âDĂŒĆmana dönĂŒk bir mavzer gibidir umut, yaratır tetik ve parmak en gĂŒrbĂŒz çocuÄunu tarihin.â [1] T.C. devletinin cumh...
âDĂŒĆmana dönĂŒk
bir mavzer gibidir umut,
yaratır tetik ve parmak
en gĂŒrbĂŒz çocuÄunu tarihin.â[1]
T.C.
devletinin cumhurbaĆkanlıÄı makamını iĆgal eden zatın sorusu buâŠ
Yeri
geldiÄinde BaÄdatâı, Bosnaâyı, KĂąbilâi, Beyrutâu, Ramallahâı, ĂskĂŒpâĂŒ, KudĂŒsâĂŒ
âilgi alanıâna dĂąhil eden bir Ćahıs için[2] ne tuhaf bir soruâŠ
Tuhaf olduÄu
kadar, sakıncalı da⊠MalĂ»m, egemenler ulusal sınırları dıĆındaki bir coÄrafya
ya da toplumla alĂąkĂą kurup âtarihsel baÄlar, kĂŒltĂŒr ortaklıÄı, din kardeĆliÄi,
dil-gönĂŒl birliÄi vb.ânden söz etmeye baĆladıklarında, ilk elde âemperyal
heveslerâin baĆ gösterdiÄi gelir akla⊠Bu hevesler gerçekleĆme kanalı
bulduÄunda veyl o âdin, dil, kĂŒltĂŒr, gönĂŒl, tarih kardeĆleriânin hĂąlineâŠ
Bu nedenle,
ben bu söyleĆide TĂŒrkiyeânin KobanĂȘâyle tarihsel, kĂŒltĂŒrel vb. iliĆkilerinden
söz etmenin doÄru bir tarz olmayacaÄı kanısındayım. Bunun yerine, bizlerin,
yani TĂŒrkiyeli devrimcilerin, sosyalistlerin KĂŒrt kardeĆlerimizin KobanĂȘâde
sĂŒrdĂŒrmekte olduÄu destansı direniĆ ve mĂŒcadeleyi desteklemesi gerektiÄi
ĂŒzerine birkaç söz etmek istiyorum, izninizleâŠ
Ama öncelikle
AKP iktidarının dĂŒmeninde yer aldıÄı T.C. devletinin IĆÄ°D saldırganlıÄı ve
KobanĂȘ konusundaki tutumuna biraz bakalım.
IĆÄ°D,
bilindiÄi ĂŒzere, Orta DoÄuânun zengin kaynakları ĂŒzerindeki denetim yetilerini
elde tutmak isteyen ABD-AB ekseninin âArap Baharıâ olarak anılan ayaklanmaları
kendi avantajına döndĂŒrme gayretleri içerisinde biçimlenmiĆ bir âörgĂŒtâ.
ABD-Fransaânın baĆını çektiÄi emperyalist gĂŒĂ§ler, âBaharâın rĂŒzgĂąrıyla Suriye
rejimini de devirme amacıyla, TĂŒrkiye, Katar ve Suudi Arabistanâın
taĆeronluÄunda, Ä°slĂąm dĂŒnyasının dört bucaÄından (ve öngörmedikleri bir tarzda,
Batıâdaki Ä°slĂąm diyasporalarından) kopup gelen Ä°slĂąmcı militanlara silah ve
lojistik destek saÄladılar. Hesap, âılımlıâ olduÄu dĂŒĆĂŒnĂŒlen Suriyeli
muhaliflerin kısa bir sĂŒrede Esad rejimini devirerek Batıâyla uyumlu,
neo-liberal piyasa ekonomisine baÄlı âılımlıâ Ä°slĂąmcı bir rejim kuracaÄı
yönĂŒndeydiâŠ
Evdeki hesap
çoÄunlukla çarĆıya uymaz. Bu kez de öyle oldu. Esad rejimi, mĂŒttefiklerin
sandıÄından çok daha dirençli olduÄunu ortaya koyarken, ABD-AB ve âyerelâ
taĆeronlar eliyle beslenen âmuhaliflerâ arasında Batıânın beklentilerine uygun,
âuslu çocukâ rolĂŒnĂŒ kabullenmeyecek unsurların azımsanmayacak kadar fazla
olduÄu, kısa sĂŒrede açıÄa çıkacaktı. Bu unsurlar, hızla El Kaideânin OrtadoÄu
versiyonunu oluĆturacak SĂŒnnĂź VehhabĂź/SelefĂź yapılanmalar hĂąlinde
örgĂŒtlendiler. GayrımĂŒslimlerin, âmĂŒĆrikâ saydıklarının ya da imanı yeterince
gĂŒĂ§lĂŒ olmadıÄını dĂŒĆĂŒndĂŒÄĂŒ kiĆilerin kafalarını kameralar önĂŒnde kesip
kellelerle top oynayan ve bu görĂŒntĂŒleri sosyal medyada paylaĆan IĆÄ°D, bunlar
arasında en hızlı geliĆeni oldu. ĂrgĂŒt, kısa sĂŒrede liderini Ä°slĂąm Ăąleminin
halifesi ilan edip egemenlik alanını tĂŒm SĂŒnnĂź dĂŒnyası ölçeÄinde geniĆlettiÄini
açıklayacaktı.[3]
Ăte taraftan,
ABDânin Suriyeli rejim muhaliflerini bir tĂŒrlĂŒ birleĆtirememesi; Esad rejiminin
direngenliÄi, ABDâde âbataÄa saplanmaâ korkusunu öne çıkartırken, TĂŒrkiye,
Katar ve Suudi Arabistan gibi taĆeronların bölgede özerk inisyatif
geliĆtirmelerinin de önĂŒ açılmÄ±Ć olacaktı. Bunun kaçınılmaz sonucu, bölgede
mezhebe dayalı politikaların aÄırlık kazanması oldu.
GĂŒnĂŒmĂŒzĂŒn
TĂŒrkiye baĆbakanı, âstratejik derinlikâçi Ahmet DavutoÄluânun dıĆiĆleri bakanlıÄına
getirilmesinden bu yana AKP TĂŒrkiyesiânin neo-Osmanlıcı yöneliĆi, böylelikle
bir kez daha, Suriyeâde önemli bir deneme sahasına kavuĆmuĆ oluyordu. Libya,
Tunus âbaharâlarında âfırsatı kaçırdıÄıâna yerinen AKPânin âSĂŒnnĂź TĂŒrkiyeâsi,
Ćii Esad rejimini devirip Suriyeâde SĂŒnnĂź bir rejimi tesis ederken, bölgesel
aÄırlıÄını da katlama hesabı içerisindeydi. Bu emellerin pratiÄe dökĂŒlmesi,
dĂŒnyanın dört bir yanından Suriyeâye akın eden cihatçı militanlara ĂŒlkenin
kucak açması, eÄitim, lojistik ve silah desteÄi saÄlaması yoluyla olacaktı.[4]
Böylelikle baĆta Antakya/Hatay olmak ĂŒzere Antep ve Urfa sınırları, kısa sĂŒrede
eli silahlı Ćeriatçı militanların elinde kevgire çevrilecek, sınır kentlerin
hastaneleri cihatçı yaralılarla dolarken, salt militanların tedavi edildiÄi
özel hastaneler kurulacak, cihatçı elemanlar TSK tarafından eÄitime tabi
tutulacak, radikal Ä°slĂąmcı militanlara bĂŒyĂŒk miktarlarda maddi yardım ve her
tĂŒrlĂŒ lojistik destek saÄlanacaktıâŠ
IĆÄ°Dâin önce
TĂŒrk TIR Ćoförlerini, ardından da Musulâdaki TĂŒrk konsolosluÄu görevlilerini
rehin alması ve sonrasında AKP iktidarının baĆını ABDânin çektiÄi koalisyon
gĂŒĂ§lerinin de basıncıyla IĆÄ°Dâi âterör örgĂŒtĂŒâ saydıÄını, IĆÄ°D karĆıtı
koalisyona katıldıÄını kabul etmeli ki bir hayli tereddĂŒtten sonra- açıklaması,
bu âortaklıÄınâ sona erdiÄi anlamına gelmiyor. ĂĂŒnkĂŒ IĆÄ°Dâin KobanĂȘ (ve KobanĂȘ
Ćahsında Rojavaâya) yönelmesi, AKP TĂŒrkiyesiânin Rojava karĆısındaki tavrıyla
uyumludurâŠ
Suriye
ordusunun bölgeden çekildiÄinin açıklanmasının ardından siyaseten ve ideolojik
olarak PKKâye yakın olan PYDânin (Partiya Yekitiya Demokrat = Demokratik Birlik
Partisi) Suriyeânin kuzeyindeki Rojavaâdaki (Batı KĂŒrdistan) ĂŒĂ§ kantonda
(CizĂźre, KobanĂȘ, AfrĂźn) özerklik ilan ettiÄini açıklaması, bu geliĆmenin
Kuzeyâdeki KĂŒrtler için örnek teĆkil edeceÄi karabasanıyla uykuları kaçan
TĂŒrkiye yöneticilerinin tĂŒylerini diken diken etmeye yetmiĆti. ĂĂŒnkĂŒ Rojava
KĂŒrtlerinin yapmaya çalıĆtıÄı, iĆbirlikçi KĂŒrt burjuvazisinin pazarlıkçı
siyasalarından farklı bir Ćeydi. Rojava KĂŒrtleri, Meksikaâdaki EZLN,
Bolivyaâdaki MAS deneyimlerine benzer, PYDânin ve âyeni solâ esinli
heveslilerin deyiĆiyle âekolojik-demokratik-feminist-komĂŒnalist bir devrimâ,[5] daha
serinkanlı bir deÄerlendirmeyle ise, Ćimdilik âkurtarılmÄ±Ć bölge/halk
demokrasisiâ olarak nitelenmesi uygun dĂŒĆen bir âinĆaâya kalkıĆmıĆlardı.
Bölgenin KĂŒrt, Arap, SĂŒryani, Ermeni, Ăeçen, MĂŒslĂŒman-Hıristiyan-Ezidi,
SĂŒnnĂź-AlevĂź halkların kendi inanç ve kĂŒltĂŒrlerini özgĂŒrce yaĆamalarını öngören,
tabandan örgĂŒtlenmeye dayalı bir sistem.[6] Sosyalist deÄil⊠proletarya diktatörlĂŒÄĂŒnĂŒ
öngörmĂŒyor⊠özel mĂŒlkiyeti ilga etmiyor⊠ayrı bir devlet kurmayı, ya da
KĂŒrdistanâın diÄer parçalarıyla birleĆmeyi hedeflemiyor⊠hatta Suriyeânin bir
parçası olarak kalma iradesini açıkça beyan ediyor⊠ama yine de içerdiÄi âtaban
demokrasisiâ, âçoÄulculukâ, âçokkĂŒltĂŒrcĂŒlĂŒkâ anlayıĆı; tĂŒm yurttaĆları kapsayan
âgĂŒvenlik, zorunlu temel eÄitim, istihdam, konut, sosyal gĂŒvence ve saÄlıkâ
hakları; âanne ve çocukların korunmasıâ, âyaĆlı ve engellilerin saÄlık, korunma
ve sosyal haklarıânın anayasal gĂŒvence altına alınması; kadınların artan
ölĂ§ĂŒlerde Ä°slĂąmĂź kuralların boyunduruÄu altına sokulduÄu bir coÄrafyada,
onların âsiyasal, toplumsal, iktisadĂź, kĂŒltĂŒrel ve her tĂŒrlĂŒ yaĆam hakkınınâ
gĂŒvence altına alınması, âözsavunma ve her tĂŒrlĂŒ cinsiyet ayırımını kaldırma,
reddetme hakkıânın tanınması gibi ilkelerle bölgesel gericiliklere korkulu rĂŒya
gördĂŒrmeye yetiyor⊠Olasıdır ki bu geliĆmenin, Latin AmerikavarĂź bir
âsol/halkçılıkâa doÄru evrilmesinden, Kuzey Suriyeâde oluĆan KĂŒrt entitesinin
Rojava Anayasasıânda böyle bir sav bulunmasa da- topraklarındaki enerji
kaynakları ĂŒzerinde denetim hakkı savlamasından kaygı duyan ABDâne deâŠ
T.C.
yetkililerinin, PYD eĆbaĆkanı Salih MĂŒslimâle her görĂŒĆmesinde partinin
âözerklikâ ısrarından vazgeçmesini, âkantonâları ilga etmesini ve Suriyeli
muhaliflerle iĆbirliÄi yapmasını[7] dayatmasının,[8] bir baĆka deyiĆle Rojava KĂŒrtleriâni âhizaya
getirmeâye çalıĆmasının bir nedeni de buâŠ
Bir diÄer
neden ise, AKP iktidarının Rojava ĂŒzerinden Kuzey KĂŒrtleriânin, özellikle de
PKK-BDP hattının âburnunu sĂŒrtmeâ isteÄiâŠ
Yani AKP
iktidarının IĆÄ°Dâi gözden çıkartamayıĆının tek nedeni, her iki oluĆumun da
SĂŒnnĂź-Ä°slĂąm bir dĂŒnya görĂŒĆĂŒ, âBatı kĂŒltĂŒrĂŒâne karĆı derin bir kuĆku ve
gĂŒvensizlik duygusu ve Ä°slĂąm dinini hĂąkim kılma arzusundan beslenmeleri deÄilâŠ
AKP, IĆÄ°Dâi aynı zamanda âiçerideki tehlikeâ[9] KĂŒrtlerin âburnunu sĂŒrtecekâ,
iradelerini teslim alacak bir tetikçi olarak görĂŒyor⊠T.C.âne toplumdan,
KĂŒrtlerden ve dıĆarıdan kendisine yönelik âIĆÄ°Dâe karĆı tavrını netleĆtirmesiâ
yolundaki çaÄrılar karĆısında öne sĂŒrdĂŒÄĂŒ bĂŒtĂŒn o âamaâlı, âfakatâlı, âlakinâli
laf çevirmelerin gerisinde yatan, buâŠ
O zaman, gelin
TĂŒrkiyeli devrimci ve sosyalistlerin neden Batı (ve Kuzey) KĂŒrdistanâlı
kardeĆlerin IĆÄ°D canileri ve bölgesel gericiliÄe karĆı mĂŒcadelesine omuz
vermesi gerektiÄi ĂŒzerinde duralımâŠ
Ăncelikle,
Rojava KĂŒrtleriyle, Anadolu KĂŒrtleri arasında sıkı akrabalık baÄları
bulunmaktadır. Ănemli bir bölĂŒmĂŒ, Ćeyh Sait ayaklanmasının (1925) ardından
Rojavaâya sĂŒrgĂŒn edilenlerin torunlarıdır.[10] Yani IĆÄ°D katillerinin KobanĂȘâyi ele kuĆatmasını,
bombalamasını, kentin dĂŒĆmesi durumunda gerçekleĆtirmesine ise kesin gözĂŒyle
bakılan vahĆi katliamları elleri kolları baÄlı izlemek, T.C.ânin bu konudaki
kayıtsızlıÄına toslamak, Anadolu KĂŒrtleri için amca-dayı-teyze çocuklarının,
dĂŒnĂŒrlerinin, kardeĆlerinin katlediliĆini izlemek zorunda bırakılmaktır. Ahmet
Hakanâın dediÄi gibi,
âKobanĂȘâye gitmek bir akraba
mĂŒdafaasıdır. Aç da haritaya bir bak: KobanĂȘ dediÄin yer Fizanâda falan
deÄildir. Urfa var ya Urfa...Ä°Ćte o Urfaânın kazası Suruçâun bir mahallesidir
KobanĂȘ.Suruçâtan yĂŒz adım atsan...Bir de bakmıĆsın ki KobanĂȘâdesin.
-Suruçâun evleri ile KobanĂȘânin evleri
sırt sırtadır.
-Suruçâtan baÄırsan KobanĂȘâden duyulur.
-Suruç ile KobanĂȘ akrabadır: AmcaoÄullarını,
dayıkızlarını Berlin Duvarı gibi bir duvar bile deÄil, sadece bir tel örgĂŒ
ayırır.
-Suruçâta piĆen yemek KobanĂȘâde yenir.
-KobanĂȘâde demlenen çay, Suruçâta
içilir.
Velhasıl Suruç ile KobanĂȘ arasında zerre
kadar bir uzaklık yoktur.
Ne maddi olarak, ne manevi olarak...
Ćimdi elini vicdanına koy da cevap ver:
Eli kanlı bir sapık çete, iki metre
ötende akrabalarını öldĂŒrĂŒrken...
-Yerden taĆı kaptıÄın gibi koĆup gitmez
misin yardıma?
-Sınır mınır dinlemeden atmaz mısın
kendini oraya?
-âGĂŒn namus gĂŒnĂŒdĂŒrâ diye Ćöyle bir
yekinmez misin?
-SaÄına soluna bakmadan can havliyle
atılmaz mısın akrabaların mahallesine?
-âHaksızlıÄa elinle mĂŒdahale etmeâ
imkùnını sonuna kadar zorlamaz mısın?
-Silahın yoksa bile tırnaklarını sokmaz
mısın devreye?â[11]
KĂŒrt kardeĆlerimizin
yakınlarının katlediliĆini, kadınların cariye olarak satılmasını elleri kolları
baÄlı olarak izlemek zorunda bırakılması, TĂŒrkiyeli devrimci ve sosyalistler
açısından kabul edilebilir bir durum deÄildir. Onların T.C.ânin IĆÄ°Dâe örtĂŒk
desteÄi ve kayıtsızlıÄı karĆısındaki tepkilerini, öfkelerini paylaĆmak, bir
dayanıĆma görevidir.
Ancak, dahası
var⊠DTPânin çaÄrısıyla sokaÄa dökĂŒlen kitlelerin, hem KĂŒrt bölgelerinde
(Hizbullahâçı) hem de Batıâda (dinci-faĆist) reaksiyonla karĆılandıÄını gördĂŒk.
Ăç gĂŒn içinde yaĆamını yitiren 30âun ĂŒzerinde kiĆinin bĂŒyĂŒk bölĂŒmĂŒnĂŒn
polis-asker destekli sivil âgĂŒĂ§âlerce öldĂŒrĂŒlmĂŒĆ olması, iktidarın hatırı
sayılır bir paramiliter desteÄe sahip olduÄunu göstermektedir. YĂŒkselen bu
ırkçı-faĆist-dinci dalga karĆısında KĂŒrtlerle dayanıĆma içerisinde olmak,
boynumuzun borcudur.
Yalnızca
dayanıĆmanın devrimciliÄin temel deÄerlerinden biri olması nedeniyle deÄil.
KobanĂȘ protestolarına yönelen reaktif Ćiddet, hiç kuĆkunuz olmasın ki gĂŒnĂŒ
geldiÄinde AlevĂźlerin protestolarını, iĆçi eylemlerini, kadınların
mĂŒcadelesini, çevrecilerin taleplerini, ateistleri, LBGTI bireyleri, farklı
olmak isteyen herkesi yerleĆtirecektir hedefine⊠2013 Haziran kalkıĆmasında
ortaya çıkan boĆluk, bu nedenle artık fazlasıyla yakıcı bir hĂąle gelmiĆtir:
iktidar dıĆındaki/karĆısındaki talep ve iddiaların, emekçilerin, AlevĂźlerin,
KĂŒrtlerin, sekĂŒlerlerinçevrecilerin⊠mĂŒcadelelerinin ortaklaĆması.[12]
Bu yakıcıdır,
Ă§ĂŒnkĂŒ IĆÄ°Dâin ilerleyiĆi KobanĂȘâde durdurulamazsa, IĆÄ°Dâçiler yalnızca
stratejik bir mevkii deÄil, aynı zamanda her yerde önemli bir psikolojik
ĂŒstĂŒnlĂŒÄĂŒ ele geçirmiĆ olacaklar.
Yeri
gelmiĆken, vurgulamalı: IĆÄ°D bir âörgĂŒtâten ibaret deÄil. Belirli bir zihniyet
ve eylem tarzında ortaklaĆanları buluĆturan bir Ćemsiye⊠Kazanımları,
zaferleri, kendini âBatıâ karĆısında ezik hisseden, umudunu yitirmiĆ
yĂŒzbinlerce öfkeli, yönĂŒnĂŒ ĆaĆırmıĆ, fanatik genç için,[13] ama aynı zamanda âılımlıâ
milliyetçi-muhafazakĂąr-dindar MĂŒslĂŒmanlar için de bir âumutâ, bir âkazanımâ,
bir âzaferâ⊠KĂŒltĂŒrel ve toplumsal ortamın iktidar partisi eliyle hızla
Ä°slĂąmĂźleĆtirildiÄi TĂŒrkiye için durum, bĂŒsbĂŒtĂŒn böyle⊠Bir baĆka deyiĆle,
IĆÄ°Dâin KobanĂȘ (ve Rojava) zaferi, sınırdaĆ (ve sınırları çoktan kevgire
dönmĂŒĆ) TĂŒrkiyeâde TĂŒrk ve yabancı Ä°slĂąmcı militanların âfink atmasıâ anlamına
gelecektir⊠Sosyalistler ve devrimciler bu tehlike karĆısında sekĂŒler ve
özgĂŒrlĂŒkĂ§ĂŒ deÄerler adına Rojavaâlı KĂŒrt kardeĆlerinin yanında yer
almalıdırlarâŠ
Yanısıra,
Rojava bugĂŒn abartılı yorumlarda sunulduÄu ĂŒzere bir âdevrimâ olmasa bile
[devrimler sosyal sınıfların öncĂŒlĂŒÄĂŒnde, onlar tarafından, yine belirli sosyal
sınıf(lar)a karĆı gerçekleĆtirilir⊠Rojavaâda hangi sınıf(lar)ın, hangi
sınıf(lar)a karĆı âdevrimâ yaptıÄını kestirmek zorâŠ] sekĂŒler, eĆitlikçi,
kĂŒltĂŒrel çeĆitliliÄi zenginlik kabul eden, taban demokrasisine dayalı,
özgĂŒrlĂŒkĂ§ĂŒ, kadınların toplumsal/siyasal yaĆama katılımını öncelik sayan,
doÄanın korunmasını anayasal bir taahhĂŒt altına alan bir oluĆumun yanında yer
almak, devrimci/ sosyalist bir görevdir hele ki, Arap Baharlarıânın ĂŒzerinde
yĂŒkselen Ä°slĂąmcı rejimlerin baÄnazlık katsayısını arttırdıÄı bir coÄrafyadaâŠ
DiyeceÄim o ki
bugĂŒn KobanĂȘ direniĆiyle dayanıĆmayı yĂŒkseltmek, yalnızca enternasyonalist
dayanıĆmanın gereÄi deÄil, aynı zamanda hĂąkim oldukları coÄrafyalara kayıtsız
Ćartsız teslimiyet ve kölece boyun eÄiĆi dayatan katiller sĂŒrĂŒsĂŒne karĆı kendi
özgĂŒrlĂŒÄĂŒmĂŒz için mĂŒcadele etmektirâŠ
TĂŒrkiyeli
devrimcilerin, sosyalistlerin bu görevleri ne ölĂ§ĂŒde yerine getirebileceÄi,
kuĆku yok ki gĂŒĂ§leriyle sınırlıdır. Ancak, Ću an YPJ (YPGânin kadın birliÄi)
saflarında IĆÄ°D katillerine karĆı savaĆtıÄını bildiÄimiz TĂŒrkiyeli kadın
devrimciler,[14]
14 EylĂŒl 2013âde SerĂȘkaniyĂȘâde dĂŒĆen Yılmaz (Serkan Tosun) ve 5 Ekim 2014âde
KobanĂȘâde yitirdiÄimiz Paramaz KızılbaĆ (Suphi Nejat AÄırnaslı), TĂŒrkiye devrimci
hareketinin bu yeti ve iradeye sahip olduÄunu gösteriyorâŠ
16 Ekim 2014
18:25:36, Ankara.
N O T
L A R
[*] 26
Ekim 2014 tarihinde Yapı Sanateviânin Ankaraâda dĂŒzenlediÄi âTĂŒrkiyeânin KobanĂȘ
ile Ne AlĂąkĂąsı Var?â baĆlıklı panelde yapılan konuĆma⊠Kaldıraç, No:161, Kasım
2014âŠ
[1]
Ahmet Telli.
[2] âKardeĆlerim, sadece
TĂŒrkiye deÄil bugĂŒn BaÄdat da, Ä°slĂąmabat da, Kabil, Beyrut, Saraybosna, ĂskĂŒp
de kazanmıĆtır. BugĂŒn Ćam, Halep, Hama, Humus, bugĂŒn Ramallah, Nablus, Eriha
Gazze, KudĂŒs de kazanmıĆtırâŠâ (Tayyip ErdoÄanâın CumhurbaĆkanı seçildiÄi gĂŒn
yaptıÄı âBalkon KonuĆmasıândan. 11 AÄustos 204,
http://www.akparti.org.tr/site/haberler/12.-cumhurbaskani-erdoganin-cumhurbaskanligi-balkon-konusmasinin-tam-metni/66015#1)
[3] ĂrgĂŒt, örneÄin 2022âde Katarâda dĂŒzenlenecek DĂŒnya
Kupasıâna izin vermeyeceÄi yönĂŒnde bir açıklama yaptı. Açıklamada Ćöyle
deniliyordu: âÄ°slĂąmi Hilafet Devleti kurulmuĆtur ve DĂŒnya Kupası
organizasyonunun dĂŒzenleneceÄi Katar diye bir ĂŒlke yoktur. Katar artık Ä°slĂąm
Devletiânin bir parçasıdır. Orada MĂŒslĂŒmanların halifesi ve emiri Ebu Bekir
BaÄdadiânin sözĂŒ geçer. Halife, boĆ oyun ve eÄlencelerin dĂŒzenlenmesine asla
izin vermez. Bu yĂŒzden FIFAânın baĆka alternatif aramasını tavsiye ediyoruz.
IĆÄ°Dâin elinde Scud fĂŒzeleri bulundurmaktadır ve bunlar rahatlıkla Katarâa
ulaĆabilir. Amerika da bunu bilmektedir.â
(http://tr.eurosport.com/futbol/dunya-kupasi/2014/isid-katar-daki-dunya-kupasi-icin-tehdit-aciklamasi-yapti_sto4317766/story.shtml)
[4] Nitekim, sadece
Fethullahçılarâın kayıtlarını sızdırdıÄı, DıĆiĆleri BakanlıÄıândaki Suriye ile
savaĆ Ă§Ä±kartma yollarının görĂŒĆĂŒldĂŒÄĂŒ toplantıda MÄ°T mĂŒsteĆarı Hakan Fidanâın
âTĂŒrkiyeâden Suriyeâye ikibin TIR gönderdikâ sözleri bile, bu desteÄin
boyutları konusunda bir fikir vermeye yeterlidir. TIRâlardaki silah ve
mĂŒhimmatın ĂSOâcular tarafından Suriyeâdeki El Kaide baÄlantılı örgĂŒtlere
satıldıÄı daha sonra ortaya çıkacaktır. (bkz. âMÄ°Tâin yolladıÄı silahlar terör
örgĂŒtleri pazarındaâ,
http://aydinlikgazete.com/mansetler/38612-mitin-yolladigi-silahlar-teror-orgutleri-pazarinda.html)
[5] ĂrneÄin bkz. Metin YeÄin, âRojava ve Ä°spanya
Devrimiâ, GĂŒndem, 25 EylĂŒl 2014, s.13.
[6] 6 Ocak 2014 tarihinde Rojavaânın AmĂ»dĂȘ kentinde
toplanan Rojava Demokratik Ăzerklik Yönetimi Yasama Meclisiânin kabul ettiÄi
Rojava Toplumsal
SözleĆmesi/Anayasasıânın dibacesinde âdin, dil, inanç, mezhep ve
cinsiyet ayırımının olmadıÄı, eĆit ve ekolojik bir toplumda adalet, özgĂŒrlĂŒk ve
demokrasinin tesisi; demokratik toplum bileĆenlerinin (âŠ) çoÄulcu, özgĂŒn ve
ortak yaĆam deÄerlerine kavuĆması, kadın haklarına saygı ve çocuk ile
kadınların haklarının kökleĆmesi; savunma, özsavunma, inançlara özgĂŒrlĂŒk ve
saygı â hedefiyle âözerk bölgelerin halkları, KĂŒrtler, Araplar, SĂŒryaniler
(Asuri, Keldani ve Arami); TĂŒrkmen ve Ăeçenlerâin sözkonusu sözleĆmeyi kabul
ettiÄi bildirilir. Rojava Anayasası,
âulus-devletin, askeri ve dini devlet anlayıĆının, merkezi yönetim ve
iktidarınâ kabul edilmeyeceÄini net bir dille ifade etmektedir. (Bkz.
âRojavaânın Toplumsal SözleĆmesi-1â, http://www.yuksekovahaber.com/haber/rojavanin-toplumsal-sozlesmesi-1-121143.htm
[7] PYD EĆbaĆkanı MĂŒslim TĂŒrkiyeânin âSuriyeli
muhaliflerle iĆbirliÄi yapınâ baskılarına Ćöyle isyan ediyor: âĆimdi ĂSO anlaĆma imzaladı ve KobanĂȘâyi de beraber
savunuyor. Ä°lla selefilerle mi iĆbirliÄi yapmak gerekiyor yani? Bunlar zaten
demokratik gĂŒĂ§lerdir zaten demokrasiyi savunanlardır ve biz onlarla zaten
beraberiz. SekĂŒler grupla beraberiz yani laikliÄi kabul edenlerle, Ä°slĂąmı alet
etmeyenlerle, demokrasiyi kabul edenlerle biz zaten beraberiz. Ama
Ä°stanbulâdaki muhalefet sekĂŒler deÄil, bu yĂŒzden de onlar bizimle deÄil.â
(Duygu GĂŒvenç, âMĂŒslim: Laiklerle Beraberizâ, Cumhuriyet, 9 Ekim 2014, s.6.)
[8] Bkz. Aslı AydıntaĆbaĆ, âSalih MĂŒslimâle KobanĂȘ
PazarlıÄıâ, Milliyet, 6 Ekim 2014,
s.15; ayrıca âKĂŒrtlerin
KobanĂȘâde âKantonâ Savunmasıâ, Milliyet,
6 Ekim 2014, s.12.
[9] Mehmet Metiner soruyor: âHangi devlet/hĂŒkĂŒmet kendine
dĂŒĆman bir gĂŒcĂŒ, en kötĂŒsĂŒ de kendine dĂŒĆman herkesle iĆbirliÄi yapmaktan
kaçınmayan bir gĂŒcĂŒ daha bir silahlandırıp baĆına bela etmek ister ki?â (Mehmet
Metiner, âRojavaâya Git SavaĆ, Elini Tutan mı Var?â, Yeni Ćafak, 30 EylĂŒl 2014, s.10.)
[10] âAyn-el Arap (Kobani)
neresi?â, http://www.dunyabulteni.net/haberler/311132/ayn-el-arap-kobani-neresi
[11] Ahmet Hakan, âKobanĂȘâye
Gitmek Bir Akraba MĂŒdafaasıdırâ, HĂŒrriyet, 23 EylĂŒl 2014, s.4.
[12] Bakın Ergin YıldızoÄlu, âCumhuriyetâ gazetesindeki köĆesinden âCumhuriyetçilerâi nasıl
uyarıyor: âCumhuriyetçi muhalefetin laiklik, ulusalcılık, demokrasi, kadın
erkek eĆitliÄi, bireysel özgĂŒrlĂŒkler, modernite gibi temel deÄerlerine tĂŒmĂŒyle
karĆı olan siyasi Ä°slĂąmın en radikal, en ölĂŒm tutkunu kanadı IĆÄ°D, KĂŒrtlere,
kendi topraklarında saldırıyor. Buna karĆı en dikkatsiz bakıĆlar bile KĂŒrtlerin
laiklik, ulusalcılık, demokrasi, kadın erkek eĆitliÄi, bireysel özgĂŒrlĂŒkler,
modernite gibi deÄerleri benimsediklerini, bu deÄerleri bu karanlık çetelere
karĆı, kız ve erkek gençlerinin kanı ve canıyla savunduklarını görebiliyor.
KobanĂȘ dĂŒĆerse siyasi dengelere ne olur, sorusunun
korkutucu cevabı bir yana, salt insani kaygılar, paylaĆılan deÄerler ve tarihi
sorumluluklar, Cumhuriyetçilerin KĂŒrtlere bu savaĆta destek olmalarını, onları
savunmalarını gerektiriyor. Bu kadar ortak deÄer varken, uzun yıllardır salt
farklı ulusalcılıkları benimsedikleri, adeta bir madalyonun iki farklı yĂŒzĂŒ
oldukları için savaĆmak ve kan dökmek durumunda olan bu iki taraf,
ulusalcılıÄın salt bölĂŒcĂŒ deÄil, aynı zamanda etnik etiketten kurtulmasına olanak
verecek uygun biçimler altında birleĆtirici, yaĆam inĆa edici, bu yaĆamı
koruyucu olabileceÄini görmeleri gerekiyor. (âŠ) Cumhuriyetçiler gerçekten
Cumhuriyetçiyse KobanĂȘâyi desteklemeleri gerekir.â (Ergin YıldızoÄlu,
âCumhuriyetçi Muhalefet ve KobanĂȘâ, Cumhuriyet, 1 Ekim 2014, s.14.)
[13] âThe Wall Street Journalâda
aktarılan bir âRand Corporationâ araĆtırmasının bulgularına göre, 2010-2013
döneminde, cihat projesine baÄlı terörist grupların sayısında yĂŒzde 58 artıĆ
olmuĆ. AraĆtırmada, bu grupların militan sayısının ikiye katlanarak 100.000âe
ulaĆtıÄı tahmin ediliyor. El Kaide taraftarı grupların saldırıları 392âden
yaklaĆık 1000âe yĂŒkselmiĆ. 2014âde sayının hızla artmaya devam ettiÄi de
söylenebilir. (Ergin YıldızoÄlu, âDĂŒnyanın V. KöĆesiâ, Cumhuriyet, 9 Haziran
2014, s.13.)
[14] YPJ komutanlarından Hevi
Ahmed, Cumhuriyet gazetesinden Ceyda Karan ile yaptıÄı söyleĆide, âYPJ içinde
sadece KĂŒrt kadınlarının da olmadıÄını, TĂŒrk, Arap ve Ä°ranlıların da olduÄunu
anlatıyor, âAma Cizire kantonu daha karıĆıktır. Orada Hıristiyanlar da var.
Bizde Arap ve TĂŒrkler bulunuyor,â diyor.â (Ceyda Karan, âKadınlara KarĆı Daha
VahĆilerâ, Cumhuriyet, 30 EylĂŒl 2014,
s.6.)
Yorum Ekle