$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI[*]

“Ailen kaybolabilir, Mahalleden dostların kaybolabilir, Sevdiğin her şey kaybolabilir, Ama dinozorlar, kaybolmaz.” [1] Allin li...


“Ailen kaybolabilir,
Mahalleden dostların kaybolabilir,
Sevdiğin her şey kaybolabilir,
Ama dinozorlar, kaybolmaz.”[1]

Allin libertadllaqa,/ wanuyllawantaq./ Allin democraciaqa,/ carcelllawantaq,/ wanuyllawantaq./ Pillatapas mayllatapas,/ imanallan niytan./ Pillatapas mayllatapas,/ laykan-nallan niytan./ Llaqtayman chayaramuspa,/ aparunanpaq./ Kuyasqa yanachallayta/ chinkachinanpaq /apakunanpaq”
Peru yerlilerinin Ƨoğunun konuştuğu Quechua dilinde bir ağıt bu. 1991-1992 yıllarında yakılmış, ağızdan ağıza, kısa sĆ¼rede tĆ¼m Ć¼lkeyi sarmış. Ƈevirisi kabaca ÅŸĆ¶yle:
“Ama bu gĆ¼zel ƶzgĆ¼rlĆ¼k/ Bize ƶlĆ¼mcĆ¼l/ Bu iyi demokrasi/ Cezaevi/ ve ƶlĆ¼m getiriyor./ KƶyĆ¼me geldiler/ Ve onu tutsak aldılar/ Sevgili kocamı gƶtĆ¼rdĆ¼ler/ Ve sonsuza dek kaybettiler.”[2]
Kayıplar… Ya da Latin Amerika’nın ƶzgĆ¼n devlet terƶrĆ¼ deneyimiyle evrensel insan hakları literatĆ¼rĆ¼ne armağan ettiği “teknik” terimle, desaparecidos…
“Uluslararası insan hakları hukukunda, ‘zorla kaybedilme’ terimi bir kişinin devlet, ya da bir devlet veya siyasal ƶrgĆ¼tĆ¼n izin, destek ya da rızasıyla bir siyasal ƶrgĆ¼t ya da Ć¼Ć§Ć¼ncĆ¼ bir tarafƧa, kişinin başına gelenler ya da nerede olduğu konusunda bilgi verilmesi, kurbanı yasanın koruması dışına Ƨıkartmak amacıyla reddedilmek suretiyle gizlice kaƧırılması, hapsedilmesi durumunda kullanılmaktadır. (…) Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kurumsallaştıran Roma TĆ¼zĆ¼ÄŸĆ¼, zorla kaybedilmeyi ‘insanlık suƧu’ kapsamında değerlendirmektedir (…) Aynı değerlendirme, 20 Aralık 2006 tarihinde BM Genel Kurulu’nda kabul edilen Kişileri Gƶzaltında/ Zorla Kaybedilmeye Karşı Korumayla Ä°lgili Uluslararası Sƶzleşme’de de yer alır. Bu sƶzleşme, kurbanların ailelerine tazminat ve sevdiklerinin kaybedilmesiyle ilgili hakikĆ¢ti talep etme hakkını tanımaktadır…”
Terimin Wikipedia’da da yer alan hukukĆ® tanımı ve tarifi bu. Devlet ya da siyasal yetkelerce “sakıncalı” gƶrĆ¼len kişilerin “kayıtdışı” olarak yok edilmesi. Ä°z bırakmamacasına… Bu Ć¼lkenin insanlarının, 12 EylĆ¼l vahşetinden, ama ƶzellikle de 1990’ların Kirli Savaş yıllarından Ƨok iyi bildikleri bir başka “devlet aklı” uygulaması. “Kaybedilen”lerin anaları, eşleri, evlatları, sevenleri o gĆ¼n bugĆ¼ndĆ¼r her Cumartesi gĆ¼nĆ¼ Ä°stanbul’da Galatasaray Lisesi ƶnĆ¼nde “bari başucunda ağlayacağım bir mezarı olsun” umuduyla [“umut”… ne kadar gƶreli bir kavram; değil mi?] yitik sevdiklerinin fotoğraflarını uzatmıyorlar mı gƶrmek istemeyen gƶzlere, paslanmış vicdanlara?
Bu bakımdan, sƶyleyeceklerim, bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de bizim de hikĆ¢yemiz…

“Kaybedilenler Kıtası”: Latin Amerika

Dedim ya, uygulamanın anayurdu, Latin Amerika. Latin Amerika iƧin o kadar tanış, o kadar “yerli malı” ki, terim Ä°spanyolca olarak yerleşiyor Uluslararası literatĆ¼re: desaparecidos…
Yalnızca terim değil. “Kaybedilme” olaylarına karşı yĆ¼rĆ¼tĆ¼lecek mĆ¼cadele ve ƶrgĆ¼tlenme biƧimleri, kayıpların izlerinin sĆ¼rĆ¼lmesi, izlenecek teknik ve hukuksal sĆ¼reƧleri, sorumluların teşhis ve cezalandırılması konusunda da kıta Ć¼lkeleri kayda değer bir birikimi taşıyor. Dahası, kıta, “zorla kaybedilme” konusunun en iyi araştırılıp belgelendiği coğrafya.
HiƧ kuşku yok ki Latin Amerika’nın bu ƶzelliği, onu Monroe Doktriniyle birlikte “arka bahƧe” ilan eden Kuzey komşusunun kıtaya ilişkin niyetlerinden bağışık değil. “Zorla kaybedilme”, yerel mĆ¼stebitlerin kendi kafalarından uydurup keyiflerince uyguladıkları bir zorbalıktan ibaret değil, Ć§Ć¼nkĆ¼. Aksine, ABD’nin 1946’da kurup 1961’den itibaren mĆ¼fredatına “antikomĆ¼nist karşı ayaklanma eğitimi”ni, 1980’lerde ise işkence tekniklerini dĆ¢hil ettiği, başta Latin Amerika olmak Ć¼zere pek Ƨok Ć¼lkeden Amerikancı devlet başkanları, bĆ¼rokrat, polis ve askerlerin eğitildiği School of Americas’da[3] Ć¶ÄŸretilen bir “komĆ¼nizme karşı mĆ¼cadele” tekniği. Bu nedenle, kıta Ć¼lkelerinde (ve oradan aktarıldıkları başka coğrafyalarda: ƶrneğin TĆ¼rkiye KĆ¼rdistanı, Irak, Ä°ran, Pakistan, Rusya, Sri Lanka…) oldukƧa tekdĆ¼ze ve eşbiƧimli olarak uygulanabildi.
Anette Fingscheit, Latin Amerika’da “zorla kaybedilme”nin tarihini, Ć¼Ć§ bƶlĆ¼m ve Ć¼Ć§ bƶlge ƧerƧevesinde ele almayı ƶnerir:[4]
1) Askeri diktatƶrlĆ¼kler bağlamındaki kayıplar: Kıta gĆ¼neyindeki Ć¼lkelerde (Şili, Arjantin, Paraguay ve Uruguay), 1970-80’li yıllardaki ABD-destekli askerĆ® diktatƶrlĆ¼kler boyunca solcu muhalifler ve halk ƶnderleri “anavatanın dĆ¼ÅŸmanı” olarak tanımlanıp sistemli bir tasfiyeye tabi tutulmuşlardı. Bu yıllarda bu Ć¼lkelerde on binlerce kişi gizli tutuklama merkezlerinde tutulup işkence edildiler. Pek Ƨoğu, geride bir iz bırakmadan kaybedildi. Sevdiklerinin Ƨoğu kez Ć¼niformalı kişilerce gƶtĆ¼rĆ¼lmesine tanık olup ardından da başvurdukları her merciden eli boş geri Ƨevrilen, yalancılıkla, yıkıcıların oyuncağı olmakla suƧlanan, deli muamelesi gƶren, tehdit edilen, fiziksel saldırılara maruz kalan, hatta kimi zaman kendileri de “kaybedilen” kayıp yakınları yorulmak bilmez adalet ve hakikĆ¢t arayışlarıyla, izleyen onyıllarda kayıplara ve sorumluların dokunulmazlığına karşı mĆ¼cadelenin ƶncĆ¼sĆ¼ olacaklardır. Bu başlık altında gerƧekleşen kayıplarda “hedef” genellikle Ƨoğu iÅŸĆ§i sınıfı eylemcileri, sendikacılar ya da kentli orta sınıf aydınları olan silahsız kişilerdir ve aktƶr, her zaman devletle bağlantılı gƶrevlilerdir. Fingscheit’a gƶre gĆ¼ney Ć¼lkelerindeki askerĆ® rejimler boyunca her bir kayıp hadisesinin kaydının devlet otoritelerince tutulmuş olması, hatta işkence edilen ya da yargısız infaz edilenlerin parmak izlerinin alınmış olması, sonradan kayıpların teşhis edilmesini ve sorumluların kovuşturulmasını kolaylaştıracaktır.
2) Silahlı ayaklanmalar bağlamındaki kayıplar: 1980’li yıllarda başta Guatemala ve El Salvador olmak Ć¼zere Orta Amerika Ve Peru ile Kolombiya gibi And Ć¼lkelerinde iƧ savaşların yoğunlaşmasıyla, kayıplar biƧim değiştirecekti. ABD’nin eğitip desteklediği ordular, “arındırılmış topraklar stratejisi” adı altında gerilla gĆ¼Ć§lerine halk desteğinin tasfiyesi hedefini benimsedi. Bu strateji, ƶzellikle yerli halkların yaşadığı geniş kırsal kesimlerin boşaltılmasını iƧeriyordu. Ɩzellikle Orta Amerika’da binlerce yerli-kƶylĆ¼ aile Honduras ya da Meksika’ya kaƧarken, And bƶlgesinde bu strateji onbinlerce “iƧ mĆ¼lteci” yaratacaktı. Ordu operasyonlarından kaƧamayanlar vahşice ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼; Ƨoğu yoksul kƶylĆ¼, binlerce kişi “desaparecido”lar kervanına katıldı. Bunların Ƨoğu, olasılıkla gerilla hareketlerine sıcak bakıyor, bir kısmı fiilĆ® destek de veriyordu. Ama hemen tĆ¼mĆ¼, adsız sivillerdi. Katliam ve kayıplar, ordu vahşetinin Maya nĆ¼fusunu hedef aldığı Guatemala’da soykırım boyutunu alacaktı.
Bu başlık altında yer alan kayıpların ortak ƶzelliği, hem kitlesel oldukları, hem kurbanlarının toplumun en az gƶrĆ¼nen katmanlarını, yoksul, yerli kƶylĆ¼leri hedefledikleri, hem kayıtların Ƨoğunlukla failler tarafından dahi tutulmayışı ve insan hakları eylemcilerinin katliamların gerƧekleştiği bƶlgelere erişmesine izin verilmemesi nedeniyle, kurbanların kimliklerinin teşhis edilemeyişiydi. Dahası, aileler Ƨoğunlukla başka Ć¼lkelere dağılmış durumdaydı; bu nedenle kurbanların kaderini araştıracak pek kimse de kalmamıştı geride. Fingscheit, Şili ve Arjantin’deki durumun tersine, El Salvador, Guatemala ve Peru’da kurulan HakikĆ¢t Komisyonlarının kurbanların tam listesini Ƨıkartamamasını bu faktƶrlerle aƧıklamaktadır.
Bu bƶlgelerdeki gĆ¼Ć§lĆ¼klerden bir başkası da, yerli halkın Ƨatışmada taraf olmaya zorlanmasıdır; ƶrneğin Guatemala ordusu, ayaklanma bastırma stratejisi ƧerƧevesinde yerli halkı, yerel Ƨelişkilerden de yararlanarak, TĆ¼rkiye’deki korucu sistemine pek benzeyen “ƶzsavunma devriyeleri” hĆ¢linde ƶrgĆ¼tlenmeye zorlamıştı; bƶylelikle kƶylĆ¼lerin birbirini katletmesi ya da “kaybetmesi”nin ƶnĆ¼ aƧılacaktır.
3) GĆ¼nĆ¼mĆ¼zde kayıplar: Kayıplar, Latin Amerika’nın (yakın) tarihine ait bir gƶrĆ¼ngĆ¼ olmanın uzağındadır ve kıtanın kimi bƶlgelerinde, farklı motiflerle sĆ¼regitmektedir. Ɩrneğin Kolombiya’da kovuşturulmazlık/dokunulmazlık edinen paramiliterler, Ƨoğunlukla başta uyuşturucu olmak Ć¼zere farklı suƧ ƶrgĆ¼tleri biƧiminde yeniden yapılanmaya girmişler, genellikle yerel yetkelerin de gƶz yummasıyla, sivil halk Ć¼zerine (“kaybetme” dĆ¢hil) terƶr uygulamaktadırlar. Benzer bir durum, Meksika iƧin de sƶz konusudur; Ć¼lkenin ƶzellikle kuzey bƶlgelerinde at oynatan Ƨeteler sivil toplum ƶnderlerini, aktivistleri, ama aynı zamanda hiƧbir siyasal/toplumsal etiketi olmayan sıradan insanları da hedef almaktadır. Ɩrneğin, 2003 yılından bu yana ABD-Meksika sınırındaki Ciudad JuĆ”rez’de, Ƨoğu iÅŸĆ§i, hizmetƧi ya da Ć¶ÄŸrenci, alt sınıflara mensup Ƨok sayıda genƧ kadın kaƧırılmış, tecavĆ¼ze uğramıştır; bu kadınların ancak vahşice katledilmiş cesetlerine ulaşılabilmektedir. Bu cinayetlerin gerisindeki motif, belirsizdir.
Ä°nsan hakları ƶrgĆ¼tleri, bazı Latin Amerika Ć¼lkelerinde son yıllarda boy veren ve amaƧları, hedefleri netleşmemiş bu tĆ¼r kayıp/işkence/ƶldĆ¼rme vak’alarını, eski paramiliterlerin, ƶlĆ¼m mangaları mensuplarının, bir kısmı eski yĆ¼ksek rĆ¼tbeli subayların kurduğu ƶzel gĆ¼venlik şirketleriyle bağlantılı suƧ ƶrgĆ¼tleriyle işbirliğine gitmesiyle aƧıklıyor.
Fingscheit, kayıpların bu yeni biƧiminin mĆ¼nhasıran asker ve/veya polis tarafından gerƧekleştirilen siyasal motifli kayıplardan farklı olduğunu vurgularken, bu durumun hĆ¼kĆ¼metlerin sorumluluğunu muğlĆ¢klaştırdığını sƶylĆ¼yor. Yeni durumun bir başka gĆ¼Ć§lĆ¼ÄŸĆ¼ ise, Ƨoğunun konumu iktisadi, toplumsal ya da siyasal herhangi bir statĆ¼ye denk dĆ¼ÅŸmeyen kurbanların Uluslararası kamuoyunun dikkatini Ƨekmedeki yetersizliğidir. “Devlet, para-devlet ve devlet-dışı aktƶrler arasındaki sınırlar artan ƶlĆ§Ć¼de bulanıklaşmaktadır,” diyor, “dĆ¼nyada pek Ƨok Ć¼lkede paralel iktidar yapıları ortaya Ƨıktı; bƶylelikle zorla kaybedilme dĆ¢hil insan hakları suƧlarını tanımlama yetimiz bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de sınırlanabilir.”

Bir BilanƧo Girişimi

Dƶnemi ve biƧimi ne olursa olsun, “zorla kaybedilme”lerin Latin Amerika bilanƧosu ağırdır. TĆ¼m Latin Amerika Ć¼lkelerinde ve Karayipler’de faaliyet gƶsteren Gƶzaltında Kaybolanların Yakınları Dernekleri Federasyonu FEDEFAM, yakın geƧmişte ya da hĆ¢len zorla kaybedilme olaylarının gerƧekleştiği Ć¼lkeleri ÅŸĆ¶yle sıralıyor: Arjantin, Bolivya, Brezilya, Kolombiya, Şili, El Salvador, Guatemala, Haiti, Honduras, Meksika, Paraguay, Peru, Uruguay[5]… Haritaya baktığınızda, gerƧekten de geriye pek bir şey kalmıyor!
Durum, gerƧekten vahim. Meksika’da ƶrneğin, 2006’dan bu yana 3000’in Ć¼zerinde kişi kaybedildi. Kayıplar, Ć¼lkenin yakın tarihindeki “kirli savaş”ın da bir silahı olagelmişti Ć¼stelik: 1960’ların sonları ile 1970’ler boyunca, Ulusal Ä°nsan Hakları Komisyonu’na gƶre, Ƨoğu sol eylemci, toplum ƶnderi ve gerilla, 532 kişi kaybedilmişti.
Guatemala’da 1960-1996 arasındaki iƧ savaşın 200 bin kurbanının (Guatemala’nın nĆ¼fusu 1995’te yaklaşık 10 milyondu. Bir başka deyişle Guatemala iƧ savaş boyunca nĆ¼fusunun yĆ¼zde 2’sini yitirmişti!) 45 000’i hĆ¢len “kayıp” statĆ¼sĆ¼ndedir…
Honduras’ta “kayıplar” Ƨarpıcı bir tezatla, 20 yıllık bir diktatƶrlĆ¼ÄŸĆ¼n ardından Ć¼lkenin “demokrasi”ye dƶndĆ¼ÄŸĆ¼ 1981 sonrasında yoğunlaşmıştır. ABD’nin “gĆ¼venlik doktrini” ƧerƧevesinde biƧimlenen Honduras “demokrasi”si, 1980-1989 arasında 184 kişinin yetkililerin kılı kıpırdamaksızın “kaybedilişi”ne sahne olacaktır.[6]
Şili’de 1973-1990 arasındaki askerĆ® diktatƶrlĆ¼k boyunca kaydedilen kayıp sayısı, ilki, General Pinochet’nin sosyalist başkan Salvador Allende’ye karşı darbesinin hemen ardından yok edilen sendikacı GastĆ³n de JesĆŗs CortĆ©s olmak Ć¼zere, 2115 olmuştur.
Uruguay’ın 1973-1985 yılları arasındaki sivil-askerĆ® ara rejimi boyunca ise, Ƨoğu Arjantin, Bolivya, Brezilya, Şili ve Paraguay askerĆ® rejimlerince ortaklaşa yĆ¼rĆ¼tĆ¼len ABD gĆ¼dĆ¼mlĆ¼ “Condor Operasyonu” kapsamında olmak Ć¼zere 172 kişi kaybedildi. Arjantin askerĆ® rejiminin uƧaklarla nakledip Rio de la Plata’da denize attığı “kayıplar”la ilgili soruşturmalar sĆ¼rdĆ¼kƧe, bu sayı daha da kabaracağa benziyor.[7]
Kolombiya’da 2009 yılında cumhuriyet savcıları, Ć¼lkenin iƧ savaş ve Ƨatışmaları boyunca kayıp sayısını 28 000 olarak aƧıkladılar. Ancak Kolombiya’da iƧ Ƨatışmalar, tĆ¼m 20. yĆ¼zyıla yayılmaktadır; yĆ¼zbinlerin yaşamına mal olan La Violencia’nın patlak verdiği 1948’den bu yana “kaybedilenler”in sayısı, Kayıp Kişilerin Aranması Ulusal Komisyonu’nun aƧıklamasına gƶre, en az 61 604’tĆ¼r.[8] Ɯlkede toplu mezarlar aƧılmaya devam ediliyor. 1978’de patlak veren iƧ savaşı ƶncesi ve boyunca El Salvador’daki kayıp sayısı ise 8000 olarak tahmin ediliyor. HakikĆ¢t Komisyonu Raporu’nda bu sayı 5500 olarak geƧiyor.

Arjantin Deneyimi

Ancak “zorla kaybedilme”de kıta rekorunu -gƶreli kısa bir zaman dilimi iƧerisinde yoğunlaşmış olmasıyla-, Arjantin’in askerĆ® rejim(ler)i elinde tutmaktadır. Ɯlkede 1976’da Peronist rejimi devirerek iktidara gelen General Jorge Rafael Videla başkanlığındaki cuntayı birbirini devirerek işbaşına gelen iki cunta daha izlemişti: General Robereto Viola ve General Leopoldo Fortunato Galtieri’nin cuntaları…
Yedi yıl sĆ¼ren Ć¼Ć§ cunta dƶneminin acı bilanƧosu, ancak 1983 yılında gerƧekleştirilen ve RaĆŗl AlfonsĆ­n’i devlet başkanlığına getiren seƧimlerden sonra ortaya Ƨıkmaya başlayacaktı: Ä°nsan Hakları ƶrgĆ¼tlerinin tahminlerine gƶre en az 30 bin kayıp!
Kimler yoktu ki… Kuruluşuna bizzat başkan AlfonsĆ­n’in ƶnayak olduğu Kişilerin Kaybolması Ɯzerine Ulusal Komisyon (CONADEP)’in devlet başkanına sunduğu 1984 tarihli Nunca mĆ”s (Bir Daha Asla) başlıklı, tanıklıklar iƧeren rapor,[9] kayıplar hakkında ayrıntılı bir dƶkĆ¼m sunuyor: Ć¶ÄŸretmenler, hemşireler, iÅŸĆ§iler, Ć¶ÄŸrenciler, Ć¶ÄŸretim elemanları, devrimciler, sendikacılar, insan hakları aktivistleri, gerilla ƶrgĆ¼tĆ¼ Ć¼yeleri, solcu aydınlar, “olağan kayıplar” arasındaydı kuşkusuz.[10] Aralarında 13-14 yaşlarındaki Ƨocuklar, gebe kadınlar, hasta ve engelliler, hatta tĆ¼m aileler eksik değildi. Ama bu kadar değil: “yanlış zamanda yanlış yerde” olan kişiler de “kaybedilmekten” kaƧınamıyorlardı.[11] Hatta, salt “yanlışlık” sonucu kaybedilip ƶldĆ¼rĆ¼lenler de vardı.[12] Dahası, gerilla ƶrgĆ¼tlerini desteklediklerinden “kuşkulanılan” parlamenterler, gazeteciler, bakan kızları, diplomatlar, iş adamları, din gƶrevlileri, kimi zaman sadece fidye iƧin paramiliter ƶlĆ¼m mangaları Ć¼yelerince kaƧırılıyor, askerĆ® yƶnetim ise, başvurulara “nasihat”la karşılık veriyordu Ƨoğu kez.
Kayıpların pek azı geri dƶnebildi. Anlattıkları, vahşetti. İşte 14 yaşında kayıtdışı olarak gƶzaltına alınan ortaokul Ć¶ÄŸrencisi Pablo A. D.’nin tanıklığı:
“Hem Arana hem de BĆ”nfeld’de işkence gƶrdĆ¼m. Arana’da ağzıma, dişetlerime ve cinsel organıma elektrik verdiler. Ayak parmaklarımdan birinin tırnağını sƶktĆ¼ler. BĆ”nfeld’de elektrik kullanmadılar, ama sopalarla dƶvĆ¼ldĆ¼m, vĆ¼cuduma iğneler batırdılar. BirkaƧ gĆ¼n aƧ bırakılmak olağan uygulamalardandı; gĆ¼nler boyu boynumdan iple bağladılar…”[13]
Devletin gĆ¼venlik gĆ¼Ć§leri ya da paramiliterlerce kaƧırılanlar, Ƨoğunlukla gizli işkence merkezlerine gƶtĆ¼rĆ¼lerek burada gĆ¼nlerce, haftalarca işkenceli sorgulara tabi tutuluyorlardı. Yerleri belli olmayan bu meş’um Centros Clandestinos de Detencion (Gizli Tutuklama Merkezleri: CCD)’lardan Arjantin’de 340 adet olduğu hesaplanmaktadır. Aralarından en Ć¼nlĆ¼sĆ¼, 5000 kadar “kayıp”ın işkencelerle katline sahne olan ve Kirschner tarafından kapatılarak desaparecidos iƧin bir anıta dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rĆ¼len La Escuela de Mecanica de la Armada (Donanma Mekanik Okulu - ESMA)’dır.
CCD’lerden pek az kişi sağ Ƨıkabildi… Geri kalanlar? Geri kalanlar, ya isimsiz faili meƧhuller olarak rastgele toplu mezarlara gƶmĆ¼lĆ¼yor, ya dinamitlerle tahrip ediliyor ya da… Ya da uƧaklara yĆ¼klenerek Arjantin ile Uruguay arasında uzanan Rio de la Plata kƶrfezine atılıyorlardı! Havadan…
“O zamanlar askerĆ® uƧakların bƶlgeye garip koliler attığını gƶrdĆ¼ÄŸĆ¼mĆ¼ anımsıyorum,” diyor1970’lerin sonlarında Parana deltasındaki adacıklarda Ƨalışan mekanik ustası Marcos Queipo. “Başta ne olduklarını bilmiyordum. Ama birgĆ¼n kolilerin nehirde yĆ¼zdĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ gƶrdĆ¼m. AƧtığımda neye uğradığımı şaşırdım. Koliler cesetlerle doluydu.”[14] Queipo, bu manzara karşısında “yurttaşlık gƶrevi”ni yaparak durumu polise anlatmış. Aldığı yanıt, bazıları askerĆ® pilot olan yedi kişinin cesetleri Atlas Okyanusu’na atmaktan yargılandığı “ƖlĆ¼m UƧuşları” davasının tanıklıkları arasında yer alıyor. “Ƈeneni kapa, yoksa aynı şey senin de başına gelir!”
Bir başka tanık, 40 yıl boyunca deltada Ƨocukları sandalla okula taşıyan Jose Luis Pinazo, “GƶkyĆ¼zĆ¼nde uƧaklar belirir, kapakları aƧılır alana koliler atarlardı,” diye anlatıyor. “Ƈocuklara nehirde yĆ¼zen cesetlere bakmamalarını sƶylerdim. GĆ¼zel bir şey değildi.” Gazeteci Fabian Magnotta’nın bƶlgeden derlediği tanıklıklar arasında[15] bƶlge sakinlerinin kimi zaman ağaƧlara asılı kalmış cesetler gƶrdĆ¼kleri yer alıyor. Ya da cesetlerin evlerinin damına isabet ettiği…
* * *
Bu karabasandan Ƨıkışın baş aktƶrĆ¼ RaĆŗl AlfonsĆ­n, Ć¼Ć§ cunta dƶnemindeki insan hakları ihlĆ¢llerini kovuşturacağı vaadiyle toplamıştı oyları. Bu yolda girişimleri de oldu; başkanlığı dƶneminde Cuntalar Davası ile darbe liderlerinden bazılarını[16] demir parmaklıkların ardına gƶndermeyi başardı. Ancak ordunun baskısıyla bu sĆ¼reƧ kısa sĆ¼rede kesintiye uğradı, 1986 ve 1987’de Ƨıkartılan yasalarla kovuşturmalara son verildi. Alfonsin’i izleyen neo-liberal/Peronist başkan Carlos Menem ise 1989-90’da cunta mensupları iƧin genel af ilan etti. Arjantin’in “Kirli Savaş”ına ilişkin yargılama sĆ¼reci, NĆ©stor Kirscner’in iktidara gelmesiyle birlikte yeniden başlayabilecekti. Kirschner 2003 yılında insanlık suƧu işleyenler iƧin Anayasa Mahkemesi’nden iade kararı Ƨıkarttırdı. Aynı yıl Arjantin kongresi, 1986’da Ƨıkartılan ve dava aƧılma sĆ¼resini yasanın Ƨıkmasını izleyen 60 gĆ¼nle sınırlandıran “Son Nokta Yasası”nı ilga edip Menem’in “af”larını geƧersiz kılan bir yasa Ƨıkardı. Anayasa Mahkemesi de, 2005 yılında suƧluları koruma kalkanı ardına alan 1986-87 yasalarının Anayasa’ya aykırılığına hĆ¼kmetti. Bƶylelikle, cuntalar dƶnemindeki insan hakları ihlĆ¢llerinden sorumlu gƶrĆ¼len 654 devlet gƶrevlisinin yargılanmasının ƶnĆ¼ aƧılmış olacaktı.[17]
Ancak ne Alfonsin ne de Kirschner, Arjantinli darbe mağdurlarının ve kayıp yakınlarının iğneyle kuyu kazarcasına verdikleri o sessiz, ama kahramanca mĆ¼cadele olmasaydı bu adımları atamazlardı.

Madres, Abuelas, Hijos, Antropologos: Analar, Nineler, Evlatlar, Antropologlar…

Ocak 1976’da, CĆ³rdoba’da aynı gĆ¼n 24 kişinin birden kaybedilmesi Ć¼zerine Ć¼lkedeki ilk kayıp yakınları grubu ortaya Ƨıkacaktı. Aynı yılın mart ayında, darbenin hemen ardından, karşı duruş stratejileri geliştirmek, medyada gƶrĆ¼nĆ¼r olabilmek ve siyasal gerekƧelerle tutuklananları ya da kaybedilenleri diri geri istemek iƧin dĆ¼zenli biƧimde toplanmaya başladılar. Arjantin’in ilk insan hakları ƶrgĆ¼tĆ¼ doğmuştu… Aynı yılın EylĆ¼l ayında, darbeden altı ay sonra ise, başkent Buenos Aires’de Siyasal Nedenlerle Tutuklananlar ve Kayıp Yakınları ƶrgĆ¼tĆ¼ oluşturulacaktı.[18]
Bu ƶrgĆ¼tlerden -ve burada adını anamadığım nicelerinden- ve darbecilerin, katillerin mahkeme ƶnĆ¼ne Ƨıkartılmalarını, kayıpların ƶnemli bir kısmının kemiklerinin nerede olduklarının saptanmasını, kaybedilenlerin subay ailelerine evlatlık verilen Ƨocuklarının geri alınması, işkencehanelerin bellek mĆ¼zelerine dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmelerini, ama en ƶnemlisi Arjantinlilerin iƧine sĆ¼rĆ¼klendikleri korku, suskunluk ve unutuş girdabından sıyrılıp meydanlara dƶkĆ¼lerek milyonlarla “Nunca mas/Bir daha asla!” diye haykırmalarını sağlayan gelişmelerden hiƧbiri, “onlar” olmasa olmazdı.
Onlar… 1976’dan beri her Perşembe gĆ¼nĆ¼, yılmadan, yorulmadan, sessiz ve akıl almaz bir direnƧ ve inatla başkent Buenos Aires’de Başkanlık Sarayı Casa Rosada’nın ƶnĆ¼ndeki Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı)’da bir araya gelerek Ƨocuklarını canlı olarak geri isteyen beyaz baÅŸĆ¶rtĆ¼lĆ¼ anneler. Birbirlerini karakollar, askerĆ® karargĆ¢hlar, hastaneler, cezaevleri, avukat bĆ¼roları, İƧişleri Bakanlığı ofisleri ve bilumum resmĆ® dairede yitik evlatlarını, eşlerini ararken bulmuşlardı. Başta tek istekleri vardı: “Sağ aldınız, sağ istiyoruz!”
Ƈeşitli eylem biƧimlerini denediler. Akıl tutulmasına son vermek, belleği diri tutabilmek iƧin gerƧek boyda kağıt silĆ¼etler kesip her birinin Ć¼zerine gerƧek bir desaparecido’nun adını yazarak kent duvarlarını donattılar ƶrneğin. Sevdiklerinin isimlerinin yazılı olduğu balonları gĆ¶ÄŸe saldılar. Devlet terƶrizmi kurbanlarının anonimliğini ve ortak yazgısını dile getirebilmek iƧin yĆ¼zlerine birƶrnek maskeler takıp yĆ¼rĆ¼dĆ¼ler kent sokaklarında. Ƈocuklarının imgeleri fotoğraflar gibi bireysel temsillerden maskeli anonim figĆ¼rlere doğru evrildikƧe, yitirilenlerin kolektifliği vurgusu ƶne Ƨıkıyordu: “Bir Ƨocuk, tĆ¼m Ƨocuklar!”
Talepleri 1984-86 arasındaki yargılamalar sırasında daha politize olacaktı: Anneler, yargılamaların salt Ć¼st dĆ¼zey subaylarla sınırlandırılmasına karşı Ƨıkıp bĆ¼tĆ¼n sorumluların yargı ƶnĆ¼ne getirilmesini talep etmeye başladılar: “TĆ¼m suƧlular yargılanıp cezalandırılsın!”
BĆ¼tĆ¼n bunlar sorunsuz olmadı elbet. Gƶrmezden gelindiler, itilip kakıldılar, alay edildiler, “deli” muamelesi gƶrdĆ¼ler, hakaretlere uğradılar, tehdit edildiler, saldırıya uğradılar[19]
Madre’ler, yitik evlatlarının geri gelmeyeceğini artık biliyorlar. BugĆ¼n Arjantin’in, Ƨekirdeğini oluşturdukları Ä°nsan Hakları Hareketi kapsamına yerleşen mĆ¼cadeleleri daha genel bir adalet talebi etrafında ƶrĆ¼lĆ¼yor. Ɩrneğin zorunlu askerliğin kaldırılması, askerĆ® rejim dƶneminde işlenen suƧları insanlık suƧu kapsamına alacak yasal dĆ¼zenlemelerin gerƧekleştirilmesi, abuela’larla birlikte, kaybedilenlerin elinden alınan Ƨocukların kimliklerinin teşhisine olanak verecek genetik bankanın kurulması vb. konularda kampanyalar dĆ¼zenliyor ya da katılıyorlar.[20]
Madre’ler, bu mĆ¼cadelelerinde yalnız değil: yanlarında, abulela’lar (“Nineler”) ve hijo’lar (evlatlar) var.
Haziran 1977’de, Plaza de Mayo’daki Perşembe protestolarından birinde, analardan biri sorar: “Aramızda başka yalnızca kayıp evladını değil de, kayıp torununu da arayan var mı?” Abuelas de Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı Nineleri) ƶrgĆ¼tĆ¼nĆ¼n tohumu bu soruyla atılmıştı…
Arjantinli cuntacıların bir saplantısı vardı - tıpkı bizim Dersim komutanları gibi. “KomĆ¼nizm şeytanının uşağı” gerillaların, ya da onların yatakƧılarının, ya da yatakƧılara sempati besleyenlerin, ya da kitap yazanların, okuyanların… velhasıl toplum iƧin tehlike oluşturan herkesin soyunu kurutarak toplumu ‘kızıl tehkike’den ilelebet kurtarmak…
Bunun iƧin yukarıda adı geƧenleri -ve daha nicelerini- gƶzaltılarda işkencelerle katledip uƧaklardan denize atmakla yetinmediler… baskınlar sırasında ele geƧirdikleri, ya da gebe tutsakların gƶzaltı sırasında doğurdukları Ƨocukları da, “iyi, erdemli, millĆ®-manevĆ® değerlere saygılı yurttaşlar” olarak yetiştirilmek Ć¼zere “saygın” ailelerin yanına evlatlık verdiler: askerler, yandaş gazeteciler, iş adamları[21]… Arjantin’de 1976-1983 yılları arasında 500 kadar bebeğin bu şekilde verildiği ya da satıldığı hesaplanmaktadır. Bu nedenledir ki Abuela’lar kampanyalarını başlatırken, “Arjantin’de kimse kim olduğunu bilemez!” sloganını seƧmişlerdi…
Kayıp Ƨocukları geri alabilmek iƧin bir dedektif titizliğiyle Ƨalışıyorlar. Kayıtların izlerini sĆ¼rĆ¼yor, meş’um cunta dƶnemindeki tĆ¼m evlat edinme ve kuşkulu doğumları araştırıyor, sağ kurtulabilen tanıkları dinliyorlar.
Bu savaşımlarında bir de bilimsel buluşa aracı oldular. Arjantin yasaları kimliğin teşhisi iƧin sƶz konusu kişiler arasındaki biyolojik akrabalığın bilimsel olarak kanıtlanmasını gerekli gƶrmektedir. Abuela’lar bunun iƧin New York’daki Kan Merkezi’nden Dr. Fred Allen ve Berkeley Ɯniversitesi’nden Dr. Mary-Claire King ve Dr. Cristian Orrego ile temasa geƧtiler. SonuƧ, bir kuşak atlayarak bĆ¼yĆ¼kanne/bĆ¼yĆ¼kbaba-torun ilişkisini genetik olarak saptayan, yĆ¼zde 99.6 gĆ¼venilir bir tekniğin geliştirilmesiydi: Abuelalık endisi…
Abuela’lar bununla yetinmediler. Şubat 1986’da, Başkan RaĆŗl AlfonsĆ­n’le buluşup, kƶkeninden kuşku duyan Ƨocukların başvurup kendi genetik malzemeleriyle karşılaştırabileceği DNA ƶrneklerinin kaydedilip saklandığı Ulusal Genetik Veritabanı’nın (BNDG) oluşturulmasını sağladılar. Bƶylelikle, kendileri gĆ¶Ć§Ć¼p gittikten sonra da kayıp torunlarının bulunabilme olanağını gĆ¼venceye almışlardı!
Abuela’lar, bƶylelikle bugĆ¼ne dek 103 torunu geri kazanabildiler.
Peki ya evlatlar? Ɩyle ya, ister “geri kazanılmış” olsun, ister bĆ¼yĆ¼k anneleri, bĆ¼yĆ¼k babaları tarafından bĆ¼yĆ¼tĆ¼lmĆ¼ÅŸ olsunlar, askerĆ® yƶnetim kurbanları geride binlerce Ƨocuk bırakmışlardı. BugĆ¼n otuzlu-kırklı yaşlarını yaşayan, Ƨocuklukları Ƨalınmış binlerce ƶfkeli kadın ve erkek… Onlar da 1995’te H.I.J.O.S’da[22] ƶrgĆ¼tlendiler… MĆ¼cadeleyi, birlikte Arjantin Ä°nsan Hakları Hareketi’nin Ƨekirdeğini oluşturdukları, artık iyice yaşlanmakta olan madre ve abuela’lardan devralmaya hazırlar…
Onların temel sorunu “unut(tur)ma”yla… Bu, RaĆŗl AlfonsĆ­n’le başlayıp, onu izleyen Carlos Menem’le devam eden resmĆ® politika: cunta dƶnemine ait suƧların kovuşturulmasının devlet terƶrizminin verdiği zararları derinleştirmekten başka bir şeye yaramayacağı sƶylemi. “Siyasal ve hukuksal bir tartışma bireysel travmatik bir deneyimmiş gibi ele alınıp siyaset, medya ve parlamenter tartışmalarda şu ƶne sĆ¼rĆ¼lĆ¼yordu: toplumsal acılara son vermenin, toplumsal tutunumu sağlamanın tek yolu, ‘unutmak ve bağışlamak’tır - bir başka deyişle her tĆ¼rlĆ¼ soruşturma ve davadan kaƧınmak. Bu, zamansallığa, travmatik olayları geƧmişe aitmiş gibi gƶren, ama aynı zamanda geƧmişi bugĆ¼nden tĆ¼mĆ¼yle kopuk, onunla ilişkisiz olarak tasarlayan ƶzel bir sƶylemsel mĆ¼dahaleydi…”[23]
TĆ¼m Ƨocuklukları basılan, tarumar edilen evler, sĆ¼rĆ¼klenerek gƶtĆ¼rĆ¼len ve bir daha hiƧ dƶnmeyen ebeveynler, acıdan lĆ¢l olmuş bĆ¼yĆ¼k ebeveynler, peşlerini kovalayan arkadaş fısıldaşmaları, devlet kapılarını tekrar tekrar Ƨalan bitmek, tĆ¼kenmek, yorulmak bilmez bir arayışın karabasanı iƧinde parƧalanmış H:I:J.O.S. iƧin ise unutmak ve bağışlamak, sevdiklerini ve Ƨocukluklarını bir kez daha ƶldĆ¼rmek anlamına geliyordu. Onlar, Ƨocukluk travmalarını bir siyasal mĆ¼cadeleye dƶnĆ¼ÅŸtĆ¼rmeyi başarabildiler. Kayıpları geri isteyen tĆ¼m gƶsterilerin ƶn saflarındaydılar. Başlarına gelenlerin resmen yeniden tanımlanmasını sağlayacak savaşımlar yĆ¼rĆ¼ttĆ¼ler: Soykırım! Ve kendi takvimlerini Arjantin toplumuna kabul ettirdiler: Resmen kabul edilmiş “Kayıplar GĆ¼nĆ¼”, ama aynı zamanda Ć¼niformalarını Ƨıkarmış katillerin seƧimlere katılıp “demokratik” yollarla politik konumlara gelişini lanetleyen “Ulusal UtanƧ GĆ¼nĆ¼”… Katliaam mahallerinin “kayıp anıtları”na dƶnĆ¼ÅŸmesine ƶnayak oldular. Ve belki de yakın geƧmişleri ya da bugĆ¼nleri kayıplarla gƶlgelenen tĆ¼m dĆ¼nyaya eşsiz bir eylem biƧimini armağan ettiler: Escrache’ler…
HIJOS Ć¼yeleri yargının gƶzĆ¼nden kaƧmış ya da kaƧırılmış katillerin, işkencecilerin izini sĆ¼rĆ¼p, onları her şeyden habersiz komşular arasında saygın bir yaşam sĆ¼rdĆ¼rdĆ¼kleri mahallelerinde tespit ediyor ve… aylar sĆ¼ren “taciz atışları”nın (duvar yazıları, bildiriler, afişler, radyo yayınları…) ardından bir gĆ¼n ansızın kapısının ƶnĆ¼nde bitiveriyorlar. Olanca gĆ¼rĆ¼ltĆ¼leriyle… Tencere-tava Ƨalmalar, “katil/ soykırımcı/işkenceci” sloganları, protesto şarkıları… Ardından kaƧağın suƧları yĆ¼ksek sesle kapısının ƶnĆ¼nde okunuyor. Ve protestocular, konutun duvarına, kayıplarının kanını simgeleyen kırmızı boyayla işaretledikten sonra sessizce dağılıyorlar[24]… “Adalet yoksa, escrache var!”
Ve en ƶnemlisi; HIJOS, Arjantin Ä°nsan Hakları Hareketi iƧinde, siyasal bilinci en gelişkin olan ƶrgĆ¼tlerden biri. Arjantin’i kasıp kavuran askerĆ® cuntaların kendi başlarına hareket etmedikleri, bĆ¼yĆ¼k şirketlerin aƧık ya da ƶrtĆ¼lĆ¼ desteğini aldıklarının ve nihayetinde tĆ¼m bu gelişmelerin, Arjantin’deki (ve genelde kıtadaki neo-liberal dƶnĆ¼ÅŸĆ¼m”Ć¼n sağlanmasıyla ilgili olduğunun bilincindeler. “Darbenin gerƧekleşmesine ve de facto hĆ¼kĆ¼metin işbaşına gelmesine olanak sağlayan pek Ƨok veƧhe var,” diyor HIJOS kurucu Ć¼yelerinden Camilo JuĆ”rez, kendisiyle yapılan bir sƶyleşide. “Bunlardan biri, bĆ¼yĆ¼k, gĆ¼Ć§lĆ¼ şirketlerin desteğine sahip olmasıydı. Ä°lerleyen bir toplum olarak bizim iƧin sivil işbirlikƧileri de rejimden iktisadĆ® olarak yararlananların da yargılanması bizim iƧin ƶnemlidir. Bu gruplar tĆ¼m toplum tarafından dışlanmayı, hatta işledikleri suƧlar iƧin cezalandırılmayı hak ediyorlar, Ć§Ć¼nkĆ¼ bu gruplardan bazıları suƧ ortağı konumunda kalmadı, aynı zamanda etkin biƧimde suƧa katıldılar.”[25]
HÄ°JOS’un başlangıƧta toplumun geniş kesimlerince “radikal” bulunan saptamaları, Arjantin’in derin iktisadĆ® krizi sonucu 19-20 Aralık 2001’de Başkan De la RĆŗa’nın istifası ve onu izleyen Ć¼Ć§ devlet başkanının tası tarağı toplayıp Ć¼lkeyi terk etmesiyle sonuƧlanacak bĆ¼yĆ¼k toplumsal patlama ile birlikte ana akıma yerleşecekti. GĆ¼nĆ¼mĆ¼zde neo-liberalizmi diktatƶrlĆ¼k rejiminin taammĆ¼dĆ® sonucu olarak gƶrmeyen Arjantinliye rastlamak, zor…
Aslında bu başlığı “onlar”dan sƶz etmeden kapatmak, haksızlık olur. Bilgi ve tekniklerini, toplumun ezilenlerinin, adaletsizliğe isyan edenlerin hizmetine sunmaktan gocunmayan uzmanlar: antropologlar, arkeologlar, diÅŸĆ§iler, doktorlar, adlĆ® tıpƧılar ve diğerleri…
“Kaybedilenler”den geriye pek azı dƶnebildiği, dƶnenlerin tĆ¼m bir tutukluluk sĆ¼relerince gƶzleri bağlı olduğundan tanıklıkları fazla işe yarayamadığı, yargı ƶnĆ¼ne Ƨıkartılabilen failler ise genellikle “unutmayı” yeğledikleri iƧin kayıplara sevenlerinin ziyaret edebileceği bir mezar verebilmek bile Ƨok uzun ve zorlu bir uğraş gerektiriyor. Uzmanlar, işte bu konuda devreye girmişler. Ć‡Ć¼nkĆ¼ adsız toplu mezarlardan ve Rio del Plata’nın Ƨamurlu sularından fışkıran binlerce dilsiz kemiği konuşturabilmek, onların işi…
Girişimi 1985’te ABD’li adlĆ® antropolog Clyde Snow başlatmış. Bir grup Arjantinli antropoloji ve tıp Ć¶ÄŸrencisine eğitim vermiş. Bu derslerden, bizzat Snow’un sƶzleriyle “tĆ¼m uzmanlardan daha fazla kazı yapıp daha Ƨok insan kalıntısı Ƨıkarttıkları iƧin dĆ¼nyanın en deneyimli takımı”[26] olan Equipo Argentino de AntropologĆ­a Forense (EAAF -Arjantin AdlĆ® Antropoloji Ekibi) doğmuş.
Ekibin oldukƧa ƶzgĆ¼n bir Ƨalışma tarzı var. Ɩnce kurbanların ailelerinden, kurtulabilen tutsaklardan, doktorlarından, diÅŸĆ§ilerinden sağlık ƶykĆ¼lerini devşiriyorlar. Ardından da bu verileri, arkeolojik kazı teknikleriyle Ƨıkardıkları kalıntılara uyguluyorlar. Ekip, bugĆ¼ne değin 500’Ć¼n Ć¼zerinde kazı gerƧekleştirmiş. Vak’aların yĆ¼zde doksanının ƶlĆ¼m nedeni aynı: kafatasına arka taraftan girip ƶnden Ƨıkan bir kurşun… Nazi Almanyası’ndan sonra tarihin en bĆ¼yĆ¼k toplu mezarını aƧma “onuru” da onların: toplam 342 iskeleti Ƨıkardıkları Avellaneda mezarlığı!
Antropologların yanı sıra bir hukukƧu ve bir bilgisayar bilimcinin de dĆ¢hil olduğu EAAF’ın -kendileri iƧin de “lanetli” bir uzmanlık olsa gerek- Ƨalışma alanı Arjantin sınırlarını Ƨoktan aşmış durumda. 1986’dan beri pek Ƨok Latin Amerika Ć¼lkesi ve Filipinler’de adlĆ® antropologların yetiştirilmesine katkıda bulunmuşlar. Snow ve diğerleriyle birlikte, ABD, Bolivya, El Salvador, Guatemala, Brezilya, Filipinler, Irak KĆ¼rdistanı, Etiyopya, Romanya, Hırvatistan ve Şili’de kazılara katılıp faili meƧhullerin kimliğinin teşhisini sağlamışlar. Risk alarak: Guatemala’nın 30 yıllık iƧ savaşından arta kalan insan kalıntılarını Ƨıkarma Ƨalışmalarını, paramiliterlerin tehditleri nedeniyle bırakmak zorunda kalmışlar, ƶrneğin[27]

Ve SonuƧ: Nunca mas!

Arjantin’in ƶykĆ¼sĆ¼ hemen tĆ¼m Latin Amerika’nın ƶykĆ¼sĆ¼… Ama aynı zamanda bizim de ƶykĆ¼mĆ¼z… Bu nedenle sanırım anlatılanlar hiƧbirinize “egzotik” gelmedi. Acı, ama “egzotik” değil…
Ɩte yandan Arjantin dersleri hepimiz iƧin Ć¶ÄŸretici sonuƧlarla dolu. BirkaƧ başlık hĆ¢linde sıralayayım.
- Ɩncelikle XX. YĆ¼zyılın son Ƨeyreğinde Latin Amerika’dan başlayarak dĆ¼nyanın -coğrafyamız dĆ¢hil- pek Ƨok bƶlgesine yayılan paramiliter destekli askerĆ® mĆ¼dahaleler arızĆ® gƶrĆ¼ngĆ¼ler değildi. Onlar, ABD emperyalizminin “KomĆ¼nizme karşı savaş” stratejisine iƧkin, planlanmış, koordine girişimlerdi. Ve neo-liberal tasalluta karşı direnƧ odaklarını yok etmekle sonuƧlandılar.
- Bu nedenledir ki, askerĆ® darbelerin sonuƧlarına karşı mĆ¼cadele, onları izleyen (ve tam anlamıyla onların epigon’ları olan “liberal-demokrat” rejimlere terk edilemez. FEDEFAM (Latin Amerika Gƶzaltında Kaybolanların Yakınları Dernekleri Federasyonu)’un bildirgesinde de vurgulandığı Ć¼zere, “toplumlar sahte uzlaşılar, yetersiz adalet, başkanlık afları ve yapılan haksızlıklar Ć¼zerine sĆ¼nger Ƨekme temeli Ć¼zerinde inşa edilemez.”[28]
- Bunun iƧin, bu mĆ¼cadeleyi mağdurlar (kurbanların/ƶlĆ¼lerin yakınları) başta olmak Ć¼zere, toplumun Ć¼stlenmesi gerekmektedir. Katliamların, kovuşturmaların, kayıpların bir daha tekrar etmemesini sağlamak, ancak toplumun acılı geƧmişiyle hesaplaşması ve bu konuda dikkatli bir kararlılığa sahip olmasıyla mĆ¼mkĆ¼n olur. Ä°nsan Hakları konusunda uğraş veren ƶrgĆ¼tler, toplumun vahşeti unutmamasını ve ona karşı her an uyanık olmasını sağlayacak mekanizmaları sĆ¼rekli devrede tutarken, bir yandan da “demokratik” iktidarlara, sorumluların gerƧek anlamıyla yargılanması ve en ağır cezalara Ƨarptırılmasının ƶnĆ¼nĆ¼ aƧması konusunda basınƧ uygulamalıdırlar.
- Ancak, HÄ°JOS, haklıdır. Darbeler ve diğer askerĆ® girişimler, kafası kızan Ć¼Ć§-beş komutanın aculluğu sonucu gerƧekleşmez. Gerek Ć¼lke dışında, gerek iƧerisinde darbeyi teşvik eden, cesaretlendiren, onaylayan, onunla işbirliği yapan pek Ƨok sivil gĆ¼Ć§ bulunmaktadır. Ve sƶz konusu vak’alarda toplumsal uyanışın, sınıf muhalefetinin, emeğin mĆ¼cadelesinin yĆ¼kselmesinin sınıfsal Ƨıkarlarına aykırı olduğu algısıyla harekete geƧen bĆ¼yĆ¼k sermaye ve onun denetimindeki anaakım medyanın rolĆ¼, belirleyici olmuştur. Darbe sonrası “demokratikleşme” sĆ¼reƧlerinde hem gerƧekleştirilebilen yargı sĆ¼reƧlerinde, hem de konunun kamuouy nezdindeki işleniş tarzında en az ele alınan konu da bu olmuştur. Tıpkı bu coğrafyada olduğu gibi Latin Amerika’da da, darbecilere alkış tutan, ƶnlerinde ceketlerini ilikleyen, onlarla gizli toplantılar dĆ¼zenleyen, ekonomik-ticarĆ® konularda danışmanlıklarını Ć¼stlenen, onlara sırtlarını yaslayarak iÅŸĆ§ileri Ć¼zerinde amansız baskılar uygulayan, en kĆ¼Ć§Ć¼k bir hak arama girişiminde işyerine asker Ƨağıran bĆ¼yĆ¼k patronlar ve ellerindeki bĆ¼yĆ¼k basın, rĆ¼zgĆ¢r yƶn değiştirdiğinde “hızlı demokrat” kesilmişlerdir.
Tam da bu sonuncu şık nedeniyledir ki, darbelere, kayıplara ve insan hakları ihlĆ¢llerine karşı mĆ¼cadele, hem kesintisiz ve bitimsiz bir mĆ¼cadeledir, hem de tĆ¼m emekƧilerin sƶmĆ¼rĆ¼ boyunduruğundan ƶzgĆ¼rleşme ve eşitlik mĆ¼cadeleleriyle rezonansa girmediği ƶlĆ§Ć¼de, bir Sisyphos Ƨabasından ƶte bir anlam ifade etmeyecektir.

Balgat, 19 Haziran 2014.

N O T L A R
[*] Gƶzaltında Kayıplar: Cumartesi Anneleri-Cumartesi Ä°nsanları, Derleyen: Mehmet Ɩzer, AFSAD-Ä°HD Ä°stanbul Yay., 2016… iƧinde.
[1] Arjantin’den bir rock şarkının sƶzleri. Kaynak: Amalia FemenĆ­a ve Carlos Ariel Gil, “Argentina’s Mothers of Plaza de Mayo: The Mourning Process from Junta to Democracy”, Feminist Studies, c. 13, sayı 1 (Bahar 1987).
[2] Ağıtın orijinali ve Ä°ngilizce Ƨevirisi iƧin bkz. Billie Jean Isbell, “Violence in Peru: Performences and Dialogues”,American Anthropologist, c. 100, sayı 2, Haziran 1998, s.283.
[3] 1990’larda tepkilerin yoğunlaşması Ć¼zerine kurumun adı, 2000/2001’de Western Hemisphere Institute for Security Cooperation (WHINSEC – Batı YarıkĆ¼resi GĆ¼venlik İşbirliği EnstitĆ¼sĆ¼) olarak değiştirilecektir.
[4] Annette Fingscheit, “Tracing Patterns of Disappareances in Latin America”, Voice, 2007, http://www.afad-online.org/voice/aug_07/latinamerica.htm
[5] FEDEFAM: Fighting Against Forced Disappareances in Latin America, http://www.desaparecidos.org/ fedefam/eng.html
[6] “ReseƱa HistĆ³rica”, http://www.cofadeh.org/html/historia/index.htm
[7] Emilio Godoy, “Rights-Latin America: Making Forced Disappearance ‘Disappear’”, http://www.ipsnews.net/2010/10/rights-latin-america-making-forced-disappearance-disappear/
[8] Delphine Mechoulan, “Forced Disappearances in Colombia”, 1 Kasım 2011, http://www.coha.org/forced-disappearances-in-colombia/.
[9] Raporun İngilizce Ƨevirisi iƧin bkz. http://www.desaparecidos.org/nuncamas/web/english/library/ nevagain/nevagain_001.htm
[10] “Askerler tarafından kaƧırılan kişiler bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de aktĆ¼el değil, algıya bağlı tehditlerdi. Cuntadan sonra Los Desaparecidos’un bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼nĆ¼n şiddete baş vuran solcu gerilla gruplarla ilişkisi olmadığı ortaya Ƨıkacaktı. Ordu toplumsal eylemcileri, Marksistleri, sol eğilimli Peronistleri, Yahudileri, varoşlarda Ƨalışan Katolik ruhbanı, eylemci Ć¶ÄŸrencileri, hatta psikoloh ve sosyolog gibi kuşkulu mesleklerin mensuplarını hedef alıyordu.” (“Los Desaparecidos”, http://digitalunion.osu.edu/r2/summer06/herbert/dirty_war/desaparecidos.html)
[11] Bunlardan geri dƶnecek kadar şanslı olanlardan biri, bakın kaybedilişini nasıl anlatıyor: “1 Mart 1977’de Rio Negro’da General Roca kasabasında bir iş arkadaşımın evinde otururken bir grup silahlı adam iƧeri dalıp her ikimizi de kelepƧeledi ve NequĆ©n yakınlarındaki bir tutuklama merkezine gƶtĆ¼rdĆ¼ler. Neden tutuklandığımı sonra Ć¶ÄŸrenecektim: Ƨalıştığım fabrikanın personel mĆ¼dĆ¼rĆ¼nĆ¼n Bahia Blanca’da oturan yeğeni Roca’ya gelmiş ve benim bulunduğum apartman dairesine uğramıştı. Daha sonra tutuklanan ve ateş aƧılarak ƶldĆ¼rĆ¼len kadının adres defterinden arkadaşımın adresi Ƨıkmıştı… Evi bastıklarında benim suƧum orada bulunmaktı…” (http://www.desaparecidos.org/nuncamas/web/english/library/nevagain/nevagain_022.htm)
[12] Brezilya tarafından “insanlığa karşı işlediği suƧlar” nedeniyle Arjantin’e iade edilen Claudio Vallejos, 1986’da Senhor dergisine verdiği bir rƶportajda Brezilyalı piyanist Francisco TenĆ³rio Cerqueira Junior’un “bir terƶriste benzetildiği” iƧin kaƧırılıp ESMA’da ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄŸĆ¼nĆ¼ sƶyleyecekti. Chris Barrett, “Brazil Approves Extradition of ex-soldier in Human Rights case”, The Argentina Independent, 19 EylĆ¼l 2012, http://www.argentinaindependent.com/currentaffairs/newsfromargentina/brazil-approves-extradition-of-ex-soldier-in-human-rights-case/.
[13] Nunca mas, “The memories of the freed prisoners”, http://www.desaparecidos.org/nuncamas/web/english/library/nevagain/nevagain_224.htm
[14] Vladimir Hernandez, “Painful search for Argentina’s disappeared”, http://www.bbc.com/news/world-latin-america-21884147.
[15] Fabian Magnotta bu tanıklıkları El Lugar pefecto başlıklı kitabında topladı (2012).
[16]  Birinci cuntadan General Jorge Videla ile Amiral Emilio Massera mĆ¼ebbet hapis cezasına, General Roberto Vieola ise 17 yıla mahkĆ»m oldu. Galtieri cuntası ise “Cuntalar Davası”nda beraat etmekle birlikte, Falkland (Malvinas) savaşı nedeniyle askerĆ® mahkemeye sevkedildi.
[17] Latin Amerika’yı 1970’li yıllarda kasıp kavuran diktatƶrlĆ¼kler ya da onları izleyen neo-liberal “demokrasiler” dƶneminde Ƨıkartılan af ve/veya dokunulmazlık yasaları karşısında en radikal tavrı alabilen “sol” lider, ƶyle gƶrĆ¼lĆ¼yor ki Kirschner olmuştur. Ne Brezilya’da Lula, ne de Şili’de Bachelet diktatƶrlerin kendi dƶnemlerine ilişkin Ƨıkardıkları af yasalarını yĆ¼rĆ¼rlĆ¼kten kaldırmaya cesaret edemediler. Uruguay’da ise 1973-1985 ara rejiminde işlenen insanlık suƧlarına zamanaşımı getiren 1986 tarihli yasa, iki kez referanduma sunulmasına karşın ilga edilemedi. El Salvador’da Inter-Amerikan Mahkemesi’nin talebiyle silahlı Ƨatışmalar sırasında “kaybolan” Ƨocuklara ilişkin bir Ulusal Araştırma Komisyonu kurulsa da komisyon somut bir sonuca ulaşmadan kadĆ¼kleşti. Hakikat Komisyonu raporuna gƶre 45 bin kişinin kaybedildiği Guatemala’da ise, ancak dokuz kişi yargı ƶnĆ¼ne Ƨıkartılabildi! Bkz. Marcela Valente, “South America: Amnesties for Dictatorship Crimes Slowly Crumble”, http://www.ipsnews.net/2010/09/south-america-amnesties-for-dictatorship-crimes-slowly-crumble/ , ve “CEJIL calls for decisive action on forced disappearance in the Americas” http://cejil.org/en/comunicados/ cejil-calls-decisive-action-forced-disappearance-americas
[18] Familiares de desaparecidos y detenidos por las razones politicas, HistorĆ­a de los Organismos de Derechos Humanos – 25 AnƵs de Resistencia, Dossier 8, http://www.comisionporlamemoria.org/ investigacionyense %C3%B1anza/materiales/dossiersddhh/dossier8Familiares_de_desaparecidos_y_detenidos_por_las_razones_politicas.pdf
[19] HĆ¢lĆ¢ da uğruyorlar… Plaza de Mayo Anası 76 yaşındaki Nora Centeno 2012 yılında iki kez evinde saldırıya uğradı, dƶvĆ¼ldĆ¼, evi talan edildi… (“Nora Centeno, Mother of Plaza de Mayo, was attacked at her home again”, http://m24digital.com/en/2012/05/06/nora-centeno-mother-of-plaza-de-mayo-was-attacked-at-her-home-again/)
[20] Amalia FemenĆ­a ve Carlos Ariel Gil, “Argentina’s Mothers of Plaza de Mayo: The Mourning Process from Junta to Democracy”, Feminist Studies, c. 13, sayı 1 (Bahar 1987).
[21] Yargı ƶnĆ¼ne Ƨıkartılan en kanlı sanıklardan birinin, general Miguel Etrchecolatz’ın avukatı Adolfo Casabal Elias, bu uygulamayı ÅŸĆ¶yle savunuyordu: “GerƧekte Ƨocukları kaƧırma gibi bir plan yoktu… Tersine, Silahlı Kuvvetler gerillaların Ƨocuklarını iyi ellere teslim etmeye Ƨalışıyordu.” (Patricia di Filippo, “Do You Know Who You Are? The Never-ending Search of the AbuelasArgentina Independent, 29 Temmuz 2011, http://www.argentinaindependent.com/socialissues/humanrights/do-you-know-who-you-are-the-neverending-search-of-the-abuelas/)
[22] “Hijos” sƶzcĆ¼ÄŸĆ¼ Ä°spanyolca “evlatlar” anlamına gelir. ƖrgĆ¼tĆ¼n adının aƧılımı, Hijos por la Identidad y la Justicia contra el Olvido y el Silencio (Unutulma ve Sessizliğe Karşı Kimlik ve Adalet İƧin Evlatlar)’dur.
[23] Diego Benegas Loyo, “Argentina’s Post-Dictatorship Activism: Towards a Political Psychology of Trauma”, http://www.oppositionalconversations.org/Argentina-s-Post-Dictatorship-Activism-Towards-a-Political-Psychology.
[24] Loyo, a.y.
[25] Veronica Carchedi, “Argentina’s Desaparecidos on the 1976 Coup Anniversary (Interview With Camilo JuĆ”rez)”, 29 Mart 2014, NACLA-CLACS Student Blog, https://nacla.org/blog/2014/3/29/argentina %E2%80%99s-desaparecidos-1976-coup-anniversary-interview-camilo-ju%C3%A1rez
[26] Christina Bellelli ve Jeffrey Tobin, “Archaeology of the Desaparecidos”, http://www.saa.org/portals/0/saa/publications/saabulletin/14-2/SAA9.html
[27] Belleli ve Tobin, a.y.
[28] FEDEFAM, Fighting Against Forced Disappearances in Latin America, http://www.desaparecidos.org/ fedefam/eng.html

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRƜDEN EŞİTLİĞE: TƜRKLERLE ERMENÄ°LER ARASINDAKÄ° GƜƇ Ä°LİŞKÄ°LERÄ°NÄ° BÄ°R SÄ°VÄ°L HAKLAR MODELÄ° ARACILIĞIYLA DEĞİŞTÄ°RMEK,1,“KOBANƊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHÄ°RLÄ° KAN” ƜZERÄ°NE,1,1 MAYIS 2015’DE Ä°STÄ°KAMET(Ä°MÄ°Z) -2014’TE OLDUĞU GÄ°BÄ°!- TAKSÄ°M,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)Ä°,1,1 MAYIS’A GÄ°DERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKÄ°M DEVRÄ°MÄ°’NÄ°N ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENÄ° GERƇEĞİNÄ°N TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLƜL 2010 SONRASI,1,12 EYLƜL KÄ°ME KARŞIYDI?,1,12 EYLƜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLƜL’Ɯ YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’Ä°N 50. YILINDA SARI YELEKLÄ°LER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ƜN 1 MAYIS DERSLERÄ°,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YÄ°NE YENÄ°DEN ISRARLA TAKSÄ°M,1,2016,1,2018,1,2019: YERKƜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NÄ°SAN BÄ°TTÄ° ‘KUTLU DOĞUM’ VERELÄ°M,1,24 HAZÄ°RAN SEƇİM(LER)Ä° VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZÄ°RAN 2015 SEƇİMLERÄ°’NE DAÄ°R -GEREKƇELÄ°- TAVRIMIZ,1,7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BÄ°R YOLCULUK,1,ABD EMPERYALÄ°ZMÄ° VE VENEZƜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLƜ OLMAK Ä°YÄ°DÄ°R (7 HAZÄ°RAN SONRASINA DAÄ°R DEĞERLENDÄ°RME),1,ADALET: ANTROPOLOJÄ°K BÄ°R BAKIŞ,1,afis,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE’N)Ä°N ƖTESÄ°DÄ°R,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE),1,AKADEMÄ°NÄ°N ƖZGƜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMÄ°SYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SÄ°ZLERÄ°,1,akp,36,AKP Ä°KTÄ°DARI VE GƜNDELÄ°K HAYATIN Ä°SLƂMÄ°LEŞTÄ°RÄ°LMESÄ°,1,AKP Ä°SLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NÄ°N ‘KƜLTƜR POLÄ°TÄ°KALARI’?,1,AKP’NÄ°N “DERÄ°N DEVLET”Ä°,1,AKP’NÄ°N “KINDER KUCHE KIRCHE”SÄ°,1,AKP’NÄ°N “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NÄ°N “ORGANÄ°K AYDINLARI” VE HAZÄ°RAN KALKIŞMASI,1,AKP’NÄ°N BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ° MÄ° DEDÄ°NÄ°Z,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°: MÄ°LLÄ°YETƇİ MANEVÄ°YATƇI VE PÄ°YASACI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°MTÄ°HANI,1,AKP’NÄ°N KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GÄ°BÄ° ƖLMEK,1,AKP’NÄ°N MUHAFAZAKƂRLIĞI Ä°SLƂMCILIĞI NEOLÄ°BERALÄ°ZMÄ° VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĆ¼el,2,ALEVƎLÄ°K VE SINIF MƜCADELESÄ°: KƜLTƜR VE EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°K,1,aleviler,1,amerika,2,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJÄ°: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKÄ°” ƜZERÄ°NE,1,ATAERKÄ°L PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BÄ°RLİĞİ: ƇOKKƜLTƜRCƜLƜĞƜN “KRÄ°ZÄ°”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MÄ°ZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZÄ°MAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERÄ°,1,BEKLE BÄ°ZÄ° -YENÄ°DEN- TAKSÄ°M,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BÄ°R “ELEŞTÄ°RÄ°”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BÄ°R “Ä°MKƂNSIZ AŞK” HÄ°KƂYESÄ°: “AKADEMÄ° VE ƖZGƜRLƜK,1,BÄ°R “PRAKSÄ°S ANTROPOLOJÄ°SÄ°” İƇİN,1,BÄ°R AYDIN(LIK) HƂLÄ° FÄ°KRET BAŞKAYA,1,BÄ°R DAHA ASLA DÄ°YEBÄ°LMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR (YENÄ°DEN-)ƜRETME ARACI OLARAK MOBBÄ°NG[*],1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR ARACI OLARAK KORKU,1,BÄ°R KEZ DAHA “TERƖR” MƜ,1,BÄ°R KÄ°MLÄ°K SÄ°YASETÄ° OLARAK MÄ°LLÄ°YETƇİLÄ°K VE IRKƇILIK,1,BÄ°R MÄ°LAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BÄ°YOLOJÄ° KADER MÄ°? ya da “FITRAT”A DAÄ°R,1,BÄ°ZÄ°M DELÄ°LERÄ°MÄ°Z,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLƜL REJÄ°MÄ°… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANÄ°” KÄ°M),1,BUGƜN ADNAN YƜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTƜKLERÄ° KAN,1,cevre,14,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VÄ°LLERÄ° VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SÄ°STEMÄ° VEYA BU KADAR YETKÄ°YÄ° BABANIZA VERÄ°R MÄ°YDÄ°NÄ°Z,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESÄ°N DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETÄ°YLE BESLENEN ƜLKE,1,ƇƖZƜMƜN SOSYO-EKONOMÄ°K YANI,1,DAĞLAR ERÄ°RSE – ZEVEBƂN,1,DAÄ°MA YAŞAYACAKTIR Ä°SMÄ°YLE MƜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GÄ°RİŞİMÄ° VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELÄ° DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ɯ ya da YOLSUZLUK RANTIN Ä°KÄ°Z KARDEŞİDÄ°R,1,DEMÄ°RÄ°N TUNCUNA Ä°NSANIN...,1,demokrasi,2,DEMOKRATÄ°KLEŞ-ME PAKETÄ°,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETÄ°N ERKEKLERÄ° YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETÄ°N KƜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,9,DİĞERLERÄ° VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DÄ°NLER Ä°SLƂM VE KADIN BEDENÄ°,1,dinleti,1,DÄ°RENEN DAMAR[*] ƇƜRƜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dĆ¼nya,56,dĆ¼sĆ¼nce ƶzgĆ¼rlĆ¼gĆ¼,2,EGEMENLERÄ°N “PYRRHUS ZAFERÄ°”: F-TÄ°PÄ°,1,egitim,12,EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° SOSYALÄ°ZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTÄ°RÄ° HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSÄ°ZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,8,EMPERYALÄ°ZM- T. “C” VE AFRÄ°N,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALÄ°ZM ƜZERÄ°NE NOTLAR,1,ERCAN BÄ°NAY’DAN (BAFRA T TÄ°PÄ°) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGƜRLƜK,1,ermeniler,4,ESKÄ°(MEYEN)/ YENÄ° TƜRKÄ°YE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FÄ°DEL İƇİN SANCAĞI YARIYA Ä°NDÄ°RMEYÄ°N DAHA DA YƜKSELTÄ°N,1,FRIEDRICH ENGELS VE AÄ°LENÄ°N,1,genclik,2,GERƇEKTEN DE NEDÄ°R TERƖR,1,GƖBEKLÄ°TEPE BÄ°ZE NEYÄ° ANLATIYOR,1,gĆ¼ncel,4,gĆ¼ndem,11,GƜNDEM’E DƜNE VE BUGƜNE DAÄ°R,1,HAFIZASINI YÄ°TÄ°RMEYEN “DERSÄ°M’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ƜLKEYÄ° KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GÄ°DİŞ(Ä°MÄ°Z),1,HANGÄ°MÄ°Z ƖZGƜRƜZ KÄ°,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTÄ°R YANÄ° HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GƜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BÄ°R “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTÄ°RÄ°LME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLÄ°LER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,33,IŞILTILI VE “TEHLÄ°KELÄ°” BÄ°R KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE Ä°SLƂMCI “FEMÄ°NÄ°STLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,Ä°FADE ƖZGƜR(LƜĞƜ) MƜ,1,Ä°FADE ƖZGƜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELÄ°KLÄ° DEĞERDÄ°R,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,Ä°SLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZÄ°HÄ°N HARÄ°TASINDA BÄ°R GEZÄ°NTÄ°: “NASIL BÄ°R KADIN(LIK),1,Ä°STANBUL SEƇİMÄ° - BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLÄ°AMIN 40. YILINDA TAKSÄ°M,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,Ä°TÄ°RAZ VE ELEŞTÄ°RÄ° “HAZIROL”DA DURMAZ,1,Ä°YÄ° KÄ° YAŞADILAR Ä°YÄ° KÄ° YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRÄ°M(LER),1,KADINLAR KAPÄ°TALÄ°ZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ƜSTƜ” MƜ,1,KADINLAR İƇİN OLABÄ°LECEK EN KƖTƜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAÄ°R,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSÄ°ZM’SÄ°Z OLUR MU,1,kadin,57,kadinlar,11,KALBÄ°M(Ä°Z) CÄ°ZRE’DEDÄ°R,1,kapitalizm,22,KAPÄ°TALÄ°ZM KƜLTƜR DÄ°RENİŞ,1,KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N KENDÄ°NÄ° Ä°MHASI: NEOLÄ°BERALÄ°ZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HƜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTÄ° (YOKSULLARINDAN) TEMÄ°ZLEMEK,1,KEŞFEDÄ°LMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESÄ° İƇİNDÄ° SAMÄ°R AMÄ°N,1,kitap,35,KOBANƊ BÄ°ZÄ°MDÄ°R BÄ°Z KOBANƊ’YÄ°Z,1,KOLEKTÄ°F BÄ°R DEVLET CÄ°NAYETÄ°: HRANT DÄ°NK,1,komĆ¼nizm,5,kriz,53,KRÄ°Z SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ƜZERÄ°NE GƖRĆœÅžLER,1,KRÄ°ZDEN Ä°NSAN MANZARALARI[*],1,KƜLTƜR “YERLÄ° VE MÄ°LLÄ°” MÄ°DÄ°R?YA DA NEDÄ°R,1,kĆ¼ltĆ¼r sanat,29,KƜRESEL KƜLTƜR” MƜ,1,kĆ¼rt sorunu,1,laiklik,1,LAÄ°KLÄ°K MÄ° HANGÄ°SÄ°,1,latin amerika,11,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZÄ°LYA ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNÄ°K DARBE,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DA BARIŞ SƜREƇLERÄ°,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DAN “BARIŞ SƜREƇLERÄ°”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,3,LƜZUM” ƜZERE: BÄ°R KEZ DAHA Ä°STANBUL SEƇİMÄ°,1,MAĞLUP MU DENÄ°R ŞİMDÄ° ONLARA?,1,MARKSÄ°ST-LENÄ°NÄ°ST ROMAN YAZARI : VEDAT TƜRKALÄ°,1,marksizm,5,MARKSÄ°ZM + V. Ä°. LENÄ°N = EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° (NOTLARI),1,MARKSÄ°ZM AÄ°LE AŞK CÄ°NSELLÄ°K ƜZERÄ°NE SƖYLEŞİ,1,MARKSÄ°ZM VE KADIN ƜZERÄ°NE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSÄ°ZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DƜNYASINA BÄ°R SEYAHAT: ETNOLOJÄ° DEFTERLERÄ°,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BÄ°R ƇUKUROVALI: OKTAY ETÄ°MAN,1,MASKELÄ° FAŞİZM: “POPƜLÄ°ST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI Ä°YÄ° BÄ°LMEZDÄ°K,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHÄ°NÄ°LER VE DƜNYAYI DEĞİŞTÄ°REBÄ°LMEK,1,mĆ¼cadele,13,MƜCADELE BOYU BÄ°R YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MƜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “Ä°MTÄ°YAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KÄ°TLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMÄ°NÄ°ST” MÄ°,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKƜNLEŞME DÄ°YALEKTİĞİ,1,NEO-LÄ°BERAL TƜRKÄ°YE’NÄ°N “EN ALTTAKÄ°LER”Ä°: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KƜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NÄ°CE ONYILLARA ‘YENÄ°KAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GƜN BU ƜLKEDE. O GƜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLƜMSƜZDƜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(Ä°MÄ°Z,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BÄ°Z YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BÄ°R KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “Ä°HYA” ETMEK: AKP’NÄ°N TƖRENLERÄ°,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTƜ YƜREĞİMÄ°ZE…,1,ƖFKELENÄ°NCE ƇOK GƜZEL OLUYORSUN TƜRKÄ°YE,1,ƖFORÄ°NÄ°N ORTASINDA,1,ƖĞRETTÄ°KLERÄ° HATIRLATTIKLARIYLA GREÄ°F DÄ°RENİŞİ,1,ƖLƜMSƜZ ABÄ°(MÄ°Z) OKTAY ETÄ°MAN,1,ƖRGƜTLƜ MƜCADELE ETİĞİ VE SOSYALÄ°ST DEMOKRAS,1,ƶteki,26,ƖZEL MƜLKÄ°YETÄ°N DEVLETÄ°N KƖKENÄ° ƜZERÄ°NE,1,ƖZERKLÄ°KƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLÄ°VYA DERSLERÄ°,1,ƖZGECAN’IN KATLÄ°NÄ°N AKP’YLE NE Ä°LGÄ°SÄ° VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgĆ¼rlĆ¼k,3,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANÄ°NÄ°N (“YENÄ°”) REJÄ°MÄ°,1,PARÄ°S KATLÄ°AMI “BARIŞ SƜRECÄ°” VE HESAPLAŞMA,1,politika,12,POPƜLER KƜLTƜRE ELEŞTÄ°REL BAKIŞLAR - KISA BÄ°R TARÄ°HƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’Ä°N TƜRKƜ(/ŞİİR)LERÄ°,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKÄ°’NÄ°N KANAYAN KARANFÄ°LÄ°,1,rƶportaj,12,SAHÄ° “VESAYET (REJÄ°MÄ°)” KALKTI MI,1,SAHÄ°CÄ° OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ƜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERÄ°N SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRƜMENÄ°N RESMÄ°NÄ° ƇİZEBÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N ABÄ°DÄ°N?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTÄ°M MANZARALARI,1,SEN MÄ°SÄ°N “BARIŞ” DÄ°YEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,10,SÄ°VAS KATLÄ°AMI O GƜN ORADA BÄ°TMEDÄ°,1,siyonizm,4,SÄ°YONÄ°ZM ANTÄ°-SEMÄ°TÄ°ZM VE BÄ°R “MUGALATA” ƜZERÄ°NE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BÄ°LÄ°MLER: BÄ°R ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,12,SOYKIRIM ƜZERÄ°NE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ƜZERÄ°NE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELÄ° DUMRULLARI: ƖZELLEŞTÄ°RMELER,1,SƜREKLÄ°LEŞTÄ°RÄ°LEN OHAL VE,1,ŞİDDET MÄ° MEŞRUÄ°YET YÄ°TÄ°MÄ° MÄ°,1,ŞİDDET NEDEN KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,12,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,15,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercĆ¼me,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KÄ°TAPLI Ä°NSANDAN KORKARIM,1,TOTALÄ°TARYANÄ°ZMÄ° SOKAKTA ALT EDEBÄ°LMEK,1,TOTALÄ°TERLEŞMEYE Ä°HVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET Ä°KTÄ°DAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĆ¼ketim,1,TĆ¼rk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TƜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TƜRK(Ä°YE) Ä°SLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,tĆ¼rkiye,79,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHÄ°T OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,Ć¼niversite,6,ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° ƖLDƜRMENÄ°N SEKÄ°Z YOLU (YA DA ƜNÄ°VERSÄ°TE PÄ°YASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETÄ°N ALTERNATÄ°FÄ° VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZƜELLA VE EMPERYALÄ°ZM KONUSU,1,VESAYET REJÄ°MÄ°” ƖLDƜ YAŞASIN “Ä°LERÄ° DEMOKRASÄ°,1,video,24,VURUN “ƖTEKÄ°”NE,1,YA SEV YA TERKET: BÄ°R BÄ°AT ARACI OLARAK MOBBÄ°NG,1,YA SOSYALÄ°ZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDÄ°NÄ°Z,1,yasam,18,YENÄ° TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENÄ°”,1,yeni yil,2,YENÄ° YƖK YASA TASLAĞI ƜZERÄ°NE: PÄ°YASA ƜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° YUTARKEN,1,YENÄ°DEN HAYKIRABÄ°LMEK: “YERÄ°MÄ°Z MUTFAK DEĞİL DƜNYA,1,YERELÄ° BÄ°RLÄ°KTE YƖNETMEK - NASIL BÄ°R DƜNYA Ä°STÄ°YORSAK ƖYLE BÄ°R YEREL YƖNETÄ°M,1,YILDIZLARIN GƜNCESÄ°NÄ° TUTAN ADAM: CENGÄ°Z GƜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YƜREĞİMÄ°ZDE,1,ZAPATÄ°STALARIN 33. YILI: BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,ZEYTÄ°NLİĞİ ZÄ°NDAN YAPAN SÄ°STEMATÄ°K ZULME DÄ°RENENLER,1,ZÄ°NDAN(LAR)IN TƜRKƇESÄ°,1,ZORUNLU BÄ°R AƇIKLAMA (II)… VE BÄ°R EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚ƶzbudun: LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI[*]
LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI[*]
sibelšŸ‚ƶzbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/05/latin-amerikanin-desaparecidolari.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/05/latin-amerikanin-desaparecidolari.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gƶr BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĆ¼tĆ¼n Yayinlar Ä°steğiniz gƶnderi bulunamadı Ana Sayfaya Dƶn Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika ƶnce $$1$$ minutes ago 1 saat ƶnce $$1$$ hours ago dĆ¼n $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy