$type=slider$cate=5$meta=0$cate=4$show=home$rm=0

KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*]

“Unutulanlar hariƧ yeni bir şey yok.” [1] GeƧenlerde NTV ekranında bir haber Ƨarptı gƶzüme. Mealen şöyle bir şeydi: GeƧen y...





“Unutulanlar hariƧ
yeni bir şey yok.”[1]

GeƧenlerde NTV ekranında bir haber Ƨarptı gƶzüme. Mealen şöyle bir şeydi: GeƧen yıl benzin fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş, ABD’de bisiklete olan talepte bir patlama yaratmış. Bunun üzerine ekonomik krizi de hesaba katan kolları sıvamış: bisikletle ilgili üretilebilecek her şey, farlar, terlemeyi ƶnleyen eşofmanlar, bisiklet kaskları, boyalar, bisiklet ayakkabıları, havalı seleler… tam istim hazırlanmışlar ki… kriz petrol fiyatlarının yere Ƨakılmasına, benzinin ucuzlamasıyla birlikte ABD kentlerinin sokaklarını bir kez daha –bir süredir ortalarda gƶzükmeyen Hummer’lar dahil- yeniden otomobillerin kaplamasına, bisikletlerin ise arka bahƧelerde çürümeye terk edilmesine yol aƧmış. Yorumcu bisiklet ve aksesuar üreticilerinin otomobilin ABD’liler iƧin bir prestij nesnesi olduğuna, dolayısıyla bisikletin de prestij yitimini simgelediğini, bƶylelikle, ABD’lilerin fırsat bulur bulmaz otomobile dƶneceklerini gƶz ardı ettiklerini eklemeyi ihmal etmedi…  Bu bir “kriz manzarası”…
* * *
“Esenyurt’un işlek caddelerinden birinde bedeni Ƨƶp arabasının ardında kaybolan bir Ƨocuk simsiyah ellerinin kavradığı arabanın uzun saplarını tüm gücüyle Ƨekiyor. Biraz ƶtedeki Ƨƶp koyteynırının iƧine sarkan kardeşi ise kağıt ve plastik arıyor. Arkadaki yokuştan ağabeyleri Ƨıkıyor yavaş yavaş, arabası ağzına kadar kartonla dolu. 30 yaşındaki Ergün, 14 yaşındaki Ersoy ve 12 yaşındaki Birol, bu üç kardeş her gün kilometrelerce yol yürüyerek Ƨıkarıyor ekmeğini...
300 milyon kira verdikleri evde beş kişi yaşıyorlar. Babaları vefat etmiş. Ev kirasının yanı sıra bir de kâğıtları koydukları depoya 250 YTL kira veriyorlar.
Üç kardeşin her gün kilometrelerce dolaşarak topladıkları tonlarca atığın bir ay sonunda ederi ise 700-800 YTL arasında değişiyor. Hayaller sorulduğunda ise ağızlarını bıƧak aƧmıyor. Hayal kurmak bile Ƨok uzak onlara, ortak cevap ‘bilmiyorum’. Ağabey Bektaş, ‘Hayal olmadan bir şey olmaz ama boşuna hayale de kim inanır’ diye konuşuyor. Ersoy ise ‘HiƧbir şey istemiyorum, babam sağ olsaydı yeter’ diyor.”
Evet, Katı Atık Toplayıcıları Derneği’nin tahminine gƶre Türkiye’de yaklaşık 200 bin kişi geƧimini, atık toplayıcılığından sağlıyor ve Türkiye’deki geri dƶnüşümün yüzde 31’ini gerƧekleştiriyorlar. Üstelik başları belediye ile dertte. En son yürürlüğe giren Ƨevre kanunu bu işi yasaklıyor ve bu onbinlerce insanın işsiz kalması anlamına geliyor. Ɩzellikle Ankara’da bu işin şirketlere ihale edilmesi sonrasında kâğıt toplayıcıları zabıtalar tarafından dƶvüldüklerini ƶne sürüyor.” Bu da bir “kriz manzarası”…
* * *
“Tüm dünyayı etkisi altına alan finansal kriz, ABD’de iş bulamayan kadınlar arasında hayat kadınlığına başvurma oranını artırdı. Bunlardan biri de daha ƶnceden yüksek maaşlı bir işte Ƨalışan, 70 yaşındaki Kimberly adıyla basına tanıtılan kadın. 30 yere iş başvurusunda bulunup cevap alamayan Kimberly, Nevada’nın en ünlü genelevlerinden biri olan ‘Mustang Ranch’te Ƨalışmaya başladı…
Mustang Ranch’de milyonlarca dolarlık iş dƶnüyor. Kendisi de eskiden hayat kadını olarak gƶrev yapan Austin, ‘Gelenler Ƨok ama harcayacak Ƨok paraları yok’ diyor. Austin, kriz dƶnemlerinde insanların ‘ilaƧ, likƶr ve seks’ten kesmediğini kaydediyor.” Bu da ƶyle…
* * *
“Kadıkƶy’de zabıtaların kovaladığı kâğıt mendil satan ilköğretim öğrencisi 13 yaşındaki Bülent Ƈalıkıran, otomobilin Ƨarpması sonucu ƶldü. Küçük Ƨocuğun annesi oğlunun, pantolon alabilmek iƧin mendil satmaya gittiğini sƶyledi…
Fikirtepe Mandıra Caddesi’ndeki bir gecekonduda yaşayan Ƈalıkıran’ın babası Mehmet Ƈalıkıran, günübirlik işlerde Ƨalıştığını ve maddi durumlarının iyi olmadığını sƶyledi: “Beş Ƨocuğum var. Oğlum bana yük olmamak ve bayram harƧlığını Ƨıkarmak iƧin mendil satmaya gitmişti. Oğlum alın- teriyle mendil satıyor. Hırsızlık mı yapmış ki belediye onu yakalıyor? Buna sebep olan zabıta ortada yok. Zabıta Ƨocuğu kolundan tutup arabanın altına atıyor. Bunların sorumluları bulunsun…” Bu da dƶrdüncüsü…
Dikkat ederseniz dƶrt manzarada da bir “değer yitimi” ƶyküsü var. İlkinde malların, ikincisinde emeğin, üçüncüsünde cinselliğin, dƶrdüncüsünde ise insan yaşamın…
* * *
“İnsanlık durumu”ndan, ya da Erich Fromm’un yıllar ƶnce işaret ettiği üzere, “(var) olma”nın “sahip olma”ya eşitlendiği tüketim kapitalizmi evreninde metaların değeriyle insan(lar)ın değeri arasındaki denkleşmeden sƶz edelim bugün, dilerseniz…
“İnsanlık durumu” denildiğinde akla gelen, insanın “ƶz”üne değgin, tarihƶtesi, ebedĆ®, değişmez, tƶzsel bir “şey”dir ve “insanlık durumu”ndan sƶz etmek, genellikle felsefenin ve onun “atasını tanımayan” evladı edebiyatın işi addedilir.
Oysa Marksistler, en azından Marx’ın Feuerbach’la girdiği tartışmadan bu yana, İnsanın somut, iktisadĆ®-siyasal, tarihsel-toplumsal bir varlık olduğunu, evrensel ve ebedĆ® bir “insanlık durumu”ndansa, somut insanın eylediği ve deneyimlediği somut koşullar iƧerisindeki durumu”ndan sƶz edilebileceğini bilirler.
Bir başka deyişle, “insan(lık) durumu”nu biƧimlendiren verili bir mekĆ¢nda, somut, tarihsel koşullardır; bu tarihsel koşullar ise, insanların maddĆ® yaşamlarını üretmek iƧin birbirleriyle giriştikleri ilişkilerin, yani üretim ilişkilerinin tezahürleridir.
Eğer bu bƶyleyse, “insanlık durumu” dediğimiz durum ve koşullar karmaşası, üretim ilişkileriyle bağlantılı, tarihsel, yani değişken/dinamik bir gƶrüngüdür; bir üretim tarzından diğerine, ya da mevcut üretim ilişkilerinin salınımları ƧerƧevesinde farklılaşır.
Kapitalizmin biƧimlendirdiği “insanlık durumu”nu sanırız en iyi, tarih sahnesinde ilk kez insan-meta ilişkisinin insan-insan ilişkisinin ƶnüne geƧmesi, yani meta fetişizmi tanımlar. “Tüm toplumsal etkileşim sürecinin meta biƧimindeki nesnelerin, yani değişim değerlerinin mübadelesi biƧiminde gƶründüğü”[2] bir ortamda, insanĆ®/insana ƶzgü olan her şey, piyasaya dĆ¢hil olacak, onun dolayımıyla ifade edilir hĆ¢le gelecektir.[3] Kaldı ki “küreselleşme” olarak bilinen süreƧ(ler) de, piyasanın kapsamının derinleşip yaygınlaşmasından ibarettir: dünyada kapitalist piyasa ilişkilerine dĆ¢hil olmadık tek bir ücra mezra, piyasa tarafından temellük edilmedik tek bir insanĆ® hassa bırakmama, yani her yeri ve her şeyi kapitalist ilişkilere dahil etme yolunda sınır tanımayan kƶklü bir süreƧ… Uzayı dahi meta ilişkilerine dahil etmeyi tahayyül eden bir süreƧ
Nitekim, eğer dünyanın en derin Ƨukuru olan Guam Ƨukurundan Walmart poşetleri Ƨıkıyorsa, ya da Meksika’nın güneyinde, Chiapas bƶlgesinde yaşayan Tzotzil yerlileri senkretik kiliselerinde düzenledikleri Pazar ayinlerinde “cin Ƨıkarmak” iƧin Coca Cola tüketiyorlar ise, veya Kalahari Ƨƶlü sakinleri, ‘Kung San’lar birbirleriyle cep telefonuyla iletişim kuruyorlarsa eğer… Ya da tüm insan duygulanım ve hĆ¢lleri: sevgi, nefret, aile bağları, dostluk, ƶzveri, annelik, babalık, sadakat, şehvet, aylaklık, disiplin, ƶzen, temizlik, pasaklılık, haset, sevecenlik, mahcubiyet, cesaret, ürkeklik… bir “değişim değeri”ne dƶnüştürülebilir ya da bir metayla denkleştirilebilir hĆ¢le gelmiş ise… Anlamları kapitalist piyasa ilişkileri tarafından dƶnüştürülüyor ve/veya tayin ediliyorsa[4] … Günümüzde dünyanın manzarasını, ya da “insanlık hĆ¢lini” tayin eden temel dinamiğin kapitalist piyasa ilişkileri olduğunu ƶne sürebiliriz rahatlıkla.
İnsan ilişkileri bir kez meta (ya da piyasa) ilişkilerine tabi olduktan sonra, onun salınımları doğrultusunda salınacağı, tabiidir. Krize endeksli bir üretim ilişkileri biçimlenişi olan kapitalist piyasa ekonomisinin devrî kriz evreleri çerçevesinde salındığı biliniyor.
Pek üzerinde durulmayan ise, kapitalizmin (küreselleşen) kriz evrelerinde yaşanan “değersizleşme” süreƧlerinin yalnız metaları, üretim araƧlarını ve onları üretme (ücretler) ve temellük edilme araƧlarını (menkĆ»l ve gayrımenkĆ»l değerler) değil, aynı zamanda, kendilerine endekslenmiş tüm insanĆ® değerleri de dibe doğru sürüklediğidir.
AƧımlayayım: Krizler, hiƧ kuşku yok ki, kapitalist piyasada dolaşımda olan her şeyin: metaların ve işgücünün değersizleştiği, “ucuzladığı” momentlerdir. Yanı sıra, üretim araƧları yani fabrikalar, işletmeler ve onlara finansman sağlayan tüm kurum ve değerler (hisse senetleri, para, emlak/rant, kredi sistemleri…) de değer yitimine uğrar.
Ama kriz süreƧlerinde ucuzlayan yalnızca metalar, işgücü, para, hisse senetleri, gayrımenkuller, vb. değildir. İnsan duyguları ve insanĆ® değerler de bu süreƧlerde dibe vurur…
* * *
“İnsan duyguları”, “insanĆ® değerler” dedik. En Ƨok “kutsanan”larından birini ele alalım. “Analık” mı dediniz? Buyurun:
“(Hollanda’nın) Ghent kentinde, temmuzda doğan bebek, anne-babası tarafından internete konulan reklamla satışa Ƨıkarıldı. Ƈocuğu olmayan Hollandalı Ƨift doğumdan birkaƧ saat sonra basının 5 ila 10 bin Avro (10 bin ila 20 bin YTL) arasında olduğu yƶnünde tahmin yürüttüğü bir fiyata bebeği aldı. Ƈocuk Bakım ve Koruma Kurulu ise mahkemeye başvurdu.”
Peki ya insan emeği?
“ABD’de başlayarak tüm dünyaya yayılan kriz 300 bin kişiyi işinden etti. ABD’li Citigroup 52 bin kişi ile en Ƨok işçi Ƨıkaran grup. Teknoloji ve otomotiv devleri de zorda. ABD’deki sorunlu kredilerle patlak veren kriz yüzbinlerce Ƨalışanı işinden etti…”
“Ya insan sağlığı” mı dediniz? Mesela “bebek ƶlümleri”? Okuyalım:
“Birleşmiş Milletler Ƈocuk Fonu (UNICEF) Doğu Asya ve Pasifik Direktƶrü Anapama Rao Singh, etkisi ağırlaşan mali krizin Ƨocuk ƶlümleri ve yetersiz beslenen Ƨocuk sayısını arttıracağına yƶnelik kaygısını dile getirdi…”
Evet, kriz süreçleri, özellikle de yoksul ülkelerde insan sağlığında net bir değersizleşmeye yol açmakta:
“Ekonomik krizlerin en gƶzle gƶrünür sonuƧları gelirlerin düşmesi, işsizliğin artması ve fakirliğin belirginleşmesidir. Kriz dƶnemlerinde hükümetler de sağlık ve eğitim alanlarına yapmış oldukları sosyal harcamaları kısmaktadırlar. 1980’li yılların başında yaşanan Latin Amerika ekonomik krizi ile 1997-1998 yıllarında başlayan Doğu Asya ekonomik krizinin sağlığı olumsuz olarak etkilediği ve sağlık verilerini yaklaşık 15-20 yıl geriye gƶtürdüğü gƶrülmüştür.”
Bu saptamalar doğru olmasına doğru, ve doğru olduğu ƶlçüde vahim de… Daha vahimi, piyasa’nın sağlık –ya da insan yaşamı- karşısındaki, insanın kanını donduran şu buz gibi “rasyonelliği” değil mi: “Yoksulluktan kaynaklanan ƶlümlerin ƶnlenmesi pek iyi bir şey değildir. Çünkü bu gelecekte nüfus artışına ve dolayısıyla da daha fazla yoksulluğa bağlı ƶlümlere yol aƧacaktır.”[5]
Sƶz sağlıktan aƧılmışken, “akıl sağlığı”yla devam edelim mi? İşte iki güncel haber:
“Dünya Sağlık Ɩrgütü (WHO), 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde gelişmekte olan ülkelerdeki ruh hastalarının tedaviye ulaşamadığına dikkat Ƨekti. WHO yetkilileri, yoksul ülkelerde dƶrt ruh hastasından en az üçünün tedavi gƶremediğini, hükümetlerin ruh sağlığına daha fazla para ayırması gerektiğini belirtti. Tablo Türkiye’de de pek iƧ aƧıcı değil. Psikiyatri Derneği Başkanı Dr. Şeref Ɩzer’e gƶre, Türkiye’de 15-55 yaş nüfusta en yaygın beş hastalıktan biri depresyon ve anksiyete bozuklukları…”
“Bunlar doğrudan ekonomik gƶstergelerle ilgili konular. Bu nedenle krizden etkilenmeleri doğaldır. Ama bir de doğrudan paraya endekslenemeyecek olanlar var” mı diyorsunuz? Ɩrneğin büyüklere saygı gibi geleneksel değerlerimiz? Bakalım:
“Aksaray’da 3 Ƨocuk, Kurban Bayramı’nda el ƶpme bahanesiyle kapısını Ƨaldıkları 46 yaşındaki A.K.’yi ƶnce dƶvdü, sonra tecavüz edip 1000 YTL’sini gasp etti. Zanlılar 15 yaşındaki A.U., kardeşi 14 yaşındaki E.U ve arkadaşı 14 yaşındaki İ.B., kaƧtıkları Ankara’da polis tarafından yakalanarak cezaevine konuldu.”
Veya “küçüklere sevgi”?
“Hatay’ın İskenderun İlƧesi’nde, erkek torunu olmasını isteyen 46 yaşındaki Sevi Gƶk’ün, gelini Müzeyyen Gƶk’ün 4 ay ƶnce dünyaya getirdiği bebeği Hatice’yi dƶverek ƶldürüldükten sonra kundağa sarıp kanala attığı iddia edildi.”
Ya da “aile bağları?”
“KüçükƧekmece’de B.K.’nın ƶz kızı 16 yaşındaki E.’ye 9 yıldır tecavüz ettiği ortaya Ƨıktı. Üç kez kürtaj yaptırdığı öğrenildi… Babanın kızına defalarca tecavüz ettiğini E.’nin annesi ve babaannesinin bildiği ancak korkularından sustukları ƶne sürüldü. E., annesinin kendisine ‘Babanı sƶyleme. Daha ƶnce Ƨıktığın erkek arkadaşının ismini ver’ dediğini sƶylediği de öğrenildi.”
Peki ya aşk? Evlilik? Akrabalık ilişkileri?
“Kadın Dayanışma Vakfı’nın Ankara’daki gecekondularda yaşayan kadınlar arasında yaptığı araştırma ise kadınların yüzde 97’sinin kocalarının saldırısına uğradığını tespit ediyor. Ankara Tabip Odası’nın yaptığı araştırmaya gƶre ise, kadınların yüzde 58’i yalnızca kocalarından, nişanlılarından, erkek arkadaşlarından ve erkek kardeşlerinden değil, kadın akrabalar da dahil olmak üzere kocalarının ailesi tarafından da şiddete maruz kalıyor.”
“Doğruluk, dürüstlük” mü dediniz?
“Ankara GenƧ İşadamları Derneği’nin yaptırdığı, ‘GenƧlik, İtibar, İş Hayatı ve Gelecek Araştırması’ anketi, Türkiye’de yaşayan genƧlerin Ƨoğunluğunun ülkenin geleceğinden ümitsiz olduğunu ortaya koydu. GenƧlerin ƶnemli bir bƶlümü rüşvetle vergi kaƧırmayı da doğal buluyor.”
Ya da daha “harbĆ®” değerlerimiz? Mesela “delikanlılık raconu”?
“Bursa’da jandarma tarafından düzenlenen operasyonda, pitbull kƶpekleriyle korkutup tecavüz ettikleri genƧ kızların gƶrüntülerini kaydedip, tehdit ve şantajla fuhuş yaptırdıkları ƶne sürülen Ƨete ele geƧirildi… Ƈete elemanlarının bir bƶlümünün lise öğrencilerinin de aralarında bulunduğu kızları arkadaşlık kurarak kandırdığı belirlendi. Ƈete üyelerinin evlerine gƶtürdükleri genƧ kızları 4 pitbull kƶpeğiyle tehdit ederek tecavüz ettikleri, kaydettikleri gƶrüntüleri ailelerine yollama tehdidiyle kızları fuhuşa zorladıkları anlaşıldı. Bu kişilerin Ƨok sayıda yaralama, yağma ve tehdit olayının da faili olduğu belirlendi.”
“Gƶsterişten kaƧınma, sadelik, alƧakgƶnüllülük, tokgƶzlülük” mü diyorsunuz?
“Türkiye’de televizyon izleyicisinin yıllardır vazgeƧemediği programların başını yarışmalar Ƨekiyor. Hele bir de bol ƶdüllü yarışma ünlü bir tip tarafından sunulunca reytingleri sallıyor. İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) ‘Hayaller Yarışıyor’ başlıklı araştırmasına gƶre, televizyonlarındaki yarışma programlarına ilgi artıyor, her 100 yetişkinden 15’i yarışmacı olmak istiyor. İSMMMO’dan yapılan yazılı aƧıklamada yer verilen araştırmaya gƶre, Türkiye’de yaklaşık 2.5 milyon insan yarışma programlarına yarışmacı olmak iƧin başvurdu ve sırada bekliyor.”
Ve nihayet: “En kutsal değer, İnsan yaşamı”, diyorsanız, bunun tezatlı iki boyutu var. AƧlıktan kırılan yoksullar ve birbiri peşisıra canlarına kıyan ünlü iş adamları.
“BM Tarım ve Gıda Ɩrgütü’nün (FAO) yayımladığı rapora gƶre dünyada 963 milyon kişinin 2008’de aƧlık Ƨektiği ortaya Ƨıktı. Bu da 2007 ile kıyaslandığında 40 milyon artışa denk geliyor. Raporda bu bilanƧonun ƶzellikle gıda fiyatlarının artışı ve ekonomik krizden dolayı ağırlaştığı kaydedildi. Kƶtü beslenmeden en fazla etkilenen bƶlgeler Asya ve Sahra Altı Afrika’sı olarak dikkat Ƨekiyor.”
En yoksul ülkelerde yaşayan milyonlarca insan aƧlıktan, susuzluktan, ƶnlenebilir salgın hastalıklardan, etnik/dinsel boğazlaşmalardan kırılıyor. Peki ya “en zenginler”? Onların keyfi yerinde mi? Küresel kapitalizmin krizinin patlak vermesiyle birlikte, ƶnce finans sektƶründe başladı intihar salvosu…
“- İsviƧre’de, dünyanın en zenginlerinin 300 milyar dolarını yƶneten Julius Baer bankasının 52 yaşındaki CEO’su Alex Widmer, Lehman Brothers’ın iflasından kısa bir süre sonra evinde ƶlü bulundu.
- Yeni Zelandalı ünlü finans uzmanı ve İngiltere’de yatırım şirketi Olivant Advisers’in CEO’su Kirk Stephenson, Londra’da hızlı tren raylarına atlayarak intihar etti.
- Yüzyılın dolandırıcısı Nasdaq eski Başkanı Bernard Madoff’a 1.4 milyar dolar kaptıran Access İnternational CEO’su Fransa’nın ünlü finans uzmanlarından Thierry de la Villehuchet, Newyork’ta bir gƶkdelenin 22. katındaki ofisinde bileklerini keserek canına kıydı.
- HSBC bankasının Türkiye’den de sorumlu sigorta departmanının müdürü 49 yaşındaki Christen Schnor, Londra’da 5 yıldızlı bir otel odasında, kendisini gardırop demirine kemeriyle asarak hayatına son verdi.”
Salgın, ardından “reel sektƶr”e sıƧradı:
“Ekonomik kriz sebebiyle intihar eden işadamlarına yenileri eklendi. Dünyanın en zengin 94’üncü insanı Adolf Merckle, tren altına atlayarak, ABD’li gayrimenkul müzayede şirketi Sheldon Good’un başkanı Steven Good da tabancayla intihar etti.”
İntihar dalgasından Türkiye de bağışık değil:
“- AKP Yalova Ƈiftlikkƶy ilƧesi eski Başkan Yardımcısı 58 yaşındaki Erkan Başaran, piyasaya 100 bin liralık borcunu ƶdeyemeyince, evde başına tabancasını dayayıp intihar etti.
- Ƈorum’da 28 yaşındaki market işletmecisi Ali Ƈoban, borƧlarını ƶdeme umudunu kaybedince, işyerinde tabancasından Ƨıkan tek kurşunla hayatına son verdi...”
* * *
Evet. Yalnızca menkul/gayrımenkul kıymetlerde bir değersizleşme değil, yaşadığımız. Aynı zamanda “insanĆ® değerler” de dibe vurmakta. İşin ürküntü veren yanı, kapitalizm küreselleştiği, yani küresel piyasaya dahil olmadık bir dünya bucağı kalmadığı ve küresel tüketim toplumunda metaya dƶnüştürülmedik en küçük bir insanĆ® hassa kırıntısı kalmadığı ƶlçüde, değersizleşme de “topyekĆ»n” bir nitelik kazanıyor. Unutulmasın, “1929 buhranında dünya nüfusunun üçte ikisi kırsal kesimde yaşıyordu. Hayatlarını kendi mahsulleriyle idame ettirebildiler. Bugün insanların yarısından fazlası şehirlerde. Aileler küçüldü, bağlar gevşedi. İşsiz kalmak, aƧ kalmak demek.”[6] Bir başka deyişle, 1929 krizinde insanlığın büyük bƶlümü, piyasa ağının dışında bulunduğundan, ya da dışına Ƨıkma olanağına sahip olduğundan, değersizleşme bu denli toptan olmadı.
Bu nedenle, mevcut krizi bir “uygarlık krizi” olarak tanımlayan BM İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi Jean Ziegler,[7] haklıdır. Yeryüzünde yaşamı tehdit eden “küresel ısınma” karşısında düşünebildiği tek alternatif “etanol” olan, yani otomobilden vazgeƧmemek iƧin mısır üreticisi ülkelerin halklarını aƧlığa mahkĆ»m etmekten Ƨekinmeyen kapitalist “uygarlık” Ƨƶküşün eşiğine gelmiştir. Bu son “kriz”den Ƨıkma/restorasyon olanağı ne olursa olsun, kapitalist-olmayan bir uygarlığı tasarlama ve hayata geƧirmenin zamanı Ƨoktan geldi de geƧiyor bile... Ɩyle gƶzüküyor ki, bu başarılamazsa, ƶnümüzde “kırk katır/kırk satır” aƧmazından başka bir Ƨare kalmayacak…
26 Ocak 2009 09:06:19, Ankara
N O T L A R
[*] 31 Ocak 2009 tarihinde Ɩzgür Üniversite’de (Ankara) “Kriz ve İnsanlık Durumu” başlığıyla verilen Konferans da yapılan konuşma… Sosyalist Demokrasi, Yıl:4, No:75, 7 Şubat 2009…
[1] Fransız Atasözü.
[2] J. Israel, Alienation, From Marx to Modern Sociology, Boston, Allyn and Bacon, 1971, ss.272-73.
[3] Ayrıntılı bir okuma iƧin bkz. S.Ɩzbudun, G. MĆ”rcus, T. Demirer, Yabancılaşma Ve… Ütopya Yayınları, Ankara, 2008.
[4] Ƈarpıcı bir ƶrneği, Quand la misĆØre chasse la pauvretĆ© (Sefalet Yoksulluğu Kovduğunda) başlıklı kitabında (Paris/Arles, Fayard/Actes Sud, 2003) Majid Rahnema veriyor: “Yoksulluk binlerce yıl boyunca‘sıradan ƶlümlüler’ iƧin, hem gƶreli bir saygınlık iƧerisinde yaşamaya olanak sağlayan hem de sefalete karşı mücadeleye olanak tanıyan, basit ve sürdürülebilir (convivial) bir yaşam tarzı olageldi. Modern iktisat, bu yaşam tarzını karalayıp toplumsal olarak yaratılmış gereksinimlere dayalı bir başkasıyla değiştirmek adına, insanların devasa Ƨoğunluğunu misli gƶrülmemiş bir sefalete mahkĆ»m kıldı. (…) Sefalet, ütopik bir zenginleşme adına, yoksulluğu ve onunla birlikte, modernitenin şafağına dek yoksullara saygın bir yaşam sürdürme olanağını sağlayan geƧim tarzlarını ‘kovmayı’ başardığına gƶre, bu sonuncular sefalete geƧit vermeme gücünü kendilerinde bulabilecekler midir?” (M. Rahnema, J. Robert, La puissance des pauvres, Actes Sud, Paris, 2008: 15-16.)
[5] T. Pogge’dan aktaran: Nadim Macit, “Siyasetin Dili Değişecek”, Cumhuriyet Strateji, Yıl:5, No:233, 15 Aralık 2008, s.12-13.
[6] Gündüz Vassaf, “Dünya Nereye Gidiyor?”, Radikal, 30 Kasım 2008, s.22.
[7] L’HumanitĆ©, International, 14 Kasım 2008

Yorum Ekle

BLOGGER

|/fa-clock-o/ Başlıklar$type=list-tab$c=5$date=1$au=0$page=1$sn=1

/fa-star-o/ Ɩne Cıkanlar$type=list-tab

/fa-comments/ Yorumlar$type=list-tab$com=0$c=5$src=recent-comments$pages=1

/fa-history/ Arşivden $type=list-tab$source=random-posts$author=0$c=5

/fa-users/ TAKIP ET

Ad

“HOŞGƖRÜDEN EŞİTLİĞE: TÜRKLERLE ERMENİLER ARASINDAKİ GƜƇ İLİŞKİLERİNİ BİR SİVİL HAKLAR MODELİ ARACILIĞIYLA DEĞİŞTİRMEK,1,“KOBANÊ’NİN ‘BİZ’İMLE NE ALƂKƂSI VAR?,1,“NEFRET SUƇLARI” VE “ZEHİRLİ KAN” ÜZERİNE,1,1 MAYIS 2015’DE İSTİKAMET(İMİZ) -2014’TE OLDUĞU GİBİ!- TAKSİM,1,1 MAYIS 2016 DERS(LER)İ,1,1 MAYIS’A GİDERKEN: AKP KADINLAR İƇİN NE YAPTI,1,1 mayis,16,100. YAŞINDA EKİM DEVRİMİ’NİN ANIMSATTIKLARI,1,100’E 1 KALA ERMENİ GERƇEĞİNİN TOPOĞRAFYASI,1,12 eylul,4,12 EYLÜL 2010 SONRASI,1,12 EYLÜL KİME KARŞIYDI?,1,12 EYLÜL YARGILANDI… MI?,1,12 EYLÜL’Ü YARGILAMAK...,1,1915- HRANT VE ADALET,1,1968’İN 50. YILINDA SARI YELEKLİLER,1,2013,1,2014,1,2014 İƇİN 2013’ÜN 1 MAYIS DERSLERİ,1,2015,1,2015 1 MAYIS’INDAN 2016’YA YİNE YENİDEN ISRARLA TAKSİM,1,2016,1,2018,1,2019: YERKÜREDE VE COĞRAFYAMIZDA Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI(MIZ),1,23 NİSAN BİTTİ ‘KUTLU DOĞUM’ VERELİM,1,24 HAZİRAN SEƇİM(LER)İ VE TAVIR(IMIZ),1,7 HAZİRAN 2015 SEƇİMLERİ’NE DAİR -GEREKƇELİ- TAVRIMIZ,1,7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A HDP NOTLARI,1,8 mart,3,A-UTOPYA’YA UNUTULMAZ BİR YOLCULUK,1,abd,1,ABD EMPERYALİZMİ VE VENEZÜELLA 2019,1,AƇIK SƖZLÜ OLMAK İYİDİR (7 HAZİRAN SONRASINA DAİR DEĞERLENDİRME),1,ADALET: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ,1,afis,1,AFRİN (VE SURİYE’N)İN ƖTESİDİR,1,AFRİN (VE SURİYE),1,AKADEMİNİN ƖZGÜRLƜĞƜ İƇİN,1,akademisyen,2,AKADEMİSYEN SORUMLULUĞU,1,AKLIMIZDA TAŞIYORUZ SİZLERİ,1,akp,37,AKP İKTİDARI VE GÜNDELİK HAYATIN İSLƂMİLEŞTİRİLMESİ,1,AKP İSLƂM FAŞİZM ve KADINLAR,1,akp.kriz,1,AKP’NİN ‘KÜLTÜR POLİTİKALARI’?,1,AKP’NİN “DERİN DEVLET”İ,1,AKP’NİN “KINDER KUCHE KIRCHE”Sİ,1,AKP’NİN “MUHAFAZAKƂR”LIĞI NEYE DENK DĆœÅžER,1,AKP’NİN “ORGANİK AYDINLARI” VE HAZİRAN KALKIŞMASI,1,AKP’NİN BAŞKAN”LIĞI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ Mİ DEDİNİZ,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ: MİLLİYETƇİ MANEVİYATƇI VE PİYASACI,1,AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİYLE İMTİHANI,1,AKP’NİN KADINLARA KARŞI SAVAŞI: MADAM GİBİ ƖLMEK,1,AKP’NİN MUHAFAZAKƂRLIĞI İSLƂMCILIĞI NEOLİBERALİZMİ VE KADINLAR,1,aktuel,4,aktüel,3,ALEVƎLİK VE SINIF MÜCADELESİ: KÜLTÜR VE EKONOMİ POLİTİK,1,aleviler,1,amerika,3,ANADOLU’NUN “YA BASTA”SI,1,antropoloji,10,ANTROPOLOJİ: NASIL VE NİƇİN,1,arkeoloji,1,ARSIV,1,ATAERKİ” ÜZERİNE,1,ATAERKİL PAZARLIK BOZULDU,1,AVM’LER,1,AVRUPA BİRLİĞİ: ƇOKKÜLTÜRCÜLƜĞƜN “KRİZİ”,1,aydinlar,9,aydinlar devrimciler,32,AYŞE ƖĞRETMEN “DAVA”SININ ANIMSATTIĞI,1,Barış Bildirimi metni,1,baris,9,basin,3,BAŞKALDIRIDIR MİZAH YA DA HİƇ!,1,BE ZİMAN JƎYAN NA BE,1,BEJDAR’IN TUTSAK ALINAMAYAN ŞİİRLERİ,1,BEKLE BİZİ -YENİDEN- TAKSİM,1,BELLEKLE GELECEĞİN KARŞILAŞMASI,1,bilim,3,BİR “ELEŞTİRİ”YE KISA KENAR NOTLARI,1,BİR “İMKƂNSIZ AŞK” HİKƂYESİ: “AKADEMİ VE ƖZGÜRLÜK,1,BİR “PRAKSİS ANTROPOLOJİSİ” İƇİN,1,BİR AYDIN(LIK) HƂLİ FİKRET BAŞKAYA,1,BİR DAHA ASLA DİYEBİLMEK İƇİN: GƖZALTINDA KAYIPLAR,1,BİR İKTİDAR (YENİDEN-)ÜRETME ARACI OLARAK MOBBİNG[*],1,BİR İKTİDAR ARACI OLARAK KORKU,1,BİR KEZ DAHA “TERƖR” MÜ,1,BİR KİMLİK SİYASETİ OLARAK MİLLİYETƇİLİK VE IRKƇILIK,1,BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI,1,BİYOLOJİ KADER Mİ? ya da “FITRAT”A DAİR,1,BİZİM DELİLERİMİZ,1,BM DB VE IMF’NIN DILINDE KADIN YOKSULLUĞU,1,bƶlge,3,BU 12 EYLÜL REJİMİ… BURADAN ƇIKIŞ YOK,1,BU NE ŞİDDET BU CELƂL? (YA DA “GULYABANİ” KİM),1,BUGÜN ADNAN YÜCEL KONUŞACAĞIZ,1,CELLATLARIN DƖKTÜKLERİ KAN,1,cevre,15,CHARLIE HEBDO’YA SALDIRI TE’VİLLERİ VE TAVRIMIZ,1,chd,1,cinayetler,13,CUJUS REGIO EJUS RELIGIO,1,CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ VEYA BU KADAR YETKİYİ BABANIZA VERİR MİYDİNİZ,1,Ƈile'nin Antropolojisi: Bir Anı Bir Gƶzlem ve Bir Tahlil Girişimi,1,ƇOCUKLAR ƖLMESİN DEMEK TERƖR SUƇU MU,1,ƇOCUKLARININ ETİYLE BESLENEN ÜLKE,1,ƇƖZÜMÜN SOSYO-EKONOMİK YANI,1,DAĞLAR ERİRSE – ZEVEBƂN,1,DAİMA YAŞAYACAKTIR İSMİYLE MÜSEMMA YAŞAR KEMAL,1,DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI,1,dava,13,davalar,1,DELİ DUMRUL’UN “KENTSEL DƖNĆœÅžĆœM”Ü ya da YOLSUZLUK RANTIN İKİZ KARDEŞİDİR,1,DEMİRİN TUNCUNA İNSANIN...,1,demokrasi,4,DEMOKRATİKLEŞ-ME PAKETİ,1,dersim,2,devlet,12,DEVLETİN ERKEKLERİ YA DA KADINA ŞİDDET NASIL ƖNLENMEZ,1,DEVLETİN KÜRTAJI: ROBOSKƎ,1,DEVLETLƛLAR,1,devrim,11,DİĞERLERİ VE KENT HAKLARI…[*],1,dinler,7,DİNLER İSLƂM VE KADIN BEDENİ,1,dinleti,1,DİRENEN DAMAR[*] ƇƜRÜMEYEN,1,direnis,3,dunya,6,dünya,63,düsünce ƶzgürlügü,2,EGEMENLERİN “PYRRHUS ZAFERİ”: F-TİPİ,1,egitim,12,EKİM DEVRİMİ SOSYALİZM KADINLARIN KURTULUŞU,1,ekoloji,10,ekonomi,7,elestiri,1,ELEŞTİRİ HAYATTIR; YAŞATIR,1,emek,19,emekciler,3,EMEKƇİLER İŞSİZLER YOKSULLAR NEREDE,1,emperyalizm,9,EMPERYALİZM- T. “C” VE AFRİN,1,enternasyonalizm,1,ENTERNASYONALİZM ÜZERİNE NOTLAR,1,ERCAN BİNAY’DAN (BAFRA T TİPİ) MEKTUP VAR: ABDULLAH KALAY’A ƖZGÜRLÜK,1,ermeniler,4,ESKİ(MEYEN)/ YENİ TÜRKİYE”DE BARIŞ (MI),1,etnoloji,2,EVET ƇIKSA DA “HAYIR”,1,EVLAT YOLDAŞ,1,fasizm,7,FAŞİZM VE KADINLAR,1,felsefe,2,feminist,1,FİDEL İƇİN SANCAĞI YARIYA İNDİRMEYİN DAHA DA YÜKSELTİN,1,FRIEDRICH ENGELS VE AİLENİN,1,genclik,3,GERƇEKTEN DE NEDİR TERƖR,1,GƖBEKLİTEPE BİZE NEYİ ANLATIYOR,1,güncel,9,gündem,12,GÜNDEM’E DÜNE VE BUGÜNE DAİR,1,HAFIZASINI YİTİRMEYEN “DERSİM’E AĞIT,1,hakkinda,1,HƂL ÜLKEYİ KUTUPLAŞTIRIYOR,1,HƂL VE GİDİŞ(İMİZ),1,HANGİMİZ ƖZGÜRÜZ Kİ,1,hareketler,2,Hasta Tutsak Abdullah Kalay 2. Heyet Raporuna Rağmen Tahliye Edilmiyor!‏‏,1,HAVADIR SUDUR ATEŞTİR YANİ HAYATTIR GRUP YORUM,1,hayat,1,HER GÜN DƖRT Ä°ÅžĆ‡Ä° BEŞ KADIN,1,HER KƖYDE BİR “KƖPEK” VARDIR,1,HİƇLEŞTİRİLME KAYGISINDAN ƖFKEYE SARI YELEKLİLER,1,HRANT,1,hrant dink,4,hrant dink'in katline 2015 perspektifinden bakmak,1,hukuk adalet,35,IŞILTILI VE “TEHLİKELİ” BİR KADIN: SUAT DERVİŞ,1,IŞİD VE İSLƂMCI “FEMİNİSTLER”,1,ibrahim kaypakkaya,1,İFADE ƖZGÜR(LƜĞƜ) MÜ,1,İFADE ƖZGÜRLƜĞƜ VAZGEƇİLEMEZ ƖNCELİKLİ DEĞERDİR,1,iktidar,10,iletisim,2,inanc,7,insan haklari,1,isci-sendika,12,islam,14,islam.ortadogu,1,İSLƂMCI-MUHAFAZAKƂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK),1,İSTANBUL SEƇİMİ - BİR DEĞERLENDİRME,1,isyan,15,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI 2017 1 MAYIS(’IMIZ) VE KATLİAMIN 40. YILINDA TAKSİM,1,Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFININ KADINLAŞMASI,1,İTİRAZ VE ELEŞTİRİ “HAZIROL”DA DURMAZ,1,İYİ Kİ YAŞADILAR İYİ Kİ YAZDILAR,1,KADIN(LAR) VE DEVRİM(LER),1,KADINLAR KAPİTALİZM FAŞİZM VE AKP,1,KADINLAR GERƇEKTEN DE “SINIFLAR-ÜSTÜ” MÜ,1,KADINLAR İƇİN OLABİLECEK EN KƖTÜ ALAŞIMIN ORTASINDAYIZ,1,KADINLARA KENTLERE GECELERE DAİR,1,KADINLARIN KURTULUŞU: MARKSİZM’SİZ OLUR MU,1,kadin,64,kadinlar,11,KALBİM(İZ) CİZRE’DEDİR,1,kapitalizm,26,KAPİTALİZM KÜLTÜR DİRENİŞ,1,KAPİTALİZMİN KENDİNİ İMHASI: NEOLİBERALİZM,1,kart,1,katlamlar,1,katliamlar,8,KELLE FIYATINA HÜRRIYET ESIRLIK BEDAVA,1,KENTİ (YOKSULLARINDAN) TEMİZLEMEK,1,KEŞFEDİLMEMİŞ GELECEĞİN BİƇİMLENMESİ İƇİNDİ SAMİR AMİN,1,kitap,35,KOBANÊ BİZİMDİR BİZ KOBANÊ’YİZ,1,KOLEKTİF BİR DEVLET CİNAYETİ: HRANT DİNK,1,komünizm,6,kriz,57,KRİZ SAVAŞ VE Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI ÜZERİNE GƖRĆœÅžLER,1,KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*],1,KÜLTÜR “YERLİ VE MİLLİ” MİDİR?YA DA NEDİR,1,kültür sanat,30,KÜRESEL KÜLTÜR” MÜ,1,kürt sorunu,1,laiklik,1,LAİKLİK Mİ HANGİSİ,1,latin amerika,13,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ - 1/ BREZİLYA ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA: SAĞIN GERİ DƖNĆœÅžĆœ-2/ PARAGUAY: “TEKNİK DARBE,1,LATİN AMERİKA’DA BARIŞ SÜREƇLERİ,1,LATİN AMERİKA’DAN “BARIŞ SÜREƇLERİ”: EL SALVADOR ƖRNEĞİ,1,LATİN AMERİKA’NIN DESAPARECIDO’LARI,1,leninizm,4,LÜZUM” ÜZERE: BİR KEZ DAHA İSTANBUL SEƇİMİ,1,MAĞLUP MU DENİR ŞİMDİ ONLARA?,1,MARKSİST-LENİNİST ROMAN YAZARI : VEDAT TÜRKALİ,1,marksizm,6,MARKSİZM + V. İ. LENİN = EKİM DEVRİMİ (NOTLARI),1,MARKSİZM AİLE AŞK CİNSELLİK ÜZERİNE SƖYLEŞİ,1,MARKSİZM VE KADIN ÜZERİNE,1,Marksizm ve Kadın: Emek Aşk Aile,3,MARKSİZM VE KADINLARIN KURTULUŞU,1,MARX’IN DĆœÅžĆœNCE DÜNYASINA BİR SEYAHAT: ETNOLOJİ DEFTERLERİ,1,MARX’TAN ƖĞRENEN BİR ƇUKUROVALI: OKTAY ETİMAN,1,MASKELİ FAŞİZM: “POPÜLİST AŞIRI SAĞ,1,medya,1,MEVTAYI İYİ BİLMEZDİK,1,milliyetci,2,mizah,2,MURAT’IN DĆœÅžĆœ LAMBORGHİNİLER VE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLMEK,1,mücadele,17,MÜCADELE BOYU BİR YAŞAM: SCHAFIK JORGE HANDAL,1,MÜCADELEYE DEVAM”[1] “BU DAHA BAŞLANGIƇ,1,NE OLDU O “İMTİYAZSIZ SINIFSIZ KAYNAŞMIŞ KİTLE”YE,1,NEO-FAŞİZM(LER) “FEMİNİST” Mİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKƂRLAŞMA/ DĆœÅžKÜNLEŞME DİYALEKTİĞİ,1,NEO-LİBERAL TÜRKİYE’NİN “EN ALTTAKİLER”İ: Ä°ÅžĆ‡Ä° SINIFI KÜRTLEŞİRKEN,1,neoliberal,12,newroz,1,NİCE ONYILLARA ‘YENİKAPI’LI YOLDAŞLAR,1,O GÜN BU ÜLKEDE. O GÜN O ALANDA,1,OĞLUM(UZ) ƖLÜMSÜZDÜR,1,ohal,4,OKTAY AĞABEY(İMİZ,1,ONLAR ƇALIP ƇIRPTIKƇA BİZ YOKSULLAŞIYORUZ,1,ORƇUN,1,ortadogu,10,ORTADOĞU’DA BİR KARABASAN: IŞİD,1,OSMANLI’YI “İHYA” ETMEK: AKP’NİN TƖRENLERİ,1,OTUZƜƇ KOR DĆœÅžTÜ YÜREĞİMİZE…,1,ƖFKELENİNCE ƇOK GÜZEL OLUYORSUN TÜRKİYE,1,ƖFORİNİN ORTASINDA,1,ƖĞRETTİKLERİ HATIRLATTIKLARIYLA GREİF DİRENİŞİ,1,ƖLÜMSÜZ ABİ(MİZ) OKTAY ETİMAN,1,ƖRGÜTLÜ MÜCADELE ETİĞİ VE SOSYALİST DEMOKRAS,1,ƶteki,29,ƖZEL MÜLKİYETİN DEVLETİN KƖKENİ ÜZERİNE,1,ƖZERKLİKƇİ ANAYASA SONRASINDA BOLİVYA DERSLERİ,1,ƖZGECAN’IN KATLİNİN AKP’YLE NE İLGİSİ VAR,1,ƶzgeƧmis,1,ƶzgürlük,5,panel,3,PARANOYA VE MEGALOMANİNİN (“YENİ”) REJİMİ,1,PARİS KATLİAMI “BARIŞ SÜRECİ” VE HESAPLAŞMA,1,politika,13,POPÜLER KÜLTÜRE ELEŞTİREL BAKIŞLAR - KISA BİR TARİHƇE,1,postmodernizm,1,protesto,2,RECEP’İN TÜRKÜ(/ŞİİR)LERİ,1,referandum,3,rejim,1,roboski,1,ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ,1,rƶportaj,12,SAHİ “VESAYET (REJİMİ)” KALKTI MI,1,SAHİCİ OLMAK,1,savas,4,savas-baris,1,SAVAŞ ŞIDDET ÜZERINE EKONOMI-POLITIK VE ANTROPOLOJIK NOTLAR,1,SAYGI VE HAYRANLIKLA ƇHD GENEL KURULU’NA,1,secim,18,secimler,4,seƧim,5,SEƇİMLERİN SONRASINDA,1,seminer,1,sempozyum,1,SEN ƇƜRÜMENİN RESMİNİ ƇİZEBİLİR MİSİN ABİDİN?YA DA MEMLEKETTEN EĞİTİM MANZARALARI,1,SEN MİSİN “BARIŞ” DİYEN,1,sibel ƶzbudun,1,sinifsal bakis,11,SİVAS KATLİAMI O GÜN ORADA BİTMEDİ,1,siyonizm,4,SİYONİZM ANTİ-SEMİTİZM VE BİR “MUGALATA” ÜZERİNE,1,SOMA “SON” OLSUN; AMA DEĞİL,1,sosyal bilimler,4,SOSYAL BİLİMLER: BİR ŞEY YAPMALI,1,sosyalizm,14,SOYKIRIM ÜZERİNE RESMƎ SƖYLEMLER ya da T.C. SOYKIRIMI NEDEN TANIMALIDIR,1,SOYKIRIMA TANIKLIK(LAR),1,soykirim,2,sƶylesi,1,sƶyleşi,2,SƖYLEŞİ: OKURYAZARLIK ÜZERİNE,1,suriye,2,SURUƇ’UN İŞARET ETTİĞİ,1,SUSMA SUSTUKƇA SIRA SANA MUTLAKA GELECEK,1,SUSMA! SUSTUKƇA SIRA SANA GELECEK,1,SUYUN DELİ DUMRULLARI: ƖZELLEŞTİRMELER,1,SÜREKLİLEŞTİRİLEN OHAL VE,1,ŞİDDET Mİ MEŞRUİYET YİTİMİ Mİ,1,ŞİDDET NEDEN KAPİTALİZMİN “OLMAZSA OLMAZI”DIR,1,taksim,3,tanitim,13,TANTALOS’U YARATMAK,1,tarih,19,tck,2,tck301,1,teknoloji,1,temel demirer,17,tercüme,2,terƶr,1,TIMEO HOMINEM UNIUS LIBRI/ TEK KİTAPLI İNSANDAN KORKARIM,1,TOTALİTARYANİZMİ SOKAKTA ALT EDEBİLMEK,1,TOTALİTERLEŞMEYE İHVAN’LAŞMAYA KARŞI,1,TƖREN ULUS-DEVLET İKTİDAR[*],1,Turkey a Beauty When Angry,1,tüketim,1,Türk Akademiası: GerƧekten kadınlar iƧin Bir Cennet mi,1,TÜRK HALKI BARIÅžĆ‡I MI,1,TÜRK(İYE) İSLƂMI’NDA KADIN OLMAK,1,türkiye,85,ULAŞ ULAŞ’TIR,1,UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ: ŞAHİT OL ANKARA GARI,1,UNUTULMAMASI GEREKENLER,1,üniversite,6,ÜNİVERSİTEYİ ƖLDÜRMENİN SEKİZ YOLU (YA DA ÜNİVERSİTE PİYASAYA NASIL ENTEGRE OLUR,1,VAHŞETİN ALTERNATİFİ VAR ELBETTE,1,VAR OLANDAN KOPMAK İƇİN YEREL SEƇİM VE SORU(N)LARI,1,VENEZÜELLA VE EMPERYALİZM KONUSU,1,VESAYET REJİMİ” ƖLDÜ YAŞASIN “İLERİ DEMOKRASİ,1,video,26,VURUN “ƖTEKİ”NE,1,YA SEV YA TERKET: BİR BİAT ARACI OLARAK MOBBİNG,1,YA SOSYALİZM YA BARBARLIK,1,YANIT: OLAN VE GELEN[*],1,YARGI BAĞIMSIZLIĞI” MI DEDİNİZ,1,yasam,22,YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER NE KADAR “YENİ”,1,yeni yil,2,YENİ YƖK YASA TASLAĞI ÜZERİNE: PİYASA ÜNİVERSİTEYİ YUTARKEN,1,YENİDEN HAYKIRABİLMEK: “YERİMİZ MUTFAK DEĞİL DÜNYA,1,YERELİ BİRLİKTE YƖNETMEK - NASIL BİR DÜNYA İSTİYORSAK ƖYLE BİR YEREL YƖNETİM,1,YILDIZLARIN GÜNCESİNİ TUTAN ADAM: CENGİZ GÜNDOĞDU,1,yƶk,3,yƶnetim,1,YÜREĞİMİZDE,1,ZAPATİSTALARIN 33. YILI: BİR DEĞERLENDİRME,1,ZEYTİNLİĞİ ZİNDAN YAPAN SİSTEMATİK ZULME DİRENENLER,1,ZİNDAN(LAR)IN TÜRKƇESİ,1,ZORUNLU BİR AƇIKLAMA (II)… VE BİR EKLEME,1,
ltr
item
sibelšŸ‚Ć¶zbudun: KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*]
KRİZDEN İNSAN MANZARALARI[*]
//img2.blogblog.com/img/video_object.png
sibelšŸ‚Ć¶zbudun
https://sibelozbudun.blogspot.com/2012/12/krizden-insan-manzaralari.html
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/
https://sibelozbudun.blogspot.com/2012/12/krizden-insan-manzaralari.html
true
1739006321341950428
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Diger daha fazla Yanıtla Cancel reply Sil Ana Sayfa Sayfa Posta Hepsini Gör BUNA BENZER Etiket Arsiv Ara Bütün Yayinlar İsteğiniz gönderi bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Paz Pts Sal Car Per Cum Cmt January February March April May June July August September October November December Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara simdi 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy