“Ailen kaybolabilir, Mahalleden dostların kaybolabilir, SevdiÄin her Åey kaybolabilir, Ama dinozorlar, kaybolmaz.” [1] Allin li...
“Ailen kaybolabilir,
Mahalleden dostların kaybolabilir,
SevdiÄin her Åey kaybolabilir,
Ama dinozorlar, kaybolmaz.”[1]
Allin libertadllaqa,/ wanuyllawantaq./ Allin democraciaqa,/ carcelllawantaq,/ wanuyllawantaq./ Pillatapas mayllatapas,/ imanallan niytan./ Pillatapas mayllatapas,/ laykan-nallan niytan./ Llaqtayman chayaramuspa,/ aparunanpaq./ Kuyasqa yanachallayta/ chinkachinanpaq /apakunanpaq”
Peru yerlilerinin ƧoÄunun konuÅtuÄu Quechua dilinde bir aÄıt bu. 1991-1992 yıllarında yakılmıÅ, aÄızdan aÄıza, kısa sĆ¼rede tĆ¼m Ć¼lkeyi sarmıÅ. Ćevirisi kabaca Åƶyle:
“Ama bu gĆ¼zel ƶzgĆ¼rlĆ¼k/ Bize ƶlĆ¼mcĆ¼l/ Bu iyi demokrasi/ Cezaevi/ ve ƶlĆ¼m getiriyor./ KƶyĆ¼me geldiler/ Ve onu tutsak aldılar/ Sevgili kocamı gƶtĆ¼rdĆ¼ler/ Ve sonsuza dek kaybettiler.”[2]
Kayıplar… Ya da Latin Amerika’nın ƶzgĆ¼n devlet terƶrĆ¼ deneyimiyle evrensel insan hakları literatĆ¼rĆ¼ne armaÄan ettiÄi “teknik” terimle, desaparecidos…
“Uluslararası insan hakları hukukunda, ‘zorla kaybedilme’ terimi bir kiÅinin devlet, ya da bir devlet veya siyasal ƶrgĆ¼tĆ¼n izin, destek ya da rızasıyla bir siyasal ƶrgĆ¼t ya da Ć¼Ć§Ć¼ncĆ¼ bir tarafƧa, kiÅinin baÅına gelenler ya da nerede olduÄu konusunda bilgi verilmesi, kurbanı yasanın koruması dıÅına Ƨıkartmak amacıyla reddedilmek suretiyle gizlice kaƧırılması, hapsedilmesi durumunda kullanılmaktadır. (…) Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kurumsallaÅtıran Roma TĆ¼zĆ¼ÄĆ¼, zorla kaybedilmeyi ‘insanlık suƧu’ kapsamında deÄerlendirmektedir (…) Aynı deÄerlendirme, 20 Aralık 2006 tarihinde BM Genel Kurulu’nda kabul edilen KiÅileri Gƶzaltında/ Zorla Kaybedilmeye KarÅı Korumayla Ä°lgili Uluslararası SƶzleÅme’de de yer alır. Bu sƶzleÅme, kurbanların ailelerine tazminat ve sevdiklerinin kaybedilmesiyle ilgili hakikĆ¢ti talep etme hakkını tanımaktadır…”
Terimin Wikipedia’da da yer alan hukukĆ® tanımı ve tarifi bu. Devlet ya da siyasal yetkelerce “sakıncalı” gƶrĆ¼len kiÅilerin “kayıtdıÅı” olarak yok edilmesi. Ä°z bırakmamacasına… Bu Ć¼lkenin insanlarının, 12 EylĆ¼l vahÅetinden, ama ƶzellikle de 1990’ların Kirli SavaÅ yıllarından Ƨok iyi bildikleri bir baÅka “devlet aklı” uygulaması. “Kaybedilen”lerin anaları, eÅleri, evlatları, sevenleri o gĆ¼n bugĆ¼ndĆ¼r her Cumartesi gĆ¼nĆ¼ Ä°stanbul’da Galatasaray Lisesi ƶnĆ¼nde “bari baÅucunda aÄlayacaÄım bir mezarı olsun” umuduyla [“umut”… ne kadar gƶreli bir kavram; deÄil mi?] yitik sevdiklerinin fotoÄraflarını uzatmıyorlar mı gƶrmek istemeyen gƶzlere, paslanmıŠvicdanlara?
Bu bakımdan, sƶyleyeceklerim, bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de bizim de hikĆ¢yemiz…
“Kaybedilenler Kıtası”: Latin Amerika
Dedim ya, uygulamanın anayurdu, Latin Amerika. Latin Amerika iƧin o kadar tanıÅ, o kadar “yerli malı” ki, terim Ä°spanyolca olarak yerleÅiyor Uluslararası literatĆ¼re: desaparecidos…
Yalnızca terim deÄil. “Kaybedilme” olaylarına karÅı yĆ¼rĆ¼tĆ¼lecek mĆ¼cadele ve ƶrgĆ¼tlenme biƧimleri, kayıpların izlerinin sĆ¼rĆ¼lmesi, izlenecek teknik ve hukuksal sĆ¼reƧleri, sorumluların teÅhis ve cezalandırılması konusunda da kıta Ć¼lkeleri kayda deÄer bir birikimi taÅıyor. Dahası, kıta, “zorla kaybedilme” konusunun en iyi araÅtırılıp belgelendiÄi coÄrafya.
HiƧ kuÅku yok ki Latin Amerika’nın bu ƶzelliÄi, onu Monroe Doktriniyle birlikte “arka bahƧe” ilan eden Kuzey komÅusunun kıtaya iliÅkin niyetlerinden baÄıÅık deÄil. “Zorla kaybedilme”, yerel mĆ¼stebitlerin kendi kafalarından uydurup keyiflerince uyguladıkları bir zorbalıktan ibaret deÄil, Ć§Ć¼nkĆ¼. Aksine, ABD’nin 1946’da kurup 1961’den itibaren mĆ¼fredatına “antikomĆ¼nist karÅı ayaklanma eÄitimi”ni, 1980’lerde ise iÅkence tekniklerini dĆ¢hil ettiÄi, baÅta Latin Amerika olmak Ć¼zere pek Ƨok Ć¼lkeden Amerikancı devlet baÅkanları, bĆ¼rokrat, polis ve askerlerin eÄitildiÄi School of Americas’da[3] ƶÄretilen bir “komĆ¼nizme karÅı mĆ¼cadele” tekniÄi. Bu nedenle, kıta Ć¼lkelerinde (ve oradan aktarıldıkları baÅka coÄrafyalarda: ƶrneÄin TĆ¼rkiye KĆ¼rdistanı, Irak, Ä°ran, Pakistan, Rusya, Sri Lanka…) oldukƧa tekdĆ¼ze ve eÅbiƧimli olarak uygulanabildi.
Anette Fingscheit, Latin Amerika’da “zorla kaybedilme”nin tarihini, Ć¼Ć§ bƶlĆ¼m ve Ć¼Ć§ bƶlge ƧerƧevesinde ele almayı ƶnerir:[4]
1) Askeri diktatƶrlĆ¼kler baÄlamındaki kayıplar: Kıta gĆ¼neyindeki Ć¼lkelerde (Åili, Arjantin, Paraguay ve Uruguay), 1970-80’li yıllardaki ABD-destekli askerĆ® diktatƶrlĆ¼kler boyunca solcu muhalifler ve halk ƶnderleri “anavatanın dĆ¼Åmanı” olarak tanımlanıp sistemli bir tasfiyeye tabi tutulmuÅlardı. Bu yıllarda bu Ć¼lkelerde on binlerce kiÅi gizli tutuklama merkezlerinde tutulup iÅkence edildiler. Pek ƧoÄu, geride bir iz bırakmadan kaybedildi. Sevdiklerinin ƧoÄu kez Ć¼niformalı kiÅilerce gƶtĆ¼rĆ¼lmesine tanık olup ardından da baÅvurdukları her merciden eli boÅ geri Ƨevrilen, yalancılıkla, yıkıcıların oyuncaÄı olmakla suƧlanan, deli muamelesi gƶren, tehdit edilen, fiziksel saldırılara maruz kalan, hatta kimi zaman kendileri de “kaybedilen” kayıp yakınları yorulmak bilmez adalet ve hakikĆ¢t arayıÅlarıyla, izleyen onyıllarda kayıplara ve sorumluların dokunulmazlıÄına karÅı mĆ¼cadelenin ƶncĆ¼sĆ¼ olacaklardır. Bu baÅlık altında gerƧekleÅen kayıplarda “hedef” genellikle ƧoÄu iÅƧi sınıfı eylemcileri, sendikacılar ya da kentli orta sınıf aydınları olan silahsız kiÅilerdir ve aktƶr, her zaman devletle baÄlantılı gƶrevlilerdir. Fingscheit’a gƶre gĆ¼ney Ć¼lkelerindeki askerĆ® rejimler boyunca her bir kayıp hadisesinin kaydının devlet otoritelerince tutulmuÅ olması, hatta iÅkence edilen ya da yargısız infaz edilenlerin parmak izlerinin alınmıŠolması, sonradan kayıpların teÅhis edilmesini ve sorumluların kovuÅturulmasını kolaylaÅtıracaktır.
2) Silahlı ayaklanmalar baÄlamındaki kayıplar: 1980’li yıllarda baÅta Guatemala ve El Salvador olmak Ć¼zere Orta Amerika Ve Peru ile Kolombiya gibi And Ć¼lkelerinde iƧ savaÅların yoÄunlaÅmasıyla, kayıplar biƧim deÄiÅtirecekti. ABD’nin eÄitip desteklediÄi ordular, “arındırılmıŠtopraklar stratejisi” adı altında gerilla gĆ¼Ć§lerine halk desteÄinin tasfiyesi hedefini benimsedi. Bu strateji, ƶzellikle yerli halkların yaÅadıÄı geniÅ kırsal kesimlerin boÅaltılmasını iƧeriyordu. Ćzellikle Orta Amerika’da binlerce yerli-kƶylĆ¼ aile Honduras ya da Meksika’ya kaƧarken, And bƶlgesinde bu strateji onbinlerce “iƧ mĆ¼lteci” yaratacaktı. Ordu operasyonlarından kaƧamayanlar vahÅice ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼; ƧoÄu yoksul kƶylĆ¼, binlerce kiÅi “desaparecido”lar kervanına katıldı. Bunların ƧoÄu, olasılıkla gerilla hareketlerine sıcak bakıyor, bir kısmı fiilĆ® destek de veriyordu. Ama hemen tĆ¼mĆ¼, adsız sivillerdi. Katliam ve kayıplar, ordu vahÅetinin Maya nĆ¼fusunu hedef aldıÄı Guatemala’da soykırım boyutunu alacaktı.
Bu baÅlık altında yer alan kayıpların ortak ƶzelliÄi, hem kitlesel oldukları, hem kurbanlarının toplumun en az gƶrĆ¼nen katmanlarını, yoksul, yerli kƶylĆ¼leri hedefledikleri, hem kayıtların ƧoÄunlukla failler tarafından dahi tutulmayıÅı ve insan hakları eylemcilerinin katliamların gerƧekleÅtiÄi bƶlgelere eriÅmesine izin verilmemesi nedeniyle, kurbanların kimliklerinin teÅhis edilemeyiÅiydi. Dahası, aileler ƧoÄunlukla baÅka Ć¼lkelere daÄılmıŠdurumdaydı; bu nedenle kurbanların kaderini araÅtıracak pek kimse de kalmamıÅtı geride. Fingscheit, Åili ve Arjantin’deki durumun tersine, El Salvador, Guatemala ve Peru’da kurulan HakikĆ¢t Komisyonlarının kurbanların tam listesini Ƨıkartamamasını bu faktƶrlerle aƧıklamaktadır.
Bu bƶlgelerdeki gĆ¼Ć§lĆ¼klerden bir baÅkası da, yerli halkın ƧatıÅmada taraf olmaya zorlanmasıdır; ƶrneÄin Guatemala ordusu, ayaklanma bastırma stratejisi ƧerƧevesinde yerli halkı, yerel ƧeliÅkilerden de yararlanarak, TĆ¼rkiye’deki korucu sistemine pek benzeyen “ƶzsavunma devriyeleri” hĆ¢linde ƶrgĆ¼tlenmeye zorlamıÅtı; bƶylelikle kƶylĆ¼lerin birbirini katletmesi ya da “kaybetmesi”nin ƶnĆ¼ aƧılacaktır.
3) GĆ¼nĆ¼mĆ¼zde kayıplar: Kayıplar, Latin Amerika’nın (yakın) tarihine ait bir gƶrĆ¼ngĆ¼ olmanın uzaÄındadır ve kıtanın kimi bƶlgelerinde, farklı motiflerle sĆ¼regitmektedir. ĆrneÄin Kolombiya’da kovuÅturulmazlık/dokunulmazlık edinen paramiliterler, ƧoÄunlukla baÅta uyuÅturucu olmak Ć¼zere farklı suƧ ƶrgĆ¼tleri biƧiminde yeniden yapılanmaya girmiÅler, genellikle yerel yetkelerin de gƶz yummasıyla, sivil halk Ć¼zerine (“kaybetme” dĆ¢hil) terƶr uygulamaktadırlar. Benzer bir durum, Meksika iƧin de sƶz konusudur; Ć¼lkenin ƶzellikle kuzey bƶlgelerinde at oynatan Ƨeteler sivil toplum ƶnderlerini, aktivistleri, ama aynı zamanda hiƧbir siyasal/toplumsal etiketi olmayan sıradan insanları da hedef almaktadır. ĆrneÄin, 2003 yılından bu yana ABD-Meksika sınırındaki Ciudad JuĆ”rez’de, ƧoÄu iÅƧi, hizmetƧi ya da ƶÄrenci, alt sınıflara mensup Ƨok sayıda genƧ kadın kaƧırılmıÅ, tecavĆ¼ze uÄramıÅtır; bu kadınların ancak vahÅice katledilmiÅ cesetlerine ulaÅılabilmektedir. Bu cinayetlerin gerisindeki motif, belirsizdir.
Ä°nsan hakları ƶrgĆ¼tleri, bazı Latin Amerika Ć¼lkelerinde son yıllarda boy veren ve amaƧları, hedefleri netleÅmemiÅ bu tĆ¼r kayıp/iÅkence/ƶldĆ¼rme vak’alarını, eski paramiliterlerin, ƶlĆ¼m mangaları mensuplarının, bir kısmı eski yĆ¼ksek rĆ¼tbeli subayların kurduÄu ƶzel gĆ¼venlik Åirketleriyle baÄlantılı suƧ ƶrgĆ¼tleriyle iÅbirliÄine gitmesiyle aƧıklıyor.
Fingscheit, kayıpların bu yeni biƧiminin mĆ¼nhasıran asker ve/veya polis tarafından gerƧekleÅtirilen siyasal motifli kayıplardan farklı olduÄunu vurgularken, bu durumun hĆ¼kĆ¼metlerin sorumluluÄunu muÄlĆ¢klaÅtırdıÄını sƶylĆ¼yor. Yeni durumun bir baÅka gĆ¼Ć§lĆ¼ÄĆ¼ ise, ƧoÄunun konumu iktisadi, toplumsal ya da siyasal herhangi bir statĆ¼ye denk dĆ¼Åmeyen kurbanların Uluslararası kamuoyunun dikkatini Ƨekmedeki yetersizliÄidir. “Devlet, para-devlet ve devlet-dıÅı aktƶrler arasındaki sınırlar artan ƶlĆ§Ć¼de bulanıklaÅmaktadır,” diyor, “dĆ¼nyada pek Ƨok Ć¼lkede paralel iktidar yapıları ortaya Ƨıktı; bƶylelikle zorla kaybedilme dĆ¢hil insan hakları suƧlarını tanımlama yetimiz bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de sınırlanabilir.”
Bir BilanƧo GiriÅimi
Dƶnemi ve biƧimi ne olursa olsun, “zorla kaybedilme”lerin Latin Amerika bilanƧosu aÄırdır. TĆ¼m Latin Amerika Ć¼lkelerinde ve Karayipler’de faaliyet gƶsteren Gƶzaltında Kaybolanların Yakınları Dernekleri Federasyonu FEDEFAM, yakın geƧmiÅte ya da hĆ¢len zorla kaybedilme olaylarının gerƧekleÅtiÄi Ć¼lkeleri Åƶyle sıralıyor: Arjantin, Bolivya, Brezilya, Kolombiya, Åili, El Salvador, Guatemala, Haiti, Honduras, Meksika, Paraguay, Peru, Uruguay[5]… Haritaya baktıÄınızda, gerƧekten de geriye pek bir Åey kalmıyor!
Durum, gerƧekten vahim. Meksika’da ƶrneÄin, 2006’dan bu yana 3000’in Ć¼zerinde kiÅi kaybedildi. Kayıplar, Ć¼lkenin yakın tarihindeki “kirli savaŔın da bir silahı olagelmiÅti Ć¼stelik: 1960’ların sonları ile 1970’ler boyunca, Ulusal Ä°nsan Hakları Komisyonu’na gƶre, ƧoÄu sol eylemci, toplum ƶnderi ve gerilla, 532 kiÅi kaybedilmiÅti.
Guatemala’da 1960-1996 arasındaki iƧ savaÅın 200 bin kurbanının (Guatemala’nın nĆ¼fusu 1995’te yaklaÅık 10 milyondu. Bir baÅka deyiÅle Guatemala iƧ savaÅ boyunca nĆ¼fusunun yĆ¼zde 2’sini yitirmiÅti!) 45 000’i hĆ¢len “kayıp” statĆ¼sĆ¼ndedir…
Honduras’ta “kayıplar” Ƨarpıcı bir tezatla, 20 yıllık bir diktatƶrlĆ¼ÄĆ¼n ardından Ć¼lkenin “demokrasi”ye dƶndĆ¼ÄĆ¼ 1981 sonrasında yoÄunlaÅmıÅtır. ABD’nin “gĆ¼venlik doktrini” ƧerƧevesinde biƧimlenen Honduras “demokrasi”si, 1980-1989 arasında 184 kiÅinin yetkililerin kılı kıpırdamaksızın “kaybediliÅi”ne sahne olacaktır.[6]
Åili’de 1973-1990 arasındaki askerĆ® diktatƶrlĆ¼k boyunca kaydedilen kayıp sayısı, ilki, General Pinochet’nin sosyalist baÅkan Salvador Allende’ye karÅı darbesinin hemen ardından yok edilen sendikacı GastĆ³n de JesĆŗs CortĆ©s olmak Ć¼zere, 2115 olmuÅtur.
Uruguay’ın 1973-1985 yılları arasındaki sivil-askerĆ® ara rejimi boyunca ise, ƧoÄu Arjantin, Bolivya, Brezilya, Åili ve Paraguay askerĆ® rejimlerince ortaklaÅa yĆ¼rĆ¼tĆ¼len ABD gĆ¼dĆ¼mlĆ¼ “Condor Operasyonu” kapsamında olmak Ć¼zere 172 kiÅi kaybedildi. Arjantin askerĆ® rejiminin uƧaklarla nakledip Rio de la Plata’da denize attıÄı “kayıplar”la ilgili soruÅturmalar sĆ¼rdĆ¼kƧe, bu sayı daha da kabaracaÄa benziyor.[7]
Kolombiya’da 2009 yılında cumhuriyet savcıları, Ć¼lkenin iƧ savaÅ ve ƧatıÅmaları boyunca kayıp sayısını 28 000 olarak aƧıkladılar. Ancak Kolombiya’da iƧ ƧatıÅmalar, tĆ¼m 20. yĆ¼zyıla yayılmaktadır; yĆ¼zbinlerin yaÅamına mal olan La Violencia’nın patlak verdiÄi 1948’den bu yana “kaybedilenler”in sayısı, Kayıp KiÅilerin Aranması Ulusal Komisyonu’nun aƧıklamasına gƶre, en az 61 604’tĆ¼r.[8] Ćlkede toplu mezarlar aƧılmaya devam ediliyor. 1978’de patlak veren iƧ savaÅı ƶncesi ve boyunca El Salvador’daki kayıp sayısı ise 8000 olarak tahmin ediliyor. HakikĆ¢t Komisyonu Raporu’nda bu sayı 5500 olarak geƧiyor.
Arjantin Deneyimi
Ancak “zorla kaybedilme”de kıta rekorunu -gƶreli kısa bir zaman dilimi iƧerisinde yoÄunlaÅmıŠolmasıyla-, Arjantin’in askerĆ® rejim(ler)i elinde tutmaktadır. Ćlkede 1976’da Peronist rejimi devirerek iktidara gelen General Jorge Rafael Videla baÅkanlıÄındaki cuntayı birbirini devirerek iÅbaÅına gelen iki cunta daha izlemiÅti: General Robereto Viola ve General Leopoldo Fortunato Galtieri’nin cuntaları…
Yedi yıl sĆ¼ren Ć¼Ć§ cunta dƶneminin acı bilanƧosu, ancak 1983 yılında gerƧekleÅtirilen ve RaĆŗl AlfonsĆn’i devlet baÅkanlıÄına getiren seƧimlerden sonra ortaya Ƨıkmaya baÅlayacaktı: Ä°nsan Hakları ƶrgĆ¼tlerinin tahminlerine gƶre en az 30 bin kayıp!
Kimler yoktu ki… KuruluÅuna bizzat baÅkan AlfonsĆn’in ƶnayak olduÄu KiÅilerin Kaybolması Ćzerine Ulusal Komisyon (CONADEP)’in devlet baÅkanına sunduÄu 1984 tarihli Nunca mĆ”s (Bir Daha Asla) baÅlıklı, tanıklıklar iƧeren rapor,[9] kayıplar hakkında ayrıntılı bir dƶkĆ¼m sunuyor: ƶÄretmenler, hemÅireler, iÅƧiler, ƶÄrenciler, ƶÄretim elemanları, devrimciler, sendikacılar, insan hakları aktivistleri, gerilla ƶrgĆ¼tĆ¼ Ć¼yeleri, solcu aydınlar, “olaÄan kayıplar” arasındaydı kuÅkusuz.[10] Aralarında 13-14 yaÅlarındaki Ƨocuklar, gebe kadınlar, hasta ve engelliler, hatta tĆ¼m aileler eksik deÄildi. Ama bu kadar deÄil: “yanlıŠzamanda yanlıŠyerde” olan kiÅiler de “kaybedilmekten” kaƧınamıyorlardı.[11] Hatta, salt “yanlıÅlık” sonucu kaybedilip ƶldĆ¼rĆ¼lenler de vardı.[12] Dahası, gerilla ƶrgĆ¼tlerini desteklediklerinden “kuÅkulanılan” parlamenterler, gazeteciler, bakan kızları, diplomatlar, iÅ adamları, din gƶrevlileri, kimi zaman sadece fidye iƧin paramiliter ƶlĆ¼m mangaları Ć¼yelerince kaƧırılıyor, askerĆ® yƶnetim ise, baÅvurulara “nasihat”la karÅılık veriyordu ƧoÄu kez.
Kayıpların pek azı geri dƶnebildi. Anlattıkları, vahÅetti. Ä°Åte 14 yaÅında kayıtdıÅı olarak gƶzaltına alınan ortaokul ƶÄrencisi Pablo A. D.’nin tanıklıÄı:
“Hem Arana hem de BĆ”nfeld’de iÅkence gƶrdĆ¼m. Arana’da aÄzıma, diÅetlerime ve cinsel organıma elektrik verdiler. Ayak parmaklarımdan birinin tırnaÄını sƶktĆ¼ler. BĆ”nfeld’de elektrik kullanmadılar, ama sopalarla dƶvĆ¼ldĆ¼m, vĆ¼cuduma iÄneler batırdılar. BirkaƧ gĆ¼n aƧ bırakılmak olaÄan uygulamalardandı; gĆ¼nler boyu boynumdan iple baÄladılar…”[13]
Devletin gĆ¼venlik gĆ¼Ć§leri ya da paramiliterlerce kaƧırılanlar, ƧoÄunlukla gizli iÅkence merkezlerine gƶtĆ¼rĆ¼lerek burada gĆ¼nlerce, haftalarca iÅkenceli sorgulara tabi tutuluyorlardı. Yerleri belli olmayan bu meÅ’um Centros Clandestinos de Detencion (Gizli Tutuklama Merkezleri: CCD)’lardan Arjantin’de 340 adet olduÄu hesaplanmaktadır. Aralarından en Ć¼nlĆ¼sĆ¼, 5000 kadar “kayıp”ın iÅkencelerle katline sahne olan ve Kirschner tarafından kapatılarak desaparecidos iƧin bir anıta dƶnĆ¼ÅtĆ¼rĆ¼len La Escuela de Mecanica de la Armada (Donanma Mekanik Okulu - ESMA)’dır.
CCD’lerden pek az kiÅi saÄ Ć§Ä±kabildi… Geri kalanlar? Geri kalanlar, ya isimsiz faili meƧhuller olarak rastgele toplu mezarlara gƶmĆ¼lĆ¼yor, ya dinamitlerle tahrip ediliyor ya da… Ya da uƧaklara yĆ¼klenerek Arjantin ile Uruguay arasında uzanan Rio de la Plata kƶrfezine atılıyorlardı! Havadan…
“O zamanlar askerĆ® uƧakların bƶlgeye garip koliler attıÄını gƶrdĆ¼ÄĆ¼mĆ¼ anımsıyorum,” diyor1970’lerin sonlarında Parana deltasındaki adacıklarda ƧalıÅan mekanik ustası Marcos Queipo. “BaÅta ne olduklarını bilmiyordum. Ama birgĆ¼n kolilerin nehirde yĆ¼zdĆ¼ÄĆ¼nĆ¼ gƶrdĆ¼m. AƧtıÄımda neye uÄradıÄımı ÅaÅırdım. Koliler cesetlerle doluydu.”[14] Queipo, bu manzara karÅısında “yurttaÅlık gƶrevi”ni yaparak durumu polise anlatmıÅ. AldıÄı yanıt, bazıları askerĆ® pilot olan yedi kiÅinin cesetleri Atlas Okyanusu’na atmaktan yargılandıÄı “ĆlĆ¼m UƧuÅları” davasının tanıklıkları arasında yer alıyor. “Ćeneni kapa, yoksa aynı Åey senin de baÅına gelir!”
Bir baÅka tanık, 40 yıl boyunca deltada Ƨocukları sandalla okula taÅıyan Jose Luis Pinazo, “GƶkyĆ¼zĆ¼nde uƧaklar belirir, kapakları aƧılır alana koliler atarlardı,” diye anlatıyor. “Ćocuklara nehirde yĆ¼zen cesetlere bakmamalarını sƶylerdim. GĆ¼zel bir Åey deÄildi.” Gazeteci Fabian Magnotta’nın bƶlgeden derlediÄi tanıklıklar arasında[15] bƶlge sakinlerinin kimi zaman aÄaƧlara asılı kalmıŠcesetler gƶrdĆ¼kleri yer alıyor. Ya da cesetlerin evlerinin damına isabet ettiÄi…
* * *
Bu karabasandan ƧıkıÅın baÅ aktƶrĆ¼ RaĆŗl AlfonsĆn, Ć¼Ć§ cunta dƶnemindeki insan hakları ihlĆ¢llerini kovuÅturacaÄı vaadiyle toplamıÅtı oyları. Bu yolda giriÅimleri de oldu; baÅkanlıÄı dƶneminde Cuntalar Davası ile darbe liderlerinden bazılarını[16] demir parmaklıkların ardına gƶndermeyi baÅardı. Ancak ordunun baskısıyla bu sĆ¼reƧ kısa sĆ¼rede kesintiye uÄradı, 1986 ve 1987’de Ƨıkartılan yasalarla kovuÅturmalara son verildi. Alfonsin’i izleyen neo-liberal/Peronist baÅkan Carlos Menem ise 1989-90’da cunta mensupları iƧin genel af ilan etti. Arjantin’in “Kirli SavaŔına iliÅkin yargılama sĆ¼reci, NĆ©stor Kirscner’in iktidara gelmesiyle birlikte yeniden baÅlayabilecekti. Kirschner 2003 yılında insanlık suƧu iÅleyenler iƧin Anayasa Mahkemesi’nden iade kararı Ƨıkarttırdı. Aynı yıl Arjantin kongresi, 1986’da Ƨıkartılan ve dava aƧılma sĆ¼resini yasanın Ƨıkmasını izleyen 60 gĆ¼nle sınırlandıran “Son Nokta Yasası”nı ilga edip Menem’in “af”larını geƧersiz kılan bir yasa Ƨıkardı. Anayasa Mahkemesi de, 2005 yılında suƧluları koruma kalkanı ardına alan 1986-87 yasalarının Anayasa’ya aykırılıÄına hĆ¼kmetti. Bƶylelikle, cuntalar dƶnemindeki insan hakları ihlĆ¢llerinden sorumlu gƶrĆ¼len 654 devlet gƶrevlisinin yargılanmasının ƶnĆ¼ aƧılmıŠolacaktı.[17]
Ancak ne Alfonsin ne de Kirschner, Arjantinli darbe maÄdurlarının ve kayıp yakınlarının iÄneyle kuyu kazarcasına verdikleri o sessiz, ama kahramanca mĆ¼cadele olmasaydı bu adımları atamazlardı.
Madres, Abuelas, Hijos, Antropologos: Analar, Nineler, Evlatlar, Antropologlar…
Ocak 1976’da, CĆ³rdoba’da aynı gĆ¼n 24 kiÅinin birden kaybedilmesi Ć¼zerine Ć¼lkedeki ilk kayıp yakınları grubu ortaya Ƨıkacaktı. Aynı yılın mart ayında, darbenin hemen ardından, karÅı duruÅ stratejileri geliÅtirmek, medyada gƶrĆ¼nĆ¼r olabilmek ve siyasal gerekƧelerle tutuklananları ya da kaybedilenleri diri geri istemek iƧin dĆ¼zenli biƧimde toplanmaya baÅladılar. Arjantin’in ilk insan hakları ƶrgĆ¼tĆ¼ doÄmuÅtu… Aynı yılın EylĆ¼l ayında, darbeden altı ay sonra ise, baÅkent Buenos Aires’de Siyasal Nedenlerle Tutuklananlar ve Kayıp Yakınları ƶrgĆ¼tĆ¼ oluÅturulacaktı.[18]
Bu ƶrgĆ¼tlerden -ve burada adını anamadıÄım nicelerinden- ve darbecilerin, katillerin mahkeme ƶnĆ¼ne Ƨıkartılmalarını, kayıpların ƶnemli bir kısmının kemiklerinin nerede olduklarının saptanmasını, kaybedilenlerin subay ailelerine evlatlık verilen Ƨocuklarının geri alınması, iÅkencehanelerin bellek mĆ¼zelerine dƶnĆ¼ÅtĆ¼rmelerini, ama en ƶnemlisi Arjantinlilerin iƧine sĆ¼rĆ¼klendikleri korku, suskunluk ve unutuÅ girdabından sıyrılıp meydanlara dƶkĆ¼lerek milyonlarla “Nunca mas/Bir daha asla!” diye haykırmalarını saÄlayan geliÅmelerden hiƧbiri, “onlar” olmasa olmazdı.
Onlar… 1976’dan beri her PerÅembe gĆ¼nĆ¼, yılmadan, yorulmadan, sessiz ve akıl almaz bir direnƧ ve inatla baÅkent Buenos Aires’de BaÅkanlık Sarayı Casa Rosada’nın ƶnĆ¼ndeki Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı)’da bir araya gelerek Ƨocuklarını canlı olarak geri isteyen beyaz baÅƶrtĆ¼lĆ¼ anneler. Birbirlerini karakollar, askerĆ® karargĆ¢hlar, hastaneler, cezaevleri, avukat bĆ¼roları, İƧiÅleri BakanlıÄı ofisleri ve bilumum resmĆ® dairede yitik evlatlarını, eÅlerini ararken bulmuÅlardı. BaÅta tek istekleri vardı: “SaÄ aldınız, saÄ istiyoruz!”
ĆeÅitli eylem biƧimlerini denediler. Akıl tutulmasına son vermek, belleÄi diri tutabilmek iƧin gerƧek boyda kaÄıt silĆ¼etler kesip her birinin Ć¼zerine gerƧek bir desaparecido’nun adını yazarak kent duvarlarını donattılar ƶrneÄin. Sevdiklerinin isimlerinin yazılı olduÄu balonları gƶÄe saldılar. Devlet terƶrizmi kurbanlarının anonimliÄini ve ortak yazgısını dile getirebilmek iƧin yĆ¼zlerine birƶrnek maskeler takıp yĆ¼rĆ¼dĆ¼ler kent sokaklarında. Ćocuklarının imgeleri fotoÄraflar gibi bireysel temsillerden maskeli anonim figĆ¼rlere doÄru evrildikƧe, yitirilenlerin kolektifliÄi vurgusu ƶne Ƨıkıyordu: “Bir Ƨocuk, tĆ¼m Ƨocuklar!”
Talepleri 1984-86 arasındaki yargılamalar sırasında daha politize olacaktı: Anneler, yargılamaların salt Ć¼st dĆ¼zey subaylarla sınırlandırılmasına karÅı Ƨıkıp bĆ¼tĆ¼n sorumluların yargı ƶnĆ¼ne getirilmesini talep etmeye baÅladılar: “TĆ¼m suƧlular yargılanıp cezalandırılsın!”
BĆ¼tĆ¼n bunlar sorunsuz olmadı elbet. Gƶrmezden gelindiler, itilip kakıldılar, alay edildiler, “deli” muamelesi gƶrdĆ¼ler, hakaretlere uÄradılar, tehdit edildiler, saldırıya uÄradılar[19]…
Madre’ler, yitik evlatlarının geri gelmeyeceÄini artık biliyorlar. BugĆ¼n Arjantin’in, ƧekirdeÄini oluÅturdukları Ä°nsan Hakları Hareketi kapsamına yerleÅen mĆ¼cadeleleri daha genel bir adalet talebi etrafında ƶrĆ¼lĆ¼yor. ĆrneÄin zorunlu askerliÄin kaldırılması, askerĆ® rejim dƶneminde iÅlenen suƧları insanlık suƧu kapsamına alacak yasal dĆ¼zenlemelerin gerƧekleÅtirilmesi, abuela’larla birlikte, kaybedilenlerin elinden alınan Ƨocukların kimliklerinin teÅhisine olanak verecek genetik bankanın kurulması vb. konularda kampanyalar dĆ¼zenliyor ya da katılıyorlar.[20]
Madre’ler, bu mĆ¼cadelelerinde yalnız deÄil: yanlarında, abulela’lar (“Nineler”) ve hijo’lar (evlatlar) var.
Haziran 1977’de, Plaza de Mayo’daki PerÅembe protestolarından birinde, analardan biri sorar: “Aramızda baÅka yalnızca kayıp evladını deÄil de, kayıp torununu da arayan var mı?” Abuelas de Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı Nineleri) ƶrgĆ¼tĆ¼nĆ¼n tohumu bu soruyla atılmıÅtı…
Arjantinli cuntacıların bir saplantısı vardı - tıpkı bizim Dersim komutanları gibi. “KomĆ¼nizm Åeytanının uÅaÄı” gerillaların, ya da onların yatakƧılarının, ya da yatakƧılara sempati besleyenlerin, ya da kitap yazanların, okuyanların… velhasıl toplum iƧin tehlike oluÅturan herkesin soyunu kurutarak toplumu ‘kızıl tehkike’den ilelebet kurtarmak…
Bunun iƧin yukarıda adı geƧenleri -ve daha nicelerini- gƶzaltılarda iÅkencelerle katledip uƧaklardan denize atmakla yetinmediler… baskınlar sırasında ele geƧirdikleri, ya da gebe tutsakların gƶzaltı sırasında doÄurdukları Ƨocukları da, “iyi, erdemli, millĆ®-manevĆ® deÄerlere saygılı yurttaÅlar” olarak yetiÅtirilmek Ć¼zere “saygın” ailelerin yanına evlatlık verdiler: askerler, yandaÅ gazeteciler, iÅ adamları[21]… Arjantin’de 1976-1983 yılları arasında 500 kadar bebeÄin bu Åekilde verildiÄi ya da satıldıÄı hesaplanmaktadır. Bu nedenledir ki Abuela’lar kampanyalarını baÅlatırken, “Arjantin’de kimse kim olduÄunu bilemez!” sloganını seƧmiÅlerdi…
Kayıp Ƨocukları geri alabilmek iƧin bir dedektif titizliÄiyle ƧalıÅıyorlar. Kayıtların izlerini sĆ¼rĆ¼yor, meÅ’um cunta dƶnemindeki tĆ¼m evlat edinme ve kuÅkulu doÄumları araÅtırıyor, saÄ kurtulabilen tanıkları dinliyorlar.
Bu savaÅımlarında bir de bilimsel buluÅa aracı oldular. Arjantin yasaları kimliÄin teÅhisi iƧin sƶz konusu kiÅiler arasındaki biyolojik akrabalıÄın bilimsel olarak kanıtlanmasını gerekli gƶrmektedir. Abuela’lar bunun iƧin New York’daki Kan Merkezi’nden Dr. Fred Allen ve Berkeley Ćniversitesi’nden Dr. Mary-Claire King ve Dr. Cristian Orrego ile temasa geƧtiler. SonuƧ, bir kuÅak atlayarak bĆ¼yĆ¼kanne/bĆ¼yĆ¼kbaba-torun iliÅkisini genetik olarak saptayan, yĆ¼zde 99.6 gĆ¼venilir bir tekniÄin geliÅtirilmesiydi: Abuelalık endisi…
Abuela’lar bununla yetinmediler. Åubat 1986’da, BaÅkan RaĆŗl AlfonsĆn’le buluÅup, kƶkeninden kuÅku duyan Ƨocukların baÅvurup kendi genetik malzemeleriyle karÅılaÅtırabileceÄi DNA ƶrneklerinin kaydedilip saklandıÄı Ulusal Genetik Veritabanı’nın (BNDG) oluÅturulmasını saÄladılar. Bƶylelikle, kendileri gĆ¶Ć§Ć¼p gittikten sonra da kayıp torunlarının bulunabilme olanaÄını gĆ¼venceye almıÅlardı!
Abuela’lar, bƶylelikle bugĆ¼ne dek 103 torunu geri kazanabildiler.
Peki ya evlatlar? Ćyle ya, ister “geri kazanılmıŔ olsun, ister bĆ¼yĆ¼k anneleri, bĆ¼yĆ¼k babaları tarafından bĆ¼yĆ¼tĆ¼lmĆ¼Å olsunlar, askerĆ® yƶnetim kurbanları geride binlerce Ƨocuk bırakmıÅlardı. BugĆ¼n otuzlu-kırklı yaÅlarını yaÅayan, Ƨocuklukları ƧalınmıŠbinlerce ƶfkeli kadın ve erkek… Onlar da 1995’te H.I.J.O.S’da[22] ƶrgĆ¼tlendiler… MĆ¼cadeleyi, birlikte Arjantin Ä°nsan Hakları Hareketi’nin ƧekirdeÄini oluÅturdukları, artık iyice yaÅlanmakta olan madre ve abuela’lardan devralmaya hazırlar…
Onların temel sorunu “unut(tur)ma”yla… Bu, RaĆŗl AlfonsĆn’le baÅlayıp, onu izleyen Carlos Menem’le devam eden resmĆ® politika: cunta dƶnemine ait suƧların kovuÅturulmasının devlet terƶrizminin verdiÄi zararları derinleÅtirmekten baÅka bir Åeye yaramayacaÄı sƶylemi. “Siyasal ve hukuksal bir tartıÅma bireysel travmatik bir deneyimmiÅ gibi ele alınıp siyaset, medya ve parlamenter tartıÅmalarda Åu ƶne sĆ¼rĆ¼lĆ¼yordu: toplumsal acılara son vermenin, toplumsal tutunumu saÄlamanın tek yolu, ‘unutmak ve baÄıÅlamak’tır - bir baÅka deyiÅle her tĆ¼rlĆ¼ soruÅturma ve davadan kaƧınmak. Bu, zamansallıÄa, travmatik olayları geƧmiÅe aitmiÅ gibi gƶren, ama aynı zamanda geƧmiÅi bugĆ¼nden tĆ¼mĆ¼yle kopuk, onunla iliÅkisiz olarak tasarlayan ƶzel bir sƶylemsel mĆ¼dahaleydi…”[23]
TĆ¼m Ƨocuklukları basılan, tarumar edilen evler, sĆ¼rĆ¼klenerek gƶtĆ¼rĆ¼len ve bir daha hiƧ dƶnmeyen ebeveynler, acıdan lĆ¢l olmuÅ bĆ¼yĆ¼k ebeveynler, peÅlerini kovalayan arkadaÅ fısıldaÅmaları, devlet kapılarını tekrar tekrar Ƨalan bitmek, tĆ¼kenmek, yorulmak bilmez bir arayıÅın karabasanı iƧinde parƧalanmıŠH:I:J.O.S. iƧin ise unutmak ve baÄıÅlamak, sevdiklerini ve Ƨocukluklarını bir kez daha ƶldĆ¼rmek anlamına geliyordu. Onlar, Ƨocukluk travmalarını bir siyasal mĆ¼cadeleye dƶnĆ¼ÅtĆ¼rmeyi baÅarabildiler. Kayıpları geri isteyen tĆ¼m gƶsterilerin ƶn saflarındaydılar. BaÅlarına gelenlerin resmen yeniden tanımlanmasını saÄlayacak savaÅımlar yĆ¼rĆ¼ttĆ¼ler: Soykırım! Ve kendi takvimlerini Arjantin toplumuna kabul ettirdiler: Resmen kabul edilmiÅ “Kayıplar GĆ¼nĆ¼”, ama aynı zamanda Ć¼niformalarını ƧıkarmıŠkatillerin seƧimlere katılıp “demokratik” yollarla politik konumlara geliÅini lanetleyen “Ulusal UtanƧ GĆ¼nĆ¼”… Katliaam mahallerinin “kayıp anıtları”na dƶnĆ¼Åmesine ƶnayak oldular. Ve belki de yakın geƧmiÅleri ya da bugĆ¼nleri kayıplarla gƶlgelenen tĆ¼m dĆ¼nyaya eÅsiz bir eylem biƧimini armaÄan ettiler: Escrache’ler…
HIJOS Ć¼yeleri yargının gƶzĆ¼nden kaƧmıŠya da kaƧırılmıŠkatillerin, iÅkencecilerin izini sĆ¼rĆ¼p, onları her Åeyden habersiz komÅular arasında saygın bir yaÅam sĆ¼rdĆ¼rdĆ¼kleri mahallelerinde tespit ediyor ve… aylar sĆ¼ren “taciz atıÅları”nın (duvar yazıları, bildiriler, afiÅler, radyo yayınları…) ardından bir gĆ¼n ansızın kapısının ƶnĆ¼nde bitiveriyorlar. Olanca gĆ¼rĆ¼ltĆ¼leriyle… Tencere-tava Ƨalmalar, “katil/ soykırımcı/iÅkenceci” sloganları, protesto Åarkıları… Ardından kaƧaÄın suƧları yĆ¼ksek sesle kapısının ƶnĆ¼nde okunuyor. Ve protestocular, konutun duvarına, kayıplarının kanını simgeleyen kırmızı boyayla iÅaretledikten sonra sessizce daÄılıyorlar[24]… “Adalet yoksa, escrache var!”
Ve en ƶnemlisi; HIJOS, Arjantin Ä°nsan Hakları Hareketi iƧinde, siyasal bilinci en geliÅkin olan ƶrgĆ¼tlerden biri. Arjantin’i kasıp kavuran askerĆ® cuntaların kendi baÅlarına hareket etmedikleri, bĆ¼yĆ¼k Åirketlerin aƧık ya da ƶrtĆ¼lĆ¼ desteÄini aldıklarının ve nihayetinde tĆ¼m bu geliÅmelerin, Arjantin’deki (ve genelde kıtadaki neo-liberal dƶnĆ¼ÅĆ¼m”Ć¼n saÄlanmasıyla ilgili olduÄunun bilincindeler. “Darbenin gerƧekleÅmesine ve de facto hĆ¼kĆ¼metin iÅbaÅına gelmesine olanak saÄlayan pek Ƨok veƧhe var,” diyor HIJOS kurucu Ć¼yelerinden Camilo JuĆ”rez, kendisiyle yapılan bir sƶyleÅide. “Bunlardan biri, bĆ¼yĆ¼k, gĆ¼Ć§lĆ¼ Åirketlerin desteÄine sahip olmasıydı. Ä°lerleyen bir toplum olarak bizim iƧin sivil iÅbirlikƧileri de rejimden iktisadĆ® olarak yararlananların da yargılanması bizim iƧin ƶnemlidir. Bu gruplar tĆ¼m toplum tarafından dıÅlanmayı, hatta iÅledikleri suƧlar iƧin cezalandırılmayı hak ediyorlar, Ć§Ć¼nkĆ¼ bu gruplardan bazıları suƧ ortaÄı konumunda kalmadı, aynı zamanda etkin biƧimde suƧa katıldılar.”[25]
HÄ°JOS’un baÅlangıƧta toplumun geniÅ kesimlerince “radikal” bulunan saptamaları, Arjantin’in derin iktisadĆ® krizi sonucu 19-20 Aralık 2001’de BaÅkan De la RĆŗa’nın istifası ve onu izleyen Ć¼Ć§ devlet baÅkanının tası taraÄı toplayıp Ć¼lkeyi terk etmesiyle sonuƧlanacak bĆ¼yĆ¼k toplumsal patlama ile birlikte ana akıma yerleÅecekti. GĆ¼nĆ¼mĆ¼zde neo-liberalizmi diktatƶrlĆ¼k rejiminin taammĆ¼dĆ® sonucu olarak gƶrmeyen Arjantinliye rastlamak, zor…
Aslında bu baÅlıÄı “onlar”dan sƶz etmeden kapatmak, haksızlık olur. Bilgi ve tekniklerini, toplumun ezilenlerinin, adaletsizliÄe isyan edenlerin hizmetine sunmaktan gocunmayan uzmanlar: antropologlar, arkeologlar, diÅƧiler, doktorlar, adlĆ® tıpƧılar ve diÄerleri…
“Kaybedilenler”den geriye pek azı dƶnebildiÄi, dƶnenlerin tĆ¼m bir tutukluluk sĆ¼relerince gƶzleri baÄlı olduÄundan tanıklıkları fazla iÅe yarayamadıÄı, yargı ƶnĆ¼ne Ƨıkartılabilen failler ise genellikle “unutmayı” yeÄledikleri iƧin kayıplara sevenlerinin ziyaret edebileceÄi bir mezar verebilmek bile Ƨok uzun ve zorlu bir uÄraÅ gerektiriyor. Uzmanlar, iÅte bu konuda devreye girmiÅler. ĆĆ¼nkĆ¼ adsız toplu mezarlardan ve Rio del Plata’nın Ƨamurlu sularından fıÅkıran binlerce dilsiz kemiÄi konuÅturabilmek, onların iÅi…
GiriÅimi 1985’te ABD’li adlĆ® antropolog Clyde Snow baÅlatmıÅ. Bir grup Arjantinli antropoloji ve tıp ƶÄrencisine eÄitim vermiÅ. Bu derslerden, bizzat Snow’un sƶzleriyle “tĆ¼m uzmanlardan daha fazla kazı yapıp daha Ƨok insan kalıntısı Ƨıkarttıkları iƧin dĆ¼nyanın en deneyimli takımı”[26] olan Equipo Argentino de AntropologĆa Forense (EAAF -Arjantin AdlĆ® Antropoloji Ekibi) doÄmuÅ.
Ekibin oldukƧa ƶzgĆ¼n bir ƧalıÅma tarzı var. Ćnce kurbanların ailelerinden, kurtulabilen tutsaklardan, doktorlarından, diÅƧilerinden saÄlık ƶykĆ¼lerini devÅiriyorlar. Ardından da bu verileri, arkeolojik kazı teknikleriyle Ƨıkardıkları kalıntılara uyguluyorlar. Ekip, bugĆ¼ne deÄin 500’Ć¼n Ć¼zerinde kazı gerƧekleÅtirmiÅ. Vak’aların yĆ¼zde doksanının ƶlĆ¼m nedeni aynı: kafatasına arka taraftan girip ƶnden Ƨıkan bir kurÅun… Nazi Almanyası’ndan sonra tarihin en bĆ¼yĆ¼k toplu mezarını aƧma “onuru” da onların: toplam 342 iskeleti Ƨıkardıkları Avellaneda mezarlıÄı!
Antropologların yanı sıra bir hukukƧu ve bir bilgisayar bilimcinin de dĆ¢hil olduÄu EAAF’ın -kendileri iƧin de “lanetli” bir uzmanlık olsa gerek- ƧalıÅma alanı Arjantin sınırlarını Ƨoktan aÅmıŠdurumda. 1986’dan beri pek Ƨok Latin Amerika Ć¼lkesi ve Filipinler’de adlĆ® antropologların yetiÅtirilmesine katkıda bulunmuÅlar. Snow ve diÄerleriyle birlikte, ABD, Bolivya, El Salvador, Guatemala, Brezilya, Filipinler, Irak KĆ¼rdistanı, Etiyopya, Romanya, Hırvatistan ve Åili’de kazılara katılıp faili meƧhullerin kimliÄinin teÅhisini saÄlamıÅlar. Risk alarak: Guatemala’nın 30 yıllık iƧ savaÅından arta kalan insan kalıntılarını Ƨıkarma ƧalıÅmalarını, paramiliterlerin tehditleri nedeniyle bırakmak zorunda kalmıÅlar, ƶrneÄin[27]…
Ve SonuƧ: Nunca mas!
Arjantin’in ƶykĆ¼sĆ¼ hemen tĆ¼m Latin Amerika’nın ƶykĆ¼sĆ¼… Ama aynı zamanda bizim de ƶykĆ¼mĆ¼z… Bu nedenle sanırım anlatılanlar hiƧbirinize “egzotik” gelmedi. Acı, ama “egzotik” deÄil…
Ćte yandan Arjantin dersleri hepimiz iƧin ƶÄretici sonuƧlarla dolu. BirkaƧ baÅlık hĆ¢linde sıralayayım.
- Ćncelikle XX. YĆ¼zyılın son ƧeyreÄinde Latin Amerika’dan baÅlayarak dĆ¼nyanın -coÄrafyamız dĆ¢hil- pek Ƨok bƶlgesine yayılan paramiliter destekli askerĆ® mĆ¼dahaleler arızĆ® gƶrĆ¼ngĆ¼ler deÄildi. Onlar, ABD emperyalizminin “KomĆ¼nizme karÅı savaÅ” stratejisine iƧkin, planlanmıÅ, koordine giriÅimlerdi. Ve neo-liberal tasalluta karÅı direnƧ odaklarını yok etmekle sonuƧlandılar.
- Bu nedenledir ki, askerĆ® darbelerin sonuƧlarına karÅı mĆ¼cadele, onları izleyen (ve tam anlamıyla onların epigon’ları olan “liberal-demokrat” rejimlere terk edilemez. FEDEFAM (Latin Amerika Gƶzaltında Kaybolanların Yakınları Dernekleri Federasyonu)’un bildirgesinde de vurgulandıÄı Ć¼zere, “toplumlar sahte uzlaÅılar, yetersiz adalet, baÅkanlık afları ve yapılan haksızlıklar Ć¼zerine sĆ¼nger Ƨekme temeli Ć¼zerinde inÅa edilemez.”[28]
- Bunun iƧin, bu mĆ¼cadeleyi maÄdurlar (kurbanların/ƶlĆ¼lerin yakınları) baÅta olmak Ć¼zere, toplumun Ć¼stlenmesi gerekmektedir. Katliamların, kovuÅturmaların, kayıpların bir daha tekrar etmemesini saÄlamak, ancak toplumun acılı geƧmiÅiyle hesaplaÅması ve bu konuda dikkatli bir kararlılıÄa sahip olmasıyla mĆ¼mkĆ¼n olur. Ä°nsan Hakları konusunda uÄraÅ veren ƶrgĆ¼tler, toplumun vahÅeti unutmamasını ve ona karÅı her an uyanık olmasını saÄlayacak mekanizmaları sĆ¼rekli devrede tutarken, bir yandan da “demokratik” iktidarlara, sorumluların gerƧek anlamıyla yargılanması ve en aÄır cezalara Ƨarptırılmasının ƶnĆ¼nĆ¼ aƧması konusunda basınƧ uygulamalıdırlar.
- Ancak, HÄ°JOS, haklıdır. Darbeler ve diÄer askerĆ® giriÅimler, kafası kızan Ć¼Ć§-beÅ komutanın aculluÄu sonucu gerƧekleÅmez. Gerek Ć¼lke dıÅında, gerek iƧerisinde darbeyi teÅvik eden, cesaretlendiren, onaylayan, onunla iÅbirliÄi yapan pek Ƨok sivil gĆ¼Ć§ bulunmaktadır. Ve sƶz konusu vak’alarda toplumsal uyanıÅın, sınıf muhalefetinin, emeÄin mĆ¼cadelesinin yĆ¼kselmesinin sınıfsal Ƨıkarlarına aykırı olduÄu algısıyla harekete geƧen bĆ¼yĆ¼k sermaye ve onun denetimindeki anaakım medyanın rolĆ¼, belirleyici olmuÅtur. Darbe sonrası “demokratikleÅme” sĆ¼reƧlerinde hem gerƧekleÅtirilebilen yargı sĆ¼reƧlerinde, hem de konunun kamuouy nezdindeki iÅleniÅ tarzında en az ele alınan konu da bu olmuÅtur. Tıpkı bu coÄrafyada olduÄu gibi Latin Amerika’da da, darbecilere alkıŠtutan, ƶnlerinde ceketlerini ilikleyen, onlarla gizli toplantılar dĆ¼zenleyen, ekonomik-ticarĆ® konularda danıÅmanlıklarını Ć¼stlenen, onlara sırtlarını yaslayarak iÅƧileri Ć¼zerinde amansız baskılar uygulayan, en kĆ¼Ć§Ć¼k bir hak arama giriÅiminde iÅyerine asker ƧaÄıran bĆ¼yĆ¼k patronlar ve ellerindeki bĆ¼yĆ¼k basın, rĆ¼zgĆ¢r yƶn deÄiÅtirdiÄinde “hızlı demokrat” kesilmiÅlerdir.
Tam da bu sonuncu Åık nedeniyledir ki, darbelere, kayıplara ve insan hakları ihlĆ¢llerine karÅı mĆ¼cadele, hem kesintisiz ve bitimsiz bir mĆ¼cadeledir, hem de tĆ¼m emekƧilerin sƶmĆ¼rĆ¼ boyunduruÄundan ƶzgĆ¼rleÅme ve eÅitlik mĆ¼cadeleleriyle rezonansa girmediÄi ƶlĆ§Ć¼de, bir Sisyphos Ƨabasından ƶte bir anlam ifade etmeyecektir.
Balgat, 19 Haziran 2014.
N O T L A R
[*] Gƶzaltında Kayıplar: Cumartesi Anneleri-Cumartesi Ä°nsanları, Derleyen: Mehmet Ćzer, AFSAD-Ä°HD Ä°stanbul Yay., 2016… iƧinde.
[1] Arjantin’den bir rock Åarkının sƶzleri. Kaynak: Amalia FemenĆa ve Carlos Ariel Gil, “Argentina’s Mothers of Plaza de Mayo: The Mourning Process from Junta to Democracy”, Feminist Studies, c. 13, sayı 1 (Bahar 1987).
[2] AÄıtın orijinali ve Ä°ngilizce Ƨevirisi iƧin bkz. Billie Jean Isbell, “Violence in Peru: Performences and Dialogues”,American Anthropologist, c. 100, sayı 2, Haziran 1998, s.283.
[3] 1990’larda tepkilerin yoÄunlaÅması Ć¼zerine kurumun adı, 2000/2001’de Western Hemisphere Institute for Security Cooperation (WHINSEC – Batı YarıkĆ¼resi GĆ¼venlik Ä°ÅbirliÄi EnstitĆ¼sĆ¼) olarak deÄiÅtirilecektir.
[4] Annette Fingscheit, “Tracing Patterns of Disappareances in Latin America”, Voice, 2007, http://www.afad-online.org/voice/aug_07/latinamerica.htm
[5] FEDEFAM: Fighting Against Forced Disappareances in Latin America, http://www.desaparecidos.org/ fedefam/eng.html
[7] Emilio Godoy, “Rights-Latin America: Making Forced Disappearance ‘Disappear’”, http://www.ipsnews.net/2010/10/rights-latin-america-making-forced-disappearance-disappear/
[8] Delphine Mechoulan, “Forced Disappearances in Colombia”, 1 Kasım 2011, http://www.coha.org/forced-disappearances-in-colombia/.
[9] Raporun İngilizce Ƨevirisi iƧin bkz. http://www.desaparecidos.org/nuncamas/web/english/library/ nevagain/nevagain_001.htm
[10] “Askerler tarafından kaƧırılan kiÅiler bĆ¼yĆ¼k ƶlĆ§Ć¼de aktĆ¼el deÄil, algıya baÄlı tehditlerdi. Cuntadan sonra Los Desaparecidos’un bĆ¼yĆ¼k bƶlĆ¼mĆ¼nĆ¼n Åiddete baÅ vuran solcu gerilla gruplarla iliÅkisi olmadıÄı ortaya Ƨıkacaktı. Ordu toplumsal eylemcileri, Marksistleri, sol eÄilimli Peronistleri, Yahudileri, varoÅlarda ƧalıÅan Katolik ruhbanı, eylemci ƶÄrencileri, hatta psikoloh ve sosyolog gibi kuÅkulu mesleklerin mensuplarını hedef alıyordu.” (“Los Desaparecidos”, http://digitalunion.osu.edu/r2/summer06/herbert/dirty_war/desaparecidos.html)
[11] Bunlardan geri dƶnecek kadar Åanslı olanlardan biri, bakın kaybediliÅini nasıl anlatıyor: “1 Mart 1977’de Rio Negro’da General Roca kasabasında bir iÅ arkadaÅımın evinde otururken bir grup silahlı adam iƧeri dalıp her ikimizi de kelepƧeledi ve NequĆ©n yakınlarındaki bir tutuklama merkezine gƶtĆ¼rdĆ¼ler. Neden tutuklandıÄımı sonra ƶÄrenecektim: ƧalıÅtıÄım fabrikanın personel mĆ¼dĆ¼rĆ¼nĆ¼n Bahia Blanca’da oturan yeÄeni Roca’ya gelmiÅ ve benim bulunduÄum apartman dairesine uÄramıÅtı. Daha sonra tutuklanan ve ateÅ aƧılarak ƶldĆ¼rĆ¼len kadının adres defterinden arkadaÅımın adresi ƧıkmıÅtı… Evi bastıklarında benim suƧum orada bulunmaktı…” (http://www.desaparecidos.org/nuncamas/web/english/library/nevagain/nevagain_022.htm)
[12] Brezilya tarafından “insanlıÄa karÅı iÅlediÄi suƧlar” nedeniyle Arjantin’e iade edilen Claudio Vallejos, 1986’da Senhor dergisine verdiÄi bir rƶportajda Brezilyalı piyanist Francisco TenĆ³rio Cerqueira Junior’un “bir terƶriste benzetildiÄi” iƧin kaƧırılıp ESMA’da ƶldĆ¼rĆ¼ldĆ¼ÄĆ¼nĆ¼ sƶyleyecekti. Chris Barrett, “Brazil Approves Extradition of ex-soldier in Human Rights case”, The Argentina Independent, 19 EylĆ¼l 2012, http://www.argentinaindependent.com/currentaffairs/newsfromargentina/brazil-approves-extradition-of-ex-soldier-in-human-rights-case/.
[13] Nunca mas, “The memories of the freed prisoners”, http://www.desaparecidos.org/nuncamas/web/english/library/nevagain/nevagain_224.htm
[14] Vladimir Hernandez, “Painful search for Argentina’s disappeared”, http://www.bbc.com/news/world-latin-america-21884147.
[15] Fabian Magnotta bu tanıklıkları El Lugar pefecto baÅlıklı kitabında topladı (2012).
[16] Birinci cuntadan General Jorge Videla ile Amiral Emilio Massera mĆ¼ebbet hapis cezasına, General Roberto Vieola ise 17 yıla mahkĆ»m oldu. Galtieri cuntası ise “Cuntalar Davası”nda beraat etmekle birlikte, Falkland (Malvinas) savaÅı nedeniyle askerĆ® mahkemeye sevkedildi.
[17] Latin Amerika’yı 1970’li yıllarda kasıp kavuran diktatƶrlĆ¼kler ya da onları izleyen neo-liberal “demokrasiler” dƶneminde Ƨıkartılan af ve/veya dokunulmazlık yasaları karÅısında en radikal tavrı alabilen “sol” lider, ƶyle gƶrĆ¼lĆ¼yor ki Kirschner olmuÅtur. Ne Brezilya’da Lula, ne de Åili’de Bachelet diktatƶrlerin kendi dƶnemlerine iliÅkin Ƨıkardıkları af yasalarını yĆ¼rĆ¼rlĆ¼kten kaldırmaya cesaret edemediler. Uruguay’da ise 1973-1985 ara rejiminde iÅlenen insanlık suƧlarına zamanaÅımı getiren 1986 tarihli yasa, iki kez referanduma sunulmasına karÅın ilga edilemedi. El Salvador’da Inter-Amerikan Mahkemesi’nin talebiyle silahlı ƧatıÅmalar sırasında “kaybolan” Ƨocuklara iliÅkin bir Ulusal AraÅtırma Komisyonu kurulsa da komisyon somut bir sonuca ulaÅmadan kadĆ¼kleÅti. Hakikat Komisyonu raporuna gƶre 45 bin kiÅinin kaybedildiÄi Guatemala’da ise, ancak dokuz kiÅi yargı ƶnĆ¼ne Ƨıkartılabildi! Bkz. Marcela Valente, “South America: Amnesties for Dictatorship Crimes Slowly Crumble”, http://www.ipsnews.net/2010/09/south-america-amnesties-for-dictatorship-crimes-slowly-crumble/ , ve “CEJIL calls for decisive action on forced disappearance in the Americas” http://cejil.org/en/comunicados/ cejil-calls-decisive-action-forced-disappearance-americas
[18] Familiares de desaparecidos y detenidos por las razones politicas, HistorĆa de los Organismos de Derechos Humanos – 25 AnƵs de Resistencia, Dossier 8, http://www.comisionporlamemoria.org/ investigacionyense %C3%B1anza/materiales/dossiersddhh/dossier8Familiares_de_desaparecidos_y_detenidos_por_las_razones_politicas.pdf
[19] HĆ¢lĆ¢ da uÄruyorlar… Plaza de Mayo Anası 76 yaÅındaki Nora Centeno 2012 yılında iki kez evinde saldırıya uÄradı, dƶvĆ¼ldĆ¼, evi talan edildi… (“Nora Centeno, Mother of Plaza de Mayo, was attacked at her home again”, http://m24digital.com/en/2012/05/06/nora-centeno-mother-of-plaza-de-mayo-was-attacked-at-her-home-again/)
[20] Amalia FemenĆa ve Carlos Ariel Gil, “Argentina’s Mothers of Plaza de Mayo: The Mourning Process from Junta to Democracy”, Feminist Studies, c. 13, sayı 1 (Bahar 1987).
[21] Yargı ƶnĆ¼ne Ƨıkartılan en kanlı sanıklardan birinin, general Miguel Etrchecolatz’ın avukatı Adolfo Casabal Elias, bu uygulamayı Åƶyle savunuyordu: “GerƧekte Ƨocukları kaƧırma gibi bir plan yoktu… Tersine, Silahlı Kuvvetler gerillaların Ƨocuklarını iyi ellere teslim etmeye ƧalıÅıyordu.” (Patricia di Filippo, “Do You Know Who You Are? The Never-ending Search of the Abuelas” Argentina Independent, 29 Temmuz 2011, http://www.argentinaindependent.com/socialissues/humanrights/do-you-know-who-you-are-the-neverending-search-of-the-abuelas/)
[22] “Hijos” sƶzcĆ¼ÄĆ¼ Ä°spanyolca “evlatlar” anlamına gelir. ĆrgĆ¼tĆ¼n adının aƧılımı, Hijos por la Identidad y la Justicia contra el Olvido y el Silencio (Unutulma ve SessizliÄe KarÅı Kimlik ve Adalet İƧin Evlatlar)’dur.
[23] Diego Benegas Loyo, “Argentina’s Post-Dictatorship Activism: Towards a Political Psychology of Trauma”, http://www.oppositionalconversations.org/Argentina-s-Post-Dictatorship-Activism-Towards-a-Political-Psychology.
[24] Loyo, a.y.
[25] Veronica Carchedi, “Argentina’s Desaparecidos on the 1976 Coup Anniversary (Interview With Camilo JuĆ”rez)”, 29 Mart 2014, NACLA-CLACS Student Blog, https://nacla.org/blog/2014/3/29/argentina %E2%80%99s-desaparecidos-1976-coup-anniversary-interview-camilo-ju%C3%A1rez
[26] Christina Bellelli ve Jeffrey Tobin, “Archaeology of the Desaparecidos”, http://www.saa.org/portals/0/saa/publications/saabulletin/14-2/SAA9.html
[27] Belleli ve Tobin, a.y.
[28] FEDEFAM, Fighting Against Forced Disappearances in Latin America, http://www.desaparecidos.org/ fedefam/eng.html
Yorum Ekle