$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?”

“DĂŒĆŸmana dönĂŒk bir mavzer gibidir umut, yaratır tetik ve parmak en gĂŒrbĂŒz çocuğunu tarihin.” [1] T.C. devletinin cumh...







“DĂŒĆŸmana dönĂŒk
bir mavzer gibidir umut,
yaratır tetik ve parmak
en gĂŒrbĂŒz çocuğunu tarihin.”[1]

T.C. devletinin cumhurbaßkanlığı makamını ißgal eden zatın sorusu bu…
Yeri geldiğinde Bağdat’ı, Bosna’yı, KĂąbil’i, Beyrut’u, Ramallah’ı, ÜskĂŒp’ĂŒ, KudĂŒs’ĂŒ “ilgi alanı”na dĂąhil eden bir ßahıs için[2] ne tuhaf bir soru…
Tuhaf olduğu kadar, sakıncalı da… MalĂ»m, egemenler ulusal sınırları dıßındaki bir coğrafya ya da toplumla alĂąkĂą kurup “tarihsel bağlar, kĂŒltĂŒr ortaklığı, din kardeßliği, dil-gönĂŒl birliği vb.”nden söz etmeye baßladıklarında, ilk elde “emperyal hevesler”in baß gösterdiği gelir akla… Bu hevesler gerçekleßme kanalı bulduğunda veyl o “din, dil, kĂŒltĂŒr, gönĂŒl, tarih kardeßleri”nin hĂąline…
Bu nedenle, ben bu söyleßide TĂŒrkiye’nin KobanĂȘ’yle tarihsel, kĂŒltĂŒrel vb. ilißkilerinden söz etmenin doğru bir tarz olmayacağı kanısındayım. Bunun yerine, bizlerin, yani TĂŒrkiyeli devrimcilerin, sosyalistlerin KĂŒrt kardeßlerimizin KobanĂȘ’de sĂŒrdĂŒrmekte olduğu destansı direniß ve mĂŒcadeleyi desteklemesi gerektiği ĂŒzerine birkaç söz etmek istiyorum, izninizle…
Ama öncelikle AKP iktidarının dĂŒmeninde yer aldığı T.C. devletinin IƞİD saldırganlığı ve KobanĂȘ konusundaki tutumuna biraz bakalım.
IƞİD, bilindiği ĂŒzere, Orta Doğu’nun zengin kaynakları ĂŒzerindeki denetim yetilerini elde tutmak isteyen ABD-AB ekseninin “Arap Baharı” olarak anılan ayaklanmaları kendi avantajına döndĂŒrme gayretleri içerisinde biçimlenmiß bir “örgĂŒt”. ABD-Fransa’nın baßını çektiği emperyalist gĂŒĂ§ler, “Bahar”ın rĂŒzgĂąrıyla Suriye rejimini de devirme amacıyla, TĂŒrkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın taßeronluğunda, İslĂąm dĂŒnyasının dört bucağından (ve öngörmedikleri bir tarzda, Batı’daki İslĂąm diyasporalarından) kopup gelen İslĂąmcı militanlara silah ve lojistik destek sağladılar. Hesap, “ılımlı” olduğu dĂŒĆŸĂŒnĂŒlen Suriyeli muhaliflerin kısa bir sĂŒrede Esad rejimini devirerek Batı’yla uyumlu, neo-liberal piyasa ekonomisine bağlı “ılımlı” İslĂąmcı bir rejim kuracağı yönĂŒndeydi…
Evdeki hesap çoğunlukla çarßıya uymaz. Bu kez de öyle oldu. Esad rejimi, mĂŒttefiklerin sandığından çok daha dirençli olduğunu ortaya koyarken, ABD-AB ve “yerel” taßeronlar eliyle beslenen “muhalifler” arasında Batı’nın beklentilerine uygun, “uslu çocuk” rolĂŒnĂŒ kabullenmeyecek unsurların azımsanmayacak kadar fazla olduğu, kısa sĂŒrede aĂ§Ä±ÄŸa çıkacaktı. Bu unsurlar, hızla El Kaide’nin Ortadoğu versiyonunu olußturacak SĂŒnnĂź VehhabĂź/SelefĂź yapılanmalar hĂąlinde örgĂŒtlendiler. GayrımĂŒslimlerin, “mĂŒĆŸrik” saydıklarının ya da imanı yeterince gĂŒĂ§lĂŒ olmadığını dĂŒĆŸĂŒndĂŒÄŸĂŒ kißilerin kafalarını kameralar önĂŒnde kesip kellelerle top oynayan ve bu görĂŒntĂŒleri sosyal medyada paylaßan IƞİD, bunlar arasında en hızlı gelißeni oldu. ÖrgĂŒt, kısa sĂŒrede liderini İslĂąm Ăąleminin halifesi ilan edip egemenlik alanını tĂŒm SĂŒnnĂź dĂŒnyası ölçeğinde genißlettiğini açıklayacaktı.[3]
Öte taraftan, ABD’nin Suriyeli rejim muhaliflerini bir tĂŒrlĂŒ birleßtirememesi; Esad rejiminin direngenliği, ABD’de “batağa saplanma” korkusunu öne çıkartırken, TĂŒrkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi taßeronların bölgede özerk inisyatif gelißtirmelerinin de önĂŒ açılmıß olacaktı. Bunun kaçınılmaz sonucu, bölgede mezhebe dayalı politikaların ağırlık kazanması oldu.
GĂŒnĂŒmĂŒzĂŒn TĂŒrkiye baßbakanı, “stratejik derinlik”çi Ahmet Davutoğlu’nun dıßißleri bakanlığına getirilmesinden bu yana AKP TĂŒrkiyesi’nin neo-Osmanlıcı yönelißi, böylelikle bir kez daha, Suriye’de önemli bir deneme sahasına kavußmuß oluyordu. Libya, Tunus “bahar”larında “fırsatı kaçırdığı”na yerinen AKP’nin “SĂŒnnĂź TĂŒrkiye”si, ƞii Esad rejimini devirip Suriye’de SĂŒnnĂź bir rejimi tesis ederken, bölgesel ağırlığını da katlama hesabı içerisindeydi. Bu emellerin pratiğe dökĂŒlmesi, dĂŒnyanın dört bir yanından Suriye’ye akın eden cihatçı militanlara ĂŒlkenin kucak açması, eğitim, lojistik ve silah desteği sağlaması yoluyla olacaktı.[4] Böylelikle baßta Antakya/Hatay olmak ĂŒzere Antep ve Urfa sınırları, kısa sĂŒrede eli silahlı ßeriatçı militanların elinde kevgire çevrilecek, sınır kentlerin hastaneleri cihatçı yaralılarla dolarken, salt militanların tedavi edildiği özel hastaneler kurulacak, cihatçı elemanlar TSK tarafından eğitime tabi tutulacak, radikal İslĂąmcı militanlara bĂŒyĂŒk miktarlarda maddi yardım ve her tĂŒrlĂŒ lojistik destek sağlanacaktı…
IƞİD’in önce TĂŒrk TIR ßoförlerini, ardından da Musul’daki TĂŒrk konsolosluğu görevlilerini rehin alması ve sonrasında AKP iktidarının baßını ABD’nin çektiği koalisyon gĂŒĂ§lerinin de basıncıyla IƞİD’i “terör örgĂŒtĂŒ” saydığını, IƞİD karßıtı koalisyona katıldığını kabul etmeli ki bir hayli tereddĂŒtten sonra- açıklaması, bu “ortaklığın” sona erdiği anlamına gelmiyor. Ă‡ĂŒnkĂŒ IƞİD’in KobanĂȘ (ve KobanĂȘ ßahsında Rojava’ya) yönelmesi, AKP TĂŒrkiyesi’nin Rojava karßısındaki tavrıyla uyumludur…
Suriye ordusunun bölgeden çekildiğinin açıklanmasının ardından siyaseten ve ideolojik olarak PKK’ye yakın olan PYD’nin (Partiya Yekitiya Demokrat = Demokratik Birlik Partisi) Suriye’nin kuzeyindeki Rojava’daki (Batı KĂŒrdistan) ĂŒĂ§ kantonda (CizĂźre, KobanĂȘ, AfrĂźn) özerklik ilan ettiğini açıklaması, bu gelißmenin Kuzey’deki KĂŒrtler için örnek teßkil edeceği karabasanıyla uykuları kaçan TĂŒrkiye yöneticilerinin tĂŒylerini diken diken etmeye yetmißti. Ă‡ĂŒnkĂŒ Rojava KĂŒrtlerinin yapmaya çalıßtığı, ißbirlikçi KĂŒrt burjuvazisinin pazarlıkçı siyasalarından farklı bir ßeydi. Rojava KĂŒrtleri, Meksika’daki EZLN, Bolivya’daki MAS deneyimlerine benzer, PYD’nin ve “yeni sol” esinli heveslilerin deyißiyle “ekolojik-demokratik-feminist-komĂŒnalist bir devrim”,[5] daha serinkanlı bir değerlendirmeyle ise, ßimdilik “kurtarılmıß bölge/halk demokrasisi” olarak nitelenmesi uygun dĂŒĆŸen bir “inßa”ya kalkıßmıßlardı. Bölgenin KĂŒrt, Arap, SĂŒryani, Ermeni, Çeçen, MĂŒslĂŒman-Hıristiyan-Ezidi, SĂŒnnĂź-AlevĂź halkların kendi inanç ve kĂŒltĂŒrlerini özgĂŒrce yaßamalarını öngören, tabandan örgĂŒtlenmeye dayalı bir sistem.[6] Sosyalist değil… proletarya diktatörlĂŒÄŸĂŒnĂŒ öngörmĂŒyor… özel mĂŒlkiyeti ilga etmiyor… ayrı bir devlet kurmayı, ya da KĂŒrdistan’ın diğer parçalarıyla birleßmeyi hedeflemiyor… hatta Suriye’nin bir parçası olarak kalma iradesini açıkça beyan ediyor… ama yine de içerdiği “taban demokrasisi”, “çoğulculuk”, “çokkĂŒltĂŒrcĂŒlĂŒk” anlayıßı; tĂŒm yurttaßları kapsayan “gĂŒvenlik, zorunlu temel eğitim, istihdam, konut, sosyal gĂŒvence ve sağlık” hakları; “anne ve çocukların korunması”, “yaßlı ve engellilerin sağlık, korunma ve sosyal hakları”nın anayasal gĂŒvence altına alınması; kadınların artan ölĂ§ĂŒlerde İslĂąmĂź kuralların boyunduruğu altına sokulduğu bir coğrafyada, onların “siyasal, toplumsal, iktisadĂź, kĂŒltĂŒrel ve her tĂŒrlĂŒ yaßam hakkının” gĂŒvence altına alınması, “özsavunma ve her tĂŒrlĂŒ cinsiyet ayırımını kaldırma, reddetme hakkı”nın tanınması gibi ilkelerle bölgesel gericiliklere korkulu rĂŒya gördĂŒrmeye yetiyor… Olasıdır ki bu gelißmenin, Latin AmerikavarĂź bir “sol/halkçılık”a doğru evrilmesinden, Kuzey Suriye’de olußan KĂŒrt entitesinin Rojava Anayasası’nda böyle bir sav bulunmasa da- topraklarındaki enerji kaynakları ĂŒzerinde denetim hakkı savlamasından kaygı duyan ABD’ne de…
T.C. yetkililerinin, PYD eßbaßkanı Salih MĂŒslim’le her görĂŒĆŸmesinde partinin “özerklik” ısrarından vazgeçmesini, “kanton”ları ilga etmesini ve Suriyeli muhaliflerle ißbirliği yapmasını[7] dayatmasının,[8] bir baßka deyißle Rojava KĂŒrtleri’ni “hizaya getirme”ye çalıßmasının bir nedeni de bu…
Bir diğer neden ise, AKP iktidarının Rojava ĂŒzerinden Kuzey KĂŒrtleri’nin, özellikle de PKK-BDP hattının “burnunu sĂŒrtme” isteği…
Yani AKP iktidarının IƞİD’i gözden çıkartamayıßının tek nedeni, her iki olußumun da SĂŒnnĂź-İslĂąm bir dĂŒnya görĂŒĆŸĂŒ, “Batı kĂŒltĂŒrĂŒ”ne karßı derin bir kußku ve gĂŒvensizlik duygusu ve İslĂąm dinini hĂąkim kılma arzusundan beslenmeleri değil… AKP, IƞİD’i aynı zamanda “içerideki tehlike”[9] KĂŒrtlerin “burnunu sĂŒrtecek”, iradelerini teslim alacak bir tetikçi olarak görĂŒyor… T.C.’ne toplumdan, KĂŒrtlerden ve dıßarıdan kendisine yönelik “IƞİD’e karßı tavrını netleßtirmesi” yolundaki çağrılar karßısında öne sĂŒrdĂŒÄŸĂŒ bĂŒtĂŒn o “ama”lı, “fakat”lı, “lakin”li laf çevirmelerin gerisinde yatan, bu…
O zaman, gelin TĂŒrkiyeli devrimci ve sosyalistlerin neden Batı (ve Kuzey) KĂŒrdistan’lı kardeßlerin IƞİD canileri ve bölgesel gericiliğe karßı mĂŒcadelesine omuz vermesi gerektiği ĂŒzerinde duralım…
Öncelikle, Rojava KĂŒrtleriyle, Anadolu KĂŒrtleri arasında sıkı akrabalık bağları bulunmaktadır. Önemli bir bölĂŒmĂŒ, ƞeyh Sait ayaklanmasının (1925) ardından Rojava’ya sĂŒrgĂŒn edilenlerin torunlarıdır.[10] Yani IƞİD katillerinin KobanĂȘ’yi ele kußatmasını, bombalamasını, kentin dĂŒĆŸmesi durumunda gerçekleßtirmesine ise kesin gözĂŒyle bakılan vahßi katliamları elleri kolları bağlı izlemek, T.C.’nin bu konudaki kayıtsızlığına toslamak, Anadolu KĂŒrtleri için amca-dayı-teyze çocuklarının, dĂŒnĂŒrlerinin, kardeßlerinin katledilißini izlemek zorunda bırakılmaktır. Ahmet Hakan’ın dediği gibi,
“KobanĂȘ’ye gitmek bir akraba mĂŒdafaasıdır. Aç da haritaya bir bak: KobanĂȘ dediğin yer Fizan’da falan değildir. Urfa var ya Urfa...İßte o Urfa’nın kazası Suruç’un bir mahallesidir KobanĂȘ.Suruç’tan yĂŒz adım atsan...Bir de bakmıßsın ki KobanĂȘ’desin.
-Suruç’un evleri ile KobanĂȘ’nin evleri sırt sırtadır.
-Suruç’tan bağırsan KobanĂȘ’den duyulur.
-Suruç ile KobanĂȘ akrabadır: Amcaoğullarını, dayıkızlarını Berlin Duvarı gibi bir duvar bile değil, sadece bir tel örgĂŒ ayırır.
-Suruç’ta pißen yemek KobanĂȘ’de yenir.
-KobanĂȘ’de demlenen çay, Suruç’ta içilir.
Velhasıl Suruç ile KobanĂȘ arasında zerre kadar bir uzaklık yoktur.
Ne maddi olarak, ne manevi olarak...
ƞimdi elini vicdanına koy da cevap ver:
Eli kanlı bir sapık çete, iki metre ötende akrabalarını öldĂŒrĂŒrken...
-Yerden taßı kaptığın gibi koßup gitmez misin yardıma?
-Sınır mınır dinlemeden atmaz mısın kendini oraya?
-”GĂŒn namus gĂŒnĂŒdĂŒr” diye ĆŸĂ¶yle bir yekinmez misin?
-Sağına soluna bakmadan can havliyle atılmaz mısın akrabaların mahallesine?
-‘Haksızlığa elinle mĂŒdahale etme’ imkĂąnını sonuna kadar zorlamaz mısın?
-Silahın yoksa bile tırnaklarını sokmaz mısın devreye?”[11]
KĂŒrt kardeßlerimizin yakınlarının katledilißini, kadınların cariye olarak satılmasını elleri kolları bağlı olarak izlemek zorunda bırakılması, TĂŒrkiyeli devrimci ve sosyalistler açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Onların T.C.’nin IƞİD’e örtĂŒk desteği ve kayıtsızlığı karßısındaki tepkilerini, öfkelerini paylaßmak, bir dayanıßma görevidir.
Ancak, dahası var… DTP’nin çağrısıyla sokağa dökĂŒlen kitlelerin, hem KĂŒrt bölgelerinde (Hizbullah’çı) hem de Batı’da (dinci-faßist) reaksiyonla karßılandığını gördĂŒk. Üç gĂŒn içinde yaßamını yitiren 30’un ĂŒzerinde kißinin bĂŒyĂŒk bölĂŒmĂŒnĂŒn polis-asker destekli sivil “gĂŒĂ§”lerce öldĂŒrĂŒlmĂŒĆŸ olması, iktidarın hatırı sayılır bir paramiliter desteğe sahip olduğunu göstermektedir. YĂŒkselen bu ırkçı-faßist-dinci dalga karßısında KĂŒrtlerle dayanıßma içerisinde olmak, boynumuzun borcudur.
Yalnızca dayanıßmanın devrimciliğin temel değerlerinden biri olması nedeniyle değil. KobanĂȘ protestolarına yönelen reaktif ßiddet, hiç kußkunuz olmasın ki gĂŒnĂŒ geldiğinde AlevĂźlerin protestolarını, iƟçi eylemlerini, kadınların mĂŒcadelesini, çevrecilerin taleplerini, ateistleri, LBGTI bireyleri, farklı olmak isteyen herkesi yerleßtirecektir hedefine… 2013 Haziran kalkıßmasında ortaya çıkan boßluk, bu nedenle artık fazlasıyla yakıcı bir hĂąle gelmißtir: iktidar dıßındaki/karßısındaki talep ve iddiaların, emekçilerin, AlevĂźlerin, KĂŒrtlerin, sekĂŒlerlerinçevrecilerin… mĂŒcadelelerinin ortaklaßması.[12]
Bu yakıcıdır, Ă§ĂŒnkĂŒ IƞİD’in ilerleyißi KobanĂȘ’de durdurulamazsa, IƞİD’çiler yalnızca stratejik bir mevkii değil, aynı zamanda her yerde önemli bir psikolojik ĂŒstĂŒnlĂŒÄŸĂŒ ele geçirmiß olacaklar.
Yeri gelmißken, vurgulamalı: IƞİD bir “örgĂŒt”ten ibaret değil. Belirli bir zihniyet ve eylem tarzında ortaklaßanları bulußturan bir ßemsiye… Kazanımları, zaferleri, kendini “Batı” karßısında ezik hisseden, umudunu yitirmiß yĂŒzbinlerce öfkeli, yönĂŒnĂŒ ßaßırmıß, fanatik genç için,[13] ama aynı zamanda “ılımlı” milliyetçi-muhafazakĂąr-dindar MĂŒslĂŒmanlar için de bir “umut”, bir “kazanım”, bir “zafer”… KĂŒltĂŒrel ve toplumsal ortamın iktidar partisi eliyle hızla İslĂąmĂźleßtirildiği TĂŒrkiye için durum, bĂŒsbĂŒtĂŒn böyle… Bir baßka deyißle, IƞİD’in KobanĂȘ (ve Rojava) zaferi, sınırdaß (ve sınırları çoktan kevgire dönmĂŒĆŸ) TĂŒrkiye’de TĂŒrk ve yabancı İslĂąmcı militanların “fink atması” anlamına gelecektir… Sosyalistler ve devrimciler bu tehlike karßısında sekĂŒler ve özgĂŒrlĂŒkĂ§ĂŒ değerler adına Rojava’lı KĂŒrt kardeßlerinin yanında yer almalıdırlar…
Yanısıra, Rojava bugĂŒn abartılı yorumlarda sunulduğu ĂŒzere bir “devrim” olmasa bile [devrimler sosyal sınıfların öncĂŒlĂŒÄŸĂŒnde, onlar tarafından, yine belirli sosyal sınıf(lar)a karßı gerçekleßtirilir… Rojava’da hangi sınıf(lar)ın, hangi sınıf(lar)a karßı “devrim” yaptığını kestirmek zor…] sekĂŒler, eßitlikçi, kĂŒltĂŒrel çeßitliliği zenginlik kabul eden, taban demokrasisine dayalı, özgĂŒrlĂŒkĂ§ĂŒ, kadınların toplumsal/siyasal yaßama katılımını öncelik sayan, doğanın korunmasını anayasal bir taahhĂŒt altına alan bir olußumun yanında yer almak, devrimci/ sosyalist bir görevdir hele ki, Arap Baharları’nın ĂŒzerinde yĂŒkselen İslĂąmcı rejimlerin bağnazlık katsayısını arttırdığı bir coğrafyada…
Diyeceğim o ki bugĂŒn KobanĂȘ direnißiyle dayanıßmayı yĂŒkseltmek, yalnızca enternasyonalist dayanıßmanın gereği değil, aynı zamanda hĂąkim oldukları coğrafyalara kayıtsız ßartsız teslimiyet ve kölece boyun eğißi dayatan katiller sĂŒrĂŒsĂŒne karßı kendi özgĂŒrlĂŒÄŸĂŒmĂŒz için mĂŒcadele etmektir…
TĂŒrkiyeli devrimcilerin, sosyalistlerin bu görevleri ne ölĂ§ĂŒde yerine getirebileceği, kußku yok ki gĂŒĂ§leriyle sınırlıdır. Ancak, ßu an YPJ (YPG’nin kadın birliği) saflarında IƞİD katillerine karßı savaßtığını bildiğimiz TĂŒrkiyeli kadın devrimciler,[14] 14 EylĂŒl 2013’de SerĂȘkaniyĂȘ’de dĂŒĆŸen Yılmaz (Serkan Tosun) ve 5 Ekim 2014’de KobanĂȘ’de yitirdiğimiz Paramaz Kızılbaß (Suphi Nejat Ağırnaslı), TĂŒrkiye devrimci hareketinin bu yeti ve iradeye sahip olduğunu gösteriyor…

16 Ekim 2014 18:25:36, Ankara.

N O T L A R
[*] 26 Ekim 2014 tarihinde Yapı Sanatevi’nin Ankara’da dĂŒzenlediği “TĂŒrkiye’nin KobanĂȘ ile Ne AlĂąkĂąsı Var?” baßlıklı panelde yapılan konußma… Kaldıraç, No:161, Kasım 2014…
[1] Ahmet Telli.
[2] “Kardeßlerim, sadece TĂŒrkiye değil bugĂŒn Bağdat da, İslĂąmabat da, Kabil, Beyrut, Saraybosna, ÜskĂŒp de kazanmıßtır. BugĂŒn ƞam, Halep, Hama, Humus, bugĂŒn Ramallah, Nablus, Eriha Gazze, KudĂŒs de kazanmıßtır…” (Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaßkanı seçildiği gĂŒn yaptığı “Balkon Konußması”ndan. 11 Ağustos 204, http://www.akparti.org.tr/site/haberler/12.-cumhurbaskani-erdoganin-cumhurbaskanligi-balkon-konusmasinin-tam-metni/66015#1)
[3] ÖrgĂŒt, örneğin 2022’de Katar’da dĂŒzenlenecek DĂŒnya Kupası’na izin vermeyeceği yönĂŒnde bir açıklama yaptı. Açıklamada ĆŸĂ¶yle deniliyordu: “İslĂąmi Hilafet Devleti kurulmußtur ve DĂŒnya Kupası organizasyonunun dĂŒzenleneceği Katar diye bir ĂŒlke yoktur. Katar artık İslĂąm Devleti’nin bir parçasıdır. Orada MĂŒslĂŒmanların halifesi ve emiri Ebu Bekir Bağdadi’nin sözĂŒ geçer. Halife, boß oyun ve eğlencelerin dĂŒzenlenmesine asla izin vermez. Bu yĂŒzden FIFA’nın baßka alternatif aramasını tavsiye ediyoruz. IƞİD’in elinde Scud fĂŒzeleri bulundurmaktadır ve bunlar rahatlıkla Katar’a ulaßabilir. Amerika da bunu bilmektedir.”  (http://tr.eurosport.com/futbol/dunya-kupasi/2014/isid-katar-daki-dunya-kupasi-icin-tehdit-aciklamasi-yapti_sto4317766/story.shtml)
[4] Nitekim, sadece Fethullahçılar’ın kayıtlarını sızdırdığı, Dıßißleri Bakanlığı’ndaki Suriye ile savaß çıkartma yollarının görĂŒĆŸĂŒldĂŒÄŸĂŒ toplantıda MİT mĂŒsteßarı Hakan Fidan’ın “TĂŒrkiye’den Suriye’ye ikibin TIR gönderdik” sözleri bile, bu desteğin boyutları konusunda bir fikir vermeye yeterlidir. TIR’lardaki silah ve mĂŒhimmatın ÖSO’cular tarafından Suriye’deki El Kaide bağlantılı örgĂŒtlere satıldığı daha sonra ortaya çıkacaktır. (bkz. “MİT’in yolladığı silahlar terör örgĂŒtleri pazarında”, http://aydinlikgazete.com/mansetler/38612-mitin-yolladigi-silahlar-teror-orgutleri-pazarinda.html)
[5] Örneğin bkz. Metin Yeğin, “Rojava ve İspanya Devrimi”, GĂŒndem, 25 EylĂŒl 2014, s.13.
[6] 6 Ocak 2014 tarihinde Rojava’nın AmĂ»dĂȘ kentinde toplanan Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi Yasama Meclisi’nin kabul ettiği Rojava Toplumsal  Sözleßmesi/Anayasası’nın dibacesinde “din, dil, inanç, mezhep ve cinsiyet ayırımının olmadığı, eßit ve ekolojik bir toplumda adalet, özgĂŒrlĂŒk ve demokrasinin tesisi; demokratik toplum bileßenlerinin (…) çoğulcu, özgĂŒn ve ortak yaßam değerlerine kavußması, kadın haklarına saygı ve çocuk ile kadınların haklarının kökleßmesi; savunma, özsavunma, inançlara özgĂŒrlĂŒk ve saygı ” hedefiyle “özerk bölgelerin halkları, KĂŒrtler, Araplar, SĂŒryaniler (Asuri, Keldani ve Arami); TĂŒrkmen ve Çeçenler”in sözkonusu sözleßmeyi kabul ettiği bildirilir.  Rojava Anayasası, “ulus-devletin, askeri ve dini devlet anlayıßının, merkezi yönetim ve iktidarın” kabul edilmeyeceğini net bir dille ifade etmektedir. (Bkz. “Rojava’nın Toplumsal Sözleßmesi-1”, http://www.yuksekovahaber.com/haber/rojavanin-toplumsal-sozlesmesi-1-121143.htm
[7] PYD Eßbaßkanı MĂŒslim TĂŒrkiye’nin “Suriyeli muhaliflerle ißbirliği yapın” baskılarına ĆŸĂ¶yle isyan ediyor: “ƞimdi ÖSO anlaßma imzaladı ve KobanĂȘ’yi de beraber savunuyor. İlla selefilerle mi ißbirliği yapmak gerekiyor yani? Bunlar zaten demokratik gĂŒĂ§lerdir zaten demokrasiyi savunanlardır ve biz onlarla zaten beraberiz. SekĂŒler grupla beraberiz yani laikliği kabul edenlerle, İslĂąmı alet etmeyenlerle, demokrasiyi kabul edenlerle biz zaten beraberiz. Ama İstanbul’daki muhalefet sekĂŒler değil, bu yĂŒzden de onlar bizimle değil.” (Duygu GĂŒvenç, “MĂŒslim: Laiklerle Beraberiz”, Cumhuriyet, 9 Ekim 2014, s.6.)
[8] Bkz. Aslı Aydıntaßbaß, “Salih MĂŒslim’le KobanĂȘ Pazarlığı”, Milliyet, 6 Ekim 2014, s.15; ayrıca  “KĂŒrtlerin KobanĂȘ’de ‘Kanton’ Savunması”, Milliyet, 6 Ekim 2014, s.12.
[9] Mehmet Metiner soruyor: “Hangi devlet/hĂŒkĂŒmet kendine dĂŒĆŸman bir gĂŒcĂŒ, en kötĂŒsĂŒ de kendine dĂŒĆŸman herkesle ißbirliği yapmaktan kaçınmayan bir gĂŒcĂŒ daha bir silahlandırıp baßına bela etmek ister ki?” (Mehmet Metiner, “Rojava’ya Git Savaß, Elini Tutan mı Var?”, Yeni ƞafak, 30 EylĂŒl 2014, s.10.)
[10] “Ayn-el Arap (Kobani) neresi?”, http://www.dunyabulteni.net/haberler/311132/ayn-el-arap-kobani-neresi
[11] Ahmet Hakan, “KobanĂȘ’ye Gitmek Bir Akraba MĂŒdafaasıdır”, HĂŒrriyet, 23 EylĂŒl 2014, s.4.
[12] Bakın Ergin Yıldızoğlu, ‘Cumhuriyet’ gazetesindeki kĂ¶ĆŸesinden “Cumhuriyetçiler”i nasıl uyarıyor: “Cumhuriyetçi muhalefetin laiklik, ulusalcılık, demokrasi, kadın erkek eßitliği, bireysel özgĂŒrlĂŒkler, modernite gibi temel değerlerine tĂŒmĂŒyle karßı olan siyasi İslĂąmın en radikal, en ölĂŒm tutkunu kanadı IƞİD, KĂŒrtlere, kendi topraklarında saldırıyor. Buna karßı en dikkatsiz bakıßlar bile KĂŒrtlerin laiklik, ulusalcılık, demokrasi, kadın erkek eßitliği, bireysel özgĂŒrlĂŒkler, modernite gibi değerleri benimsediklerini, bu değerleri bu karanlık çetelere karßı, kız ve erkek gençlerinin kanı ve canıyla savunduklarını görebiliyor.
KobanĂȘ dĂŒĆŸerse siyasi dengelere ne olur, sorusunun korkutucu cevabı bir yana, salt insani kaygılar, paylaßılan değerler ve tarihi sorumluluklar, Cumhuriyetçilerin KĂŒrtlere bu savaßta destek olmalarını, onları savunmalarını gerektiriyor. Bu kadar ortak değer varken, uzun yıllardır salt farklı ulusalcılıkları benimsedikleri, adeta bir madalyonun iki farklı yĂŒzĂŒ oldukları için savaßmak ve kan dökmek durumunda olan bu iki taraf, ulusalcılığın salt bölĂŒcĂŒ değil, aynı zamanda etnik etiketten kurtulmasına olanak verecek uygun biçimler altında birleßtirici, yaßam inßa edici, bu yaßamı koruyucu olabileceğini görmeleri gerekiyor. (…) Cumhuriyetçiler gerçekten Cumhuriyetçiyse KobanĂȘ’yi desteklemeleri gerekir.” (Ergin Yıldızoğlu, “Cumhuriyetçi Muhalefet ve KobanĂȘ”, Cumhuriyet, 1 Ekim 2014, s.14.)
[13] ‘The Wall Street Journal’da aktarılan bir ‘Rand Corporation’ araßtırmasının bulgularına göre, 2010-2013 döneminde, cihat projesine bağlı terörist grupların sayısında yĂŒzde 58 artıß olmuß. Araßtırmada, bu grupların militan sayısının ikiye katlanarak 100.000’e ulaßtığı tahmin ediliyor. El Kaide taraftarı grupların saldırıları 392’den yaklaßık 1000’e yĂŒkselmiß. 2014’de sayının hızla artmaya devam ettiği de söylenebilir. (Ergin Yıldızoğlu, “DĂŒnyanın V. KĂ¶ĆŸesi”, Cumhuriyet, 9 Haziran 2014, s.13.)
[14] YPJ komutanlarından Hevi Ahmed, Cumhuriyet gazetesinden Ceyda Karan ile yaptığı söyleßide, “YPJ içinde sadece KĂŒrt kadınlarının da olmadığını, TĂŒrk, Arap ve İranlıların da olduğunu anlatıyor, ‘Ama Cizire kantonu daha karıßıktır. Orada Hıristiyanlar da var. Bizde Arap ve TĂŒrkler bulunuyor,’ diyor.” (Ceyda Karan, “Kadınlara Karßı Daha Vahßiler”, Cumhuriyet, 30 EylĂŒl 2014, s.6.)

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Baßlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arßivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOƞGÖRÜDEN EƞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GÜÇ İLİƞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİƞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAƞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERÇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARƞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İƞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEÇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİ’NE DAİR -GEREKÇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIƞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ÖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAƞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLÂMİLEƞTİRİLMESİ,1,AKP İSLÂM FAƞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜƞER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIƞMASI,1,AKP’NİN BAƞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETÇİ MANEVİYATÇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARƞI SAVAƞI: MADAM GİBİ ÖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI İSLÂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktĂŒel,3,ALEVÎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYƞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barıß Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAƞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZİMAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ƞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARƞILAƞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEƞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKÂNSIZ AƞK” HİKÂYESİ: “AKADEMİ VE ÖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İÇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HÂLİ FİKRET BAƞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ÇIKIƞ YOK,1,BU NE ƞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUƞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAƞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil Girißimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBÂN,1,DAİMA YAƞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAƞAR KEMAL,1,DARBE GİRİƞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜƞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEƞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEƞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ƞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLÂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dĂŒnya,63,dĂŒsĂŒnce özgĂŒrlĂŒgĂŒ,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUƞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEƞTİRİ HAYATTIR; YAƞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKÇİLER İƞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIƞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAƞ,1,fasizm,7,FAƞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İÇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERÇEKTEN DE NEDİR TERÖR,1,GÖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,gĂŒncel,9,gĂŒndem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYİ KUTUPLAƞTIRIYOR,1,HÂL VE GİDİƞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ÖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEƞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DÖRT İƞÇİ BEƞ KADIN,1,HER KÖYDE BİR “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEƞTİRİLME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IƞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİƞ,1,IƞİD VE İSLÂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEÇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,İƞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,İƞÇİ SINIFININ KADINLAƞMASI,1,İTİRAZ VE ELEƞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAƞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAƞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABİLECEK EN KÖTÜ ALAƞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUƞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİƞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEƞFEDİLMEMİƞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESİ İÇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komĂŒnizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAƞ VE İƞÇİ SINIFI ÜZERİNE GÖRÜƞLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kĂŒltĂŒr sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kĂŒrt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜƞÜ - 1/ BREZİLYA ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜƞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIƞ SÜREÇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIƞ SÜREÇLERİ”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEÇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ƞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AƞK CİNSELLİK ÜZERİNE SÖYLEƞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aßk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUƞU,1,MARX’IN DÜƞÜNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BİR ÇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAƞİZM: “POPÜLİST AƞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜƞÜ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİƞTİREBİLMEK,1,mĂŒcadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAƞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAƞLANGIÇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAƞMIƞ KİTLE”YE,1,NEO-FAƞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLAƞMA/ DÜƞKÜNLEƞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: İƞÇİ SINIFI KÜRTLEƞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAƞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BİZ YOKSULLAƞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IƞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TÖRENLERİ,1,OTUZÜÇ KOR DÜƞTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ÖFKELENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ÖFORİNİN ORTASINDA,1,ÖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİƞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,öteki,29,ÖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KÖKENİ ÜZERİNE,1,ÖZERKLİKÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ÖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,özgeçmis,1,özgĂŒrlĂŒk,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIƞ SÜRECİ” VE HESAPLAƞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEƞTİREL BAKIƞLAR - KISA BİR TARİHÇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ƞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,röportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAƞ ƞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIƞ” DİYEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ƞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleßi,2,SÖYLEƞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İƞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ÖZELLEƞTİRMELER,1,SÜREKLİLEƞTİRİLEN OHAL VE,1,ƞİDDET Mİ MEƞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ƞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercĂŒme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEƞMEYE İHVAN’LAƞMAYA KARƞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tĂŒketim,1,TĂŒrk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIƞÇI MI,1,TÜRK(İYE) İSLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,tĂŒrkiye,85,ULAƞ ULAƞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ƞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,ĂŒniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ÖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHƞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ÖLDÜ YAƞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ÖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YÖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YÖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ÖYLE BİR YEREL YÖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ,1,ZORUNLU BİR AÇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelđŸ‚Ă¶zbudun: “KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?”
“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?”
sibelđŸ‚Ă¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2014/11/kobanenin-bizimle-ne-alakasi-var.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2014/11/kobanenin-bizimle-ne-alakasi-var.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara BĂŒtĂŒn Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dĂŒn $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy