$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

“KOBANÊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALÂKÂSI VAR?”

“DĂŒĆŸmana dönĂŒk bir mavzer gibidir umut, yaratır tetik ve parmak en gĂŒrbĂŒz çocuğunu tarihin.” [1] T.C. devletinin cumh...







“DĂŒĆŸmana dönĂŒk
bir mavzer gibidir umut,
yaratır tetik ve parmak
en gĂŒrbĂŒz çocuğunu tarihin.”[1]

T.C. devletinin cumhurbaƟkanlığı makamını iƟgal eden zatın sorusu bu…
Yeri geldiğinde Bağdat’ı, Bosna’yı, KĂąbil’i, Beyrut’u, Ramallah’ı, ÜskĂŒp’ĂŒ, KudĂŒs’ĂŒ “ilgi alanı”na dĂąhil eden bir Ɵahıs için[2] ne tuhaf bir soru…
Tuhaf olduğu kadar, sakıncalı da… MalĂ»m, egemenler ulusal sınırları dÄ±ĆŸÄ±ndaki bir coğrafya ya da toplumla alĂąkĂą kurup “tarihsel bağlar, kĂŒltĂŒr ortaklığı, din kardeƟliği, dil-gönĂŒl birliği vb.”nden söz etmeye baƟladıklarında, ilk elde “emperyal hevesler”in baƟ gösterdiği gelir akla… Bu hevesler gerçekleƟme kanalı bulduğunda veyl o “din, dil, kĂŒltĂŒr, gönĂŒl, tarih kardeƟleri”nin hĂąline…
Bu nedenle, ben bu söyleƟide TĂŒrkiye’nin KobanĂȘ’yle tarihsel, kĂŒltĂŒrel vb. iliƟkilerinden söz etmenin doğru bir tarz olmayacağı kanısındayım. Bunun yerine, bizlerin, yani TĂŒrkiyeli devrimcilerin, sosyalistlerin KĂŒrt kardeƟlerimizin KobanĂȘ’de sĂŒrdĂŒrmekte olduğu destansı direniƟ ve mĂŒcadeleyi desteklemesi gerektiği ĂŒzerine birkaç söz etmek istiyorum, izninizle…
Ama öncelikle AKP iktidarının dĂŒmeninde yer aldığı T.C. devletinin IƞİD saldırganlığı ve KobanĂȘ konusundaki tutumuna biraz bakalım.
IƞİD, bilindiği ĂŒzere, Orta Doğu’nun zengin kaynakları ĂŒzerindeki denetim yetilerini elde tutmak isteyen ABD-AB ekseninin “Arap Baharı” olarak anılan ayaklanmaları kendi avantajına döndĂŒrme gayretleri içerisinde biçimlenmiƟ bir “örgĂŒt”. ABD-Fransa’nın baĆŸÄ±nı çektiği emperyalist gĂŒĂ§ler, “Bahar”ın rĂŒzgĂąrıyla Suriye rejimini de devirme amacıyla, TĂŒrkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın taƟeronluğunda, Ä°slĂąm dĂŒnyasının dört bucağından (ve öngörmedikleri bir tarzda, Batı’daki Ä°slĂąm diyasporalarından) kopup gelen Ä°slĂąmcı militanlara silah ve lojistik destek sağladılar. Hesap, “ılımlı” olduğu dĂŒĆŸĂŒnĂŒlen Suriyeli muhaliflerin kısa bir sĂŒrede Esad rejimini devirerek Batı’yla uyumlu, neo-liberal piyasa ekonomisine bağlı “ılımlı” Ä°slĂąmcı bir rejim kuracağı yönĂŒndeydi…
Evdeki hesap çoğunlukla çarĆŸÄ±ya uymaz. Bu kez de öyle oldu. Esad rejimi, mĂŒttefiklerin sandığından çok daha dirençli olduğunu ortaya koyarken, ABD-AB ve “yerel” taƟeronlar eliyle beslenen “muhalifler” arasında Batı’nın beklentilerine uygun, “uslu çocuk” rolĂŒnĂŒ kabullenmeyecek unsurların azımsanmayacak kadar fazla olduğu, kısa sĂŒrede aĂ§Ä±ÄŸa çıkacaktı. Bu unsurlar, hızla El Kaide’nin Ortadoğu versiyonunu oluƟturacak SĂŒnnĂź VehhabĂź/SelefĂź yapılanmalar hĂąlinde örgĂŒtlendiler. GayrımĂŒslimlerin, “mĂŒĆŸrik” saydıklarının ya da imanı yeterince gĂŒĂ§lĂŒ olmadığını dĂŒĆŸĂŒndĂŒÄŸĂŒ kiƟilerin kafalarını kameralar önĂŒnde kesip kellelerle top oynayan ve bu görĂŒntĂŒleri sosyal medyada paylaƟan IƞİD, bunlar arasında en hızlı geliƟeni oldu. ÖrgĂŒt, kısa sĂŒrede liderini Ä°slĂąm Ăąleminin halifesi ilan edip egemenlik alanını tĂŒm SĂŒnnĂź dĂŒnyası ölçeğinde geniƟlettiğini açıklayacaktı.[3]
Öte taraftan, ABD’nin Suriyeli rejim muhaliflerini bir tĂŒrlĂŒ birleƟtirememesi; Esad rejiminin direngenliği, ABD’de “batağa saplanma” korkusunu öne çıkartırken, TĂŒrkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi taƟeronların bölgede özerk inisyatif geliƟtirmelerinin de önĂŒ açılmÄ±ĆŸ olacaktı. Bunun kaçınılmaz sonucu, bölgede mezhebe dayalı politikaların ağırlık kazanması oldu.
GĂŒnĂŒmĂŒzĂŒn TĂŒrkiye baƟbakanı, “stratejik derinlik”çi Ahmet Davutoğlu’nun dÄ±ĆŸiƟleri bakanlığına getirilmesinden bu yana AKP TĂŒrkiyesi’nin neo-Osmanlıcı yöneliƟi, böylelikle bir kez daha, Suriye’de önemli bir deneme sahasına kavuƟmuƟ oluyordu. Libya, Tunus “bahar”larında “fırsatı kaçırdığı”na yerinen AKP’nin “SĂŒnnĂź TĂŒrkiye”si, ƞii Esad rejimini devirip Suriye’de SĂŒnnĂź bir rejimi tesis ederken, bölgesel ağırlığını da katlama hesabı içerisindeydi. Bu emellerin pratiğe dökĂŒlmesi, dĂŒnyanın dört bir yanından Suriye’ye akın eden cihatçı militanlara ĂŒlkenin kucak açması, eğitim, lojistik ve silah desteği sağlaması yoluyla olacaktı.[4] Böylelikle baƟta Antakya/Hatay olmak ĂŒzere Antep ve Urfa sınırları, kısa sĂŒrede eli silahlı Ɵeriatçı militanların elinde kevgire çevrilecek, sınır kentlerin hastaneleri cihatçı yaralılarla dolarken, salt militanların tedavi edildiği özel hastaneler kurulacak, cihatçı elemanlar TSK tarafından eğitime tabi tutulacak, radikal Ä°slĂąmcı militanlara bĂŒyĂŒk miktarlarda maddi yardım ve her tĂŒrlĂŒ lojistik destek sağlanacaktı…
IƞİD’in önce TĂŒrk TIR Ɵoförlerini, ardından da Musul’daki TĂŒrk konsolosluğu görevlilerini rehin alması ve sonrasında AKP iktidarının baĆŸÄ±nı ABD’nin çektiği koalisyon gĂŒĂ§lerinin de basıncıyla IƞİD’i “terör örgĂŒtĂŒ” saydığını, IƞİD karĆŸÄ±tı koalisyona katıldığını kabul etmeli ki bir hayli tereddĂŒtten sonra- açıklaması, bu “ortaklığın” sona erdiği anlamına gelmiyor. Ă‡ĂŒnkĂŒ IƞİD’in KobanĂȘ (ve KobanĂȘ Ɵahsında Rojava’ya) yönelmesi, AKP TĂŒrkiyesi’nin Rojava karĆŸÄ±sındaki tavrıyla uyumludur…
Suriye ordusunun bölgeden çekildiğinin açıklanmasının ardından siyaseten ve ideolojik olarak PKK’ye yakın olan PYD’nin (Partiya Yekitiya Demokrat = Demokratik Birlik Partisi) Suriye’nin kuzeyindeki Rojava’daki (Batı KĂŒrdistan) ĂŒĂ§ kantonda (CizĂźre, KobanĂȘ, AfrĂźn) özerklik ilan ettiğini açıklaması, bu geliƟmenin Kuzey’deki KĂŒrtler için örnek teƟkil edeceği karabasanıyla uykuları kaçan TĂŒrkiye yöneticilerinin tĂŒylerini diken diken etmeye yetmiƟti. Ă‡ĂŒnkĂŒ Rojava KĂŒrtlerinin yapmaya çalÄ±ĆŸtığı, iƟbirlikçi KĂŒrt burjuvazisinin pazarlıkçı siyasalarından farklı bir Ɵeydi. Rojava KĂŒrtleri, Meksika’daki EZLN, Bolivya’daki MAS deneyimlerine benzer, PYD’nin ve “yeni sol” esinli heveslilerin deyiƟiyle “ekolojik-demokratik-feminist-komĂŒnalist bir devrim”,[5] daha serinkanlı bir değerlendirmeyle ise, Ɵimdilik “kurtarılmÄ±ĆŸ bölge/halk demokrasisi” olarak nitelenmesi uygun dĂŒĆŸen bir “inƟa”ya kalkÄ±ĆŸmÄ±ĆŸlardı. Bölgenin KĂŒrt, Arap, SĂŒryani, Ermeni, Çeçen, MĂŒslĂŒman-Hıristiyan-Ezidi, SĂŒnnĂź-AlevĂź halkların kendi inanç ve kĂŒltĂŒrlerini özgĂŒrce yaƟamalarını öngören, tabandan örgĂŒtlenmeye dayalı bir sistem.[6] Sosyalist değil… proletarya diktatörlĂŒÄŸĂŒnĂŒ öngörmĂŒyor… özel mĂŒlkiyeti ilga etmiyor… ayrı bir devlet kurmayı, ya da KĂŒrdistan’ın diğer parçalarıyla birleƟmeyi hedeflemiyor… hatta Suriye’nin bir parçası olarak kalma iradesini açıkça beyan ediyor… ama yine de içerdiği “taban demokrasisi”, “çoğulculuk”, “çokkĂŒltĂŒrcĂŒlĂŒk” anlayÄ±ĆŸÄ±; tĂŒm yurttaƟları kapsayan “gĂŒvenlik, zorunlu temel eğitim, istihdam, konut, sosyal gĂŒvence ve sağlık” hakları; “anne ve çocukların korunması”, “yaƟlı ve engellilerin sağlık, korunma ve sosyal hakları”nın anayasal gĂŒvence altına alınması; kadınların artan ölĂ§ĂŒlerde Ä°slĂąmĂź kuralların boyunduruğu altına sokulduğu bir coğrafyada, onların “siyasal, toplumsal, iktisadĂź, kĂŒltĂŒrel ve her tĂŒrlĂŒ yaƟam hakkının” gĂŒvence altına alınması, “özsavunma ve her tĂŒrlĂŒ cinsiyet ayırımını kaldırma, reddetme hakkı”nın tanınması gibi ilkelerle bölgesel gericiliklere korkulu rĂŒya gördĂŒrmeye yetiyor… Olasıdır ki bu geliƟmenin, Latin AmerikavarĂź bir “sol/halkçılık”a doğru evrilmesinden, Kuzey Suriye’de oluƟan KĂŒrt entitesinin Rojava Anayasası’nda böyle bir sav bulunmasa da- topraklarındaki enerji kaynakları ĂŒzerinde denetim hakkı savlamasından kaygı duyan ABD’ne de…
T.C. yetkililerinin, PYD eƟbaƟkanı Salih MĂŒslim’le her görĂŒĆŸmesinde partinin “özerklik” ısrarından vazgeçmesini, “kanton”ları ilga etmesini ve Suriyeli muhaliflerle iƟbirliği yapmasını[7] dayatmasının,[8] bir baƟka deyiƟle Rojava KĂŒrtleri’ni “hizaya getirme”ye çalÄ±ĆŸmasının bir nedeni de bu…
Bir diğer neden ise, AKP iktidarının Rojava ĂŒzerinden Kuzey KĂŒrtleri’nin, özellikle de PKK-BDP hattının “burnunu sĂŒrtme” isteği…
Yani AKP iktidarının IƞİD’i gözden çıkartamayÄ±ĆŸÄ±nın tek nedeni, her iki oluƟumun da SĂŒnnĂź-Ä°slĂąm bir dĂŒnya görĂŒĆŸĂŒ, “Batı kĂŒltĂŒrĂŒ”ne karĆŸÄ± derin bir kuƟku ve gĂŒvensizlik duygusu ve Ä°slĂąm dinini hĂąkim kılma arzusundan beslenmeleri değil… AKP, IƞİD’i aynı zamanda “içerideki tehlike”[9] KĂŒrtlerin “burnunu sĂŒrtecek”, iradelerini teslim alacak bir tetikçi olarak görĂŒyor… T.C.’ne toplumdan, KĂŒrtlerden ve dÄ±ĆŸarıdan kendisine yönelik “IƞİD’e karĆŸÄ± tavrını netleƟtirmesi” yolundaki çağrılar karĆŸÄ±sında öne sĂŒrdĂŒÄŸĂŒ bĂŒtĂŒn o “ama”lı, “fakat”lı, “lakin”li laf çevirmelerin gerisinde yatan, bu…
O zaman, gelin TĂŒrkiyeli devrimci ve sosyalistlerin neden Batı (ve Kuzey) KĂŒrdistan’lı kardeƟlerin IƞİD canileri ve bölgesel gericiliğe karĆŸÄ± mĂŒcadelesine omuz vermesi gerektiği ĂŒzerinde duralım…
Öncelikle, Rojava KĂŒrtleriyle, Anadolu KĂŒrtleri arasında sıkı akrabalık bağları bulunmaktadır. Önemli bir bölĂŒmĂŒ, ƞeyh Sait ayaklanmasının (1925) ardından Rojava’ya sĂŒrgĂŒn edilenlerin torunlarıdır.[10] Yani IƞİD katillerinin KobanĂȘ’yi ele kuƟatmasını, bombalamasını, kentin dĂŒĆŸmesi durumunda gerçekleƟtirmesine ise kesin gözĂŒyle bakılan vahƟi katliamları elleri kolları bağlı izlemek, T.C.’nin bu konudaki kayıtsızlığına toslamak, Anadolu KĂŒrtleri için amca-dayı-teyze çocuklarının, dĂŒnĂŒrlerinin, kardeƟlerinin katlediliƟini izlemek zorunda bırakılmaktır. Ahmet Hakan’ın dediği gibi,
“KobanĂȘ’ye gitmek bir akraba mĂŒdafaasıdır. Aç da haritaya bir bak: KobanĂȘ dediğin yer Fizan’da falan değildir. Urfa var ya Urfa...İƟte o Urfa’nın kazası Suruç’un bir mahallesidir KobanĂȘ.Suruç’tan yĂŒz adım atsan...Bir de bakmÄ±ĆŸsın ki KobanĂȘ’desin.
-Suruç’un evleri ile KobanĂȘ’nin evleri sırt sırtadır.
-Suruç’tan bağırsan KobanĂȘ’den duyulur.
-Suruç ile KobanĂȘ akrabadır: Amcaoğullarını, dayıkızlarını Berlin Duvarı gibi bir duvar bile değil, sadece bir tel örgĂŒ ayırır.
-Suruç’ta piƟen yemek KobanĂȘ’de yenir.
-KobanĂȘ’de demlenen çay, Suruç’ta içilir.
Velhasıl Suruç ile KobanĂȘ arasında zerre kadar bir uzaklık yoktur.
Ne maddi olarak, ne manevi olarak...
ƞimdi elini vicdanına koy da cevap ver:
Eli kanlı bir sapık çete, iki metre ötende akrabalarını öldĂŒrĂŒrken...
-Yerden taĆŸÄ± kaptığın gibi koƟup gitmez misin yardıma?
-Sınır mınır dinlemeden atmaz mısın kendini oraya?
-”GĂŒn namus gĂŒnĂŒdĂŒr” diye ĆŸĂ¶yle bir yekinmez misin?
-Sağına soluna bakmadan can havliyle atılmaz mısın akrabaların mahallesine?
-‘Haksızlığa elinle mĂŒdahale etme’ imkĂąnını sonuna kadar zorlamaz mısın?
-Silahın yoksa bile tırnaklarını sokmaz mısın devreye?”[11]
KĂŒrt kardeƟlerimizin yakınlarının katlediliƟini, kadınların cariye olarak satılmasını elleri kolları bağlı olarak izlemek zorunda bırakılması, TĂŒrkiyeli devrimci ve sosyalistler açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Onların T.C.’nin IƞİD’e örtĂŒk desteği ve kayıtsızlığı karĆŸÄ±sındaki tepkilerini, öfkelerini paylaƟmak, bir dayanÄ±ĆŸma görevidir.
Ancak, dahası var… DTP’nin çağrısıyla sokağa dökĂŒlen kitlelerin, hem KĂŒrt bölgelerinde (Hizbullah’çı) hem de Batı’da (dinci-faƟist) reaksiyonla karĆŸÄ±landığını gördĂŒk. Üç gĂŒn içinde yaƟamını yitiren 30’un ĂŒzerinde kiƟinin bĂŒyĂŒk bölĂŒmĂŒnĂŒn polis-asker destekli sivil “gĂŒĂ§”lerce öldĂŒrĂŒlmĂŒĆŸ olması, iktidarın hatırı sayılır bir paramiliter desteğe sahip olduğunu göstermektedir. YĂŒkselen bu ırkçı-faƟist-dinci dalga karĆŸÄ±sında KĂŒrtlerle dayanÄ±ĆŸma içerisinde olmak, boynumuzun borcudur.
Yalnızca dayanÄ±ĆŸmanın devrimciliğin temel değerlerinden biri olması nedeniyle değil. KobanĂȘ protestolarına yönelen reaktif Ɵiddet, hiç kuƟkunuz olmasın ki gĂŒnĂŒ geldiğinde AlevĂźlerin protestolarını, iƟçi eylemlerini, kadınların mĂŒcadelesini, çevrecilerin taleplerini, ateistleri, LBGTI bireyleri, farklı olmak isteyen herkesi yerleƟtirecektir hedefine… 2013 Haziran kalkÄ±ĆŸmasında ortaya çıkan boƟluk, bu nedenle artık fazlasıyla yakıcı bir hĂąle gelmiƟtir: iktidar dÄ±ĆŸÄ±ndaki/karĆŸÄ±sındaki talep ve iddiaların, emekçilerin, AlevĂźlerin, KĂŒrtlerin, sekĂŒlerlerinçevrecilerin… mĂŒcadelelerinin ortaklaƟması.[12]
Bu yakıcıdır, Ă§ĂŒnkĂŒ IƞİD’in ilerleyiƟi KobanĂȘ’de durdurulamazsa, IƞİD’çiler yalnızca stratejik bir mevkii değil, aynı zamanda her yerde önemli bir psikolojik ĂŒstĂŒnlĂŒÄŸĂŒ ele geçirmiƟ olacaklar.
Yeri gelmiƟken, vurgulamalı: IƞİD bir “örgĂŒt”ten ibaret değil. Belirli bir zihniyet ve eylem tarzında ortaklaƟanları buluƟturan bir Ɵemsiye… Kazanımları, zaferleri, kendini “Batı” karĆŸÄ±sında ezik hisseden, umudunu yitirmiƟ yĂŒzbinlerce öfkeli, yönĂŒnĂŒ ƟaĆŸÄ±rmÄ±ĆŸ, fanatik genç için,[13] ama aynı zamanda “ılımlı” milliyetçi-muhafazakĂąr-dindar MĂŒslĂŒmanlar için de bir “umut”, bir “kazanım”, bir “zafer”… KĂŒltĂŒrel ve toplumsal ortamın iktidar partisi eliyle hızla Ä°slĂąmĂźleƟtirildiği TĂŒrkiye için durum, bĂŒsbĂŒtĂŒn böyle… Bir baƟka deyiƟle, IƞİD’in KobanĂȘ (ve Rojava) zaferi, sınırdaƟ (ve sınırları çoktan kevgire dönmĂŒĆŸ) TĂŒrkiye’de TĂŒrk ve yabancı Ä°slĂąmcı militanların “fink atması” anlamına gelecektir… Sosyalistler ve devrimciler bu tehlike karĆŸÄ±sında sekĂŒler ve özgĂŒrlĂŒkĂ§ĂŒ değerler adına Rojava’lı KĂŒrt kardeƟlerinin yanında yer almalıdırlar…
Yanısıra, Rojava bugĂŒn abartılı yorumlarda sunulduğu ĂŒzere bir “devrim” olmasa bile [devrimler sosyal sınıfların öncĂŒlĂŒÄŸĂŒnde, onlar tarafından, yine belirli sosyal sınıf(lar)a karĆŸÄ± gerçekleƟtirilir… Rojava’da hangi sınıf(lar)ın, hangi sınıf(lar)a karĆŸÄ± “devrim” yaptığını kestirmek zor…] sekĂŒler, eƟitlikçi, kĂŒltĂŒrel çeƟitliliği zenginlik kabul eden, taban demokrasisine dayalı, özgĂŒrlĂŒkĂ§ĂŒ, kadınların toplumsal/siyasal yaƟama katılımını öncelik sayan, doğanın korunmasını anayasal bir taahhĂŒt altına alan bir oluƟumun yanında yer almak, devrimci/ sosyalist bir görevdir hele ki, Arap Baharları’nın ĂŒzerinde yĂŒkselen Ä°slĂąmcı rejimlerin bağnazlık katsayısını arttırdığı bir coğrafyada…
Diyeceğim o ki bugĂŒn KobanĂȘ direniƟiyle dayanÄ±ĆŸmayı yĂŒkseltmek, yalnızca enternasyonalist dayanÄ±ĆŸmanın gereği değil, aynı zamanda hĂąkim oldukları coğrafyalara kayıtsız Ɵartsız teslimiyet ve kölece boyun eğiƟi dayatan katiller sĂŒrĂŒsĂŒne karĆŸÄ± kendi özgĂŒrlĂŒÄŸĂŒmĂŒz için mĂŒcadele etmektir…
TĂŒrkiyeli devrimcilerin, sosyalistlerin bu görevleri ne ölĂ§ĂŒde yerine getirebileceği, kuƟku yok ki gĂŒĂ§leriyle sınırlıdır. Ancak, Ɵu an YPJ (YPG’nin kadın birliği) saflarında IƞİD katillerine karĆŸÄ± savaƟtığını bildiğimiz TĂŒrkiyeli kadın devrimciler,[14] 14 EylĂŒl 2013’de SerĂȘkaniyĂȘ’de dĂŒĆŸen Yılmaz (Serkan Tosun) ve 5 Ekim 2014’de KobanĂȘ’de yitirdiğimiz Paramaz KızılbaƟ (Suphi Nejat Ağırnaslı), TĂŒrkiye devrimci hareketinin bu yeti ve iradeye sahip olduğunu gösteriyor…

16 Ekim 2014 18:25:36, Ankara.

N O T L A R
[*] 26 Ekim 2014 tarihinde Yapı Sanatevi’nin Ankara’da dĂŒzenlediği “TĂŒrkiye’nin KobanĂȘ ile Ne AlĂąkĂąsı Var?” baƟlıklı panelde yapılan konuƟma… Kaldıraç, No:161, Kasım 2014…
[1] Ahmet Telli.
[2] “KardeƟlerim, sadece TĂŒrkiye değil bugĂŒn Bağdat da, Ä°slĂąmabat da, Kabil, Beyrut, Saraybosna, ÜskĂŒp de kazanmÄ±ĆŸtır. BugĂŒn ƞam, Halep, Hama, Humus, bugĂŒn Ramallah, Nablus, Eriha Gazze, KudĂŒs de kazanmÄ±ĆŸtır…” (Tayyip Erdoğan’ın CumhurbaƟkanı seçildiği gĂŒn yaptığı “Balkon KonuƟması”ndan. 11 Ağustos 204, http://www.akparti.org.tr/site/haberler/12.-cumhurbaskani-erdoganin-cumhurbaskanligi-balkon-konusmasinin-tam-metni/66015#1)
[3] ÖrgĂŒt, örneğin 2022’de Katar’da dĂŒzenlenecek DĂŒnya Kupası’na izin vermeyeceği yönĂŒnde bir açıklama yaptı. Açıklamada ĆŸĂ¶yle deniliyordu: “Ä°slĂąmi Hilafet Devleti kurulmuƟtur ve DĂŒnya Kupası organizasyonunun dĂŒzenleneceği Katar diye bir ĂŒlke yoktur. Katar artık Ä°slĂąm Devleti’nin bir parçasıdır. Orada MĂŒslĂŒmanların halifesi ve emiri Ebu Bekir Bağdadi’nin sözĂŒ geçer. Halife, boƟ oyun ve eğlencelerin dĂŒzenlenmesine asla izin vermez. Bu yĂŒzden FIFA’nın baƟka alternatif aramasını tavsiye ediyoruz. IƞİD’in elinde Scud fĂŒzeleri bulundurmaktadır ve bunlar rahatlıkla Katar’a ulaƟabilir. Amerika da bunu bilmektedir.”  (http://tr.eurosport.com/futbol/dunya-kupasi/2014/isid-katar-daki-dunya-kupasi-icin-tehdit-aciklamasi-yapti_sto4317766/story.shtml)
[4] Nitekim, sadece Fethullahçılar’ın kayıtlarını sızdırdığı, DÄ±ĆŸiƟleri Bakanlığı’ndaki Suriye ile savaƟ çıkartma yollarının görĂŒĆŸĂŒldĂŒÄŸĂŒ toplantıda MÄ°T mĂŒsteƟarı Hakan Fidan’ın “TĂŒrkiye’den Suriye’ye ikibin TIR gönderdik” sözleri bile, bu desteğin boyutları konusunda bir fikir vermeye yeterlidir. TIR’lardaki silah ve mĂŒhimmatın ÖSO’cular tarafından Suriye’deki El Kaide bağlantılı örgĂŒtlere satıldığı daha sonra ortaya çıkacaktır. (bkz. “MÄ°T’in yolladığı silahlar terör örgĂŒtleri pazarında”, http://aydinlikgazete.com/mansetler/38612-mitin-yolladigi-silahlar-teror-orgutleri-pazarinda.html)
[5] Örneğin bkz. Metin Yeğin, “Rojava ve Ä°spanya Devrimi”, GĂŒndem, 25 EylĂŒl 2014, s.13.
[6] 6 Ocak 2014 tarihinde Rojava’nın AmĂ»dĂȘ kentinde toplanan Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi Yasama Meclisi’nin kabul ettiği Rojava Toplumsal  SözleƟmesi/Anayasası’nın dibacesinde “din, dil, inanç, mezhep ve cinsiyet ayırımının olmadığı, eƟit ve ekolojik bir toplumda adalet, özgĂŒrlĂŒk ve demokrasinin tesisi; demokratik toplum bileƟenlerinin (…) çoğulcu, özgĂŒn ve ortak yaƟam değerlerine kavuƟması, kadın haklarına saygı ve çocuk ile kadınların haklarının kökleƟmesi; savunma, özsavunma, inançlara özgĂŒrlĂŒk ve saygı ” hedefiyle “özerk bölgelerin halkları, KĂŒrtler, Araplar, SĂŒryaniler (Asuri, Keldani ve Arami); TĂŒrkmen ve Çeçenler”in sözkonusu sözleƟmeyi kabul ettiği bildirilir.  Rojava Anayasası, “ulus-devletin, askeri ve dini devlet anlayÄ±ĆŸÄ±nın, merkezi yönetim ve iktidarın” kabul edilmeyeceğini net bir dille ifade etmektedir. (Bkz. “Rojava’nın Toplumsal SözleƟmesi-1”, http://www.yuksekovahaber.com/haber/rojavanin-toplumsal-sozlesmesi-1-121143.htm
[7] PYD EƟbaƟkanı MĂŒslim TĂŒrkiye’nin “Suriyeli muhaliflerle iƟbirliği yapın” baskılarına ĆŸĂ¶yle isyan ediyor: “ƞimdi ÖSO anlaƟma imzaladı ve KobanĂȘ’yi de beraber savunuyor. Ä°lla selefilerle mi iƟbirliği yapmak gerekiyor yani? Bunlar zaten demokratik gĂŒĂ§lerdir zaten demokrasiyi savunanlardır ve biz onlarla zaten beraberiz. SekĂŒler grupla beraberiz yani laikliği kabul edenlerle, Ä°slĂąmı alet etmeyenlerle, demokrasiyi kabul edenlerle biz zaten beraberiz. Ama Ä°stanbul’daki muhalefet sekĂŒler değil, bu yĂŒzden de onlar bizimle değil.” (Duygu GĂŒvenç, “MĂŒslim: Laiklerle Beraberiz”, Cumhuriyet, 9 Ekim 2014, s.6.)
[8] Bkz. Aslı AydıntaƟbaƟ, “Salih MĂŒslim’le KobanĂȘ Pazarlığı”, Milliyet, 6 Ekim 2014, s.15; ayrıca  “KĂŒrtlerin KobanĂȘ’de ‘Kanton’ Savunması”, Milliyet, 6 Ekim 2014, s.12.
[9] Mehmet Metiner soruyor: “Hangi devlet/hĂŒkĂŒmet kendine dĂŒĆŸman bir gĂŒcĂŒ, en kötĂŒsĂŒ de kendine dĂŒĆŸman herkesle iƟbirliği yapmaktan kaçınmayan bir gĂŒcĂŒ daha bir silahlandırıp baĆŸÄ±na bela etmek ister ki?” (Mehmet Metiner, “Rojava’ya Git SavaƟ, Elini Tutan mı Var?”, Yeni ƞafak, 30 EylĂŒl 2014, s.10.)
[10] “Ayn-el Arap (Kobani) neresi?”, http://www.dunyabulteni.net/haberler/311132/ayn-el-arap-kobani-neresi
[11] Ahmet Hakan, “KobanĂȘ’ye Gitmek Bir Akraba MĂŒdafaasıdır”, HĂŒrriyet, 23 EylĂŒl 2014, s.4.
[12] Bakın Ergin Yıldızoğlu, ‘Cumhuriyet’ gazetesindeki kĂ¶ĆŸesinden “Cumhuriyetçiler”i nasıl uyarıyor: “Cumhuriyetçi muhalefetin laiklik, ulusalcılık, demokrasi, kadın erkek eƟitliği, bireysel özgĂŒrlĂŒkler, modernite gibi temel değerlerine tĂŒmĂŒyle karĆŸÄ± olan siyasi Ä°slĂąmın en radikal, en ölĂŒm tutkunu kanadı IƞİD, KĂŒrtlere, kendi topraklarında saldırıyor. Buna karĆŸÄ± en dikkatsiz bakÄ±ĆŸlar bile KĂŒrtlerin laiklik, ulusalcılık, demokrasi, kadın erkek eƟitliği, bireysel özgĂŒrlĂŒkler, modernite gibi değerleri benimsediklerini, bu değerleri bu karanlık çetelere karĆŸÄ±, kız ve erkek gençlerinin kanı ve canıyla savunduklarını görebiliyor.
KobanĂȘ dĂŒĆŸerse siyasi dengelere ne olur, sorusunun korkutucu cevabı bir yana, salt insani kaygılar, paylaĆŸÄ±lan değerler ve tarihi sorumluluklar, Cumhuriyetçilerin KĂŒrtlere bu savaƟta destek olmalarını, onları savunmalarını gerektiriyor. Bu kadar ortak değer varken, uzun yıllardır salt farklı ulusalcılıkları benimsedikleri, adeta bir madalyonun iki farklı yĂŒzĂŒ oldukları için savaƟmak ve kan dökmek durumunda olan bu iki taraf, ulusalcılığın salt bölĂŒcĂŒ değil, aynı zamanda etnik etiketten kurtulmasına olanak verecek uygun biçimler altında birleƟtirici, yaƟam inƟa edici, bu yaƟamı koruyucu olabileceğini görmeleri gerekiyor. (…) Cumhuriyetçiler gerçekten Cumhuriyetçiyse KobanĂȘ’yi desteklemeleri gerekir.” (Ergin Yıldızoğlu, “Cumhuriyetçi Muhalefet ve KobanĂȘ”, Cumhuriyet, 1 Ekim 2014, s.14.)
[13] ‘The Wall Street Journal’da aktarılan bir ‘Rand Corporation’ araƟtırmasının bulgularına göre, 2010-2013 döneminde, cihat projesine bağlı terörist grupların sayısında yĂŒzde 58 artÄ±ĆŸ olmuƟ. AraƟtırmada, bu grupların militan sayısının ikiye katlanarak 100.000’e ulaƟtığı tahmin ediliyor. El Kaide taraftarı grupların saldırıları 392’den yaklaĆŸÄ±k 1000’e yĂŒkselmiƟ. 2014’de sayının hızla artmaya devam ettiği de söylenebilir. (Ergin Yıldızoğlu, “DĂŒnyanın V. KĂ¶ĆŸesi”, Cumhuriyet, 9 Haziran 2014, s.13.)
[14] YPJ komutanlarından Hevi Ahmed, Cumhuriyet gazetesinden Ceyda Karan ile yaptığı söyleƟide, “YPJ içinde sadece KĂŒrt kadınlarının da olmadığını, TĂŒrk, Arap ve Ä°ranlıların da olduğunu anlatıyor, ‘Ama Cizire kantonu daha karÄ±ĆŸÄ±ktır. Orada Hıristiyanlar da var. Bizde Arap ve TĂŒrkler bulunuyor,’ diyor.” (Ceyda Karan, “Kadınlara KarĆŸÄ± Daha VahƟiler”, Cumhuriyet, 30 EylĂŒl 2014, s.6.)

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ BaƟlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ ArƟivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOƞGÖRÜDEN EƞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENÄ°LER ARASINDAKÄ° GÜÇ Ä°LİƞKÄ°LERÄ°NÄ° BÄ°R SÄ°VÄ°L HAKLAR MODELÄ° ARACILIĞIYLA DEĞİƞTÄ°RMEK,1,“KOBANÊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHÄ°RLÄ° KAN” ÜZERÄ°NE,1,1 MAYIS 2015’DE Ä°STÄ°KAMET(Ä°MÄ°Z) -2014’TE OLDUĞU GÄ°BÄ°!- TAKSÄ°M,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)Ä°,1,1 MAYIS’A GÄ°DERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAƞINDA EKÄ°M DEVRÄ°MÄ°’NÄ°N ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENÄ° GERÇEĞİNÄ°N TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KÄ°ME KARƞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’Ä°N 50. YILINDA SARI YELEKLÄ°LER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERÄ°,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YÄ°NE YENÄ°DEN ISRARLA TAKSÄ°M,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İƞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NÄ°SAN BÄ°TTÄ° ‘KUTLU DOĞUM’ VERELÄ°M,1,24 HAZÄ°RAN SEÇİM(LER)Ä° VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZÄ°RAN 2015 SEÇİMLERÄ°’NE DAÄ°R -GEREKÇELÄ°- TAVRIMIZ,1,7 HAZÄ°RAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BÄ°R YOLCULUK,1,ABD EMPERYALÄ°ZMÄ° VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK Ä°YÄ°DÄ°R (7 HAZÄ°RAN SONRASINA DAÄ°R DEĞERLENDÄ°RME),1,ADALET: ANTROPOLOJÄ°K BÄ°R BAKIƞ,1,afis,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE’N)Ä°N ÖTESÄ°DÄ°R,1,AFRÄ°N (VE SURÄ°YE),1,AKADEMÄ°NÄ°N ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMÄ°SYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAƞIYORUZ SÄ°ZLERÄ°,1,akp,36,AKP Ä°KTÄ°DARI VE GÜNDELÄ°K HAYATIN Ä°SLÂMÄ°LEƞTÄ°RÄ°LMESÄ°,1,AKP Ä°SLÂM FAƞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NÄ°N ‘KÜLTÜR POLÄ°TÄ°KALARI’?,1,AKP’NÄ°N “DERÄ°N DEVLET”Ä°,1,AKP’NÄ°N “KINDER KUCHE KIRCHE”SÄ°,1,AKP’NÄ°N “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜƞER,1,AKP’NÄ°N “ORGANÄ°K AYDINLARI” VE HAZÄ°RAN KALKIƞMASI,1,AKP’NÄ°N BAƞKAN”LIĞI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ° MÄ° DEDÄ°NÄ°Z,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°: MÄ°LLÄ°YETÇİ MANEVÄ°YATÇI VE PÄ°YASACI,1,AKP’NÄ°N EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°YLE Ä°MTÄ°HANI,1,AKP’NÄ°N KADINLARA KARƞI SAVAƞI: MADAM GÄ°BÄ° ÖLMEK,1,AKP’NÄ°N MUHAFAZAKÂRLIĞI Ä°SLÂMCILIĞI NEOLÄ°BERALÄ°ZMÄ° VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĂŒel,2,ALEVÎLÄ°K VE SINIF MÜCADELESÄ°: KÜLTÜR VE EKONOMÄ° POLÄ°TÄ°K,1,aleviler,1,amerika,2,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJÄ°: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKÄ°” ÜZERÄ°NE,1,ATAERKÄ°L PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BÄ°RLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRÄ°ZÄ°”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYƞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,BarÄ±ĆŸ Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAƞKALDIRIDIR MÄ°ZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZÄ°MAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ƞİİRLERÄ°,1,BEKLE BÄ°ZÄ° -YENÄ°DEN- TAKSÄ°M,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARƞILAƞMASI,1,bilim,3,BÄ°R “ELEƞTÄ°RÄ°”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BÄ°R “Ä°MKÂNSIZ AƞK” HÄ°KÂYESÄ°: “AKADEMÄ° VE ÖZGÜRLÜK,1,BÄ°R “PRAKSÄ°S ANTROPOLOJÄ°SÄ°” İÇİN,1,BÄ°R AYDIN(LIK) HÂLÄ° FÄ°KRET BAƞKAYA,1,BÄ°R DAHA ASLA DÄ°YEBÄ°LMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR (YENÄ°DEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBÄ°NG[*],1,BÄ°R Ä°KTÄ°DAR ARACI OLARAK KORKU,1,BÄ°R KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BÄ°R KÄ°MLÄ°K SÄ°YASETÄ° OLARAK MÄ°LLÄ°YETÇİLÄ°K VE IRKÇILIK,1,BÄ°R MÄ°LAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BÄ°YOLOJÄ° KADER MÄ°? ya da “FITRAT”A DAÄ°R,1,BÄ°ZÄ°M DELÄ°LERÄ°MÄ°Z,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJÄ°MÄ°… BURADAN ÇIKIƞ YOK,1,BU NE ƞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANÄ°” KÄ°M),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUƞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERÄ° KAN,1,cevre,14,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VÄ°LLERÄ° VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAƞKANLIĞI SÄ°STEMÄ° VEYA BU KADAR YETKÄ°YÄ° BABANIZA VERÄ°R MÄ°YDÄ°NÄ°Z,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil GiriƟimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESÄ°N DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETÄ°YLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMÄ°K YANI,1,DAĞLAR ERÄ°RSE – ZEVEBÂN,1,DAÄ°MA YAƞAYACAKTIR Ä°SMÄ°YLE MÜSEMMA YAƞAR KEMAL,1,DARBE GÄ°RİƞİMÄ° VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELÄ° DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜƞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN Ä°KÄ°Z KARDEƞİDÄ°R,1,DEMÄ°RÄ°N TUNCUNA Ä°NSANIN...,1,demokrasi,2,DEMOKRATÄ°KLEƞ-ME PAKETÄ°,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETÄ°N ERKEKLERÄ° YA DA KADINA ƞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETÄ°N KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,9,DİĞERLERÄ° VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DÄ°NLER Ä°SLÂM VE KADIN BEDENÄ°,1,dinleti,1,DÄ°RENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dĂŒnya,56,dĂŒsĂŒnce özgĂŒrlĂŒgĂŒ,2,EGEMENLERÄ°N “PYRRHUS ZAFERÄ°”: F-TÄ°PÄ°,1,egitim,12,EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° SOSYALÄ°ZM KADINLARIN KURTULUƞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEƞTÄ°RÄ° HAYATTIR; YAƞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKÇİLER İƞSÄ°ZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,8,EMPERYALÄ°ZM- T. “C” VE AFRÄ°N,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALÄ°ZM ÜZERÄ°NE NOTLAR,1,ERCAN BÄ°NAY’DAN (BAFRA T TÄ°PÄ°) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKÄ°(MEYEN)/ YENÄ° TÜRKÄ°YE”DE BARIƞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAƞ,1,fasizm,6,FAƞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FÄ°DEL İÇİN SANCAĞI YARIYA Ä°NDÄ°RMEYÄ°N DAHA DA YÜKSELTÄ°N,1,FRIEDRICH ENGELS VE AÄ°LENÄ°N,1,genclik,2,GERÇEKTEN DE NEDÄ°R TERÖR,1,GÖBEKLÄ°TEPE BÄ°ZE NEYÄ° ANLATIYOR,1,gĂŒncel,4,gĂŒndem,11,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAÄ°R,1,HAFIZASINI YÄ°TÄ°RMEYEN “DERSÄ°M’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYÄ° KUTUPLAƞTIRIYOR,1,HÂL VE GÄ°Dİƞ(Ä°MÄ°Z),1,HANGÄ°MÄ°Z ÖZGÜRÜZ KÄ°,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEƞTÄ°R YANÄ° HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GÜN DÖRT İƞÇİ BEƞ KADIN,1,HER KÖYDE BÄ°R “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEƞTÄ°RÄ°LME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLÄ°LER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,33,IƞILTILI VE “TEHLÄ°KELÄ°” BÄ°R KADIN: SUAT DERVİƞ,1,IƞİD VE Ä°SLÂMCI “FEMÄ°NÄ°STLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,Ä°FADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,Ä°FADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELÄ°KLÄ° DEĞERDÄ°R,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,Ä°SLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZÄ°HÄ°N HARÄ°TASINDA BÄ°R GEZÄ°NTÄ°: “NASIL BÄ°R KADIN(LIK),1,Ä°STANBUL SEÇİMÄ° - BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,isyan,15,İƞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLÄ°AMIN 40. YILINDA TAKSÄ°M,1,İƞÇİ SINIFININ KADINLAƞMASI,1,Ä°TÄ°RAZ VE ELEƞTÄ°RÄ° “HAZIROL”DA DURMAZ,1,Ä°YÄ° KÄ° YAƞADILAR Ä°YÄ° KÄ° YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRÄ°M(LER),1,KADINLAR KAPÄ°TALÄ°ZM FAƞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABÄ°LECEK EN KÖTÜ ALAƞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAÄ°R,1,KADINLARIN KURTULUƞU: MARKSÄ°ZM’SÄ°Z OLUR MU,1,kadin,57,kadinlar,11,KALBÄ°M(Ä°Z) CÄ°ZRE’DEDÄ°R,1,kapitalizm,22,KAPÄ°TALÄ°ZM KÜLTÜR DÄ°RENİƞ,1,KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N KENDÄ°NÄ° Ä°MHASI: NEOLÄ°BERALÄ°ZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTÄ° (YOKSULLARINDAN) TEMÄ°ZLEMEK,1,KEƞFEDÄ°LMEMİƞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESÄ° İÇİNDÄ° SAMÄ°R AMÄ°N,1,kitap,35,KOBANÊ BÄ°ZÄ°MDÄ°R BÄ°Z KOBANÊ’YÄ°Z,1,KOLEKTÄ°F BÄ°R DEVLET CÄ°NAYETÄ°: HRANT DÄ°NK,1,komĂŒnizm,5,kriz,53,KRÄ°Z SAVAƞ VE İƞÇİ SINIFI ÜZERÄ°NE GÖRÜƞLER,1,KRÄ°ZDEN Ä°NSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLÄ° VE MÄ°LLÄ°” MÄ°DÄ°R?YA DA NEDÄ°R,1,kĂŒltĂŒr sanat,29,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kĂŒrt sorunu,1,laiklik,1,LAÄ°KLÄ°K MÄ° HANGÄ°SÄ°,1,latin amerika,11,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DÖNÜƞÜ - 1/ BREZÄ°LYA ÖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA: SAĞIN GERÄ° DÖNÜƞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNÄ°K DARBE,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DA BARIƞ SÜREÇLERÄ°,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’DAN “BARIƞ SÜREÇLERÄ°”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATÄ°N AMERÄ°KA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,3,LÜZUM” ÜZERE: BÄ°R KEZ DAHA Ä°STANBUL SEÇİMÄ°,1,MAĞLUP MU DENÄ°R ƞİMDÄ° ONLARA?,1,MARKSÄ°ST-LENÄ°NÄ°ST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALÄ°,1,marksizm,5,MARKSÄ°ZM + V. Ä°. LENÄ°N = EKÄ°M DEVRÄ°MÄ° (NOTLARI),1,MARKSÄ°ZM AÄ°LE AƞK CÄ°NSELLÄ°K ÜZERÄ°NE SÖYLEƞİ,1,MARKSÄ°ZM VE KADIN ÜZERÄ°NE,1,Marksizm ve Kadın: Emek AƟk Aile,3,MARKSÄ°ZM VE KADINLARIN KURTULUƞU,1,MARX’IN DÜƞÜNCE DÜNYASINA BÄ°R SEYAHAT: ETNOLOJÄ° DEFTERLERÄ°,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BÄ°R ÇUKUROVALI: OKTAY ETÄ°MAN,1,MASKELÄ° FAƞİZM: “POPÜLÄ°ST AƞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI Ä°YÄ° BÄ°LMEZDÄ°K,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜƞÜ LAMBORGHÄ°NÄ°LER VE DÜNYAYI DEĞİƞTÄ°REBÄ°LMEK,1,mĂŒcadele,13,MÜCADELE BOYU BÄ°R YAƞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAƞLANGIÇ,1,NE OLDU O “Ä°MTÄ°YAZSIZ SINIFSIZ KAYNAƞMIƞ KÄ°TLE”YE,1,NEO-FAƞİZM(LER) “FEMÄ°NÄ°ST” MÄ°,1,NEO-LÄ°BERAL TÜRKÄ°YE’DE MUHAFAZAKÂRLAƞMA/ DÜƞKÜNLEƞME DÄ°YALEKTİĞİ,1,NEO-LÄ°BERAL TÜRKÄ°YE’NÄ°N “EN ALTTAKÄ°LER”Ä°: İƞÇİ SINIFI KÜRTLEƞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NÄ°CE ONYILLARA ‘YENÄ°KAPI’LI YOLDAƞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(Ä°MÄ°Z,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BÄ°Z YOKSULLAƞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BÄ°R KARABASAN: IƞİD,1,OSMANLI’YI “Ä°HYA” ETMEK: AKP’NÄ°N TÖRENLERÄ°,1,OTUZÜÇ KOR DÜƞTÜ YÜREĞİMÄ°ZE…,1,ÖFKELENÄ°NCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKÄ°YE,1,ÖFORÄ°NÄ°N ORTASINDA,1,ÖĞRETTÄ°KLERÄ° HATIRLATTIKLARIYLA GREÄ°F DÄ°RENİƞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABÄ°(MÄ°Z) OKTAY ETÄ°MAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALÄ°ST DEMOKRAS,1,öteki,26,ÖZEL MÜLKÄ°YETÄ°N DEVLETÄ°N KÖKENÄ° ÜZERÄ°NE,1,ÖZERKLÄ°KÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLÄ°VYA DERSLERÄ°,1,ÖZGECAN’IN KATLÄ°NÄ°N AKP’YLE NE Ä°LGÄ°SÄ° VAR,1,özgeçmis,1,özgĂŒrlĂŒk,3,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANÄ°NÄ°N (“YENÄ°”) REJÄ°MÄ°,1,PARÄ°S KATLÄ°AMI “BARIƞ SÜRECÄ°” VE HESAPLAƞMA,1,politika,12,POPÜLER KÜLTÜRE ELEƞTÄ°REL BAKIƞLAR - KISA BÄ°R TARÄ°HÇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’Ä°N TÜRKÜ(/ƞİİR)LERÄ°,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKÄ°’NÄ°N KANAYAN KARANFÄ°LÄ°,1,röportaj,12,SAHÄ° “VESAYET (REJÄ°MÄ°)” KALKTI MI,1,SAHÄ°CÄ° OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAƞ ƞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERÄ°N SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENÄ°N RESMÄ°NÄ° ÇİZEBÄ°LÄ°R MÄ°SÄ°N ABÄ°DÄ°N?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTÄ°M MANZARALARI,1,SEN MÄ°SÄ°N “BARIƞ” DÄ°YEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,10,SÄ°VAS KATLÄ°AMI O GÜN ORADA BÄ°TMEDÄ°,1,siyonizm,4,SÄ°YONÄ°ZM ANTÄ°-SEMÄ°TÄ°ZM VE BÄ°R “MUGALATA” ÜZERÄ°NE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BÄ°LÄ°MLER: BÄ°R ƞEY YAPMALI,1,sosyalizm,12,SOYKIRIM ÜZERÄ°NE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleƟi,2,SÖYLEƞİ: OKURYAZARLIK ÜZERÄ°NE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İƞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELÄ° DUMRULLARI: ÖZELLEƞTÄ°RMELER,1,SÜREKLÄ°LEƞTÄ°RÄ°LEN OHAL VE,1,ƞİDDET MÄ° MEƞRUÄ°YET YÄ°TÄ°MÄ° MÄ°,1,ƞİDDET NEDEN KAPÄ°TALÄ°ZMÄ°N “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,12,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,15,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercĂŒme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KÄ°TAPLI Ä°NSANDAN KORKARIM,1,TOTALÄ°TARYANÄ°ZMÄ° SOKAKTA ALT EDEBÄ°LMEK,1,TOTALÄ°TERLEƞMEYE Ä°HVAN’LAƞMAYA KARƞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET Ä°KTÄ°DAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĂŒketim,1,TĂŒrk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIƞÇI MI,1,TÜRK(Ä°YE) Ä°SLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,tĂŒrkiye,79,ULAƞ ULAƞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ƞAHÄ°T OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,ĂŒniversite,6,ÜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° ÖLDÜRMENÄ°N SEKÄ°Z YOLU (YA DA ÜNÄ°VERSÄ°TE PÄ°YASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHƞETÄ°N ALTERNATÄ°FÄ° VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALÄ°ZM KONUSU,1,VESAYET REJÄ°MÄ°” ÖLDÜ YAƞASIN “Ä°LERÄ° DEMOKRASÄ°,1,video,24,VURUN “ÖTEKÄ°”NE,1,YA SEV YA TERKET: BÄ°R BÄ°AT ARACI OLARAK MOBBÄ°NG,1,YA SOSYALÄ°ZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDÄ°NÄ°Z,1,yasam,18,YENÄ° TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENÄ°”,1,yeni yil,2,YENÄ° YÖK YASA TASLAĞI ÜZERÄ°NE: PÄ°YASA ÜNÄ°VERSÄ°TEYÄ° YUTARKEN,1,YENÄ°DEN HAYKIRABÄ°LMEK: “YERÄ°MÄ°Z MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELÄ° BÄ°RLÄ°KTE YÖNETMEK - NASIL BÄ°R DÜNYA Ä°STÄ°YORSAK ÖYLE BÄ°R YEREL YÖNETÄ°M,1,YILDIZLARIN GÜNCESÄ°NÄ° TUTAN ADAM: CENGÄ°Z GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMÄ°ZDE,1,ZAPATÄ°STALARIN 33. YILI: BÄ°R DEĞERLENDÄ°RME,1,ZEYTÄ°NLİĞİ ZÄ°NDAN YAPAN SÄ°STEMATÄ°K ZULME DÄ°RENENLER,1,ZÄ°NDAN(LAR)IN TÜRKÇESÄ°,1,ZORUNLU BÄ°R AÇIKLAMA (II)… VE BÄ°R EKLEME,1,
ltr
item
sibelđŸ‚Ă¶zbudun: “KOBANÊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALÂKÂSI VAR?”
“KOBANÊ’NÄ°N ‘BÄ°Z’Ä°MLE NE ALÂKÂSI VAR?”
sibelđŸ‚Ă¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2014/11/kobanenin-bizimle-ne-alakasi-var.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2014/11/kobanenin-bizimle-ne-alakasi-var.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĂŒtĂŒn Yayinlar Ä°steğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dĂŒn $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy