SİBEL ĆZBUDUN - TEMEL DEMİRER “İÅƧilerimiz, yarını kuracak...
SİBEL ĆZBUDUN - TEMEL DEMİRER
“İÅƧilerimiz, yarını kuracak olan iÅƧilerimiz
Ben görür müyüm bilmem, ama kuracaklar mutlaka
CoÅkuyla Ƨakacaklar her Ƨiviyi, türkülerle dƶkecekler betonu”[1]
Moda deyiÅle, “Orta Sınıf”ın (ve siyasetlerinin) gƶzü aydın, “Åenlik tadında, olaysız 1 Mayıs 2018” kazasız, belasız atlatıldı…
Hemen herkes, medyanın da ifade ettiÄi üzere, “memnun” (denilebilir)!
Yeni Åafak: “1 Mayıs coÅkusu - Bahar havasında geƧti.”
Star: “1 Mayıs bayram havasında kutlandı.”
Karar: “Bayram tadında 1 Mayıs.”
AkÅam: “MehmetƧik’le 1 Mayıs.”
AKP’nin emir ve komutası altındaki havuz medyası, 1 Mayıs 2018’i bƶyle “gƶrdü”.
DİSK, KESK, TTB, TMMOB 2018 İstanbul’unda “alelusul” bir “Taksim müracaatı”nda bulunmuÅ, ValiliÄin mu’tad “Hayır”ı üzerine, ƶrgütler ikiletmeden Maltepe’deki dolgu meydan konusunda anlaÅmıÅtı. 1 Mayıs’ı (iÅƧi sınıfının uluslararası birlik, dayanıÅma ve mücadele günü olduÄunu hepten unutarak) Hatay’da kutlamaya karar verip “MehmetƧik’le dayanıÅma günü”ne dƶnüÅtüren, bƶylelikle de birkaƧ hafta ƶnce tatbikat kıyafetleriyle sınıra koÅan AKP “sanatƧıları”na nazire yapan Türk-İŒi ve “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet” “rabia”sı altında Adana’da toplanan Hak-İŒi bir kenara bırakıp, buradan devam edelim.
Havuz medyasının bu “alkıŔı boÅuna deÄildi. İtirazsız Maltepe’deki dolgu alanda toplanan onbinler, gerƧekten de “bayram tadında” bir 1 Mayıs geƧirdiler. Vukuatsız, gerilimden uzak, hatta “eÄlenceli”… Pek slogan da atılmadı; kürsüdeki konuÅmacılara kulak da verilmedi. GiriÅteki polislerin kimi grupları keyfi biƧimde saatlerce giriÅte bekletmesinden haberdar olan da yoktu, buna aldıran da… Alana giriÅ yapanlar ya Ƨimenlerin üzerine yayıldılar, ya sohbete daldılar, ya halay Ƨektiler, ya da Åƶyle bir boy gƶsterip BeÅƧeÅmeler kafelerinde, restoranlarında aldılar soluÄu…
“Ne var bunda?” diyebilirsiniz… Gayet basit: Taksim sanki hiƧ yoktu, unutulmuÅtu. O saatlerde herÅeye raÄmen 1 Mayıs geleneÄini yaÅatmak, orada yitirdiÄimiz canları unutmadıÄımızı gƶstermek, iktidarın kerameti kendinden menkul dayatmalarına boyun eÄilmeyeceÄini ilan etmek iƧin alanı ƧepeƧevre saran polis barikatlarını aÅmaya uÄraÅan, bir pankartla da olsa “vardık, varız, var olacaÄız!” diye haykıran, yerlerde sürüklenerek yaka paƧa gƶzaltına alınanlar “sınıfın birliÄini gƶzden kaƧıran”, iÅƧilerin ƧatıÅmayı gƶze alamadıÄını gƶrmek istemeyen “serüvenciler”, “sekterler” vb. vb. idi sadece…
Bir Åey daha var. Bugüne dek 1 Mayıslar’da sadece simgesel olarak, küçük bir grupla boy gƶsteren CHP, (iddia ettiÄi gibi 1 milyon kiÅiyle olmasa da!) kalabalık bir kitle ve kendi vurgularıyla “ev sahibi” pozisyonunda alandaydı. Ne de olsa “iÅƧi sınıfının ƶncüsü” DİSK’in genel baÅkanı Kani Beko, saflarında milletvekili olmak iƧin -kendisini seƧen iÅƧilere danıÅmaya lüzum gƶrmeden- gƶrevinden istifa etmiÅ “angaje” bir CHP’li, mitingin yapıldıÄı alanın baÄlı olduÄu belediyenin baÅkanı da partiliydi. Ve dahi seƧimler yaklaÅıyordu: bu durumda 1 Mayıs neden partinin seƧim ƧalıÅmasına dƶnüÅtürülmesin?
Ne de olsa iÅƧi sınıfı eskisi gibi “homojen” (ve de “ürkütücü”) bir bütün deÄil; salt mavi tulumlu, Åalteri indirdiler mi hayatı durdurma yetisine sahip sanayi iÅƧilerinden oluÅmuyor. İƧinde taÅeronlardan, günübirlikƧilerden, atık kĆ¢ÄıtƧılardan mimarlara, ƶÄretim elemanlarına, banka ƧalıÅanlarına farklı gelir düzeylerini, farklı deneyim birikimlerini, farklı anlamlandırma ƧerƧevelerini barındırıyor. Bu heterojen yapılanmadan “devrimci” bir ortak akıl türetme kapasitesine sahip bir siyasal irade yokluÄunda merkezi “aÅırı” soldan “orta” sola doÄru kaydırmak, artık mümkün gƶzüküyor. “Orta sol”a, “orta sınıf”a doÄru.[5] Hele ki diÄer bileÅenler de (en azından “iri kıyım” olanlar) AKP ve “Reis”ini kavgasız-gürültüsüz, “Åenlikli” bir muhalefet stratejisiyle, bir seƧimle iktidardan düÅürmenin mümkün olduÄuna “ikna” iseler…
Sorun Åurada ki, AKP (ve de “Reis”i) iktidarı bırakmaya hiƧ de niyetli olmadıÄını defaatle gƶzler ƶnüne serdi. Oy kaybetmekte olduÄunu gƶrdüÄü Temmuz 2015 seƧimlerinin ardından ortalıÄı yakıp yıkıp seƧimlerin yenilenmesini zorlayarak… YSK’ya el koyarak… Sosyal medyaya saƧılan sandık yolsuzlukları gƶrüntüleriyle… 50 milyon seƧmen iƧin bastırdıÄı 500 milyon oy pusulasıyla… Genelkurmay baÅkanını baÅkanlık seƧiminde aday olması sƶz konusu olan Abdullah Gül’e “ricacı” gƶndererek… Ekonomideki depremin seƧmenlerini etkileme olasılıÄını gƶrüp “baskın seƧim” kararını aldırarak… Hem baÅkanlık sistemi referandumu hem de seƧimleri OHAL koÅullarında gerƧekleÅtirerek… YandaÅlarını silahlandırarak… Yetmez mi?
Bu durumda AKP’yi, onun her sƶylediÄine/yaptıÄına “peki” diyerek iktidardan düÅüreceÄine inanan ve buna bizi inandırmaya ƧalıÅan bir “muhalefet” anlayıÅı nasıl bir Åeydir?
İstanbul valisinin “Hayır”ı üzerine Maltepe dolgu meydanına yƶnelen ƶrgütler, bir konuya itiraz etme Åansımızı elimizden aldıklarının ne kadar farkındadırlar, bilinmez, ancak bundan bƶyle AKP’nin keyfĆ® bir biƧimde gasp ettiÄi (evet, evet “gasp”: AKP bir ucunda yükselen cami inÅaatı, bir ucunda yıkılan AKM iskeleti, bir ucunda hayali “Reis”in zihninde hĆ¢lĆ¢ dipdiri duran TopƧu kıÅlası tasarımı, bir ucunda alkolden arındırılarak AraplaÅtırılmıŠİstiklal caddesiyle “Gavur Pera” ve “İÅƧilerin Taksim’i”ni aynı anda temellük ederek kendi “anlam evreni”ne dahil edecek tarzda dƶnüÅtürüyor: Fatih’in Pera’dan intikamı…) Taksim üzerinde emekƧiler, devrimciler kolay kolay hak iddia edemeyecekler. Etmeye kalkıÅtıklarında “oturun oturduÄunuz yerde, Maltepe neyinize yetmiyor; geƧen yıl paÅa paÅa orada kutladınız iÅte” denildiÄinde verecek pek cevap kalmayacak. Orada yatan onlarca ƶlümüze raÄmen… Ve 1 Mayıs’ların dünyanın her yerinde kentlerin en merkez meydanlarında, yüreklerinde kutlanmasına raÄmen… 1 Mayıs’ların Taksim’de kutlanmasının engellenemeyeceÄine iliÅkin AYM kararlarına raÄmen… Hatta geƧmiÅte ƶne sürülen “trafik engelleniyor” gerekƧesinin, meydanın yayalaÅtırılması sonucu boÅa düÅmüŠolmasına raÄmen…
Bu bakımdan “Taksim ısrarı” hiƧ de “sol Ƨocukluk hastalıÄı”, “sekter”, “serüvenci”, “gerƧekƧi olmayan” vb. deÄildir. Aksine, “bize ait olan” bir hakikĆ¢tin, “GerƧekƧi ol, imkĆ¢nsızı iste”nin ısrarıdır.
İŠbu nedenle stratejik ƶneme ve deÄere haiz simge meydanlardan vazgeƧilmesi mümkün deÄildir…
Ćünkü oralar iƧinde geleceÄimizin boy verdiÄi geƧmiÅimizdir.
Kolay mı? “GeƧmiÅ yok edildiÄinde, zorbaların yarattıÄı belleksiz mekĆ¢nlar kaplıyor her yeri; sular yükseliyor, Åimdinin katmanında Ƨaresizce bekliyoruz, yüzümüz geleceÄe dƶnük. Godot’nun gelecekten geleceÄini düÅünüyoruz. Gelecek dediÄimiz, geƧmiÅin uzantısıdır. Godot geƧmiÅte saklı. Umudu geƧmiÅ büyütüyor,”[6] Rahmi ĆÄdül’ün ifade ettiÄi gibi…
Kimse, hiƧbir “gerekƧe”yle Taksim hedefini erteleyemez! Ćünkü 1 Mayıs’da Taksim yasaÄı 12 Eylül zorbalıÄının sürdürülmesinden baÅka bir Åey deÄildir…
Hatırlayın: 12 Eylül sonrasının ilk yasal 1 Mayıs giriÅimi 1988 yılında gerƧekleÅtirilmiÅti. Türk-İŠüyesi Kristal-İÅ, Petrol-İÅ, Tümtis, Deri-İŠsendikaları ile baÄımsız Banks ve Otomobil-İŠsendikaları, kurdukları tertip komitesi ile İstanbul ValiliÄi’ne baÅvurarak 1 Mayıs’ı kutlamak istedi. Ancak Valilik, 1 Mayıs’ın kutlanmasına izin vermedi. Buna raÄmen 1 Mayıs günü Taksim’e Ƨıkmak isteyen sendikacılar polisin saldırısıyla karÅılaÅtı. 81 iÅƧi, temsilci ve sendikacı gƶzaltına alındı ve bunlardan bir kısmı tutuklandı.
1989 yılında bir kez daha Türk-İŠüyesi Kristal-İÅ, Petrol-İÅ, Tümtis, Deri-İÅ, Basın-İŠile baÄımsız Otomobil-İÅ, Banks ve Laspetkim-İŠsendikaları 1 Mayıs’ı kutlama giriÅiminde bulundu. Mecidiyekƶy ve ĆaÄlayan’da gƶsteri yapmak isteyen iÅƧiler ve sendikacılar gƶzaltına alındı ve uzun süre gƶzaltında tutuldu. 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’na yürümek isteyen bir gruba polisin hedef gƶzeterek aƧtıÄı ateÅ sonucu Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaÅında genƧ bir iÅƧi hayatını kaybetti.
1990 sonrasında 1 Mayıs giderek daha yaygın biƧimde kutlanmaya baÅlandı. GeƧmiÅte 1 Mayıs’a “komünist bayramı” diyen Türk-İŠile 1 Mayıs’ı “müÅrik, komünist ve Yahudi bayramı” olarak karalayan Hak-İŠtutum deÄiÅtirerek 1 Mayıs’ı iÅƧi bayramı ve emek dayanıÅma günü olarak kabul etti. Bƶylece Türk-İŠve Hak-İÅ, 1 Mayıs konusunda DİSK’in tutumuna yakınlaÅtı ve 1 Mayıs’ı birlikte kutlamaya baÅladı. 1 Mayıs, 1990 ve 2000’lerde Taksim yasakları yüzünden İstanbul’da genellikle ĆaÄlayan ve Kadıkƶy alanlarında kutlandı. Daha sonra DİSK’in ısrarıyla 1 Mayıs’ın tekrar Taksim’de kutlanması talebi ve ısrarı ƶn plana Ƨıktı. 2004’ten 2010’a kadar süren uzun ve zorlu bir mücadele sonucunda Taksim tekrar 1 Mayıs alanı olarak tescillendi. 2009’da DİSK ƶncülüÄünde “makul kalabalık” ile Ƨıkılan Taksim’de 2010, 2011 ve 2012’de gƶrkemli 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Ancak 2013’te hükümet sudan bahanelerle Taksim’i 1 Mayıs kutlamalarına kapattı. Bƶylece iÅƧiler Taksim’de toplam altı kez 1 Mayıs kutlayabildi.[7]
Bu altı kutlama Taksim Meydanı ısrarının mücadelesiyle mümkün olabilmiÅti.
Tekrarlıyoruz: Meydanlar ƶnemlidir! İÅƧilerin Birlik, DayanıÅma ve Mücadele günlerinde meydanlarda olmaları da ƶyle. Egemenler bu “gƶrünürlüÄü” engellemek iƧin meydanlara müdahale edegelmiÅlerdir bu nedenle. Ya da, engel olamadıkları ƶlçüde, “gƶrünürlüÄü” temellük etmeye ƧalıÅmıÅlardır.
Bu nedenledir ki, resmi bir etkinlik olması mümkün olmayan 1 Mayıs ya “Devrimci”dir veya “HiƧ”…
Daha doÄrusu David’in Goliath’a karÅı baÅkaldırısıdır.
“Temellük” dedik; bu yalnızca bu coÄrafyada olmuyor. Kimileri iƧin “1 Mayıs her Åeyden ƶnce ‘İÅƧi Bayramı’nı kutlama, arkadaÅları ve aileleriyle güzel bir gün geƧirme vesilesi olarak kabul gƶrüyor. Bu amaƧla yeni gelenekler ortaya Ƨıktı. Berlin’deki ‘Myfest’ halk festivali havasıyla, 1 Mayıs’ta yaÅanan arbedelere karÅı Ƨıkmak üzere 2003 yılında baÅladı”[8]. 1 Mayıs’ın “orta sınıf”laÅtırılması!
Maltepe’deki “orta sınıf” damgalı 1 Mayıs’tan devrimcilerin memnun olması mümkün deÄildir.
ĆalıÅma ve Sosyal Güvenlik BakanlıÄı’nın 2018 Ocak istatistiÄine gƶre, Türkiye genelindeki kayıtlı 13 milyon 844 bin 196 iÅƧi varken; bunların 1 milyon 714 bin 397’si sendika üyesi. İstihdamda kayıtdıÅılıktan (her 100 ƧalıÅandan 61’i kayıtdıÅı)[9] malĆ»l coÄrafyamızda Ƨaresizlik ve acz duygusu, kimilerini karÅılıksız da olsa bir iyimserlik yanılsamasına sarılmak zorunda bırakıyor.
İskender Bayhan’a, “İstanbul 1 Mayıs’ı son yılların en coÅkulu ve kitlesel kutlaması oldu. GeƧen yıllarla karÅılaÅtırıldıÄında katılımın ikiye katlandıÄını sƶyleyebiliriz;”[10] İhsan Ćaralan’a, “İstanbul, Ankara, İzmir baÅta olmak üzere Türkiye’nin baÅlıca il ve ilƧelerinden baÅlayarak emekƧi semtlerine kadar varan bir yaygınlıkla kutlanan 1 Mayıs, ƶnceki yıllara gƶre kıyaslanamaz bir kitlesellikle kutlandı,”[11] dedirten, tam da bu duygu. (Ki ortada ne “CoÅku” ne 100’lik “kitlesel”lik sƶz konusu deÄildi!)
Nilgün TunƧcan Ongan’ın, “Hangi eksende bir araya geleceÄimizin yanıtı 1 Mayıs’ta”[12] notunu düÅtüÄü bu 1 Mayıs, 1 Mayıs’a benziyor muydu? Yoksa CHP’nin seƧim ƧalıÅmalarının ‘start’ı mıydı?
Bu soru(n) ve Nakliyat İŠSendikası Genel BaÅkanı Ali Rıza KüçükosmanoÄlu’nun, “Tüm iÅƧi ve emekƧiler 1 Mayıs uluslararası birlik, mücadele ve dayanıÅma günü kutlu olsun. Taksim’de plastik mermilerin karÅısına Ƨıkamayanlar, bugün de Maltepe’deler. Taksim’e Ƨıkmak bizlerin namus borcu ve onurudur,”[13] sƶzleri orta yerdeyken; gelecekte, yıÄınların Taksim’le buluÅtuÄu ve emekƧilerin kentin yüreÄine yeniden damgalarını vurabildikleri mitinglerde bir araya gelebileceksek, bu ısrar, bu kararlılık, bu cüretle gerƧekleÅebilecektir bu. Daha da ƶnemlisi, neoliberal-İslĆ¢mcı AKP ile zirve yapan sınıflar mücadelesinde emekƧileri iktidara taÅıyacak olan cüret, bu ısrara mündemiƧtir.
Bu da “Ama”sız, “Fakat”sız bir duruÅu “olmazsa olmaz” kılar!
Bilinir: “Ama”lı, “fakat”lı cümleler kurmayı alıÅkanlık hĆ¢line getirenler -her zaman- “imkĆ¢nsız” edebiyatına, “güç dengeleri” maruzatına hasılı reel polikerliÄe sarılırlar; onlar, hem nalına hem mıhına vuran, ortalamacılıkla müsemma “Ć¢kil”lerdir!
Tıpkı ƶnce “peki ya taksim?” diye sorup, ardından da maruzatları sıralayan ayÅe düzkan gibi:
“taksim 1 mayıs alanı mıdır? tabii ki. sadece 1 mayıs deÄil 8 mart alanıdır da, ƶrneÄin. bunun uÄruna mücadele etmek gerekir mi? tabii ki. nasıl ki daha ƶnce 1 mayıs alanını kazandık, yine bir gün kazanırız. ama siyaset sadece cesaret ve inat deÄil, ƶncelikler, güç dengeleri gibi onlarca deÄiÅkeni dikkate alarak yürütülebiliyor. bugün iÅƧi sınıfının gündemi, 1 mayıs’ı taksim’de kutlamak deÄil, her gün canından olan emekƧilerin hayatına sahip Ƨıkmak… 1 mayıs’ta taksim’de olmak gibi bir alternatif yok. 1 mayıs’ta taksim’i zorlamak diye bir seƧenekten sƶz edebiliriz ancak. geniÅ emekƧi kitlelerinin parƧası olmayacaÄı, olmayı tercih etmeyeceÄi bir seƧenek. bunu deneyecek herkesin baÅarılı olmasını dilerim…”[14]
GerƧekten de, “tabii ki”yle baÅlayıp, “ama”yla devam eden cümlelere son zamanlarda o kadar sık rastlar olduk ki… Hepimizi “saÄduyu”ya, gerƧekƧi/hesabĆ® olmaya davet eden bir Ć¢killik… Toplumun Ƨıkarlarının nerede yattıÄını en iyi kendilerinin bildiÄi iddiasındakilerin uzlaÅma, eldekiyle yetinme, ortalıÄı bulandırmama ƧaÄrısı. Türkiye Sanayici ve İŠİnsanları DerneÄi (TĆSİAD) Yƶnetim Kurulu BaÅkanı Erol Bilecik de, “Grev tabii ki bir hak, ama olmasa da olur,”[15] diyor ƶrneÄin… Ne “tesadüf” deÄil mi?
Sƶz “Ć¢kil”likten aƧılmıÅken, bir Åey daha: Bir zamanların CHP milletvekili ve DİSK’in eski Genel BaÅkanı Rıdvan Budak’ın, “1 Mayıs yoksa demokrasi yok,”[16] saptamasına da aldırmayın!
1 Mayıs “demokrasi”yle sınırlı veya ƶzdeÅ falan da deÄildir; 1 Mayıs “demokratik talepleri” de iƧeren, iÅƧilerin yeni bir dünya mücadelesinin enternasyonalist zeminidir. Onu bu zeminden kopartırsanız kapitalist devleti Ƨok memnun etmiÅ olursunuz.
İƧiÅleri BakanlıÄı’nın aƧıklamasındaki, “1 Mayıs İÅƧi Bayramı kutlamaları ülkemiz genelinde 206 bin kiÅinin katılımıyla, toplam 66 ilimizde düzenlenen 100 etkinlik ve kutlamayla Åenlik ve bayram havası iƧerisinde gerƧekleÅtirilmiÅtir,”[17] sƶzleri tam da bƶyle bir “memnuniyet”in ifadesidir[18]…
O hĆ¢lde Åimdi, “Disce quasi semper victurus, vive quasi cras moriturus/ “Hep yaÅayacakmıŠgibi ƶÄren, yarın ƶlecekmiÅ gibi yaÅa” uyarısı eÅliÄinde, 1 Mayıs’tan devrim deÄil, devrimci bir duruÅ, itaatsizlik beklediÄimizin altını Ƨizerek ve Erich From’un, “İtaatsizlik isyan deÄil, uyumdan vazgeƧmektir ve uygarlık itaatsizlikle baÅlar,” sƶzlerini hatırlatarak ekleyelim:
MüthiÅ bir alt üst oluÅ eÅiÄindeyiz. Kapitalizmin III. Büyük Bunalımı bu. Krizi giderek derinleÅip, yaygınlaÅırken; egemenler düzenlerinin bekası iƧin emekƧiler, halklar iƧin daha devasa bir yıkımın yolunu dƶÅüyorlar. Yabancı düÅmanlıÄı, aÅırı saÄ, ırkƧılık, faÅizm yükselirken, emperyalist kapitalist dünyanın saldırganlıÄı tam gaz sürüyor.
SavaÅ davulları sadece OrtadoÄu’da deÄil Asya-Pasifik’te, Güney Amerika’da, Orta Asya’da, Afrika’da yani tüm yerkürede Ƨalıyor. Daha fazla sƶmürü, daha fazla kĆ¢r uÄruna yeni ƧatıÅmalar, savaÅlar insan(lık) gündeminin baÅ maddesi.
Tüm yerküre OrtadoÄulaÅtırılmak, BalkanlaÅtırılmak tehlikesiyle yüz yüze. Halkları, toplumları, kitleleri etnik, dinsel, mezhepsel farklılıklar üzerinden birbirine düÅürecek ƧatıÅmaların fitilini ateÅleyecek senaryolar bir kez daha ısıtılıyor.
Bunlar karÅısında Åimdi devrimci sınıf politikaları zamanıdır! Sƶz konusu ƧerƧevede unutulmamalıdır ki, sürdürülemez kapitalist sƶmürü düzenini deÄiÅtirme iradesi olmadan 1 Mayıs, 1 Mayıs olamaz!
“Kapitalist sƶmürü ve ücretli kƶlelik sürsün” diyenlerin 1 Mayıs’ı, 1 Mayıs deÄildir!
Ve nihayet, 1 Mayıs 2018, sermaye sınıfına doÄrudan ve aƧıktan “OHAL sayesinde grev olmuyor” diye haykıran bir iktidarın yƶnetiminde yaÅanan on altıncı 1 Mayıs’da ‘Alınteri dergisinin, “1 Mayıs bƶyle mi olmalıydı?”[19] tepkisi, yerli yerindedir!
2 Mayıs 2018 13:38:34, İstanbul.
N O T L A R
[*] Newroz, Mayıs 2018…
[1] Edip Cansever ‘AÅklar İƧinde’.
[2] https://www.takvim.com.tr/guncel/2018/05/02/1-mayis-coskusu
[3] http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/558437.aspx
[4] https://www.gazeteoku.com/gazeteler/
[5] Nitekim patronlar ƶrgütü TĆSİAD bir “1 Mayıs mesajı” yayınlayıp “1 Mayıs’ların gerginlik iƧinde beklenen bir gün olmaktan Ƨıkartılması, kutlamaların ƶzgürce ve güven iƧinde yaÅanmasının saÄlanması demokrasimizin geliÅmesi aƧısından büyük ƶnem taÅı”dıÄını (https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tusiaddan-1-mayis-aciklamasi,63--9wRLEEyvrDrEOV_MSQ) vurgularken, Åirketler de (Unilever, DoÄtaÅ, Ford, Åahin sucukları, Collezione…) sosyal medya hesaplarında “iÅƧilerin, emekƧilerin “bayram”ını kutlayan mesajlar yayınlamayı ihmal etmedi! (http://tusbeyinli.com/2017/05/markalarin-1-mayis-isci-ve-emekci-bayramindaki-sosyal-medya-paylasimlari.html)
[6] Rahmi ĆÄdül, “GeƧmiÅe Dalmak Tehlikelidir”, Birgün, 16 Mart 2018, s.15.
[7] Aziz Ćelik, “1 Mayıs Tarihinden Sayfalar”, Birgün, 30 Nisan 2018… https://www.birgun.net/haber-detay/1-mayis-tarihinden-sayfalar-214070.html
[8] “1 Mayıs İÅƧi Bayramı: Protesto ve Kutlama Bir Arada”, 1 Mayıs 2018… http://www.dw.com/tr/1-mayıs-iÅƧi-bayramı-protesto-ve-kutlama-bir-arada/g-43604414
[9] “1 Mayıs Emek ve İÅƧi Bayramı”, https://www.ntv.com.tr/turkiye/mucadeleden-dogan-bayram-1-mayis,4ZTn3yRupEaPcj5550jTQA
[10] İskender Bayhan, “1 Mayıs’ın CoÅkusu ve Ćzgüveniyle 24 Haziran’a Yürüyelim”, Evrensel, 1 Mayıs 2018… https://www.evrensel.net/haber/351410/1-mayisin-coskusu-ve-ozguveniyle-24-hazirana-yuruyelim
[11] İhsan Ćaralan, “1 Mayıs CoÅkusuyla Haydi ‘Tek Adam Rejimine Hayır’ Demeye!”, Evrensel, 2 Mayıs 2018… https://www.evrensel.net/yazi/81384/1-mayis-coskusuyla-haydi-tek-adam-rejimine-hayir-demeye
[12] Nilgün TunƧcan Ongan, “Hangi Eksende Bir Araya GeleceÄimizin Yanıtı 1 Mayıs’ta”, Evrensel, 2 Mayıs 2018… https://www.evrensel.net/haber/351417/hangi-eksende-bir-araya-gelecegimizin-yaniti-1-mayista
[13] “İstanbul’da 1 Mayıs CoÅkusu!”, 1 Mayıs 2018… https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/1-mayis-istanbulda-son-durum-2381070/
[14] ayÅe düzkan, “baÅka bir 1 mayıs mümkün”, 25 Nisan 2018… http://sendika62.org/2018/04/baska-bir-1-mayis-mumkun-ayse-duzkan-arti-gercek-488444/
[15] “TĆSİAD BaÅkanı Bilecik: Grev Tabii ki Bir Hak Ama Olmasa da Olur”, 25 Nisan 2018… http://www.istanbulgercegi.com/tusiad-baskani-bilecik-grev-tabii-ki-bir-hak-ama-olmasa-da-olur_167841.html#
[16] “Gürer Mut, “DİSK Eski Genel BaÅkanı Rıdvan Budak: 1 Mayıs Yoksa Demokrasi Yok”, Cumhuriyet Pazar, No: 17, 29 Nisan 2018, s.5.
[17] “İƧiÅleri BakanlıÄı’ndan 1 Mayıs AƧıklaması”, Birgün, 1 Mayıs 2018… https://www.birgun.net/amp/haber-detay/icisleri-bakanligi-ndan-1-mayis-aciklamasi-214263.html?__twitter_impression=true
[18] Oysa devlet iƧin her Åey o kadar “güllük gülistanlık” deÄildi. İstanbul’un farklı semtlerinde en az 84 kiÅinin gƶzaltına alındı; bunların ƧoÄu Taksim’e gitmek isteyenlerdi. Taksim Meydanı ve meydana Ƨıkan güzergĆ¢hlarda yoÄun güvenlik ƶnlemi alınmıÅtı; emniyet kaynaklarının verdiÄi bilgiye gƶre, 1 Mayıs dolayısıyla 8 bini Maltepe, 6 bin 500’ü BeyoÄlu, ÅiÅli ve BeÅiktaÅ’ta olmak üzere kent genelinde 26 bin 174 polis gƶrev yaptı. 4 polis helikopteri ƧalıÅmalara havadan destek verirken, ƧeÅitli noktalara 85 TOMA ve 67 zırhlı araƧ konuÅlandırıldı. (“Türkiye’de 1 Mayıs... Bayram Gibi DeÄil”, http://www.yenimesaj.com.tr/gundem/turkiye-de-1-mayis-bayram-gibi-degil-h13060555.html)
[19] “1 Mayıs Bƶyle mi Olmalıydı?”, 1 Mayıs 2018… http://alinteri1.org/1-mayis-boyle-mi-olmaliydi.html
Yorum Ekle