÄ°LÄ°MLER: BÄ°R ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,13,SOYKIRIM ƜZERÄ°NE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ƜZERÄ°NE,1,suriye,2,SURUƇā€™UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELÄ° DUMRULLARI: ƖZELLEŞTÄ°RMELER,1,SƜREKLÄ°LEŞTÄ°RÄ°LEN OHAL VE,1,ŞİDDET MÄ° MEŞRUÄ°YET YÄ°TÄ°MÄ° MÄ°,1,ŞİDDET NEDEN KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N ā€œOLMAZSA OLMAZIā€DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOSā€™U YARATMAK,1,tarih,17,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercĆ¼me,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KÄ°TAPLI Ä°NSANDAN KORKARIM,1,TOTALÄ°TARYANÄ°ZMÄ° SOKAKTA ALT EDEBÄ°LMEK,1,TOTALÄ°TERLEŞMEYE Ä°HVANā€™LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET Ä°KTÄ°DAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĆ¼ketim,1,TĆ¼rk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TƜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TƜRK(Ä°YE) Ä°SLƂMIā€™NDA KADIN OLMAK,1,tĆ¼rkiye,82,ULAŞ ULAŞā€™TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHÄ°T OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,Ć¼niversite,6,ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° ƖLDƜRMENÄ°N SEKÄ°Z YOLU (YA DA ƜNÄ°VERSÄ°TE PÄ°YASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETÄ°N ALTERNATÄ°FÄ° VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZƜELLA VE EMPERYALÄ°ZM KONUSU,1,VESAYET REJÄ°MÄ°ā€ ƖLDƜ YAŞASIN ā€œÄ°LERÄ° DEMOKRASÄ°,1,video,26,VURUN ā€œĆ–TEKÄ°ā€NE,1,YA SEV YA TERKET: BÄ°R BÄ°AT ARACI OLARAK MOBBÄ°NG,1,YA SOSYALÄ°ZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞIā€ MI DEDÄ°NÄ°Z,1,yasam,20,YENÄ° TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR ā€œYENÄ°ā€,1,yeni yil,2,YENÄ° YƖK YASA TASLAĞI ƜZERÄ°NE: PÄ°YASA ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° YUTARKEN,1,YENÄ°DEN HAYKIRABÄ°LMEK: ā€œYERÄ°MÄ°Z MUTFAK DEĞİL DƜNYA,1,YERELÄ° BÄ°RLÄ°KTE YƖNETMEK - NASIL BÄ°R DƜNYA Ä°STÄ°YORSAK ƖYLE BÄ°R YEREL YƖNETÄ°M,1,YILDIZLARIN GƜNCESÄ°NÄ° TUTAN ADAM: CENGÄ°Z GƜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YƜREĞİMÄ°ZDE,1,ZAPATÄ°STALARIN 33. YILI: BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,ZEYTÄ°NLİĞİ ZÄ°NDAN YAPAN SÄ°STEMATÄ°K ZULME DÄ°RENENLER,1,ZÄ°NDAN(LAR)IN TƜRKƇESÄ°,1,ZORUNLU BÄ°R AƇIKLAMA (II)ā€¦ VE BÄ°R EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚ƶzbudun: TANTALOSā€™U YARATMAK[1]
TANTALOSā€™U YARATMAK[1]
sibelšŸ‚ƶzbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/05/tantalosu-yaratmak1.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/05/tantalosu-yaratmak1.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gƶr BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĆ¼tĆ¼n Yayinlar Ä°steğiniz gƶnderi bulunamadı Ana Sayfaya Dƶn Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika ƶnce $$1$$ minutes ago 1 saat ƶnce $$1$$ hours ago dĆ¼n $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy