$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

1 MAYIS 2024: “SUM IN VADO/ BEN YOLDA VARIM”![*]

  SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER   “Emeğin karşılığı hayattır. Bu yeterli değil mi?” [1]   Eduardo Galeano’nun, “Politikacılar, konuşur ama hiƧ...



 

SİBEL ƖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Emeğin karşılığı hayattır.

Bu yeterli değil mi?”[1]

 

Eduardo Galeano’nun, “Politikacılar, konuşur ama hiƧbir şey sƶylemezler. SeƧmenler, oy kullanır ama seƧemezler,” diye betimleyip; Lucy Parsons’un da, “Zenginlerin servetlerini oylamanıza izin vereceğine asla inanmayın,” vurgusuyla tarif ettiği, burjuvazinin seƧim(sizlik) kargaşasının ardından,[2] gerƧek gündemimiz olan 1 Mayıs 2024’ün arifesindeyiz.

Yıllardır Taksim (geleneği) iƧin mücadele veren devrimci ƶrgütlerin aƧıklaması[3] hepimiz aƧısından bir güvence oldu; 2013’den beri lafını ƧokƧa etse de, fazla bir şey yapmayan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu’nun, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı 2024’de Taksim Meydanı’nda kutlayacaklarını duyurması[4] formalite bir aƧıklama değil ise, kaydıihtiyat ile ele alınması gereken “olumlu” bir eğilimi ifade ediyor.[5]

Nisan 1904’de V. İ. Lenin’in, “1 Mayıs geliyor. İki dünya, bu büyük mücadelede karşı karşıya duruyor: sermaye dünyası ile emek dünyası, sƶmürü ve kƶlelik dünyası ile kardeşlik ve ƶzgürlük dünyası. (…) 1 Mayıs’ın kutlanışı, davamıza binlerce yeni savaşçı kazandırsın ve bütün halkın ƶzgürlüğü, sermayenin boyunduruğunda Ƨalışan herkesin kurtuluşu iƧin büyük mücadelemizde güçlerimiz artsın!”; Şubat 1894’de ise Rosa Luxemburg’un, “1 Mayıs, işçi sınıfının bu taleplerinin her yıl dile getirildiği gün olacaktır. Ve daha iyi günler doğduğunda, dünya işçi sınıfı kurtulduğunda, büyük bir olasılıkla insanlık o zaman da 1 Mayıs’ı, geƧmişte verilen zorlu mücadelelerin ve Ƨekilen acıların anısına yine kutlayacaktır,” vurgusuyla altını Ƨizdikleri 1 Mayıs (ve coğrafyamızda kırılmaya Ƨalışıldığı yerde, Taksim’de kutlanması) yaşamsal ƶnemdedir işçi sınıfı ve devrimciler iƧin…

1 Mayıs, 134 yıldır olduğu gibi 2024’de kutlanacak; yerkürede ve coğrafyamızdaki alt üst oluşlar, ve yaşanan gelişmeler, işçi sınıfı ve emekƧilerin sermaye sınıfı ve düzeninin karşısına, kendi bağımsız Ƨizgisi yani program ve talepleriyle dikilmesinin, tarihsel/ sınıfsal ƶzüne uygun güçlü bir 1 Mayıs ƶrgütlenmesinin ƶnemini daha fazla artırmıştır.

Takvimlerde işaretli ƶzel günler arasında en yaygın kutlanan ve uzun olduğu kadar ters yüz edilmiş bir tarihi de olan 1 Mayıs; dini bayramlar, milli bayramlar ya da tüketimi kƶrüklemek amacıyla icat edilen günlerden Ƨok daha kapsayıcıdır. 

Kolay mı? Yerkürenin tüm coğrafyalarında farklı inanƧlardan, uluslardan ve mesleklerden işçiler bazen “resmi” tƶrenlerle bazen korsan gƶsterilerle ama her seferinde bedel ƶdeyerek 1 Mayıs’ı kutlarlar; Ɖmile Zola’nın ‘Germinal’indeki[6] Etienne’in, “Bunca haksızlığa dayanamıyorum!” haykırışını ya da “1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekƧinin bayramı,/ Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı./ Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,/ Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor./ Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor./ Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,/ Devrimin şanlı yolunda kül gibi savrulur gider,” marşını anımsatarak…

Evet, evet şimdi (“Elveda proletarya” saƧmalığına inat!) 1 Mayıs’sız düşünülmesi mümkün olmayan işçi sınıfının zamanı.

HĆ¢lĆ¢ ve her zaman; Karl Marx’ın, “İşçilerin kurtuluşu insanlığın kurtuluşunu iƧerir, çünkü işçinin üretimle ilişkisinde insanın kƶleliğinin bütünü vardır,” saptaması güncelliğini koruyor.

“Yalnızca iki sınıf vardır: yalnızca kendi emek gücü üzerinde tasarrufta bulunabilen işçi sınıfı; toplumsal üretim araƧlarının ve paranın tekelci mülkiyetine sahip olan kapitalistler sınıfı.” 

“Toplumsal üretim biƧimi hangisi olursa olsun, üretim elemanları her zaman işçiler ve üretim araƧlarıdır.”

“Emek gücü, işçinin elinde sermaye değil metadır ve bu metanın satışını sürekli olarak yineleyebildiği sürece, onun iƧin bir gelir oluşturur; satıştan sonra, kapitalistin elinde, üretim sürecinin kendisi sırasında, sermaye olarak işlev gƶrür.”[7]

* “Eğer kişinin iş gücünü sonsuz bir süre iƧin satmasına izin verilseydi, kƶlelik hemen o anda yeniden kurulurdu.”[8] 

Ɩzetle, “Tüm ilişkiler mal değiş tokuşuna, metaya ve paraya indirgenince, tüm toplumsal ilişkiler de metalaşır”ken;[9] bir kez daha uyarır Karl Marx, “Sefaleti azaltmadan zenginliği artıran bir toplumsal sistemin ƶzünde çürümüş bir şeyler olmalı,” diye ve ekler:

“İnsanlık tarihinin ortak noktası Ƨalışanların hep yoksul olması, Ƨalışmayanların zenginleşmesidir. Devrin egemenleri bu Ƨelişkiyi ortadan kaldırmaya Ƨalışanlara komünist diyor, onları birer hayalet gibi gƶsteriyorlar.”[10] 

O hĆ¢lde “Yenidünya düzeninde, demokrasi, ƶzgürlük, eşitlik, kardeşlik; bunların hiƧbiri yok,” gerƧeğini bir an dahi unutmadan; “Por un mundo donde quedan muchos mundos/ İƧinde pek Ƨok başka dünyaya yer olan bir dünya iƧin,”[11] gitmeliyiz 1 Mayıs 2024’e; “İşçi sınıfının insanlığa karşı hiƧbir borcu yoktur. İnsanlık ona borƧludur,” vurgusuyla Bertolt Brecht’in…

Bir de 2022 verilerine gƶre istihdam edilen 30 milyonu aşkın nüfusun yüzde 70.5’su ücretli işçiyken; bu oranın 1990’da yüzde 40, 2000’de yüzde 50 olduğu hatırda tutulmalı. Günümüzde artık Türkiye toplumunun üretken faaliyetinin tamamına yakını işçi sınıfının omuzlarındadır[12] çünkü.[13]

 

1 MAYIS MƜCADELE GELENEĞİDİR

 

1 Mayıs’ın İşçi Günü olarak tarihselleşmesi, Chicago’da 1 Mayıs 1886 günü düzenlenen genel grevle olmuştu. Grevin ve gƶsterilerin amacı, 1867’de kabul edilmesine rağmen henüz hayata geƧirilmeyen 8 saatlik Ƨalışma yasasının uygulanmasını sağlamak ve günlük 12-14 saatlik Ƨalışma sürelerini protesto etmekti. Ancak 3 Mayıs’ta barışçıl hava bozulmaya başladı ve greve katılan işçilerin bazıları işten atıldı. Grevci işçilerle grev kırıcı işçiler arasında başlayan gerilim kavgaya dƶnüştü ve bu sırada polisin grevci işçilerin üzerine ateş aƧmasıyla bazı işçiler ƶldürüldü.

İşçiler, polisin bu saldırısını kınamak ve protesto etmek iƧin, 4 Mayıs’ta Chicago’da Haymarket Meydanı’nda miting yaptılar. Miting sonuna doğru, meydanda 200 civarında gƶsterici kalmışken 176 silahlı polis kalabalığa saldırdı. Bir bomba patladı. Bombanın etkisi ile ƶnce bir polis ƶlürken panikleyen polislerin sağa sola ateş etmesi nedeniyle yedi polis daha ƶldü, 69 polis ise yaralandı. Ertesi gün ülke genelinde sıkıyƶnetim ilan edildi. Yerel sendikalar ve sendika gazeteleri süresiz kapatıldı, işçi liderleri tutuklandı ve evler basıldı.

Haymarket Olayı sonrasında ƶlen toplam sekiz polise karşılık, adeta misilleme yaparcasına miting düzenleme komitesinden sekiz işçi tutuklandı. Tutuklamalar sonrasında iki ay sürecek olan Amerikan tarihinin en ünlü davalarından birinin 20 Ağustos 1886’da idam kararlarıyla son bulması kimseyi şaşırtmadı elbette. Jüri 8 kişiyi de suƧlu bulmuş, 5 işçinin idam edilmesine 3 işçinin ağır hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. İdama mahkĆ»m edilenlerden en genci, idamından bir gün ƶnce intihar etti.

Haymarket Katliamı’ndan 118 yıl sonra ise Chicago’da, sanatƧı Mary Brogger’in yaptığı bir Anıt/ Heykel 14 Eylül 2004’de aƧılmışdı. Bu Anıt/ Heykel; “8 saatlik iş günü savaşımını ve Haymarket’in aziz ƶlülerinin” mücadelesini hatırlatmaktadır. Anıt/ Heykel’in ƶn tarafındaki kaidenin altında 11 Kasım 1887’de asılarak ƶldürülen anarşist ƶnder August Spies’in son sƶzleri bulunmaktadır: “O gün gelecek, sessizliğimiz bugün kıstığınız sesten Ƨok daha güçlü olacak.” 

Haymarket davasının sonuƧlanmasından ve idamların infaz edilmesinden 2 yıl sonra, 14-21 Temmuz 1889 tarihinde Paris’te toplanan İkinci Enternasyonal’in 1. Kongresi’nde Fransız delegasyonu tarafından verilen bir teklifle, her yıl 1 Mayıs günü, hem yargılamaların adaletsizliğini gƶstermek hem de 1 Mayıs 1886 grevleri ve 4 Mayıs 1886 Haymarket “şehitlerini” anmak iƧin, “Uluslararası İşçi Günü” olarak kabul edildi. İlk 1 Mayıs ertesi yıl, yani 1890’da kitlesel olarak Paris, Viyana gibi Avrupa şehirlerinde, Küba, Peru ve Şili’de kutlandı.

Osmanlı ülkesinde işçi hareketleri 1860’lı yıllara kadar geri gitmekle birlikte 1 Mayıs anmalarının/kutlamalarının tarihi o kadar eski değildi. İstanbul’da 1908’den Ƨok ƶnce, Kâğıthane Ƈayırı’nda amelelerin helva yiyerek ya da kuzu Ƨevirerek 1 Mayıs Bayramı’nı kutladığı rivayet edilirse de elimizde belgesi olan ilk kutlamayı 9 Eylül Üniversitesi’nden Oktay Gƶkdemir’den öğreniyoruz: Ona gƶre 1906’da İzmir’in Basmane bƶlgesindeki işçi kıraathanelerinde dağıtılan Arap harfleriyle kaleme alınmış el ilanlarında günümüz TürkƧesiyle şunlar yazıyordu:

“Yurtsever Kardeşlerim! Şerefli Gazete Ƈalışanları! Haberiniz olsun ki, 1 Mayıs Dünya İşçileri Bayramı münasebetiyle amele kıraathaneleri civarındaki tren istasyonu mevkiinde toplantı ve gƶsteri vardır. Dernek (Cemiyet) Reis Vekili Celil ve İsameddin Efendi 1906.”[14]

Oktay Gökdemir, 1 Mayıs bildirisinin; o yıllarda Basmane ve (ve o zamanki Dana Meydanı) civarında ikamet eden Afrika kökenli hamal ve amelelere bir çağrı olarak düzenlenmiş olabileceğini yazmaktadır.

Bununla beraber daha yığınsal 1 Mayıs gƶsterileri 1909’da Osmanlı’nın Selanik ve Üsküp şehirlerinde yapılmıştır. 1909 ilkbaharında Selanik’te, Yahudi, Rum, Bulgar ve Türkler tarafından kurulan Selanik İşçi Federasyonu, farklı milliyetten işçileri aynı Ƨatı altında birleştirmeyi başarmış, ve 1909’da Selanik, Üsküp gibi şehirlerde düzenlediği ilk kitlesel 1 Mayıs gƶsterisiyle adından sƶz ettirmiştir. Federasyon dƶrt ayrı dilde, (Ladino -İspanyol Yahudi dili-, Rumca, TürkƧe, Bulgarca) dƶrt gazete Ƨıkararak; “kanunlarda işçi haklarını iyileştiren maddeler, serbest seƧimler, herkese seƧme ve seƧilme hakkı” talep etmiştir. TürkƧe Ƨıkan gazetenin adı, Amele’dir.

İstanbul’da Rum işçi ve sosyalistlerin kurduğu ve bünyesinde Rumların Ƨoğunlukta olduğu Türkiye Sosyalist Merkezi adındaki cemiyet, 1909’da kurulmuş ve kuruluşuna ‘1 Mayıs’a denk getirerek simgesel bir anlam katmıştır.

1910’da Rum sosyalistlerin ƶrgütü Türkiye Sosyalist Merkezi, Ermeni Taşnak ve HınƧak partilerinin birlikte organize ettiği 1 Mayıs kutlaması Taksim yakınlarındaki Pipino Bira Fabrikası bahƧesinde yapılmış ve yaklaşık bin işçi katılmıştır. Bu anma toplantısında dƶnemin ünlü sosyalist liderlerinden Parvus Efendi ve Rakovski de hazır bulunmuştur. Bƶylece kitlesel 1 Mayıs kutlamalarının ilki Rum ve Ermeni sosyalistleri ve işçileri tarafından gerƧekleştirilen 1910 kutlaması olmuştur.

Rum sosyalistlerin 1912’de Toplumsal Araştırmalar Grubu Sendikalar Birliği imzasıyla Sosyalist Enternasyonal’e gƶnderdikleri bir telgraf, 1 Mayıs’ın ƶnemi hatırlatılmakta ve telgraf “Yaşasın 1 Mayıs, Kahrolsun Savaş!” sloganıyla sona ermektedir.

1914’de Toplumsal Araştırmalar Grubu yƶneticilerinden Zaharias Vezestenis’in Sosyalist Enternasyonal’e ulaşan telgrafında ise “1 Mayıs 1914’ü kitlesel olarak kutlayamadık, bu en baskıcı rejim altında geƧirmekte olduğumuz bu hassas anları gƶz ƶnüne alarak ve zorbaların darbelerine uğramamak iƧin, bugün sizden bildirimizi yayınlarken ne ƶrgütümüzün ne sekreterimizin adını vermemenizi rica ediyoruz” denilmektedir.

Yine İstanbul’da Ermeni HınƧak Partisi’nin 1910 1 Mayıs’ının kutlamasıyla ilgili bazı bilgiler de bulunmaktadır. 1911’de Brüksel’deki Sosyalist Enternasyonal’a gƶnderilen bir telgrafta “Sosyalist Organizasyon” imzası kullanılmış “Binlerce işçi ve sosyalist 1 Mayıs’ta işi bıraktı” denilmiştir. Bu imzanın Ermeni devrimcilere ait olduğu tahmin edilmektedir.

1912’de Brüksel’e gƶnderilen ve Ermeni Taşnak Partisi Merkez Komitesi imzalı bir telgrafta: “İstanbul’da emeğin büyük enternasyonal bayramını kutlamaktan duyulan mutluluk dile getirilmekte ve Osmanlı işçilerinin toplantısı adına dayanışma selamı” yollanmaktadır. 

1910’da İstanbul’da, Ƨıkardığı “İştirak Gazetesi”nden dolayı ‘İştirakƧi’ lakabıyla anılan Hüseyin Hilmi, adı geƧen -İştirak- gazetesinin 18. sayısında 1 Mayıs’la ilgili bir kutlama yazısına ilk defa yer vermiştir. 1912’de ise yine Hüseyin Hilmi’nin başkanı olduğu Osmanlı Sosyalist Fırkası, İstanbul’da işçi dernekleriyle birlikte (İstanbul) Pangaltı’daki Belvü bahƧesinde (şimdi İstanbul Radyoevi binasının olduğu yer) 1 Mayıs kutlamaları iƧin bir araya gelmiştir.

 “İştirakƧi” lakablı Hüseyin Hilmi’nin başkanı olduğu Türkiye Sosyalist Fırkası, o dƶnem İngiliz, Fransız ve İtalyan işgal orduları kumandanlığının denetiminde bulunan İstanbul’da faaliyet gƶstermekteydi. Türkiye Sosyalist Fırkası; 1919-1922 kesitinde İstanbul’da ƶnemli işçi eylemlerini ve grevlerini yƶnetmiş; onlar adına işveren konumundaki yabancı sermayeli kumpanyalarla gƶrüşmeler yapmış, sƶzleşmeler imzalamış, işçilerin ücretlerinin ve Ƨalışma koşullarının iyileştirilmesi iƧin mücadele vermiş, İstanbul’da; Kadıkƶy, Şişli, Beşiktaş, Aksaray, Tünel, Silahtarağa, Ayvansaray gibi bƶlgelerde ƶrgütlenmiş ve şubeler aƧmış bir partidir. 

1921’de İstanbul’da 1 Mayıs, işgal altında ve yasağa rağmen kutlanmıştır. İşgal orduları kumandanlığına bağlı “Beynelmüttefikin Zabıta Komisyonu Reisi, Miralay Ballar” 30 Nisanda İkdam gazetesinde aşağıdaki bildiriyi yayımlatmış, her türlü gƶsteri ve kutlamaların yasaklandığını, “1 Mayıs gƶsterilerine izin verilmeyeceğini, emre karşı gelenlerin şiddetle cezalandırılacağını” ilan etmiştir.

Vakit gazetesi, 1 Mayıs 1921 tarihinde Türkiye Sosyalist Fırkası’nın aşağıdaki bildirisini yayımlamıştır. Bu bildiride Türkiye Sosyalist Fırkası; müttefik komutanlığına adeta meydan okumuş, 1 Mayıs’ı “kutsal bir bayram” olarak nitelemiş, bütün işçilerin bu bayrama katılmasını bir vazife olarak kabul etmiş ve bu hakkın kanun dairesinde kullanılacağını belirterek, sadece şehir elektriğinin kesilmemesi iƧin “elektrik-aydınlatma amelesinin” 1 Mayıs’ta Ƨalışmasına müsaade ettiğini duyurmuştur.

“Bilumum İstanbul Amelesine: Türkiye Sosyalist Fırkası’ndan…

Mayıs’ın birinci günü amelenin en mukaddes “bayram” günüdür. Bu mukaddes bayramın tes’idi bütün amele iƧin bir vazifedir.

Ve bu mesut gün şerefine mes’uliyet-i kanuniyye dairesinde amele istirahat haklarını muhafaza edebilirler. Kavanin-i devlete riayet ve asayiş-i memleketi daima nazar-ı dikkatten dĆ»r tutmamayı bir vazife edindiğini tarih-i teşekkülünden beri vuku bulan bütün harekĆ¢t ve teşebbüsatıyla ispat eylemiş olan Fırka, inzibat-ı memleketle alĆ¢kĆ¢dar bulunan tenvirat-ı elektrikiyye amelesinin Ƨalışmasına müsaade eylemiştir.”

Dƶnemin gazetelerinin haberlerine gƶre 1921’deki 1 Mayıs nedeniyle işlerini bırakan ve kutlamalara katılan işçilerin sayısı beklentileri aşmıştır. 1 Mayıs günü; Tramvay Şirketi, HaliƧ ve Şirket-i Hayriye vapurları, Haydarpaşa-Pendik, Sirkeci-Ƈekmece banliyƶ hatları, Baruthane, Feshane, Zeytinburnu Fabrikaları, deri atƶlyelerinde Ƨalışan işçiler Fırka’nın Ƨağrısına büyük ƶlçüde uymuşlardır.

Vakit gazetesi 1 Mayıs günü iƧin; “Şehrimizdeki işçi sınıfı kĆ¢milen tatil-i eşgal etmiş ve muhtelif mesirelere dağılarak amele bayramını tesid eylemiş, tramvay amelesinin yüzde doksanbeşi işi bırakmıştır” şeklinde haber yapmıştır.

1919-1922 kesitinde Türkiye Sosyalist Fırkası’nın “sol” ideolojiyi kitlelerle buluşturduğu tarihsel bir dƶnemdir. Nitekim 1921 1 Mayıs gƶsterileri de; Osmanlı işçi sınıfının, bütün dünya işçileriyle benzer taleplerle ve aynı anda, seslerini ilk kez herkesin duyacağı bir şekilde yükselttikleri bir yıl olmuştur.

Bir yıl sonra, 1922’de 1 Mayıs kutlamaları daha ƶrgütlü hĆ¢le gelmiştir. İşgal ordularının varlığı ve terƶrü ise devam etmektedir. Beynelmüttefikin Zabıta Komisyonu Reisi Miralay Ballar, 26 Nisan’da gazetelerde yayınlattığı aşağıdaki bildiride bir yıl ƶnceki tehdidini sürdürmüş, Ƨalışmak isteyenlerin ‘işgal kuvvetleri zabıtası’ tarafından korunacağını, siyasi gƶsterinin askeri suƧ olarak kabul edileceğini bildirmiştir.

1922 Nisan ayı sonlarında 1 Mayıs’ı anmak isteyen siyasi parti, cemiyet ve esnaf kuruluşları bir araya gelerek bir ‘Komisyon’ kurmuşlar ve ‘1 Mayıs Komisyonu’ adıyla kutlama ve eylemin organize edilmesini üstlenmişlerdir.

Türkiye Sosyalist Fırkası, Türkiye İşçiler Derneği, Beynelmilel İşçiler İttihadı, Sosyal Demokrat Fırkası, Türkiye İşçi ve ƇiftƧi Sosyalist Fırkası, Ermeni Sosyal Demokrat Fırkası ve Esnaf Cemiyetlerinden meydana gelen ‘1 Mayıs Komisyonu’ bütün İstanbulluları bayrama Ƨağıran ilanlar yayınlamışlardır.

İlan edilen program gereği; “nümayiş yapmadan” yürüyüş iƧin izin alındığından işçiler Pangaltı’da toplanmış, Pangaltı’da “kollarında kırmızı pazubentler” olan eylemin güvenliğinden sorumlu gƶrevlilerce düzene sokulmuş, Pangaltı-Kâğıthane yürüyüş güzergĆ¢hı boyunca yürüyüşün ƶnünde yer alan bando ve mızıka tarafından işçi marşları ve Beynelmilel marşı Ƨalınarak Kâğıthane’ye varılmış, Kâğıthane’de işçi ve sosyalistlerin ‘Amele Bayramı’nın ƶnemine ilişkin konuşmaları dinlemiş, akşam saat beşe kadar devam eden piknik ve şenlikten sonra işçiler “yine sükĆ»n ve vakarla dağılmışlardır”.

Burada Osmanlı yƶnetiminde amele bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs’ın, cumhuriyet yƶnetiminde Bahar Bayramı olarak tanımlanmasını konuşmanın, tartışmanın ƶnemine dikkat Ƨekilmeliyken; 1922 yılındaki, “Amele kardaşım, yoldaşım, arkadaşım! Bir Mayıs gününü sana tebrik eylerim. Bu gün mefkĆ»remiz henüz Ƨocuk hĆ¢lindedir. Ƃti, o koca saadet-i beşer sizindir… Mecmuamız, 1 Mayıs bayramını umum cihan amelesine tebrik etmeyi, kendisine en büyük şeref bilir…”[15] satırlarındaki duruşta not edilmelidir.

Aynı yıllarda (1922) Ankara’da ise “Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası”, 1 Mayıs’ı işçiler, aydınlar ve bazı milletvekillerinin katıldığı Sovyet Rusya Sefarethanesinde düzenlenen bir tƶrenle kutlamıştır. Partinin yayın organı olan “Yeni Hayat” dergisi, 1 Mayıs tarihinde ‘1 Mayıs Nüsha-ı FevkalĆ¢desi’ adıyla ƶzel bir sayı Ƨıkarmıştır. Yeni Hayat iƧindeki yazıların ƶnemli bir bƶlümü 1 Mayıs ile ilgilidir

1922 1 Mayıs’ı Ankara’da ilk ve son olarak komünistlerin ve işçilerin kutladıkları yasal 1 Mayıs olmuştur. Sonbaharda genel kurulunu yapmaya hazırlanan Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası, hükümetin büyük baskısına maruz kalmış, Başbakan Rauf Orbay, partinin 24 saat iƧinde feshedilmesini, bu kararın da partinin Merkez Komitesi’nce alınmasını istemiştir.

THİF, hükümetin fesih kararını reddetmiş, yeniden tutuklamalar başlamış ve THİF kapatılmıştır. 

O yıla ait bir başka belgeye gƶre; Mersin’de 1922’de Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası ƶrgütü tarafından yayımlanan ‘Doğru Ɩz’ gazetesi, 1 Mayıs sayısını ‘kırmızı mürekkeple’ basmış ve Mersin’de ilk kutlama bu yıl yapılmıştır. Aynı yıllarda, İzmir ve Adapazarı’nda da 1 Mayıs gƶsterileri yapıldığı bilinmektedir.

1900’lü yıllardan itibaren Rum, Ermeni ve Türk sosyalistlerin başlattığı 1 Mayıs anmaları,1921 ve 1922 yıllarında, İstanbul’daki yabancı orduların işgali ve yasaklamalarına rağmen Türkiye Sosyalist Fırkası ve diğer emekten yana parti ve ƶrgütler ile farklı milliyetten işçilerin katılımıyla kitlesel olarak kutlanmış, işçi sınıfının o dƶnemki talepleri dile getirilmiştir.

1923 1 Mayıs kutlamalarında ise Hüseyin Hilmi’nin -yaklaşık altı ay ƶnce ƶldürülmüştür- ve Türkiye Sosyalist Fırkası’nın ismi geƧmemektedir.

1 Mayıs (1923), Türkiye İşçi ve ƇiftƧi Sosyalist Fırkası ve Ankara Hükümeti’ne yakın Umum Amele Birliği tarafından ayrı ayrı kutlanmıştır.

1923 başında İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nde, ‘İşçi Grubunun İktisat Esasları’ başlığı altında kabul edilen 34 madde arasında ‘1 Mayıs gününün Türkiye İşçileri Bayramı olarak Kanunen kabulü’ karar altına alınmış, ancak bu karar asla uygulanmamıştır.

Bu tarihten sonra Cumhuriyet rejimi, işçi sınıfının üzerindeki baskı ve denetimini arttırmaya başlamıştır. 1924’de gƶstermelik kutlamaya izin verilmiş, 4 Mart 1925’te kabul edilen Takrir-i SükĆ»n Kanunu ile demokratik haklar yok edildiği gibi, 1 Mayıs’lar üzerinde on yıllar boyu devam edecek olan yasaklı yıllar başlamıştır. Cumhuriyetle birlikte Türkiye işçi sınıfı üzerindeki 1 Mayıs yasağı elli seneden fazla sürmüştür.

Cumhuriyet hükümetleri 1 Mayıs üzerindeki bu savunulması zor yasağı büyük bir kararlılıkla on yıllarca uygulamışlardır. Her 1 Mayıs ƶncesinde ‘komünist tevkifatı’ kural hĆ¢line getirilmiş, anma girişimleri şiddetle cezalandırılmıştır.

1935’de 1 Mayıs’a ‘Bahar ve ƇiƧek Bayramı’ adı verilerek ücretsiz tatil günü ilan edilmiştir.

1951’de Ƨıkarılan bir kanunla 1 Mayıs’ta işçilere Ƨalışmaksızın yarım yevmiye ƶdenmesi kabul edilmiş, 1956’da ise bu tam yevmiyeye Ƨıkarılmıştır.

27 Mayıs 1960’dan sonra 1 Mayıs’ın unutturulmasına yƶnelik bir girişim daha yapılmıştır.

Toplu Sƶzleşme, Grev ve Lokavt Kanunu’nun kabul tarihi olan 24 Temmuz tarihi, işçi sınıfına 1 Mayıs’ın yerine ‘bayram günü’ olarak dayatılmış, hükümete yakın sendikalar bugünü kutlamaya başlamışlardır.

Yasaklanışından yarım asır sonra 1976’da ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim meydanında, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun organizasyonu altında gerƧekleşmiştir.

1977 ise unutulmayan kanlı 1 Mayıs oldu. Taksim meydanında düzenlenen birƧok ƶrgüt tarafından desteklenen kutlama tarihinin en büyük eylemidir. Kutlamaların sonuna doğru, farklı noktalardan meydandaki insanların üzerine ateş aƧılmış, 37 kişi kurşunla ya da Ƨıkan izdihamda ezilerek yaşamını yitirmiştir. 1977 1 Mayıs’ı, tarihe ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak geƧmiştir. Provokasyon gerƧek anlamda hiƧbir zaman soruşturulmamış ve olay üstü ƶrtülerek karanlığa gƶmülmüştür.[16]

1 Mayıs, 1978’de yine geniş kalabalıklarla Taksim’de kutlanmıştır.

1979’da ise Sıkıyƶnetim Komutanlığı İstanbul’da sokağa Ƨıkma yasağı koyarak 1 Mayıs gƶsterilerine engel olmak istemiş, sokağa Ƨıkan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Behice Boran ve yüzlerce kişi tutuklanmıştır. DİSK ve diğer demokratik ƶrgütler ise kutlamaları İzmir’de yapmışlardır.

1980’de sıkıyƶnetim komutanlıklarının yƶnetimlerine bırakılan İstanbul, Ankara ve İzmir’de 1 Mayıs kutlamaları yasaklanmış, DİSK ve demokratik ƶrgütler 1 Mayıs’ı Mersin’de kutlamışlardır.

12 Eylül askeri darbesinin ardından Milli Güvenlik Konseyi, tüm demokratik hakların kullanılmasını ve 1 Mayıs’ı tamamen yasaklamıştır. 17 Mart 1981’de aldığı bir kararla 1 Mayıs’ı tatil günü olmaktan Ƨıkarmış, 28-29 Nisan 1981’de DİSK, bağlı sendikalardan yüzlerce işçi, sendikacı ve aydın gƶzaltına alınmıştır. 12 Eylül rejimi uzun bir süre bu emek düşmanı politikasını sürdürmüş, 1 Mayıs kutlamalarını da engellemiştir.

1987’de Petrol-İş, Laspektim İş, Genel İş ve Deri İş’in girişimiyle İstanbul’da Emek Sineması’nda bir kutlama gerƧekleştirilmişti.

1988’de yasak devam etmiş, polis sadece Abdullah Baştürk ve bir grup SHP’li milletvekilinin Taksim anıtına Ƨelenk koymasına izin vermişti.

1989’da 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen bir grup işçiye polis ateş aƧmış, Mehmet Akif Dalcı yaşamını yitirmişti.

1990’da İstanbul’daki 1 Mayıs eylemlerinde iki bin kişi gƶzaltına alınmış, kırk kişi yaralanmış, Gülay Beceren felƧ olmuştu. Aynı yıl toplanan Türk-İş Genel Kurulu 1 Mayıs’ın bundan sonra kitlesel olarak kutlanması kararını almıştı.

1991’de 12 Eylül’den sonraki ilk 1 Mayıs kutlaması İzmir’de yapılmış, İstanbul’da yasaklara rağmen yapılan eylemlerde ise Ƨok sayıda işçi yaralanmış ve 600 kişi gƶzaltına alınmıştı. 

1992’de İstanbul Gaziosmanpaşa’da ilk yasal miting düzenlenmişti.

1993’de Türk-İş İstanbul’da Abide-i Hürriyet Meydanı’nda, DİSK ise Pendik’te ayrı ayrı toplantılar düzenlemişlerdi.

1994’te, Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK 1 Mayıs’ı ilk kez, bir arada ve aƧık alanda kutlamışlardır. İstanbul, Ankara ve İzmir’de düzenlenen 1 Mayıs toplantıları polisin müdahalesiyle, Sosyal Demokrat HalkƧı Parti Milletvekili Salman Kaya da polis tarafından dƶvülmüştür. 

1996’da 1980 sonrasının en kitlesel 1 Mayıs mitingi gerƧekleştirilmişti. Kutlamanın adresi Kadıkƶy olmuş, Ƨıkan olaylarda pek Ƨok işyeri tahrip edilmiş ve yine aƧılan ateş sonrası Hasan Albayrak, Dursun Odabaş, YalƧın Levent ƶldürülmüştü.

Bu tarihten sonra yaşananlar hafızalardadır; 2008 Nisan’ında, 1 Mayıs’ın ‘Emek ve Dayanışma Günü’ olarak kutlanması resmen kabul edilmiştir.

2009 Nisan’ında ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1981’de MGK’nın iptal ettiği 1 Mayıs’ı tekrar resmi bayram günü ilan etmiştir.

2010’da 1 Mayıs, binlerce kişinin katılımıyla Taksim’de -olaysız ve korkusuz- kutlanmıştır.

Ɩzetle coğrafyamızın son yüz yıllık mücadelesine; yaşanan, yasaklanan, gerƧekleşen ve gerƧekleşemeyen bu 1 Mayıs’ların tarihi üzerinden de bakılabilir.

1923 başında, İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nde İşçi Grubu’nun ƶnerisi ile 1 Mayıs gününün ‘Türkiye İşçileri Bayramı’ olarak kanunlaştırılması talebinin hayata geƧmesi iƧin ise, tam 85 yıl durmaksızın mücadele etmek gerekmiştir.

1900’lerin başlarında Rum, Ermeni ve Türk sosyalistlerinin başlattığı 1 Mayıs’ı kitlesel kutlama geleneği, büyük mücadelelerden sonra Türkiye işçi sınıfı ve dostları tarafından yeni şiarlar ve eylem biƧimleriyle zenginleştirilerek sürdürülmekteyken; radikal sosyalistler Taksim’den asla vazgeƧmemişlerdir.

1922’de yayımlanan Kurtuluş Yolu adlı dergide “Türkiye İƧin Enternasyonal Marşı” başlığıyla bir metin yayımlanmıştır:

“Uyan mihnetle Ƨalışan yoksul hemşeri!/ İnkılĆ¢ba gir de ol dünyanın hür renƧperi!/ Yeri göğü titretip demir dƶven işçiler!/ Kayaları inletip saban süren ƧiftƧiler!/ Anadolu Şuralar Hükümeti var olsun./ İşçilerin emeği üzerlerine yĆ¢r olsun./ Asrımızda dikilen beynelmilel Ƨerağın,/ Semalarda yükselsin güneş gibi parlasın.”[17] 

 

1 MAYIS 2023’DEN KALAN

 

“2023 1 Mayıs’ında işçi sınıfının yüzyıllardır direnerek kazandığı, Ƨaldıkları her şeyi geri almak ve üretenler yƶnetecek demek iƧin ƶrgütlenerek alanlara akma, sesi yükseltme zamanı,”[18] denilmesine rağmen; denilen yapılamadı!

Cumhurbaşkanlığı seƧimi “bahane” edilerek, 1 Mayıs’da Taksim hedefi yerine Maltepe ikame edildi. Taksim işçiye kapatıldı! Reformistler düzen siyasetinin icazetine boyun eğdiler!

Oysa, “Taksim’e Ƨıkmak isterken 2021 1 Mayıs İşçi ve EmekƧi Bayramı’nda gƶzaltına alınıp haklarında dava aƧılan 18 kişiye verilen beraat kararının istinafta bozulmasının ardından yapılan yargılamada ikinci kez beraat kararı verilmiş”ti;[19] yani egemenler yasalarını 2023’de de Ƨiğnemişti…

 

1 MAYIS 2023’DE COĞRAFYAMIZ[20]

İSTANBUL

DİSK, KESK, TTB, TMMOB ve TDB 1 Mayıs aƧıklamasında, “Yeni bir başlangıƧ iƧin İstanbul Maltepe’de buluşuyoruz,” dedi!

Kimi sendika ve gruplar farklı noktalarda buluşarak “1 Mayıs kutlamalarının yasaklandığı” Taksim Meydanı’na ulaşma mücadelesi verdi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünden yapılan aƧıklamaya gƶre, 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle trafik yƶnünden alınan tedbirler kapsamında saat 06.00’dan itibaren Beyoğlu ve Maltepe’de trafiği kapattı.

İstanbul Valiliği 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim’de kutlanmasına izin vermezken Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Meydanı’na Ƨıkan tüm yollar sabahın erken saatlerinden itibaren polis bariyerleriyle kapatıldı.

Ancak yasak kararını tanımayan devrimciler yoğun polis ablukasına rağmen dƶrt taraftan Taksim Meydanı’na ulaşma mücadelesi verdi..

Şişli ve Beşiktaş’tan Taksim’e yürümek isteyen DİSK/Enerji-Sen, İnşaat-İş Sendikası, ESP, SGDF, Birleşik İşçi Hareketi, Umut-Sen, TƖP, Devrimci Ƈƶzüm, Mücadele Birliği, Halkevleri, Ɩğrenci Kolektifleri, Üniversiteli Feminist Kolektif, GenƧlik Komiteleri, Devrimci Hareket, Devrimci GenƧlik Dernekleri, Birleşik Mücadele Güçleri, Devrimci Parti ve Halkın Kurtuluş Partisi’nden Ƨok sayıda kişi gƶzaltına alındı.

Polis, eylemleri yerinde takip eden basın mensuplarının gƶrüntü almasını engellemeye Ƨalıştı, GenƧlik Komiteleri’nin Beşiktaş’taki eyleminde ise gazeteci Zeynep Kuray’ı darp ederek gƶzaltına aldı.

07.40: “Gitmedik buradayız, yaşasın 1 Mayıs” pankartıyla Elmadağ yƶnünden Taksim’e yürüyen Mücadele Birliği üyeleri polis tarafından gƶzaltına alındı.

08.00: DİSK/Enerji-Sen ve İnşaat-İş Sendikası yƶnetici ve üyeleri “Direniş ve dayanışma yaşatır, yaşasın 1 Mayıs” pankartıyla Elmadağ yƶnünden Taksim’e yürümek istedi. DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Emin Atsız ile sendikanın Kurucu Genel Başkanı Kamil Kartal’ın da aralarında bulunduğu sendikacılar gƶzaltına alındı.

08:51: Maltepe’de 1 Mayıs’ın kutlanacağı miting alanına giriş yerleri polis ekipleri tarafından kapatıldı. Alanda sendika ve partilerin hazırlıkları başladı.

09.00: Ć–ÄŸrenci Kolektifleri ve Üniversiteli Feminist Kolektif “Yiyenden, yıkandan, katledenden hesabı üniversiteliler soracak” pankartıyla Ergenekon Caddesi’nden Taksim’e yürümek istedi. Üniversiteliler polis tarafından darp edilerek gƶzaltına alındı.

09.20: Devrimci Hareket ve Devrimci GenƧlik Dernekleri “Eşitlik ve ƶzgürlük iƧin bu ablukayı dağıtacağız!” yazılı pankartla İmam Adnan Sokak’tan İstiklal Caddesi’ne Ƨıkmak istedi. Polis tarafından etrafı Ƨevrilen eylemciler gƶzaltına alındı.

09.40: “Zam, zulüm katliam düzeninin üstüne yürü” pankartıyla Beşiktaş’ta bir araya gelip Taksim’e yürümek isteyen Umut-Sen üyeleri polis tarafından darp edilerek gƶzaltına alındı.

10.00: “Tek adam rejimi mezara, halk iktidara” yazılı pankartla Taksim’e yürümek isteyen Halkevleri üyeleri gƶzaltına alındı.

10.05: “AƧlığa, faşizme, işgale karşı tek yol devrim! Yaşasın 1 Mayıs! BijĆ® yek gulan!” pankartıyla Taksim’e yürümek isteyen Birleşik Mücadele Güçleri üyeleri Elmadağ’da gƶzaltına alındı.

10.10: “Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Taksim!” pankartıyla Elmadağ’dan Taksim’e yürüyen Toplumsal Ɩzgürlük Partisi üyeleri gƶzaltına alındı.

10.15: Taksim’e yürümek isteyen Halkın Kurtuluş Partisi üyeleri Beşiktaş Barbaros Bulvarı üzerinde gƶzaltına alındı.

10.20: GenƧlik Komiteleri “Yaşarken 1 oydan, ƶlürken 1 sayıdan fazlasıyız!” pankartıyla Beşiktaş’tan Taksim’e yürümek istedi. Üniversitelilerin yanı sıra eylemi takip eden gazeteciler de polis saldırısına uğradı. Eylemciler ve gazeteci Zeynep Kuray gƶzaltına alındı.

10.45: Åžişli Cumhuriyet Caddesi’nde “Taksim kızıldır, kızıl kalacak”, “BijĆ® yek gulan” sloganları atan iki kişi ters kelepƧe takılarak darp edildi. 

11.00: Åžişli Ergenekon Caddesi’nden Taksim’e yürümek isteyen Devrimci Parti üyeleri polis tarafından ters kelepƧe takılarak gƶzaltına alındı. Polis, gƶrüntü almak isteyen basın mensuplarını da engellemeye Ƨalıştı.

11.30: Devrimci Ƈƶzüm pankartı aƧan ve “Yaşasın 1 Mayıs/BijĆ® yek gulan” sloganlarıyla Elmadağ’dan Taksim’e yürüyen üç kişi polis tarafından darp edilerek gƶzaltına alındı.

11.40: “Yaşasın 1 Mayıs/ BijĆ® yek gulan” sloganlarıyla Elmadağ’dan Taksim’e yürüyen ESP, SGDF ve Birleşik İşçi Hareketi’nden dƶrt kişi polis tarafından gƶzaltına alındı.

13:18: İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Hatları AŞ’ye bağlı vapurları düdük Ƨalma eylemini 1 Mayıs’ta da sürdürdü

14:41: İstanbul Maltepe’de miting alanı girişindeki polis kontrol noktasında Evrensel gazetesi alana alınmak istenmedi. Tepkiler sonrasında Evrensel gazeteleri alana alındı.

Partizan ve Kaldıraç üyelerinin taşıdığı İbrahim Kaypakkaya flamaları alana alınmadı, kitle girmek isteyince polis müdahalede bulundu. Polis en az 10 kişiyi gözaltına alarak araca bindirdi. Gözaltı aracının alandan ayrılmasını engellemek isteyen kitleye polis gazlı müdahalede bulundu.[21]

Kortejlerin alana girişi devam ederken, polisler, arama noktasında gazete ve pankartlara el koydu ve alana sokulamayacağını sƶyledi. Ć–zellikle kadın ve LGBTİQ+ hakkında sloganların yazılı olduğu pankartlar “suƧ” unsuru denilerek alan sokulmasına izin verilmedi.

Mitingte konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu, “14 Mayıs’ta bu haramilerin düzenini yıkacak mıyız?” diye soran Ƈerkezoğlu, “Kƶtülük ve iyilik, yalanla doğru, arsızlıkla tevazu, hırsızlıkla alın teri arasında seƧim yapacağımız 14 Mayıs’ta da yan yana, omuz omuza olacağız. Ve bu kƶtülük düzeninden hep birlikte kurtulacağız. Haramilerin saltanatını yıkacak mıyız? Bu düzeni değiştirecek üretimden gelecek gücümüzle eşitliğin, ƶzgürlüğün, adaletin, barışın ve kardeşliğin, emeğin Türkiye’sini hep birlikte kuracağız.” “Bu 1 Mayıs Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacak, gelecek yıl 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız” dedi.

İstanbul 1 Mayıs nedeniyle kapatılan Taksim Meydanı’na girmek isteyen 192 kişinin gƶzaltına alındığı öğrenildi. Gƶzaltına alınanlar ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

ANKARA

11.29: Ankara ve ilƧelerde 1 Mayıs miting iƧin toplanma alanına gitmeye başladı. Tandoğan Meydanı’na yürüyecek.

Miting, depremlerde yaşamını yitirenler anısına Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiiri eşliğinde saygı duruşuyla başladı. Halaylarla dolmaya başlayan Tandoğan Meydanı’nda, “Direnişi büyüt, direnişi ƶrgütle” ve “Buradayız kadınlarla değiştireceğiz” yazılı pankartlar taşındı.

Miting devam ederken, meydana girmek isteyen avukat Ɩmer Ɩneren, arama noktasında polis saldırısına uğradı. Ɩneren, yasa gereği kendisini arayan kişinin kimlik gƶstermesinin zorunlu olduğunu belirtmesi üzerine, bir polisin “Bu ülkede Anayasa manayasa yok” diyerek kendisine saldırdığını, saldırı sonucunda yere düştüğünü ve bu esnada kafasını korumak isterken yaralandığını aktardı.

On binlerce emekƧi bir ağızdan “Ak Ƨocuklar değil, aƧ Ƨocuklar kazanacak”, “Soydular soğana muhtaƧ ettiler” sloganı attı.

KESK, DİSK, TMMOB, Ankara Tabip Odası’nın Ƨağrısıyla düzenlenen 1 Mayıs mitingi iƧin Atatürk Kültür Merkezi ƶnünde toplanıldı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasında belediye işçileri kadro talebiyle yürüdü. İşçi sendikalarının zayıflığı hissedildi

Siyasi parti ve ƶrgütler Ankara’daki 1 Mayıs’ın en kalabalık kortejlerini kurdu. Emek ve Ɩzgürlük İttifakında bulunan parti ve ƶrgütler ortak pankart arkasında yürüdü. Emek Partisi, Yeşil Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, TKP, Sol Parti kortejleri dikkat Ƨekti. Halkevleri, Sosyalist EmekƧiler Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Devrim Hareketi, KaldıraƧ gibi birƧok parti ve ƶrgüt 1 Mayıs’a hazırlanarak gelmişti.

SeƧim mitinglerindeki binlerce kişi düşünüldüğünde CHP’nin korteji ise 1 Mayıs’a temsili düzeydeydi. Ƈoğunlukla cumhurbaşkanı adayı Kemal KılıƧdaroğlu lehine sloganlar atıldı.

İZMİR

İzmir’de 1 Mayıs, sabah saatlerinde yerel kutlamalarla başladı. Ardından işçi ve emekƧiler Gündoğdu Meydanı’nda taleplerini haykırdı.

1 Mayıs mitingine yaklaşık binlerce işçi ve emekƧi katılırken, iktidarın ve sistemin değişmesi, geƧinebilecek bir ücret talebi ƶne Ƨıktı. Ɩnceki senelere gƶre işçi ve kamu emekƧileri sendikalarının katılımı yüksekti. Aliağa, Buca, Ƈiğli, Karşıyaka, Narlıdere, Bornova, Torbalı’da da 1 Mayıs etkinlikleri düzenlendi.

DİYARBAKIR

Diyarbakır’da Emek ve Demokrasi Platformu ƶncülüğünde Dağkapı Meydanı’nda aƧıklama yapıldı. EmekƧiler, alana merkez Sur ilƧesindeki Urfakapı ve Yenişehir ilƧesindeki Lise Caddesi’nden 2 kortej şeklinde girmek istedi. Yürüyüşe izin verilmeyince, alana gruplar şeklinde girildi. Kutlamaya katılanlar, bariyerlerle kapatılan Dağkapı Meydanı’na polis aramasıyla alındı.

İki dilde yapılan aƧıklamayı okuyan DİSK Genel İş Sendikası 2 No’lu Şube Eş Başkanı BehƧet Barut, “Bunların bize reva gƶrdüğü kayyum düzenidir, ihraƧlardır, adaletsizliktir, tekƧiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Sabrımız tükendi. Bu düzen ya değişecek ya değişecek” dedi.

ADANA

Türk-İş merkezi 1 Mayıs mitingini Adana’da düzenledi. 6 bin dolayında kişinin katıldığı mitingde işçiler, grev yasaklarına ve vergi adaletsizliğine karşı taleplerini dile getirdi.

Adana’da binlerce işçi ve emekƧi, ekonomik krize, işsizliğe karşı, depremin yarattığı yıkıma karşı birlik ve mücadele talebiyle alanlara Ƨıktı. Kasım Gülek Kƶprüsü’nde toplanan kitle Uğur Mumcu Meydanı’ndaki miting alanına yürüdü. 

ANTALYA

Antalya’daki 1 Mayıs mitinginde sendikalar, siyasi partiler, odalar, dernekler talepleriyle alanda yerlerini aldılar.

“Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı alanlardayız. Eşit ve Ɩzgür bir ülkeyi birlikte kuracağız” pankartının taşındığı yürüyüş Aydın Kanza Parkından Cumhuriyet Meydanı’na doğru başladı. 

BURSA

Kitlesel 1 Mayıs Mitingi’nin gerƧekleştiği Bursa’da binlerce kişi eski stadyumdan kent meydanına yürüdü. Sabah erken saatlerde Mudanya ve Kestel de yerel kutlama yapan işçiler buradan Bursa 1 Mayısında yer aldılar. Türk-İş ve Hak-İş’in başka illere Ƨağrı yapmasına rağmen TÜMTİS, Yol-İş ve Ɩz İplik-İş Bursa 1 Mayısına katıldı.  Osmangazi’deki Kent Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs’ta “Yaşasın 1 Mayıs alanlardayız” ve “1 Mayıs kızıldır, kızıl kalacak” sloganları atıldı.

DERSİM

Dersim’de 1 Mayıs yoğun katılımla kutlandı. Sanat Sokağı’nda başlayan yürüyüşün ardından Seyit Rıza Meydanı’ndaki mitinge binlerce kişi katıldı.

ƇORUM

1 Mayıs iƧin DİSK, KESK ve Birleşik Kamu-İş sendikaları tarafından oluşturulan 1 Mayıs Tertip Komitesi’nce alınan miting kararı gereği Ƨok sayıda işçi ve emekƧi, yağan yağmura rağmen Pirbaba Parkı’ndan miting alanı olan Saat Kulesi’ne kadar yürüdüler. Ƈorum’da sendikalaştıkları iƧin işten atılan işçiler de 1 mayıs alanındaydı.

G. ANTEP

G. Antep’te işçi ve emekƧiler 1 Mayıs’ta Kırkayak Parkı’nda bir araya geldi. 11’de başlayacak toplantı iƧin Kırkayak Parkı Ƨoktan dolmuş; polis kıyafetli, asker kıyafetli, sivil kıyafetli polisler, TOMA’lar, itfaiyeciler, Ƨekiciler hepsi gƶrev(?) başında. 

“Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşelim” şiarıyla 1 Mayıs’ı kutladı. Kutlamanın yapıldığı park dolup taşarken, alana “Sƶmürüye, yoksulluğa, faşizme karşı; Emek, barış, eşitlik ve ƶzgürlük iƧin yaşasın 1 Mayıs” ve “Emperyalist saldırganlığa, işgale ve savaşa hayır” pankartları asıldı.

ZONGULDAK

Zonguldak’ta 1 Mayıs yürüyüşüne TMMOB, Belediye-İş, KESK gibi sendikalar; Emek ve Ɩzgürlük İttifakı bileşenleri EMEP, YEŞİL SOL Parti, TİP, Sosyalist Güç Birliği İttifakı’ndan SOL Parti katıldı. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Türk-İş’in kararı doğrultusunda Adana’ya gitme kararı alsa da bazı işçiler Zonguldak’ta yürüdü. 

1 Mayıs Ƈaycuma’da KESK Ƈaycuma Bileşenleri tarafından kutlandı. Daha sonra Zonguldak Madenci Anıtı’ndaki 1 Mayıs kutlamasına gidildi.

Ayrıca Bartın’da 1 Mayıs iƧin işçi ve emekƧiler Kemerkƶprü Meydanı’nda buluştu. 1 Mayıs eylemine Amasra’da hayatını kaybeden madencilerin yakınları da katıldı. Madenciler “HiƧbir işin fıtratında ƶlüm yoktur, Amasra iƧin adalet” yazılı pankart taşıdı. Madenci yakınları sarı baretlerle kutlamalara katıldı.

Karabük’te de ƖzƧelik-İş üyesi KARDEMİR işçileri 1 Mayıs kutlaması düzenledi.

ƇANAKKALE

Ƈanakkale’deki 1 Mayıs mitingi eski Salı Pazarı’nda başladı. 1 Mayıs mitinginde; geƧtiğimiz yıllara nazaran daha az dƶviz ve pankart olması ise dikkat Ƨekti.

Ayrıca Ayvacık Küçükkuyu’da 1 Mayıs kutlaması düzenledi.

MANİSA

1 Mayıs Lale Meydanı’nda kutladı. Şelale Plaza ƶnünden Lale Meydanı’na kadar yürüyüş gerƧekleştiren kitle, “Yaşasın 1 Mayıs” pankartı taşırken sık sık, “Direne direne kazanacağız” ve “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları atıldı. 

MERSİN

Mersin’de 1 Mayıs binlerin katılımıyla kutlandı. Kutlama ƶncesi sabahın erken saatlerinde Eski Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın ƶnünde toplanan siyasi parti, sivil toplum ƶrgütleri temsilciler ile emekƧiler, kutlamanın yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na davul zurna eşliğinde yürüyüş gerƧekleştirdi. Yürüyüşte “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiƧbirimiz” ve “Patates, soğan, güle güle Erdoğan” sloganları atıldı.

AYDIN

Aydın’da işçi ve emekƧiler 1 Mayıs iƧin Efeler’deki Taşkƶprü mevkiinde bir araya geldi. Ƈok sayıda işçi ve dernekler ile siyasi partiler taleplerini dile getirdi.

UŞAK

Uşak Belediyesi Eski Hizmet Binası ƶnünde toplanan sendika ve siyasi parti üyeleri, İsmet Paşa Caddesi’nden 15 Temmuz Şehitleri Meydanı’na yürüdü.

AFYON

Afyon’da Zafer Meydanı’nda bir araya gelen sendika ve siyasi partiler, taleplerini iƧerin pankartlar ve sloganlarla 1 Mayıs’ı kutladı.

BALIKESİR

İşçi ve kamu emekƧileri ve sendikaların yanı sıra siyasi partiler ve meslek ƶrgütlerinin katılımıyla 1 Mayıs mitingi gerƧekleştirildi. Edremit Vergi Dairesi ƶnünde toplanan yaklaşık 2 bin kişilik kitle sloganlarla yürüyüşe geƧti. Ayrıca Bandırma, Ayvalık, Burhaniye ve GƶmeƧ ilƧelerinde de 1 Mayıs kutlandı. 

BATMAN

8 Mart Kadın Parkı’nda bir araya gelen emekƧiler “BijĆ® berxwedana kedkaran” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrar” pankartını taşıdı.

URFA

Novada AVM ƶnünde toplanan emekƧiler, “Kürt halkı ƶzgürleşmeden, işçi sınıfı ƶzgürleşemez” ve “1 Mayıs emek bizim, gelecek bizim” pankartlarını aƧtı. Sık sık “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve “BijĆ® yek Gulan” sloganları atan kitle, TopƧu Meydanına yürüyüş yaptı.

VAN

Musa Anter Parkı’ndaki mitinge binlerce kişi katıldı. Sahneye “Güvencesizliğe, eşitsizliğe, yoksulluğa, gericiliğe, ranta teslim olmayacağız. Umudu ve mücadeleyi büyütmek iƧin yaşasın 1 Mayıs” pankartı asıldı.

MARDİN

1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesiyle Mardin’de yürüyüş ve şölen düzenlendi. Karayolları Parkı’na doğru farklı noktalardan gerƧekleştirilen yürüyüş kolları Mehtap Caddesi üzerinde bir araya geldi. 

ŞIRNAK

Emek ve Demokrasi güçleri, KESK binası önünde miting düzenledi.

HAKKƂRİ

1 Mayıs dolayısıyla konser etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, “Demokratik ƶzgürlükle yeni yaşamı kuruyoruz” ve “Birlikte değiştireceğiz” pankartları aƧıldı. 

BİTLİS

Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Mayıs’a ilişkin Tatvan’daki AVM ƶnünde aƧıklama yaptı. “BijĆ® Yek GĆ»lan” pankartının aƧıldığı aƧıklamada, “Yaşasın 1 Mayıs” ve “Anadilde sağlık anadilde eğitim” dƶvizleri taşındı. 

SAMSUN

1 Mayıs mitingine 6 bine yakın işçi ve emekçi katıldı. Tezkoop İş üyesi işçiler bir tabut taşıyarak stajyer sömürüsüne, zamlara ve ücretlerin düşüklüğüne dikkat çekti.

TRABZON

1 Mayıs Tertip Komitesi’nin Ƨağrısıyla Meydan Parkı’nda miting düzenlendi. Yürüyüş, Cumhuriyet Caddesi’nden başlayarak Atatürk Meydanı’nda sona erdi. 1 Mayıs alanına işçi ve emekƧiler polis aramasından geƧerek girdi. Geniş güvenlik ƶnlemlerinin alındığı alana giren katılımcıların hazırladığı pankartlar polis tarafından tek tek kontrol edildi.

ESKİŞEHİR

1 Mayısa siyasi partiler ve dernekler yoğun katılım gƶsterdi. Hatboyu Caddesi boyunca kortejler alanı doldurdu. ‘Diktatƶrü gƶndereceğiz’ yazılı pankartla 1 Mayıs alanına girmek isteyen Kadın Savunma Ağı Platformu üyelerine polis müdahale etti. Polis ekipleri, arama noktasında pankartın geƧişine izin vermedi. 

RİZE

Yüzlerce işçi ve emekƧi, 1 Mayıs’ı kutlamak iƧin İsmail Kahraman Kültür Merkezinden Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş gerƧekleştirdi. aldığı olağanüstü güvenlik ƶnlemlerinin dikkat Ƨektiği 1 Mayıs kutlaması sonlanırken, bir grup Tayyip Erdoğan posteri aƧarak provokasyon girişiminde bulundu. Ancak provokasyon girişimi büyümeden ƶnlendi.

Ayrıca Fındıklı’da 1 Mayıs kutlaması kitlesel katılımla yapıldı. Tahiroğlu Kƶprüsü’nde bir araya gelen Fındıklılı işçi ve emekƧiler ilƧe meydanına yürüdü. Yürüyüş sırasında Ƨay ve fındık üreticilerinin talepleri ƶne Ƨıktı. HES’lere tepki gƶsterilen yürüyüşte tek adam rejimi uygulamaları da protesto edildi. 

KOCAELİ

1 Mayıs Yahya Kaptan Gross Market önünde toplanan kitlenin yürüyüşüyle başladı. Sendikalar, siyasi parti ve derneklerin güncel taleplerinin yer aldığı dövizler ve sloganlar eşliğinde Yahya Kaptan pazaryerine yürüyüş gerçekleştirdi.

Miting arama noktasında Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş’in yer aldığı Emek GenƧliği afişinin alana girmesine polis engel olmak istedi. Emek Partililer ve polis arasında yaşanan tartışmanın ardından afiş alana alındı.

Ayrıca 5 bini aşkın işçi ve emekƧinin katıldığı 1 Mayıs Gebze’de işçi sendikalarının güçlü katılımıyla kutlandı. 

KAYSERİ

1 Mayıs, Mimarsinan Parkı’nda sendikalar ve partilerin kitlesel katılımıyla kutlandı.

SİVAS

Ethembey Parkı ƶnünde toplanan emekƧiler 1 Mayıs’ı Mevlana Miting alanında gerƧekleştirdi.

BOLU

1 Mayıs kutlamaları yoğun katılımla gerƧekleşti. İzzet Baysal Anıtı ƶnünde bir araya gelen kurumlar kortejler hĆ¢linde Kardelen Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş esnasında ‘Mahir, Hüseyin Ulaş kurtuluşa kadar savaş’ ve Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiƧbirimiz’ sloganları atıldı.

SAKARYA

EmekƧiler 1 Mayıs alandaydı.

KASTAMONU

1 Mayıs kutlandı.

SİNOP

Hamsi Yolu mevkisinde bir araya gelen sendika, siyasi parti ve sivil toplum ƶrgütü temsilcileri ile yurttaşlar, buradan pankartlar ve sloganlarla kutlamanın yapılacağı Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü.

ELAZIĞ

Hozat Garajında başlayan yürüyüş ile 1 Mayıs, Perşembe pazarında kutlandı. 

AĞRI

1 Mayıs kutlandı.

SİİRT

1 Mayısta bir araya gelen işçiler, giydikleri ƶnlükler ve hazırladıkları pankartlarla, merkez ilƧeye bağlı Demokrasi Meydanı’na doğru yürümek istedi. İşçiler, Siirt Valiliği’nin almış olduğu 4 günlük eylem ve etkinlik yasağı gerekƧe gƶsterilerek polis tarafından engellendi. 

Siirt Baro Başkanı Muhammed Alptekin, valiliğin almış olduğu kararın keyfi olduğunu vurgulayarak, “İşçinin emekƧinin yanında olma hakkımız yine kanuna aykırı bir şekilde tamamen bir talimatla engel aracı yapıldı. Siirt’ te yaklaşık üç senedir, rutin ‘kopyala, yapıştır’ bir yasak kararı var” dedi. 

DENİZLİ

1 Mayıs yürüyüş ve mitingle kutlandı. Kentte 15 Temmuz DelikliƧınar Şehitler Meydanı’nda toplanan katılımcılar, mitingin düzenleneceği Ulus Caddesi ile Tokat Caddesi kavşağına kadar yürüdü.

EDİRNE

EmekƧiler 1 Mayıs alandaydı.

GİRESUN

Belediye Meydanı’nda bir araya gelen işçi ve emekƧiler yürüyüşe Ƨocukları ve eşleriyle katıldı. 

HATAY

Deprem nedeniyle büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da 1 Mayıs pankart ve sloganlarında dayanışma ve yeniyi birlikte inşa etme mücadelesi ƶne Ƨıktı.

6 Şubat ve 20 Şubat depremlerinin büyük yıkıma yol aƧtığı Hatay’da 1 Mayıs İşçi Bayramı Antakya ve Samandağ’da kitlesel mitinglerle kutlandı. Samandağ’daki 1 Mayıs mitinginin adresi PTT ƶnüydü.

Merkez ilƧeler Antakya ve Defne’de birƧok noktadan yürüyüşe geƧen emek-meslek ƶrgütleri, siyasi partiler, demokratik kitleri ƶrgüleri, kadın ve genƧlik ƶrgütleri, Sevgi Parkı yakınlarındaki alanda bir araya geldi. 

KIRŞEHİR

Kitlesel katılımla gerçekleşti.

KIRKLARELİ

EmekƧiler 1 Mayıs alandaydı

MUĞLA

1 Mayıs Menteşe Sosyo Kültürel Alan’da yapıldı.

Ayrıca 1 Mayıs kutlaması için Datça Demokrasi Evinin önünde toplanan işçi ve emekçiler Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdüler.

ƇORLU

1 Mayıs kutlandı.

AMASYA

İşçi ve emekçiler işsizlik ve yoksulluğa karşı 1 Mayıs alanında buluştu.

Ayrıca Merzifon’da işçi ve emekƧiler, işsizlik ve yoksulluğa karşı 1 Mayıs alanında buluştu.

ARTVİN

Polis kontrollerinden geƧerek alana giren gruplar 1 Mayıs’ı kutladı. Programda 6 Şubat Maraş merkezli depremde etkilenen 11 ilin isimleri sayılarak unutulmadı. 

1 Mayıs Artvin merkezin yanı sıra Hopa ve Kemalpaşa ilçelerinde de kutlandı.

KONYA

Yaklaşık bin kişinin katıldığı 1 Mayıs, KılıƧaslan Meydanı’nda kutlandı.

NİĞDE

Ɩmer Halis Demir Meydanı’nda 1 Mayıs kutlandı.

ORDU

1 Mayıs kutlamasına katılım ƶnceki yıllara gƶre daha kitlesel oldu.

MALATYA

1 Mayıs İnƶnü Caddesi Sıtmapınarı kavşağında başladı. Polis ekiplerinin geniş güvenlik ƶnlemleri aldığı alanda burada toplanan sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler daha sonra İnƶnü Caddesi üzerinden Dedekorkut kavşağında doğru yürüyüşe geƧti. Ellerinde Ƨeşitli pankartlarla sloganlar atarak Abdullah Gül Parkı’na kadar yürüyen yurttaşlar burada yapılan konuşmaların ardından dağıldı. 

MUŞ

1 Mayıs buluşmasına çok sayıda sivil toplum ve meslek örgütü temsilcisi katıldı.

DÜZCE

Mayıs kutlamasına katılım geƧtiğimiz yıllara gƶre oldukƧa kitlesel oldu. Adana’daki merkezi kutlama kararına rağmen Türk-İş’e bağlı Türk Metal, Petrol-İş, Teksif ve Basın-İş sendikaları kentteki ortak kutlamaya kitlesel kortejlerle katıldı.

 

Evet, 2023 1 Mayıs’ında da Taksim işçi, emekƧi ve devrimcilere yasaklandı. Alana Ƨıkmak isteyen devrimciler polis saldırısına uğradı, gƶzaltına alındı. Tam da bu esnada Maltepe’deki kürsüden 1 Mayıs’ın Taksim dışında kutlanan son 1 Mayıs olacağı aƧıklamaları; sendika liderlerinin işçi sınıfına değil düzen siyasetine güvenlerini yansıtmaktaydı. 

DİSK Genel Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB adına yaptığı aƧıklamada, “1 Mayıs Alanı Taksim’dir” dese de 1 Mayıs’ı kutlamak iƧin Taksim’in uzağındaki Maltepe’deydiler.

Oysa Maltepe Meydanı, işçilerin, devrimci geleneğin 1 Mayıs Meydanı değildi; olamazdı da. 

Ɩzetle Maltepe’deki 1 Mayıs 2023; Jean Gabin’in, “Elli yaşından sonra harfleri yakından seƧemez oluyorsunuz... Ancak dangalakları uzaktan hemen seƧiveriyorsunuz,” betimlemesindeki Kemal KılıƧdaroğlu endeksli seƧim aymazlığına kurban edildi.

 

“SEƇİMLERİN GƖLGESİNDE 1 MAYIS”[22]

 

1 Mayıs 2023 ƶncesinde, akademisyen Ɩzgür Müftüoğlu, iktidar değişse dahi sınıf mücadelesinin süreceğine dikkat Ƨekerken;[23] neler denmedi, neler? Aktaralım!

i) Politika Gazetesi: “1 Mayıs 14 Mayıs’ın arifesidir”![24]

ii) Oğuz Oyan: “1 Mayıs’ta sınıfın 14 Mayıs seƧimleri ve sonrasına yƶnelik talepleri haykırılmalıdır”![25]

iii) Yeni Yaşam Gazetesi Haberi: Türkiye kentlerinde milyonlar 1 Mayıs işçi ve emekƧi bayramı iƧin alanları doldurdu. Ankara’dan, İzmir’e, İzmir’den Trabzon’a kadar Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu EmekƧileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) sendikaları ƶncülüğünde alanlara Ƨıkan milyonlar 14 Mayıs seƧimlerine dikkat Ƨekerek, iktidarın gideceğini vurguladı”![26]

iv) Birgün Gazetesi Haberi: “Zonguldak’da İstasyon Meydanı’nda toplanan işçiler, siyasi parti ve emek ƶrgütleri Madenci Anıtı’na doğru yürüyüşe geƧti. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal KılıƧdaroğlu’nun mitingi nedeniyle kutlama miting sonrası yapıldı”![27]

v) Evrensel Gazetesi Haberi: “Dersim mitingdeki konuşmalarda 14 Mayıs seƧimlerine vurgu yapıldı, bir oy tek adam yƶnetimine karşı Kemal KılıƧdaroğlu’na, bir oy da üretenlerin ve emekƧilerin yƶneten olması iƧin Yeşil Sol Partiye istendi. Kutlamada konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sƶzcüsü Ƈiğdem KılıƧgün UƧar, ‘Bir oy faşist rejime kaybettirmek iƧin, bir oy emekƧilerin yƶneten olması iƧin. Birlikte değiştireceğiz. Kutuplaştırıcı siyasete karşı demokratik siyaseti büyüteceğiz ve doğru zaman yapacağız. Cumhuriyetin ikinci yüz yılında kurucu ƶzne olacağız’…”![28]

vi) Bianet.org Haberi: “MA’da yer alan habere gƶre, on binlerce işçi ve emekƧi, Diyarbakır, Batman, Dersim, Van, Mardin, Şırnak, HakkĆ¢ri, Antep, Siirt, Muş ve Bitlis’te bir araya gelerek 14 Mayıs ƶncesi iktidara, ‘Bu düzen ya değişecek ya değişecek’ mesajını verdi”![29]

vii) Evrensel Gazetesi Haberi: “İzmir’de işçilerin geneli 1 Mayıs’ın da verdiği coşkuyu 14 Mayıs’a taşıma umudu iƧinde coşkuyla yürüdü. Mitingde sƶz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı TunƧ Soyer, 14 Mayıs seƧimlerine işaret ederek, ‘Gƶreceksiniz, halktan yana, emekten yana bir iktidarı hep beraber kuracağız. Zorbalar tıpış tıpış gidecekler. Haklarımızı sƶke sƶke alacağız’ diye konuştu”![30]

viii) Kocaeli’den bir belediye işçisi: “Bu 1 Mayıs (2023-yn) aslında 14 Mayıs’a da hazırlık. 14 Mayıs sonrası artık bizler iƧin koşulların iyileşmesini istiyoruz”![31]

ix) Türk Harb İş Kayseri Şube Başkanı Ɩzgür Ɩzsoy, “14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk demokrasi sınavını gerƧekleştireceğiz. SeƧimlerin Türkiye’nin istikrarı ve demokrasisini koruyacak, güçlendirecek ve başta Ƨalışanlar olmak üzere milletimizi aydınlık yarınlara taşıyacak şekilde sonuƧlanması en büyük dileğimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle; Türk Harb-İş üyelerimiz başta olmak üzere Türkiye işçi sınıfının ve tüm dünya emekƧilerinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz”![32]

x) İbrahim Varlı: “Meydanın rengi seƧimdi: İstanbul’da seƧim arifesine denk gelen 1 Mayıs, birƧok yƶnüyle değerlendirilecek olsa da “emek bayramı”na damgasını vuran sandıktı… Coşku, heyecan, neşe azdı: Şunu sƶylemekte beis yok; Bu 1 Mayıs katıldığım-katıldığımız 1 Mayıs’ların en coşkulusu değildi. Bunun da Ƨeşitli nedenleri vardı. Deprem etkisi, yorgunluk, seƧim vs...”![33]

xi) Jale Ɩzgentürk: “1 Mayıs 2023 kutlamaları muhalefetin meydanlarda seƧim kampanyasını sürdürdüğü bir dƶneme geldi. Buna rağmen Maltepe’deki miting alanı geƧen (2022-yn) yıla gƶre daha kalabalıktı. Bir işçi buna umut etkisi diyordu. Eğer her şey muhalefetin dediği gibi ‘Ƨok güzel olursa’, seneye Taksim’deki ƶzgürlük etkisinin kaƧ kişiyi harekete geƧireceğini düşünün bir de…”[34]

xii) Zafer Aydın: “Giden gidecek belli, yani AKP’nin iktidarda kalma olasılığı neredeyse kalmadı. AKP giderken arkasında büyük bir enkaz bırakacak. AKP’yi gƶnderirken yeni dƶnemin sorunlarına ve mücadelesine de hazırlık yapmak gerekiyor”![35]

xiii) Erdal Atabek: “Evet, ‘bugün 1 Mayıs’. İşçinin, emekƧinin bayramı. Emeğin bu evrensel isyanının emek düşmanı iktidarların işbaşından uzaklaştırılması iƧin bir uyarı olmasını diliyorum. İşte, 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde gene bir 14 Mayıs seƧimine geldik. Biz, 19 Mayıs 1919’da uygarlık yolunu aƧanların yolunda yürüyoruz”![36]

xiv) Arzu Ƈerkezoğlu: “Gezi Parkı ile Taksim Meydanı’nın kopmaz bağına ve Gezi Direnişi ile Taksim 1 Mayıs’larının taşıdığı ortak mĆ¢nĆ¢ya hatırlatma yaparak, gelecek yıl iƧin Taksim Meydanı’nda buluşma Ƨağrısını bugünden yapmak istiyorum. Gelecek yıl (2024-yn) Gezi Parkı’nda buluşup kol kola 1 Mayıs alanına Taksim’e gireceğimize olan inancımla hepinize işçi sınıfı adına selamlarımı, … sevgilerimi yolluyorum”!

xv) Dilan Esen: “2023 1 Mayıs’ının son kez Maltepe’de kutlandığını hissettiren emekƧiler, tüm isyanını da pankartları ile sloganlarına sığdırdı. Sloganlarda da pankartlarda da ortaklaşılan iki konu yer aldı: ‘İlki aƧlık ve yoksulluk, ikincisi de AKP’den acilen iktidardan gƶnderilmesi’...”![37]

xvi) Umut Can Fırtına: “DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TDB’den oluşan 1 Mayıs Tertip Komitesi, 1977 1 Mayıs’ında hayatını kaybedenleri anmak iƧin Kazancı Yokuşu’na karanfil bıraktı. Yasaklarla geƧirilecek son 1 Mayıs’a günler kalmışken yapılan anmada, heyet ve emekƧiler yine polis engeliyle karşılaştı”![38]

xvi) L. Doğan TılıƧ: “AKP Sƶzcüsü Ɩmer Ƈelik’in hafta sonunda Adana’da Ƨok doğru ifade ettiği amacımızdan korkuyorlar: ‘Bunların amacı Recep Tayyip Erdoğan’ı, AKP’yi, Cumhur İttifakı’nı gƶndermek.’ E tabii, zaten seƧim dediğiniz şey bƶylesi amaƧlarla yapılmaz mı?

Birgün’ün 1 Mayıs afişi olarak hazırlanmış dünkü (1 Mayıs 2023-yn) birinci sayfası da ƶyle diyordu işte: ‘Ey gerƧek sesimiz/ Ey büyük kavga/ Yankılan dağdan dağlara/ GƖNDERECEĞİZ!’ Şimdi Taksim korkusu, oldu 14 Mayıs’ta gƶnderilme korkusu!”[39]

Tam da bƶylesi tutumlarla 1 Mayıs 2023’de Maltepe’yi Taksim’e ikame ettiler! Türkiye 14 Mayıs gününe kilitlenmiş biƧimde seƧimleri tartışıyor; seƧimden ƶnce unutulmaması gereken bir emek gündemi olduğunu “es” geƧerek…

Bu elbette 14 Mayıs’tan ƶnce 1 Mayıs var!” diye haykıran reformistlerin normaliydi; seƧimlerde halka sahte umutlar vaat edildi. Oysa 1 Mayıs, sahte umutların değil gerƧek mücadelenin Taksim Meydanı’ydı. 

14 Mayıs 2023’de işçiye düşman, emperyalizme ve sermayeye dost istibdadın adayı Recep Erdoğan’a karşı Ƨıkanlar, kapitalist düzenin (Zafer Parti’li) koltuk değneği Kemal KılıƧdaroğlu’na yedeklendiler!

“14 Mayıs’ın gƶlgesinde 1 Mayıs… 14 Mayıs politik ƶzgürlük yolunu da aƧmayacak… 1 Mayıs… üzerinden 14 Mayıs gƶlgesini kaldırmak,”[40] itirazları yükseltilmişti yükseltilmesine… Ama “ana akım sol” gündemlerini (ve Kemel KılıƧdaroğlu) gündeminden ayrıştırmamakta ayak diredi. Oysa, bƶylesi bir reelpolitikerliğe ihtiyaƧ yoktu. Çünkü, ve işçi sınıfının “imkĆ¢nsız” diye bir şey yoktur. “İmkĆ¢nsız” sƶzcüğünün iƧinde dahi “imkĆ¢n” vardır!

 

Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI HAKİKƂTİ

 

İşçi sınıfı hakikĆ¢tini kavrayamayanlar, 1 Mayıs’ı da kavrayamaz, Taksim geleneği yerine 1 Mayıs 2023 Maltepe’sine ikame ederler!

Federico Fellini’nin ‘Amarcord’undaki (1973), “Dedem duvar ƶrerdi. Babam duvar ƶrerdi. Ben duvar ƶrüyorum. Peki niƧin hĆ¢lĆ¢ bir evimiz yok?” sorusuyla müsemma hĆ¢le ilişkin olarak; Eduardo Galeano’nun, “Onlar Montevideo’da bir duvara anonim bir elin yazdığı şu sƶzleri yalanlayan tek Ƨalışanlardır: Ƈalışan adamın para kazanmaya vakti olmaz”;[41] Simone Weil, “Madde, fabrikadan değeri artarak, işçi ise değeri düşerek Ƨıkar”;[42] George Orwell’ın, “Umut varsa eğer, işçilerin iƧinde yatıyordu!”[43] ifadeleri de eklemeden geƧilmemeli…

İşçi sınıfının ücretli kƶleliği olarak kapitalist sermaye tiranlığına dair Friedrich Engels, “Sermaye, başkalarının karşılığı ƶdenmemiş emeği üzerindeki egemenliktir.”

“Dünyayı ƶzel mülkiyet yƶnettiği sürece, proletaryaya, aƧ kalmaktan, yaşamını sürdürmek iƧin savaşmaktan başka bir yol kalmıyor.”

“Kƶle ancak bir kez satılır, proleter ise kendisini günbegün, saat be saat satmak zorundadır,” derken V. İ. Lenin de ekler:

“Kƶlelik, serflik ve kapitalizm bu bakımdan tümüyle eşittir. Yalnız sƶmürme biƧimi değişir, sƶmürü kalır.”[44]

GerƧekten de, “Kendilerini parƧa parƧa satmak zorunda olan emekƧiler, diğer tüm ticaret ürünleri gibi bir metadır ve dolayısıyla rekabetin tüm iniş Ƨıkışlarına, piyasanın tüm dalgalanmalarına maruz kalırlar.” 

“Sermaye, toplum zorlamadıkƧa, emekƧinin sağlığı veya ƶmrünün süresine karşı duyarsızdır.”

“Emek zenginler iƧin gerƧekten Ƨok güzel şeyler yaratır - ama işçi iƧin ürettiği yalnız yoksunluktur. Emek saraylar üretir ama işçi iƧin ürettiği izbelerdir. Güzellik üretir - ama işçi iƧin Ƨirkinlik,”[45] diyen Karl Marx: “İşçi sınıfının vatanı yoktur!” diye uyarır herkesi.

Ɩzetle: “Sınıflar, tarihsel olarak belirlenmiş bir toplumsal üretim sisteminde işgal ettikleri yerle, üretim araƧlarıyla olan ilişkileriyle, emeğin toplumsal ƶrgütlenmesi iƧindeki rolleriyle ve dolayısıyla, kullandıkları toplumsal zenginlik payının boyutları ve bunu elde etme”[46] ile karakterize olurken; “İşçi sınıfı yaratıcı sınıftır. İşçi sınıfı bir ülkede maddi refahın gerektirdiği her şeyi üretir, iktidar işçi sınıfının elinde olmadığı sürece, işçi sınıfı, iktidarın sƶmürücü toprak sahiplerinin, haksız kazanƧ sağlayanların, tekellerin, yerli ve yabancı Ƨıkar gruplarının elinde kalmasına izin verdikƧe, silahlar işçi sınıfının değil de, Ƨıkar gruplarına hizmet edenlerin elinde oldukƧa, bu Ƨıkar gruplarının ziyafet sofralarından dƶkülmesine gƶz yumduğu kırıntılar ne denli Ƨok olursa olsun, işçi sınıfı yoksul bir hayat sürmeye zorlanacaktır,” satırlarıyla unutulmaması gereken hakikĆ¢te dikkat Ƨeker Fidel Castro da…

Pyotr Kropotkin’in, “EmekƧiler ücretleriyle kendi ürettikleri şeyi satın alamazlarken, omuzlarına basarak yaşayan aylaklar sürüsünü cƶmertƧe beslerler,” saptamasındaki tabloya dair kimsenin inkĆ¢r edemeyeceği noktaları da şöyle sıralar V. İ. Lenin:

“İşçiler ve tüm emekƧiler aƧ, Ƨıplak, bitmiş ve tükenmiş bir durumda iken saf demokrasiden, genel olarak demokrasiden, eşitlikten ve ƶzgürlükten sƶz etmek, emekƧiler ve sƶmürülenler ile alay etmek demektir.” 

“Ƈağımızın temel olgusunu da, işçileri burjuvazinin Ƨoban değneği altına almak amacıyla onları alıklaştıran, beyinsizleştiren ve birliklerini bozan militan burjuva milliyetƧiliği oluşturuyor.” 

“Bir insanın iki dini olmaz. Bir insan iki partiye ait olamaz. Ülkemizde siyasal ƶzgürlük olmayışı yüzünden ve otokratik rejimin karanlığında, partileri birbirine karıştırmak Ƨok kolaydır; burjuvazinin Ƨıkarları bƶyle bir karışıklığı gerektirmektedir. Proletaryanın Ƨıkarları partiler arasındaki sınır Ƨizgilerinin belirli ve net olmasını gerektirmektedir”![47]

Bu saptamaların ışığında önce coğrafyamızın geneline ilişkin birkaç veriyi aktaralım:

GeƧim sıkıntısı Ƨeken yurttaşların kredi ve kredi kartı borƧları yükseliyor. İcra takibine düşen bireysel kredi ve kredi kartı alacakları 53.5 milyar lira oldu. İcra takibine takılan kişi sayısı 2 milyon 323’e yükseldi.[48]

2018’de 3.4 milyon olan sosyal yardımlardan yararlanan hane sayısı 2023’de yüzde 43 artışla 4.9 milyona yükseldi. Bazı illerde üç haneden ikisi yardım alıyor.[49]

Türkiye’de 2023’te sosyal yardıma muhtaƧ hane sayısı 5 milyona dayandı, 3 milyon 509 bin 427 yurttaş karnını yardımla doyurdu.[50]

TÜİK verilerine gƶre Türkiye’de yaşayan 65 yaş üstü 8 milyon 722 kişi yoksul. Türkiye aynı zamanda emekli ücretleri sıralamasında ise Avrupa sonuncusu…

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuƧlarına gƶre yaşlı nüfusun yoksulluk oranı 2019’da yüzde 14.2 iken 2023’de yüzde 21.7’ye Ƨıktı. Ƈalışma Ƨağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı ise 2018’de yüzde 12.9 iken bu oran 2023’de yüzde 15’e yükseldi.[51]

Türkiye, sağlıklı beslenme konusunda Avrupa’da son sırada. Türkiye’de her 10 kişiden 4’ü, iki günde bir et, tavuk ve balık tüketebilecek finansal güce sahip değil.[52]

Karl Marx’ın sƶzünü ettiği “gƶrünen ile gerƧek arasındaki ayrım” meselesi, herhĆ¢lde en Ƨok, işçi sınıfı yoksulluğu konusunda geƧerlidir: Yoksulluk, şiddetin en kƶtü ve geƧerli biƧimidir. Bu hĆ¢liyle kapitalizmin ücretli kƶlelik dayatmasıyla karakterize olan “Ƨalışma hakkı”nın, aslında “yoksulluk hakkı”ndan başka bir şey olmadığı gerƧeğini, Paul Lafargue yıllar ƶnce anlatmıştı. 

Görülmesi gerek: Emek kesiminin milli kesimden aldığı pay azalıyor. Sermaye kesiminin ise kârları katlanıyor. Türkiye asgari ücretliler ülkesine dönüşmeye devam ederken asgari ücret pahalılıklar ve zamlar karşısında iyice yetersiz kalıyor.[53]

Ɩrneğin madencilik 5 yılda 4 kat büyüdü. Net satışlar 7 kat, ihracat 6 kat arttı. Yüzde 45 faaliyet kĆ¢rlılığı ile tüm sektƶrlerin üzerine Ƨıktı.[54] Ezilenlerin alım gücü düşerken büyük şirketler kĆ¢rlarını katladı. Şirketlerin toplam kĆ¢rı yüzde 30 arttı.[55] 

Zenginlerin servetini besleyen kĆ¢rken; servetin ve ücretin fotoğrafına gƶz atalım: KoƧ Holding ve ABD sermayesi ortaklığındaki Ford Otosan, 2023’de net kĆ¢rını yüzde 76.90 artırdı. Ford Otosan’ın 2022’de 27.7 milyar lira olan net kĆ¢rı, 2023’de 49.05 milyar liraya yükseldi. Şirketin net kĆ¢r marjı yüzde 8.6’dan yüzde 11.9’a (2 milyon 186 bin 193 liraya) Ƨıktı; sƶmürü oranı yüzde 1271 oldu.[56]

‘The Forbes’ dergisi, 2024 dünyanın en zenginleri listesini yayımladı. Listede Türkiye’den 23 erkek ve 4 kadın yer aldı.

Yıldız Holding Yƶnetim Kurulu üyesi Murat Ülker, Türkiye’nin dolar milyarderleri listesinde ilk sırada yer aldı. Ülker’in servetinin bir yılda 19 milyon dolar gerileyerek 5 milyar dolar olarak kayda geƧtiği belirtildi.

Listenin ikinci sırasında 3.7 milyar dolarlık servetiyle İpek Kıraç gelirken, üçüncü sırada 3.6 milyar dolarla Semahat Sevim Arsel bulunuyor.

Kazancı Holding Yƶnetim Kurulu Başkanı Şaban Cemil Kazancı 3.3 milyar dolarlık servetiyle dƶrdüncü sırada kendine yer buldu. Mustafa Rahmi KoƧ ise 3.2 dolarla beşinci oldu.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı SelƧuk Bayraktar ile kardeşi Haluk Bayraktar da ilk kez Forbes milyarderler listesine girdi.  Baykar Teknoloji patronu 44. yaşındaki SelƧuk Bayraktar, 1.2 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin 24., dünyanın 2410. en zengin ismi oldu. SelƧuk Bayraktar, 2022’de Türkiye vergi rekortmeni olmuştu. 45. yaşındaki Haluk Bayraktar da 1.1 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin 27., dünyanın 2545. en zengin ismi oldu.[57]

Tüm bunlara ek olarak: AKP dƶneminde ve başkanlık rejiminde bƶlüşüm ilişkileri kƶtüleşti. Başkanlık dƶnemi ƶncesinde milli gelir iƧinde emeğin payı yüzde 35.3 iken 2022’de yüzde 25.2’ye geriledi. Buna karşılık milli gelir iƧinde sermayenin payı başkanlık rejimi ƶncesi yüzde 48 iken 2022’de yüzde 56.7’ye yükseldi.[58]

Ayrıca 21 yıllık iktidarı boyunca binlerce işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken milyonların ise kazanılmış hakları gasp edildi. Hızla aktarırsak:

• İşçiler katledildi:[59] AKP’nin iktidarda olduğu 21 yılda en az 31 bin 131 işçi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdi. Dava ve müfettiş incelemesi sonucu kesinleşen iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ƶlüm sayısı 2006-2021 arasında 22 bin 305 olurken iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ƶlüm geliri bağlanan vaka sayısı ise 42 bin 927.

• Emekten Ƨaldılar: 2022’de milli gelir iƧinde emeğin payı yüzde 25.2’ye geriledi, sermayenin payı ise yüzde 56.7’ye yükseldi.

• Herkes asgari ücretli: Ortalama ücretler ve asgari ücret arasındaki makas kapandı. Asgari ücret hızla ortalama ücret hĆ¢line geldi. 2005 yılında asgari ücret ortalama ücretin yüzde 46’sı iken 2020’de yüzde 60’ına Ƨıktı. 2020’de kadınların ortalama ücret ve maaşları asgari ücretin 1.5 katına geriledi.

• Ücretler eridi: 2009’dan bu yana verimlilik 60 puan artarken reel birim ücreti 8 puan azaldı.

• Sürekli yükselen enflasyon nedeniyle emekƧiler yoksullaştı.

• Sendikaya savaş aƧtılar:[60] AKP iktidarında sendikalaşma oranı yüzde 14, fiili sendikalaşma oranı yüzde 12.4 ve toplu sƶzleşme kapsamı yüzde 8.1 oldu. 2022’de kadınlar toplam işçilerin yüzde 32.9’unu oluştururken kadın sendika üyeleri yüzde 21.8’de kaldı.

• Grevden korktular:[61] Greve katılan işçi sayısı 1963’ten bu yana en düşük düzeye indi. AKP dƶneminde 20 grev “erteleme” adı altında yasaklandı, bundan 195 binden fazla işçi etkilendi. AKP dƶneminde yalnızca 90 bin işçi greve Ƨıkabildi.[62]

• Emekliler kaybetti: AKP emeklilik yaşını ve prim gün sayısını artırdı. Emekli aylığı güncelleme katsayısı, aylık bağlama oranları, aylıkların alt sınırı düşürüldü. En düşük işçi emekli aylığı 2023 Nisan’da asgari ücretin yüzde 88’ine geriledi. İş arayan emekli oranı 2021’de yüzde 45’e yükseldi.

• İşsizlik patladı:[63] Dar tanımlı işsizlik oranı AKP’li yıllarda ortalama yüzde 11’e yükseldi. 2022’de geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20.8’e Ƨıktı. Kadın işsizliği de fırladı. 2022’de ise dar tanımlı kadın işsizliği 13.4 ve geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 28.4 oldu.

• İşveren fonu: 2022’de İşsizlik Sigortası Fonu’nun 55.6 milyar TL giderinin yalnızca 12.3 milyar TL’si işsizlere ayrıldı. Fonun yüzde 76.1’i işverenlere aktarıldı.

• Ɩzelleştirme: Kamuda ƶzelleştirmelerin yaklaşık yüzde 90’ı AKP hükümetleri dƶneminde yapıldı. Cumhuriyet dƶneminin kamusal birikimleri 63.8 milyar dolar karşılığında ƶzelleştirildi.

• Kıdem tazminatı eridi: 2002’de asgari ücretin 4.8 katı olan kıdem tazminatı tavan tutarı 2023 itibarıyla asgari ücretin 2 katına geriledi.

• EmekƧiler ihraƧ edildi: İki yıllık OHAL dƶneminde 135 bin kamu gƶrevlisi ihraƧ edildi. OHAL ile ihraƧ edilenlerin yargı yoluna başvurma ve adil yargılanma hakkı da ortadan kaldırıldı.[64]

• Ƈocuk işçiliği:[65] Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine gƶre Ƨocuk işçiliği yüzde 2.3 arttı. 2021’de yüzde 16.4’e düşen Ƨocuk işçiliği 2022’de yüzde 18.7’ye Ƨıkarak artış gƶsterdi.[66]

Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak’ın dahi, “İşçi kriz savar değildir… Anayasamızın bize tanıdığı grev hakkını ƶzgürce kullanamıyor olmamız bizim elimizi kolumuzu bağlıyor,”[67] demek zorunda kaldığı tabloda ‘Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) ‘Küresel Haklar Endeksi’nin 149 ülkeyi kapsayan araştırmasına gƶre, en kƶtü 10 ülke iƧinde Türkiye de var.[68]

Yine ITUC’un ‘2022 Küresel İşçi Hakları Endeksi’ne gƶre Türkiye, Bangladeş, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Myammar ve Filistin’le birlikte grev ve toplu pazarlık hakkının ihlĆ¢l edildiği en kƶtü ülkeler arasında yer alırken; OECD ülkeleri arasında en düşük sendikalaşma ve toplu iş sƶzleşmesi kapsamına sahip ülkelerden: Yüzde 9.9 sendikalaşma, yüzde 8.5 toplu sƶzleşme oranı ile 36 OECD ülkesi iƧinde son sıralarda. İşçilerin yüzde 87’si isesendikasız.

Sorunlu olan TÜİK istatistiklerine baktığımızda bile Türkiye’de en zengin yüzde 10’un gelirinin en yoksul yüzde 10’luk grubun 14 kat üzerinde olduğunu gƶrülüyor. 

Yine OECD ülkeleri arasında işgücüne katılım oranının en düşük olduğu beşinci ülke yüzde 52.3 oranıyla Türkiye

TÜİK verileriyle yüzde 25 genç işsizliği var. Üniversite mezunu gençler arasında asgari ücret ya da altında gelirle işe başlama oranı yüzde 50 ile yüzde 70 arasında yoğunluk gösteriyor.

Gıda enflasyonu dar gelirlilerde yüzde 100’ün üzerindeyken emeklilerde yüzde 120’ye ulaştı. Yani temel gıdaya erişim giderek zorlaşıyor. OECD ülkeleri arasında Türkiye gıda enflasyonunda birinci sırada. 

Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’a gƶre Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülke. 2013’te Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülke varken 2024’de sadece 4 ülke var. Asgari ücretin kişi başı milli gelire oranı da düşüşte. 1974’te yüzde 80.6 olan oran 2023’te yüzde 47.4’e gerilemiş durumda.[69]

 

İKTİDAR VE Ä°ÅžĆ‡Ä°LER

 

Jean Jacques Rousseau’nun, “Devlet büyüdükƧe, ƶzgürlük de o oranda küçülür”; Noam Chomsky’nin,  “Hiyerarşi ve baskının temel başarısı, insan yerine konulmayanları, bunun doğal olduğuna inandırmalarıdır”; V. İ. Lenin’in, “Devlet işçi ƶlümlerine değil, işçi eylemlerine karşı tavırlar alır,” vurgularıyla müsemma kapitalist iktidar konusunda ƶncelikle SelƧuk KozağaƧlı’dan aktaralım:

“Bu ülke tarihinin benim avukatlık yaptığım yirmi altı senesi boyunca hiƧ ‘iş kazası’ gƶrmedim. Hepsi, belli bir failin, sermayenin, patronun, devletin, müdürün kusuru ve hatta kastıyla gerƧekleşmiş yaralama ve ƶldürme eylemleriydi. İş güvenliği ƶnleminden kısıp, güvenlik yatırımından vazgeƧip, kĆ¢r iƧin üretimi arttırıp ‘kaza oldu’ diyemezsiniz…” 

“Ne iƧin o zaman, ne iƧin yaşıyoruz? Güvenlik yok, iş yok, gelecek yok, hukuk yok, anayasa yok. Yaşıyoruz, bu yaşamak Ƨok kutsal ƶyle mi? Ɩyle değil! Yaşamın kendisi değil kutsal olan. Kutsal olan, adil bir yaşam. Kutsal olan, onurlu bir yaşam. Kutsal olan, güvenli bir yaşam. Kutsal olan, haysiyet sahibi bir yaşam. Yaşamın kendisi değil, sırf yaşamak değil kutsal olan. Milyonlarca insan ƶlüyor her gün, hiƧ uğruna. Trafik kazalarında, savaşlarda, hastalıktan… Ɩlmek ya da kalmak meselesi değil bu mesele. Onurlu yaşamak ya da yaşamamak meselesi. Adaletli yaşamak ya da yaşamamak meselesi...” 

Bunlar bƶyleyken; siz bakmayın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1 Mayıs 2023 mesajında, “Emeğin, alın terinin, arkadaşlarla bir sıcak somunu paylaşmanın mutluluğunu Ƨok iyi bilirim,”[70] demesine!

2013’den 2023’e Taksim’de hĆ¢lĆ¢ ‘1 Mayıs Mitingi’ yaptırmayan işçi düşmanı iktidardır.

Bir kez daha hatırlatalım: 1923’de 1 Mayıs  yasal olarak “İşçi Bayramı” ilan edilse de, 1924’te hükĆ»met “kitlesel” 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.

1925’te Ƨıkan Takrir-i SükĆ»n Yasası ise İşçi Bayramını kutlamayı gündemden Ƨıkararak tümden yasakladı.

1 Mayıs 10 yıl uykuya yatırılmış oldu…

10 yıl sonra ise kılık değiştirerek uyandı.1935 yılında 1 Mayıs’a “Bahar ve ƇiƧek Bayramı” adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.

1976 Taksim’inde uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması ardından; 1977 Taksim Meydanı’nda gƶstericilerin üzerine ateş aƧıldı ve tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geƧti. 

1979’da Sıkıyƶnetim Komutanlığı, İstanbul’da miting yapılmasına izin vermedi, sokağa Ƨıkma yasağı ilan etti. 1981’de MillĆ® Güvenlik Konseyi 1 Mayıs’ı resmi tatil günü olmaktan Ƨıkardı.

2007’de 1 Mayıs’ı tekrar Taksim’de kutlayarak aynı zamanda 1977’de olan olayları anmak isteyen grupları polis, silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak durdurmaya Ƨalıştı.

2009’da Taksim’e Ƨıkıldı 

2013’de tekrar yasaklandı; Anayasa Mahkemesi, 2014 ve 2015 1 Mayıs iƧin Taksim Meydanı iƧin yapılan başvuruların reddedilmesi ve Taksim civarında yapılan eylemlerin polislerce engellenmesiyle ilgili “hak ihlĆ¢li” kararı vermiş olsa da![71]

Ancak Taksim Meydanı için kesintisiz mücadele bugüne dek devrimciler tarafından sürdürüldü!

 

SENDİKALARIN “ROLÜ” VE DİSK

 

1980 sonrasında genel olarak sendikaları, ƶzel olarak da DİSK’in tutumu kısmi “olumluluklar” ƶtesinde olması gerekenin yanından bile geƧmemektedir.

Gƶrülmesi gerek: 12 Eylül darbesinden beri sendikalaşma dibe vurdu. Toplu iş sƶzleşmeleri baskı altına alındı. Grevler yok mertebesine indi. Ve asgari ücret milli gelire gƶre yarıya düştü. Sınıfsal tercihi sermayeden yana olan ve Türkiye tarihinin etkileri en uzun süren ve en tahrip edici darbesi 12 Eylül Ƨalışma yaşamını sermaye iƧin neredeyse dikensiz bir gül bahƧesine Ƨevirdi: Kıdem tırpanlandı. Grevler yasaklandı. Uzlaştırma kalktı, arabuluculuk sistemi geldi. Ücretler düştü. Vb’leri, vd’leri…

Tam da bu tabloda “1 Mayıs bayram değildir. Sermayenin hiƧ dinmeyen sƶmürüsüne karşı, işçi sınıfının haklı direnişinin, dayanışmasının sergilendiği, beklentilerinin yƶneticilere hatırlatıldığı, geƧmiş acıların anılması gereken gündür. Sƶmürü; günümüzde, emperyalizmin yeni adı olan küreselleşme sürecinde Ƨokuluslu şirketler aracılığıyla evrensel nitelik kazanmıştır,” vurgusuyla “Bizim siyaset fukarası sendikalarımızın kendilerini sorgulama zamanı gelmiştir,”[72] diyen Engin Ünsal ekliyor:

“6356 sayılı Sendikalar Yasası’nda işçi sendikaları siyaset yapamaz diye bir hüküm yok; sadece 26. maddenin 7. bendinde, “Kuruluşlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamazlar” hükmü vardır. Ɩyleyse siyasetten kaçış neden? Bunun yanıtı aƧıktır. Genelde sağ siyaseti temsil eden hükümetler tarafından yƶnetilen ülkemizde hükümetler işçi sınıfının bilinƧlenip ülke siyasetini yƶnlendirmesine karşıdır… Sendikalar sürekli olarak toplusƶzleşme masalarında kazandıklarını etkili olamadıkları ekonomik politikalar nedeni ile kaybetmişlerdir. Sendikasız işçilerin, emekli milyonların durumu daha da vahimdir. Sermaye sınıfı yandaşlarının, tarikatların egemen olduğu, işçinin adının geƧmediği, temsilcisinin olmadığı Meclis’ten işçi yararına yasaların Ƨıkacağını beklemek hayaldir.”[73]

“Bizde pasif sendikacılık anlayışı yaygındır. Üç işçi konfederasyonun var olduğu ülkemizde DİSK’in cılız Ƨıkışlarını saymazsak üye sayısı olarak büyük diğer iki konfederasyon kuzuların sessizliği iƧinde iktidara uyum sağlama yarışı iƧinde olmaları anlaşılması zor bir tutumdur… Sƶz gümüşse sükĆ»t (sessizlik) altındır deyimi işçi sınıfı iƧin geƧerli değildir. İşçi sınıfı ve ƶnderleri gerek kendi hakları gerekse toplumun Ƨıkarı iƧin demokratik haklarını kullanarak ayağa kalkmazsa bu düzen ve emek sƶmürüsü devam edecek demektir.”[74]

“Sendikacılığımızın şiddetle kendini yenilemeye ihtiyacı var.”[75]

Bunlar “es” geƧilebilir tespitler değil; hele ki işçi sınıfı sendikacılığı iddiasına sahip Ƨıkan DİSK’e yƶnelik eleştiriler şahsında.

Ɩrneğin DİSK’in, “2020’lerin DİSK’i Emeğin Türkiyesi” şiarıyla düzenlediği, 16’ncı Olağan Genel Kongresi’nde (2020) Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, “Ülkemizdeki sendikalar faciası karşısında ciğerimiz parƧalanıyor. İşçilerin kazanılmış hakları gasp ediliyor. Bu gasplara karşı DİSK’in mücadelesini konuşmamız gerekiyor. DİSK etkili bir mücadele yapmıyor. Bugün DİSK’in tarihine mevcut DİSK yƶnetimi sahip Ƨıkmıyor. Biz dayatmalara karşı olduğumuz iƧin DİSK yƶnetiminde bulunmuyoruz. DİSK dayatmalara teslim olamaz” ifadelerini kullanırken;[76] 17’nci Genel Kurul’da da değişen bir şey yoktu.

Genel Kurul’un Ƨalışma raporunun değerlendirilmesi aşamasında kürsüyü kullanan Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu’nun DİSK yƶnetimini eleştiren konuşması ardından; Dev Turizm-İş, Dev Yapı-İş, Enerji-Sen ve Limter-İş’in kürsüden dillendirdiği fikirler salonda huzursuzluk yarattı belki ama sosyal medyaya yansıyan kısımlarıyla aklı ve gƶnlü işçi sınıfı mücadelesinden yana olanların sempatisini topladı.

DİSK/Enerji-Sen’in kürsüden, 8 yıl ƶnce gerƧekleşen Genel Kurul’da Süleyman Soylu’yu kovan bir DİSK’ten Meral Akşener ve TÜSİAD gƶrüşmelerini yapan bir DİSK’e gelindiği vurgusu bir gerilemeye işaret etmesi aƧısından ƶnemliydi. Ardından Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şube’den Alperen ErkoƧ’un konuşması da DİSK’in mücadeleci niteliğinin ƶne Ƨıkması gerekliliğini vurgulayan bir konuşma oldu. 

Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı’nın da benzer eleştirileri iƧeren konuşması divan tarafından kesilmeye Ƨalışıldı, Ƨıkan tartışmada Genel-İş delegelerinin bir kısmının Kamber Saygılı’nın üstüne yürümesi yƶnetim kurulu tarafından değil, yine mücadeleci sendikaların delege ve yƶneticileri tarafından engellendi. Ortaya Ƨıkan durum gƶstermektedir ki, DİSK iƧindeki eleştirilen linƧ kültürü ve şiddetle bastırılmayı normalleştiren bir anlayış DİSK’e hĆ¢kim idi.

Maalesef DİSK uzun bir süredir düzen muhalefetinin sendikal alana sirayet etme kanallarından birisiydi. İktidara yƶnelik sermaye cephesinden gelen eleştiriler CHP aracılığıyla siyasal olarak ifade edilirken, 4 yılda DİSK iktidar karşısında ana muhalefet cephesi ile paralel bir Ƨizgi izlemeyi tercih etti. Ƈatışmanın ƶnemli bir noktası olan belediyelerde var olan Genel-İş ƶrgütlülüğü[77] ve toplu sƶzleşmeleri medya aracılığıyla DİSK Başkanı’nı vitrine taşıyarak reklamlaştırılmaya Ƨalışıldı. Toplu sƶzleşme imzaları, tƶrene dƶnüştürülerek Ekrem İmamoğlu ve TunƧ Soyer gibi figürleri parlatan halkla ilişkiler Ƨalışmaları olarak gerƧekleşti.[78]

Ɩzetle gelinen noktada DİSK işçi sınıfının mücadelesinin bir aracı olmaktan Ƨıkarak kendi varlığını sürdürmesi başlı başına bir amaca dƶnüştü ve onu yaşatma amacı artık sıklıkla sınıfın genel Ƨıkarları ile Ƨelişir oldu.

2024’de sendika iƧindeki bürokrasiye karşı en ufak muhalefete bile tahammülü olmayan DİSK Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu “İşçiler varsa umut da var” dedi ve ekledi: “Ɩnümüzde 1 Mayıs var. Türkiye’de demokrasi mücadelesinin en ƶnemli gündemlerinden bir tanesi de ƶrneğin 1 Mayıs’ın ve Taksim’in ƶzgürleştirilmesidir,”[79] dese de; 2023’de DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, halkın geleceğe dair umudunu alanlara taşıdığını ve bunun sandığa yansıyacağından sƶz edip, “Bu (2023-yn) 1 Mayıs’ı 14 Mayıs seƧiminin bir provası olarak gƶrüyoruz. Bunun sandığa yansıyacağını gƶrüyoruz,” diyebiliyordu![80]

Oysa valilik kararıyla Taksim’e Ƨıkan yollar kapatılmış ve devrimciler her zamanki mücadele kararlılığıyla 1 Mayıs geleneğini yaşatırlarken; Arzu Ƈerkezoğlu ile DİSK yƶneticileri Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı’na Ƨelenk bırakıp,  “Yılın 364 günü işçiler, bir gün, 1 Mayıs günü yaşadığımız bu sisteme, bu düzene karşı itirazlarımızı, hedeflerimizi, gelecek dünya düşlerimizi ifade etmek iƧin alanlarda, meydanlarda buluşuyoruz. Bugün buraya DİSK Yƶnetim Kurulu olarak geldik, Ƨelengimizi bıraktık. 2 gün ƶnce de anmalarımızı da gerƧekleştirdik. Şimdi buradan Maltepe Meydanı’na geƧeceğiz. İstanbul’da Maltepe Meydanı’nda ve Türkiye’nin dƶrt bir yanındaki meydanlarda alanlarda buluşacağız,”[81] diskuruyla ipe un seriyorlardı!

Bu tabloda V. İ. Lenin’in, “Dünyanın hiƧ bir yerinde proletaryanın gelişmesi sendikalar olmadan. Sendikaların ve işçi sınıfının partisinin karşılıklı eylemi olmadan gerƧekleşmemiştir ve gerƧekleşemez,”[82] uyarısı eşliğinde DİSK bürokrasisine ilişkin olarak Gültan Kışanak’ın, “Onlar hayal satacak, ben ‘kral Ƨıplak’ diyeceğim”…

Mark Twain’ın, “Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor”…

Robin Sharma’nın, “Yerinde sayanlar, yürüyenlerden Ƨok ses Ƨıkarır”…

Elias Canetti’nin, “İnsan yarattığı mesafelerle taşlaşır ve Ƨoraklaşır”…[83]

Bertrand Russell’ın, “Hayatta öğrenilmesi en güç şey hangi kƶprüden geƧileceği ve hangi kƶprünün yakılacağıdır”…

Komutan Yardımcısı Marcos’un, “Düşmanla kurduğun her temas, eğer onu teslim almak iƧin değilse; ona teslim olmak iƧindir”…[84]

V. İ. Lenin’in, “Bir oportünist her formüle kolayca imzasını atar ve onu aynı kolaylıkla terk eder, çünkü oportünizm demek, kesin ve sağlam ilkelere sahip olmamak demektir,” uyarılarını adım başı anımsayıp, anımsatmaktır.

 

TAKSİM’İN ANLAMI VE DEĞERİ

 

Taksim’in anlamı (ve değeri) onun iƧin mücadele geleneğini yaşatanlara, “Yedi kez düş, sekiz kez kalk,” diye haykıran Japon Atasƶzü’nü belleğimize nakşeder.

Yasaklı dayatmaları ortadan kaldırmak bizim irademizde, elimizdedir. Elbette siyasetin uğraş olarak metalaştırılmaması, ideoloji duruşumuzdan vazgeçilmemesi ve umudun/ ütopyaların yitirilmemesi kaydıyla.

PaylaştıkƧa Ƨoğalan ve güneşin sƶzcük hĆ¢li olarak umut, toplumsal yaşamın ruhudur; “Bana saldırıp acı Ƨektiriyorlar, ama ben onların niyetlerini biliyorum, onlardan bir adım ƶndeyim, bunu hep biliyordum, güçsüzken bile güçlüyüm, onları alaşağı edeceğim,”[85] kararlılığıdır.

Yıkım onarım arzusunu/ faaliyetini büyütür/ güçlendirirken; yeni bir hayat inşa etmek istiyorsak geƧmişte dƶnmemiz gereken dayanak noktamız işçi sınıfıdır; 1 Mayıs’ta bunun kaldıraƧlarındandır.

İşçilerin direnişi, artıyor ama devletin baskı araçları devreye giriyor ve işçiler, hukuksuz biçimde, şiddet de kullanılarak baskı altına alınıyor. İşçi sınıfı yeterince örgütlü olmadığı ve gereken düzeyde dayanışma gösterilemediği için mücadeleler başarıya ulaşamıyorsa da; kazanmak için yüzümüzü işçi sınıfına dönmeliyiz!

Hatırlansın: “Kıpkızıl, kan kırmızı bayraklarımızın/ alevinden/ sarı kursak bir balon gibi soldu güneş/ ciğerlerimizde şişen türküler ateş!” diyordu NĆ¢zım Hikmet, ‘İstanbul’da Bir Mayıs’ başlıklı dizelerinde. 

Her 1 Mayıs’ta sƶylediğimiz, Sarper Ɩzsan’ın o muhteşem bestesi, “Günlerin getirdiği baskı, zulüm ve kandır” dizeleriyle başlayan marş ise Ankara Sanat Tiyatrosu’nun Kızılay’daki o sıcacık sahnesinden taşarak alanlara inmelidir.

22 Temmuz 1980’de kurşunlanarak katledilen Kemal Türkler’in son sƶzü: “Benden işçilere selam sƶyleyin”ken; Sennur Sezer, onun sƶzlerini yorumluyor bir şiirinde: “Kitapları ƶldüremezler/ Alanlarda bizi vuranlar/ Tarihi geriye dƶndüremezler/ Hoşça kalın/ Sürdürün savaşı arkadaşlar.” Not edin!

1976 1 Mayıs’ın, ilk defa büyük bir kitleselliğe ulaştı. Beş yüz bine yakın gƶstericiye konuşan Türkler, “1 Mayıs her şeyden ƶnce, her ülkede ve tüm dünyada, sermaye egemenliğine ve zulme karşı birlik ve mücadele bayrağıdır” diyordu. Ertesi yıl yine onun ƶnderliğinde, Taksim’e yüz binlerce insan sığmadı. Alana yaylım ateşi aƧıldı, panzerler sürüldü. Bƶylece otuz altı insanımız yaşamını yitirdi. Ruhi Su’nun sesinden “Bu meydan kanlı meydan” türküsü yüreğimize kazındı. Türkler’in davasını torunu sürdürdü ve bir siyasi cinayet daha zamanaşımına uğradı. 

İşçilerin sevdalısı yazar Orhan Kemal, “Baba Evi” romanında, “Ey aƧlık! Seni midemde, iliklerimde, kanımın yuvarlarında duydum. Ve sen, benim iyi, benim koruyan ve merhametli olan soyum, insan soyu, sen sonsuz tokluğu fethedeceksin!” diyordu 1 Mayıs’ta da binlerce emekƧi sonsuz tokluğa ulaşma kavgası verirken![86]

1 Mayıs (ve Taksim) işte bunlar için önemlidir ve büyük değer taşır.

Kolay mı? V. İ. Lenin’e gƶre 1 Mayıs’ta kutlanan, gerƧek ƶzgürlük mücadelesiydi. Sermayenin sƶmürüsüne, kƶleleştirmesine karşı emeğin dünyasını, kardeşliğin ve ƶzgürlüğün dünyasını kazanmak iƧin yürütülen bir mücadeleden bahsediyordu V. İ. Lenin 1 Mayıs’a dair yazısında, “Bütün ülkelerin işçilerinin sınıf-bilinƧli bir hayata uyanışlarını, insanın insan üzerindeki her türlü zulüm ve baskısına karşı mücadelelerindeki dayanışmalarını, emekƧi milyonların aƧlık, yoksulluk ve aşağılanmadan kurtulmak iƧin yürüttükleri mücadelelerini kutladıkları gün”[87] olarak tanımlıyordu.

V. İ. Lenin’in tanımına gƶre 1 Mayıs’ta kutlanan, gerƧek ƶzgürlük mücadelesiydi. Sermayenin sƶmürüsüne, kƶleleştirmesine karşı emeğin dünyasını, kardeşliğin ve ƶzgürlüğün dünyasını kazanmak iƧin yürütülen bir mücadeleden bahsediyordu. Ɩzgürlük, metnin merkezindeki temel kavramdır. İşçilerin daha iyi bir yaşam ve gerƧek ƶzgürlük iƧin nehirler dolusu kan dƶktüklerinden bahsediyordu. Ana akım siyaset bilimi kitaplarında ƶzgürlük liberalizmin, eşitlikse sosyalizmin temel kavramı olarak anlatılır, oysa kurucu metinlerinden itibaren sosyalist teorilerin gelişim tarihine baktığımızda ƶzgürlüğün merkezde duran esas kavram olduğunu gƶrürüz. Bu elbette liberal düşünürlerin ƶzgürlük tanımından farklı bir ƶzgürlüktür.

Ona gƶre 1 Mayıs’ta işçiler her şeyden ƶnce “sınıf-bilinƧli bir hayata uyanışları”nı kutluyorlardı.[88]

1 Mayıs (ve Taksim) tam da budur; 2024’de de; “Sımsıkı kaynaşmadıkƧa, kurtuluş mücadelesinde omuz omuza vermedikƧe, karşılıklı olarak yardımlaşmadıkƧa, ulusal ve uluslararası bir ƶrgütlenme olmadıkƧa, işçiler yenilmeye mahkĆ»m olacaklardır,” uyarısı eşliğinde David Riazanov’un!

 

4 Nisan 2024 20:19:11, İstanbul.

 

N O T L A R

[*] Rojnameya Newroz, Nisan 2024…

[1] William Morris. 

[2] TİP’li vekil Sera Kadıgil, “Ben kişisel olarak İstanbullu bir kadın olarak 31 Mart günü gideceğim ve Ekrem İmamoğlu’na oy vereceğim,” (https://odakdergisi2.com/sera-kadigil-ben-kisisel-olarak-istanbullu-bir-kadin-olarak-31-mart-gunu-gidecegim-ve-ekrem-imamogluna-oy-verecegim/) demişti; sakın ola unutulmasın!

[3] 2024 1 Mayısı’nda Taksim’de birleşik bir eylemi ƶrgütlemek iƧin ortak bir aƧıklama yapan Alınteri, BDSP, Devrimci Parti, Birleşik İşçi Hareketi, Dostluk ve Kültür Derneği(DKDER), Dev Tekstil, Devrimci Hareket, EHP, ESP, İşçi EmekƧi birliği, İşçi Hareketi Koordinasyonu, İKEP, İşçi Birlikleri Sendikası, KaldıraƧ, Kƶz, Mücadele Birliği Platformu, Odak, Proleter Devrimci duruş, SODAP, Sosyalist Kadın Hareketi, TOMİS, Yeni Dünya İƧin Ƈağrı, “2024 1 Mayısı’nı baskı ve saldırılara yanıt olması iƧin, birleşik, kitlesel, devrimci 1 Mayıs’ı Taksim’de birlikte ƶrgütlemek iƧin tüm devrimci yapıları, sendika ve kitle ƶrgütlerini, güçlerini birleştirmeye ve ortak davranmaya Ƨağırıyoruz,” ( “Devrimci Kurumlardan ‘Birleşik, Kitlesel, Devrimci 1 Mayıs’ı Ɩrgütlemeye!’ Ƈağrısı”, 24 Mart 2024… https://proleterdevrimcidurus2.org/2024/03/24/devrimci-kurumlardan-2024-1-mayisinda-kitlesel-olarak-taksime-cagrisi/) aƧıklaması yaptılar.

[4] Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlayacaklarını aƧıklayan Ƈerkezoğlu, “Ülkemizde 1 Mayıs’ların, bir simgesi var… işçilerin emekƧilerin mücadelesinin ve geleneğinin, emeğe saygının bir simgesi var: Taksim Meydanı… Taksim Meydanı 1977’den beri yüreğimizdeki yaradır… Yeniden yasaklandığı 2013’ten beri en büyük hasretimizdir… Bu yıl, 2024 1 Mayıs’ında yüzümüzü Taksim’e dƶnüyoruz,” dedi. (“DİSK, 1 Mayıs’ı Taksim’de Kutlayacak”, 2 Nisan 2024… https://www.birgun.net/haber/arzu-cerkezoglu-acikladi-disk-1-mayis-i-taksim-de-kutlayacak-519031)

[5] DİSK Başkanı Ƈerkezoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin meydanın kutlamalara kapatılmasını ‘hak ihlĆ¢li’ olarak gƶrdüğünü hatırlatarak “Bu meydan simgedir, kapatmak hukuksuzluktur” dedi.

12 Aralık 2023’te Anayasa Mahkemesi’nin bir karar aldığını belirten Ƈerkezoğlu şu ifadeleri kullandı: “GeƧen yıl kararları herkes iƧin bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi bir karar aƧıkladı. Taksim Meydanı’nda kutlamaların engellenmesini hak ihlĆ¢li olarak aƧıkladı. Bu karar kesindir. 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak her emekƧinin hakkıdır. Bu hakkı engellemek hukuk dışıdır. Bizlerin 1 Mayıs’ta Taksim’de olmasını engellemek hukuk tanımazlık olur. Anayasanın tanınmadığı yerde ekmek olmaz, adalet olmaz, hürriyet ve cumhuriyet olmaz. Anayasaya sahip Ƨıkmak, dün olduğu gibi bugün de işçi sınıfının gƶrevidir.” 

“Bizler, işçiler, emekƧiler, emekliler bu ülkenin büyük Ƨoğunluğuyuz. Bizler üretiyoruz, bizler Ƨalışıyoruz, insanca yaşamak istiyoruz... Bizler İstanbul’da 1 Mayıs sabahı bir elimizde karanfil, bir elimizde Ƨocuklarımızla yüzümüzü Taksim’e dƶnecek ve yürüyeceğiz. Türkiye işçi sınıfı işine, aşına, ekmeğine, hakkına, hukukuna sahip Ƨıkma iradesini 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüyerek gƶsterecek.” (Cengiz Karagƶz, “İşçi Taksim’e Ƈıkıyor”, Cumhuriyet, 3 Nisan 2024, s.9.)

[6] Ɖmile Zola, Germinal, Ƨev: Adnan Cemgil, Güven Yay., 1968.

[7] Karl Marx, Kapital, Cilt II: Sermayenin Dolaşım Süreci, çeviren: Alaattin Bilgi, Sol Yay., 1976.

[8] Karl Marx, Ücretli Emek ve Sermaye-Ücret, Fiyat ve Kâr, çev: İsmail Yarkın, İnter Yay., 1999.

[9] Karl Marx-Friedrich Engels, Devlet ve Hukuk, Ƨev: Rona Serozan, Ayrıntı Yay., 2016.

[10] Karl Marx-Friedrich Engels, Komünist Manifesto ve Komünizmin İlkeleri, çev: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1976.

[11] Komutan Yardımcısı Marcos, Zapatista HikĆ¢yeleri, Ƨev: Ƈiğdem Dalay, Agora Kitaplığı, 2003.

[12] Türkiye’de emek ve sermaye arasındaki Ƨelişkilerin, Ƨatışmaların en aƧık biƧimiyle gƶrünür olduğu bir dƶnemdeyiz. Her şeyden ƶnce ücretli Ƨalışan sayısı, istihdam edilenlerin yüzde 70’ini aştı; nüfusun dƶrtte üçü kendisinin ya da aile bireylerinin ücretten elde ettiği gelirle yaşamını sürdürüyor. Yani nüfusun Ƨok ƶnemli bƶlümü emekƧilerden oluşuyor ve bu emekƧiler arasında işsizlik, güvencesizlik ve yoksulluk giderek yaygınlaşıyor. Sadece işsizler yoksul kalmıyor, günde 12-15 saat Ƨalıştığı hĆ¢lde geliri yoksulluk ve hatta aƧlık seviyesinin altında kalan milyonlarca insan da buna dahil oluyor. OECD ülkeleri iƧinde ilk sırada olduğumuz “Ƨalışan yoksulluğu” ile sadece düşük eğitimliler ve düşük vasıflılar değil; eğitimli, profesyonel meslek sahipleri de (doktor, avukat, mühendis vs) karşı karşıya artık. (Ɩzgür Müftüoğlu, “Sendikalar Sınıf Mücadelesinin Neresinde?”, Yeni Yaşam, 26 Şubat 2022, s.10.)

[13] Metin Ɩzuğurlu, “1 Mayıs 2023 Türkiye’si: Yüz Yıllık Muhasebe”, Birgün Pazar, Yıl:20, No:842, 30 Nisan 2023, s.9.

[14] Ayşe Hür, “Hoş Geldin Bir Mayıs, Ey Ulu Münci!”, 30 Nisan 2023… https #//www.avrupademokrat2.com/hos-geldin-bir-mayis-ey-ulu-munci-ayse-hur/

[15] Yeni Hayat, No: 7, 1922.

[16] 1 Mayıs 1977 katliamında kaƧ kişi ƶldüğü sorusu 1 Mayıs tarihinin bir diğer tartışmalı alanıdır. Herkes bu konuda farklı bir sayı telaffuz etmektedir. Kimilerine gƶre 34, kimilerine gƶre 35, kimilerine gƶreyse 36 veya 37 kişi ƶlmüştü. 1 Mayıs 1977 katliamında gerƧek ƶlü sayısı konusunda kimse sƶylediği rakamdan emin olmasa da bir rakam verilmesi gerekiyordu ve ortaya Ƨıkan bilanƧo birbirini tutmayan rakamlardan ibaretti. DİSK Genel Sekreter Yardımcısı Fahrettin Engin Erdoğan’ın yaptığı titiz Ƨalışma sonucunda 1 Mayıs 1977 katliamında en az 41 kişinin ƶldürüldüğü ortaya Ƨıktı. Bu Ƨalışmada DİSK’in listesi ile 1 Mayıs 1977 iddianamesinin karşılaştırılması sonucunda ƶlenlerin sayısının en az 41 olduğu gƶrülüyor. Bu konuda ayrıntılı bilgilere DİSK Tarihi 2 Cilt (1975-1980) adlı kitapta ulaşılabilir. (Aziz Ƈelik, “1 Mayıs Yanlışları”, Birgün, 2 Mayıs 2022, s.6.)

[17] Hamit Erdem, “Gelenekten Geleceğe 1 Mayıs”, Politika Gazetesi, No:86, 24 Nisan 2023.

[18] İlknur Başer, “Kendi Yolumuzda Yürüyerek Kazanacağız!”, Birgün, 30 Nisan 2023, s.5.

[19] Eylem Sonbahar, “1 Mayıs Davasında İkinci Kez Beraat Ƈıktı”, 1 Mart 2024… https://www.mlsaturkey.com/tr/1-mayis-davasinda-ikinci-kez-beraat-cikti

[20] “Taksim’e Ƈıkmak İsteyen 192 Kişi Gƶzaltına Alındı”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2023, s.6; Birkan Bulut-Damla Kırmızıtaş-Kübra Kırımlı-İrem Bayraktar, “Ankara 1 Mayıs’ında 14 Mayıs Coşkusu”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.2; “Gelecek Bizim, Emek Hepimizin”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.3; “Ülkede Ɩzgürlük Talebi”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.4; “İstanbul 1 Mayıs’ı: Emek Bizim, Gelecek Bizim”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.4; “Karadeniz’de 1 Mayıs Fırtınası”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.3; “Bƶlge İllerinde 1 Mayıs Kutlandı”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.2; “Bursa’da Son Yılların En Kitlesel 1 Mayıs’ı”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.5; “Ƈorum’da Sendikalaştıkları İƧin İşten Atılanlar da 1 Mayıs Alanındaydı”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.2; Havva Gümüşkaya, “Karanlıktan Ƈıkaracak İrade”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.5; “Sivas: Birleşe Birleşe Kazanacağız”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.2; Arif Nacaroğlu, “Antep Kırkayak’tan Emeğin İktidarına”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.5; “Antep’te HalkƧı 1 Mayıs”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.8; “TÜRK-İŞ Mitinginde İşçiler Taleplerini Dile Getirdi”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.7; “Ƈanakkale: Bu Düzeni Değiştireceğiz”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.5; Evrim Kepenek, “Taksim’de 1 Mayıs Eylemleri”, 1 Mayıs 2023… https://www.avrupademokrat2.com/taksimde-1-mayis-eylemleri/; Ruken Tuncel-Duygu Yılmaz, “Değiştirmek Bizim Elimizde”, 1 Mayıs 2023… https://bianet.org/bianet/emek/278031-degistirmek-bizim-elimizde; “#1M2023 Kent Kent 1 Mayıs 2023 Programı”, 1 Mayıs 2023… https://www.dokuz8haber.net/1m2023-kent-kent-1-mayis-2023-programi; “Türkiye ve Dünyadan 1 Mayıs 2023 Kutlamaları”, 1 Mayıs 2023… https://www.evrensel.net/haber/488693/dakika-dakika-turkiye-ve-dunyadan-1-mayis-2023-kutlamalari; “Ülkenin Dƶrt Bir Yanında 1 Mayıs Coşkusu”, 1 Mayıs 2023… https://bianet.org/bianet/emek/278050-umutlarimiz-icin-omuz-omuzayiz; “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Dolayısıyla Kapatılan İstiklal Caddesi AƧıldı”, 1 Mayıs 2023… https://www.dokuz8haber.net/1-mayis-emek-ve-dayanisma-gunu-dolayisiyla-kapatilan-istiklal-caddesi-acildi; “1 Mayıs, Ƈorum’da Coşkuyla Kutlandı”, 1 Mayıs 2023… https://www.dokuz8haber.net/1-mayis-corumda-coskuyla-kutlandi; “Hatay’da 1 Mayıs”, 1 Mayıs 2023… https://bianet.org/bianet/toplum/278053-hatay-da-1-mayis-unutmak-yok-affetmek-yok-helallesmek-yok; “1 Mayıs Tüm Ülke’de Coşkuyla Kutlandı-1”, 2 Mayıs 2023… https://kolektifmucadele.org/2023/05/02/1-mayis-tum-ulkede-coskuyla-kutlandi/;   “1 Mayıs Tüm Ülke’de Coşkuyla Kutlandı-2”, 2 Mayıs 2023… https://kolektifmucadele.org/2023/05/02/1-mayis-tum-ulkede-coskuyla-kutlandi-2/

[21] Partizan, 1 Mayıs Maltepe mitingindeki polis şiddeti ve engellemelerine karşı 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin tavrını teşhir etti.

“Yoldaşlarımızın sahneye Ƨıkmasını DİSK’li emekƧilere kurdurduğu barikatla engelleyen Tertip Komitesi polisle aynı kaygıları paylaştığını gƶstermiştir. Tertip Komitesi, devrimcilerin, işçi sınıfının kan ve can bedeli bir mücadeleyle kazandığı kürsüleri devrimcilere yasaklayarak bir tercih yapmıştır, safını belirlemiş, işçi sınıfının ƶnderlerine karşı saldırıları gƶrmezden gelmiştir.” diyen Partizan’ın aƧıklamasının tamamı şöyle:

İşçi sınıfı ve devrimcilerin bedellerle bugünlere taşıdıkları 1 Mayıs, her dönemde faşist diktatörlüğün saldırılarının hedefi olmuştur. 1977 ve 1996 1 Mayıslarındaki katliamlarla, Taksim yasağıyla, gözaltı ve tutuklamalarla işçi sınıfının mücadele gününün devrimci ruhu engellenmek istenmiştir.

Geride bıraktığımız 2023 1 Mayıs’ında faşizm, bir kez daha komünist ƶnder İbrahim Kaypakkaya’yı ve Partizan kortejini ƶzel olarak hedefe koymuştur. İbrahim Kaypakkaya’nın resmĆ® ideolojiyle uzlaşmayan komünist politik-pratik Ƨizgisi ve bıraktığı mücadele geleneği “Neden İbrahim’in siluetinden korkuluyor?” sorusunun cevabıdır.

İstanbul 1 Mayıs’ının ilk saatlerinden itibaren alanda yerini almaya başlayan kortejimize polis saldırmış, direnen yoldaşlarımız gƶzaltına alınarak pankart ve flamalarımıza el konulmuştur. Alanda henüz kitlenin toplanmamış olmasını fırsat bilen ilk saldırıya karşı başta Tertip Komitesi olmak üzere sendikalar ve alandaki devrimci demokratların tutumu zayıf kalmıştır. Tertip Komitesi saldırıya karşı flamaların meşruluğunu savunmamış, polisle uzlaşmacı bir diyalog yürütmüştür. Tertip komitesinin bu tutumuna karşı Devrimci 1 Mayıs Korteji bileşenlerinden KaldıraƧ Hareketi, Yeni Dünya İƧin Ƈağrı, Sƶz ve Eylem, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) ve KƖZ saldırıya karşı ortak bir direniş gƶstermiştir. Faşizmin kortejimize dƶnük saldırısına karşı “Ɩnderimiz İbrahim Kaypakkaya” sloganlarıyla yanıt olan Devrimci 1 Mayıs Korteji, son zamanlarda pek az rastladığımız bir devrimci dayanışma ƶrneği sergilemiştir.

Faşizmin saldırı ve yasaklarına karşı komünist ƶnder siluetli flamaları daha yükseğe kaldırarak yürüyüşe geƧen kitlemizin ƶnü bu kez alana girişte durdurulmuş, KaldıraƧ Hareketi ve Partizan kortejinin ƶnüne barikat kuran polis, yine İbrahimli flamaları gerekƧe gƶstererek kortejimizin alana girişini engellemeye Ƨalışmıştır. “İbrahim Kaypakkaya yasağı”nı tanımayan KaldıraƧ’a ve kortejimize dƶnük burada ikinci bir saldırı gerƧekleşmiş, her iki kortejden de gƶzaltına alınanlar olmuştur. Polis saldırısına, alana girişimize engel olunmasına karşı Tertip Komitesinin tutumu değişmemiştir. Kortejlerin alana girişini sağlamak yerine polisle “mitingin akışına zeval gelmemesi” adına gƶrüşmeler yapılmıştır. Tertip Komitesi ve alanda bulunan sendika ve devrimci demokrat kurumlar bu alƧakƧa saldırıya karşı sessiz kalmış, en Ƨok yarım ağız bir tutum almışlardır. Partizan olarak yaşanan saldırıyı teşhir etmek, ƶnderimizin engellenen resmiyle sahneye Ƨıkarak yasakları tanımadığımızı ifade etmek iƧin alana yƶneldiğimizde bir kez daha Tertip Komitesinin geƧiştirici tavrıyla karşılaştık.

Yoldaşlarımızın sahneye Ƨıkmasını DİSK’li emekƧilere kurdurduğu barikatla engelleyen Tertip Komitesi polisle aynı kaygıları paylaştığını gƶstermiştir. Tertip Komitesi, devrimcilerin, işçi sınıfının kan ve can bedeli bir mücadeleyle kazandığı kürsüleri devrimcilere yasaklayarak bir tercih yapmıştır, safını belirlemiş, işçi sınıfının ƶnderlerine karşı saldırıları gƶrmezden gelmiştir.

Gƶrevimiz bellidir: egemen sınıf kliklerinin birbiri arasındaki iktidar dalaşına payanda edilen, restorasyoncu ve düzen iƧi taleplerin ƶne Ƨıkarıldığı 1 Mayıs kürsüsünü işçi sınıfının kürsüsü ve sesi yapmak iƧin ısrarla ve sebatla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede komünist ƶnder İbrahim Kaypakkaya’nın bilinci ve iradesi yol gƶstericimiz olacaktır.

O, işçi sınıfının emperyalizme, feodalizme ve komprador kapitalizme karşı mücadelesinde yaşamaya, yol göstermeye devam etti. Katledilişinin 50. yılında da faşizm ondan korkuyor. Bu korkuyu büyütecek, mücadelemizin her mevziinde onu yaşatacağız!

Nerede Mücadele ve Direniş Varsa Kaypakkaya Orada Olacaktır!

Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Ɩrgütlü Mücadelemiz!

Gƶzaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz!

Katledilişinin 50. Yılında Devrime Ɩnder Kaypakkaya!

Yaşasın Devrimci Dayanışma!

Partizan, aƧıklamasında geƧmediği iƧin ƶzür dileyerek 1 Mayıs günü ODAK ve DHP’nin de devrimci dayanışmaya katıldığını belirtti. (“Partizan’dan 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin Tutumuna Dair AƧıklama”, 2 Mayıs 2023… https://www.yenidemokrasi32.net/partizandan-1-mayis-tertip-komitesinin-tutumuna-dair-aciklama.html)

[22] “SeƧimlerin Gƶlgesinde 1 Mayıs”, Devrimci Duruş, No:112, Mayıs-Haziran 2023, s.6-7.

[23] Ɩzgür Müftüoğlu, “İktidar Değişse de Mücadele Sürecek”, Birgün, 28 Nisan 2023, s.5.

[24] “1 Mayıs 14 Mayıs’ın Arifesidir”, Politika, Yıl:9, No:85, 27 Mart 2023, s.1.

[25] Oğuz Oyan, “1 Mayıs-14 Mayıs Kavşağında İşçi Sınıfı”, Birgün Pazar, Yıl:20, No:842, 30 Nisan 2023, s.7.

[26] “Türkiye Halkları 1 Mayıs Alanlarındaydı”, Yeni Yaşam, 2 Mayıs 2023, s.6-7.

[27] “Ülkede Ɩzgürlük Talebi”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.4.

[28] “Türkiye ve Dünyadan 1 Mayıs 2023 Kutlamaları”, 1 Mayıs 2023… https://www.evrensel.net/haber/488693/dakika-dakika-turkiye-ve-dunyadan-1-mayis-2023-kutlamalari

[29] “İşçi ve EmekƧiler Dƶrt Bir Yandan Haykırdı”, 1 Mayıs 2023… https://bianet.org/bianet/emek/278045-emek-dusmani-iktidari-gonderecegiz

[30] “İzmir Gündoğdu: Bu Düzeni Biz Değiştireceğiz”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.6.

[31] “Kocaeli’de EmekƧiler 1 Mayıs’ta Alanda”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.3.

[32] “Türk Harb İş Kayseri Şubesi 1 Mayıs’ı Kayseri’de Kutladı”, Evrensel, 2 Mayıs 2023, s.2.

[33] İbrahim Varlı, “Maltepe’den İzlenimler: Sınıfın Aklı Sandıkta”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.2.

[34] Jale Ɩzgentürk, “Seneye de Taksim’deyiz”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2023, s.6.

[35] Zafer Aydın, “İşçiler SeƧim Sonrasına Hazırlanmalı”, Birgün, 26 Nisan 2023, s.5.

[36] Erdal Atabek, “Bugün 1 Mayıs...”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2023, s.4.

[37] Dilan Esen, “Yoksulluğa İsyanın 1 Mayıs’ı”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.2.

[38] Umut Can Fırtına, “Kazancı’da İşçiye Polisten Engel”, Birgün, 29 Nisan 2023, s.4.

[39] L. Doğan TılıƧ, “Taksim Korkusu”, Birgün, 2 Mayıs 2023, s.3.

[40] Olcay Ƈelik, “14 Mayıs’ın Gƶlgesinde 1 Mayıs”, Atılım, Yıl:3, No:113, 28 Nisan 2023, s.6-7.

[41] Eduardo Galeano, Tepetaklak-Tersine Dünya Okulu, Ƨev: Bülent Kale, Ƈitlembik Yay., 2004.

[42] Simone Weil, Kƶkler-İnsan ve Ruhun İhtiyacı, Ƨev: Yusuf Yenen, KETEBE Yay., 2021, s.67.

[43] George Orwell, 1984, çev: Armağan İlkin, Kelebek Yay., 1983.

[44] V. İ. Lenin, Karl Marx-Friedrich Engels-V. İ. Lenin, Kadın ve Aile, Ƨev: Ɩner Ünalan, Sol Yay., 2008, s.60.

[45] Karl Marx, 1844 El Yazmaları: Ekonomi Politik ve Felsefe, Ƨev: Kenan Somer, Sol Yay., 1993, s.77.

[46] V. İ. Lenin, Burjuva Demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü, çev: Muzaffer Erdost, Sol Yay., 1977, s.162.

[47] V. İ. Lenin, “Liberal Birlik ve Sosyal-Demokrasi (13 Eylül 1905)”, SeƧme Eserler, Cilt:9, s.282.

[48] “2.3 Milyon Kişi İcralık Oldu”, 14 Mart 2024… https://www.birgun.net/haber/2-3-milyon-kisi-icralik-oldu-513821

[49] Mustafa Ƈakır, “Yoksulluk Yayılıyor!”, Cumhuriyet, 31 Mart 2024, s.9.

[50] Mustafa Bildircin, “5 Milyon Hane Yardıma MuhtaƧ”, Birgün, 5 Mart 2024, s.5.

[51] Şevval Aydoğan, “YaşlandıkƧa Yoksullaştık”, Cumhuriyet, 28 Mart 2024, s.9.

[52] “Türkiye’de 10 Kişiden 4’ünün Sofrasında Et, Balık, Tavuk Yok”, 4 Mart 2024… https://www.avrupademokrat3.com/turkiyede-10-kisiden-4unun-sofrasinda-et-balik-tavuk-yok

[53] Dilan Esen, “İnsanca Ücret Mücadelesi”, Birgün, 1 Aralık 2023, s.4.

[54] Bahadır Ɩzgür, “İşçi Ɩlüme, KĆ¢rlar Zirveye”, Birgün, 25 Ekim 2022, s.7.

[55] “İşçiler Kaybediyor, Şirketler Kazanıyor”, Birgün, 27 Ağustos 2023, s.4.

[56] Uğur Zengin, “Bir Yıllık BilanƧo: Ford Otosan Bir İşçiden 2.1 Milyon Net KĆ¢r Elde Etti”, 7 Mart 2024… https://www.evrensel.net/haber/512441/bir-yillik-bilanco-ford-otosan-bir-isciden-2-1-milyon-net-k-r-elde-etti

[57] “Forbes En Zenginleri AƧıkladı”, Cumhuriyet, 2 Nisan 2024… https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/forbes-en-zenginleri-acikladi-damat-selcuk-bayraktar-ilk-kez-listede-2192748

[58] Cengiz Karagƶz, “21 Yılın BilanƧosu: Emek Kaybetti Sermaye Kazandı”, Cumhuriyet, 9 Mayıs 2023, s.10.

[59] Türkiye’de iş kazaları ve meslek hastalıkları (iş cinayetleri) sonucu ƶlen işçi sayısına ilişkin resmi veriler oldukƧa Ƨarpıcı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) aƧıkladığı verilere gƶre bildirilen ‘iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ƶlenler’ ile ‘iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ƶlüm geliri dosyası sayısı’ arasında büyük bir fark var. SGK sƶz konusu verilere ilişkin son aƧıklamasını 2022’de yaptı. Bu fark 2022’de 1.902 oldu. 2005-2022 yılları arasındaki fark ise tam 22 bin 525. İstatistikler iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu ƶlümlerin ulaştığı boyutu gƶzler ƶnüne seriyor. SGK verilerine gƶre AKP’nin iktidar olduğu son 17 yılda en az 46 bin işçi Ƨalışırken hayatını kaybetti. (Dilan Esen, “İş Cinayetinde İki Kat Fark”, Birgün, 25 Ocak 2024, s.5.)

[60] “Türkiye’de 16.4 milyon işçiden 2.4 milyonu sendikalı… Türkiye’de işçilerin yüzde 85’i sendikasız” (Mustafa Ƈakır-Cengiz Karagƶz, “Patrona Karşı Tek Başına”, Cumhuriyet, 1 Ağustos 2023, s.11.) 

[61] Evrensel ve Anayasal bir hak olan grev hakkı izne tabidir. Bütün grevler keyfi gerekƧelerle yasaklanabilir. Metal işçileri bu keyfiliğe karşı grev hakkını savunuyor. Bu grev bir meşru müdafaadır. Türkiye’de AKP dƶneminde greve Ƨıkabilen işçi sayısı 90 binin altında kalırken grevi ertelenen işçi sayısı 200 bine yaklaştı. Grev hakkı yok edildi. Türkiye’de grev hakkı yoktur! (Aziz Ƈelik, “Grevi Savunma Grevi!”, Birgün, 19 Aralık 2022, s.4.)

[62] Bu ülkede grev hakkı yok! AKP hükümetleri dƶneminde 194 binden fazla işçinin grevi ertelenirken, sadece 85 bin işçi greve Ƨıkabildi. AKP grev yasaklarını genişletti. (Aziz Ƈelik, “Bu Ülkede Grev Hakkı Yok!”, Birgün, 12 Ekim 2020, s.11.)

[63] DİSK’in araştırmasına gƶre genƧ işsiz sayısı 2 milyon 16 bin kişi. İŞKUR’un verilerine gƶre ise 2023 yılında işsizlik ƶdeneği almak iƧin başvuran 15-24 yaş grubundaki genƧlerin sayısı 235 bin 800 kişi oldu. (“İşsizlik Kıskacı”, Cumhuriyet, 25 Şubat 2024, s.9.)

[64] Dilan Esen, “EmekƧinin Katili AKP İktidarı”, Birgün, 13 Mayıs 2023, s.4.

[65] ‘Uluslararası Ƈalışma Ɩrgütü’ (ILO) ve ‘BM Ƈocuklara Yardım Fonu’ (UNICEF) verilerine gƶre, dünya genelinde 160 milyon Ƨocuk (63 milyon kız ve 97 milyon erkek) Ƨocuk işçi. Bu rakam dünya genelinde 10 Ƨocuktan 1’ine denk gelirken, Ƨocuk işçi sayısı az gelişmiş ülkelerde artış gƶsteriyor. ( “Dünyada Her 10 Ƈocuktan 1’i ‘Ƈocuk İşçi’ Olarak Ƈalışıyor”, 11 Haziran 2023… https://www.avrupademokrat2.com/dunyada-her-10-cocuktan-1i-cocuk-isci-olarak-calisiyor/)

[66] Umut Serdaroğlu, “Ƈocuk İşçiliğinde Utandıran Yükseliş”, Birgün, 19 Nisan 2023, s.6.

[67] İklim Ɩngel, “Kavlak: İşçi Krizsavar Değildir”, Cumhuriyet, 25 Eylül 2023, s.9.

[68] KıvanƧ EliaƧık, “Küresel Haklar Endeksi 2023”, Birgün, 5 Ekim 2023, s.10.

[69] Zeynep Altıok Akatlı, “Türkiye İşçi Sınıfına Selam”, Birgün, 7 Mart 2024, s.2.

[70] “Erdoğan’dan 1 Mayıs Mesajı”, 1 Mayıs 2023… https://kronos36.news/tr/erdogandan-1-mayis-mesaji-bir-sicak-somunu-paylasmanin-mutlulugunu-cok-iyi-bilirim/

[71] “AYM’den Taksim’de 1 Mayıs Kararı”, 15 Aralık 2023… https://direnisteyiz31.org/1-mayis/aymden-taksimde-1-mayis-karari-taksim-isci-ve-emekcilerin-ortak-hafizasi-kusaklar-boyunca-aktarmali/

[72] Engin Ünsal, “1 Mayıs ve Emek Bildirgesi”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2023, s.2.

[73] Engin Ünsal, “Siyasetsiz Sendika Olur mu?”, Cumhuriyet, 6 Ekim 2023, s.2.

[74] Engin Ünsal, “İşçi Sendikalarının Demokrasiye Borcu”, Cumhuriyet, 31 Ağustos 2023, s.2.

[75] Engin Ünsal, “Sendikacılığımızın Geleceği”, Cumhuriyet, 25 Eylül 2019, s.2.

[76] “Mücadelemiz Devam Edecek”, Birgün, 16 Şubat 2020, s.10.

[77] 18. Olağan Genel Kurul Delegesi bir işçi şunları dedi:

“Sendikamız DİSK/Genel-İş’in geƧtiğimiz günlerde Ankara The Green Park Hotel’de 18. Olağan Genel Kurulu gerƧekleşti. Genel Kurul salonu itinayla hazırlanmış, barkovizyonda sendikanın geƧmiş tarihi ve yapmış olduğu grevlerin gƶrüntüleri eşliğinde ‘Ayaktayız’ sloganıyla süslenmişti. Ancak divanın oluşmasından, kongrenin yürütülmesi süreci dahil, adeta kongre bir an ƶnce olsun bitsin havası hĆ¢kimdi. 140 bin üyeli sendikamızın genel kurulu konuk konuşmalarıyla birlikte topu topu üç saat sürmesi başka nasıl yorumlanabilir.

Genel Başkanımız Remzi Ƈalışkan’ın aƧılış konuşmasında yer alan ‘şöyle mücadele ediyoruz, bƶyle mücadele ediyoruz’ sƶylemleri ne yazık ki gerƧekleri ifade etmiyor. Sƶzle mücadele olmadığını herkes gibi kendisi de biliyor. Genel kurulda sadece iki delegenin sƶz alıp konuşması başlı başına tartışılması gereken, bu nasıl mücadeleci bir sendika kongresi dedirten bir durum. Bu hĆ¢liyle genel kurulun işçi sınıfının ve belediye işçilerinin mücadelesini yansıtmaktan ve tartışmaktan Ƨok uzak olduğunu sƶylemek abartı olmayacaktır. Bütün kurul delegelerinin aklından geƧen de budur, ancak kendilerini ifade etme olanakları olmadığı iƧin de bu sonuƧ değişmiyor.

İşçi sınıfı ve ƶzellikle belediye işçileri aƧısında sorunların dağ gibi büyüdüğü, sorunların Ƨƶzülmesi konusunda tartışmaların yapılması, Ƨƶzüm üretilmesi, adımların atılması, kararların alınması gereken genel kuruldu ancak olmadı. Kongre sessiz ve sedasız yapılarak, bütün sorunlar bir kez daha halının altına süpürülmüş oldu.” (“Genel-İş Sendikası Nereye Gidiyor?”, Evrensel, 21 Ağustos 2023, s.5.)

[78] Osman Ƈokama, “DİSK Genel Kurulu’nun Ardından: Mızrak Ƈuvala Sığmıyor”, 5 Şubat 2024… https://sendika.org/2024/02/disk-genel-kurulunun-ardindan-mizrak-cuvala-sigmiyor-700912

[79] Yaşar Aydın, “DİSK Başkanı Arzu Ƈerkezoğlu: İşçiler Varsa Umut da Var”, Birgün, 15 Mart 2024, s.10.

[80] Dilan Esen, “1 Mayıs’ın Heyecanı Sandığa Yansıyacak”, Birgün, 3 Mayıs 2023, s.5.

[81] “DİSK Taksim Cumhuriyet Anıtı’na Ƈelenk Bıraktı”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2023, s.6.

[82] V. İ. Lenin, ‘Sol’ Komünizm: Bir Ƈocukluk Hastalığı, Ƨev: Ferit Burak Aydar, Agora Kitaplığı, 2010.

[83] Elias Canetti, Kitle ve İktidar, çev: Gülşat Aygen, Ayrıntı Yay., 2010.

[84] Komutan Yardımcısı Marcos, Direnişin Ɩtesi: Her Şey-Subcomandante Marcos ile Rƶportaj, Ƨev: M. Ƈınar-Sibel Ɩzbudun-F. Ege, Bilim ve Sosyalizm Yay., 2015.

[85] Felix Guattari-Gilles Deleuze, Bin Yayla-Kapitalizm ve Şizofreni, Ƨev: Emre Sünter, Norgunk Yay., 2024.

[86] Eren Aysan, “1 Mayıs’a Doğru”, Cumhuriyet, 29 Nisan 2023, s.11.

[87] V. İ. Lenin, “1 Mayıs” (1904), https://sendika.org/2013/04/1-mayis-v-i-lenin-42748/

[88] Ateş Uslu, “Lenin’in 1 Mayıs’ı: Ɩzgürlük, Sınıf Bilinci ve Enternasyonalizm”, Birgün Pazar, Yıl:20, No:842, 30 Nisan 2023, s.12.


Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,63,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: 1 MAYIS 2024: “SUM IN VADO/ BEN YOLDA VARIM”![*]
1 MAYIS 2024: “SUM IN VADO/ BEN YOLDA VARIM”![*]
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBVI3o56tCu35toa4_AtCqeO0pJpfOfs-NDW3dat8fWuOfCjPkkDM4dkRElgdxS_tG3ex_NTt4vFpc4WY14tJazgMiRs7JErH642mE8z5dUPDX6jpM4cTsfgWuk1brRwU4ezv0spweiXl2RMEc-m9tj6vFJBejWHAgkmzWHy_Ao0EeU-NBqhBwAcmhCiU/w640-h426/1%206df9a62f-c541-4e1d-9617-555ebc078a18%20(1).JPG
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBVI3o56tCu35toa4_AtCqeO0pJpfOfs-NDW3dat8fWuOfCjPkkDM4dkRElgdxS_tG3ex_NTt4vFpc4WY14tJazgMiRs7JErH642mE8z5dUPDX6jpM4cTsfgWuk1brRwU4ezv0spweiXl2RMEc-m9tj6vFJBejWHAgkmzWHy_Ao0EeU-NBqhBwAcmhCiU/s72-w640-c-h426/1%206df9a62f-c541-4e1d-9617-555ebc078a18%20(1).JPG
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2024/04/1-mayis-2024-sum-in-vado-ben-yolda-varim.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2024/04/1-mayis-2024-sum-in-vado-ben-yolda-varim.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy