$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ?[1]

“Arkadaşım bana haklarımız olduğunu söylerdi. Bense böyle bir şeyin olmadığını, ‘üçüncü sınıf patateslere’ benzediğimizi, hayatın bö...


“Arkadaşım bana haklarımız olduğunu söylerdi.
Bense böyle bir şeyin olmadığını, ‘üçüncü sınıf patateslere’ benzediğimizi,
hayatın böyle olduğunu söylerdim. Kimse bize işçi olduğumuzu,
bir takım haklara sahip olduğumuzu öğretmiyor.”
(Peru’da bir işportacı kadın)

Geriye bakınca, kopuş noktasını tam olarak saptayabilmek kolay değil. Önce, elimizde “sınıf pusulası” vardı. Hemen herşeyi açıklayacak bir çıkış noktası olarak kullandığımız…
Naiftik, doğrudur... Kimilerine göre, “sınıf” kavrayışımız fazla yalınkat, belki fazla mekanikti. Dünyaya “işçi sınıfı”nın gözlerinden bakmaya çabalarken, diğer herşey bize, “Sınıf üzerinden çözülecek” vurgusuyla “tali” geliyordu... Kürt sorunu, kadın sorunu, çevre... Bunların hepsi “devrimden sonra” hâlledilecek konulardı…
Ama dünyanın mevcut hâliyle, gelir dağılımındaki eşitsizliklerle, sömürüyle, tahakkümle derdi olan çocuklardık. Hepimizin düşlerini, herkesin çabasını ortaya koyup, ürettiklerini kardeşçe paylaşacağı, sömürüsüz, tahakkümsüz bir kardeşlik sofrası süslerdi...
Sonra, “sınıf” kavramının analitik kapasitesinin sınırları konuşulur oldu, özellikle Batı’nın sol entelektüel âleminde... Tüm tahakküm biçimlerini “sınıf” anahtarıyla kavramanın mümkün olmadığından dem vurulur oldu. 68’in sokaklara döktüğü siyahîler, kadınlar “sınıf” kategorisi altında birer alt-başlık olarak ele alınmayı arzulamadıkları gibi, üzerlerindeki tahakküm biçimleri tam olarak “sınıfsal” ile örtüşmüyordu... “Irk” ve “cinsiyet” (sonraları “toplumsal cinsiyet”) kavramları tam o anda imdada yetişti. Sınıfa eklemlenebilen, ama tam da ona tabi olmayan tahakküm biçimleri... İlk demlerinde, siyahîleri, göçmenleri, etnik grupları ve diğer ezilen toplulukları, işçilere tabi olmaksızın sistemin ırkçılığına ve ataerkilliğine karşı mücadeleye sevk edebilecek, dolayısıyla da anti-kapitalist cepheyi genişletebilecek yararlı kavramsal araçlar gibi gözüküyorlardı. Dahası, ezilen kesimler arasında farklılıklara (siyahî, kadın, lezbiyen, alt sınıf...) vurgu yaptığı ölçüde, spesifik bir söylemin aynı kategori içerisindeki “farklı” kimlikleri ötekileştirmesinin önüne geçtiği varsayılıyordu: (feminizmin orta sınıf, beyaz, heteroseksüel kadınların ayrıcalıklı söylemi olarak, alt sınıf, siyahî, eşcinsel kadınları “ötekileştirmesi”, ırkçılık karşıtı hareketin azınlık erkeklerin kadınları kendilerine tabi kılmanın bir aracı olarak kullanmaları...) Kabul etmeli, biçimlenmekte olan “Yeni Sol” için eğlendirici bir akıl jimnastiği!
Sonra bildiğimiz herşeyin tersyüz olduğu, “yıkıldı, yıkılacak” dediğimiz kapitalist sistemin çözülen sosyalist blok karşısında kendince “muazzam” bir zafer kazandığı, ve bunun sarhoşluğunda Batı’da emekçilerinin kazanımlarını geri aldığı, ücretleri küresel ölçekte alabildiğine aşağı çektiği, sosyal hakları berhava ettiği, yani o pek sevdikleri terimle “istihdamı deregülarize ettikleri” neo-liberal sulta çağı başladı. Dünya artık tek kutuplu bir yerdi; kapitalizm ise küresel ve ebedi bir sistem. Sınıflar savaşı, burjuvazinin nihai zaferiyle sona ermiş, proletarya da veda edip tarih sahnesinden çekip gitmişti...
Üretken sektörler, bol, ucuz ve talepkârlık düzeyi düşük çeperlere, Güney ülkelerine kaydıkça, metropoldeki “istihdam manzarası” da dönüşmekte, “mavi yakalılar”, gözlerden uzaklaşmaktaydı. Genel ön kabuldeki hâliyle işçi sınıfı marjinalize olurken,[2] bu sürece, neo-liberalizm ideologlarının, “tarihin sonu”, “elveda proletarya” söylemleri eşlik ediyordu.
Post-yapısalcı, post-modern akımların “sınıf bitti, yaşasın kimlik!” çıkışı bu dönemlere rastlar. Böylelikle, tahakküm ve sömürünün çoğulluğu ve çok-veçheliliğine işaret etmek üzere formüle edilmiş olan bir kavram, sömürü ve tahakkümün gerçekleştiği bağlam olan “sınıf”tan, dolayısıyla yeniden dağıtıma ilişkin taleplerden tümüyle yalıtılarak, “fark, tanınma ve temsil stratejileri”ne irca etmiş oluyordu. O andan itibaren, feminist tartışmalar, içinde gerçekleştikleri dünyada neler olup bittiğinden oldukça soyutlanmış temalar çevresinde dönmeye başladı: öznelliğin biçimlenişi, kadın(lığ)ın Oedipal mi, yoksa pre-Oedipal evrede mi biçimlendiği, arzu, beden politikaları, simgesel iktidar... Post-yapısalcı, post-feminist söylemler, kendisi bir fildişi kuleye dönşen akademi içine hapsolacaktı bundan böyle. Feminist “pratik” ise, sponsor destekli projeciliğe indirgendi...
Oysa dar feminist akademianın dışında akan hayat, kadınların yaşamını yeryüzü ölçeğinde, büyük bir hızla ve radikal biçimde dönüştürmekteydi.
Sosyalist sektörün yıkılması ile gerçekleştiğine inanılan neoliberal ü/dis-topya, serbest piyasanın sınırlarını küresel ölçekte genleştirme ideali doğrultusunda işliyor, yakın zaman öncesine dek sosyalist realiteden beslenen toplumsal muhalefet nedeniyle hayata geçiremediği herşeyi -eğitimi, sağlığı, yolları, elektriği, suyu, havayı, yürümeyi, düşleri, boş zamanı, entelektüel çabayı, eğlenceyi, ölümü...- alınıp satılabilir şeylere, metalara dönüştürmek yolunda zincirinden boşanmış bir “yaratıcılık” sergiliyordu.
Yeryüzünün uçsuz bucaksız bir metalar çöplüğüne dönüştüğü koşullarda yaşam, toplumun büyük bölümü, bu arada kadınlar açısından büyük ölçüde zorlaşmaktaydı.
İşgücünü olabildiğince ucuzlatma yolundaki neo-liberal girişim, sosyal haklarından soyunmuş, çıplak ve geçici işgücü arayışında Güneyli genç kadınları yığınlar hâlinde üretime çekerken, 14-15 yaşındaki çocukları, havasız, izbe, rutubetli atölyelerde günde 10-12 saat, boğaz tokluğuna çalıştırmakta, elindekiler yıprandığında fırlatıp yeni, taze işgücünü devreye sokabilmektedir. “Kadrolu çalışma” emekçilerin ezici çoğunluğu için bir hayaldir artık; yeni “norm” taşeronluktur.
Neo-liberal kapitalizm koşullarında emek örgütleri zaaflı, ücretler düşük, çalışma koşulları dünya emekçilerinin büyük bölümü için sağlıksızdır. Dünya ölçeğinde çalışma yaşındaki (15+) kadınların yarıdan fazlası (yüzde 52) istihdam ediliyor olsa da, yakından bakıldığında bunların büyük bölümünün ücretsiz aile işçisi olarak çalıştığı görülmektedir.[3] 2010 verilerine göre çalışan kadınların yalnızca yüzde 34’ü tarım-dışı ücretli bir işte çalışıyor.[4] Dünyada yarı-zamanlı çalışanların büyük bölümü, kadınlar.[5] Kadın ücretleri, aynı işi yapan erkeklere göre bir hayli düşük (Eşit Ücret Yasası’nın 1963’ten beri, yani 52 yıldır yürürlükte olduğu ABD’de kadın ücretleri aynı işi yapan erkeklerin yüzde 77’si kadar! AB ülkelerinde ise, bu oran yüzde 75-90 arasında değişiyor. Ve BM mevcut tempoyla dünyada erkeklerle kadınlar arasındaki ücret eşitsizliğinin, 70 yıl sonra ancak kapanabileceğini ifade ediyor![6])
Yalnız istihdam alanında mı? Kadınlar, dünyadaki ücretsiz ev-içi çalışmanın hemen tümünü gerçekleştiriyorlar. Bir başka deyişle, üretimdeki rolleri bir yana, dünyada yeniden üretimin büyük bölümü, kadınlar tarafından gerçekleştiriliyor.[7]
“Yeni dünya”nın “trend”leri, bilindiği gibi kadın ve çocuk ticaretini küreselleştirdi. Günümüzde fuhuş “sektör”ü, yıllık 156 milyar dolarlık cirosuyla son derece kârlı bir “iş” olmayı sürdürüyor.[8] Bugün dünyada 13 828.700 kadının fuhuş sektöründe çalıştırıldığı kaydedilirken,[9] bu sayının savaşlar ve neden olduğu yıkımla katlanarak arttığını belirtmeye gerek var mı?
Neo-liberalizmin küresel ölçekli bir başka getirisi, emek temelli örgütlenme çabalarını marjinalize ederken, örgütlenme çabalarını de (“devletin küçültülmesi” retoriğiyle uyumlu bir şekilde) “sivil toplum girişimciliği”ne kanalize etmesidir. Bu anlamda, “küçülen” (oysa devlet(ler)in küçüldüğü filan yoktur: onlar devasa askerî-güvenlik komplekslerine dönüşmektedirler. “Küçülen”, devletin sosyal işlevleridir), devletlerin sosyal hizmetlerinin, çoğu küresel finans kurumları tarafından sağlanan fonlarla desteklenen sivil toplum örgütleri tarafından üstlenilmesi beklenmektedir. Bu koşullarda neo-liberal ataerki, bir yandan kadınların emeğinin ve bedeninin küresel ölçekte değersizleşmesini getirir, bir yandan onları örgütsüz ve desteksiz bırakırken, bir yandan da bölgesel kaynaklar üzerine emperyalist rekabetin tetiklediği küresel şiddet ortamında, onları hızla tırmanan bir eril şiddetle karşı karşıya bırakmaktadır. Aile-içi şiddet, kadın cinayetleri bir “az gelişmişlik”, “kültürel gerilik” vb. sorunu değil, tüm dünya kadınlarını tehdit eden bir tehlikedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre yeryüzünde her üç kadından biri fiziksel şiddete uğrarken, “dünyanın en demokratik ülkesi” sayılan (The Economist, 2007) 10 milyon nüfuslu İsveç’te her yıl 100 000 kadar kadının aile içi şiddete uğradığı hesaplanıyor.[10] Afganistan verilerini isterseniz hiç tartışmayalım!
Burada çok sınırlı bir biçimde aktarabildiğim bütün bu verilerden çıkan sonuç(lar) nedir? Birkaç başlık hâlinde özetleyeyim.
  • Öncelikle küresel(-leşen) kapitalizm, ya da bir başka deyişle neo-liberalizm, emekçiler, yoksullar, hele ki kadınlar için hiç de vaad ettiği cennet olmadı. Küresel gelir dağılımındaki eşitsizliği görülmemiş ölçüde arttırırken,[11] sıradan insanların yaşam koşullarını büyük ölçüde zorlaştırdı.
  • Kadınlar, hem üreticiler, hem de yeniden-üreticiler olarak bu zorluktan en büyük payı alanlar oldu. Bugün “yoksulluğun kadınlaşması”ndan söz edilmesi, boşuna değil. Kapitalizm kadınları küresel ölçekte istihdam alanına çekerken, onların “geleneksel/domestik” konumlarında herhangi bir değişimi engelleyecek tarzda işlemekte. Bir başka deyişle, onları ucuz, uysal, geçici işgücü deposu olarak görürken, bir yandan da domestik işleri -devletin sosyal işlevlerini sınırlandırarak ya da piyasaya entegre ederek- bedelsizce kadınların sırtına yüklemekte.
  • Yanısıra, kadınların (ve çocukların) istikrarsızlaşan koşullarda (savaşlar, kırsaldan kentlere göç, işsizlik, yoksulluk) artan oranlarda küresel fuhuş piyasasına çekilmesi, kadın bedenlerinin “değersizleşmesi”nin bir başka veçhesini oluşturuyor.
  • Bu durumda, küresel “servet”in büyük bölümünün, kadınların emeği ve bedenleri üzerinden devşirilmekte olduğunu, yani “kadın sömürüsü”ne dayandığını söyleyebiliriz.
  • Kapitalizmin doğası gereği insan değil kâr-merkezli bir sistem olması, durumları dünyanın her yerinde giderek kırılganlaşan kadınlar lehine destek mekanizmalarını azaltıyor ve kötürümleştiriyor. Bu ise, onları şiddetin domestik dahil her biçimi karşısında daha kırılgan kılmakta.
Hâl böyle olunca, kadınların konum ve durumlarına ilişkin mülahazalar, psinanalitik, kültürel, simgesel, post-yapısal vb.nin yanısıra, ve onlardan daha fazla “ekonomi-politik” perspektiften, bir başka deyişle “sınıfsal bakış açısı”ndan beslenmek zorunluluğuyla karşı karşıya kalıyor. Bir başka deyişle, neo-liberal kapitalizmin küresel sömürü ve tahakküm boyunduruğundan kurtulabilme girişimi, “kadınlık durumu”nun bu boyunduruğu kırmaya ve emekçi insanlığa yeniden eşitlik, özgürlük ve kardeşlik olasılığı sunmaya yönelik Marksist tahlil ve pratik çerçevesine entegre olmasını gerektiriyor.
Çünkü 1980’lerden beri dünyayı tarihte eşi benzeri görülmemiş boyutlarda yağmalayan neo-liberal kapitalizm, kadınların, yoksul halkların, etnik azınlıkların, çocukların talanının sınıfsal sömürü ve tahakkümle doğrudan ilişkili olduğunu, ve bu sistem yıkılmadıkça yeryüzünde hiçbir sıradan insan için (iktisadi, siyasal ve de toplumsal) “özgürlük” olamayacağını bugüne dek görülmemiş bir çıplaklıkla gözler önüne serdi...

8 Aralık 2015 11:41:24, Ankara.

N O T L A R
[1] 19-20 Aralık 2015 tarihinde İstanbul’da düzenlenen ‘Uluslararası Kadın Konferansı’nın ‘XXI. Yüzyılda Kadının Durumu: Mücadele, Yol ve Yöntemleri’ oturumuna sunulan tebliğ… Kaldıraç,  No:180, Temmuz 2016…
[2] Oysa kapitalizmin neo-liberal evresi, bir yandan istihdamı deregülarize eder, biryandan da üretken sektörleri Güney ülkelerine kaydırırken proletaryanın sınırlarını, insanlığın büyük bölümünü kapsayacak tarzda genişletiyordu...
[3] Kadın işgücünün Arnavutluk’ta yüzde 62’si, Cezayir’de yüzde 24’ü, Avusturya’da yüzde 8’i, Azerbaycan’da yüzde 62’si, Bhutan’da yüzde 68’i, Bosna-Hersek’te yüzde 24’ü, Kamboçya’da yüzde 70’i, Kolombiya’da yüzde 51’i, Danimarka’da yüzde 4’ü, Mısır’da yüzde 46’sı, Yunanistan’da yüzde 28’i, Türkiye’de yüzde 42’si... ücretsiz aile işçisi konumundadır. http://data.worldbank.org/indicator/SL.EMP.VULN.FE.ZS/countries.
[4] Population Reference Bureau, The World’s Women and Girls, 2011 Data Sheet.
[5] Arjantin’de tüm yarı zamanlı çalışanların yüzde 63’ü, Avustralya’da yüzde 71’i, Avusturya’da yüzde 81’i, Belçika’da yüzde 80’i, Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 70’i, Fransa’da yüzde 80’i, Meksika’da yüzde 57’si, Güney Afrika’da yüzde 66’sı, kadınlar. http://data.worldbank.org/indicator/SL.TLF.PART.TL.FE.ZS.
[6] “Gender pay gap will not close for 70 years at current rate, says UN”, The Guardian, 5 Mart 2015.
[7] Tüm dünyada: Gana örneğini temsili kabul eden UNIFEM verilerine göre, ülkede ücretli kamu işçisi bir kadın, ev işlerine haftada ortalama 30 saat ayırırken, erkek ücretliler için bu süre 9 saati bulmuyor. Bu ise toplam kadın iş gününü haftada 73.4 saate çıkartmakta. Erkek kamu işçilerinde bu süre 56.2 saat. (UNIFEM, Progress of the World’s Women, 2005. Women, Work and Poverty.) Avustralya’da ev işlerine ayrılan süre, kadınlar için 33 saat 45 dk., erkekler için ise 18 saat 20 dk. (http://www.abs.gov.au/AUSSTATS/abs@.nsf/Lookup/4102.0 Main+Features40Marchyüzde202009. ) Kanada’da ise kadınlarda 50.1 saat, erkeklerde 24.4 saat. (http://www.statcan.gc.ca/pub/89-503-x/2010001/article/11546/tbl/tbl006-eng.htm)
[8] İşte bu sektörün “şampiyonları” ve yıllık ciroları: 1. Çin:73 milyar USD; 2. İspanya: 26.5 milyar USD; 3. Japonya: 24 milyar USD; 4. Almanya: milyar USD; 5. ABD: 14.6 milyar USD; 6. G. Kore: 12 milyar USD; 7. Hindistan: 8.4 milyar USD; 8. Tayland: 6.4 milyar USD; 9. Filipinler: 6 milyar USD; ve dünya 10.su, Türkiye 4 milyar USD. (Havocscope, Global Black Market Information, http://www.havocscope.com/prostitution-statistics/)
[9] “Aslan payı, 5 milyon fahişe ile Çin’de... Türkiye, 118 bin fahişeyle listede 9. Sırada. (a.y. http://www.havocscope.com/number-of-prostitutes/)
[10] “İsveç’te Kadına Şiddet Çarpıcı Seviyede”, 6 Aralık 2013… http://www.trthaber.com/haber/dunya/isvecte-kadin-siddet-carpici-seviyede-111348.html.
[11] ‘The Forbes’ dergisinin yayınladığı, “Dünyanın En Zenginleri 2015” listesinde yer alan 1826 kişinin toplam kişisel serveti, 7.05 trilyon dolar. (http://www.cnnturk.com/fotogaleri/ekonomi/dunya/forbes-2015in-milyarderlerini-acikladi?page=5) Bu yekûn, dünyanın en yoksul 17 ülkesinin toplam gayrısafi yurt içi hasılasına denktir!

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Öne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGÖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GÜÇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALÂKÂSI VAR?,1,“NEFRET SUÇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İÇİN NE YAPTI,1,1 mayis,14,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERÇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İÇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA İŞÇİ SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEÇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİ’NE DAİR -GEREKÇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AÇIK SÖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ÖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,36,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLÂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLÂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR”LIĞI NEYE DENK DÜŞER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETÇİ MANEVİYATÇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ÖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI İSLÂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,2,ALEVÎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,2,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİÇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ÇOKKÜLTÜRCÜLÜĞÜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,27,AYŞE ÖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,7,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİÇ!,1,BE ZİMAN JÎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKÂNSIZ AŞK” HİKÂYESİ: “AKADEMİ VE ÖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İÇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HÂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İÇİN: GÖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERÖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bölge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ÇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELÂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DÖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,14,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,12,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Çile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gözlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ÇOCUKLAR ÖLMESİN DEMEK TERÖR SUÇU MU,1,ÇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ÇÖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBÂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DÖNÜŞÜM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,2,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ÖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKÎ,1,DEVLETLÛLAR,1,devrim,9,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLÂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ÇÜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,5,dünya,56,düsünce özgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,15,emekciler,3,EMEKÇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,8,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ÖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ÇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,6,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,1,feminist,1,FİDEL İÇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,2,GERÇEKTEN DE NEDİR TERÖR,1,GÖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,4,gündem,11,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HÂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HÂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ÖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,1,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,HER GÜN DÖRT İŞÇİ BEŞ KADIN,1,HER KÖYDE BİR “KÖPEK” VARDIR,1,HİÇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ÖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,33,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLÂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ÖZGÜR(LÜĞÜ) MÜ,1,İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAZGEÇİLEMEZ ÖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,11,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEÇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,İŞÇİ SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,İŞÇİ SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İÇİN OLABİLECEK EN KÖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,57,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,22,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,7,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİÇİMLENMESİ İÇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,5,kriz,53,KRİZ SAVAŞ VE İŞÇİ SINIFI ÜZERİNE GÖRÜŞLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,29,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,11,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ - 1/ BREZİLYA ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DÖNÜŞÜ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREÇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREÇLERİ”: EL SALVADOR ÖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,3,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEÇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,5,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SÖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DÜŞÜNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ÖĞRENEN BİR ÇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DÜŞÜ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,13,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIÇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLAŞMA/ DÜŞKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: İŞÇİ SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,11,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ÖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ÇALIP ÇIRPTIKÇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORÇUN,1,ortadogu,8,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TÖRENLERİ,1,OTUZÜÇ KOR DÜŞTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ÖFKELENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ÖFORİNİN ORTASINDA,1,ÖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ÖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,öteki,26,ÖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KÖKENİ ÜZERİNE,1,ÖZERKLİKÇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ÖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,özgeçmis,1,özgürlük,3,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,12,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHÇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,röportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,3,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ÇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seçim,5,SEÇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel özbudun,1,sinifsal bakis,10,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,12,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMÎ SÖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,söylesi,1,söyleşi,2,SÖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUÇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ÖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,12,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,15,tck,2,tck301,1,temel demirer,17,tercüme,2,terör,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TÖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: Gerçekten kadınlar için Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIŞÇI MI,1,TÜRK(İYE) İSLÂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,79,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ÖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İÇİN YEREL SEÇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ÖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,24,VURUN “ÖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,18,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YÖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YÖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ÖYLE BİR YEREL YÖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yök,3,yönetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKÇESİ,1,ZORUNLU BİR AÇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibel🍂özbudun: KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ?[1]
KADINLAR GERÇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ?[1]
sibel🍂özbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/07/kadinlar-gercekten-de-siniflar-ustu-mu1.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2016/07/kadinlar-gercekten-de-siniflar-ustu-mu1.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy